ENDOKRİN SİSTEMİ Dr. Kürşat KARTAL Hormonlar, belirli hücre tiplerinden salınan ve uzaktaki diğer hücrelerin aktivitelerini etkileyen kimyasal sinyallerdir (Life). 1. Organik yapılıdırlar. 2. İç salgı bezlerinden üretirler. 3. Kanda çok az miktarda bulunmalarına karşın etkileri yüksektir. 4. Etkilerini gösterebilmeleri için kanda belirli bir düzeye gelmeleri gerekir. 5. Bazı hormonlar bütün vücut hücrelerinde bazıları ise belirli bir organda etkilidirler. Dr. Kürşat KARTAL Hormonların özellikler Endokrin iletişim Parakrin ve otokrin iletişim Dr. Kürşat KARTAL Hücreler arası iletişim Uyarıların iletiminin sınıflandırılması; • Salgıyı yapan hücre • Hedefe ulaşmak için izlediği yol (Campbell) Sinaptik ve nöroendokrin iletişim Endokrin iletişim Dr. Kürşat KARTAL Hücreler arası iletişim Endokrin hücrelerin hücre dışı sıvılara salgıladığı hormonlar, hedef hücrelerine kan dolaşımı (ya da hemolenf ) ile ulaşırlar. (Campbell) Salgılanan moleküller kan dolaşımına difüze olurlar. Vücudun herhangi bir yerindeki hücrelerin yanıtlarını tetiklerler. hedef Parakrin ve otokrin iletişim Parakrin iletişimde hedef hücreler salgı yapan hücrenin yanında yer alır. Otokrin iletişimde hedef hücre salgıyı yapan hücrenin kendisidir. Dr. Kürşat KARTAL Hücreler arası iletişim Hedef hücrelerine sadece difüzyon yoluyla ulaşan ve kısa mesafelerde etkili olan moleküllere lokal düzenleyiciler denir. (Campbell) Parakrin ve otokrin iletişim Salgılanan moleküller, bölgesel olarak difüze olur. Kendilerini salgılayan hücrelerin yanıtlarını tetiklerler. Dr. Kürşat KARTAL Hücreler arası iletişim Salgılanan moleküller, bölgesel olarak difüze olur. Komşu hücrelerin yanıtlarını tetiklerler. (Campbell) Sinaptik ve nöroendokrin iletişim Dr. Kürşat KARTAL Hücreler arası iletişim Sinapslarda nöronlar, hedef hücredeki reseptörlere bağlanmak üzere çok kısa mesafeye difüze olan nötotransmitter adı verilen molekülleri salgılarlar. Nöroendokrin iletişimde, nörolojik salgı hücreleri olarak adlandırılan özelleşmiş hücreler, sinir hücre uçlarından difüze olan molekülleri kan dolaşımına salgılarlar. (Campbell) Kan dolaşımıyla hedef hücrelere taşınan bu moleküller, nörohormon olarak adlandırılırlar. (Campbell) Bazı nörotransmitterler kan içerisine difüze olurlar ve bu nedenle nörohormon olarak isimlendirilirler. (Life) Sinaptik ve nöroendokrin iletişim Hedef dokuların (nöronlar, kaslar ya da bezler) hücrelerinde yanıtı tetiklerler. (Campbell) Dr. Kürşat KARTAL Hücreler arası iletişim Nörotransmitterler sinapslar arasında difüze olur. Sinaptik ve nöroendokrin iletişim Vücudun herhangi bir yerindeki hedef hücrelerin yanıtlarını tetikler. (Campbell) Dr. Kürşat KARTAL Hücreler arası iletişim Sinirsel hormonlar kan dolaşımına difüze olur. Hormonlar yapı ve çözünürlük bakımından farklılık gösterirler • Polipeptid hormonlar ekzositoz ile salınırlar. Reseptörleri hücre yüzeyindedir (Life). • Kolesterolden sentezlenen steroid hormonlar hücreden dışarıya kolayca difüze olurlar (Life). Reseptörleri sitoplazmada ya da çekirdekte yer alır (Campbell). Dr. Kürşat KARTAL (Campbell). (Campbell). Bu etkileşim ya