EÜ FEN BĠLĠMLERĠ ENSTĠTÜSÜ EGE ÜNĠVERSĠTESĠ DOKTORA TEZĠ DEĞĠġĠK BĠTĠM ĠġLEMLERĠ MADDELERĠNĠ KOMBĠNE EDEREK MULTĠFONKSĠYONEL PAMUKLU DOKUMA KUMAġLARIN ELDE EDĠLMESĠ ġule SOYKAN Tez DanıĢmanı : Prof.Dr.Necdet SEVENTEKĠN Tekstil Mühendisliği Anabilim Dalı SunuĢ Tarihi : 06.01.2016 Bornova-ĠZMĠR 2016 EGE ÜNĠVERSĠTESĠ FEN BĠLĠMLERĠ ENSTĠTÜSÜ (DOKTORA TEZĠ) DEĞĠġĠK BĠTĠM ĠġLEMLERĠ MADDELERĠNĠ KOMBĠNE EDEREK MULTĠFONKSĠYONEL PAMUKLU DOKUMA KUMAġLARIN ELDE EDĠLMESĠ ġule SOYKAN Tez DanıĢmanı : Prof.Dr. Necdet SEVENTEKĠN Tekstil Mühendisliği Anabilim Dalı SunuĢ Tarihi : 06.01.2016 Bornova-ĠZMĠR 2016 ġule SOYKAN tarafından doktora tezi olarak sunulan “DeğiĢik Bitim ĠĢlemleri Maddelerini Kombine Ederek Multifonksiyonel Pamuklu Dokuma KumaĢların Elde Edilmesi” baĢlıklı bu çalıĢma EÜ Lisansüstü Eğitim ve Öğretim Yönetmeliği ile EÜ Fen Bilimleri Enstitüsü Eğitim ve Öğretim Yönergesi’nin ilgili hükümleri uyarınca tarafımızdan değerlendirilerek savunmaya değer bulunmuĢ ve 06.01.2016 tarihinde yapılan tez savunma sınavında aday oybirliği/oyçokluğu ile baĢarılı bulunmuĢtur. Jüri Üyeleri: Ġmza Jüri BaĢkanı : Prof. Dr. Necdet SEVENTEKĠN Raportör Üye : Prof. Dr. Esen ÖZDOĞAN Üye : Prof. Dr. Özlenen ERDEM ĠġMAL Üye : Prof. Dr. Nevin Çiğdem GÜRSOY Üye : Doç. Dr. Tülay GÜLÜMSER EGE ÜNĠVERSĠTESĠ FEN BĠLĠMLERĠ ENSTĠTÜSÜ ETĠK KURALLARA UYGUNLUK BEYANI EÜ Lisansüstü Eğitim ve Öğretim Yönetmeliğinin ilgili hükümleri uyarınca Doktora Tezi olarak sunduğum “DeğiĢik Bitim ĠĢlemleri Maddelerini Kombine Ederek Multifonksiyonel Pamuklu Dokuma KumaĢların Elde Edilmesi” baĢlıklı bu tezin kendi çalıĢmam olduğunu, sunduğum tüm sonuç, doküman, bilgi ve belgeleri bizzat ve bu tez çalıĢması kapsamında elde ettiğimi, bu tez çalıĢmasıyla elde edilmeyen bütün bilgi ve yorumlara atıf yaptığımı ve bunları kaynaklar listesinde usulüne uygun olarak verdiğimi, tez çalıĢması ve yazımı sırasında patent ve telif haklarını ihlal edici bir davranıĢımın olmadığını, bu tezin herhangi bir bölümünü bu üniversite veya diğer bir üniversitede baĢka bir tez çalıĢması içinde sunmadığımı, bu tezin planlanmasından yazımına kadar bütün safhalarda bilimsel etik kurallarına uygun olarak davrandığımı ve aksinin ortaya çıkması durumunda her türlü yasal sonucu kabul edeceğimi beyan ederim. 06 / 01 / 2016 Ġmzası ġule SOYKAN vii ÖZET DEĞĠġĠK BĠTĠM ĠġLEMLERĠ MADDELERĠNĠ KOMBĠNE EDEREK MULTĠFONKSĠYONEL PAMUKLU DOKUMA KUMAġLARIN ELDE EDĠLMESĠ SOYKAN, ġule Doktora Tezi, Tekstil Mühendisliği Anabilim Dalı Tez DanıĢmanı: Prof. Dr. Necdet SEVENTEKĠN Ocak 2016, 82 sayfa Günümüz tekstil ve hazır giyim sektöründe artan rekabetin yanı sıra, kar paylarının gittikçe düĢmesi sonucunda, üreticiler katma değeri yüksek fonksiyonel ürünleri düĢük üretim maliyetleri ile gerçekleĢtirmek zorunda kalmaktadırlar. Terbiye iĢlemlerinin en önemli aĢaması, en son iĢlem olan bitim iĢlemleridir. KumaĢlara farklı tutum özellikleri kazandırma, su-yağ iticilik ve buruĢmazlık sağlama, kirin kolay uzaklaĢtırılması vb. gibi birçok fonksiyonel özellikler bitim iĢlemleriyle kazandırılabilmektedir. Bunun yanında giysi konforunun da olumsuz yönde etkilenmemesi gerekmektedir. KumaĢlara kullanılacağı yere ve istenen özelliklere bağlı olarak uygulanan kimyasal iĢlemler, ürünlerin özelliklerini geliĢtirmekte, daha fonksiyonlu ve konforlu giysilerin üretilmesine olanak sağlamaktadır. Bu konuda her geçen gün artan talepler ve rekabet, üreticilerin daha fazla çaba göstermelerini ve araĢtırma geliĢtirme yapmalarını zorunlu kılmaktadır. Multifonksiyonel kumaĢların nasıl üretilebileceği sorusu son yıllarda önemli bir araĢtırma alanı haline dönüĢmüĢtür. Artan bilgi birikimi ve kimya alanındaki geliĢmeler daha fonksiyonel ürünlerin üretilebilmesine olanak sağlamaktadır. Bitim iĢlemleri olarak buruĢmazlık ve yumuĢak tutum müĢteriler tarafından istenilen özelliklerin baĢında gelmekte ve çok ilgi görmektedir. Ayrıca antibakteriyel tekstiller ve uygulamalar gün geçtikçe daha çok önem kazanmaktadır. Tekstildeki uygulamalar genellikle kumaĢa sadece tek bir viii fonksiyonun kazandırılması Ģeklinde gerçekleĢmektedir. Birden fazla özellik istenildiğinde, iĢlemler birkaç aĢamada yapılmakta ve çok maliyetli olmaktadır. Bu tez çalıĢmasında tüketicilerin beklentileri karĢılayacak tutum ve kullanım konfor özelliklerine sahip hem buruĢmaz hem antibakteriyel multifonksiyonel pamuklu kumaĢ elde edilmesi amaçlanmıĢtır. Proje kapsamında birden fazla fonksiyon bir adımda kazandırılarak enerji, zaman ve su tasarrufu ile birlikte üretim maliyetlerinin de düĢürülmesi hedeflenmektedir. YumuĢatıcı olarak doğal bir ürün olan ipek protein uygulaması ilk defa denenmiĢtir. Proje kapsamında elde edilecek multifonksiyonel kumaĢların aynı zamanda iyi bir tutum ve yıkama dayanımına sahip olması da amaçlanmıĢtır. Anahtar sözcükler: YumuĢaklık, Kolay Kullanım BuruĢmazlık, Multifonksiyon, Antibakteriyel, ix ABSTRACT PRODUCTION OF MULTIFUNCTIONAL WOVEN COTTON FABRICS BY COMBINING DIFFERENT FINISHING SUBTANCES SOYKAN, ġULE PhD in Textile Eng. Supervisor: Prof. Dr. Necdet SEVENTEKĠN January 2016, 82 pages The producers have to make functional products of high added value with low production costs because of increasing competition and decreasing profit shares in today’s textile and apparel sector. The most important step of chemical treatments is the last one, finishing step. Many functional properties such as different handles, water-oil repellency, wrinkle resistance, stain repellency can be given to the fabrics by finishing processes. Besides these properties, wearing comforts mustn’t be negatively affected. Chemical treatments that are suitable for the end-use and demanded properties are applied to the fabrics; they develop the product characteristics and enable to produce more functional and comfortable clothes. In this field, the demands and competitions increase day by day and they force the producers to struggle more and make research and development works. How to produce multifunctional fabrics has been an important research field in recent years. For this purpose, increasing knowledge and improvements in chemistry enable to produce more functional materials. Wrinkle-resistantance and soft touch are most requested features by customers. Antimicrobial textiles and applications also become more and more important day by day. Customers are very interested in such kind of products. Textile applications are generally made to give single function to the fabric. When more than one functionalities are needed, treatments are performed in more than one step and their costs are very high. x In this thesis, both durable press and antibacterial multifunctional cotton fabrics are aimed to be produced. Multifunctional cotton fabrics also meet expectations of consumers in terms of soft touch and easy care. In the scope of this project, more than one function will be given to the cotton fabric in only one single step by energy, time and water savings and thus production costs will be reduced. In this study, the silk protein which is a natural product will be firstly used as softner in textile applications. The multifunctional fabrics having these properties should also have good handle, softness and washing resistance. Keywords: Durable press, Multifunction, Antimicrobial, Soft Touch, Easy care xi TEġEKKÜR Bu çalıĢmanın yürütülmesi sırasında desteğini esirgemeyen danıĢmanım Prof. Dr. Necdet SEVENTEKĠN’e, tezin biçimlenmesinde değerli katkılarını aldığım Prof. Dr. Esen ÖZDOĞAN’a, çalıĢmam boyunca desteklerini gördüğüm tez izleme komitesi üyelerine, hocalarıma, E.Ü Tekstil ve Konfeksiyon AraĢtırma Uygulama Merkezi çalıĢanlarına teĢekkür ederim. Tez çalıĢmasının yürütüldüğü SöktaĢ Dokuma A.ġ, Ar-Ge Müdürü Orhun EK, Terbiye Müdürü Zehra KOCATÜRK, Terbiye ġefi Okan AYVACIK, Ar-Ge Uzmanı Ahmet DAVUL ve iĢletmenin tüm çalıĢanlarına proseslerin ve testlerin yürütülmesi açısından verdikleri destekten ötürü teĢekkürü borç bilirim. ÇalıĢmalarım sırasında manevi destek sağlayan Hugo Boss yöneticilerim ve çalıĢma arkadaĢlarıma ve motivasyon desteği için sevgili aileme teĢekkürlerimi sunarım. xii xiii ĠÇĠNDEKĠLER Sayfa ÖZET ............................................................................................................... …vii ABSTRACT ..........................................................................................................ix TEġEKKÜR .........................................................................................................xi ġEKĠLLER DĠZĠNĠ .............................................................................................xix ÇĠZELGELER DĠZĠNĠ .........................................................................................xx 1.GĠRĠġ ...................................................................................................................1 2. KUMAġLARA UYGULANAN FONKSĠYONEL APRELER .........................2 2.1 YumuĢak Tutum Apresi....................................................................................2 2.1.1 YumuĢatıcıların etki mekanizması ................................................................ 2 2.1.2 YumuĢaklık veren bitim iĢlemi maddeleri ve özellikleri ............................... 4 2.1.3 Pamuklu ürünler için kullanılan yumuĢatıcı maddeler ..................................4 2.2 Ġpek Proteini....................................................................................................15 2.2.1 Fibroin .........................................................................................................15 2.2.2 Serisin ..........................................................................................................16 2.2.3 Product Sp....................................................................................................17 2.3 Antibakteriyel Bitim ĠĢlemi ............................................................................18 xiv ĠÇĠNDEKĠLER (devam) Sayfa 2.3.1 Tekstil ürünlerinde kullanılan antimikrobiyal etken maddeler ve etki mekanizmaları ...................................................................................................... 20 2.4 Kolay Kullanım (BuruĢmazlık) Bitim ĠĢlemi................................................. 27 2.4.1 BuruĢmazlık bitim iĢleminin prensibi ......................................................... 27 2.4.2 BuruĢmazlık bitim maddesi özellikleri ....................................................... 29 3. ÖNCEKĠ ÇALIġMALAR................................................................................ 32 4. MATERYAL VE METOT .............................................................................. 37 4.1 Laboratuvar Uygulamaları ............................................................................. 37 4.1.1 Materyal ...................................................................................................... 37 4.1.2 Kullanılan kimyasallar ................................................................................ 37 4.2 Yöntem ........................................................................................................... 41 4.2.1 YumuĢatma iĢlemi....................................................................................... 41 4.2.2 Antibakteriyel bitim iĢlemi ......................................................................... 42 4.3 Değerlendirmede Kullanılan Testler .............................................................. 43 4.3.1 Hidrofilite ölçümü ....................................................................................... 43 4.3.2 Yıkama iĢlemi ............................................................................................. 43 xv ĠÇĠNDEKĠLER (devam) Sayfa 4.3.3 Antimikrobiyal aktivite tayini .....................................................................44 4.3.4 Beyazlık indeksi (Wı) ölçümü .....................................................................45 4.3.5 Kopma mukavemeti ve kopma uzaması testi ..............................................45 4.3.6 Yırtılma mukavemeti ölçümü ......................................................................45 4.3.7 DikiĢ açılımı testi .........................................................................................45 4.3.8 Sertlik ölçülmesi ..........................................................................................46 4.3.9 Sürtünme testi .............................................................................................. 46 4.3.10 BuruĢmazlık açısı.......................................................................................46 4.3.11 Ütülenebilirlik testi (Dp)............................................................................47 4.3.12 YumuĢaklığın subjektif olarak değerlendirilmesi......................................48 4.3.13 Test sonuçlarının istatistiksel değerlendirilmesi ........................................48 5. BULGULAR.....................................................................................................49 5.1 YumuĢatıcılar Ġle Laboratuvarda Yapılan ÇalıĢmalar ....................................49 5.1.1 YumuĢatıcıların beyazlık üzerine etkileri ....................................................49 5.1.2 YumuĢatıcıların hidrofiliteye etkileri ..........................................................50 5.1.3 YumuĢatıcıların dairesel eğilme dayanımı üzerine etkisi ............................ 51 5.1.4 YumuĢatıcıların shirley eğilme dayanımı üzerine etkisi ............................. 52 xvi ĠÇĠNDEKĠLER (devam) Sayfa 5.1.5 YumuĢatıcıların kinetik sürtünme katsayısı ................................................ 53 5.1.6 YumuĢaklığın subjektif değerlendirmesi .................................................... 54 5.2 Kolay Bakım (Easy Care) Bitim ĠĢlemi Ġçin Yapılan ÇalıĢmalar ................. 55 5.2.1 Kolay bakım bitim iĢleminin kopma mukavemeti üzerine etkisi ............... 55 5.2.2 Kolay bakım bitim iĢleminin yırtılma mukavemeti üzerine etkisi .............. 56 5.2.3 BuruĢmazlık bitim iĢleminin dikiĢ kayması üzerine etkisi ......................... 56 5.2.4 Kolay bakım bitim iĢleminin ütülenebilirlik (Dp) üzerine etkisi ................ 57 5.2.5 Kolay bakım bitim iĢleminin buruĢmazlık üzerine etkisi ........................... 58 5.3 Antibakteriyel Bitim ĠĢlemi Ġçin Yapılan Denemeler .................................... 58 5.3.1 Antibakteriyel bitim iĢleminin kopma mukavemeti üzerine etkisi ............. 59 5.3.2 Antibakteriyel bitim iĢleminin yırtılma mukavemeti üzerine etkisi ........... 59 5.3.4 Antibakteriyel test sonuçları ....................................................................... 61 5.4 Laboratuvar Kombinasyon ÇalıĢmaları ......................................................... 62 5.4.1 BuruĢmazlık açısı sonuçları ........................................................................ 63 5.4.2 Ütülenebilirlik (Dp) sonuçları ..................................................................... 64 5.4.3 Hidrofilite sonuçları .................................................................................... 65 5.4.4 Shirley sertlik ölçümü sonuçları ................................................................. 65 xvii ĠÇĠNDEKĠLER (devam) Sayfa 5.4.5 Antibakteriyel test sonuçları ........................................................................66 5.5 ĠĢletme Ölçeğinde Yapılan Denemeler ........................................................... 67 5.5.1 BuruĢmazlık açısı.........................................................................................68 5.5.2 Ütülenebilirlik (Dp) sonuçları......................................................................68 5.5.3 Hidrofilite sonuçları .....................................................................................69 5.5.4 Shirley sertlik ölçümü sonuçları ..................................................................70 5.5.5 Beyazlık ölçüm sonuçları ............................................................................71 5.5.6 Antibakteriyel test sonuçları ........................................................................72 6. SONUÇ .............................................................................................................74 KAYNAKLAR DĠZĠNĠ…………………………………………………………77 ÖZGEÇMĠġ ...................................................................................................... 82 xviii xix ġEKĠLLER DĠZĠNĠ ġekil Sayfa 2.1 YumuĢatıcıların lif yüzeyine yerleĢiminin Ģematik gösterimi (a) Lif yüzeyinde katyonik yumuĢatıcının, (b) anyonik yumuĢatıcının yerleĢimi (c) non-iyonik yumuĢatıcının hidrofobik, (d) hidofilik yüzeylerdeki yerleĢimi .............................. 5 2.2 Klorosilanın su ile kondenzasyonu sonucu polisiloksan oluĢumu ................... 9 2.3 Aminofonksiyonel polisiloksan ...................................................................... 11 2.4. Karboksi polisiloksan .................................................................................... 11 2.5 Hidroksi polisiloksan ....................................................................................... 12 2.6 Epoksi polisiloksan .......................................................................................... 