Bu çalışma, bir yandan dünyamızı, ülkemizi ve dolayısıyla turistik

advertisement
Bu çalışma, bir yandan dünyamızı, ülkemizi ve dolayısıyla turistik
değerlerimizi tehdit eden çevre sorunlarına dikkat çekerek önlemleri irdelemeyi,
öbür yandan karşı karşıya olduğumuz sorunun boyutlarını ortaya koyarak çevre
bilinci oluşmasına ve sorunların çözümüne katkı sunmayı amaçlamaktadır. Bu
çerçeveden bakıldığında insanoğlunun tarih boyunca (özellikle de 19.ve 20.
yüzyılda boyutlanan) dayanılmaz ve yaşanılmaz bir hal alan iki mücadelenin
içinde ola geldiği görülmektedir. Bu mücadelelerden biri kendi türüne karşı
verdiği mücadeledir ki bu silahları, silahlar savaşları, savaşlar ise ölümleri
getirmiştir. Sadece geride bıraktığımız yüzyılda meydana gelen iki dünya
savaşında 70 milyon insan ölmüş bir o kadarı da sakat kalmıştır. Konumuzu
oluşturan ikinci mücadele biçimi olan insanoğlunun doğayı yenme çabası ise
tekniği, teknik sanayileşmeyi, sanayileşme ve teknolojik gelişme de çevre ve
turistik değerlerlerin tahribatını beraberinde getirmiştir. Bunun sonucunda
dünya hızla kirlenerek giderek yaşanmaz hale gelmeye başlamıştır. Bugün
dünyanın geldiği noktada insanoğlun önünde, ısınmakta olan bir yerküre, ozon
tabakasına yönelik tehlike, tarım topraklarını yutan çölleşme, hızla aratan nüfus
ve yaşanmaz hale gelen kentler, açlık, yoksulluk ve daha kirli bir çevre
durmaktadır. İnsanoğlu 21. yüzyıla merdiven dayadığı yıllarda bu hazin tabloyu
görünce büyük bir “U dönüşü” yaparak kendisiyle ve doğayla barışma sürecini
başlatmıştır. Kendisiyle barışma insan hakları ve demokrasi gibi kavramları
geliştirirken, doğayla barışma çevre bilincini ortaya çıkarmış, bu kavramlar
günümüzde artık küresel hale gelmiştir. Özellikle kaynakları tüketen, çevreyi
ve turistik (tarihi, kültürel ve tabiat) değerleri tahrip eden kalkınma biçimini
yadsıyan sürdürülebilir kalkınma çabaları yoksulluğun elimine edilmesiyle
beraber başta su ve toprak olmak üzere doğal kaynakları, gelecek kuşakları
düşünerek kullanmayı öngörüyor. Çünkü insanoğlunun insanca bir düzende,
üstelik karnı tok sırtı pek bir biçimde yaşaması artık yetmiyor. G elinen noktada
bütün bunlarla birlikte temiz ve rahat bir çevrede yaşamak önem kazanıyor.
Üstelik gidecek başka bir dünya, yaşanacak başka bir yeryüzü de yok. Bu
çalışma öncelikle yukarıda çizilen perspektif içinde dünyada ve Türkiye’de
yaşanan temel çevresel ve turizm ile ilgili sorunları ortaya koymaya çalışırken,
“çocuklarımızdan emanet aldığımız yerküreyi” geleceğe temiz bırakmanın yol
ve yöntemlerine ilişkin öneriler üzerinde durarak bir model sunmaya
çalışacaktır.
Anahtar Kavramalar: insanoğlunun iki büyük mücadelesi, çevresel ve
turistik sorunlar ve felaketler, küreselleşme ve çevre, çözümün anahtarı ve çevre
bilinci, yeni bir turizm anlayışı
Download