sitoplazmik bir işlevde ya da çekirdekteki gen transkripsiyonunda farklılıklar yaratacak bir dizi olayı tetikler (Campbell). Plazma zarında reseptör Dr. Kürşat KARTAL Suda çözünen bir hormon, bir hedef hücrenin yüzeyindeki sinyal proteinine bağlanır Hormon-reseptör bileşiği, bir transkripsiyon faktörü gibi davranarak, tipik olarak gen ifadesini değiştirir (Campbell). Hücre çekirdeğinde reseptör Dr. Kürşat KARTAL Yağda çözünen bir hormon, hedef hücrenin plazma zarını geçerek, ya sitoplazma ya da çekirdekte hücre içi bir sinyal reseptörüne bağlanır (Campbell). (Life) Dr. Kürşat KARTAL Dr. Kürşat KARTAL (Life) Belirli bir dokuyu etkileyebilir. Salgıladıkları hormonlar Tüm vücut üzerinde etki gösterebilir. Başka endokrin bezler üzerine etki gösterebilirler (Tropik hormon) • Hipotalamusun uzantısıdır (Campbell ) • ADH ve OKSİTOSİN hipotalamusta nöronlar tarafından üretilir(Life ) • Bu nörohormonlar aksonlar boyunca arka hipofize taşınarak kesecikler içinde aksiyon potansiyeli oluncaya kadar saklanır ve buradan kana salgılanır (Campbell and Life) Dr. Kürşat KARTAL • Gelişen beynin tabanının oluşturduğu dış cepten gelişir. Yani sinir dokusundan gelişmiştir. (Life ) Dr. Kürşat KARTAL (Campbell ) (Life) Kan basıncı düştüğünde ya da kan çok tuzlu olmaya başladığında salınımı artar (Life) Yüksek konsantrasyonlarda çevresel kan damarlarının büzülmesine yol açarak kan basıncını artırır (Life) Dr. Kürşat KARTAL Salgılanması yüksek olduğunda, yüksek konsantrasyonlu az miktarda idrar meydana getirir Annelik güdüleri, farklı eşeylerin birbirlerine ilgi duymaları, cinsel faaliyet gibi davranışlar (Campbell ) Dr. Kürşat KARTAL Rahim düz kaslarının kasılmasını ve meme bezlerinden süt salgılanmasını düzenler (Campbell and Life) • Kanın ozmotik basıncı artar • Hipotalamustaki reseptörler uyarılır • Hipofiz bezinden kana ADH salgılanır • ADH, böbrekteki nefron kanallarının suya geçirgenliğini artırır • Böbrek nefronlarında su geri emilimi artar. Kandaki su miktarı artar ve kanın osmotik basıncı azalır. Dr. Kürşat KARTAL Kandaki su oranı azaldığında; • Ön hipofiz kendi hormonlarını sentezler ve salgılar. Hormonların salgılanması, hipotalamustan gelen nörohormonların kontrolü altındadır (Life). • Hipotalamusun her bir hormonu ya salgılatıcı (releasing) ya da engelleyici (inhibiting)hormon olup ön hipofizi etkiler (Campbell ). Hipotalamus hormonları nörosekresyon hücrelerince salgılanır ve hipotalamustaki kılcal kan damar ağına girer. Bu kılcal damarlar içeriklerini, kısa damarlar olan portal damarlara boşaltır. Portal damarlar ise ön hipofiz içinde ikinci kılcal damar yatağına dallanır (Campbell ). (Campbell ) Dr. Kürşat KARTAL • Embriyonik ağız boşluğunun tavanının dış cep oluşturmasından köken alır. Yani sindirim dokusundan gelişmiştir (Life). Dr. Kürşat KARTAL (Campbell ) Protein sentezini arttırır. Dr. Kürşat KARTAL Büyüme kapasitesi olan her dokuda etkilidir. Gelişme çağında azlığında cücelik, çokluğunda devlik meydana gelir. Gelişme çağı sonrası çokluğunda akromegali (el, ayak, alt çene… ) oluşur. Foliküllerin gelişimi, Oogenezi ve üretilmesini; spermatogenezi