Kuşku Lars Iyer Çağdaş Dünya Edebiyatı Çeviren: Elif Ersavcı 1. Baskı, Mayıs 2013 ISBN: 9786058611917 / 212s. / 16 TL Düşünememekten muzdarip iki düşünürün hikayesine hoş geldiniz! “Hepimiz er ya da geç yüzleşmek zorundayız,” diyor W., “gidecek hiçbir yerimiz yok. Yukarısı yok, aşağısı yok. Hiç şansımız yok. Bunu anladığımızda bir şeyler mümkün olabilir. Ama tabii belki de hiçbir şey mümkün değildir.” W. ile kader arkadaşı/ yardımcısı/çırağı/işbirlikçisi Lars’ın hikayesini anlatıyor Kuşku. İki dost Avrupa ve İngiltere’de yolculuğa çıkıyor, uzun yürüyüşler yapıyorlar, ama tüm bunlara rağmen aslında yerlerinde sayıyorlar. İkisinin de çok büyük bir tutkusu var (en azından W. öyle olduğunu söylüyor, Lars en başından beri umutsuz vaka), ancak bunu bir türlü gerçekleştiremiyorlar; kendilerine sürekli amaçlar belirliyor ama bu amaçlara yaklaşamıyorlar bile. Her daim başarısız oluyorlar. Akademisyen W. ve Lars “gerçek düşünür” olmadıkları gerçeğinden inanılmaz bunalmış durumdalar. Gerçek düşünür mertebesine yükselmek tek tutkuları ama bu tutku onları aşıyor ve bu durumun farkında olmak sinirlerini bozuyor. W. durmadan hakiki düşünce üzerine kafa patlatıyor ama ne yaparsa yapsın (ne Franz Rosenzweig’ın Kurtuluşun Yıldızı adlı eserini çözmeye, ne de yüksek matematik öğrenmeye çalışmak işine yarıyor) bir türlü yolunu bulamıyor. Lars ise evini istila eden rutubet ve W.’nin sürekli dalga geçtiği idarecilik işleri yüzünden gündeliğinde kayboluyor. Tüm bunlar yetmezmiş gibi bir de dünyanın sonu yaklaşıyor. Romanın sıra dışı iki karakteri bu sonu beklerlerken bir yandan insanlığın binlerce yıldır sorduğu soruları yeniden sorup cevaplamaya çalışırken, bir yandan da başarısızlıklarından ve kendilerine ait bir düşünce bulamamalarından yakınıyorlar. Ve teselliyi Plymouth cininde arıyorlar. Gerçek düşünür olmak isterken alkolizmin pençesine düşen W. ve Lars dostluğun o tuhaf bağı içinde birbirlerini köstekleme kisvesi altında aslında birbirlerine destek çıkıyorlar. Kuşku, Lars Iyer’in yaklaşık on yıldır aktif olan Spurious adlı blogunda yer alan yazılarından yola çıkarak yarattığı bir roman. Iyer, W. ve Lars’ın yolculuğunun devamı niteliğindeki Dogma ve Exodus’ta (Sürgün) yine bol bol içki ve sohbet eşliğinde felsefe, din, edebiyat ve benzeri konuları irdeliyor. Şimdilerde Wittgenstein Jr. isimli bir roman yazan Lars Iyer’in Kuşku’yla başlayan üçlemesinin devamı da Kolektif Kitap tarafından yayımlanacak. Arka Kapak Yazar ve filozof Lars Iyer'in asap bozucu komiklikteki ilk romanı Kuşku düşünememekten muzdarip iki düşünürün hikayesini anlatıyor. W. düşünemiyor, çünkü bir şekilde her şey bir türlü anlayamadığı matematiğe ve bir türlü inanamadığı Tanrı’ya çıkıyor. Lars ise (W.'ye göre) çok daha basit bir sebeple, aptalın teki olduğu ve evinde kendi kendine bir din kuran rutubetin etkisinden kurtulamadığı için düşünemiyor. İki adam dünyanın sona ermek üzere olduğundan endişeleniyorlar; kendilerine bir amaç yaratmak, delirmiş bir dünyada aklı başında kalmak ve kendilerine ait bir düşünce bulabilmek tek dertleri. Kitap sonunda bir cevap değil, daha çok soru veriyor bize. Tutunabileceğimiz bir dal bırakmıyor. Ama kitabın cazibesi burada. Yenilmekle ilgili bir kitap bu. Hep daha iyi yenilmekle. “İnce bir zekanın ürünü olan Kuşku… keskin, komik ve pervasız.” —Publishers Weekly “Kuşku, neyin doğru neyin yanlış olduğunun iyice belirsizleştiği bir dünyada rutine bağlamış iki düşünürün entelektüel düş kırıklıkları ve ümitsizlikleri üzerine eğlenceli bir roman.” —The Complete Review “Kitabı bitirmemin üzerinden günler geçmesine rağmen hâlâ gülüyorum. Ama tam olarak kime güldüğümü bilmiyorum.” —Salter Reynolds, The Los Angeles Times Yazar hakkında: Lars Iyer, Newcastle Üniversitesi’nde felsefe dersleri veriyor. Maurice Blanchot üzerine iki kitabı olan Iyer aynı zamanda kendi blogu Spurious’ta düzenli olarak yazmaya devam ediyor.