P v vMv İ u uvrû ir iVw cu tfru v ^ irtm Ir trn &!!tıltû i fr ü i 5|| r a z a r te s ı Ü ^ İ^ IM u % tv v m irw u im irv T ^ iT î^ ^ i^ ^ rû iri k ib r is in en yüksek B o ı b u r t TİRAJLI TÜRK GAZETESİ Dizilip Basıldığı Y e r; BOZKURT BASIMEVİ 144> Glrne Caddesi, Lefkoşa & GÜNLÜK M ÜSTAKİL SIYASI GAZETE Telefon: 62951 Sahibi ve Umumi Neşriyat MUdUrU: CEMAL TOGAN • Mes’ ul Vazı İşleri MUdtlrU: SADİ C TOGAN JOHNSON VE P THflNT'lN ÖZEL TEMSiLCiLEBi İLE NATO GENEL SEKRETERİNİN TEMASLARINA BAGMEH Türkiye, taleplerinden hi( gerilemedi Turkiyedeki askeri hazırlıklar büyük bir süratle devam ediyor-Türk Hükümeti ■ e p yetkilileri haklı isteklerde ısrar edileceğini belirtti BBC RADYOSUNA GÖRE, YUNANİSTAN ADADAKİ ASKERLERİNİ ŞARTLI OLARAK ÇEKMEYİ KABUL ETTİ |§|f RUM S İS İ A K D E N İZ’DE D EVR İYE G E ZE N M AREŞAL Cuntası NATO FEVZİ ÇAKMAK MUHRİBİ ülkelerine yalvardı: TÜRKİYE’ Yİ YUMUŞATIN! ... ATİNA p Yunan lortasının isteği üzerine Türkiye vs Yunanistanda temaslar yapmak için geziye çıkan N A T O Genel Sekreteri M anlio Brossiö 16.05 de ıçnkia Ankaraya varmış . Ur. Brossio Yunanistanda Cunta’nın ileri gelenleriyle görüşmüştür. Bu arada Johnsonun özel tem­ silcisi Cyrııs Vance’ın de Ankara yı üçüncü defa ziyarete hazırlan dığı bildirilmektedir. Cyrus Vance dün sabah Yunanistan Dışişleri Bakam Plpınellis İle bir süre görüş müştür. Bu görüşmeden sonra Kral Konstantln, Başbakan Kollias ve Dışişleri Bskanı Pipineilis’ in katıldığı tKIÜ bir toplantı yapılmış tır. Toplantı, sona erince Kral Konstantln Johnson'un temsilcisi ni kabul etmiştir. Yunan Cunta’sı bu arada NATO TR O D O S BÖLGESİNDEKİ DAĞLIK KÖYLERE KALDIRILMAKTA CYRUS VANCE’LA YENİDEN GÖRÜŞMESİNİN SöZKONUSU OLMADIĞINI BELİRTEN BAŞBAKAN DEM iREL, “ DURUM CİDDİYETİNİ M UHAFAZA ETMEKTEDİR” DEDİ BBC, savaş halinin kalkmış olduğuna dair bir belirti bulunmadığını belirtti ..m Yunan AİLELERİ ülkelerinin Atinadaki tmsilcilerine de başvurarak Türkiyenin tutumu nun yumuşatmasına hükümetleri nin yardımcı olmasını istemiştir. Yunanlstanm son birkaç gün için­ de ricadi durumuna düşmüş olma sı politikalur'mn iflâs ettiğini bir delil olarak kabul edilmiştir. Gelişmeleri- izleyen Ankarada ise kararlı bir sükûnet hüküm sür mektedir. ANKARA; Kıbnsla ilgili çalışmalara dün de aralıksız devam edilmiştir. Başbakan Süleyman Demirel, olayları öğleye kadar evinde izle miş, daha sonra da Başbakanlığa giderek bazı Bakanlar ve teknis­ yenlerle birlikte çalışmıştır. Başba kan Süleyman Demirel, saat 16.50 de Başbakanlıktan ayrılırken gaze teoilerin çeşitli sorularını cevap­ landırmış ve durumun ciddiyetini koruduğunu söylemiştir. Başbakan Demirel Yunan hükümetinin Tür kiyenin isteklerine cevap verebil mek için mühlet istediği yolunda ki bir soruya “ mühlet meselesi mevzubahis değildir’ diye cevap vermiştir. Birleşik Amerika Cum hurbaşkam Lyndon Johnson’un özel temsilcisi Cyrus Vance'la ye­ niden görüşmesinin söz konusu olmadığını da sözlerine ekleyen 'İ t t i - - || •• î 'i-, fc ij |SBŞ8BfsŞğ?i ■ i I' ' s i '* * ■ « - ■ ■ 1 i f l r . g it t I (Devamı dördüncü sayfada) Benküş, gönderdiği mesajiialili niiikjiiasıla B I Türkiye’ deki heyecanı zafer meşalesi haline getirmeli S İ® it ] Dün Akşam Kıbrısa gelen U Thant’ın özel Temsilcisi Rolz Bennett, Rum Gazetecilerinin sorular ma kesin cevap vermedi ROLZ B EN N ETT, “ İÇİNDE BULUN­ DUĞUMUZ A N GÖRÜŞLERİMİZİ BELİRTECEK BiR AN DEĞİLDİR” LE FKO ŞA Birleşmiş M illetler Genel Sekre teri U Thant'ın Ö zel Temsilcisi Rolz-Bennett, Ankara ve Atinadaki İağınaslarını tamamlayarak dün ak şam özel bir uçakla Lefkoşaya gelmiştir. Lefkoşa Hava Alanında Rum iddaresi ilgililerince karşıla­ nan Bennett, kısa bir basın toplan tumı müteakip, Papaz Makariosla 'görüşmek üzere doğruca Cumhur­ başkanlığı Sarayına gitmiştir. j Özel temsilci Rolz-Bennett hava alanında verdiğ idemeçte, Genel Sekreter U Thant’ın Kıbrıs mesele tindeki son duurmla ilgili olarak büyük üzüntü duyduğunu v e ger­ ginliğin bafifletilmesine çalı tığını belirtmiş Türklerle Yunanlılar ara sında Kıbrıstakı kuvvetlerinin den gesi konusunda bir anlaşmaya varı İıp yarılamadığı ile ilgili bir soru yu “yorum yapamam” diyerek ce­ vapsız bırakmıştır. Daha sonra Rum gazetecinin Türk istilft tehlikesinin varit olup olmadığı konusundaki bir sorusu­ na kaçamaklı bir cevap vererek içinde bulunduğumuz an görüşle rtmlzi belirtecek U r an değildir” demiştir. Makarlos’a götürmekte olduğu mesajın metninin ne oldu­ ğu hakkındaki bir başka soruya “ Diğer hükümetlere götürdüğü mtin aynisi’ diye cevap veren Bennett, daha sonra Kıbrıs proble minin çözümü için beraberinde herhangi b ir teklif getirmediğini belirtmiş, iyimser mi kötümser mi olduğu ile ilgili son bir soruyu da yine “ Yorum yapamam” şeklinde cevaplandırmıştır. Limasol Umanına dün bir Yunan hücumbotu demirledi semtine ROLZ BENNETT Majjusa Umanında bulunan gemilerin süratle Kıbrıs’tan kaçmaları istendi M AG USA; İsmet Kotak ANKARA: Tiiılk Cemaat Meclisi Başkanı Raıuf Denk taş. bir süre önce An kara’dan gelen arkadaşımız İz zet Rıza Yalın aracılığı İle Kıb n s Türklerine hitaben yayınlan mak üzere gazetemize bir me­ saj göndermgdr Mesajın tam metni şudur: “Bir dönüm noktasındayız. Boğaziçi ve Geçitkale’de topra­ ’v - r ■ ğa düşen kardeşlerimiz, Kıbrıs mes’etesinde Türkiye’nin tarihi Türk Silâhlı Kuvvetlerine mensup yüzlerce tank dün İskenderun ve Mersinde gemilere bindirilmiştir. Yukarıdaki resim, Kıbrıs çıkar­ bîr karar almasına vesile olmuş masına hazırlanan Türk Kara Kuvvetlerinin U r ağır tankı görülmektedir.. lardır. Ruhları ş&d otsun ÖDEVİMİZ Bu günlerde bize düşen vazi­ fe, sarsılmaz bir imanla ve |nançla, tam bir birlik ve bera beri ik İçinde bulunmak, dâva­ nın etrafında kümelenmek ve bize düşen] yapmaktır. İM AN VE İN AN Ç GEREK! Türkiye’nin bugünkü tutumu,, dan sanra dâvflnuı yeni bir mec raya girdiğine ve iyiye gidece ğine inanıyorum. Yeter ki biz, sarsılmayan bir birlik ve bera bertik cephesi hâlinde durma smı bilelim; İç çekişmelerden kurtulalım ve iman ve inancımı zı yitlrmiyelim! LİM ASOL; Erdal Gökhan Diğer taraftan, Limasol Rum de Rum tahrikler] büsbütün art etmektedir. Türk mücahitlerin TUTUM VE Bildiriyor: mış, .tahammül edilmez bir hâl tahriklere aldırmaması Rumları semtinin Rum sivillerince bo­ DAVRANIŞLARIN ÖNEMİ büsbütün çileden çıkarmış ve şaltılmasına hızla devam edil­ Tü?k miMıetei, heyecanlı gün Bugün öğleden sonra* hava almıştır. Rumların Türk semti etrafın­ dün akşam Üzeri Keo Fabrika- mektedir. Dün de bütün gün bir ter yaşamaktadır. Bizim Kıb karardıktan sonra Limasol Lins’takj tutum ve davranışımız, masına bir Yunan Hücumbotu da yaptıkları askeri yığınak de sı'ndan Türk semtine ateş aç­ çok Rum ailesi Limaaöl’un Rum kesimini terketmişlerdJr,■ bu heyecana bîr zafer meş’ale- gelmiş ve kuytu bir yere demir vam etmekte ohıp, Rum mevzi- mışlardır. Zayiat yoktur. si hâline getirebilir. İçmiştir. Üzerinde Yunan bayma terinden Türk mevzilerine de Kahraman ve cefakâr kardeş ğı bulunan hücumbotun demir, vamla surette tehditler savrul­ telime sonsuz selâm ve sevgi­ lemesi ile limanda askerî bir fa makta, taşlar atılmakta, müca ler.’! aliyet göze çarpmış, şehir için flitlerimiz tahrik edilmektedir­ ler. Bütün bunlara rağmen mü cahiterimiz Rum tahriklerini büyük bir soğukkanlılıkla takip Bildiriyor: Güvenilir kaynaklardan elde ettiğim b ilgiy e göre, Ltoyd Si­ gorta Şirketi, Mağusa Limanın­ da bulunmakta olan vapur aceh talerine müracaat ederek, li manda dem irli bulunan gemile İrin en geç dün gece saat se kâze kadar Kıbrıs suların, ter Ankara: karinelerini tem in etmelerini bildirm iş ve halen |blu gemile Tam bir savaş hazırlığı için j hiçbir sigorta maddesinin kap de bulunan Türkiye, sivil savun salmadığını kaydetmiştir. ma tedbirleri almaya başlamış tır.. Ankara’dan alınan haberle H göne, Ankara, İstanbul ve Iz I öte yandan diğer bütün ilgili mir lülem ile Ege Bölgesinde d evletler Kıbrıs kara sularında dün akşam saat 17.00’den itlba bulunan kendi ülkelerinin tica Rn karartma tatbikatı uygulan ret gemilerine müracaatla bölge maya bağlamıştır.. Tatbikat sa den hiç bir gecikmeye mahal hah gün ışıymcaya kadar devam vermeden uzaklaşmalarını iste­ «Ütecektir. miştir. ateş açıldı - Tahrikler Mısır, Yunan Birliklerinin Adadan Çekilmesini istedi Türkiye Karartma Tedbirleri Alıyor iü # ek YA ZIS IZ (Uluslararası yatışmalarda çeşitli ödüller kazanmış beynelmilel Türk karikatüristi NEHAR TUBLEK’in Kıbrıs buhranından aldığı ilhamla gazetemiz için hazırladığı bir karikatürü..) KAHİRE M ısır Hükümeti, Türkiye ve Yunanistan’ın Kıbrıs Halkının güvendiğini sağlamak