Türkiye-AB Karma İstişare Komitesi 27. Toplantısı Stockholm, 2 Aralık 2009 TÜRKİYE-AB KARMA İSTİŞARE KOMİTESİ’nin 1-2 Aralık 2009 tarihlerinde Stockholm’de gerçekleştirilen 27. Toplantısı sonunda Eş Başkanlar Sandy Boyle ve Tuğrul Kudatgobilik’in yayınladıkları ORTAK DEKLARASYONU ******** TR -11. Türkiye-AB Karma İstişare Komitesi (KİK) Türkiye ve AB’den örgütlü sivil toplum temsilcilerini biraraya getiren bir organdır. KİK Türkiye ve AB arasındaki Ortalık Anlaşması çerçevesinde kurulmuş bulunan diğer organları tamamlar ve her iki taraftaki sivil toplum örgütlerinin katılım müzakerelerini takip etmelerine ve ortak çıkarları ilgilendiren konuların tartışılmasına imkân sağlar. KİK üyeleri çeşitli ekonomik ve sosyal çıkar gruplarından oluşur. 2. Türkiye Cumhuriyeti Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, İsveç AB İşleri Bakanı Cecilia Malmström ve Avrupa Komisyonu Genişleme Genel Müdürlüğü’nden Direktör Alexandra Cas Granje katılımlarıyla 27. KİK Toplantısını onurlandırmışlardır. Örgütlü sivil toplum ve Türkiye’nin katılım süreci 3. KİK Türkiye’nin AB’ye görünür gelecekte katılması konusundaki sağlam taahhüdünü ifade eder. KİK Türk Hükümeti’ni Ankara Anlaşması’nı tam olarak uygulamaya ve bu şekilde 11 Aralık 2006 tarihli Konsey kararıyla askıya alınan başlıkların müzakereye açılmasını kolaylaştırmaya çağırır. KİK aynı zamanda AB Konseyi’nin Kıbrıs Türk Toplumu’nun ekonomik kalkınmasına ilişkin 22 Ocak 2007 tarihli kararını da not eder. KİK AB Konseyi’ne müzakere sürecini hızlandırmak ve kolaylaştırmak üzere Türkiye’nin tekbik gerekleri yerine getirdiği başlıkları müzakereye açmaya çağırır. 4. KİK 2009 Haziran ayında vergilendirmeye ilişkin başlığın müzakereye açılmasını memnuniyetle karşılar. Komite İsveç Dönem Başkanlığı boyunca henüz hiç bir başlığın müzakereye açılmamasından üzüntü duyar ve Türk Hükümeti ve AB Konseyi’ni çevre başlığının yıl sonundan önce müzakereye açmak üzere gerekli çabayı göstermeye davet eder. Bu, özellikle Kopenhag’da gerçekleştirilecek İklim Zirvesi ve Türkiye’nin Kyoto protokolü’ne katılmasını takiben bir ulusal strateji benimseme çabaları ışığında önem kazanmaktadır. 5. KİK sosyal politika ve istihdam başlığının müzakerelere açılamamış olmasından üzüntü duyar ve Türk Hükümeti’ni söz konusu başlığın açılış kriterleri olan sendikal haklar ve kayıt dışı ekonomi konusunda gerekli reformları gerçekleştirmeye çağırır. Komite, 18-19 Kasım 2009 tarihlerinde Paris’te gerçekleştirilen 25. toplantısında AB ve Türk tarafından sosyal ortakların tam desteğiyle kabul edilen bir rapor dolayısıyla sendikal haklar konusunda bir konsensüse ulaşılmış olduğuna işaret eder. Bu anlamda KİK Türk Hükümeti’nin gerek özel, gerek kamu sektöründe sendikal haklara ilişkin mevzuatın ILO Sözleşmeleri ve AB standartları çizgisinde değiştirileceği yönündeki sözlerinin eyleme dönüştürülmemiş olmasından duyduğu hayal kırıklığını ifade eder. KİK Eş Başkanları Türk makamları ile bu konudaki diyaloğu sürdürmeye hazırdırlar. 