uyarır. östrojen Ovulasyonu ve folikülün dönüşmesini sağlar. luteuma korpus Korpus luetumun östrojen ve progesteron, testislerin testosteron salgılamasını sağlar. Dr. Kürşat KARTAL Gonadotropinler olarak da isimlendirilir. Fazla TSH salgılanması, Tiroit bezini aşırı uyararak fazla hormon salgılamasını sağlar. Hücrelerinin sayısı artar ve Tiroit bez büyür. Dr. Kürşat KARTAL Tiroit bezini uyarır. Dr. Kürşat KARTAL Böbrek üstü bezlerinin kabuk kısmını uyararak steroit yapıdaki hormonları salgılatır. Annelik iç güdüsünü meydana getirir. Dr. Kürşat KARTAL Hamilelik sırasında süt bezlerininin gelişimi, süt üretimi ve salgılanması üzerine etkilidir. 2.TİROİT BEZİ Troksin üreten hücreler Kalsitonin üreten hücreler Dr. Kürşat KARTAL Tiroit bezi, nefes borusunun (trake) ön kısmına sarılmıştır ve her iki yanında lob şeklinde genişlemiştir. Tiroit bezindeki iki tip hücreden TİROKSİN ve KALSİTONİN üretilir (Life). 2.TİROİT BEZİ Troksin, tirozin amino asitinden oluşmuş, birbirine çok benzeyen bir çift hormon için kullanılmaktadır. Triiyodotironin (T3) ve Tetraiyodotironin (T4) aynı reseptöre bağlanmaktadır (Campbell). Suda çözünürdür ve çekirdekteki reseptörlere bağlanır (Life) Troksin; • Çoğu hücrenin ve dokunun metabolik hızını yükseltir(Life). • Özellikle büyüme ve gelişim sırasında ciddi öneme sahiptir; amino asit alımını ve protein sentezini artırır(Life). • Normal kan basıncı, kalp atışı ve kas gerginliği düzeyini ayarlar(Campbell). • Sindirim ve üreme faaliyetlerini düzenler(Campbell). Dr. Kürşat KARTAL TROKSİN TRH= Thyrotropin-releasing hormone TSH= Thyroid-stimulating hormone (Thyrotropin) Thyroid hormone= Triiyodotironin (T3) ve Tetraiyodotironin (T4) Dr. Kürşat KARTAL TROKSİN TROKSİN (Life) Dr. Kürşat KARTAL 2.TİROİT BEZİ TROKSİN HİPOTİROİDİZM Tiroksin yetersizliği Düşük metabolik hız Kilo alınması Bitkinlik Erişkinlerde soğuğa dayanama Genel fiziksel uyuşukluk ve zihinsel HİPERTİROİDİZM Tiroksinin aşırı üretilmesi Metabolik hızları yüksek Kilo kaybı Yüksek vücut sıcaklığı terleme Sinirlilik Yüksek kan basıncı ve aşırı (Campbell and Life). Dr. Kürşat KARTAL Hormon akış yolu 2.TİROİT BEZİ Hipertiroidizmin en sık görülen tipi GRAVES hastalığıdır. Gözlerin arkasında sıvı birikmesi nedeniyle gözlerin dışarı doğru çıkması tipik belirtidir(Campbell). Dr. Kürşat KARTAL TROKSİN Hipotiroidizm fetüste ya da büyüme çağında olan çocuklarda olursa fiziksel ve zihinsel gelişimin büyük ölçüde gerilemesine yol açar, bu durum, KRETİNİZM olarak bilinir(Campbell). 2.TİROİT BEZİ Guatr, büyümüş olan Tiroit bezidir. İleri aşamada vücutta şişlikler oluşur ve miksodem denilen hastalık ortaya çıkar. Bu durum ya hipertiroidizm ya da hipotirodizm ile birlikte gelişebilir. Dr. Kürşat KARTAL TROKSİN TROKSİN Dolaşımda TSH üretimini sonlandıracak yeterli düzeyde Tiroksin olmadığı zaman meydana gelir. Bu durumun en yaygın nedeni diyetteki iyodun yetersizliğidir. Folikül hücreleri iyot olmaksızın Tiroksin yapamaz. Yeterli tiroksin olmazsa, TSH düzeyi yüksek kalır ve tiroit fazla miktarlarda tiroglobulin üretmeye devam eder. İyot hazır olmadığından Tiroglobine iyot bağlanması