SAYFA 01 SIYAH MAVI KIRMIZI SARI ISSN-2146-085X İz. PİM. PP 104 600 YILLIK TAR H N AZ Z HATIRASINA web sitemizi ziyaret etmeyi unutmayın... www.balkangunlugu.com 9 KASIM 2015 PAZARTES - Y›l: 7 Say›: 345 Bar n fitilini Bosna ve S rbistan ate ledi Bosna Hersek ile Sırbistan, Saraybosna'da Ortak Bakanlar Kurulu düzenledi EV SAH B , Bosna Hersek Ba bakan Denis Zvizdic ilk kez düzenlenen toplant öncesinde S rp mevkida Aleksandar Vucic'i askeri törenle kar lad . Bakanlar kurulunun ard ndan düzenlenen ortak bas n toplant s nda konu an Zvizdic, toplant n n çok olumlu geçti ini belirterek, ba ta ekonomik ili kiler olmak üzere birçok alanda ikili ili kilerin geli tirilmesi konusunda mutab k kald klar n söyledi. S rbistan Ba bakan Aleksandar Vucic de ortak Bakanlar Kurulu'nun birçok aç dan önemli oldu una i aret ederek, Bosna Hersek ve S rbistan' n özellikle ticari i birli i aç s ndan sürekli geli en ili kilere sahip iki ülke oldu unu kaydetti. 3’te A zına sa lık Bakan Filis YUNAN Eğitim Bakanı Nikos Filis, 'Türkler, Pontuslara soykırım yapmadı' deyince, ana muhalefetin ve Pontus derneklerinin tepkisini çekti. Eski gazeteci olan Filis, "Türklerin Pontuslara soykırım uyguladığı iddiası, bilimsel açıdan yanlıştır. 1919'da bazı Türk çetelerin öldürdüğü kişiler olmuştur, ama soykırım olmamıştır. Onların acısını paylaşıyoruz ve kurbanları saygıyla anıyoruz" dedi. Filis'in sözleri ana muhalefet partisi Yeni Demokrasi'nin ve Pontus derneklerinin tepkisine yol açtı. Yunan Parlamentosu, 1994'te dönemin başbakanı Andreas Papandreu'nun öncülüğünde 19 Mayıs'ı "Pontus Soykırım Günü" ilan etmişti. 3’te BA KANI DE L BA KANLIK S STEM N TARTI ALIM Rifat SA T Sayfa 3’te AKS YON ABTTF’DEN REAKS YON YUNAN DEVLET NDEN Halit HAB PO LU Sayfa 7’de M D LL ve S SAM’da mezarlıklarda yer kalmadı YUNANİSTAN'ın Midilli Adası Belediye Başkanı tekne kazalarında hayatını kaybeden mültecileri defnedecek yer kalmadığını söyledi. Midilli gibi Sisam Adası'nda da hastane morgunda yer kalmadığı için mülteci cenazelerinin kon- teyner soğutucularda tutuldukları bildirildi. Sisam Adası'nda da mültecilerin gömülecek yer sorunu bulunuyor. Yerel sitelerin haberlerine göre son günlerde hayatını kaybeden 30 mülteci, mezarlıkta yer kalmadığı için bekletiliyor. 5’te Gazetemiz Gazetenizi THY Balkan uçu larında ÜCRETS‹Z DA ITILMAKTADIR ISRARLA STEY N Z! Biri u Merkel’i durdursun? ALMANYA Başbakanı Angela Merkel, sınırları mültecilere kapatmaları durumunda Balkanlar'da çatışma çıkabileceğini söylerken bölgeden bu sözlere tepki geldi. Hırvatistan Başbakanı Zoran Milanoviç, “Balkanlar'da savaş çıkması için herhangi bir sebep bulunmuyor.” derken, BosnaHersek Cumhurbaşkanlığı Konseyi'nin Sırp üyesi Mladen Ivaniç de mültecilere kapıların kapatılmasının Balkanlar'da bir savaşı tetikleyecek etkiye sebep olacağına inanmadığını dile getirdi. Öte yandan; AB Komisyonu 1. Başkan Yardımcısı Frans Timmermans geçen ay yaptığı konuşmada mülteci krizinin çözülememesi durumunda AB'nin dağılabileceğini söylemişti. 3’te Kosova’nın en büyük destekçisi TÜRK YE TÜRK YE Kültür ve Turizm Bakan Yalç n Topçu, Kosova ziyaretinde beraberindeki heyet ve T.C. Pri tine Büyükelçisi K v lc m K l ç e li inde Kosova Ba bakan Yard mc s ve Kültür Gençlik ve Spor Bakan Kujtim Shala ile görü tü. Görü mede kültür ve turizm ba ta olmak üzere iki ülke aras nda ili kiler ele al nd . Kültür ve Turizm Bakan Topçu, Türkiye’nin Kosova’y uluslar aras her platformda desteklemeye devam edecei garantisini verdi. 4’te SAYFA 02 SIYAH MAVI KIRMIZI SARI 2 Balkan Haberleri 9 Kas m 2015 Pazartesi T KA’DAN ROMEN SPORUNA DESTEK projenin de Romanya sporcularının mental ve fiziksel eğitimi noktasında önemli bir proje olduğunu dile getirerek, projede emeği geçen herkese teşekkürlerini iletti. KÖSTENCE’DE MİLLİ ŞAİR ERSOY SINIFI Romanya’nın Köstence şehrinde bulunan Ovidius Üniversitesi’nde Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA) tarafından yenilenip Milli Şair Mehmet Akif Ersoy'un adı verilen 40 kişilik Türkçe Kürsüsüne ait sınıf düzenlenen törenle hizmete açıldı. Törene, T.C. Bükreş Büyükelçisi Osman Koray Ertaş, T.C. Köstence Başkonsolosu Ali Bozçalışkan, Romanya Hükümeti Azınlıklar Arası İlişkiler Departmanı Devlet Sekreteri Dr. Aledin Amet, Ovidius Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Sorin Rugina, TİKA Balkanlar ve Doğu Avrupa Daire Başkanı Dr. Mahmut Çevik, TİKA Romanya BÜKRE BALKAN GÜNLÜ Ü T ürk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA) tarafından Romanya Ulusal Spor Araştırmaları Enstitüsü Spor Salonu’na tadilat ve ekipman desteğinde bulunuldu. TİKA, Romanya’da gerçekleştirdiği projelerle faaliyetlerine devam ediyor. TİKA tarafından Romanya Spor Bakanlığına bağlı, Romanya’daki resmi sporcuların mental ve fiziksel eğitiminin yapıldığı Romanya Ulusal Spor Araştırmaları Enstitüsü Spor Salonu’na tadilat ve ekipman desteğinde bulunuldu. Proje kapsamında tadilat ve ekipman desteğinde bulunulan Romanya Ulusal Spor Araştırmaları Enstitüsü Spor Salonu düzenlenen törenle hizmete açıldı. Romanya Spor Bakanı Gabriella Szabo, TİKA ile yapılan işbirliğinden duyduğu memnuniyeti dile getirerek, iki ülke arasındaki yakın ilişkilere katkı sağlayacak birçok proje için bunu bir ilk adım olarak gördüklerini kaydetti. T.C. Bükreş Büyükelçisi Ertaş ise söz konusu projenin iki ülke arasındaki dostluk ilişkilerini pekiştirme noktasında önemli katkısı olacağını belirterek TİKA ve ilgili kurum yetkilerine böyle nitelikli bir proje ortaya çıkartmalarından dolayı tebriklerini ilettiler. TİKA Balkanlar ve Doğu Avrupa Daire Başkanı Dr. Çevik de TİKA’nın faaliyette bulunduğu tüm ülkelerde eğitim alt yapısının geliştirilmesi ile ilgili projelere öncelik verildiğinden bahsederek bu Koordinatörü Hacı Ahmet Daştan, ilgili kurum yetkilileri ile çok sayıda davetli katıldı. Ovidius Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Sorin Rugina Dobruca’daki birçok etniside ile birlikte yaşayan Türk ve Tatar azınlıklarında olduğunu bu projenin yöredeki barışa katkı sağlayacağını belirterek, kendilerine her platformda destek veren TİKA’ya teşekkürlerini iletti. Türkiye Cumhuriyeti Bükreş Büyükelçisi Ertaş ise Ovidius Üniversitesi’nde Mehmet Akif Ersoy’un isminin yaşatılacak olmasından dolayı duyduğu memnuniyeti dile getirerek, böyle bir projeye ortak olarak imza atan Üniversite yönetimi ve TİKA’ya teşekkürlerini bildirdi. Ovidius Üniversitesinde kurulan ve Milli Şair Mehmet Akif Ersoy'un adı verilen 40 kişilik sınıfın, bilgisayar, akıllı tahta, sıra ve sandalyeler ile kütüphane rafları TİKA tarafından sağlandı. Ayrıca yenilenen kütüphaneye yüzlerce Türkçe eser kazandırıldı. SAYFA 03 Balkan Haberleri 3 9 Kas m 2015 Pazartesi BOSNA HERSEK VE SIRB STAN ARASINDA B R LK SARAYBOSNA BALKAN GÜNLÜ Ü B osna Hersek ile Sırbistan, Saraybosna'da ortak bakanlar kurulu düzenledi. Bosna Hersek Meclisi'ndeki "tarihi" toplantıya, Sırbistan Başbakanı Aleksandar Vucic ve Bosna Hersek Başbakanı Denis Zvizdic'in yanı sıra iki ülke bakanları katıldı. Ev sahibi Zvizdic, ilk kez düzenlenen toplantı öncesinde Sırp mevkidaşı Vucic'i askeri törenle karşıladı. www.dunyabulteni.net’e göre: Bakanlar kurulunun ardından düzenlenen ortak basın toplantısında konuşan Zvizdic, toplantının çok olumlu geçtiğini belirterek, başta ekonomik ilişkiler olmak üzere birçok alanda ikili ilişkilerin geliştirilmesi konusunda mutabık kaldıklarını söyledi. Ortak bakanlar kurulunun, bölgesel işbirliği açısından diğer ülkelere de örnek teşkil ettiğini ifade eden Zvizdic, "Son dönemde özellikle Batı Balkanlar'da yaşanan sorunların çözümü noktasında bugün yapılan toplantının anlamı büyüktür. Toplantı, bölgedeki her türlü sorunun çözümü konusunda diyaloğa açık olduğumuzu göstermektedir" diye konuştu. SÜREKLİ GELİŞEN İLİŞKİLER Sırbistan Başbakanı Aleksandar Vucic de ortak Bakanlar Kurulu'nun birçok açıdan önemli olduğuna işaret ederek, Bosna Hersek ve Sırbistan'ın özellikle ticari işbirliği açısından SIYAH MAVI KIRMIZI SARI ürk siyasetinde bir BA KANI DE L eyler yanl yap l BA KANLIK yor. Her zaman S STEM N oldu u gibi sistemi veya TARTI ALIM olaylar de il ki ileri tarrifatsait@gmail.com t yoruz. Genel olarak Ba kanl k sistemi nedir, 24.Dönem İzmir milletvekili ne i e yarar gibi sorular Rifat SA T Balkan Stratejik Araştırmalar Merkezi (BASAM) Başkanı sorulaca na, baz çevrelerce Recep Tayyip ya da kötü eskimi bir parlaErdo an’ ba kan yapt rmayamenter sistem var. Bu sistemin ca z sabit fikri olu turuluyor. i e yaray p yaramad n , Yahu Ba kanl k sistemi olsun sorunlara çözüm mü getirdi imu olmas n m ? Bunu sorgulani yoksa bizatihi sorunu kenyal m, Tayyip Erdo an olsun disinin mi olu turdu unu, mu olmas n m diye niye tart ba ka bir düzeltme çaresinin yoruz. Halk isterse olur olup olmad n , içinde hep veya olmaz. Bundan korkmavar olan koalisyon gibi bir mak laz m. te yanl mant k problemi, siyasi erozyon, siyave kulvara girilince film kopusi gerginlikler, sistemin yürüyor. te o zaman taraflar n memesi, milletvekillerinin kulland klar siyasi ileti im esas görevlerini yapamamalasistemleri ve olu turmak ister , milletvekillerinin tam oladikleri alg lar önemli rol rak halk taraf ndan seçilip oynuyor. Birileri belki meseleseçilemediklerini ve buna benyi anlatam yor, di er tarafta zer pek çok konuyu tart mabirileri de ya anlamad ya da m z ve isti are etmemiz gereanlay p ta i ine gelmedi i için kir. Ç kan sonuçlar nda topu taca at yorlar. As l anla halk n verece i kararla e er lamayan meselelerden biri de Türkiye için daha iyi olacaksa bu me hur Ba kanl k sistemi. Ba kanl k getirilir ya da olmaimdi Türkiye’de bir anket yacaksa ebediyen çöpe at l r. yapsan z ve Ba kanl k nedir Bunu tart maktan ve halk n diye sorsan z, eminim a rl kl bu konuda verece i karardan u cevab alacaks n zd r: “ korkmamak gerekir. Tabii ki Ba kanl k deyince akla Tayyip halka güveniyor ve ona sayg Erdo an geliyor, e er kendin z bulunuyorsa bu en güzel sine bir tepkiniz varsa ba kançaredir. l k sistemine de kar y z, Neden? Kar y z i te!!!? te 4 YIL SEÇ M YOK, Türkiye’deki Ba kanl k sistePEK YA minin basit özeti bu. T REFERANDUM? sürekli gelişen ilişkilere sahip iki ülke olduğunu kaydetti. İki ülke vatandaşlarının da farklı olacak bir gelecek arayışında olduklarını aktaran Vucic, "Bosna Hersek bizim en önemli ortaklarımızdan birisi. Bosna Hersek ile ilişkilerimizdeki beklentimiz 4-5 yılı içerisinde ticari anlamda en iyi iki ortak haline gelmemiz" dedi. Vucic ayrıca, Almanya Başbakanı Angela Merkel'in "ülkesinin mültecilerin girişini engellemek için Avusturya sınırını kapatması durumunda, Balkan ülkelerinde askeri anlaşmazlık çıkabileceği" yönündeki açıklamasına cevap olarak da, "Açıklamanın iyi niyetle yapıldığını düşünüyorum. Bu tarz gerginliklerin yaşanmasını istemem. Siyasi gerginlikler anlamında Batı Balkanlar'da durum parlak değil. Mesela Makedonya'da, Priştine'de, Podgorica'da, Romanya'da yaşananlara bakın. Avrupa sığınmacılar nedeniyle panik içinde, ancak biz değiliz" ifadesini kullandı. Yunan Bakan: Türkler SOYKIRIM YAPMADI AT NA BALKAN GÜNLÜ Ü Y unanistan Eğitim Bakanı Nikos Filis, Pontus Rumları'nın Türkler tarafından soykırıma uğradığı şeklindeki söylemi reddedince büyük tepki çekti. Eski gazeteci olan Filis, "Türklerin Pontuslara soykırım uyguladığı iddiası, bilimsel açıdan yanlıştır. 