geliþmesi tehlikesi büyüyor, Devletin Kürt politikasýnýn deðiþtiðine dair olumlu bir geliþme gözlenmiyor. Seçilmiþ tüm milletvekillerinin meclise gelebilmelerine yönelik talepler karþýlýk bulmuyor, AKP çözüme yanaþmayarak krizden faydalanma hesaplarý yapýlýyor. baþyazý Deðerli meslektaþlar, haber bülteni TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odasý 4 Ýçinde bulunduðumuz günlerin konusunu genel seçimler ve sonuçlarý oluþturmaya devam ediyor. Sürekli þikâyet edilmesine raðmen nedense bir türlü deðiþtirilmeyen, yüzde on seçim barajý ile bir seçim daha gerçekleþtirildi. AKP, oy oranýný arttýrarak bir kez daha iktidar olacak milletvekili sayýsýný elde etti. Seçim sonuçlarýnýn siyasal sosyal analizleri yapýldý, yapýlmaya da devam ediliyor. Ülkede yaþanan bunca olumsuzluða karþýn AKP'nin oy oranýný arttýrarak seçimlerden çýkmasý, diðer nedenlerle birlikte Türkiye toplumunun sosyo-politik olarak irdelenmesini gerektiriyor. Neo-liberal politikalarýn yýllardýr AKP eliyle harfiyen uygulandýðý Türkiye'de; iþsizlik önlenemiyor, kayýt dýþý istihdam gerilemiyor, toplumun yüzde 18'i yoksul, iþ bulma þansýný yakalamýþlar toplu sözleþme kapsamýnda deðiller ve aðýr çalýþma koþullarýna düþük ücrete, ölümle sonuçlanan iþ kazalarýna mahkûmlar. Basýn, ifade ve örgütlenme özgürlüðü, üniversitelerin özerkliði, yargý baðýmsýzlýðý söz konusu deðil. Eðitimin, saðlýðýn özelleþtirilip paralý hale getirildiði, nükleer santrallerle, HES'ler ve siyanürlü maden iþletmeleriyle saðlýklý ve güvenli bir çevrede yaþam hakkýnýn yok edildiði ve bunun gibi daha sayýlabilecek bir dizi olumsuzluklarý bire bir yaþayan ülkenin önemli bir bölümünde, olumsuzluðu yaþatanlarýn baþarýsýna ve tercih edilmelerine anlam vermekte zorlanýlýyor. Seçimlerin diðer önemli bir sonucuna baktýðýmýzda ise, parlamento tarihinde ilk kez 8 kiþinin milletvekili seçilmesine raðmen meclise girmeleri yargý kararýyla engellendiðini görüyoruz. Bu durum da, toplumsal iradeyi yok sayan bir anlayýþýn ve uygulamalarýnýn ülkede hala etkin olabildiðini gösteriyor, sorunlarýn büyüyüp krize dönüþmesinin zemini yaratýlýyor. Kürt sorununun çözümü ve yeni bir Anayasa yapýlmasý ötelenirken, barýþ yerine savaþýn dili ve ortamýnýn Böylesine kritik bir yol ayrýmýnda, seçilmiþ tüm milletvekillerinin meclise girebilmeleri önündeki engellerin kaldýrýlmasý, Kürt sorununun çözümü ve yeni bir Anayasanýn hazýrlanmasý için bir an önce adýmlarýn atýlmasý gerekiyor. Diðer taraftan, önümüzdeki dönemin AKP'nin, her alanda hegemonyasýný arttýrarak, muhalif unsurlarý yok etmeye, bunu beceremediði yerde ehlileþtirmeye çalýþacaðý, kendinden yana bir Türkiye'yi oluþturmaya devam edeceði, 'milli irade' söylem ve gerekçelendirmeleriyle daha da fütursuzlaþacaðý bir dönem olacaðý açýktýr. Önümüzdeki süreç ayný zamanda yeni Anayasa taleplerinin de kaçýnýlmaz olarak ele alýnacaðý bir dönem olacaktýr. Anayasa'nýn