ve Ortado ğu’da barışı sağlamak üzere Kıb rts meselesine barışçı bir çö­ züm yollu bulacaklarına inan dağını açıklamıştır.. Haberi ve­ ren EL AHRAM gazetesi, Mı­ sır Dışişleri Bakanı Vekilinin Türk ve Yunan Büyükelçileri ile birer görüşme yardağını be lirtmekte ve M ısır Hükümetinin buhranın yatışması için Kıbrıs* daki Yunan birliklerinin çekil meşini şart koştuğunu bildir mektedir,. son haddine Türk liderliği, U Thant’ ın teklifini reddetti KIBRIS TÜRKLERÎ, B.M. BARIŞ GÜCÜTO'N KENDİLERİNİ RUMLARA KARŞI KORUYAMIYACAGINA İNANMAKTA | Kıbrıs I t r k Cemaatı liderliği Genel Sekreter U Thant’ ın adanın askerden arınmasını öngören tek­ lifini Türk askerinin Kıbrıstakı varlığının lir Rum saldırısına kar uı tek garan.i teşkil ettiği gerekçe tiy le reddetmiştir. Bu konuda ligi i olarak bir demeç veren Savun­ ma Bakanı Osman Örek de U Thant’ın adanın askerden arın maşım öngören çağrısı Türk Ce­ maatı İçin tatminkâr bir teklif değildir. Türk Silâhlı kuvvetleri­ nin adadaki varlığı Rum vahşetine karşı ada Türklerinin tek garantisi nl teşkil etmektedir! demiştir. Örek devamla şunları söylemiştir; “ Kİbrışlı TUrkler Blrleyml M il­ letler Barış Gücünün artık kendlle fini Rumları, karşı koruyabileceği nl sanmamaktadırlar.” "Ötö yandan Rum yönetiminin İÜ Thant’ın tekilini müsbet karşıla dığı. ancak adadaki Yunan birlikle rinln geri çekilmesininYünan bükü metini İlgilendiren bir sorun oldu ğunu bildirdiği öğrenilmiştir , SAYFA 2 (BOZKIIRT) Y A N K I Sulhun faturasını Kıbrıs Tiirkii ödemiştir! Yığınla haber içinde değerlendirme yapm anın güçlülüğünü herkes takdir et inektedir. N e var ki, K ıbns'da bulun­ mak, Kıbrıs'tı Türk olarak dört yılın ce­ za ve cefasını çekmek bir takım yüksek başların tekliflerinin a y a ğ a indiği sa­ m an nasıl rezil olduklarını görm eyi ko l a y l a ş t ı r m a k t a d ı r . Bir kanlı o laylar serisinden sonra esas noktalara sapm a getirmemek gerekmektedir. N e­ reden çıkış yapılm ışsa o nokta tekrar hatırlanm alı, bilinm elidir. Aksi takdirde Birleşmiş M illetler, Am erika N A T O ve K anada temsilcilerinin teklifleri ortasın da yeniden Kıbrıs politikamız karaya vurur, K ıbrıs’ı ve Kıbrıs Türk'ünü unut m ak önüne geçilmez bir son olur. Kıbrıs Türk'ü olarak bir defa daha yazm ak, bir defa daha konuşmak gerek tiğine inanıyoruz. Bu gün Türkiye'nin üzerinde durması gereken sadece Yu­ nan askerinin bu adadan çekip git­ mesi değildir. Unutulmasın ki. Y un ar askerinin bu ad ay a adım atmasından önce bu ad ad a yüzlerce Türk öldü­ rülmüş, kaçırılmış, Türk m alı ateşe ve­ rilmişti. Bu gün Yunan askerinin çekil­ m esinde ısrar etmek geriye kalan nok­ talan ihmal etmek Kıbns konusunda y e­ ni bir çıkışı ebediyen gömmek demek tir. Cyrus Vance, M anlio Brossio, Rolz Bonnet tarafından yapılan tekliflerle Ka nada'dan gelen teklifler incelendiği va­ kit şunu görmek mümkündür. Bir takım teklifler olayları geçiştirmek ve Türki­ y e'ye sadece bir noktada o d a Yunan askerinin lâ f ola çekilmesi noktasında taviz vererek durumu kurtarmayı hedef almaktadır. Türk halkı, Türk M ücahidi, ve Türk bosun olarak görüşlerimiz tekdir. En iyi niyetimizi yeni bir Türk şahlanışına ver diğimiz anda bir takım ültra modern çc zümlerle kafa sallayacak durumumuz yoktur. 1 — Biz ban ş ordusunun yahut da­ h a değişik bir tipteki bir milletler or­ dusunun Kıbns Türk’ünün can ve m al emniyetini ve Kıbns üzerindeki hakkını koruyacağım asla kabul etmiyoruz. Bu denenmiştir. Dış basının d a te­ yit ettiği gibi M akarios Banş ordusunu paravana yaparak ortaya Bum lar'dan ibaret bir Kıbns hükümeti koymuştur. Sözde de olsa adanın önemli noktaları­ nı ele geçiren bu Rum hükümeti Banş ordusunun koruyuculuğundadır. V e işle nen bunca cinayete rağm en görülmek­ tedir ki, devletlerde bu ucubeyi koru­ maktadırlar. Yeniden yetkileri artırılacak, sayı­ sı yükseltilecek bir Banş ordusunun Türk'ün davasına hizmet etmiyeceğini belirtir, Kıbns Türk'ü olarak bu nokta­ d a diretiriz. 2 — Kıbns'daki Türk ve Yunan a s ­ kerlerinin geri çekilmesi, tarafsız görün mek isteyenlerin Türklük dünyasına Girit'de oynadıkları oyunun benzerini oy­ nam ak istemelerindendir. A dada, and taşm alara dayanarak sadece 650 Türk askeri bulunm asına m ukabil 17.000 ki­ şilik bir Yunan kuvveti gizlice sokul­ muş ad a Yunanistan tarafından işgal edilmiştir. Biz Yunan askerinin çıkm asiyle 650 Türk askerinin çıkmasını ayni p aralel­ de görmüyoruz. Esasen Türk askeri andlaşm alara dayanarak burada bulun­ maktadır. Yunan ordusu bir işgal kuvvetidir. N e var İd. bu gün Yunanistan, ister iki saata kadar, isterse iki ay yahut iki se neye kadar Yunan kuvvetini geri çek­ meyi kabul etmiş olsum Bu Kıbrıs Türk'ü için yeter bir hareket kabul edil­ memektedir. Biz bir tek noktada ısrarlıyız, Türk askeri Kıbrıs'a girmelidir. Ankara bu noktayı ihm al edemez. Mücahit, halk, basın olarak bu nokta ile ilgiliyiz yok sa sadece Yunan askerinin çekileceği­ nin kabul edilmesi asla bizi tatmin et­ mez, Türk'ün davasına hizmet etmez. 3 — San çarpışm alarda sarar gö renlerin tazmin edilm esi belki bir pres­ tij m eselesi olur am a ölüleri diriltemez ve yeniden şehit verilmesini önleye­ mez. 4 — Kıbns'daki Türk toplumu hiç­ bir garantiyi kabul etmemektedir. Bizim garantilere karnımız toktur. Am erika, Bir leşm iş M illetler, N A T O ve Kanada bizleri bu noktada aldatam azlar. Biz sade­ ce Türk ordusunun ad ay a girmesini ye ter garanti kabul etmekteyiz. Bunun dı­ şında hiçbir milletin ordusunu garanti olarak alam az, altına imza basam ayız. Kıbns Türk liderliğini ikaz etmekte yiz. A n kara'ya son defa seslenmekte­ yiz. Türk milleti a y a ğ a kalkmışken bu m esele kesin şekilde haledilm elidir. Am erika N A T O çıkarlarını düşünerek f| bir Türk — Yunan savaşının N ATO 'yu zayıflatacağım kabul ettiği gibi bu gü> ne kadar ölenlerin Yunan kurşunundan gittiğini bilm elidir. Bunun açık yolu li­ m anların açılm ası Türk ordusunun ise girmesidir. O zaman harb edilmesi g e ­ reksiz olur ve şunu iddia ederiz İd ad a­ y a Türk ordusu girdikten sonra taraf­ lar gerçekçi formüller üzerinde an laşa­ bilecekler, çıkmazı kökünden hallede­ ceklerdir. Türlük dünyası Kıbns çıkmazını bu aün halledebilir. A ray a uydurm a teklif ve garantiler sokmadan sonuca aitmek şarttır. Yunan ordusunun adadan çıkma sı yahut çıkarılacak şekilde gösterilme si Türk’ün davasına hizmet etmez. Başbakan Demire! gerçeği teslim et­ miştir. Biz bunu azıcık değişikliğe uğrat mak isteriz. Sulhun faturasını Kıbns Türk'ü ödemiştir! Yeniden can yeniden kan verirken tek istediğimiz davanın kö İdinden halledilm esidir. Hükümet söz­ cüsünün dediği gibi "H azım , kuvvetli­ yiz, kararlıyız!" Kıbns Türk'ü, bu kararlılığın bizi mutlu yarına ulaştırmasını istemektedir. Zira m illetlerarası garantiler sadece can ve m al kaybım ıza değil davanın ta mamen kaybedilm esi yönünde işlemek­ tedir. Geçitkale — Boğaziçi katliamı göstermiştir ki, ölsek de yok edilsek de, elimizden tutan, tutacak olan sade­ ce Mehmetçiktir. Bu konudan şaşm a mak gerekmektedir. Türk halkı, Türk M ücahidi, Türk basım bunu haykırmak tadır! Biz sade Mehmetçiği istiyoruz! İSMET KOT AK Heryerde - Herzeman * ı 1 2 i BELKDLO u (CUMHURIYETMen) CENOVA'DAN LO ZAN 'A... Lozan Avrupasından bir portre daha: İngiliz İşçi Partisinin ilk Başbakanı Ram say Mc Donald'ı gö­ rüyorsunuz. 1900 yılında, Ingilteredeki bütün sosya­ list gruplar (Bağımsız Sos­ y al Parsiti: Fabianlar ve Sosyal Demokrat Federas­ yon) Parlâmentoda bir işçi grupu m eydana getirdiler Mc Donald, bu grupun ge­ nel sekreteri oldu. Bu grup, 1906 d a kurulacak İşçi Par tisinin çekirdeğiydi. 1923 te ilk İngiliz İşçi İşçi hühümeti kurulduğu zaman. Başbakan d a Ramsey Mc Donald oluyordu. İşçileri, 1924 Kasımında iktidardan düşürüp 1931'e kadar muhalefette bırakan olay "Zinoviev mektubu­ dur". Serimden dört gün önce İngiliz basınında y a ­ yınlanan bu mektuba gö­ re, Sovyet komünist lideri Zinoviev, İngiliz Komünist Partisini ihtilâle dâvet et­ mişti. H alk bu mektup açıklamnca, işçilere oy ver­ mekten çekindi o saman. Geçen yıl The Sunday Times gazetesi yaptığı araştırma sonunda, Zino­ viev mektubunun sahte olduğunu. M uhafazakâr Partili bir kimse tarafın­ dan yazılıp, basm a veril­ diğini ortaya çıkardı. Y a ­ ni bir partinin kaderini değiştiren, sola karşı bu sahtekârlık, ancak 43 se­ ne sonra ortaya çıkmıştı. İşte Lozan'ın yer aldığı 1920 1er, böyle eğlenceli yıllardı. Hm engway ın Lozan A vıu pası'm veren yazılan arasın da, o günlerin siyasî geliş­ melerine kısa bir göz atalım bugün. M eselâ 20 Kasım 1922 de başlayan Lozan Konferan­ sından yedi ay önce. Cenova'd a başka birk onferans yer alır. Bu Cenova Konferansı da, tıpkı Lozan gibi, yeni kuru­ lan, daha doğrusu yüzlerce yıllık bir İmparatorluğu tas fiye eden diğer bir devle­ tin tanınması için toplanmış­ tır. Bu devleti herhalde tah­ min ettiniz: Sovyetler Birli­ ği.. SOVYETLER Sovyetler Birliği, Çarlık Rusyasının üstüne 1917 ihti lâli aracılığıyla kurulmuş­ tur. Fakat bu, tıpkı "A nadolu thtilâli"nde olduğu gibi ge­ rek Batılılar, gerekse bir takımiç gruplar tarafından ka­ bul edilmiyecektir. Bundan sonra, yani 1918 yılı 3 Martın'da Best - Litovsk silâh bırakışm a anlaş masının imzalanmasını tâki ben ve haziranda d a yeni Sovyet anayasasının kabu­ lü arkasından, Rusya'da iç savaş başlar. tç savaş. Beyaz Ordular denilen karşı ihtilâlcilerle, Troçki.nin düzenlediği Kızıl Ordu arasında, beş cephe­ de cereyan eder: Kafkaslar, Ukrayna, Balhk, Kuzey Rus y a ve Sibirya'da... İç savaşa Batı o kadar bel bağlar ki, 1918 yılı H a­ ziranında, İngiliz ve Fransız askerleri Kuzey Rusya da Murm anks'a çıkar ve Arkan yel şehrini zaptederler. Bu­ rada kurdukları kukla hükü metle, 1919 yılı ekimine ka­ dar Bolşevik rejimi yıkm aya çalışacaklardır. Ancak sonunda, Kızıl O r­ du, Beyaz Ordu'yu yenecek ve Sovyet rejimi içeride ha­ kimiyetini sağlayacaktır. ## GLENEAGLES İsme dikkat buyurunuz- Y ıllardan beri dünya piyasasına kadın ve erkek palto ve yağ­ murlukları imal eden firm anın markasıdır. i r. İ İM 1 7 K İ Bu süre içinde, yeni M os­ kova rejimini tanıyan ülke­ lerin sayısı pek azdır. Meşe lâ Ankara'daki m illî hükü­ m et Sovyetler Birliği içindeki son ayaklanm alar d a bastı­ rıldıktan sonra, Batılılar ar­ tık bir rejimle m asaya otur­ mak gereğini duyarlar. Tıp­ kı bizimle M udanya'da ve daha sonra Lozan'da olduğu g ib i Cenova Konferansı, işte bu hava içinde 1922 yılı 10 Nisanında Cenova şehrinde toplanıyordu. 34 ülke temsil çilerinin katıldığı konferans­ ta, konular Lozan'da ele a lı­ nanlara çok benzer. M eselâ, "Sovyetlerin Çarlık devrinde A vrupa'dan alm an borçlan ödemeleri m eselesi" veya Rusya'daki y a b a n a uyruk­ lardan zarar görenlerin taz­ minat alm ası" gibi.. C enova'yla Lozan'ı para­ lel lalan özellikler, o zaman ki İngiliz Kıralı G eorge ile Başbakanı Lloyd George arasındaki bir konuşmada, iyi ce belirleniyor. Lloyd George, Cenova'da ki konferansa gideceğini <*çıklayınca, Kıral O 'nu sara­ y a çağnyor ve soruyor; "Cenova’da Lenin ve TroçId ile de karşılaştığınızı sam yorum ." Lloyd George'un cevabı ib retle okunmaya değer: "M ajestelerinin hlzmetindeyken, her çeşit insanla karşılaşm ak zorunda kal­ dım. D aha geçenlerde, ken disı de aynı olan Mustafa Kemal'in, oldukça kötü şöh­ retli bir temsilcisiyle görüş­ müştüm. Majestelerinin hlz metindeyken bunu yapm ak zorundaydım." Görüyorsunuz! Batının gö­ zünde, M ustafa Kem al, Le­ nin, Troçki hep aynıdır. So­ kaktaki adam değil yalnız, larallan ve başbakanları da bövle düşünüyor. Frank Owen*in vesikala­ ra dayanarak yazdığı "Tem pestous Joumey" kitabından aldığım Kıral - Başbakan di yaloğu, herhalde oldukça il gi çekicidir. Ancak K ralın korktuğu, Lloyd Gearge'ın başın a gel meyecek, Cenova’y a Lenin ve Troçki'nin verine Çiçerin aidecektir. Yedi ay sonra, Ankara'nın haklı arzularım desteklemek içtin Lozan'a da gidecek olan Çiçerin.. VE TOPLANTI Her neyse, Lloyd G eorge'­ un başında bulunduğu 92 ki şilik İngiliz heyeti Cenova'- fr fr ft-fr fr fr t y a katılıyor ve 2 m ilyar ster linlik bir savaş tazminatı fa turasını Çiçerin'e dayıyor­ lar. Çiçerin'in cevabı, 5 mil yar sterlinlik bir tazminat faturasıdır. Müttefiklerin Rusya'yı işgalleri sırasında doğan zararların tazmini için kavgalar ve m ünakaşa­ lar. Bu arada 16 Nisan 1922 günü, Alm an delegasyonu­ nun başındaki Rathenan ile Çiçerin "R appallo anlaş maşım,, im zalıyorlar ve böylece A lm anya, Batıda Sovyet rejimini tanıyan ilk devlet oluyor. Bütün alacak lannı, borçlarım siliyorlar. Bu Lloyd George için bü­ yük bir darbedir. Neticede Cenova’d a hiçbir şey sağla yam ıyorlar ve 1924 yılında Sovyetler Birliğini tanım a­ y a mecbur oluyorlar. C enova'ya katılm ayan Am erika ise Sovyetler Bir­ liğini ancak 1933 de tanıya çaktır. O d a Rooswelt'in ka rarıyla.. Bizim Lozan'a dayanan Cenova konferansının hikâ­ yesi budur. Hem m ingway'in Lozan'­ daki Sovyet temsilcisi Çiçe­ rin'in port resmini çizen y a ­ zışma geçmeden, Lozan'da ele alm an Osm anlı borçla­ rını özetliyellm: Lozan'daki "M a lî ve İkti­ sadi İşler Komisyonu,, O s­ m anlI Devletinin en büyük alacaklısı Fransa'nın dele­ gasyonu üyelerinden Barer tarafından yönetiliyor­ du. "Dünyanın Um um iye" ye ni Osm anlı borçlarım öde­ me prensibini, İsmet P aşa'y a şöyle özetledi: "B u borç larla yeni Türkiye Devleti' nin aslında ilgisi yoktur. A m a Osm anlı borçlan, O s­ manlI devletinden aynlan parçalar arasında teksim edilirse, yen] Türkiye de kendine düşen hisseyi ödl yecektir." Türkiye'den istenen diğer bir tazminat da, Türk top­ raklarını işgal eden devlet­ lerin, bu işgalden doğan m asraflarının ödenmesiydi! T abiî bu talebin cevabı, İs­ met P aşa tarafından gerek Batıklara gerekse, onların m aşası Yunanistan'a sert şekilde verildi. A m a bu cevaplar Lozan' m ilk bölümünü kapatacak ve Türk heyetinin Ankara’­ y a dönmesine sebep de o la çaktır. Y A R I N : YENİ AV R UPA trtrtrCrtrtrirütririrCrtrCrCıtıirtrtrCrCrfrt t Marie, Mary, Roma, Charles, Weston, Marsden, York. Bütün bu isim ler elim izdeki zengin koleksiyona dahil müflonlu, m üflonsuz ve sair değişik tiplerdir. t ,1 t t A z z zzz iz Alman Bel • Kol: şirketinin yetkisiyle şişelendirilir. zz z M ağazalarım ızı ziyaret ederseniz elem anlarım ız size her yardım ı yapm a ya hazırdırlar. “ Fabrikadan M üşteriye" mal temin eden mUessesemlz sayın m üşterileri­ ne lâyık olm ak emelindedir. DERSEV ithalât acentesi LEFK0ŞA _ TEL: 72512- NOT: TOPTAN VE PERAKENTE SATIŞ YAPILIR. ♦ > *X ^ K MX MX * ^ X MX MX wX MX MX 'wMK'^,<,4,4 ^ * ^ ,^M M ,O ^ X M MM X*,M M flM îM M ,^M M MX ^ ,X MX OĞLAK BURCU: (21 Aralık— 20 Örek) Eşinizin s ö z ü n ü küçümsemeyiniz. Düşüncelerinizi açıklamadan önce g ü v e n d i ­ ğ i n i z kimseye akıl danışınız. KOVA BURCU: (21 Ocak— 20 Şubat) Hareketlerinizde re­ alist ve tarafsız olunuz. Mesuliyetlerinizin karşısında lüzum­ suz yere korku göstermeyiniz. BALIK BURCU: (21 Şubat— 20 Mart) Çoktandır uğraştığı­ nız işin mes'ut bir neticeye ulaşmasının tam zamanı. Bu arada manasız münakaşalardan sakınınız. KOÇ BURCU: (21 Mart— 20 Nisan) Beklenmedik hlr takım hadiseler muhitinizde münasebetlerinizi sarsıyor. Anlaş­ mazlık karşısında daima tarafsız kalınız. BOĞA BURCU: (21 Nisan— 20 Mayıs) Etrafınızdakiier boş yere sizi oyalıyorlar. Bu yüzden de Jzücü bir duruma girebilirsiniz. Onun için dikkatli olun. İKİZLER BURCU: (21 Mayıs— 20 Haziran) Bugün işten baş al ansıyacaksınız. Fakat sıkılmayınız. Şans sizi ne iş olur sa otsun her sahada destekliyor. YENGEÇ BURCU: (21 Haziran—20 Temmuz) Duyduğu nuz haberlere hemen hemen yüzde ytlz inanmayın. Şunun bi­ lin ki içlerinde söylentiden ibaret olanları var. ASLAN BURCU : (21 Temmuz— 20 Ağustos) Hayatınızı paylaşan insanlar çok üzgün onları teselli ediniz. Yolculuğa çıkacaksınız bunu yapmadan çıkmayınız. BAŞAK BURCU: (21 Ağustos—20 Eylül) Bugün işln’zin para ciheti ile meşgul olacaksınız. Yıldızınız sizi desteklemi­ yor. Yapacağınız işlerde tedbirli olunuz. TERAZİ BURCU: (21 Eylül— 20 Ekim) Evinizde olup bi­ tenlerle yakından ilgileniniz kİ sonradan canınız sıkılmasın. Dalma ihtiyatlı ve tutumlu olunuz . AKREP BURCU: (21 Ekim— 20 Kasım) Uyanıklığınız ve ustalığınız sayesinde başarıya ulaşacaksınız. Kendi metodu­ nuza göre çalışmakta devm ediniz . YAY BURCU: (21 Kasım— 20 Aralık) Karar vermeden önce yakın dostlarınızın da fikirlerini alırsanız çok daha isa­ betli iş yapmış olur, fayda görürsünüz. U a ZABTESI 27 K A S IM 1967(B O Z K U R T ) SAYFA 9 « « H iı t ı u ı u ıı ı ıı t iH f u f i ı iH i ıı a M i ıa ıı a u M iu ı u ı u a t ıt ıı a u a ıı a ı ı ıı ı a t ı ı ıı a i u İBİJİlIflIlllllll» S ŞUNDAN BUNDAN <ııaıııuaııaM aııaııaıiaM aH aııaııaiiaııaH aH aM aiiaııaııaııauaııaııaııaııaı Uşaktı köyümüz. Kent­ ten, kasabadan bir h a y li niftit, Küçük, küçücük biz deresi vardı. Gün olur h a­ lin, gün olur n eş'eli şarkı­ lar dile gelirdi p ırıl p ın l •ularında. N e mes'ut, ne güzel günlerdi. Bir an için düşünüyorum, m esul olan, güzel olan, m azinin kabrine göm ülen günler mi idi, günlerim iz m i idi? Mes'ut olan, gü zel olan; mazinin kabrine gömülen gün, günlerim iz değildi Biz'dik. Ben'dim , sen'din; özetince hepimiz'dik. Günler yin e g e ­ lip geçiyor. Kim ini, kim i­ mizi ağlarken görüp g e ­ çen günler. A m a bu son. son demesem de, içinde bulunduğumuz zam an parçası günlerde gü len i­ miz, gidebilenim iz pek yok gibi, desem ... 1 J 3 3 4 5 6 7 8 9 n JO E M JO D D 4 □ İ e 7 s □ □ □ □ m fia □ m n ■ ■ □ □ n . T 9 ı T T T T □ o n □ T □ □ ■ □ iE m B n m □ u tıa i r r İ T r i SOLDAN SAĞA: 1— Güzel sanatlann bir koudur 2— Bir imtihan şekli, Ntğdenin ilçesidir 3— Tibet ruhanisi, 4— Hempa, 5— Italyamn Akdeniz sa­ hil şehirlerinden biri 6— Vilâyet, Bir fiil zaman eki. Tersi bir bağ, 7— Nakil araçlarından sürat (Fr.) Bir rüzgâr nevi 8— Tersi hizmet kâr baslığı. B ! h a r f i n okunugu. 9— Zemin, Çiziş veya bir erkek ismL YU KARID AN AŞ A Ğ IYA 1— Ortadoğuda savağa katılan devletlerden birinin başkenti, 2— Ekli, 3— Arap ülkelerinden biri, Vücudumuzdan çıkar, 4— Pes di­ yen 5— Bir harfin okunuşu Ampü İÜ icat eden. Amerikalı bilgin. 6— Bir harfin okunugu, 7— Büyük ça­ dır veya halkı. Bir emir. 8— Otur­ duğunuz bölmelerdendir Bir çi­ çek, 9— Bir ırk, iyilik veya bir isim GELECEK Ben küçüktüm. Kentten, kasabadan bir h a y li uzak tâki köyümüz küçüktü. Ve köyümüzün hazin, neşeli şarkılar terennüm ederek şırıl şırıl akan deresi küçüktü. Günler geçü. Ben büyüdüm, ko­ caman adam oldum . Ama yaşça büyüdüm, yaşça kocaman adam o l­ dum. Beynim küçücük kalmış. Düşünce m eka­ nizmam gelişem em iş. Yaşça büyümüştüm am a "adam" olam am ışım . Bir ninem, hacininem vardı. Kentten, kasaba­ dan bir h ayli uzaktaki küçük köyümüzde doktor yoktu. Şınl şırıl akan d e­ resi vardı am a doktoru yoktu. Hacininem hasta idi, hastalıklı idi. İki v e ­ ya üç a yd a bir doktor gelirdi köyümüze. U ğrak yaptığı ilk yer, de, bizim evimizdi. Hacıninemhdn batarım sorar, birkaç taplet verir, giderdi. 2 l □ □ □ D J OGBD etm eyin, ben yin e g e le ­ ceğim , Hacıninenize ba­ kacağım , onun yaşam a­ sı için haplar verece­ ğ im i" der v e giderdi. Hacm inem iz, doktorun her ge lip gid işiyle canlanır, ölüm ü unuturdu. Köyümü ze gelen doktorun verdi­ ğ i haplar, onun yaşam a gücünü artırırdı. H iç unutmam. Bir gün H acıninem iz fenalaştı. Titrem iye, çırpınmaya başladı. H apı kalm am ış­ tı. Kendisine yaşam a gü cü veren haplarından bir tek kalm am ıştı. Etrafında toplandık. Fersiz gö zle­ riy le bize bakıyordu. A m a hiçbirşey görm edi­ ğ i, görem ediği b e lli idi. Titrek bir sesle; parantll. h ırıltılı bir sesle "g a lib a ben artık ölüyorum,, d i­ y e inledi. YOKTU GALİBA Bize, "S iz hiç BULMACA C N a ııa ııa H iııiııa ııa ı Perişandık. S evgili Hacm inem iz ölüyordu, ebe­ diyen aram ızdan a y rılı­ yor, gö ç ediyordu. Üze­ rin e kapandık "G ayret e t biraz daha yaşam aya çalış, doktor bugünlerde ge lecek " d iy e kulağına fısıldadık. D uym ıya duy­ muştu. Fersiz gözlerini b ir an için bircik bircîk hepim izin sönük, silik silüetlerim iz boyunca kay dizdi. S öyliyem edi bir tek söz. Bir acı tebessüm le ruhu uçtu. DÜNKÜ BULM ACAM IZIN H ALLİ SOLDAN SAĞA: 1— Misafir, 2— itimat, Sa, 3— Sami, Afak 4— Vas, Oya, 5— Ata türk, Kerime En", 6— Revani, 7— Ne, isilik, 8— Anıt, Raka YU KARID AN AŞA Ğ IYA 1— M isvık, Na, 2— itaat eden, 3— Sims.'r, 4— Ami, Tirit, 5— Fa, Kümes, 6— ita. Revir, 7— Fok, Ala, 8— Say, Enik, 9— Saka, Mika ÇERKEZ Ticaretevi SEÇECEK BAŞKA SIK YOKTUR Avrupa’dan ithal ettiği en yeni, sağlam ve garantili mallarım takdim eder. ★ EI-NİS M A R K A LI 3 modelde. 23 ve 25 inçlik perdeleri ile, lüks möble dolaplı ve dolapsız, gayet net gösteren TELEVİZYONLAR. ★ FAKOR markalı, muhtelif hacimlerde em­ salsiz B U Z D OLAPLARI. F1LELEFTHEROS gazetesi, yuka rıdakl başlık altındaki bir yazısın­ da, şunları yazmaktadır: “ Madem ki harb tehlikesi devam ediyor, niyetlerimiz hakkında, hiç bir şüphe bırakmamak için, görüş­ lerimizi tekrarlamak-lüzumunu his sediyoruz. Biz, banş isteriz. Fakat savaşmak mecburiyetinde bırakılır sak, tekvücut halde ve olanca gü­ cümüzle savaşacağız. Bundan, hic kimsenin şüphesi olmasın. Ger’ lemek bahis konusu değildir. Kıbrıs’ın toprak bütünlüğüne göz dikenler, bilmelidirler ki, Kıbrıs halkı, her türlü suikasta karşı, vata nını savunacaktır. Zateıi, savaşmak tan başka seçecek bir şık yoktur. ★ G A N D Y m arkalı, bütün A vru pa piyasası­ na sahip, üstün Ç A M A Ş IR M A KİN ELER İ. ★ W E IM E N markalı, Sterio Alman R AD YO ­ LARI, çeşitli dalga uzunluklarında olup, bütün istasyonları gayet net almaktadır. ★ A L B A markalı tanınmış İngiliz PİKAPLA­ RI ve çeşitli Ses Alma makineleri. ★ Ceryanlı Çaydanlıklar. k C H A L W Y N markalı, Ingiliz floresan lâm­ balarının her hacimde olanları, çok ucuz fiatlarda satılmaktadır. 2 Ft. — 20 Volt — £0.200 4 Ft. — 40 Volt — £0.250 5 Ft. — 80 Volt — £0.400 i ÖDEMEDE KOLAYLIK YAPILIR. - İBRAHİM ÇERKEZ Yunan askerlerinin Kıbrıs’tan çe kümesi hususunda, ısrarla ileri sü rülen Türk talebi, Kıbrıs Rumluğu nun, kayıtsız şartsız Ankara'ya teslim olmasını talabetmekten fark sızdır. Eğer Türkiye, banşç. bir hâl çaresi istiyorsa, harp plânlann dan vazgeçerek, barış yolunu aça­ bilir. Kıbns Türklerinin menfaatla rının teminatını sağlayacak olan. Türkiye’nin askeri bir müdahalesi değildir. Bu, barışçı bir şekilde sağ lanabiltr ve ada TUrkiyeyle Rum'a rina, günlük problemleri halletmek ve banş içinde beraberce yaşa.naık imkânlarını verebilir.” Girne Cad. No. 33 — LEFKOŞA (Bozkurt Matbaası Karşısında) Küçük köyümüze bir kaç gün sonra doktor geld i, tik uğrak yeriyd i bizim evim iz. Hasta, has talıklı Hacıninem ize ba­ kacaktı. A m a o artık ara­ m ızda yoktu. Ölmüşlerin yan ında idi. Doktor kız­ dı. "A h a ben gelecek ­ tim, n iye öldü ?" d iy e kö­ pürdü. Doktor haldi, ölen ka­ bah atli id il m erak Türk politikası, Yunan askerleri nin, Kıbrıs'tan çekilmesi üzerinde ısrar ediyor. Yunan askerlerinin Kıbrıs'a niçin geldiğini bilmez gö rünüyor. Yunan askerleri Kıbrıs'a, yabancı topraklan zaptetmek için gelmiş değillerdir. Yunan askerle rı Türk tehlikesine karşı, Kıbns’ı korumak için gelmişlerdir. Kötülü ğün kaynağı da bu Türk tehlikesi dir. DUN GELEN TÜRK UÇAKLARI Rum gazeteleri, resmi bir açık lamaya atfen, dün yine, Türk uçak ■arının Kıbrıs’a geldiğini bildirmek tedirler. FILELEFTHEROS gaze-te si, “ Türk uçaklarının, Kıbrıs se­ malarını ihlâl etmeği mutad bir olay haline getirdiklerini yazmak tadır. SERAP GÖNÜL BAF’T A BARİKAT j O Atatürk, Sivas Kongresinden bir gece önce o sıraarda en yakın ild arkadaşı Rauf Orbay (solda), Ali Fuat Cebesoy (sağda) İle birlikte çalışırken (6) Hazırlayan: ABDİ İPEKÇİ Yeni dekore edilmiş sıcak atmosfer ★ ÖĞLEYİN DÖNER ★ HER ÇEŞİT KEBAP ★ 10 ÇEŞİT YEM EK Hürmetle Sîzleri Bekleriz. Hanımlar ve Beyler için DERİ KAD İFE ve İÇİ Y U N L U E L D İV E N L E R geldi. En iyi kalite ve ehven fiatlar. Toptan ve perakente satış. HÜSEYİN M. Ş0NYA Arasta Sok. No. 60 Tel: 76193 — LEFKOŞA SOR: Biri iddiaya göre İzmir su ■kastından sonra yapılan muhake­ meler Atatürk’ün siyast rakiplerini EKSOZ VE DİĞER OTO AKŞAMI | Bir çok marka Otomobil, Kamyon ve Land RoverTer için yeni komple eksoz ve akşamı, suspansiyon tertibatı ile Piston, Su pompası gibi muhtelif diğer yeni maklna parçalan satışa arzedilmiştir. | | S 5 î Bu Akşamki Nöbetçi Eczahane Adres: 1, KUçilk Medrese Sokak, A. KÛFI (Makinist Bay Ahmet Cemal’a ait Eski Mersedes Garajı) Saat: 19 — 22.00 aran aşıktır. L E F K O Ş A Büyük devletler barışı kurtarma­ yı gerçekten arzu ediyorlarsa, ada Iştın sesini dinleyerek hareket et­ meli ve gerek'rse haksız tarafı, teh ditler savurmaktan vazgeçirmelidir ler. Türkiye nın tehditleri karşısın da taviz vermek, barışı kurtarmaya cak, bilâkis harbi kaçınılmaz bir ha le getirecektir.” BARIŞ YOLUNA DONUŞ HARAVGt gazetesi, yukarıdaki başlık altındaki başyazısında, Gü­ venlik Koıueyi’nin dünkü toplantı sim ve U Thanl’ın yeni müracaatını desteklemekte, G. Konseyinin var GURULTU dışı sonucun, barışçı yollara bir dö­ ileri sürerek, MAH1 gazetesi, yukarıdaki baş­ nüş teşkil ettiğini lık altındaki bir yazısında, Türki­ şunlan yatmaktadır: ye’yi harb kundakçılığıyla suçlaya “ Fakat y ne de, tehlikenin tama rak ona hücum etmekte ve şunla men geçtigrvi söyleyemeyiz. Ger rı yazmaktadır: ginllk hafiflemiş halkımız rahat bir nefes almıştır. Halkımız, harb “ TUrkler, Yunan askerlerinin Kıb tehikesi korkusunun uzaklaşmakta ns’tan çekilmesini zorlamak için, olduğunu hissetmektedir. Güvenlik büyük gürültü çıkarıyorlar. Fakat Konseyi’n n aldığı karar, Amerika' Kıbrıs'taki Yunan askerleri, Kıb­ nın pânlanna bir set ve banşı ko rıs'a saldı-gan veya ekspansivonlst rııma gayreterine en iyi yardımı maksatlar için gelmiş değildir. Sa teşkil etmekledir. dece, savunma maksatları için ve gerektiği takdirde, Kıbrıs halkını, muhtemel bir düşman taarruzuna karşı korumak için gelmişlerdir Bu taarruz tehlikesi ise yalnız, Türki­ ye’den gelinenedir. Türkiye, yavuz hırsız gibi, evsahibini korkutmağa kalkmasın. Ote yandan U Ihant son müra­ câatında, ör emli tekliflerde bulun maktadır. J Thant’ ın bu teklifleri ne Kıbns, olumlu cevap vermiştir. Kıbns Delegesi Rossides, Güven ilk Konseyi’nde yaptığı konuşma da, Ktbns’tiı U Thant’ın müracaa tına saygı göstereceğini söylemiş ve ‘‘Kıbrıslı’ ’ olmayan silâhlı kuv­ Biz, Makarios’un dediği gibi ba vetlere” temasla şöyle demiştir: rış -isteriz ve onu korumak için, elimizden gelı-ni yapacağız. Fakat sa "TUrkiorin istilâ tehditleri dola vaşmağa mecbur bırakılırsak, o za yısıyla, adamızda askeri kuvvetler man elimiz.ieki bütün vasıtalarla ve olanca gücümüzle, kendimizi sa mevcuttur. Kıbrıs’ın güvenliğinin yunacağız. Bu husus, yanlış anlaşıl ve bütünlüğünün, Birleşmiş Millet edilmesi manialıdır. Bu hususta, hiçbir şüp­ ler tarafından garanti şartıyla, askeri kuvvetlere sahip heye mahal bırakılmamalıdır.’ olmamak b'zı bahtiyar edecektir.1’ Hitler in, Güvenlik Konseyinin aldığı kara rıvla, krizin barışçı bir şekilde hal ,1i yoluna dönüş yapılmıştır. Şimdi hepimize dü^en vazife, bu dönü şü, tam vneı değerlendirmektir. Ce saret, sağduyu, realizm, soğukkan lılık ve azimle, Kıbns meselesinin şimdiki krizden tamamıyla kurtul ması ve Bireşmiş Milletler prensip leri çerçevesinde âdil oir hâl çare sine ulaştuılması için, alimizden gelen herşey- yapmaktır.” ' SESİ yaverler, vasıtalar otomobiller tah, sis etti. ELDİVEN boyun eğditmek istediği ülkelere gönderdiği mesajları hatırlat m ıkta dır. Sunay HltlerT taklit ederek, büyük devle.lerin liderlerinin gözü nü korkutmağa ve onlan, Yunanis­ tan üzerindi: daha fazla baskı kut­ lanmağa zorlamak İstiyor. Büyük devletlerin, Kıbrıs'ın taksimini, Yu nanlstana kabil ettiremediğini sağ laraak istiyor. Fakat Hitler'in İkin ci Dünya Harbi’ nin patlamasından önce Çekoslovakya’ya yaptığını, Türkiye, Yunanistan’a yapamaya­ caktır. MUn h'in tekerrürüne fırsat yerllmeyec1ktlr. Hitl-er karşısında takınılan :avizkâr tavrın, bütün dünyaya nc kadar pahalıya malolduğunu, L'.ğulu, Batılı bütün ül­ keler bilir. Bıınıı bilenler, harb kun dakçısı Türkiye’nin, Kıbrıs’ı yuta­ bilmek İçin, Yunanistan’ ı harb ile tehdit etmesine müsaade etmeme­ lidirler. KIBRIS TÜRK MÜCAHİDİNİN terinin düzelmesi için çok çalıştık. tasfiye halini almıştır. Doiayısıyle dan katıldılar. Asıl büyük mesele Ben çok çalıştım.. Esasen Ati Fuat İzmir suikastı olayı bu maksatla ittihat ve Terakkiden kalan âzala Paşaya karşı mekteptenberi ayrı istismar edilmiştir. Bu iddia doğ­ nn dtvâya karışmaları İle çıktı.. Ötekiler Arızi olarak girmişlerdi ve bir rabıtası vardı. Atatürk’ün. Bir ru mudur (1). sonunda beraat ettiler" birlerinin yakın sır arkadaşıydılar. “ Şimdi benim hatırladığım, İzmir Hulâsa özel bir yakınlığı vardı suikasdı olduğu zaman İhtilâf ha­ Takdir ederdi Ati Fuat Paşa’yı. YA R IN : lindeki arkadaşları ayrılıp bir fır­ Terakkiperver Fırkasının Dostluk tarafını aldığınız zaman ka teşkil etmiş bulunuyorlardı.. kapatılması, Serbest herkesle kıyamet kadar dostluk 11-' Terakkiperver Fırkası âzası İdiler Fırka denemesi.. gilerl buluruz. İhtilâf başladığı za­ Onlar davaya Arızi olarak sonra­ mandan itibaren de hayret edersi­ niz nasıl oldu bu diye..’ ’ LORD KINROSS’A GÖRE... (1) Lord Kinross’ un kitabında şunlar yazılıdır. SORU: Karabekir paşa ile iliş­ “ İzmir duruşmaları bütün suikastçıları temizlemiş ve Gazinin kileri nasıldı? Onun hakkında ne karşısındaki Terakkiperverlerin muhalefetini de susturmuştu. Zira düşünürdü? bundan sonra paşalar (AM Fuat, Karabekir ve diğerleri) ve arka­ “ Genç zabitlikleri devrinde bir­ daştan gerçekten politika alanında silineceklerdi. Onbeş gün son­ birlerine uzaktan bakarlardı.. Ama ra da Anıkarada başlayan dâvflmn amacı da Gazinin geri kalan Atatürk 3. Ordu Kumandam İken düşmanlarını, İttihat ve Terakki üyelerini ortadan kaldırmaktı. İstanbul tarafından istifaya mec- Suçlular en başta gelenleri CavLt ve doktor Nazım olmak üzere bur tutulduğu zaman Karabekir elti kadardı. Buradaki suç nedeni, Mustafa Kemal'in canına kaPaşanın kendisine gösterdiği tu - sit değil, fakat rejimi devirmeye yönelmiş siyast bir teşebbüstü.. tumdan ve yakınlıktan son derece Bu, ittihatçılarla Milliyetçiler, Enverciierie Kemalciler arasında mütehassis ve minnettar olmuştu. sürüp gitmiş ve Türk ihtilâl hareketini ikiye bölmüş olan bir düş­ Bundan hep bahsederdi. Atatürk manlığın son noktasıydı. Gazi, İttihat ve Terakkiden arta kalan­ Ordu Kumandanlığından İsifa edip ları bir bakıma kendi özel açısından, o kafasından bir türlü çık­ sivil olunca Karabekir onu Ordu mayan eski çekişmelerin kavgaların, entrikaların hatırası ile de­ sadece Kumandam İken nasıl bir hayat ğerlendiriyor, ama bir yandan onları politika açsından, İçinde yaşıyor idiyse o hayat İçin­ kişisel çıkarlara bağlı, köklü bir mitil programdan yoksun bir de yaşattı. Kendisi Ordu Kumanda rejimin artıklan olarak görüyordu. Halâ bir takım para kaynakları nı olduğu halde “ Atatürk’ün em- ile beslenen ve yeraltı siyast entrlkalan iyi bilen liderler tarafın­ rindesinlz” diye emir verdi. Ken­ dan yürütülen partiden geri kalan ne varsa, bundan dolayı kendi disi de Atatürk’ün emrindeymiş rejiminin kaçınılmaz düşmanıydı. Gazi, ittihatçılar büsbütün orta gibi İhtiram gösterdi. Ona hususi dan silininceye kadar tam bir güvenlik duygusuna kavuşacaktı.’’ Ben Ankaraya geldiğim zaman Atatürk Karabekir’i çok methetti bana. Müteşekkir olduğunu söyle­ di “ Müstesna adammış’’ dedi." Fakat Batı dünyasının ne yapac ı ğı ve nelere maruz kalacağı bir yana, Yunanistan, savaşmağa mec bur bırakıldığı takdirde savaşacak tır Elenler, sonuna kadar sazeşa caklardır. Savaşacaklar ve yenecek lerdir. Ölmeğe karar veren, zaferi mutlaka kazanır. Yunan milleti Türklerin, vüzüııe tükürmelerine ta hammUl edemez. Yaşamak isteyen milletlerin buna tahammülü yok­ tur. Elenizm muzaffer olacaktır. Yu nanistan galip gelecektir. Yunanis tan harb istemez. Fakat, harbe* meğe mecbur bırakıldığı takdirde, savaşacak ve harbi kazanacaktır Bundan,. tamamıyla emindir.” “ Sunay-m bu mesajı, Ali Fuat P a ş a y a karşı da özel bir yakınlığı vardı çok takdir ederdi PİKNİK LOKANTASI "Bu harbte Türkiye, NOTA ve Amerikan silflhianyla savaşacak­ tır. Elenizm de, aynı silâhlarla sa vaşacaktır. Hepsinin kayıplan ço’< büyük olacaktı.- Harb, Batı d'i.nya sına da çok pahalıya mal olac ıktır PATRI3 gazetesi, yukarıdaki baş lık altındaki diğer bir yazısında, Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay ın. çeşitli Devle: Başkanlarına gön derdiği ve Türkiye’nin Kıbrıs mes' elerini kökten halletmeğe karar verdiğini bildirdiği mesaja temas la şunlan j azmaktadır: (M İLLtYE T’den) BAYRAK şurdu." SORU: Derler ki Atatürk bir sü­ re sonra eski arkadaşları ile barış­ mak istemiş, fakat çevresindekiler bunu engellemiştir. Bu husus özel ‘‘Nutku yazarken Rauf beye kar tikle A li Fuat Paşanın hatıraların şı sert davrandığı söylenebilir. da belirtilmiştir. Bu konuda bildik Ama o günkü şartlar içinde başka leriniz nelerdir? türlü yapamazdı. Kendi vaziyetini izah ederken kanaatlerini sert bir “ Rauf bey ile ayrıldıktan sonra şekilde söylemiştir. Yaşasaydı Rauf bey uzun müddet buradan belki şartlar değiştiğine göre Rauf uzak kaldı. A li Fuat Paşa burada bey hakkında başka türlü konu­ İdi. Onunla Atatürk’ün münasebet ELEFTHERİA gazetesi, yu kan­ daki başlık altındaki başyazısında Türkiye’nin galip ve kârlı çıkacağı zanmyla, ille de harb istediğini ile rl sürmekte ve Türkiye’nin, Yuna metanla karşı açacağı bir harbin, Batı dünyasının. Batı dünyasına karşı bir dünya harbi niteliğinde olacağını ileri sürerek, şunlan yaz maktadır: HARAVGI gazetesinin Baf muha birine atfen verdiği kısa bir habe­ re göre, Baf’ta TUrkler, Türk ve Rum semtini ayıran Fellâhoğlu so kağma, bir yol barikatı inşa etme ğe başlamışlardır. Gazete son gün­ lerde “ Baf’ta Türk müfritlerinin, as kert üniformayla görüldüklerini” ilâve etmektedir. YENİ BİR HİTLER GİBİ Atatürk, Kara be kir'i metheder, I minnettar olduğunu söylerdi SORU: Atatürk büyük nutkunda Rauf beyi çok itham eder. Acaba sonraları bu ithamlarından dolayı Üzülmüş müdür? NATO ITTH A K I BİR | | VAL0R-VAL0R-VAL0R GAZYAĞI ÎLE ÇALIŞAN SOBALARIMIZ GELMİŞTİR (Orta dalga 1100 kls. 272 M.) SABAH Y A Y IN I 06.54’30’’ I. Marşı, M. Marşı 06.57’50” Açılış ve program 07.00 Fatma TUrkândan türküler 07.15 HABERLER 07.25 Bir yıldız bir orkestra 07.45 Bağlama Takımından oyun havalan .. ' ’ 08.00 iki solist: Perihan Altındağ Mualâ Mukadder 08.30 Sabah Müziği 09.00 KAPANIŞ OGLE YA Y IN I 11.57 M. Marşı 11.59 Açılış ve program 12.00 Nusret Ersözden şarkılar 12.15 Türk Basınından Yankılar 12.20 Nesrin Sipahi okuyor 12.40 Öğle Melodileri 13.10 Bir solist C. Bolvadin 13.30 HABERLER 13.40 Reklâm lar geçidi 13.45 Bir Caz Topluluğu 14.00 KAPANIŞ AKŞAM Y A Y IN I 15.57 15.59 16.00 16.30 17.05 M. Marşı , Açılış ve program Gençler için Her Telden Çeşitli Müzik 17.30 Çocuk köşesi 18.00 18.30 18.45 19.10 Karma Türk Müziği HABERLER ve YORUM İki ses ve korodan şarkılar Popüler Piyano Müziği 19.30 19.45 20.00 20.30 20.45 Fransız solisti: M. Loferet N. Dadaloğludan türküler Dede Korkut Fle Sandens söylüyor • . Saz eserleri 21.00 Müzikli Bulmaca 21.30 Paris Geceleri | 22.00 Acemaşiran Faslı 22.30 Operet Melodileri 23.00 K APANIŞ Koku yapmaz ve tam otomatik olarak çalışır. 30 millik gaz yağı İle 14 saattan fazla çalışır. Otomatiktir ve zamanımızın an son icatlarına göre imal edilmiş­ tir. TOPTAN VE PERAKENTE SATIŞ YERİ s MUSTAFA A. RUS0 23 Girne Caddesi — Tel: 63289 LEFKOŞA SAYFA 4 Denk*q$, PAZARTESİ 17 (BOZKI)RT) bütUn m acerasını Hürriyet'e yazdı YTP Kıbrıs Konusunda Bir Bildiri Yayınladı Asla emin olmadığım için bir ara “ Geri dönelini" demiştim KAPTAN: "İŞTE L A R N A K A ' N I N IŞIKLARI İLERİDE GÖRÜNDÜ" DEDİ Yazan: Rauf D ENK T A Ş geri geldik, bir hafta sonra yeni­ rip Iskenderundan kendilerine pos tamız vardı. Rotamız çizilmişti ve Şimdi ne yapacaktık? Ertesi sabah uyandığımızda bu sualin ce vabım vermeğe çalışıyorduk, ilk seyahati organize eden şahsı bul duk. O zlir diledi. Kendisini de başkalarının aldattığını söyledi ve Cumartesiye kadar beklediğimiz takdirde blae Beyruttan süratli bir motor getirebileceğini ve hatta kendisinin dc bizimle beraber gele ceğlni söyyledi. “ Öyle olsun’ de­ dik. Önümüzde' dört beş gün vardı. Ben, aileme, “ Kıbrtsa vasıl olduk, Lefkoşayâ geçmek için fırsat bek­ liyoruz, çok iyiyiz, merak etmeyi niz’ şeklin ) j bir mektup gönder­ miştim bile... Şimdi. “ Gidemedik, den teşebbüs edeceğiz" diyerek karşılarına çıkmam doğru olmaya çaktı. "Bu, “ Ölmüş bir adamın dirilm esi" g;bi bir şey geliyordu bana. A yrılık anlarında eşimin ve çocukla."mın gözlerinde gördü­ ğüm ısıtrahı korkuyu ve endişeyi yeniden gö.emezdi,m. Ayni tecrübe yi onlara tattırmam, doğru olmaz dı. Fakat birkaç gün zarfında benden haber bekleyecekler Lefko şaya geçtiğ mi öğreneceklerdi. Bu haberin gecikme sebebini izah etmem gerekirdi kendilerine. Yeni bir mektup yazarak Lefkoşa ya geçişimizin ancak bir veya 2 Kasımda -Jabiİeceğini bu tarihler den evvel haber beklememelerini bilirdim. Bu mektubu da gûya yanımızdan ayrılan bir kurye geti- Tiirkiye Taleplerinden Hiç Gerilemedi talayacaktı. Evin durumunu bu şe kilde ayarladıktan sonra Iskende runda tanınmamak için oteldin sahile, sahilden otele gitmekten başka bir şey yapamadık. Saklan mak veya yanlış bir isim altında dolaşmak, daha tehlikeli olabilir­ di En çok da gazetecilerden korkuyordum. Biri beni tanır da, “ Kıbrıs meselesi nasıl oldu?” şek tinde bir beyanat almaya gelirse diye ödüm kopuyordu. Nihayet beklenen gün geldi, fa­ kat Beyruttan beklenen motor gel medi. Böyle ikle saatte 7— 8 mil yapan bir kayıkçı gemisi ile gitme miz teklif edildi. Küçük, dıştan takma motorlu teknemiz de vinç­ lerle güverteye alınabilecekti.. “ Ol sun” dedik ve o gece saat 12 den hemen soma sahile yaklaşan kü­ çük bir kayıkla balıkçı gemisine çıktık ve hareket ettik. Küçük motorumuz ,<lk bıraktığım ız yerde İskenderun lan 35 kilometre kadar uzaktayd. Sabaha kadar onu aldık ve yolumuzu devam ettik. Balıkçı gemisi 20 r-etre kadar büyüklükte bir trata İdi Yatmak için yeri .vardı. E skiri-e nisbeten her kon fora haiz bir tekne idi. Sürat ise ancak 5— 5 mildi. Fakat bu kadar ayıp kadı 1 ızında da vardı. Günle rimiz uyumak ve konuşmakla geçi yordu. Gemide kim olduğumuzu bilen sadece kaptan ile yeğeniy di. Diğerle"! kim olduğumuzu nere ye gitmekte olduğumuzu bilmiyor lardır. Kaptan, hoş sohbet ak saç lı bir adamdı. Bize denizdeki mace ralarım anlatıyordu. pusulaya göre hareket etmiştik. Sadece rüzgâr doğudan estiği için kaptan, esas rotayı biraz doğuya yOneltmştL Işıkları görünce de “ Tam LârnuKanın üzerine çıktık" diyordu. Ff.kat nerede olduğumuzu kestirmek için vakit henüz erken di. Birkaç saat daha yola devam ettik. Gemiden mes’ul üç kişi Lâr nakaya geldiğimize1 emindiler. Fa kat Lâmakayı iyice bilen Erol; “ Burası Lâmaka değil' diyordu. Bunun üzerine münakaşaya ben de karıştım. Görünen ışıklar bir yer de değil, birçok yerdeydi. Lâmaka dedikleri yer eğer Lâmaka ise di­ ğer ışıklar neresiydi? Her kafa­ dan bir ses çıkıyordu. Fakat kap tan ve a r k a d a ş l a r ı gördüğümüz ışıkların Lârnaka olduğunda İsrar ediyorlardı. Bun­ ların tesiri altında kalan Erol da “ Şimdi emııı oldum..’ Burası Lâr naka” demeğe başlamıştı. Bu de­ fa Erolu sıkıştırmağa başladık. Bu Lâmaka ise diğer ışıklar nere siydi? Hepsme bir cevap veriyor ve bunlan adlandırıyordu. Kend'si Lâmakayı hu kadar uzaktan gör memişti. A ir a yine de Lârnakaya geldiğimize emindi. Lâmaka dedi ğim iz yerin biraz açığında tek bir ışık vardı. O ne idi. Erol bu ışığı ilk defa görCğünü söyleyince, “ O halde geriye dönelim!” dedim. Erol,- içten gelen bir sesle, “ Yap­ ma Rauf Ağabey.. Buraya kadar geldikten sonra geri dönmek yazık olur” dedi, vc bu söz içime işledi. Demek ki emindi. Ve yapılan mas rafı düşünd'im. Bir haftadan beri bizi bekleyenler vardı. Onları dü­ şündüm. “ Lâmaka olup olmadığı hakkında şüphemiz olduğu için geri döndük’ mü diyecektik bun­ lara? Kim inanacaktı “ Korktular, gelmediler' denecekti. Dığe yan dan da bizim tereddüdümüzü gö­ ren kaptan ‘ bizi ben çıkarayım ve geri geleyim diyordu. Erol böyle tikle gemide kalacak, küçük mo­ torla bizi kaptan karaya çıkaracak ve geri dönecekti. Kendisinden bu kadar emindi. Erola da bu te slr etti. Ben de Erolu geri bırak mak istemiyordum, fakat yine de Lârnakaya geldiğim ize kani değil dim. (B irin c i sayfadan d e v a m ) reteri Zeki Kuneralp’le Bakanlığın Başbakan Dçmirel şöyle devam ilgili teknisyenleri katılmışlardır. etmiştir; TÜRK TU TU M U ND A “ Yalnız şunu söyliyeyim ki du­ D E Ğ İŞİKLİK Y O K rum ciddiyetini muhafaza etmekte Günlerden beri aralıksız sürdü­ dir.’ rülen diplomatik temaslardan son­ Y U N A N İS T A N CE VAP VERDİ ra Türk hükümetinin Kıbrıs konu Diğer taraftan, Başbakan John- sundaki kararlı tutumunda hiçbir son’un özel temsilcisi Cyrus Vance değişiktik olmadığı bildirilmekte dün öğleden sonra Yunan Dışişleri dir. Türkiye Radyolarının Başba Bakanı Pipinellis ile görüşerek kanlık ve Dışişleri Bakanlığı mu TUrkiyenin son kesin taleplerini habir.erinin öğrendiklerine göre, bildirmiştir. Bu görüşmeden sonra Türk hükümeti yetkilileri haklı is­ Yunan Kralı Konstantin, Başba - teklerde ısrar edileceğini, bugüne kan Kolias, Başbakan Yardımcısı kadar yapılan temaslarda kesinlik ve M illi Savunma Bakam General le belirtmişlerdir. Spantitakis Ve Dışişleri Bakanı Y U N A N KUVVE TLE R İ YİN E F IR T IN A BAŞLIYO R Pipüıellis’ i kabul ederek kendileri HEMEN ÇEKİLM E Lİ ikinci gün fırtınaya tutulduk.. ile bir toplantı yapmıştır. Görüşme Am erika Birleşik Devletleri Baş Suriye sahillerine iyice yaklaşmak sırasında Türkiyeye verilecek Yu­ kam Johnson’ un Özel Temsilcisi zorunda kaldık. Buraları daima nan cevabının ele alındığı öğrenil Cyrus Vance ve Birleşmiş M illet fırtınalı olur, epeyi geminin başını miştir. Yunanistamn Türk cevabı­ ler Genel Sekreteri U Thant'ın yermiş. İKinci günün akşamına na verdiği karşılık dün saat 13.00 Temsilcisi Rolz-Bennett'Ie yapılan doğra Suriye sahillerinden açıla de Amerika Birleşik Devletleri görüşmelerde Türk hüükûmetinin rak Kıbrısa doğru dümen kırdık. Başkanı Lyndon Johnsonün özel tutumunda bir değişiklik yapmaya Bütün gece ve üçüncü gün bütün temsilcisi Cyrus Vance tarafından cağı anlaşılmıştır.. Trk hüükûmeti gün yolumuza devam ettik. Çal­ teleksle Ankaraya iletilmiştir. An­ Kıbrıs ta bulunan fazla Yunan kuv kantılı bir deniz vardı, fakat cak Ankara hükümet çevreleri vetlerinin hemen çekilmesinin, yine de rahattık. Sürat artsın di­ Yunan cevabının ne olduğu hak­ Türk cemaatinin güvenliğini sağla ye bir ara gemiye yelken bile kında hiçbir açıklama yapmamış yacak tedbirlerin alınmasını iste­ çekmiş'erdi - fakat bu yırtık bir lardır. mekte, bunda ısrar etmektedir.. bez parçasından ibaret bir şey ol­ “ Pipinellis, Vance görüşmesinden Ancak bu şartlar yerine getirildik duğu çin pea faydası olmamıştı. sonra Yunan Kralı Konstantin, ten sonra sürekli ve barışçı imkân LA R N A K A N 1N IŞ IK L A R I N A TO Genel Sekreteri Brossio’yu lann sonuna kadar araştırılması Gece saa< 21.00 sularında uzak kabul etmiştir. Daha sonra Pipine! mümkün olabilecektir. (Devamı yarın) tan ışıklar göründü. Bu sefer hari lis ve Cyrus Vance'la dâ görüşen GERİLEME Y O K Brossio, gazetecilerin bir sorusu Londra BBC Radyosu dünkü bir üzerine “ bugün biraz ilerleme yayınında, Türk hükümetinin çalış kaydettik” demiştir . malarım yansıtırken, Türkiye, Ote yandan Birleşmiş M illetler Yunanistandan talep ettiklerinden Genel Sekreteri U Thant’ın Özel bir adım geri gitmiş değildir" de­ Temsilcisi Jose R olz Bennet, dün miştir. BBC bu konuda şu cümle Yunan Dışişleri Bakanlığı Müste­ lelere de yer vermektedir; “ Türki şarı Hristopulosla bir görüşme yap ye sadece Yunan askerlerinin ada mıştır. dan çekilmesi ile yetinmemekte T E M A S LA R S IK L A Ş TI Washiıtgton: nanistan arasındaki gerginlik­ dir. Ayni zamanda Türk cemaati­ Geçen gece Cumhurbakanı Cev­ nin güvenliğini sağlayabilecek bir W ASH ÎN G TO N POST gazete­ ten YunanistanlIn sorumlu oldu det Sunay’ ın Başkanlığında yapı­ çözüm yolu ve anlama istemekte si bir yorumda, Türidye ite Y u - ğunu bildirm iştir. Gazeteye gö lan M illi Güvenlik Kurulu toplan dir.” ne, gerginliğe yol'açan ile olay tısından sonra öteki Başkentlerde A T IN A D A TE M AS LA R DUN DE lar, tedhişçi Grivas komutasın­ Kıbrıs sorunuyla ilgili temaslar D EVAM ETTİ daki Yunan askerlerinin Türk sıklaşmıştır. Ankarada dün de çok yönlü ça köylerine saldırm aları if'e baş­ Brüksel’den ayrıldıktan sonra iışma’ ar devam ederken Atinada lamıştır. W A SH lN G TO N POST, ilk geceyi Napoli’de geçiren Bros- Özel Temsilci Cyrus Vance temas Yunanistamn adadaki askerleri sio, daha sonra Atinaya gitmiş, lanna devam etmektedir. Cyrus ni mutlaka geri çekmesi gerek ve cunta ileri gelenleriyle görüş­ Vance’ m Başbakan Kolias ve Dışiş tiğini de belirtmiştir. müştür. Brossionun Yunan Cunta­ leri Bakanı Pipinellis ile bu temas Bu arada Beyrut’da yayınla­ sı ile hangi konulan ele aldığı larmın sonuçlarını değerlendir­ nan EL H A Y ATgazetesi, Kıbrıs ve ne gibi izlen'm îer elde e ttiğ ll mek için bir toplantı yapmıştır. Lefkoşa: buhranı ile ilgili olarak yayınla şimdilik bilinmemektedir. İBu haberi veren ajans ve radyoMakaırios Yönetimi tarafın­ chğı başyazısında, Yunanistamn I lar Özel Temsilci Vance’ın Anka- dan dün resmen açıklandığına öteden beri güttüğü Kıbrıs poli Y U N A N İSTEĞİ rayı tekrar ziyarete hazırlandığını göre, Türk Hava Kuvvetlerine takasımı vermekte ve özet'e şöy BBC, Türkiye ve Vunanistanı bildirmişlerdir. bağlı RF 84F tipi bir jet uçağı le demektedir: birbirinden ayıran deruı görüş DEMİREL, BROSSİO İLE dün 20 dakika müddetle Girne tarki arının ortadan Kalkmamış GORUŞTU “TUrkiyenin bugünkü azimli ve Lefkoşa üzerinde 200 ile oıaugunu belirtmiştir. BBC’ye Dışişleri Bakanı Ihsan Sabri 1000 ayak irtifada uçmuştur. tutumu, adadakj soydaşlarının göre i k i uıke yunan asken birlikle Çağlayangil’ Ie N A T O Genel Sekre Uçağın sasftte 350 mİ! süratle haktannı korumanın zamanı gel ıermın Kıbnsıan çekilmesi konu­ teri Brossio saat 17.00 de Dışişleri uçtuğu ileri sürülmektedir. dlğini göstermektedir..” sunca b.r an.aşmaya varmış oı -I Kökünde ilk görüşmeyi yapmışlar, maktan uzaktırlar. Gene BBC Tur daha sonra saat 19.30 da Başba­ kıyemn değişmez görüşü olan kan Demirel Brossioyu kabul etmiş Kıbrıs lakı sı— ru bin yunan asken tir. Başbakanlıkta yapılan toplan­ nın çekilmesi hususunda ısrar etti tıya Dışişleri Bakanı Çağlayangil, gutı belinmiş tir. Aynı radyo Koız- Dışişleri Genel Sekreteri Büyük­ Benneıt ve ıvıanlıo Brossionun elçi Zeki Kuneralp, Yardımcısı IIAtmada temaslarda bulunduğunu ter Türkmen ve Kıbrıs Dairesi Ge­ bildirmekle yetinmiştir. BBC bir nel Müdürü Adnan Bulak katılmış başka yayınında da N A TO Genel lardır. Sbkreteri Brossio nun, YunanıstaManlio Brossio toplantıyıı gelir­ nın isteği üzerine bu geziye başıa ken, "Sayın Çağ'ayangil’ le yaptı­ çığın ı belirtmiştir. ğım görüşme sırasında Ankarada ki havamn gayet dostane olduğunu GOÇ Daha birkaç gün öncesine kadar gördüm. Barışı korumaya devam savaşı göze aldığım ilen süren edeceğiz.” . Başbakan Do'nirel'le Yunan Cuntasının içine düştüğü Brossia arasındaki görüşme saat bu aciz durum, Ankarada bilinen 21.05 de sona ermiştir. Genel Sek bir oyunun sonu olarak kabul edil reter görüşmenin dostane ve yarar miştir. BBC, savaş halinin kalkmış lı geçtiğini bildirmiş, “ Şimdi fik ­ (Ekrem Bora, Hülya Koçyiğit) olduğuna dair bir belirti bulunma riniz nedir?” sorusuna şu cevabı d iğini belirtirken, Adayı terkeden vermiştir; “ Şimdi hiç bir şey söy 600 Amerika!inin yaraşıra, Birleş leyemem, burada fikrimi söylemek miş M illetler Barış Gücü aileleri­ için değil, çalışmak için bulunuyo nin de In giliz üslerine sığındıkları rwn.” BROSSİO D A B İLM İYO R m haber vermiş, bunların askeri (Göksel Arsoy, Sevda N ur) Dışişleri Bakanı Çağlayangil barakalara yereştirildiklerinl söy lemiştir- Kıbrıslı Rum aileleri ise dün gece N A T O Genel Sekreteri Lefkoşamn 80 mil Kuzeyindeki Manlio Brossionun onuruna Dışiş yazlık bölgelere taşınmışlardır. leri Köşkünde bir yemek vermiş­ Ancak bu bölgede halen kar düş­ tir. Babakan Demirel de bu yemek te hazır bulunmuştur. N A TO Genel mektedir.. Sekreteri, Dışişleri Köşküne gelir­ BROSSİO A N K A R A D A Yunan Cuntasının isteği üzerine ken “ Atinaya gidecekmteiniz?* so­ Türkiye ve Yunanistanda temaslar rusuna şu cevabı vermiştir; “ Şu yapmak üzere geziye çıkan N A ­ ana kadar gidip gitmiyeceğimi bil TO Genel Sekreteri Mantin Bros­ miyorum, gerekirse gleceğim. Ben sio da, dün saat 16.05’ te Ankara burada güçlük çıkarmak için değil, ya gelmiştir. Esenboğa Hava A la güçlüğü ortadan kaldırmak için bu mnda Dışişleri Bakanlığı Genel lunuyorum.” A SK ER İNİ ÇEKM EYİ Sekreteri Büyükelçi Zeki KuneK A B U L ETTİ, FAKAT.. ralp, Protokol Genel Müdürü ve Italyanm Ankara Büyükelçisi tara Atina'daki m uhabirlerin BBC fından karşılanan Brossio gazete­ Radyoeu’na baİldirdiklerine gö cilere verdiği demeçte iyimeer re. Yunan Hükümeti, adada bu veya kötümser olmadığını söyle liman Yunan askerlerinin geri miştir çekilmesi ile ilg ili Türk talebi­ Brossio, Esenboğa’ da şunları ni kabul etmiş gibi görülmekte (Göksel Arsoy, Hülya Koçyiğit) söylemiştir; “ N e İyimser ne kötüm dir ancak konu halâ daha mü serim. Sadece eimden geleni yap­ zakere safhasındadır. Ankara'­ mağa çatşacağım. Gayemiz, sulbü daki muhabirler ise, durumun sağam ak ve Ud ülke arasındaki halâ daha son denece gergin ol ilişkileri mümkün olduğu kadar dulunu ve askeri hazırlıkların iyiye götürmektir.' büyük bir süratle devam etmek (TürkA Şoray, Ediz Hun) M anlio Brossio saat 17.00 de te olduğunu haber yetmişlerdir. Dışişleri Köşküne gelmiştir. Genel Y U N A N İSTEĞİ! Sekreter Brossio burada Dışişleri B ir habere gorej, Yunan Hükû Ç A R Ş A M B A D A N İT İB A R E N Bakanı Çağlayangil tarafından kar meti, adada bulunan Yunan as Renkli İngilizce şılanımşttr. Dışişleri Bakam İhsan kerteri Be birlikte Türk KuvSabri Çağlayangll'le Manlio B-os- vdtlerı Atayı'nm da çekilmesini t io arasındaki görüşmeler saat talep etmekte ancak Türkiye Yu 17.10 da başlamıştır Bu görüşme nanistan’ın bu isteğini kesinlik Bütün dünya basını T ü rk m üdahalesini destek liyor ANK AR A: Yeni Türkiye Partisi genel idare kurulu Genel Başkanı İr­ fan Aksu’nun başkanlığında ev. velkj gün bir toplantı yaparak Kıbrıs konusundaki son gelişme leri incelemiştir. Yeni Türkiye Partisi genel İdare kuruûunun bu toplantısından sonra şu bildi rj yayınlanmıştır; Genel idare kurulumuz Türkiye için m illi bir haysiyet davası olan Kıbrıs meselesinde hükümetin tutumu nu tasvib ederek bekam ızı» ye­ gâne teminatı otan ordumuza verilecek vazifenin geçmdrteki gibi şerefle yerine getirileceği ne dair olan güvenimizi kamu oyuna duyurmayı kararlaştır mıştır. HÜRRİYET, TÜRK TEKLİFLERİNİN SON ŞEKLÎNİ YAYIN LAD I ; Tiirk Hükümeti 1980 allaşması şartlarına dönülmesini istedi İstanbul'un HÜRRİYET gaze tasi verdiği bir hatberde Türki­ ye Bakanlar Kurulu’nun Johnsonfun özel ietnailci^ı Vance’a bildirdiği Türk teklifinin son şeklini yayınlamaktadır. Gaze­ tenin kendi kaynaklarına daya narak verdiği habere göre Tür­ kiye’nin kesin teklifi şöyledir “Türkiye 1960 Lefkoşa andlaşması şartlarının derhaıl ve tekrar yaratılmasını kesinlikte istemektedir. Yani adadaki o za manki statünün aynen tatbik e- Yüksek rütbeli bir İngiliz subayına göre TÜRK HAVA GÜCÜ LEFKOŞA’YI 30 DAKİKA İÇİNDE MAHVEDER Le Figoro, Türkiyenin Kıbrıs Türklerini bugünkü feci