dına Urü: tidür ayfa Temsilliler: ANKARA: Yalcın Doğun, IZMIR: ilikmel Çcllnkaya, ADANA: Mehınel Mercan, • Servis Şefleri: İstanbul Haberleri: Selahallin Güler, Di} Haberler: Krgun Balcı, Ekonomi: Osman Utagay, Yurt Haberleri: Barbaros Gençak, Kültür: Aydın Emeç, Magazin: Yalçın Peksen, Spor Danışmam: Abdülkadir Yucelman, Düzeltme: Konur Ertop, Araştırma: Şahin Alpay. le: 13.12 İkindi: 17.12 Aksam: 20.35 Yatsı: 22.3$ Bürolar: • Ankara: Konur Sokak No: 24/4 Yenişehir, Tel: 175825-175866, İdare: 183335, • l/m ir:Jlalil Ziya Bulvarı No: 65/3, Tel: 254709-131230 • Adana: Atatürk Caddesi, T.H.K. lşhanı Kat 2/13, Tel: 14550-19731 ♦ Basan ve Yayan: Cumhuriyet Matbaacılık ve (¡¡azelecilik I .A.Ş. Türk Ocağı Cad. 39/41, Cağaloğlu, İst. PK: 246-lst. Tel: 209703 Telex: 22246 • Basıldığı Yer: YENİ ASIR Gazete ve Matbaacılık Ltd. Ş. Mecidlyeköy-1*. 20.yüzyılın Haçlı seferi: Ermeni Te Taşııak soğuk sav aş döneminde CIA ile yakın ilişkiler kurdu - 5- Bugün dünyada 5 ile 6 mil­ yon dolayında Ermeni yaşıyor. En fazla Ermeni topluluğu Er­ menistan Sovyet Cumhuriyeti’n de barınıyor: 2,5 milyon. Azer­ baycan Sovyet Cumhuriyeti ile Gürcistan Sovyet Cumhuriye­ ti’nde yaşayan 1,5 milyon Erme ni ile birlikte. Kafkasya, dünya da Ermenilerin en yoğun top­ laşma alanı. Diasporada yani Ermenistan olarak niteledikleri toprakların dışında yaşamakta olan Erme­ nilerin ise yaşadıkları ülkelere göre dağılımları yaklaşık ra­ kamlarla şöyle: ABD’de 500 - 600 bin; Fransa’ da 300 . 350 bin; Lübnan'da 200 bin; İran’da 100 - 14o bin (İs­ lâm Devrimi ’nden sonra bu ra­ kamın azaldığı söyleniyor). Rakamlar ülkelerin Ermeni faaliyeft bakımından taşıdıkları önemle doğru orantılı değil, ö r neğin, sıralamada Sovyet Cırnı huriyetleri’nin, ABD’nin ve Fransa'nın altında yer alan Lüb nan, Ermeni faaliyetlerinin siya sî ve kültürel merkezi. Bunlardan başka, önemli öl­ çüde bir Ermeni topluluğunu barındıran Suriye’nin yanısıra Arjantin, Uruguay, Brezilya, Ve nezuella ve Meksika gibi Gü­ ney ve Orta Amerika ülkeleriy­ le Hindistan ve Avustralya’da da Ermeniler yaşıyorlar. Türkiye’de bulunan Ermeni adedi bugün 35 bin olarak he­ saplanıyor. «Bağımsız Birleşik Ermenis­ tan» hedefi güden Ermeni örgüt leri bu kadar geniş bir coğraf ya üzerinde faaliyet gösteriyor­ lar. Ermeni örgütlerinin iddia­ sına göre, Ermenistan’ın 10’da 8’i, 240 bin kilometrekarelik bir alan Türkiye’nin «İşgali» al­ tında. Ermenistan olarak iddia ettikleri toprakların 10’da l ’i bugünkü Sovyet Ermenistan’ı, geri kalan 10’da l ’inin de Azer­ baycan’a bağlı Karabağ ile Nah cıvan özerk bölgesi arasında paylaştınldığı iddiasındalar. Bu durumda, Ermeni milliyet çiliğinin toprak talepleri Tür­ kiye ile sınırlı kalmıyor. Azer­ baycan Sovyet Cumhuriyeti’ne ayrılan bazı Ermeni milliyetçi örgütlerinin bağımsız - birleşik Federasyonu) 1800’da Tiflis’te (Gürcistan) ve nihayet 1908 - 9’ da İstanbul’da Ramgavar (Libe rai Demokrat Parti) Hınçak’ı izlediler. Tarihlere dikkat edilecek olursa. Ermeni örgütlerinin ku­ ruluşunun gerçekleştiği döne­ min başlıca unsurları olarak şunlar görülür: 1. Milliyetçilik akımının Av­ rupa’dan başlayarak tüm dün­ yayı