12 2.7 Silikonun mamul yüzeyine yerleĢimi ............................................................. 13 2.8. Mikro emülsiyon ............................................................................................ 14 2.9 Makro emülsiyon ............................................................................................. 14 2.10 Fibroin aminoistleri ...................................................................................... 15 2.11 Serisinin deri nemlendirme etkisi ................................................................. 17 2.12 Product SP’nin topuk bölgesinde deri nemlendirme görüntüsü ................... 17 2.13 Product SP’nin nem alabilirliği değerlendirme skalası ................................ 18 2.13 Kitinden Kitosan Üretimi (RaafatandSahl, 2009) ........................................ 26 4.1 Hidrofilite ölçümünde kullanılan düzenek ..................................................... 43 5.1 YumuĢatıcıların beyazlık üzerine etkisi.......................................................... 50 5.2 YumuĢatıcıların hidrofilite üzerine etkisi ....................................................... 51 5.3 YumuĢatıcıların dairesel eğilme dayanımı üzerine etkisi ............................... 52 5.4 YumuĢatıcıların shirley eğilme dayanımı üzerine etkisi ............................... 52 5.5. Kinetik Sürtünme Katsayısı sonuçları ............................................................ 53 5.6. YumuĢaklığın Subjektif değerlendirmesi ....................................................... 54 xx ÇĠZELGELER DĠZĠNĠ Çizelge Sayfa 2.2 YumuĢatıcıların bazı karakteristik özellikleri ....................................................6 2.2 Fibroin elementler ve oranları .........................................................................16 2.3 Product SP’nin 8 saat sonra nemlendirme etkisi .............................................18 2.4 Patojenik ve patojen olmayan bazı mikroorganizmalar ...................................19 2.4 Bakteriocidal özellik gösteren ticari ve ticari olmayan antimikrobiyal etken maddeler .................................................................................................................22 4.1 Denemelerde kullanılan kumaĢın özellikleri....................................................37 4.2 Denemelerde kullanılan kimyasallar ...............................................................38 5.1 YumuĢatıcıların beyazlık üzerine etkisi ...........................................................49 5.2 YumuĢatıcıların hidrofilite üzerine etkisi .......................................................50 5.3 YumuĢatıcıların dairesel eğilme dayanımı üzerine etkisi ................................51 5.4 YumuĢatıcıların shirley eğilme dayanımı üzerine etkisi ..................................52 5.5 Kinetik Sürtünme Katsayısı sonuçları..............................................................53 5.6 YumuĢaklığın Subjektif değerlendirmesi.........................................................54 5.7 Kolay bakım için kullanılan kimyasallar .........................................................55 5.8 Kopma mukavemeti sonuçları .........................................................................55 5.9 Yırtılma mukavemeti sonuçları ........................................................................56 5.10 DikiĢ açılımı sonuçları ...................................................................................57 5.11 Ütülenebilirlik sonuçları ................................................................................57 5.12 BuruĢmazlık açısı sonuçları ...........................................................................58 5.13 Antibakteriyel etki için kullanılan kimyasallar ..............................................58 5.14 Kopma mukavemeti sonuçları .......................................................................59 5.15 Yırtılma mukavemeti sonuçları ......................................................................60 xxi ÇĠZELGELER DĠZĠNĠ (devamı) Çizelge Sayfa 5.16 DikiĢ açılımı sonuçları .................................................................................. 60 5.17 S.aureus bakterisine karĢı % azalma ............................................................. 61 5.18 K.pneumoniae bakterisine karĢı % azalma .................................................... 61 5.19 Kombinasyon çalıĢmalarında kullanılan kimyasalların konsantrasyonları ... 62 5.20 Laboratuvar kombinasyon çalıĢmaları deney tasarım tablosu ...................... 63 5.22 Kombinasyon laboratuvar denemelerinin ütülenebilirlik sonuçları .............. 64 5.23 Kombinasyon laboratuvar denemelerinin hidrofilite sonuçları ..................... 65 5.24 Kombinasyon laboratuvar denemelerinin sertlik sonuçları ........................... 66 5.25 Kombinasyon laboratuvar denemelerinin antibakteriyel test sonuçları......... 66 5.26 ĠĢletme ölçeğinde yapılan denemelerde kullanılan kimyasallar ve miktarları ............................................................................................................................... 67 5.27 ĠĢletme denemelerini buruĢmazlık açıları ...................................................... 68 5.28 ĠĢletme denemelerinin ütülenebilirlik sonuçları ............................................ 69 5.29 ĠĢletme denemelerinin hidrofilite sonuçları ................................................... 69 5.30 ĠĢletme denemelerinin 5 yıkama sonrası sertlik sonuçları ............................. 70 5.31 ĠĢletme denemelerinin 10 yıkama sonrası sertlik sonuçları ........................... 70 5.32 ĠĢletme denemelerinin 15 yıkama sonrası sertlik sonuçları ........................... 71 5.33 ĠĢletme denemelerinin 20 yıkama sonrası sertlik sonuçları ........................... 71 5.34 ĠĢletme denemelerinin beyazlık derecesi ölçüm sonuçları ............................ 72 5.35 ĠĢletme denemelerinin antibakteriyel test sonuçları ...................................... 72 5.36 ĠĢletme denemelerinin yıkama sonrası antibakteriyel test sonuçları ............. 73 6.1 19 numaralı iĢletme denemesi apre reçetesi .................................................... 74 6.2 Apre reçetelerinin maliyetleri .........................................................................75 1 1.GĠRĠġ DeğiĢen ve geliĢen dünyamızda insanların beklentileri ve kalite anlayıĢları, diğer bütün alanlarda olduğu gibi tekstil sektöründe de artmaktadır. Tekstil terbiye üretiminde de ekoloji, ekonomi ve kalite kriterleri bu beklentilerin baĢında gelmektedir. Vizyon 2023 Tekstil Panelinde de belirtildiği gibi, tekstil sektörünün orta vadede özgün tasarım, kalite, verimlilik, pazarlama ve dağıtım yeteneklerinin geliĢtirilmesi, üst sınıf modaya yönelik ürünlerin ve teknik tekstillerin üretimine; uzun vadede ise akıllı ve çok iĢlevli tekstil ürünlerinin araĢtırılmasına, geliĢtirilmesine ve üretimine önem vermesi gerektiği öngörülmektedir. Türkiye’nin de bilgi yoğunluğu ve katma değeri yüksek, çok fonksiyonlu tekstiller alanında teknolojik yetenek geliĢtirmesi, tekstil sektörümüzün rekabetçiliği açısından önem taĢımaktadır. Tekstilde fonksiyonellik uygulamaları genellikle kumaĢa sadece tek bir fonksiyonun kazandırılması Ģeklinde gerçekleĢmektedir. Birden fazla özellik istenildiğinde, iĢlemler birkaç aĢamada yapılmakta ve çok maliyetli olmaktadır. Tez çalıĢmasında fonsiyonel etki için yumuĢatıcılar, antibakteriyel ve buruĢmazlık kimyasalları birlikte kullanılacaktır. Fonksiyonellik hem aynı banyoda, yani tek basamakta, hem de farklı adımlarda gerçekleĢtirilecek ve kıyaslanacaktır. DeğiĢik yapıdaki yumuĢatıcıların gömleklik kumaĢlardaki tuĢe ve kolay kullanıma etkileri araĢtırılacaktır. Bunun yanında daha önce hiç denenmemiĢ doğal bir ürün olan ipek proteininin yumuĢaklık ve kolay kullanıma etkileri detaylı olarak incelenecektir. Tek proseste birden fazla fonksiyonel etkinin sağlanabilmesi, katma değeri daha yüksek, uygulama alanı daha geniĢ multi fonksiyonel ürünlerin elde edilmesi projenin Ar-Ge niteliğini oluĢturmaktadır. 2 2. KUMAġLARA UYGULANAN FONKSĠYONEL APRELER 2.1 YumuĢak Tutum Apresi YumuĢatma iĢlemi, kumaĢ tutumunu etkileyen en belirleyici fonksiyonel bitim iĢlemi olarak, tekstil ve hazır giyim mamullerine uygulanan en önemli bitim iĢlemlerinden biridir. Genellikle, her tekstil ürünü, bitim iĢlemi sırasında yumuĢatma iĢleminden geçirilmektedir. Tekstil terbiyesinde yardımcı madde kullanımının %65’i bitim iĢlemlerinde gerçekleĢirken, bunun da yaklaĢık %30’a karĢılık gelen büyük bir bölümünü yumuĢatıcılar oluĢturmaktadır. YumuĢatıcı maddeleri bu denli önemli kılan husus, kumaĢta dökümlü, yumuĢak, asil bir tutum, müĢteri için öncelikli satın alma kriteri ve ürünün pazar gücünü belirleyen asıl unsurlar olmasıdır. Ön terbiye iĢlemleri sonucu, lifin yapısında bulunan mum, yağ vb. maddelerin uzaklaĢtırılması nedeniyle kaybedilen doğal yumuĢak tutumun daha sonra tekrar kazandırılması iĢlemine “yumuĢatma” denilmektedir. Bitkisel ve hayvansal lifler, yapısında bulunan doğal yumuĢatıcı maddeler nedeniyle; rejenere ve sentetik lifler ise avivaj maddeleri içerdiklerinden yumuĢaktır. Fakat bu maddeler hidrofiliteyi etkileyerek, boyamayı ve baskıyı zorlaĢtıracaklarından yıkama ve ön terbiye iĢlemleri sırasında uzaklaĢtırıldıkları için mamul sert tutum kazanmaktadır. Bu nedenle yumuĢaklık veren kimyasal bitim iĢlemi, tekstil mamullerine piyasaya sunulmadan önce alıcı isteği uyandırmak ve kullanım rahatlığı vermek amacı ile son iĢlem olarak yapılmaktadır. Etkili bir yumuĢaklık, yumuĢatıcı maddelerin bitim iĢlemi flottesinde kullanılması ile sağlanmaktadır. YumuĢatıcılar sayesinde kumaĢın verdiği dolgunluk hissi artmakta, dikim, sanfor, Ģardon kolaylığı ve antistatiklik gibi özellikler de kumaĢa kazandırılabilmektedir (Özgüney ve Özkaya, 2008). Bunların yanı sıra, kullanılan yumuĢatıcının cins ve miktarına bağlı olarak hidrofilitede azalma, renk değiĢimi, haslıklarda düĢüĢler ve sararma gibi olumsuzluklar da ortaya çıkabilmektedir (Yurdakul vd., 2003). 2.1.1 YumuĢatıcıların etki mekanizması YumuĢatıcılar, asıl yumuĢatma etkisini lif yüzeyinde göstermekte, bunun yanında küçük yumuĢatıcı molekülleri life nüfuz ederek camlaĢma noktasını 3 düĢürme yoluyla, polimerde bir iç yumuĢaklığı da temin edebilmektedir. YumuĢatıcı moleküllerinin büyük kısmı, hidrofobik (suyu sevmeyen) bir kuyruk yapısına ve hidrofilik (suyu seven) bir baĢ kısmına sahiptir ve yüzey aktif maddelerdir. YumuĢatıcıların lif yüzeyine yerleĢme durumları, yumuĢatıcının iyonik karakterine ve lifin bağıl hidrofobitesine göre değiĢmektedir. Katyonik yumuĢatıcılar, pozitif yüklü uç grupları kısmen negatif yüklü life (negatifzeta potansiyelinden dolayı) doğru yönelerek lif yüzeyinde yerleĢmektedir. Bu sayede katyonik yumuĢatıcıların karakteristik özelliği olan, harika yumuĢaklık ve yağımsı tutum özellikleri veren, hidrofobik karbon zincirlerinden oluĢan bir yüzey yaratılmıĢ olmaktadır. Anyonik yumuĢatıcılar ise negatif yüklü uç grupları, negatif yüklü lif yüzeyinden dıĢa doğru olacak Ģekilde yerleĢmektedir. Bu durum katyonik yumuĢatıcılara göre daha yüksek hidrofilite, fakat daha düĢük yumuĢaklık etkisi elde edilmesine neden olmaktadır. Non-iyonik yumuĢatıcıların lif yüzeyindeki yerleĢimi yüzeyin karakterine göre değiĢmektedir. Non-iyonik yumuĢatıcılar, hidrofilik yüzeylerde yumuĢatıcının hidrofilik kısmı, hidrofobik yüzeylerde ise hidrofobik kısmı life doğru olacak Ģekilde yüzeye yerleĢmektedir. Katyonik yumuĢatıcıların yüksüz sentetik lifler tarafından alınması da aynı Ģekilde olmaktadır. Bu ürünler çok etkili kayganlaĢtırıcı olup, sararmaya yol açmadıklarından genelde beyaz ürünlerde tercih edilmektedir. YumuĢatıcıların çoğunun sudaki çözünürlükleri düĢüktür. Bu nedenle genellikle %20-30 katı madde içeriğindeki suda yağ emülsiyonları halinde satılmaktadır. Bu emülsiyonların içeriğinde, %15-25 oranında asıl etkili madde (yumuĢatıcı madde) ve bunun yanında non-iyonik emülgatör ve/veya dispergir maddeler ile özel katkı maddeleri (yağ asidi esterleri, mumları, parafinler vb.) bulunmaktadır(Özgüney ve Özkaya, 2008). Yağ asitlerinin poliaminlerle kondenzasyonu sonucu, kullanılan aminin cinsi ve yağ asidi miktarına göre non-iyonik veya katyonik, uygun yağ asidi amin kondenzatlarının sodyum klorasetatla dönüĢümüyle amfoter, genelde yağ bileĢiklerinin sülfatlanması veya fosfatlanması ile de anyonik yumuĢatıcılar elde edilmektedir (Çoban, 1999). Diğer yandan silikon kimyasının tekstil terbiyesine girmesi ile fonksiyonel silikon bileĢikleri de yumuĢatıcı olarak kullanılmaya baĢlanmıĢ ve hatta en önemli 4 ürün grubunu oluĢturmuĢlardır. Günümüzde tekstil endüstrisinde kullanılan yumuĢatıcıların yaklaĢık 1/3’ü silikon esaslıdır (Yurdakul vd., 2003). 2.1.2 YumuĢaklık veren bitim iĢlemi maddeleri ve özellikleri YumuĢatıcılar tekstil materyaline yumuĢaklık, düzgünlük, dolgunluk ve esneklik kazandırmak için kullanılan kimyasal maddelerdir. Dökümlü ve yumuĢak bir mamul tutumu, tekstil mamullerinin satıĢında en belirleyici ölçüttür. YumuĢatıcılardan beklenen özellikler; • Kolay kullanımı ve stabil olarak seyreltilebilir özelliklere sahip olması, • Kimyasal maddelerle iyi uyuĢma ve kombine edilebilme yeteneğine sahip olması, • Sıcaklığa karĢı dayanıklı olması, su buharı ile uçucu özelliği olmaması, • Belli tipleri için sararma etkisi yapmaması, • Boya haslıklarını düĢürücü veya renk tonu değiĢimine neden olmayan özelliklere sahip olması, • Çevre kirliliği açısından biyolojik olarak kolay parçalanabilir olmasıdır (Tarakçıoğlu, 1979). 2.1.3 Pamuklu ürünler için kullanılan yumuĢatıcı maddeler YumuĢatıcı maddeler, ĢiĢirici ve kayganlaĢtırıcı etki göstererek kumaĢın belirli bir yumuĢaklık ve dökümlülüğe sahip olmasını sağlamaktadırlar. En basit olarak yumuĢatıcı yardımcı maddeler; emülsiye edilmiĢ yağlardır. Ancak, günümüzde çok geliĢtirilmiĢ sentetik yumuĢatıcı maddeler vardır. Bu ürünlerin temel maddeleri; sülfatlanmıĢ yağ alkolleri, amonyum türevleri, polioksietilen türevleri, silioksanlar ve benzeri bileĢiklerdir. YumuĢatıcılar, kimyasal yapı itibarıyla yüzey aktif maddeler olup, genel olarak doğal ve sentetik yağ türevleri olarak da bilinmektedir. YumuĢatıcıların etkisi ya liflerin ĢiĢirilmesine ya da kayganlaĢtırılmasına dayanmaktadır. Piyasada bulunan maddeler, genellikle hem ĢiĢirici, hem de kayganlığı artırıcı Ģekilde etki göstermektedir. Sıvı ve katı yağlar, mumlar, parafin ve sabun gibi bileĢikler ucuz bitim iĢlemleri sırasında kullanılmaktadır. Asıl önemli grubu sentetik esaslı yumuĢatıcılar ve silikonlar oluĢturmaktadır. Sentetik 5 yumuĢatıcılar; anyonik, katyonik, noniyonik, amfoterik karakterli olmak üzere değiĢik özelliklerde üretilmektedir. Sentetik yumuĢatıcılar; a) Anyonik b) Katyonik, pseudo katyonik c) Non – iyonik d) Amfoterik olmak üzere değiĢik karakterlerde üretilmektedir. Bunların bir kısmı yıkamaya dayanıklıdır. ġekil 2.1. YumuĢatıcıların lif yüzeyine yerleĢiminin Ģematik gösterimi (a) Lif yüzeyinde katyonik yumuĢatıcının, (b) anyonik yumuĢatıcının yerleĢimi (c) non-iyonik yumuĢatıcının hidrofobik, (d) hidofilik yüzeylerdeki yerleĢimi Etki derecesine göre yumuĢatıcı maddeler aĢağıdaki gibi sıralanmaktadırlar: a) Silikon elastomerler (en yüksek etki), b) Normal silikonlar, c) Katyonik yumuĢatıcılar, d) e) f) g) Pseudokatyonikler, Non – iyonik, amfoterik, anyonik yumuĢatıcılar, Stearin parafin emülsiyonları, Polietilen emülsiyonları. YumuĢatıcı maddelerin genelde uzun zincirli yapıları vardır (C 19 - 22). Karbon zincirinin uzaması, yumuĢaklığın artıĢıyla doğru orantılıdır. Ancak kumaĢın hidrofob olmasına yol açmaktadır. Bu yüzden; havlu, iç çamaĢırı, vb. 6 ürünlerin üretiminde yumuĢatıcıların kullanımında dikkat edilmelidir (Şahin, 2011). Çizelge 2.2 YumuĢatıcıların bazı karakteristik özellikleri - özellik yok. + özellik var 2.1.3.1 Anyonik yumuĢatıcılar Hayvansal ve bitkisel yağlarda bulunan ester bileĢikleri olan trigliseridlerin hidrolizi sonucu elde edilen yağ asitleri, anyonik, katyonik ve non-iyonik yüzey aktif maddelerin eldesinde yararlanılan baĢlangıç maddeleridir. Anyonik yumuĢatıcılar genelde yağ asidi kondenzasyon bileĢiklerinin sülfatlanması veya fosfatlanması ile elde edilmektedir (Tarakçıoğlu, 1979). Tutum etkilerinin zayıf ve substantivitelerinin düĢük olması nedeniyle, yumuĢatma etkisi elde edilmesi amacıyla kullanımları gittikçe azalmaktadır. Daha ziyade Ģardonlama ve sanfor iĢlemlerinde, makine elemanlarının kumaĢ için yıpratıcı mekanik zararlarını azaltmak amacıyla, proses yardımcısı olarak kullanılmaktadır. Hidrofiliteyi muhafaza ettikleri için anyonik yumuĢatıcıların tek kullanımlık medikal tekstiller ve banyo havluları gibi alanlarda da kullanımları mevcuttur. Ön terbiye ve boyamada anyonik optik beyazlatıcılar ve diğer anyonik ürünler ile kombine edilebilmektedir. Boyama proseslerinde kırık önleyici etkileri nedeniyle diğer anyonik maddeler ile kombine çalıĢmalarda yine kayganlaĢtırıcı ve antistatik etkileri nedeniyle Ģardonlamada ve haĢıl kullanılmaktadır(Özgüney ve Özkaya, 2008). yardımcı maddeleri olarak 2.1.3.2 Katyonik yumuĢatıcılar Katyonik yumuĢatıcılar, silikon yumuĢatıcıların dıĢında en iyi yumuĢatma etkisine ve yıkama dayanımına sahiptir (Özgüney ve Özkaya, 2008). Hemen her türlü life karĢı afiniteleri olduğu için çoğunlukla çektirme yöntemine göre 7 uygulanmaktadır(Çoban, 1999). Katyonik yumuĢatıcılar, yüzeyi negatif yüklü olan pamuklu kumaĢta çok iyi etki göstermektedir. Katyonik yumuĢatıcı-anyonik pamuk yüzeyi arasındaki çekim, sadece kumaĢ yaĢ durumdayken gerçekleĢmekte, kurutma sonrasında hidrofobik grup kumaĢ yüzeyinden dıĢa doğru yönelerek (oryante olarak) yumuĢaklık etkisi sağlamaktadır. Az miktarda kullanımları ile yağlı bir tutum hissi vermeyen iyi bir yumuĢaklık eldesi mümkün olmaktadır (Yurdakul vd., 2003). Katyonik yumuĢatıcılar kumaĢa hidrofob karakter kazandırmakta, sıcak iĢlemler sırasında veya zamanla kumaĢta sararma veya renk değiĢimine neden olabilmekte, bazı direkt ve reaktif boyarmaddelerde ıĢık haslıkları üzerine olumsuz etkide bulunabilmektedir. Tüm boyalı mamullerde katyonik yumuĢatıcıların kullanımı oldukça yaygındır. Katyonik yumuĢatıcıların piyasada yaygın olarak kullanılan tipleri: Kuaterner amonyum tuzları, aminoamid tuzları, imidazolin tuzları, amino ester tuzları olarak sayılabilmektedir. 