İktisat Tarihi II 17 Mart 2017 Akdeniz Dünyasında Ticaret ve Ekonomik Gelişme • MÖ 800 – MS 200 arasındaki sürede Akdeniz uygarlığı Avrupa’nın 12. – 13. yy’a kadar gösteremeyeceği bir ekonomik gelişme gösterdi. • Fenikeliler Akdeniz’in ilk uzman gemicileriydi, Akdeniz’in diğer büyük tacirleri ise Yunanlılardı. • Yunanistan’da siyasi hayatın önemli bir özelliği polis adı verilen şehir devletleri arasındaki mücadelelerdi. • Kolonizasyon faaliyetleri nüfus baskısını azaltırken ekonomik yararlar sağladı • Yunan tarımında başlangıçta çiftçilik ve hayvancılık toprak kullanımının ana şekilleriydi. • Yunan ticareti ve uygarlığı MÖ 8. yüzyıl başlarında canlandı. • İlk paralar altın ve gümüş karışımından yapılmıştı ancak iki metalin karışım oranındaki farklılıklar problem yaratıyordu. • MÖ 800 – 500 yılları arasında ihtisaslaşma ve işbölümü arttı. • Yunan şehirlerinin ekonomik refahı etkin bir mülkiyet hakları sisteminin kurulmasına dayanıyordu. • MÖ 334’te Makedonyalılar İskender’in önderliğinde Türkistan, Mısır ve Hindistan’a kadar fetihlere giriştiler. • Helenistik çağda ekonominin en önde gelen özelliği üretim ve bölüşüm üzerinde Doğu’ya özgü devlet kontrolünün benimsenmesiydi. • Tipik yunan ticaret şekli Helen şehirlerinde de devam etti. • GENİŞLEME DÖNEMİ ROMA EKONOMİSİ_________________________ • Roma imparatorluğunun çekirdeğini oluşturan Roma şehri aristokratik bir karakter arz ediyordu. • Büyüyen imparatorluğun askeri temelini genişletme çabaları pleb sınıfının siyasi temsil hakkına kavuşmasına yol açtı. • NÜFUS ve TARIM___________________________________________ • Roma İmparatorluğu’nun zirvede olduğu 1. ve 2. yylarda sınırları İskoçya’dan Mısır’a uzanıyordu. • Roma ekonomisinin iki önemli temeli tarım ve ticaretti. Fakat teknik açıdan Roma tarımı geriydi. • Merkez İtalya’nın kırsal nüfusu büyük ölçüde kendi sahibi ve kiracısı oldukları toprakları işleyen bağımsız köylülerden oluşuyordu. • ŞEHİRLER VE TİCARET________________________________________ • Sümer’den Roma’ya kadar nüfusun çoğunluğu tarımda çalışsa da ekonomiyi belirleyen şehirli insanlar ve kurumlardı. • Roma şehirlerinin imalat ve ticaret gibi fonksiyonları sınırlı kalmıştı. • Roma vatandaşları İmparatorluğun büyük ölçekli siyasi-ekonomik birliklerin sağladığı avantajlardan yararlanıyordu. • 1 milyona yaklaşan nüfusu ile Roma şehrinin yakın çevresindeki kaynaklardan beslenmesi mümkün değildi. • İmparatorluk geniş bir yol ağına sahipti. Bu yollar daha çok askeri amaçlarla düzenlenmişti • Kara ticareti nispeten değerli mallarla sınırlıydı. İmparatorluğun kapsadığı alanın genişliği ona otarşik bir ekonomik yapı kazandırmıştı. • İmparatorluk Avrupa içinde ise komşusu barbar kavimlerle ticareti teşvik etmiyordu. • Ticaret Roma değerler sisteminde üstün bir yere sahip olmayıp aşağı sınıflara, yabancılara ve kölelere bırakılmıştı. • İMALAT FAALİYETLERİ__________________________________________ • İmparatorlukta önemli sanayi dallarından biri yaygın inşa faaliyetlerinden ötürü taş ocağı işletmeciliğiydi. • Roma dünyasını meydana getiren Doğu ve Batı bölgeleri arasında imalat faaliyetlerinin gelişme düzeyi bakımından önemli farklılıklar vardı. • İmparatorlukta imalat faaliyetlerinin önemli bir bölümü hür esnaf tarafından gerçekleştiriliyordu. • Roma sosyo ekonomik yapısına bağlı olarak teknolojik bir başarısızlıkla karşı karşıyaydı. • ROMA EKONOMİSİNİN GERİLEMESİ • Birçok tarihçi için Roma İmparatorluğu’nun çöküşü ilgi çekici bir konudur ve genellikle çöküşte ekonomik faktörlerin belirleyici olduğu düşünülmektedir. • Harcamalar hızla artarken vergi kaynağı süratle aşınmaktaydı. • Ticaretin sekteye uğraması şehirlerin ihtiyaç duydukları malları tedarik etme konusunda sıkıntı yaratıyordu. • Roma yönetimleri sorunların üstesinden gelebilmek amacıyla ekonomiyi daha da zor şartlara iten tedbirlere başvurdular. • Devlet mali politikalarındaki değişmelere ek olarak iktisadi faaliyetlerin hukuki çerçevesine de müdahale etti. • Bürokratik kontrol mekanizmaları tarım