yetersiz olur. Tiroglobin folikül hücrelerinde parçalara bölündüğü zaman işlevsel tiroksin meydana gelmez. TSH yüksek kalır ve daha fazla tiroglobulin sentezini uyarır; Tiroit gittikçe büyür. Dr. Kürşat KARTAL HİPOTİROİT GUATR TROKSİN HİPERTİROİT GUATR TSH reseptörü için bir antikorun olduğu otoimmun hasatlıktır. Antikor folikül hücreleri üzerindeki TSH reseptörlerine bağlanır. Tiroksin kontrolsüzce üretilir ve salgılanır. Yüksek tiroksin düzeyi sebebiyle oluşan negatif bildirimden dolayı kandaki TSH oldukça düşüktür. Fakat tiroidin maksimum düzeyde uyarılması devam eder ve tiroit daha da büyür. Dr. Kürşat KARTAL 2.TİROİT BEZİ Tiroit tarafından salgılanan kalsitonin, esas olarak kemik döngüsünü düzenlemek suretiyle kandaki kalsiyum konsantrasyonunu düşürür (Life). Kalsitonin; (1) Osteoklastların aktivitesini azaltır ve böylece kandan kalsiyumun uzaklaştırlıp osteoblastlar tarafından kemikte depo edilmesini elverişli kılar(Life). (2) Böbreklerden kalsiyum bırakılmasını artırır(Campbell). Dr. Kürşat KARTAL KALSİTONİN 3.PARATİROİT BEZ Paratiroit bezler, tiroit bezin arka yüzeyine gömülmüş olan 4 tane küçük yapıdır ve paratiroit hormon üretir Dr. Kürşat KARTAL (Life). 3.PARATİROİT BEZ (1) Kemikteki minarelleşmiş matriksin parçalanarak açığa kalsiyum çıkarıp kana geçmesini sağlar (Campbell). Bu durum hem osteblastların hem de osteoklastların aktive edilip kemik yapım-yıkım etkisini artırılmasıyla olur (Life). (2) Ayrıca kalsiyumun geri emilimini sağlamak için böbrekleri uyarır (Life). (3) Bir başka mekanizma ise PTH’ ın vitamin D’ den kalsitriol sentezlenmesini aktive etmesidir. Kalsitriol besinlerden gelen kalsiyumun sindirim kanalından emiliminin artmasına yol açar(Life). Dr. Kürşat KARTAL Parathormon (PTH); 3.PARATİROİT BEZ D vitaminin aktifleştirilmesi böbreklerde tamamlanır (Campbell). karaciğerde başlar Vitamin D bir hormon mudur? Neden? Dr. Kürşat KARTAL Parathormon (PTH); Vitamin D bir hormon mudur? Neden? Vitamin, vücutta küçük miktarlarda gereksinim duyulan fakat sentezlenemeyen bir maddedir; onun için vitaminler, yenen besinlerle elde edilmelidir. Bu tanıma göre vitamin D, bir vitamin değildir; çünkü vücut onu sentezleyebilir. Biz, şimdi, vitamin D’ nin deri hücrelerinde sentezlendiğini bilmekteyiz; deride kolesterol, ultraviyole ışığı tarafından vitamin D’ ye (kalsiferol de denir) dönüştürülür. Vitamin D, kanda dolaşır ve uzaktaki hücrelere etki eder; böylece o, aslında bir hormondur. Dr. Kürşat KARTAL Evet hormondur. Çünkü; Dr. Kürşat KARTAL KANDAKİ KALSİYUMUN DÜZENLENMESİ KANDAKİ KALSİYUMUN DÜZENLENMESİ ÖNEMLİ! • Sinir sistemi aşırı uyarılır • Bu durum kas spazmlarına yol açar (tetani) Kandaki kalsiyum düzeyi olması gereken aralığın üstüne çıktığında • Sinir sistemi baskılanır • Kaslar ve kalp-kası dahil zayıflar Dr. Kürşat KARTAL Kandaki kalsiyum düzeyi olması gereken aralığın altına düştüğünde • Adrenal bezler böbreklerle birlikte yer alırlar. • Her adrenal bez aslında iki farklı hücre tiplerinden oluşan bezdir. • Adrenal korteks (kabuk bölgesi)gerçek endokrin hücrelerinden oluşmuştur • Adrenal medullanın (öz bölgesi) salgı bezleri