Onkolojide Koruyucu Uygulamalar: Güncel Araştırma Sonuçları Dr. İsmail ÇELİK Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi, İç Hastalıkları Anabilim Dalı, Onkoloji Ünitesi, Ankara K anserde birincil (primer) korunma, değiştirilmesi mümkün olan risk faktörlerinin ortadan kaldırılması veya bu risk faktörlerinin vücutta meydana getirebileceği hasarların onarılması (kemoprevansiyon) ile kanser olgularının önlenmesi esasına dayanan yöntemleri içerir. Bunlar genetik faktörler (bireysel veya ailevi yatkınlık), çevresel faktörler (biyolojik, fizik, kimyasal faktörler) ve yaşam tarzı (sigara, alkol, diyet v.b.) ile ilgili unsurlardır. İkincil korunmaya esas teşkil eden tarama, asemptomatik popülasyonda hastalığın erken tanınması diğer bir deyişle kanse- rin erken tanısı anlamını taşır ve kanser kontrol programlarının önemli bir parçasıdır. Amaç, erken tanı ile hastalığa bağlı morbidite ve mortalitenin azaltılabilmesidir. Koruyucu (prevantif) onkolojide yapılan araştırmalar birincil ve/veya ikincil korunma odaklı olarak sağlıklı insanlar üzerinde, toplum tabanlı olarak, çok merkezli, ve randomize çalışma düzeninde yürütülmektedir. Bu yazıda “Koruyucu Onkoloji alanında önceki yıllarda bitirilmiş ancak bulguları ve etkileri toplum üzerinde önemli izler bırakmış çalışmalar ile halen yürütülmekte olup önümüzdeki yıllarda sonuçlanacak araştırmalar anahatları ile verilmiştir. MEME KANSERİ A) PRİMER KORUNMA 1) WHS Women’s Health Study Konu Düşük doz aspirin (100 mg), karoten (50 mg) ve vitamin E (600 IU) beslenme desteğinin etkilerinin araştırılması Başlangıç-Bitiş Tarihleri 1992-2004 Çalışma popülasyonu Sağlık personeli kadın Çalışma düzeni Multicenter RCT Denek sayısı 40,000 Primer sonlandırma noktası Çoklu Sonuç Düşük doz aspirin kanser gelişimini azaltmamaktadır. Referans JNCI 1999;91:2102-6. 2) WHI Women’s Health Initiative Konu Kombine HRT (E+P) tedavisi ve sadece E tedavisinin etkinliği Başlangıç-Bitiş Tarihleri 1993-2004 Çalışma popülasyonu 50-79, Kadın, postmenapozal Çalışma düzeni Multicenter RCT Denek sayısı 162,000 Primer sonlandırma noktası Kardiyovasküler olay Sonuç Çalışma erken sonlandırıldı Temmuz 2002: HRT grubunda %24 meme kanseri riski artışı Mart 2004: Sadece E grubunda stroke riski artışı Yorum HRT alan kadınlarda kardiyovasküler olay, stroke, venöz tromboz ve meme kanseri gelişmesi riskleri almayan gruba göre anlamlı olarak artmış bulunduğundan ve bu risklerin 5 sene ve üzerinde HRT kullanan grupta daha fazla görülmesinden dolayı, HRT tedavisinin post-menopozal kadınlara rutin olarak önerilmesi durdurulmuş olup 5 senenin üzerinde HRT alan kişilere de tedaviyi kesmeleri önerilmektedir Referans JAMA 2004;291:1701-12. 3) STAR The study of tamoxifen and raloxifene Konu Tamoksifen (20 mg) ve Raloksifenin (60 mg) sağlıklı kadınlara meme kanserinden koruyucu amaçlı olarak uygulanması Başlangıç-Bitiş Tarihleri 1999-2006 Çalışma popülasyonu Kadın, postmenapozal Çalışma düzeni Multicenter RCT (plasebo kolu yok) Denek sayısı 19,471 Primer sonlandırma noktası Meme kanseri gelişme insidansı Yorum Tamoksifen ve raloxifene meme kanseri gelişme riskini en az %50 azaltmaktadır. Raloxifene kolunda endometrial kanser gelişimi %36, tromboz %29 oranında daha az saptanmıştır. 