6. KİK, Avrupa Komisyonu’nun 2009 İlerleme Rapor’unda da bildirildiği üzere mevcut sendikal hakların bazı durumlarda süregiden sınırlandırmalara maruz kaldığının rapor edilmesinden kaygı duyar. .../... -27. KİK, AB Kanadı üyelerinin, 2009 Türkiye İlerleme Raporu’nda belirtildiği üzere, Avrupa İşçi Sendikaları Konfederasyonu üyesi olan Kamu Emekçileri Konfederasyonu KESK’in üyelerinin tutuklanmaarıyla ilgili ifade ettikleri endişeleri not eder. 8. KİK DİSK Genel Başkanı ve KİK eski EŞ Başkanı Süleyman Çelebi’ye Ekim ayında makamında gerçekleştirilen saldırıdan duyduğu derin üzüntüyü bildirir. 9. KİK, toplumun tüm kesimlerinde ulusal reformların ve müzakere sürecinin daha iyi anlaşılması için sivil toplumun sürece daha yakın şekilde dahil edilmesi yönündeki önerilerinin Türk Hükümeti’nce göz önüne alınmış olmasından büyük memnuniyet duyar. Komite Türkiye’den ve AB’den sendikaların, işveren kuruluşlarının, ticaret odalarının ve STK’ların Türkiye’nin AB’ye katılımının AB’de ve Türkiye’de daha iyi anlaşılmasına katkı yaptıkları Sivil Toplum Diyaloğu sürecinin öneminin altını çizer. 10. KİK Avrupa Komisyonu’nu, Türkiye hakkındaki ilerleme raporlarını hazırlama sürecinde KİK’in ve Türkiye’deki diğer sivil toplum kuruluşlarının görüşlerini dikkatli şekilde göz önüne almaya çağırır. 11. Komite Avrupa Komisyonu’nun, KİK tarafından önerildiği üzere AB-Türkiye ilişkileri hakkında daha iyi bilgi sağlamak ve daha geniş bir kitleye ulaşmak üzere Türkiye’deki bilgi ağını yerel ortaklar yoluyla güçlendiriyor olmasını memnuniyetle karşılaşır. KİK Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği TOBB ve İstanbul Ticaret Odası’nın Ankara ve İstanbul’da ve çevrelerinde AB Bilgi Merkezleri’ne ev sahipliği yapma taahhüdünü destekler. 12. Komite Türkiye ve AB sivil toplum örgütleri arasında katılım süreci hakkında bilgi sağlamak ve tartışmalara önderlik etmek üzere aktif rol oynama taahhüdünü yineler. Komite, Stockholm’deki toplantısı vesilesiyle, Türkiye’nin AB’ye katılımını STK’lar ve medyanın nasıl daha iyi anlatabileceği hakkında tartışma yaratmak ve bilinç düzeyini artırmak üzere İsveç medyası ve sivil toplum örgütleriyle “Türkiye’yi Anlatmak” konulu bir seminer düzenlemiştir. 13. Komite Türk Hükümeti’nin AB-Türkiye Geri Alma Anlaşması’na ilişkin resmi müzakerelere devam etme kararından memnuniyet duyar ve Türk Hükümeti ile Avrupa Komisyonu’nun mümkün olan en kısa sürede bir vize kolaylaştırma anlaşmasının Kabul edilmesi için çalışmalarını talep eder. Bu bağlamda KİK Türkiye’nin 26 Kasım 2009 tarihli Türkiye-AB Troykası toplantısında dile getirdiği AB’nin diğer aday ülkeleri kendisine de uygulaması talebini not eder. 14. KİK bir kez daha Avrupa Komisyonu’nu ve Üye Devletleri, Avrupa Adalet Divanı’nın 19 Şubat 2009 tarihli “AET-Türkiye Ortaklık Anlaşması-Hizmet Sunumu Serbestisi-bir Üye Devlete Kabul için Vize Şartı” başlıklı hükmünü gecikmeksizin uygulamaya davet eder. 15. KİK, bazı Türk üyelerinin vize sorunlarından dolayı zaman zaman toplantılara katılamamasından derin üzüntü duyar. .../... -3- 16. KİK Türk üyelerinin, AB ile üçüncü ülkeler arasında serbest ticaret anlaşmalarının imzalanmasının Gümrük Birliği kapsamında Türkiye’nin ticaretine yaptığı olumsuz etkilerle ilgili ifade ettikleri kaygıarı not eder. Ekonomik ve mali krizin AB ve Türkiye üzerindeki etkileri 17. KİK gerek Türkiye, gerek AB’nin ekonomik ve mali krizden, hemen tüm sektörleri kapsayacak şekilde ciddi ölçüde etkilendiklerini not eder. İç ve dış talepteki sert düşüş sanayi üretiminde aşağı yönlü bir trende yol açmış, bu da işsizlik artışı ile sonuçlanmıştır. 