kasıp kavurmaya başladı­ ğı; (Yahudi ırkçı - milliyetçiliği Siyonizm de ilk Kongresi’ni 1897’de Basel’de toplamıştı. Si yonizmin doğuşuna Almanya’yı Örgütün eski yöneticilerinden Leon Çormisyon Taşnak’ı «Bukalemun» olarak ni­ telendirmişti. Ermeni yazar Terziyan ise Taşnak'ın faşistlerle faşist, liberaller­ le liberal olduğunu yazıyordu. Ermenistan hedefiyle göz koy duğu topraklar arasında. Ancak, Ermeni örgütlerinin hedeflerinde öncelik Türkiye’ye karşı mücadeleye verildiği için şu sıralarda Sovyet Cumhuri­ yetleri’nin topraklarındaki yeni den düzenlemelere ilişkin talep ler pek telaffuz edilmiyor. ERMENİ ÖRGÜTLERİNİN KURULUŞU Belli başlı Ermeni örgütleri­ nin kuruluşu geçen yüzyılın son lan ile bu yüzyılın başlarına ulaşıyor. İlk kurulan örgüt Hm çak (Sosyal Demokrat Parti), 1887’de Zürih’te kuruldu. Ardın dan Taşnak (Ermeni Devrimci sarmış olan milliyetçilik dalga­ sının büyük etkide bulunduğu kabul edilir..) 2. Osmanlı İmparatorluğu’mm 1878’den başlayarak ardıardına Avrupa topraklarım yitirmekte olduğu bir sürece girdiği; 3. AvrupalI sömürgeci devlet­ lerin Osmanlı topraklarını par­ çalayıp yutmak için saldırıları­ nı yoğunlaştırdıkları ve bu amaçla özellikle Osmanlı bünye­ sindeki gayrimüslim kesime da yandıkları yülar. Yani milliyetçilik, emperya­ lizm ve Osmanlı devletinin par çalama hesaplan üçlüsü, bağım sız bir Ermeni devleti hedefle­ yen örgütlerin ebesi oldu. Söz konusu örgütler içinde zamanla Taşnak diğerlerine oranla en güçlü hale geldi ve Birinci Dünya Savaşı ve 1917 Rus Devrimi sonrası ortaya çı­ kan kaostan yararlanarak 1918’ de bağımsız bir Ermeni devle­ tinin kuruluşunu sağladı. Bu devlet iki yıl yaşadıktan sonra 1920’de Bolşevikler tarafından ortadan kaldmlacak ve Erme­ nistan Sovyet Cumhuriyeti ku­ rulacaktı. 1921 yılında da An­ kara’daki Milli Mücadele hükü meti ile Sovyet yöneticileri Tür kiye ile Sovyet Ermenistan'ın sınırlarını kesin olarak çizen bir anlaşmaya imzalarım ata­ caklardı. BUKALEMUN ÖRGÜT: TAŞNAK Ancak, bu tarihten başlaya­ rak Taşnak, sadece Türkiye’nin değil, bağımsız devletini sona erdiren Sovyetler’üı ve komü­ nizmin de amansız düşmanı ola cak; bir dönem Nazi Almanyası ile işbirliği yaptıktan sonra, di­ ğer Batılı güçlere ve bu arada ABD’ye de yanaşacaktı. 1924 yılında Paris’te toplanan Taşnak Kongresi’nde Taşnak Partisi yeni çizgisini şöyle be­ lirledi: «Katliamlar ve tehcirle doğun diasporayı örgütlemek; yeniden birleştirilecek özgür ve bağım­ sız bir Ermenistan için müca­ dele.» Ermeni gazeteci - yazar Pierre Terziyan, Taşnak’ın bu Kongre’den sonra izlediği çizgi için şunları yazıyor: «Sovyetler Birliğl’ne karşı mü cadele etmek İçin Taşnak Par­ tisi birbirinden çok farklı ve karşıt olan güçlerle bir ittifak aramakta tereddüt etmedi. Li­ beral devletlerden • faşist hare­ ketlere dek...» Nitekim, Taşnak, CIA’nın ça­ lıştırdığı herkes tarafından bilinen Münih’teki «Hür Avrupa» ve «Liberty - özgürlük» radyo­ ları ile yakın ilişkiye girdi. Pierre Terziyan, Fransız Birle şik Sosyalist Partisi’nin teorik dergisi «Critique Soclaliste»te, 1982 sonunda yaynlanan «Erme nistan özel Sayısı»nda «Günü­ müzde Ermeni Sorunu» başlığı