1919'da bazı Türk çetelerin öldürdüğü kişiler olmuştur, ama soykırım olmamıştır. Onların acısını paylaşıyoruz ve kurbanları saygıyla anıyoruz" dedi. Filis'in sözleri ana muhalefet partisi Yeni Demokrasi'nin ve Pontus derneklerinin tepkisine yol açtı. www.haber7.com’da yer alan habere göre; Yunan Parlamentosu, 1994'te dönemin başbakanı Andreas Papandreu'nun öncülüğünde 19 Mayıs'ı "Pontus Soykırım Günü" ilan etmişti. Yunanistan Başbakanı Aleksis Çipras ise, önümüzdeki günlerde yapacağı Ankara ziyaretine hazırlanıyor. Hükümet kaynaklarına göre, yeni kabinenin kurulmasından hemen sonra Çipras'ın Türkiye'ye gelmesi planlanıyor. Cumhurba kanı Plevneliev’den NATO ve AB’ye uyarı K DE L S STEM Ben taraf m, bana göre elbette Recep Tayyip Erdo an liderdir, tarih yazm t r ve Ba kanl a her yönüyle yak an biridir. Öyle zannediyorum ki; muhalefette olan pek çok dostumuz da bizim gibi dü ünüyordur. Belki aç ktan veya belki gizliden böyle dü ünüyorlard r. Meseleye samimiyetle Türkiye aç s ndan bakacak olursan z böyle dü ünmeleri de gayet do ald r. Ya da bu, hakikaten olaya ki i olarak de il de sistem olarak bakabilme becerisidir. ESK VE YEN MESELES Hiç unutmam Lise’de bir edebiyat ö retmenim “Eski, eski oldu u için de il i e yaramad için at lmas gerekir, yeni de yeni oldu u için de il i e yarad için al nmas gerekir” derdi. Bugün Türkiye’de iyi Merkel Balkan Sava ihtimalinden söz etti SOFYA BALKAN GÜNLÜ Ü SOFYA BALKAN GÜNLÜ Ü N ATO’nun Bükreş toplantısında Orta ve Doğu Avrupa’da yer alan 9 devletin ve Baltık Cumhuriyetlerinin liderleri Rusya’nın “agresif tutumundan” dolayı endişe duyduklarını belirterek NATO’nun bölgede sürekli mevcudiyetinden yana çıktılar. Forumda konuşan Bulgaristan Cumhurbaşkanı Rosen Plevneliev, AB ve NATO’nun Güneydoğu Avrupa bölgesini kenar bölge olarak değil, jeopolitik çıkarları ve politikaların merkezi olarak ele almaları gerektiğini öne sürdü. www.kircaalihaber.com’a göre; NATO’nun doğu kanadı olan ülkeler, sınırları yakınında Rusya’nın askeri potansiyelinin artmasından duydukları endişeyi bundan önce de dile getirmişlerdi, geçen yaz mevsiminde ise ABD, bu ülkeleri teskin etmek için doğuda ağır silahlar konuşlandıracağını bildirdi. Üst düzey Amerikan kaynaklarından alınan bilgiye göre 2016 yılında Baltık cumhuriyetlerinde, Polonya, Bulgaristan ve Romanya’da özel askeri donanımlar konuşlandırılacak. Tüm bunlar yaparken unu asla unutmamak gerekiyor. u ki i ba kan olsun ya da olmas n de il, Ba kanl k sisteminin Türkiye’de olup olmayacan tart al m. Hatt zat nda Say n Erdo an seçilir veya seçilmez, seçildi inde de belli bir süreyle o makamda olur, sonrada ba kas gelir, makamlar ebedi de ildir. Ki iler de iir. Ama Ba kanl k sistemi e er do ru bir sistemse Türkiye için faydal olur ve bu sistem kal c d r. Bizimde tart mam z gereken mesele i te tam bu meseledir. Yani meselenin memleket meselesi olup olmad . Ben inan yorum ki; belli bir süre içinde bu ciddi olarak tart lacak ve halka sorulmak üzere sand klara gidilecek. Aksi durumda 4 y l boyunca hiçbir seçim olmazsa partilerin te kilatlar nda tabiri caizse hafif paslanma olabilir. Siyaset arada bir seçim olmas n sever ve ister. Bu referandum olsa da. AB Makedonya A lerleme Raporu ERTELEND ÜSKÜP BALKAN GÜNLÜ Ü M akedonya'nın ilerleme raporu, AB üyelik müzakerelerine başlamak için tavsiye kararının korunması fırsatı ile muhtemelen bir hafta içinde yayınlanacak, ancak bazı şartlara tabi olacak. www.yenibalkan.com’un haberine göre; Birinci şart, Pırjino anlaşmasının tam uygulanması ve adil ve demokratik seçimlerin düzenlenmesi ve resmi olmayan bilgilere göre burada adalet ve eğitim gibi diğer konuların bulunma ihtimali. Resmi olmayan bilgilere göre, raporun 1-10 Kasım 2015 tarihleri arasında yayınlanması bekleniyordu ancak Avrupa Komisyonu AB üyeliğine aday ülkelerin ilerleme raporlarının yayınlanmasını bir kez daha erteledi. lmanya Başbakanı Angela Merkel, sınırları mültecilere kapatmaları durumunda Balkanlar'da çatışma çıkabileceğini söylerken bölgeden bu sözlere tepki geldi. www.zaman.com.tr sitesinden alınan bilgiye göre, Avrupa'ya mülteci akınını durdurmak için Almanya'nın sınırları kapatması gerektiği düşüncesine karşı olduğunu tekrarlayan Başbakan Merkel, kendilerinin ve Avusturya'nın da Macaristan gibi bu politikayı uygulamalarının Balkanlar'da çatışmaları tetikleyebileceği uyarısında bulundu. Darmstadt şehrinde partisi Hıristiyan Demokratik Birlik'in düzenlediği Gelecek Konferansı'nda konuşan Merkel, mülteci krizinden dolayı Balkanlar'da gerginliğin arttığına dikkati çekerken, “Orada tekrar askeri çatışmaların başlamasını iste- miyorum.” diye konuştu. Sorunun sınırları kapatma yerine dayanışma ile çözülmesinden yana olduğunu belirtti. Merkel'in sözleri bölgeden tepki aldı. Hırvatistan Başbakanı Zoran Milanoviç, “Balkanlar'da savaş çıkması için herhangi bir sebep bulunmuyor.” derken, Bosna-Hersek Cumhurbaşkanlığı Konseyi'nin Sırp üyesi Mladen Ivaniç de mültecilere kapıların kapatılmasının Balkanlar'da bir savaşı tetikleyecek etkiye sebep olacağına inanmadığını dile getirdi. Çoğunluğu Suriye'den olmak üzere daha iyi bir hayat yaşamak isteyen yüz binlerce göçmen, Balkan ülkeleri üzerinden Avusturya ve Almanya'ya ulaşmak istiyor. Kendi içinde mali ve yapısal sorunlarla boğuşan AB, göçmen akınının da eklenmesiyle kriz yaşıyor. AB Komisyonu 1. Başkan Yardımcısı Frans Timmermans geçen ay yaptığı konuşmada mülteci krizinin çözülememesi durumunda AB'nin dağılabileceğini söylemişti. SAYFA 04 SIYAH MAVI KIRMIZI SARI 4 Kosova Haberleri Anastasiadis aynen, 2008 y l nda K br sl Rumlar n Cumhurba kan seçilen ve 2010 y l na kadar müzakereleri II. Cumhurba kan Mehmet Ali Talat, 2010 y l ndan sonra da III. Cumhurba kan Dervi Ero lu ile sürdüren AKEL’in ruhani Ba kan Dimitris Hristofyas gibi davranmaya ba lad . Sanki de Hristofyas’ n ikizi mübarek. Tamamen ayn stratejiyi uyguluyor. Görü me yapar gibi gözüküyor ama gerçekte yapt hiçbir ey yok. Bütün yapt , kendinden önce müzakere masas na oturan Rum liderlerin yapt gibi, K br s adas n tümü ile ele geçirecekleri uygun bir ortam yakalayan kadar müzakereleri sürüncemede b rakmak. Anastasiadis, BM Genel Sekreterinin raporlar nda ve Güvenlik Konseyinin kararlar nda yer ald ekli ile iki kesimlili i, iki toplumlu yap y , iki egemen ve siyasi e it kurucu devletin olu turaca yeni bir devletin kurulmas ndan çok uzakta. Türkiye’nin etkin ve fiili garantisinin devam fikrinden ve uygulamas ndan ise iki kere daha çok uzakta. kisine de ne kendisi ne de K br sl Rumlar sempatik bakm yor. imdi de ma rappas olduklar Yunanistan’ da bu i e bula t rd lar. Yunanistan D i leri Bakan Kocsias Lefko a’ya geldi, iç tribünleri gaza getirmek için gerçeklerden çok uzak laflar etti, aç kças saçmalad ve gitti. K br s Rum taraf n n anla mak gibi bir niyeti yok. Garanti verebilirim ki BM Genel Sekreterinin K br s Özel Dan man Eide’nin, Rum lider Anastasiadis’in veya da KKTC Cumhurba kan Ak nc ’n n ayr ayr zaman ve mekânlarda aç klad klar n n aksine 2016 y l n n May s ay ndan önce ne müzakereler bitecek, ne de bir Referanduma gidilecek. Müzakereler, Anastasiadis’in görev süresinin bitim y l olan 2018’e kadar ini li ç k l olarak devam edecek. Tüm bu geli meler nda Say n Ak nc ’n n, Rumlara irin görünmek yerine Türkiye ile masaya oturup K br s konusunda yeni ve kapsaml , müzakerelere dayal olmayan yeni bir de erlendirme süreci ba latmas gerekiyor. MÜZAKERELER 2018’E SARKACAK ata.atun@atun.com Prof.Dr. Ata ATUN um ve Türk liderler, BM gözetiminde K br s’ta 1963 Aral ndan beri ya anmakta olan soruna çözüm bulmak için 1968 y l nda ba lam olan görü melere bir yenisini daha eklemek üzere, ara Bölgede BM taraf ndan müzakereler için tahsis edilen binada bir araya gelecekler. Bana göre 47 y ld r resmen süren görü melerin kronolojisine sonuçsuz bir görü me daha not edilecek. K br s adas nda K br sl Türklere herhangi bir hak vermemek için 47 y ld r ayak sürüyen Rumlar, aradan bunca y l geçmesine ra men hiç ak llanmad lar ve gene ayn taktiklerini, K br s adas n tümü ile ele geçirinceye kadar müzakereleri sonuçland rmama ilkelerini sürdürüyorlar. Geçen gün, K br s Rum taraf nda yay nlanan Fileleftheros adl gazetede Kyprianou Hükümetinin D i leri Bakan olan Nicos Roladis’in K br s müzakerelerinde Rumlar n kendi lehlerine olan f rsatlar nas l kaç rd klar na dair çok güzel ve anlaml , adeta Rum siyasilere ders veren bir makalesi yay nland . K br s konusuna merak n z varsa veya da perdenin arkas nda nelerin olup bitti ini ö renmek istiyorsan z okuman z tavsiye ederim. (Makalenin ngilizcesini http://cyprusmail.com/2015/10/23/rejectingsomething-good-to-run-aftersomething-better/ sitesinden, Türkçesini de yerel bir gazetemizden al p referans vererek kendi sitemde yay nlad m http://www.ataatun.org/?p=5114 sayfas ndan okuyabilirsiniz.) R 47 YILLIK G D AT Gidi at, Eide’nin, Anastasiadis’in ve de Ak nc ’n n tüm olumlu ve k sa sürede sonuç al nabilece ini vaat eden aç klamalar na ra men, son 47 y ld r nas l gelmi se öyle gidiyor görünümünde. Bu gözlemimin ne eksi i var ne de fazlas . 9 Kas m 2015 Pazartesi BAKAN TOPÇU’dan Kosova’ya tam destek Kültür ve Turizm Bakanı Topçu, Türkiye’nin Kosova’yı uluslar arası her platformda desteklemeye devam edeceği garantisini verdi PR T NE BALKAN GÜNLÜ Ü T ürkiye Kültür ve Turizm Bakanı Yalçın Topçu, Kosova ziyaretinde beraberindeki heyet ve T.C. Priştine Büyükelçisi Kıvılcım Kılıç eşliğinde Kosova Başbakan Yardımcısı ve Kültür Gençlik ve Spor Bakanı Kujtim Shala ile görüştü. Görüşmede kültür ve turizm başta olmak üzere iki ülke arasında ilişkiler ele alındı. www.kosovahaber.net’e göre; Bakan Topçu, Türk Hükümeti’nin ileride de Kosova’yı UNESCO üyeliği gibi uluslararası örgütlere üyeliği konusunda desteklemeye devam edeceğini belirtti. Kosova’nın daha sakin ve istikrarlı bir bölge için barışı ve toplumlar arasında birlikteliği güçlendirmesi gereğine işaret eden Bakan Topçu, kültür, eğitim ve ekonomi alanlarında iki ülke arasında işbirliğin yoğunlaştırılması gereğine vurgu yaparken bu alanlarda Türkiye’nin desteklerinin devam edeceği sözünü verdi. Bakan Shala, Türkiye'nin Kosova'nın bağımsızlığı için olduğu gibi UNESCO ve uluslararası örgütlere üyeliği için verdiği destek için teşekkür- lerini ifade etti. Kosova ile Türkiye arasında kültür ve turizm alanındaki işbirliğin daha ileriye taşınmasıyla bölgede barışa ve istikrara da katkısı olduğu inancını ifade eden Bakan Shala, birçok önemli alanda işbirliği geliştirilmesinin temelini de teşkil ettiğini belirtti.Bakanlar Topçu ve Shala görüşmede kültür mirasın korunmasında da işbirliğin yoğunlaştırılması gereğine işaret etti. Bakan Shala, TİKA ve diğer Türk kurumlarının desteklerini takdir ettiğini belirtirken Bakan Topçu, TİKA aracılığıyla, Kosova'da, Osmanlıdan kalma tarihi mekanların restorasyonuna devam edileceğini ifade etti. S rbistan Kosova’da tarihi eserleri yok etti PR T NE BALKAN GÜNLÜ Ü S avaş Suçları Araştırma Kurumu’nda Kosova savaşında Sırp güçleri tarafından işlenen cinayetlere ışık tutan üç kitabın tanıtımı yapıldı. Yayımlanan bu kitaplarda çok sayıda kayıp kişiler, imha edilen tarihi anıtlar ve Kosova’da işlenen cinayetlerle ilgili bilgiler yer almaktadır. www.kosovahaber.net’te yayınlanan habere göre: Bu vesile ile Savaş Suçları Araştırma Kurumu Müdürü Ismet Salihu, Sırbistan’ın Kosova’da soykırım amaçları olduğunu belirtip bunun Meha, Likoshan ve Reçak katliamları yanısıra toplu mezarlarla da kanıtlandığını ifade etti. Bundan başka bu tanıtımda kültür ve arkeolojik değerlere sahip 2 bin 700 objeyi imha eden Sırbistan’ın kültür alanında da soykırım faaliyetlerini gerçekleştirdiği açıklandı. “Uzun Hikâye” filmi pek’te PEK - BALKAN GÜNLÜ Ü Y unus Emre Enstitüsü İpek Türk Kültür Merkezi “Uzun Hikâye” filmini İpeklilerle buluşturdu. Usta Yönetmen Osman Sınav’ın yönettiği ve başrollerinde Kenan İmirzalıoğlu, Tuğçe Kazaz ve Ushan Çakır’ın oynadığı filme yoğun katılım sağlandı. www.kosovahaber.net’ ten alınan bilgiye göre: Ödüllü Yazar Mustafa Kutlu’nun kitabından sinemaya uyarlanan eser İpeklilerden tam not aldı. Programın sonunda memnuniyetlerini ifade