embriyonik gelişim döneminde sinir dokusundan köken almıştır. • Adrenal bez hipofiz bezi gibi endokrin ve nöroendokrin bezlerin birbiriyle kaynaşmış halidir (Campbell). ADRENAL BEZ ADRENAL KORTEKS • Glukokortikoit (kortizol) • Mineralokortikoit (Aldosteron) • Seks steroitleri ADRENAL MEDULLA (Life) • Epinefrin(Adrenalin) • Nörepinefrin (nöradrenalin) Dr. Kürşat KARTAL 4.BÖBREK ÜSTÜ BEZLERİ (ADRENAL BEZLER) 4.BÖBREK ÜSTÜ BEZLERİ (ADRENAL BEZLER) 4.1.ADRENAL KORTEKS (kabuk bölgesi) HORMONLARI edilmektedir. • Adrenal korteks (kabuk bölgesi)gerçek endokrin hücrelerinden oluşmuştur • Adrenal korteks hormonları vücudun strese karşı yanıtında da işlev görür(Campbell). • Adrenal korteks verir(Campbell). endokrin uyarılara cevap • Adrenal korteksin hücreleri kolesterolü kullanarak kortikosteroidler denen steroid hormonların üç sınıfını oluştururlar(Life). Dr. Kürşat KARTAL ! Ön hipofizden salgılanan ACTH tarafından kontrol 4.1.ADRENAL KORTEKS (kabuk bölgesi) steroid HORMONLARI Dr. Kürşat KARTAL Glukokortikoit(kortizol) 4.1.ADRENAL KORTEKS (kabuk bölgesi) steroid HORMONLARI • Glukokortikoitler pankreas glukagonunun yakıt kullanımı üzerindeki etkilerini artırarak, proteinler gibi karbonhidrat olmayan kaynaklardan glukoz sentezlenmesini sağlarlar (Campbell) • Kan glukoz konsantrasyonlarını etkiler(Life) • Karbonhidrat metabolizmasını düzenlemede önemlidirler; karaciğerde glikojen sentezini ve amin asitlerden glikoz sentezini uyarırlar (Noyan) • Bazı yönlerden yağ, protein metabolizmalarını etkiler(Life) ve karbonhidrat Dr. Kürşat KARTAL Glukokortikoit(kortizol) 4.1.ADRENAL KORTEKS (kabuk bölgesi) steroid HORMONLARI Glukokortikoit(kortizol) etkileyerek • Açığa çıkan amino asitler, karaciğer ve böbreklere taşınarak orada glukoza dönüştürülür ve kana verilir (Campbell) • İdrarda azotlu madde miktarı artar. • Glukozun kas proteinlerinden sentezi, karaciğerdeki depo glikojenin glukoza çevrimi vücudun gereksinimlerine yetmediğinde kullanılır(Campbell) Dr. Kürşat KARTAL • Glukokortikoitler iskelet kaslarını proteinlerin yıkılmasına yol açar(Campbell) 4.1.ADRENAL KORTEKS (kabuk bölgesi) steroid HORMONLARI • Glukokortikoitler fazla değerlere ulaşırsa bağışıklık sisteminin belli bileşenlerini baskılayabilir(Campbell) • Bu sebeple Allerji ve yangı önleyici etkileri vardır. • Yangı giderici etkileri nedeniyle glukokortikoitler yangısal hastalıkların tedavisinde kullanılmaktadır (Campbell) Dr. Kürşat KARTAL Glukokortikoit(kortizol) 4.1.ADRENAL KORTEKS (kabuk bölgesi) steroid HORMONLARI Mineralokortikoit(Aldosteron) Life) • Aldosteron sodyumun korunması ve potasyumun atılması için böbrekleri uyarır(Life) • Sodyumun böbreklerden geri emilimine bağlı olarak suda emildiği için kanın hacmi ve basıncı artar (Campbell) Dr. Kürşat KARTAL • Hücre dışı sıvının su ve tuz dengesini etkiler(Campbell and 4.1.ADRENAL KORTEKS (kabuk bölgesi) steroid HORMONLARI Mineralokortikoit(Aldosteron) • Çok miktarda potasyum kaybedilir. • Sinir ve kas hücrelerinin zarlarında hiperpolorizasyon olur. • Kaslar uyarılamaz ve aşırı kas zayıflığı ortaya çıkar. Dr. Kürşat KARTAL Aldosteron fazla salgılanması durumunda; 4.1.ADRENAL KORTEKS (kabuk bölgesi) steroid HORMONLARI Mineralokortikoit(Aldosteron) Aldosteron normalin altında salgılanması durumunda; • Potasyum derişimi normalin iki katına çıkarsa kalbin atım gücü azalır. • Kan basıncı düşer ve sık bayılma olur. • Enfeksiyonlara karşı direnç azalır. Kas yorgunluğu ve deride pigmentleşme görülür. (Addison hastalığı = Tunç hastalığı). Dr. Kürşat KARTAL • Hücreler arası sıvıda potasyum birikir. 