18. KİK, Katılım Öncesi Yardım Enstrümanı IPA kapsamında Türkiye’nin de faydalandığı ve ekonomik ve mali krizin sonuçlarını karşılamaya yardım amacı taşıyan kriz paketini memnuniyetle karşılar. Komite gerekli yasal tedbirler alınmak suretiyle krizden etkilenen işletmelerin sürdürülebilirliğinin ve işçi ücretlerinin güvence altına alınmasının önemini vurgular. Bu bağlamda Türk makamlarınca işletmeleri kriz nedeniyle faaliyetlerini durdurmak veya işçi çıkarmak zorunda kalmaktan korumak üzere kısa çalışma ödeneği tedbirini memnuniyetle karşılar. 19. KİK Türk Hükümetini ve AB Üye Devlet Hükümetlerini sosyal ortaklar ve sivil toplum temsilcilerine danışarak, kadınlar ve gençleri özellikle etkileyen istihdam sorunu başta olmak üzere krizin etkilerini hafifletecek etkili ve istikrarlı istihdam ve sosyal koruma politikaları oluşturmaya çağırır. 20. KİK Türk Hükümetine ekonomik canlanmaya da yardımcı olacak KOBİ’lerin finansmana erişimlerinin iyileştirilmesi yönünde yaptığı çağrıyı yineler. Komite KOSGEB’in görev alanını genişletmek ve krizin etkileri ile mücadele için KOBİ’lere yönelik bir kredi garanti fonu oluşturmak üzere 2009 Mayıs ayında Kabul edilen yasayı memnuniyetle karşılar. 21. Komite krizden ciddi şekilde etkilenmesine rağmen Türkiye’nin, bankacılık ve işletmeler sektörü gibi alanlarda yeniden yapılandırma ve özelleştirmeler şeklindeki yapısal reformlar sayesinde ciddi bir mali krize girmemeyi başardığını not eder. Bu tür reformlar, başta banka gözetimi ve düzenlemeleri konularında olmak üzere AB Üye Devletlerinde de geliştirilmelidir. 22. KİK küresel düzlemde konulacak kurallar yoluyla yapılacak gözetimin yeni bir mali krizin önlenmesinin anahtarı olduğunu vurgular. Komite, yeni gözetim işlevlerinde ilgili tüm paydaşların rol alması gerektiğine işaret eder. 23. KİK, yetersiz mali regülasyon sonucu ortaya çıkan mevcut krizin eşitsizlikleri ortadan kaldırmak ve sürdürülebilir kalkınmanın emellerini atmak için bir fırsata dönüştürülmesi gerektiği düşüncesindedir. Bu bağlamda KİK Türk ve AB mali kuruluşlarının işbirliğinin artırılması gerektiğini göz önüne alır. .../... -4- 24. Düşük karbon ekonomisine geçiş ve sürdürülebilir ekonomi, krizden çıkış programlarında öncelikli yer almalıdır. KİK yenilenebilir enerji kaynaklarından sürdürülebilir üretim ve kullanımın artırılmasını ve bu şekilde temiz istihdam olanakları yaratılmasını önerir. Türkiye ve AB’de kayıtdışı ekonomi 25. KİK kayıt dışı çalışılmanın AB ve Türkiye’de GSYİH oluşumundaki rolünün azımsandığı ve ekonomilerin büyüme potansiyelini azalttığını not eder. 26. KİK kayıt dışı çalışmanın ekonomiler ve rekabet üzerindeki gerçek etkisinin ve bu tür çalışma ile sahtecilik, suç şebekeleri ve yasadışı göç arasındaki bağlantıların açıklığa kavuşturulmasının faydalı olacağına işaret eder. 27. KİK kayıt dışı çalışma ile mücadelenin ilgili makamlar arasında etkili sınır ötesi işbirliği ve gözetim ve kayıt dışı çalışma veya çalıştırmaya yönelik yaptırımlar hakkında bilgilendirme gerektirdiğini vurgular. 