2.1.3.3 Noniyonik yumuĢatıcılar Yağasitleri, yağalkolleri, yağ aminleri ile alkilfenollerin etilenoksid ile kondenzasyonu sonucu elde edilen etoksile ürünler ve polietilenlerden oluĢmaktadır. Non-iyonik yumuĢatıcıların hidrofilik grubu herhangi bir elektrik yüküne sahip olmadığından etkili substantiflikleri yoktur. Bu nedenle genellikle emdirme yöntemine göre aplike edilmektedir. Bunlar, katyonik tiplerin aksine her türlü malzeme ile kombine edilebilir. Çok etkili kayganlaĢtırıcıdır. Ayrıca sıcaklık dayanımları da yüksektir ve 150°C’deki ısıl iĢlemlerde dahi sararma yaratmamaktadır. Bu nedenle optik ağartılmıĢ, yüksek beyazlık derecesine sahip kumaĢların bitim iĢlemlerinde yaygın olarak kullanılmaktadır. Sağladıkları tutum etkisi ise katyonik yumuĢatıcılara nazaran çok daha zayıf olup, yumuĢatıcı etkileri orta düzeydedir(Özgüney ve Özkaya, 2008). 2.1.3.4 Silikonlu yumuĢatıcılar Silikon yumuĢatıcılar birçok tekstil prosesinde kullanılmakta ve tekstil mamullerine sadece yumuĢaklık, parlaklık ve kayganlık değil, elastikiyet, dikiĢ kolaylığı ve dolgunluk da kazandırmaktadır. Yüksek derece kayganlık ve yumuĢaklık veren silikonlu yumuĢatıcılar yaygın olarak kullanılmaktadır ve fiyatları yüksek olmasına rağmen uygulanmaları kolaydır. Silikon yumuĢatıcıların kullanımında uygulama Ģartlarına dikkat edilmezse silikon lekeleri 8 oluĢabilmektedir. Silikon yumuĢatıcılar, katyonik yumuĢatıcılar ile kombine edilerek uygulandığında emdirme yöntemi ile iyi sonuçlar elde edilmektedir. Tekstil sektöründe silikonların çok büyük bir kısmı yumuĢatıcı olarak kullanılmaktadır. Silikon yağının yumuĢatma etkisi, hem yüzeyi hem de lifin iç kısmını etkileyen lubrikasyon davranıĢıyla sağlanmaktadır. Silikonlar yaklaĢık 30 yıldır farklı tekstil uygulamalarında yaygın olarak kullanılmaktadırlar (Yurdakul vd., 2003). Diğerlerinin aksine silikonlarla çok sayıda yıkamaya dayanıklı yüzey modifikasyonları elde edilebilmektedir. BaĢlangıçta sentetik liflerin yüzey özelliklerini artırmada kullanılan silikonlar, günümüzde modifiye edilerek fonksiyonaliteleri artırılmıĢtır. Bu sayede pamuklu ve diğer selülozik liflerden ve bunların karıĢımlarından mamul kumaĢların terbiyesinde de yaygın Ģekilde kullanılmaktadır. Silikon yumuĢatıcılar tekstil mamullerine iyi bir iç ve yüzey yumuĢaklığı, parlaklık ve kayganlık yanında elastikiyet, dikiĢ kolaylığı, dolgunluk, yırtılma dayanımlarında artıĢ da sağlamakta; değiĢik tiplerinin kullanımıyla kumaĢ kuru, yaĢ, kaygan bir tutum ve hidrofobik/hidrofilik özellik kazanabilmektedir. Silikon yumuĢatıcıların temeli Polidi-metilsiloksan’a (PDMS) dayanmaktadır. PDMS’lerin uzun zincirinin her iki ucuna reaktif olmayan uç gruplar yerleĢtirilerek düĢük viskoziteli makine yağlarından yüksek viskoziteli mineral yağlara kadar farklı viskozite değerlerine sahip akıcı ürünler elde edilebilmektedir. Bu akıcı ürünler daha sonra %30 civarında katı madde içerecek Ģekilde emülsiye edilmekte, sütümsü beyazlıkta bir görünüm elde edilmektedir. Bunlar zamanla renk değiĢimine veya solmaya neden olmamakta, kumaĢa esnekliğin yanı sıra zengin ve ipeğimsi bir tutum kazandırmaktadır (Özgüney ve Özkaya, 2008). Genel anlamda silikon yapısındaki, silisyum ve oksijen bağlarının değiĢtirilmesinin esas alındığı sentetik polimerlerdir. Si-O-Si bağlarını içeren organosilikon polimerleri, doğrudan polisiloksan bileĢikleri olarak tanımlanmaktadır. GeliĢtirilen ilk polimer tekstillerde, katyonikler, parafin-vaks emülsiyonları ve polietilen emülsiyonlarının yerine su itici madde ve yumuĢatıcı madde olarak kullanılan metilpolisiloksanlardır. Daha sonraları silikonların son kullanım özelliklerini iyileĢtirmek için yeni polimerler 9 geliĢtirilmiĢtir. Bu yeni polimerler daha fazla yumuĢaklık, dayanıklılık ve sararma meydana getirmeyecek Ģekilde etki göstermektedir. Tekstilde yumuĢatıcı olarak kullanılan silikonla,r silisyum metalinden türetilmektedir. Silisyum metali, klorosilanların oluĢturduğu katalizatör varlığında metilklorür ile iĢlem görmektedir. Klorosilanlar aĢağıda verilen maddelerin bir karıĢımıdır: 1.Dimetil Di Klorosilan 2.Metil tri Klorosilan 3.Trimetil Klorosilan % 60 –70 % 20 – 30 % 6.0 – 7.0 4.Metil Hidrojen Di Klorosilan 5.Stabil olmayan Klorosilan % 2.0 – 3.0 % 0.5 Bu karıĢım su ile kondenzasyonda bir monomer oluĢturmaktadır. OluĢan polisiloksanlar(silikonlar) lineer, dallanmıĢ, çiklik ve elastomerik yapılarda olabilen, farklı tiplerde silikonlardır. ġekil 2.2 Klorosilanın su ile kondenzasyonu sonucu polisiloksan oluĢumu 2.1.3.5 Fonksiyonel Olarak Modifiye EdilmiĢ Silikonlar Silikonlar baĢlangıçta sadece dimetil polisiloksanlar olarak oluĢturulmaktaydı, ancak sonraları silikon zincir yapısına organik grubun (R) katılmasıyla çeĢitli özellikleri iyileĢtirilmiĢtir. Yaygın kullanılan modifiye edilmiĢ silikonlar (Toprakkaya, 2002): 10 Amino Modifikasyonu Bunlar genellikle yarı(semi)-mikroemülsiyon veya mikro-emülsiyon formundadır. Amino gruplarının da emülsiyonlaĢtırmaya destek vermeleri nedeniyle aminofonksiyonel silikon yumuĢatıcıların emülsiyon dayanımları gayet iyi olmaktadır. Mikro-emülsiyonların ve yarı-mikroemülsiyonların parçacıkları (parçacık büyüklüğü sırasıyla 0-50 nm ve 50-120 nm ) oldukça küçük olduğundan bunların görünümü sütümsü değil, saydam veya yarısaydam olmaktadır. Mikroemülsiyon tipleri, yüzeyde oluĢturdukları ağ yapısı bozulmaksızın liften life ve lif yüzeyi boyunca hareket edip mükemmel bir yayılım göstermektedir. Bu sayede çok iyi bir yüzey ve iç yumuĢaklığı, yüzey kayganlığı ve bunlara ek olarak buruĢmazlık etkisi elde edilebilmektedir. Katyonik amino grupları taĢıdıkları için anyonik yüzeyler tarafından rahatlıkla alınmaktadır. Bu katyonik gruplar lif yüzeyine doğru mükemmel oryantasyonla yönlenirken, polar olmayan gruplar lif yüzeyinden dıĢa doğru yerleĢim göstermektedir. Bu nedenle aminosilikonlar, tekstil yumuĢatıcıları arasında en iyi yumuĢatma etkisine sahip olanlarıdır. Aminofonksiyonel silikon yumuĢatıcıların en büyük dezavantajı ise sararma dayanımlarının düĢüklüğüdür. Bu durum, amino gruplarının atmosferik oksijene karĢı savunmasız olup, oksidasyona uğramasından kaynaklanmaktadır. Gokulnathan S. ve Thomas P.T.’ye göre, oksijen, ıĢık (fotooksidasyon) veya sıcaklık (termooksidasyon) etkisiyle amino (NH2) gruplarında oksidasyona neden olup nitro (-NO2) gruplarının oluĢmasına, nitro grupları ise görünür bölgenin kısa dalga boylarında ıĢık adsorpsiyonu gerçekleĢtiren güçlü kahverengi ve sarı kromoforlardan olan azo gruplarının oluĢumuna neden olmaktadır. Aminofonksiyonel silikon yumuĢatıcıların kullanım yerine göre bir diğer dezavantajı da kumaĢa hidrofob bir karakter kazandırmasıdır. Aminosilikon yumuĢatıcıların sararma eğilimleri ve hidrofobik etkilerinin yarattığı sakıncaları gidermek için, modifiye edilmiĢ tipleri geliĢtirilmiĢtir. Aminosilikonlardan yola çıkılarak, amino gruplarının polihidroksifonksiyonel amido gruplarıyla değiĢtirilmesi yoluyla, aminosilikonlar ile hidrofil yumuĢatıcıların etkilerinin aynı molekül üzerinde birleĢtirildiği amidoaminopolisiloksanlar elde edilmektedir. Modifiye amidopolisiloksanlarla elde edilen buruĢmazlık ve yumuĢaklık etkisi aminofonksiyonellere yakın olmaktadır. Amino gruplarının amido gruplarına çevrilmesiyle bu grupların oksidasyona karĢı hassasiyetleri azaltıldığından sararma dayanımları daha iyi olmaktadır. Optimum etkiler için gerekli azot içeriği aminofonksiyonel tiplere göre daha düĢük (%0.40.5) olduğundan hidrofilik etkileri çok daha yüksektir (Özgüney ve Özkaya, 2008). 11 Amidoaminopolifonksiyonel silikon yumuĢatıcılara benzer Ģekilde, aminosilikonların amino gruplarının modifiye edilip oksidasyona karĢı korumaya alınması yoluyla sararma dayanımı yüksek modifiye silikon yumuĢatıcılar elde edilebilmektedir. Modifiye edilmiĢ amino silikonlar en yoğun kullanılan silikonlardır. Bu tip silikonlar kumaĢa çok iyi bir yumuĢaklık verirler ve bağlanma özelliği iyidir. Ancak bunlar depolama sırasında sararma meydana getirmektedirler. ġekil 2.3 Aminofonksiyonel polisiloksan Karboksi Modifikasyonu Bu tip silikonlar, life bağlanma ve hacimlilikle birlikte ipeksi bir tutum vermektedir. Emülsiyonun kendisi negatif yüklü olup, pozitif yüklü yüzeye uygulanmaktadır. Emülsiyon sararma özelliği göstermez. Bu tip silikonlar poliamid ve poliester liflerine uygulanabilmektedir. ġekil 2.4. Karboksi polisiloksan Hidroksi Modifikasyonu Modifiye edilmiĢ hidroksi silikonlar life elastomerik özellik kazandırmaktadır. Bu emülsiyonlar, yüzey üzerine çapraz bağlanmayla yüksek 12 molekül ağırlığına sahip silikon mikro polimeri oluĢturmalarına rağmen, kumaĢ yüzeyine bağlanmazlar (Toprakkaya, 2002). ġekil 2.5 Hidroksi polisiloksan Epoksi Modifikasyonu Bu tip silikon emülsiyonu, kumaĢa dayanıklı ve yumuĢak bir apre etkisi vermektedir, depolama sırasında sararma yapmaz. Modifiye edilmiĢ epoksi emülsiyonları kumaĢa doğru güçlü bir çekime sahiptir kalıcı apreyi sağlayan bağlar oluĢturmaktadır (Toprakkaya, 2002). ġekil 2.6 Epoksi polisiloksan Reaktif silikon yumuĢatıcılar (örneğin epoksi fonksiyoneller) ile lif arasında ise çapraz bağlanmanın yanı sıra reaktif grup üzerinden reaksiyon da mümkün olduğundan, yıkama dayanımları daha iyi olmaktadır. Ayrıca buruĢmazlık özelliğini geliĢtirmek amacıyla da kullanılabilmektedirler(Özgüney ve Özkaya, 2008). Akrilik Modifikasyonu Modifiye edilmiĢ akrilik silikonlar düz bir yüzey ve dayanıklı apre etkileri sağlamaktadırlar. Bu tip silikonlar kumaĢ yüzeyi üzerinde bir film oluĢtururlar ve kumaĢa iyi dökümlülük özellikleri kazandırmaktadırlar (Toprakkaya, 2002). 13 Hidrofil yapıda silikon yumuĢatıcılar Aminosilikonların aksine kumaĢın hidrofilitesini olumsuz etkilemeyen silikon yumuĢatıcılardır. Suda çözünmeyen veya suda disperse olmayan aminosiloksanlara karĢılık, hidrofil organo-siloksanlar, suda çözülebilen veya disperse olabilen kimyasallardır. Dolayısıyla klasik bir yağ/su emülsiyonuna ihtiyaç bulunmamakta; banyo pH değeri sınırlaması olmadığından kesme kuvvetlerine karĢı mukavemetleri sınırsız olmaktadır. Bu nedenle fularda, overflowda ya da jet makinelerinde kullanım olanağı bulunmaktadır. Poli-glikolpolisiloksan kopolimerleri ve/veya kuaterner silikon esaslı olabilen bu yumuĢatıcılarla, aminosilikonlarla elde edilen buruĢmazlık, yumuĢak tutum ve kalıcı etkileri elde etmek mümkün olmamaktadır (Özgüney ve Özkaya, 2008). Bunların yanı sıra bir de yapı içerisine çeĢitli ıslatıcılar karıĢtırılarak hidrofil hale getirilmiĢ amino siloksan emülsiyonları vardır. Bu bileĢenlerin hepsinde hidrofil gruplar vardır ve yapılabilecek değiĢiklik molekülün zincir uzunluğunda olmaktadır Hidrofil yapıda silikon yumuĢatıcılar bu bileĢenlerden birinin veya birkaç tanesinin birleĢtirilmesiyle istenilen amaca uygun Ģekilde üretilebilmektedir (Toprakkaya, 2002). 2.1.3.6 Silikon fonksiyonu Silikon emülsiyonu lif üzerine hareket eder ve yüzeye dağılmaktadır. Emülsiyon damlalara ayrılır ve lifin yüzeyi üzerinde ince bir silikon filmi Ģeklinde kalmaktadır. Bu film lifler arasındaki sürtünmeyi azaltır ve hareketliliği arttırır ki bu hareketlilik izleyen aĢamada kumaĢın yumuĢaklığının artmasını sağlamaktadır. ġekil 2.7 Silikonun mamul yüzeyine yerleĢimi Silikon emülsiyonları, partikül boyutuna da bağlı olarak life farklı Ģekillerde 14 etki etmektedir. 50 nm’den küçük partikül boyutuna sahip emülsiyonlar mikro emülsiyon olarak adlandırılır, bunlar lif içerisine nüfuz ederek kumaĢa yumuĢaklık kazandırmaktadırlar. Mikro emulsiyon lif içerisine nüfuz eder ve sadece yüzeyde değil iç kısımlarda da yumuĢaklık sağlamaktadır. ġekil 2.8. Mikro emülsiyon 120 nm’den büyük partikül boyutuna sahip emülsiyonlar makro emülsiyonlardır, bunlar lif yüzeyini kaplayarak, içe iĢlemeyen yüzeysel bir yumuĢaklık sağlamaktadır. Bunun yanısıra kumaĢın dökümlülük ve dikilebilirlik özellikleri de iyileĢmektedir. Makro emulsiyon lifin yüzeyini kaplar ve yüzeysel bir yumuĢaklık kazandırmaktadır (Toprakkaya, 2002). ġekil 2.9 Makro emülsiyon 2.1.3.7 Özel yumuĢatıcılar Bu grup altında amfoter, pseudo-katyonik ve çok fonksiyonlu yumuĢatıcılar sayılabilmektedir. 15 Amfoter yumuĢatıcılar Bu tip yumuĢatıcılar hem anyonik, hem de katyonik elektriksel yüke sahip olabilmektedir. Molekülün efektif polaritesi tamamen ortamın pH değerine bağlı olmaktadır. Bu yumuĢatıcılar, düĢük pH değerlerinde katyonik karakter göstermektedir. Fiyatlarının yüksek olması nedeniyle geniĢ bir uygulama alanı bulamamıĢtır. Daha ziyade optik ağartılmıĢ ürünlerin bitim iĢlemlerinde kullanılmaktadır. Pseudo-katyonik yumuĢatıcılar Pseudo-katyonik yumuĢatıcılar non-iyonik ve katyonik yumuĢatıcılar arasında sınıflandırılabilmektedir. Katyonik tiplere yakın yumuĢaklık etkisine sahip olmalarının yanında, sararma dayanımları daha iyidir. Bu sayede beyaz ürünlerde de kullanılabilmektedir (Özgüney ve Özkaya, 2008). 2.2 Ġpek Proteini Ġpek dokusu incelendiğinde, ipek proteinlerinin ince katmanlarından oluĢan bir yapısı olduğu görülmektedir. Fibroin esas ipek lifi olup % 72-81 oranında bulunmaktadır. Serisin ise bunları saran ve yapıĢtıran kısım olup % 19-28 arasında bulunmaktadır. 2.2.1 Fibroin Bu proteinler güçlü nemlendiricilerdir ve cildi mükemmel Ģekilde beslemektedir. Ġpeğin en önemli bakım maddesidir. Fibroin bir çeĢit protein olduğundan C,H, 0 ve N içermektedir. Bu elementlerin oluĢturduğu aminoasitler ise 18 çeĢittir. ġekil 2.10 Fibroin aminoistleri 16 Fibroinde bulunan elementlerin % oranları Çizelge 2.2’de gösterilmiĢtir. Çizelge 2.2 Fibroin elementler ve oranları En çok En az Karbon 38,00 49,10 Hidrojen 6,44 6,51 Azot 17,35 18,89 Oksijen 26,00 27,90 Maddeler 2.2.2 Serisin Serisin, yüksek molekül ağırlıklı, suda çözünen ipekten izole edilmiĢ bir glikoproteindir (R. Duraner, 2012). Serisin soğuk suda çözünmez, ancak kolayca hidrolize olmaktadır. Serisin proteini kendine ait özellikleri nedeniyle yararlıdır. Örnek olarak UV dayanımı, antibakteriyel, antioksidant, nemi kolayca alması verilebilir. Ġpek lifinin en büyük bileĢenlerinden biri olan serisin ipek üretimi sırasında ipeğe parlaklık kazandırmak için uzaklaĢtırılmaktadır. UzaklaĢtırılan serisin atık materyaldir. Günümüzde Seri-atık ürünler ve Seri-yan ürünler değerli ek ürünler olarak kullanılmaktadır (Mondal et al., 2007). Serisin biyopolimeri, keratine karĢı güçlü bir afiniteye sahiptir. Bu sebeple deri yüzeyinde nemlendirici & yarı kapatıcı, koruyucu ve kırıĢıklık önleyici bir film tabakası oluĢturarak etkili, yumuĢak ve ipeksi bir his uyandırmaktadır. Serisinin film tabaka oluĢturma ve nemlendirici özellikleri kendisini çok değerli bir deri nemlendirici haline getirmektedir. Serisinin deri nemlendirici etkisinin belirlenmesi amacıyla yapılan bir çalıĢmada altı gönüllü kiĢinin ön kol iç yüzünde geçici ısı aktarımı (TTT) ölçümü yapılmıĢtır. Sonuçlar ġekil 2.10’da verilmiĢtir. Bu son derece geliĢmiĢ teknik, derinin üst katmanı (epiderm) içinde su alımının (hidrasyon) derecesini ölçmeye olanak tanımaktadır. 17 ġekil 2.11 Serisinin deri nemlendirme etkisi 2.2.3 Product SP Serisin protein esaslı aminoasit molekülleri içermekte olup, ticari bir üründür. Tüm liflere uygun dokuma, örgü ve denim kumaĢlara ipeksi tuĢe kazandırmaktadır. Noniyoniktir, apre+kurutma prosesi ile ipeksi ve doğal tuĢeler elde edilebilmektedir. 2.2.3.1 Product SP’nin deri nemlendirme etkisi Product SP’nin deri nemlendirme etkisini belirlemek için yapılan bir çalıĢmada, 8*6 cm boyutlarındaki apreli kumaĢ, topuk bölgesine bir bant ile yapıĢtırılmıĢtır. Diğer topuk bölgesi ise iĢlemsiz kumaĢ ile kaplanmıĢtır. BaĢlangıç ve 8 saat sonraki durum mikroskop altında görüntülenmiĢtir (ġekil 2.11). ġekil 2.12 Product SP’nin topuk bölgesinde deri nemlendirme görüntüsü 18 Deri nem alma indeksini belirlemek için deri yüzeyinin durumu 8 adımlı skalaya uygun olarak değerlendirilmiĢtir. 