79 80 4) PROFİLAKTİK MASTEKTOMİ Konu Aile öyküsünde meme kanseri olan kadınlarda profilaktik mastektominin meme kanseri insidansı üzerine olan etkisi Başlangıç-Bitiş Tarihleri 1960-1993 Çalışma popülasyonu Aile öyküsünde meme kanseri olan sağlıklı kadınlar Çalışma düzeni Tek merkezli retrospektif kohort Denek sayısı 639 Primer sonlandırma noktası Meme kanseri gelişme insidansı Yorum Profilaktik mastektomi meme kanseri insidansını orta riskli kadınlarda %89, yüksek riskli kadınlarda %90-94 oranında azaltmaktadır. Referans NEJM 1999;340:77-84. B) TARAMA VE ERKEN TANI Kendi kendine meme muayenesi (KKMM) Çin ve Rusya’da yapılan iki ayrı randomize klinik çalışmada KKMM’nin meme kanserinden ölümleri azaltmadığı gösterilmiştir (J Natl Cancer Inst 2002;94:1445-57, Vopr Onkol 2003;49:434-41) Klinikde meme muayenesi (KMM) Klinik meme muayenesinin diğer tarama yöntemleri ve/veya gözlem grubu ile karşılaştırıldığı randomize bir çalışma olmadığından klinik meme muayenesinin tek başına mortaliteyi azalttığına yönelik objektif veri yoktur. Her iki yöntemin beraber kullanımı teşhis edilen kanser sayısında anlamlı bir artma sağlamamaktadır Mamografi Mamografi konusunda çelişkili sonuçlar vardır. Bazı çalışmalarda tarama amaçlı mamografi 40-74 yaş arası kadınlarda meme kanseri mortalitesini azaltmaktadır (J Natl Cancer Inst Monogr 1997;22:27-30.) DMIST Digital Mammographic Imaging Screening Trial Konu Tarama amaçlı olarak standart film ve dijital mamografinin karşılaştırılması Başlangıç-Bitiş Tarihleri 2001-2003 Çalışma popülasyonu Tarama mamografisi yaptıran kadınlar Çalışma düzeni Metodolojik Denek sayısı 49,528 Primer sonlandırma noktası Meme kanseri insidansı Yorum 50 yaşın altında, dense meme varlığında veya pre- ya da perimenapozal kadınlarda dijital mamografi daha etkin. Referans NEJM 2005;353:1773-83. KOLOREKTAL KANSER A) PRİMER KORUNMA 1) WBF Wheat Bran Fiber Trial Konu Düşük (2.0 gr) ve yüksek doz (13.5 gr) lifin diyete eklenmesinin kolorektal adenom nüksü üzerine olan etkisi Başlangıç-Bitiş Tarihleri 1990-1995 Çalışma popülasyonu 40-80 yaş arası son 3 ayda kolorektal adenom eksizyonu yapılmış kişiler Çalışma düzeni Multicenter RCT Denek sayısı 1509 (tamamlayan 1304) Primer sonlandırma noktası Kolonoskopide saptanmış ve patolojik olarak verifiye edilmiş kolorektal adenom insidansı Yorum Diyete düşük veya yüksek doz lif eklenmesinin kolorektal adenom nüksü üzerine olumlu etkisi yoktur. Referans NEJM 2000;342:1156-62. 2) APPROVe Adenomatous Polyp Prevention on Vioxx Konu Non-steroidal antiinflamatuvar ilaçların kemoprevantif olarak kullanıldığında kolorektal kanser üzerine olan etkileri 2004’de bu çalışma Independent Data Safety and Monitoring Board tarafından tedavi kolunda artmış kardiyovasküler yan etkiler nedeniyle durduruldu. 3) Piroksikam, Sulindak, Aspirin Sağlıklı insanlarda vaka-kontrol çalışmalar ile koruyucu etki Celecoxib Adenomatöz polipi olan vakalarda CRC kanser mortalite ve insidansında azalma (NEJM 2000;342:1946-52.) B) TARAMA VE ERKEN TANI FS ve kolonoskopi Vaka-kontrol çalışmalar GGK Kolorektal kanserde insidans ve mortaliteyi azalttığı randomize klinik çalışmalar ile gösterilmiş tek yöntem GGK testidir (NEJM 2000;343:1603-7). 81 5-9 Eylül 2007, Antalya AKCİĞER KANSERİ A) PRİMER KORUNMA 1) COMMIT Community Intervention Trial for Smoking Cessation Konu Toplum tabanlı sigarayı bırakma müdahele çalışması Başlangıç-Bitiş Tarihleri 1988-1992 Çalışma popülasyonu Sigara içen kişiler Çalışma düzeni Multicenter RCT Denek sayısı 10,019 ağır, 10,328 hafif-orta içici Primer sonlandırma noktası Sigarayı bırakma oranı Sonuç Müdahale hafif-orta içicilerde etkili olmasına rağmen ağır sigara içicilerde etkili değildir. Referans Am J Public Health 1995;85:183-92., 193-200. 2) PHS Physician’s Health Study Konu Beta-karoten ve aspirinin diyete eklenmesinin etkileri Başlangıç-Bitiş Tarihleri 1978-1988 (aspirin kolunda %44 MI risk azalması, 1995 (tüm çalışma) Çalışma popülasyonu Erkek doktorlar Çalışma düzeni Multicenter RCT Denek sayısı 22,071 Primer sonlandırma noktası Çoklu Sonuç Beta karoten akciğer kanseri insidansında azalma sağlamamaktadır. 