durumdan kurtarmak azminde olduğunu belirtti LEFKOŞA: Kııbns’da görevli bulunan yük sek rütbeli bir Ingilâz subayı In giltere’de yay m anan Sun gaze­ tesine verdiği demeçte Türk ha va kuvvetlerinin Lefkoşa'yı 30 dakika içinde mahvedebilecek güçte olduğunu söylemiştir A dinin açıklanmasını istemiyen yüksek rütbeli Ingiliz subayı Sun gazetesinin Kıbrıs muhabi­ rine bu konuda aynen şoyffe de metaledir: “Türkier ezici hava üstünlük lerini kullanırlarsa napalım bom baları ile Lefkoşa’yı 30 dakika içinde mahvedebilir.” öte yandan Fransamn büyük gazetelerinden biri olan Le Figaro Türk - Yunan buhranı hak kında yayınladığı yorumda Tür kiye’nin Kfhns Türklerini bu günkü feci durumdan kurtarmak azminde olduğunu belirtmekte ve şöyie demektedir: "Türk hükümeti bir hayli Te­ ri gitmek kararındadır. Seneler­ ce sabrettikten ve yerine geti­ rilmemiş muğlâk vaadierden son na Ankara tatmin edici bir so­ nuç almaya kati kararlıdır. Ve bu amaçla uçurumun kenarına gelme politikasını yürütmekte­ dir, Türk kuvvetlerinin Kıbrıs’a çıkarma yapma ihtimali henüz mevcuttur. Hareket tehir elif miş se de bundan vazgeçilmiş de­ ğildir. Bu arada dünya basını da K ıbnsla ilgiR gelişmelere geniş şekside yer vermişlerdir. Yunan askeri cuntasını takbih eden büyük gazeteler Türk tezi ni desteklemeye devam etmek tedhrler,” dilimesini talep etmektedir. Y u ­ nan asker ve personeli derhal adayı terketemeye başlam alıdır. Yunan hükümeti bu talebe oya layıci evetie değil kesin ve fi. iılj belgelerle cevap vermelidir. Yunan askerinin ve personeli­ nin adayı terkedişleı^ hem Bir leşmiş M illetler hem de Türki ye tarafından ciddi şekilde kontrol' edilecektir. Adadaki faz la ve dışardan gelm iş bütün si lâhlar Birleşmiş M illet)'er Kuv yeterine tealim edltecetodr. Si­ lâhsızlanma tamamlanacak, as­ keri kuvvet dengesi 650 Türk, 950 Yunan seviyesinde olacak­ tır. BERLİN: Almanya’nın Sesj radyosu sön yayınlarında Türk hükümeti nm Kııbrıs’da gayri meşru ola­ rak bulunan Yunan askerleri­ nin bir kaç günlük kısa bir sü­ re içinde çekilmesi fikrinde ke sin sekilide ısrar diriğini bildiri miştir. Romanya hükümeti de Yunanistan'a gönderdiği bir me salda Cunta hükümetine Kıbrıs konusunda sükûnet ve itidal tavsiye etmiştir. Atina’dan alınan haberlerden anlaşıldığına göre, Yunanistan’. TUNUS: Tunug Dışişleri Bakanı Habib Burgiba, Türk ve Yunan bUyü kel çilerini ayrı ayrı kabul ede. rek Kıbrıs Meselesindeki «on ge lişmalej- hakkında bilgi atmış, tır, Burgiba, Tunus Hükümeti, nin K i'braüuİ son gelişmeler, den duyduğu endişeyi be'irtmiş ve "Tunus Hükümeti Kıbrıs problemine müzakereler yolu I. le bir çözüm bulunamadığı tak. dİrde, adanın taksim edilmesi gerektiğine inanmaktadır,” de. miştir. > Çağlayangil, Pakistan’ın ilgisine Teşekkür Etti netim Kurulu dün Kıbrıs konusun da yazılı bir açıklama yapmıştır. Açıklamada şöyle denilmektedir; “ Dört yıldanberi zaman zaman zaman had safhalar göstererek devam eden Kıbrıs buhranı, son vahşi saldırılardan sonra artık bek lemeye tahammülü olmayan bir messele haline gelmiştir. Kıbrıslı soydaşlarımızın katledilmelerine gözyumulamaz..’ Açıklamada daha sonra buhra­ nın hiçbir taviz vermeden derhal çözümlenmesi gerektiği belirtilmek tedlr. Yobı için Gaziler Görev Bekliyor Kore Gazileri Cemiyeti Başkanı Ömer Hüseyin Ellidokuzoglu Kore gazilerinin Kıbrıs uğruna savaşmaküzere Edirne sınırında toplan mak istediklerini söylemiştir. Kore Gazileri Cemiyet Başkam, sözleri ne devamla şöyle demiştir; “ Kıbrıs uğranda savaşmak üze­ re Edirne sınırında toplanmış bulu nuyoruz. Bütün Kore gazileri gö­ nüllü olarak sınırlarımızda bekli yor.” BÜYÜK GÖRÜŞ AYRILIKLARI YAR Londra radyosu dün sa|hah Kıbrıs andtaşm azlığıyle ilgili bir haberinde Türkiye ile Yuna­ nistan arasında büyük görüş ay niıklan olduğunu bildirm iştir. Radyo bu görüş ayrılıklarının özellikle Kıbrıs'a gayri meşru yoKardan sokulan Yunan asker lerinin adadan çıkarılması nok tasında toplandığını bildirmiş­ tir. Londra radyosu diplomatik temasların yoğun bir şekilde devam ettiğini ifade ederek o zette şöyle demiştir: Ajans ha herlerine göre, Türkiye, Yunan askerlerinin derhal adadan geri çekilmesini istemekı* Yunanis­ tan ise Türkiye'ye sunduğu tek lifte 7 aylak bir mühlet talep et inektedir. Kıbrıs mitingleri devam ediyor Bülent Ecevit, teşebbüslerin olumlu sonuç vermesini temenni etti “Dün normal toplantısını ya pan CHP Partisi Meclisinin ttze tinde duracağı başlıca konu, tabtatiyle bu sırada bütün Türk Ulusunu herşeyden çok ilgilendi ren Kıbrıs sorunu olacaktır,. Fakat Genel Baş kanımız Sayın İnönü’nün isteğine uyarak Parti Meclisi, bu konudaki görüşme leri durumun açıklık kazanabil­ mesi İçin bir süre ertelemiştir..” zenlenen mitinglerde Türk ordusu nun Kıbrısa derha müdahale et­ mesi istenmektedir. Adapazartnda Hariciye Öğretmen Okulu öğren­ cilerinin Hürriyet meydanında yap tıklan Kıbrıs mitinginde Makarioe’un portresi yakılmış, Lefkoşa 68’inci, Atina da 69’uncu TUrk vilâyeti olarak ilân edilmiştir. “ Ordu Kıbrısa” diye bağıran genç ler çok sayıda pankardı şehrin bir çok yellerine asmıştır. Diğer taraftan dün Kocaeli’de byttk bir Kıbrıs mitingi düzenlen miştir. Kocaeli Öğretmenler Defne ğlnce düzenlenen mitingde konu; maşalar, Kıbnsta işlenen İnsanlık dışı cinayetleri anlatarak Rum Yönetimini lânetlemlşlerdir. İzmit te de ayni mealde bir miting ya­ pılmış, konuşmacılar Rum— Yunan ortak vahşetini tefin ederek der­ hal Kıbrısa çıkarma yapılmasını iatemişerdir. a I I I I I I I I I I I I I I i I I I I Cum huriM kl ul Küçük dün Milletler Teşkil ri nin Ö zel EİÇ nett i kabul « d , saat kadsu görü me sırasında S« man Örek, Bal İrtibat S onu tM ve Türk Cem al Vekili S e m a iifl lunmuşlardır. J Rolz-Bennett’ı rıstaki Ö zel T İ fail, B irle g u ş 1 eli Komutanı G Barış Gücü Kıd kuk Danışffim fakat etm ekte H Rolz-Besİfltt dini a n la tfflflH Muavini v e met ............. . . . . . . . . . u « i Yavuzalpİ İle G o r i l Türkiye CjJİ I Büyükelçiliği j i I cüment Y a v d H I da e w e lk f| g < H j nel Sekreter 9 I silcisl Rolz I Milletler Ban|j| I ziyaret ederek f I tür. I ıtııııııımııttitmmBH Grivas’a Gi ] Buhranın Sı MakariosL Kışlık TAKSİM Sineması TAKDİM EDER Bugün Saat 2.30—Bu akşam Saat 8.00 de I g I I I I I I I I I ÎKÎ TÜRKÇE FÎLM BÎR ARA D A Bayanlara 55, Baylara 110 Mil 1. H Ü L Y A Atina’dan alı» re, Grivas M m buhranı ' yaratır Başpiskobos H Cunta Hükümeti tan sonra buhri ketlere giriştiği» vas’tn elinde, m iayyacak belgi bildirilmektedir. .IHI.....MIMIt.lMtfMfl Makarios,! , O lacağn ^ Sanmıyorfli 2. ALTIN ÇOCUK x I KIBRIS I anava BUHRAN TAVİZ VERİLMEDEN ÇÖZÜLMELİ in mali biır buhran içinde oldu ğu anlaşılmaktadır^ Durum o kadar bozulmuştur ki. işçilerin aylıktan kısıtlanmış v e me­ murlara ödenecek paranın sağ [anmasında zorluk çekilmeye başlanmıştır. Yunan (basını da güdümlü bir şekilde gerçekleri saklamaya devam etmekte halk AD APAZAR I bu yüzden yabancı radyoları Türkiye Büyük M illet Meclisinin dinleyerek içinde bulundukları Anavatan Bakanlar Kumluna sa­ vermesinden sonra felâketi! günleri değerlendirme vaş yetkisi TUrkiyenin çeşitli köşeerinde dü ye çalışmaktadır. ANK AR A: CHP Gene] Sekreteri Bülent Ecevit, geçen gün yaptığı konuş mada Kİbns konusuna da deği­ nerek, “Hükümetçe yapılan ha. zıtlık ve teşebbüslerin olumlu sonuçlar vermesi fcten dileği­ mizdir” demiştir. Parti Mecltei toplantısının ertelenmesi nede mini de açıklayan Ecevit, şunla n söylem iştir Gime ve Lefkoşa Üzerinde Bir Tiirk Uçağı Daha Uçtu Tunus, Adanın Taksim Edilmesini İstiyor ANKARA: Anavatan Dışişleri Bakanı İh. TIP, KIBRIS KO NUSUN DA san Sabrı Çağ'ayangil Paklatan Y A Z IL I A Ç IK L A M A Y A P T I Dışişleri Bakanına bir mektup göndererek son Kâma buhranı sırasında Pakistan’ın gösterdiği yakın ilgi ve desteğe teşekkür etmiştir] Cağlayangtt mektubun da iki ülke arasındaki sarsıl tnaz kardeşlik ve dostluk bağla rınm ne kadar ktıvv&li olduğu A N K A R A ; nu bir kere daha isbat ettiğini Türkiye işçi Partisi M erkez YO bel’irtmiştir. Londra: Yunanistan büyiik bir m ali b u h r a n içinde KAŞIM IM7 Londra BBCti akşam v erd iğ i;! Kıbrıs krizi | Mal olup, Papaz-ı Mal bir demeçte hai ■tığım söylemişi koşa’dakl m u M dirdikjerine gW| timi, B irle ş d ^ P « askerlerimi herlerin geri L Genel Sekreteri ni kabul e t o H Kışlık ŞAHİN Sinemasında Ii Tel: 66437 i BUGÜN SAAT 2.30 DA I BUAKŞAM SAAT 8.00 DE i Bayanlara 55, Baylara 110 Mil İKİ TÜRKÇE FÎLM BÎR ARADA 1. ÇAMAŞIRCI GÜZELİ m im 2. YILDIZLARIN ALTINDA THE VIKING QUEEN lere Dışişleri Bakanlığı Genel Sek­ le reddetmektedir. Ii EFE VIRGINIA SİGARALAR) İÇİCİNİN SİGARASIDIR