4.1.ADRENAL KORTEKS (kabuk bölgesi) steroid HORMONLARI Seks steroitleri (eşey hormonları) davranışlarda ve • Adrenal korteksin salgıladığı seks hormonlarının başlıcaları "erkek" hormonları (androjenler) olup, az oranda da "dişi" hormonları (östrojenler ve progestinler) bulunmaktadır(Campbell) Dr. Kürşat KARTAL • Eşeysel gelişimde, seksüel anabolizmada rol oynar(Life) 4.2.ADRENAL MEDULLA HORMONLARI • Adrenal medullanın (öz bölgesi) salgı bezleri embriyonik gelişim döneminde sinir dokusundan köken almıştır • Adrenal medulla sinirsel verilere tepki verir. Beyinde otonom (istemsiz) nöronlarla taşınan uyarılar, salgılarını düzenler(Campbell). • Adrenal medulla, stresli durumlara -ister aşırı keyif, ister ölümcül tehlike olsun- cevap vermede epinefrin ve nörepinefrin üreterek vücudu eyleme karşı harekete geçirir (Campbell and Life) Dr. Kürşat KARTAL (Campbell). 4.2.ADRENAL MEDULLA HORMONLARI Epinefrin ve Nörepinefrin • Bu hormonların aktivitesi, ani kullanıma hazır olan eldeki kimyasal enerji miktarını artırmaktır • Her iki hormonda karaciğerdeki ve iskelet kaslarındadaki glikojen yıkımını hızlandırır. • Hem karaciğerden glikoz hem de yağ hücrelerinden yağ asitlerinin salınmasını uyarırlar. (Campbell) Dr. Kürşat KARTAL • Hedef dokuları etkileyerek basit nörohormon yolunda işlev görürler. Aynı zamanda nörotransmitter olarak da görev yapmaktadır. 4.2.ADRENAL MEDULLA HORMONLARI Epinefrin ve Nörepinefrin • Akciğerlerdeki bronşiolleri genişleterek vücuda daha fazla oksijen taşınmasını sağlarlar. • Kan damarlarını daraltarak ya da diğerlerini genişleterek kan akışını da değiştirebilirler. • Deriye, sindirim organlarına ve böbreklere giden kanın çoğu, kalbe, beyine ve iskelet kaslarına yönlendirilir. (Campbell) Dr. Kürşat KARTAL • Kalp atım hızı ve hacmini artırırlar 4.2.ADRENAL MEDULLA HORMONLARI • Epinefrin metabolik vardır. (adrenalin) genelde kalp ve hız üzerinde daha güçlü etkisi • Nörepinefrinin (nöradrenalin) ana işlevi, kan basıncını düzenlemektir. (Campbell) Dr. Kürşat KARTAL Epinefrin ve Nörepinefrin Dr. Kürşat KARTAL STRES ve BÖBREK ÜSTÜ BEZ (ADRENAL BEZ) 5.PANKREAS • Pankreas, midenin hemen arkasında uzanan büyük bir karma bezdir. ve altında • Pankreas sindirim enzimlerini salgılayan acinar kısım ile hormon üretimi sağlayan langerhans adacıklarından (hücre kümeleri) oluşmuştur. • • Bu hücre kümelerindeki (langerhans adacıkları), beta hücreleri insülin, alfa hücreleri glukagon hormonu salgılar. Dr. Kürşat KARTAL • Pankreas hem endokrin hem de bir ekzokrin bezdir. insülin • Kandaki glukoz düzeyini, kolaylaştırarak düşürür. hücrelere girişini • Tüm vücut hücrelerine (beyin hariç) glikoz geçişini