eden izleyiciler Kültür Merkezimizi tebrik ettiler. İpek “Yusuf Gervalla” Sinema Salonunda gerçekleştirilen gösterimde izleyicilere patlamış mısır ikramı yapıldı. Türk Sineması Gösterimleri faaliyetimiz kapsamında gösterilen “Uzun Hikâye” filminin ardından Aralık ayı içerisinde Usta Yönetmen Semih Kaplanoğlu’nun da teşrifiyle “Süt” filminin gösterilmesi planlanmaktadır. Prizren’de A ure Günü’ne yo un ilgi PR ZREN BALKAN GÜNLÜ Ü A şure Günü vesilesiyle Esnaf Derneği ve Bursa Büyükşehir Belediyesi ortaklaşa Şadırvan Meydanı’nda “Aşure Günü” düzenledi. Esnaf Derneği çağrısı üzere Şadırvan Meydanı’na çıkan üyeler yanı sıra şehir merkezinden geçenler de sıcak ve soğuk olarak aşure yemek fırsatını buldular. www.kosovahaber.net’te yeralan haberde; Bursa Sosyal Hizmetler Daire Başkanı Şaban Kander, milli dinimiz hatırlatmak ve halklar arasında sevgiyi, barışı ve dostluğu pekiştirmek amacıyla gerçekleştirdikleri ilk faaliyeti Prizren’de yaptıklarını belirtti. Prizren’den sonra etkinliğin Arnavutluk’un İşkodra, Karadağ’ın Podgorica, Bosna Hersek’te Sarayova ve Sırbistan’da yeni Pazar’da da devam edeceğini bildi- ren Kander, “Aşure Günü”nü Prizren’de Esnaf Derneği ile birlikte gerçekleştirirken diğer şehirlerde Yunus Emre Enstitüsü ve diğer sivil toplum kuruluşlarıyla gerçekleştireceklerini belirtti. Esnaf Derneği Başkanı Şarık Cibo, Bursa Büyükşehir Belediyesi ile Muharrem ayında ikinci kez bu tür bir faaliyeti gerçekleştirdiklerini söyledi. Halkın olumlu tepki verdiğini belirten Şarık Cibo, “Aşure Günü”nün geleneksel bir hal alacağı inancını ifade etti. SAYFA 05 SIYAH MAVI KIRMIZI SARI 5 Balkan Haberleri MARKA VE PATENT BA VURULARI UMUT VAAD ED YOR Kemal YAMANKARADEN Z lkemizdeki marka, patent ve endüstriyel tasar m rakamlar , ekonomimiz aç s ndan umut vaat ediyor. 2014’ün ilk dokuz ay nda 69 bin 704 olan yurt içi marka ba vuru say s 2015’in ilk 9 ay nda 67 bin 990’a dü se de; 5 bin 664 olan yurt içi patent ba vurusu say s 5 bin 749’a yükseldi. Patent’in ne oldu u ve niçin verildi ine dair ülkemizde bazen zihin karma as ya anabiliyor. Parlak fikirler tabi ki çok de erli fakat bir fikrin patent olabilmesi için dünyada geçerli belli ko ullar var. Bir bulu un ya da yeni bir fikrin patent olabilmesi için üç temel kural vard r. lk olarak yenilik. Bu yenilik, dünya çap nda olmal . kinci önemli nokta, sanayiye uygulanabilir olmal . Yani hayal mahsulü bir yenilik olmayacak. Örne in; Ben öyle bir motor buldum ki sürekli enerji üretiyor. Hiçbir eye ihtiyaç yok, sonsuza kadar enerji üretecek. Bu tarz hayal mahsulü eyler kabul görmez. Üçüncüsü, bu konuda uzman bir ki inin ulaabilece inden daha üst bir niteli e sahip bir bulu olmas laz m. Bir elektrik mühendisi veya bir makine mühendisi için, o bulu , kolayca ula abilece i bir basitlikte olmamal ; bir t k daha üstünde olmal . Yani; tekrar söylersek; bulu un uzman ki inin ula abilece inden bir üst nitelik ihtiva etmesi gerekiyor. Bu üç temel kural ihtiva etmeyen eylerin kesinlikle patenti al namaz. Yani asl nda bulu un, teknik bir soruna çözüm üretmesi ve ekonomik bir de eri olmas laz m. E er bir sorun yoksa ve bir çözüm üretmiyorsa o fikir ne kadar yeni olursa olsun anlam ifade etmeyip, patentle korunmas mümkün olmaz. Ü 9 Kas m 2015 Pazartesi Adalarda mültecilere mezar yeri kalmad Yunanistan' n Midilli Adas Belediye Ba kan tekne kazalar nda hayat n kaybeden mültecileri defnedecek yer kalmad n söyledi M D LL BALKAN GÜNLÜ Ü T ürkiye'den Midilli Adası'na geçmeye çalışırken Ege denizinde hayatını kaybeden onlarca mülteci için mezarlıklarda boş yer kalmadı. www.hurriyet.com.tr’ye göre, Midilli Metropoliti İakovos, Mega kanalına yaptığı açıklamada, mültecilerin gömüldüğü mezarlıkta yer kalmadığını, defin için bekletilen cenaze sayısının 25'ten fazla olduğunu vurguladı. Morgun dolu olması sebebiyle cenazelerin soğutucu konteynerlerde bekletildiğini belirten metropolit, belediye ve hastane yönetimi ile işbirliği yaparak çözüm bulmaya çalıştıklarını söyledi. Midilli mezarlığının bitişiğindeki hastaneye ait olan 15 dönümlük ara- H ükümetin kemer sıkma politikasına karşı çıkan polisler Maliye Bakanlığı önünde protesto gösterisi düzenledi. Sosyal medya üzerinden organize olan polisler, İçişleri Bakanlığı görevlilerinin emekliliğe ayrıldıklarında 20 brüt maaş üzerinden aldıkları tazminatlarının 10 maaşa indiril- F uar İzmir D Salonu’nda yapılan FOODEX 2015 Gıda ve Gıda Teknolojileri Fuarı yerli ve yabancı sektör profesyonellerinin ilgi odağı oldu. İlk gün 3 bin 728 kişinin ziyaret ettiği organizasyona ikinci günü ilgi daha da arttı. Çok sayıda il ve ilçeden girişimcilerin ziyaret ettiği fuara bazı odalar alım heyetleri ile katıldı. Dünyanın dört bir yanından 25 farklı ülkeden sektör profesyonellerinin giriş yaptığı FOODEX 2015’e en fazla katılım Balkan ve Ortadoğu ülkelerinden oldu. İran, Irak, Ürdün, Cezayir, Fas, Tunus, Suudi Arabistan, Bahreyn, Yunanistan ve adaları, Arnavutluk, Bosna Hersek, Makedonya, mesini öngören bir tasarıyı protesto etti. www.kircaalihaber.net’e göre; İçişleri Bakanı Rumyana Bıçvarova ve Maliye Bakanı Vladislav Goranov bütçede tasarruf öngören bu reformların en az iki aydır kamuoyunda görüşüldüğünü söyledi. Öte yandan Maliye Bakanlığı önünü kuşatan polisler bölgedeki yolları da trafiğe kapatarak Başbakan Boyko Borisov ile şahsen görüşmek istedi. Gerginliğin arması sonucu protesto yerine gelen İçişleri Bakanlığı Genel Sekreteri Georgi Kostov, göstericileri sakinleştirmeye çalışarak Başbakan Borisov'un Maliye Bakanı Goranov ve İçişleri Bakanı Bıçvarova ile toplantı yapacağını ve soruna çare arayacaklarını söyledi. Soruna çözüm bekleyen polisler ise alkışla karşıladıkları Kostov'u, yaptığı açıklamanın ardından yuhalayarak yolladı. Gümülcine’de 92. y l co kusu GÜMÜLC NE BALKAN GÜNLÜ⁄Ü T ürkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 92. yılı Gümülcine’de coşkuyla kutlandı. Törene binlerce soydaş katıldı. www.burasibatitrakya.com sitesinin haberine göre; Türkiye Cumhuriyeti Gümülcine Başkonsolosu Ali Rıza Akıncı’nın düzenlediği resepsiyona milletvekilleri İlhan Ahmet, Hüseyin Zeybek, Ayhan Karayusuf ve Mustafa Mustafa, Müftüler İbrahim Şerif ve Ahmet Mete, Doğu Makedonya-Trakya Bölgesi Rodop İl Sekreteri Methios, Yassıköy Belediye Başkanı İsmet Kadı, Kozlukebir Belediye Başkanı Rıdvan Ahmet, SİSAM'DA DA MEZAR SORUNU Sisam Adası'nda da mültecilerin gömülecek yer sorunu bulunuyor. Yerel sitelerin haberlerine göre son günlerde hayatını kaybeden 30 mülteci, mezarlıkta yer kalmadığı için bekletiliyor. Yerel yetkililerin çözüm için çalışma yürüttükleri bildirildi. FOODEX’e Balkanlar’dan yo un ilgi H.MERKEZ - BALKAN GÜNLÜ⁄Ü Kosova, Bulgaristan en fazla katılımı sağlayan ülkeler oldu. YENİ İŞ BAĞLANTILARI SAĞLANDI Yaklaşık 100 stantta Süt ve Süt Ürünleri, Un ve Unlu Mamuller, Yumurta, Su, Çay, Kahve Ürünleri, Şeker, Şekerleme, Sirke, Turşu, Tahin, Pekmez, Reçel, Bal, Helva, Bakliyat, Baharat, Sucuk, Yöresel ürünler, Meyve suyu ve Meyve suyu Konsantre ürünleri, paketlenmiş ve hazır gıdalar başta olmak üzere pek çok ürün ve hizmetlerini sergileyen katılımcılar ilk iki günkü iş bağlantılarından oldukça memnun olduklarını vurguladı. Bulgaristan’da polis protestosu SOFYA BALKAN GÜNLÜ⁄Ü ziden 2 dönümünün bu amaca yönelik tahsis edilmesinin planladığını kaydeden İakovos, ancak hukuki yoldan çözümün için en az 2-3 yıla ihtiyaç bulunduğunu hatırlattı. Her gün onlarca botla yüzlerce kişinin ulaşmaya çalıştığı Midilli Belediye Başkanı Spiros Galinos da mültecileri defnedecek mezar bulmadıklarından yakındı. Mustafçova Belediye Başkanı Cemil Kabza, Şapçı Belediye Başkanı Stavridis, Kozlukebir Belediyesi Toplumsal Hareket Başkanı Saadettin Şakir Hüseyin ve grubu, Kozlukebir eski belediye başkanı İbrahim Şerif, Seyyid Ali Sultan Dergâhı Koruma Vakfı Başkanı Ahmet Karahüseyin, kanaat önderlerinden Mehmet Koç, Türk Azınlığın dernek ve kurum başkanları ile binlerce soydaş katıldı. Başkonsolos Ali Rıza Akıncı ve çalışanları tebrikleri kabul etti ve herkesle tek tek yakından ilgilendi. Başkonsolos Ali Rıza Akıncı yaptığı kısa konuşmada Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 92. yılını hep birlikte kutladıklarını belirtti. SAYFA 06 SIYAH MAVI KIRMIZI SARI 6 Ara t rma 9 Kas m 2015 Pazartesi Balkanlarda jeopolitik 8 bölünmeler ve Türkiye Balkanlar dünyanın dört büyük medeniyetinin örtüştüğü, Eski Yunan ve Roma, Bizans, Osmanlı Türkiye'si ve Katolik Avrupa kültürlerinin buluştuğu, çatıştığı, bazen kaynaştığı, ancak hiçbir kültürün tek başına egemen olamadığı, dinamik, kimi zaman patlayıcı, çok katmanlı ve yerel bir uygarlık yarattığı bir coğrafya ve bir sınır bölgesidir NAD RE FILIZ RGE Bütün dünya ülkeleri, Rusya, Çin ve Libya ile Irak hariç, Kosova'daki soykırımı kınayıp NATO müdahalesini desteklerken, Bosna-Hersek aynı senaryolu soykırımı yaşamasına rağmen, NATO müdahalesi konusunda Dayton Anlaşması'nı yapan temsilcilerin fikri ortada kalmıştı. Çünkü Bosna-Hersek hükümeti içinde yer alan diğer Sırplar, Kosova'daki katliamı kınayan herhangi bir resmi kararın alınmasını engellemişlerdir. Bu arada Fransa ve Almanya arasındaki sorunlar, Balkanlar'daki çatışmalara da yansımıştır. Almanya'nın 23 Aralık 1991'de bağımsızlık ilan eden Slovenya ve Hırvatistan'ın bağımsızlığını tanıyacağını belirtmesi, Yugoslavya'nın dağılma yolunda olduğunu ortaya koyduğu gibi, AB'nde ortak dış politika zayıflığını da göstermiştir. Almanya'nın tanıma kararında, savaşın yarattığı göçmen dalgasından kurtulmak düşüncesinin de rol oynaması mümkündür. Bosna'da 1992-1995 yılları arasında yaşanan savaş, BM nezdinde alınan kararların işlevsellikten uzak kaldığını göstermiş, NATO’NUN KOSOVA MÜDAHALESİ NATO'nun Kosova'ya müdahalesinde açık bir egemenlik ihlali söz konusu olmuş, BM'nin Kurucu Antlaşması ihlal edilmiştir. Uluslararası toplumun bir taraftan toprak bütünlüğüne saygıdan söz eden, diğer yandan bağımsızlık kazanan cumhuriyetleri tanıma formülleri arayan çelişkili tutumları ve kararlarının işlevsellikten uzak olduğu ortaya çıkmıştır. BM'in ve AB'nin bu tür olaylarda, savaş öncesi ve sonrasında, devletlerin egemenlik haklarını ihlal etmemek kaydıyla daha fazla sorumluluk almaları gerektiğini ortaya koymuştur. AB'nin çiftte standart anlayışına bir örnek teşkil etmesi bakımından AB'nin Polonya'nın tam üyeliği konusundaki tavrını gözden geçirmek gerekir. Yugoslavya'nın parçalanmasında Almanya'nın ve Avusturya'nın oynadığı roller incelenecek olduğunda AB'nin Kıbrıs politikasında da aynı şeyleri görmek mümkündür. Şöyle ki: AB, Polonya'yı üye olarak kabul ederken Kıbrıs konusunda olduğu gibi, Polonya'ya, Baltık denizi sahilindeki toprak parçası olan Kalinin meselesini10 "çöz de gel" dememiştir. İhtilaf şimdilik uyutulmuştur. BM ve AB, Güney Kıbrıs Rum idaresini adanın temsilcisi kabul etmektedir. Batı dünyası bu kararın uygulanabilmesi için kuvvet kullanarak Türk ordusunu oradan çıkarmak zorundadır. Ancak dünya konjonktürü böyle bir güç kullanımına uygun değildir. 