ARAŞTIRMA VE İNCELEME İlk Filolojik Tefsirin Tespiti Konusunda Cereyan Eden Tartışmalar İsmail AYDINa a Ş.Ö. Mehmet İzdal İlköğtetim Okulu, Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretmeni, İzmir Geliş Tarihi/Received: 31.01.2011 Kabul Tarihi/Accepted: 15.03.2011 Yazışma Adresi/Correspondence: İsmail AYDIN Ş.Ö. Mehmet İzdal İlköğtetim Okulu, Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretmeni, İzmir, TÜRKİYE/TURKEY ismailaydinn@yahoo.com.tr ÖZET Yaptığımız bu çalışmada, ilk filolojik tefsiri kimin yazdığı ve bu alanda yazılan ilk eserin hangisi olduğunu irdelemeye çalışacağız. Günümüzde özellikle filolojik tefsir sahasında araştırma yapan müelliflerin konuyla ilgili farklı yaklaşım sergiledikleri görülmektedir. Bu makalede, konu ile ilgili görüş belirten âlimlerin argümanlarına da yer vererek ulaştığımız veriler ışığında ilk filolojik tefsirin tespitini yapmaya gayret edeceğiz. Anahtar Kelimeler: Kur’ân, tefsir, filoloji, filolojik tefsir ABSTRACT In our study, we are going to explicate, who wrote the first philologic tafsir and what is the first philologic tafsir on this field. Today, there are different approaches of outhor studing on philologic tafsir. In this article, with the light of data we get through giving place to scholar’s argument who rendered their opinions on this field, we will try to specify what is the first philologic philologic tafsir. Key Words: Quran, tafsir, philology, philologic tafsir Journal of Islamic Research 2011;22(1):26-31 lk filolojik tefsirin tespitiyle ilgili kaleme alınan bu çalışmada, öncelikle filolojik tefsirden kastedilen anlama ışık tutmak yerinde olacaktır. Filolojik tefsir; Kur’ân’ı dil ekseninde yani Arapçanın hâkim kurallarına göre inceleyen bir alana işaret eden bir terimdir. Diğer bir ifadeyle filolojik tefsir; Kur’ân’ın nüzûlü döneminde Arapların konuştuğu dilin lafız ve üsluplarıyla, Arap şiiri ve dilcilerin tesis ettikleri hâkim kurallarla Kur’ân’ı açıklamaktır. Copyright © 2011 by İslâmi Araştırmalar 26 Kur’ân’ın dil kurallarına dayalı olarak açıklanmasını konu edinen filolojik tefsirin kökleri Hz. Peygamber dönemine kadar uzanır. Filolojik tefsir hareketinin ortaya çıkmasını sağlayan siyasi, sosyal ve kültürel etkenler yanında, lahn olgusu ve dil ekolleri arasındaki mücadelelerin önemli bir rolü vardır. Ancak tefsirde bir yönelim olarak filolojik yöntemin doğuşunu sağlayan en önemli unsurun dînî olduğunu söyleyebiliriz.1 Ebû Ubeyde (ö. 210/825) ve Ferrâ (ö. 207/822) gibi âlimlerin filolojik tefsirlerini kaleme alma sebepleriyle ilgili tabakat/biyografi eserlerinde nakledilen bilgiler bu Journal of Islamic Research 2011;22(1) ' :: ;?@A>B6 9) 4'$ >?C@A>>6 " İLK FİLOLOJİK TEFSİRİN TESPİTİ KONUSUNDA CEREYAN EDEN TARTIŞMALAR " @" hususu teyit etmektedir.2 Ayrıca filolojik tefsirin önde gelen temsilcilerinden Zeccâc’ın (ö. 311/923), tinde Kur’ân’ı tedebbür etE;;@F>E6 GHIJKML NO H G PLKQRSG TG UG VGWXEaye me ve araştırmanın teşvik edildiğini belirttikten !, sonra, Allah’ın Kitabı’nın açıklanması gerektiği ve # bunu yapacak' kişi için filolojik yöntem dışında bir yol olmadığını belirtmesi,4 dile dayalı tefsirin dînî gayelerle başladığını göstermektedir. Mustafâ elCüveynî de, dilcilerin Kur’ân’ın i‘râbına yönelik çalışma içine girmelerini her şeyden önce Kur’ân’ın anlamına hizmet ve onu ortaya çıkarma gayesine bağ laya rak şöy4 le demiştir: “Ben, Kur’ân nassına $[A\BB$ hizmet için nahivcilerin Kur’ânî nassın tahliline "!'*( yö ne lik ser gi le dik le ri gay ret ten da ha üstün ve doğ <2 =, ^_`abG_c Q NO LdPLefL gL hQ GijG bGklL Jma G 5 * op # ru birça ba bilmemek teyim.” $> # $,(<2= Lahn hareketlerinin de tesiriyle, Kur’ân’ın an$&,\+,4'$B[?