Tarihî Süreç, Iç Dinamikler ve Uluslararası Aktörler info@insamer.com www.insamer.com ARAKAN RAPORU Eylül 2017 Araştırma 48 Güneydoğu Asya Emrin Çebi Araştırma 48 Güneydoğu Asya Eylül 2017 Arakan Raporu Tarihî Süreç, İç Dinamikler ve Uluslararası Aktörler ©İNSAMER 2017 Bu yayının bütün hakları İNSAMER İnsani ve Sosyal Araştırmalar Merkezi’ne aittir. İNSAMER’in izni olmaksızın yayının metni herhangi bir formda yayımlanamaz, kopyalanamaz, çoğaltılamaz ve dağıtımı yapılamaz. Kaynak gösterilerek alıntı yapılabilir. Hazırlayan: Emrin Çebi Genel Yayın Yönetmeni: Dr. Ahmet Emin Dağ Editör: Ümmühan Özkan Web Editörü: Mervenur Lüleci Karadere Kapak Fotoğrafı: Safa Kutlu Referans için: Çebi, Emrin, “Arakan Raporu: Tarihî Süreç, İç Dinamikler ve Uluslararası Aktörler”, İNSAMER, Araştırma 48, Eylül 2017. Bu yazının içeriği ile ilgili bütün sorumluluk müellifine aittir. Nuhun Gemisi Sayfa Tasarım: Fatih Hacıoğlu Baskı: Pelikan Basım Maltepe Mh. Gümüşsuyu Cd. Odin İş Merkezi No. 1/28 Topkapı-İSTANBUL İNSAMER, İHH İnsani Yardım Vakfı’nın Araştırma Merkezi’dir. Karagümrük Mh. Kaleboyu Cd. Muhtar Muhittin Sk.No:6 PK.34091 Fatih / İstanbul - TÜRKİYE Giriş 01 Problemin Tarihsel Geçmişi 02 Sömürge dönemi 02 İÇİNDEKİLER 2. Dünya Savaşı ve 05 Myanmar’ın bağımsızlık süreci Rohingya kelimesinin 06 kullanımı ve Rohingyaların kökeniyle ilgili tartışmalar ve vatandaşlık problemi Rohingya Direnişi, Siyasi 10 Yapıları ve Direniş Grupları Ekim 2016 Saldırıları, 19 Annan Raporu ve Ağustos 2017 Olayları İnsani Durum ve Rohingya 23 Mültecilerine Genel Bakış İç Dinamikler ve 26 Uluslararası Aktörler Sonuç ve Tespitler 38 Sonnotlar 41 www.insamer.com info@insamer.com Fotoğraf: Safa Kutlu, 13 Eylül 2017, Cox’s Bazar, Bangladeş EYLÜL 2017 Giriş 01 Myanmar’da farklı etnik gruplarla ve ona karşı birleşme çabalarıyla hükümet arasında neredeyse ba- sosyal kopuşun tabandan gerçek- ğımsızlık günlerinden itibaren ciddi leştirilmesi birincil hedef gibi görü- anlaşmazlıklar yaşanmasına rağ- nürken ülkede, diğer etnik gruplar- men neden sadece Rohingyaların la Myanmar devleti arasındaki ça- ülkeden gönderilmesine varan ra- tışma ve anlaşmazlıkların devam dikal talepler söz konusu? Ülkede ettiği ve bunların Myanmar’ı ciddi farklı etnik yapılara mensup olan boyutlarda meşgul ettiği gerçeği veya etnik olarak Burmalı olan baş- de ortada duruyor. ka Müslüman topluluklar da varken Rohingya sorunu neden bir din savaşı olarak sunuluyor? Rohingyaların yaşadığı bölgelere yapılan son operasyonlar, 2012’de başlayan ve devam eden bir sürecin Bu soruların cevapları tarihî, sos- telafisi mümkün olmayan karanlık yal ve siyasi olarak çok boyutlu ve bir noktaya doğru ilerlediğini göste- sorunlu bir geçmişi yansıtıyor. Ro- riyor. Bu tarihten itibaren Rohingya- hingyaların yaşadığı bölgeye son dö- ların maruz kaldığı dışlanma, hem nemde düzenlenen askerî operas- siyasi hem de sosyal olarak kendi- yonların “temizlik” (clearence) adıy- ni çok sert ve kanlı bir biçimde his- la anılması, Müslüman Rohingya nü- settiriyor. Özellikle de mevcut hü- fusun ülkeden gönderilmesi üzerine kümetin yönetime geldiği 2015 se- kurgulanmış ve yürürlüğe konulmuş çimleri öncesi ve bugün yaşananlar, bir etnik temizlik sürecini ima edi- dünyanın görmezden gelemeyece- yor. Son yıllarda problemin günde- ği bir trajediyi ortaya koyarken Ara- me geliş tarzı, Myanmar’ın bu du- kan’da insanlar hayatlarını, toprak- rumu bir din savaşı haline dönüş- larını, geleceklerini kaybetmeye de- türüp ülkedeki diğer etnik yapıların vam ediyor. ortak özelliği olan Budizm’i Rohing- Nisan 2017’de yayımlandığımız ya Müslümanlarını dışlamada mer- “Myanmar’ın Rohingya Çıkmazı-A- keze alan bir anlayışı yansıtıyor. Din rakan’da Tarihî Süreç, İç Dinamik- üzerinden ortak düşman yaratma ler ve Uluslararası Aktörler” adlı ni, meydana gelen son olayları ve de meydana gelen gelişmeler üzeri- bölgedeki insani durumla ilgili son ne güncellenmiş versiyonu olan bu gelişmeleri incelemektedir. rapor, yaşanan insani sorunun çö- Raporda ayrıca, Rohingyaların ya- zümüne yönelik yıllardır hiçbir geliş- şadığı insani trajediyle ilgili ulusla- menin kaydedilmediği bölgede olan rarası toplumun çözüm sürecinin biteni anlayabilmek amacıyla önce- neresinde olduğunu daha iyi res- likle sürece dair tarihî arka planın metmek için Myanmar’daki iç den- bir özetini, Rohingyaları siyasi dire- gelere, bölgesel denkleme ve ulus- nişe iten süreçlerle birlikte Rohingya lararası camianın tutumuna da yer siyasi direniş ve silahlı hareketleri- verilmiştir. PROBLEMİN TARİHSEL GEÇMİŞİ SÖMÜRGE DÖNEMI Bu dönem, bölgeye sömürge yıl- Arakan,2 Myanmar’ın3 batısında, larında yerleştirildikleri iddiasıyla Bengal Körfezi’ne kıyısı olan bir eya- Myanmar’ın Rohingyaları dışlama- lettir. Sittwe, eski adıyla Akyab, bu sı açısından önem taşımaktadır. İn- eyaletin başşehridir.4 giliz sömürge döneminde bugünkü Bölgedeki nüfusun çoğunluğunu Myanmar topraklarına Güney As- Rakhine olarak bilinen Arakanlı Bu- ya’dan önemli ölçüde işçi göçü ol- dist Magh etnik grubu oluştururken, muş ve bu göç hareketi sömürge Threvada Budist inancına mensup yönetimince organize edilmiştir. O olan diğer etnik azınlıkların en ka- dönem Burma olarak anılan top- labalığı Mro Khamilerdir.5 Arakan’da raklar, İngiliz idaresindeki Hindis- yaşayan Müslümanlar ise farklı et- tan’ın bir eyaleti haline getirildi- nik ve dil toplulukları olarak dört böl- ğinden bölgeye olan göçler bir iç göç gibi değerlendirilmiştir. Ancak gede yoğunlaşmıştır: bugün, Myanmar devleti o dönem- Ƹ Bangladeş’in Chittagong böl- de yaşanan göçleri yasa dışı göçler gesiyle sınır olan, Maingdaw ve olarak değerlendirmekte ve bölge- Buthidaung bölgelerinde yaşa- de 12. yüzyıldan itibaren yerleştiği yan ve Myanmar tarafından ıs- bilinen ve özellikle Bangladeş’le sı- rarla “Bengali” olarak anılan Ro- nır bölgelerinde yaşayan Rohingya- hingyalar. Bu topluluk, Arakan ları, İngiliz dönemindeki göçlerle ge- Krallığı döneminden itibaren len bir topluluk olarak değerlendirip bölgenin bir unsuru olarak bu vatandaşlığa kabul etmemektedir. topraklarda yaşamıştır. 1 Myanmar devleti sömürge döneminde yaşanan göçleri yasa dışı göçler olarak değerlendirmekte ve bölgede 12. yüzyıldan itibaren yerleştiği bilinen ve özellikle Bangladeş’le sınır bölgelerinde yaşayan Rohingyaları, İngiliz dönemindeki göçlerle gelen bir topluluk olarak değerlendirip vatandaşlığa kabul etmemektedir. Araştırma 48 çalışmanın Ağustos 2017 ile bölge- Güneydoğu Asya 1989 yılına kadar “Arakan” olarak bilinen ancak bu tarihten sonra Myanmar yönetimi tarafından “Rakhine” olarak değiştirilen eyaletin eski adı, saldırıların hedefi olan Müslüman Rohingya halkı ile özdeşleştirilmiştir. 02 ğer etnik gruplardan kadınlarla evliliklerinden gelen Müslüman nesillerdir. Arakan’da Müslümanların yoğunlaştığı bölgeler turuncu ile gösterilmiştir. Ƹ 1430-1784 yılları arasında Mrauk-U (Mrohaung) Krallığı döneminde buraya yerleşmiş ve hâlihazırda Mrauk-U ve Kyauktaw bölgelerinde yaşayan Müslüman topluluk. Ƹ Kamein/Kaman6 olarak bilinen Ramree Adası’na yerleşmiş Arap ve Fars tüccarların torunları olan topluluk. EYLÜL 2017 Ƹ Arakan’ın 1784’te Burma Krallığı tarafından işgali ile Myedu bölgesinden Sandoway bölgesine gelen Müslümanlar.7 Bunlar dışında Myanmar genelindeki Müslüman topluluklar şu dört grup altında değerlendirilmektedir: Ƹ Chulias, Kaka ve Pathan olarak bilinen ve İngiliz sömürge döneminde daha çok ticari işler ve idari görevlerde bulunmak üzere bölgeye getirilen Hintli Müslümanlar uzunca bir süre sömürge yönetiminin başkenti Yangon’da (eski adıyla Rangoon) yaşamıştır. Bu grup kent nüfusunun neredeyse yarısını oluşturmuştur. Urduca konuşan Hintli Müslümanlar Barelvi, Diyobendi ve Tebliğ Cemaati’ne müntesipti. 1962 askerî darbesi sonrası General Ne Win döneminde, ulusallaşma politikası sürecinde, 300.000 Hintli, Burma’dan sınır dışı edilmiştir. Ƹ Pathee yahut Zerbadee olarak bilinen grup, Fars ve Hint Müslümanların Burmalı ya da bölgedeki di03 Ƹ Panthay yahut Hui Müslümanları ise 13. yüzyılda Çin’in Yunnan bölgesinden buraya göçmüş Çin kökenli Müslümanlar olup daha çok ticaretle iştigal etmektedirler. 1949 yılından sonra Komünist Çin yönetiminin baskılardan dolayı bölgeye göçen bu insanlar, Mandalay’ın kuzeyine yerleştirilmiştir. Bu topraklarda Müslümanlar ülke tarihi ve siyasetinde önemli mevkilerde bulunmuştur. 1857’deki Hint kalkışması sonrası İngiliz sömürge yönetimi tarafından Yangon’a sürgün edilen son Babür Sultanı Bahadır Şah’ın türbesi de bu topraklardadır. 1898 doğumlu U Razak, Tamil kökenli önemli bir siyasi olarak Burma bağımsızlık sürecinde Burma Müslümanlarının ve Budistlerin birliği için mücadele vermiştir. Günümüzdeki Mandalay Üniversitesi onun tarafından Mandalay Koleji olarak kurulmuştur. General Aung San’ın bağımsızlık öncesi geçici hükümeti döneminde Eğitim ve Millî Planlama Bakanı olarak görev yapan U Razak, 19 Temmuz 1948’de Aung San’a yönelik düzenlenen suikast sırasında hayatını kaybeden altı kişiden biridir.8 Rohingyalar, 1429-1785 yılları arasında Arakan ve günümüzdeki Bangladeş’in Chittagong eyaletini kapsayan topraklarda Mrauk-U Krallığı himayesinde yaşamıştır. 1400’lerde Burma Krallığı tarafından işgal edilen Mrauk-U, Bengal’den yardım istemiş ve işgalcileri Müslümanların desteğiyle geri püskürtmüştür. Böylece bölgenin Müslüman Bengal ile ilişkileri de gelişmeye başlamıştır. 1430’dan 1531’e kadar Bengal Sultanlığı’nın himayesindeki Mrauk-U, Budist krallar tarafından yönetilirken, özellikle askerî görevler ve mahkemelerde Müslümanlar etkin rol almıştır. Bölge tarihine yönelik bazı kaynaklarda, Arakan’ın Budist kralları, askerî liderleri ve mahkeme hâkimleri dahi Müslü- Güneydoğu Asya rolünde olan bu bölgedeki Rohingya Müslümanları da sonrasında Burma Krallığı’na akınlar düzenlemiştir. Burma Krallığı Rohingyaları yakalamak için girdiği Chittagong’da İngilizlerle karşı karşıya gelmiştir. 1811’de Rohingyalar milisleri organize ederek Kuzey Arakan’ın büyük bölümünü ele geçirmiştir. İlerleme kaydeden Rohingyalar, Burma’ya karşı İngilizlerden yardım talep etmiş fakat bu talepleri olumsuz karşılanmıştır. Takip eden süreçte Burma ordusu Rohingya milislerini Bengal’e geri püskürtmüştür. Bu dönemde Bengal’e sığınan birçok Rohingya bir daha geri dönmeyerek Cox’s Bazar’da yerleşmiştir.12 İngilizler, sömürge toprağı olan Chittagong’a sürekli akınlar düzenleyen Burmalılara 5 Mart 1824’te savaş açmış ve bu savaş tarihe ilk İngiliz-Burma Savaşı olarak geçmiştir. Bu süreçte İngilizlerle topraklarını korumak isteyen Rohingyalar arasında bir ittifak yapılmıştır. Savaşlar sonucu Burma ordusu İngilizler karşısında yenilgiye uğramış ve Arakan bölgesi yapılan anlaşma sonucu İngiliz sömürge topraklarına bırakılmak zorunda kalmıştır.13 İngiltere Burma’yı 1824 başlarından itibaren düzenlediği üç istila ile kolonileştirmiştir. Bu süreçte Arakan’ın Burma idaresi zamanında boşaltılan sınır köylerine Chittagong’dan Müslümanlar da yerleştirilmiştir. İngilizler bu Müslüman köylere dinî ve kültürel özgürlükler tanırken yönetimde de kısmî bir otonomi vermiştir.14 Araştırma 48 manlara ait unvanlar almıştır.9 Müslümanların diğer krallıkların ordularında ve mahkemelerinde görev almaları Güneydoğu Asya genelindeki bütün krallık ve yönetimlerde o günlerde geçerli bir uygulama olagelmiştir. Arakan’ın kuzeyinde bulunan Mrauk-U, daha sonrasında Arakan Krallığı olarak ilan edilen yapıya dâhil edilerek krallığın başşehri olmuştur. Bu krallık, Arakan’ın güneyindeki Irrawaddy deltası ve Burma merkezindeki Burma krallıklarından, batıdaki Bengal ve Babür’den ayrı bir yapı arz etmiştir. Müslüman tüccarların bölgeye gelişi 8. yüzyıla dayandırılmaktadır. Buranın önemli bir ticaret merkezi haline gelmesi krallığın merkezinin Waithali’ye doğru kaymasına sebep olmuş, bu ise Müslüman tüccarların bölgede kıyı kesimi boyunca yerleşmesinde etkili olmuştur. 12 ve 13. yüzyıllara doğru Arakan’a gelen Müslüman tüccar sayısı artmış, Müslümanlaşan Bengal’den de bu bölgeye göçler çoğalmıştır. Bu açıdan bakıldığında modern Bangladeş sınırları içerisinde kalan Chittagong, 1784’teki Burma işgaline kadar bağımsız bir krallık olan Arakan’ın coğrafi bir uzantısı olarak -günümüz modern ulus devlet sınırlarıyla bölünmeden önce- geçişlerin ve etkileşimin yoğun olduğu bir bölge olmuştur. Arakan Krallığı 1784-1824 arasında Burma Krallığı tarafından işgal edilmiş ve bu dönemde bölgede büyük kıyımlar gerçekleştirilmiştir. Bu baskılardan kaçan kuzeydeki Müslümanlar Chittagong’un10 güneyindeki Cox’s Bazar’a11 sığınmıştır. İngilizlerin kont- Kaynak: http://www.tarihbilimi.gen.tr/makale/asyanin-kurtulusu-guney-asyadaki-gelismeler/ 04 2. DÜNYA SAVAŞI VE MYANMAR’IN BAĞIMSIZLIK SÜRECI 1937’ye kadar İngiliz Hindistan’ının azınlık bölgeleri de bu yeni ülkenin bir parçası olarak sömürge yöneti- sınırları içerisinde kalmıştır.17 mi altındaki Burma Krallığı bu tarihle General Aung San liderliğindeki birlikte yarı özerk bir yönetime doğru bağımsızlık sürecinde, federal bir evrilmeye başlamıştır. Ancak krallık yapılanma hedeflenirken etnik ola- dâhilinde birbirinden farklı çok sa- rak farklı topluluklara otonomi ve- yıda etnik grup vardır. Bu grupların rilmesini konu alan Panglong Kon- her biri, kendi bağımsızlıkları için dış feransı 1947’de gerçekleştirilmiş- güçlerle ittifak arayışında olmuştur. tir. “İnsan hakları, ulusal ve kültürel Bu durum bugünlere kadar devam haklar, kültürel otonomi özgürlüğü, eden bölün- parlamentoda temsil hakkı” ile ilgili me ve bu yol- maddeler bu konferansta kabul edi- da ortaya çıkan silahlı mücadelelerin kaynağı olmuştur.15 Sömürge döneminde İngilizlerin desteğini alan Rohingyaların İngilizlerle bir diğer yakınlaşması ise 2. Dünya Savaşı’na Fotoğraf: Erhan Idiz, 23 Eylul 201 7 Cox’s Bazar, Bangladeş giden süreçte olmuştur. Buna EYLÜL 2017 sebep de İngi- 05 Burma Krallığı dâhilinde bulunan birbirinden farklı çok sayıda etnik grup, kendi bağımsızlıkları için dış güçlerle ittifak arayışında olmuştur. Bu durum bugünlere kadar devam eden bölünme ve bu yolda ortaya çıkan silahlı mücadelelerin kaynağını teşkil etmiştir. lizlerin Rohingyalara Burma’ya karşı savaşmaları karşılığında otonomi hakkı verme sözüdür. Fakat İngilizler bu sözlerinde durmayarak bütün bölgeyi Burma’ya bırakmıştır. len anayasa taslağında yer almıştır. Fakat Aung San’ın 19 Temmuz 1947’de, kabinedeki altı arkadaşıyla birlikte uğradığı suikast sonucu hayatını kaybetmesinden sonra Panglong Konferansı kararları günümüze kadar uygulamaya geçememiştir. Bağımsızlığın ilanından sonra, 1948 yılında hazırlanan yeni Burma Anayasası, ülkedeki etnik azınlıklar ve Burma yönetimi arasında sürekli bir anlaşmazlık konusu olagelmiştir. Zira çok etnikli bir yapıya sahip olan Burma’da, 135 etnik grup, resmî olarak tanınmış olan sekiz büyük grup altında kategorize edilmiştir. 1982’de çıkarılan Vatandaşlık Kanunu’nda Rohingyalar anayasada tanımlanan üç çeşit vatandaşlık kategorisinden hiçbirinde değerlendiril- 2. Dünya Savaşı sürecinde Myan- meyip anayasada dördüncü bir ka- mar’ın çoğunluğunu oluşturan Ba- tegori olan “foreigner” yani “yaban- mar yani Burma etnik grubuna men- cılar” kategorisinden hiçbirinde de- sup pek çok kişi, İngiliz sömürgesin- ğerlendirilmiştir. Kuzey Arakan’da- den kurtulmak için Japonya yanında ki Müslümanlar için dönüm noktası savaşmıştır. Fakat azınlık olan diğer olan bu kanun ile Rohingyalar artık etnik gruplar, Bamarlara ve Japon- “vatansız” bir halk haline getirilmiş- lara karşı müttefik kuvvetleri des- tir.18 Bu süreçte farklı etnik azınlık- teklemiştir.16 Sonrasında İngilizler- ların yaşadığı bölgelerde, hükümet le ittifak eden Burma, savaşın bit- güçleri ve yerel direniş grupları ara- mesiyle İngiltere’den bağımsızlığı- sındaki çatışmalardan etkilenen pek nı kazanmış ve böylece bütün etnik çok kişi yerinden olmuştur.19 la daha da yoğunlaştığı görülmektedir. yüklediği bir problemin kurbanı olan Bu ise, yeni ulus devletler içerisinde ka- Rohingyalar, yıllardır birçok insanın lan bu toplulukların, bulundukları ülke- hayatına mal olan bir çıkmazın orta- lerde azınlık statüsüne düşmelerinden sında yaşam mücadelesi vermekte- sonra, bir kimlik inşası oluşturma ihti- dir. Myanmar’ın 1948 ve Bangladeş’in yacıyla doğru orantılıdır. Sınırların be- 1971 olan bağımsızlık tarihleri hatır- lirlenmesiyle Doğu Pakistan (Bangla- landığında, bu iki devletin doğuşundan deş) tarafında kalan Budist Rakhine- çok daha önce buralarda yaşamakta ler de kendilerini “Marma” olarak ad- olan Rohingyaların nereye ait olduğu landırmıştır. Bu isim, eski bir aşiret li- tartışmaları iyice alevlenmiş ve bu tar- deri olan Maung Shwe Prue tarafın- tışmalar “Rohingya” ifadesinin kullanı- dan 1940’ların sonlarına doğru kendi mının olup olmadığına yahut bu kulla- topluluğunu ayrı bir millet olarak Batı nımın ne zaman ortaya çıktığına kadar Bengal’de belirginleştirmek üzere kul- ilerlemiş ve bugün artık tamamen için- lanılmıştır. Marmalar o dönem Pakistan den çıkılmaz bir hale gelmiştir. sınırları içerisinde kalmalarından dola- Burada bir halkın yüzyıllardır yaşı- yı önce bu ülkenin vatandaşlığını, son- yor olduğu gerçeği göz ardı edilip Ro- rasında ise Bangladeş vatandaşlığını hingya kelimesinin kullanımının ta- hiçbir sıkıntı çekmeden almış ve asla rihsel ispatındaki zayıflıklar sebebiyle Rohingyaların maruz kaldığı acı süre- içeride ve diasporada yaşayan yakla- ci tecrübe etmemişlerdir.23 şık 3 milyonluk bir topluluk yok sayıl- Yazılı kaynakları referans alan mo- mıştır. Bu durum, içinde yaşadığımız dern dönem tarihçiliğinin bir uygula- çağın ve ulus devlet düzeninin handi- ması olarak Rohingya ifadesinin yazılı kaplarının en çarpıcı ve en acı örnek- kaynaklarda daha eski tarihlerde bu- lerinden biridir. lunmayışı sebebiyle böyle bir halkın Rohingya kelimesinin kullanımı ile il- olmadığı sonucu çıkarılması, yine mo- gili tartışmalar halen devam ederken dern dönemin belli kesimler için üretti- kimi kaynaklar bu ifadenin 1936’da ği açmazlardandır. Rohingya ifadesi ve kurulan ve Rohingyaların ilk siyasi olu- bu halkın kökenine dair daha çok Ba- şumu olduğu belirtilen The Rohingya tılı seyyah ve antropologların bölgey- Jam’iyyat al Ulama (Rohingya Âlimler le ilgili notlarına dayanan tartışmalar, Cemiyeti) adında geçmesi sebebiyle bütün taraflarca manipüle edilmek- kelimenin kullanımını bu tarihe dayan- tedir. Rohingyalara dair genel kabul- dırmaktadır. Başka bir kaynakta ise lerden biri, Rohingyaların Muğal, Af- 20 kelimenin Guardian Daily’de 20 Ağus- gan, Patahan ve Bengali göçmen as- tos 1951’de dönemin Buthidaung mil- kerlerle Arap ve Fars tüccarların son- letvekili Abdul Gaffar tarafından kale- raki nesilleri olduğudur. Bu görüş Ro- me alınan The Sudeten Muslims baş- hingya siyasi oluşumlarının da kabul lıklı yazıda geçtiği ifade edilmektedir. ettiği bir görüş olup Müslüman sey- 21 22 Tarihî kaynaklarda Rohingya ifade- Rohingya kelimesinin kullanımının tarihsel ispatındaki zayıflıklar sebebiyle içeride ve diasporada yaşayan yaklaşık 3 milyonluk bir topluluk yok sayılmıştır. Bu durum, içinde yaşadığımız çağın ve ulus devlet düzeninin handikaplarının en çarpıcı ve en acı örneklerinden biridir. Araştırma 48 Myanmar ve Bangladeş’in birbirine Güneydoğu Asya ROHINGYA KELIMESININ KULLANIMI VE ROHINGYALARIN KÖKENIYLE ILGILI TARTIŞMALAR VE VATANDAŞLIK PROBLEMI yahların bölgeye dair notlarında ge- sinin kullanımının Pakistan ve Myan- çen tarifler ve yorumlar arasında da mar’ın bağımsızlıklarını kazanmalarıy- bulunmaktadır.24 06 Malay anlatılarında ve Arap tarihçilere ait eserlerde de Roang, Rohang, ma’ya yerleşenlerin bölgeye sonradan Roshang şeklinde adlandırmaların ol- ulaşan torunları olarak ifade edilmek- duğu ve bölgenin Jazirat al-Rahma tedir. Bu tarihlendirme çerçevesinde yahut Rahmi olarak isimlendirildiği de Kachin, Kayah, Karen, Chin, Burman, 25 ifade edilmektedir. Mon, Rakhine ve Shan ana etnikleri, Diğer bir görüş ise, bu halkın Bang- doğal vatandaş olarak kabul edilmiş- ladeş’in Chittagong bölgesindeki halk- tir.30 Bu vatandaşlık tanımlamalarının la aynı kökenden geldiği yönündedir. ise genel olarak İngiliz sömürge döne- Bu görüş Rohingyaları ülkeden gön- minde buraya yerleşen Hint asıllı top- derme planı çerçevesinde Myanmar lulukları/insanları hedef aldığı belirtil- tarafından ısrarla savunulmaktadır. mektedir.31 Bu süreç, bağımsızlık son- Zira Arakan bölgesinin İngiliz sömür- rası vatandaşlık kazanan Rohingyala- gesinde olduğu dönemlerde buraya rın bu statülerinin ellerinden alınma- Bengal’den ve Hindistan’dan iş gücü sıyla sonuçlanmıştır.32 EYLÜL 2017 26 07 daşlığın kapsamı ise 1823 öncesi Bur- ihtiyacını karşılamak amacıyla göç 1983 nüfus sayımına göre Arakan eden yahut ettirilen topluluklar üze- eyaletindeki Müslüman nüfusun oranı rinden yürütülen tartışmalar sonucu, %24,3 iken bu nüfus sayımında Ro- Rohingyalar yüzyıllar sonra Myanmar hingyalar Bengaliler olarak adlandı- tarafından yasa dışı göçmenler ola- rılmıştır.33 1989 yılında Adaptation of rak kabul edilmiştir.27 Expressions Law (Law 15/89) çerçeve- Rohingyaların Myanmar vatandaş- sinde Arakan adı buradaki en kabalık lığı problemi 1970’lerle birlikte, Gene- etnik grup olan Budist Rakhinelere it- ral Ne Win askerî rejimi ile başlamış- hafen Rakhine olarak değiştirilmiştir.34 tır. 1974 Burma Sosyalist Cumhuriye- 1982 Anayasası’nda “135 etnik grup” ti Anayasası’nın ilanı ve 1974 Acil Göç kullanımı ya da bu grupların isimleri Eylemi (Emergency Immigration Act), zikredilmezken,35 ülkede 135 etnik gru- vatandaşlığı etnik şartlara bağlayarak bun varlığının dillendirilmesi 1990’lar- 1947 yasası uyarınca oluşturulan ve la başlamıştır. 