28. KİK benimsenmesi gereken stratejinin başta işverenler olmak üzere kayıt dışı çalışmaya yaptırım uygulanması, ancak diğer yandan da yasalara uyan ve çalışma, sosyal güvenlik ve iş güvenliği standartlarını doğru şekilde uygulayan firmaların da teşvikler ve sözleşme ve ihalelere daha kolay erişim yoluyla ödüllendirilmesi şeklinde olması gerektiğinin altını çizer. İş yaşamını düzenleyen mevzuat, yeni kurulan işletmeler ve KOBİler başta olmak üzere istihdam etmeyi kolaylaştıracak şekilde değiştirilmeli ve sadeleştirilmelidir. Amaç kayıtlı istihdamı, kısmen veya tamamen yasadışı olan ve standartlara uyulmaması veya istismarına dayanan çalışmaya göre daha kolay hale getirmektir. 29. KİK geçiş sürecini desteklemek üzere kayıt dışı ekonomiyle mücadele eylemlerinin sosyal koruma ve düzgün iş politikalarıyla desteklenmesinin önemine işaret eder. 30. KİK, sosyal ortakların kayıt dışı çalışma ile mücadelede ve kayıt dışı ekonominin azaltılmasında önemli bir rol oynayabileceklerine işaret eder. Komite, sosyal ortakların kayıt dışı ekonominin azaltılmasına yönelik önleme, bilgilendirme ve eğitim çalışmalarına dahil edilmelerini önerir. KİK, gerek AB düzeyinde, gerek Türkiye’de sosyal ortakların iyi uygulama örneklerini analiz edip desteklemek üzere birlikte çalışmalarını önerir. 31. KİK Türk Hükümeti tarafından kayıt dışı ekonomiyle mücadeleye dönük olarak bir dizi teşvik ve yasal yaptırımı biraraya getiren kapsamlı bir eylem planı benimsenmiş olmasını memnuniyetle karşılar. Komite, Türkiye açısından, sosyal politika ve istihdam başlığını açarak katılım müzakerelerine devam etmek üzere bu konuyu acil şekilde ele almasının önemini tekrar vurgular. 32. KİK kayıt dışı ekonomi hakkındaki tartışmaya İstanbul’da yapılacak bir sonraki toplantıda devam etmeyi ve bir müşterek rapor sunmayı planlamaktadır. .../... -5- AB ve Türkiye’de kadınların hakları ve rolleri 33. KİK toplumsal cinsiyet eşitliğinin genel ekonomik ilerleme, büyüme ve istihdama yapılan üretken bir yatırım olduğuna işaret eder. Komite işgücü piyasası ve sosyal güvenlik politkalarının bireyi yaşam evresi boyunca desteklemesi gerektiğinin ve geleneksel yapıların yanından ortaya çıkan yeni aile yapılarının doğru politikalarla desteklenmesi gereğinin altını çizer. 34. KİK kadınların toplumda sosyal ve ekonomik açıdan çoğu zaman yeterince anlaşılmayan, ödüllendirilmeyen ve hukuki statüsü olmayan aktif bir rol oynadığını not eder. Özellikle Türkiye’de kadınların işgücü piyasasına katılımı çoğunlukla kayıt dışı ekonomide gerçekleşmektedir. Ev içi hizmet sektöründeki istihdam kayıt altına alındığı takdirde satın alma gücü ve genel büyüme artacaktır. 35. KİK, AB ve Türkiye cinsiyet ayrımcılığını yasaklayan mevcut mevzuatın uygulanması için daha fazla çaba gösterilmesi ihtiyacını burgular. Komite kadınların AB’de ve Türkiye’de erkeklerden daha az ücret aldığını, siyasette, işgücünde, yönetim kademelerinde ve girişimciler içerisinde daha az temsil edildiğini not eder. 36. KİK AB’de toplumsal cinsiyet eşitliği henüz tam olarak başarılmamış olsa da AB’de çalışan kadınların durumunun, istatistiksel araçların, araştırmaların, analizlerin ve mevzuatın uygulanmasına dönük çabalar nedeniyle dünyada en iyiler arasında olduğunu kaydeder. Komite Türk Hükümeti’ni AB standartlarına ulaşmak üzere 2008-2013 dönemi için kabul etmiş olduğu toplumsal cinsiyet eşitliği eylem planını tam olarak uygulamaya çağırır. 