8 en kötü, 1 en iyi değerdir. Çizelge 2.3’de test sonuçları verilmiĢtir(R. Duraner, 2012). Çizelge 2.3 Product SP’nin 8 saat sonra nemlendirme etkisi Product SP ile iĢlem görmüĢ topuk bölgesinin iyi nemlendiği gözlenmiĢtir. ġekil 2.13 Product SP’nin nem alabilirliği değerlendirme skalası 2.3 Antibakteriyel Bitim ĠĢlemi Mikroorganizmaların tekstil materyali üzerinde geliĢerek üreyebildikleri uzun yıllardan beri bilinmektedir. Bakteri, mantar, küf gibi en önemli 19 mikroorganizmalar, insan vücuduyla temas halinde bulunan bütün tekstil mamullerinde, sıcaklık ve nemin varlığında etkili ve hızlı bir biçimde çoğalmaları için ideal koĢulları bulmaktadırlar(Devrent ve Yılmaz, 2004). Bakteriler patojenik ve patojen olmayanlar olmak üzere iki kısımda incelenmektedir. Çizelge 2.4’de patojenik ve patojen olmayan bazı mikroorganizmalar görülmektedir (Seventekin vd., 2001). Çizelge 2.4 Patojenik ve patojen olmayan bazı mikroorganizmalar Mikroorganizma Patojenlik Etkileri Bacillus subtilis Genel olarak patojen değildir Escheria coli DüĢük patojen Gıdaların bozulması, bazen konjuktivit Gıdaların bozulması, bazen idrar yolu enfeksiyonu Klebsiella pnuemoniae Pseudomonas aeuroginosa Protcus vulgaris Staphylococcus epidermis Staphylococcus aureus Patojen Zatüre, idrar torbası enfeksiyonu DüĢük patojen ÇeĢitli enfeksiyonlar DüĢük patojen Ġltihaplanmalar DüĢük patojen Cerrahi yara enfeksiyonları Patojen Toksik Ģok, cerahat toplama, apse, fibrin pıhtılaĢması, endocarditis Tekstil materyalleri üzerinde mikroorganizmaların geliĢmesi ve çoğalması hem tekstil materyalinin kendisi, hem de giyen kiĢi için istenmeyen etkilere yol açmaktadır. Mikroorganizmaların tekstil ürünlerinde kontrolsüz çoğalması, sağlık sorunlarına, koku oluĢumuna ve kumaĢta deformasyona neden olmaktadır. Tekstil ürünleri üzerinde mikroorganizmaların üremesi sadece tekstil ürününe değil, aynı zaman da kullanıcıya ve çevreye de olumsuz etkiler ile sonuçlanmaktadır Aynı zamanda mikroorganizmaların taĢınmasını ve geliĢmesini sağlayarak enfeksiyonların yayılmasına yol açmaktadır (Can ve Körlü, 2011). Özellikle hastanelerde ve okullarda, insanların sağlığı ve rahatı için çevreyi mikroorganizmaların neden olabileceği tehlikelere karĢı kontrol altına almanın gereksinimi ortaya çıkmıĢtır. Bundan baĢka bütün giysiler ve ev tekstilleri, örneğin çoraplar, spor giysileri, çalıĢma elbiseleri, yatak takımları, yer kaplamaları gibi ürünler normal günlük kullanımda hijyenik problemlerle karĢı karĢıyadır. Bu nedenlerden dolayı, antimikrobiyal uygulamalara gerek duyulmuĢtur. Pamuk gibi 20 doğal lifler, mikrobik üremelere sentetiklerden daha fazla maruz kalmaktadır, çünkü doğal lifin hidrofilik gözenekli yapısı, suyu, oksijeni ve besin maddelerini tutarak bakteriyel büyüme için mükemmel bir ortam sağlamaktadır (Devrent ve Yılmaz, 2004). Antimikrobiyal maddeler, bakteri ve/veya mantar geliĢimini engellemekte ve/veya sınırlandırmaktadırlar. Antimikrobiyal maddelerin birçoğu hem bakteri, hem de mantarlara karĢı güçlü aktivite göstermektedirler. Ancak bütün mikroorganizmalara karĢı aynı derecede etkin maddelerin sayısı oldukça azdır. Bakterilerin üremesini ve geliĢmesini engelleyen maddelere antibakteriyel maddeler denilmektedir. Bakterilere zarar veren maddelere baktericidal (bakteriyosid), sadece çoğalmalarını engelleyen maddelere ise bakteriyostatik adı verilmektedir. Mantar üremesini ve geliĢmesini önleyen antimikrobiyal maddelere fungisid, mantar üremesini sınırlandıran maddelere ise fungistatik maddeler adı verilmektedir. Antimikrobiyal tekstil ürünleri; antimikrobiyal maddenin lif çekimi esnasında eklenerek lif polimer yapısı içerisine hapsedilmesi veya bitim iĢleriyle tekstil mamulüne aktarılması ile elde edilmektedir. Lif çekim teknolojisinde antimikrobiyal madde, polimer ya da lif çekim çözeltisi içine düzeden geçirilmeden önce ilave edilmektedir. Bitim iĢlemleri ile antimikrobiyal etki sağlanması için uygulanan en yaygın yöntemler püskürtme, emdirme ve kaplamadır (Süpüren vd., 2006). Tüketicilerin hijyene ve aktif yaĢam biçimine olan bakıĢı, antimikrobiyal tekstiller için hızla yükselen bir piyasa oluĢturmuĢtur. Batı Avrupa’da antimikrobiyal tekstil üretimi 2001-2005 yılları arasında her yıl % 15’lik bir artıĢ göstermiĢtir. Bu durum antimikrobiyal tekstillerin tüm tekstil ürünleri arasında hem miktar hem de pay olarak önemli bir yerinin olduğunu göstermektedir (Can ve Körlü, 2011). 2.3.1 Tekstil ürünlerinde maddeler ve etki mekanizmaları kullanılan antimikrobiyal etken Antibakteriyel maddeler, bakterileri öldüren (bakterisidler) veya çoğalmalarını, geliĢmelerini veya aktivitelerini engelleyen (bakteriostat) kimyasal maddelerdir. Bu fonksiyonları tamamıyla yerine getiren en önemli bileĢikler aĢağıda verilmiĢtir: 21 - Fenol ve türevleri, - Alkoller, - Metaller, - Oksidasyon maddeleri, - Halojenler, - Biquanidinler, - Isothiazolonlar, - Amonyum bileĢikleri, - Kitin ve Kitosan, - Zeolitler (Balcı, 2006) Mikro organizmalar genel olarak polisakkarid içerikli dıĢ duvar, hemen altında bulunan bir zar katmanı ve en iç kısımda organeller ile enzim ve nükleik asit bulunan hücresel yapılı canlılardır. Hücre içindeki enzimler hücre yaĢamı için gerekli olan kimyasal reaksiyonların gerçekleĢmesinden, nükleik asitler ise genetik bilginin depolanmasından sorumlu bileĢenlerdir. Hücrenin yaĢamını sürdürebilmesi için hücre bileĢenlerinin birbiri ile uyumlu ve eksiksiz olarak fonksiyonların sürdürmeleri gereklidir. Bu canlıların yaĢamlarının sona erdirilmesi için “bakteriostatik” ajanlar veya çoğalmalarının durdurulması için “bakteriocidal” ajanların kullanılmaktadır. Tekstil ürünlerinde kullanılmakta olan ticari antimikrobiyal etken kimyasalların çoğu (triklosan, gümüĢ, polyhekzametilen biguanid-PHMB, kuarter amonyum bileĢenleri) bakteriocidal özelliktedir. Bakteriocidal özellik gösteren ticari ve ticari olmayan antimikrobiyal etken maddeler Çizelge 2.4’de verilmiĢtir. 22 Çizelge 2.4 Bakteriocidal özellik gösteren ticari ve ticari olmayan antimikrobiyal etken maddeler (Palamutcu vd., 2009) Antimikrobiyal maddelerin mikro organizmaları öldürmek veya çoğalmalarını engelleme mekanizmaları çeĢitlidir. Bu mekanizmalar, -mikro organizmaların hücre duvarlarına zarar vermek, -hücre duvarı sentezine engel olmak -hücre duvarının kalıcı olarak tahrip edilmesi -protein ve nükleik asit sentezlerinin engellenmesi -enzim hareketlerinin engellenmesi yöntemleri ile çalıĢmaktadır (Palamutcu vd., 2009). Tekstillere uygulanan antimikrobiyal iĢlemler ile uzun süre tekstil ürününü koruması ve korunmasını sağlaması amaçlanmaktadır. Antimikrobiyal iĢlemlerin kullanılmasının dört ana amacı vardır: - Mikrobiyal lif bozulmasının bir sonucu olarak performans özelliklerindeki kaybı önlemek - Bakteri oluĢum tekrarını önemli ölçüde sınırlandırmak 23 - Terin mikrobiyal bozunmasının bir sonucu olarak koku oluĢumunu azaltmak - Patojenlerin taĢınması ve yayılmasını önlemek Bu amaçla kimyasal yöntemler ve fiziksel yöntemler ile tekstil ürününe antimikrobiyal özellik kazandırılabilmektedir. Antimikrobiyal maddelerin hepsi, aynı mekanizma ile etki göstermez. Bu nedenle doğru seçim yapabilmek için, kullanılan antimikrobiyal maddeler arasındaki farklılıkların anlaĢılması önemlidir. Antimikrobiyal uygulamalar; · Kimyasal yapılarına · ÇalıĢma mekanizmalarına ve Ģartlarına · Kalıcılıklarına · Etkinliklerine · Toksiklik ve güvenliklerine · Maliyetlerine göre birbirleriyle farklılık göstermektedirler (Toprakkaya vd, 2003). Antimikrobiyal apreler baĢlıca yüzey ile bağ yapabilenler ve yapamayanlarolmak üzere iki kategoride değerlendirilebilmektedir (Balcı, 2006). Yüzey ile bağ yapamayan antimikrobiyal apreler: Bu tür antimikrobiyal apreler tekstil materyali üzerine kimyasal olarak bağlanamazlar. Sızma tipi antimikrobiyal maddeler, uygulandıkları yüzeyden uzaklaĢarak ve mikroorganizma içine girerek zehirlemekte ve yaĢamsal iĢlemleri bozmakta veya öldürücü mutasyonlar yapmaktadırlar. Mikroorganizmaların içine girerek ve bir zehir gibi metabolizmalarına etki ederek ölmelerine neden olmaktadırlar. Cilt ile temasa geçebilir ve potansiyel olarak normal cilt bakterilerini etkileyebilir; cilt bariyerini aĢar ve/veya cilt tahriĢlerine neden olabilmektedirler. Koruyucu etkileri, bir kere tüketildikten veya yıkandıktan sonra ortadan kalkmaktadır. Yüzey ile bağ yapabilen antimikrobiyal apreler: Bağlanma tipi antimikrobiyal maddeler, moleküler olarak tekstil malzemelerine bağlanmaktadır. Bu ürünler substratın yüzeyini antimikrobiyal 24 olarak aktif hale getirmekte ve mikroorganizma ile direkt temas durumunda hücre duvarını bozmaktadır. Mikroorganizmaların hassas hücre zarını delerek ölmelerine neden olmaktadırlar. Bu olay hücrenin yaĢam proseslerini devam ettirmesini önlemektedir. Uygulamadan sonra yüzeye tutundukları yani migrasyona uğramadıklarından dolayı, tekstil yüzeyi üzerindeki aktif madde miktarı zamanla azalmamaktadır. Kimyasal bağ yaptıklarından dolayı, yıkamalardan sonra dahi etkilerini korumaktadırlar. Bağ yapan antimikrobiyaller gösterdikleri özel etki mekanizmaları sayesinde geniĢ bir spektruma sahiptir (Balcı, 2006). 2.3.1.1 Metal bileĢikler Antimikrobiyal madde olarak en çok kullanılan metal bileĢiklerinde, metal iyonlarının mikroorganizmalara karĢı gösterdikleri etkinlik sıralaması Ag > Hg > Cu > Cd > Cr > Pb > Co > Au > Zn >Fe > Mn > Mo > Sn Ģeklindedir. (Wells et al., 1995) Bakterileri gideren en etkili metal iyonu olması, vücuda karĢı zararlı etkilerinin bulunmaması, çoğu malzemeye göre nispeten daha ucuz olması ve kolay üretim iĢlemi olması nedenleriyle gümüĢ metali diğer metallere göre daha sık kullanılmaktadır (Zhao et al., 1998). GümüĢ; antibakteriyel, antifungal ve antiviral özellikleri ile geniĢ spektrumlu bir antimikrobiyal madde olarak yüzyıllardır pek çok alanda güvenle kullanılmaktadır. GümüĢ; metalik gümüĢ, gümüĢ nitrat ve gümüĢ sülfadiazin formlarında uzun yıllardır yanıkların, yaraların ve çok sayıda bakteriyel enfeksiyonların tedavisinde kullanılmaktadır. GümüĢün antibakteriyel madde olarak çok önemli avantajları bulunmaktadır. Bu avantajlar; gümüĢün çok geniĢ spektrumlu bir antibiyotik olması, gümüĢe bakteri direncinin neredeyse hiç bulunmaması ve düĢük konsantrasyonlarda toksik olmamasıdır. GümüĢün mikroorganizmaları öldürme mekanizması halen çok net açıklanamamaktadır. Metalik gümüĢün, gümüĢ iyonlarının ve gümüĢ nano partiküllerin bakteri hücresinde meydana getirdiği morfolojik ve yapısal değiĢiklikler incelenerek mekanizma daha net anlaĢılmaya çalıĢılmaktadır. Yapılan çalıĢmalar ıĢığında gümüĢün bakteri hücre duvarına ve hücre zarına bağlandığı, tiyol grupları ile etkileĢerek solunum enzimlerini inhibe ettiği ve böylece mikroorganizmanın ölümüne yol açtığı bilinmektedir. Nano gümüĢ partiküllerinin antimikrobiyal etki mekanizması hakkında pek çok çalıĢma yapılmaktadır ancak toksisitesi hakkında yeterli çalıĢma bulunmamaktadır. In vitro koĢullarda yapılan sınırlı sayıda çalıĢma nano gümüĢ partiküllerinin konvansiyonel gümüĢe ve diğer ağır metallerin nano 25 formlarına oranla çok daha toksik olduklarını göstermektedir In vitro çalıĢmalar nano gümüĢ partiküllerinin memelilerde beyin, karaciğer ve üreme hücrelerinde hasarlar meydana getirdiğini ortaya koymaktadır. FDA 1999 yılında, mikro ya da nano partiküller içeren koloidal gümüĢ çözeltilerinin kullanımının nörolojik problemlere, baĢ ağrısına, cilt irritasyonuna, halsizliğe, mide rahatsızlıklarına ve böbrek rahatsızlıklarına yol açabileceği konusunda uyarmıĢtır. Ayrıca gümüĢ nano partikülerinin ırmak, göl ve yer altı sularına karıĢarak besin zincirine ulaĢması ile hem doğanın hem de ekosistemi oluĢturan tüm canlıların bundan etkileneceği rapor edilmektedir. Son yıllarda gümüĢ nano partiküllerinin yara örtülerinde, medikal aletlerin kaplanmasında, doku iskelelerinde, su arıtım sistemlerinde, kiĢisel bakım ürünlerinde ve tekstil ürünlerinde kullanımı hızla artmaktadır. Antibiyotiğe dirençli bakterilerin neden olduğu enfekte yaraların tedavisinde gümüĢ içerikli yara örtüleri yaygın olarak kullanılmaktadır. GümüĢ içerikli yara örtülerinde gümüĢ konsantrasyonu ve dağılımı, gümüĢ salınım mekanizması gibi özellikler tedavide önem arz etmektedir. GümüĢ nano partiküllerinin artan yüzey alanı ve çözeltide daha iyi çözünebilme gibi özellikleri nedeniyle konvansiyonel gümüĢ iyonlarına oranla daha avantajlı oldukları söylenmekle beraber, nano gümüĢ partiküllerinin toksisitesi ve güvenilirliği hakkında pek çok soru iĢareti bulunmaktadır (Can ve Körlü, 2011). 2.1.1.2 Kitosan Kitosan antibakteriyel ajan olarak kullanılan maddeler arasında en baĢarılı sonuç elde edilenlerden biridir. Kitin ve türevleri, onları geniĢ kullanım için çekici kılan bakteriye karĢı, mantar ve virüslere karĢı etkili özelliklere sahiptir. AraĢtırmalar kitin ve kitosanın toksik ya da alerjik olmadığını ve doğal olarak dengelenebilir olduğunu göstermiĢtir. Kitin, yüksek moleküler ağırlıkta bir Nasetil-D-glokosamin (N-asetil-2- amino-Deoksi-D-glukopiranoz) doğrusal polimeridir. Çözünürlüğü ve düĢük kimyasal reaktifliği, selülozu andıran yüksek çözünmezliğe sahip bir malzemedir. C- 2 konumundaki hidroksilinin yerine asetamido grubu geçirilmiĢ selüloz olarak tanımlanabilir. Selüloz gibi, doğal olarak yapısal bir polisakkarit gibi davranmaktadır. En çok, kabuklu canlılarda, böceklerde ve mantarlarda bulunmaktadır. Kitin, yengeç ve karides kabuğundan çıkarılan doğal bir maddedir. Kitosan, kitin’in N-deasetile türevidir, (ġekil 2.12.) ne var ki N-deasetilasyon iĢlemi neredeyse hiç tamamlanmaz. 26 ġekil 2.13 Kitinden Kitosan Üretimi (RaafatandSahl, 2009) Kitosan, doğal atık malzemeden (kabuklu canlıların kabukları) elde edilen çok özel bir üründür ve selüloza çapraz bağlama ile eklendiğinde antimikrobiyal ve nem kontrol özelliği kazandırmaktadır. Kitin, yara iyileĢtirme sürecine hızlandırıcı etki vermektedir. Kitosan çeĢitli bakteri ve mantarlara karĢı antimikrobiyal aktivitesi özellikle kitosanın polikatyonik yapısından kaynaklanmakta ve gıda, ziraat, tıp, eczacılık ve tekstil gibi hijyenin önemli olduğu birçok sektörde geniĢ çapta antimikrobiyal madde olarak kullanılabilmektedir (Demir vd., 2008). Kitosanın antimikrobiyal etkinliğine iliĢkin çeĢitli mekanizmalar ileri sürülmektedir. Bunlardan ilki; asidik ortamda NH2 gruplarının –NH3+ gruplarına dönüĢmesiyle, bakterilerin hücre zarının bileĢiminde bulunan negatif yüklü fosforil ve fosfolipidlerle elektrostatik etkileĢimi ile ilgilidir. Bu Ģekilde, hücre zarı zarar görmekte ve bakterilerin beslenmesi için gerekli olan besinler hücre dıĢına sızmakta, hücre ölümü gerçekleĢmektedir. Diğer bir mekanizma Ģu Ģekildedir: Hücre yüzeyi üzerinde bulunan kitosan (özellikle yüksek molekül ağırlığına sahip) burada bir polimer tabakası oluĢturmakta ve hücre için gerekli besinlerin içeri girmesini önlemektedir. Üçüncü mekanizma, düĢük molekül ağırlığındaki 27 kitosanla ilgilidir: Kitosan hücre içerisine kadar ilerleyebilmekte burada DNA’ya bağlanmakta, RNA ve protein sentezini engellemekte ve böyle hücrenin yaĢam prosesini sona erdirmektedir. Son mekanizma ise kitosanın polikatyonik yapısı nedeniyle hücrede bulunan elektronegatif yüklü maddeleri adsorplaması, çöktürmesi ve hücrenin fizyolojik aktivitelerini deforme ederek hücre ölümüne sebep olmasıdır. Diğer yandan, hücre membranını stabilize eden toprak alkali metallerin de kitosan ile etkileĢimi sonucu bakteriden uzaklaĢtırılması da hücre ölümünü kolaylaĢtırmaktadır (Demir vd., 2008). Kitosanın, toksik özellikte olmaması, çevreye zarar vermeden biyolojik olarak parçalanabilir özellikte olması ve vücut içerisinde, tamamen zararsız ürünlere (amino sekeri) parçalanmasından ötürü herhangi bir yan etkisi de bulunmamaktadır (Demir ve Seventekin, 2009). 2.4 Kolay Kullanım (BuruĢmazlık) Bitim ĠĢlemi Kolay bakım iĢlemleri, selüloz içeren liflere, kolay yıkanma, yıkama ve kullanma sırasında buruĢmaya karĢı dayanıklılık, hiç ütü istememe veya en az seyivede ütülenme ihtiyacı, vs. gibi özellikleri kazandırmak amacıyla uygulanmaktadır. Bu özellikler, selüloz liflerinin poliamid ve poliester gibi sentetik liflerle rekabet etmesini sağlayabilmek için gerekmektedir. Bu apre gömlek, bluz, pantolon, iĢ giysileri, astarlık kumaĢlar, takım, resmi kıyafet ve palto kumaĢlarını kapsamaktadır. Bu bitim iĢlemlerinin çok sık kullanılan diğer adları: reçine apresi, yıka ve giy bitim iĢlemi, no-iron (ütülemeye gerek yok), buruĢmazlık bitim iĢlemi (yüksek terbiyesi), vs.’dir (TTD, 2002). 2.4.1 BuruĢmazlık bitim iĢleminin prensibi Su ve bir çok kimyasal kristallerin içerisine nufuz edememekte, ancak amorf bölgedeki kristallerin yüzeyinde seluloz makromolekilleriyle reaksiyona girebilmektedir. Kristalitler, fibriller lif eksenine oldukça paralel bir Ģekilde bulunduklarından bunların arasındaki boĢluklara giren su molekülleri, liflerin dolayaısıyla ipliklerinkesitlerinin ĢiĢmesine yol açmaktadır. Ġpliklerin kesitlerinin ĢiĢmesi ise kumaĢların çekmesi büzülmesi sonucunu doğurmaktadır. 