1994’te yazılan Ethnic Rohingyaların da sahip olduğu Ulusal Groups in Burma: Development, De- Kayıt Sertifikası’nı (National Regist- mocracy and Human Rights (Burma ration Certificate) geçersiz kılmıştır.28 Etnik Grupları, Kalkınma, Demokrasi Rohingyaların durumunu daha da ve İnsan Hakları) başlıklı yazıda Ka- olumsuz etkileyen 1982 Anayasası nun ve Düzenin Yeniden Tesisi Devlet ile Burma’da tam vatandaşlık (full ci- Komisyonu’nun (State Law and Or- tizenship), vatandaşlık adayı/yedek va- der Restoration Council/SLORC), 135 tandaşlık (associate citizenship), sonra- ulusal etnikten bahsederken bunların dan vatandaşlık (naturalized citizens- isimlerini vermediği ifade edilmektedir. hip) şeklinde üç farklı vatandaşlık tanı- Yine yüksek rütbeli bir ordu mensubu- mı yapılmıştır. Bu anayasa ile ikinci ve nun 7 Ağustos 1991’de yazdığı yazıda, üçüncü tip vatandaşlık iptal edilebilir “ülkede 135 etniğin varlığı olgusunun bir statüde tanımlanmış, iptal edilme Myanmar’ın ‘büyük ırk düşüncesi’ üze- şartları da yine aynı anayasada belir- rine kurulacak anayasa hazırlıklarının tilmiştir.29 Bu üç statünün hiçbirine gir- önünde büyük bir engel” olduğu belir- meyen Rohingyalar, anayasada foreig- tilmektedir. Devletin “büyük ırk düşün- ner kapsamında tanımlanan statüdedir. cesi” üzerine kurulması halinde, ülkede- Tam ya da doğal vatandaşlık, Burma ki etnik temelli silahlı çatışmalara son topraklarına 1823’ten önce yerleşmiş verilmesinin mümkün olmayacağı ifa- olanları kapsarken, yedek/aday vatan- de edilmektedir. 1991’de cunta lideri General Saw Maung da “135 ulusal et- rı sınır dışı ederken Arakan’daki Rakhi- nik” ifadesini bir konuşmasında zikret- nelerin desteğini din farklılığına başvu- miştir. Bu durum, büyük etnik grupların rarak almaya çalışmakta ve bu politi- etkisini zayıflatabilmek için “böl-yönet” kasıyla hem Rohingyaları hem de Rak- stratejisi çerçevesinde mevcut grupla- hineleri sonuçları çok acı olan olayla- rın daha küçük alt gruplara bölünme- ra maruz bırakmaktadır; geçmişten iti- si stratejisi olarak yorumlanmaktadır. baren yaşanan travmaları halkın ha- 2014’teki nüfus sayımında, 135 etni- fızasında canlı tutarak Arakan eyale- ğin resmî ve tam bir listesinin yayın- tinin bölüneceği korkusunu zihinlerde lanması da bu yorumu desteklemiştir. sürekli harlamaktadır. Oysaki bu yak- Bu listenin amacının, federal bir sistem laşım, gelecek günlerin Myanmar’ının çerçevesinde ülkeyi birleştirmek yeri- bütünlüğü için oldukça tehlikeli bir sü- ne, etnik eyaletler içerisinde bölünme- rece dönüşebilir. Sonuç olarak 1948’de kurulan bir fe- Listeye göre Shan eyaletinde 33, Kac- deral birlik olarak dikkate alındığında, hin eyaletinde 12, Kayah eyaletinde 9, Myanmar yönetiminin daha bu devletin Kayin Eyaletinde 11, Chin eyaletinde kurulmasından çok önce bölgeye gelip 53, Mon eyaletinde 1, Rakhine eyale- yerleşmiş olan bu insanları yasa dışı tinde 7 farklı etnik grup ve 9 Bamar göçmenler olarak tanımlaması kabul topluluk bulunmaktadır. edilemez bir hukuksuzluktur. Zira ne- Bununla birlikte Myanmar yönetimi- redeyse benzer uygulamalarla İngi- nin 21 Şubat 1992 tarihinde yayım- liz sömürgesinde bulunan toprakların ladığı basın bildirisinde, ülkede tanı- çoğunda iş gücü ihtiyacını karşılama nan 135 etnik gruptan ayrı olarak Ro- amacıyla yerinden edilen yahut gö- hingyaların 1824’ten itibaren Bangla- nüllü göç eden çok sayıdaki Çinli nü- deş’ten gelerek ülkeye yerleşen yasa fus, başta Malezya, Endonezya ve Sin- dışı göçmenler olduğu tekrar ilan edil- gapur olmak üzere pek çok farklı ül- miştir. kede; çok sayıda Malay ve Hint nüfus 37 30 Mart 2014’te Birleşmiş Milletler da Güney Afrika’da artık bulundukları (BM) Nüfus Fonu ve uluslararası do- toprakların insanları olarak yaşamla- nörler tarafından finanse edilen son rına devam etmektedir. Myanmar yö- nüfus sayımında da Rohingyalar yasa netiminin mantığıyla hareket edildiğin- dışı Bengali oldukları gerekçesiyle sa- de, İngiliz sömürge döneminde yerin- yılmamıştır. den edilen/göç eden milyonlarca in- 38 Rohingyaların “vatansız” statülerini sanın yüzyıllar önceki anavatanlarına tamamlayan son gelişme ise, 2015’te geri gönderilmesi gerekmektedir. Bu, dönemin devlet başkanı Thein Sein’in uygulanması mantık dışı ve imkânsız Rohingyaların Beyaz Kart (The White olan durum Rohingyalar için de geçer- Card Identity) olarak adlandırılan kimlik lidir. Fakat bu halkın akıl almaz sahip- kartlarını geçersiz kılan ve onları yasa sizliği, bağlı bulundukları devlete on- dışı Bengaliler olarak tanımlayan kara- ları yok etme imkânını verebilmektedir. rı çıkarması olmuştur. Bu kararda etki- Bütün bunların yanı sıra Rohingyala- li olan unsurun, 2012-2013’te yaşa- rın yasa dışı oldukları söyleminin Myan- nan şiddet olayları ve 969 Burma Bu- mar tarafından konjonktürel amaçlar- dist Hareketi’nin baskıları olduğu ifa- la kullanıldığını ortaya koyan uygula- de edilmektedir. malar da mevcuttur. Bu duruma en 39 Bugün de Rohingyaların yasa dışı somut iki örnek, BM Mülteciler Yük- Bengali olduğu söylemini devam et- sek Komiserliği (BMMYK) ve uluslara- tiren Myanmar yönetimi, Rohingyala- rası toplumun baskılarıyla Rohingya- Güneydoğu Asya 36 Araştırma 48 ler yaratmak olduğu ifade edilmektedir. 08 rin sonuncusu Ocak 2017’de gerçekleşmiştir. Aung San Suu Kyi, iki ülkenin bu konu sebebiyle gerilen ilişkilerini düzeltmek üzere 2017’de, Ocak ayının ilk haftası Dakka’ya bir heyet göndermiştir. Myanmar Dış İlişkiler Genel Direktörü iki ülkenin bir an önce “kimlik tespiti ve doğrulama” (identification and verification process) amaçlı bir süreci başlatması gerektiğini ifade ederken Bangladeş Başbakanı Şeyh Hasina, Myanmar’ın Bangladeş’teki Myanmar yurttaşlarını geri alması çağrısında bulunmuştur. Myanmar’dan gelen Rohingyaların kökenlerine dair yapılacak değerlendirmelerden sonra, bu kişilerin Myanmar’dan oldukları tespit edilirse derhal geri gönderilecekleri açıklanların 1978 ve 1992’de vatandaşlığa kabul edilmeleri uygulamasıdır. Myanmar’ın duruma göre değişen siyaseti koca bir halkı felakete sürüklerken bu yaşananların önüne geçilememe- Myanmar yönetimi, Arakan’daki Rakhinelerin desteğini din farklılığına başvurarak almaya çalışmakta ve bu politikasıyla hem Rohingyaları hem de Rakhineleri sonuçları çok acı olan olaylara maruz bırakmaktadır. si ve bu halkın yasa dışı olma sorununun çözülememesi, uluslararası toplumun, BMMYK’nın ve diasporadaki Rohingya kuruluş veya oluşumlarının ilgili politik süreçleri takipsizliklerinin bir sonucudur.40 Bangladeş Rohingyalara yönelik her olaydan etkilenen ilk ülke olması dolayısıyla dönem dönem Rohingyaların ülkeye girmelerine engel olmaktadır. Bunun belli başlı sebepleri olarak Rohingyaların Myanmar’a dönüşlerinin muğlaklığı, yasa dışı silahlı gruplara katılmaları ihtimali ve buna dair oluşan güvenlik kaygısı, uluslararası toplumun ve kurumların Rohingyaların EYLÜL 2017 Myanmar’a dönüşleri konusunda yeter- 09 mıştır. Ancak Myanmar’ın Bengali olarak kabul ettiği bu insanları geri kabulüne dair hâlihazırda herhangi olumlu bir gelişme yaşanmamıştır. Son yıllarda Pakistan’da artan terör saldırıları yaklaşık 30 yıldır bu ülkede yaşayan Afgan mültecileri hedef haline getirmiş ve Pakistan yönetimi bu mültecileri geri gönderme kararı almıştır. Ancak bu süreç bütün taraflar için ciddi problemlere yol açmıştır. İşte bütün bu problemler düşünüldüğünde, benzer sorunların yıllardır Bangladeş’te ikamet eden Rohingyalar arasında da yaşanacağını tahmin etmek hiç de zor değildir. Geri iadeler, Myanmar tarafında gündem bile edilmezken, etnik ve dinî içerikli şiddetin sık sık meydana geldiği ülkede, Rohingyaların siyasi hiçbir güvencelerinin olmaması, Bangladeş tarafından Myanmar’a dönmeye zorlanmaları sonucu ortaya çıkan/çıkacak sorunları ve bu siz ve ilgisiz kalması gösterilmektedir. durumun muhtemel olumsuz sonuç- Hasılı bu iki ülkenin Rohingya halkının larını düşündürmektedir. Zira Bangla- nereye ait olduğuna dair işlevsiz sü- deş’in sık sık gündeme getirdiği ve ba- reçleri ve dışlayıcı tutumları yine ziya- zen de uygulamalarıyla geri dönmeye desiyle Rohingyaları etkilemektedir.41 zorladığı nüfusla ilgili ne bu iki ülke- Rohingyaların kökeniyle ve aslın- nin ne de konuyu toplantı seviyesinde da nereye ait oldukları ile ilgili Myan- gündeme getirmekten öteye gitmeyen mar ve Bangladeş arasında 1980’ler- uluslararası toplumun çözüm için cid- den bu yana devam eden görüşmele- di bir girişimi bulunmaktadır. ROHİNGYA DİRENİŞİ, Rohingya direnişi ve siyasi hareket- lesi, 1954 ve 1962 askerî darbeleri lerinin oluşum, gelişme, başarı ya- ve Myanmar ordusunun ağır operas- hut başarısızlıkları ve hâlihazırdaki yonlarının yaşandığı süreçte bir hay- durumlarına dair inceleme ve araş- li gerilemiştir. Ayrıca direniş grup- tırmaların sayısı oldukça azdır ve ne larının halktan destek görmemele- yazık ki mevcut olanlarda da büyük ri ve Myanmar’ın bağımsızlığından bir bilgi karmaşası bulunmaktadır. Bangladeş bağımsızlık savaşının ya- Bu önemli sürecin bir bütünlük içe- şandığı yıllara kadar Pakistan’a il- risinde değerlendirilmemiş olması, hak taleplerinin bu ülke tarafından diğer azınlık hareketlerine kıyas- kabul edilmemesi de süreci olduk- la bu kadar göz ardı edilmesi, ön- ça zayıflatmıştır. celikle diasporadaki Rohingyaların, Bu yıllarda yaklaşık 2.000-2.700 sonrasında da bütün Müslümanla- civarında Rohingya, aktif silahlı mü- rın omuzlarında ağır bir yük ve so- cadele içinde bulunmuştur. Etkileri rumluluktur. 1960’a kadar devam bu mücadele- Geçmişe dair bu ilgisizlik ve hafıza deki temel hedef ise, Müslümanla- kaybında, Rohingya direnişinin Açe, rın kontrolünde ayrı bir eyalet ku- Moro, Patani ve başka diğer bölgeler- rulması olmuştur. deki süreçler gibi belirginleşememe- Myanmar’ın 1920’ler ve 1930’lar- sinde, karizmatik bir liderin olmayışı la başlayan bağımsızlık sürecinde, etkili olmuştur. Rohingya oluşumları- Kuzey Arakan’daki Müslümanlar dik- nın modern dönemde ve günümüzde katlerini Hindistan’da Müslümanlar- bir bütün halinde hareket edememe- dan müteşekkil bir devlet oluşumu leri, problemlerini uluslararası arena- fikrini somutlaştıran All India Mus- da dile getirecek bütüncül bir yapı- lim League (Tüm Hindistan Müslü- ya sahip olmamaları ve gruplar arası manlar Birliği) üzerinde yoğunlaş- anlaşmazlık ve bölünmeler, muhte- tırmıştır.42 1926 ve 1938’de İngi- melen bu lider yokluğunun bir sonu- liz Hindistan’ına karşı Yangon gibi cudur. Bununla birlikte bu bölünme- önemli şehirlerde patlak veren is- lerin belirgin bir düşünce ve metot yanlar, henüz Arakan’a sıçramamış- farklılığı sonucu olup olmadığı mev- tır.43 Kuzey Arakan’daki Rohingyala- zusu da incelenmeye muhtaç bir ko- rın Hindistan’daki gelişmelere odak- nudur. Bu konudaki çatlaklar ve boş- lanmaları yanında, M.A. Rashid ve U luklar, Rohingyaların temsil proble- Razak gibi Burma asıllı bazı Müslü- mini anlamak ve ileriye dönük ola- manlar da Burma’nın bağımsızlığın- rak gidermek için tespit edilmelidir. da aktif rol almıştır.44 1931’de sömürge yönetimi tara- rı ile ilgili malumatlara bakıldığında fından oluşturulan Simon Komisyo- belli dönemlerde ve daha çok Myan- nu, Burmalıların anayasal reform- mar yönetimlerinin tavırlarına göre lar ve Hindistan’dan ayrılma ile ilgili değişen metotlarla hareket ettikle- görüşlerini almak üzere kurulmuştur. ri gözlemlenmektedir. 1947-1962 Bu komisyon, Muslim League temsil- arasında yer yer siyasi yapılar al- cisi Müslümanların idari görevlerde tında yer yer de gerilla savaşı ola- ve hükümette adil bir düzenlemey- rak devam eden Rohingya mücade- le görev almaları gerektiğini belir- Araştırma 48 Rohingya direniş süreci ve grupla- Güneydoğu Asya SIYASI YAPILARI VE DIRENIŞ GRUPLARI 10 EYLÜL 2017 11 terek özellikle Arakan eyaletinde diğerleriyle eşit haklara sahip olmalarının garanti altına alınmasının zaruretini vurgulamıştır. Fakat bilhassa Maungdaw ve Buthidaung bölgelerindeki Müslümanların İngiliz eğitim sistemindeki okullara çocuklarını göndermemeleri ve sadece tarımsal faaliyetlerle uğraşmaları, yeni süreçte devlet kadrolarında görevlendirilecek yetişmiş insan sorununu ortaya çıkarmıştır.45 1932’de Moulana Abdus SuKaynak: https://undercoverinfo.wordpress. com/2015/05/16/mass-grave-of-rohingya bhan Mazaheri liderliğinde kumyanmar-people-discovered/ rulan ilk siyasi yapı ise JamiaHaritadaki koyu yeşil alanlar tul Ulama of North Arakan (KuRohingyaların yoğun olduğu bölgelerdir. zey Arakan Âlimler Cemiyeti) olmuştur.46 1936’da kurulan The Rohingya Jam’iyyat al Ulama ise Arakan’da adında “Rohingya” kelimesi geçen ilk Müslüman dernek/parti olarak dikkat çekmektedir.47 Bu parRohingya direnişi ve tinin kuruluş süreci yahut aktiviteleri siyasi hareketlerinin ile ilgili yeterli bilgiye ve aynı yıllaroluşum, gelişme, da kurulan Jamiatul Ulama of North başarı yahut Arakan ile aynı oluşum olup olmabaşarısızlıkları dığına dair net bir veriye ise ulaşıve hâlihazırdaki lamamıştır. durumlarına 1937’de kurulan Jamiatul Khuddair inceleme ve damul Islam ise Jamiatul Ulama of araştırmaların North Arakan’ın öğrenci teşkilatlansayısı oldukça ması olarak faaliyet göstermiştir.48 azdır. Bu önemli 1942 yılında İngiliz sömürge yösürecin bir netiminin Arakan’dan çekilmesiyle bütünlük içerisinde birlikte, bölgenin güneyinde yaşadeğerlendirilmemiş yan Müslümanlara karşı İngiliz söolması, diğer azınlık mürge dönemi yönetimlerinin yahareketlerine rattığı ve Japonya işgali sırasında kıyasla bu da devam eden problemli süreçlekadar göz ardı rin hafızalarda canlanması, bölgeedilmesi, öncelikle deki Rohingya ve Rakhineler arasındiasporadaki daki çatışmaları başlatmıştır. Bu döRohingyaların, süreçte üst düzey ulemalar, kanaat önderleri ve siyasi kadroların birçoğu öldürülmüş; Rohingyaların direnişini devam ettirecek kadrolar bağlamında büyük bir boşluk oluşmuştur.50 Burma’nın şiddet içerikli baskınlarına karşı direnmek amacıyla kurulan “barış komiteleri” 10 Haziran 1942’de Kuzey Arakan İslam Cumhuriyeti’nin kurulduğunu açıklamıştır. 31 Aralık 1945 tarihinde de İngilizler ilk olarak Naf ve Mayu nehirleri arasında kalan bölgeyi Müslüman bölgesi olarak ilan etmiştir.51 1946’da Jamiatul Ulama of North Arakan, Muslim League liderleri ile kendilerinin yaşadığı Buthidaung ve Maungdaw bölgelerinin o zamanlar Doğu Pakistan olarak anılan Bangladeş tarafına ilhakı konusunda görüşmek üzere Karaçi’ye bir heyet göndermiştir. Fakat o dönem halen bölgede hâkim olan İngiliz sömürge yönetimi bu teklifi kabul etmemiştir. 1947’de Aung San ve arkadaşlarının Delhi’ye gideceğini ve Muhammed Ali Cinnah ile görüşeceğini haber alan cemiyet üyelerinden altısı, bölgeye giderek Aung San ve arkadaşları ile görüşmüştür.52 Heyet görüşmede, 1942 yılında yaşanan çatışmalar sırasında Rangpur ve Dinajpur’a sığınan Müslüman mültecilerin durumlarının iyileştirilmesi, Burma’da dinî özgürlüklerin garanti altına alınması, 2. Dünya Savaşı sebebiyle durdurulan hac ibadetine yeniden izin verilmesi, azınlıkların rızası alınmadan Burma anayasasında herhangi bir değişiklik yapılmaması, parlamentoda kendi bölgelerinden Müslüman temsilcilerin olması ve azınlıkların da devlet kadrolarında görev alabilmesi gibi husus- nemde özellikle Arakan’ın güneyinden birçok Müslüman kuzeye kaçmıştır. Bu yıllarda meydana gelen olaylarda 22.000’e yakın Rohingya’nın Chittagong’a göç etmek zorunda kaldığı belirtilmektedir.49 Bu ları içeren bir metni iletmiştir.53 Bu dönemde Hindistan-Pakistan ayrışması henüz vuku bulmamışken Aung San ile görüşen Muahmmed Ali Cinnah da yeni Burma’da bu halkın güvencede olacağı sözünü almıştır.54 sonrasında da bütün Müslümanların omuzlarında ağır bir yük ve sorumluluktur. Bu süreçte gerilla savaşları meto- ki diğer etnik unsurlarla federal bir duna başvuran başka hareketler de devlet yapılanması çerçevesinde dü- ortaya çıkmıştır. Kendilerini savun- zenlenen Panglong Konferansı’na o ma amacıyla Kasım 1947’de başla- dönemde Kuzey Arakan Müslüman- yan gerilla savaşları Nisan 1948’de ları olarak anılan Rohingya temsil- Jafar Kawal57 liderliğinde Mujahideen cileri davet edilmemiştir. Bu toplan- adı altında düzenli isyan hareketle- tıda Burma Muslim Congress/BMC rine dönüşmüştür. Bunun öncesin- başkanı U Razak, bütün Müslüman- de Mart 1946’da Zaffar Kawal, Mus- ların temsilcisi olarak dikkate alın- lim Liberation Organization/MLO’ı mıştır. Rohingyaların bu noktada iti- kurmuştur. Maungdaw’ın kuzeyinde- raz ettiği husus ise, toplantıya katı- ki bir köyde Mayıs 1948’de yapılan lan Arakanlı Budist temsilcinin Ara- toplantı sonrasında yapının adı Mu- kan’da Müslümanlar da dâhil bütün jahid Party olarak değiştirilmiştir. Zaf- vatandaşları temsil etmesi konusu- far Kawal bu yapının komutanı ilan dur. Buna rağmen Jamiatul Ulama of edilirken Sittwe polis gücünde onbaşı North Arakan konferansa iki üyesini olarak görevli olan Abdul Husein de göndermiş fakat ya yanlış anlaşma yardımcısı olmuştur. 