Bir Büyük Yazar Bir Ünlü Roman SİNEKLİ BAKKAL lv2.lL, Hazırlayan: Kerem ATABEYOĞLU üzyılımızın başlarında, İstanbul’un mütevazı semtlerinden birinde; Sinekti Bakkal mahal­ lesinde Emine adında gene ve güzel bir kız yaşamaktadır. M a­ halle İmamının kızı olan Emine, semtin yakışıklı delikanlıların­ dan Kız Tevfik adında bir gen­ ci sevmektedir. Kız Tevfik’in belirli bir Işi-gücü yoktur; ma­ halle kahvelerinde karagöz oy­ natıp arada sırada ortaoyunlarında zenne rollerine çıkarak ekmek parasını kazanmaya çaılışmaktadır. Kız Tevfik adı da zenne rollerine çıkmasından ötürü verilmiştir kendisine. Y mine bir kız evlât doğurur. Adını Rabia koyarlar, imam, to­ rununu dinî bir terbiye ile bü­ yütürken babasını da sürekli olarak kötüler. Sesi de pek gü­ zel olan Rabia, camilerde mev­ litler, İlâhiler okumaya başlar. Bir gün camide Rabia’yj dinle­ yen Zaptiye Nâzırı Selim Paşa’ nın eşi onun sesine hayran olur. Kızı konağına davet eder. Bu davetler sık sık tekrarlanır. Rabia, Nâzır konağının en iti­ barlı ve sürekli konuklarından biri olur. Nâzır Paşa ile eşi Rabla’yı öz kızları gibi severler. Konağın sürekli konukları a ra ­ sında bulunan İtalyan sanatçısı Peregrini ile Mevlevi dervişi Vehbi Dede, Paşa’nın arzusu üzerine Rabia'ya musikî ders­ leri vermeye başlarlar. Böylece HALİDE EDİP ADIVAR Türk edebiyatının en ünlü ka­ dın romancılarından biri olan Halide Edip Adıvar 1884 yılın­ da İstanbul’da doğdu. Öğreni­ mini Üsküdar Amerikan Kız Ko­ lejinde yaptıktan sonra Rıza Tevfik ve Salih Zeki gibi ünlü öğretmenlerden felsefe, sosyo­ loji ve matematik dersleri aldı. Mütareke yıllarında Türk Ka­ dınlar Birliği’nin Sultanahmet Meydam'nda tertiplediği mitingte söylediği heyecan dolu nu­ tuklarla milli heyecanı şahlan­ dırdı. Kurtuluş Savaşı yıllarında eşi Adnan Adıvar ile birlikte Anadolu’ya geçerek «Millî Mücadele»ye katıldı. «Halide On­ başı» adıyla anıldı. Yalnız yurt içinde değil, yurt dışında da yazdığı romanlarla büyük üne erişti. «Raik’in Annesi», «Han­ dan», «Kalp Ağrısı», «Vurun Kahbeye», «Zeyno’nun Oğlu», «Yol Palas Cinayeti», «Tatar­ cık», «Döner Ayna», «Ateşten Gömlek», «Akile Hanım Soka­ ğı» gibi ünlü romanları vardır. Bu sayfada sunduğumuz «Si­ nekli Bakkal» da yazarın en ün­ lü eserlerinden biri olup İngi­ lizce, Norveççe ve Flamancaya çevrilmiş; 1942 yılında «CHP Roman Odülü»nü kazanmıştır. 1950 ve 1954 dönemlerinde De­ mokrat Parti’den İzmir millet­ vekili seçilerek teşrii görevde de bulunan Halide Edip Adıvar 1964 yılında İstanbul’da hayata gözlerini yumdu. Emine, babasının bütün diren­ mesine rağmen Kız Tevfik ile evlenir, imam da kızını evlâtlık­ tan reddeder. Ancak bu evlilik uzun sürmez. Emlne'nin İsra­ rıyla mesleğini bırakıp bakkal dükkânı açan Kız Tevfik, çevre­ nin fitneleriyle evliliğini yürü­ temez .boşanırlar. Emine, kar­ nında çocuğuyla baba evine döner. İmam, kızını affeder. E­ Rabia yepyeni bir dünyanın içine girmiş olur. Günün birinde, hiç görmediği babasını merak ederek dükkâ­ nına gider, onunla tanışır. Ra­ bia, babasının hiç de dedesinin kötülediği kadar kötü bir insan olmadığını anlar ve ona büyük bir sevgiyle bağlanır. Durumu öğrenen imam, Rabia'ya kızar, ya anasını ya da babasını seç- meşini ister. Kız, bu şiddet kar­ şısında biraz da kalbinin sesi­ ni dinleyerek babasını seçer. Onun yanına gider, dükkânının üzerindeki odaya yerleşir. Ba­ basının yanında kendini daha mutlu hissetmeye başlar. Selim Paşa'nın oğlu Hilmi Bey, hürriyet yanlısıdır. Fransa'dan gelen gazeteleri almak ve dış yayınları izlemek onun başına iş açar. Takip edildiğini öğre­ nince, postaneye gelen gaze­ teleri alamaz olur. Hilmi Bey buna bir çare ararken Kız Tevflk ’i bulur. Kız Tevfik, Hristlyan kadını kılığına girerek posta­ neye gider ve Hilmi Bey’in ga­ zetelerini almaya başlar. An­ cak çok geçmeden yakalanır. Zaptiye Nâzırı bu olaya fena halde kızar hem durumunu kur­ tarmak, hem de padişaha ya­ ranmak için oğlunu ve Kız Tevflk'i Şam’a sürgün eder. Rabia, babasının sürgün edil­ mesinden sonra dükkânı tek başına işletmeye çalışır. Bu konuda kendisine destek olan­ lar arasında Peregrini İle Veh­ bi Dede de vardır. Vehbi Dede kızı evlâdı gibi sevmektedir, italyan Peregrini ise Rabia’ya karşı büyük bir sevgi duymak­ tadır. Ayrıca onun okuduğu -İlâhiler ve dinî eserlerden Müs­ lümanlığa karşı da içinde bam­ başka duygular doğmaya baş­ lar. En yakın dostu olan Veh­ bi Dede’ye içini döker; önce Müslüman olmak, sonra da Ra­ bio ile evlenmek istediğini söy­ ler. Vehbi Dede bunu pek ma­ kûl karşılar. Durumu bir kez Rabia’ya açıklamak ister. Rabia’nın da Peregrini’ye ilgi duy­ duğunu öğrenince memnun olur. Müslüman olup Osman adı­ nı alan Peregrini ile Rabia ev­ lenirler. Ancak çok geçmeden Emine ile imam babası ölürler. Osmon, imamın evini satın alır ve eşinin çocukluk hatıralarıy­ la dolu bulunan bu evi onartır, sonra da dayatıp döşetir. Ra­ bia. eşiyle birlikte bu evde mut­ lu bir hayat sürer. Bu izdivaç­ tan dünyaya gelen oğulları da mutluluklarını perçinleyen un­ sur olur. Çok geçmeden ülkede Meşruti­ yet ilân edilir. Sürgünler affa uğrayıp istanbula dönerler. Kız Tevfik de dönenler arasında­ dır. Sinekli Bakkal mahallesi­ nin sakinleri onu millî bir kah­ raman gibi karşılayıp omuzlara alırlar. Taha Toros Arşivi