28 KumaĢların buruĢma nedenine gelince; kumaĢı oluĢturan tekstil liflerinin içerisindeki lif elementleri yani kristalinler, makro fibriller ve mikro fibriller bir denge halinde bulunmaktadır. DıĢarıdan herhangi bir kuvvet etki ettğinde lif elementleri bu kuvvetin etkisiyle birbirine kayarak yeni bir denge meydana getirirler. Etki eden kuvvet kalktığında, yeni meydana gelmiĢ denge tamamen eski hale dönmediğinden de lifler dolayısıyla mamul buruĢmuĢ olur. Demek ki su moleküllerinin kristalitler arasına girmesi zorlaĢtırılırsa, iflerin ĢiĢmesi ve dolayısıyla kumaĢlarını çekmesi; lif elementlerinin birbirine göre kayması zorlaĢtırılırsa, kumaĢların buruĢması engellenmiĢ olacaktır. Bu her iki isteğin çözümü ise aynıdır ve iki olanak vardır. a- Lif elementleri arasındaki boĢluklar, yani amorf bölgeler herhangi bir maddeyle doldurulursa, buralara su girmesi zorlaĢacağı gibi bir kuvvet etkisi altında lif elementlerinin birbirine göre kaymasıda zorlaĢmıĢ olur. Reçine meydana getiren buruĢmazlık sağlayıcı ürünlerin etki prensibi buna uymaktadır. b- Mamulü, seluloz makro molekülleriyle reaksiyona girebilen bifonksiyonel bileĢiklerle muamele edilirse, lif elementlerini hareketliliği kısıtlanmıĢ olur, yani ne araya su girince birbirlerinden uzaklaĢabilirler, ne de bir kuvvet etki edince birbirlerine göre kayabililer. Selülozik liflerin nem ile ĢiĢmesi kendi kendine çapraz bağlanan üre veya melamin ürünlerinin uygulanmasıyla ile ve selüloz molekülleri ile çapraz bağlanan ürünleri ile azaltılabilmektedir. Böyle bir çapraz bağlanma bitim iĢlemi olmadan da selüloz lifleri suda ağırlıklarının %10’undan daha fazla nem alabilirler. Lifler ĢiĢerken kumaĢ buruĢur ve ĢiĢmeye sebep olunan iç gerilimlerden kurtulmak için çekmektedir. ġiĢmiĢ formdaki liflerin selüloz moleküllerindeki yeni düzenleme, komĢu selüloz molekülleri arasında ve çoğunlukla amorf lif bölgelerinde yeni oluĢturulan hidrojen bağları ile fikse edilmektedir. Dolayısıyla kurutmadan sonra ĢiĢmeyen sentetik liflerden yapılan kumaĢlardan farklı olarak, selüloz kumaĢlarının düzgünsüz ve buruĢmuĢ görünüĢü kalmaktadır. ġiĢmeyen veya buruĢmaz selülozik kumaĢlar üretmek için ticari olarak iki farklı kimyasal yaklaĢım kullanılmıĢtır. Orijinal yaklaĢım suyun life kolaylıkla nüfuz etmesini önlemek için liflerin gözeneklerine polimerize olan bir bitim iĢlem maddesinin uygulanmasıdır. Daha yeni bir yaklaĢım ise selüloz liflerinin ĢiĢmesini önleyen, komĢu selüloz moleküllerinin hidroksil grupları ile multifonksiyonel çapraz bağlayıcı maddenin reaksiyonudur. 29 BuruĢmazlık iĢleminde kumaĢ, emdirmeden sonra enine açık Ģekilde bir ramözde kurutulmakta ve son olarak kondanse edilmektedir. En yaygın kondenzasyon metodu, kumaĢın kuru bir vaziyette bir kondenzasyon makinesinde veya kurutmadan hemen sonra ramözde kondanse edildiği kuru buruĢmazlık iĢlemidir. 2.4.2 BuruĢmazlık bitim maddesi özellikleri Kolay bakım bitim iĢlemi maddeleri, pamuğun ve viskozun selüloz molekülleri arasında çapraz bağlar (köprü bağları) oluĢturmakta ve böylece liflerin ĢiĢme ve esneme yeteneklerini azaltmaktadırlar (kumaĢ, çapraz bağların oluĢturulduğu andaki kırıĢıksız durumuna geri dönme eğilimindedir). Kimyasal açıdan üç ana grup bulunmaktadır: - Üre ve formaldehit esaslı çapraz bağ oluĢturucu maddeler - Melamin ve formaldehit esaslı çapraz bağ oluĢturucu maddeler - Üre, formaldehit bazlı heteroçiklik maddeler ile diaminler ve özellikle glioksal gibi çeĢitli diğer çapraz bağ oluĢturucu maddeler. 2.4.2.1 Üre-formaldehit ürünlerinin özellikleri Bir metilasyon reaksiyonunda, bir amid (-N-H) grubu ile HCHO grubu tepkimeye girerek N-metilol grubu (-NCH2OH ) oluĢturmaktadır. OluĢan ürün buruĢma dayanımını iyileĢtirmektedir. 2 mol HCHO’nun 1 mol üre ile tepkimesi sonucu dimetilolüre oluĢmaktadır ve dimetilolüre, çapraz bağlayıcı olarak kullanılmaktadır. Üre/formaldehit sıralanmaktadır: reçine maddesinin önemli özellikleri aĢağıda - Raf ömrü kısadır. Hazırlandıktan sonra birkaç gün içinde kullanılmalıdır. Katalizatör içeren banyoların birkaç saat içinde kullanılması gerekmektedir. - Ortama yüksek oranda formaldehit yayılmaktadır. 30 - Kolay uygulanabilmektedirler ve iyi buruĢma toparlanması kazandırmaktadırlar. Ancak pamuklu kumaĢlarda genellikle sert ve pürüzlü bir tutum oluĢmaktadır. - KumaĢların yıkama dayanıklılığı azalmaktadır. Yıkandıkça buruĢma toparlanması kaybolmaktadır. Bunun nedeni oluĢan çapraz bağların kolayca hidrolize olabilmesidir. - Direkt ve reaktif boyalı kumaĢların ıĢık haslığını olumsuz yönde etkilemektedirler. - Hipoklorit ağartma maddesiyle tepkimeye girmektedirler, ısı ile ayrıĢarak HCl açığa çıkaran bir ürün oluĢturmaktadırlar. Asit degradasyonu(bozunma) ile kumaĢ mukavemeti azalmaktadır. - ĠĢlem görmüĢ kumaĢtan ortama formaldehit çıkıĢı olmaktadır. 2.4.2.2 Melamin/formaldehit ürünlerinin özellikleri Melamin, 6 mol formaldehit ile reaksiyona girebilmektedir. Ticari olarak en çok trimetilo ve hegzametilol melamin kullanılmaktadır. Depolanma sırasında hidroksimetil (N-metilol) gruplarının polimerize olması söz konusudur ve formaldehit açığa çıkmaktadır. Bu nedenle kimyasallar metillenerek metoksimetil deriĢikleri halinde depolanmaktadırlar. Melamin/formaldehit reçinesinin önemli özellikleri Ģunlardır: - Tri-bileĢikleri, hegza-bileĢiklerinden daha sert bir tutum kazandırmaktadır. Bu nedenle poliakrilnitril, poliamid, polyester gibi pamuk dıĢındaki kumaĢlara uygulanmaktadır. -Yıkama dayanımı U/F’ den daha iyidir. -Hipoklorit gibi ağartma maddeleri, kumaĢta sararmaya neden olmaktadır, ancak reaksiyon sonucu oluĢan ürün HCl oluĢturmaz ve kumaĢ zayıflamamaktadır. 2.4.2.3 Reaktan Aminoplastlardan farklı olarak, reaktan N-metilol bileĢikleri kendi kendilerine yoğunlaĢarak üç boyutlu polimerler oluĢturmamaktadırlar. Selülozda kullanıldıklarında komĢu polimer molekülleri arasında çapraz bağlar 31 oluĢmaktadır. En önemli reaktanlar etilen üre, 4,5 dihidroksi etilen üre ve hidroksietil karbamat türevleridir. DMDHEU esaslı ürünlerin özellikleri DüĢükten çok düĢük dereceye kadar reaktivite (etermodifiye edildiğinde), yıkamaya mükemmel dayanım, düĢük klor tutma, ortadan çok düĢük formaldehit serbest bırakma gibi özellikleri nedeniyle reaktant-tipi olan (az miktarda reçine meydana getiren ürünler) N,N’-dimetilol-4,5-dihidroksietilen üre (DMDHEU) ve modifikasyonları pazardaki buruĢmazlık ve kolay-bakım bitim ürünlerinin %90’ının kimyasal esasını oluĢturmaktadır. DMDHEU’ nun önemli özellikleri Ģunlardır: - Raf ömrü ve katalizatörlü banyoların kullanım süreleri oldukça uzundur. - Çapraz bağlanma reaksiyonlarından önce kumaĢ sıcaklığı 130ºC üzerinde olmalıdır. Bu özelliklerinden dolayı en çok kullanılan kimyasallardır. - Yıkama dayanımı ve ağartma dayanımı kabul edilebilir derecededir. - Direkt ve reaktif boyalı mamüllerin ıĢık haslıklarını olumsuz yönde etkilemektedir 32 3. ÖNCEKĠ ÇALIġMALAR Bitim iĢlemlerinin önemli bir parçasını fonksiyonel bitim iĢlemleri oluĢturmaktadır. Fonksiyonel bitim iĢlemleri ile esas olarak ürüne yeni kullanım özellikleri kazandırılmaktadır. Antibakteriyellik, buruĢmazlık, su geçirmezlik, vb. birçok uygulama bu amaca yöneliktir. Bu bölümde söz konusu çalıĢmaların tez ile ilgili olanları kısaca özetlenmiĢtir. Khalil-Abad ve Yazdanshena, süperhidrofobik ve antibakteriyel pamuklu kumaĢlar için kolay ve efektif bir metod sunmuĢlardır. Antibakteriyel etki sağlamak için pamuklu kumaĢlar üzerinde gümüĢ partiküller, sulu potasyum hidroksit ve gümüĢ nitrat ile iĢlem sonucu kumaĢ üzerinde oluĢturulmuĢtur. Bu iĢlemi askorbik asit ile polimerik bir sterik stabilizatör varlığında indirgeme iĢlemi izlemiĢtir. Oktiltrietoksilan ile yapılacak bir modifikasyon hidrofob yüzeyler eldesini sağlamıĢtır (Roshan Paul, 2014). . Nazari ve arkadaĢları, nano TiO2 ve BTCA ile iĢlem görmüĢ katyonik pamuğun antibakteriyellik, buruĢmazlık ve kendi kendini temizleme özelliklerini incelemiĢler, özellikle kendi kendini temizleme fonksiyonunun geliĢtiğini ifade etmiĢlerdir (Nazari et al., 2012). Huang ve arkadaĢları, düĢük molekül ağırlıklı kitosan ve DMDHEU ile yapılan iĢlemlerde, kumaĢlara hem antibakteriyel aktivite hem de kopma dayanımında düĢme olmadan buruĢmazlık özelliği kazandırmıĢlardır (Huang et al., 2008). Çerkez ve arkadaĢları antibakteriyel ve buruĢmaz multifonksiyonel pamuklu kumaĢ eldesi üzerine yaptıkları çalıĢmada N-2-amino-2-metil propanol ve BTCA kullanarak yıkamaya dayanıklı multifonksiyonel ürün elde ettiklerini ifade etmiĢlerdir (Çerkez et al.., 2012). Weiyi Tang ve arkadaĢları, pamuklu kumaĢlarda yüksek derecede su iticilik ve yağ iticilik özellikleri elde etmek için yaptıkları çalıĢmada, farklı yüzey enerjili, florlanmıĢ çok dallı polimerler hazırlayıp uygulayarak çok iyi sonuçlar aldıklarını ifade etmiĢlerdir (Tang et al., 2010). Rachel Davis ve arkadaĢlarının pamuk/poliester kumaĢlarda hem kalıcı su iticilik hem de antibakteriyel özelliği sağlamak üzere yapmıĢ oldukları bu 33 çalıĢmada, atmosferik plazma cihazı kullanılmıĢtır. Plazma cihazı kullanarak yapılan aĢı polimerizasyonu sonucu kazanılan özelliklerin karakterizasyonu ve yıkamaya dayanıklılıkları tespit edilmeye çalıĢılmıĢtır ( Davis et al., 2011). Akbar Khoddami ve arkadaĢlarının yapmıĢ olduğu bir baĢka çalıĢmada, poliester ve polilaktikasit esaslı kumaĢlara florokarbonlarla yapılan bitim iĢlemleri, emdirme-kurutma-fiksaj yöntemi ve plazma yöntemleri kullanılarak kıyaslanmıĢtır. Su iticilik özelliği, her iki kumaĢ için, yıkama öncesi ve yıkama sonrası değerlendirilmiĢtir. Plazma yöntemi ile elde edilen etkinliğin konvansiyonel emdirme-kurutma-fiksaj yöntemlerine göre daha olumlu sonuçlar verdiği görülmüĢtür. Sonradan verilen yumuĢatıcı iĢlemi ile tutumun arttığı ve elastik özelliğin geliĢtirildiği ifade edilmiĢtir. Tek banyoda verilen yumuĢatıcı ve florokarbon maddelerinin birbirinin etkisini olumsuz yönde etkilemediği, patlama mukavemetine olumlu yönde katkıda bulunduğu çalıĢma sonuçlarından görülmektedir (Khoddami et al., 2010). Florokarbon içeren yüzey aktif yeni nesil boyarmaddelerin eldesi ve bu boyarmaddelerin ipek liflerinin boyanması üzerine etkilerinin incelendiği Kongliang Xie ve arkadaĢlarının yapmıĢ olduğu bir baĢka çalıĢmada, florokarbon grupları içeren yeni boya, kullanılan florokarbon grubuna bağlı olarak yüzey aktivitesine katkıda bulunmuĢtur. Boyama sonuçları boya alımının ve ıĢık haslığının çok iyi olduğunu göstermiĢtir ( Xie et al., 2007). M. G. McCord ve arkadaĢları farklı iĢlem süreleri, basınç ve güç seviyeleri altında tetraflormetan (CF4) ve hekzaflorpropan (C3F6) gazları ile plazma iĢlemi gören pamuklu kumaĢlar hidrofobluk, su iticiliğin ölçülmesiyle analiz edilmiĢtir. Kullanılan gazlar hidrofobluğu arttırmıĢtır (McCord et al., 2003). Jen-Taut Yeh ve arkadaĢlarının yaptığı bir çalıĢmada, florokarbon polimeri ve hibrit bileĢikleri hazırlanmıĢtır. Florokarbon polimeri hibrit oluĢturabilmek için SiO2 ile hidrojen bağları yapmıĢtır. Termogravimetrik analiz sonuçları ve üretilen 4 maddenin termal stabilitesine göre sıraları Ģöyledir; florokarbon kopolimer/ SiO2 hibritleri> florokarbon polimer/ SiO2 hibriti> florokarbon kopolimer> florokarbon polimeri. Buna ek olarak, inorganik SiO2’nin kullanılmasına bağlı olarak, gözenek sayısının ve hibritlerin özgül yüzey alanının arttığı sonucu bulunmuĢtur (Yeh et al., 2007). Jen-Taut Yeh ve arkadaĢlarının yaptığı ayrı bir çalıĢmada, florokarbon 34 kopolimerleri ve onun hibritleri ile pamuklu kumaĢlar üzerinde su ve yağ iticilik bitim iĢlemi için izlenecek farklı yollar araĢtırılmıĢtır. Florokarbon kopolimeri ile iĢlem gören kumaĢların su ve yağ iticilik bakımından daha yüksek temas açısına sahip olduğu ve florokarbon/ TEOS banyosunda aynı anda iĢlem görenlerin daha iyi özelliklere sahip olduğu, fakat daha az yumuĢak tutumu olduğu görülmüĢtür. Bu iĢlemin kumaĢın temas açısı ve beyazlığa etkisi az iken, mukavemeti önemli ölçüde etkilemektedir. 10 defa yıkandığında, yaklaĢık % 3 oranında temas açısının azaldığı bulunmuĢtur. KumaĢ önce TEOS ile iĢlem gördükten sonra florokarbon polimeri ile iĢlem gördüğünde en iyi fiziksel özelliklere sahip olduğu gözlenmiĢtir (Yeh et al., 2007). Cem GüneĢoğlu ve arkadaĢlarının yaptığı bir çalıĢmada, bitim iĢlemlerinde yaygın olarak kullanılan florokarbon ve dimetiloldihidroksietilen üre maddelerinin parçacık büyüklüğünün renk üzerindeki etkisi enstrümental analizler ile incelenmiĢtir. Birbirine yakın partikül büyüklüğüne sahip kimyasalların etkisinin renk verimliliği ve beklenen etki bakımından daha iyi sonuçlar verdiği ve renk değiĢimini minimize ettiği belirlenmiĢtir (Güneşoğlu et al., 2007). Nihat Çelik ve arkadaĢları, renk haslığı ve kolorimetrik özellikler üzerinde su-yağ-kir itici bitim iĢlemi maddesi olan florokarbonların parçacıklarının büyüklüğünün etkisini araĢtırmıĢlardır. Bunun için iki farklı parçacık büyüklüğünde iki farklı bitim iĢlemi maddesi, kırmızı ve mavi renkle boyanmıĢ düz örgü ve rib örgü yapısındaki % 100 pamuklu kumaĢlara aplike edilmiĢtir. Daha küçük parçacık büyüklüğü sahip olan maddeler, bütün yıkamalarda (1 ve 5) her iki boya ve kumaĢ yapısı için da az renk değiĢimi sağlamıĢtır. Ayrıca daha küçük parçacık boyutu sürtme haslığı sonuçlarını olumlu etkilemiĢtir (Çelik et al., 2011). Alberto Ceria ve arkadaĢlarının yaptığı bir çalıĢmada, ticari su ve yağ itici kimyasal maddenin uygulandığı akrilik kumaĢların yıkama dayanıklılığına atmosferik plazmanın etkisi test edilmiĢtir. Akrilik kumaĢlar RF atmosferik plazma ile iĢlem gördükten sonra florokarbon bitim iĢlemi emdirme-kurutmafiksaj yöntemine göre uygulanmıĢtır. Bitim iĢleminin zamanla etkisinin azalmasının yıkama sayılarının tekrarlanma sayısının artmasına bağlı olduğu görülmüĢtür. Plazma iĢlemi ile 50 yıkama sonrası 6.5 olan su iticilik değeri, iĢlemsiz kumaĢta 4.5 olarak çıkmıĢtır (Ceria at al., 2010). 35 Aly, A.S. ve arkadaĢları hem buruĢmazlık hem de antibakteriyel etkinin bir arada sağlanabilirliği üzerine yaptıkları çalıĢmada; Kitosanın antibakteriyel olarak dayanıklı bir potansiyeli olduğunu hatta düĢük miktarda bile çapraz bağlayıcı ajanla uygunluğu belirtilmiĢtir (Aly et al., 2010). Pornanong Aramwit, Tippawan Siritientong ve arkadaĢları ipek proteininin tekstil üretiminde kullanımı üzerine araĢtırma yapmıĢlardır. Fibroin ve serisin olmak üzere iki ana proteinden oluĢan ipekte; fibroin tekstil üretiminde çok çeĢitli biyomateryal uygulamaları için kullanılırken, serisin tekstil endüstrisinde atık materyal olarak kabul edilmektedir. Son zamanlarda, serisinin çeĢitli biyolojik aktiviteler gösterdiği bulunmuĢtur. Serisin, kendi baĢına bir jel oluĢturabilmekte, baĢka polimerler ile karıĢtırıldığında ve çapraz-bağlama iĢleminden sonra film ya da kozmetik ve ilaç sanayinde kullanılabilecek iyi özelliklere sahip bir iskele meydana getirebilmektedir (Aramwit et al., 2012). Amol R. Padol ve arkadaĢları, doğal bir biyopolimer olan ipek ve ipek proteinin biyolojik, biyobozulma özellikleri ve doku tamiri için uygulamaları hakkında bilgi vermiĢtir (Padol et al., 2012) . Ming Kong ve arkadaĢları, kitosanın antibakteriyel etki mekanizması ile ilgili detaylı bir araĢtırma yapmıĢtır (Kong et al., 2010). M. N. Padamwar ve A. P. Pawar, ipek serisininin özellikleri, yara iyileĢtirme, nemlendirme, biyoyapıĢkan, yaĢlanma geciktirici ve kırıĢma önleyici gibi ilaç ve kozmetikte yaygın kullanılmasını incelemiĢtir (Padamwar et al., 2004). Arunee Kongdee ve Nuchsirapak Chinthawan yapmıĢ oldukları çalıĢmada, formaldehit açığa çıkarmayan çapraz bağlayıcıları serisin ile birlikte kullanarak pamuğu modifiye etmiĢlerdir. Bu Ģekilde serisin ile modifiye edilmiĢ pamuğun medikal tekstil olarak kullanılmasının yararlı olacağını belirtmiĢlerdir (Kongdee et al., 2007). Teli M.D. ve arkadaĢları biyo atıklardan ekstrakte edilen kitosanı kullanarak pamuğun multifonksiyonel apresi üzerine çalıĢmıĢlardır. DMDHEU ve diğer kimyasallar ile birlikte kitosan kullanımı buruĢmaz, antibakteriyel ve güç tutuĢur gibi çeĢitli performans özelliklerine sahip pamuk eldesi ile sonuçlanmıĢtır (Teli et al., 2013). 36 R. Rajendran ve arkadaĢları doğal ipek proteininin(serisin) pamuklu kumaĢlarda antibakteriyel apre olarak uygulanması üzerine çalıĢmıĢlar ve S. Aureus bakterisinde % 89, E.coli bakterisinde % 81 oranında azalma meydana geldiği tespit edilmiĢtir (Rajendran et al., 2012). A. Demir, T. Öktem, N. Seventekin'in yapmıĢ oldukları çalıĢmada, kitosanın tek baĢına ve farklı konsantrasyonlarda çapraz bağlayıcı ile çeĢitli fiksaj koĢullarında antibakteriyel etkinliği ve yıkama dayanımları incelenmiĢtir. Deneme sonuçlarından, DMDHEU ve kitosan kombinasyonunun çoklu yıkamalara karĢı, tek baĢına kitosan kullanımına kıyasla çok daha iyi sonuçlar verdiği görülmüĢtür (Demir et al., 2010). Ġncelenen literatür çalıĢmalarından, artan müĢteri beklentileri, ekolojik ve ekonomik baskılarnedeniyle multifonksiyonel bitim iĢlemleri üzerine çalıĢmaların yoğunlaĢtığı görülmüĢtür. Ancak bu çalıĢmaların sadece laboratuvar ölçeğinde yapıldığı, endüstriyel ölçekte uygulamalarının bulunmadığı anlaĢılmaktadır. Bu tez projesi ile multifonksiyonel bitim iĢlemlerinin endüstriyel ölçekte, daha az iĢlem adımıyla ve kısa sürede gerçekleĢmesi hedeflenmektedir. Bu sayede su, enerji, süre, kimyasal madde tasarrufu sağlanırken, rekabet üstünlüğünün de artması beklenmektedir. 37 4. MATERYAL VE METOT 4.1 Laboratuvar Uygulamaları Deneysel uygulama iki aĢamada gerçekleĢtirilmiĢtir. Ġlk aĢamada pamuklu saten dokuma kumaĢ üzerine değiĢik apre maddeleri tekil olarak değiĢik konsantrasyonlarda uygulanmıĢ ve performans testleri yapılmıĢtır. Performans test sonuçlarının değerlendirilmesinde Minitab 17 programı kullanılmıĢtır. Kimyasal ve/veya konsantrasyon olarak 2 den fazla grup olduğu için One-Way ANOVA testi yapılmıĢtır. Ġkinci aĢamada en iyi performans özelliği gösteren kimyasallar kombine edilerek etkileri incelenmiĢtir. 4.1.1 Materyal ÇalıĢmada %100 pamuklu, yakma-haĢıl sökme-kasar-merserize iĢlemi yapılmıĢ, apreye hazır saten kumaĢ kullanılmıĢtır. Kullanılan kumaĢın özellikleri Çizelge 4.1’de verilmiĢtir. Çizelge 4.1 Denemelerde kullanılan kumaĢın özellikleri KumaĢ cinsi % 100 Pamuk Saten KumaĢ Gramaj (g/m2) Sıklık (tel/cm) 210 Çözgü Atkı 84 46 Ġplik Numarası Çözgü Atkı Ne 60/1 Ne 60/1 4.1.2 Kullanılan kimyasallar Denemelerde kullanılan kimyasallar Çizelge 4.2’de verilmiĢtir. 38 Çizelge 4.2 Denemelerde kullanılan kimyasallar Kimyasal Maddeler Firma YumuĢatıcı Rucofin SHS (Kuarternize makro-silikon) Rudolf Duraner Rucofin PRO(Kuarternize mikro-silikon) Rudolf Duraner Evosoft HSM (Makro-silikon) Dystar Evosoft HST (Mikro-silikon) Dystar Product SP (Ġpek proteini) Antibakteriyel&BuruĢmazlık Rudolf Duraner Rucobac AGP (Ġnorganik tuzlar ve yüzey aktif madde karıĢımı) Product SP (Ġpek proteini) Rudolf Duraner Kitosan Rudolf Duraner Sigma Aldirich Stabitex ZF Plus (Formaldehitsiz imidazolin derivatları) Pulcra Chemicals Diğer Romapal 1496 (Islatıcı) Dyestar Uvitex BFA (Optik Beyazlatıcı) Huntsman 4.1.2.1 Rucofin SHS Her çeĢit tekstil mamulüne yumuĢaklık ve kayganlık veren hidrofil makro silikon emülsiyonudur. Polisiloksan bileĢiği ve özel komponentler karıĢımından oluĢmaktadır. Non-iyoniktir, asidik ortamda katyoniktir. Hidrofil yapıda, özgül ağırlığı 20°C’de yaklaĢık 1.0 g/cm³, pH değeri yaklaĢık 4-6 arasında olup, soğuk suda kolayca seyreltilebilmektedir. Mamule çektirmede ipeksi, dolgun, kaygan tuĢe kazandırmakta, dikilebilirliği geliĢtirmektedir. Narin yıkamaya dayanıklı olup, elastikiyeti ve elastik geri dönüĢü geliĢtirmektedir. Reçine aprelerinde kullanıma uygun olup, elektrolit dayanıklılığı iyidir. Özellikle mikrolif kumaĢlara uygundur. Çok yumuĢak, elastik ve hidrofil tutum özellikleri istenilen durumlarda kullanılmaktadır. Emdirme ve çektirme yöntemine göre aplikasyon yapılabilmektedir. 39 4.1.2.2 Rucofin PRO Her çeĢit tekstil mamulüne yumuĢaklık, kayganlık ve hacimli bir tuĢe veren hidrofil silikon mikro emülsiyonudur. Kuaternize polisiloksan bileĢiğidir, katyoniktir. Özellikle beyaz mamuller veya mikrolif kumaĢlar için uygundur. Özgül ağırlığı 20°C’de yaklaĢık 1.0 g/cm³ ve pH değeri yaklaĢık 5,0-6,0 arasındadır. Soğuk suda kolayca seyreltilebilmektedir. Hidrofil yapılı tekstil mamulünün emiciliğini korumaktadır. GeniĢ pH aralıklarında (pH 1 -12) uygulanabilmektedir. Mamule “iç yumuĢaklık” ve kayganlık kazandırmakta, dikilebilirliği geliĢtirmektedir. Sararmaya karĢı dayanımı yüksek olup, narin yıkamaya dayanıklıdır. Elastikiyeti ve elastik geri dönüĢü geliĢtirmektedir. Kesme kuvvetine(yüksek sirkülasyona) dayanıklılığı yüksektir. Elektrolit dayanıklılığı iyi olup, reçine aprelerinde kullanıma uygundur. Birçok optik beyazlatıcı ile kullanıma uygundur, uygunluk önceden test edilmelidir. Rucofin PRO çok yumuĢak, hacimli ve hidrofil tutum özellikleri istenilen durumlarda kullanılmakta olup, özellikle mikrolif kumaĢlara uygundur. . Bu ürün yüksek stabiliteye sahiptir Emdirme ve çektirme yöntemine göre aplikasyon yapılabilmektedir. 4.1.2.3 Evasoft HSM Tüm doğal lifler, sentetik lifler ve karıĢımları için hidrofil silikon yumuĢatıcıdır. Konsantre makro silikon emilsiyonu olup, noniyoniktir. Ġyi derecede hidrofillik ile birlikte süper bir yumuĢatma, gömlek ve havlu kumaĢlarına iyi bir tutum sağlamaktadır. Dikilebilirliği ve kırıĢıklığı geliĢtirmektedir. Pekçok terbiye kimyasalları ile uyumludur, emdirme yöntemine göre aplikasyon yapılabilmektedir. 4.1.2.4 Evasoft HST Tüm doğal lifler, sentetik lifler ve karıĢımları için hidrofil mikro silikon yumuĢatıcıdır. YumuĢak, ipeksi, pürüzsüz, esnek ve dolgun bir tutum 40 kazandırmaktadır. Tekstil materyalinin su emiciliğini arttırır, dikim kolaylığı sağlar ve giyim konforunu yükseltir. Pekçok terbiye kimyasalları ile uyumludur. Emdirme ve çektirme yöntemine göre aplikasyon yapılabilmektedir. 4.1.2.5 Product SP Ġpek protein esaslı aminoasit molekülleri içermekte olup, ticari bir üründür. Her tip life uygulanabilen, ipek proteinince zengin, yumuĢaklık ve fonksiyonellik sağlayan, noniyonik apre malzemesidir. Mamüle ipeksi ve doğal bir tuĢe kazandırmaktadır. Özellikle deri ile temas eden kıyafetler için uygundur. Cildi nemlendirmekte ve korumaktadır. Yıkamaya dayanıklıdır, sararma dayanımı yüksektir. Diğer apre maddeleri ile birlikte kullanılması durumunda, ön denemelerin yapılması tavsiye edilmektedir. Dokuma ve örme kumaĢlara emdirme veya çektirme prosesinde uygulanabilmektedir. 4.1.2.6 Stabitex ZF Plus Pamuklu, pamuklu/sentetik karıĢımlı dokuma ve triko kumaĢların formaldehitsiz yıka-giy apresi için kullanılmaktadır. Formaldehitsiz imidazolin türevidir. Kuru kenetleme metoduna göre kullanımı uygundur. YaĢ ve kuru buruĢmazlık açısı çok yüksek olup, çok iyi çekmezlik sağlamaktadır. Yıkamaya dayanıklıdır. Genel olarak bütün yardımcı maddelerle, yüksek aprelerde kullanılan yardımcı maddelerle uyumludur. Katalizör içerdiğinden ayrı bir katalizöre ihtiyaç yoktur. 4.1.2.7 Ruco-Bac AGP Özellikle deri ile temas eden mamüller olmak üzere her çeĢit liften yapılan tekstil mamülünün yıkamaya dayanıklı hijyenik apresinde kullanılmaktadır. Ġnorganik tuzlar ve yüzeyaktif maddeler karıĢımıdır, anyoniktir. 41 Antibakteriyel ve antifungal özelliğe sahiptir, ancak antifungal özelliği zayıftır. Göç etme özelliği yoktur, bakteriler kumaĢ üzerine kontrol edilmektedir. Çok yüksek yıkama ve kuru temizleme dayanımı vardır. Yüksek kurutma sıcaklıklarına dayanıklıdır. Optik beyazlatıcılar ve çoğu tekstil kimyasalları ile uyumludur. Ancak özellikle katyonik ürünlerle kullanılacağı zaman apre banyosunun uyumluluğu ile ilgili ön denemelerin yapılması tavsiye edilmektedir. Hidrofil yumuĢatıcıların perfomansını etkilemez. Aktif maddesi FDA1 onaylıdır. Oeko-Tex listesinde kayıtlıdır. Emdirme ve çektirme yöntemine göre uygulama yapılabilmektedir. 4.1.2.8 Kitosan Sigma Aldrich, orta molekül ağırlıklı kitosan kullanılmıĢtır (MMW Kitosan) [C12H24N2O9]. Kitosan, önemli bir polimer olup, ticari uygulamalar için uygun bir biyopolimerdir. Bu biyopolimer biyobozunur, biyouyumlu, antimikrobiyal aktiviteye sahip olması, toksik olmaması, kimyasal ve fiziksel özellikleri nedeniyle birçok farklı alanda kullanılmaktadır. Ayrıca, uygun teknolojik yöntemler ile çok çeĢitli fiziksel formlara dönüĢtürülebilmektedir. Katyonik yapıdaki kitosan reaksiyona girebilen amino grubu içerdiğinden anyonik yapıdaki iyonlar ile kolaylıkla reaksiyon gerçekleĢtirebilmektedir. 4.2 Yöntem Kimyasallar emdirme yöntemine göre kumaĢa aplike edilmiĢtir. Numunelerin aktiviteleri kantitatif olarak belirlendikten sonra, en yüksek aktivitenin elde edildiği konsantrasyonlar optimum olarak seçilmiĢtir. 4.2.1 YumuĢatma ĠĢlemi YumuĢatıcı olarak, Kuarternize makro-silikon, Kuarternize mikro-silikon, Makro-silikon, Mikro-silikon yapıda değiĢik silikonların ve daha önce hiç denenmemiĢ doğal bir ürün olan ipek proteininin tek baĢına tuĢe ve kolay kullanım etkileri araĢtırılmıĢtır. YumuĢatıcılar ile 20, 30, 40, 50 ve 60 g/l olmak 1Food and Drug Administration (Gıda ve Ġlaç idaresi), ABD 42 üzere 5 farklı konsantrasyonda laboratuvar tipi Mathis marka fulard kullanılarak emdirme yöntemine göre aplikasyon yapılmıĢtır. Reçetelerde ayrıca 10 g/l Uvitex BFA (optik beyazlatıcı) ve 1 g/l Romapal 1496 (ıslatıcı) kullanılmıĢtır. Emdirme sonrasında normal Ģartlarda 110°C’de Nuve Incubator EN 055 marka etüvde kurutma yapılmıĢtır. Denemeler 3 tekrarlı yapılmıĢtır. Her bir reçete için 500 ml apre reçetesi hazırlanmıĢtır. 4.2.2 Antibakteriyel bitim iĢlemi Antibakteriyel etki için kitosan ve inorganik tuzlar kullanılmıĢtır. Ayrıca ipek proteinin antibakteriyel etkisi de araĢtırılmıĢtır. 4.2.2.1 Kitosan apre Kitosan çözeltisi, oda sıcaklığında, % 2’lik asetik asit çözeltisine % 0.5, %1.0, %1.5 ve % 2.0 oranlarında karıĢtırılarak hazırlanmıĢtır. Pamuklu kumaĢlar, farklı konsantrasyonlardaki kitosan çözeltilerine daldırıldıktan sonra AF %90 olacak Ģekilde laboratuvar tipi Mathis marka fulard kullanılarak emdirilmiĢtir. Emdirilen numuneler, 800C’de 10 dakika Nuve Incubator EN 055 marka etüvde kurutulmuĢ ve 150°C’de 5 dakika Mathis marka ramözde fikse edilmiĢtir. Numunelerin antibakteriyel aktiviteleri kantitatif olarak belirlendikten sonra en yüksek aktivitenin elde edildiği kitosan konsantrasyonu optimum olarak seçilmiĢtir. 4.2.2.2 Ruco-Bac antibakteriyel apre Rucobac kimyasalı ile 1, 3, 4 ve 5 g/l olmak üzere 4 farklı konsantrasyonda emdirme yöntemine göre Mathis marka fulard kullanılarak aplikasyon yapılmıĢtır. Emdirme sonrasında 100°C’de Nuve Incubator EN 055 marka etüvde kurutma yapılmıĢtır. 43 4.2.3 Kolay bakım BuruĢmazlık (easy care)etkisi için dimetiloldihidroksietilenüre ile birlikte kitosan denenmiĢ ve etkileri karĢılaĢtırılmıĢtır. 4.2.3.1 BuruĢmaz apre Stabitex ZFT; 40, 75, 100, 125 g/l olmak üzere 4 farklı konsantrasyonda hazırlanmıĢtır. AF %65 olacak Ģekilde laboratuvar tipi Mathis marka fulard kullanılarak emdirme yapılmıĢtır. Emdirme arkasından 110°C’de Nuve Incubator EN 055 marka etüvde kurutma yapılmıĢ ve 160°C’de 1 dakika laboratuvar tipi mathis marka ramözde fikse yapılmıĢtır. Elde edilecek ürünlerin performans özelliklerini değerlendirmek için aĢağıda belirtilen testler yapılmıĢtır. geniĢ açıdan 4.3 Değerlendirmede Kullanılan Testler 4.3.1 Hidrofilite ölçümü Hidrofillite TS 866’ya göre ġekil 4.1’deki sistem ile belirlenmiĢtir. Bu metot, üzerine damlatılan su damlalarının tekstil malzemesi tarafından emilme süresinin ölçülmesine dayanmaktadır. ġekil 4.1 Hidrofilite ölçümünde kullanılan düzenek 44 4.3.2 Yıkama iĢlemi Yapılan iĢlemlerin yıkama dayanımını değerlendirmek için numuneler AATCC Atlas Linitest Plus cihazında ISO 105-C01:1989 E standardına göre 5 g/l’lik sabun çözeltisiyle 60oC’de 30 dakika süre ile iĢlem görmüĢtür.Daha sonra 10 dakika boyunca soğuk saf su ile durulama yapılmıĢ ve etüvde 60oC’yi geçmeyecek Ģekilde kurutulmuĢtur. 4.3.3 Antibakteriyel aktivite tayini KumaĢların antibakteriyel aktiviteleri, kantitatif olarak AATCC 100-2007 yöntemine göre test edilmiĢtir. AATCC 100-2007’ye göre antibakteriyel aktivite tayini yönteminde, kumaĢ numunelerinden yaklaĢık 5 cm çapında diskler kesilerek steril edilmektedir. Geri kazanımı hesaplayabilmek için iĢlem görmemiĢ bir tekstil örneği ya da 0. temas süresi uygulanan örnek kullanılmaktadır. Seçilen test mikroorganizmaları Nutrient Broth veya Nutrient Agar ortamında 37±2°C'de 24 saat inkübe edilmektedir. 24 saatlik kültürden fizyolojik tuzlu su ile 1-2x105 CFU olacak Ģekilde bakteri süspansiyonu hazırlanmakta ve homojen bir Ģekilde karıĢması sağlanmaktadır. Ardından bakteri süspansiyonundan 1 ml alınarak tekstil örnekleri üzerine aktarılmakta ve örnekler 37°C'de 24 saat inkübe edilmektedir. Örneklerden biri inokülasyonun hemen ardından, diğerleri ise inkubasyon sonrası, içerisinde 100 ml steril nötralize edici ajan (Lesitin, Tween 80) içeren ĢiĢe içerisine aktarılmaktadır. 1 dakika kuvvetli bir Ģekilde çalkalanarak homojen bir Ģekilde karıĢtırılarak seri çözeltiler hazırlanmaktadır. Hazırlanan dilüsyonlardan l'er ml alınarak petri kaplarına aktarılmakta ve üzerine 15 ml kadar Tryptic Soy Agar ilave edilmektedir. Besiyeri ortamı katılaĢtıktan sonra inkübatöre kaldırılarak, 37°C'de 24 saat inkübe edilmektedir. Ġnkübasyonun ardından petrilerde üreyen koloniler sayılmakta ve sayım sonuçları aĢağıdaki formüle yerleĢtirilerek % azalma hesaplanmaktadır. R = % azalma: 100 (B - A)/B A = Temas süresi (18-24 saat) sonunda üreyen bakteri sayısı B = 0. temas süresi sonunda üreyen bakteri sayısı (AATCC 100-2007) (Orhan, 2007; Varesano et al., 2011). 45 4.3.4 Beyazlık indeksi (WI) ölçümü ĠĢlem gören ve görmeyen kumaĢların beyazlık indeksleri (CIELAB) HunterLab ColorQuest II spektrofotometre kullanılarak (HunterLab, USA) standard D65 ıĢık kaynağında ölçülmüĢtür. 4.3.5 Kopma mukavemeti ve kopma uzaması testi ĠĢlem görmüĢ ve görmemiĢ numunelerin kopma mukavemeti ve kopma uzaması ölçümleri, TS EN ISO 13934-1 (M&S P11) Ģerit yöntemine göre yapılmıĢtır. Numune koptuktan sonra kgf cinsinden kopma mukavemeti ve mm cinsinden kopma uzaması değerleri belirlenmiĢtir. 4.3.6 Yırtılma mukavemeti ölçümü ĠĢlem görmüĢ ve görmemiĢ numunelerin yırtılma mukavemeti ölçümleri, ISO 13937-1 Sarkaç yöntemine göre Elmendorf cihazında yapılmıĢtır. Atkı ve çözgü yönünde 5 deneme yapılmıĢ ve bu değerlerin ortalaması ortalama yırtılma mukavemeti olarak Newton (N) cinsinden verilmiĢtir. 4.3.7 DikiĢ açılımı testi DikiĢ Açılımı Testi M & S P 12’e göre yapılmaktadır. Atkı üzerinden çözgü kayması, kumaĢın atkı yönündeki hareketi (çözgü iplikleri sabit durumdaki atkı iplikleri üzerinden hareket etmektedir) olarak belirtilmektedir. Çözgü üzerinden atkı kayması için ise bu durum tam tersidir. DikiĢ açılımı testi, kumaĢta ipliklerin en kolay hareket ettiği yönde yapılmalıdır. Atkı üzerindeki çözgü kayması için: Çözgü yönünde: 350mm- Atkı yönünde: 400mm, çözgü üzerindeki atkı kayması için: Atkı yönünde: 350mm Çözgü yönünde: 400mm numune hazırlanmaktadır. Numune kat çizgisinden kumaĢın yüzü iç tarafta kalacak Ģekilde katlanmaktadır. DikiĢ makinası 2 cm'de 11 dikiĢ yapacak Ģekilde ayarlanmaktadır. DikiĢ mesafesi, kat yerinden 20 mm uzaklıkta olmalıdır. Dikilen numuneden 75 mm geniĢliğinde 4 adet numune kesilmektedir. Numuneler, 2 uçları birleĢtirilerek 46 ikiye katlanmakta ve kat yerinden kesilmektedir. Böylece biri dikiĢli biri dikiĢsiz ikiĢer adet numune elde edilmektedir. Bu numuneler çiftli olarak kondüsyon odasında en az 4 saat bekletildikten sonra, sabit olan çenelerin karĢılarına 25 mm'lik çeneler takılarak değiĢtirilmektedir. Çenelerin arasındaki mesafe 7,5 cm'ye ayarlanmaktadır. Load cell 20 kg olmalıdır. Numunelerden önce dikiĢsiz olanı çenelerin ortasına gelecek Ģekilde yerleĢtirilerektest edilir, sonra dikiĢli olanı test edilmektedir. 4.3.8 Sertlik ölçülmesi Numunelerin sertlik ölçümleri, Shirley sertlik ölçüm cihazında TS 1409’a göre yapılmıĢtır. Atkı ve çözgü için ayrı ayrı eğilme uzunluğu ortalaması (L) ve kumaĢ gramajı (W) tespit edilerek eğilme rijitliği hesaplanmaktadır. G = 0,1 x W x L3 (mg.cm) KumaĢın genel hesaplanabilmektedir. eğilme dayanımı ise aĢağıdaki formülle G0 = (Ga x Gc)1/2 Eğilme uzunluğu ve genel eğilme dayanımı arttıkça, kumaĢ sertleĢmektedir (Bozdoğan, 2009). 4.3.9 Sürtünme testi Kinetik sürtünme katsayısı Frictorq cihazı ile ölçülmüĢtür. Her numune için 5 ölçüm yapılıp, ortalaması alınmıĢtır. 4.3.10 BuruĢmazlık açısı BuruĢmazlık açısı M & S P 22’e göre test edilmiĢtir. ġablon kullanarak, herbiri 50 mm x 25 mm olacak Ģekilde, 6 tane çözgü, 6 tane atkı yönünde numune alınmıĢtır. Numunelerin önyüzünün köĢesinden çözgü yönleri iĢaretlenmiĢtir. Numuneler deforme olmamıĢ, kırıĢık olmayan yerden alınmıĢ ve kumaĢ test yapılmadan önce ütülenmemiĢtir. 30 mm x 30 mm boyutlarında tela kesilmektedir. Test numuneleri en az 16 saat kondüsyonlanmaktadır. KırıĢık açılım aparatı 50 mm x 25 mm numuneyi 47 alabilecek Ģekilde ve görevli için uygun bir yükseklikte ayarlanmalıdır. Numunelerin 3 tanesi yüz yüze, 3 tanesi sırt sırta olacak Ģekilde test edilmektedir. Cımbız kullanılarak yere paralel olacak Ģekilde 2 kg.lık ağırlığın altına yerleĢtirilmektedir. Bu sırada kat izinin ağırlık altına konulmadan önce oluĢmamasına dikkat edilmelidir. 60 sn. ağırlık altında bırakılmaktadır. Çok hızlı ve yumuĢak hareketlerle cımbız yardımıyla numune alınmalı ve açılımını ölçeceğimiz mandala en fazla 5 sn içinde taĢınıp yerleĢtirilmelidir. Numunenin serbest kalan kenarı dik poziyona getirilir ve 60 sn. Boyunca skala çevrilerek serbest kenar yere dik hale getirilir. 60 sn sonunda açı ölçülmektedir. Sonuçlar 4 kategoridir: a) Çözgü yönünde yüz yüze b) Çözgü yönünden sırt sırta c) Atkı yönünde yüz yüze d) Atkı yönünde sırt sırta Her bir kategoride 3 sonucun ortalamaları alınmaktadır. 4.3.11 Ütülenebilirlik testi (DP) DP ölçümü M&S P91’e göre yapılmıĢtır. Kenarlardan en az 50 mm içerden olmak üzere ütülenebilirlik Ģablonu ile en az 3 numune kesilmekte ve kenarlarına overlok yapılmaktadır. Test numuneleri MSW programında 50C°’de yıkanmakta ve 90 dakika tamburlu kurutucuda kurutulmaktadır. Kenarlarındaki overloklar kesildikten sonra kumaĢlar döner ütüde ütüleme yapılmaktadır. Ütüleme ĠĢlemi, numuneler kurutucudan çıkarıldıktan hemen sonra yapılmalıdır. % 100 Pamuklu veya Keten / Pamuk karıĢımlı kumaĢlar için cihaz 3 nokta'ya getirilir. Sıcaklık 185 ± 5 C° olmalıdır. Bağımsız bir ısıölçer (thermocouple) ile kontrol edilmelidir. Ütülemeye baĢlamadan önce silindir 1 dakika süre ile ısıtıcı plakası kapalı olacak Ģekilde ısıtılmalıdır. Hız 2,25 ± 0,25 m/dak olmalıdır. Ütüleme için kumaĢ önce eninden, sonra boydan verilmektedir. Easy to iron kumaĢlar ütüleme yapıldıktan sonra, temiz ve kuru bir yüzeyde 4 saat kondisyonlanmalıdır Birbirinden bağımsız en az iki kiĢi test sonuçlarını değerlendirmelidir. Panel karanlık bir odada bulunmalıdır. 48 Derecelendirme 2 m mesafeden A.A.T.C.C. D.P. standard kartları ile numuneleri karĢılaĢtırarak yapılmaktadır. 1.5, 2.5, 3.25, 3.75, 4.5 gibi ara değerler de verilebilmektedir. Numunenin DP değerlerinin ortalaması alınarak, en yakın 0,1’lik değere yuvarlanmaktadır. 4.3.12 YumuĢaklığın Subjektif Olarak Değerlendirilmesi YumuĢatıcılar ile iĢlem gören kumaĢlar 14 kiĢilik grup tarafından yumuĢaklık açısından değerlendirilmiĢtir. Değerlendirme aĢağıdaki skalaya göre yapılmıĢtır. 