1942’deki olay- ya da bilgilendirmedeki hata sonucu lar ve ardından meydana gelen bü- üyeler konferansa yetişememiştir. yük göçün etkisiyle kurulan bu ha- 55 7 Mart 1947’de Jamiatul Ulama of reketin şekillenişinde Rohingyaları North Arakan, Avukat Maulna Sana koruma güdüsü yanında Pakistan’ın Ullah liderliğinde İngiliz parlamen- bağımsızlık sürecinin de etkisi oldu- to üyesi Ross William ile görüşmüş ğu belirtilmektedir.60 ve Naf ve Mayu nehirleri arasındaki İngilizler, Müslümanların kendile- alana kıyasla daha büyük bir alanı riyle ittifakları karşılığında Arakan’ın kapsayan Kaladan ve Naf nehirleri kuzeyinde Müslümanların yaşadığı arasındaki bölgenin Rohingya Müs- bölgelere otonomi verecekleri sö- lümanlarının yönetimi altında olma- zünü tutmamıştır. Burma’nın Ocak sını talep etmiştir.56 1948’de bağımsızlığını kazanmasıyla Araştırma 48 12 Şubat 1947’de, Myanmar’da- Güneydoğu Asya Fotoğraf: Ali İmran Durman 22 Eylül 2017, Cox’s Bazar Bangladeş 12 da devlet ve Rohingyalar arasındaki Bunun yanında Burma’da 1950’ler- gerginlik iyice artmıştır. de parlamenter süreçle birlikte Ro- 61 EYLÜL 2017 Burma Birliği’nin oluşumu sırasın- 13 hingyaların tanınmaları ve bu ortam- da, eyaletlerin birliğe katılması sü- da oluşan gençlik hareketleri ile di- recinde, Arakan eyaletinin birliğin bir ğer bazı oluşumları sebebiyle Muja- parçası olması kararına itiraz eden hideen’e itibar artmıştır. Rohingya Jamiyat al Ulama ve The 16 Haziran 1951’de All Arakan Rohingya Youth and Student’s Asso- Muslim Conference (Tüm Arakan ciation (Rohingya Gençlik ve Öğrenci Müslüman Birliği Konferansı) Alet- Derneği) gibi önde gelen Müslüman hangyaw köyünde gerçekleştirilmiştir. kuruluşların birçoğu, doğrudan Rak- Bu toplantı sonunda The Charter of hine etnik kökenli memurlar tarafın- the Constitutional Demands of the dan yönetilmek yerine Rangoon’daki Arakani Muslims (Arakan Müslüman- merkezî hükümet tarafından yöne- larının Anayasal Talepleri Sözleşme- tilmek isteğiyle kendi bölgeleri için si) başlıklı bir bildiri yayımlanmıştır. otonomi talebinde bulunmuşlardır. Arakan Müslümanları ile Magh yani Mujahideen ya da farklı kaynak- Rakhinelerin eşit haklara sahip ol- larda geçtiği şekliyle Mujahid Party, ması gerektiğini ifade eden bu bildi- 9 Haziran 1948’de Burma Birliği’ne ride Arakan’ın kuzeyine Karen, Kac- Urdu dilinde hazırlanmış bir dizi ta- hin ve Shan eyaletlerine verildiği gibi lepler içeren bir mektup göndermiş- özerklik verilmesi ve bölgenin ken- tir. Bu talepler özetle; Kaladan ve Naf di askerî ve polis gücü olması talep nehirleri arasının Müslümanlara ait edilmiştir.64 özerk bir bölge olması, Arakan’daki 1954’te Jamiatul Ulama of North Müslümanların Burma vatandaşı ola- Arakan ve Jamiat-ul Khuddamul Islam, rak kabul edilmesi, partinin yasal si- Moulana Abdul Quddus isimli üyenin yasi bir parti olarak dikkate alınma- liderliğinde bir yenilenme ve yeniden sı, olağanüstü güvenlik yasası çer- yapılanmayla Rohingya Jamiat-ul Ula- çevesinde gözaltına alınan Müslü- ma ismini almış, 1956’da bütün diğer manların serbest bırakılması, Mra- yapıları da bir araya getirerek United uk-U yani Kyauktaw ve Myohaung Rohingya Organization adıyla faaliyet bölgelerinden göç etmek zorunda göstermeye başlamıştır. Bu süreçte, kalan Müslümanların devlet deste- radyolarda Rohingya dilinde yayınlar ğiyle topraklarına geri dönmesi, Mu- başlamış ve bölge, Arakan eyalet yö- jahid Party üyelerine genel af uygu- netiminden ayrı bir yönetime tabi tu- lanması şeklindeydi. Kendilerini “Ara- tulmuştur.65 Buthidaung ve Maungdaw kan Müslümanları”, millî dillerini de bölgelerinde gerçekleşen serbest se- “Urduca” olarak belirtmiş olmaları, çimlerde dört Müslüman aday parla- daha Hindistan-Pakistan ayrışması mentoya girmeye hak kazanmıştır. An- gerçekleşmeden önce bile Hindistan cak bu dönemde Mujahideen gru- Müslümanları ile birlikte olma eği- bunun isyanları da devam etmiş ve limlerini göstermektedir. Bu talep- Aung San’ın öldürülmesi sonrası gö- lerin karşılanmaması üzerine par- reve gelen U Nu, Arakan ve Mon’a ti silahlı mücadeleye başlamıştır. eyalet olma sözü vermiştir.66 Se- 62 1950’lerin başlarında silahlı kalkış- çim kampanyası boyunca diğer et- malarda bulunan, farklı kaynaklarda nik grupların bulunduğu bölgelere da Mujahideen Fighters adıyla anı- olduğu gibi Arakan’a da eyalet sözü lan bu hareket, kısa sürede kuzeyin vermesinden dolayı bu durum, döne- büyük bir kısmını ele geçirmiştir. min Burma devlet başkanını bir hay- 63 li zora sokmuştur. Ancak Müslüman vekiller bu karara itiraz etmiş ve Rohingya eyaletinin kurulması talebinde bulunmuşlardır.67 Artan itirazlar sonunda, Mayıs 1961’de, Mayu Sınır İdaresi kurulmuştur. Mayu; Maungdaw, Buthidaung ve Rathedaung’un batısını içine alan ve Rohingyaların yoğunlaştığı bir bölgedir. Bu idareyle Müslümanların yaşadığı bölgelerin Arakan eyaleti sınırları dışında tutularak doğrudan Yangon’daki merkezî yönetime bağlanması planlanmıştır.68 Mayu Sınır İdaresi’nin oluşumu, aslında Rohingyalara 1948’de tanınmış olan self-determinasyonun pra- Hukuku Yasası’na kadar bölgede ika- ra bu plan feshedilmiştir. Darbe yö- metlerine devam etmiştir.73 netiminin bölgede artan baskıları 1962 askerî darbesi ve 1964’teki ve 1964’te Mayu Sınır İdaresi’nin gelişmelere paralel, yeni direniş grup- de feshiyle bölge, Arakan eyaletine ları ortaya çıkmaya başlamıştır. Bun- ilhak edilmiştir.70 ların en önemlisi Rohingya Indepen- 1962 darbesiyle yönetime gelen dent Force/RIF’tir (Rohingya Özgürlük Ne Win’in ilk icraatı Burmese Way Gücü). Cafar Habib ya da yerel dilde to Socialism (Burma Tipi Sosyalizm) bilindiği şekliyle Aka Muhammad Ja- çerçevesinde 1964’te özel girişim- far tarafından kurulan RIF, 1969 yı- lerin millileştirilmesi olmuştur.71 As- lında Rohingya Independent Army/ lında 1950, 1951, 1956, 1960 yıl- RIA (Rohingya Özgürlük Ordusu) ile ları Myanmar’da parlamenter siste- birleşmiş ve bu yapının liderliğini de min uygulanmasında önemli dönüm yine Cafar Habib üstlenmiştir.74 noktaları olsa da “Burmalaştırma” si- Bazı kaynaklarda Rohingya Na- yaseti ülkedeki farklı etnik unsurla- tional Liberation/RNL (Rohingya rı bu dönemlerde yeniden harekete Ulusal Kurtuluşu) bazılarında ise geçirmiş ve sonunda yoğun bir kar- Rohingya Liberation Party/RLP (Ro- gaşanın hâkim olduğu ülkede, ülke hingya Özgürlük Partisi) olarak ge- bütünlüğünü korumada yegâne un- çen parti ise Mujahideen’in lideri sur olan Myanmar ordusu Tatmadaw, Zaffar Kawal tarafından 15 Tem- tekrar öne çıkmıştır.72 muz 1972’de kurulmuştur. Muham- Bu süreçte Çin, Hint ve Pakistanlı yatırımcılar ülkeden ayrılmıştır. Veri- med Jafar Habib partinin genel sekreteri olarak tayin edilmiştir.75 len rakamlara göre 100.000 Hindis- 1973’te The Union Revolutionary tanlı ve 12.000 Pakistanlı, bu yıllar- Council/URC (Burma Birliği Devrim- da ülkeyi terk etmiştir. Bu dönemde ci Konseyi) yeni bir anayasa için ka- kimlik kartına sahip Kuzey Arakan’da- muoyuna başvurmuştur. Mayu sınır ki Müslümanlar ise 1982’de çıkan ve bölgesindeki Müslümanlar da ana- 1987’de yürürlüğe giren Vatandaşlık yasa komisyonuna kendi tekliflerini 1950, 1951, 1956, 1960 yılları Myanmar’da parlamenter sistemin uygulanmasında önemli dönüm noktaları olsa da “Burmalaştırma” siyaseti ülkedeki farklı etnik unsurları bu dönemlerde yeniden harekete geçirmiş ve sonunda yoğun bir kargaşanın hâkim olduğu ülkede, ülke bütünlüğünü korumada yegâne unsur olan Myanmar ordusu Tatmadaw, tekrar öne çıkmıştır. Araştırma 48 1962’deki askerî darbeden son- Güneydoğu Asya Fotoğraf: Erhan Idiz 25 Eylul 2017, Cox’s Bazar, Bangladeş tiğe geçmesi olmuştur.69 Fakat 14 ordusu 1977 ve 1978 yılları arasında bu gruba karşı Nagamin ya da uluslararası literatürde bilindiği şekliyle King Dragon adını verdiği çok büyük bir operasyon başlatmıştır.81 Bazı çevreler bu operasyonun Bangladeş Bağımsızlık Savaşı’ndan dolayı bölgeye dönen Rohingyaları geri göndermek için yapıldığına dair iddialar da ileri sürmüştür. Operasyonlar sırasında yapılan toplu tutuklamalar, işkence ve benzeri uygulamalar sonucu 200.000 ila 250.000 kişi Bangladeş’e sığınmak zorunda kalmıştır.82 1970’lerde, küresel düzeyde İslami direniş hareketlerinin canlan- Fotoğraf: Safa Kutlu 13 Eylül 2017, Cox’s Bazar, Bangladeş masına paralel olarak Rohingyalar EYLÜL 2017 sunmuştur. Bu teklifte Müslümanlar yine ayrı bir otonom eyalet ya- kat Burma ordusunun ağır karşılı- hut en azından bir idari bölge ta- ğı ve Rohingyaların kendi araların- lebinde bulunmuştur. Ancak bu ta- daki bölünmeler sebebiyle burada lepleri yine reddedilmiş ve 1974 diğer azınlık bölgelerindeki gibi bir Anayasası çerçevesinde gerçekle- direniş geliştirilememiştir. şen seçimlerde Mayu bölgesinde- 1988 yılında Burma genelinde ki Müslümanlar, kongreye gönder- alevlenen demokrasi ayaklanma- mek üzere kendi temsilcilerini seç- ları Rohingyaları da harekete ge- me hakkından da men edilmiştir.76 çirmiştir. Bu dönemde ortaya çıkan 1974’te, bu sürecin devamı ola- en önemli yapı ise 1982’de kurulan rak RLP’nin üye sayısı 200’den Rohingya Solidarity Organisation/ 2.500’e çıkmıştır. Buthidaung or- RSO’dur (Rohingya Dayanışma Ör- manlarında konuşlanan üyeler, gütü).83 RSO, RPF’deki bölünmeler- 1974’te Myanmar ordusunun bas- den sonra ortaya çıkan en önem- kınlarıyla Bangladeş’e kaçmak zo- li gruptur. RSO içinde 1986’da ya- runda kalmıştır. şanan başka bir bölünmenin ardın- 77 1974 yılında Cafar Habib’in baş- dan 1987 yılında Arakan Rohing- kanlığında faaliyet yürüten RIA, ya Islamic Front/ARIF (Arakan Ro- aynı ismin liderliğinde adını Ro- hingya İslami Cephesi) kurulmuş- hingya Patriotic Front/RPF (Rohing- tur.84 Bu grup RPF’nin başkan yar- ya Vatanperver Cephesi) olarak de- dımcısı Nurul İslam’ın önderlik et- ğiştirmiş tiği savaşçılar tarafından kurul- 78 ve önceki direniş süre- cinin bir devamı olarak kurulmuş- muştur.85 RSO, 2000’lerin başına tur.79 Cafar Habib, yaklaşık 70 sa- kadar güvenlik güçlerine yönelik vaşçısı olan RPF’nin başına geçmiş, ufak çaplı saldırılar gerçekleştir- genç bir avukat olan Nurul İslam ise miş ancak bu tarihten sonra faa- başkan yardımcısı olarak tayin edil- liyetlerini sonlandırmıştır.86 miştir. Tıp doktoru olan Muhammed 15 arasında da hareketlilik artmış, fa- ARIF ise RSO’dan ayrılanlar da Yunus da bu oluşumun genel sek- dâhil olmak üzere diğer grupların reterliğine getirilmiştir.80 Myanmar toplandığı merkezî bir oluşumdur. Bu süreçte silahlı mücadele tekrar 28 Ekim 1998’de ARIF ve RSO’da gündeme gelmiş fakat bu hareket- kalan çok az sayıdaki üyenin bir ara- lilik askerî bir etki yaratamamıştır. ya gelmesiyle Londra merkezli Ara- ARIF, Bangladeş’teki kamplarda- kan Rohingya National Organization/ ki mültecilerin iadesine (repatria- ARNO (Arakan Rohingya Ulusal Örgü- tion), Cemaat-i İslami’nin de des- tü) kurulmuştur.91 ARNO’nun askerî teğiyle engel olmaya çalışmıştır.87 kanadı ise Rohingya National Army/ Burma’da demokrasi taleplerinin RNA (Rohingya Millî Ordusu) adıy- zirve yaptığı 1988 ortamıyla birlik- la faaliyet göstermeye başlamıştır. te askerî cuntanın siyasi partilerin Fakat bu yapı zayıf bir ittifak olarak kayıt olmasına izin vermesi üzeri- kalmıştır.92 11 Eylül 2001’den son- ne Rohingyalar da partilerinin ta- ra Müslüman siyasi ya da silahlı ya- nınmasını istemiş, fakat onların bu pıların küresel boyutta hedef haline talepleri kabul görmemiştir. Böyle- gelmesiyle belli başlı Rohingya mü- ce taktik değiştirerek National De- cadele grupları da ılımlı siyasi söy- mocratic Party for Human Rights/ lemlerle kendilerini ifade etmeye, di- NDPHR (Ulusal İnsan Hakları De- ğer radikal gruplardan uzak durma- mokratik Partisi) adında bir parti ya çalışmıştır.93 kurulmuş ve 1990 yılındaki seçim- Örneğin bu önemli yapılardan lere bu parti ile katılım sağlanmış- ARNO, terörist gruplarla irtibatı oldu- tır. NDPHR bu seçimlerden dört ve- ğu iddialarına karşı 23 Ekim 2001’de kil çıkarırken, seçimlere Arakan’dan yaptığı açıklamada, masum insanla- katılan Arakan League for Democ- rın evlerine, ırzlarına yönelik tacize racy/ALD (Arakan Demokrasi Birli- karşı kendilerini savunmalarının te- Fakat rörizmden ayrı düşünülmesi gerekti- 1990 seçimlerinde oyların %80’nini ğini ifade ederek hiçbir terörist orga- alan National League for Democra- nizasyonla bağlantısı olmadığını ilan cy/NLD (Demokrasi İçin Ulusal Bir- etmiştir.94 Özellikle 11 Eylül olayla- lik Partisi) cuntanın müdahalesiyle rı sonrasında ortaya atılan bu iddi- göreve gelememiştir. Bu dönemde alar, Myanmar tarafından diğer bü- Myanmar genelinde yükselen tan- tün bölgelerde olduğu gibi “terörizmle siyon, Arakan ve burada yaşayan savaş” adı altında belli başlı oluşum- Rohingyaların siyasi girişimlerini lara saldırı olarak yorumlanmıştır.95 çıkardığı vekillikler seçim komisyo- ARNO, 2008’de Nurul İslam tarafından yeniden yapılandırılmıştır.96 Hâ- nunca iptal edilmiş ve bu iki par- lihazırda İngiltere Dışişleri Bakanlığı, ti 1991’de kapatılmıştır. Parti üye- Burma Parlamento Komitesi ve Av- lerinin bazıları yeraltına inmiş, ba- rupa Birliği ile çalışmakta olan kuru- zıları ise sürgüne gönderilmiştir. mun Amnesty International, Burma 89 Bütün bu süreçler sonucunda Güneydoğu Asya de etkilemiştir. NDPHR ve ALD’nin Campaign U.K. (İngiltere Burma Se- 1990’larla daha çok Bangladeş- ferberliği) ve diğer insan hakları ör- Myanmar sınırında aktif olan bir- gütleriyle de ortak faaliyetleri bu- takım silahlı yapılanmalara gidil- lunmaktadır. Burma Democracy Mo- miş fakat bu sürecin mülteci prob- vement (Burma Demokrasi Hareke- lemini çözmede bir etkisi olama- ti) ile de ortak etkinlikleri olan ARNO, mıştır. Bu yapılar genel olarak RSO, farklı etnik forumlarla da aktif ilişki ARIF, RPF ve Ittihad-ul Mujahideen içerisindedir. Grubun 2008’de yaptığı of Arakan/IMA (Arakan Mücahitleri dördüncü kongresinde Rohingya ve Birliği) olarak sıralanabilir.90 Rakhinelerin Arakan’ın yerel insanları Araştırma 48 ği) ise 11 vekil çıkarmıştır. 88 16 BELLİ BAŞLI ROHİNGYA OLUŞUMLARI Fotoğraf: Safa Kutlu, 13 Eylül 2017, Cox’s Bazar Bangladeş olduğu ve bundan dolayı günümüzde de bu şekilde değerlendirilmeleri gerektiği belirtilerek buradaki insanların yüzyıllardır birlikte yaşadıkları ifade edilmiştir. ARNO, Myanmar’ın demokratik hareketlere karşı geliştirdiği dışlama siyasetini kınarken kendilerinin barışçıl mücadelelerle davalarına sahip çıktıklarını, Burma dışındaki herhangi bir mücadelenin parçası olmadıklarını ve Arakan içerisinden bir topluluk olarak bu eyaletin yeniden inşasına kendilerini adadıklarını ifade etmektedir.97 Bu kurumlarda genel olarak başkan ya da başkan yardımcılığı yapmış olan Nurul İslam 1973’te Yangon Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden mezun olmuştur. Hâlihazırda Londra’da yaşayan Nurul İslam, ARNO’nun genel başkanlığı görevini devam ettirmektedir. Kendisi bölgede bulunduğu dönemlerde Arakan eyaletindeki bir Rakhine milliyetçi partisi olan The National United Party of Arakan (Arakan Millî Birleşik Partisi) gibi diğer siyasi oluşumlarla da irEYLÜL 2017 tibatlı olarak çalışmıştır. New South Wales Üniversitesi’nde Diplomasi Akademisi’ni bitiren Nurul İslam, East London Üniversitesi’nde de insan hakları konusunda yüksek lisansını tamamlamıştır. Kurucu üyeleri arasında ARNO’nun da bulunduğu Arakan Ro17 Ƹ Arakan Institute for Peace and Development (AIPAD) Ƹ Arakan Rohingya National Organisation (ARNO) Ƹ Arakan Rohingya Refugee Committee, Malaysia Ƹ Arakan Rohingya Union (İİT tarafından kurdurulmuştur.) Ƹ Arakan Rohingya Youth Association (ARYA) Ƹ Bradford Rohingya Community in UK Ƹ Burmese Rohingya Association of North America (BRANA) Ƹ Burmese Rohingya Association in United Arab Emirates (BRA-UAE) Ƹ Burmese Rohingya Community in Australia (BRCA) Ƹ British Rohingya Community in UK Ƹ Burmese Rohingya Association in Japan (BRJA) Ƹ Burmese Advocacy Network in Japan Ƹ Burmese Rohingya Association in QueenslandAustralia (BRAQA) Ƹ Burmese Rohingya Association in Thailand (BRAT) Ƹ Burmese Rohingya Association Japan Ƹ Burmese Rohingya Community Australia ve Euro-Burma Office’in girişimiyle kurulmuş bir yapıdır. İİT liderliğinde Suudi Arabistan’da 30-31 Mayıs 2011’de yapılan anlaşma çerçevesinde ARU’nun kuruluş amacı Rohingyaların yaşadığı problemlere siyasi çözümler bulmak olarak belirlenmiştir. Üzerinde ittifak edilen Arakan eyaletinin bölünmezliği, barış içinde bir arada yaşama, demokrasi ve insan hakları ve federalizm prensipleri bu anlaşma ile formülize edilmiştir. Ayrıca 25 kuruluşun katılımıyla gerçekleşecek ARU’nun düzenleyeceği bir kongrenin tesisine karar verilmiştir. Bu kongre bütün Rohingya kuruluşlarının temsilcilerini sürece dâhil etmeyi hedeflemiştir. Bangladeş’ten Abul Faiz Jilani, Ko Ko Lin (Muhammad Kalim), Dr. Muhammed Yunus, Suudi Arabistan’dan İmam Ahmad ve Salim Ullah, İngiltere’den Nurul İslam, Amerika’dan Reza Uddin ve kurumun genel sekreteri Prof. Wakar Uddin, Norveç’ten Sayed Hussein, Japonya’dan Zaw Min Htut, Türkiye’den Muhammed Eyüp Han ARU kurucu konsey üyeleri arasındadır.98 2010 yılında kurulan Burmese Rohingya Association of North America/BRANA (Kuzey Amerika Burma Rohingyaları Birliği) ABD Senatosu, ABD Temsilciler Meclisi ve ABD Dışişleri Bakanlığı ile dünya çapında Rohingya mültecilerinin, Myanmar’daki Rohingyaların ve Rohingyalardan Kanada dâhil Kuzey Amerika’da ikamet edenlerin kanuni ve diğer süreçleri ile ilgili kolaylaştırıcı yöntemler geliştirmek, siyasi haklarla ilgili mevzuat ve politikalar oluşturmak üzere kurulmuş bir yapıdır. Başkanlığını Pensilvanya Üniversitesi’nde öğ- Ƹ Burmese Rohingya Community in Denmark Ƹ Burmese Rohingya Organisation UK Ƹ Burmese Rohingya Organisation UK (BROUK)100 Ƹ Canadian Burmese Rohingya Organisation Ƹ Myanmar Ethnic Rohingya Human Rights Organisation in Malaysia (MERHROM) Ƹ Rohingya American Society Ƹ Rohingya Arakanese Refugee Committee Ƹ Rohingya Community in Finland Ƹ Rohingya Community in Germany Ƹ Rohingya Community in Italy Ƹ Rohingya Community in Netherlands Ƹ Rohingya Community in Sweden Ƹ Rohingya Community in Switzerland Ƹ Rohingya Human Rights Council, Norway Ƹ Rohingya Müslümanları Dayanışma Derneği-Türkiye Ƹ Rohingya Organisation Norway Ƹ Rohingya Society Malaysia Ƹ The European Rohingya Council (ERC)101 Ƹ The United Rohingya National League (U.R.N.L), Myitkyina Ƹ Union of Rohingya Communities in Europe, Denmark-Norway Araştırma 48 Birliği), İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Güneydoğu Asya hingya Union/ARU (Arakan Rohingya retim üyesi olan Prof. Wakar Uddin yapmaktadır.99 18 EKİM 2016 SALDIRILARI ANNAN RAPORU VE AĞUSTOS 2017 OLAYLARI EYLÜL 2017 Myanmar ve Bangladeş arasında sıkışan “vatansız” Rohingyaların okyanusta, insan kaçakçıları ve organ tacirleri gibi şer odaklarının elinde kaybolan hayatları, onların uluslararası terör örgütlerinin eline düşme ihtimalleri oluşana kadar kimsenin dikkatini çekmemiştir. Yaşadıkları her türlü zulüm ve haksızlık üzerine bazı Rohingyaların rotalarını Afganistan’a çevirdiği ve burada Afganistan Taliban’ına katıldıkları yönünde bilgiler bulunmaktadır. Bu bilgilerin de 11 Eylül’de ABD’nin 19 bölgeye girmesiyle ortaya çıktığı ifade edilmektedir. Öte yandan Rohingyaların bu kadar mesafeyi kimliksiz aşabilmiş olmaları konusu, güzergâhtaki ülkelerle ilgili soru işaretlerine sebep olmaktadır. Rohingyaların bu mesafeyi ve aradaki ülkeleri nasıl aştıkları; Hindistan, Pakistan gibi ülkelerden nasıl geçebildikleri bilinmemektedir. Ayrıca Ortadoğu üzerinden bölgeye gelen küresel insan kaçakçıları ve onların buralarda sahip olduğu ağlara dair de pek çok soru işareti bulunmaktadır.102 Bu “vatansızlık” durumunun bir sonucu olarak başta Hindistan, Bangladeş, Pakistan, Körfez ülkeleri, Suudi Arabistan, Afganistan ve ABD olmak üzere çeşitli ülkelere dağılan Rohingyaların Taliban yahut farklı merkezlere ulaşmalarını kolaylaştıran iletişim ağını nasıl kurdukları da merak konusudur. 2012’de MAZLUMDER tarafından İstanbul’da gerçekleştirilen “Arafta Bir Toplum Arakan” sempozyumunda da Çin, Avrupa ülkeleri, Güney Kore ve başka diğer kaynaklardan silah edinen bu “vatansız” Rohingyaların sadece ulusal boyutta değil küresel boyutta da bir problem yaratmalarının mümkün olduğu uyarılarında bulunulmuştur. Aslında bu türden belirtiler çok önceden görülmesine ve birçok bölge uzmanının, akademisyenin uyarılarına rağmen bu konuda kayda değer bir adım atılmamış, Ekim 2016 ve Ağustos 2017’deki olaylar bu öngörülerin bir tezahürü olarak patlak vermiştir. Bununla birlikte Myanmar tarafında probleme dair çözümle ilgili en önemli adım, 5 Eylül 2016’da Myanmar Devlet Danışmanı Aung San Suu Ky’nin girişimi ve ısrarlarıyla Kofi Annan Vakfı ve Devlet Danışmanlık Ofisi ile ortak bir komisyon kurulması olmuştur. Tüm Arakan’daki problemleri; şiddete, yerinden edilmelere ve az gelişmişliğe yol açan faktörleri tespit ederek bu çerçevede insani durum, yaşam koşulları, sağlık hizmetlerine erişim, eğitim, çalışma hakkı, vatandaşlık, hareket özgürlüğü konuları ile ilgili problemlere çözüm önerileri sunmakla görevlendirilen bu komisyonun ulusal bir oluşum olduğu, üyelerinin büyük çoğunluğunun Myanmar siyasilerinden oluştuğu da ilan edilmiştir. Raporda devlet danışmanı Aung San Su Kyi’nin talebi doğrultusunda “Bengali” ve “Rohingya” ifadeleri kullanılmamış, bunun yerine “Rakhine Müslümanları” ya da “Müslümanlar” ifadeleri tercih edilmiştir.104 Bu komisyonun çalışmalarına Arakan eyaletindeki bazı birimler tarafından şiddetle karşı çıkılmış, Arakan Ulusal Parlamentosu’nda komisyon çalışmalarının engellenmesine dair teşebbüsler olmuş ve bu teşebbüslere Arakan National Party/ANP, The Union Solidarity and Development Party/USDP ve ordu da katkıda bulunmuştur. Bütün bu engelleme girişimleri komisyonun çalışmalarını olumsuz etkilemiştir. Rapor, komisyonun Myanmar hükümetinin iç ve uluslararası aktörler tarafından farklı yönlere çekiştirilmesiyle oluşan kutuplaşmaların, problemlerin kökenlerinin iyi tetkik edilmesi ve etkin çözüm bulma misyonunu zora soktuğunu ifade etmektedir.105 Komisyonun bütün bu olumsuzluklara rağmen göreve başlamasından kısa bir süre sonra, 9 Ekim 2016 günü, -iddialara göre- sabah saatlerinde birkaç yüz Rohingya, ellerinde bıçak, sapan ve 30 civarında tüfekle Maungdaw ve Rathedaung’daki üç sınır karakoluna saldırı düzenlemiştir. Myanmar yönetimi saldırıyı gerçekleştirenlerin kimliğine dair hiçbir bilgilendirmede bulunmamış, sadece saldırganların sayısını 400 olarak açıklamıştır. Saldırıda dokuz polis ölürken saldırıyı düzenledikleri iddia edilen gruptaki sekiz kişi öldürülmüş, iki kişi ise ellerindeki mühimmatla yakalanmıştır.106 Saldırıları Rohingyaların düzenlendiğine dair iddia ise, bir grup Rohingya’nın sosyal medyada saldırı planları ve hedefleri ile ilgili açıklamalar yaptığı görüntülerin yayılmasıyla pekişmiştir. Bu görüntülerde “Dünya çapındaki bütün Rohingyaların cihat için hazırlık yapmaları ve kendilerine katılmaları” çağrısında bulunulmaktadır.107 Nitekim bir süre sonra saldırıları, kendilerini Hareke el-Yakin, Aq Mul Mujahedeen ya da İngilizce adıyla Freedom of Faith Movement olarak tanımlayan bir grup üstlenmiştir. Saldırılar ardından Rohingyaların yaşadığı bölgede derhal başlatılan kerî komisyonun bulguları ile Annan raporu bulguları çelişirken Annan heyetine karşı oldukça negatif olan Arakan kamuoyunda da bu durum karışıklık ve güvensizlik yaratmıştır.108 16 Mart 2017’de yayımlanan ara rapor üzerine tamamlanan Annan komisyonun hazırladığı son rapor, 23 Ağustos 2017’de Myanmar otoritelerine Kofi Annan tarafından teslim edilmiştir. Rapor acil çözüm eylemlerinin süreklilik arz eden bir içerikle bölgede şiddeti engelleyecek, toplumlar arası uzlaşıyı tesis edip yayacak, ülkede baskı altında olan Rohingya toplumuna umut verecek şekilde başlatılmasını tavsiye etmektedir. Kamuoyunda büyük yankı yaratan raporun tesliminden iki gün son- ra, 25 Ağustos 2017’de, Ekim 2016 saldırılarına benzer polis merkezlerine yönelik saldırılar gerçekleşmiştir. Saldırılar adını Arakan Rohingya Salvation Army/ARSA (Arakan Rohingya Kurtuluş Ordusu) olarak değiştiren Hareke el-Yakin tarafından gerçekleştirilirken, grubun lideri Ataullah önceki saldırıdakine benzer bir şekilde sosyal medya hesaplarından açıklamalar yapmıştır.109 ARSA, 28 operasyonlar üzerine, Annan heyeti çalışmalarını ertelememiş, bu süreçte -Kasım 2016’da- ordu tarafından da bir araştırma komisyonu kurulmuştur. Annan raporuna göre as- Ağustos 2017’de yaptığı açıklamada Rohingyaların içerisinde bulunduğu durumu sağlık, eğitim, vatandaşlık konularında özetleyerek uluslararası kamuoyuna çağrıda bulunmuş- Araştırma 48 Güneydoğu Asya Fotoğraf: Ali İmran Durman 22 Eylül 2017, Cox’s Bazar Bangladeş 20 tur. Myanmar ordusunun masum ço- san hakları örgütlerinin ve yardım cuk ve kadınları hedef almayı bıra- kuruluşlarının bölgeye gelebilmesi kıp ARSA ile yüzleşmesi gerektiğini; için yaptığını belirtmektedir. Metin- Rakhinlere yaptıkları çağrıda ise ken- de ayrıca, kendilerinin DAEŞ, el-Kai- dilerinin Myanmar ordusuyla müca- de ya da Laşkar Taybe ile bir irtibat- dele ettiklerini, Rakhineleri hedef al- larının olmadığını yineleyerek bölge- madıklarını, ordunun Rakhineleri Ro- ye terör unsurlarının sızmasına en- hingyalara karşı kışkırttığını, kimse- gel olma ve terörizmle mücadele- nin bu oyuna gelmemesi gerektiğini de güvenlik birimleriyle çalışmaya ifade etmektedir.110 Kendilerinin ıs- hazır olduklarını da duyurmuştur.112 rarla küresel cihat örgütleriyle bağ- Grubun lideri olarak öne çıkan Ata- lantıları olmadığını, “cihadi” bir yapı- ullah, 17 Ekim 2016’da “Arakan va- lanmadan ziyade Rohingya kimliği- tandaşları, Myanmar vatandaşla- nin tanınması için savaştıklarını be- rı ve dünya vatandaşları” diye baş- lirtmektedirler. layan açıklamasında, Rohingyala- Grup liderinin yardımcısıyla yapılan rın dünyanın en çok zulme uğrayan röportajda ARSA’nın Myanmar’daki halkı olarak son 60 yıldır soykırıma diğer gruplar gibi etnik-milliyetçi bir maruz kaldığını, dünyanın kendileri- düşünceye sahip olduğu belirtilirken, ni yok saymayı seçtiğini ve Arakan grubun küresel cihat örgütleriyle bağ- toprağının çocukları olarak bundan lantılı gösterilme çabalarının Myan- böyle kendi kaderlerini kendilerinin mar yönetiminin bir tuzağı olduğu tayin etmeyi tercih ettiklerini ifade ifade edilmektedir. Ekim 2016’da üç etmiştir. Bu açıklamada da kendileri- polis merkezine düzenlenen saldırılar ni bütün terör unsurlarından bağım- sonrası, Myanmarlı yetkililer neredey- sız bir yapı olarak tanımlayan Ata- se benzer türde bir cephaneyle 25 po- ullah, Rohingyalar ve askerî saldırı- lis merkezine daha saldırıldığını açık- ların kurbanları olan bütün masum- lamıştır. Ancak bu saldırılarla ilgili id- lar için, tüm Arakan için, adalet ve dialar akıllarda bazı soru işaretlerine yasal hakların verilmesinden baş- sebep olmaktadır. Zira bu kaos ve ça- ka bir isteklerinin olmadığını söy- tışma durumu hem Budist Rakhinlere lemiştir. Ataullah konuşmasının de- hem de hükümet yetkililerine bölge- vamında; “İnsanlarımız baskıcıların deki planları açısından avantaj sağ- zulmünden kaçarken Bengal Körfe- larken Rohingyalar sadece canların- zi’nde, Tayland ormanlarında, insan dan ve yurtlarından olmaktadır. Aynı kaçakçılarının elinde trajik şekilde röportajda Annan raporunun açıklan- ölmek yerine, artık özgürce yaşa- ması arifesinde Myanmar ordusunun mayı tercih etti. Bizler annelerimizi, bölgede operasyonlara başladığı ve kız kardeşlerimizi, yaşlılarımızı, ço- mevcut durumda kendilerini savun- cuklarımızı ve kendimizi bu zulüm- maktan başka çarelerinin kalmadığı den kurtarmak için yemin ettik. Bu bilgisi de verilmektedir. taleplerimiz, çağdaş dünyanın yar- 111 EYLÜL 2017 ARSA, 14 Eylül 2017’de örgütün 21 tweeter hesabından İngilizce yayım- dımıyla gerçekleşmedikçe durmayacağız.” demiştir.113 ladığı bir demeçte Arakan’daki ope- Kimi kaynakların verdiği bilgiye rasyonlardan dolayı oluşan insani göre, 2012’deki şiddet olaylarının kriz sonucu yaklaşık 400.000 Rohin- korkunç boyutlara ulaşması, ARSA gya’nın yerinden olduğunu, bu yüz- grubunun kurulmasına sebep olmuş- den kendilerinin 10 Eylül itibarıyla tur. Bu gruba ve üyelerine nasıl ulaş- operasyonları durduğunu, bunu in- tıkları ayrı bir soru işareti olarak kalan leriyle yaptıkları röportajlarda, Pakis- nu çerçevesinde hedeflenen 471 köy- tan ve Afganistan’da bulunmuş bazı den 176’sının tamamen temizlendi- Rohingyaların, yaşanan şiddet olay- ği, 34’ünün ise kısmen boşaltıldığı larından sonra Arakan’ın kuzeyindeki ilan edilmiştir. 24 Eylül 2017 itiba- köylerde halka eğitim verdikleri ifa- rıyla 436.000 civarında Rohingya’nın de edilmektedir. Videolarda öne çı- Bangladeş sınırını geçmeye çalıştığı, kan ve örgütün lideri olduğu belirti- yaklaşık 4.000 kişinin bu operasyon- len Ataullah ise Pakistan Karaçi do- larda hayatını kaybetmiş olabilece- ğumlu, Suudi Arabistan’a göç etmiş ği bölgenin yerel kaynaklarından ge- bir Rohingya’dır. Ataullah’ın Arakan’da len bilgilerdir. 2012’de patlak veren şiddet olayla- Arakan’daki halklar arası tansiyonu- rından sonra ikamet ettiği Suudi Ara- nun maalesef Myanmar ordusu tara- bistan’da ortadan kaybolduğu belirtil- fından yükseltilmesi ve Rohingyala- mektedir. Hakkında kesin bilgiler ol- rın sistematik olarak ayrımcılığa ma- mamakla birlikte, Ataullah’ın Pakis- ruz kalması, “vatansız”lıklarının gide- tan’a gidip burada eğitim aldığı yö- rek kronikleştirildiği gibi haklı yorum- nünde tahminler bulunmaktadır. lara sebep olmaktadır. Böylesi bir or- 114 ARSA grubunun silah kullanımın- tamda hâlihazırda belli şüpheleri ba- dan gerilla taktiklerine kadar çok ge- rındıran ve diğer Rohingya siyasi olu- niş bir eylem kabiliyeti olduğu ve Su- şumları veya geçmişteki direniş grup- udi Arabistan’daki 20 Rohingya’nın larıyla herhangi bir irtibatı bulunma- bu grubun lider kadrosunda bulun- yan ARSA, birkaç noktayı kendisi için duğu da iddialar arasındadır. odak haline getirmektedir. Örgüt, ama- Röportajlarda karargâhının Mek- cını çaresiz Rohingya halkının sesini ke’de olduğu ifade edilen ARSA’nın, duyurmak olarak açıklamakla birlik- sivil Budist halka yönelik bir saldırıda te, son dönemde başvurduğu yöntem, bulunmadığı, amacının Myanmar’da- yüzbinlerce insanın yerinden olması- ki Rohingyaların maruz kaldığı zul- na, binlercesinin ölümüne ve daha bir- me son vermek ve vatandaşlık hak- çok tarifi mümkün olmayan acıya se- larının verilmesini sağlamak olduğu bep olmuştur. Zira, Myanmar ordusu- dile getirilmektedir. Grup üyelerinin nun böyle bir eyleme en şiddetli şe- ısrarla kendilerinin küresel örgütler- kilde karşılık vereceği herkes tarafın- le irtibatlandırılmalarına itiraz etme- dan kesinlikle biliniyorken, birdenbire leri yanında bölge uzmanları, yerin- ortaya çıkan bu grubun asıl amacı cid- den etmelerin ve masum halka yö- di bir soru işareti olarak zihinleri meş- nelik şiddet ve işkencelerin devam gul etmektedir. etmesi halinde, şimdiye kadar radi- Ayrıca örgütün kurucu üyesinin Pa- kalize olmamış Rohingyalar arasın- kistan’la kurulan irtibatı da başta Hin- dan küresel şiddet örgütlerine katılı- distan olmak üzere bölgede Pakis- mın artabileceği yahut kimi örgütle- tan’la anlaşmazlığı bulunan diğer ül- rin bu alanı kendi emelleri için kulla- keler tarafından da merkezileştiril- nabileceği yönünde değerlendirme- mekte ve Pakistan hedef haline geti- lerde bulunmaktadır. rilmektedir. Örgütün ilkeleri, beslendi- 115 Myanmar yönetimi 27 Ağustos’ta Uzmanlar, yerinden etmelerin ve masum halka yönelik şiddet ve işkencelerin devam etmesi halinde, şimdiye kadar radikalize olmamış Rohingyalar arasından küresel şiddet örgütlerine katılımın artabileceği yahut kimi örgütlerin bu alanı kendi emelleri için kullanabileceği yönünde değerlendirmelerde bulunmaktadır. Güneydoğu Asya gede başlatılan “temizlik” operasyo- Araştırma 48 bazı uluslararası yapıların, grup üye- ği kaynaklar ve oluşum sürecine dair ARSA’yı “Bengali terör örgütü” ola- hiçbir somut veri bulunmazken, belli rak ilan etmiştir. Akabinde 15 Eylül odaklara birden fazla hedefi bir taşla 2017’de Myanmar hükümet sözcüsü vurma kullanışlılığı sağlaması ise, dik- tarafından yapılan açıklamada, böl- kate alınması gereken bir durumdur. 22 EYLÜL 2017 Olayların patlak verdiği Ekim 2016’da -eş zamanlı olarak Türkiye’de de- bölgede “cihat” edildiğine ve “Rohingya kardeşlerimiz”in desteklenmesi gerektiğine dair özellikle sosyal medyada -olayın boyutları resmedilmedenbir furya başlatılmıştır. Kısa sürede ortadan kaybolan bu söylem ve haberlerle bir kamuoyu yaratılmaya çalışılmış fakat devamı gelmeyen bu hareketlenmenin Arakan tarafında yansıması binlerce insanın ölümü ve yerinden edilmesi şeklinde olmuştur. 23 Ağustos 2017’de teslim edilen Annan raporu çerçevesinde Sittwe, Mrauk U, Myebon, Kyawktaw, Thandwe, Kyawkpyuh, Ramree, Maungdaw, Buthidaung, Yangon, Naypyitaw, Bangkok, Dhaka, Cox’s Bazar ve Cenevre’de 2016 yılından itibaren 155 istişare toplantısı yapılmış, bu toplantılarda yaklaşık 1.100 temsilci ile görüşülmüştür. Son raporun giriş kısmında Myanmar devleti tarafından ve devletin bütün kademeleriyle birlikte güçlü bir inanç ve kararlılıkla eyleme geçilmedikten sonra, bölgede şiddetin tekrar doğacağı ve bu şiddet eylemleri sonucu Arakan’ı git gide sarsan kronik fakirliğin derinleşerek radikalleşmeyi arttıracağı uyarısı yapılmıştır. Raporda sıklıkla komisyon kararlarının Myanmar’da tartışmalar yaratacağının farkında olunduğu, ancak komisyonun bu tavsiyeleri ortaya koymada kararlı olduğu, zira bunların dürüst ve yapıcı tavsiyeler olduğu kuvvetle vurgulanmaktadır. Bu tavsiye kararlarının samimiyetinin Myanmar otoritelerince kavranması ve uygulamaya konması durumunda, tavsiyelerin uzun süreli barış, kalkınma ve hukukun 23 egemenliğine saygı duyulan bir ortamın temellerini oluşturacağı da belirtilmektedir.116 Raporda devlet organlarının politikaları yanında tavsiye edilen entegrasyon sürecinin halka da yansıtılması, halkın bu sürece ikna edilmesi ve uygulamaların toplumda bir karşılığının oluşturulması vurgulanarak, ancak bu durumda tüm Arakan halklarının devlet politikalarına güvenlerinin artacağı belirtilmektedir.117 Raporda devlet organlarının politikaları yanında tavsiye edilen entegrasyon sürecinin halka da yansıtılması, halkın buna ikna edilmesi, toplumda bir karşılığının yaratılması, ancak bu durumda tüm Arakan’ın devlet politikalarına güvenlerinin artacağı vurgulanmaktadır. Rapor ayrıca Arakan eyaletinin oldukça karmaşık ve uzun zamana yayılmış problemlerinin giderek daha da kronikleşeceğine ve bölgenin tüm unsurlarının gitgide radikal gruplara malzeme olacağına yönelik endişeleri de sıklıkla vurgulamaktadır. Arakan’da Myanmar geneline göre ekonomik durumun oldukça zayıf olması, Rohingyalar kadar olmasa da Rakhinelerin de devlet tarafından dışlanması, toplumdaki kutuplaşmaların şiddetini derinleştirmektedir. Özellikle Rohingyaların yoğun yaşadığı Kuzey Arakan’daki saldırıları gerçekleştirenlerin bölgedeki belli başlı Müslüman liderleri hükümetle iş birliği yaptıkları gerekçesiyle öldürmeleri ve Budist Rakhine bir grup olan Arakan Army (Arakan Ordusu) eylemleri, bölgedeki şiddetin hangi boyutlara ulaşabileceğine örnek gösterilmektedir.118 İNSANİ DURUM VE ROHINGYA MÜLTECILERINE GENEL BAKIŞ Ekim 2016’da meydana gelen olay- miş Rohingyaların sığındığı bölge ve larda 80.000 Rohingya’nın Bangla- kampların insani yardım girişine ka- deş’e kaçtığı belirtilmektedir. Bu sal- panmasına, bu kamplarda hâlihazır- dırılar, önceki olaylarda yerinden edil- da kalan 80.000 civarındaki mağdu- ra yapılan gıda yardımlarının durdurulmasına ve bölgeyle temasın tamamen kopmasına sebep olmuştur.119 9 Ekim 2016 ve 16 Şubat 2017 arasında süren operasyonlar sonucunda en az 1.000 Rohingya’nın öldürüldüğü tahmin edilmektedir. Myanmar Genelkurmay Başkanı, 27 Mart tarihinde Myanmar Silahlı Kuvvetler Günü’nde yaptığı konuşmada Rohingyaların “vatandaş” olma durumunun kabul edilemeyeceğini ve tüm dünyaya onların Myanmar’a ait olmadıklarını çoktan ilan ettiklerini söylemişKaynak: Reuters nu’nun 24 Mart tarihinde Myanmar Bangladeş’e göç ettirilerek burada güvenlik güçlerinin Rohingyalara yö- yerleşmek durumunda kalırken 2012 nelik ihlallerini araştırmak üzere böl- ile bu göçlere yenileri eklenmiştir. geye bir bilirkişi heyeti gönderme kararı almış olmasıdır. 1970’lerle birlikte ciddi boyutlara ulaşan ihlaller sonucu 1992’ye kadar Bangladeş tarafına kaçan 80.000 üç büyük göç yaşayan Rohingyaların civarındaki mülteci ise Bangladeş’i bu ızdırabı 1800’lü yıllarda başlamış, farklı stratejiler belirlemeye yönelt- 1940’lı yıllarda, 1978’de ve 1991- miş, meselenin boyutları Rohing- 1992 yıllarında kargaşa ve baskılar- ya mültecilerini yerleşimin olma- dan dolayı yüzbinlerce Rohingya yer dığı Thengar Char Adası’na trans- değiştirmek zorunda kalmıştır.120 fer etme planına kadar ilerlemiştir. 1977’de RPF üyelerini yakalamak Ağustos 2017 saldırıları sonrası Ara- amaçlı başlatıldığı açıklanan King Dra- kan’dan Bangladeş’e yine çok büyük gon operasyonun aslında Burma göç rakamlara ulaşan mülteci akını olma- idaresi ve askerî otoritelerince nüfus sı üzerine tekrar gündeme gelen bu sayımı öncesinde vatandaşlık kayıt- ada, Muson yağmurlarının oldukça larını düzenleme ve yabancı unsurla- yoğun olduğu ve yılın belli ayların- rı temizleme hedefiyle yapıldığı iddia da sürekli sellerin yaşandığı bir yer- edilmektedir. Bu iddia, operasyon sü- dir. Şimdilik Rohingyaların bu adaya recince Arakan’ın kuzey bölgelerinden gönderilmesi ile ilgili karar bir netlik 200.000-250.000 arasında Rohing- kazanmamıştır. ya’nın Bangladeş’e sığınmış olmasıy- 25 Ağustos 2017 olaylarından son- la güçlenmektedir. Bu büyük göç akı- ra başlayan operasyonlar, Ekim 2016 nı üzerine Bangladeş uluslararası ca- sonrasında yaşanan ölüm, kayıp ve miaya yardım çağrısında bulunmuş- mülteci akınından çok daha büyük tur. Sınır bölgesinde BM yardımlarıy- bir trajediye yol açmaktadır. la 13 kamp kurulmuş fakat durumun İngiliz sömürge dönemindeki göç- kronikleşmesi üzerine BM ve Bangla- lerle bölgeye gelen bir topluluk olduk- deş hükümetinin çağrıları ile Myan- ları iddia edildiğinden vatandaşlığa mar, mültecilerin geri dönüşüne izin kabul edilmeyen binlerce Rohingya, vermek durumunda kalmıştır. Ancak aslında tam tersine bir hareketle 18. operasyonların yol açtığı ağır trav- yüzyıldan itibaren dört ana süreçte ma yüzünden ilk anda çok az sayı- Güneydoğu Asya me ise, BM İnsan Hakları Komisyo- Araştırma 48 tir. Bu açıklamaya neden olan geliş- 24 da Rohingya geri dön- ması yönünde bir karar almıştır. Aynı müştür. Bunun üzeri- yıl BMMYK Buthidaung, Rathedaung ne Bangladeş geri dö- ve Maungdaw’daki geri dönüş mev- nüşleri hızlandırmak kilerine dönüşlerin güvenliğini sağla- için kamplara yardım mak için Myanmar’dan giriş izni al- girişini kısıtlamış, bu mıştır. BMMYK bundan sonra Rohing- uygulamadan sonra yaların kitleler halinde haftalık olarak geri dönenlerin sayı- Myanmar’a dönüşleri ile ilgili progra- sı artmıştır. Kaynak: Al Jazeera, 19 Eylül verileri EYLÜL 2017 Uluslararası gruplar veya kurumların, Rakhine ve Rohingya etnik gruplarının ve Myanmar’ın genelinin problemlerine odaklanmak yerine kendi öncelik verdikleri konulara yönelmeleri, buradaki sorunu daha da çıkmaza sokmaktadır. 25 mın onaylanması dolayısıyla bireysel Öte yandan bu sü- görüşme sistemini bırakmıştır. Ancak reçten önce, 1970’ler- ne var ki BMMYK üyelerinin mülteci- de, Bangladeş hükü- lerle birlikte seyahat etmesine izin ve- meti o güne kadar rilmemiş ve Rohingyalara vatandaşlık kendi sınırlarını geçen verileceği sözü de tutulmamıştır. Fa- mültecileri bir an önce kat buna rağmen 230.000 civarında geri göndermek için Yangon’daki Sta- mülteci Arakan’a geri dönmüştür.122 te Law and Order Restoration Coun- Zira 1991 ve 1994 yılları arasında cil/SLORC (Kanun ve Düzenin Yeniden 2.000’den fazla Rohingya, Bangla- Tesisi Devlet Komisyonu) ile uzlaşma deş’teki kampların sağlıksız koşulları yolları arayışı içerisinde olmuştur. ve gıda yetersizliği sebebiyle hayatı- 121 Yine 1991 ve 1992’de Myanmar nı kaybetmiştir.123 ordusunun bölgeye yönelik ağır bas- 28 Mayıs 2012’de Budist Rakhine kı ve operasyonları sonucu 250.000 bir kadının üç Rohingya tarafından te- Rohingya Bangladeş’e kaçmıştır. Bu cavüze uğradığı haberinin yayılması göçlerden sonra Rohingyalar Bangla- ile adli bir vaka olan olay, Rohingya deş’te 19 kampa yerleştirilmiştir. Bir karşıtı gösterilere dönüşmüştür. Bu yandan Rohingyaların bölgeye göçü süreçte meydana gelen saldırılardan devam ederken bir yandan da Bangla- Arakan’da Rohingya dışındaki Müs- deş geri gönderme konusundaki ısra- lümanlar olan Kameinler de etkilen- rını sürdürmüş ve Eylül 1992’de baş- miş, bu olaylar sonucu Müslümanlar layan “geri gönderme” süreci, ulusla- ve Budist Rakhineler olmak üzere top- rarası gözlemcilerin katılımıyla yürü- lam 140.000 kişi yerinden olmuştur. tülmeye çalışılmış, ancak zorla gön- 2013 yılında ise Rohingyaları he- dermelere olan tepkiler sebebiyle sü- def alan “dini ve ırkı koruma” progra- reç çıkmaza girmiştir. BMMYK da zorla mı ile ilgili geniş çaplı lobi faaliyetle- gönderme sırasında yaşanan hukuk- ri düzenlenmiş,124 bu çerçevede yü- suzluklar sebebiyle süreçten çekildi- rütülen kampanyalar sonucunda Ro- ğini açıklamıştır. Bangladeş hüküme- hingyalarla ilgili çok sayıda olumsuz ti ile anlaşarak resmî bir mutabakat uygulama yürürlüğe konmuştur. Kötü imzalayan BMMYK, Mayıs 1993’te çalışma koşulları, köyler ya da ilçeler mültecilerle geri dönmek isteyip is- arası yolculuk etmelerinin sınırlan- temediklerine dair görüşmelere baş- ması, devlet hizmetlerinden fayda- lamıştır. Rohingyaların sadece %30 lanamama ve sınırlı çalışma imkân- kadarı geri dönmek istediğini belir- ları gibi uygulamaların yanı sıra ye- tirken Bangladeş bütün Rohingyala- rel otoritelerin izni olmaksızın evlen- rın 1994 sonuna kadar geri dönmesi meleri dahi mümkün olmayan Rohin- gerektiği konusunda ısrar etmiş, BM- gyalar, bu ağır ve gayriinsani koşul- MYK ile imzaladığı mutabakat anlaş- larda hayatta kalma mücadelesi ver- masının Temmuz 1994’te sonlandırıl- mektedir. Myanmar hükümeti 30 Mart önce, Rohingya kullanımını yasak- tir. Öte yandan kaçakçıların güzergâ- lamış ve nüfus sayımında Rohing- hını ortaya çıkaran bu olay sonrasın- yaları ülkede yasa dışı ikamet eden da özellikle Malezya’ya doğru uzanan Bengaliler olarak tanımlamıştır. Ay- kaçakçılık rotaları kapatılmış, böyle- rıca milliyetçi Budistler de Rohing- ce bilhassa genç erkek Rohingyaların yaların Bengali olduklarını, onların daha iyi bir gelecek için Arakan’dan Myanmar’a değil Bangladeş’e ait ol- Muson yağmurları öncesi kaçışları da duğunu söyleyerek kamuoyunu yön- engellenmiştir.126 lendirmektedir. Aung San Suu Kyi, Aslında 2015’teki bot hadise ilk Rohingyaları “Rakhine eyaletinde- değildir; 2008 Aralık ayı, 2009 ve ki Müslüman topluluk” olarak isim- 2012’nin Şubat aylarında da okya- lendirirken, Myanmar hükümeti de nusa açılan ve Endonezya Açe’ye sı- Avrupa Birliği, BM ve ABD’den aynı ğınan Rohingyalar olduğu bilinmekte- ifadenin kullanılmasını istemiştir. dir. Bunların 2015’teki kadar ses ge- Bununla birlikte 2015 seçimleri yak- tirmemesi, Rohingya mevzusuna ma- laşırken Rakhine’deki Kamein/Kaman nipulatif yaklaşıldığı iddialarını da ay- dışındaki Müslüman topluluğun kim- rıca sorgulatmaktadır.127 lik kartı alması engellenmiş, böylece Rohingya mültecilerinin en yoğun bütün hakları ellerinden alınan Ro- yaşadığı ülke olması açısından sade- hingyaların siyaset ve toplumsal ha- ce Bangladeş’teki koşullar özetlendi- yata katılıma dair bütün ümitleri bi- ğinde bile, çoğunlukla mülteci kayıt- tirilmiştir. Oysaki Rohingyalar bir ön- ları dahi olmayan bu insanların hikâ- ceki seçimde kimlikleri olmasa dahi yelerinin ve akıbetlerinin hiçbir meka- oy kullanabilmiştir. Öte yandan ge- nizma tarafından tam olarak bilinme- tirilen yasaklamalardan sonra Ulus- diği görülmektedir. Bangladeş’teki net lararası Kriz Grubu yaptığı açıklama- sayıları bilinmeyen Rohingya mülte- da gidişatın ülkede organize bir şid- cilerinden sadece 32.894’ü kayıt al- det ortamı doğurabileceği uyarısında tındadır. Ülkede Nayapara, Jaliapara, bulunmuştur. 125 Nationgpara, Kutaplaong, Mitha Panir Mayıs 2015’te Tayland Sahil Gü- Chora gibi BM kamplarındaki koşullar venlik birimlerinin Andaman Denizi ise son derece kötüdür. Sivil toplum açıklarında mahsur kalan mültecile- kurumlarının kamplara yardımı Bang- ri bulmasıyla Rohingya krizi bir anda ladeş’in geri gönderme politikaları çer- dünya gündemine oturmuştur. İnsan çevesinde zaman zaman engellen- kaçakçıları tarafından denizin orta- mekte, can güvenliği sebebiyle sınır- sında bırakılan çoğunluğu Rohingya lara dayanan mülteciler acımasızca olan mültecilerin hali, meselenin in- geri gönderilmektedir. Ayrıca bazı çı- sani boyutlarını gözler önüne sermiştir. kar odaklarının bu kamplar üzerinden Fakat deniz ortasındaki bu gayriinsa- kendilerine fayda sağladıkları da ma- ni bekleyiş, çevre ülkelerin bu insanla- alesef herkesin malumu olan ancak rı mülteci olarak kabul etmemelerin- göz yumulan acı bir gerçektir. IÇ DINAMIKLER VE ULUSLARARASI AKTÖRLER Myanmar, siyasi yapısı ve oldukça girift dengeleri ve hiyerarşisi ile hem azınlıkların hem de çoğunluk Burma- İngiliz sömürgesinden bağımsızlığın kazanılması sürecinde, bu geniş ve büyük çeşitliliği barındıran toprakları kontrol altında tutabilmek için gücü merkezileştirmeye çalışan Burma kralları, azınlıkları marjinalleştirmiştir. Bu ise etnik azınlıkların merkezî Burma otoritesine karşı İngilizler tarafından baskılama aracı olarak kullanılmasını kolaylaştırmıştır. Güneydoğu Asya den dolayı uzun süre devam etmiş- Araştırma 48 2014’teki nüfus sayımından bir gün lının oldukça sıkıntılı süreçler yaşadığı yaklaşık 70 yıl boyunca birçok krize sahne olmuştur. Bu kompleks siya26 EYLÜL 2017 Kaynak: http://www.maungzarni.net/2016/12/bertil-lintner-makes-facts-up-about.html 27 si yapıya hâkim ve en önemli unsur ise Myanmar ordusu Tatmadaw’dır. Ülke siyasetini neredeyse tamamen elinde tutan Tatmadaw dışında, parlamento ve ondan ayrı olarak yönetimdeki parti de Myanmar’daki diğer iki önemli unsurdur.128 Myanmar sınırları içerisinde yaşayan Rohingyaların bölgeyle olan tarihî bağları ve Myanmar’ın bağımsızlığından itibaren edinmiş oldukları hukuki hakları, özellikle 1980’ler sonrasında böyle bir halk olmadığına kadar giden söylemlerle keyfî olarak ihlal edilmiştir. Bölgede yaşanan soruna çözüm arama niyetinden uzak pek çok tartışmanın gölgesinde kalan hukuki haklar mevzuu tartışma konusu bile olamamaktadır. Rohingyalara yönelik dışlama, somut bir gerçek olarak dururken, burada yapılan en büyük hatalardan biri, süreçten bütün Myanmar’ı ve tarihini sorumlu tutmaktır. Bu durum hem halk nezdinde hem de Myanmar yönetiminde bir refleks olarak savunma pozisyonu alınmasına ve Rohingyalara olan düşmanlığın artmasına sebep olmaktadır. Bu topraklarla ilgili, henüz ne Burma Krallığı ne de İngiliz sömürgesi altına girmeden önce, buradaki halkların bir arada yaşadıklarına ve birbirleriyle oldukça üst düzey bir etkileşimde bulunduklarına dair tarihî kayıtlar mevcuttur. 1430-1645 arası Arakanlı Budist kralların Müslüman unvanlarla anılması, dönemin paralarında İslam dinine ait lafızların kullanılması bir yana, bazı dönemlerde krallığın Müslüman yöneticilerce idare edildiğine dair tarihî kanıtlar da bulunmaktadır. 1942 yılında İngiliz sömürge yönetiminin bu bölgeyi “Ulusal Müslüman Bölgesi” olarak ilan etmesi, 1946 yılında Aung San’ın Rohingyalara haklarını vermeyi taahhüt etmesi ve Myanmar’ın bağımsızlığı için buradan destek istemesi, 27 Ocak 1947 tarihli Aung San-Attlee ve 17 Ekim 1947 tarihli U Nu-Attlee anlaşmaları çerçevesinde Rohingyaların Myanmar Birliği’nin vatandaşları olduklarının kabul edilmesi, yine 1947 Anayasası’nın 11. bölümündeki II ve III. maddelerde bu halkın ülkedeki yerli ırklardan biri olduğunun kabul edilmesi, mesele gündeme getirilirken göz ardı edilen önemli tarihî gerçeklerdir. 1954 yılında devlet başkanı U Nu döneminde Myanmar parlamentosu Rohingya’yı etnik unsurlardan biri olarak tanırken, U Nu 25 Eylül 1954’te devlet radyosunda yaptığı bir konuşmada şu ifadelere yer vermiştir: “Maungdaw ve Buthidaung bölgelerinde yaşayanlar bizim millî kardeşlerimizdir. Onlara Rohingya denir. Kachin, Kayah, Karen, Mon, Rakin ve Shan kadar ulus hüviyetine sahiptirler. Myanmar’daki etnik ırklardan biridirler.” Myanmar’ın ilk devlet başkanlarından Sao Shwe Thaik de, “Arakan Müslümanları elbette ki Myanmar’ın yerli halklarındandır. Eğer onlar yerli bir ırk değilse bize de yerli bir ırk denilemez.” demiştir. Bu süreçte Rohingyalar seçme ve seçilme haklarını da kullanabilmiş, bu çerçevede 1946’dan 2008 referandumuna, 2012 seçimlerine kadar parlamento seçimleri ve farklı seviyelerdeki idari birimler için oy kullanabilmişlerdir.129 Bu tür birbirinin tam zıddı uygulamaların nasıl bir arada vuku buldu- Güneydoğu Asya sel Müslüman gücü” ile tehdit altında olduğuna dair söylemleri, ülkede azınlık olan bütün Müslümanları ve daha varlıkları bile kabul edilmeyen Rohingyaları tehlikeye atmaktadır. Uluslararası camianın çözüm bulamadığı sorunla ilgili Aung San Suu Kyi’nin bu yaklaşımı ciddi bir hayal kırıklığı yaratmış, kendisi Rohingyaların yaşadığı bölgelere dair ne bir iyileştirme ne de bir ziyaret programı gerçekleştirmiştir. Ortaya koyduğu tavır ve söylemlerden cesaret alanlar ise, nefret içerikli eylemleri olan diğer etnik ve dinî gruplardır.130 Bu ortamda ülkenin önde gelen Müslüman avukatlarından U Ko Ni, 29 Ocak 2017’de Myanmar’ın başkenti Yangon’da, Myanmar hükümet yetkilileri ve bazı bakanların da bulunduğu ekiple Arakan’daki son gelişmeler hakkında görüşmeler için bulundukları Endonezya dönüşünde, havaalanında uğradığı silahlı saldırı sonucu hayatını kaybetmiştir. Büyük yankı uyandıran bu suikast sırasında saldırganı durdurmak için müdahale eden Budist Burmalı bir taksi şoförü de hayatını kaybetmiştir. Aung San Suu Kyi’nin NLD üyesi olup partinin hukuk danışmanlığını yürüten Burma asıllı U Ko Ni, hem partinin yasal süreçlerini takip etmesi açısından parti için hem de Myanmar’daki Müslümanların haklarını takip etmesi açısından Müslümanlar için oldukça önemli bir isimdi. U Ko Ni, farklı kimlik ve dinlere müsamaha gösterilmesi ve Myanmar’ın bu farklılıkları bir uyum içerisinde sürdürmesi gerektiğini güçlü bir şekilde dillendirmekteydi. Eski devlet başkanı Thein Sein hükümetinin “Irk ve Din Yasaları” adı altında hazırlanan ve ülkedeki Müslümanları büyük ölçüde mağdur eden uygulamalarını sert bir şekilde eleştirmişti. 2008’de büyük oranda ordunun müdahale ettiği anayasa değişikliklerine yönelik de eleştirilerini dile getiren U Ko Araştırma 48 ğu ve tarihî süreç içerisindeki keyfî yaklaşımların dayandırıldığı temellerin ciddi bir şekilde araştırılması gerekmektedir. Uluslararası kurumlar belli periyotlarla tekrarlanan insani krizlere dikkatleri çekerek -ya da içerideki birtakım yapılanmalar bu ciddi krizleri kullanıp dikkatleri dağıtarak- Myanmar’a uyarılarda bulunmanın ötesine gidememektedir. Bu uyarılar da Myanmar tarafından bir müdahale aracı olarak algılanmakta ve halka da bu algı aktarılmaktadır. Myanmar’daki soruna tarihî arka plan göz ardı edilerek hatta görmezden gelinerek yaklaşılması sonucu, bölgede uluslararası gruplar, kampanyalar ve medya söylemlerinin sebep olduğu yeni bir karmaşa yaşanmaktadır. Sorunun yerel ve uluslararası aktörleri arasındaki ittifakların hızlı değişimi, yeni kronik problemler ortaya çıkarmaktadır. Myanmar’da 2012’de Aung San Suu Kyi’nin siyasi tutukluluğunun sona ermesi ve meclisin seçilmiş bir üyesi haline gelmesi akabinde, Arakan’ın kuzeyinde patlak veren olaylar bütün dikkati buraya yöneltmiştir. Bölgedeki şiddet olaylarının Myanmar’ın diğer yerlerine yayılmasıyla da sorun Myanmar genelinde Müslüman karşıtı bir ortam oluşmasına yol açmıştır. Bu ortamda, Nobel Barış Ödülü sahibi Aung San Suu Kyi’nin insan hakları ve demokratik taleplere dair öncesindeki duruşuyla partisinin görevde olduğu süreçte bütün dünyanın tepkisini üzerine toplayan uygulamalara karşı herhangi bir yorumda bulunmayışı ve Rohingya karşıtlığı üzerinden ordu ve kamuoyu desteği kazanma konusundaki pragmatik tavırları dikkat çekmektedir. Fanatik milliyetçilik ve İslamofobinin yükselişte olduğu son yıllarda benzer fobik söylemlere konuşmalarında yer vermesi ise, kimilerince bu konjonktürün bir sonucu olarak değerlendirilmektedir. Myanmar’ın “küre- 28 EYLÜL 2017 29 Ni, ordunun müdahalesiyle düzenlenen anayasayı “sahte federal anayasa” olarak tanımlamıştı. Bir taraftan Aung San Suu Kyi üzerindeki baskıyı da gösteren bu suikast ile problemin din eksenine taşınması, Rohingyalar dışında ülkedeki diğer Müslümanların da hedef haline geldiğini gösteren en dramatik örnektir. Ağustos olayları sonrası uluslararası kamuoyunun kınamalarının hedefine iyice yerleşen Aung San Suu Kyi, 19 Eylül 2017 sabahı Naypyitaw’da yabancı diplomatların, bölgedeki BM çalışanlarının, Myanmar bakanlıklarından temsilcilerin, yerel ve uluslararası gazetecilerin katıldığı bir basın toplantısı yapmıştır. 25 Ağustos tarihindeki saldırılardan sonra ilk kez konuyla ilgili açıklamada bulunan Suu Kyi’nin İngilizce olarak yaptığı konuşma dev ekranlarla kamuoyuna da eş zamanlı ulaştırılmış ve bu yolla bir nevi insanların desteğine yönelik bir çağrıda da bulunulmuştur. Bu konuşmada Rakhine’deki (Arakan) olaylar ve Bangladeş’e kaçan insanlarla ilgili endişelerini ifade eden Suu Kyi, burada vuku bulan hak ihlallerini kınadığını belirtmiş; barışın, istikrarın ve hukukun üstünlüğünün bölgede yeniden tesisinde kararlı olduklarını söylemiştir. Uluslararası kamuoyundan son krizleri araştırma ve bölgeden kaçanların neden kaçtığını, bölgede kalan %50’inin neden kaldığını anlamada kendilerine yardımcı olmaları çağrısında bulunmuştur. Ülkedeki insanların acılarına artık bir son vermek istediklerini ve insan haklarını ihlal edenlerin cezalandırılmasında hiçbir ırk, dil, din ayrımı yapmayacaklarını belirtmiştir. Bangladeş’teki mültecilerin geri dönüşleri ile ilgili olarak da Bangladeş ve Myanmar arasındaki 1993 anlaşması hükümlerince hareket edeceklerini, bu çerçevede Myanmarlı oldukları belirlenen mültecilerin ülkeye geri dönebi- leceklerini ifade etmiştir. Myanmar’ın demokratikleşme sürecinde daha yolun çok başında olduğunu, yıllardır devam eden problemlerin bir anda çözüme ulaştırılmasının beklenemeyeceğini de söyleyen Suu Kyi’nin konuşmasının en ilginç ve İslam ülkeleri açısından en çarpıcı bölümü ise Müslüman ülkelerin zaten kaybedecek bir şeyleri olmayan Arakan eyaletindeki Müslümanları Myanmar’ın çok tartışmalı olan “kimlik tespiti ve doğrulama” (national verification) sürecine ikna etmeleri çağrısı olmuştur.131 Rohingyalar, 2014’te verilmesi gündeme gelen bu kimlik kartlarına etnik ve din bilgilerinin yazılmamasının kimliklerini yok saymak anlamına geldiği için itiraz etmektedir. Ancak Suu Kyi’nin bu yapıcı sözleri yanında bazı çelişki ifadeleri de dikkat çekicidir. Rohingya kelimesini ısrarla kullanmayan Suu Kyi, bölgeden ayrılmadığını söylediği %50’lik Müslüman kesimin hangi etniklere mensup olduğunu belirtmemiştir. Zira bölgedeki sorun Rohingyaların köylerinin basılması ve boşaltılması meselesidir. Yine Suu Kyi, bölgede temizlik operasyonu olmadığını ifade ederken, bu konuşmadan sadece birkaç gün önce kendi hükümet sözcüleri bölgede 471 köyün 176’sının temizlendiğini açıklamıştır. Bütün bu olumsuzluklara karşın ülkede olumlu sayılabilecek bazı küçük adımlar da atılmıştır. Örneğin Ekim 2016 olaylarından sonra 10 Mart 2017’de Sangha Maha Nayaka Devlet Komitesi132 tarafından özellikle Müslüman karşıtı söylemleri ve vaazlarıyla meşhur Wirathu’nun bir yıl boyunca ülke çapında herhangi bir yerde vaaz vermesi yasaklanmıştır. Wirathu ve ona tabi olan Budist rahiplerin konuşmalarının ve nefret içerikli söylemlerinin ülkede sağlanmaya çalışılan düzeni sarstığı, bu durumun da toplumsal bir çatışma ortamı oluşturmasından endişe edildiği gerekçesiy- Uluslararası gruplar veya kurumların, bu etnik grupların ve Myanmar’ın genelinin problemlerine odaklanmak yerine kendi öncelik verdikleri konulara yönelmeleri, buradaki sorunu daha da çıkmaza sokmaktadır. Fotoğraf: Ali İmran Durman 22 Eylül 2017, Cox’s Bazar Bangladeş Güneydoğu Asya isminden ziyade “Rohingya” isminin kullanımına, ileride meydana gelmesi muhtemel bir özerkliğe kapı açma ihtimali dolayısıyla karşı oldukları belirtilmektedir.135 Örneğin Şubat 2017’de Rakhine’de 53 Rohingya’ya resmî kimlik kartı verilmesi, Sittwe ve Maungdaw’da büyük tepki almış ve protesto edilmiştir.136 Myanmar, Rakhine, Rohingya arasındaki bu bölünme ve düşmanlık, etnik gruplar arasındaki ayrımcılıktan beslenirken uluslararası kamuoyunun meseleye bakışı ve olayları yansıtma şekli de dış bir tehdit olarak algılanıp sorunu sosyal boyutta daha da kızıştırmaktadır. Uluslararası gruplar veya kurumların, bu etnik grupların ve Myanmar’ın genelinin problemlerine odaklanmak yerine kendi öncelik verdikleri konulara yönelmeleri, buradaki sorunu daha da çıkmaza sokmaktadır. Bu durumun getirdiği kutuplaşma sebebiyle normalde adli bir vaka olan Budist bir kadının bir Rohingya tarafından tecavüz ve katli ile başlayan olaylar, bütün Arakan’ı kasıp kavurmuştur. 2013’le birlikte Myanmar’ın belli bölgelerinde Müslüman karşıtı olaylar meydana gelmiş, 969 Hareketi137 ile Burma Budist Sangha (Burma Budist Din Adamları Komitesi) içerisindeki kişiler ve önde gelen bazı Budist rahipler, olayları alev- Araştırma 48 le bu kararın alındığı belirtilmiştir.133 Yine Myanmar Now isimli gazetenin yazarlarından Ko Swe Win, Wirathu’nun Budizm’in lekelenmesine sebep olan kanunsuz eylemlerinin durdurulması için Myanmar yönetiminin bir an önce çözüm üretmesi çağrısında bulunmuştur. Sangha Maha Nayaka Devlet Komitesi, Myanmar Ulusal İnsan Hakları Komisyonu ve Myanmar Din İşleri Bakanlığı’na dilekçeler göndererek 2008 Anayasası’nın dinî ve etnik nefreti uyandıracak eylemleri engelleyen 364. Maddesi’nin ve yine benzer içerikli 29. Madde’nin ihlal edildiğini belirtmiştir.134 Halkın gergin ve tansiyonun yüksek olduğu Myanmar’da tüm ülkenin hedef haline getirilmesi sorunun çözümüne katkı sağlamayacaktır. Bu yönde tırmandırılan algının dışına çıkılıp bölge insanının, kuruluşlarının ve resmî makamların yapıcı yaklaşım ve icraatlarda bulunmaları, yaşanan hak ihlallerine muhalif içeriden seslerin öne çıkarılması, sorunun ancak bir uzlaşı sağlandığı takdirde çözüleceği gerçeğine ve sürekli manipüle edilen bu acıların bitmesine olumlu katkı sağlayacaktır. Arakan’da meydana gelen şiddet olaylarında Rohingyaların Müslüman oluşu önemli bir faktörken bazı değerlendirmelerde Rohingya karşıtı şiddetin sadece etnik ve dinî bir ırkçılık olmadığına da dikkat çekilmektedir. Burada en önemli etkenin Arakan’ın çoğunluk etnisitesi olan Budist Rakhinelerin diğer azınlık grupları gibi, çoğunluktaki Burmalar tarafından ayrımcılığa maruz bırakılmaları olduğu savunulmaktadır. Burmaların Rakhinelere olumsuz yaklaşımının yarattığı güvensiz ortam, Rakhine-Rohingya şiddetini de beslemektedir. Problemin özellikle İslam ülkelerinde daha çok din karşıtlığı üzerinden yansıyan görüntüsüne karşın, Arakan’daki Rakhinelerin “Müslüman” 30 EYLÜL 2017 31 ASEAN, İİT, Çin ve Hindistan gibi bölgesel güçler, ABD gibi uluslararası aktörler ve yabancı yatırımcıların mevcut Myanmar siyaseti üzerinde etkileri olduğu ifade edilirken, bütün bu unsurların hedeflerinin ve önceliklerinin farklı olması, bazı krizleri yahut anlaşmazlıkları çok daha başka noktalara çekebilmekte ve tehlikeli kutuplaşmalara sebep olabilmektedir. Arakan eyaletindeki şiddet olayları ve Myanmar’daki barış süreci devam ederken olayların merkezindeki aktörler, bu aktörlerle irtibat gibi daha hayati konular göz ardı edilmektedir. lendiren eylemlerde yer almıştır. Yine bu istikrarsızlıktan birtakım çıkarları olan siyasiler de bu dönemde gerilimi tırmandırmaktan kaçınmamıştır. Hatta bu süreçte öne çıkarılan ve sadece Budist rahiplerin kışkırtması gibi görünen durum, güçlü siyasi aktörler tarafından manipüle edilmiş ve olaylardaki rolleri gölgelenmiştir.138 2015 seçimlerinden önce meydana gelen olaylar ve Müslüman karşıtı şiddet, aslında Myanmar açısından hayati olan anayasal reform sürecine olan ilgiyi de dağıtmıştır. Bu anayasal reform sürecinin önemli maddeleri arasında yer alan nefret konuşmalarının yasalarla engellenmesi, azınlık haklarının korunması ve vatandaşlık haklarının revizyonu konuları, ülkede, mevcut topluluklar arası şiddeti azaltabilecek bir dönemi başlatabilecekken, bu reformlarla yetkileri yahut müdahale alanları zayıflayacak olan odaklar, çatışma ve gerginliğin tırmanmasına bir şekilde destek olmuştur. Bütün bunların yanında, Budist rahiplerin Rohingyaların Batılı ülkeler ve diğer Müslümanlarla bağlantılı oldukları yönündeki söylemleri pompalaması ve siyasilerin de buna destek olmasıyla dış güçlerin maşası olarak algılanan Rohingyalara karşı oluşan güvensizlik iyice artmış ve bu durum sıkı güvenlik tedbirleri uygulanmasına yol açmıştır. İşte bu sebeplerden ötürü, çözüm bulma amacıyla Myanmar’daki soruna müdahil olanların ülkede Rohingya karşıtlığı ile Müslüman karşıtlığının farklı kökenleri olduğunu bilmesi gerekmektedir; çünkü bu iki problemin çözümü için farklı stratejilere ihtiyaç vardır. Bunun yanında, siyasi hesaplarla tırmandırılan iç çatışmaların ülke için sonunda üstesinden gelinemeyecek boyutlara ulaşma ihtimali de ne yazık ki göz ardı edilmektedir. Elbette Myanmar’da meydana gelen bu acı olaylara yönelik tepkiler hiç de hak- sız değildir; ancak sorunun çözümü için hem Arakan eyaletinde son yıllarda vuku bulan olaylara odaklanmak hem de tarihî bir geçmişi olan gerilim konularının sömürge döneminden kalma köklerini incelenmek gerekmektedir.139 Zira İngiliz sömürgesinden bağımsızlığın kazanılması sürecinde, bu geniş ve büyük çeşitliliği barındıran toprakları kontrol altında tutabilmek için gücü merkezileştirmeye çalışan Burma kralları, azınlıkları marjinalleştirmiştir. Bu ise etnik azınlıkların merkezî Burma otoritesine karşı İngilizler tarafından baskılama aracı olarak kullanılmasını kolaylaştırmıştır. Myanmar’ın azınlıklara ve dış aktörlere karşı olumsuz bakışı, orduya büyük önem ve ayrıcalıklar yüklenmesine sebep olmuştur. Ülkedeki askerî darbeleri gerekçelendirip besleyen bu süreç dikkate alınmaksızın Myanmar’a yönelik yapılan çağrılar, içerideki halkı birbirine karşı daha da kışkırtmıştır. Uluslararası güç dengelerinin değişimi, uzun yıllar kendini dışarıya kapatmış olan ancak 2012’den sonra kısmi bir açılım yaşayan Myanmar’ı ve iç dengelerini büyük ölçüde etkilemektedir. Son dönemlerde yaşanan bu açılımın sebebini ise, dış güçlerin ülkeye yönelik ekonomik planlarının uygulamaya geçirilmesi şeklinde yorumlayan görüşler de mevcuttur. Özellikle Çin ve ABD arasındaki rekabetin yansımaları yanı sıra bölgedeki diğer uluslararası aktörelerin de ülke siyasetine ve gündemine önemli etkileri olmaktadır. Son olayların ardından eylülün ikinci haftası New York’ta yapılan BM Genel Kurulu toplantısında bölgede Myanmar ordusunun yaptığı operasyonlar, ABD, İngiltere, Avustralya ve Fransa tarafından kınanırken Çin Myanmar’ın olaylar karşısındaki tavrını savunmuştur. Çin sınırında yer alan etnik gruplar ve bunların silahlı oluşumların- Güneydoğu Asya rafından “zücaciye dükkânındaki fil” örneğiyle tasvir edilmektedir. ABD ile özellikle Obama döneminde Ortadoğu ve Avrupa’dan Doğu ve Güney Asya’ya doğru olan eksen kayması çerçevesinde gelişen ilişkiler, daha çok Çin’in ekonomik büyümesini dengeleme üzerine şekillenmiştir. Orduya önemli derecede yetki veren 2008 Anayasası gölgesinde bölgede seçimlere gitmek istemeyen ve buna direnen Aung San Suu Kyi, 2011 yılında dönemin ABD Dışişleri Bakanı Hilary Clinton’un baskılarıyla seçime girmiş, böylece bu durum, şimdi bütün eleştirilerin hedefi olan Suu Kyi’nin 2008 Anayasası’nı meşrulaştıran bir pozisyona düşmesine neden olmuştur.141 Obama’nın 2012’de ikinci kez başkanlığa seçilmesinin hemen ardından ilk ziyaretlerini yaptığı Asya ülkeleri arasında Myanmar da bulunmaktadır. Bu ziyaretten sonra ülkeye yeni bir elçi atanması, diplomatik ilişkilerin yeniden yapılandırılması, bölgeye yönelik insani yardımın arttırılması, etnik silahlı gruplar ve Myanmar hükümeti arasındaki barış görüşmelerine müdahil olunması gibi süreçler gerçekleşmiştir. Hâlihazırda bölgede artan ABD-Çin rekabetinin gerilimiyle karşı karşıya olan Myanmar’daki güç merkezleri, bu rekabeti kendi çıkarları doğrultusunda kullanırken, ülkedeki etnik silahlı gruplar da Myanmar yönetimine karşı aynı yola başvurabilmektedir.142 Çin’in ödül ve ceza eksenli yaklaşımına benzer bir siyasetle anılan ve aşırı sağcı bir Hindu milliyetçiliğinin yükselişte olduğu Hindistan da Myanmar açısından bölgedeki bir diğer önemli aktördür. Hindistan’da özellikle Müslüman kesime yönelik son dönemlerde artan dışlayıcı söylemler, endişe verici birtakım İslamofobik gelişmeler ve Keşmir’de oldukça ciddi boyutlara ulaşan gerginlik, Myanmar’ın Rohing- Araştırma 48 dan dolayı Çin ve Myanmar genellikle yakın ilişki içerisinde olmak zorunda kalmıştır. Son yıllarda ekonomik yatırımların artmasıyla bu ilişki daha da gelişmiştir. Çin ile Myanmar arasında hidroelektrik barajlar ve altyapı projeleri, doğal gaz boru hatları, madenlerin işletilmesi gibi önemli iş birlikleri söz konusudur. Fakat sınır boyunca meydana gelen çatışmalar Çin’i de etkilediğinden bazı projeler durma noktasına gelmiştir. Ancak bütün sorunlara rağmen Myanmar Çin’i halen stratejik partner olarak görmekte ve ABD ile gelişmekte olan ilişkileri dengelemede Çin’e dayanabilmektedir. Myanmar’ın Çin ile inişli çıkışlı bir seyir izleyen ilişkileri, ABD-Myanmar yakınlaşmasına da zemin sağlamaktadır. Bölge uzmanları Çin’in Myanmar’daki iç çatışmaları ödül ve ceza prensibiyle kullanabilen tek yabancı güç olduğunu ve 2011’den bu yana ülkeye akın eden Batılı barış aktivistlerini de saf dışı bırakabildiğini belirtmektedir.140 Diğer azınlıklarla son barış sürecinin gündem olduğu bu dönemde Çin, yine aracı olarak sürece müdahil olmuştur. Bu müdahalenin amacı ise, bölgeyle olan ticaretini ve enerji yolları ile ilgili projelerini koruma isteğidir. Zira bu projelerin önemli güzergâhlarından biri Arakan eyaletidir. Burayla ilgili, petrol tankerlerinin yanaşabileceği derin su limanı kurulması, böylece petrolün çok daha kestirme bir güzergâh üzerinden Çin’e ulaştırılması gibi projeler bulunmaktadır. Myanmar’ın siyasi tarihinde etkisi olan ülkelerin başında gelen Çin ile paylaşılan uzun sınır, Myanmar içerisinde etnik Çin nüfusun bulunması, ülkede yaşanan sivil ve siyasi çatışmalar, Çin ile ikili ilişkilerde temel gündem maddelerinin konusunu oluşturmaktadır. Fakat Çin’in ülkeye olan ödül ve ceza eksenindeki müdahaleleri bazı analizciler ta- 32 EYLÜL 2017 33 yalara yönelik politikalarında daha cesur davranmasına sebep olmaktadır. Ayrıca geçmişte Myanmar’ın askerî cunta yönetimine eleştirilerde bulunan Hindistan, bugün konuya pragmatik bir şekilde yaklaşarak Myanmar’a silah satan ülkelerin başında gelmektedir. Hindistan, ilgisini bir yandan Myanmar’ın petrol ve doğal gaz rezervlerine yoğunlaştırırken bir yandan da ülkedeki ticari varlığını arttırmaktadır; ayrıca Çin’in bölgede artan nüfusunun tedirginliğiyle de Myanmar’da yaşananlara dair herhangi bir çıkışta bulunmamaktadır. Hindistan şimdilik konunun Myanmar’ın iç işleri olduğu kabulüyle hareket ederken 8 Eylül 2017’de Endonezya’nın Nusa Dua bölgesinde düzenlenen uluslararası konferanstan çıkan Arakan’daki şiddeti kınayan deklarasyona imza atmayacağını belirtmiş ve aynı gün Myanmar’da bulunan Narendare Modi de Myanmar’a desteğini dile getirmiştir. Bu tutumun altındaki en önemli sebeplerden biri ise Keşmir’de kendi benzer uygulamalarına ses çıkarılmasına kapı aralamak istemeyişidir. Bununla birlikte Rohingyaların İngiliz sömürge döneminden kalan bir hafızayla Hintli nesiller olarak dışlanması karşısında sessiz kalması ise ülkedeki bazı muhalifler tarafından eleştirilmektedir. Pakistan yahut Bangladeş’teki Müslüman olmayan Hint azınlıklarla ilgili problemlerde sesini yükselten Hindistan’ın kendisiyle kan bağı kurularak dışlanan bu insanları din farklılığından dolayı görmezden gelmesi, çoğulcu ve demokratik söylemlerinin samimiyetini sorgulatmaktadır.143 Pakistan da bu meselenin tarihî sürecinde önemli bir aktör olarak yer alırken pratikte buradaki Rohingyaların durumuyla ilgili siyasi boyutta en sessiz ülkelerden biridir. Rohingyaları bu aşamaya getiren süreçte, kendilerini güvenceye almak için başvurdukları ilk merci olan ve Hint alt kıtasının Müslümanlarını bir araya toplamaya yönelik bir düşüncenin ürünü olarak Pakistan’la kurdukları bağ, bugün Pakistan siyaseti tarafından unutulmuştur. Halkın desteği ve duyarlılığına rağmen ne yazık ki Güney Asya’nın bu en kalabalık Müslüman ülkesinin siyasileri, Keşmir’e gösterdikleri ilgiyi Rohingya konusuna göstermemektedir. Bangladeş Bağımsızlık Savaşı’nda Pakistan’ı destekleyen Chittagong halkı ise, o dönem verdiği bu desteğinin bedelini Bangladeş tarafından dışlanmakla ödemiştir.144 Bununla birlikte Şeyh Hasina, New York’ta yapılan BM Genel Kurulu’na katılmasının ardından 18 Eylül 2017 tarihinde verdiği bir röportajda zengin bir ülke olmayan Bangladeş’in 160 milyonluk nüfusu doyurabildiğine göre 500.000-700.000 insanı da doyurabileceğini söylemiştir. Hasina’nın bu sözleri, yaşanan sorunla ilgili Bangladeş’in tavır değişikliğini yansıtırken bu değişikliğe neyin sebep olduğu ise şimdilik bilinmemektedir. ülkede uluslararası sivil toplum kuruluşları üzerinden birçok ülkenin de varlığı hızlı bir şekilde artmıştır. Avustralya, Finlandiya, Japonya, Norveç, İsviçre ve İngiltere özellikle Myanmar’ın belli başlı etnik gruplarla devam ettirdiği barış sürecine odaklanırken bu ülkelerden Japonya, Norveç, İsviçre ve Avustralya bu sürece ayrıca büyük oranda mali destek sağlamaktadır. Bununla birlikte sürece yönelik bağış akını, içeride bu bağışların nerelerde harcanacağına ya da nerelere aktarılacağına dair sorulara da sebep olmaktadır. Bağışçı ülkelerin, geniş bir çerçevesi olan reformlarla ilgili oluşturduğu baskı ise, herhangi belli bir konuya odaklanmayı engellemektedir. Ortadoğu petrollerinin ülkeye ulaşmasıyla birçok iş imkânının oluşacağı Myanmar’da ayrıca karada ve denizde petrol arama çalışmaları da gündemdedir. Hasılı bugün Myanmar’ın yer altı kaynaklarının keşfi ve işle- Güneydoğu Asya Myanmar’ın dışa açılmasıyla birlikte Araştırma 48 Fotoğraf: Erhan Idiz, 25 Eylul 2017 Cox’s Bazar, Bangladeş tilmesiyle ilgili ABD, Avrupa ülkeleri ve Çin gibi birçok dış aktör bölgede pay kapmak istemektedir. Sayılan bu sebeplerden ötürü de buradaki olayların ne topluluklar ne de dinler arası bir çatışmadan kaynaklandığı, aslında her zamanki gibi esasen devletler arası çıkar kaynaklı çatışmalar olduğu belirtilmektedir.145 Myanmar yönetimi ve toplumunun Batı kökenli kurumları tehdit olarak algıladığı bu süreçte, bölgesel bir örgüt olan Güneydoğu Asya Ülkeleri Birliği’nin (ASEAN) Ekim 2016 saldırıları sonrası devreye girmesi ise -henüz sahaya yansıyan olumlu sonuçları olmamakla birlikte- önceki girişimlere nazaran önemli bir gelişme olarak değerlendirilmiştir. Dönem başkanlığını Malezya’nın yaptığı ASEAN’da 2015 yılında “insan odaklı ASEAN” ilkesi benimsenmiş, ancak bu karara rağmen hâlihazırda ASEAN içerisinde mülteci krizlerine yönelik bir strateji geliştirilmemiştir.146 ASEAN ülkelerinin önemli çoğunluğu BM Mülteciler Sözleşmesi’nin imzacı ülkelerinden değildir. Ancak 2015 yılında denizde yaşanan mülteci krizi sonrası başta Malezya ve Endonezya olmak üzere ASEAN ülkelerinde durumla ilgili kısmi de olsa bir hareketlilik gözlenmiştir. Bununla birlikte bölge ülkelerinin yoğunlukla insan kaçakçılığının geçiş güzergâhı üzerinde olmaları, bu ülkelerin mülteci krizine etkin bir tepki vermemesinin de gerekçesini oluşturmaktadır.147 Kasım 2016’da BM’nin Myanmar’a yönelik etnik temizlik suçlaması sonrası, Endonezya’nın ASEAN elçisi bu yorumun gerçeği tam olarak yansıtmadığını ve Myanmar hükümetinin karşılaştığı problemleri BM’nin göz ardı ettiğini ifade etmiştir. Bu vesileyle de Endonezya’nın ASEAN ülkelerini konuyla ilgili herhangi bir toplantı için çağırma planının olmadığı belirtilmiş, üstelik ASEAN Hükü- 34 metler Arası İnsan Hakları Komisyonu’nun Endonezya temsilcisi de BM raporunun sorgulanması gerektiğini söylemiştir. ASEAN’ın insan hakları bağlamında ülkelerin iç siyasetine karışmama ilkesi uyarınca, insan hakkı ihlalleri yeterli karşılık görmezken, başta BM gibi Batı kökenli kurumların ülkelere yönelik yorumları, bölgenin sömürge geçmişinden dolayı Anglo Sakson yaklaşımlar olarak değerlendirilmektedir.148 Bu süreç ve açıklamalar ardından Rohingyalarla ilgili durumun kritik boyutlara ulaşması üzerine ASEAN, tarihinde ilk defa “diğer ASEAN ülkelerinin iç işlerine karışmama” prensibi dışında bir yönelimle hareket ederek Rohingyaların yaşadığı insani trajedi EYLÜL 2017 Fotoğraf: Ali İmran Durman 22 Eylül 2017, Cox’s Bazar Bangladeş 35 karşısında duyduğu endişeyi dile getirmiştir. Akabinde, 19 Aralık 2016’da Aung San Suu Kyi’nin davetiyle ASEAN Dışişleri Bakanları Yangon’da konuyla ilgili resmî olmayan bir toplantı düzenlemiş, bu toplantı kararı da ASEAN üst düzey yetkililerinin Bali’deki resmî olmayan toplantısında alınmıştır.149 Toplantıda Myanmar hükümeti insani yardım hususunda ASEAN üyelerini bilgilendireceğini ve bu konudaki çalışmalara yardımcı olacağını belirtmiştir. Arakan’daki son durumla ilgili bilgi verilen toplantı sonrası, Tayland Dışişleri Bakanı tüm tarafların görüşmelerden memnuniyet duyduğunu ifade etmiştir. Endonezya Dışişleri Bakanı ise Myanmar’ın ASEAN’a gelişmeleri düzenli olarak ileteceğini ve kendilerinin de bölgeye yardım ulaştırmak için imkân tanınması talebinde bulunduklarını söylemiştir. Suu Kyi de bu karmaşık problemin çözülmesi için hükümetlerinin kararlı olduğunu fakat bu konuda zamana ihtiyaç duyulduğunu belirtmiştir.150 Bu noktada, ASEAN’ın sıkı sıkıya bağlı olduğu, üye ülkelerin iç işlerine karışmama prensibini göz ardı etmesinin sadece uluslararası tepkiler sebebiyle mi yahut başka bir nüfuzun etkisiyle mi olduğu konusu ise ayrı bir soru işaretidir. Benzer olaylar geçmişte de yaşanmış olmasına rağmen ASEAN’ın ilk defa bu boyutta bir tepki vermesi, akıllara birtakım sorular getirmektedir. Myanmar’ın iç işlerine, özellikle azınlıklar üzerinden Batılı ülkelerin müdahalesi yanı sıra, yaşanan insani sorunla ilgili bölge ülkelerinden de böyle bir tepki gelmesi, beklenmedik bir durum olarak değerlendirilmiş ancak Ağustos 2017 olayları sonrası tekrarlanan ve hiçbir müdahalede bulunulmayan insani kriz, ASEAN’ın bu konudaki işlevsizliğini bir kez daha gözler önüne sermiştir. Arakan’daki şiddet olaylarından en fazla etkilenen ülke şüphesiz Bangladeş’tir. ASEAN üyesi olmayan Bangladeş, 2014 yılında yaşanan benzer trajediler sonrasında, bu konuya yönelik ilk kez resmî bir strateji oluşturacağını açıklamıştır. Ancak Mültecilerin Hukuki Durumuna İlişkin 1951 Tarihli Sözleşme’ye ya da 1967 Protokolü’ne imzacı taraflardan olmayan ve en fazla sayıda Rohingya mülteciyi Güneydoğu Asya Ekim 2016 saldırıları ardından kayıtlı 56.000 Rohingya mültecinin bulunduğu Malezya ise 2015’teki tavrından daha olumlu bir yaklaşım sergilemiştir. Zira 2015’teki bot hadisesinden sonra Malezya, Rohingyaların ülkeye girmeleri halinde derhal geri gönderilecekleri ilan etmişti. Malezyalı yetkililer botların batması durumunda mültecilerin kurtarılacağını, ancak mültecileri ülkeye kabul etmek istemediklerini açıklamıştı. O dönemde benzer bir tepki de o güne kadar sığınmacıların kurtarılmasına dair yoğun çaba sarf eden Endonezya’dan gelmişti. Fakat Arakan’da yaşanan Ekim 2016 olayları akabinde Malezya parlamentosu, Myanmar hükümetine, etnik temizlik boyutuna varan süreçle ilgili gerekli bütün önlemleri alması yönünde çağrıda bulunmuştur. 4 Aralık 2016’da da Kuala Lumpur’da oldukça büyük çaplı protesto gösterileri düzenlenmiştir. Bu protestolara hükümet partisi UMNO ile ana muhalefet patisi de katılmış, Malezya başbakanı tepkilerin Myanmar’ın iç işlerine karışmak olarak algılanmaması gerektiğini, Arakan’da Rohingyalara karşı yürütülen operasyonların hem evrensel insan haklarının hem de ASEAN sözleşmesindeki insan hakları kararlarının ihlali olduğunu belirtmiştir. Ayrıca, bu şiddet sürecinin durdurulmaması halinde Myanmar’ın ASEAN üyeliğinin sorgulanması gerektiği de gösteriler esnasında dile getirilen taleplerden olmuştur.157 Bununla birlikte Malezya ordu komutanının Myanmar’ı ziyareti esnasında, Rohingyaların bu şekilde dışlanmasının Myanmar dâhil bütün bölge ülkelerini tehdit eden bir hal alabileceği ifade edilerek DAEŞ gibi küresel terör örgütlerine gönderme yapılıp uyarıda bulunulmuştur.153 Malezya, Ağustos 2017 saldırıları üzerine olabilecek mülteci akınının geri döndürülmeyeceğini ilan etmek dışında farklı bir tavır sergilememiştir. Araştırma 48 barındıran Bangladeş, 2015’teki bot hadisesi üzerine 2014’teki kararının aksine bir açıklama yaparak bu durumun kendi sorunu olmadığını ve bu problemi Myanmar’ın çözmesi gerektiğini ifade etmiştir. Bangladeş, Ekim 2016 olaylarından sonra topraklarına sığınan yaklaşık 80.000 Rohingya’yı -ki hâlihazırda devam eden operasyonlardan sonra 24 Eylül 2017 itibarıyla bu sayı 436.000’i bulmuştur- yerleştirmek üzere ıssız bir adaya gönderme kararı almış, ancak yılın büyük bir bölümünde sellerin meydana geldiği ve bu yüzden de yaşam için uygun olmayan bir yer olan bu ada fikrini şimdilik uygulamaya koymamıştır. Endonezya’da da konunun Müslümanların maruz kaldığı baskılar çerçevesinde ele alınması ve Rohingyalara yönelik saldırıların devam etmesi, kamuoyunda ciddi bir tepkiye sebep olmuştur. Bu durum, Endonezya’yı ASEAN’ı sorunla ilgili bir toplantı girişiminde bulunmak için harekete geçmek zorunda bırakmıştır. Endonezya’nın bu girişimi üzerine 2-3 Aralık’ta Endonezya’yı ziyaret edecek olan Aung San Su Kyi’nin ziyareti, ülkedeki iç meseleler gerekçe gösterilerek iptal edilmiştir. Sonrasında, 6 Aralık 2016’da, Endonezya Dışişleri Bakanı önce Bangladeş Cox’s Bazar’daki mülteci kamplarını ziyaret etmiş, akabinde de Myanmar Dışişleri Bakanı Aung San Suu Kyi’nin davetlisi olarak Myanmar’a gitmiştir. Endonezya, bu konuyla ilgili olarak Bangladeş’i ilk ziyaret eden Asya ülkesi olmuş ve bu görüşmelerde Rohingyalara yapılacak insani yardımlar konusunda Endonezya’nın hazır olduğu belirtilmiştir.151 Ağustos 2017 olaylarından sonra da Myanmar’ı ziyaret eden Endonezya Dışişleri Bakanı, Cox Bazaar’daki kamplara bir kere daha gitmiştir. Bu diplomatik görüşmelerden ise şimdiye kadar askerî operasyonları ve göçleri durduracak bir sonuç alınamamıştır. 36 EYLÜL 2017 37 İİT ise Malezya’nın çağrısı üzerine Ekim 2016 saldırıları ve sonraki süreç dolayısıyla 19 Ocak 2017’de Kuala Lumpur’da üyelerinden Malezya, Endonezya, Afganistan, Pakistan, Azerbaycan, Filistin, İran ve Maldivler ile bakanlar düzeyinde bir araya gelmiştir. Toplantının sonuç bildirgesinde problemin insani yardımlarla aşılamayacak kronik bir boyuta geldiği, bölge ülkelerini toptan etkilediği/etkileyeceği hususu vurgulanmış, sürekli dışlanan ve baskı gören bu insanlara çıkış yolu bırakılmaması halinde bu durumun küresel terör gruplarına kaynak teşkil etme ihtimaline işaret edilmiştir.154 Fakat İİT’nin bu toplantı sonrası etkili çalışmalara başlayıp başlamadığı ile ilgili somut yahut kamuoyuna yansımış bir girişim bulunmamaktadır. İİT ayrıca, Ağustos 2017 saldırıları sonrasında da sürece hiçbir müdahalede veya herhangi bir diplomatik girişimde bulunmamıştır.158 Hasılı ASEAN, İİT, Çin ve Hindistan gibi bölgesel güçlerle ABD gibi uluslararası aktörler ve yabancı yatırımcıların mevcut Myanmar siyaseti üzerinde etkileri olduğu ifade edilirken, bütün bu unsurların hedeflerinin ve önceliklerinin farklı olması, bazı krizleri yahut anlaşmazlıkları çok daha başka noktalara çekebilmekte ve tehlikeli kutuplaşmalara sebep olabilmektedir. Arakan eyaletindeki şiddet olayları ve Myanmar’daki barış süreci devam ederken olayların merkezindeki aktörler, bu aktörlerle irtibat gibi daha hayati konular göz ardı edilmektedir. Arakanlı Müslümanlar yahut Rohingyalar, Türkiye’de de yıllardır gündem olmuş ve kamuoyu bu uzak coğrafyadaki insanların dertleriyle her zaman ilgilenmiştir. Türkiye’nin bu konudaki hassasiyeti 2012’de meydana gelen olaylar sonrasında, dönemin Türkiye Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ve Emine Erdoğan’ın bölgeyi ziyaretleri ile dün- ya kamuoyunda yankı bulmuş ve Türkiye’nin konuya ilgisi diasporada yaşayan binlerce Rohingya için bir umut olmuştur. Bu ziyaret esnasında dönemin Myanmar Devlet Başkanı Thein Sein ile de görüşen Davutoğlu, Myanmar’ın imajının Arakan problemiyle sarsılmaması gerektiğinin altını çizerek İİT ülkelerinin Myanmar ile ilgili herhangi olumsuz bir kanaate sahip olmalarının insani yardımların bölgeye ulaştırılmasıyla engellenebileceğini belirtmiştir. Arakan’ın bir bütün olarak bu durumdan etkilendiğinden bahseden Thein Sein ise, insani yardımların Müslümanlar kadar Budistlere de yapılması talebinde bulunmuştur. Görüşmede, Arakan’da yaşanan olayların din yahut ırkla bir ilgisinin olmadığı fakat olayın bölgedeki gruplar arası nefreti tetiklediği ifade edilmiştir. Davutoğlu, dinler arası çatışmayı arttıracak propaganda ve söylemlerden kaçınılmasını ve bağımsız kurumların bölgeye gelip bizzat yerinde incelemeler yapması gerektiğini vurgulamış ve Myanmar devlet başkanını Türkiye’ye davet etmiştir. Bu ziyaretten bir hafta sonra Suudi Arabistan’da gerçekleşen İİT toplantısında konuyla ilgili gözlemlerini aktaran Davutoğlu, teşkilatın bölgeyi ziyaretini de teşvik etmiştir. Bu ziyaret sonrası Türkiye Myanmar’a 50 milyon dolar bağışta bulunmuştur. Ağustos 2017 saldırıları sonrası ise konu Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından ulusal ve uluslararası arenada ivedilikle gündeme getirilmiş, Emine Erdoğan ve Türk Dışişleri Bakanlığı yetkilileri tarafından 7 Eylül 2017’de Bangladeş’teki mülteci kamplarına bir ziyaret gerçekleştirilmiştir. 1997’den itibaren Bangladeş mülteci kamplarında yardım faaliyetlerini yürüten İHH İnsani Yardım Vakfı, bölgede yeni mültecilere yönelik yardım çalışmalarını Ağustos 2017 olaylarının ilk gününden itibaren sürdürmektedir. TİKA, Diyanet Vakfı ve diğer belli başlı Türk yardım kuruluşlarının bölgeye yönelik çalışmaları da hâlihazırda devam etmektedir. SONUÇ VE TESPİTLER Myanmar’da hükümet güçleri ve Budist çetelerin saldırılarına maruz kalan Rohingya Müslümanlarının yaşadığı sorunların çözümü için tüm tarafların üzerine düşen bazı sorumluluklar vardır. Ancak öncelikli olarak bu sorunların doğru bir şekilde tespiti ve yapılabileceklerin açık olarak ortaya konması gerekmektedir. Bu gerçekten hareketle sürece dair öne çıkan noktalar ve tarafların öncelikli olarak dikkate alabileceği bazı hususlar aşağıda belirtilmiştir. kulak verilmemesinin bedelini ise her zaman olduğu gibi yine masum insanlar ödemektedir. Ƹ Sorunun çözümü konusunda hükümetin atacağı ilk adım, Rohingyalara vatandaşlık haklarını ver- mağduriyetini giderecek olan yine Myanmar hükümetidir. Ƹ Sivil yöneticilerin soruna çözüm bulamaması halinde, şiddet mağduru insanların istenmeyen yöntemlere kayması daha da kolaylaşmaktadır. Ƹ Rohingyalar, hiçbir sınır tanımayan şiddet grupları, insan kaçakçıları ve organ mafyalarının birinci adresi haline gelmektedir. Ƹ Ekim 2016’da ve son dönemde yaşanan olaylar bu öngörüleri maalesef doğrulamıştır. Bu uyarılara mektir. Ƹ Rohingyaların yaşadıkları bölgelere düzenlenen askerî operasyonlarda insanların vahşice katledilmesi ve yüzbinlerce sivilin ülkeden gönderilmesi, etnik temizliktir ve BM Güvenlik Konseyi’nin de kabul ettiği üzere bütün bu uygulamalar suçtur. Ƹ Myanmar hükümeti, askerî yöntemler ve tek taraflı dayatmalar yerine sorunun tarafı olan tüm aktörlerle görüşmeye açık olmalıdır. ROHINGYA OLUŞUM VE SIYASI YAPILANMALARI Ƹ Rohingya oluşumlarının bir bütün halinde hareket edememeleri, problemlerini uluslararası arenada dile getirecek bütüncül bir yapıya sahip olmamaları ve gruplar arası anlaşmazlıklar, halkın temsil probleminin başlıca sebebidir. Rohingyaların temsil problemini çözmek üzere acil adımlar atılmalıdır. Ƹ Şiddet olaylarının bedelini masum halk ödemektedir. Bu nedenle Rohingyalar adına yapıldığı söylenen eylemlerin bizzat Rohingya STK’ları tarafından tespit edilerek bu saldırganların gerçek hedeflerinin açığa çıkarılması ve bu konuda Myanmar yönetimiyle irtibata geçilip şaibeli bilgilerin açıklığa kavuşturulması gerekmektedir. Ƹ Rohingya siyasi oluşumlarının diasporada bulundukları ülkelerden Myanmar’a yaptırım çağrısında bulunmak yerine Myanmar devleti ile görüşme taleplerinde bulunmaları, sorunun çözümü adına daha yapıcı sonuçlar getirecektir. Araştırma 48 Ƹ “Vatansız” bir topluluk olmaya zorlanan bu insanlar için çözümün adresi, ne umutsuzca sürüklendikleri denizler ne de Bangladeş hükümetidir. Yüzyıllardır bu topraklarda yaşayan Rohingyaların Güneydoğu Asya MYANMAR HÜKÜMETI 38 STK’LAR VE AKADEMISYENLER EYLÜL 2017 ƸƸ Arakanlı sivillerin insani sorunlarının çözümü için öncelikle sivil kuruluşlar siyasilere yol gösterecek çalışmalar başlatmalıdır. ƸƸ Myanmar’da toplum, yaşanan çatışmalar üzerinden gitgide birbirine daha çok düşmanlaşırken bu süreçte mağdur olanlar, hayatlarını kaybedenler yine masum ve suçsuz insanlardır. Gerek yerel gerekse uluslararası STK’lar, halkları birbirine yakınlaştıracak inisiyatifler geliştirmelidir. ƸƸ Birçok insani krizde etkili çözüm süreçleri başlatılmadığı için sadece günü kurtarmakla sınırlı kalınmakta ve kökleri çok derinlerde yatan problemlere uzun vadeli kalıcı çözümler bulanamamaktadır. Akademisyenler ve STK’lar bu döngüyü aşacak girişimlerde bulunmalıdır. ƸƸ Uluslararası kamuoyunun sorunun çözümüne dair artan ilgisizliğini tersine çevirmek için sadece Arakan konusu ile ilgili uluslararası STK’ların ortaklığında inisiyatifler geliştirilmelidir. ƸƸ Günümüz itibarıyla uluslararası kurumların raporları, gözlem ve incelemeleri, kurulan araştırma komisyonlarının değerlendirmeleri halen tam bir karşılık bulamamış ve ne yazık ki sorunun çözümü noktasında bir ilerleme kaydedilememiştir. Bu nedenle artık sonuç alıcı girişimlere yoğunlaşılması teşvik edilmelidir. ƸƸ Myanmar’da diğer etnik gruplarla devam eden barış süreçlerine palı bir toplum yapısı olan ülke için zorunlu bir adımdır. ƸƸ Arakan tarafında yerlerinden edilen, iç göçe zorlanan ve Arakan içerisinde sıkışmış Rohingyaların köylerine, yaşadıkları yerlere dönebilmeleri konusu “kamplara sıkışmış insanlara yardım” telaşıyla gölgelenmektedir. Burada da tıpkı İsrail’in Filistinlileri kamplara sürmesi ve uluslararası toplumun kampları beslemesiyle İsrail’e zaman kazandırması bağlamında bir durum söz konusudur. Bu konu çerçevesinde ülkesinde yerinden edilmiş kişilerin (Internally Displaced Persons/IDPs) asıl topraklarına yahut buralardaki durum iyileşene kadar geçici yerleşim bölgelerine yerleşerek sosyal hayata katılımları sağlanmalıdır. Bu konuda gerektiğinde ulusal ve uluslararası STK’lardan da yardım alınabilmelidir. ÇEVRE ÜLKELER ƸƸ Rohingyalar genel olarak başta Bangladeş olmak üzere Endonezya, Malezya, Tayland, Pakistan, Hindistan, Körfez ülkeleri, Suudi 39 müdahil olmak isteyen Batı dünyası, soruna çıkarcı ve daha da parçalayıcı bir anlayışla yaklaşmaktadır. Bu nedenle Batılı siyasi girişimler yerine bölgesel STK’lar sorunun çözümü konusunda öne çıkmalıdır. ƸƸ Bölgedeki sorunun tam anlamıyla anlaşılması için hamasi yaklaşımlar yerine, sivil girişimlerin öncülüğünde sonuç alıcı rapor ve eylemler üretilmelidir. ƸƸ Myanmar’da yaşayan farklı dinî ve etnik yapıların birbirlerini tanıma ve anlamasına yönelik destekleyici çalışmalar yapılması, ka- Arabistan ve Batı ülkelerinde yaşamaktadır. Bu gruplar arasında en dezavantajlı topluluk ise Bangladeş sınırlarında ölüme terk edi- len mültecilerdir. Bangladeş’te- Bangladeş ve Myanmar ile birlik- ki Rohingya mültecilerinin duru- te çözüm için yapıcı bir ilişki ge- munun iyileştirilmesine yönelik liştirmesi önem arz etmektedir. yardımların artırılması elzemdir. Ƹ Myanmar’ın da üyesi olduğu böl- Ƹ Yardım çalışmalarında çocukların gesel bir kuruluş olan ASEAN’ın, ve gençlerin eğitimleri başta ol- mevzuyu ele alırken yoğun bir Ro- mak üzere sürdürülebilir yardım- hingya nüfusu barındıran ve Ara- lar öncelenmelidir. kan’da meydana gelen her olay- Ƹ Arakan eyaleti genelinde sağlık, dan büyük ölçüde etkilenen Bang- eğitim ve birlikte yaşama konu- ladeş’i sürece dâhil etmesi gerek- ları bağlamında projeler geliştiri- mektedir. lerek Myanmar yönetimine sunul- Ƹ Bangladeş’in bu süreçte yalnız ması ve bu çerçevede bölgedeki kalmasından dolayı mültecileri sosyal kalkınmaya destek çalış- geri göndermesine yahut kapıla- maları başlatılması gerekmektedir. rı kapatmasına meydan verme- Ƹ Diğer ülkeler, sorunu Myanmar’ın mek için ASEAN üyelerinin Bang- millî bütünlüğü ve sınırları içe- ladeş’e yardımcı olması önem arz risinde yaşayan her insanın eşit etmektedir. haklara sahip olduğu bir gelecek Ƹ İİT, gerek Myanmar hükümeti ile inşa edilmesi ilkesiyle ele almalıdır. gerekse Bangladeş ile Arakanlıla- Ƹ Uluslararası ve bölgesel aktörle- rın insani durumuna yönelik ortak rin sorunun iki önemli tarafı olan çalışmalar yürütmelidir. TÜRKIYE VE TÜRKIYELI STK’LAR Ƹ Myanmar, hem Türkiye’ye coğ- Ƹ Türkiye’nin hem Myanmar’ın rafi olarak uzak olması hem de bütünlüğüne hem de burada coğrafyamızdaki savaş ve kriz- yaşayan Müslümanların gele- ler sebebiyle hakkında fazla bil- ceğine dair ortaya koyacağı ya- gi sahibi olamadığımız bir böl- pıcı yaklaşımlar sorunun çözü- gedir. Bu sebeple sorunla ilgili mü için önemlidir. Önümüzde- etmektedir. Ƹ Sosyal medya aracılığı ile yayılan bilgilerin doğruluğu güvenilir kaynaklar tarafından teyit edilmelidir. Bu kaynakların başında 1997 yılından bu yana bölgede çalışmalar yürüten İHH İnsani Yardım Vakfı gelmektedir. Ƹ Türkiye’nin insani yardımların ki süreçte ülke yönetimini muhatap alan ziyaretler ve bütüncüllüğü dikkate alan yaklaşımlarıyla Türkiye’nin Myanmar ile olan ilişkilerini arttırması, Rohingyalara yönelik yardımla- Güneydoğu Asya nalları oluşturulması önem arz rı Myanmar yönetimiyle koordineli şekilde ihtiyaç sahiplerine iletmesi, çözüme katkı sağlayacaktır. yanı sıra sorunun çözümü ko- Ƹ Türkiye, gerek hükümet olarak nusunda siyasi destek vermesi, gerekse STK’lar olarak duygu- sürecin olumlu bir çizgiye taşın- sal tepkiler yerine Myanmar hü- masında çok daha büyük önem kümetini barışa yaklaştıracak arz etmektedir. bir anlayışla hareket etmelidir. Araştırma 48 öncelikle doğru bilgilenme ka- 40 SONNOTLAR Human Rights Watch. “II. Historical Background”, https://www.hrw.org/reports/2000/burma/ 1 burm005-01.htm (17 Şubat 2017). 2 Haziran 1989’da adı Rakhine olarak değiştirilen bu bölge, bu çalışmada Türkiye’de yaygın bilinen adı ile Arakan olarak zikredilecektir. 3 1948’de İngiliz sömürgesinden bağımsızlığını ilan eden ülke, “Burma Birliği” ismini almıştır. Burma, ülkenin çoğunluğunu oluşturan “Bamar” ırkına izafe bir isimdir. Bu isim 1989’da “Myanmar Birliği Cumhuriyeti” olarak değiştirilmiştir. 1989’da askerî hükümetin değiştirmiş olması dolayısıyla ülkedeki askerî rejim karşıtları bu ismi kullanmamaktadır. Bu değişikliğe dair farklı yorumlar bulunmakla birlikte, bu ismin İngiliz sömürge döneminin adlandırması olması dolayısıyla tepki olarak değiştirildiği de ifade edilmektedir. Bununla birlikte isimle ilgili 1989’da kurulan komisyon, “Burma” isminin Burma/Barma etnik nüfusu dışındakileri dışladığını, “Myanmar” kullanımının daha kapsayıcı olduğunu belirterek bu ismi İngilizce söylenişiyle zikretmekten ziyade konuşma diline ait kullanımın yazı dilindeki “Myanmar” ile değiştirilmesine karar vermiştir. Myanmar kullanımı BM, Fransa, Japonya gibi ülkeler tarafından benimsenirken ABD ve İngiltere Myanmar ismini kabul etmeyerek halen Burma/Birmanya ismini kullanmaktadır. Bu çalışmada ise kronolojik sürece paralel olarak tarihî isimlendirme, anlaşma yahut daha çok 1989 öncesi belli adlandırmalarda “Burma” kullanımı tercih edilmiş, 1989 sonrası sürece yönelik açıklamalarda ise ülkenin adı “Myanmar” olarak zikredilmiştir. 4 Sittwe’de 2012’de vuku bulan olaylara kadar Rohingyalar Aung Mingala bölgesinde yaşamıştır. Ayrıca Sittwe, Budist rahiplerin siyasi alanda güçlü ve etkin olduğu bir merkezdir. Böl- EYLÜL 2017 gede İngiliz sömürgesine karşı ilk kalkışmayı başlatan U Ottama isimli rahip de Sittwelidir. 2007’de Saffron Devrimi olarak bilinen ordu karşıtı gösterilere önemli ölçüde katkıda bulunan All Burma Monks’ Alliance (Tüm Burma Rahipler Birliği) de bu bölgede bulunmaktadır. Daha fazla bilgi için bk. https://en.wikipedia.org/wiki/Sittwe, https://en.wikipedia.org/wiki/Saffron_Revolution, https://en.wikipedia.org/wiki/U_Ottama 5 https://en.wikipedia.org/wiki/Sittwe (10 Şubat 2017). 6 Kamein ya da Kaman olarak bilinen bu grup Hint-Aryan bir etnik topluluk olup çoğunluğu Müslüman’dır. Genel olarak Arakan’da ikamet etmektedirler. Kaman Farsça asıllı bir kelime olup yay manasına gelmektedir. Burma devleti tarafından tanınan bir etnik grup olan Ka- 41 manlar, Burma vatandaşlıklarını gösteren kimlik kartlarına sahiptir. Ancak Arakan’da Rohingyalara yönelik saldırılardan Müslüman olmaları dolayısıyla onlar da etkilenmektedir. 7 Aye Chan, “The Development of a Muslim Enclave in Arakan (Rakhine) State in Burma (Myanmar)”, SOAS Bulletin of Burma Research, Vol. 3, No. 2, Sonbahar 2005, https://www.soas. ac.uk/sbbr/editions/file64388.pdf (13 Mart 2017) s. 397. 8 Imtiyaz Yusuf, “Tracing the Exclusion of the Rohingya Research Notes”, 7 Eylül 2017, https://www.academia.edu/34521361/Tracing_the_Exclusion_of_the_Rohingya_in_Myanmar_ Research_Notes (8 Eylül 2017). 9 Yusuf, “Tracing the Exclusion of the Rohingya Research Notes”. 10 Mehmet Özay, “Myanmar’da Rohingya Konusu: Çözümler”, Araf’ta Bir Toplum, Arakan Sempozyumu, İstanbul, http://istanbul.mazlumder.org/webimage/arafta-bir-toplum-arakan-kitabi.pdf (13 Mart 2017), s. 69. 11 Önceki adı Palongkee olan Cox’s Bazar, ismini Doğu Hindistan Şirketi’nde görevli İngiliz bir memur olan Hiram Cox’tan almıştır. Kaptan Cox, Palongkee’de Arakan mültecileri ile yerel Rakhineler arasındaki yüzyıllık çatışmayı ele almak için özel olarak görevlendirilmiştir. Ölümünden sonra anısına Cox’s Bazar (“Cox’s Market”) adlı bir pazar kurulmuş ve sonrasında bu isim, yerleşim yerinin adı haline gelmiştir. 12 Human Rights Watch. “II. Historical Background”. 13 Özay, “Myanmar’da Rohingya Konusu: Çözümler”, ss. 69-71. 14 Chan, “The Development of a Muslim Enclave in Arakan (Rakhine) State in Burma (Myan- 15 https://en.wikipedia.org/wiki/Politics_of_Myanmar (10 Şubat 2017). 16 https://en.wikipedia.org/wiki/Politics_of_Myanmar (10 Şubat 2017). 17 https://en.wikipedia.org/wiki/Politics_of_Myanmar (10 Şubat 2017). 18 Özay, “Myanmar’da Rohingya Konusu: Çözümler”, ss. 73-75. 19 Human Rights Watch, Ocak 2017, “Country Summary: Burma”, https://www.hrw.org/sites/de- 20 Kristina Kironska, Migration in East and Southeast Asia,The Rohingya Oxymoron: Stateless mar)”, s. 403. fault/files/burma_1.pdf (12 Şubat 2017). People Leaving Their Home Country, Ed. Samuel C Y.Ku. Kristina Kironska, National Sun Yatsen University Taiwan, World Scientific, 2017, s. 222. 21 Bahsedilen yazıya ulaşılamamış olmakla birlikte “Sudeten”den kastın 1938 yılında Çek devleti topraklarında bulunan Sudeten bölgesindeki Almanların durumuyla Rohingyaların durumuna dair bir benzetme yahut bu bölge sorunundan dolayı Çek devletinin başına gelenlere dair Burma yönetimine bir gönderme olduğu tahmin edilmektedir. Çoğunluğu Almanca konuşan Sudeten bölgesine yönelik Çek devletinin belli birtakım talepleri yerine getirmemesi, 1938’de Çek devletinin parçalanmasıyla sonuçlanmıştır. Yine bu tahmine Hindistan ve Pakistan’ın ayrışma sürecindeki tartışmalarda Muhammed Ali Cinnah’ın “haklarından vaz geçmeyen Sudeten Almanlarının korumasız olmayıp baskılara direndikleri gibi Müslümanlar da kimliklerinden vazgeçmeyecekler” ifadeleri destek olmaktadır. İfadeler Road to Pakistan: The Life and Times of Mohammad Ali Jinnah adlı kitapta yer almaktadır. Chan, “The Development of a Muslim Enclave in Arakan (Rakhine) State in Burma (Myanmar)”, s. 403. 23 Bertil Linter, Book Review; “Myanmar Enemy Within, Budist Vioelnce Making Muslim Other”, 4 Eylül 2017, https://www.irrawaddy.com/culture/books/myanmars-enemy-within-buddhist-violence-making-muslim.html (6 Eylül 2017). 24 İmtiaz Ahmed, “Vatansız Rohingyaların Vahim Durumu ve Ne Yapılmalı?”, Araf’ta Bir Toplum, 25 Özay, “Myanmar’da Rohingya Konusu: Çözümler”, s. 69. 26 Ahmed, “Vatansız Rohingyaların Vahim Durumu ve Ne Yapılmalı?”, ss. 17-18. 27 Ahmed, “Vatansız Rohingyaların Vahim Durumu ve Ne Yapılmalı?”, s. 19. 28 Yusuf, “Tracing the Exclusion of the Rohingya Research Notes”. 29 http://www.ibiblio.org/obl/docs/Citizenship%20Law.htm 30 Linter, “Myanmar Enemy Within, Budist Vioelnce Making Muslim Other” . 31 Donald M. Seekins, “Historical Dictionary of Burma (Myanmar)”, https://books.google.com.tr/ Güneydoğu Asya 22 Araştırma 48 Arakan Sempozyumu, s. 17. books?id=Nmc2DgAAQBAJ&pg=PA153&lpg=PA153&dq=1185+B.E.++1823+A.D&source=bl&ots=2VDCh9aB1_&sig=Z4ZltGI0eXvtvvAzLEpkj64eTu8&hl=tr&sa=X&ved=0ahUKEwithoD066bWAhUCRhQKHV5zAAIQ6AEINzAC#v=onepage&q=1185%20B.E.%20%201823%20A. D&f=false 42 32 Linter, “Myanmar Enemy Within, Budist Vioelnce Making Muslim Other” . 33 Chan, “The Development of a Muslim Enclave in Arakan (Rakhine) State in Burma (Myan- 34 Linter, “Myanmar Enemy Within, Budist Vioelnce Making Muslim Other” . 35 Linter, “Myanmar Enemy Within, Budist Vioelnce Making Muslim Other” . 36 Linter, “Myanmar Enemy Within, Budist Vioelnce Making Muslim Other” . 37 Ahmed, “Vatansız Rohingyaların Vahim Durumu ve Ne Yapılmalı?”, s. 19. 38 Amine Tuna, “Myanmar Nüfus Sayımında Rohingyalar ‘Yok’ Sayıldı”, 30 Nisan 2014, http://in- 39 Linter, “Myanmar Enemy Within, Budist Vioelnce Making Muslim Other ”. mar)”, s. 414. samer.com/tr/myanmar-nufus-sayiminda rohingyalar-yok-sayildi_83.html (15 Şubat 2017). 40 Ahmed, “Vatansız Rohingyaların Vahim Durumu ve Ne Yapılmalı?”, s. 19. 41 Ahmed, “Vatansız Rohingyaların Vahim Durumu ve Ne Yapılmalı?”, s. 20. 42 Chan, “The Development of a Muslim Enclave in Arakan (Rakhine) State in Burma (Myan- 43 Chan, “The Development of a Muslim Enclave in Arakan (Rakhine) State in Burma (Myan- 44 Chan, “The Development of a Muslim Enclave in Arakan (Rakhine) State in Burma (Myan- 45 Chan, “The Development of a Muslim Enclave in Arakan (Rakhine) State in Burma (Myan- 46 Aman Ullah, mar)”, s. 404. mar)”, s. 404. mar)”, s. 404. mar)”, s. 404. “The Emergence of Jamiatul Ulama and it’s Activities”, 15 Eylül 2016, http://www.rvisiontv.com/emergence-jamiatul-ulama-activities/ (14 Mart 2017). 47 Kristina Kironska, Migration in East and Southeast Asia, The Rohingya Oxymoron: Stateless People Leaving Their Home Country, s. 222. Ullah, “The Emergence of Jamiatul Ulama and it’s Activities”. 48 Özay, “Myanmar’da Rohingya Konusu: Çözümler”, s. 71. 49 Ullah, “The Emergence of Jamiatul Ulama and it’s Activities”. 50 Ullah, “The Emergence of Jamiatul Ulama and it’s Activities”. 51 Ullah, “The Emergence of Jamiatul Ulama and it’s Activities”. 52 Ullah, “The Emergence of Jamiatul Ulama and it’s Activities”. 53 Yusuf, “Tracing the Exclusion of the Rohingya Research Notes”. 54 Ullah, “The Emergence of Jamiatul Ulama and it’s Activities”. 55 Ullah, “The Emergence of Jamiatul Ulama and it’s Activities”. 56 Farklı kaynaklarda Mohammad Jafar ya da Jafar Hussain olarak da geçmektedir. 57 Kironska, Migration in East and Southeast Asia, The Rohingya Oxymoron: Stateless People 58 Leaving Their Home Country, s. 222. Özay, “Myanmar’da Rohingya Konusu: Çözümler”, s. 71-72. 59 60 Özay, “Myanmar’da Rohingya Konusu: Çözümler”, s. 71-72. 61 Human Rights Watch, Country Summary, Burma. 62 Chan, “The Development of a Muslim Enclave in Arakan (Rakhine) State in Burma (Myan- 63 International Crisis Group, “Myanmar: A New Muslim Insurgency in Rakhine State”, 15 Aralık mar)” s. 411. 2016, https://www.crisisgroup.org/asia/south-east-asia/myanmar/283-myanmar-new-muslim-insurgency-rakhine-state (14 Şubat 2017). 64 Berdal Aral, “Self-Determinasyon Hakkı Ekseninde Burma’daki Rohingya Azınlığı”, Araf’ta Bir Toplum, Arakan Sempozyumu, Kasım 2013, İstanbul, http://istanbul.mazlumder.org/webimage/arafta-bir-toplum-arakan-kitabi.pdf (13 Mart 2017), s. 31. 65 Ullah, “The Emergence of Jamiatul Ulama and it’s Activities”. 66 Chan, “The Development of a Muslim Enclave in Arakan (Rakhine) State in Burma (Myan- 67 Chan, “The Development of a Muslim Enclave in Arakan (Rakhine) State in Burma (Myan- EYLÜL 2017 mar)”, s. 413. mar)”, s. 413. The Voice of Rohingyas, https://thevoiceofrohingyas.wordpress.com/2012/09/19/mayu-fron- 68 tier-administration/ (17 Şubat 2017). 69 Aral, “Self-Determinasyon Hakkı Ekseninde Burma’daki Rohingya Azınlığı”. 70 The Voice of Rohingyas. 71 Chan, “The Development of a Muslim Enclave in Arakan (Rakhine) State in Burma (Myan- 72 Özay, “Myanmar’da Rohingya Konusu: Çözümler”, s. 72. mar)”, s. 413. 43 73 Chan, “The Development of a Muslim Enclave in Arakan (Rakhine) State in Burma (Myan- 74 Jacques P. Leider, “The Muslims in Rakhine and the Politica Project of the Rohingyas”, 18 mar)”, s. 413. Ekim 2012, http://www.burmalibrary.org/docs21/Jacques-P-Leider-2012-The_Muslims_in_ Rakhine_and_the_political_project_of_the_Rohingyas-en.pdf (8 Mart 2017). 75 https://en.wikipedia.org/wiki/Rohingya_Liberation_Party 76 Chan, “The Development of a Muslim Enclave in Arakan (Rakhine) State in Burma (Myan- 77 https://en.wikipedia.org/wiki/Rohingya_Liberation_Party 78 Leider, “The Muslims in Rakhine and the Politica Project of the Rohingyas”. mar)”, s. 413. 79 International Crisis Group, “Myanmar: A New Muslim Insurgency in Rakhine State”. 80 https://en.wikipedia.org/wiki/Rohingya_Patriotic_Front (20 Şubat 2017). 81 https://en.wikipedia.org/wiki/Rohingya_insurgency_in_Western_Myanmar (10 Şubat 2017). 82 https://history/?q=https%253A%252F%252Fen.wikipedia.org%252Fwiki%252FOperation_ 83 Leider, “The Muslims in Rakhine and the Politica Project of the Rohingyas”. 84 International Crisis Group, “Myanmar: A New Muslim Insurgency in Rakhine State”. 85 https://en.wikipedia.org/wiki/Arakan_Rohingya_Islamic_Front (20 Şubat 2017). 86 International Crisis Group, “Myanmar: A New Muslim Insurgency in Rakhine State”. 87 International Crisis Group, “Myanmar: A New Muslim Insurgency in Rakhine State”. 88 Chan, “The Development of a Muslim Enclave in Arakan (Rakhine) State in Burma (Myan- King_Dragon (10 Şubat 2017). mar)”, s. 414. 89 Chan, “The Development of a Muslim Enclave in Arakan (Rakhine) State in Burma (Myan- 90 Chan, “The Development of a Muslim Enclave in Arakan (Rakhine) State in Burma (Myan- 91 Leider, “The Muslims in Rakhine and the Politica Project of the Rohingyas”. 92 International Crisis Group, “Myanmar: A New Muslim Insurgency in Rakhine State”. 93 Leider, “The Muslims in Rakhine and the Politica Project of the Rohingyas”. 94 Press Release: “Concerning implication Rohingya groups to have connection with terrorist mar)”, s. 414. mar)”, s. 414. organisation”, 6 Ekim 2006, http://www.rohingya.org/portal/index.php/arno/arno-press-release/44-press-releaseconcerning-implicating-rohingya-groups-to-have-connection-with-terrorist-organisation.html 95 a.g.e. 96 Arakan Rohingya National Organisation (ARNO) Arakan Burma, http://www.rohingya.org/~ro- 97 a.g.e. 98 Leider, “The Muslims in Rakhine and the Politica Project of the Rohingyas”. hingya/portal/index.php/who-we-are.html (8 Mart 2017). 99 BRANA Press Reliese, file:///C:/Users/user/Downloads/BRANA+Press+Release+1.pdf (8 Mart 100 Burmese Rohingya Organisation UK, http://brouk.org.uk/?cat=5 101 Danimarka’da kurulan ve başkanlığını Dr. Anita Schug ve Dr. Hla Kyaw’nın yaptığı bu kuru- 102 Ahmed, “Vatansız Rohingyaların Vahim Durumu ve Ne Yapılmalı?”, s. 17-18. 103 14 Ekim 2012’de MAZLUMDER tarafından organize edilen panelde konuşan İmtiaz Ahmed luşun Riyad ve Chittagong’da şubeleri bulunmaktadır. bu soruna yönelik öngörülerini ve kaygılarını ifade etmiştir, bk. Araf’ta Bir Toplum Arakan, s. 21. 104 Final Report of the Adcisory Comission on Rakhine State, Ağustos 2017, “Towards a Peace- 105 Final Report of the Adcisory Comission on Rakhine State, “Towards a Peaceful, Fair and Pros- 106 International Crisis Group, “Myanmar: A New Muslim Insurgency in Rakhine State”. 107 Söz konusu görüntülerden bazılarına şu linklerden ulaşılabilir; H. Edrogan, YouTube Chan- Güneydoğu Asya 2017). perous Future for the People of Rakhine”, s. 16. nel, https://www.youtube.com/watch?v=Oa8RdJv4gxc, https://www.youtube.com/watch?v=M- Araştırma 48 ful, Fair and Prosperous Future for the People of Rakhine”, s. 16. 0mc-0jdMIg 108 Final Report of the Adcisory Comission on Rakhine State, “Towards a Peaceful, Fair and Pros- 109 https://twitter.com/ARSA_Official 110 http://faithmovementarakan.blogspot.com.tr/2017/08/arsa-commander-addresses-interna- perous Future for the People of Rakhine”, s. 17. tional.html?m=1 44 http://www.atimes.com/article/birth-ethnic-insurgency-myanmar/ (15 Eylül 2017) 111 https://twitter.com/ARSA_Official/status/908218055125172224 112 A. Times, 17 Ekim 2016, Faith Movement Arakan Press Statement, video: https://www.you- 113 tube.com/watch?v=zNrVlHPcEIk (10 Şubat 2017). P. Millar, “Sizing up the shadowy leader of the Rakhine State”, http://sea-globe.com: http:// 114 sea-globe.com/rakhine-state-insurgency-ata-ullah/ (14 Şubat 2017). International Crisis Group, “Myanmar: A New Muslim Insurgency in Rakhine State”. 115 116 Final Report of the Adcisory Comission on Rakhine State, “Towards a Peaceful, Fair and Pros- 117 Final Report of the Adcisory Comission on Rakhine State, “Towards a Peaceful, Fair and Pros- 118 Final Report of the Adcisory Comission on Rakhine State, “Towards a Peaceful, Fair and Pros- 119 Al-Jazeera, 19 Ekim 2016, http://www.aljazeera.com/news/2016/10/food-aid-80000-rohin- perous Future for the People of Rakhine”. perous Future for the People of Rakhine”. perous Future for the People of Rakhine”, s. 15. gya-blocked-myanmar-161019135600701.html (13 Şubat 2017). Human Rights Watch. “II. Historical Background”. 120 Human Rights Watch. “II. Historical Background”. 121 Human Rights Watch. “II. Historical Background”. 122 Aral, “Self-Determinasyon Hakkı Ekseninde Burma’daki Rohingya Azınlığı”, s. 35. 123 “Burma’nın Bengaller Yoluyla İslamlaştırılması” başlığındaki rapor bu kampanyalara örnek 124 olarak verilebilir. http://www.burmalibrary.org/docs21/Khin-Maung-Saw-NM-2011-09 Islamanisation_of_Burma_through_Chittagonian_Bengalis-en.pdf International Crisis Group, “Myanmar: A New Muslim Insurgency in Rakhine State”. 125 International Crisis Group, “Myanmar: A New Muslim Insurgency in Rakhine State”. 126 Özay, “Myanmar’da Rohingya Konusu: Çözümler”, s. 76. 127 128 S. L Clarke, “Working inside the triangles”, http://www.centrepeaceconflictstudies.org/wp-content/uploads/Myanmar-publication.pdf (17 Şubat 2017). Nurul İslam, “Rohingya Sorunu ve Çözümü”, Araf’ta Bir Toplum, Arakan Sempozyumu, Ka- 129 sım 2013, İstanbul, http://istanbul.mazlumder.org/webimage/arafta-bir-toplum-arakan-kitabi.pdf (13 Mart 2017), s. 53-54. 130 http://www.burmapartnership.org/2013/10/joint-statement-on-aung-san-suu-kyis-outrageous-remarks-on-muslims/ (8 Mart 2017). https://www.irrawaddy.com/news/burma/state-counselor-condemns-rights-violations-vio- 131 lence-rakhine.html Sangha Maha Nayaka Devlet Komitesi, devlet tarafından 1980’de kurulmuş, Myanmar’da 132 Budist din adamı “Sangha”yı denetleyen üst düzey bir Budist keşişler komitesidir. “Wirathu silenced by Myanmar’s top Buddhist body”, 12 Mart 2017, http://www.aljazeera. 133 com/news/2017/03/wirathu-silenced-myanmar-top-buddhist-body-170311141258664. html The Irrawady, “Myanmar Now Journalist Demands Authorities Take Action Against U Wirat- 134 hu”, 29 Mart 2017, https://www.irrawaddy.com/news/burma/myanmar-now-journalist-demands-authorities-take-action-against-u-wirathu.html (31 Mart 2017). International Crisis Group, 22 Ekim 2014, “Myanmar: The Politics of Rakhine State”, https:// 135 www.crisisgroup.org/asia/south-east-asia/myanmar/myanmar-politics-rakhine-state (17 Şubat 2017). 136 Radio Free Asia, “Myanmar’s Decision to Give Some Muslims Official IDs Stirs Protest” http:// www.rfa.org/english/news/myanmar/myanmars-decision-to-give-02272017143837.html?searchterm:utf8:ustring=rohingya (27 Şubat 2017). 969 Hareketi kendini Budist ülkelerde bu kültürü ve geleneklerini korumak üzere kurul- 137 EYLÜL 2017 muş bir hareket olarak tanımlamaktadır. Buda’nın öğretilerini canlı tutma ve yaşatma yanında bir diğer önemli gündemlerini de Budist ülkelerin dinî yapısını bozan yabancı yıkıcı unsurların yayılmasını engellemek olarak açıklamaktadırlar. Ayrıntılı bilgi için bk. http:// 969movement.org/what-is-969-movement/. Buda’nın erdemlerini simgeleyen rakamlarla kendini ifade eden bu hareketin faaliyet ve eylemleri özellikle Müslüman karşıtı gösterilere bürünmüş ve Sri Lanka gibi Burma dışındaki Budist çoğunluklu ülkelere de sıçramıştır. İslamofobik ve Müslüman karşıtı eylemler ve söylemleriyle tanımlanan 969 Hareketi, Arakan’daki Bengaliler tarafından “tehdit altında olan” Rakhineleri korumak amacıyla faaliyet yürüttüğünü belirtmektedir. 45 138 Joseph Schatz, “In Myanmar, attacking the Rohingya is good politics”, http://america.aljazeera.com/articles/2015/5/29/in-myanmar-attacking-the-rohingya-is-good-politics.html (8 Mart 2017). 139 Clarke, “Working inside the triangles”. 140 Clarke, “Working inside the triangles”. 141 Peter Popham, 8 Eylül 2017, As Aung San Suu Kyi’s biographer, I have to say that the only good thing she can do now is resign http://www.independent.co.uk/voices/aung-san-suu-kyi-burma-myanmar-rohingya-muslims-a7936566.html 142 Clarke, “Working inside the triangles”. 143 P. Gopal, “Regional actors should take a stand against Myanmar”, http://www.aljazeera.com/ indepth/opinion/2017/02/regional-actors-stand-myanmar-170213140632476.html (15 Şubat 2017). 144 Chan, “The Development of a Muslim Enclave in Arakan (Rakhine) State in Burma (Myanmar)”, s. 403. 145 J. Webb, “Solving the Rohingya Crisis”, http://thediplomat.com/2015/05/solving-the-rohing- 146 Mehmet Özay, “Güneydoğu Asya Çalışmaları (Southeast Asian Studies)”, http://guneydogu- ya-crisis/ (17 Şubat 2017). asyacalismalari.blogspot.com.tr/search/label/Arakanl%C4%B1%20M%C3%BCsl%C3%BCmanlar (27 Şubat 2017). 147 Webb, “Solving the Rohingya Crisis”. 148 Endonezya Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü öğretim üyesi Evi Fitriani, bu Anlgo Sakson tavra başka ülkelerin de aynı tepkiyi vermemesinin problemi kronikleştirdiği görüşünde. Fitriani, bölgesel bir yapı olan ASEAN’a daha çok iş düştüğünü de ifade etmekte. Daha fazla bilgi için bk. http://www.thejakartapost.com/news/2016/11/26/no-asean-meeting-to-discuss-rohingya.html 149 S. Yogendran, “Turning to ASEAN: Response to the Rakhine Crisis”, http://reliefweb.int/report/ 150 http://www.reuters.com/article/us-myanmar-rohingya-asean-malaysia-idUSKBN1480E1 (17 151 Özay, “Güneydoğu Asya Çalışmaları”. 152 Özay, “Güneydoğu Asya Çalışmaları”. 153 Özay, “Güneydoğu Asya Çalışmaları”. 154 Özay, “Güneydoğu Asya Çalışmaları”. 155 A. A. Ahsan, “The Rohingya crisis and the role of the OIC”, http://www.aljazeera.com/indep- 156 Clarke, “Working inside the triangles”. 157 Clarke, “Working inside the triangles”. 158 S. Y. Naing, “Turkey Foreign Minister Tours Arakan State”, 10 Ağustos 2012, https://www.ir- myanmar/turning-asean-response-rakhine-crisis (21 Şubat 2017). Şubat 2017). th/opinion/2017/02/rohingya-crisis-role-oic-170217102801957.html (24 Şubat 2017). Araştırma 48 Güneydoğu Asya rawaddy.com/news/burma/turkey-foreign-minister-tours-arakan-state.html (21 Şubat 2017). 46 Karagümrük Mh. Kaleboyu Cd. Muhtar Muhittin Sk.No:6 PK.34091 Fatih / İstanbul - TÜRKİYE www.insamer.com info@insamer.com Bu çalışma Nisan 2017’de yayımlanan “Myanmar’ın Rohingya Çıkmazı: Arakan’da Tarihî Süreç, İç Dinamikler ve Uluslararası Aktörler” adlı raporun Ağustos 2017’den bu yana bölgede meydana gelen gelişmeler üzerine güncellenmiş versiyonudur. Çalışmanın adı 1989 yılında Rakhine olarak değiştirilen eyaletin adı olan “Arakan”ın kullanım kolaylığı ve yaygınlığı sebebiyle “Arakan Raporu” olarak değiştirilmiştir. Rapor, yaşanan insani sorunun çözümüne yönelik yıllardır hiçbir gelişmenin kaydedilmediği Arakan’da olan biteni anlayabilmek amacıyla öncelikle sürece dair tarihî arka planın bir özetini, Rohingyaları siyasi direnişe iten süreçlerle birlikte Rohingya siyasi direniş ve silahlı hareketlerini, yaşanan son olayları ve bölgedeki insani durumla ilgili son gelişmeleri içermektedir. Raporda ayrıca, Rohingyaların yaşadığı insani trajediyle ilgili uluslararası toplumun çözüm sürecinin neresinde olduğunu daha iyi resmetmek için Myanmar’daki iç dengelere, bölgesel denkleme ve uluslararası camianın tutumuna da yer verilmektedir. www.insamer.com info@insamer.com