deðiþmesinin gerekliliði çok geniþ bir kesim tarafýndan dile getirilmektedir. Ancak, sorun, Anayasa deðiþikliðinin kimlerin ihtiyacýna cevap vereceði ve içeriði konusunda ortaya çýkmaktadýr. AKP'nin hegemonyasýný, iktidarýný güçlendiren, kendi ihtiyaçlarýný karþýlayan bir anayasa mý olacak, yoksa Türkiye'nin kendi ihtiyaçlarýný gözeten, "toplumsal uzlaþma belgesi" olarak hazýrlanýþ süreçlerinde tüm kesimlerin taleplerini dikkate alan bir Anayasa mý olacaktýr. Gelinen noktada, diðer sorunlarýn çözümünün önünde de engel oluþturduðu artýk geniþ bir çevrede de kabul edilir hale gelen Kürt sorununun demokratik çözümünü, toplumsal barýþý saðlayacak demokratik bir anayasa artýk kaçýnýlmaz bir gereklilik halini almýþtýr. Geçtiðimiz yýl 12 Eylül de yapýlan Anayasa deðiþiklikleri gündeme geldiðinde TMMOB ye Baðlý Oda Yönetim Kur ulu Baþkanlarýnýn or tak açýklamasýnda da nasýl bir Anayasa talebimizin olduðu þu baþlýklarla açýklanmýþtý. “Bizler, - Katýlýmcý, eþitlikçi, özgürlükçü, demokratik, sosyal, laik olan, - Demokratik hak ve özgürlüklerin eksiksiz olarak tanýmlandýðý, - Her türlü kültür ve kimliðin özgürce ifadesini ve bir arada kardeþçe yaþamý güvence altýna alan, - Yasama–yargý–yürütme ayrýlýðýnýn demokratik bir çerçevede saðlandýðý, - Siyasetin tüm toplumsal dinamikleri kapsamasýnýn önündeki seçim barajlarýnýn kaldýrýldýðý, - Emperyalizmden her türlü ekonomik–siyasal baðýmsýzlýk ile planlama– sanayileþme – kalkýnma - Parasýz eðitim, saðlýk ve barýnmayý kapsayan gerçek bir sosyal hukuk devletini öngörecek bir Anayasa istiyoruz.” denilmiþti. Bu gün de eþitlikçi, özgürlükçü, demokratik bir Anayasa talebini sürdürüyoruz. Kimlikler sorununu çözen, eþit yurttaþlýk ve eþit haklarý esas alan, bu topraklardaki tüm dilleri, farklýlýklarý, kültürleri, dinleri güvenceye alan; toplumun bütün kesimlerinin taleplerini karþýlayan bir Anayasaya acil ihtiyaç olduðunu belirtiyoruz. Kritik bir süreçten geçtiðimizin farkýna vararak, barýþ þansýnýn tamamýyla yok olmamasý için demokratik anayasal çözüm fýrsatý kaçýrýlmamalýdýr. AKP'ye salt baþkanlýk sisteminin önünü açan, diðer haklý taleplerin karþýlanmasýna yanaþmayan bir Anayasa yapma imkânýna ülkenin tüm demokrasi güçleri tarafýndan izin verilmemelidir. Sevgili meslektaþlar, Siyasi iktidar, seçim öncesinde Kanun Hükmünde Kararname (KHK) çýkarma yetkisi almýþ ancak, bu yetki devrini de aþarak ve Anayasa'ya da aykýrý olarak bakanlýklarýn yeniden yapýlandýrýlmasýna gitmiþ, bu yapýlandýrma içinde meslek alanlarýmýza ve meslek odalarýmýza iliþkin önemli düzenlemeler yapýlmýþtýr. Seçimlerden 4 gün önce 8 Haziran 2011 tarihli 636 sayýlý Kanun Hükmündeki Kararname ile Bayýndýrlýk ve Ýskân Bakanlýðý ile Çevre ve Orman Bakanlýðý laðvedilerek bu iki Bakanlýk "Çevre, Orman ve Þehircilik Bakanlýðý" adý altýnda birleþtirilmiþtir. Daha faaliyete baþlamadan bu bakanlýk 4 Temmuz 2011 tarihli 