1: Çok Sert 2: Çok Az YumuĢak 3: Orta 4: YumuĢak 5: Çok YumuĢak 4.3.13 Test sonuçlarının istatistiksel değerlendirilmesi Test sonuçlarının değerlendirilmesinde Minitab 17 programı kullanılmıĢtır. Kimyasal ve/veya konsantrasyon olarak 2 den fazla grup olduğu için One-Way ANOVA testi yapılmıĢtır. Ġkiden fazla grubun ortalamaları arasında anlamlı bir farklılık olup olmadığını test eden F testinin (One-Way ANOVA) hipotezi aĢağıdaki gibidir. H0 : µ1 = µ2 = µ3 = …………… = µN fark yoktur. Yani ortalamalar arasında HA :Ortalamalardan en az ikisi arasında anlamlı fark vardır. Test sonucunda çıkan p değeri 0,05’den küçük ise H0 reddedilir yani ortalamalar arasında en az birinin farklı olduğu söylenebilir. Test sonucunda çıkan p değeri 0,05’den büyük ise H0 kabul edilir yani ortalamalar arasında fark yoktur. p değeri 0,05’den küçük yani ortalamalar arasında fark varsa artıklar (residual), normal dağılım göstermeli ve standart sapması az olmalıdır. Bu Ģekilde sonuçların güvenilirliği onaylanmıĢ olmaktadır. 49 5. BULGULAR Deneysel uygulama iki aĢamada gerçekleĢtirilmiĢtir. Ġlk aĢamada saten dokuma kumaĢ üzerine değiĢik apre maddeleri tekil olarak değiĢik konsantrasyonlarda uygulanmıĢtır. Performans test sonuçlarının değerlendirilmesinde Minitab 17 programı kullanılmıĢtır. Kimyasal ve/veya konsantrasyon olarak 2 den fazla grup olduğu için One-Way ANOVA testi yapılmıĢtır. 5.1 YumuĢatıcılar Ġle Laboratuvarda Yapılan ÇalıĢmalar YumuĢatıcı olarak, Kuarternize makro-silikon, Kuarternize mikro-silikon, Makro-silikon, Mikro-silikon yapıda değiĢik silikonların ve daha önce hiç denenmemiĢ doğal bir ürün olan ipek proteininin tek baĢına tuĢe ve kolay kullanım etkileri araĢtırılmıĢtır. YumuĢatıcı ile 20, 30, 40, 50 ve 60 g/l olmak üzere 5 farklı konsantrasyonda emdirme yöntemine göre aplikasyon yapılmıĢtır. Reçetelerde ayrıca 10 g/l Uvitex BFA (optik beyazlatıcı) ve 1 g/l Romapal 1496 (ıslatıcı) kullanılmıĢtır. AĢağıda verilen performans testleri yapılmıĢtır. 5.1.1 YumuĢatıcıların Beyazlık Üzerine Etkileri Çizelge 5.1 ve ġekil 5.1’den görüldüğü gibi konsantrasyon ve yapılarına bağlı olarak yumuĢatıcıların beyazlık dereceleri üzerine olumsuz bir etkisi gözlenmemiĢtir. Çizelge 5.1 YumuĢatıcıların beyazlık üzerine etkisi BEYAZLIK (°Be) Kimyasallar Rucofin silikon) Rucofin silikon) SHS (Kuarternize-makro PRO (Kuarternize-mikro Evosoft HSM (Makro silikon) Evosoft HST (Mikro silikon) Product SP (Ġpek protein) 20 g/L 30 g/L 40 g/L 50 g/L 60 g/L 141 144 145 145 145,5 145 144 145 141 146 145 145 148 148 146 146 147 148 147,3 147,6 147,5 147 147 145 145 50 ġekil 5.1 YumuĢatıcıların beyazlık üzerine etkisi 5.1.2 YumuĢatıcıların Hidrofiliteye Etkileri Ġstatistiksel değerlendirme sonucu göre yumuĢatıcıların konsantrasyonları arasında bir farklılık görülmemiĢtir. Kimyasallar arasında Rucofin Pro’nun en iyi hidrofilite sonucu verdiği gözlenmiĢtir. Çizelge 5.2 YumuĢatıcıların hidrofilite üzerine etkisi HĠDROFĠLĠTE ( sn ) Kimyasallar Ham 20 g/L 30 g/L 40 g/L 50 g/L 60 g/L Rucofin SHS (Kuarternize-makro silikon) 6,3 6,2 5,3 5,9 7 8,5 Rucofin PRO (Kuarternize-mikro silikon) 6,3 5,2 5,08 6,9 6 5,46 Evosoft HSM (Makro silikon) 6,3 6,4 6,5 8 7 8 Evosoft HST (Mikro silikon) 6,3 5,9 9 9,8 8,4 8,9 Product SP (Ġpek protein) 6,3 9,9 9,5 8,4 9,5 8,5 51 ġekil 5.2 YumuĢatıcıların hidrofilite üzerine etkisi 5.1.3 YumuĢatıcıların Dairesel eğilme dayanımı üzerine etkisi KumaĢların eğilme dayanımı arttığında, materyalin sertliği de artmaktadır. Ġstatiksel değerlendirme sonucu P değeri 0.05 den küçük olduğu için kimyasallar arasında fark bulunduğu, en iyi dairesel eğilme dayanım değerini Product SP’nin verdiği belirlenmiĢtir. Product SP kimyasalının konsantrasyonları arasında bir fark yoktur. Rucofin SHS, Rucofin PRO ve Evasoft HSM kimyasallarının konsantrasyonları arasında bir fark bulunmamıĢtır. Sadece Evasoft HST kimyasalının konsantrasyonları arasında bir fark vardır. 60 g/L’lik konsantrasyon en iyi dairesel eğilme dayanımına sahiptir. Çizelge 5.3 YumuĢatıcıların dairesel eğilme dayanımı üzerine etkisi Kimyasallar Ham 20 g/L 30 g/L 40 g/L 50 g/L 60 g/L Rucofin SHS (Quartinize-makro silikon) 1,87 0,82 0,75 0,83 0,90 0,88 Rucofin PRO (Quartinize-mikro silikon) 1,87 0,90 0,83 0,93 0,85 0,82 Evosoft HSM (Makro silikon) 1,87 1,00 0,87 1,05 0,87 0,87 Evosoft HST (Mikro silikon) 1,87 1,00 0,87 0,80 0,85 0,78 Product SP (Ġpek protein) 1,87 0,78 0,88 0,85 0,72 0,83 52 ġekil 5.3 YumuĢatıcıların dairesel eğilme dayanımı üzerine etkisi 5.1.4 YumuĢatıcıların Shirley eğilme dayanımı üzerine etkisi Çizelge 5.4 YumuĢatıcıların Shirley eğilme dayanımı üzerine etkisi Kimyasallar Ham 20 g/L 30 g/L 40 g/L 50 g/L 60 g/L Rucofin SHS (Quartinize-makro silikon) 41,04 19,31 17,48 14,45 15,97 17,78 Rucofin PRO (Quartinize-mikro silikon) 41,04 19,52 19,07 22,03 18,55 19,30 Evosoft HSM (Makro silikon) 41,04 18,37 18,14 16,83 18,27 14,85 Evosoft HST (Mikro silikon) 41,04 21,96 19,37 17,25 15,98 16,69 Product SP (Ġpek protein) 41,04 15,06 15,86 16,50 18,10 18,78 ġekil 5.4 YumuĢatıcıların shirley eğilme dayanımı üzerine etkisi 53 P değeri 0.05 den küçük olduğu için kimyasallar arasında fark bulunduğu, en düĢük sertlik derecesine sahip kimyasalın Product SP olduğu belirlenmiĢtir. Rucofin PRO, Evasoft HSM ve Product SP kimyasallarının konsantrasyonları arasında bir fark yoktur. Rucofin SHS kimyasalının konsantrasyonları arasında fark vardır. 40 g/L konsantrasyon en düĢük sertlik derecesine sahiptir. Evasoft HST kimyasalının konsantrasyonları arasında fark vardır. 50 g/L konsantrasyon en düĢük sertlik derecesine sahiptir. 5.1.5 YumuĢatıcıların Kinetik Sürtünme Katsayısı Çizelge 5.5 Kinetik Sürtünme Katsayısı sonuçları Kimyasallar Ham 20 g/L 30 g/L 40 g/L 50 g/L 60 g/L Rucofin SHS (Quartinize-makro silikon) 0,249 0,258 0,242 0,245 0,240 0,235 Rucofin PRO (Quartinize-mikro silikon) 0,249 0,243 0,246 0,232 0,249 0,238 Evosoft HSM (Makro silikon) 0,249 0,239 0,245 0,243 0,238 0,236 Evosoft HST (Mikro silikon) 0,249 0,232 0,230 0,226 0,223 0,217 Product SP (Ġpek protein) 0,249 0,217 0,224 0,224 0,222 0,241 ġekil 5.5. Kinetik Sürtünme Katsayısı sonuçları Kinetik sürtünme katsayısı arttıkça sertlik artmakta, azaldıkça ise daha yumuĢak ve pürüzsüz bir tutum kazandırmaktadır. 54 P değeri 0.05 den küçük olduğu için kimyasallar arasında fark olduğu, en iyi sürtünme katsayısına sahip kimyasalın Product SP olduğu belirlenmiĢtir. Product SP kimyasalının konsantrasyonları arasında fark vardır. 40 gr/lt lik konsantrasyon en iyi sürtünme katsayısına sahiptir. Rucofin SHS kimyasalının konsantrasyonları arasında fark vardır. 60 gr/lt’lik konsantrasyon en iyi sürtünme katsayısına sahiptir. Rucofin PRO kimyasalının konsantrasyonları arasında fark vardır. 40 gr/lt lik konsantrasyon en iyi sürtünme katsayısına sahiptir. Evasoft HST kimyasalının konsantrasyonları arasından bir fark vardır. 60 gr/lt lik konsantrasyon en iyi sürtünme katsayısına sahiptir. Evasoft HSM kimyasalının konsantrasyonları arasından bir fark yoktur. 5.1.6 YumuĢaklığın subjektif değerlendirmesi Çizelge 5.6 YumuĢaklığın Subjektif değerlendirmesi Kimyasallar Ham 20 g/L 30 g/L 40 g/L 50 g/L 60 g/L Rucofin SHS (Quartinize-makro silikon) 2,000 3,000 3,143 3,357 3,786 3,857 Rucofin PRO (Quartinize-mikro silikon) 2,000 2,786 3,071 3,143 2,929 3,214 Evosoft HSM (Makro silikon) 2,000 3,071 3,214 3,214 3,500 3,357 Evosoft HST (Mikro silikon) 2,000 3,143 3,214 3,643 3,786 3,929 Product SP (Ġpek protein) 2,000 3,071 3,000 3,357 3,357 3,500 ġekil 5.6. YumuĢaklığın Subjektif değerlendirmesi 55 P değeri 0.05 den büyük olduğu için kimyasallar arasında tutum açısından bir fark yoktur. Ancak konsantrasyonlar arasında fark olduğu, Çizelge 4.6 ve ġekil 4.6’daki sonuçlardan konsantrasyon arttıkça tutumun daha iyi olduğu görülmektedir. (Easy care) Bitim ĠĢlemi Ġçin Yapılan 5.2 Kolay Bakım ÇalıĢmalar Kolay bakım için laboratuvar denemelerinde Çizelge 5.7’de görülen kimyasallar, belirtilen miktarlarda kullanılmıĢtır. Çizelge 5.7 Kolay bakım için kullanılan kimyasallar Kimyasallar Stabitex ZFT Product SP Kitosan 1 40 20 0,5 Konsantrasyon (g/l) 2 3 75 30 1 100 40 1,5 4 125 50 2 5.2.1 Kolay Bakım Bitim ĠĢleminin Kopma Mukavemeti Üzerine Etkisi Çizelge 5.8’de kolay bakım için kullanılan kimyasalların kopma mukavemetine etkileri gösterilmiĢtir. Çizelge 5.8 Kopma mukavemeti sonuçları 56 Product SP’nin kopma mukavemet değerinin diğerlerine göre daha düĢük çıktığı gözlenmiĢtir. Ancak tüm sonuçlar standartlar içerisinde kalmaktadır. 5.2.2 Kolay Bakım Bitim ĠĢleminin Yırtılma Mukavemeti Üzerine Etkisi Çizelge 5.9’de kolay bakım için kullanılan kimyasalların yırtılma mukavemetine etkileri gösterilmiĢtir. Çizelge 5.9 Yırtılma mukavemeti sonuçları Product SP’nin yırtılma mukavemet değerinin diğerlerine göre yüksek çıktığı gözlenmiĢtir. 5.2.3 BuruĢmazlık Bitim ĠĢleminin DikiĢ Kayması Üzerine Etkisi Çizelge 5.10’da kolay bakım için kullanılan kimyasalların dikiĢ kaymasına etkileri gösterilmiĢtir. 57 Çizelge 5.10 DikiĢ açılımı sonuçları Atkı dikiĢ mukavemetinde kimyasallar arasında bir fark yoktur, ancak çözgü dikiĢ mukavemetinde Product SP’nin dayanımı diğerlerine göre düĢüktür. 5.2.4 Kolay Bakım Bitim ĠĢleminin Ütülenebilirlik (DP) Üzerine Etkisi Çizelge 5.11’de kolay bakım için kullanılan kimyasalların ütülenebilirlik üzerine etkileri gösterilmiĢtir. Çizelge 5.11 Ütülenebilirlik sonuçları Kimyasallar arasında istatistiksel olarak bir farklılık gözlenmemiĢtir. 58 5.2.5 Kolay Bakım Bitim ĠĢleminin BuruĢmazlık Üzerine Etkisi Çizelge 5.12’de kolay bakım için kullanılan kimyasalların buruĢmazlık sonuçlarını gösterilmiĢtir. Çizelge 5.12 BuruĢmazlık açısı sonuçları Kitosan’ın buruĢmazlık açısı diğerlerine göre düĢük bulunmuĢtur. 5.3 Antibakteriyel Bitim ĠĢlemi Ġçin Yapılan Denemeler Antibakteriyel etki için laboratuvar denemelerinde Çizelge 5.13’de gösterilen kimyasallar belirtilen konsantrasyonlarda kullanılmıĢtır. Çizelge 5.13 Antibakteriyel etki için kullanılan kimyasallar Konsantrasyon (g/L) Kimyasallar 1 2 3 4 Rucobac AGP 1 3 4 5 Product SP Kitosan 20 20 40 50 0,5 1 1,5 2 59 5.3.1 Antibakteriyel Bitim ĠĢleminin Kopma Mukavemeti Üzerine Etkisi Çizelge 5.14’de antibakteriyel etki için kullanılan kimyasalların kopma mukavemeti üzerine etkileri gösterilmiĢtir. Çizelge 5.14 Kopma mukavemeti sonuçları Product SP’nin kopma mukavemet değerinin, diğerlerine göre daha düĢük çıktığı gözlenmiĢtir. 5.3.2 Antibakteriyel Bitim ĠĢleminin Yırtılma Mukavemeti Üzerine Etkisi Çizelge 5.15’de antibakteriyel etki için kullanılan kimyasalların yırtılma mukavemeti üzerine etkileri gösterilmiĢtir. 60 Çizelge 5.15 Yırtılma mukavemeti sonuçları Product SP’nin yırtılma mukavemet değerinin diğerlerine göre yüksek çıktığı gözlenmiĢtir. 5.3.3 Antibakteriyel Bitim ĠĢleminin DikiĢ Kayması Üzerine Etkisi Çizelge 5.16’da antibakteriyel etki için kullanılan kimyasalların dikiĢ açılımı üzerine etkileri gösterilmiĢtir. Çizelge 5.16 DikiĢ açılımı sonuçları 61 Atkı dikiĢ mukavemetinde kimyasallar arasında bir fark yoktur, ancak çözgü dikiĢ mukavemetinde Product SP’nin dayanımı diğerlerine göre düĢüktür. 5.3.4 Antibakteriyel test sonuçları Denemelerde antibakteriyel madde olarak kitosan, Product SP (Ġpek proteini) ve Rucobac AGP farklı konstrasyonlarda kullanılmıĢtır. AATCC 1002007 standardına göre ve gram pozitif S.aureus bakterisi ve gram negatif K.pneumoniae bakterilerine karĢı antibakteriyel aktivite tayini sonuçları Çizelge 5.17 ve 5.18’de verilmiĢtir. Çizelge 5.17 S.aureus bakterisine karĢı % azalma Çizelge 5.18 K.pneumoniae bakterisine karĢı % azalma 62 Rucobac AGP kimyasalının düĢük konsantrasyonlarda bile her iki bakteri türüne etkili olduğu görülmüĢtür. Product SP’nin özellikle K.pneumoniae bakterisine karĢı oldukça etkili olduğu, S.aureus bakterisi karĢısında da az etkili olduğu görülmektedir. Kitosan’ın yüksek konsantrasyonlarda her iki bakteri türüne karĢı etkili olduğu gözlenmiĢtir. 5.4 Laboratuvar Kombinasyon ÇalıĢmaları Deneysel uygulamaların ilk aĢamasında, tek baĢına yumuĢak tutum eldesi için piyasadaki değiĢik silikon kimyasalları ve daha önce denenmemiĢ doğal bir ürün olan ipek proteini (Product SP) denenmiĢtir. YumuĢak tutum kazandırma bitim iĢlemlerine bakıldığında Product SP’nin diğerlerine göre daha iyi tutum özelliğine sahip olduğu görülmüĢtür. Antibakteriyel etki için kitosan, inorganik tuzlar ve yüzey aktif madde karıĢımından meydana gelen antibakteriyel madde (Rucobac AGP) ile birlikte ipek proteini (Product SP) denenmiĢtir. Ġpek proteininin antibakteriyel etkisi olduğu gözlenmiĢtir. BuruĢmazlık (kolay kullanım) için dimetiloldihidroksietilenüre (Stabitex ZF Plus) yanı sıra kitosan da denenmiĢtir. BuruĢmazlık bitim iĢlemi incelendiğinde, kimyasallar arasında belirgin bir farklılık gözlenmiĢtir. Bu nedenle kimyasalların kombinasyon olarak etkilerinin incelenmesi gerekmektedir. Laboratuvarda yapılan çalıĢmalara göre kimyasallar Çizelge 5.19’da belirlenen konsantrasyonlarda kullanılmıĢtır. Çizelge 5.19 Kombinasyon çalıĢmalarında kullanılan konsantrasyonları Kimyasal Konsantrasyon (g/lt) Konsantrasyon (g/lt) Product SP 20 40 Rucofin SHS 20 40 Stabitex ZFT 75 Kitosan 0,5 1,5 Rucobac AGP 1 kimyasalların 63 Laboratuvar kombinasyon çalıĢmaları için yapılan deney tasarımı Çizelge 5.20’de gösterilmiĢtir. Çizelge 5.20 Laboratuvar kombinasyon çalıĢmaları deney tasarım tablosu Örgü tipi Yöntem No 1 2 3 Emdirme+Kurutma 4 5 6 7 8 Saten 9 10 Emdirme+Kurtuma+Fikse 11 12 14 (6 f) 15 (5 f) 16 Kimyasal Product SP Rucobac AGP Product SP Rucobac AGP Evosoft HSM Rucobac AGP Evosoft HSM Rucobac AGP Product SP Chitosan Product SP Chitosan Product SP Stabitex ZFT Product SP Chitosan Product SP Chitosan Stabitex ZFT Evosoft HSM Chitosan Stabitex ZFT Product SP Rucobac AGP Stabitex ZFT Evosoft HSM Rucobac AGP Stabitex ZFT Product SP Chitosan Product SP Chitosan Product SP Chitosan Stabitex ZFT Miktar 20 gr/lt 1 gr/lt 40 gr/lt 1 gr/lt 20 gr/lt 1 gr/lt 40 gr/lt 1 gr/lt 20 gr/lt 0.5 gr/lt 40 gr/lt 1.5 gr/lt 20 gr/lt 75 gr/lt 20 gr/lt 1.5 gr/lt 20 gr/lt 0.5 gr/lt 75 gr/lt 40 gr/lt 0.5 gr/lt 75 gr/lt 20 gr/lt 1 gr/lt 75 gr/lt 40 gr/lt 1 gr/lt 75 gr/lt 40 gr/lt 1,5 gr/lt 20 gr/lt 0,5 gr/lt 40 gr/lt 1,5 gr/lt 75 gr/lt Laboratuvar uygulamaları yapıldıktan sonra değerlendirme için, hidrofilite, beyazlık, ütülenebilirlik (DP), buruĢmazlık açısı, Shirley sertlik ölçümü ve antibakteriyel testleri yapılmıĢtır. 5.4.1 BuruĢmazlık açısı sonuçları Kombinasyon laboratuvar denemelerinin buruĢmazlık açısı sonuçları Çizelge 5.21’de gösterilmiĢtir. 64 Çizelge 5.21 Kombinasyon laboratuvar denemelerinin buruĢmazlık açısı sonuçları MüĢteri açısından istenilen buruĢmazlık açısı değeri 200 derecedir. Ġstenilen buruĢmazlık açısının emdirme+kurutma+fikse adımlarıyla Stabitex ZFT kullanımı ile sağlandığı gözlenmiĢtir. 5.4.2 Ütülenebilirlik (DP) sonuçları Kombinasyon laboratuvar denemelerinin ütülenebilirlik sonuçları Çizelge 5.22’de gösterilmiĢtir. Çizelge 5.22 Kombinasyon laboratuvar denemelerinin ütülenebilirlik sonuçları MüĢteri açısından “easy care” ve “top easy care” olarak istenen 2 farklı DP değeri bulunmaktadır. Easy care için DP değerinin 2,5 olması beklenmektedir. Top easy care için de DP değerininnin 3 olması beklenmektedir. 65 Ġstenilen “top easy care” DP değerinin emdirme+kurutma+fikse adımlarıyla sağlandığı gözlenmiĢtir. Ġstenilen “easy care” DP değerinin emdirme+kurutma adımıyla Product SP’nin kullanılması ile sağlandığı gözlenmiĢtir. 5.4.3 Hidrofilite sonuçları Kombinasyon laboratuvar denemelerinin hidrofilite sonuçları Çizelge 5.23’de gösterilmiĢtir. Çizelge 5.23 Kombinasyon laboratuvar denemelerinin hidrofilite sonuçları Kitosan içeren çözeltilerde çökme gözlendiği için hidrofilite değerleri kötü çıkmıĢtır. Diğer sonuçlar toleranslar dahilindedir. 5.4.4 Shirley sertlik ölçümü sonuçları Kombinasyon laboratuvar denemelerinin shirley sertlik sonuçları Çizelge 5.24’de gösterilmiĢtir. 66 Çizelge 5.24 Kombinasyon laboratuvar denemelerinin sertlik sonuçları Eğilme uzunluğu ve genel eğilme dayanımı arttıkça, kumaĢ sertleĢmektedir. Product SP 40g/lt kullanıldığında sertliğin daha az olduğu gözlenmiĢtir. 5.4.5 Antibakteriyel test sonuçları Kombinasyon laboratuvar denemelerinin antibakteriyel test sonuçları Çizelge 5.25’de gösterilmiĢtir. Çizelge 5.25 Kombinasyon laboratuvar denemelerinin antibakteriyel test sonuçları ĠĢlem gören pamuklu kumaĢların S. aureus (Sa) ve K. pneumonia (Kp)’e karĢı antibakteriyel aktiviteleri incelendiğinde, her iki mikroorganizma için farklı sonuçlar elde edildiği belirlenmiĢtir. Rucobac AGP içeren kombinasyonların antibakteriyel etkinliği diğerlerine göre daha iyidir. Product SP (1 ve 2 nolu deneme) ve Evasoft HSM (3 ve 4 nolu deneme) kıyaslandığında Produc SP’nin antibakteriyel özelliği arttırdığı gözlenmiĢtir. 67 5.5 ĠĢletme Ölçeğinde Yapılan Denemeler Laboratuvar kombinasyon denemelerinde en iyi çıkan laboratuvar denemelerinin iĢletme koĢullarında uygulanmasına karar verilmiĢtir. Çizelge 5.26’da iĢletme ölçeğinde yapılan denemelerde kullanılan kimyasallar ve miktarları görülmektedir. Çizelge 5.26 ĠĢletme ölçeğinde yapılan denemelerde kullanılan kimyasallar ve miktarları Örgü tipi Yöntem No 2 Emdirme+Kurutma 17 11 12 13 Saten Emdirme+Kurutma+Fikse 10 16 18 19 Ġki adımda Kimyasallar Miktar Product SP 40 gr/lt Rucobac AGP Product SP Rucobac AGP Product SP Rucobac AGP 1 gr/lt 40 gr/lt 4 gr/lt 20 gr/lt 1 gr/lt Stabitex ZFT 75 gr/lt Evosoft HSM 40 gr/lt Rucobac AGP 1 gr/lt Stabitex ZFT 75 gr/lt Product SP Rucobac AGP 40 gr/lt 1 gr/lt Stabitex ZFT 75 gr/lt Evasoft HSM 40 gr/lt Chitosan 0,5 gr/lt Stabitex ZFT 75 gr/lt Product SP 40 gr/lt Chitosan 1,5 gr/lt Stabitex ZFT 75 gr/lt Product SP 40 gr/lt Rucobac AGP 4 gr/lt Product SP 40 gr/lt Rucobac AGP 4 gr/lt Stabitex ZFT 1. AĢamaFirmanın Stabitex ZFT uyguladığı + reçete 2. AĢamaRucobac AGP 75 gr/lt 75 gr/lt 4 gr/lt 68 5.5.1 BuruĢmazlık açısı ĠĢletme denemelerinin buruĢmazlık açısı sonuçları Çizelge 5.27’de gösterilmiĢtir. Çizelge 5.27 ĠĢletme denemelerini buruĢmazlık açıları Ġstenilen buruĢmazlık açısı değerine (200) emdirme+kurutma+fikse adımlarıyla ulaĢılmıĢtır. Product SP’nin emdirme+kurutma adımlarıyla buruĢmazlık açısını 195 dereceye çıkarttığı (deneme 2), iĢlem adımlarına fiksenin eklenmesiyle (deneme 18) kolay bakım kimyasalı olmaksızın buruĢmazlık açısının 206 dereceye yükseldiği görülmüĢtür. 5.5.2 Ütülenebilirlik (DP) sonuçları ĠĢletme gösterilmiĢtir. denemelerinin ütülenebilirlik sonuçları Çizelge 5.28’de 69 Çizelge 5.28 ĠĢletme denemelerinin ütülenebilirlik sonuçları Ġstenilen “top easy care” DP değerinin emdirme+kurutma+fikse adımlarıyla sağlandığı gözlenmiĢtir. Ġstenilen “easy care” DP değerinin emdirme+kurutma adımıyla Product SP’nin kullanılması ile sağlandığı gözlenmiĢtir. Product SP’nin emdirme+kurutma adımlarıyla 2,5 DP değerine ulaĢıldığı (deneme 17 ve 2), iĢlem adımlarına fiksenin eklenmesiyle (deneme 18) kolay bakım kimyasalı olmaksızın DP’nin 3’e yükseldiği görülmüĢtür. 5.5.3 Hidrofilite sonuçları ĠĢletme denemelerinin hidrofilite sonuçları Çizelge 5.29’da gösterilmiĢtir. Çizelge 5.29 ĠĢletme denemelerinin hidrofilite sonuçları 70 Tüm hidrofilite sonuçları toleranslar içindedir. 5.5.4 Shirley sertlik ölçümü sonuçları ĠĢletme denemelerinin 5, 10, 15 ve 20 yıkama sonrası shirley sertlik sonuçları Çizelge 5.30-5.33 arasında gösterilmiĢtir. Çizelge 5.30 ĠĢletme denemelerinin 5 yıkama sonrası sertlik sonuçları Çizelge 5.31 ĠĢletme denemelerinin 10 yıkama sonrası sertlik sonuçları 71 Çizelge 5.32 ĠĢletme denemelerinin 15 yıkama sonrası sertlik sonuçları Çizelge 5.33 ĠĢletme denemelerinin 20 yıkama sonrası sertlik sonuçları Shirley Sertlik değeri yükseldikçe yumuĢaklık düĢmekte, sertlik artmaktadır. ĠĢletme denemelerinde 5,10,15 ve 20 yıkama sonucu değerlendirildiğinde yıkama sayısı arttıkça yumuĢaklığın azaldığı gözlenmektedir. Shirley sertlik değeri açısından en iyi değeri Product SP’nin 40 gr/lt kullanıldığı 19 numaralı reçete vermiĢtir. 5.5.5 Beyazlık ölçüm sonuçları ĠĢletme denemelerinin beyazlık ölçüm sonuçları Çizelge 5.34’de gösterilmiĢtir. 72 Çizelge 5.34 ĠĢletme denemelerinin beyazlık derecesi ölçüm sonuçları Kitosan içeren 10 ve 16 denemelerinde çökme olmaması için optik beyazlatıcı kullanılmamıĢtır. Bu nedenle beyazlık dereceleri düĢük bulunmuĢtur. 5.5.6 Antibakteriyel test sonuçları ĠĢletme denemelerinin antibakteriyel test sonuçları Çizelge 5.35’de gösterilmiĢtir. Çizelge 5.35 ĠĢletme denemelerinin antibakteriyel test sonuçları 20 yıkama sonrasında antibakteriyel test sonuçları Çizelge 5.36’da gösterilmiĢtir. 73 Çizelge 5.36 ĠĢletme denemelerinin yıkama sonrası antibakteriyel test sonuçları Yıkamaya dayanıklı antimikrobiyal etki deneme 19 ile sağlanmıĢtır. 74 6. SONUÇ Günümüz tekstil ve hazır giyim sektöründe artan rekabetin yanı sıra, kar paylarının gittikçe düĢmesi sonucunda üreticiler katma değeri yüksek fonksiyonel ürünleri düĢük üretim maliyetleri ile gerçekleĢtirmek ve bu konuda araĢtırma, geliĢtirme yapmak zorundadırlar. Terbiye iĢlemlerinin en önemli aĢaması, kumaĢa farklı tuĢeler kazandırma, buruĢmazlık sağlama, antibakteriyellik vb. gibi istenilen birçok fonksiyonel özelliklerin kazandırıldığı, en son iĢlem olan bitim iĢlemleridir. Bunun yanında giysi konforunun da olumsuz yönde etkilenmemesi gerekmektedir. Bu tez çalıĢmasında tüketicilerin beklentileri karĢılayacak tuĢe ve kullanım konfor özelliklerine sahip hem buruĢmaz, hem antibakteriyel multifonksiyonel pamuklu kumaĢların tek adımda elde edilmesi ve bu sayede enerji ve su tasarrufu ile birlikte üretim maliyetlerinin de düĢürülmesi hedeflenmiĢtir. Proje kapsamında elde edilen multifonksiyonel kumaĢların aynı zamanda iyi bir tuĢeye ve yıkama dayanımına sahip olması da amaçlanmıĢtır. Tez çalıĢmasında iĢletme ölçeğinde yapılan denemeler sonucunda Çizelge 6.1’de detayı verilen apre reçetesinin yumuĢaklık, antibakteriyel özellik ve kolay bakım özellikleri açısından istenilen etkiyi sağladığı gözlenmiĢtir. Çizelge 6.1 19 numaralı iĢletme denemesi apre reçetesi Kullanılan kimyasallar tek adımda emdirme yöntemine göre aplike edilmiĢ, kurutma yapıldıktan sonra fikse yapılmıĢtır. Bu reçetenin buruĢmazlık, ütülenebilirlik ve yumuĢaklık sonuçları açısından firmada mevcutta uygulanan 2 adımda emdirme yöntemine göre daha iyi performans özelliklerine sahip olduğu görülmüĢtür. Ayrıca sağlanan etkinin en az 20 yıkamaya dayanıklı olduğu da belirlenmiĢtir. ĠĢletme ölçeğinde gerçekleĢtirilen 19 numaralı reçetenin maliyeti 0,18 euro/mt.’dir. Firmanın mevcut durumda uyguladığı apre reçetesinin maliyeti ise 0,39 euro/mt.’dir. Tezde performans açısından en iyi sonuçları veren reçete (no 19) ile firmadaki mevcut uygulanan reçete maliyet açısından kıyaslandığında, 75 %50 oranında tasarruf sağlandığı tespit edilmiĢtir. Çizelge 6.2’de apre reçetelerinin maliyetleri detaylı olarak gösterilmiĢtir. Çizelge 6.2 Apre reçetelerinin maliyetleri Kimyasal Maliyeti (euro/mt) Apre ĠĢçilik Maliyeti (euro/mt) Enerji Maliyeti (euro/mt) Toplam Maliyeti (euro/mt) BuruĢmaz Apre (Stabitex ZFT) 0,06 0,02 0,06 0,14 Antibakteriyel (Ruco-bac AGP) 0,08 0,01 0,03 0,12 Meander Apre (Product SP) 0,09 0,01 0,03 0,13 Reçete 19 0,14 0,01 0,03 0,18 Reçete 13 0,10 0,01 0,03 0,14 ETĠ+Silpure+ Meander (euro/mt) 0,39 ĠĢlem süresinde azalma incelendiğinde de en az %50 oranında iĢlem süresinde azalma olduğu tespit edilmiĢtir. Firmanın mevcut durumda bu apreleri ard arda uyguladığında toplamda iĢlem süresi 80 dakikadır. 1000 mt lik bir dispo için : Eti apre + fikse = 40 dakika Antibakteriyel apre = 20 dakika Ġpek protein apre = 20 dakika olarak gerçekleĢmektedir. Tez çalıĢması sonrası tek adımda emdirme ve fikse ile multifonksiyonellik kazandırıldığı için süre 40 dakikaya düĢmektedir. Mevcut durumda firma bu apreleri ard arda alamadığı için , aslında gerçek kazanılan sürenin çok daha fazla olduğunu söyleyebiliriz. Ġstatiksel değerlendirme sonucu P değeri 0.05 den küçük olduğu için mevcut durum ve yeni durum arasında maliyet ve süre açısından fark bulunduğu, yeni 76 yöntemin süre ve maliyet açısından mevcut yönteme göre avantajlı olduğu tespit edilmiĢtir. Bu tez çalıĢmasında ayrıca doğal ve yeni bir ürün olan ipek proteininin yumuĢatma, buruĢmazlık ve antibakteriyel etkileri incelenmiĢ ve Product SP’nin yumuĢatma dıĢında buruĢmazlık açısını ve DP değerini de önemli ölçüde yükselttiği gözlenmiĢ ve bundan sonraki iĢletme üretimlerinde kullanıma baĢlanmıĢtır. Proje kapsamında elde edilen ürün ile proje ortağı firma iç ve dıĢ pazarda büyük ilgi gören fonksiyonel tekstiller alanında farklı bir kullanım olanağı oluĢturmuĢtur ve proje ortağı firma günlük giysiler alanında birçok beklentiyi maliyet avantajıyla rahatlıkla karĢılayabilecektir. Firma bu çalıĢma sonucunda farklı aĢamalarda verilen kimyasalların sorunsuz bir Ģekilde kombine olarak kullanılabileceğini ve bundan ekonomik yönden avantaj elde edilebileceğini görmüĢtür. Bundan sonrasında farklı kimyasallarla tek aĢamada süre, maliyet avantajı sağlayarak kombine kullanılması çalıĢmaları firmanın rekabetçi gücünü arttıracaktır. Firmada daha önce denenmemiĢ bitim kimyasalları ve kombinasyonlarının kullanılmıĢ ve bu amaçla üretim prosesleri geliĢtirilerek firmanın beklentileri karĢılanmıĢtır. Klasik yöntemlerden farklı olarak tek basamakta multifonksiyonel kumaĢ elde edilmesi gerçekleĢtirilmiĢ, sektörde enerji, su, kimyasal tasarrufu sağlayarak sanayide önemli bir sorunun giderilmesine ve çevrenin korunumuna yönelik katkı sağlanmıĢtır. Günümüz Ģartlarında maliyet yanında hız’da müĢteri açısından çok önemli hale gelmiĢtir. Proje çıktısı yeni yöntem ile üretim terminlerinin kısalacağı ve müĢteri memnuniyetinin artırılacağı düĢünülmektedir. 77 KAYNAKLAR DĠZĠNĠ Alberto, Ceria, Peter, J. Hauser, 2010, Atmospheric plasma treatment to improve durability of a water and oil repellent finishing for acrylic fabrics, , Surface & Coatings Technology 204, 2010,1535–1541pp. Aly, A.S., Mostafa, A.B.E., Ramadan, M.A., 2010, Hebeish A., Innovative Dual Antimicrobial & Anticrease Finishing of Cotton Fabric, Polymer Plastic and Engineering, 46:7, 2010, 703-707p. Amol R. Padol, K. Jayakumar, K. Mohan, Manochaya S., 2012, Natural biomaterial silk and silk proteins: Applications in tissue repair, International Journal of Materials and Biomaterials Applications 2012; 2(4): 19-24pp. Aramwit P., Siritientong T., Srichana T., 2012, Potential applications of silk sericin, a natural protein from textile industry by-products, Waste Management & Research, 30(3), 2012, 217–224p. Arunee Kongdee and Nuchsirapak Chinthawan, 2007, Modification of Cotton Fibers with Sericin Using Non-Formaldehyde Released Crosslinking Agents, RJTA, Vol. 11, No. 3, 2007, 18-25p. Balcı H., 2006, Akıllı (Fonksiyonel) Tekstiller, SeçilmiĢ KumaĢlarda Anti Bakteriyel Apre Ve Performans Özellikleri, Çukurova Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü Adana, Yüksek Lisans Tezi. Can C., Körlü A., 2011, Antibakteriyel Tekstil Üretiminde Sıkça Kullanılan GümüĢün Etki Mekanizması ve Toksisitesi, Teknolojik AraĢtırmalar: TTED 2011 (3) 54-59. Çavdar A., 2009, Tekstil Sektöründe Kullanılacak GümüĢ Ġçerikli Nano Boyutlu Antibakteriyel Malzemelerin GeliĢtirilmesi, Yüksek Lisans Tezi, Anadolu Üniversitesi, Nisan-2009. Çelik N., Ġçoğlu H. Ġ., Erdal P., 2011, Effect of the particle size of fluorocarbon based finishing agents on fastness and color properties of 100% cotton knitted fabrics, , The Journal of The Textile Institute Vol. 102, No. 6, June 2011, 483–490pp. Çerkez, I., Koçer, H., Worley, S.D., Broughton, R.M., Huang, T.S., 2012, Multifunctinal cotton fabric: Antimicrobial and durable press, Journal of Applied Polymer Science, Volume 124, Issue 5, June 2012, 4230-4238pp. 78 KAYNAKLAR DĠZĠNĠ (devam) Çoban, S., 1999, Bitim ĠĢlemlerinde YumuĢak Tutum ve YumuĢatıcı Maddeler, Tekstil ve Konfeksiyon, 3/1999, s167-173. Davis, R., El-Shafei, A., Hauser, P., 2011, Use of atmospheric pressure plasma to confer durable water repellent functionality and antimicrobial functionality on cotton/polyester blend, Surface & Coatings Technology Volume 205, Issue 20, July 2011, 4791–4797pp. Demir A., Öktem T., Seventekin N., 2008, Kitosanın Tekstil Sanayiinde Antimikrobiyal Madde Olarak Kullanımının AraĢtırılması, Tekstil ve Konfeksiyon 2/2008, s 94-102. Demir A., Öktem T., Seventekin N., 2010, Kitosanın Tekstil Sanayiinde Antimikrobiyal madde olarak kullanımının araĢtırılması, Tekstil ve Konfeksiyon Dergisi, Nisan - Haziran 2008,Sayı: 2.Khalil-Abadi, M., Yazdanshenas, M., 2010, Superhydrophobic antibacterial cotton textiles, Journal of Colloid and Interface Science 351, 293–298pp. Demir A., Seventekin N., 2009, Kitin, Kitosan ve Genel Kullanım Alanları, Tekstil Teknolojileri Elektronik Dergisi, Cilt: 3, No: 2, s92-103. Devrent N., Yılmaz N.D., 2004. Tekstil Endüstrisinde Kullanılan Antimikrobiyal Lifler, Nonwoven Technical Textiles Technology Dergisi, 4.sayı, s48-55. Gao Y. and Cranston R., 2008, Recent Advances in Antimicrobial Treatments of Textiles, Textile Research Journal; 78; 60pp. GüneĢoğlu C., Kut D.,, Orhan M., 2007, Effect of the Particle Size of Finishing Chemicals on the Color Assessment of Treated Cotton Fabrics, , Journal of Applied Polymer Science, Vol. 104, 2007, 2587–2594p. Huang, K., Wu, W., Chen, J., Lian, H., 2008, Application of low-molecularweight chitosan in durable press finishing, Carbohydrate Polymers, Volume 73, Issue 2, 19 July 2008, 254–260pp. Jen-Taut, Yeh, Chin-Lai, Chen, Kuo-Shien, Huang, 2007, Preparation and Application of Fluorocarbon Polymer/ SiO2 Hybrid Materials, Part 1: Preparation and Properties of Hybrid Materials, , Journal of Applied Polymer Science, Vol. 103, 2007,1140–1145p. 79 KAYNAKLAR DĠZĠNĠ (devam) Jen-Taut, Yeh, Chin-Lai, Chen, Kuo-Shien, Huang, 2007, Preparation and Application of Fluorocarbon Polymer/SiO2 Hybrid Materials, Part 2: Water and Oil Repellent Processing for Cotton Fabrics by Sol–Gel Method, Journal of Applied Polymer Science, Vol. 103, 2007, 3019–3024pp. Khoddami, A, Avinc, O., 2010, Novel durable hydrophobic surface coating of poly(lactic acid) fabric by pulsed plasma polymerization, Shadpour Mallakpour Progress in Organic Coatings, 67, (2010), 311–316p. M. G. McCord, Y. J. Hwang, Y. Qiu, L. K. Hughes, M. A. Bourham , 2003, Surface Analysis of Cotton Fabrics Fluorinated in Radio-Frequency Plasma, Journal of Applied Polymer Science, Vol. 88, 2003,2038–2047pp. M. N. Padamwar ve A P Pawar, 2004, Silk sericin and its applications: A review, Journal of Scientific& Industrial Research, Vol.63, April 2004, 323329pp. M.Mondal, K.Trivedy and S.Nirmal Kumar, 2007, The silk proteins, serisin and fibroin in silkworn, Bombyx mori Linn., -a review, Caspian Journal of Environmental Sciences, Vol.5, No.2, 63-76pp. Ming Kong, Xi Guang Chen, Ke Xing, Hyun Jin Park, 2010, Antimicrobial , properties of chitosan and mode of action: A state of the art review, International Journal of Food Microbiology 144 (2010) 51–63p. Nazari A., Montazer M., Moghadam, M., 2012, Introducing covalent and ionic cross-linking into cotton through polycarboxylic acids and nano TiO2, Journal of The Textile Institute, Volume 103, Issue 9, 985-996pp. Özgüney A. T., Özkaya Kadir, 2008, Pamuklu KumaĢlarda Parça Baskının Isıl ĠĢlem KoĢullarında Meydana Gelen Renk DeğiĢimine YumuĢatıcı Maddelerin Etkisi, Tekstil ve Konfeksiyon 2/2008, s121-129. Palamutcu S., Keskin R., Devrent N., Sengül M., Hasçelik B., 2009, Fonksiyonel Tekstiller II : Antimikrobiyal Tekstiller , Tekstil Teknolojileri Elektronik Dergisi, Cilt: 3, No: 3, 2009 (95-108). 80 KAYNAKLAR DĠZĠNĠ (devam) R. Rajendran, C. Balakumar, R. Sivakumar, T. Amruta and N. Devaki, 2012, Extraction and application of natural silk protein silk from Bombyx mori as antimicrobial finish for cotton fabrics, The Journal of the Textile Institute, Vol. 103, No. 4, April 2012, 458-462pp. Roshan Paul, Elsevier, Functional Finishes for Textiles: Improving Comfort, Performance and Protection, Oct 20, 2014, 265-266pp, Rudolf Duraner, 2012, Ġpek Proteini, Ağustos 2012. Seventekin N., Öktem T., Tekeoğlu ġ., 2001, Tekstilde Antimikrobiyal Madde Kullanımı, Tekstil ve Konfeksiyon, sayı: 4, s217-224. Süpüren G., Çay A., Kanat E., Tarakçıoğlu I., 2006, Antimikrobiyal Lifler, Tekstil ve Konfeksiyon 2/2006, sayfa80-89. ġahin O., 2011, Fonksiyonel Bitim ĠĢlemleri, Pamukkale Üniversitesi, Denizli, Lisans Tezi. Tang, W., Huang, Y., Meng, W., Qing, F., 2010, Synthesis of fluorinated hyperbranched polymers capable as highly hydrophobic and oleophobic coating materials, European Polymer Journal, Volume 46, Issue 3, March 2010, 506-518p. Tarakçıoğlu I., 1979, Tekstil Terbiyesi ve Makineleri, Cilt.1, Ege Üniversitesi Matbaası, Ġzmir. Teli MD, Sheikh J, Bhavsar P, 2013, Multifunctional finishing of cotton using chitosan extracted from bio-waste, Int J Biol Macromol 2013 Mar; 54:12530p. Toprakkaya D., Orhan M., Gunesoğlu C., 2003, Tekstillerde Hijyen Uygulamaları, 3. Sterilizasyon ve Dezenfeksiyon Kongresi, s.304-313, 2-3 Ekim, 2003, OMÜ, Samsun, Türkiye. Toprakkaya D., Tekstil Terbiye ĠĢlemlerinde Kullanılan YumuĢatıcı Maddeler, 2002, I.Ulusal Tekstil Yardımcı Kimyasalları Kongresi, Bursa, Aralık. Türkiye Tekstil Terbiye Sanayicileri Derneği., Tekstil Sanayii için En Uygun Teknikler (BAT) Referans Dokümanı, 2002, (Kasım 2002). Wells, T. N. C., Scully, P., Paraviçini, G., Poudfoot, A. E. I., Payton, M. A., 1995, “Mechanism f Irreversibl eInactivation Of Phosphomannose Isomerase By Silver Ions and Flamazine”, Biochemistry, 34, p7896–7903. 81 KAYNAKLAR DĠZĠNĠ (devam) White W., Monticello C.,, R., A., Krueger, J., W., Vandendaele, P., 2005. A Comparison of Antimicrobials for the Textile Industry. AEGIS, 4A8 Rev. 04/2005. Xie, K., Liu, Y., Li, X., 2007, Synthesis and properties of the novel surface-active dyes containing fluorocarbon groups Part 1. Synthesis and surface properties of the novel surface-active dyes on silk fabric, Materials Chemistry and Physics 105 (2007), 199–203p. Yurdakul, A., Öktem, T., Kumbasar, P., Atav, R., Korkmaz, A., Arabacı, A., 2003, Boyama ĠĢleminden Sonra Kullanılan Tekstil Kimyasallarının ve Diğer Terbiye ĠĢlemlerinin Haslık Özellikleri Üzerine Etkileri, Proje No: Tubitak TAM 2002-02, Kasım 2003. Zhao, G. ve Stevens, S. E., 1998, “Multiple Parameters for the Comprehensive Evaluation of the Susceptible of Escherichia coli to the Silver Ion,” Biometals, 11(1): p27-32. 82 ÖZGEÇMĠġ ġule SOYKAN, 1975 yılında Ġzmir’de doğmuĢtur. Lise öğrenimini Ġzmir Kız Lisesi’nde tamamlamıĢtır. 1997 yılında Ege Üniversitesi Tekstil Mühendisliği Lisans öğrenimini ve 2000 yılında, Tekstil Mühendisliği Anabilimdalı’nda yüksek lisansını tamamlamıĢtır. 1997-2003 yılları arasında Ege Üniversitesi Tekstil Mühendisliği Bölümünde araĢtırma görevlisi olarak baĢladığı iĢ hayatını Ģu an Hugo Boss firmasında laboratuvar grup lideri olarak sürdürmektedir.