SÖYLEŞİ BAŞARAN ULUSOY TÜRKİYE SEYAHAT ACENTALARI BİRLİĞİ (TÜRSAB) BAŞKANI BAŞARAN ULUSOY “TURİZMCİLERİ ZORLU BİR SÜREÇ BEKLİYOR” Türk turizmcisinin kriz doktoru denilebilecek bir tecrübe ve birikime sahip olduğunu söyleyen Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) Başkanı Başaran Ulusoy; Turizmcileri zorlu bir sürecin beklediğini söyleyerek sektörün sorunları, 2017’den beklentileri ve öngörülerini Ekovitrin’e anlattı. T URIZMCILERI ZORLU BIR SÜRECIN BEKLEDIĞINI SÖYLEYEN TÜRKIYE SEYAHAT ACENTALARI BIRLIĞI (TÜRSAB) BAŞKANI BAŞARAN ULUSOY “Turizm sek- töründe faaliyet gösteren kurum ve kuruluşların değil, aynı zamanda hükümetimizin de bu zorlu sürecin farkında olması ve proaktif bir tavır sergilemesi bizlerin umudunu arttıran bir durum. Türk turizmcisi esas itibariyle kriz doktoru denilebilecek bir tecrübe ve birikime sahip” diyor. Ulusoy, bu zorlu süreçte ihtiyatlı bir yaklaşım sergilenmesi gerektiğini, seyahat acentaların müşteri portföylerini olabildiğince çeşitlendirmesi, farklı pazar ve segmentlerde faaliyet göstermesi risklerin azaltılması açısından önem taşıyacağının altını çizerek Ekovitrin’e açıklamalarda bulundu. Turizmin en önemli kuruluşlarından biri olan TÜRSAB başkanı olarak durum ve gidişatla alakalı bir değerlendirme yapabilir misiniz? 2016 yılı turizm sektörü açısından nasıl bir yıl oldu? Siyasi ve ekonomik açıdan kısaca değerlendirir misiniz? Turizm sektörü çok zorlu bir süreçten geçiyor. Rusya ile yaşanan uçak krizi, mülteci sorunu, ülkemizin çevresindeki jeopolitik gelişmeler, dünya genelinde artan terör olayları ve 15 Temmuz’da gerçekleşen hain darbe girişimi gibi birçok olay turizm sektörünü olumsuz etkiledi. T.C. Kültür ve 104 | OCAK 2017 | WWW.EKOVİTRİN.COM Turizm Bakanlığı verilerine göre; 2016 yılının Ocak-Ekim döneminde ülkemize gelen yabancı ziyaretçi sayısı geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre yüzde -31,35 oranında azalarak 22 milyon 696 bin 776 seviyesine ve 2016 yılının ilk dokuz ayda elde edilen turizm geliri ise yüzde -30,4 oranında azalarak 17 milyar 324 milyon 711 bin dolar sevisine geriledi. Sonuç olarak 2016 yılı yaşanabilecek tüm olumsuzlukların bir yıla toplandığı ve Türkiye’ye turist gönderen kaynak pazarların tamamına yakın kısmında önemli oranda düşüşler yaşandığı bir yıl oldu. Bu bakımdan 2016 yılı deyim yerindeyse “dip noktayı” gördüğümüz bir yıl olarak tanımlanabilir. Bu açıdan bakarsak önümüzdeki yıl 2016’ya kıyasla Türkiye’ye turist gönderen ülkelerin tamamına yakın kısmında az ya da çok bir toparlanma yaşanmasını diliyor ve yaşanan tüm bu olumsuzlukların ardından yine de geleceğe umutla bakıyoruz. 2017 yılının Türk turizmi için yeni bir yükseliş sürecinin başlangıcı olmasını ümit ediyoruz. Turizmin ekonomiye katkısı; “Türkiye İstatistiki Kurumu Dış Ticaret İstatistikleri verilerine göre; 2016 yılının ilk on ayında ihracat geliri 117 milyar 20 milyon 967 bin Dolar, ithalat giderleri 163 milyar 261 milyon 982 bin ve 2016 yılının ilk dokuz ayında ise turizm geliri 17 milyar 324 milyon 711 bin Dolar ve turizm giderleri “Rusya ile yaşanan uçak krizi, mülteci sorunu, ülkemizin çevresindeki jeopolitik gelişmeler, dünya genelinde artan terör olayları ve 15 Temmuz’da gerçekleşen hain darbe girişimi gibi birçok olay turizm sektörünü olumsuz