644 sayýlý KHK ile de Çevre ve Þehircilik Bakanlýðý olarak yeniden tanýmlanmýþ; Orman ve Su Ýþleri bakanlýðý olarak ayrý bir bakanlýk daha oluþturulmuþtur. Bu kadar kýsa sürede, kurulan bakanlýklarý kaldýrýp yeni bakanlýklar oluþturan AKP'nin yasa yapma ve kamu yönetimi ile ilgili olarak ne kadar planlý, programlý çalýþtýðý da bir kez daha görülmüþtür. Çevre ve Þehircilik Bakanlýðý oluþturulmasýyla, ranta dayalý politikalar sonucunda çevre tahribatýnda en fazla paya sahip "imar ve yapýlaþma" ile çevre ayný çatý altýnda toplanarak kurumsal kontrolün yok edilmesinin; çevre ile ilgili tüm yasal düzenlemelerin etkisiz hale getirilmesinin; kentsel dönüþüm, Galataport gibi projelerin hayata geçirilmesinin, doðal, kültürel ve tarihi mirasýn engel olmaktan çýkarýlmasýnýn önünün açýlacaðý açýkça görülmektedir. Çevre ve Þehircilik Bakanlýðý'nýn Teþkilat ve Görevleri hakkýnda KHK içindeki bir düzenleme ile Mühendislik, Mimarlýk, Þehir Plancýlýðý Mesleði ile TMMOB ve Oda “Öyle görülüyor ki; ülkenin yargýsýný, eðitimini, tüm kurumlarýný "düzene sokan" AKP zihniyetinin "ustalýk dönemi"ndeki hedefleri arasýnda TMMOB'yi de "düzenlemek" var. AKP Ýktidarý, çevreyi tahrip eden, kentlerimizi; kýyýlarýmýzý; ormanlarýmýzý yaðmalayan, kamusal deðerlerimizi sermayeye peþkeþ çeken anlayýþýnýn önünde engel olarak gördüðü TMMOB'yi yeniden yapýlandýrýp iþlevsizleþtirmeye ve yok etmeye çalýþýyor. Son iki yýldýr, Devlet Denetleme Kur ulu incelemeleriyle, Bayýndýrlýk ve Ýskân Bakanlýðý'nýn Birliðimiz üzerinde vesayet denetimini uygulama çalýþmalarýyla kendini gösteren; "TMMOB'nin Yeniden Þekillendirilmesi ve Meslek Odalarýnýn Düzene Sokulmasý Projesi"ndeki son nokta Çevre, Orman ve Þehircilik Bakanlýðý bünyesinde "Mesleki Hizmetler Genel Müdürlüðü"nün kurulmasý ve bu genel müdürlüðe verilen görevler olmuþtur.” denilerek düzenlemede yer alan TMMOB'yi, odamýzý, mesleðimizi, meslektaþlarýmýzý da doðrudan etkileyecek olumsuzluklar ifade edilmiþtir. 5 Son kararname ile daha da geniþletilen bu Genel Müdürlüðün görevleri arasýnda; “Yerleþme ve yapýlaþmaya yönelik mimarlýk, mühendislik, müteahhitlik ve müþavirlik hizmetlerine iliþkin düzenlemeleri yapmak, uygulamalarý denetlemek ve izlemek, Planlama, harita yapýmý, arazi ve arsa düzenlemesi, deðerleme, parselasyon, etüt ve proje müellifliði, harita plan, proje ve yapým kontrol müþavirliði, her türlü altyapý ve tesisat dâhil olmak üzere yapý müteahhitliði gibi hizmet alanlarýnda çalýþan gerçek veya tüzel kiþilerin görev, yetki ve sorumluluklarýna ve kayýtlarýnýn tutulmasýna iliþkin esaslarý belirlemek, mesleki yeterlikleri ile kuruluþ yeterliklerini deðerlendirerek bunlara tescil ve yeterlik belgeleri vermek veya verilmesini ve kayýtlarýnýn tutulmasýný saðlamak, Her türlü yapýlarýn denetlenmesinde görev alan mimar ve mühendisler ile yardýmcý kontrol elemanlarýný denetlemek, ilgili idareler ile denetim