37. Komite aynı zamanda AB ve Türkiye’deki sosyal ortakları kendi kuruluşlarında toplumsal cinsiyet eşitliğini hayata geçirmeye çağırır. 38. KİK birçok Türk kadınının henüz tam olarak haklarının farkında olmadığını not eder ve kadın örgütlerinin Türkiye ve AB’de bilinçlendirme ve kadınların toplumun tüm alanlarına katılımını artırma yönündeki çabalarının önemini kabul eder. Komite radyo ve TV yoluyla ve eğitim sisteminin tüm seviyelerindeki okullarda bilgilendirme kampanyaları düzenlenmesini tavsiye eder. 39. KİK, AB ve Türkiy’de kadınlara karşı şiddet ve ayrımcılıkla mücadelenin önemini vurgular. Komite kadına karşı şiddetin ortadan kaldırılmasına ilişkin BM Deklarasyonu’nun uygulanması ve yüksek nitelikli kadın sığınmaevlerine yatırım yapılması gereğinin altını çizer. 40. KİK 2008-2009 döneminde ilköğretim çağındaki çocuklar içinde cinsiyet eşitsizliğinin yarı yarıya azalmış olmasını ve ilköğretime devam eden çocukların sayısının önemli ölçüde artmış olmasını memnuniyetle karşılar. Bununla birlikte Komite Türkiye’de kadınların eğitime erişiminin halen AB ve OECD ülkeleri içerisinde en düşük seviyelerde olmasından endişe .../... -6duyar. KİK Türk Hükümetini ve TBMM’de yeni kurulmuş bulunan Kadın-Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu’nu, kadınların eğitime, işgücü piyasasına ve siyasi temsil mekanizmalarına erişimini güçlendirmek üzere sivil toplum kuruluşlarıyla toplumsal cinsiyet eşitliği konularında gerçek bir diyaloğa girmeye çağırır. Gelecek KİK Toplantısı 41. KİK’in 28. Toplantısı 12-13 Nisan 2010 tarihlerinde İstanbul’un Avrupa Kültür Başkenti olması vesilesiyle İstanbul’da gerçekleştirilecek ve İstanbul’un bu özelliğinin altı çizilecektir. KİK, daimi gündem maddeleri olarak Türkiye’nin katılım müzakereleri ve sivil toplum örgütlerinin sürece katılımı hakkındaki tartışmalarına devam edecek ve Türkiye ve AB’de kadınların hakları ve rolü konusundaki tartışılmasını sürdürecektir. Toplantı gündeminde aynı zamanda Türkiye ve AB’de kayıt dışı ekonomi hakkındaki müşterek rapor tartışılacak ve Aralık 2009’da yapılacak Kopenhag İklim Zirvesi sonrası (iklim değişikliği de dahil olmak üzere) çevre konusunda bir tartışma gerçekleştirilecektir. KİK aynı zamanda gıda güvenliği konusunun da gelecek toplantılarının gündeminealınmasına karar vermiştir. Bu deklarasyon Türk makamlarına, AB kurumlarına, Türkiye ve AB’deki sivil toplum kuruluşlarına ve medya kuruluşlarına gönderilmiştir. Türkiye-AB KİK toplantı dokümanlarına ve diğer her türlü bilgiye ilgili sekretaryalar vasıtasıyla erişilebilir: Mustafa Bayburtlu, Daire Başkanı, Türkiye Odalar be Borsalar Birliği (TOBB). (Tel.: 00.90.312.413 82 30; e-posta: abm@tobb.org.tr) ve Laila Wold, Yönetici, Dış İlişkiler Bölümü, Avrupa Ekonomik ve Sosyal Komitesi (Tel.: 00.32.2-546.91.58; e-posta: laila.wold@eesc.europa.eu). _____________