etkiledi.” WWW.EKOVİTRİN.COM | OCAK 2017 | 105 SÖYLEŞİ BAŞARAN ULUSOY 4 milyar 179 milyon 95 bin dolar seviyesine gerçekleşirken turizm geliri ihracat gelirinin yüzde 14,80’ni, turizm giderleri ise ithalat giderlerine oranı ise yüzde 2,6’sını ve dış ticaret açığının yüzde 37,47’sini kapatmaktadır.” TL HAC ÜCRETİ TÜRSAB TL’ye döndü duyurusu yapıldı. Öncelikle hangi kurdan TL’ye dönüş yapıldı? Tatili TL ile ödeyecek miyiz? Diyanet İşleri Başkanlığı’nın Hac ve Umre ücretlerinin TL olarak tahsil edileceğini açıklamasının ardından Birlik olarak, Hac ve Umre Hizmet Katılım payı ve Sigorta Bedeli TL cinsinden uygulamaya geçirmiş bulunmaktayız. Yurtiçinde tatil yapan tüketicilerin tatil turları TL cinsînden ödemesini gerçekleştirirken Yurtdışı turları düzenleyen Seyahat Acentaları kendi inisiyatifleri doğrultusunda hareket etmektedir. “TÜRKİYE ZENGİN TURİSTİK ÜRÜN ÇEŞİTLİLİĞİNE SAHİP” Peki, turizm seçeneklerimiz çeşitleniyor mu? Türkiye esasen çok zengin bir turistik ürün çeşitliliğine sahip bulunmaktadır. Deniz-kum-güneş turizmi konusunda kendisini ispatlamış bir ülke olan Türkiye’de kültür, kongre ve sağlık turizmi gibi alanlarda da çok ciddi gelişmeler yaşanmaktadır. Medikal turizm, kruvaziyer turizmi, yat turizmi, termal turizm, doğa turizmi gibi daha birçok alanda gelişim potansiyeli bulunmaktadır. “TÜRK TURİZMCİSİ KRİZ DOKTORU DENİLEN TECRÜBE VE BİRİKİME SAHİP” Önümüzdeki süreçte turizmcileri nasıl bir dönem bekliyor? Tavsiye ve önerileriniz nelerdir? Turizmcileri zorlu bir süreç bekliyor. Sadece turizm sektöründe faaliyet gösteren kurum ve kuruluşların değil, aynı zamanda hükümetimizin de bu zorlu sürecin farkında olması ve proaktif bir tavır sergilemesi bizlerin umudunu arttıran bir durum. Türk turizmcisi esas itibariyle kriz doktoru denilebilecek bir tecrübe ve birikime sahip. 1. Körfez Savaşı’ndan Kuş Gribi’ne kadar çok sayıda krizden çıkabilme başarısı göstermiş turizm sektörünün sahip olduğu tecrübe, bu süreci olabildiğince az hasarla atlatmamıza olanak sağlayacaktır. Benim önerim bu zorlu süreçte ihtiyatlı bir yaklaşım sergilenmesidir. Seyahat acentalarımızın müşteri portföylerini olabildiğince çeşitlendirmesi, farklı pazar ve segmentlerde faaliyet göstermesi risklerin azaltılması açısından önem taşıyacaktır. tarmaya gayret gösteriyoruz. Tabii her şeyi devletten beklemenin de doğru olmadığının farkında olarak Türkiye’nin tanıtımı, ülkemize yönelik turistik talebi devamı için de birçok faaliyet gerçekleştiriyoruz. Bu kapsamda uluslararası turizm fuarlarına katılım göstererek Türkiye’nin turizm potansiyelini yabancı ülkelerde tanıtıyor, düzenlediğimiz Travel Turkey Uluslararası Turizm Fuarı ile uluslararası turizm camiasının dikkatini Türkiye’ye çekmeye çalışıyoruz. Yurtdışında gerçekleştirdiğimiz workshop etkinlikleriyle ülkemizi tanıtmanın yanı “TÜRKİYE’NİN TURİZM sıra uluslararası organizasyonların POTANSİYELİNİ YABANCI Türkiye’de gerçekleştirilmesi için de ÜLKELERDE TANITIYORUZ” çalışmalar gerçekleştiriyoruz. Bu vizyonla son olarak geçtiğimiz hafTÜRSAB olarak turizmin daha talarda Dünya Seyahat Acentaları iyi yerlere gelmesi için yaptığınız Birlikleri Federasyonu UFTAA’nın çalışmalar hakkında bilgi verebilir 50’inci yıl kongresinin İstanbul’da misiniz? gerçekleştirilmesini sağladık. BirleşTurizm