ve müþavirlik kuruluþlarýnca denetlenmesini saðlamak. Yapým iþlerinde görev alan þantiye þefleri, fen elemanlarý ve yetki belgeli ustalarýn faaliyetlerinin, durumlarýna göre, ilgili idarelerce veya meslek kuruluþlarýnca denetlenmesini saðlamak. Her türlü yapý ve tesisin projelerinin ve yapým iþlerinin TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odasý - Emekçilere grev ve toplu sözleþme hakkýný verecek, güvenceli çalýþmayý saðlayacak, Örgütlülüðümüz teslim alýnmak istenmektedir. Bu tehlikeye dikkat çeken TMMOB'ye baðlý Odalarýmýzýn baþkanlarý konuyu deðerlendirmiþ ve sonuç TMMOB örgütlülüðü ile aþaðýdaki tespitlerle paylaþýlmýþtýr. haber bülteni –istihdam ve sosyal refahý bütünlüklü halde içeren, denetlenmesinde görev alacak mimar ve mühendisler ile yardýmcý kontrol elemanlarýnýn, yapý denetim kuruluþlarýnýn ve müþavirlik kuruluþlarýnýn niteliklerine, görev, yetki ve sorumluluklarýna iliþkin esaslarý belirlemek, mesleki yeterlikleri ile kuruluþ yeterliklerini deðerlendirerek bunlara belge verilmesini ve kayýtlarýnýn tutulmasýný saðlama, önemini üyelerimize aktarmak ve bilgilenmek, hukuki mücadeleyi yürütmek, Çevre ve Þehircilik Bakanlýðý ve Mesleki Hizmetler Genel Müdürlüðü'nün çalýþmalarýný takip etmek ve tüm örgütlü gücümüzle sürece hep birlikte müdahale etmek gerekiyor. Çünkü elimizden alýnmak istenen odalarýmýzdýr, meþru haklarýmýzdýr. Bakanlýðýn görev alanýna giren konularla ilgili olarak mimarlýk ve mühendislik meslek kuruluþlarýna iliþkin mevzuatý hazýrlamak ve bunlarý denetlemek, Deðerli meslektaþlar, Çevre yönetimi, çevre denetimi ve çevresel etki deðerlendirilmesi iþ ve iþlemlerinde görev alanlarýn niteliklerine, görev, yetki ve sorumluluklarýna iliþkin esaslarý belirlemek, mesleki yeterlikleri ile kuruluþ yeterliklerini deðerlendirerek bunlara belge verilmesini ve kayýtlarýnýn tutulmasýný saðlamak.” gibi görevler yer almaktadýr. Bu noktada, TMMOB ve odalarýmýzýn ortak deðerlendirmelerine bir kez daha vurgu yaparak sizlerle paylaþmak önem taþýyor. haber bülteni TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odasý 6 “Anayasa'nýn 135. maddesi yürürlükte iken, 6235 sayýlý TMMOB Yasasý halen geçerlikteyken; TMMOB ve baðlý odalarýn asli görevlerinin Çevre ve Þehircilik Bakanlýðý'na devrinde bir sakýnca görülmemiþtir. TMMOB ve baðlý odalarýn hak, yetki ve görevleri, Anayasa ve TMMOB Yasasý'na raðmen özünde düzenleyici iþlem olan kararname ile Bakanlýk bünyesindeki Mesleki Hizmetler Genel Müdürlüðü'ne devredilmiþ durumdadýr. Bu devir iþlemi, açýkça Anayasa'ya ve Yetki Yasasý'na aykýrý olup, demokratik iþleyiþin tüm usul ve yöntemleri ile de baðdaþmamaktadýr. Þimdi bu projelerin sahipleri, bu projenin Bakanlýðýný, Genel Müdürlüðünü oluþturanlar ve buralara atanacaklar iyice anlasýn: Bilim ve tekniðin geliþimi, mühendis, mimar, þehir plancýlarýn yeterliliði ve baðlý olduklarý meslek odalarýnýn