uyarır. • Glikozun fazlasını karaciğer ve kaslarda glikojen şeklinde depo edilmesini sağlar. • Protein ve yağ sentezini uyarır. • İnsülin eksikliğinde kandaki glikoz seviyesi artar ve şeker hastalığı oluşur. Dr. Kürşat KARTAL β 5.PANKREAS α 5.PANKREAS glukagon • Karaciğerde glukojenin geçmesini sağlar. glukoza • Yağ dokularında yağ yıkımını sağlar. yıkılarak kana Dr. Kürşat KARTAL • Kandaki glukoz düzeyini artırır. Dr. Kürşat KARTAL KANDAKİ GLİKOZ SEVİYESİNİN DÜZENLENMESİ Her üç tip hormonda hem erkekte hem dişide farklı oranlarda bulunur. • Büyüme ve gelişmeyi düzenler. • Üreme döngüleri ve eşeysel davranışları kontrol ederler. Bu üç tip steroit hormonun salgılanmasını hipofizden çıkan FSH ve LH düzenler. Dr. Kürşat KARTAL Gonat adı verilen eşey bezleri, androjenler, östrojenler ve progesteron olmak üzere üç tip steroid yapılı hormon üretir. Embriyo döneminde karın boşluğunda gelişir ve doğumdan önce penisin hemen altındaki skrotum adı verilen keselere yerleşir. İçindeki leydig hücreleri androjenler adı verilen hormonları salgılar. En önemli adrojen testosteron hormonudur. Dr. Kürşat KARTAL TESTİSLER TESTİSLER Androjenler; döneminde • Ergenlik döneminde yüksek yoğunluğu erkeklik özelliklerinin ortaya çıkmasını kıllanması, ses kalınlaşması) sağlar. fetusun ikincil (vücut • İskelet kaslarında kütle artışına neden olur (hücre sayısı artmaz). Dr. Kürşat KARTAL • Embriyo gelişiminin erken erkek olmasına neden olur. TESTİSLER • Mayoz bölünme ile sperm oluşumunun (spermatogenez) gerçekleşebilmesi için testislerin normal gelişimini sağlar. • Ergenlik döneminde salgılanması artan testosteron, fiziksel olarak aktif davranışların ortaya çıkmasına ve karşı cinse ilgi artışına neden olur. Dr. Kürşat KARTAL Androjenler; OVARYUMLAR (Yumurtalıklar) • Ön hipofizden çıkan FSHʼ ın ovaryumu etkilemesi ile salgılanırlar. • Ergenlik döneminde yüksek yoğunlukta salgılanır ve ikincil dişilik özelliklerinin ortaya çıkmasını (omuzların dar, kalçaların geniş olmasını ve göğüslerin büyümesini) sağlar. • Progesteronla birlikte ovaryumun gelişmesini sağlar. • Yumurta kanalı, uterus (döl yatağı) ve vajinanın büyüyüp gelişmesini sağlar. Dr. Kürşat KARTAL Östrojenler; OVARYUMLAR (Yumurtalıklar) • Ön hipofizden çıkan LHʼ ın ovaryumu etkilemesi ile salgılanır. • Döl yatağını (rahim) embriyonun tutunup gelişebileceği hale getirir. Kas kasılmalarını engeller. Dr. Kürşat KARTAL Progesteron; • Kalbin yukarısında göğüs boşluğunda yer alan Timüs bezi lenf sistemine dahildir(Campbell). • Çocukluk döneminde maksimum aktivite ile çalışan bu bez ilerleyen yaş ile birlikte küçülür. • Bazı lenfositler kemik iliğinden timus bezine göç eder. Bu lenfositler gelişerek T-Lenfositlerine dönüşürler. • Timustan salgılanan aktifleştirir(Life) Timosin T hücrelerini Dr. Kürşat KARTAL • Yeni doğan bebekler de büyüktür. • Bir amino hormon olan melatonini salgılar. • Epifiz bezi melatonini karanlıkta salar ve ışığa maruz kalmak melatonin salınmasını inhibe eder. • Biyolojik saati düzenler. Dr. Kürşat KARTAL • Epifiz bezi beynin iki yarım küresi arasında konumlanmıştır. Dr. Kürşat KARTAL Dr. Kürşat KARTAL