sektörünün ve üyeleri- miş Milletler Dünya Turizm Örgütü mizin içinde bulunduğumuz zorlu (UNWTO), Alman Seyahat Birliği süreci olabildiğince az hasarla at- DRV, İngiliz Tur Operatörleri Birligi latmasını sağlamak için çok sayıda (ABTA) Avrupa Topluluğu Tur Operagirişimimiz oluyor. Kültür ve Turizm törleri Birliği (ECTAA), ABD Tur OpeBakanlığı başta olmak üzere resmi ratörleri Birliği (USTOA) ve dünya makamlar nezdinde gerçekleş- genelinde turizm alanında faaliyet tirdiğimiz tüm temaslarda turizm gösteren tüm kurum ve kuruluşlarla sektörünün içinde bulunduğu zorlu yakın temas içinde bulunuyoruz. süreci anlatıyor, sektörün beklenti ve taleplerini ilgili makamlara arz ediyoruz. Bu kapsamda turizm “2017 YILINDA EN ÖNEMLİ sektörünü temsil eden diğer kurum RİSK SEKTÖR DIŞINDA ve kuruluşlarla birlikte taleplerimizi GELİŞEN OLAYLAR” resmi makamlara her vesile ile ak106 | OCAK 2017 | WWW.EKOVİTRİN.COM Rusya ile uçak krizi, 15 Temmuz darbe girişimi ve bitmeyen terör kaosunun içerisinde olan Türkiye turizmi için, hükümet turizmde kaybı telafi etmek için harekete geçecek mi? Hükümetin önlemleri neler olacak? 2017 yılında Türk turizmi açısından en önemli riski sektör dışında gelişen olaylar oluşturuyor. Özellikle ülkemizin çevresindeki jeopolitik risklerin ülkemizin imajına yönelik olumsuz bir turistik algıyı desteklediğine şahit oluyoruz. Hükümetimiz tarafından sağlanacak desteklerin turizm sektörüne olumlu katkıları olmasını umut ediyoruz. Bu kapsamda charter uçuş yakıt desteği süresinin 2017 yılının sonuna kadar uzatılmasını olumlu bulmakla beraber turizm sektörünün içinde bulunduğu zorlu süreci atlatabilmesi için yapılmasını beklediğimiz çok önemli düzenlemeler de bulunuyor. Bu konudaki beklentilerimizi de Kültür ve Turizm Bakanlığı nezdindeki girişimlerimizde ifade etmiş durumdayız. “ERKEN REZERVASYON SÜRECİNDE TATİLLERİNİ ALMALARINI TAVSİYE EDİYORUM” Yabancı turistlerin sayısı azalırsa buradan yerli turistler karlı çıkar mı? İthalat ihracat olmazsa iç pazar da meyve sebze fiyatlarının ucuzlayacağı düşünülüyor. Aynı şey turizm içinde geçerli mi? Türkler Türkiye’de daha hesaplı, keselerine uygun tatil yapabilecekler mi? İç turizm hareketliliğinde son yıllarda ciddi bir hareketlenme yaşanıyor. Bu durumu özellikle erken rezervasyon kampanyası sürecinde yakından gözlemleme imkânına sahip bulunuyoruz. Erken Rezervasyon kampanyası süresince üye seyahat acentalarımızın tüketicilere sunduğu iki önemli avantaj bulunmaktadır. Bu avantajlardan ilki Kredi kartına 9 ay taksit seçeneğidir. Taksit olanağı sayesinde tüketiciler peşin ödeme zorluğunu aşarak gönül rahatlığıyla tatilini geçirebilmektedirler. Vatandaşlarımıza erken rezervasyon sürecinde sağlanan bir diğer kolaylık ise seyahat iptal sigortası olarak adlandırılan olanaktır. Söz konusu iptal sigortasını yaptıran tüketicilere erken rezervasyon döneminde uygun fiyatla satın aldıkları tatillerini herhangi bir aksilik çıkması durumunda 72 saat veya 48 saate kadar iptal hakkı tanınmaktadır. Böylelikle vatandaşlarımız uzun vadeli tatil planlamalarını daha rahat yapabilmektedir. Vatandaşlarımızın yaz sezonu yaklaştıkça talebe göre fiyatlarda artış yaşanacağını da dikkate alarak erken rezervasyon sürecinde tatillerini almalarını tavsiye ediyorum. WWW.EKOVİTRİN.COM | OCAK 2017 | 107