10 Polonya'nın AB'ye taşıdığı önemli bir sorundur. Ancak bu konuyu Batı dünyası tartışma konusu yapmıyor. Baltık ülkeleri bağımsızlıklarını kazandıkları zaman Kalinin Rusya'nın elinde kaldı. Burası Rusya'ya ait olmakla birlikte, Rusya ile ortak hududu yoktur. Bir Rus vatandaşı buraya seyahat etmek isterse, Belarusya, Polonya ve Litvanya topraklarından geçmesi gerekecektir. Polonya ve Litvanya AB üyesi olduktan sonra hiçbir Rus Şengen vizesi almaksızın buraya geçemeyecektir. Polonya diğer 9 ülke ile birlikte Avrupa Konseyi üyesi olmuştur. Fakat AB vasıtasıyla Güney Kıbrıs Rum kesiminin adaya hâkimiyeti sağlanabilir. AB’NİN KIBRIS POLİTİKASI İşte AB'nin Kıbrıs için düşündüğü, kaybettiği eski yerleri geri alabilmek politikası budur. Nitekim eski Yunan Başbakanı Simitis yapmak istediklerini ve niyetini söylemekten çekinmemiştir. Açıkça demiştir ki; "Biz Helenizmin Kıbrıs adası üzerindeki emellerini AB müktesebatını kullanarak tahakkuk ettireceğiz". Yukarıda Kıbrıs konusuna ilişkin yapılan açıklama AB'nin çifte standardını ortaya koymaktadır. Aynı şekilde Polonya'nın üyeliği konusunda, istediğinde sorunları uyutabilmektedir. Dolayısıyla AB'nin Türkiye'nin tam üyeliği konusunda, Türkiye aleyhine ayırım yaptığı kanaati boş değildir. AB gibi Avrupa konseyi de Batılı devletlerin kurduğu aynı felsefenin ürünü olup, temelinde vatandaşlar veya üyeler arasında ayırım yapılmamasına dayanan demokrasi anlayışının olduğu kuruluşlardır. Oysa ilkeleri ile uygulamaları arasında çelişkiler olduğu da gün gibi ortadadır. Üye devletler arasında "imtiyazlı üye" uygulamaları bunun çok açık delilidir. Sonuç Balkanlar stratejik öneminden dolayı Romalılar döneminde "Divide et İmpera", "Böl ve Yönet" ilkesiyle, Bizanslar döneminde de Slavlaşma sürecini yaşamıştır. Osmanlı Devleti'nin 550 yıl hüküm süren döneminde ise Balkanlar, hoşgörü içinde yöneltilmiştir. Avrupa'nın kapısı ve önemli bir geçidi olan üç kıtanın sınır çizgisinde bulunduğu için, istilalara doğal bir geçit ve yayılma yolu olarak son derecede stratejik bir önem taşıdığı gibi, yüzyıllar boyunca imparatorlukların buluştuğu ve mücadele ettiği bir alan olmuştur. Balkanlar coğrafyası dinsel, kültürel ve nüfus özellikleriyle, küresel istikrarsızlığın merkezi alanı olduğu gibi, Balkan sözcüğü de etnik çatışmaları ve büyük güçlerin bölgesel rekabetini ifade eder. Balkanlar, Soğuk Savaş'ın sona ermesinden sonra en kanlı ve en yaygın çatışmaların alanı haline geldi. Milliyetçilik üzerinden beslenen rekabet bugünde Balkanlar'ı etkisi altına almıştır. Tarihte saklı kalan anlaşmazlıklar ve gerginlikler, su yüzüne çıkarak iç savaşlara kadar varmıştır. 2. Dünya Savaşı'ndan sonra artık Avrupa'da yeni olmadığına inanılan etnik çatışmalar ve savaş, 1990'ların başında Avrupa'ya yeniden dönmüştür. Dünya siyasal konjonktürünün küreselleşme ile yeniden yapılanma sürecine girdiği günümüzde, sanayi devleri enerjiye olan ihtiyaçları nedeniyle yeryüzündeki bütün enerji kaynaklarını ele geçirerek dünyayı yönetmek istemektedirler. Bir dünya imparatorluğu kurmanın başlıca yolu, enerji kaynaklarını ve enerji yollarının denetim ve kontrolünü ele geçirmekle mümkündür. ENERJİ ÜRETİM VE DAĞITIM ALANLARI Hazar Havzası, Orta Asya ile Karadeniz arasında uzanan Kafkasya'nın merkezi bir parçasını oluşturmakta olup, dünyanın en önemli enerji üretim ve dağıtım alanlarından biridir. Batı ülkeleri enerji ihtiyaçlarını daha çok Avrasya kaynaklarından karşılamaya yönelmişlerdir. Dolayısıyla bu bölgeler enerjide birincil derecede önemli bölgelerdir. Balkanlar Hazar Havzası petrol ve doğalgazının Batı'ya 293 aktarılmasında bir enerji koridoru ya da enerji güzergahıdır. "Enerjinin olduğu yerde daima siyaset vardır" kuralı, dünyanın her yerinde ve her zaman geçerli bir kural olmuştur. Balkan coğrafyasında yaşanan en önemli gelişme Yugoslavya'nın parçalanmasıdır. Balkanlar bölgede barış ve istikrarın kurulması amacıyla, birçok inisiyatifin odak noktası haline gelmiştir. Balkanlar'ın istikrara kavuşması Avrupa'nın güvenliği için giderek daha da önemli olmuştur. AB'nin Bosna-Hersek'teki Sırp katliamına karşı müdahalede başarılı olamayışı (başlangıçta seyirci kalmıştı), önceleri uzak durmasına rağmen ABD'nin müdahalesini gerektirmiştir. BM'inde Yugoslavya krizinde çoğu zaman etkisiz, hatta hareketsiz kaldığı görülmüştür. Kosova'da Sırpların giriştiği geniş çaplı etnik soykırıma karşı uluslararası toplumda oluşan tepkinin sonucu NATO hava harekâtını başlatmış ve Sırplar geri çekilmek zorunda kalmıştır. Makedonya'daki son derecede hassas dengeler Balkanlar'daki yeni siyasi oluşumların tehdidi altındadır. Bu arada başta Bosna olmak üzere Voyvodina, Kosova, Sancak ve Karadağ sorunlarının henüz tümüyle halledildiğini düşünmek mümkün değildir. Balkanlar'daki durum, sıcak gelişmelerin beklenebileceği endişesini de yaratmaktadır. ABD'nin Kosova'daki operasyona müdahalesinin esas amacı, Varşova Paktı'nın dağılması ile uluslararası toplumda NATO'nun artık misyonunu tamamladığı ve dağılacağı yönündeki görüşler, "yeni konsept" arayışını hızlandırmıştır. Roma Zirvesi'nden sonra 1991'de kabul edilen "genişleme ve konsept arayışları" ile eski Doğu Avrupa ülkeleri NATO'ya üye alınmaya başlamıştır. Kosova'ya hava harekatı ile müdahale NATO'nun "yeni konsept" arayışı için bir fırsat oluşturmuştur. Bugün Balkanlar uluslaşma sürecini yaşamaktadır. Ve bu durum aynı zamanda Avrupa'nın güvenliği içinde tehlike oluşturmaktadır. Diğer taraftan ABD ve AB, Kosova'nın bağımsızlığını tanıdıkları halde, KKTC'ni tek taraflı bir devlet olarak tanımamaları işin bir başka boyutunu da ortaya koymakta, çifte standartlı anlayışlarını göstermektedir. ABD Balkanlar'daki düzeni kendi çıkarlarına uygun olarak şekillendirmeye çalışmaktadır. Asıl amacı NATO'nun varlığını sürdürmek ve ABD'nin etki alanını genişletmektir: "Yeni konsept"in amacı da zaten budur. Yugoslavya'daki çatışmalar ABD'nin bu amacını yerine getirmesi için, bir fırsat yaratmıştır. Bu fırsatı BM'de devre dışı bırakarak değerlendirmiştir. Türkiye'nin Balkanlar'la uzun bir tarihten gelen derin bağları vardır. Türkiye aynı zamanda bir Balkan ülkesidir. Balkan coğrafyasında Türkler dışında Arnavut, Boşnak, Çerkes, Pomak olmak üzere rakamların bildirdiğine göre 8 milyon 500 bin Müslüman nüfus yaşamaktadır. Türkiye'nin bu önemli sayıdaki nüfus ile tarihi ve kültürel, dini bağlardan kaynaklanan ortak noktaları vardır. Türkiye Sovyetler dağıldıktan sonra Kafkasya ve Orta Asya'dan gelen tarih kültürel bağlarının olduğu insanlara kucak açtığı gibi, Balkanlardan gelenler içinde daima anavatan olmuştur. Bu dönemlerde yaşanan yoğun, çok boyutlu kitlesel güçlerin hedef ülkesi haline gelmiştir. Yunanistan'ın Makedonya üzerinden oynadığı politik oyunlar Türkiye için son derecede önemlidir. Yunanistan Kıbrıs konusunda Türkiye'ye zorluklar çıkardığı gibi, Batı Trakya'daki Türk azınlığın kimlik sorunları konusunda da insan haklarını ve özgürlükleri ihlal etmekte, demokratik ilkeleri çiğnemektedir. AB konusunda veto hakkını kullanarak Türkiye'nin işini zorlaştırmakta, sorunları uluslararası 294 platformlara taşıyabilmektedir: bugün Türkiye'nin önüne sunulan dosyalar Osmanlı Devleti'nin önüne sunulanlardan pek farklı değildir: bugün Kürt dosyası, Ermeni dosyası, Kıbrıs, Batı Trakya Türkleri, Bulgar Türkleri, Adalar (Ege Adaları) ve Bozcaada ve Gökçeada’nın statüleri vb. sorunlarla Türkiye karşı karşıyadır. Türkiye'nin jeostratejik önemi Soğuk Savaş'ın bitmesiyle azalmış değildir. Sovyetlerin dağılmasıyla ortaya çıkın konjonktürde, Orta Asya ve Kafkaslarda Türkiye'nin ortak tarih ve kültürden gelen bağları vardır. Türkiye'nin önünde, dünyanın yeniden yapılanmasının getirdiği özellikle güvenlik konusuyla ilgili riskler olduğu gibi, yeni durum yeni seçenekleri de beraberinde taşımaktadır. Yeni seçenekler doğru stratejiler ve planlamalarla yeni fırsatlar yaratmakta. Yeni projelerle biçimlendirilebilecek seçenekler de sunmaktadır. Türkiye'nin gerek Kafkaslar ve Orta Asya bölgesindeki ülkelerle gerek Balkanlar'daki ülkelerle ekonomik ve ticari ilişkileri vardır. Yeni yapılanmalar bu ilişkilerin daha fazla geliştirilebileceğinin de işaretlerini vermektedir. www.bilgesam.org sitesinden alınmı tır B TT ... SAYFA 07 Yerel Yönetimler 7 9 Kas m 2015 Pazartesi Kosoval bilim heyeti Bursa’da Bilim kurumları, arşiv, müze ve kütüphanelerde incelemelerde bulunmak üzere Türkiye’ye gelen Kosovalı bilim adamları, Ankara ve Konya’nın ardından Bursa’da temaslarda bulundu BURSA - BALKAN GÜNLÜ⁄Ü K osova Albanoloji Enstitüsü’ne bağlı çalışan bilim adamları, Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından ağırlandı. Büyükşehir Belediye Başkanvekili Abdülkadir Karlık, Türk İslam Medeniyeti’ne ait eşsiz eserlerin İstanbul’un ardından Bursa’da yoğunlaştığını hatırlattı. Büyükşehir Belediyesi olarak Bursa’nın tarihi ve kültürel miras alanındaki zenginliğinin dünya sahnelerine taşınması için köklü bir restorasyon süreci başlattıklarını ve tamamlanan projelerle Bursa’yı Osmanlı’nın kurduğu tarihi semtlerle UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi’ne aldırdıklarını belirten Başkanvekili Karlık, Balkan ülkelerinde de benzer çalışmaları gerçekleştirdiklerini söyledi. Bursa’da ne varsa Balkan ülkelerinde de onun olmasını istediklerini, oradaki halkın gerçek kimliğini bulması için Bursa ve Türkiye olarak ellerinden gelen gayreti gösterdiklerini ifade eden Başkanvekili Karlık, “Gerçek kimliğimizi yakaladığımız an, önümüzde hiç kimse duramaz. Onun için geçmişimize sahip çıkıyoruz. Onun için ecdat yadigarı eserleri restore ederek geleceğe taşıyoruz” dedi. Kosovalı heyet adına konuşan Albanoloji Enstitüsü Müdürü Dr. Hysen Matoshi ise, gösterilen misafirperverlik nedeniyle Başkanvekili Karlık’a teşekkür etti. Matoshi, Bursa’nın derin tarihi birikiminin enstitü çalışanları için eşsiz bir kaynak niteliğinde olduğunu vurguladı. Kırım Türkleri’nden 29 Ekim te ekkürü H.MERKEZ - BALKAN GÜNLÜ Ü İ zmir Kırım Türklerini Yaşatma Derneği Nuran Çağatay ve yöneticiler, Bayraklı Belediye Başkanı Hasan Karabağ’a 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nda düzenledikleri etkinlikten dolayı teşekkür ziyaretinde bulundu. Bayraklı Belediyesi Cumhuriyet Bayramı’nda düzenlediği, ülke sınırlarını aşarak birçok ülkede izlenen etkinliği toplumun farklı kesimlerinden takdir görmeye devam ediyor. İzmir Kırım Türklerini Yaşatma Derneği Başkanı Nuran Çağatay ve dernek yöneticileri, Bayraklı Belediye Başkanı Hasan Karabağ’ı makamında ziyaret edere, düzenlenen etkinlikten dolayı teşekkür etti. Bayraklı Belediyesi ile gurur duyduklarını belirten Çağatay, “Cumhuriyet Bayramı etkinliğinde arkadaşlarımız önce zeybek oynadı ardından da ay yıldızlı dev Türk Bayrağı oluşturdu. İnanın hem duygulandık hem de göğsümüz kabardı. Düzenleyeceğiniz etkinliklere arkadaşlarımız katılmaya devam edecektir. Her yıl Kırım’a kurbanlarımızı getirip orada kesiyoruz. Başkanımız bize eğitim takımı verdi. Çantaları, kitapları, defterleri oradaki fakir soydaşlarımıza dağıttık. Onların da teşekkürlerini iletmek isterim” dedi. Buca’da Entegre Atık Yönetimi ba lıyor H.MERKEZ - BALKAN GÜNLÜ Ü B uca Belediyesi, çöp ayrıştırmak ve geri dönüşüme kazandırmak adına başlattığı projelere bir yenisini daha ekledi. Belediye bünyesinde kurduğu bir ekiple belirlenen bölgelerden toplanan çöpler ayrıştırılıyor ve envanter çalışması yapılıyor. Bu çalışmalar sonucunda elde edilen veriler ile çöp toplama ve ayrıştırma stratejisi belirlenerek, gereksiz depolama maliyeti ve çevre kirliğinin önüne geçilmiş olacak. 