Okurumuzdan Bütün Dünya’ya Mektup var YAZAN: ECE SARAÇO⁄LU “I stanbul Üniversitesi, Felsefe Bölümü’nde okuyan bir ö¤renciyim. Bir felsefe ö¤rencisi olarak, ülkemizin felsefi görüfl ve sorgulay›c›l›¤›ndan çok uzak kald›¤›n› düflünüyorum. Paran›n egemenli¤i alt›na girdi¤imiz bu ça¤da, düflünmenin ve felsefe yapman›n eksikli¤ini ne yaz›k ki duyumsar gibiyim. Haziran 2008 say›n›zda, ‘1001 Güzel Söz’ bölümünde yer verdi¤iniz ünlü felsefeci Schopenhauer’›n dedi¤i gibi hayat›m›zdakilerin de¤erini bilmez olduk, eksiklere ise her zaman h›rsla yaklafl›r hale geldik. Gerek yazarl›k Arthur Schopenhauer hakk›ndaki görüflleri olsun, gerekse felsefi yaklafl›mlar› olsun, kitaplar›n› okumaktan zevk ald›¤›m Schopenhauer, bu görüfllerine karfl›l›k akl›ma ‘Üniversiteler ve Felsefe’ adl› kitab›n›n arka kapak yaz›s›n› getirdi. Bu yaz›y› tüm Bütün Dünya okurlar›na ulaflt›rmak istiyorum: ‘Üniversiteyi kuran felsefe bugün üniversitenin neresinde? Bir zamanlar üniversitenin kap›s›ndan neyin içeri al›n›p neyin al›nmayaca¤›na karar veren felsefe bugün içeri al›nmak için kimlerin kap›s›nda bekliyor? Kendisine zoraki tahsis edilen ve pek kimsenin 103 BD EYLÜL 2008 itibar etmedi¤i izbe köflede felsefe sevdal›lar›na felsefe ad› alt›nda ne sunuluyor? Henüz var olmayan ve hedefine henüz eriflmemifl, onun yolunu dahi kesin bilmeyen bilgi dal› –hatta bizzat olabilirli¤i hâlâ tart›flma konusu olan, dolay›s›yla karfl›laflt›¤› her engelde her seferinde dönüp varl›¤›n› sorgulama ihtiyac› duyan bir bilgi dal› bugün orada nas›l kat›lafl›p donmufltur? Ama ayn› zamanda bütün bilimlerin temelinde yer almas› ve bu yüzden en baflta ulafl›lmas› gereken, bilimden bilgiden öte bir fley olan felsefenin yerini bugün ne alm›flt›r?..’ Bu yaz› asl›nda felsefe profili ad›na çizilmifl bir tablodur. Yaz›n›n ilk cümlesinde dedi¤i gibi üniversiteyi kuran felsefe bugün üniversitenin neresinde? Art›k gerçe¤in fark›na varmam›z gerekti¤ini düflünüyorum, felsefenin de hakk› olan koltukta oturtulmas›n› da her felsefecinin istedi¤i gibi ben de istiyorum. Bu yararl› dergiyi biz okurlarla buluflturdu¤u için tüm Bütün Dünya ekibine teflekkürlerimi gönderiyorum. Sayg›lar›mla.”• Genç bir flair, Lamartine’den fliirlerini okuyup, de¤erlendirmesini istemiflti. Lamartine, flairi evine davet etti, fliirlerini gözden geçirdi ve oldukça iyi buldu. Lamartine, hava çok so¤uk olmas›na karfl›n flairin çok az giyinmifl oldu¤unun ay›rd›na vard›. Ona bir miktar para vererek fliirlerini sat›n ald›. fiair sevinç içinde teflekkür ederek d›flar› ç›karken, Lamartine arkas›ndan seslendi: “Paltonuzu burada unutuyorsunuz.” Genç flair, flaflk›nl›kla “Benim paltom yok ki...” dedi. fiiddetli k›fl ortal›¤› sarm›flt›. Lamartine, yumuflak bir sesle “Benim paltomu an› olarak saklamak lütfunda bulunmaz m›s›n›z?” dedi. fiairin gözleri yaflarm›flt›. Teflekkür ederek paltoyu giydi.• ‹flveren, yapt›¤› görüflmenin sonunda, ifle yeni ald›¤› iflçisine bir uyar›da bulunmak istedi: “Lütfen” dedi. “Size ne kadar ücret verdi¤imizi, öteki iflçilere söylemeyiniz.” ‹flçinin bu uyar› karfl›s›nda yan›t› haz›rd›: “Merak etmeyin efendim” dedi. “Ben de en az sizin kadar utan›yorum ücretimden!..”• 104