$6'&& lamlarını belirleme ve bunları muhafaza etmeye yönelik başlayan dil çalışmalarının önemli bir aşal`~bG|L }ẀK̀JcG JNOGP}z̀LmTL JMUG XG maya ulaşması, ek seriyetle dilcilerin kaleme aldığı !, garîbu’l-Kur’ân, ‘âni’l-Kur’ân ve i‘râbu’l-Kur’ân !$* 3 9) \/),6me ),\< adı altında pek çok filolojik tefsirin ortaya çıkmamin ha zırlamış tır. Yani filolojik tefsirle ilgi sına ze !"$ !<2=' li yazılan eserler her ne kadar Kur’ân’ın daha iyi ,), "an ! le laşılma# sına yönelik ka me alınmış olsalar da, bu $, 4 eserlerin ortaya çıkması dil araştırmalarında kay$<2("#$%&$#'# dedilen ilerleme ve mey:<2 dana gelen müktesebatın 2$#$p$>En1)2\7 bir sonucudur. Kur’ân merkezli dil çalışmaları hic* # +$$%'* 4,#,\Y)6 FFE#$p$>C?C1+: ):<2,\ ri birinci asırda Ebu’l-Esved’le (ö. 69/688) başlasa ,#4!$*!<2,\9)!:6 da bu alandaki tedvin hareketi hicri ikinci asırda A$6 9), ' -(*+*( orta9), ya çıkmış tır. Devam eden süreçte de filolojik $ (& tefsirle ilgili pekçok eser kaleme alınmıştır. Bu ça## $ ( & lışmanın hede9) fi, konu ile ilgili yapılan ilk çalışma)"& nın hangisi olduğunu tespit etmektir. ,2 !) % , 4$* 2 : D&:<2(!$\7 İLK ),\) FİLOLOJİK TEFSİR <2\9 )!:6 p$;CA$ Bazı kaynaklarda, filolojik tefsirle ilgili yapılan ça- lışmalarda İbn Abbâs’ın (ö. 68/687) adı geçmektedir. Ona Garîbu’l-Kur’ân, Mesâilü Nâfi’ b. el-Ezrak ve el-Lugât fi’l-Kur’ân gibi eser lerin nisbet edilmesine6 bakılarak, kronolojik açıdan filolojik tefsirle ilgili ilk çalışmaların İbn Abbâs’la başladığı yönünde bir telakki oluşabilir. Ancak belirtmemiz gerekir ki, aynı görüşü paylaştığımız pek çok araştırmacı, zikredilen bu eserlerin İbn Abbâs’ın bizzat kendisinin kaleme aldığı çalışmalar olmadıkları noktasında görüş birliği içindedirler.7 Muhtemelen bu Journal of Islamic Research 2011;22(1) İsmail AYDIN eserler, İbn Abbâs’tan nakledilen rivayetlerin sonraki nesiller tarafından kitaplaştırılması sonucu meydana gelmişlerdir. Bu durumda filolojik tefsirle ilgili ilk telif hareketinin İbn Abbâs’tan sonra gerçekleştiğini kabul etmek daha doğrudur. Bununla birlikte, bu alandaki ilk isimlendirmenin Ata b. Ebî Rebâh (ö. 114/732) kanalıyla ona nisbet edilen Garîbu’l-Kur’ân isimli eserle başladığını söylemek mümkündür. Fuad Sezgin’e göre, hicri ikinci asırda dilcilerin garîb olarak isimlendirdikleri, nevâdirden olan ve anlamı herkes tarafından bilinemeyen kelimeleri açıklamaya yönelik kaleme alınan ilk eser, Ebân b. Tağlib’in (ö. 141/758) Garîbu’l-Kur’ân adlı eseridir.8 Fuad Sezgin gibi, Müsâid b. Süleymân et-Tayyâr da vefat yılı esas alındığında me‘âni’l-Kur’ân sahasında kaleme alınan ilk eserin Ebân b. Tağlib’in kitabı olduğunu söyler.9 Ancak belirtmek gerekir ki, vefat tarihi bakımından önceliği olan Mutezile’nin kurucusu Vâsıl b. Atâ’nın (ö. 131/748) Me‘âni’lKur’ân yazdığı nakledilir.10 İbrâhîm Rüfeyde, me‘âni’l-Kur’ân’la ilgili telif hareketinin Vâsıl b. Atâ ile başladığını söyler.11 Vâsıl’ın eseri, me‘âni’lKur’ân’la ilgili en eski kaynaklardan biri kabul edilebilir. Ancak yine de bu eserin, filolojik tefsir sahasında telif edilen en eski çalışma olduğunu söyleyemeyiz. Zira aşağıda değineceğimiz üzere Zeyd b. Alî’nin (ö. 122/739) bu konuda önceliği vardır. Mustafa Karagöz, Filolojik tefsirle ilgili kaleme alınan ilk eserin Mukâtil b. Süleyman’a (ö. 150/767) ait olan el-Vücûh ve’n-Nezâir adlı kitap olduğunu söyler. 12 Filolojik tefsir alanındaki telif hareketinin garîbu’l-Kur’ân ve me‘âni’l-Kur’ân’larla başladığı varsayılırsa Mukâtil’den önce bu işe el atan başka âlimlerin olduğunu belirtmek gerekir. Filolojik tefsirle ilgili ilk eserin değil, ancak, filolojik tefsirin bir alanı olan vücûh ve nezâr’le ilgili ilk kitabın Mukâtil’e ait olduğunu söylemek kanaatimizce daha doğru bir yaklaşımdır. İbn Âşûr tefsirini doktora çalışması olarak dil yönünden inceleyen Zehrânî, filolojik tefsirle ilgili bize ulaşan en eski kaynağın Kisâî’ye (ö. 189/804) ait olan Me‘âni’l-Kur’ân isimli eser olduğunu söylemiştir.13 Bu yaklaşım iki yönden isabetli görünmemektedir. Öncelikle Kisâî’nin eseri bize ulaşmamıştır. Ancak, Kisâî’ye nisbet edilen görüş27 İsmail AYDIN İLK FİLOLOJİK TEFSİRİN TESPİTİ KONUSUNDA CEREYAN EDEN TARTIŞMALAR leri, kaynaklardan derleyen İsâ Şehhâte, ona nisbetle Me‘âni’l-Kur’ân isimli bir eser yayınlamıştır. Ayrıca rivayetler, Kisâî’nin eserini Ebû’l-Hasen elAhfeş’in (ö. 215/830) bu alanla ilgili yazdıklarından derlediğini ortaya koymaktadır. Konuyla ilgili Ahfeş şöyle demiştir: “Kisâî, me‘âni’l-Kur’ân’la ilgili kendisi için bir kitap yazmamı istedi. Ona kitabı yazdım. Onu kaynak edinerek ‘meânî’ ile ilgili bir kitap yazdı.”14 Filolojik tefsirde öncü kabul edilen isimlerden bir diğeri de Ebû Ubeyde’dir. Bu âlime Mecâzü’lKur’ân, Garîbu’l-Kur’ân ve Me‘âni’l-Kur’ân isimli eserler nisbet edilmiştir.15 Ancak Fuad Sezgin, Mecâzü’l-Kur’ân dışında Ebû Ubeyde’nin kendisine nisbet edilen adları taşıyan bir kitaba sahip olmadığını düşünmektedir. Sezgin, bir yandan Kur’ân’ın anlamlarını açıklaması, diğer taraftan gariplerini tefsir etmesi ve bu arada i‘râb konularına değinmesi sebebiyle eserin bu farklı isimleri almış olabileceğini belirtir.16 Tespitimize göre Sezgin’in bu yaklaşımını destekleyen hususlardan biri Mervân b. Abdülmelik’in, “Ebû Hatim’e, Ebû Ubeyde’nin Mecâz olarak isimlendirilen Garîbû’l-Kur’ân’ını sordum”17 şeklindeki sözüdür. Yine Hatîb el-Bağdâdî’nin (ö. 463/1070), me‘âni’l-Kur’ân’la ilgili ilk eseri Ebû Ubeyde’nin yazdığını söylemesi,18 söz konusu eserin üç isimle de anıldığını göstermektedir. Bağdâdî’nin ifadelerine paralel olarak bazı kaynaklarda, Ebû Ubeyde’den filolojik tefsirle ilgili eser telif eden ilk kişi olarak söz edilmektedir.19 Bu bağlamda Catlâvî, Ebû Ubeyde’yi ‘filolojik tefsirin kurucusu’20 olarak nitelemiştir. Ona göre Ferrâ’nın kitabında –Me‘âni’l-Kur’ân olarak isimlendirmiş olsa da – nahiv konuları (kelime ve terkiplerin anlamı gibi) lugavî konulara ağır basmaktadır. Oysa Ebû Ubeyde’nin Mecâzü’l-Kur’ân’ında lugat/dil daha fazla işlenmekte ve onun delalete verdiği önem daha açık görülmektedir.21 İlk filolojik tefsiri Ebû Ubeyde’nin yazdığına dair ortaya konan düşünceleri, sistematik olarak Kur’ân’ın dile dayalı biçimde tefsirini ilk yapan kişinin o olduğu anlamına irca etmek mümkündür. Yani, Ebû Ubeyde’den önce de filolojik tefsirle ilgili garîbu’l-Kur’ân, me‘âni’lKur’ân, vücûh ve nezâir gibi eserler kaleme alınmıştır. Ancak, sistematik olarak Kur’ânî lafızları şiir ve Arapların beyan üsluplarıyla, zaman zaman da 28 sarf ve nahiv kaideleriyle tefsir etmek suretiyle bu alanda bir yöntem tesis eden kişi Ebû Ubeyde’dir. Carl Brockelmann (ö. 1956) ve Ahmed Emîn (ö. 1954) gibi araştırmacılar ise, filolojik tefsirde önceliğin Ferrâ’ya ait olduğunda ittifak etmişlerdir. Brockelmann’a göre tefsir başlangıçta hadis ilminin alt bir bölümü iken, müstakil olarak onu ele alan ilk kişi Ferrâ’dır.22 Ferrâ’nın meşhur eserini kaleme alma sebebiyle ilgili nakledilen olaya23 dayanan Ahmed Emîn de, tertibe göre Kur’ân’ı ayet ayet tefsir eden ilk kişinin Ferrâ olduğunu, ondan öncekilerin ise sadece Kur’ân’ın müşkil ayetlerini tefsir etmekle yetindiklerini ifade etmiştir.24 Tertibe göre Kur’ân’ın tümünü ilk tefsir edeni tespit etmenin kolay olmadığını belirten Zehebî (ö. 1977) ise, Ferrâ’nın eserini yazmaya sevkeden olayla ilgili şöyle der: “Bu haberden, 207’de vefat eden Ferrâ’nın Kur’ân’ı tertibe göre ilk tefsir eden kişi olduğunu söyleyebilir miyiz? Hayır... rivayetlerden bunu çıkaramayız. Çünkü söz konusu rivayet bu konuda bağlayıcı değildir.”25 Belirtmeliyiz ki, Ferrâ’nın Ebû Ubeyde için, “Şayet Ebû Ubeyde bana getirilmiş olsa Mecâzü’l-Kur’ân sebebiyle ona yirmi (değnek) vururdum”26 şeklindeki sözü, Ebû Ubeyde’nin Ferrâ’dan önce bu işe el attığını göstermektedir. Yine Ferrâ’nın, Mecâzü’l-Kur’ân’dan alıntı yaparak Ebû Ubeyde’ye eleştiriler yöneltmesi,27 Mecâzü’lKur’ân’ın daha önce yazıldığını kanıtlamaktadır. Çağdaş araştırmacılardan İzânî, ilk yazılan tefsirin Ferrâ’nın Me‘âni’l-Kur’ân’ı olduğuna itibar etmeyen Zehebî’nin, sıhhatine itibar ettiği halde İbn Abbas’ın tefsirini içeren Ali b. Ebî Talha’nın (ö. 143/760) sahifesinin ilk tefsir olduğu konusunda niçin karar kılmadığını sorgulayarak şöyle der: “Tefsirde bu sahifeden önce yazılan başka bir eser yoktur. İnancımıza göre İbn Abbâs, Fatiha’dan başlayıp Kur’ân’ın sonuna kadar öğrencilerinden biri olan Mücâhid’e (ö. 104/722) Kur’ân’ın tümünü kapsayan bir tefsir yazdırdı. Nitekim İbn Cerîr (ö. 310/922), İbn Müleyke’den (ö. 117/735) nakille şu haberi aktarır: ‘Yanında levhalar olduğu halde Mücâhid’in İbn Abbâs’a Kur’ân’ın tefsirini sorduğunu, İbn Abbas’ın da yaz dediğine şahitlik ettim. Bu şekilde Mücâhid’in Kur’ân’ın tümünü ona sorduğunu gördüm.’28 Muhtemeldir ki, Alî b. Ebî Talha’nın (ö. 143/760) bu sahifesi, Mücâhid’ten naklettiği İbn Journal of Islamic Research 2011;22(1) İLK FİLOLOJİK TEFSİRİN TESPİTİ KONUSUNDA CEREYAN EDEN TARTIŞMALAR İsmail AYDIN her zaman için geçerli olmasa da, bu mevzuda doğru ve kabul edilebilir bir sonuca gitme konusunda daha sağlıklı bir kıstas görünmemektedir. Brockelmann, eserin Zeyd b. Alî’ye nisbetinde şüpheler olduğunu söylese de,32 Alî Şevvâh kitabın ona ait olmasında şüpheye mahal olmadığını belirtmiştir.33 Kitabın muhakkiki Muhammed Cevâd ise, Zeyd b. Yukarıda zikredilen bilgilerden anlaşıldığı Alî’nin kendisinin telif ettiği bir eser olmadığı kaüzere, filolojik tefsirle ilgili ilk kaynağın hangisi olbul edilse bile, Zeydiyye’den olan âlimlerin arasınduğuyla ilgili araştırmacılar arasında derin bir anda tedavül etmesi ve sahabe ile tâbiîne yakın bir laşmazlık söz konusudur. İhtilafın temelinde yatan zamanda yaşamış olan Ebû Hâlid el-Vâsıtî’nin rihusus ise, ortaya konan tercihlerde farklı gerekçevayetleriyle aktarılmış olması gibi nedenlere bağlı lere dayanılmasıdır. Bize göre filolojik tefsirle ilgiolarak bu eserin sahabe ve tabiînden aktarılan billi yazılan eserlerin en eskisi günümüzde matbu +,), giler gibi kabul edil mesi gerektiğini belirtmişhalde bulunan Zeyd b. Alî’nin Tefsîru Garîbi’l34 tir. ' ' $ 9 ! Kur’ân7$ isim8" li eseridir.+,), Diya net Vak fının İslam An- Me‘âni’l-Kur’ân madde sini yazan ' $ 9 ! siklopedisine “ '” 7$ 8" &&!" SONUÇ Şükrü Arslan da bu hususu teyit etmiştir.30 Fuad &&!" Filolojik tefsîr ha reketi, Hz. &# ' & # Peygamber’le başlayıp Sez gin, Zeyd b. Ali’nin eserinin, tam an lamıy la $ İbn Abbâs’la devam etmiş ve İbn Abbâs’tan nakletKur’ân’ın filolo jik tef sirini ko nu edinmedi&# ni be ' & :: $ # ' ' ği 31 tik le' rine Garîbu’l-Kur’ân ismini vererek bu sahada lirtse de, özellikle lugavî delalete verilen önem se; ' ' isim4'$ lendir meyi yapan Atâ ' b. Ebî Rebâh’la geli-:: '$ tam <2 4'$ >;?@A>B6 9) >?C@A>>6 " be biyle bu eserin bir= garîbu’l-Kur’ân olduğunu ilk ;rin Ebû şimini4'$ sürdür müştür. Hic ikinci4'$ asır>?C@A>>6 da başlayan" söy leyebiliriz. Sezgin’in sö'$ zü, şayet bu ese <2 = >;?@A>B6 ri9) ) " @" $ 9 ! telif hareketleriyle birlikte Zeyd b. Alî, Tefsîru GaUbey de, Ferrâ ve Zeccâc gibi âlimlerin tefsirde iz> ) @" rîbi’l-Kur’ân ismiyle bu alan" da ilk ese ri yazmıştır. le " alın ! # dikleri yöntem le kale me mış bir eser$ olmadı!" > b. Atâ, Ebân b. Tağlib Devam eden sü reçte de Vâsıl ğı an lamına ham ledilir se doğ ru ka4'$ bul E;;@F>E6 edi lebilir.GH! " $ # ' $ " # D##)#, IJKML NO H G PLKQRSG TG UG VG WXE & # el-Cerîrî, Mü er ric b. Amr es-Sedûsî (ö. 195/810), Bununla birlikte eserde, Kur’ân’daki tertibe göre ' " # D##)#, 4'$ E;;@F>E6 H G IJ K M L NO H G PLKQRSG TG UGve VGKisâî WXE Mukâtil b. Süleymân (ö. 150/767) gibi +,),& !, her surede ki garîb la:: fızların anlamlarını açıklama ' âlim ler önem siz sa ya ma ya ca ğı mız ba zı eser ler ka leya yönelik bir yön tem hâkim dir. Mü# ellifin ve fat ta+,),& !, +, " ' B6 9) 4'$ >?C@A>>6 " me almışlardır. Ancak filolojik tefsiri, yazdığı Merihi olan hicri 122 yılını da göz önünde +, " # câzü’l-Kur’ân isim li eserle sistemati' ze eden âlim bulun@" durarak sözü edilen kitabın filolojik tefsirle " Ebû Ubeyde’dir. Ebû Ubeyde’den sonra Ferrâ ve ilgili kaleme alınmış en eski çalışma olduğunu ka$> # Zeccâc’ın yazdığı Me‘âni’l-Kur’ân isimli eserlerle bul etmek gerekir. Her ne kadar, “vefatta öncelik, E filolojik tefsir bir disiplin haline gelmiştir. gerekti rir” şeklinde var olan kural >E6 GHIJKML NO teH G lif PLKteQRSG TGön UG ce VGWliX ği ; Abbâs’ın tefsiridir... Öyle anlaşılıyor ki, sözü edilen tefsir ya İbn Abbâs’ın kendi eliyle yazdığı yahut söyleyerek talebelerine yazdırdığı ve Ali b. Ebî Talha’nın sahifesiyle elimize geçen ilk tefsirdir. Bunu geçersiz kılacak bir delil ortaya çıkana kadar da bunu böyle kabul etmek gerekir.”29 ! " " $* 4 !, /6 $<$YZ(<&&>?;?$[A\BB$ ; ! " " $* 4 > <2=,' !()*+*(,"!'*( ' /6 $<$YZ(<&&>?;?$[A\BB$ KAYNAKLAR 9 $ ]:, ! Q NO LdPLefL gL hQ GijG bGklL Jma G > <2 =, ^_`abG_c <2=,' !()*+*(,"!'*( 4Z) EC@nB6 ' tır.’ *Ebû op #Onlar şeytanı görmemişlerdir. 1. Daha geniş bilgi için bk.: Aydın, İsmail, Filolojik Bu soruya Ubeyde şu karşılığı verir: 9 $ ]:, ! <2 =, ^_`abG_c Q NO LdAncak PLefL şeytan gL hQ GijG bGklL Jma G $7) $,(<2= Tefsirin Doğuşu ve Gelişimi, (Yayınlanmamış ‘Allah Araplar’a kendi sözleriyle hitapta bulunonlar için korkunç bir varlık olduğu için onunla 4Z) EC@nB6 ' * op # *o!,'!$&,\+,4'$B[?$6'&& Doktora Tezi), D.E.Ü Sosyal Bilimler Enstitüsü, muştur. İmriü’l-Kays’ın (ö. 540 m.) şu$,(<2= sözünü korkutmuşlardır. Bu cevap Fazl b. Rebî’ ve soru $7) q, 2010, s. 48-55. duymadın mı?’ soranın hoşuna gitti. Daha sonra Ebû Ubeyde *o!,'!$&,\+,4'$B[?$6'&& şöyle der: ‘O günden sonra bu ve benzeri ko2. Ebû Ubeyde’nin r ` OGMecâzü’l-Kur’ân’ı sJtGXq, `ubG_JhiGjG vwJfxL yazma vyhG sLzJ{se|G GP}l̀`~bG|L }ẀK̀JcG JNOGP}z̀LmTL JMUG XG nularda Kur’ân’la ilgili ihtiyaç duyulabilecek bir o 4 bebiyle ilgili hadise şöyle nakledilir: Bermeki ve!, r ` OGsJtGX`ubG_JhiGjG vwJfxL vyhG sLzJ{|G GP}l̀`~bG|L }ẀK̀J cG JNyazmaya OGP}z̀LmTL JMUG XGkarar verdim. Basra’ya dönünce kitap ziri$ Fazl b. Rebî’in huzurunda$bulunduğu BB$ 4&,\+ 7# $ \7) ,( 4!$* 3 9) \/),6 ),\< o ‘Kılıç ve şeytanın dişleri gibi sivriltilmiş mavi de Mecâz olarak isimlendirdiğim!, kitabı yazdım.’ sırada, bir adam Ebû Ubeyde’ye, !'*( (2$$;>[$6 4&,\+ $ 7# $ \7) $ ,( 4!$* 3 9) \/),6 ),\< mızrak benimleyken beni öldürecek mi?’ (İbn Hallikân, Ebû’l-Abbâs Şemsuddîn Ahmed 2 =, ^_`abG_c Q NO LdPLefL gL hQ GijG bGklL Jma G (Saffât, 37/ (2$$;>[$6 "'$ # b. Muhammed b. Ebû Bekr, Vefeyâtü’l-A’yân ve 65) ayetinin anlamını sorarak şöyle devam eder: (İmriü’l-Kays b. Hacer b. el-Hâris b. Amr, Dîvân, * op # $(# 9$]:, !"$ !<2=' Enbâu Ebnâi’z-Zemân, (tahk.: İhsân Abbâs), ‘Vaad ve korkutma ancak bilinen şeylerle yapı(Şrh.: Ömer Fâruk et-Tabbâ’), Dâru’l-Erkam, $,(<2= "'$ # * o "& bilinmeyen +,), # Dâru Sâdır, Beyrût, ts., c. V, s. 236; Yâkût ellır. Hâlbuki burada şeyle yapılmışBeyrût, ts., s. " 124.) ! &,\+,4'$B[?$6'&& $(# 9$]:, !"$ !<2=' $ (, '&# ' !( $, 4 * o "& +,), " ! # 7)<2,\):!$!$<2("#$%&$#'# $, Journal of Islamic Research 2011;22(1) $ (, '&# ' !( 294 }ẀK̀J'#$%(#4!$*!) cG JNOGP}z̀LmTL JMUG XG )6 )Z)(2$#$p$>En1)2\7 :<2 7)<2,\):!$!$<2("#$%&$#'# )! !):!, )2 $ )! )#$%'* # +$$%'* 4,#,\Y)6 '#$%(#4!$*!) )6 )Z)(2$#$p$>En1)2\7 :<2 3 9) \/),6 ),\< 4$*!))6 ),\%,\):(2;FFE#$p$>C?C1+: ):<2,\ )! !): )2 $ )! )#$%'* # +$$%'* 4,#,\Y)6 7:$2)#,$%-##'#,$%.,#4!$*!<2,\9)!:6 4$*!))6 ),\%,\):(2;FFE#$p$>C?C1+: ):<2,\ ) ' !()*+*( &,$*+*( ' -(*+*( 9 Z" ' !()*+*( <2 =, $;B #( ;B #! 9 Z" ' !()*+*( $ &&$ <2 İsmail AYDIN İLK FİLOLOJİK TEFSİRİN TESPİTİ KONUSUNDA CEREYAN EDEN TARTIŞMALAR ! & Z"+,)," Hamevî, Ebû Abdullâh Şihâbuddîn Yâkût b. Ab9. Tayyâr, et-Tefsîru’l-Lügavî, s. 256. 20. Catlâvî, el-Hâdî, Kadâye’l-Luga fî Kütübi’t-Tefdullâh, İrşâdu’l-Erîb (Mu’ceDâru Muhammed Alî el-Hâmî, Tunus, 1998, ilâ Ma’rifeti’l-Edîb o)Z"+,)," sîr, 10. Yâkût el-Hamevî, Mu’cemü’l-Üdebâ, c. VI, s. mu’l-Üdebâ), (Nşr.: İhsân Abbâs), s. 53. 2795; Muhammed Alî, ;n Dâvûdî, Şemseddîn o)b. #$ /"'Z", Dâru’l-Garbi’l-İslâmî, Beyrût, 1993, c. VI, s. Tabakâtu’l-Müfessirîn, (tahk.: Alî Muhammed 21. Catlâvî, Kadâye’l-Luga, s. 55. ;n 2707; Kıftî, Cemâluddîn Ebû’l-Hasen Alî b. Ömer), Mektebetü Vehbe, Kâhire, 2008, c. II,/"'Z", ! ) #$ $ &, o(2 5%6 (2 7% ' !( 22. Brockelmann, Carl, Târîhu’l-Edebi’l-Arabî, Yûsuf, İnbâhu’r-Ruvât alâ Enbâhi’n-Nuhât, s. 293. (çev.: Abdülhalîm en-Neccâr), Dâru’l-Meârif, (tahk.: Muhammed Ebû’l-Fadl İbrâhîm), Dâru’l;C $ &, o(2 5%6 (2 7 11.! Rüfeyde, İbrâhîm Abdullâh, en-Nahv) ve Kütü+2%&%$%, '&&$7: Kâhire, ts., c. IV, s. 7. Fikri’l-Arabî, Kâhire, 1986, c. III, s. 277-278.) bü’t-Tefsîr, ed-Dâru’l-Cemâhîriyye, Trs., Yrs., ;C Ferrâ’nın Me‘âni’l-Kur’ân isimli eserini yazma+2%&%$%, '&& Bk.: 2 numaralı<2 dipnot. =, \():, 4'$ [nE@;?C?6 1$%&%$, "23. c. I, s. 111, 112. sına sebep olan olay ise şöyle nakledilir: ‘Ömer ;A Emîn, Ahmed, Duha’l-İslâm, Mektebetü’l-Üsra, 12.\():, Karagöz, Mustafa, Dilbilimsel Tefsir ve Kur’ân’ı 24. 4'$& [nE@;?C?6 " <2 b. Bükeyr, Ferrâ’ya bir mektup yazarak Hasan ' 1$%&%$, "'$ ' Kâhire, 1997, c. II, ss. 140-141. Anlamaya Katkısı, (Yayınlanmamış Doktora b. Sehl’in kendisine Kur’ân’dan pek çok soru ;A ' ' & "' tezi), Erciyes Üniversitesi Sosyal Bilimler Ens- sorduğunu, ancak bunlara cevap veremediğini, ():, 25.<2 Zehebî,=, Muhammed Huseyn, et-Tefsîr ve’l-Mütitüsü, Kayseri, 2009, s. 99. bu sebeple kendisi için bir kaynak ya da kitap fessirûn, (Nşr.: Ahmed ez-Zağbî), Dâru’l;F ():, ( ) :<2 =, yazmasını"'$ ister. Bunun üzerine Ferrâ, talebe13. Zehrânî, Müşerref b. Ahmed Cem’ân, Eseru’dErkam, Beyrût, ts., c. I, s. 98, 99. ;F lerini toplayıp Kur’ân’la ilgili bir kitap yazacağını Dilâleti’l-Lugaviyye fi’t-Tefsîr İnde Tâhir b. Âşûr "'$ 26. İbnü’l-Enbârî, Ebû’l-Berekât Abdurrahmân b. ( söyler. Ferrâ, belirlediği günlerde talebelerine fî Kitâbihî et-Tahrîr ve’t-Tenvîr, Müessesetü’rEbi’l-Vefâ Muhammed b. Abdullâh b. Saîd, bu kitabı yazdırır.’ İbnü’n-Nedîm, Ebû’l-Ferec Rayyân, Beyrût, 2009, s. 89. Nüzhetü’l-Elibbâ fî Tabakâti’l-Üdebâ, (tahk.: Muhammed b. Ya’kûb İshâk, el-Fihrist, (Nşr.: 14. Kıftî,İnbâhu’r-Ruvât, c. II, s. 37; Rüfeyde, en Muhammed Ebu’l-Fadl İbrâhîm), Dâru’l-Fikri’lYûsuf Alî ;E Tavîl), Dâru’l-Kütübi’l-İlmiyye, Beyrût, Nahv ve Kütübü’t-Tefsîr, c. I, s. 118. D!):&$! ,)(%&$%&0 %& +*$-892 + Arabî, Kâhire, 1998, s. 87; Yâkût el-Hamevî, 2002, s. 105; Zübeydî, Ebû Bekr Muhammed $-+&-+%&+&&,\])(2>??F$AF$ Mu’cemu’l-Üdebâ, c. VI, s. 2707. 15.;Eİbnü’n-Nedîm, el-Fihrist, s. 54. b. el-Hasen, Tabakâtü’n-Nahviyyîn ve’l-LugaD!):&$! ,)(%&$%&0 %& +* ;[ 3. 4. 5. 6. viyyîn, (tahk.: $-+&-+%&+&&,\])(2>??F$AF$ 16. Ebû Ubeyde, Ma’mer b. el-Müsennâ, Mecâzü’l- 27. Örnek olarak bk.: Ferrâ, Me‘âni’l-Kur’ân, c. I, s. ;B Muhammed Ebûl-Fadl İbrâhîm), &,\:&-$B[$ ;[ Dâru’l-Meârif, Kâhire, ts., s. 132; İbn Hallikân, +:*$-%&.$#$$EC1]&&/- %& +#$$;;A$ Kur’ân, (tahk.: Fuad Sezgîn), Mektebetü’l8. ;n <2 = , $ \&) ,!$ %&%$ 4!$* 9 Z":6 &,\7)#: ;B Vefeyâtü’l-A’yân, c. VI, s. 178. Hâncî, Kâhire, ts., c. I, s. 18. &,\:&-$B[$ 28. Taberî, Ebû Câfer Muhammed b. Cerîr, Câ+)!$#$$;A$ ;n <2 = , $ \&) ,!$ %&%$ 4!$* 9 Z":6 ;C düşünmüyorlar mıi?’ Nisa, 4/82. ‘Kur’ân’ı iyice 17.tJ^ miu’l-Beyân an Te’vîli Âyi’l-Kur’ân, Dâru’l-KüxL bGG JNOLgNGLrbGMUL GGSJ_G L }R̀G`HIJKLMNJ O`UK̀G G ` bGbGRXGLmJ G G D&:$ %&/-+$;Cn$ +)!$#$$;A$ ;A tübi’l-İlmiyye, Beyrût, 1992, c. I, s. 65. +:*$-%&.$#$$;[19)<2D)!)$D),1$%&%$4!$* Zeccâc, Ebû İshâk İbrâhîm b. es-Sirrî, Me‘âni’l;C xL bGG JNOLgNGLrbGMUL GGSJ_G L }R̀G`HIJKLMJNO`UK̀GtJ^ G ` bGbGRXGLmJ G G D&:$ %&/-+$;C ! :Abduh \##) ! 2 #):6 &,\+&& (2 ;FAE #$ $ ;>$ Kur’ân ve İ’râbuh, (tahk.: Abdülcelîl Çe;A 29. İzânî, Hâlid b. Sâlih b. Muhammed, Cühûdü’s+:*$-%&.$#$$;[19)<2D)!)$D),1$% Zübeydî, Tabakâtü’n-Nahaviyyîn, s. 176. $ , $ ,1$%&%$ lebî), Dâru’l-Hadîs, Kâhire, 2005, c. 61 I, s. 163. 4! ! <,\7 Z: ! : \##) !Sahâbe 2fi’l-Luga, #):6Âlemü’l-Kütübi’l-Hadîs, &,\+&& (2 ;F 4!$* 7&) !2 &,\7)#: +)! ;FF? #$2006, $ >[$ 4! Cüveynî, Mustafâ es-Sâvî, Menâhic fi’t-Tefsîr, +)6 Ürdün, ss. 117-118. 18. Kıftî, İnbâhu’r-Ruvât, c. III,61 s. 14; Ferrâ, Ebû Ze- ! 4! <,\7 Z: $ , $ , 6 el-Meârif, İskenderiye, 1971, s. 50. keriyyâ Yahyâ b. Ziyâd,!2 Me‘âni’l-Kur’ân, (tahk.: &,\7)#: +)! ;FF? #$ $ >[ 4!$* 7&) +)6 ;F 30. Bkz.: Arslan, Şükrü, “Me‘âni’l-Kur’ân”, DİA, An($*+):7)#:7:)$)! %&) 2($%& %& 2 Muhammed Alî en-Neccâr – Ahmed Yûsuf Ne6 Sezgin, Fuad, Târîhu’t-Türâsi’l-Arabî (GAS), kara, 2003, XXVIII, 208. ) !),\/&),\:;Fcâtî), (2 $ #$ $ ;>?E1 : <2 7) &($ 4!$* Âlemü’l-Kütüb, Beyrût, 1983, c. I, s. 12. ($*+):7)#:7:)$)! %&) 2($%& (Trc.: Mahmûd Fehmî Hicâzî), İdâretü’s-Se!\Z\p:6 ),\(:+)!;FFA$EA;$ 31. Sezgin, Târîhu’t-Türâsi’l-Arabî, I, s. 62. <2 7) (Muhakkiklerin mukaddimesi); Ahfeş, Ebu’l ) !),\/&),\: (2 $ #$ $ ;>?E1 c.: kâfe, Riyâd, 1991, c. I, ss. 67-68. +:*$-%&.$#$$EC1]&&/- %& +#$$;;A$ 7. Nassâr, Huseyn, el-Mu’cemu’l-Arabî Neş’etuhû ve Tetavvuruhû, Mektebetü Mısr, Yrs., 1988, I, 33; Cerrahoğlu, İsmail, Kur’ân “Tefsirinin Do ğuşu ve Buna Hız veren Âmiller”, Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Yayınları, Ankara Üniversitesi Basımevi, 1968, s. 99-100; Tayyâr, Müsâid b. Süleymân b. Nâsır, et-Tefsîru’lLügavî li’l-Kur’âni’l-Kerîm, Dâru İbni’l-Cevziyye, Riyâd, 2000, s. 329. 8. Sezgin, Târîhu’t-Türâsi’l-Arabî, c. I, s. 62. 30 Hasen Saîd b. Mes’ade, Kitâbu Me‘âni’l-Kur’ân, !\Z\p:6 ),\(:+)!;FFA$EA;$ 32. Brockelmann, Târîhu’l-Edebi’l-Arabî, c. III, s. (tahk.: Hüdâ Mahmûd Karâa), Mektebetü’l322. Hâncî, Kâhire, 1990, c. I, s. 24. (Muhakkikin 33. Şevvâh, Alî İshâk, Mu’cemu Musannefâti’lmukaddimesi) Kur’âni’l-Kerîm, Dâru’r-Rifâî, Riyâd, 1983, c. III, 19. Bk.: Kâtip Çelebî, Hâcî Halîfe Mustafâ b. Abs. 294. dullâh, Keşfü’z-Zünûn an Esâmi’l-Kütübi ve’lFünûn, Dâru İhyâi’t-Türâsi’l-Arabî, Beyrût, ts., 34. Zeyd b. Alî b. Huseyn, Tefsîru Garîbi’l-Kur’ân, (tahk.: Muhammed Cevâd el-Huseynî el-Cec. II, s. 1203; Askerî, Ebû Hilâl, el-Evâil, (tahk.: lâlî), Matbaatü Mektebi’l-İ’lâmi’l-İslâmî, Kum, Muhammed es-Seyyid el-Vekîl), Dâru’l-Beşîr, 1997, s. 25. (Muhakkikin mukaddimesi). Kâhire, 1998, s. 381. Journal of Islamic Research 2011;22(1) İLK FİLOLOJİK TEFSİRİN TESPİTİ KONUSUNDA CEREYAN EDEN TARTIŞMALAR Ahfeş, Ebu’l-Hasen Saîd b. Mes’ade (ö. 215/830); Kitâbu Me‘âni’l-Kur’ân, (tahk.: Hüdâ Mahmûd Karâa), Mektebetü’l-Hâncî, Kâhire, 1990. Arslan, Şükrü; “Me‘âni’l-Kur’ân”, DİA, Ankara, 2003. Askerî, Ebû Hilâl (ö. 400/1009); el-Evâil, (tahk.: Muhammed es-Seyyid el-Vekîl), Dâru’l-Beşîr, Kâhire, 1998. Aydın, İsmail; Filolojik Tefsirin Doğuşu ve Gelişimi, (Yayınlanmamış Doktora Tezi), D.E.Ü Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2010. Brockelmann, Carl (ö. 1956); Târîhu’l-Edebi’l-Arabî, (çev.: Abdülhalîm en-Neccâr), Dâru’l-Meârif, Kâhire, ts. Catlâvî, el-Hâdî; Kadâye’l-Luga fî Kütübi’t-Tefsîr, Dâru Muhammed Alî el-Hâmî, Tunus, 1998. Cerrahoğlu, İsmail; “Kur’ân Tefsirinin Doğuşu ve Buna Hız veren Âmiller”, Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Yayınları, Ankara Üniversitesi Basımevi, 1968. Cüveynî, Mustafâ es-Sâvî; Menâhic fi’t-Tefsîr, elMeârif, İskenderiye, 1971. Dâvûdî, Şemseddîn Muhammed b. Alî (ö. 946/1540); Tabakâtu’l-Müfessirîn, (tahk.: Alî Muhammed Ömer), Mektebetü Vehbe, Kâhire, 2008. Ebû Ubeyde, Ma’mer b. el-Müsennâ (ö. 210/825); Mecâzü’l-Kur’ân, (tahk.: Fuad Sezgîn), Mektebetü’l-Hâncî, Kâhire, ts. Emîn, Ahmed (ö. 1954); Duha’l-İslâm, Mektebetü’lÜsra, Kâhire, 1997. Ferrâ, Ebû Zekeriyyâ Yahyâ b. Ziyâd (ö. 207/822); Me‘âni’l-Kur’ân, (tahk.: Muhammed Alî en-Neccâr – Ahmed Yûsuf Necâtî), Âlemü’l-Kütüb, Beyrût, 1983. Journal of Islamic Research 2011;22(1) BİBLİYOGRAFYA İbn Hallikân, Ebû’l-Abbâs Şemsuddîn Ahmed b. Muhammed b. Ebû Bekr (ö. 681/1282); Vefeyâtü’lA’yân ve Enbâu Ebnâi’z-Zemân, (tahk.: İhsân Abbâs), Dâru Sâdır, Beyrût, ts. İbnü’l-Enbârî, Ebû’l-Berekât Abdurrahmân b. Ebi’lVefâ Muhammed b. Abdullâh b. Saîd (ö. 577/1181); Nüzhetü’l-Elibbâ fî Tabakâti’l-Üdebâ, (tahk.: Muhammed Ebu’l-Fadl İbrâhîm), Dâru’l-Fikri’l-Arabî, Kâhire, 1998. İbnü’n-Nedîm, Ebû’l-Ferec Muhammed b. Ya’kûb İshâk (ö. 380/990); el-Fihrist, (Nşr.: Yûsuf Alî Tavîl), Dâru’l-Kütübi’l-İlmiyye, Beyrût, 2002. İsmail AYDIN Sezgin, Fuad; Târîhu’t-Türâsi’l-Arabî (GAS), (Trc.: Mahmûd Fehmî Hicâzî), İdâretü’s-Sekâfe, Riyâd, 1991. Şevvâh, Alî İshâk; Mu’cemu Musannefâti’l-Kur’âni’lKerîm, Dâru’r-Rifâî, Riyâd, 1983. Taberî, Ebû Câfer Muhammed b. Cerîr (ö. 310/922); Câmiu’l-Beyân an Te’vîli Âyi’l-Kur’ân, Dâru’l-Kütübi’l-İlmiyye, Beyrût, 1992. Tayyâr, Müsâid b. Süleymân b. Nâsır; et-Tefsîru’lLügavî li’l-Kur’âni’l-Kerîm, Dâru İbni’l-Cevziyye, Riyâd, 2000. İmriü’l-Kays b. Hacer b. el-Hâris b. Amr (ö. 540 m.); Dîvân, (Şrh.: Ömer Fâruk et-Tabbâ’), Dâru’l-Erkam, Beyrût, ts. Yâkût el-Hamevî, Ebû Abdullâh Şihâbuddîn Yâkût b. Abdullâh (ö. 626/1229); İrşâdu’l-Erîb ilâ Ma’rifeti’l-Edîb (Mu’cemu’l-Üdebâ), (Nşr.: İhsân Abbâs), Dâru’l-Garbi’l-İslâmî, Beyrût, 1993. Karagöz, Mustafa; Dilbilimsel Tefsir ve Kur’ân’ı Anlamaya Katkısı, (Yayınlanmamış Doktora tezi), Erciyes Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Kayseri, 2009. Zehebî, Muhammed Huseyn (ö. 1977); et-Tefsîr ve’l-Müfessirûn, (Nşr.: Ahmed ez-Zağbî), Dâru’lErkam, Beyrût, ts. İzânî, Hâlid b. Sâlih b. Muhammed; Cühûdü’s-Sahâbe fi’l-Luga, Âlemü’l-Kütübi’l-Hadîs, Ürdün, 2006. Kâtip Çelebî, Hâcî Halîfe Mustafâ b. Abdullâh (ö. 1067/1657); Keşfü’z-Zünûn an Esâmi’l-Kütübi ve’lFünûn, Dâru İhyâi’t-Türâsi’l-Arabî, Beyrût, ts. Kıftî, Cemâluddîn Ebû’l-Hasen Alî b. Yûsuf (ö. 646/1248); İnbâhu’r-Ruvât alâ Enbâhi’n-Nuhât, (tahk.: Muhammed Ebû’l-Fadl İbrâhîm), Dâru’l-Fikri’l-Arabî, Kâhire, 1986. Nassâr, Huseyn; el-Mu’cemu’l-Arabî Neş’etuhû ve Tetavvuruhû, Mektebetü Mısr, Yrs., 1988. Rüfeyde, İbrâhîm Abdullâh; en-Nahv ve Kütübü’tTefsîr, ed-Dâru’l-Cemâhîriyye, Trs., Yrs. Zeccâc, Ebû İshâk İbrâhîm b. es-Sirrî (ö. 311/923); Me‘âni’l-Kur’ân ve İ’râbuh, (tahk.: Abdülcelîl Abduh Çelebî), Dâru’l-Hadîs, Kâhire, 2005. Zehrânî, Müşerref b. Ahmed Cem’ân, Eseru’d-Dilâleti’l-Lugaviyye fi’t-Tefsîr İnde Tâhir b. Âşûr fî Kitâbihî et-Tahrîr ve’t-Tenvîr, Müessesetü’r-Rayyân, Beyrût, 2009. Zeyd b. Alî b. Huseyn (ö. 122/739); Tefsîru Garîbi’l-Kur’ân, (tahk.: Muhammed Cevâd el-Huseynî el-Celâlî), Matbaatü Mektebi’l-İ’lâmi’l-İslâmî, Kum, 1997. Zübeydî, Ebû Bekr Muhammed b. el-Hasen (ö. 379/989); Tabakâtü’n-Nahviyyîn ve’l-Lugaviyyîn, (tahk.: Muhammed Ebûl-Fadl İbrâhîm), Dâru’l-Meârif, Kâhire, ts. 31