3) PHS-II Physician’s Health Study-II Konu Beta-karoten, Vit C ve Vit E’nin diyete eklenmesinin etkileri Başlangıç-Bitiş Tarihleri 1997-devam ediyor (Aralık 2007 ’de sonuçlanacak) Çalışma popülasyonu Erkek doktorlar Çalışma düzeni Multicenter RCT Denek sayısı 15,000 Primer sonlandırma noktası Çoklu 4) ATBC Alpha-tocopherol, Beta-carotene Cancer Prevention Konu Vit A (Beta-carotene 20 mg) ve Vit E’nin (Alpha-tocopherol 50 mg) diyete eklenmesinin etkileri Başlangıç-Bitiş Tarihleri 1985-1993 Çalışma popülasyonu Sigara içicisi erkek Çalışma düzeni Multicenter RCT Denek sayısı 29,133 Primer sonlandırma noktası Çoklu Sonuç Beta karoten akciğer kanseri insidansını %16 ve tüm mortaliteyi %8 oranında arttırmakta olup alımın kesilmesini takiben bu etki uzun dönemde normale dönmektedir. Referans JAMA 2003;290:476-85. B) TARAMA VE ERKEN TANI Balgam sitolojisi, Akciğer grafisi, CT Akciğer kanserinin erken tanısında insidans ve mortaliteyi azalttığı randomize klinik çalışmalar ile gösterilmiş bir yöntem mevcut değildir. NLTS The National Lung Screening Trial Konu Akciğer kanserinin erken tanısında standart akciğer grafisi ile spiral CT’nin karşılaştırılması. Başlangıç-Bitiş Tarihleri 2002-2004 Çalışma popülasyonu Halen veya geçmişde sigara içicisi olan kişiler Çalışma düzeni Multicenter RCT Denek sayısı 50,000 Primer sonlandırma noktası Akciğer kanseri insidansı Sonuç 2009 yılında ilk sonuçlar açıklanacak 82 PROSTAT KANSERİ A) PRİMER KORUNMA 1) PCPT Prostate Cancer Prevention Trial Konu Finasteride’in (5 mg) prostat kanseri gelişimi üzerine olan etkileri Başlangıç-Bitiş Tarihleri 1993-2003 (erken sonlandırıldı) Çalışma popülasyonu 55 yaş üzeri sağlıklı erkekler Çalışma düzeni Multicenter RCT Denek sayısı 18,882 Primer sonlandırma noktası Prostat kanseri insidansı Sonuç Finasteride kullanan grupda plaseboya göre prostat kanseri prevalansında %24.8 oranında azalma. Mortalitede fark yok. Finasteride kolunda high grade tümörler daha fazla (%11.9 vs %5). Referans NEJM 2003;349:215-24. B) TARAMA VE ERKEN TANI PSA, DRE, TRUSG Prostat kanserinin erken tanısında insidans ve mortaliteyi azalttığı randomize klinik çalışmalar ile gösterilmiş hiçbir yöntem mevcut değildir. SERVİKS KANSERİ A) PRİMER KORUNMA 1) IARC multicentric case-control study Effect of oral contraceptives on risk of cervical cancer in women with human papillomavirus infection Başlangıç-Bitiş Tarihleri 1985-1997 Çalışma düzeni Çok merkezli vaka-kontrol çalışması Denek sayısı 1853 hasta-1916 kontrol Primer sonlandırma noktası OC kullanımının serviks kanseri gelişimi üzerine etkisi Sonuç HPV ile enfekte kadınlarda serviks kanseri riski, 5-9 yıl arası OC kullanımında 3 kat, 10 yıl ve daha üzeri kullanımda ise 4 kat artmaktadır. Referans Lancet 2002;359:1085-92. 2) FUTURE II Females United to Unilaterally Reduce Endo/Ectocervical Disease Başlangıç-Bitiş Tarihleri Haziran 2002-Mayıs 2003 Çalışma düzeni Çok merkezli çok uluslu çift kör plasebo kontrollü müdahele çalışması Denek sayısı 15-26 yaş arası 12,167 kadın Primer sonlandırma noktası Profilaktik HPV aşısının serviks kanseri gelişimi üzerine etkisi Sonuç Plaseboya göre aşı kolunda serviks kanserinde %17 oranında azalma. Referans NEJM 2007;356:1915-27. B) TARAMA VE ERKEN TANI PAP smear Kohort ve vaka-kontrol çalışmalar PAP smear tarama testinin serviks kanseri mortalitesinde %80 azalma sağladığını göstermiştir. Referans Am J Obstet Gynecol 1992;166:1254-9.