2007 yılında Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın yayınladığı genelgeye göre hareket edilerek yapılan çalışmalar sonbahar, kış, ilkbahar ve yaz olmak üzere yılda 4 kez yapılacak. Yapılan bu çalışmalar neticesinde çöp toplama zamanlarının daha düzenli hale getirilebileceğini ve depolama alanları için harcanan maliyetin ciddi oranda azaltılabileceğini belirten Buca Belediyesi Çevre Danışmanı Eyüp Ayhan Balın, “Entegre atık yönetimi çalışmaları için etüd çalışmalarına başladık. Düşük, orta, yüksek gelir gruplarının yaşadığı alanlardan ve çarşı merkezinden aldığımız atık numunelerini içeriklerine göre geri dönüşüme uygun, organik atık gibi 18 kategoriye ayırıyor, buca atıklarının karakteristik özelliklerini belirliyoruz. Çalışmalar sonunda Buca’da günde toplanan 500 ton atığın ne kadarını depolama alanına göndermeden değerlendirebileceğimizi öğreneceğiz. Bu sayede Buca’nın toplama ve taşımaya ayırdığı bütçenin düşürülmesini hedefliyoruz” diye konuştu Ardino’nun Türk Belediye Ba kan 3. dönemine ba lad KIRCAAL BALKAN GÜNLÜ Ü A rdino Meclisi’nin ilk oturumunda üçüncü dönem Belediye Başkanı seçilen Resmi Murat yemin ederek, resmi olarak görevine başladı. Murat’a Belediye Başkanı seçimine ilişkin tasdik belgesi İlçe Seçim Komisyonu Başkanı Ruska Çauşeva tarafından verildi. www.kircaalihaber.com’a göre; Resmi Murat, Anayasa ve ülkenin kanunlarına uyacağını ve Ardino SIYAH MAVI KIRMIZI SARI İlçesi sakinlerinin çıkarları ve iyiliği için çalışacağına dair yemin etti. Belediye Başkanı ile birlikte oturumda yeni seçilen Belediye Meclis Üyeleri ve köy muhtarları da yemin ettiler. Bulgaristan ulusal marşı ve Avrupa Birliği marşıyla başlayan yemin töreninin açılışını Kırcaali Vali Yardımcısı Rumen Mladenov yaptı. Mladenov konuşmasında, “Doğuştan belediyeci olarak yaratılan hepinize sağlık, enerji ve iyimserlik diliyorum. Zorlukları soğukkanlılık ve sıcak kalple karşılayın. Her bir sorunu akılla çözün, eleştirilere ise saygı gösterin, çünkü insan kendini unuttuğu zaman eleştiri yardımcı oluyor. Sorumluluk ve yüreğinizi katarak yönetin! Her zaman halka daha yakın ve daha samimi olun!” dedi. lkemizde 20 Eylül’deki erken genel seçimlerden AKS YON ABTTF’DEN sonra anavatan m z REAKS YON YUNAN Türkiye de 1 Kas m’da erken seçiDEVLET NDEN me giderek tercihini belirledi. Sand ktan ç kan sonucun anavatan m z için hay rl olmas n temenni ederim. Bat Trakya Türk Halit HAB PO LU Az nl ’m z hakl tepkisini ülkemizde ve uluslararas düzeyde ler. Bizler May s 2015’te FUEN farkl vesilelerle ortaya koyuyor. Bat Kongresi’ne ev sahipli i yapt k, imdi Trakya’m zda son olarak skeçe de onlar Kavala’da uluslararas bir Merkez Türk lkokulu’ndaki ö renci konferans düzenlediler. ve bu ö rencilerin velileri az nl k okulk olarak Yunan makamlar bizimle lundaki ö retmen ve kitap eksikli ini ilgili karar al yor, ancak bunu bizi dikprotesto etmek için eylem gerçekle kate almadan, bizi dinlemeden yap tirdi, sonunda ba ar l da oldu. Bizler yor. Ard ndan Bat Trakya Türk ise uluslararas düzeyde az nl m z n Az nl olarak ülke içinde ve d nda sorunlar n dile getirmek için çal yotepkimizi dile getiriyoruz, onlar da ruz. ABTTF olarak az nl m z n bizim gibi BM’de ve AG T’te bu “240 mam Yasas ” olarak adland rd konuda cevap vermek durumunda yasaya kar tepkimizi y llard r kal yorlar. Sonuç itibariyle ülkemizin Birle mi Milletler’de ve Avrupa iyi niyetli bir yakla m sergilemedi i Güvenlik ve birli i Te kilat ’nda ortada. Uluslararas düzeyde gerçekgerçekle tirdi imiz yaz l ve sözlü le tirdi imiz çal malarda da biz aksisunumlarda dile getiriyoruz. Son olayon gerçekle tiriyoruz, onlar ise reakrak May s 2015’te Gümülcine’de 20 siyon vermek durumunda kalarak ülkeden 150 delegenin kat l m yla bilindik görü lerini tekrar etmekten düzenlenen FUEN Kongresi’nde de öteye geçemiyorlar. Son olarak 240 mam Yasas ’n n din alan ndaki Ekim’de Var ova ve Viyana’da gerözerkli imize bir darbe oldu unu dile çekle tirilen AG T toplant lar nda da getirdik. Son olarak 10-11 Ekim’de yaln zca Bat Trakya Türkleri olarak Kavala’daki maret’te Yunanistan yer almad k, bu kez FUEN üyesi E itim, Ara t rma ve Din leri kurulu lar olarak Ah ska Türkleri, Bakanl bünyesinde yürütülen Bat Trakya Türkleri ve Rodos“Ya am Boyu E itim” programlar stanköy Türkleriyle bir tak m olarak çerçevesinde “Kültürler Aras Din toplant da bulunduk. ABTTF olarak E itimi ve slam Çal malar : uluslararas alanda kazand m z Yunanistan ve Avrupa’da Zorluklar deneyim sayesinde bugün bu alanda ve Beklentiler” isimli konferansta da tan nan bir sivil toplum örgütü haline 240 mam Yasas olarak bilinen geldik. Çekirdek ekibimiz art k bu 4115/2013 say ve tarihli yasa çerçealand uzmanl n bizimle ayn vesinde Bat Trakya’daki devlet okulkaderi payla an az nl klar ve topluluklar nda slam din dersinin ö retilmesi lar için kullan r hale geldi. ABTTF konusu tart ld . Uluslararas nitelikbugün art k bizim gibi haklar için teki konferansa Avrupa’n n farkl mücadele eden di er az nl klar ve topülkelerinden teolog ve akademisyenluluklar için de bir referans olu turuler konu mac olarak kat l rken dinleyor. Bunun bir örne ini de geçti imiz yiciler yaln zca Yunanlard . 240 günlerde Gümülcine’deki kongrede mam Yasas ile ilgili devlet görü üFUEN’e üye olan Arnavutluk’ta ya anün savunuldu u konferansta bir yan Makedon az nl n çat kurulu u anlamda Yunan devleti kendi kendine “Ilinden”-Tiran Ba kan Nikolla gelin güvey olmu oldu. Gjurgjaj ba kanl ndaki heyetin Witten’deki ABTTF Genel AG T’E G DEREK Merkezi’ne gerçekle tirdi i ziyaret ile SORUNLARIMIZI ya ad k. Bu ziyarette Gjurgjaj, D LE GET RD K ABTTF’nin ba ar l faaliyetlerini yak ndan takip etti ini belirterek ulus1+1 hesaplad n zda 2 ediyor, de il mi? Bak n, ABTTF olarak y llar önce lararas platformlarda yürüttü ü çal AG T’e giderek sorunlar m z dile malar n örnek al nacak nitelikte oldugetirdik, onlar da AG T’e geldiler. unu dile getirdiler. te bu bizim Biz BM’de, onlar da BM’de. Biz ba ar m z! Art k bizimle benzer kadeAvrupa Halklar Federal Birli i’ne ri payla an di er az nl klar ve toplu(FUEN) üye olduk, onlar da FUEN luklar için de örnek olu turuyoruz. ile ileti ime geçerek kendi pozisyonlaBu, ABTTF olarak ne denli do ru bir r n dile getirmek istediklerini belirttiyolda ilerledi imizin en güzel kan t ! Ü SAYFA 08 SIYAH MAVI KIRMIZI SARI 8 Balkan Haberleri 9 Kas m 2015 Pazartesi emseddin Sami zzet KARASU izzetkrs45@hotmail.com Balkanlardan gülümseten anlar... ,!-6E6E 1:@E<;??DAE'DA>E4C>/B?B BE<D'D@E,A@D):7 ,1B16DA>D5D3;@DE5CA7E<D@;<8A=:30 .$:E'DA>E4D*/DEB3BE4C@;6D97DEC77; *C=3:A:=0 .CE*D97D?;+B@E)DAE>B .,!B@98@E:?=:3:=E4CD -%,6 $83@D>E>DA;E>8#DEC)B@CE>?B=DED?D#D>7;A06 ?B=DE9D7D@E4BAE52>>D@DE+BACA?CA0 ?B=D#; .$:<:A:@E@D9;?E<DA5;=#;E8?D<;=( .$B1E-%,64D>D<B1( .D9;?E$--E8?9:@( .8>E&-E$--E8?9:@( .E1D=D@E9B1CEE%-"$--6E)CAC?B= --E$&, 8=D>E,<C7E48<D#;E52>>D@;ED/=;37;A0E 2>>D@DE4BAE=237CABE+C?BA0 .B1E5CEB??BE48<DE)DAE=;E5B<CE98ADA 8=D>E,<C7E.$:AD9BE,AB>DE=BEC DADAE4B15CEB??;E4:<DE4CE<D( ,$ "E,%,G ,A@D):7EDA>D5D3;EB?CE:1:@E<8?DE/;>=D> 21CAC5BA06 ,A>D5D3;@DE9C9?C@BA0 .%8ACED1E4C>?C<D9B@0E,45C97E)DAEB>C@ 3:E>DA3BE#D=B5DEE*B1B<@D@EB>B !"E@D=D1E>;?;'E+C?B<== &E %B18ED+DED9>CA?B BE4B7BA=B3E1C?E4BAE3BA>C 7CEB3E4D3):A:9:@5DE4:?:@=:37:0E CA98@C?ED?;=;@5DE+AC)?BE>B3BE%B18 ,+D<DE98ADA .&2>9C>E8>:?E8>:@:1E=:(E .)C7( .D@+BE8>:?:E4B7BA5B@B1( .%D@B9DEB9C9;6:/:@#BE>D7( $& 8=3:9:E,A@D):7ED=B?CE3<?CE5C=B30 .D=B?ED4BEC?E9D@DE.$&(E<D'=D9; @;E AC7C<B=0E8>E+21C?E42<2E<D'DA;=0 D=B?E<D3/DE>2/2>E8?D@E>8=3:9:@D #C)D'E)CABA0 .%8ACE9C@E>B=E$&-E<D'=C>E>B= ,<5CE<:ABE4D>D<=E$&-5CE+C?(6( &-E%-" %D@B9D5DEB>D=C7EC5C@6!:=C?B?B?CA5C 'D1DA?DADE+C@C??B>?CE>D5;@?DAE/;>DA?DA0 %D>C58@<D@;@EDA4B<D@CE><2@5C@ +/EC7=B3E8?D@E<D3?;E4BAE7C<1C=B1E21CAB @CE<C3B?E=D@789:@:ED?;AE)CE78A:@:EB?C 'D1DADE+B5CA0ED1DA5DE7D=E<C3B??B>E9D7D@ 4BAE9D7;#;@;@E@2@5C@E+C/CA>C@E'D1DA#; 4D ;A;A0 .&-E%-"E&-E%-" &D3?;E7C<1CE/D7'D7E"2A>/CEB?CE78A:@:@D 98ADA .&C3B?E=D@7:E+B<5;>E5BCE4B1CE=;E4D+AB<< 4:E&-E%-"E&-E%-" Arnavutluk’ta! Arnavutluk Beder Üniversitesi ve Yağmur Dergisi işbirliğiyle bu yıl dördüncüsü gerçekleştirilen Uluslararası Türk Dili ve Edebiyatı Konferanslarında önemli Türk münevveri Şemseddin Sami konuşuldu -$!,-%EF, %D@B9D5D>BE!:=C?BE52 2@?CABE/8>E@C3C?B )CE*DAC>C7?BE+C/CA0E$2<2>E>2/2>E*CA>C9 8<:@DEB37BAD>EC7=C>EB/B@E#D@ED7DA0E$BA +2@E<C@BEC)?BE8?D@EC9B=CE*D@;=EC3BEB?C 52 2@CE+B5CA0E<:@?DA;E<C@BE<C@BE AC@ =C<CE4D3?D9DE5DE/C>B?C@E*D?D<?DA;@E4BA /8 :@DE<B@CE5CEB37BAD>EC7=C<CE/D?;3;A0E 2 2@2@EB?CA?C<C@E9DD7?CAB@5CE*D?D<?DA 5D@E98@ADE*DAC>C7?BE8<:@?DAE8<@D@=D<D 4D3?D=;37;A0E E9;AD5DEA>C97ADE*DAC>C7?BE4BAE8?>?8A 8<:@:E8?D@E-4AD*B=E8#D<;E/D?;<8A=:30 &D>;@?DA;E8<:@DEB37BAD>EC7=C9BEB/B@ C9B=C<CE98A=:3E .C9B=CE-4AD*B=E8#D<;E4B?B<8A =:9:@( C9B=CE*D@;=EE&8E7D@;=;<8A:=E 5C=B30( $&!E,,&, &D1ED<?DA;@5DE%D@B9D5DE4BAE4D3>DE1C)>?B )CE+21C?E8?:AE!:=C?BE52 2@?CAB0 C@5BE<AC9C?E3DA>;?DA;=;1E)CE*D?D<?DA; =;1E52 2@?CACE42<2>E*C<C#D@E)CE#83>: >D7DA0E$BAE52 2@E+2@2E*C=3CAB?CAB=B15C@ 5D=D7E4C<B@E5D<;9;E*D?D<E/C>=C>EB/B@ 8A>C97AD5D@EB97C>7CE4:?:@:A0 A>C97ADE98A:=?:9:E.D@+BE'DA/D<; /D?D?;=( .D??DE'DA/D@;@EB9=B@BE7D=E*D7;A?D<D=; <8A:=ED=DE=21B B@EAB7=B@BE9B1CE9<?C<C 4B?BAB=( .<?CE4D>D?;=( .",!,!,E!-!-E",E",6. E5D>B>DE98@ADE8A>C97ADE'DA/D<; D@8@9EC5CA .;AD5D>BE'DA/D<;E5D=D7E4C<B@E5D<;9; B/B@E/D?;<8A:10 .E",!,!,E!-!-E",E",.E6 "2=E=B9DBA?CABE*D?D<DE4C>?B<8A:1000 T RAN - BALKAN GÜNLÜ Ü K onferansın açılış konuşması Beder Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölüm Başkanı ve Sempozyum Genel Sekreteri Dr. Adem Balaban tarafından yapıldı. “Milletleri birleştiren bazı insanlar vardır. Bunu kimi sanatıyla kimi ilmî araştırmalarıyla yapar. Şemsettin Sami de Türk ve Arnavut halklarının ortak değeridir.” sözleriyle izleyicileri karşılayan Balaban’ın ardından hoş geldin konuşmaları başladı. Konuşmasına bir kıssa ile başlayan üniversite rektörü Prof. Dr. Ferdinand Gjana, Şemseddin Sami’yi zekası ve güzelliğiyle anne ve baba arasında paylaşılamayan bir çocuğa benzetti ve şöyle konuştu: “Zeki, akıllı, uslu evlatların anne ve babaları tarafından paylaşılamaması, zekası bana çekmiş, güzelliği bana çekmiş demesi gibi bazı insanlar da iki milletin, devletin arasında kalmıştır. Ş. Sami o kadar güzel eserler vermiştir ki Türkler; ‘Bizim evladımızdır’, Arnavutlar; ‘Bizim evladımızdır.’ demekten kendilerini alamamışlardır. Bana kalırsa hayatta esas olan iki asır sonra bile üzerine konuşulacak, fikir yürütülecek, istifade edilecek eserler bırakacak bir hayat yaşamaktır.” Albonoloji Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Ardian Marashi ise Şemseddin Sami’nin yazarlık mücadelesinden bahsetti: “11 yaşında hem yetim hem de öksüz kalan ve türlü zorluklarla mücadele eden Şemseddin Sami’nin ortaya koy- duğu pek çok eser hâlâ aşılamamıştır. Her iki milletin de medarıiftiharı olan Şemseddin Sami’yle ömrümüz oldukça iftihar edeceğiz.” Şemseddin Sami’nin Arnavut milliyetçiliğinin temellerini oluşturan kişi ve aynı zamanda Arnavut millî şiirinin kurucusu olarak kabul edildiğini söyleyen Prof. Dr. M. Nejat Sefercioğlu da, Sami’nin tiyatro eserleri, roman ve çeviri eserlerine dikkat çekti. Arapça ve Farsçayı çok iyi bilen Şemseddin Sami’nin Türkçeye olan hâkimiyetinin önemli olduğunu söyleyen Nejat Sefercioğlu o dönemin şartlarında 34 yıllık bir yazı hayatına gazete yöneticiliğiyle beraber 55 eser ve yüzlerce makaleyi sığdırmasının şaşılacak bir iş olduğuna dikkat çekti. YUNAN STAN A HM kararlarını uygulamıyor BRÜKSEL BALKAN GÜNLÜ Ü A vrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi (AKPM), Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarının uygulanmasına ilişkin kapsamlı raporu ve buna bağlı kararı kabul etti. AKPM üyesi Hollandalı parlamenter Klaas de Vries tarafından kaleme alınan raporda, 2014 yılı sonu itibariyle AİHM’nin 11 bine yakın kararının bunların muhatabı olan Avrupa Konseyi üyesi devletler tarafından halen uygulanmayı beklediği, söz konusu kararların yaklaşık yüzde 80’inin Yunanistan’ın da aralarında bulunduğu 9 üye devleti ilgilendirdiği, Yunan makamlarının uygulamadığı dava karar sayısının toplam 558 olduğu not ediliyor. AİHM kararlarının uygulan- ması konusunda ulusal seviyedeki yapısal sorunların bu dokuz devletin ortak paydası olduğunun altı çizilirken bu sorunların en önemlileri arasında aşırı uzun ulusal yargı süreci, kötü ve uzun tutukluluk koşulları ile ulusal kolluk kuvvetleri tarafından kötü muamele ve adil yargılanma gösteriliyor. De Vries mtiyaz Sahibi lhan akiro lu Bat Trakya Türk Az nl ’n n sorunlar AG T gündeminde V YANA - BALKAN GÜNLÜ Ü A vrupa Halkları Federal Birliği (FUEN) üyesi kurumlardan Avrupa