sektörüne de uygulandı. Toplum hızla Ortaçağ’ın serflik sistemine doğru kaymaya başladı. • Nihayetinde Roma İmp. Gibi dünya çapında siyasi-ekonomik birliğin vatandaşlarına sağladığı menfaatler aşınmaya başladı. • Bununla birlikte İmparatorluğun doğu ve batı bölgeleri farklı bir gelişme seyri izledi. • FEODALİZME GEÇİŞİN AÇIKLAMALARI • Pirenne’e göre Cermen istilaları ne antik dünyanın Akdeniz birliğine ne de 5. yy Roma kültürüne son vermemiştir. • Ortada yalnızca toprağın yegane zenginlik olduğu ve menkul değerlerin dolaşımının en aza indiği bir imparatorluk vardır. • Ekonomik gerilemenin bütün sonuçları Charlemagne’den sonra daha net bir biçimde ortaya çıkmıştır. • Pirenne’e göre antik uygarlık Akdeniz birliği üzerine kurulmuştu ve bu birlik sayesinde ticaret mümkün oluyordu. • Ticaret ortadan kalktığına ve ekonomi doğal ekonomi haline geldiğine göre Charlemagne orduya fief vermek zorundaydı. • Brunner, feodalizmin kökenini 8. yy’da meydana gelen askeri taktiklerdeki değişmelere bağlamıştır. • Brunner’e göre düşmanın taktiğini izlemek gerekiyordu. • Batıya ağır silahlı atlı şövalyeleri Tours savaşından sonra soktuğu söylenen Charles Martel savaşanlar sınıfını donatmak amacıyla kilise topraklarının bir bölümüne el koymuştur. • White’a göre fief oluşmasındaki esas neden atlı askerlerden gelmemiştir. • Feodal kurumlar şövalye sınıfı ve kültürü zaman içinde önce güçlenip sonra zayıfladı fakat bin yıl boyunca 8.yy’ın askeri teknolojisinin doğum izlerini taşıdı. • Lopez’e göre Müslümanların ilerlemesiyle Akdeniz ticaretinin kesilmesi şeklinde derhal etkisini gösteren bir sonucun ortaya çıktığını söylemek doğru değildir. • Vercauteron, Pirenne’in iddiasının yabana atılamaz olduğunu Akdeniz ticaretinin gösterdiği dalgalanmalar üzerinden açıklamaya çalışmıştır. • ORTAÇAĞ AVRUPA TOPLUMU • Bu dönemde Avrupa toplumu her bölgede farklı ölçüde geçerli üç etkiye tabidir. • Roma İmp. döneminde medeni Avrupa Roma’nın egemenliği altında olan Akdeniz Avrupası ile sınırlıydı. • Barbarların sahip olduğu basit ve eşitlikçi yapı Romalıların MS 1. yy’da Ren Nehri’ne ulaşmaları ile değişti. • Roma diplomasisi Cermen baskılarını önlemek için kendileriyle işbirliği yapacak yöneticilerin etkinlik kazanmasını destekledi. • Orta Çağ Avrupası’nın ekonomik performansı farklı alt dönemlerde ele alınabilir. • Erken Orta Çağ (476 – 1000), • İleri Orta Çağ (11. yy- 14. yy başları) • Geç Orta Çağ (14. ve 15. yylar) • KAVRAMLAR • Tepede ülkenin bütün toprakları Tanrı tarafından kendisine bağışlanmış kral bulunuyordu. • Kral topraklarını fief adı verilen parçalara ayırarak vassal adı verilen adamlarına emanet etmişti. • Feodal sözleşme, temel unsuru senyör tarafından bağışlanan toprak üzerindeki hakların vassal tarafından sağlanan askeri ve diğer hizmetlerle değiştirilmesidir. Manor – Malikane – Manoryal Sistem • Bir köy ya da köyler topluluğu, mülkiyeti lordun elinde. • Manordaki arazi türleri • Demesne toprakları • Köylü toprakları • Ortak alanlar • Manoryal sistem arazi tasarruf hakkına dayalı iktisadi, toplumsal ve idari/yargısal örgütlenme Açık Tarla Sistemi •Hububat tarımı ve hayvancılık aynı malikane içinde yapıldığı için tarlalar çitlenmiyordu sadece ekim yapılan alanlar çitleniyordu. •Bu sayede hem çitleme masrafları oluşmuyor hem de hayvan otlamasında ölçek ekonomisinden yararlanılıyordu. •Açık tarla sisteminde lordun ve köylülerin paylarını oluşturan çizgiler tarlalar arasında dağılmış bulunuyordu İkili ve üçlü tarla rotasyonu • Tarımsal faaliyetin sıkı bir biçimde kontrolü ve ortaklaşa yürütülmesi zorunluydu. Açık tarla sistemi • Villein: Genellikle serf ile aynı anlamda kullanılan fakat yükümlülükleri daha belirgin ve belirli oranda miras hakkına sahip köylü. • Serf: Manor sisteminin asli unsuru. • Demesne topraklarının işlenmesi (opera) • Olağan dışı yükümlülükler. (precaride) • Ayni ve nakdi ödemeler • Serfin toprak üzerinde intifa hakkı bulunmaktadır. Buna tenure adı verilir. • Serfin lorda karşı yükümlülükleri toprak ve statü üzerindendir.