kurallarý bir bakanlýðýn bürokrasisi içinde yer alan bir genel müdürlüðe teslim edilemez. Aklýn ve bilimin ýþýðýna inanmýþ ve bu ülkenin emekten ve halktan yana olan mühendis, mimar, þehir plancýlarý ve onlarýn örgütlülüðü hiçbir düzenleyici iþlemle ýslah edilemez. Bilimin kendisi devrimcidir. Kendi statükosunu yaratanlar, kendi statükolarýnda yok olmaya mahkûmdurlar, bunu biz deðil tarihi yazanlar söylemektedir. Emperyalizme baðýmlýlýk temelinde vahþi kapitalizmin hizmetinde olanlar, sosyal devleti tamamen yok eden, tüm deðerleri yok sayarak her þeyi rant üzerinden kurgulayanlar, bilmelidir ki Örgütümüzün yetkilerini kýsýtlamaya, meslek alanlarýmýzý yeniden yapýlandýrmaya yönelik düzenlemeleri hiçbir þekilde kabul etmeyeceðiz.” Bu geliþmeler sonucunda önümüzdeki süreçte bizlere önemli görevler düþmektedir. Öncelikle konunun 7 Mayýs 2011 tarihinde Kütahya Gümüþköy'de bulunan Eti Gümüþ A.Þ.'ne ait gümüþ madeni iþletmesinde atýk depolama barajýnýn ara setlerinde yýkýlma meydana gelmiþ ve atýk barajý yýkýlma tehlikesi ile karþý karþýya kalmýþtýr. Odamýzýn yerinde yapmýþ olduðu incelemeler sonucunda atýk depolama barajýnýn ve sýzýntýlarýn yarattýðý tehlikeler ortaya konmuþ ve durum kamuoyu ile paylaþýlmýþtýr. Yine, 19 Mayýs 2011 tarihinde meydana gelen Simav depremi sonrasýnda oluþturulan teknik heyet tarafýndan yerinde yaptýðýmýz incelemeler de raporlaþtýrýlarak bir basýn açýklamasý ile üyelerimiz ve kamuoyuna iletilmiþtir. Sevgili meslektaþlarýmýz, Geçtiðim ay MTA'da görev yapan üç deðerli çalýþma arkadaþýmýzý; jeoloji mühendisleri Mehmet DURU, Selma CEYLAN YILDIZ ve Taylan HAKAN ile kiralýk araç sürücüsü Kenan GÖRBELÝ'yi, zor arazi koþullarýnda özverili bir þekilde ülkemize ve kamuya olan sorumluluklarýný yerine getirirken görevleri baþýnda kaybettik. Bu acý olay üzerine, MTA'da örgütlü TMMOB'ye baðlý odalar ve sendikalar ile birlikte, arazide görev yapan MTA çalýþanlarýnýn arazi çalýþma, araç ve ulaþým konularýnýn ne kadar yaþamsal önemde olduðunu vurgulayarak “Daha Düþük Maliyet ve Daha Fazla Tasarruf! Adýna Daha Fazla Ýnsan Ölmesin!, MTA'da Özelleþtirmelere, Taþeronlaþmaya, Hizmetlerin Devrine Derhal Son Verilmelidir” konulu basýn açýklamasýyla olayý ve yetkilileri hep birlikte sorguladýk, yeni acýlarýn yaþanmamasý için ilgilileri göreve davet ettik, önerilerimizi aktardýk. Konunun takipçisi olacaðýmýzý ifade ediyor, arkadaþlarýmýzý bir kez daha saygýyla anýyor; ailelerine, yakýnlarýna ve tüm çalýþma arkadaþlarýna tekrar baþ saðlýðý diliyoruz. Ülkenin içinde bulunduðu bu koþullarda, eþitliði, demokrasi ve insan haklarýný, barýþý ve kardeþçe bir arada yaþamayý, toplumsal barýþý saðlayacak demokratik bir Anayasayý savunmak, odalarýmýzýn teslim alýnma niyetlerine karþý durmak; emek, meslek ve demokrasi güçleri ile birlikte demokrasi mücadelesi içinde emekle, inatla, umutla ve bilimle olmak gerekiyor. Yönetim Kurulu