Batı Trakya Türk Federasyonu (ABTTF), Batı Trakya Azınlığı Yüksek Tahsilliler Derneği (BTAYTD) ve Rodos, İstanköy ve Onikiada Türkleri Kültür ve Dayanışma Derneği, Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) Ek İnsani Boyut Toplantısı’na katıldı. Viyana’da düzenlenen toplantıda Batı Trakya Türk Azınlığı’nı, ABTTF Uluslararası Çalışmalar ve Lobi Grubu üyesi Funda Reşit ve ABTTF Brüksel ofisi çalışanı Yakup Uzun ile Batı Trakya Azınlığı Yüksek Tahsilliler Derneği (BTAYTD)’ne üye Trakya Üniversitesi Balkan Araştırmaları Enstitüsü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Ali Hüseyinoğlu ile BTAYTD üyesi Pervin Hayrullah temsil ettiler. AGİT Ek İnsani Boyut Toplantısı’na FUEN’e üye Türk azınlık/topluluklarından Rodos ve İstanköy Türkleri de FUEN’in desteğiyle katıldı. Toplantıda Rodos, İstanköy ve Onikiada Türkleri Kültür ve Dayanışma Derneği Başkanı Prof. Dr. Mustafa Kaymakçı, Rodos ve İstanköy’deki Türklerin sorunlarını aktardı. ”Kopenhag Belgesi’nin kabulü’nden sonraki 25 yıl” konulu ilk oturumda söz alan Funda Reşit, Batı Trakya Türk Azınlığı’nın Türk kimliğinin hala tanınmadığını ve bunun neticesinde isminde Türk kelimesi geçen derneklere izin verilmediğini belirtti. Reşit, bu konuda Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM)’nin Yunanistan aleyhine kararlar aldığını da hatırlatırken, bu kararların Yunan devleti tarafından hala uygulanmadığını ifade etti. Rodos, İstanköy ve Onikiada Türkleri Kültür ve Dayanuşma Derneği Başkanı Prof. Dr. Mustafa Kaymakçı, adalarda yaşayan Türk azınlığın kimlik, eğitim, vakıflar ve kültürel miras konularında yaşadıkları sorunları genel olarak dile getirdi. Yunanistan’ın asimilasyon politikasının aynı şekilde devam etmesi durumunda yakın zamanda adalarda Türk varlığından söz edilemeyeceğinin altını çizen Kaymakçı, Yunan hükümetinden bu konularda acil önlem almasını talep etti. raporunda, üye devletler tarafından uygulanmayan AİHM kararlarının 1996 yılından beri sürekli artış göstermesi nedeniyle uygulama sürecini denetleyen Avrupa Konseyi’nin karar organı konumundaki Bakanlar Komitesi’nin görev ve sorumluluklarını yerine getirmesinin gittikçe zorlaştığını kaydediyor. TEMS LC L KLER ABTTF Cumhuriyet Bayramı resepsiyonlarına katıldı ESSEN BALKAN GÜNLÜ Ü A vrupa Batı Trakya Türk Federasyonu (ABTTF), anavatan Türkiye Cumhuriyeti’nin 92. kuruluş yıl dönümü vesilesiyle Türkiye’nin Almanya’daki diplomatik temsilciliklerince düzenlenen resepsiyonlara katıldı. T.C. Essen Başkonsolosu Mustafa Kemal Basa’nın verdiği resepsiyona ABTTF Başkanı Halit Habip Oğlu ve eşi, ABTTF Başkan Yardımcısı Sami Yusuf ve eşi ile ABTTF Genel Sekreteri Aydın Ahmet iştirak ederken ABTTF Başkan Yardımcısı İbrahim Yusuf Hüseyin de eşi ile birlikte T.C. Stuttgart Başkonsolosluğu tarafından düzenlenen resepsiyona katıldı. Almanya’daki Cumhuriyet Bayramı resepsiyonlarına ABTTF üyesi derneklerin yöneticileri de katıldı. T.C. Nürnberg Başkonsolosluğu’nun resepsiyonuna Fürth/Nürnberg Batı Trakya Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Derneği, T.C. Stuttgart Başkonsolosluğu’nun resepsiyonuna da Stuttgart ve Geniş Çevresi Batı Trakya Türkleri Aile Birliği yöneticileri eşleri ile birlikte iştirak etti. ANKARA Ahmet ÇOLAK SAMSUN Ak n ÜNER BURSA Hüseyin TOY MU LA Mehmet TOKGÖZ MAN SA Ersin AKBA ANTALYA Kenan KURTE STANBUL Faruk AZEM DEN ZL Fahrettin KOYUNCU DI TEMS LC L KLER ARNAVUTLUK Sokol BRAHAJ BULGARİSTAN İsmet TOPALOĞLU SOFYA DR. Sunay YILMAZ KOSOVA Orhan EMİNCİK ROMANYA Erkan ERUYSAL YUNANİSTAN Varol HALİLOĞLU BOSNA-HERSEK Murat ÖZKAYA KKTC Mehmet ALDEMİR YAYIN KURULU KORAY BAfiOL İSMET TOPALOĞLU NAZ‹F MANDACI SOKOL BRAHAJ BALKAN DEVLEN AYŞE KARADAN ŞARIK CİBO ATA ATUN İLBER ŞİYAK MAL LER KUTLU KARAN B LG LEM KEMAL B ÇER YAYINTÜRÜ: ULUSLARARASI HAFTALIK SÜRELİ YAYIN YÖNETİM YERİ: Rafetpaşa Mah. 5179 / 1 sokak. No: 7 / 4 Bornova/İZMİR TEL: 0 535 776 01 61 BASKI TARİHİ: 9 Kasım 2015 BASKI: STAR MEDYA YAYINCILIK A.fi. ADRES: Gaziemir Tren İstasyonu Karşısı Eski Betontaş Tesisleri İçi GAZİEMİR/İZMİR TEL: 0 232 251 76 32 www.balkangunlugu.com-info@balkangunlugu.com Köşe yazılarının sorumluluğu yazarına aittir. Yıllık abone bedeli 500 TL olup ulusal ve uluslararas› aboneler için posta ücreti ilave olunur. SAYFA 09 SIYAH MAVI KIRMIZI SARI Ara t rma 9 9 Kas m 2015 Pazartesi Mehmet KIZILKAYA y Kul! Cenab Allah hüküm verinceye kadar her daim sabredin. Çünkü sab r ac meyvesi tatl d r. Sizlere vahy edilenlere her zaman uyun ve de Yüce Yaradan hüküm verinceye kadar sürekli olarak sabredin. O ki hakimlerin en üstünü ve de en hay rl s d r. Takva sahipleri insanlar bütün hastal klara, tüm dertlere, meydana gelen bütün sava lar ve de s k nt lar içerisinde sabretmeyi en iyi bilendir. Ey iman edenler! Yeryüzünde bütün kötülüklere ve de tüm dertlere kar n her zaman sabredin ve de sab r yar nda dü manlar n z geçmeye bak n z. nsano lu için sab r; tüm ac lara ve de bütün zorluklara en iyi ekilde dayanma gücüdür. Bütün her eyin Yüce Yaradan m z olan Cenab Allah’tan geldi ini bilen iman sahibi insanlar, Cenab Allah'a s narak her daim sabreder. nsanlar n en güzel ekilde olgunla mas ancak ve ancak sabr n içerisinde bulunan s r ile mümkün olabilir. Her daim sab r edilmelidir ve sonunda iman eden insanlar için en hay rl ve de en mutlu hükmü de Yüce Yaradan Cenab Allah verecektir. Fakirlik, hastal k, eziyet, haks zl k ve s k nt gibi bütün dertler de isyan etmeden o dertlere kar her daim direnip, mücadele ve de sab r ederek tevekkül sahibi olunmal d r. Nefislerimizin kötü e ilimlerini dizginleyerek, ilahi olan yasalar n emir ve de yasaklar na her daim uyma sab rl l n gösterilmesi gerekir. Sava durumlar nda, sizleri ezmeye çal an dü manlar n za kar her zaman haz rl olmak, hiçbir durumda y lmamak ve de bütün gücünüzü sonuna kadar seferber ederek sonuna kadar sab rl bir ekilde mücadele ederek dü manlar geçilmelidir. Unutmay n ki sadece ve sadece sab r ile zafere ve de mutlulu a ula abilirsiniz. Ey nsano lu! Her daim sab rla yürümeye bak n. Bütün insanlar sab rlar n n sonucunda imtihana çekilecekler. Ayeti kerime de öyle denilmektedir; Biz sizleri açl k, korku, canlardan, mallardan ve de nafakalardan yana eksiltmelerle mutlaka ama mutlaka imtihan edeceiz. E MT HANA TAB TUTULACAKSINIZ Sabretmeyi bilenlere en güzel müjdedir. Ba ka bir ayeti kerime de öyle denilmektedir; Yeminler olsun ki, sizler mallar n z ve de canlar n z hususunda mutlaka ama mutlaka imtihana tabi tutulacaks n z. nsano lu, ya amlar boyunca sürekli olarak birçok zorluklarla kar la lmas yarat l n bir gereidir. nsanlar n olgunla arak kemale ermesi bu devrelerin tamam n geçirmekle mümkündür. Kutsal kitab m z olan Kuran’ Kerim; bütün ac lara sab r s rr yla kar koymam z , ilahi imtihan ancak ve ancak böylelikle kazanabilece imizi vurgulamaktad r. Ailelerden baz lar n n ve yak nlar n z n ölümleriyle ya ayaca n z ya da ya ad n z s k nt lara sebep olan can kay plar ; para, maddi, alt n ve benzeri mal kay plar ; hastal k korkular , ölüm korkusu, savan korkusu, açl n korkusu ve de mallar n yok olabilece i korkular ; ticari bak m ndan yap lan yat r mlar n zararlar ve de bir çok eme in yeti tirilen sebzelerin, meyvelerin, arpalar n, bu daylar n, mercimeklerin bozulmas yla birlikte u ran lan mahsül kay plar n s k nt lar gibi bir çok maddi ya da manevi ac lar n hepsi insanlar n olgunla mas için gerekli olan birer imtihand r. Güçlü man sahipleri olan insanlar, kar la t klar tüm s k nt lar tabii olarak kar lamakla kalmay p sab r gücü ile onlara fazlas yla katlan r ve de Cenab Allah'a s narak her daim öyle yakarmaktalar: “ Bizler Yüce Yaradan olan Allah içiniz ve de sonunda O’na dönece iz.” (Bakara Suresi) Kemale ermi olan insanlar n ve de benliklerin de, bütün her eyin Yüce Yaradan m z olan Cenab Allah’tan geldi inin gerçeiyle, çektikleri ac lar da, ula t klar mutluluklar da ayn zevk içerisinde ya amaktad rlar. Çünkü gerçek olan iman sahiplerinin ba na gelen her eyin gizli olan bir sebebin gere idir. Sonuç olarak mutlulu un en güzeli sab r edenlerindir. Her daim sab rl olun. Sab rl olun çünkü güzel sonuçlar n tamam takva sahiplerinindir. Sabreden insanlar n üzerine Cenab Allah’tan bereketler, mutluluklar, huzur ve de rahmet var. te bu insanlar güzelliklere ve de iyiliklere ermi olanlard r. Yüce Allah' hiçbir zaman tan mayanlar n ve de tan mak istemeyenlerin, kibirlilerin, zalimlerin ve de bozguncular durumlar sizleri hiçbir zaman aldatmas n. Onlar n sonlar her daim çok kötü olmu ve de olmaya da devam edecektir. Cenab Allah' tan mayanlar n öyle bolluk içerisinde ehir ehir dola t klar na, gezdiklerine ve de e lendiklerine sak n ama sak n aldanmay n. Sak n ola onlar sizleri aldatmas n. “Unutmay n ki onlar n ki sadece az c k bir nimete sahip olmad r. Sonras nda onlar n da varaca yer cehennem ate i olacakt r. O, acayip bir kötü dö ektir.” (Ali mran Suresi) Yüce Rabbimiz olan Cenab Allah-u Teâlâ’ya s narak kutsal kitab m z Kuran' Kerim’i okuyup da uygulayanlar n sonu mutlaka, takvaya sar lanlarda oldu u gibi her daim mutluluk ve de zaferle olacakt r. Ondan dolay d r ki sizler inkârc lar n o gösteri li gibi görünmekte olan hayatlar na hiç ama hiç ald r etmeden, sab rl bir ekilde ya am n z devam ettirin. Sab rl olun her daim. Yüce Yaradan m z olan Rabbimize gerçek manada bir teslimiyet gösteren, sab r sahibi olan kullar üzerine Cenab Allah’tan en güzel müjdeler var: Onlara her daim selam olsun, affa u rayanlar, rahmet ve sevgiye ula m olanlar, onlar n ta kendileridir. Allah' n selam üzerinizde olsun. KIBRIS’ın esas yerlileri eşeklerdir Makarios’un 1968 yılında seçim propagandası döneminde konuşma yaptığı her toplantı veya da mitingde ısrarla adada yaşamakta olan ve “Kıbrıslı” olarak tanımlanabilecek bir milletin olmadığının üzerinde durmaktaydı. Her fırsatta da bunun önemini belirterek altını örnekler vererek çizmekteydi. Verdiği en güzel ve en çok beğendiği örnek de “Kıbrıs Eşekleriydi” K ıbrıs Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı 1968 seçimlerinde iki aday vardı. Birisi Makarios, diğeri de Takis Evdokas’dı. Makarios kendine ve cüppesine güvenip aday olurken, Psikiyatrist Takis Evdokas da Grivas’ın adayı idi. O dönemde Yunanistan’da Albaylar Cuntası iktidardaydı ve iktidar olmak güçlerinin de doruğundaydılar. Hem ordu hem de polis gücü ellerinin altında adeta hizmetkarları durumundaydı. Ne isterlerse yapabiliyor, kimi isterlerse tutuklayabiliyor, hapislere atıp unutabiliyorlardı veya söz konusu kişiyi halka unutturabiliyorlardı. Komünist bir ilkeye sahip AKEL bile bu havaya (mecburen) uymuş, seçimlerden birkaç sene evvel gerçekleştirdiği Genel Kurulunda “Enosis” kararı alarak, sağ görüşlü Rum halkının ve Yunanistan’daki Albaylar Cuntası’nın nefretini üzerlerinden uzaklaştırmaya çalıştırmışlardı. 1968 Kıbrıs Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı seçimi döneminde her iki adayın da adada Kıbrıslı Türklerin var olduğundan sanki de haberleri yoktu. Her iki adayın ana stratejisi “Milliyetçilik”, tartıştıkları konu da Rum ve Helen milliyetçiliği idi. Kıbrıs adasının bir Rum adası olduğu ve kesinlikle de adanın Yunanistan’a bağlanması için hayatlarını feda etmeye hazır olduklarıydı meydanlarda attıkları nutukların omurgası, temsil ettikleri siyasi görüşün de ana hedefi. SUÇ VE HAKARET SAYILIRDI O dönemde “Kıbrıslı” olmak, “Kıbrıslı Rum demek” veya da “Kıbrıslıyım” demek bir suç, bir hakaret addedilmekteydi. Makarios seçim propagandası döneminde konuşma yaptığı her toplantı veya da mitingde ısrarla adada yaşamakta olan ve “Kıbrıslı” olarak tanımlanabilecek bir milletin olmadığının üzerinde durmaktaydı. Her fırsatta da bunun önemini belirterek altını örnekler vererek çizmekteydi. Verdiği en güzel ve en çok beğendiği örnek de “Kıbrıs Eşekleriydi.” Konuşmasının içinde vurguladığı “Eşekler; Kıbrıs adası üzerinde yaşayan en hakiki Kıbrıslılardır; Kıbrıs’ta sadece bir tek gerçek Kıbrıslı yaşamaktadır o da Kıbrıs eşeğidir” cümlesi bu konudaki görüşünü ve düşüncesini dile getirmekteydi. Hedefi de Kıbrıs adası üzerinde iki halkın yaşadığı gerçeğinden yola çıkılarak Kıbrıslı Rumlarla Kıbrıslı Türklerin ortaklaşa oluşturdukları ve adı da “Kıbrıslı” olan bir milletin var olduğunun sanılmaması ve adada yaşamlarını sürdüren Kıbrıslı Türklerin ada üzerinde hiçbir hakları olmadığını kafalara sokmaktı. Makarios’a göre Kıbrıslı Rumlar dünyanın en ari ve en üstün ırkı olan Helen milletinin bir parçasıydı ve asla Kıbrıslı değillerdi. MAKARİOS’UN SAĞ KOLU Makarios’un sağ kolu olan Polikarpos Yorgacis, 1967 yılındaki Geçitkale ve Boğaziçi olayları nedeni ile Türkiye’nin verdiği ültimatomdan sonra Yunanistan’daki Albaylar Cuntasının adadaki Yunan Tümenini geri çekmesinden dolayı çılgına dönmüş ve 1970 yılında Albaylar Cuntasının başındaki Generale Atina’da suikast düzenlemişti. Bu nedenle de Polikarpos Yorgacis aynı yıl içinde Albaylar Cuntasının özel olarak gönderProf.Dr. Ata ATUN diği ekip tarafından Haspolat tepelerinde infaz edilmiş, Makarios’un da Albaylar Cuntası ile arası da iyice bozulmuştu. Kıbrıs Rum tarafında 18 Şubat 1973 tarihinde gerçekleştirilecek Kıbrıs Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin adaylık dönemi başladığında, Makarios’un Grivas ile arasında oluşan büyük nefrete ve çekişmeye ilaveten, Yunanistan’daki Cunta ile arasının fena şekilde bozuk olması, rakipler için çok uygun bir ortamken, hiç kimse Makarios’un karşısına çıkıp aday olmaya cesaret edemedi. Makarios hiç gerekmediği halde, Grivas ve Cunta ile arasının kötü olduğu o kritik ve hayati dönemde, seçimleri fırsat bildi ve halka indi. Yaptığı konuşmalarının ana teması; Kıbrıs adasının bir Helen adası olduğu, üzerinde yaşayanların Helenler olduğu, Enosis’i kesinlikle gerçekleştireceği ve “Kıbrıslı” tanımının sadece eşekler için söylenebileceğiydi. Aradan çok değil 15 yıl geçtikten sonra Rum liderler KKTC gerçeğinin dünyada kabul görmeye başlamasından sonra bir kurtarıcı gibi “Kıbrıslılık” kavramına dört elle sarılarak müzakerelerin içine “Kıbrıslı Çözüm” aldatmacasını sokmak gayretine girdiler. Şimdilerde nedense gene yapay olarak yaratılmaya çalışılan “Kıbrıslılık” ve “Kıbrıslı Çözüm” kavramları gene ısıtılarak piyasaya sürülmeye çalışılıyor… ata.atun@atun.com SABIR ACI, MEYVES TATLIDIR SAYFA 10 Balkan Haberleri 10 9 Kas m 2015 Pazartesi TEK PART L KT DAR GAYR MENKUL SEKTÖRÜNE YARAYACAK Muhsin BAYRAK n aat projelerinde yüzde yüz yerli ve tamamen öz sermayemizle faaliyet gösteriyoruz. Fuar kapsam nda görücüye ç kard m z; Güne li ’de hayata geçirilen 147 dairelik AB Ya am Evleri, Valikona caddesinin birinci paralelinde yer alan 28 dairelik Ni anta Bayrak Konaklar ve 90 dairelik Eyüp Eserpark Evleri bunlardan yaln zca birkaç . Genellikle kendimize ait araziler üzerinde proje geli tirdi imiz için de avantajl metrekare birim fiyatlar sa l yoruz. 7 Haziran seçimleri sonras nda hükümetin kurulamamas na ba l olarak döviz kurlar nda ya anan art , tüm sektörleri oldu u gibi in aat sektörünü de ekonomik ç kmaza soktu. 1 Kas m seçimleriyle siyasal istikrar n sa lanmas umudumuzu art rd . Konut kredi faiz oranlar n n dü mesi ve buna ba l gayrimenkulün alternatifsiz yat r m arac olarak öne ç kmas ile ba ta Araplar olmak üzere yabanc yat r mc talebinin artmas n bekliyoruz. Gayrimenkul sektörü, bir süre öncesine kadar politik atmosferdeki belirsizlik, döviz kurundaki yükseli ve in aat maliyetlerindeki art nedeniyle zorlu bir y l geçiriyordu. n aat maliyetleri artt kça konut fiyatlar da artmaya devam ediyordu. N AAT MAL YETLER NDE YAVA LAMA Türkiye MSAD Eylül Ay Sektör Raporu’na göre; konut in aat maliyetleri, y l n ilk dokuz ay nda yüzde 5,9 oldu, ancak 2014 y l ndaki y ll k yüzde 9,5’luk art a göre yava lama kaydetti. 2015’in ilk dokuz ay nda y ll k i çilik maliyet art yüzde 8,2 oldu. Buna kar n malzeme maliyetleri art daha s n rl kalmaya devam etti. 2015’in ilk dokuz ay nda y ll k in aat malzemesi maliyetleri art ise yüzde 5,2 oldu ve y ll k enflasyonun alt nda kald . n aat maliyetlerinin azalmas , yat r mc y sat n alma konusunda daha cesur bir noktaya ta yacak. Özellikle siyasi istikrar müjdeleyen son seçim sonuçlar sektör temsilcileri olarak bizleri umutland r yor. stanbul'da 100 hektar n üzerindeki bir alan, riskli alan ilan edildi. Türkiye genelinde 6 buçuk milyon binan n dönü ümünü sa layacak kentsel dönü üm kapsam nda, bugüne kadar 159 proje ba lad ve 2018 y l nda tamamlanmas öngörülüyor. 200 proje ise Çevre ve ehircilik Bakanl ’n n masas nda de erlendiriliyor. Kentsel dönü ümle birlikte dairelerin metrekareleri azalsa da yap lar n yenilenmesi ve lokasyon de erine ba l olarak, konut fiyatlar art a geçiyor. Sorunlu konut konusuna gelince; hasarl veya riskli bina stokumuz 5 milyon civar nda. Bunlar n yenilenmesi için yap lan çal malar henüz yetersiz. Kâ t üzerinde çok fazla çal ma yap lmas na ra men kayda de er bir de i im ve dönü ümden söz edemiyoruz. n aat sektöründe mesleki e itimi olmayan ki ilerin çal mas , mesleki e itimin sektör aç s ndan gereklili ini ortaya koyan en önemli k stas. Sektör gözetmeksizin insanlar n haklar n n korunmas gerekiyor. n aat sektörü do as itibar yla tedbir al nmad nda çok tehlikeli hale gelebiliyor. Dolay s yla mesleki yeterlilik art , in aat sektöründe gerilemeye ya da kan kayb na neden olmaz. Aksine sektöre de er katarak kaynaklar n art r lmas na olanak sa lar. Bu nedenle mesleki e itim zorunlulu unun, tüm sektörlerde oldu u gibi in aat sektörü için de, i sa l ve güvenli inin sa lanmas ile mevcut sa l k ve güvenlik artlar n n iyile tirilmesi noktas nda güçlü bir dönemeç oldu una inan yorum. Yunan Türk Ticaret Odas ’na göre; ‘ MD ZAMANI’ 1 Kasım seçim sonuçlarını değerlendiren Yunan-Türk Ticaret ONURUN BARI I Odası Türkiye Temsilcisi Musa Turan, kimine göre doğru kimine göre eğri de olsa Türk halkının seçimini yaptığını; Ahmet GÖKSAN artık siyaset değil iş konuşmanın zamanının geldiğini söyledi kibristkd@kibristkd.org.tr H.MERKEZ BALKAN GÜNLÜ Ü K uzey Yunanistan Yunan Türk Ticaret Odası Yönetim Kurulu Üyesi ve Türkiye Temsilcisi Musa Turan 1 Kasım 2015 seçim sonuçlarını değerlendirirken hem Türkiye hem de Yunanistan için siyaset değil iş konuşmanın zamanı olduğunu söyledi. Seçime katılarak demokrasiye katkıda bulunan tüm kurum, kuruluş, siyasetçi ve seçmenlere teşekkür eden Turan “Bir ülkede ne kadar çok siyaset konuşulursa o kadar az iş yapılır” dedi. Türkiye’nin diğer ülkelere göre siyasete daha sıcak bir katılım gösterdiğinin altını çizen Turan, yönetime katılım anlamında bu durumun sevindirici olduğunu ancak sürekli siyaset konuşmanın üretimi engellediğini belirtti. Seçimlerde seçmenlerin oyunu almayı başaran herkesi kazanmış kabul ettiğini söyleyen Turan’a göre önemli olan seçimlere katılarak sürece katkıda bulunabilmek… Turan sözlerine şöyle devam etti: “Zor bir dönem yaşıyoruz. Ekonomi ve siyasetin uyumlu olması gereken bir dönem. Buna ek olarak Türkiye’nin eğitim, adalet, sağlık sistemlerinde acil reformların yapılması gereklidir. Türkiye’nin sınır komşularıyla ticaretini arttırması zorunludur. Biz Yunan-Türk Ticaret Odası olarak üzerimize düşeni en iyi şekilde yapmaya devam edeceğiz. Türkiye artık polemikleri ve çekişmeleri bir kenara bırakarak daha çok yatırım, üretim, istihdam için ne yapılması gerekiyorsa ona odaklanmalıdır. Her iki ülke de bu süreçteki zorlukları işbirliği yaparak aşacaklardır; bu nedenle işbirliğini arttırmaları gerekir.” “1948’lerde Rum gö sünü gererek ‘K br s tümüyle Elen’dir derken Türk gençli i ayn inançla ‘K br s Türk’tür ve Türk Kalacakt r!’ diyebiliyordu. Rum dedi ini yapmaya yani K br s’ Elenle tirmeye çal t , silahl sald r ya geçti, tedhi e yöneldi. Bu artlar alt nda Türk Gençli i olarak kendi inanc m z do rultusunda mücadele verdik ve K br s’ Elen yapmas na engel olduk. Gençli imizin son 30 y ll k mücadelesini bilenler, bu mücadele ile ancak övünebilirler ve gurur duyarlar. K br s’ n ba ms zl , Türk halk n n Eoka’ya kar direnmesiyle mümkün oldu. Direnmeseydik, Enosis olurdu ve imdiye kadar K br s’ta Türk kalmazd ” 1979 Dr. Faz l KÜÇÜK SARAYBOSNA’YA LÜKS TUR ZM YERLE KESI SARAYBOSNA BALKAN GÜNLÜ Ü B osna Hersek’in başkenti Saraybosna yakınlarındaki Haciçi’de yapılan “Sarajevo Resort” turizm yerleşkesi törenle açıldı. Bosna Hersek Üçlü Devlet Başkanlığı Konseyi Boşnak Üyesi Bakir İzzetbegoviç, Sarajevo Resort’un Kuveyt ile Bosna Hersek arasında güçlü işbirliğinin bir göstergesi olduğunu söy- ledi. www.bosnahersek.ba’ya göre: İzzetbegoviç, bu tür projelerle Bosna Hersek’in sahip olduğu zengin kaynakların aktif olacağını belirterek, şöyle devam etti: “Turizm bizim özel kaynağımızdır ve bugün açılan turizm yerleşkesi de yaklaşık bin 100 kişiyi ağırlayacak. Yatırımımız 25 milyon avro, havaalanına ve şehir merkezine çok yakın. Otobanı bitirdiğimizde Adriyatik Denizi’ne yaklaşık 1 saat uzaklıkta olacak.” Temeli bundan iki Sa l k turizminde Balkan dopingi yıl önce atılan turizm yerleşkesinin açılış törenine ayrıca, Saraybosna Kantonu Başbakanı Dino Konakoviç, Kuveyt’in Saraybosna Büyükelçisi Nasser Riden Thamer Al Motairi, yerleşkenin yapımını üstleyen Gulf Real Estate firması müdürü Jasem Ahmed Al Kanderi ve diğer davetliler katıldı. Turizm yerleşkesi, yaklaşık 160 bin metrekarelik alanda 160 lüks rezidans ile 12 bin metre karelik yapay gölden oluşuyor. ANKARA - BALKAN GÜNLÜ Ü on yıllarda sağlık turizminde yoğun bir artış olduğuna dikkat çeken Dünyagöz Ankara Hastane Direktörü Hüseyin Kılavuz, “Özellikle bazı yabancı ülkelerde tedavi masraflarının yüksek olması ve bekleme zamanlarının uzunluğu, kişileri hem kaliteli tedavi alabilecekleri hem de turistik ziyarette bulunabilecekleri Türkiye gibi ülkelere yönelmesini sağlıyor” dedi. www.tourexpi.com’a göre; Türkiye’de sağlık sektörünün, son 10 yılda büyük bir ivme kazandığını kaydeden Kılavuz şunları söyledi: “Ülke olarak bu alanda dünya gene- line bakıldığında sağlık turizminde 7’nci sırada yer alıyoruz. Gelen hastalar kaliteli hizmeti uygun fiyatlarla alırken, diğer yandan tatil yapma olanağı buluyor. Sağlık turizminin önümüzdeki yıllarda çok daha hızlı büyüyeceğini ve 20 milyar dolar hedefine ulaşabileceğini tahmin ediyoruz. Geçen yıl ülkemize 300 bin yabancı hasta gelirken bu yıl bu rakam 400 bini aştı. Dünyagöz olarak, her yıl ortalama 50 bin yabancı hastaya hizmet veriyoruz. Ankara’ya son yıllarda özellikle Balkan ülkelerinden yoğun bir hasta akışı var. Bunun yanında Avrupa ülkelerinden ve Ortadoğu’dan birçok yabancı hasta, göz tedavisi için Başkent’e geliyor” diye konuştu. ÜSKÜP BALKAN GÜNLÜ Ü T ürkiye’den Makedonya’ya ithalat yapan şirketler, izin belgeleriyle ilgili sorun yaşıyor. Makedonya’dan yük almak için Türkiye’ye giden tırların, Türkiye’den izin belgesi alması gerekirken, iki ülke arasındaki ticaretin gelişmesi nedeniyle son birkaç yıldır 3 bin olan izin belgesi kotası geçiliyor. www.yenibalkan.com’da yayınlanan habere göre; Makedonya’daki şirketler ise bu sıkıntılı durumun aşılmasını bekliyor. T.C. Başbakanı Ahmet Davutoğlu’nun Makedonya ziyareti sırasında koyduğu 1 milyar dolarlık ticaret hacmine ulaşma hedefinin gerçekleşmesi için bu izin belgelerinin kaldırılması isteniyor. Deger şirketinden Kemal Nazım, çimento ithalatı yaptığı için yılda neredeyse 300 ile 400 arası izin bel- endi sorumlulu unun gere ini yerine getirmemekte srar eden AB, Suriyeli s nmac ak n n kendi kap lar na ula madan durdurabilmek için bölge ülkelerine ak l vermeye çal yor. Türkiye’yi ‘Sana para verelim’ avuntusu ile oyalamaya çal yor. Balkanlarda aday ülke konumunda olan Arnavutluk, S rbistan ve Makedonya’ya 100 bin s nmac y kabul etmelerini isterken kontenjanlar n artt rmalar için de bask yap yor. E er bu isteklerini kabul etmemeleri halinde sopan n ellerinde oldu unu da hissettiriyorlar. Yunanistan’a da y l sonuna dek 30 bin ki inin kalabilece i kar lama merkezleri olu turma buyru unu dayat yorlar. Yap lan bu önerilerin insani nedenlerle yap l yor olmas n do al kar lamak belki olas d r. Buna kar n yap lmas istenenlerin de geçici bir çözüm oldu u bir gerçektir. Yap lmas istenenlerin kanserli bir hastan n tedavisini aspirinle yapmak gibidir. Bu nedenle AB’nin önerileri içtenlikten yoksundur. Kendi pamuk elleri ile yaratt klar ve kanl ele dönü en bu açmaz n ay rd nda olduklar n da kaydetmek istiyoruz. Önümüzdeki 2016 y l nda Birle ik Amerika Devletlerinde yap lacak olan Ba kanl k seçimlerine büyük olas l kla Cumhuriyetçi Partinin aday olarak kat lacak olan Bay Donald Trump, ülkesinin Ortado u politikalar n ele tirirken “Saddam Hüseyin ve Muammer Kaddafi iktidarda kalsayd , bölge de bu günkü terörist gruplar n do mas na izin vermezlerdi. Ortado u ve dünya daha güzel bir yer olurdu” diyordu. Dönemin D i leri Bakan olan Bayan Condoleezza Rice ise, bölgede ya ananlar n sorumlusu olarak, yap lanlar savunmaktad r.“Ülkesinin Irak’a müdahalesini bölgedeki s n rlar de i tirmeyi amaçlad n ” kabul ediyordu. Bu söylemi ile de a z ndaki baklay da dü ürüyordu. K Makedon irketlerin THALAT SIKINTISI S SIYAH MAVI KIRMIZI SARI gesine ihtiyacı olduğunu söylüyor. Nazım, bu sorunun son yıllarda T.C. Üsküp Büyükelçiliği Ticaret Müşavirliğinin müdahalesiyle halledildiğini söylerken, ilgili kurumlara başvurduklarını ve cevap beklediklerini söyledi. Nazım, “İzin belgelerinin kaldırılması ve kolaylık sağlanması halinde iki ülke arasındaki ticaretin daha da güçleneceğine eminim” ifadelerini kullandı. Makedonyalı nakliyeciler de izin belgelerinin tükenmesinin ardından şirketlere verdikleri taahhütleri yerine getiremediklerini belirtiyor. Şirketler, Makedonya’nın Hırvatistan’la yaptığı gibi yük araçlarının giriş ve çıkışlarında izin belgesinin kaldırılmasını veya kotanın yeterli ölçüde arttırılmasını talep ediyor. YANIT ÇTENL N N ÖLÇÜTÜ OLACAK Bölgede ya ananlardan rahats z oldu u kabul edilen Bay Donald Trump’un mendil büyüklüündeki ülkeye uygulanan silah ambargosunun kald r lmas istemine verece i yan t n ö renmek istiyoruz. Bu iste e verece i yan t içtenli inin de ölçütü olacakt r. Ad geçen ülkenin Savunma Bakan Bay H ristoforos Fokaides, Amerika’n n 1970’li y llardan beri ülkesine silah ambargosu uygulad n söylüyordu Uygulanan bu ambargonun kald r lmas n ad geçen ülkenin Lefko a’daki i güderi Bay Kahleen Doherty ile görü mesi s ras nda yap yordu. Bu iste ini bölgede bulunan gaz rezervlerine olas sald r lar önleyebilmek için istediklerini söylüyordu. Bay Bakan adada bir yandan sürdürülmeye çal lan müzakere sürecinin duvara toslad n da söylüyor gibi idi. Bu yakla m ile müzakerelerden sonuç al namayaca n ve duvara toslad gerçeini de gizlememi oluyordu. Çünkü Bay Nikos Anastasiyadis de görü melerde “Konfederasyon yaratmak için görü en egemen devletlerden de il, K br s Cumhuriyeti’ne dönü mesi için görü en iki toplumdan söz ettiklerini” söylüyordu. Bu konu mas sonras nda görü melerde ilerleme sa land n söylemenin ne anlama geldi ini sizlerin de erlendirmelerine b rakmak istiyoruz. Bay Anastasiyadis böyle konu urken Partisinin ba ndaki ki i Bay Averof Neofitu’nun Politis gazetesinde yer alan aç klamas nda, Mara ’ n aç lmas gerekti ini belirtirken tek ve üniter bir ekonominin K br s uyu mazl n n çözümünün sürdürülebilirli ine katk verece ini belirtiyordu. Bu yakla mlar ile K br s Türklerini yeniden 1950’li y llar n ekonomik düzeni içine itmi olacaklar. Bu uygulaman n ak amdan sabaha de i meyece inin de bilincindeyiz. Bay Neofitu, K br s sorununda sürdürülebilir ve do ru bir çözüme sahip olacaksak, tarihi sorumluluklar m z üstlenmeye tamamen haz r olmal y z” diye konu urken a z ndaki nohutu, “K br s Hellenizm’inin gelece ini güvence alt na almayacak bir çözümü kabul etmeyece iz” sözleri ile dü ürüyordu. Silah ambargosunun kald r lmas n isteyerek silahlanmaya çal anlarla çözümün ve bar n olmayaca n herkes biliyor. K br s Türklerinin istedi i Bar ’ n onurlu bir Bar oldu unun bilinmesi gerekiyor mu ne… SAYFA 11 SIYAH MAVI KIRMIZI SARI Araflt›rma 11 9 Kas m 2015 Pazartesi BULGAR STAN’da ho görünün ba kenti Kırcaali ve çevresi 3 bin yıl boyunca farklı medeniyetlere ve kültürlere beşiklik etmiştir. Bölgenin ilk sakinleri Traklar olmakla birlikte modern Kırcaali’nin kurucusu, adından da anlaşılacağı üzere Türklerdir. Türklerin bölgede siyasi olarak varlığı 1361’de Osmanlı Devleti ile olur KIRCAAL iyi şekilde korunmakta ve yaşatılmaktadır. OSMANLI DÖNEMİ ESERLERİ HARABE HALİNDE K ırcaali… Dağların, suların, yeşilin; barışın, isyanın ve özgürlüğün kenti. Kırcaali, güneydoğu Bulgaristan’da Rodoplar’da (Tanrıdağ) yer alır. Merkez nüfusu 2006 yılı verilerine göre yaklaşık 80 bindir. Demiryolu bulunan kent, aynı zamanda Bulgaristan’ı Yunanistan’a, Ege Denizi’ne başlayan bir kavşak durumundadır. Makaz olarak adlandırılan yolun ve kapının açılmasıyla, Kırcaali’den Gümülcine’ye yani Ege Denizi’ne ulaşmak 45 dakika içinde mümkün olmaktadır. Kırcaali ve çevresi 3 bin yıl boyunca farklı medeniyetlere ve kültürlere beşiklik etmiştir. Bölgenin ilk sakinleri Traklar olmakla birlikte modern Kırcaali’nin kurucusu, adından da anlaşılacağı üzere Türklerdir. Türklerin bölgede siyasi olarak varlığı 1361’de Osmanlı Devleti ile olur. 550 YIL TÜRK EGEMENLİĞİ Yaklaşık 550 yıl Türk egemenliğinde kalan şehir, 4 Mart 1878’den Kasım 1885’e kadar önce Ruslara sonra da Bulgarlara karşı direnişin ve Rodop Hükümeti Muvakkatesi’nin merkezidir. Birinci Balkan Savaşı’nda Bulgaristan’ın eline geçen Kırcaali, 19 Ağustos 1913’te Türk Akıncı Müfrezeleri tarafından geri alınır. 31 Ağustos 1913’te de yeni kurulan Batı Trakya Türk Cumhuriyeti’nin önemli kentlerinden biri olur. 1913’te Bulgaristan tarafından ele geçirilen şehrin nüfusunu günümüzde ağırlıklı olarak Türkler oluşturmaktadır. Kırcaali, Balkanlarda bir Türk’ün Belediye Başkanlığı yaptığı tek şehir olma özelliğine sahiptir. Türk kimliği ve kültürü korunan tarihi eserler, gerçekleştirilen folklorik faaliyetler, her yıl yinelenen festivaller, tiyatrolar ve derneklerle en Kırcaali’de insanların günlük yaşamında pazaryerinin, şehir meydanının ve otogarın özel bir yeri bulunmaktadır. Buralar, insanların buluştuğu, alışveriş yaptığı, eğlendiği, birbiriyle görüştükleri yerlerdir. Özellikle şehir otogarının bu konuda ayrı bir yeri vardır. Çünkü burası ilçelerden ve köylerden gelen insanların, her gün Türkiye gidip gelen 10’larca araçla karşılanıp uğurlandığı yerdir. Kırcaali’de Osmanlı döneminden kalan az sayıda eser bulunmaktadır. Bunların başında ise pazaryerinin hemen bitişiğinde bulunan Merkez Camii gelmektedir. Ayrıca bugün resim galerisi olarak kullanılan hükümet konağı, okul olarak değerlendirilen kışla, Ayşe Molla Çeşmesi ile daha önceki işlevi bilinmeyen birkaç yapı. Fakat 1920’lerin sonu ile 1930’ların başında Türkler tarafından yaptırılan ve bugün müze olarak kullanılan medrese, görülmeye değer bir eserdir. Doğayı ve doğal güzellikleri sevenler için ise Kırcaali vazgeçilmez güzellikteki bir şehirdir. Kırcaali, bugün barışın ve dostluğun sembolü olmuş bir kenttir. Türklerle Bulgarların hoşgörü ve uyum içinde bir arada yaşadığı, geleceği birlikte inşa ettiği, farklılıkların güzelliklere dönüştüğü bir kenttir. www.kircaalihaber.com sitesinden alınmı tır. SAYFA 12 SIYAH MAVI KIRMIZI SARI 600 YILLIK TAR H N AZ Z HATIRASINA TAR HE GEÇECEK YEN LG suzanernoyan@mynet.com Suzan ERNOYAN alatasaray için cumartesi günü adeta kabus gibi geçti. Futbolun yan s ra, basketbolda da büyük hayal k r kl ya and . Rize’de, Hamza Hoca’n n Süper Lig sezonunun belki de en heyecanl maçlar ndan biri oynand . Çaykur Arena’da sonuca ise hiç a rmad m, çünkü bekliyordum. Hamza Hamzao lu’nun bir gün bu kumar oynayaca ve sonucun da felaket olaca belliydi. Snaijder gibi mevkiisin de dünya çap nda say l oyuncular aras nda gösterilen gerçek bir ustay , s rf kendi teknik direktörlük egosunu tatmin etmek için,”Nerede oynat rsam oynatay m, nas l olsa ç k p oynar” mant yla oynat rsan kendi silah n aya na s kars n i te. Buna bir de çift forvet anlay yla,”Amman Burak al nmas n, Amman Umut’a ay p olmas n” derseniz, ikisinin de etkisiz kald n anlam olursunuz, ama i i ten geçmi olur. Galatasaray’ n gol silah diye sar ld Burak Y lmaz’ n sahada tel tel dökülmesi ise hayal k r kl yaratmaya devam ediyor ve art k futbol hayat n n sona geldi i sinyalleri veriyor. Zaten ma lubiyet sonras Hamza Hoca’n n,”Bundan daha ac bir ders olmaz” ifadesi sonucu özetlemi oldu. Bir deyim vard r,”maç her zaman maçtan önce kazan l r” diye. Rize maç Galatasaray için defransiyeli da tt da diye tan mlanabilir. Koskoca Galatasaray sezon ba nda nter’e satt Melo’nun yerini Snaijder ile doldurmaya çal t . Uzatma da yenilen iki gol ise asl nda Hamzao lu’nun oynad büyük kumar n da sonu oldu! u maçlar izledikçe herhalde tüm Galatasarayl lar, en çok Muslera için üzülüyorlard r. Adam ne yapsa, ne etse yine de en fazla gol yiyen kaleciler aras na girmekten kurtulam yor. Bana göre en vahim olan da, Rize dönü ü Galatasaray kafilesinin ya ad ok oldu. Bir taraftar grubunun verdi i tepkisi oldukça anlam ta yordu. “Yaz k de il mi bize, ba m z öne e diriyorsunuz. Paran z m az geldi” protestolar , futbolcular n kendine gelmesini sa layacakt r umuyorum… Galatasaray’a iki gol atan Rizesporlu Mehmet Akyüz’de adeta büyüklerin belal s oldu. Di er tak mlar da dikkat etmeli diyorum. Tabi bunun yan nda son dakikalarda tak ma risk ald ran Hikmet Karaman’ n yapt hamle olumlu bir ad m oldu unu söylemeliyim. Gerçekten müthi bir yönetim enerjisi var. Hiçbir an y lm yor ve oyuncular n n arkas nda ki en büyük güç. Her oyuncusunu iyi kullan yor. En önemlisi durum ne olursa olsun, asla çöküntüye u ram yor. Ah hocam bir de az konu san ke ke…! G 9 Kas m 2015 Pazartesi www.balkangunlugu.com Yatlar kap t , Ege’nin K YAKASI BULU TU FULYA OMAÇ - BALKAN GÜNLÜ Ü B u yıl ilk kez düzenlenen, Türkiye ve Yunanistan’dan toplam 19 yatın katıldığı ‘Kuzey Ege Kupası / North Aegean Cup’ yarışları Çeşme’de sona erdi. Yaklaşık 75 deniz mili olarak Ayvalık - Midilli - Sakız - Çeşme etapları şeklinde tasarlanan ama zorlu hava koşulları nedeniyle Midilli - Sakız etabının bir gün gecikmeli yapıldığı, Sakız Çeşme etabının ise rüzgârsızlık nedeniyle yarışma dışı serbest seyir olarak gerçekleştirildiği etkinlik sonunda Çeşme Marina’da ödül töreni düzenlendi. Uluslararası Çeşme Yat Kulübü / International Cesme Yacht Club (ICYC) ile Setur Ayvalık Marina’nın birlikte düzenlediği ‘North Aegean Cup’ta; yaklaşık 19 millik Ayvalık - Midilli etabında IRC I sınıfında Ladies First teknesi ekibi, IRC II sınıfında Good day Sunshine teknesi ekibi, IRC III sınıfında Scorpio teknesi ekibi, Destek sınıfı I’de Candid teknesi ekibi, Destek sınıfı II’de Second Wind teknesi ekibi yarışı önde tamamladılar. İkinci etap olan yaklaşık 48 millik Midilli Sakız Yarışı’nda ise IRC I sınıfında Ladies First teknesi ekibi, IRC II sınıfında Good day Sunshine teknesi ekibi, IRC III sınıfında Lady Sun teknesi ekibi, Destek sınıfı I’de Blue Sky teknesi ekibi ipi göğüsledi. Alınan bu sonuçlar sonrasında Overall (Genel Klasman) Ödülleri’nde IRC I şampiyonu Ladies First teknesi ekibi, IRC II şampiyonu Good day Sunshine teknesi ekibi, IRC III şampiyonu Lady Sun teknesi ekibi, Destek Sınıfı I şampiyonu Blue Sky teknesi ekibi, Destek sınıfı II şampiyonu Second Wind teknesi ekibi oldu.