altında kaleme aldığı makalede şu satırlara yer veriyor: «Savaş sonrası (ikinci Dünya Savaşı), Vahan Navassartyan’ın otoriter yönetim} altındaki Taş nak PolitbUrosu tümüyle ABD’­ ye bağlanmayı kararlaştırdı... Parti, VVashlngton’un hizmetine girerek, 1953’te. Paris Bloku’nun (Sovyetler Birliği’ni parça­ lamak üzere Münih’te kurul­ muştu) üyesi oldu ve GIA’nın kurduğu iki radyonun yayınlan na doğrudan katıldı.» TAŞNAK’IN ÇÎZGl AYARLAMASI Soğuk savaş döneminin yeri­ ni detanta bırakmasından son­ ra yeni şartlara uygun biçimde Taşnak’ın da çizgi ayarlaması yapması gerekti. Taşnak’ın so­ ğuk savaş sonrası dönemde be­ nimsediği ve halen uygulamak­ ta olduğu çizgi «Evrensel dü­ zeyde farklı bağlılıklar» biçi­ minde tanımlanıyor. Partinin, tarihi kongrelerin­ den biri — ki bugün izlemekte olduğu çizgiyi belirledi— 1977’ deki 21. Kongre’dir. Bu Kongre’ de şu karar alındı: «Parti, tüm Ermeni halkın­ dan, geçmişte olduğu gibi, bu­ lundukları ülkelerde sadık yurt taştar olmalarım, yurttaşlık so­ rumlulukları üstlenmelerini ve yaşadıkları ülkelerin ve ülkeler haklarının kal kmmalarına des­ tek olmalarım İster.» Yani, aynı anda, yaşanan ül­ ke neresiyse, oraya uygun deği şik tavırlar benimsenmeli ve uy gulanmalıdır. Yani faşistlerle fa şist olunmalı, liberallerle libe­ ral. Bu değerlendirme de, Terziyan’ın... Nitekim, Taşnak’ın Fransa örgütünün eski yöneticilerinden Leon Çormlsyan, 1965’te Bey­ rut'ta yayınladığı «Partiler» ad­ lı kitabında Taşnak’ı, «Bukale­ mun örgüt» olarak nitelemişti. Gerçekten Lübnan’da Falan­ jist gazetecilerden Dışişleri Ba kanlığı yetkililerine, hatta SUn nl Müslüman kesimin en nüfuz lu isimlerinden, gelecekteki Başbakan adayı Mona Solh’a dek kiminle görüştUyşek Erme­ nilerin ve Taşnak’ın devlete bağ lılığından söz ettiler. Herkesin ağzında bu konudaki ortak cüm le şuydu: «Ermeniler kim İkti­ darda, kim meşru devlet otori­ tesini -temsil ediyorsa, onunla beraberdirler.» Zaten bu yıl Beyrut'ta 24 ni­ san toplantılarında ister Taş­ nak, ister Hınçak, ister Ram­ gavar Partisi adına konuşan Er meni politikacıları olsun, ister­ se din adamları, tümü de ko­ nuşmalarım Lübnan devleti ve Cumhurbaşkanı Emin Cemayel’e bağlılıkla noktalıyorlardı. Lübnan’da rejime bağlılık nutkunun bir benzeri Lübnan' daki rejime tümüyle zıt bir re­ jime sahip İran’da da atılabili­ yor. işte. Iran İslam Devrimi’nin 4. yıldönümü olan 11 şubat’ ta Iran’m resmi haber ajansı IRNA’mn «Ermeniler, İslâm Cumhuriyetinin Ayrılmaz Par­ çası» başlığı altında yayınladığı (Arkası İL Sayfada) Taşnak (Baştarafı 12. Sayfada) Ermeni Patriği Artak Manukyan’ın mesajı: «Iran ErmenUeri, İran İslam Cumhurlyeti’nln ayrılmaz bir parçası olarak devrimin başın­ dan beri Müslüman ulusun ya­ nında yer almışlardır.» Patrik Manukyan mesajım zımnen Türkiye’yi hedef alan ve Ermenilere yaptığı «Amaçla­ rına ulaşmak için haklarını sa­ vunma» çağrısıyla tamamlıyor. Lübnan’da Falanjistlerin, Îran’da İslam Cumhuriyeti'nin müttefiki! «Meşruiyetçi» Ermeni politika sının Ermeni terörü ile bağlan tısını yakalayabilmek için Lüb­ nan’a uzanmak gerek. YARIN: ASALA Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi