‹Ç‹NDEK‹LER tarih - kültür - haber dergisi Yay›n Sahibi, Yaz› ‹flleri Md.: M. Caner Aras Genel Yay›n Yönetmeni: Nizami Sefero¤lu Kültür Sanat Yönetmeni: Türkan Narin ➫ 04-06 Ocak 2008 Sar›kam›fl fiehitlerinin 93. Anma Y›ldönümü; Prof. Dr. Bingür SÖNMEZ . . . . . . . . . . . .2 ➫ Atefle Dönen Dünya Sar›kam›fl Belgeseli . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .5 ➫ Sar›kam›fl fiehitlerinin 90. Y›l Anma Töreninden Görüntüler . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .6 ➫ Donmufl Asker Heykelleri . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .6 ➫ Bayraklar dalgaland›kça flehitlerin ruhlar› flad olacakt›r . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .6 ➫ ‹smail AYTEM‹Z Spor ve Sergi Saray›’nda Yap›lan Sar›kam›fl fiehitlerini Anma Töreni; . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .8 Tarih: Yard. Doç. Dr. Gürsoy Solmaz ➫ Sar›kam›fl fiehitleri 93. Anma Y›ldönümünden Görüntüler . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .10 ➫ Vatan U¤runa Yaflamak; Nevzat ERDA⁄ . . . . . . . . . . . . . . . . . . .11 Yay›n Kurulu: Prof . Dr. Oktay Belli Prof. Dr. Esin Derinsu Day› Yrd. Doç. Dr. Ali Murat AKTEMUR Sait Küçük Dr. Yaflar Kalafat Sezai Yaz›c› Nevzat ERDA⁄ ➫ Küçük Yerlerden de Büyük Yürekler Ç›k›yor...; Nefle DOSTER . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .12 ➫ Ben Art›k Çok Çirkinim! Av. fiengül KARSLI . . . . . . . . . . . . . . . .14 Hukuk Dan›flmanlar›: Av. fiengül KARSLI Av. Özgür K‹P ➫ Kalbinize Sa¤l›k; Prof. Dr. Bingür SÖNMEZ . . . . . . . . . . .15 ➫ Bayram An›lar›; Av. Halis ÖZDEM‹R . . . . . . . . . . . . . . .16 ➫ Dürüstlük Sözde De¤il Özde Olmal›d›r; ‹hsan ÖZKÖSEL‹ . . . . . . . . . . . . . . . . . .17 ➫ Art›k Sar›kam›fl’›n Muhasebeleri Yap›lmal›d›r; Erkan KARAGÖZ . . . . . . . . . . . . . . . . .18 ➫ Bir Baflka Güfte Var Sar›kam›fl’ta; Ömer EK‹NC‹ M‹C‹NG‹RT . . . . . . . . .21 ➫ Yürekleri S›ms›k› Saran Her fieyin Bafl› SEVG‹; Cafer AKYOL . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .24 ➫ “Gönül Penceresinden Bir Nefes” Dizgi- Sayfa Tasar›m: Ömer Güzel 0 536 580 36 00 ➫ Ka¤›zmanl› Çolako¤ullar› ile ‹shak Pafla Saray›’n› Yapt›ran ‹shak Pafla’n›n Akrabal›¤›; Bask› Ege Bas›m Sanatlar› Ltd. fiti. Esatpafla Mah. Ziyapafla Cad. No: 8 34704 Çaml›ca/Üsküdar/‹STANBUL Tel: (0216) 472 84 01 ➫ Adalet ve Adliyecilik; ‹dare ve Yaz›flma Adresi: fiirinevler Mh. Maraflal Çakmak Cd. Meriç Sk. Halis Ahmet ‹fl Mrk. No: 6 Kat: 8-34 Bahçelievler- ‹stanbul Tlf. 0212 653 16 86 0212 653 16 05 Gsm. 0535 258 56 33 Faxs. 0212 653 16 98 web. www.serhatkultur.com e-mail. mcaneraras@mynet.com mcaneraras@gmail.com Yerel Süreli Yay›n --------------------------------------------------❆ Yay›nlanmayan yaz›lar iade edilmez. ❆ Yaz›lar›n hukuki sorumlulu¤u yazar›na aittir. ❆ Dergiden yaz›l› izin al›nmadan iktibas yap›lamaz. ❆ Reklamlar›n sorumlulu¤u firmalara aittir. 2008 • Serhat Kültür ➫ Do¤u’nun En Modern Spor ve Sergi Saray›; . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .25 Sait KÜÇÜK . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .26 . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .28 Av. Akay BEfiMART . . . . . . . . . . . . . . .29 ➫ Sar›kam›fl Çevresindeki Savunma Yap›lar› ve Eski Yerleflmeler; Yrd. Doç. Dr. Ali Murat AKTEMUR . . .30 ➫ Diyet; Op. Dr. Ünsal VURAL . . . . . . . . . . . . . .33 ➫ Talan Olmufl Tarihle Yalan Olmufl ‹nsanlar; Deniz O⁄UZ . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .36 ➫ Paylaflmak ve Dayan›flma; Hikmet ELP . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .37 ➫ Dil Devrimi ve Çocuk Kitaplar› Haftas›; Mürse ADIGÜZEL . . . . . . . . . . . . . . . . .38 ➫ Bir Portre ve Bir Kitap “‹stanbul’da 40 Y›ll›k 40 Lezzet Dura¤›”; Tamer VARLI . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .40 ➫ Erken’in Kazan›m›; Lokman Ali YAVUZ . . . . . . . . . . . . . . .42 ➫ ‹flitme Engelli Çocuklar ve E¤itimleri; Mürsel ÇOLAK . . . . . . . . . . . . . . . . . . .43 ➫ fiairlerden Seçme fiiirler; . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .44 ➫ Wellness Club ve ‹deal Kahvalt›; Hakan ADIGÜZEL . . . . . . . . . . . . . . . .46 ➫ Sorun Söyleyelim; Nevzat ERDA⁄ . . . . . . . . . . . . . . . . . . .47 ➫ Özlü Sözler - K›ssadan Hisseler; . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .48 Kapak Foto¤raf› : Prof. Dr. Bingür SÖNMEZ Kapak Tasar›m : No: 1 Halkla ‹liflkiler Reklamc›l›k Dan›flmanl›k Ltd. fiti. www.serhatkultur.com 04-06 Ocak 2008 SARIKAMIfi fiEH‹TLER‹N‹N 93. ANMA YILDÖNÜMÜ ■ Prof. Dr. Bingür SÖNMEZ Sar›kam›fl Dayan›flma Grubu Baflkan› Rusya’da 1915 y›l› bafl›nda Niva Dergisi’nde (say› 14, sayfa 269) yay›nlanan foto¤raf›n alt yaz›s›: Kafkas cephesinde. Ordumuzun süngü hücmü ile ele geçirdi¤i Sar›kam›fl’a gönderilmek üzere 2 alay asker, 2 tayyare (baflka bir kayna¤a göre 4), bir tayyare bölü¤ü, 3 pilot, Kafkaslarda isyan ç›karmak üzere e¤itilmifl Çerkez liderleri ve Almanya’dan gelen k›fll›k donan›m› Trabzon’a götürürken, 7 Kas›m 1914 sabah› Rus Donanmas› taraf›ndan Zonguldak aç›klar›nda bat›r›lan 3 gemi. 2 Sar›kam›fl etraf›ndaki yol ve ona cepheli da¤ yamaçlar›. Ölmüfl Türklerin cesetleri. (Prof. Dr. Bingür Sönmez özel arflivi). Serhat Kültür • Ocak -fiubat 2008 Üçüncü Ordu’nun “Sar›kam›fl ‹hata (Çevirme) Manevras› ve Meydan Muharebesi” Plan›: 11. Kolordu ve 2. Süvari Tümeni Aras Nehrinin kuzeyinden ve güneyinden Ruslar› kendi üzerine çekecek, 9. Kolordu Kargapazar› Da¤lar›n› kendisine siper alarak Bard›z’a kadar gelecekti. Haf›z Hakk› Pafla komutas›ndaki 10. Kolordu önce Narman’a gidecek, Oltu’yu ald›ktan sonra Bard›z’a gelecekti. Dokuzuncu ve 10. Kolordular 25 Aral›kta Sar›kam›fl önlerinde buluflacaklar, böylece büyük kuflatma tamamlanm›fl olacakt›. ‹ki Rus tugay›n›n geri çekilmesini tüm Rus ordusunun geri çekilmesi zanneden Haf›z Hakk› Pafla’n›n tugaylar›n pefline düflmesi ile çember 100 km. genifllemifl oldu. Bunun sonucunda 10. Kolordu Sar›kam›fl’a 4 gün gecikme ve büyük kay›plar ile ulaflabildi. Türk Esirler Ocak - fiubat 2008 • Serhat Kültür Hazar denizinde, Bakü’ye 20 km. uzakl›kta olan Nargin Adas›’nda Türk esirleri yemek yiyor. Foto¤raf Ruslar taraf›ndan Uluslararas› K›z›lhaç yetkililerine gösterilmek üzere çekilmifl olan bir filmden al›nm›flt›r. (Tolga Örnek taraf›ndan Prof. Dr. Bingür Sönmez’e arma¤an edilen belgesel film). Rusya’da, 1915 y›l›nda yay›nlanan Niva Dergisi’nde (say› 14, sayfa 268) yay›nlanan foto¤raf›n alt yaz›s›: Türk askerlerin cesetleri topra¤a verilmek üzere toplat›lm›flt›r. (Prof. Dr. Bingür Sönmez özel arflivi) 3 Allahuekber Da¤› Allahuekber An›t› Bard›z Yaylas›’nda kaybolmak üzere iken 2005 y›l›nda Sar›kam›fl Dayan›flma Grubu (SDG) taraf›ndan etraf› çevrilerek korunmaya al›nan Bard›z Yayla fiehitli¤i’nde bulunan kardefl mezar›nda 2006 y›l›nda Prof. Dr. Bingür Sönmez taraf›ndan yapt›r›lan an›t. (Buraya 650 flehit defnedildi¤i yöre halk› taraf›ndan bilinmektedir. Biraz yukar›s›nda 800 flehidin defnedildi¤i baflka bir kardefl mezar› bulunmaktad›r). Divik (Yay›kl›) Yaylas›’nda 30 Aral›k 1914 sabah› tamam› flehit olan 90. Alay’›n kahramanlar›n›n yatt›¤› ve kaybolmak üzere olan 3 ayr› kardefl mezar› 2007 y›l› Temmuz ay›nda Sar›kam›fl Dayan›flma Grubu taraf›ndan yeniden yap›land›r›larak üzerlerine tan›t›c› plaketleri konuldu. 4 Serhat Kültür • Ocak -fiubat 2008 ATEfifiEE DÖNEN DÜNYA SARIKAMIfi BELGESEL‹ Foto¤raflar: fiinasi B‹NGEL‹ Belgesel: CNN Çizgi Sar›kam›fl Dayan›flma Grubu Ortak Yap›m›d›r. Ocak - fiubat 2008 • Serhat Kültür 5 SARIKAMIfi fiEH‹TLER‹N‹N 90.YIL ANMA TÖREN‹NDEN GÖRÜNTÜLER DONMUfi ASKER HEYKELLER‹ ● Donmufl Asker Heykelleri: Atatürk Üniversitesi Heykel Bölümü ö¤retim üyeleri ve ö¤rencileri taraf›ndan yap›lm›flt›r. Bu Heykeller 90. Y›l›n sembolü haline gelmifltir. Resimler: Prof. Dr. Bingür SÖNMEZ 6 Serhat Kültür • Ocak -fiubat 2008 ‹smail AYTEM‹Z Spor ve Sergi Saray›’nda Yap›lan Sar›kam›fl fiehitlerini Anma Töreni ■ Haber: Sait KÜÇÜK NMA program›ndaki sanatç›lara A çiçek ve flilt verildi. Vali Erden eme¤i geçenlere teflekkür etti ve bir konuflma yapt›. “fiehitlerimizin emanetine iyi bakmal›y›z” Sar›kam›fl fiehitleri’ni anma program› etkinliklerine Kars’ta da devam edildi. Yetkililer, eme¤i geçenlere teflekkür edip çiçek ve flükran flildi verdiler. ‹smail Aytemiz Spor ve Sergi Salonu’nda yap›lan gecede konuflma yapan Vali Mehmet Ufuk Erden, flehitlerimizden bize emanet olan vatana gözümüz gibi bakmam›z gerekti¤ini söyledi. Sar›kam›fl’ta gerek düflmanla, gerekse olumsuz koflul ve hava flartlar› ile mücadele ederek flehit düflen binlerce kahramanlar›m›z› bir kez daha and›k. Bu anlamda 3 gün süre ile Sar›kam›fl ve Kars’ta baz› etkinlikler yap›ld›. Türkiye’nin birçok yöresinden, Ankara’dan yetkililer, flehit yak›nlar› ve ilgililerle baz› sosyal ve kültürel dernekler de programlara kat›ld›. Kars’ta da tan›nm›fl ifladam› ve Kars’a gönül veren ‹smail Aytemiz’in yapt›rd›¤› Spor ve Sergi Saray›’nda da bir ge- 8 ce düzenlendi. Burada sanatç› ve eme¤i geçenlere çiçek ve flükran flildi verildi. ‹smail Aytemiz Spor ve Sergi Saray›’nda yap›lan ilk etkinlik dikkat çekti. Tesisin modernli¤i ve imkanlar› da övgü ile dile getirilirken, Sar›kam›fl fiehitlerini anma program› çerçevesinde Kars Kafkas Üniversitesi Korosu’nun program›, Kültür ve Turizm Bakanl›¤› Tarihi Türk Musikisi ve Mehter Ekibi’nin program› da büyük ilgi gör- Serhat Kültür • Ocak -fiubat 2008 dü. Mehter ekibi milli eserler, kahramanl›k türkülerinin yan› s›ra Kars’tan da milli ve sevilen baz› eserleri seslendirerek büyük alk›fl ald›. Selçuk Alagöz gitar›yla bir konser verirken, tan›nm›fl Halk Müzi¤i sanatç›s› Musa Ero¤lu da saz› ile güzel bir konser verdi. Öte yandan Mehter ekibinin 10.Y›l Marfl›’n› icras› s›ras›nda salonda bulunan yetkililer ve vatandafllar 10.Y›l Marfl›’na efllik ederken, Sar›kam›fl Dayan›flma Grubu Baflkan› ve tan›nm›fl kalp cerrahi Prof. Dr. Bingür Sönmez de marfl› ayakta okumas› ayr›ca dikkat çekti. Program s›ras›nda eme¤i geçenlere Sar›kam›fl Belediye Baflkan› ‹lhan Özbilen, Kafkas Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Abamüslüm Güven, Kars Belediye Baflkan› Naif Alibeyo¤lu’na Vali Mehmet Ufuk Erden taraf›ndan çiçek ve flükran flildi verildi. Kafkas Üniversitesi Korosu’na katk›da bulunanlara, sanatç› Selçuk Alagöz’e Mehter ekibi yöneticilerine, sanatç› Musa Ero¤lu ve Sar›kam›fl fiehitleri’nin gündeme getirilmesinde büyük katk›lar› bulunan Sar›kam›fl Dayan›flma Grubu Baflkan› Prof. Dr. Bingür Sönmez’e çiçek ve flilt verildi. Vali Mehmet Ufuk Erden, gerek Sar›kam›fl gerekse Kars’taki programda eme¤i geçenlere teflekkür ederek, Sar›kam›fl flehitlerinin her zaman ak olarak an›laca¤›n›, onlar›n kahramanl›klar›n›n ve bu memlekete canlar›n› adamalar›n›n unutulmayaca¤›n› ifade ederek, “Biz vefal› milletiz. fiehitlerimizin bize emanet etti¤i bu ülkeye gözümüz gibi bakmal›y›z. fiehitlerimiz bize emanettir, onlar›n emaneti bu ülkeye iyi bakmam›z gerekir. Tüm eme¤i geçenlere ve bize bu güzel spor ve sergi saray›n› kazand›ran ‹smail Aytemiz’e flükranlar›m›z› sunar›z” diye konufltu. (ÖLÇEK) Ocak - fiubat 2008 • Serhat Kültür 9 SARIKAMIfi SEH‹TLER‹ 93.ANMA YILDÖNÜMÜNDEN GÖRÜNTÜLER 10 Serhat Kültür • Ocak -fiubat 2008 Vatan U¤runa Yaflamak Sen rahat uyu ey büyük atam Can›mdan ötedir bu aziz vatan U¤runa ölüp de kefensiz yatan fiehitlerden olmazsam namert olay›m… A‹R‹N tüm duygular›yla ifade etti¤i gifi bi aziz Türk Milleti’nin tarih sayfalar› say›s›z kahramanl›k örnekleriyle doludur. “Can›mdan ötedir bu aziz vatan” duygusuyla pek çok ads›z kahraman ülkesi için can›n› bile feda etmekten sak›nmam›flt›r. Bundan sonra da herhangi bir tehlike karfl›s›nda ayn› kahramanl›¤› gösterecek pek çok kiflinin var oldu¤una inan›yorum. Vatan u¤runa ölmek ne kadar önemliyse kardeflini, anas›n›, bac›s›n› katleden düflman› yurdundan ç›karana kadar hayat›n› vermek u¤runa savaflmak, k›sacas› vatan u¤runa yaflamak da bir o kadar önemlidir. Çünkü ölürseniz düflman daha çok içeri girecek, daha çok may›n döfleyecek, daha çok poflet içine bomba koyacak ve daha çok insan›n›z› katledecektir. ‹flte yaln›zca bu nedenden ölmekten korkar. Vatan›n› seven her Türk, vatan› u¤runa savaflmak için, ölmemek ister. Çünkü vatan bir bütündür, topra¤›yla, üzerinde yaflayan sevdiklerimizle, geçmiflimizi ve gelece¤imizi üzerinde bar›nd›ran bir bütündür. Unutulmamas› gereken bir baflka önemli konu ise vatan sadece savafl›larak kurtar›lmaz, sadece kan dökülerek de savafl›lmaz. Öyle anlar gelir ki silah, kan, gözyafl› yoktur ortada ama ülkeniz büyük bir savafl vermektedir. Hatta öyle bir savaflt›r ki düflman gözünüzün içine bakarak konuflmakta, ad›m ad›m s›n›rlar›n› geniflletmektedir. Gerçek zafer ise gözle görünmez ama çok y›k›c› geçebilecek ve geri dönüflü olmayacak bu savafl› kazanabilmektir. “Vatan senden hayat umar Sen yaflarsan o canlan›r Vatan için ölmek de var Fakat borcun yaflamakt›r” Ülkeyi sevmek demek; Ülkemizi sevmek, önce kendini sevmekle, kendinle bar›fl›k olmakla bafllar. Bir birey; hem bedenen, hem ruhen ne kadar sa¤l›kl› ve bir bütünse yaflad›¤› topraklar için o kadar yararl› olacakt›r. Çünkü ancak sa¤l›kl› bireyler sa¤l›kl› toplumlar› oluflturabilir. Ancak sa¤l›kl› bireyler ilerlemeye, geliflmeye aç›kt›r ve bunu destekleyen çal›flmalar yapabilir. Bir toplumun geliflmifl olmas›n› ancak bireylerin sahip olduklar› öz de¤erler belirler. Bu öz de¤erleri tarihin getirdi¤i birikimler destekler. Geçmifl ve gelecek manevi de¤erler bir bütün oldu¤unda ise bireyin hayat›n›n her aflamas›nda yaflad›¤› topraklar› da dü- Ocak - fiubat 2008 • Serhat Kültür ■ Nevzat ERDA⁄ Mali Müflavir - E¤itimci/Yazar www.nevzaterdag.com - nevzaterdag@hotmail.com flünmesini do¤al bir hale getirir. Öyle ki, ülkeyi sevme bilinci duygularla harmanlan›p, bilinçalt›na yerleflmifltir. Ve yap›lmas›na karar verilen herhangi bir iflte, hayat›n her an›nda daha karar aflamas›nda “ülkeme ne kazand›raca¤›m?” duygusu do¤al bir flekilde ortaya konmaktad›r. Bir ülkeyi sevmek, gerek birey, gerekse grup ve toplum olarak mesle¤imize yönelik görevlerimizi eksiksiz ve en iyi flekilde, hatta mesle¤imizin ustas› de¤il, sanatkâr› olarak ve yapt›¤›m›z iflten zevk alarak yapmam›z demektir. ‹flçiysen viday› daha sa¤lam s›kmak, avukatsan hukukun kurallar›n› düzgün kullanmak, doktorsan sa¤l›k sistemine sahip ç›kmak, politikac›ysan sadece oy için de¤il temsil etti¤in halk›n haklar›n› do¤ru savunmak, zarara girecek olsan da mutlaka ama mutlaka ülkeni, insan›n› sevmek ve onlar› “önceliklerin ilk s›ras›na yerlefltirmek demektir. Ülkemiz koskocaman bir okyanustur. Bu okyanusun içinde birlikte yaflaman›n ise belli kurallar› vard›r. Bir okyanusta yaflayan canl›lar›n aras›nda yaz›ya dökülmemifl kurallar vard›r. Do¤an›n kurallar›... Ayn› flekilde belli s›n›rlar içerisinde ayn› toprak parças› üzerinde yaflayan insanlar›n da bir arada yaflamas›n› sa¤layan yaz›l› olan ve olmayan kurallar vard›r. ‹nsanlar ancak “sayg›” çerçevesi içerisinde bir arada yaflayabilmektedirler. Sayg›; herhangi bir konudaki görüflleri, düflünceleri ve yorumlar›, önce yaflamakta oldu¤umuz ülkemizin bütünlü¤üne, birlikteli¤imize, ahengimize ve huzurumuza zarar vermeyecek s›n›rlar içerisinde kalmak flart›na uygun olanlar›n› kabul etmek; önce kendine, sonra karfl›ndakine sayg› göstermek demektir. Ancak, bu sayg› s›n›rlar› içerisinde yaflamay› baflaranlar gerçekten ülkelerini sevme baflar›s›n› da gösterebilenlerdir. Sayg› ayn› zamanda “düflünce özgürlü¤ü”nün de temelini oluflturur. Toplumdaki yaflam›m›z s›ras›ndaki davran›fl ve düflünce özgürlü¤ümüzün, baflkas›n›n özgürlü¤ünü olumsuz etkileyecek (maddi durumu, sa¤l›¤›, duygusal yap›s›, do¤al davran›fl› ve huzuru yönünden) s›n›ra kadar oldu¤unu bilmek ve kabul etmek ancak bu sayg›n›n sonucu gerçekleflebilir. Dolay›s›yla demokratik özgürlü¤ün; ülke, yaflanan toplum ve bir baflka kifli ile uyumluluk kural› oldu¤unu içimize sindirmektir. Bir ülkeyi sevmek, ayn› vatanda yaflamakta olan tüm bireylerin herhangi birine veya bir grubuna gelecek bir zarar›n, mutlaka ülkenin genelini ve dolay›s›yla tüm bireylerini az çok etkileyece¤ini bilmek demektir. Bir ülkeyi sevmek, her bireyin bu ülkede mutlaka bir nedenle yaflamakta oldu¤unu ve her kiflinin dünyada tek ve de¤erli oldu¤unu bilmek demektir. Son olarak da diyorum ki “Ülkeyi Sevmek Demek”, birlikte yaflamay›, çal›flma veya araflt›rma gruplar› oluflturmay›, hakl› kazan›mlarla (maddi, bilimsel veya duygusal) yetinmeyi, haks›z kazan›mlara (ülke imkânlar›n› veya kiflinin haklar›n›; gasp etmek, çalmak, yolsuzluk veya maneviduygusal yönden kiflileri üzmek, alay etmek, küçümsemek, dövmek gibi) ise müsaade etmemeyi becerebilmek ve bu amaçla gerekli güçlü denetleme mekanizmalar›n› oluflturarak ödüllendirme, cezaland›rma kurallar›n› “Hakk›n da¤›t›m›nda eflit de¤il, adaletli davranmak” prensibi ile uygulayabilmektir. Evet, sevgili hemflerilerim; vatan›, u¤runda ölünecek vatan yapan; üzerinde yaflayan, geçmifline sayg› duyan, geçmiflinden gelen güç ile gelece¤e güvenli ad›mlarla yürümeyi bilen, gerçek “do¤ru” yu her zaman savunan insanlard›r. Gerçek “do¤ru” yu vatan›n› seven her insan görmek, görmeyenlere göstermek, duymak, duymayanlara duyurmak durumundad›r. Çünkü her zaman “bir ülke için tek bir do¤ru vard›r” o da her zaman “ileriye gitmektir. E¤er içinde olunan yap› ülkeyi, üzerinde yaflayan insanlar› ileriye götürmüyorsa o zaman yaflanan durum “suni” bir do¤rudur. Bu da ilerlemeyi hedef edinen, bugünleri yaflamak için dökülen kanlar›, feda edilen yaflamlar› hiçe saymakt›r. Dergimizin bu say›s›n›n ana konusu Sar›kam›fl fiehitlerimizi de rahmetle an›yor ve diyoruz ki; tek mermi atmam›fl olsan›z bile sizler de Çanakkale aslanlar› ve Sakarya flehitleri kadar flereflisiniz. Ruhunuz flad, mekân›n›z cennet olsun. Sizleri unutmad›k… Bu vatan üzerinde “gerçek do¤ru”yu bilen “tek kifli” kalana kadar da unutmayaca¤›z. 11 Küçük Yerlerden de Büyük Yürekler Ç›k›yor... Çocuklu¤umuzda okullarda ö¤retilen bir fliirdi: “Orda bir köy var uzakta, O köy bizim köyümüzdür. Gitmesek de gelmesek de, O köy bizim köyümüzdür.” Zaman gidip gelmedi¤imiz, aray›p sormad›¤›m›z, sorunlar›na e¤ilip, dertlerine derman olmad›¤›m›z uzaktaki köylerin bizim köyümüz olamayaca¤›n›, bizim köylerimiz kalamayaca¤›n› çok ac› derslerle ö¤retti bize. Bu gerçekten yola ç›kanlar, yaln›z karl› yerlere de¤il, karl› yerlere de yat›r›m yap›laca¤›n› göze alanlar, elini tafl›n alt›na da, sorunlar›n üstüne de, memleketlerinin kalbine de yüreklice koyanlar uzaktaki köyleri yak›n etme yar›fl›na girdiler ve baflard›lar. Onlar yaln›zca önem tafl›mad›lar. Önemli ifllere de parmak bast›lar. Ve bizler gibi do¤du¤u yerlere farkl› te¤ellerle ba¤l› olanlara “Memleketime hofl geldim” dedirttiler… Bugünkü yaz›m›z›n konusu onlard›r. ■ Nefle DOSTER Bugünkü yaz›m›z›n konu¤u onlard›r. Bugünkü yaz›m›z›n konu bafll›¤› küçük yerlerdeki büyük yüreklerdir. Gelelim bu güzel olay›n perde arkas›na. ‹zmir dönüflü hay›r diyemeyece¤im bir ça¤r› ald›m. Aras Holding Yönetim Kurulu Baflkan› Celal Aras do¤du¤u yere Kars’›n Selim ilçesine 24 Kas›m Ö¤retmenler Günü’nde bir ö¤retmen evi aç›l›fl›na davet ediyordu. Memleketime at›lan her ad›m›, çak›lan her çiviyi, uzat›lan her eli ve ard›ndaki imzalar› en ön s›ralarda alk›fllayan biri olarak bu ça¤r›ya kay›ts›z kalabilir miydim? Ver elini Kars deyip vurdum kendimi yollara… Gezinin bafllad›¤› ilk andan itibaren görüp anlad›m ki Aras Kargo, logosunda vurgulad›¤› gibi yaln›zca önem tafl›m›yor. Önemli sosyal sorumluluk projelerine de omuz veriyor, katk› sunuyor ve içinde yer al›yor. Çevreden spora, e¤itimden a¤açland›rmaya pek çok alan da ben var›m diyor. Kars-Selim yolculu¤una ulusal bas›n›n, ifl adamlar›n›n, siyasetçilerin, hemflerilik ortak paydas›nda buluflanlar›n büyük ilgi gösterdi¤ini görünce bu aç›l›fl gerek yöre insan›na gerek oralarda görev yapan ö¤retmenlere güzel ve anlaml› bir arma¤an olacak diye düflündüm. Yan›lmam›fl›m… Dostluk, arkadafll›k, özlem ve ortak de¤erlerde buluflman›n verdi¤i coflkuyla dolu k›sa bir yolculuk sonunda Kars Havaalan›na indik. Memleketim belle¤imin duvarlar›na ast›¤›m ya¤l›boya bir tablo ve an›lar›ma tan›kl›k eden bir resim galerisi gibiydi yine ve her daim… AÇILIfi ‹Ç‹N SEL‹M’DEY‹Z… ● ‹çiflleri eski Bakan› ‹smet SEZG‹N ve Vali Mehmet Ufuk ERDEM, Celal ARAS’a plaket verirken 12 Kendisi de ö¤retmen kökenli olan Celal Aras, yapt›¤› konuflmada,“Aras Holding’in yolculu¤u bu topraklarda bafllad›. T›pk› bir nehir gibi. T›pk› Aras Nehri gibi. Ben diplomam› ald›¤›m gün do¤up büyüdü¤üm bu topraklara bir arma¤an vermeyi düflledim. Bu ö¤retmen evi bu düflümün yaflama geçmesidir. Ancak söz konusu ö¤retmen olunca ve onun yapt›klar› olunca hiçbir arma¤an›n yeterli olmad›¤›n› düflünüyor ve 10 bin Aras Kargo çal›flan›yla birlikte tüm ö¤retmenlerimizin bu özel gününü kutluyorum.” dedi. Serhat Kültür • Ocak -fiubat 2008 ● Aç›l›fl merasiminden görüntüler Ve Celal Aras’›n gözlerinde ise duygu selleri vard›… ‹zlenimlerimi yazmak için bilgisayar›m›n bafl›na oturdu¤umda o kadar çok fley beni de yaz dedi ki flafl›p kald›m. ‹yisi mi ben gece yöresel oyunlar eflli¤inde yenilen yöre mutfa¤›n›n seçkin yemeklerini, konuklar›n be¤eni dolu bak›fllar›n›, uzun süredir bir araya gelmeyenlerin bitmeyen sohbetlerini, Aras Ailesi’nin konukseverli¤ini ve hakl› mutlulu¤unu, Kars Belediye Baflkan› Naif Alibeyo¤lu’nun baflar›l› ev sahipli¤ini anlat›p bu yolculu¤u bitireyim. Bu iki günden bana ne kald› derseniz? Burnumda tüten memleketime s›cak ve cömert bir selam derim. Hemflerilerimin memleketime verdi¤i destek derim. Genzimi yakan yerel tat ve lezzetlere kavuflmak derim. Memleketimin soylu bafl›n› yüceltenlere iyi ki vars›n›z derim. Ve memleketime at›lan her ad›ma, çak›lan her çiviye, uzat›lan her ele ve ard›ndaki imzalara helal olsun derim. Yeter mi? Bence yetmez… ● Nefle DOSTER aç›l›flta konuflma yaparken Hava son derece so¤uk, Selim’li hemflerilerimiz havaya inat son derece s›cakt›lar. Konuflmalar bitip kurdele kesilince karfl›m›za 2 bin metre kare kapal› alanda 3’ü suit olmak üzere 43 odas›yla, çok amaçl› dinlenme odalar›yla, bilgisayar donan›m›yla befl y›ld›zl› otel görünümünde ayd›nl›k bir yap› ç›kt›. Gazi Mustafa Kemal her zaman oldu¤u gibi yine hakl› ç›km›flt›. “Fikri hür, vicdan› hür, irfan› hür nesilleri yetifltirenler” kendilerine kucak açanlar›n yapt›¤› bu ›fl›kl› binalarda toplumu ayd›nlatmaya devam edecekler, “Hayatta en hakiki mürflidin ilim oldu¤unu” yaymaya çal›flacaklard›. Selim halk›n›n gözlerinde sevinç, coflku ve sahiplenme vard›. Selim’de görev yapan ö¤retmenimin gözlerinde “Ben Cumhuriyet’in ö¤retmeniyim” kararl›l›¤› vard›. Selim’e gelen konuklar›n gözlerinde bu güzel yap›n›n aç›l›fl›na tan›k olmak vard›. Selim’li ö¤rencilerin gözlerinde ilçelerinden ç›kan hemflerileri Celal Aras’› örnek almak vard›. Ocak - fiubat 2008 • Serhat Kültür ● Aras Holding Yönetim Kurulu Baflkan› Celal ARAS taraf›ndan yapt›r›lan Selim Ö¤retmenevi 13 Ben Art›k Çok Çirkinim! ÜÇÜK KIZ, kendini bildi¤i günden beri K babas›ndan büyük bir flefkat görmüfl ve ondan duydu¤u sözlerle, pamuk prensesten daha güzel oldu¤una inanm›flt›. Babas›na göre, nur yüzlü ve badem gözlüydü. Bir tanecik yavrusuydu O’nun her zaman. Ama ilk okula bafllay›nca ifller de¤iflti. Arkadafllar›, onun hiç de güzel olmad›¤›n›, hatta çirkin bile say›ld›¤›n› söylemekteydi. Küçük k›z, ilk önceleri onlara inanmad›. Çünkü herkes birbirini k›skan›yordu. Ama bir kaç y›l içinde gerçeklerle yüzleflti.Babas›n›n bir pamu¤a benzetti¤i yüzü, patates tarlas›na benzyordu. “Badem” dedi¤i gözleri ise flafl›yd›. Vücudu da bir serviyi and›rm›yordu. Demek ki babas› onu aldatm›fl ve y›llar y›l› çekinmeden yalan söylemiflti. Genç k›z›n baba sevgisi, k›sa bir süre sonra nefrete dönüfltü. Evlenme ça¤›na gelmifl olmas›na ra¤men yüzüne bakan yoktu. Üstelik de gözleri, bütün tedavilere ra¤men düzelmiyordu. Genç k›z, doktorlar›n gizlice yapt›¤› konuflmalardan kör olaca¤›n› anlad›¤›nda ç›lg›na döndü ve kendisini hâlâ çocukluk y›llar›ndaki ifadelerle seven babas›n›n bu yalanlar›na dayanamay›p evi terk etmeye karar verdi. Fakat babas›, uzak bir yerde ifl buldu¤unu söyleyerek ondan önce davrand›. Ve kazand›¤› paralar› bir akrabas›na gönderip, k›z›na bakmas›n› rica etti. Genç k›z bir süre sonra görmez oldu. Karanl›k dünyas›yla bafl baflayd›.Bu arada babas›n› hiç merak etmiyordu. Yalanc›yd› babas›, ölse bile bir kay›p say›lmazd›.Bir gün doktorlar, uygun bir çift göz bulduklar›n› söyleyerek k›z› ameliyat ettiler. Ancak o, gözünü açt›¤›nda yine ayn› yüzü görmekten korkuyordu.Fakat kör olmak zordu. En az›ndan kimseye yük olmazd›. Genç k›z, ameliyat sonunda aynaya bakt›¤›nda, müthifl bir 盤l›k att›. Karfl›s›nda bir dünya güzeli vard›. Gerçekten de harika bir k›zd› gördü¤ü. Yüzündeki bozukluklar tamamen kaybolmufltu. Çok kemerli olan burnu düzelmifl, kepçe kulaklar› normale dönmüfl ve yaban otlar›n› and›ran saçlar›, dalga dalga olmufltu. Genç k›z, yan›ndaki yafll› doktora sevinçle sar›larak: - Sanki yeniden dünyaya geldim!. dedi. Yüzümde hiçbir çirkinlik kalmam›fl. Estetik ameliyat› siz mi yapt›n›z? Yafll› doktor: - Böyle bir ameliyat yapmad›k k›z›m!. diye gülümsedi. SADECE BABANIN BA⁄IfiLADI⁄I GÖZLER‹ TAKTIK. SEN, O’ NUN GÖZÜNDEN GÖRDÜN KEND‹N‹!.. 14 ■ Av. fiengül KARSLI sengul_karsli@mynet.com BU ATEfi ÇOOOK YAKICI B‹RfiEYM‹fi! Dört tane kelebek bir gün bir atefl görmüfller. Bunun nas›l bir fley oldu¤unu ö¤renmek istemifller. Birinci kelebek atefle biraz yaklaflm›fl ve üzerinin ayd›nland›¤›n› görmüfl. Arkadafllar›n›n yan›na gelmifl ve: — Bu atefl ayd›nlat›c› bir fley!, demifl.. ‹kinci kelebek bununla yetinmeyerek daha fazla fley ö¤renmek istemifl. Biraz daha yaklaflm›fl ve ›s›nd›¤›n› hissetmifl… Demifl ki: — Ayn› zamanda bu atefl ›s›t›c› bir fley! Üçüncü kelebek bununla da yetinmemifl, Biraz daha biraz daha yaklaflm›fl. Bir anda ateflin kanatlar›n› yalad›¤›n› hissetmifl ve yanm›fl kanatlar›yla geri dönmüfl… fiöyle demifl: — Ve bu atefl yak›c› bir fley! Sonuncu kelebek daha da çok fley ö¤renmek istiyormufl. Biraz yaklaflm›fl, ayd›nland›¤›n› görmüfl. Biraz yaklaflm›fl, ›s›nd›¤›n› hissetmifl. Biraz daha yaklaflm›fl, atefl kanatlar›n› kavurmufl. Ve biraz daha yaklaflt›ktan sonra tamamen yanan kelebek “poff !” diye ortadan kayboluvermifl... Ateflin gerçekten ne oldu¤unu belki bir tek o ö¤renmifl ama geri dönüp söyleyememifl… Çünkü o kaybolmufl atefl içinde ve bir fleyi, ancak içinde kaybolan bilebilirmifl!... Hazan Mevsimi Hüzün Mevsimi… Hani sonbahar geliflinde yapraklar dökülürdü sadece… Hani Hazan mevsimi, do¤an›n ölüm mevsimiydi sadece … Dal›ndan ayr› düflen her yapra¤›n hüznünü yafl›yorum flimdi ey hayat! Gönlüm suskun... Bo¤az›mda dü¤üm dü¤üm hasret,... ‹çimden kopan her duygu k›r›nt›s› yüre¤ime bat›yor... Yapraklar gibiyim ben de ey hayat… Sonunda ilkbahar›n müjdesi olsa da... ‹çim, d›fl›m sonbahar ey hayat… Bütün an›lar yaprak yaprak sokaklara dökülmüfl… Kardan bir kefenle kocaman bir da¤ gibi gelip oturmufl gö¤sümün üzerine hüzün... Yorgunum, çok yorgun ey hayat... Y›pranm›fl, paralanm›fl eski bir giysi gibi duruyor üzerimde ömrüm... Yokum say beni hayat, do¤mam›fl gibi... Sanki hiç yaflamad›m, tatmad›m, ac›y›, ihaneti. Masal›m da olmad› sonu mutlulukla biten. Gökten üç elma düflmesini beklemiyorum art›k, yorgunum ey hayat, yorgun... Duda¤›ma solgun ve bir o kadar da s›radan gülüfller çiziyorum... Avuçlar›mdaysa yar›m kalm›fl düfl k›r›nt›lar›m var...!!! S›¤›nmaktay›m bana yabanc› her fleye ve herkese… Hani ya¤murdan ›slanmamak için s›¤›n›rs›n ya hiç tan›mad›¤›n birinin flemsiyesinin alt›na ya da hiç bilmedi¤in bir mekana… Art›k gerçekleflmeyecek düfllerimden kaçmak için… B‹R BEN VAR BENDEN ‹ÇER‹! Ve birgün gelecek…hava yast›klar›m›z, ak›ll› binalar›m›z koruyamayacak hiçbirimizi! Öyleyse kendimizden ve bizi bekleyen sondan kaçmak O’nu yok saymak yerine; Daha çok sevmeliyiz sevdiklerimizi… Daha az k›rmal›y›z birbirimizi… Daha çok gönül fethetmeliyiz… Ölümsüz olmak ve… Arkam›zda bir hofl sada b›rakmak için… TIPKI BABAM G‹B‹!.. Bazen okudu¤unuz bir fliirde bulursunuz kendinizi bazen de romandaki karakter t›pk› sizsinizdir sanki. ‹flte bu yaz›y› yazanda kendi zannetti¤i sözleri eklemifl duygular›na al›nt›lar yapm›fl hislerden. Bir daha ki say›da tekrar görüflmek ümidi ile. ÜM‹TLER‹M‹Z KADAR VARIZ. Serhat Kültür • Ocak -fiubat 2008 Kalbinize Sa¤l›k KALP HASTASI OLAN A‹LELER ‹Ç‹N: 10 EM‹R 1. Hiçbir zaman onu hasta oldu¤u için suçlamay›n. KALP HASTASI OLMAMAK ‹Ç‹N: 1- Diyet - sa¤l›kl› beslenmeye çocuk yafllarda bafllanaca¤›n› unutmay›n. 2- Boy - kilo oran›na çok dikkat edin. 3- Kad›nlar, menopozunuzu mutlaka geciktirin. 4- Fizik aktivitenizi artt›r›n, tembellik ve afl›r› stresten uzak durun. 5- ‹fl ve meslek konusunda hiçbir zaman beceri ve olanaklar›n›z› zorlamay›n. 6- 20 yafl›ndan sonra hiç olmazsa bir kez; kan ya¤lar› (kolesterol, trigliserid, HDL, LDL), Lp(a), homosistein ve HS- CRP kontrolü yapt›r›n›z.. 7- Aile hikayenizde erken kalp hastal›¤› varsa, diyabet, yüksek tansiyon hastas› iseniz 30, de¤ilseniz 40 yafl›ndan sonra her y›l kan ya¤lar› (kolesterol, trigliserid,HDL, LDL), Lp(a), homosistein kontrolü ve efor testi yapt›r›n. 8- Kendinizle, yaflamla, ailenizle, eflinizle, dostlar›n›zla bar›fl›k olun, A tipi (çabuk karar veren, h›rsl›, kavgac›, acele hareket eden) kiflili¤iniz varsa yavafllay›n. 9- S‹GARA ‹ÇMEY‹N. 10- Hastal›¤›n›z›, aileniz veya çevrenizle ilgili sorunlar›n›z› bir Liyezon Psikiyatri uzman› ile görüflün. Ocak - fiubat 2008 • Serhat Kültür 2. Tetkik ve tedavinin her aflamas›nda onu destekleyin, teflvik edin. ■ Prof. Dr. Bingür SÖNMEZ Memor›al Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisi Bölüm Baflkan› KALP HASTASI OLANLAR ‹Ç‹N: 1. S‹GARA ‹ÇMEY‹N, sigara içilen ortamda bile bulunmay›n. 2. Düzenli olarak bir kardiyologun kontrolüne girin. 3. Tedaviniz ilaç, balon veya ameliyat olabilir, hepsinin olumlu, olumsuz yanlar›n›, uzun dönem sonuçlar›n› doktorunuzla tart›fl›n. 4. Abart›lm›fl fizik aktivitelerden kaç›n›n ve bir bir kardiyak rehabilitasyon uzman›n›n haz›rlad›¤› bir programa bafllay›n. 5. Seks konusunda sevgilinizi de¤il eflinizi, otel odas›n› de¤il evinizi tercih edin. 6. Devaml› kullanman›z gereken ilaçlar›n›z› ihmal etmeyin, özellikle yüksek tansiyon ilaçlar›n›z›n yede¤ini bulundurun. 7. Kan ya¤lar›n›z› 3 ayda bir kontrol ettirerek tahlil raporunda yazan normal s›n›r›n alt›nda tutun. 8. Kan ya¤lar›n›z› kontrol için diyetin yetmedi¤i durumlarda sürekli ilaç kullan›n. 9. Aile ve sosyal yaflam›n›z› bir kez daha gözden geçirip hayat›n›zdaki olumsuzluklar› en aza indirin. 10. Hastal›¤›n›z için ailenizi ve çevrenizi suçlamay›n, sorunlar›n›z için bir Liyezon Psikiyatri uzman›ndan yard›m al›n. 3. Hastal›¤›n oluflmas›nda kendinizi de hatal› buluyorsan›z, bunu abart›l› flekilde telafi etme telafl›na girmeyin. Onun hastal›¤›n› siz hep akl›n›zda tutun, fakat ona unutturmaya çal›fl›n. 4. Siz hasta oldu¤unuz taktirde; baban›z, anneniz veya kardeflinize mutlaka kan ya¤lar› (kolesterol, trigliserid, HDL, LDL), Lp(a), homosistein ve HS- CRP kontrolü ve efor testi yapt›r›n. 5. Cinsel konularda olabilecek yetersizlik veya isteksizliklerde anlay›fll› davran›n. 6. Diyetinde bir aile program› olmas› gerekti¤ini akl›n›zda tutun. 7. Eflinizin ilaçlar›n› ve kontrol günlerini yak›ndan takip etmenizin ona yaflama sar›lma ve güven duygusu verece¤ini unutmay›n›z. 8. Bu hastal›¤›n ekip çal›flmas›yla, yani efl, çocuk, kardefl, yak›n arkadaflla daha kolay yenilece¤ine inan›n. 9. Hastan›z› yard›mc› olabilmek için sizde S‹GARA ‹ÇMEY‹N. 10. Hastan›zla iyi bir iletiflim kuram›yorsan›z bir Liyezon Psikiyatri uzman›ndan yard›m isteyin. 15 Bayram An›lar› Hat âvet oldu, hüsnü yine bin civan de¤er, Geçmifl zaman olur ki hayali cihan olur. NLAMINI vermeyece¤im. Yafll›A lar›n, liselerde divan edebiyat› okuyanlar›n, anlamalar›nda güçlük olmayacak. Fakat yeni neslin, gençlerin anlamalar› zor olacak. Bunun kolay›, al›rlar ellerine sözlükleri biraz da zorlama ile anlayabilirler. Y›l 1936’n›n bafllar›, belki de fiubat veya Mart aylar›d›r. Kars’›n Ortakap› mahallesinde, rahmetli Mamil a¤a’n›n hayat içindeki evlerinin birinde dört Ardahan’l› arkadafl oturuyoruz. Kars Ortaokulunun birinci s›n›f›nda ö¤renciyiz. Ayda birer TL’den Dört TL kira ödemekteyiz; bir odas›, bir de aral›¤› var. Çarfl›dan yapaca¤›m›z günlük masraflarla gerekli yiyeceklerin d›fl›nda, evlerimizde de (Ardahan’dan) ya¤, peynir, bal ve k›fllar› da Karsl›lar için önemli yiyeceklerden kavurma ve kuru kaz getirip depo etmifliz. Bir dini bayram arifesindeyiz. Arkadafllar›m›zdan yaln›z Küçük Haflim’in sadece bir TL ka¤›t paras› var. O zamanki ka¤›t bir TL, yeflil renkte, üzerinde bozkurt resmi. Hala o günkü TL’nin haflmetini kaybetmifl de¤iliz. Üçümüzde de birer kurufl dahi yok. Evlerimizden beklemek de mümkün de¤il. Çare ne? Çare, paras› olan arkadafl›m›zdan befler kurufl alabilmek. Yalvar, yakar insafa getiremedik. Vermem de vermem diyor. Nedeni de “paray› bozdurursam harcan›r korkusu.” Bayram oldu ertesi gün. So¤uk bir günün sabah›nda yataklar›m›z- ■ Av. Halis ÖZDEM‹R dan kalkt›k. Yüzlerimizi y›kayacak suyu zor bulabildik. Kovan›n içinde kalm›fl buzlanm›fl sudan birer maflrapa alarak yüzlerimize ç›p›n, ç›p›n vurduk. Hepsi o kadar. Sobam›z da yanm›yor. Yafllar›m›z on ikiden yukar› de¤il. Öncelikle bayram günlerimizi özledik. Üstelik de aç›z. Evimizde yenecek tek lokma ekme¤imiz dahi yok. A¤lamam›z da çare de¤il. Kar›nlar›m›z› tuta tuta ö¤lenden sonras›n› bekledik. Hayat içerisindeki birkaç ailenin evlerine gidip ellerini öpece¤iz; onlar da bize elbetteki yenecek pasta veya benzeri bir fleyler vereceklerdir; düflündü¤ümüz gibi ç›kmad›. Zira kime gittikse daha kap›dan ellerimize birer fleker vererek teflekkürle yetindiler. Art›k umudumuz kesildi. Vakit ikindiye geliyor. Açl›ktan gözlerimiz kararmaktad›r. Çarfl›da f›r›nlar kapal›, lokantalar kapal›, yaln›z bakkallar aç›k. Haflim hâlâ para vermedi. Yak›n›m›zdaki bakkala umudumuzu ba¤lad›k. Dördümüz birlikte ■ Yafllar›m›z on ikiden yukar› de¤il. Öncelikle bayram günlerimizi özledik. Üstelik de aç›z. Evimizde yenecek tek lokma ekme¤imiz dahi yok. A¤lamam›z da çare de¤il. Kar›nlar›m›z› tuta tuta ö¤lenden sonras›n› bekledik. Hayat içerisindeki birkaç ailenin evlerine gidip ellerini öpece¤iz; onlar da bize elbetteki yenecek pasta veya benzeri bir fleyler vereceklerdir; düflündü¤ümüz gibi ç›kmad›. 16 bakkala gittik. Azeri bir bakkal. Durumumuzu anlatt›k ve bize bir kilo un ile birkaç odun parças› iki de ekmek veresiye vermesini istedik. Adam insafl›, peki dedi ve istediklerimizi verdi. Kofla, kofla evimize geldik. Ya flimdi ne olacak? Onun da çaresini bulduk. Büyük Haflim denilen arkadafl›m›z ceketini ç›kararak aral›kta kalm›fl birkaç bardak su ile bir kap içerisinde ekflisiz ve tuzu dahi olmayan hamur yapt›k. Ortada v›c›k, v›c›k bir hamur. Bu kez sobay›, ald›¤›m›z odun parçalar› ile tutuflturup, k›zg›n, nar gibi üzerindeki teneke parças›na Haflim’in elleri ile açt›¤› v›c›k, tuzsuz ve ekflisiz hamuru b›rakt›. Daha hamur konar konmaz param parça oldu ve acaip flekil ald›. Geometrik hiçbir flekle benzetemezsiniz. Öyle de olsa ellerimizle soban›n üzerindekileri kapma¤a bafllad›k. Tad›n› m› dersiniz? Tarifi mümkün de¤il, tahmin etmek daha zor. Evimizde kedi yok, olsayd› aç kal›rd›. Kedi de¤il bizlerden baflka hiçbir canl› tadamazd› zannederim. Fakat biz karn›m›z› doyurduk. Öyle bir doyum ki, aradan y›llar geçti, daha unutulamad›. Sevgili arkadafllar›m›za gelince, Haflimlerin küçü¤ü çok erken, büyü¤ü de 1972’nin sonbahar›nda aram›zdan ayr›ld›. Ardahan’dan ayr›l›ncaya kadar (1979 Ocak ay›nda) S›tk› ad›ndaki arkadafl›m›z ise Ardahan maliyesinde çal›flmakta idi. Ne oldu bilemiyorum. Yaz›n›n bafl›ndaki fliiri buraya de¤ifltirerek al›yorum. Hat âver oldu hüsnü yine bin civan de¤er, Geçmifl zaman olur ki, hayali berbat m› berbat. De¤erli oda arkadafllar›m›zdan Haflimlere rahmet, S›tk›’n›n akibetini bilemiyorum; sa¤ ise afiyet, de¤ilse ona da rahmet dilerim. Say›n okuyucular›m›za huzurlu yaflam ve mutluluklar. Serhat Kültür • Ocak -fiubat 2008 Dürüstlük Sözde De¤il Özde Olmal›d›r ‹fi‹ bedeni duygular›, yani akl›, fluK uru, mant›¤› ve zekas› ile bir bütün halinde yaflam› sürdürebilirse ve tüm insanlara kendisi gibi bakabilirse; dürüstlük erdemine eriflen vazgeçilmez yüce bir de¤eri yakalam›fl olur. Kal›c› olmayan yalanla, dolanla yani flekilcilikle geçrek dürüstlü¤e sahip olamazs›n›z. Ergeç maskeniz düfler. Yani bir yalan›n önemli ya da önemsiz oluflunu kim belirliyecektir. Gerçek d›fl› bir durumun sonuçlar›n› kim yarg›layacakt›r. Bilimsel yönden, insanlar› üzmek yerine, geliflmelere neden olan ve sonucunda kimsenin etkilenmedi¤i, kayg›lanmad›¤›, yalan var m›d›r acaba? Ço¤umuz aldatmacan›n, üzücü hatta kahredici oldu¤unu; bilhassa de¤er verdi¤imiz, özüne, sözüne kendi benli¤imiz kadar inand›¤›m›z, güvendi¤imiz insanlar taraf›ndan aldat›l›rsak; böyle bir davran›fl›n bizi ciddi flekilde üzece¤ini gözard› edebilir miyiz acaba? Yani kiflisel güvenli¤imiz insanlar›n, yani sevdiklerimizin bize verdikleri bilgilerin do¤ru oldu¤una, mutlaka inanmal›y›z. E¤er bu güvenlik sars›l›rsa veya yokedilirse, yaflam›m›zda, kiflilerle olan diyalo¤umuzun, geçici olarak, hatta sürekli olarak, sars›laca¤›na flafl›rmamak gerekir. Herhalde bir davran›fl karfl›s›nda, gerçek d›fl› söz ve tav›rlara karfl›, insanca bir töleransla, savafl›m veririz. Ve sonuçta, kiflinin karekterini de, insanl›¤›n› da mutlak ta- Ocak - fiubat 2008 • Serhat Kültür ■ ‹hsan ÖZKÖSEL‹ Emekli Bankac› n›m›fl oluruz. Yani dürüstlük kifliye güven duymam›z için mutlaka yard›mc› olur. Ayr›ca dürüstlük uzun sürecek iliflkilerimizde mutlaka gerekli olan güveni bize verebilir. Bazen ac›l› da olmas›na ra¤men, güven duygusu insanlar aras›ndaki iliflkilerde çok önemlidir. ‹nsan iliflkilerinde, anlaflma, kaynaflma, birlikte geliflip, olgunlaflmam›z için, en az›ndan güvenli bir ortam› ve çevreyi oluflturur. Kuflkusuz yüce bir dürüstlük kelimelerle ifade edilecek kadar olmayan, güç bir davran›fllar dizisidir. Ancak sevgi dolu bir iliflkinin özü de, mayas› da, gerçek dürüstlüktür. Dürüstlü¤ün olmad›¤› zeminde sevgi de, sayg› da flekilde kal›r. Dürüstlük bizi nereye götürürse götürsün, en güvendi¤imiz ve bildi¤imiz flekilde, bafll›ca rehberimiz ve amac›m›z olmal›d›r. Hep kendimizi aldat›fl; telafisi mümkün olmayan, yanl›fl yarg›lamalara neden olur. Ve bu yanl›fl kararlar ile yaflam›m›zda bidayette (önceden) vahim boyutlarda görülmeyen, sonuçlar izler. Ama bunun da ötesinde, kendimizi koruyucu her aldat›l›fl, ruhumuzda, benli¤imizde, kiflili¤imizde, içine düfltü¤ümüz endifleleri, kayg›lar› oluflturmaya haz›r, içimizde bir fleytan›n gizlendi¤i derin yaralar açar. Yani bir aç›dan kurtarmak için; flahsi menfaat›m›zla ilgili yalanlarla birilerini aldat›fl›m›z, sonuçta gerçe¤e dönüflte, çok ac› bir flekilde sonuçlan›r. Her nedense ço¤u kez günlük yaflam›n do¤al seyrinden yoksul kalacak flekilde, gerçekleri saklamaya çal›fl›r›z. Tabi bu durumlarda düflünce yetene¤imiz ve mant›¤›m›z s›k›nt›ya girer. Yani bilgiler aldat›ld›¤›m›z› ortaya ç›kard›¤› an s›k›nt›ya gireriz ve akl›m›z›n, mant›kl› ve özgürce çal›flmad›¤› ortaya ç›kar. Sonuçta bizler yani toplumu oluflturan tüm insanlar birbirimize inanmak, güvenmek gibi çok de¤erli ve çok insanc›l de¤er yarg›lar›na sahibiz. Zira güven arac›l›¤› ile de¤er sistemlerimiz müsbet yönde geliflir ve de¤iflir. Güvenden do¤an garanti ve güvence ile yaflamda, her türlü menfi riski mutlak karfl›lar, nereden gelirse gelsin tehlikelere sa¤duyuyla ve cesaretle karfl› koyabiliriz. Sonuç olarak dürüstlük onurun, gururun, insan olman›n de¤er ölçüsüdür. Dürüst ve erdemli insanlar› hor gören, k›nayan anlay›fl maalesef toplumda yayg›nd›r. Bu anlay›fltaki kifliler; kafas›n› havaya kald›r›p erdemli insanlara tüküren kiflilerdir. Ancak bu tükürükler bu insanlar› bozmaz. Geri teper sonuçta kendi kifliliklerini kirletir. Sonuçta dört insan s›n›f›n›n dürüstlükle uzaktan yak›ndan ilgisi olamaz. Bunlar; alayc›lar, yalanc›lar, iftirac›lar ve ikiyüzlülerdir. Ahlaksal ve ruhsal de¤erlerin s›n›rlay›c› de¤il, koruyucu olduklar›n› ak›ldan ç›karmayal›m. Sayg› de¤er okurlar; ka¤›t üzerindeki sat›rlar›m›dna öncelikle kendim ders almaya çal›fl›yorum. Zira bu görüfllerimle, önce uyum sa¤lamaya kendi hatalar›m›dna soyutlanmaya, yanl›fllar›m› 75 yafl›ndan sonra bile hat›rlayarak düzeltmek için; dersimi ö¤renmeye yazd›klar›m› okuyarak uyum sa¤lamaya çal›fl›yorum. 17 Art›k Sar›kam›fl’›n Muhasebeleri Yap›lmal›d›r ARIKAMIfi üzerine özellikle son dört y›lda pek çok fley yaz›l›p söyS lendi. Son dört befl y›la de¤in bu konuda de¤il bir tart›flma; böyle bir olay yokmufl gibi davran›l›yordu. Hatta bu gün bu konuda ahkâm kesenlerin birço¤unca bilinmiyordu bile. Bakmay›n flimdi allame kesildiklerine. Sar›kam›fl’ta yaflanan bu hazin öykünün benzerleri Osmanl›n›n siyasal yaflam› boyunca pek çok yerde yaflanm›fl. ‹nsanlar kitleler halinde yaflamlar›n› kaybetmifller. Galiçya’da Balkan’larda Kafkas’larda...ve unutulup gitmifller. Sar›kam›fl harekât›nda yaflan›lanlar›n gündeme getirilmesinin bir tek do¤ru amac› olabilir; o da geçmiflte yaflanan bu hazin dramdan ders almak, bu ülkenin öyle kolay kolay kazan›lmad›¤›n› iyice bellemek. Gerisi bofltur. Sar›kam›fl harekât›nda yaflam›n› yitirenlerin yak›n torunlar›; yani sizler, bizler bu olayda yaflam›n› yitirenleri an›ms›yor, bir fleyler yapabiliyorsak ve yapabiliyorsan›z amaçlanan hedefe ulafl›lm›fl demektir. Ancak bu olay›n gündeme getirilmesini f›rsat bilen birileri oturmufl, Enver hain miydi, de¤il miydi’yi tart›fl›yor; Enver Pafla’y› aklamaya çal›fl›yorlar. ‹ddia ediyorum ki de¤il Türkiye cumhuriyeti tarihinde; bütün Osmanl› tarihinde bu kadar “kredi” verilen ikinci bir kifli yoktur. Adam götürmüfl ordunun savafllardan arta kalan›n›n büyük- 18 ■ Erkan KARAGÖZ Hukukçu-Tarihçi-Yazar çe bir k›sm›n› Allahuekber’lerde, So¤anl›’larda k›rd›r›p kaçm›fl; hala daha birileri ç›km›fl Enver Pafla’y› aklaman›n hesaplar›n› yap›yor. E pes vallahi. Enver Pafla deneyimsizli¤i, yetersizli¤iyle; Sar›kam›fl harekât›yla bu ülkenin bafl›na gelen birçok felaketin kap›s›n› do¤rudan açm›fl bir adam oldu¤u gibi, ondan sonraki tarihsel olaylarda da iyi bir s›nav verememifl bir kifliliktir. Gelin kimi tarihsel olgular› hat›rlayal›m: a/ Sar›kam›fl harekat›nda profesyonel, gerçekten savaflç›, yürekli insanlar›n da¤larda do¤aya yenilmesiyle arkada do¤ru dürüst savaflacak asker kalmam›flt›r.Bunun bir sonucu olarak birkaç ay sonraki Çanakkale savafl›nda bu ülkenin yetiflmifl, deneyimli, birikim- li, e¤itimli insanlar› son kanlar›na kadar savaflm›fl; ülke yetiflmifl, deneyimli ve kültürlü önemli bir gücünü savafl alan›nda b›rakmak zorunda kalm›flt›r. b/ Sar›kam›fl harekat›nda önemli ölçüde bir askeri gücün kaybedilmesi nedeniyle ülke savunmas› zafiyete u¤rat›lm›fl; önü aç›lan Rus iflgal güçlerinin, Anadolu’nun içlerine kadar girip yerleflmesi için hiçbir askeri engel kalmam›flt›r. Bunun üzerine Ruslar›n Anadolu’yu iflgali halinde burada kendine yerleflik müttefikler bularak kal›c› hale gelmesini engellemek ve bölgede Rus güdümlü bir Ermenistan kurulmas›n› engellemek kayg›s›yla “tehcir” denen yola baflvurulmufltur. Ancak sevk edilen insanlar›n korunmas›n›n yetersiz oldu¤u; do¤ru dürüst yerine getirilemedi¤i bu zorunlu göç ettirme s›ras›nda savunmas›z insanlar do¤an›n, eflk›yalar›n ve ya¤mac›lar›n ellerine b›rak›lm›flt›r. Bugün günümüz Türkiye Cumhuriyeti’nin tepesinde salland›r›l›p durulan “Ermeni Soyk›r›m›” diye sunulan Demokles’in k›l›c›n› bafl›m›za bela eden de bu de¤il midir? c/1918 de Erzincan’a de¤in iflgal alt›nda bulunan topraklarda varl›¤›n› sürdüren Rus-Kafkas ordusu kal›nt›lar›yla; karfl›- devrimci, ayr›l›kç› Kafkasya Seym Hükümeti’nin ordusu olan ordu yöneticileriyle yap›lan ateflkes görüflmeleri sonras›nda yap›lan anlaflmada karfl› taraf “Sizin Kürtler bizi iflgal etti¤imiz topraklarda rahats›z ediyor, bize sald›r›yorlar,” diye s›zlanarak, anlafl- Serhat Kültür • Ocak -fiubat 2008 maya Kürtlerin Osmanl› yönetimince engellenmesi için Osmanl›y› yükümlülük alt›na sokan maddeler koydururken, Enver ve arkadafllar›n›n akl›na Rus iflgali alt›ndaki topraklardaki Ermeni Taflnak militanlar›n›n Müslüman halk üzerinde uygulad›¤› terörün engellenmesini talep etmek gelmemifltir. Komediye bak›n; adam ülkenin kaderi hakk›nda söz söylüyor; ama böyle yaflamsal bir fleyi unutuyor. Anlaflma imzaland›ktan neredeyse bir hafta sonunda yap›lan hatan›n fark›na var›yor ve Ruslara anlaflmaya böyle bir madde daha ekletmeyi öneriyorlarsa da karfl› taraf buna gülüp geçiyor; “abart›yorsunuz,” diyorlar ve öneriyi reddediyorlar.(1) Böylece de iflgal ordusu art›klar›n›n geriye çekilirken yapt›klar› katliamlara olanak sa¤l›yorlar. d/Bolflevik Rusya ile yap›lan Brest -Litovsk anlaflmas›n›n birinci görüflmelerinde Kars -Ardahan ve Batum istenmiyor. Neyse ki Sovyet heyetinin an- Ocak - fiubat 2008 • Serhat Kültür laflmadan vazgeçmesi ve ülkelerine geri dönmesi üzerine anlaflma imzalanam›yor; ancak bunun üzerine Almanya, Sovyet topraklar›nda ilerlemeye bafllay›nca görüflmeler 1 Mart 1918 de yeniden bafll›yor iflte o zaman, “Türk heyeti Ruslara karfl› yeni taleplerle ortaya ç›km›fl... Elvile-i selase’nin Türkiye’ye iade edilmesi ...”(E.fiahin) istenmifl; daha çok Almanlar›n bast›rmas› ve dayatmas›yla Kars -Ardahan -Batum’un Türkiye’ye b›rak›lmas› Sovyet Rusya heyetine kabul ettirilmifltir. Sözün k›sas› Enver Pafla’n›n askeri flefli¤inde geçen dönem hiç de parlak de¤ildir. Parlak olmamaktan da öte, oldukça kötü. Bu nedenle Enver paflan›n Hain olup olmad›¤›n› tart›flman›n bir anlam› olmad›¤›n› düflünüyorum. Çok da bir önemi yok. Kald› ki hainlik göreceli bir kavram. Ancak; bir askeri yönetici olarak, lider olarak tehlikeli ölçülerde yetersiz oldu¤u tart›flmas›z. 1). 5-17 Aral›k 1917 tarihinde imzalanan ve savafla son veren mütarekede al›nan kararlar flöyledir: “‘ “Kafkasya cephesinde harp halinde olan Türk ve Rus ordular› aras›nda askerî hareketlerin kesilmesi ve bir an evvel flerefli bir sulha ulafl›lmas› için afla¤›daki mütareke mukavelenamesi akd olunmufltur: “1- ‹flbu mukavelename hükümleri 18 Aral›k 1917 (5 Aral›k 1917) saat 1 evvelden, kesin bir sulh yap›l›ncaya kadar her iki taraf için mecburiyü’1-icra olacakt›r. “Taraflardan biri iflbu mütarekenâmeyi feshetmek lüzumunu görür ise, harekât-› harbiyeye bafllamadan ondört gün önce keyfiyetten karfl› taraf› haberdar etmeye mecburdur. “2- ‹flbu mukavelename yürürlü¤e girdi¤i andan itibaren, her iki taraf bütün Osmanl› Kafkas cephesinde harekât-› harbiyeye son vereceklerdir. Taraflar de¤il yaln›z karfl› taraf k›taat› üzerinde, hatta kendi hatt-› fâs›l›n›n on verst gerisinden geçen hat ile s›n›rland›r›lm›fl m›nt›ka dahilinde bile hiçbir hava hareketi icra etmeyecektir. “3- Hatt-› fas›llar iflbu mukavelenameye merbut bir ilâvede tamamen gösterilmifl ve bir krokide de iflaret olunmufltur. Müstakil Yedinci Kafkas Kolordusu ile Birinci Müstakil Kafkas Süvari Kolordusu m›nt›kas›nda ve mukabilindeki Osmanl› ordusu cephesindeki hatt-› fas›llar bu kolordularla Osmanl› kuvâ-y› askeriyesi aras›nda taraflar›n muvafakatiyle teflekkül edecek komisyonlar ma’rifetiyle tayin edilecektir. “4- ‹flbu mukavelenamenin akdi an›ndan itibaren her iki taraf, harekât-› sev-kûlceyfliyede bulunmamay›, k›taat›n tebdili gibi ahval-i tabiîye haricine ç›kacak nakliyât-› askeriye icra etmemeyi ve bilhassa Irak ve Suriye cephelerine nakliyât› men’ etmeyi taahhüd ederler. “Bu maddenin ihlâl edilmesi, askerî hareketin tekrar bafllamas›na bir iflaret say›lacakt›r. Yaln›z 15 Aral›k saat alt› sonra (2 Aral›k saat onsekiz) tarihine kadar bu yolda verilen emirler icra edilecek ve iflbu muayyen saatten sonra bu maksadla verilen emirler geri al›nacakt›r. “5- Her iki taraf için tayin edilen hatt-› fas›llar dahilinde, taraflar, k›taat tebdili veya iskân ve ikâmeti hususlar›nda tamamen serbesttirler. fiu flartla ki, cephenin arka 19 m›nt›kalar›, mütarekenin akdedildi¤i esnadaki kuvvetlerini art›rmas›nlar. “6- ‹flbu mukavelename hükmünü muhafaza etti¤i müddetçe, taraflardan hiçbiri taarruz haz›rl›¤›nda bulunmayacaklar›n› taahhüd ederler. Ancak bugün mevcud olan askerî tesislerin onar›m ve tamirine müsaade edilmektedir. “Tüfek ve makineli tüfek at›fl talimleri, hatt-› fâs›l›n befl verst gerisinde ve top at›fl talimleri en az onbefl verst gerisinde icra edilecektir. ‹flbu at›fl talimlerinden her iki taraf evvelce ve vaktiyle birbirlerini haberdar edeceklerdir. “7- Âkid taraflardan hiçbiri hatt-› fâs›l›n ilerisine nöbetçi, keflif kollan ve münferid keflifçiler göndermemeyi taahhüd ederler. “8- ‹flbu mukavelenamenin hükümleri geçerli oldu¤u müddetçe, taraflar›n hatt-› fâs›llar›yla s›n›rland›r›lm›fl olan tarafs›z 20 m›nt›kaya, gerek asker ve gerek yerli ahalinin geçmesi men’ edilecektir. Tarafs›z m›nt›kaya geçen asker ça¤›nda bütün erkekler harp esiri addedileceklerdir. Ancak flimdiye kadar tarafeyn askerlerinin su ve odun tedarik etmek için müracaat etmekte olduklar› kaynaklardan istifade etmek üzere, bi-taraf m›nt›kaya geçmelerine, taraflar›n muvafakat›yla yine müsaade edilecektir. “9- ‹flbu mukavelenamenin hükümleri tatbik edilirken zuhur edebilecek yanl›fl anlamalar, iki taraf›n tayin edece¤i murahhaslar taraf›ndan halledilecektir. Her bir vak’an›n halli için evvel-emirde ale’1-usûl birleflecek mükâleme memurlar› vas›tas›yla tarafeyn murahhaslar›n›n içtima’ edecekleri zaman ve mekân kararlaflt›r›lacakt›r. Ordu karargâhlar› aras›nda muhabere lüzumu hâs›l olursa, mükâleme memurlar› Refahiye-Erzincan flosesi üzerine gönderileceklerdir. “10- Tarafs›z bölgenin sakinleri halk›n rahat›n› ihlâl edecek suç iflledikleri veya bunlar›n sebeb olabilece¤i herhangi bir suçun cezas› ve suçlular hakk›ndaki karar, her iki taraf›n suçlular hakk›nda alacaklar› müflterek karara göre neticelendirilecektir. Her iki tarafta a¤›r suç iflleyenler, karfl› taraf›n iste¤i üzerine derhal teslim edilecektir. “11- Mevcut mukavelenameye Kürtlerin harfiyen uymalar›n› temin etmek için, Türk komutanl›¤› bütün kuvvetiyle çal›flaca¤›n› taahhüd etmektedir. Kürtlerin düflmanca hareketleri vuku’unda. Rus askerleri kendi s›n›r hududlar› dahilinde, onlara karfl›. hiçbir devleti tan›mayan eflk›ya muamelesi yapacaklard›r. “12- Âkid taraflar bu mukavelenamedeki maddeler hakk›nda ilaveler yapmak veya de¤ifltirilmesini istemek hususlar›nda teklifte bulunabilirler ve bu maksat için, iki taraf›n mümessillerinden mürekkeb bir komisyon teflkil edilebilir. “Merkezî devletler ve Rusya Cumhuriyeti aras›nda umumî bir mütareke akdedildi¤i takdirde, bu mukavelenamenin bütün maddeleri Kafkas cephesi için de geçerlidir. “13- ‹flbu mukavelename muharip devletlerin Karadeniz’de bulunan donanmalar› aras›nda da geçerlidir. Mukavelenamenin denizcili¤e ait hususlar›ndaki teferruat, iki taraf›n donanmalar›n›n tayin etti¤i komisyonca tespit edilecektir. “Askerî gemilerin ve uçaklar›n, karfl› taraf›n sahillerine en fazla 10 verst yaklaflmas› ve herhangi bir askerî harekette bulunmas› yasakt›r. “14- ‹flbu mukavelename Türk ve Rus dilinde yaz›lm›fl olup, her iki tarafa kendi dillerinde yaz›lm›fl ve iki taraf mümessillerince imzalanm›fl birer nüsha teslim edilmifltir.” Yukar›da belirtti¤im gibi Kürtlerin Ruslara verdi¤i rahats›zl›¤›n bile görüflülerek mütareke maddeleri aras›nda yer almas›na karfl›n rus iflgali alt›ndaki topraklardaki Müslüman halk›n Taflnaksutyun terörüne karfl› korunmas› için anlaflmaya bir madde konulmas› akla bile gelmemifltir. Traji komik olansa komutan Enver’in bu eksikli¤in fark›na günler sonra varmas›yd›. 23 aral›k 1917 de Vehip paflaya telgraf çekerek bu hususun Ruslara kabul ettirilmesi ister. “1- 11. maddede Kürtlere karfl› taahhüdât›m›za mukabil, Rus Kumandanl›¤› dahi, arazi-i müstevliyedeki Ermenilerin tebaa-› Osmaniye’ye yapmakta olduklar› mezâlimin men’ edilece¤ini taahhüd etmelidir.” Tabi böyle bir fley mümkün olmaz. Zaten bat›l› ülkelerle s›k› f›k› iliflkiler sürdüren Zakavkom-Seym yönetimi iflgal alt›ndaki Anadolu topraklar›n› Türk Ermenistan’› olarak tan›mlayarak buralar›n yönetimini Ermeni siyasetçilere b›rakm›flken onun müzakere masas›ndan kalkt›ktan sonra böyle bir fley kabul ettirmek mümkün de¤ildi. Serhat Kültür • Ocak -fiubat 2008 Bir Baflka Güfte Var Sar›kam›fl’ta E⁄ERL‹ hemflerilerim, 93´üncü y›ldönümü nedeniyle Osmanl›D Rus Savafl› s›ras›ndaki Kars-Sar›kam›fl’›n “Allahüekber Da¤lar›´nda Donarak fiehit Düflen 90 Bin Askeri Çeflitli Anma Törenleri” yap›l›yor. Bu savafl tarihimizin en dramatik savafllar›ndan biridir. Elbette kahraman bir milletin evlad›y›z fakat bizim kahramanl›klar›m›z ayn› zamanda zaferlerle birlikte ac›larda yaflatm›flt›r. Yemen´de kavurucu s›ca¤›ndan, Sar›kam›fl´ta dondurucu so¤u¤una yazl›k elbiseyle çar›ks›z giden körpe fidanlar›n hikâyesi yakar sinemizi. Bu bir efsanenin ayakta kalma ve yaflamak için son ç›rp›n›fl›yd›. As›rlarca içten içe alt›n› oyan d›fl ve iç mihraklar›n, y›k›lan bir devin ç›kard›¤› feryad›n›n ad›d›r, Yemen, Çanakkale, Sar›kam›fl... Sar›kam›fl denince içim burkulur her taraf çar›ks›z cesetlerle görünür gözüme, hüzün kaplar içimi. Binlerce ANADOLU evlad› gömüldü karlara gecenin kör vaktinde mosmor bedenle. Tabi gömemedi onu Sar›kam›fl ba¤r›na ac›s›n› dayanamay›p att› bahar›n kardelenlerine. Ah Sar›kam›fl Ah !... Sar›kam›fl flehitlerin yurdu Sar›kam›fl ac›lar›n yurdu... Sar›kam›fl fiehitler Gelinlik giyinmifl körpe k›z gibi, Karlara serildi Sar›kam›fl’ta. Mevsimler a¤laflt› gece buz gibi, fiafaklar gerildi Sar›kam›fl’ta. Mehmedim çar›ks›z Yemenden gelmifl, Pak beden mor oldu Sar›kam›fl’ta, Gök mavi yer beyaz, kefeni alm›fl, Bir tufan görüldü Sar›kam›fl’ta. Hoflaft› menusu ya¤s›z yemekler, Ö¤ünler bir oldu Sar›kam›fl’ta, A¤laflt› mevcudat ve de melekler, Ak yafllar nar oldu Sar›kam›fl’ta. Y›ld›zlar a¤laflt› bulutlar indi, Defterler dürüldü Sar›kam›fl’ta, Namlular y›rt›ld› tafllar delindi, Bir tarih yar›ld› Sar›kam›fl’ta. Ocak - fiubat 2008 • Serhat Kültür ■ Ömer EK‹NC‹ M‹C‹NG‹RT (fiair-Yazar) http://www.omerekincimicingirt.com e-mail: micingirt@hotmail.com Cilvesidir lakin buda kaderin, Zor nizam kuruldu Sar›kam›fl’ta, Yaram çok a¤›rd›r ç›ban çok derin, Silahs›z vuruldu Sar›kam›fl’ta. Sar›kam›fl dinle tarih seslenir, fiehitler soruldu Sar›kam›fl’ta, Abide gerekli ruhlar süslenir, Emr-i Hak verildi Sar›kam›fl’ta. Bak Ömer rikkatle, bak perde perde, Bak Mehmet pir oldu Sar›kam›fl’ta, fiehitler ölmez Hay! fiehit her yerde, Cennete girildi Sar›kam›fl’ta. Bu harekât›n askeri aç›dan, teknik aç›dan vebal› büyük ama ona de¤inmeyece¤im. Yokluk içinde buradaki karl› da¤lar› zemherinin kavurucu so¤u¤unda aflmaya çal›flan, ayakkab›s›z, paltosuz Anadolu çocuklar›, hatalara kurban gitmifltir. Biz bu flehitlere borçluyuz. Onlar olmasayd›, belki de bu topraklarda Ruslar flimdi yafl›yor olacakt›. Sar›kam›fl, Türk Tarihinin ve savafllar›n›n en ac› olan›d›r. Bu ac›y› fedakârl›klar›, cesareti, ulvi davran›fl› en iyi flekilde idrak edip gençlerimize aktarmal›y›z. Bu asl›nda yenilgi de¤il, kendini feda etmenin destan›d›r... Di¤ece¤im o ki bugün Millet Devlet abideleflmifl kahraman Mehmetçi¤imizi, kendisine lay›k bir flekilde anma mecburiyetindeyiz. Bu bizim boynumuzun borcu. Sar›kam›fl Harekât›´ndan ayn› zamanda ders de ç›karmal›y›z.Ve ölümsüz na¤melerle milletimizin haf›zas›na nakflolan bu facia ve kahramanl›k, on binlerce vatan evlad›n›n buz tutmufl feryad›, da¤lardan tafllardan yank›lanan, kalanlar›n ise a¤›tlar›na yan›k türkülerine dönüflmüfl ve milletine mal olmufltur. Tarihin bu ac›l› sayfas› halk›n haf›zas› olan türkülerle ve a¤›tlarla kayda geçirilmifltir. Sar›kam›fl Harekât›´nda Mehmetçik her zamanki cesaret ve kararl›¤›yla üzerine düfleni yerine getirmifl ald›¤› emirle yola koyulmufltur. Sorumlulu¤unun fark›ndad›r. Lakin Balkan bozgunundan sonra ders almayan yetkililer yeni bir bozguna sebep olurlar. Mehmetçik yine de ‹stiklal Harbi´ni haber verir gibidir. Düflman karfl›s›nda iradesini kaybetmez, Fakat basireti kör olan ve sebep olanlara da bir türkü de, flunu (Biz Urusu alt ederdik, sebep oldu Enver Pafla) der. Sar›kam›fl’ta Bak›fllar karak›fl gö¤e dikildi. Mevsimler a¤laflt› Sar›kam›fl’ta Körpecik bedenler kara ekildi, Nur arfla ulaflt› Sar›kam›fl’ta Sineler buz tutmufl, yatar ayazda, Bülbül figan eyler güller niyazda, A¤›t anlatamaz duyguda sazda, Hür vicdanlar k›flt› Sar›kam›fl’ta. Kalanlar ç›ld›rd› aman Allah›m! Ürperdim irkildim sarst› günah›m, Gözyafl›m az›¤›m, dua silah›m, Plan suya düfltü Sar›kam›fl’ta Demeyin kardelen yand› ci¤erim, Hesaplar çok a¤›r yaram çok derin, A¤›rd›r dostlar›m, a¤›r kederim, Melekler uçufltu Sar›kam›fl’ta. 21 Düflündüm Yemeni ve üflüyorum, Kar›flt› karlara ben yafl›yorum, Bu vebal çok a¤›r, zor tafl›yorum, Moskof bile flaflt› Sar›kam›fl’ta. Uyan flehit uyan kar uykularda, Bölük bölük yatar canlar ard arda, Kokunu arad›m akan karlarda, Bir mazi tutufltu Sar›kam›fl’ta. Tarih flahit bize ölümsüz millet, fiehitler ölmez ki benim ki hasret, Gül açt› gözyafl›m tüllendi kasvet, fiehitler bulufltu Sar›kam›fl’ta. Ac›m bo¤um bo¤um k›s›ld› sesim, Kader böyle imifl Ömer ne desin, Ülkemden topland› hemen her kesim, Yatanlar gardaflt› Sar›kam›fl’ta. Sar›kam›fl Mehmetçi¤in her flart alt›nda irade, cesaret ve disiplinden oluflan karakterini nas›l muhafaza etti¤ini tarihe alt›n harflerle yazd›¤› bir semboldür.” Bu sembolü, eski Genelkurmay Baflkan› Orgeneral Hilmi Özkök´ün “Sar›kam›fl askeri aç›dan var olma azminin, direnen mücadelenin, inanc›n, fedakârl›¤›n ve her fleyden önemlisi de, Türk halk› ve askerinin en zor flartlarda vatan› için neleri göze alabilece¤inin abideleflmifl bir sembolüdür” diyen Orgeneral Özkök´ün, “Sar›kam›fl yönetim biliminde hayal ile gerçek ve yönetilemeyen risk ile yönetilebilir riskin ne anlama geldi¤ini gösteren en çarp›c› örnektir” demifltir. Sar›kam›fl Hareketi o dönemde gizlenmifltir hatan›n sahipleri taraf›ndan... fiehitleri gereken flekilde ilgi gösterilmemifl saklanm›flt›r. Millet kendi evlad›n›n ac›s›n› duyamam›fl ve an›lamam›flt›r. Ancak son y›llarda bil hassa bu y›l tüm ülke genelinde çeflitli etkinliklerle an›lm›flt›r ve an›l›yor. Bir Sar›kam›fll› olarak ve Sar›kam›fl facias›n› yaflayan bir milletin evlad› olarak bundan ders ç›kar›p o mübarek makama eriflen flehitlerimize Allah’tan Rahmet diliyor tekrar bir fliirimle sayg›lar sunuyorum... 22 Bir Baflka Güfte Var Sar›kam›fl’ta bir beyaz güfte Sar›kam›fl’ta küskün bir eda ile sarar beni bir matem gözyafllar›m dökülür gaipten sesler gelir kör ka¤n›lar g›c›rdar ›zd›rap flark›s›yla tasalara bürünür gömülürüm sihirli a¤›tlara... bambaflka yank›lan›r Sar›kam›fl, bambaflka. sonra ruhumu sarar efsunlu musikiler. geceye bir sessizlik yay›l›r siner çileli geceler uzan›r da uzan›r doksan bin flehit uzunlu¤unda... derken bir düflünce al›r götürür beni Allahuekber da¤lar›na bulutlarla birlikte zaman durur, hayat durur, yafllar donar ayaz›n kuca¤›nda karlara her dokunuflta yutkunur yutkunur bo¤ulurum birkaç kez ayaz›n en k›rak yerinde duygular›m kâh coflar kâh emekler Sar›kam›fl ah Sar›kam›fl ... flehitlerin mekân› hüzünlerin diyar› her taraf›n ›zd›rap ›zd›rab›n türküsü her taraf›n bir destan bir destan›n öyküsü kim bilir belki de Sar›kam›fl bir perde mi ne vuslata aç›lan tarihin son sayfas›nda, ruhum soluklan›r duygular›m dirilir karlar okflar bahar›n çehresiyle her Sar›kam›fl duydu¤umda... ateflin dondu¤u ölümün gülümsedi¤i ölümün hayat buldu¤u yer Sar›kam›fl yanar kelimeler aflkla AllahuEkber da¤lar›nda her bahar kardelenler aç›nca. köpürür flehit kokulu dereler kar sular›yla Hu deyip akar her mevsim bahar›n kuca¤›nda öt bülbül öt iflte tam zaman› ötmenin gülde burada gülistanda her taraf›m bembeyaz her taraf›m yemyeflil gelin odas› m› ne beyaz›n ikliminde flehitli¤in her rengi konufl susmak yok yan›k sevda bu susmak yok konufl sen konufl sar›çam sen flu Merzifonlu Mehmet bak buda fi›rnakl› Hasan nas›l da yak›flm›fllar yan yana ve s›rt s›rta utans›n Gabar da¤› utans›n flahadetsiz hortlaklar konufl Sar›kam›fl konufl söyle neden sessizlik bu ne dertli sessizlik sükûtta üflüyorum bu suskunluk nedendir hem sitemin kimedir... Serhat Kültür • Ocak -fiubat 2008 ● Sar›kam›fl’ta, Ermeniler taraf›ndan bo¤ularak süngülenmifl Türk savafl esirleri. ● Rus askerleri neye bakar? Karlar›n erimesiyle ortaya ç›kar kardelenlere mi yoksa? Ocak - fiubat 2008 • Serhat Kültür ● Yukardaki resimler 1922’ye kadar, uygulanan sansürler nedeniyle günümüze pek az resim gelebilmifl. Ki, bunlar da Rus Ordu arflivlerinden al›nma. ● Sar›kam›fl’ta, vahflice öldürülmüfl bir sivil Türk. 23 Yürekleri S›ms›k› Saran Her fieyin Bafl› SEVG‹ EVG‹, insan ruhunu ›s›tan, yaflama dair her fleyi flölene çeviren, S bireyler aras›ndaki hoflgörüyü, bar›fl› sayg› ve sevgi çemberinin oluflumunu sa¤layan sihirli ve ayn› zamanda yaflam› pozitif yapan önemli sözcüktür. Günümüz dünyas›nda meydana gelen savafllar katliamlar ve bunun sonucu insan can›na k›ymalar, ç›kar kavgalar›, mevcut kaynaklar› paylaflamamak ve en önemlisi sevgisizlikten meydana gelindi¤i aç›kça görünüyor. Savafllar›n ve yaflanan ac› dramlar›n panzehiri befl harften oluflan söylemesi kolay üstelik masrafs›z SEVG‹ oldu¤unu unutmayal›m. Sevgiyi Dünya’n›n bir ucundan di¤er bir ucuna yürekten sunal›m ki tüm uluslar insanca bar›fl içinde yaflas›n. “Sevgiyi, yaflad›¤›m›z her anda, hayat› paylaflt›klar›m›za, yaflama alanlar›n› ortak kulland›klar›m›za do¤aya, üzerinde yaflad›¤›m›z dünyan›n di¤er ucundaki bütün insanlara dil, din ›rk gözetmeden Allah’›n yaratt›klar› olarak, kardefllerimiz olarak gördü¤ümüzde yüre¤imizdeki sevgi p›nar›n›n ak›fl›n› hiçbir kuvvet durduramaz.” ‹nsan do¤du¤undan ebediyete kadar yüre¤indeki sevgi p›nar› durmadan hep akmal› Dilinin ucundaki SEVG‹ sözcü¤ü hiç eksik olmamal›. Sevgi insan›n karfl›s›ndakine hissetti¤i en güzel duygular›n olmazsa olmaz›d›r. ‹nsan ruhu de¤iflik sevgilerin varl›¤›yla olgunlafl›r. Bunun sonucunda hayattan ve hayat› onunla ■ Cafer paylaflanlardan tat al›r. Birde bunun yan›nda kifliye özel farkl› sevgiler var yani severek yap›lan al›flkanl›klar buna hobiler diyoruz. Hele bunlar genifl kitleleri ilgilendiriyor ve bu güzel al›flkanl›klardan feyz al›n›yorsa onun tad›na doyum olmaz. Yaflam›n›n içine SEVG‹YLE birlikte bunlar› da ekleyen insan yak›n çevresinden bafllayarak dünyan›n bütün insanlar›yla hoflgörü ve bar›fl içinde sevgiyle yaflar. “Yüre¤i, gönlü t›ka basa sevgiyle büyüyen insanlar yaflad›¤› ortamlarda ferkedilirler. Onlar karanl›k bir geceden sonra do¤an günefl gibidirler. Tüm gözler onlara odaklan›r kulland›klar› her sözcükler att›klar› her ad›mlardan feyz al›n›r. Yürekleri ›s›t›r, gönülleri fethederek yaflama anlam katarlar. Neden gelecek nesilleri bu donan›mla sevgiyle büyütmeyelim?” ● Yürekleri s›ms›k› saran her fleyin bafl› SEVG‹ 24 AKYOL caferakyol@mynet.com caferakyol@hotmail.com caferakyol@gmail.com Baflta anne babalar, ö¤retmenler ve toplumun di¤er kesimleri ge- lece¤imiz olan çocuklar›m›za ve gençlerimizi yüreklendirerek flöyle seslenelim; “Seni seviyorum. Sen benim için çok önemlisin.” Birbirin tamamlayan bu iki de¤erli cümlenin insan yaflam›nda ne kadar önemli oldu¤u tart›fl›lmaz. Bu cümleleri ne kadar çok kullan›rsak hem kendimizi hem de karfl›m›zdakini mutlu ederek huzurlu ve bar›fl içinde yaflaman›n kap›s›n› aralar›z. Mutlu ve sa¤l›kl› bir yaflam›n anahtar› sevgiden geçer. Gelin ortak kulland›¤›m›z bu güzel co¤rafyada zincirin halkalar› gibi kenetlenip yan yana omuz omuza sevgi çemberi olufltural›m. Canlar gitmesin, analar a¤lamas›n. Sevgi dokunmakt›r. Zaman›n›z varken dokunun. Kime mi? Sizinle hayat› iyi ve kötü günde paylaflanlara, üzerinde yaflad›¤›m›z bu güzel dünyam›zda nefes al›p veren her fleye. Yürekten SEVG‹YLE Yüre¤inizden sevgi, gözlerinizden ›fl›k eksik olmas›n. Mutlu kal›n... Sa¤l›kl› kal›n... Hoflça kal›n... KEfiKE SENDEN B‹RKAÇ TANE OLSA Geçti¤im yollar seninle dolsa Gönül pencerem ayd›nl›k olsa Gelecekten kayg›m hiç olmasa Keflke senden birkaç tane olsa Yüzündeki tebessüm hep sürse Talih k›smet flans sana da gülse Tanr›dan bir de dile¤im olsa Keflke senden birkaç tane olsa Yaban otlar bahçenden ayr›lsa Umutlar›n yar›nlar› bulsa Bir yudum sevgi gönlüne aksa Keflke senden birkaç tane olsa Gözlerin ay›n on dördü olsa Yüre¤indeki hüzün son bulsa K›sacas› senden çok çok olsa Keflke senden birkaç tane olsa Serhat Kültür • Ocak -fiubat 2008 “ fi i i r y a z m a k , n e f e s a l m a k t › r ” Cafer AKYOL “ G ö n ü l P e n c e re s i n d e n B i r N e f e s ” fi‹MD‹ YANIMDA OLSAN fiimdi yan›mda olsan Gözyafl›mla seni karfl›lasam Ac›mas›z kufl gibi geçen zaman›n Kanatlar›n› yolsam fiimdi yan›mda olsan Seni karfl›ma al›p Bir demlik çay›n Tad›na varsam Anlatsam Biriktirip anlatamad›klar›m› Dinlesem Biriktirip anlatamad›klar›n› fiimdi yan›mda olsan Yüzüne doya doya baksam Tutsam ellerinden Dokunsam o güzel saçlar›na Beline O incecik beline Sar›l›p Kokunu içime çeksem Gözlerinin derinliklerine girip Uyuyabilsem Uyanmamak üzere fiimdi yan›mda olsan YAZ ‹Ç‹NDEN GELEN‹ Hani baz› anlar var ya Sevgin yüre¤ine s›¤maz Coflars›m Dokunmak duymak istersin Ne pahas›na olursa olsun Görmek istersin Hissetmek istersin Ama Ocak - fiubat 2008 • Serhat Kültür YÜRE⁄‹NLE SEV BEN‹ OL Sana gözyafllar›m› verdim Gözlerinle öp beni Sana yüre¤imi verdim Yüre¤inle sev beni Gözlerinden yakalad›m y›ld›zlar› birer birer Tutsak edildi yüre¤im özlemlerim Duygular›m hayallerim Sensiz seninle yaflamaya mahkum edildim Sana ömrümü verdim Ömrünce sev beni Sana feryad›m› verdim Ne olur duy beni Sana rüyalar›m› verdim ‹çine gir sor beni Rüyalar›ma gir sev beni Yüre¤ine al beni yüre¤inle sev beni Kanayan yaram hiç dinmeyen sanc›m Hazmedemedi¤im sensiz yaflant›m Güzel gözlü mele¤im Geleceksen talihim ol kon bafl›ma Gelmeyeceksen ecelim ol al can›m› SEN‹N DÜNYAN YOLUN DÜfiERSE ‹ç dünyan› anlat›yor Hüzünlü bu¤ulu gözlerin Yaflat›yorsun gerçek yaflamda Sana ait olan o güzelim dünyan› Dinliyorsun karfl›ndakini Bakar gözrmez misali Al›p götürüyor duygular›n Ar›n›yorsun gerçek yaflamdan Dal›yorsun sana ait olan ‹ç dünyan›n güzelliklerine Uyanmamak üzere Taa ki Gerçek yaflam›n ac›mas›z sessizli¤iyle uyan›yorsun B›rak›yorsun sana ait olan güzellikleri yerli yerinde Duygular›nda deprem oluyor S›cak havada üflemek gibi F›rt›nal› havada kelebe¤in uçmas› gibi Sonra Al›yorsun avuçlar›n›n aras›na Yaflam›n güzelliklerini Üzerine Nak›fl nak›fl iflleyen O güzelim yüzünü Hüzünlü bu¤ulu gözlerini Dal›yorsun yine sana ait olan ‹ç dünyan›n güzelliklerine Uyanmamak üzere Taa ki Oturdum masam›za Bu kez mum ›fl›¤›nda Umutsuzca Sevgi logomuzun üzerinde Gezdirdim parmaklar›m› Parmaklar›n gezmifltir diye Kim bilir ne duygularla okflad›n logomuzu Derinden bir iç çektim O güzel gözlerine O doyumsuz gözlerine Kara bulutlar çöktü Kahrettin bana Kahrettin deli ayr›l›¤a Yüzüme k›y›pta söyleyemedi¤ini ‹çinden söyledin Burada oturmay› bile kendine çok gördün Terk ettin masay› Yüre¤in orada kal›rcas›na Masam›zda flimdi ben oturuyorum Logomuzun kenarlar›na u¤urlu say›m›z› Yüre¤imle iflleyerek Gözlerini yudum yudum içerek Teninin kokusunu Ci¤erlerime çekerek Biraz sonra senin gibi Yüre¤imi burada b›rak›p gidece¤im Tek fark›m›z Ben masam›zda günde birkaç defa oturuyorum Sen ise Yolun düflerse Yolun düflerse 25 Ka¤›zmanl› Çolako¤ullar› ile ‹shak Pafla Saray›’n› Yapt›ran ‹shak Pafla’n›n Akrabal›¤› A⁄IZMAN’›n Keçivan (Tunçkaya) ve K›z›lveren (Çeperli) köyK lerinde yaflayan Çolak, Y›lmaz, Atilla ve Ulusoy soyadlar›n› alm›fl olan Çolako¤ullar›/ Çolaklar lakapl› ailenin verdi¤i bilgiye göre bu aile Orta Asya’dan gelip An›’ya yerleflmifltir. Ailenin bilinen ilk dedeleri Çolak Mustafa ile onun kardefli Topal Abdi’dir. Çolak Mustafa’dan olanlar Ka¤›zman’›n Keçivan köyüne, oradan da K›z›lveren köyüne gelirler. Edilmifl bir aht üzerine parma¤›n› keserek Çolak lakab›yla an›l›p bilinen dedenin ad› Çolak Mustafa’d›r. Çolak Mustafa’dan ‹brahim Bey, ondan Hac› Süleyman Bey, ondan Osman Bey, ondan Mustafa Bey (Mustafa Bey’in Keçivan’da Bayraktarl›k yapt›¤› belirtilmektedir), ondan Ömer Bey, ondan Hac› Süleyman Bey, ondan Yusuf Bey, ondan Mehmet Bey, ondan da Mahmut Bey(1) do¤mufltur. Çolak Mustafa Ka¤›zman’a gelirken kardefli Topal Abdi ise An› civar›nda Do¤ubeyaz›t’a göçer. Topal Abdi ailesinden Küçük ‹shak Pafla Do¤ubeyaz›t’ta bir saray yapt›r›r. Saray 1784 y›l›nda tamamlan›r. ■ Sait Bir Ansiklopedi’de; “‹shakpafla Saray›, A¤r› ‹linin Do¤ubeyaz›t ‹lçesi’nin 8 km. güneydo¤usunda, çevreye egemen bir kayal›k üzerinde yer al›r. ‹shak Pafla ile ilgili bilgiler az ve kuflkuludur. Bununla birlikte saray›n yap›m›na Ç›ld›r Atabeylerinden Çolak Abdi Pafla taraf›ndan baflland›¤› ve ayn› aileden Küçük ‹shak Pafla’n›n 1784’te tamamlatt›¤› bilinir.” diye geçmektedir.(2) Burada Abdi Pafla “Çolak Abdi Pafla” diye verilmifltir. Oysa Ka¤›zman da ki Çolako¤ullar› ailesine ● ‹shak Pafla Saray› 26 KÜÇÜK asikmiskini@hotmail.com mensup torunlar onu “Topal Abdi” diye tan›maktad›rlar. Editörlü¤ünü Prof. Dr. Oktay Belli Hoca’n›n yapt›¤› 2004 y›l›nda yay›nlanan Do¤ubeyaz›t Sempozyumu adl› kitapta Doç. Dr. Mehmet ‹nbafl›,” Ç›ld›r Beylerbeyleri: I.‹shak Pafla ve II. ‹shak Pafla” adl› araflt›rma yaz›s›nda Ç›ld›r Beylerbeyleri hakk›nda önemli bilgiler vermifltir.(3) Ç›ld›r Eyaleti, Sultan III. Murat döneminde Osmanl› Devleti’nin do¤u hududunda meydana gelen hadiseleri kontrol etmek, Osmanl›-‹ran savafllar›nda savunmalar yapmak amac›yla kurulmufltur. Sancak say›s› ise 13’tür.Bayezit Sancakbeyli¤i ise bu sancaklardan birisidir. Ç›ld›r Eyaletinin kurulmas›yla birlikte, 1579’da ilk olarak Ç›ld›r Beylerbeyli¤ine tayin edilen isim Mustafa Pafla’d›r. Onun ard›ndan Ç›ld›r Valili¤i’ne Yusuf Pafla, Ahmet Pafla, H›z›r Pafla, Karakafl Ahmet Pafla, Minüçehr III, Sefer Pafla, Yusuf Pafla, Rüstem Pafla, Arslan Pafla, Mehmet Pafla, Arslan Mehmet Pafla, Yusuf Pafla, Selim Pafla, ‹shak Pafla (I./Büyük), Hac› Ahmet Pafla, ‹brahim Pafla, Süleyman Pafla, ‹shak Pafla (II./Küçük) gibi isimler getirilmifltir. II.‹shak Pafla Ç›ld›r Valili¤ine geçmeden önce Bayezit Mutassar›fl›¤›’nda bulunmufltur. Bayezit Sanca¤›nda görev yapan Sancakbeyleri hakk›nda kaynaklarda yeterince bilgi yoktur. Tespit edilen ilk sancakbeyi Çolak Abdi Pafla’d›r. Abdi Pafla, Sultan IV. Murat’›n 1634 Revan seferine kat›lm›fl, daha sonra Bayezit Sancakbeyli¤ine getirilmifl ve uzun süre bu görevde kalm›flt›r. Ard›ndan Mahmut Pafla, onun da ard›ndan Abdulfettah Sancakbeyi olmufltu. Abdulfettah Bey’in 1775’te vefat›ndan sonra II. ‹shak Pafla tayin edilmifltir. Ç›ld›r Eyaleti Beylerbeyi¤i ve Bayezit Mutasarr›fl›¤› görevlerinde bulunan ‹shak Pafla Gürcistan ve ‹ran taraflar›ndan gelebilecek hü- Serhat Kültür • Ocak -fiubat 2008 cumlara karfl› al›nan müdafaa tedbirlerinde önemli rol oynam›flt›r. Son olarak 1792 y›l› sonlar›nda Bayezit Sanca¤› Mutasarr›fl›¤› uhdesinde bulunan ‹shak pafla’n›n Hasankalede ikamet etmesi emredilmifltir. ‹shak Pafla ile ilgili yap›lan araflt›rmalarda onun bir süre sonra Hasankale’de vefat etti¤i, her hangi bir kaynak gösterilmeden belirtilmektedir. Oysa ‹shak Pafla’n›n hayatta oldu¤u ve bir süre daha Bayezit Sanca¤› Mutasarr›fl›¤› görevini sürdürdü¤ü, arfliv kay›tlar›ndan anlafl›lmaktad›r. Bayezit’te ikamet etmekte olan ‹shak Pafla’n›n, ne zaman öldü¤ü hususunda kaynaklarda her hangi bir aç›kl›k yokken, Bayezit sanca¤›na yap›lan bir tevcihat ile ilgili arfliv vesikas›nda, bunu tespit etmek mümkün olmufltur. Nitekim 25 muharrem 1214/29 Haziran 1799 tarihli bir tevcivat kayd›nda, “Bayezit sanca¤› Rum-ili be¤lerbe¤i payesiyle yurtluk ve ocakl›k mutasarr›f olan ‹shak Pafla’n›n fevtiyle yine Rum-ili be¤lerbe¤i payesiyle o¤lu Mir Mahmut’a 25 M. sene 214 tarihinde tevcih olundu...” fleklindeki bilgi, ‹shak Pafla’n›n 19 Haziran 1799’da vefat etmifl oldu¤unu aç›kça göstermektedir. ● ‹shak Pafla Saray› II. ‹shak Pafla, kabiliyetli ve sert mizaçl› bir idareci olup, zaman zaman Osmanl› Devleti’ne muhalefet edebilecek kadar cesaret sahibi bir kimsedir. Nitekim banisi oldu¤u ve bizimde bugün hayranl›kla seyretti¤imiz ‹shak Pafla Saray› onun ida- ● Çolako¤ullar›ndan halk flairi Mahmut ULUSOY Ocak - fiubat 2008 • Serhat Kültür recilik yönünü ve h›rs›n› ortaya koyan en bariz örnektir.(4) Abdi Pafla’dan Küçük ‹shak Pafla’ya kadar ondan da o¤lu Mir Mahmut’a kadar intikal eden ailenin torunlar› varm›d›r, kimlerdir bilinmiyor. Ama Abdi Pafla’n›n kardefli Çolak Mustafa’dan bugüne kadar süregelen ailenin torunlar› Ka¤›zman’›n Keçivan ve K›z›lveren köylerinde ikamet etmektedirler. Çolako¤ullar›’ndan olup Ka¤›zman d›fl›nda çeflitli illerde yaflayan aile fertleri de vard›r. Ka¤›zman’da yaflayan Çolako¤ullar›/Çolaklar ailesinin Abdi Pafla ve ‹shak Pafla ile olan akrabal›k ba¤lar›n›n yap›lacak olan yeni araflt›rmalar ›fl›¤›nda daha da ayd›nlanaca¤› kanaatindeyiz. D‹PNOTLAR 1- a) Muhittin Y›lmaz, Cami hocas› -fiair. Merhum) Mahmut Ulusoy, 1925 K›z›lveren Köyü do¤umlu olup Çolako¤ullar› lakapl› sülaleye mensuptur. Mesuli mahlasl› halk flairidir. 2- Alfebetik Okul Ansiklopedisi 7. Görsel Yay›nlar 1990 Sayfa:1845 3- Editör: Oktay Belli, Güneflin Do¤du¤u Yer: Do¤ubeyaz›t Sempozyumu, 2004 ‹stanbul Sayfa 183 4- Ayn› Eser, Doç.Dr. Mehmet ‹nbafl›’n›n Ç›ld›r Beylerbeyleri: ›.‹shak Pafla ve II.‹shak Pafla adl› yaz›s›ndan.S.196 27 Do¤u’nun En Modern Spor ve Sergi Saray› ‹SMA‹L AYTEM‹Z SPOR ve SERG‹ SARAYI ■ Haber: Sait KÜÇÜK ARSLI ‹fladam› ‹smail Aytemiz taraf›ndan yapt›r›K lan Do¤u’nun en modern Spor ve Sergi Saray› Kars’ta hizmete devam etmektedir. Bu saray›n aç›l›fl› 2007 y›l› Cumhuriyet Resepsiyonunun ard›ndan yap›lm›flt›. Salonun aç›l›fl›na havai fiflek gösterisi renk katm›flt›. Karsl› ifladam› ‹smail Aytemiz taraf›ndan yapt›r›lan ve 6 milyon YTL’ye mal olan salonun aç›l›fl›n› Vali Mehmet Ufuk Erden, 14. Mekanize Piyade Tugay Komutan› Tu¤general fieref O¤ufl, Belediye Baflkan› Naif Alibeyo¤lu yapt›. 84 tuvaleti bulunan ve 6 bin metrekare alana sahip 2 bin 500 kiflilik salonda 300 araçl›k bir de otopark bulunuyor. Do¤u Anadolu Bölgesi’nin en modern sa- 28 lonu olma özelli¤i de tafl›d›¤› belirtilen Spor ve Sergi Saray›’nda konser stand›, konferans ve sinema salonlar›, oturma alanlar›, masa tenisi, boks ringi, voleybol ve basketbol alanlar›, kafeterya, iki adet konferans salonu, V‹P salonu, fitnes center bale salonu ve sergi salonu da bulunuyor. Serhat Kültür • Ocak -fiubat 2008 Adalet ve Adliyecilik UMHUR‹YET’‹N kurulmas› ile C Anayasal düzenin üç ana kolu önem kazanm›flt›r. Yasama, yürütme ve yarg› organlar›. Bu günkü yaz›m›zda içinde bulundu¤um Adalet ve bu görevi yürüten yarg›ç, savc› ve avukatl›¤›n özel ve genel tafl›mas› gereken vas›flar›ndan bahsetmeyi uygun gördüm. ADALET “‹nsanl›¤›n en güzel görevi adalet da¤›tmakt›r” diyor Volter. Toplum halinde yaflayan bireylerin adalet en büyük ihtiyac›d›r. Maddi ve manevi bütün varl›klar›n temeli toplum düzeninin devam›n› sa¤layan adaletin da¤›t›m›ndaki sisteme dayanmaktad›r. Adalet, toplumun dayan›flma, ba¤lan›p kümeleflme zinciridir. ‹nsanl›k için, güven ve yaflama içgüdüsüdür. ‹nsanl›¤›n ve toplumun en büyük arzusu gerçek adalete eriflmektir. Adalete eriflmekte, toplum için mutlulu¤un yoludur. Bu yolu nas›l ve ne flekilde bula- ■ ‹nsanl›¤›n en güzel görevi adalet da¤›tmakt›r” diyor Volter. Toplum halinde yaflayan bireylerin adalet en büyük ihtiyac›d›r. Maddi ve manevi bütün varl›klar›n temeli toplum düzeninin devam›n› sa¤layan adaletin da¤›t›m›ndaki sisteme dayanmaktad›r. Ocak - fiubat 2008 • Serhat Kültür ■ Av. Akay BEfiMART ca¤›z? Bu durumda en önemli görev kime düfler? Bu suallere verilecek ilk cevap do¤al olarak yarg›çlard›r. KORKUNÇ B‹R MESLEK Philippe Dupon, “Arzetti¤i azamet ile ne mükemmel, istilzam etti¤i faziletler ve tahlil etti¤i mesuliyetler ile ne korkunç meslek” diyor yarg›çl›k için. Thesouret, “Adli kudret kadar vatandafllar üzerinde do¤rudan do¤ruya itiyad› flekilde müessir olan hiç bir kuvvet mevcut de¤ildir. Bunun için bu kudret kendilerine emanet olunanlar›n seçiminde uyan›k bulunmamakta milletin büyük menfaat› vard›r” demekteir. Hazreti Ömer taraf›ndan Basra kad›s›na yaz›lan bir mektup, Ali Hikmet Berki’nin ‹slam Hukuku adl› eserinin 41. sayfas›nda yer almaktad›r. Bu mektubun uzun metninin özeti fludur: Helal olan her fleyi haram k›lmamaya, çok dikkatli olmaya ve gazap ve hiddetten ba¤›r›p ça¤›rmadan ifllerin çoklu¤undan s›k›nt› getirmekten, ekfli yüzlü olmaktan sak›nmas›n›, önermektedir. Mecelle’i Ahkami Adliyeye göre de Hakimli¤in vas›flar› o devre göre önemsenerek yasalarla belirlenmifltir: Önemli olanlar›n› belirtirsek: Madde 1792- Hakim: Hakim, fehim, müstakim, emin, mekin ve metin olmal›d›r. Madde 1794- Hakim temyizi muktedir olmal›d›r. ‹yi bilip iyi iflitmesi gereklidir. Madde 1796- ‹ki has›mdan hiç birinin hediyesini kabul etmez hiçbirinin ziyafetine gitmez, iflar ve iflaretleflmez, konuflulan dilin d›fl›nda dil ve lisanla konuflmaz, konuflulmas›na da müsaade etmez. Madde 1812- Hakim zihinsel ar›zal›, gaml›, açl›k galebesi s›hhats›zl›¤› zihni çal›flamaz durumda ise hüküm vermemelidir. Madde 1813- Hakim ba¤›r›p ça¤›rmaz, ifli sürüncemede b›rakamaz. Bu maddeler sürüp gitmektedir. Osmanl› zaman›nda ve ‹slam hukukundaki yarg›c›n önemini de bu vesile ile iletmifl olduk. Bu arada Cumhuriyetimizin kurulmas› ile adli teflkilat›m›z›n C. Savc›l›¤› sistemi de konmakla adaletin ilk basama¤›ndaki önemi de dikkate al›nmal›d›r. C. Savc›lar›n›n da ayn› vas›flar› tafl›mas› adalet inflaat›n›n temele konan harç›n ne denli önemli oldu¤u da ortadad›r. Avukatl›k mesle¤ini yasa kamunun görevlisi ve Adaletin tahakkukunda üçüncü basamak olarak görünmektedir. Tüm yukardaki hak ve hukukun tahakkuku için özverili, dürüst ve çal›flkan olarak toplum için mutlulu¤a eriflmenin önemli bir görev dal›d›r. Tüm yukar›daki vas›flar yan›nda temel yasa bilgileri yan›nda her üç adalet kolunun Genel Kültür yönünden de kendilerini yetifltirme zorunlulu¤u vard›r. Bu vesile ile Büyük Atatürk’ün “Adalet Mülkün Temelidir” beyan›n› tekrar etmekte de yarar gördüm. 29 Sar›kam›fl Çevresindeki Savunma Yap›lar› ve Eski Yerleflmeler ARIKAMIfi çevresi milattan önceki as›rlardan beri çeflitli S uygarl›klar›n hakimiyet alan› olmufl, özellikle Urartular’›n etkinli¤i ve süreklili¤i mevcut kal›nt›larla da belgelenmifltir(1). Yörede çeflitli uygarl›klar›n izlerini yans›tan, eski yerleflme, kale, kaya kilise, kilise,türbe, köflk, konak v.b.çok say›da kültür varl›¤› mevcuttur. Bunlar içerisinde özellikle bölgenin savunmas›n› üstlenen kaleler, say›ca üstünlük göstermektedir. Yaz›m›z›n konusu olan bu yap›lar› flöyle s›ralayabiliriz: Micingirt Kalesi: Karaurgan Buca¤›na ba¤l›, eski Osmanl›Rus hududunda bulunan ve ad› ‹nkaya olarak de¤ifltirilen köyün do¤usundaki sarp bir alan üzerine kurulmufltur. Yekpare bir kaya kütlesi üzerinde yükselen kale, dikdörtgene yak›n bir plan düzeni gösterir. Yap›n›n ilk infla evresinin ne ■ Yrd. Doç. Dr. Ali Murat AKTEMUR* murataktemur@hotmail.com zaman ve kimlere ait oldu¤u bilinmemektedir. Ancak XII.-XIII.yüzy›l›n mimari ve tafl süsleme özelliklerini yans›tmaktad›r. Micingirt Kalesinin en dikkat çekici özelli¤i kitabe bak›m›ndan zengin olufludur. Bugün köydeki bir evin duvar›nda bulunan kitabede, 630 H. 1232 M. tarihi kay›tl›d›r. Kitabede geçen bilgiler kalenin Saltuklu devrinde esasl› ● Zivin Kalesi 30 bir onar›m gördü¤üne iflaret etmektedir. Kalenin do¤usunda bulunan ve XIII.yüzy›la tarihlendirilen(2) sekizgen planl› türbenin mimari ve süsleme özellikleri de Saltuklu sanat›na iflaret eder. Kale surlar›n›n köye bakan cephesinin üst k›sm›nda yer alan kitabeden(3), kalenin 577 H. 1158 tarihinde, yani Saltuklular devrinde onart›ld›¤› anlafl›lmaktad›r. Sur duvarlar›nda süsleme unsuru olarak Timur’un damgas›n› and›ran üç yar›m küre yer almaktad›r. Bunlar, Anadolu Selçuklu ve Timurlu mimarisinde yayg›n olarak kullan›lan baçini tekni¤inde çini örneklerini akla getirmektedir. ‹ki vadinin kesiflti¤i kayal›k bir yükselti üzerinde sarp ve yalç›n bir konuma sahip olan Micingirt Kalesi, yaklafl›k 205x30 m. boyutlar›nda ve dikdörtgene yak›n bir planda infla edilmifltir. Kalenin as›l girifli do¤udad›r. Kuzeyde yer alan ve büyük bir k›sm› harap olan burç kal›nt›s›n›n iç kaleye ait oldu¤u anlafl›lmaktad›r. D›flta düzgün kesmetafl, aralarda moloz dolgu ve horasan harc›n›n kullan›ld›¤› sur duvarlar› ve burçlar, harap bir durum sergilemektedir. Do¤udaki girifl kap›s› ile bat›daki sur duvar› aras›nda, tam ortada kaya içerisine oyulmufl bir sarn›ç bulunmaktad›r. Üstü aç›k sarn›c›n içerisi, zamanla dolmufltur. Güneydo¤u köflede yer alan üçgen biçimli burç üzerinde, birer kare çerçeve içine al›nm›fl üçgen ve kare formlu yuvalar, do¤u giriflin yanlar›nda yer alan usta monogramlar›, Türk dönemi onar›mlar›na iflaret eder. Sarp ve yalç›n konumuyla, iki vadinin kesiflti¤i noktada yer almas›yla Serhat Kültür • Ocak -fiubat 2008 ve sarn›c›yla bölgedeki Urartu alt yap›l› Zivin, K›zlar, Ç›ld›r-fieytan Kalesi gibi kalelerle benzeflen Micingirt Kalesi, Türk dönemi onar›mlar›na ra¤men, alt yap›daki Türk öncesi dönemin özelliklerini korumaktad›r. Micingirt Kalesi’ni çevreleyen yamaçlarda, bol miktarda kayaya oyulmufl flapel tarz› tap›nma yerleri mevcuttur. Kapadokya bölgesindeki kaya kiliselerini an›msatan bu yap›lar›n, Micingirt’in 949’a kadar süren Bizans egemenli¤i esnas›nda yap›ld›¤› anlafl›lmaktad›r. Zivin Kalesi: Sar›kam›fl’›n 35 km. kuzeybat›s›ndaki, eski ad› Zivin olan Süngütafl› Köyü’nün do¤usunda yer almaktad›r. Kalenin kesin tarihi bilinmemektedir. Ancak konum ve mimari özellikleri bak›m›ndan Urartu alt yap›l› kaleleri akla getirmektedir. Zivin’de bulunmufl ve Tiflis Müzesi’ne götürülmüfl stel üzerindeki kitabede kalenin Urartulara aidiyeti ile ilgili ipuçlar› mevcuttur.Kitabe flöyledir: ‘Menua bu steli, Haldi Beyi’ne adad›. O Diau Ülkesini arad› ve onun flehri fiaflilu’yu Menua yeniden ald›.Menua konufltu: ben fiaflilu fiehri’ni ald›m. Ben bu steli Haldi’ye, benim efendime adad›m. Kim bu kitabeyi al›rsa hava tanr›s› Haldi’nin lanetine u¤ras›n(4)’. Zivin Kalesi’nde görülen ve Menua devrinde flekillenen klasik tipteki surlardan, menuaya ait yaz›ttan hareketle kaleyi, Urartulara ve Menua (M.Ö.810-785)dönemine tarihlemek mümkündür.Yap› bu dönemde, Erzurum ve çevresinin Sevan Bölgesi ile ba¤lant› kurdu¤u yol üzerinde, yolu denetim alt›na almak için kurulmufl olmal›d›r. XI.yüzy›l›n ortalar›nda, Erzurum Kalesi için bir ön karakol niteli¤i tafl›yan Zivin Kalesi Selçuklularca büyük bir onar›ma tabi tutularak sa¤lamlaflt›r›lm›flt›r. ‹ki vadinin kesiflti¤i yar›mada Ocak - fiubat 2008 • Serhat Kültür ● Köro¤lu Kalesi fleklindeki bir yükselti üzerinde yer alan Zivin Kalesi, sarp ve mustahkem bir konuma sahiptir. Yaklafl›k 99 x 163 m.boyutlar›nda ve 1.10 m. kal›nl›¤›nda ur duvarlar›na sahip kale, kuzey-güney do¤rultusunda infla edilmifltir. Bügün duvarlar› büyük oranda tahrip olan kalenin, sur ve burçlar›n› k›smen takibedebilmek mümkündür. D›flta kesme tafl, aralarda moloz dolgu ve Horasan harc›n›n kulalan›lmas›yla infla edilen yap›, kayaya oyma sarn›çlar›yla dikkati çeker. Köro¤lu Kalesi: Karaurgan Buca¤›na ba¤l› Köro¤lu Köyünün kuzeybat›s›nda, do¤al kayal›k üzerine infla edilmifl bir kaledir.Mahalli söylentilere göre M.481-510 y›llar›nda yaflayan ve O¤uzlar›n atefle tapan ‹ranl›lara karfl› savafllar› s›ras›nda Acem fiah› ile mücadeleleri ile ünlenen Köro¤lu adl› milli kahramandan ad›n› alan bu kalenin de kesin infla tarihi bilinmemektedir. Çevrede prehistorik dönemlere kadar uzanan bir yerleflimin izleri bulunmakla birlikte bunlar›n kesin tarihini saptamak mümkün de¤ildir. Konumu, malzemesi ve yap›m tekni¤i ile Micingirt ve Zivin Kale- lerini akla getiren yap›, onlara göre daha küçük ölçülerde infla edilmifltir. Do¤al kayal›¤›n üzerine kurulmufl olan kaleye, kuzey yönden ç›k›lmaktad›r. Do¤al kayal›¤›n etraf› alttan çepeçevre örülerek bir savunma hende¤i meydana getirilmifltir. Kuzeydeki girifl kap›s› iki yandan burçlarla takviye edilmifltir. Güneydo¤u köfledeki dikdörtgen kaideli tafl›nt›n›n ana burç oldu¤u, burcun içerisinin de bar›nma amac›yla kullan›ld›¤› anlafl›lmaktad›r. D›fltan düzgün kesme tafl içten moloz dolgu kullan›larak örülen duvarlarda kaynaflt›rma malzemesi olarak Horasan harc› kullan›lm›flt›r. K›zlar Kalesi: ‹lçe merkezinin güneydo¤usundaki ormanl›k alan›n Keklik Deresi mevkiinde yer alan kale, yüksek ve sarp bir tepe üzerine kurulmufltur. Konum ve mimari aç›s›ndan Urartu kalelerinin özelliklerini akla getiren K›zlar Kalesi bir iç ve bir d›fl kaleden oluflmaktad›r. Kale surlar› içinde düzgün kesme tafl malzemeli, küçük ebatl› bir flapel yer al›r.Kaledeki temel izleri, çeflitli birimlerin geçmiflte var oldu¤una iflaret etmektedir. Bu kalede de Micingirt 31 ve Zivin kalelerinde oldu¤u gibi d›flta düzgün kesme tafl aralarda dolgu malzemesi ve Horasan harc› kullan›lm›flt›r. Kanuni Sultan Süleyman’›n 1534 senesinde Irakeyn Seferine gidifli s›ras›nda ordunun burada konaklad›¤›n›, zaman›n nakkafl› ve minyatür ustas› Matrakç› Nasuh’un Çobandede Köprüsü’nden sonra bu kaleyi de eserinde resmediflinden anlamaktay›z(5). Toprakkale: Sar›kam›fl ilçe merkezinin yaklafl›k 1 km. güneybat›s›nda, Kars-Erzurum karayolunun 350-400 m.güneyinde, Çürüktafl mevkiinde iki vadinin kesiflti¤i yerdeki alçak bir tepe üzerinde yeral›r. Kesin tarihi bilinmeyen kalede, surlara ait temel kal›nt›lar› mevcuttur. Temel seviyesinde günümüze ulaflm›fl duvarlardan infla malzemesi olarak iri blok tafllar›n kullan›ld›¤› anlafl›lmaktad›r. Yedi Kilise (Yeni Gazi) Kalesi: Sar›kam›fl’›n kuzeydo¤usunda, Yenigazi Köyü’nün üzerindeki kayal›kta yer al›r. Temel seviyesindeki duvar kal›nt›lar›, kalenin mimari kimli¤i hakk›nda fikir yürütebilmek için yeterli de¤ildir.Kalenin oturtuldu¤u kayal›k alan›n al- t›nda ç›k›fl dehlizlerinin bulunmas›, bunun da ilk infla evresinin Urartular’a kadar uzanabilece¤ini akla getirmektedir. Zek (S›ratafllar) Köyü Kalesi: Karaurgan Buca¤›’na ba¤l› köyün karfl›s›ndaki kayal›k alan üzerinde bir ortaça¤ kalesinin kal›nt›lar› bulunmaktad›r. Tarihi kimli¤ini ve mimari özelliklerini tespit edebilecek düzeyde kal›nt›ya sahip olmayan yap›n›n, suya yak›n ve sarp konumu, yöredeki di¤er Urartu altyap›l› kaleleri akla getirir. K›rankaya (Akhuriani) Harabeleri: ‹lçe merkezinin 10 km. kuzeydo¤usunda, Ya¤›basan Köyü ile Çatak Köyü aras›nda, yüksek düzlükte yer alan ve büyük bir yerleflime ait oldu¤u anlafl›lan temel izleri bugün, K›rankaya Harabeleri olarak bilinmektedir. Yörede Urartular’dan önce hakimiyet kurmufl olan Akhurianiler’e ait eski bir flehrin kal›nt›lar› oldu¤u tahmin edilen bu yerleflim yerine, M.Ö.785 y›l›nda Urartu Kral› I.Argiflti’nin sefer yapt›¤›n›, bu sefer s›ras›nda Argiflti’ye karfl› itaatsizlik gösteren bu topraklar›n Kral› fiiflukhani’nin tahttan indirildi¤ini Van (Tuflpa)’daki Urartu yaz›tlar›ndan ö¤renmekteyiz(6). ● K›zlar Kalesi’nin Gravürü (A.ÇEL‹K’ten) 32 Yaklafl›k 150x220 m.boyutlar›nda bir alana kuruldu¤u anlafl›lan bu eski yerleflim yerinde gayr›muntazam ve iri tafllardan çeflitli ebatlarda temel izleri mevcuttur. Yerleflim alan›, bir s›ra büyük tafllardan çevre duvar› ile dikdörtgen prizmas› biçiminde kuflat›lm›flt›r. Sahatveren Y›k›nt›lar›: Karakurt Buca¤›’na ba¤l› Afla¤› Micingirt Köyü yak›n›nda, Karakoyunlular’a ait yerleflim izleri mevcuttur. XIV.yüzy›ldan kalma bu yerleflimin ad›n› Karakoyunlular’›n Sahatlu Boyu’ndan ald›¤› ileri sürülmektedir(7). Bölgede sihay bazalt tafl›ndan çok say›da koç-koyun heykeli bulunmaktad›r. * Atatürk Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Ö¤retim Üyesi. 1- Tarihi süreçte Urartular, daima etkili olmufllard›r.M.Ö. IX. Yüzy›ldan itibaren güçlenerek yukar› aras boylar›na kadar geniflledikleri bilinen Urartular›n, bu geniflleme hareketi bugünkü Sar›kam›fl topraklar›n› da kapsam›flt›r.M.Ö. VIII. Yüzy›lda Sar›kam›fl ve Kars yöresinde Diau-Ekhi-ni ad›yla an›lan bir beylik yönetmi kurulmufltur. F.KIRZIO⁄LU, Kars Tarihi, ‹stanbul 1953, s.5556.;A.M.MANSEL, Eski Do¤u ve Ege Tarihinin Anahatlar› ‹stanbul 1945, s.182.;M.EREND‹L, fiehit Yurdu Sar›kam›fl, Ankara 1993, s.5-6.;H.GÜNDO⁄DU- A.M. AKTEMUR-VD., Sar›kam›fl ve Çevresindeki Tarihi Kal›nt›lar, Erzurum 1999, s.4-5. 2- R.H.ÜNAL, ‘Az Tan›nan ve Bilinmeyen Do¤u Anadolu Kümbetleri’, Vak›flar Dergisi, S.XI, Ankara 1976, s.156-159.;‹.H.KONYALI, Abideleri ve Kitabeleri ‹le Erzurum Tarihi, ‹stanbul 1960, s.495-496.;F.SÜMER, ‘Saltuklular’, Selçuklu Araflt›rmalar› Dergisi, S.III., Ankara 1971, s.391-433. 3- Baz› kaynaklarda kitabenin ilhanl› hükümdar› Gazan Mahmut Han (1295-1304)’a ait onar›m kitabesi oldu¤u belirtilmekte ise de bunun yanl›fl oldu¤u ortaya ç›kmaktad›r.Zira bu kitabe 1158-1159 tarihini tafl›makta olup, Saltuklu devrine tekabül etmektedir.Bkz.M.EREND‹L, A.g.e.s.85.;G.SOLMAZ, ‘Ortaça¤›n fiöhretli Kalesi Micingerd’, Fen-Ed.Fak. Araflt›rma Dergisi, S.25, Erzurum 2005,s.5. 4- F.V. KÖN‹G, Handbuch der Claidischen ‹nscrifthen, Osnabrück 1967, no:24-63.; N.BAfiGELEN, ‘Do¤u Anadolu’dan Demir Ça¤›na Ait Baz› Yeni Bulgular: Kitabe ve Kaya Tünelleri’, Arkeoloji ve Sanat, 28/31, 1985,s.17-18. 5- Nasuhü’s Silahi el- Matraki, Beyan-› Menazil-i Sefer-i Irakeyn (Haz. H.G. Yurdayd›n), Ankara 1976, s.225, Resim 24 a,Üstte. 6- M.EREND‹L, fiehit Yurdu Sar›kam›fl, Ankara 1993,s.84. 7- M.EREND‹L, fiehit Yurdu Sar›kam›fl, Ankara 1993, s.89. Serhat Kültür • Ocak -fiubat 2008 Diyet ◗ fiiflmanl›¤›n kalp sa¤l›¤› üzerine etkisi nedir? içenler, fliflmanlar ve alkol kullananlar yüksek tansiyon riski alt›nda ‹fiMANLIK, koroner kalp hastal›¤› için sorgulanan klasik risk fi faktörlerinden biri olup, günümüzde özellikle geliflmifl toplumlar›n giderek artan önemli bir sa¤l›k problemidir. Ayr›ca, sadece kalp hastal›¤› için de¤il ayn› zamanda kalp hastal›¤› efl de¤eri say›lan diyabet ve hipertansiyon için de önemli risk tafl›maktad›r. Örne¤in erkeklerde her % 10”luk kilo azalmas› koroner vakalarda % 20 azalma sa¤lar. Verilen kilonun miktar› artt›kça elde edilen fayda da artar. Bilimsel araflt›rmalarda % 5 kilo verme ile bile yaflam kalitesinin artt›¤›, diyabet riskinin azald›¤›, kan ya¤lar›n›n profilinin olumlu etkilendi¤i gözlenmifltir. ‹deal olan vücut kitle endeksinin (vücut a¤›rl›¤›n›n, kiflinin boyunun metre birimi ile karesine bölümünden elde edilir.) 25”in alt›nda olmas›d›r. Bunun üzerinde olanlarda kalp hastal›klar›n›n yan› s›ra baflka hastal›klar›n risk oran› da yükselir. ◗ Birden bire ve afl›r› kilo vermek de kalp sa¤l›¤›n› bozar m›? Dengeli beslenme kalp sa¤l›¤›n›n birinci flart› olup vücudu afl›r› zorlayan her türlü diyet uygulamas› kalp için de zararl›d›r. Birdenbire kilo kaybetmek vücut dengesini bozaca¤› için hiç bir zaman önerilmez. ‹lk etapta vücut a¤›rl›¤›n›n % 10”u veya 10 kg verilmesi hedeflenebilir. Kilo vermek zaten zor bir ifl oldu¤undan hedefin küçültülmesi baflar›n›n da daha büyük olmas›n› sa¤lar. Bir de önemli olan kilo verdikten sonra korunmas›d›r. Kilo verdikten k›sa bir süre sonra tekrar al›nmas› ve sonra tekrar diyete bafllanmas› vücutta tahribata neden olur. Bu nedenle kilo vermenin sa¤l›¤› olumlu etkilemesi için mutlaka verilen kilolar›n bir ömür boyu korunmas› gerekir. Ocak - fiubat 2008 • Serhat Kültür ◗ Beslenme ile kalp krizi aras›nda bir ba¤lant› var m›? ■ Op. Dr. Ünsal VURAL Siyami Ersek Kalp ve Damar Cerrahisi ◗ Kalp hastas› için özel bir diyet var m›d›r? Kalp hastalar›, kardiyolog ve diyet ve beslenme uzmanlar›n›n kontrolünde gerekli düzenlemeleri yaparak yaflamlar›n› sürdürmelidirler. Kalp hastalar› için önerdi¤imiz ya¤ oran› azalt›lm›fl diyetlerdir. Bu tip diyette, LDL-kolesterolü düflürmek için total ya¤lar enerji içeri¤inin % 30’unu oluflturmal›d›r. Ancak kalp hastal›¤› aflikar olanlarda daha çok tedavi etmeye yönelik daha kat› olan bir ikinci tip diyet uygulan›r. Bunda da yine ya¤lar total günlük enerji ihtiyac›n›n ancak % 30’unu karfl›lamal›d›r. ◗ fiiflmanlar risk alt›nda Menopoz dönemindeki kad›nlar, ailesinde hipertansiyon olanlar, yafll›lar, stres alt›nda olanlar, sigara Sa¤l›ks›z beslenme, fast-food tarz› yiyecekler ve ya¤ - karbonhidrat aç›s›ndan zengin diyetler fliflmanl›k oran›n› artt›rd›¤› gibi kalp hastal›¤›na da yol açar. Beslenme düzgün olmay›nca kilo alma ve lipit profilinde bozulma olur ve ayr›ca tuz tüketiminin de fazla olmas› yine hipertansiyonun olmas›na sebep yarat›r. Bütün bunlar bir arada kalp hastal›¤› risk faktörlerinin (bozulmufl lipit profili, hipertansiyon, obezite gibi) geliflmesine ve sonuçta da kalp krizine zemin haz›rlayacakt›r. ◗ Diyetin kalp hastal›klar›ndaki rolü nedir? Diyet koroner kalp hastal›klar› için önemli bir risk faktörüdür. Kan bas›nc›, kan flekeri ve fliflmanl›¤›n artmas›yla koroner kalp hastal›klar› geliflmesi riski de artar. Diyetteki doymufl ya¤ asitleri LDL-Kolesterolü (zararl› kolesterol) yükseltirler. Doymufl ya¤ asitlerinin yerini doymam›fl ya¤ asitleri ald›¤›nda LDL- kolesterol düfler, fakat HDL-kolesterol (faydal› kolesterol) etkilenmez. Tüm kat› ya¤lar s›v› ya¤lara göre kolesterol aç›s›ndan zengin oldu¤u için daha fazla zararl›d›r. Diyet kan bas›nc›n›n da belirleyicisidir. Diyetle al›nan tuzun azalt›lmas› kan bas›nc›n› düflürebilir ve yaflla kan bas›nc› art›fl›n› önler. Meyve ve sebzeden ve düflük ya¤l› süt mamullerinden zengin beslenme, kolesterolü düflürmesi yan›nda kan bas›nc› de¤erlerini de etkiler. Bu nedenle kalp sa¤l›¤› aç›s›ndan uygundur. Obezite gittikçe artan bir flekilde toplum sa¤l›¤›n› tehdit etmektedir. Fizik aktivitenin azalmas› ve yüksek miktarda ya¤ ihtiva eden veya yüksek kalorili yiyeceklerin afl›r› al›m›ndan dolay› kalp hastal›klar› da fazlaca görülmektedir. Kalp hastal›klar›nda korunmada a¤›rl›k diyet tedavisinde olmaktad›r. 33 ◗ Birinci basamak diyeti: *Günlük total kalori: ‹deal kiloya getirecek ve bu kiloda devam ettirecek kadar olmal›. ‹deal kilo da yukar›da belirtti¤imiz gibi vücut kitle endeksi hesap edilerek bulunur. Vücut kitle endeksi 25”in üzerinde ç›kanlar tehlike sinyalleri verir. * Kolesterol <300 mg/gün olmal› * Total ya¤ al›m›: Günlük toplam kalorinin % 30”unu oluflturmal›. *Total karbonhidrat al›m›: Günlük toplam kalorinin % 55-60”›n› oluflturmal›d›r. * Total protein al›m›: Günlük toplam kalorinin % 12”sini oluflturmal›d›r. *Tuz: Hipertansiyon yoksa normal miktarda * Yumurta: Haftada en çok bir defa * Bal›k: pullu türleri ve ›zgara veya bu¤ulama flekilleri tercih edilmeli * Sigara kesinlikle içilmeyecek * Alkol: E¤er içiliyorsa, erkekler için haftada 2 bardak, bayanlar için haftada 1 barda¤› geçmemeli. * Bu diyette günlük et miktar› 150 gram› gedmemeli, k›rm›z› et haftada en fazla 2 kez al›nmal›, di¤er günler derisi al›nm›fl tavuk veya bal›k tercih edilmelidir. Karbonhidratlar›n kabu¤u ay›klanmam›fl ve lifli olanlar› tercih edilmelidir. Beyaz, un, fleker yerine kepekli olanlar ve kahverengi fleker tercih edilmelidir. ◗ Kalbi korumak için diyeti Kahvalt›: (Her gün ayn›) 2 dilim kepek ekme¤i, 2 dilim az ya¤l› tuzsuz peynir, domates, salatal›k, taze s›k›lm›fl portakal veya greyfurt suyu, ›hlamur, adaçay› veya papatya çay›. Az miktarda suni tatland›r›c› kullan›labilir ama tercihen hiç fleker konmamas› daha iyidir. Pazartesi Ö¤le: Tavuk ›zgara, 200 gram yo¤urt, salata Ara ö¤ün: 250 gram mevsim meyvesi Akflam: K›ymal› ›spanak, istedi¤iniz kadar salata Sal›: Ö¤le: 200 gram yo¤urt, 1 tabak hafllanm›fl sebze (hafllama ifllemi 34 yap›l›rken içine 1 tatl› kafl›¤› zeytinya¤› ve az tuz koyabilirsiniz) Ara ö¤ün: 250 gram mevsim meyvesi Akflam: Bal›k ›zgara, salata Çarflamba Ö¤le: Tavuklu sebze yeme¤i(Sebze ›spanak, p›rasa, semizotu, fasulye olabilir), 200 gram yo¤urt. Ara ö¤ün: 250 gram mevsim meyvesi Akflam: Tavuk ›zgara, istedi¤iniz kadar salata Perflembe: Ö¤le: Üzerine 6 ceviz içi ve 100 gram tuzsuz lor peyniri konulmufl salata. (Salatay› istedi¤iniz kadar yiyebilirsiniz, üzerine peynir koymak istemeyenler ton bal›¤› da koyabilir) Ara ö¤ün: 250 gram mevsim meyvesi Akflam: K›ymal› taze fasulye, 200 gram yo¤urt Cuma: Ö¤le: Üzerine 200 gram hafllanm›fl tavuk eti konmufl salata (Salatay› istedi¤iniz kadar yiyebilirsiniz, üzerine 1 tatl› kafl›¤› zeytinya¤› ve istedi¤iniz kadar limon koyun.) Ara ö¤ün: 250 gram mevsim meyvesi Akflam: K›ymal› p›rasa, 200 gram yo¤urt Cumartesi Ö¤le: Üzerine çi¤ domates ve biber konmufl kepekli makarna (makarna 1 su barda¤› dolusu olacak haflland›ktan sonra üzerine 1/2 tatl› kafl›¤› zeytinya¤› ilave edilecek) Ara ö¤ün: 250 gram mevsim meyvesi Akflam: Bal›k ›zgara, salata Pazar Ö¤le: Ton bal›kl› salata, 1 dilim kepek ekme¤i Ara ö¤ün: 250 gram mevsim meyvesi Akflam: Izgara biftek, salata Aç›klamalar 1-‹çecekler: Su, ›hlamur, adaçay› veya do¤al ot çaylar› flekersiz olmak flart›yla istedi¤iniz kadar içilebilir. Suni tatland›r›c› afl›r›ya kaçmadan günde en fazla 4 adet kullan›lmal›d›r. 2-Tuz tamamen kesilmemeli ama az kullan›lmal›d›r. 3-Sa¤l›kl› bir kalp için sadece diyet yapmak yetmez. Ayn› zamanda egzersiz yapmak ve hareketli bir ya- flam tarz›n› benimsemek de gerekir. Her gün en az yar›m saat kalp ritmini h›zland›rmayan yürüyüfl ve yüzme idealdir. 4-Meyveler: incir, üzüm, kavun gibi bol miktarda fleker içerenler olmamal›d›r. 5-Sebze yemeklerinin içindeki k›yma miktar› 100-150 gram, et ö¤ünleri ise ya¤s›z olmak flart›yla 250-300 gram olmal›d›r. ◗ ‹kinci basamak diyeti Birinci basamak diyetinden farkl› olarak doymufl ya¤ ve kolesterol al›nmas› daha k›s›tlan›r. * Günlük total kalori: ‹deal kiloya getirecek kadar olmal›. ‹deal kiloyu hesaplamak için yukar›daki vücut kitle endeksi kullan›labilir. * Günlük kolesterol 200 mg”dan az olacak. * Total ya¤ al›m›: Günlük toplam kalorinin % 30”unu aflmayacak. * Total karbonhidrat al›m›: Günlük kalorinin % 55- 60’› ( fleker, total kalorinin % 10’unu geçmeyecek.) *Total protein al›m›: Günlük yemek miktar›n›n % 10-20’si *Alkol: E¤er içki içiyorsa günde 30 gr. alkolü aflmayacak *Sigara: Kesinlikle içilmeyecek Bu diyette yumurta yok. Günlük et miktar› 90 gr. olup derisi al›nm›fl tavuk veya bal›k yenilir. K›rm›z› et yenilmemelidir. Kalp dostu ya¤ olabilir mi? Kolesterol oran› en düflük olarak s›v› ya¤lardan zeytinya¤› kullan›m› kalp dostu olarak say›labilir. S›v› ya¤lar da çok çeflitli. Bunlardan hangisi daha sa¤l›kl›? Tekli doymam›fl ya¤ asidi bak›m›ndan zengin olan zeytinya¤› ya¤lar aras›nda daha sa¤l›kl›d›r. Çocuklar için kalp sa¤l›¤›n› koruyucu ve hastal›¤› ileriye yönelik önleyici neler yap›labilir? Beslenmeleri erken yafllarda kontrol alt›nda tutulmal› ve ailede kalp hastal›¤›na ba¤l› erken ölüm varsa gerekli kan testlerine erken yafllarda bafllanmas› uygun olacakt›r. ◗ C ve E vitamini yararl› m›? Antioksidan görevi içeren C ve E vitamininin kalbi olumlu etkiledi¤ini gösteren bilimsel çal›flmalar var. Serhat Kültür • Ocak -fiubat 2008 ◗ Kiflinin kalp krizi geçirme riski belirli kriterlere ba¤l› olarak ortaya ç›kar m›? Aile öyküsü mevcudiyetinden bafllayarak risk faktörü olarak bilinen, kolesterol yüksekli¤i, hipertansiyon, fleker hastal›¤›, sigara içimi, fliflmanl›k, hareketsiz hayat tarz› hepsi 10 y›ll›k kalp krizi geçirme riskini hesaplamada kullan›lan ö¤elerdir. Kalp hastal›¤› risk faktörleri kiflinin yafl›, sigara içip içmememsi, tansiyonu, cinsiyeti, kolesterol düzeyleri göz önüne al›narak da belirlenir. ◗ Kalp krizi riski yüksek kifliler korunma amaçl› olarak neler yapabilir? Hayat tarz› de¤ifliklikleri yaparak sigara, afl›r› alkol tüketimi ve hareketsiz hayat tarz› gibi kötü al›flkanl›klar›n› bir kenara b›rakabilirler. Önemli etkenlerden bir tanesi de beslenmedir. Kiflinin Akdeniz beslenme piramidine göre yemesi onu birçok hastal›ktan özellikle de kalp hastal›klar›ndan korur. ◗ Akdeniz beslenme piramidinin özellikleri Her gün tüketilen yiyecekler 1) Tah›l ürünleri: Tah›l ürünleri piramidin taban›nda yer almaktad›r. Ülkeden ülkeye, hatta ayn› ülkenin de¤iflik bölgelerinde farkl›l›klar göstermekle beraber ekmek, makarna, pilav ve patates her gün tüketilen yiyeceklerin bafl›nda gelmektedir. Bunlar büyük ço¤unlukla do¤al tüketildiklerinden afl›r› ac›kma ve s›k yemelere neden olmad›¤›ndan Akdeniz Bölgesi’nde fliflmanl›k oran› düflüktür. 2) Sebze, salata ve meyve: Akdenizlinin her gün büyük miktarlarda tüketti¤i yiyecek maddeleridir. Büyük bir k›sm› çi¤ tüketildi¤inden vitamin, mineral ve bioaktif maddeler aç›s›ndan çok zengin bir beslenmedir. Baklagillerin ve f›nd›k, f›st›k, ceviz, badem tüketimi de bu dilim içinde yer almaktad›r. 3) Zeytinya¤›: Klasik Akdenizlinin mutfa¤›n›n tek ya¤›d›r. Baflka ya¤ tan›maz ve tüketmez. Ekme¤ini banar, salatas›na koyar, yeme¤ini zeytinya¤›yla piflirir. Ocak - fiubat 2008 • Serhat Kültür 4) Peynir ve yo¤urt: Her gün tüketilen yiyecek maddeleridir. Yo¤urt sofradan eksik olmaz. Oldu¤u gibi yenir veya yemeklerin üzerine konur, ayr›ca ülkemizde oldu¤u gibi cac›k olarak ta tüketilir. Beyaz peynir ve keçi peyniri en çok tüketilen peynir çeflitleridir. 5) K›rm›z› flarap: Akdenizli ö¤len ve akflam yemeklerinde bir kadeh k›rm›z› flarap içmeyi ihmal etmez. Baflka içkileri sevmez ve tüketmez. Haftada birkaç defa tüketilen yiyecek maddeleri: 1) Bal›k ve deniz ürünleri: Haftada 3 - 4 defa sofras›ndan eksik etmez. En büyük protein kayna¤›d›r. Bu yiyecek maddelerinin kalorisi düflüktür, ya¤ oranlar› düflük oldu¤undan afl›r› kolesterol içermezler. 2) Tavuk, yumurta: Bal›k ve deniz ürünlerinden sonra daha az tükettikleri protein kaynaklar›d›r. 3) Tatl›: Akdenizli genellikle yemekten sonra meyve yer. S›k olmamakla beraber sütlü ve hamur ifli tatl›lar› da tüketir. ◗ Kalp krizi atlat›ld›ktan sonra yap›lacaklar neler? Kalp krizi atlat›ld›ktan sonra hasta belirli aral›klarla doktor kontrollerine gider. Risk faktörlerine yönelik bafllan›lan tedavileri ara vermeden düzenli olarak yapar. Haftada en az 3 gün düzenli egzersiz önerilir. Ayr›ca stresten uzak ve sigaras›z bir yaflam, kilo kayb› hedeflenir. Psikolojik destekten bafllayarak gerekli ilaçlar›n düzenli kullan›lmas›, düzenli hekim kontrolü alt›nda olunmas› ve kontrollerin aksat›lmamas› önemlidir. ◗ Aspirinin kalp krizini ve hastal›klar›n› önleyici etkisi var m›? Kalbi korumak için aspirinin hangi türü hangi miktarda al›nmal›? Aspirinin koruyucu etkisi vard›r. düflük dozlarda al›nd›¤›nda kan suland›r›c› etkisinden faydalan›yoruz. Doz olarak önerilen günde 150-300 mgr. Piyasada asprinin kalp için özellikle üretilen dozlar› sat›l›yor. Ancak doktora dan›fl›larak ilaca bafllanmas› daha do¤rudur. ◗ Kalbi korumak için kaç yafl›nda aspirin almaya bafllamak gerekiyor? Bunun için hastan›n sahip oldu¤u risk faktörleri de¤erlendirilerek ve kardiyolo¤un görüflü al›narak hareket edilmelidir. Ancak 35 yafl›n üstünde proflaktik olarak aspirin al›nmaya bafllanmas› önerilmektedir. ◗ Et konusunda kalp sa¤l›¤› aç›s›ndan bir seçim yap›lmal› m›d›r? K›rm›z› et kolesterolce zengin oldu¤u için s›n›rl› tüketilmelidir. Kalp sa¤l›¤› aç›s›ndan beyaz etin tavuk ve bal›¤›n tercih edilmesi daha iyi olur. Tavuk etinde ya¤l› olan deri ve but bölgesinin de¤il, ya¤s›z olan gö¤üs bölgesinin tercih edilmesi gerekir. Bal›k olarak da kalbi koruma konusunda etkisi oldu¤u bilinen omega-3 ya¤ asitleri aç›s›ndan zengin bal›klar›n tercih edilmesi faydal›d›r. Ancak hem bal›¤›n, hem tavu¤un hem de k›rm›z› etin piflirilme tarz› da önemlidir. Bunlar kesinlikle k›zartma olmamal›, hafllama, bu¤ulama ya da ›zgara tercih edilmelidir. ◗ Kalbi koruyan vitaminler var m›? Antioksidan vitaminlerin (C vitamini, E vitamini gibi) kalbe olumlu etkilediklerini gösteren çal›flmalar bulunsa da yak›n tarihli HOPE çal›flmas› örne¤in E vitamini al›m›n›n yaflam sürecini etkilemedi¤ini göstermifltir. Dolay›s›yla bu konu henüz kesinlik kazanmam›flt›r. ◗ Kahve çay içiminin kalp sa¤l›¤› üzerine etkisi var m›? ‹çerdikleri kafein nedeniyle tercih edilmezler. Günde 1 veya 2 bardak zevk için içilebilir ama daha fazlas› kalp- tansiyon hastalar› için zararl› olabilir. ◗ K›rm›z› flarab›n kalbi koruyucu etkisi var m›? Akdeniz diyeti kapsam›nda günde 1-2 kadeh k›rm›z› flarab›n kalbi koruyucu etkisi oldu¤u çal›flmalarda gösterilmifltir. 35 Talan Olmufl Tarihle Yalan Olmufl ‹nsanlar EZ‹P gördü¤üm yerlere bak›yorum da ne kadar da çok medeniyetler geG lip geçmifl as›rlar boyunca. Her birinden izler kalm›fl yaflad›klar› yerlerde kimileri zaman zaman restore edilerek ayakta tutulmaya çal›fl›lm›fl kimileri viran olmufl da¤ bafllar›nda ›ss›z harabeler halinde k›r›k dökük tafllar, yap›lar... ‹çim burkularak seyretmiflimdir harabeleri. Kimilerinin kemerli sütunlar› ayakta, kimilerinin duvarlar› yok, kimileri toprak y›¤›nlar›n›n alt›nda gün ›fl›¤›na kavuflmay› bekliyor. Nihayetinde insanlar yaflam›fl buralarda sizin bizim gibi insanlar. Onlar›nda evleri, barklar›, çarfl›lar›, hamamlar›, ibadethaneleri olmufl. Hem de günümüz flartlar›yla k›yaslanamayacak ölçüde her biri el iflçili¤ine dayanan oymalarla, figürlerle, süslemelerle kim bilir nas›l çal›fl›larak yap›lm›fllar. Oysa flimdi flansl› olanlar kalm›fl sadece; de¤eri, de¤erli olanlar taraf›ndan yaflat›lmaya çal›fl›lm›fl. Kimileriyse kaderlerine terk edilip gelifli güzel b›rak›l›p talana u¤ram›fl. Çok uzaklara gitmeye gerek yok hemen hemen yaflad›¤›m›z her yerde bu tür yap›larla karfl›laflmaktay›z. Çarp›k kentleflmeyi ve her gün artmakta olan nüfusu da buna eklersek, birkaç yap› d›fl›nda yok olmaya mahkûm edilmifl birçok kültür varl›klar›. Ya bizim yaflad›¤›m›z mekânlar olsayd› buralar›? Bu flekilde görmeye dayanabilir miydik bir düflünün? Çocuklu¤umuzun geçti¤i mahalleyi soka¤› bile ayn› tarzda yerinde bulamay›nca ne çok üzülüp kahroluyoruz. Yaflad›¤›m›z yer iyi veya kötü olsun bizim için önemli olan orada yaflam›fl oldu¤umuz an›lar ve bize ça¤r›flt›rd›klar› de¤il mi? Öyle çok tarihi izlerle dolu ki Anadolu keflke her bir yerin tarihini kar›fl kar›fl ö¤renip de bir bir anlatabilsem! Koca koca sütunlar nas›l yap›lm›fllar bilinmez ama flimdi ayakta tutabilmek için teknolojinin geliflmiflli¤i de yetmiyor inan›n yetmiyor bu ifl yürek ifli, bu ifl emek ve özveri ifli ancak hissetmesini düflünmesini bilenler gerçeklefltirebilir. Hatta bir örnek vereyim: Mersin ilinin bir sahil ilçesinde limon bahçeleri aras›nda kalan yerlere tan›k oldum. Ve bir mesire yerine giderken yolun hemen kenar›nda bildi¤imiz eski kara tafllardan yap›lm›fl kocaman tafltan mezar sandukalar içerisine su doldurulmufl hayvan ve bahçe sulamak amac›yla kullan›l›yor. Görünce inanamad›m. Bu nas›l vicdan bu nas›l bir talan ve nas›l göz yumuluyor bilmiyorum. Hem bir de¤il birçok bu flekildeki tafltan yap›lma lahitler harap vaziyette. Buralar›n sit alan› olmas› gere- 36 ■ Deniz O⁄UZ denizoguz_70@hotmail.com kirken çarp›k bir flekilde tarihi yap›larla iç içe geçmifl evler. Sadece oralar de¤il ki ülkemin her yerinde mevcut bu tür yap›lar. Ve flu da var bizim ülkemize gezme amaçl› gelen turistler buralar›n tarihini, kimler taraf›ndan yap›ld›¤›n› bizden daha iyi biliyorlar. Neden çünkü onlar›n atalar›n›n izlerini tafl›yan tarihi mekânlar var. Ve kay›tlar› da iyi tutulmufl. Bizde ise bu kay›t tutma iflleri çok iyi yap›lamamakta ve hatta birçok kay›tl› belge iyi muhafaza edilmedi¤inden kaybolup gitmifltir. Ya da çürümeye terk edilmifltir. Biz daha henüz kendi ülkemizde var olan tarihi mekânlar›n; nerede, ne zaman, kim taraf›ndan yap›ld›¤›n› bile merak edip araflt›rm›yoruz. Bütün illerimizde mutlaka geçmifle uzanan tarihi yap›lar var. Burada yaflad›¤›m Karaman’da da çok hatta araflt›rmak istedim üç befl sat›rl›k ayn› bilgilerden fazlas›na ulaflamad›m. Bu say›da anlatmak istedi¤im baz› tarihi mekânlard› tarihi Bizans dönemine dayanan tarihi yap›lar vard›, fakat belge ve bilgi toplayamad›¤›mdand›r bu yaz›y› kaleme ald›m üzülerek. Oysaki bulundu¤umuz co¤rafyan›n ve ülkemizde, topraklar›m›zda bulunan eflsiz tarihi yap›lar›n k›ymetini daha iyi kavray›p gereken önemi vermifl olsak kim bilir ne kadar çok aç›k hava müzeleri olurdu? Ülkemizde her y›l turizm patlamas› oldu¤u söylenir. Oysaki bu tarihi yerleri, do¤al güzellikleri daha güzel flekilde muhafaza etsek flimdiki turizm gelirinin daha kaç kat›n› elde edip milli gelire destek sa¤lam›fl oluruz? Bizim çok k›ymet verdi¤imiz de¤erli evimizin yaflad›¤›m›z mekân›n, hatta mezarlar›m›z›n ak›beti ne olacak kim bilir? Böylesine emek verilerek o zaman›n flartlar›nda hepsi birbirinden de¤erli nas›l yap›ld›¤›n› kendimize sorup durdu¤umuz nice mekânlar›n ak›beti bu haldeyse bizim yaflad›¤›m›z yerlerin de inan›n hiçbir de¤eri olmayacak diye düflünüyorum. T›pk› onlar gibi talan olan tarihle bizler de yalan olup gidece¤iz görünen gerçekler bunlar. E¤er bizler de yalan olmak istemiyorsak bize b›rak›lanlara ve b›rakacak olduklar›m›za daha bir özen gösterelim. ‹nsanl›¤›m›z›n gere¤i bunu yapal›m. Ben ne tarihçiyim ne de arkeolog sadece yaflad›¤›m co¤rafyada neler olup bitmifl kimler yaflam›fl bunlar› araflt›rmak ve bilmek istiyorum. Ve elimden geldi¤i kadar›yla bilgi toplay›p bunlar› dilimin döndü¤ünce, yüre¤imden gelen sesle anlatmak istiyorum. Bizden sonra gelecek olan nesiller de bilgilensinler diye. Tarih araflt›rmac›lar›m›za ve yazarlar›m›za da yapt›klar› çal›flmalardan dolay› buradan teflekkür ediyorum. Selam ve sayg›lar›mla. Tarih kâinat›n vicdan›d›r. Ömer Hayyam Tarih, milletlerin tarlas›d›r. Her toplum, geçmiflte bu tarlaya ne ekmiflse, gelecekte onu biçer. Voltaire Tarih ile efsanenin amac› birdir: Geçici insanda ebedî insan› anlatmak. V. Hugo Ölenleriyle henüz do¤mam›fl olanlar› aras›nda bir köprü kuramayan milletlerin, yaflamaya haklar› yoktur. N. Muallimo¤lu Bundan birkaç yüz sene evvel uyananlar, Bugün hâlâ uyuyanlar› görsün. Efsanesi kaybolsa k›yamet koparanlar, Tarihini okkayla satanlar› görsün! M. Cemal Kuntay Tarihimi kefenlik bir bez gibi dürdüler TAR‹HE A⁄IT Geçtikçe zaman, silinmekte tarihin izi Kaybolmaya yüz tutmufl, yaflant›lar›n gizi Belki de unutacaklar hem sizi hem de bizi Gözlerimde mazinin tüm izlerini arar›m Kim bilir neler yaflanm›flt›r neler sorar›m? Yap›lan kaleler, hanlar hamamlar Kaç kervana geçit vermifltir bu yollar? Medeniyete ev sahipli¤i yapm›fl onlar Y›k›l›p viran olduklar›na da yanar›m Tutup kald›ran yok mu ellerinden sorar›m? Tafllara kaz›nm›flken yaflamdaki figürler Sanat›n da emekle iflçili¤idir bu, gürler Geçmifle ait nice besteler dilsiz, söyler Y›k›lan yap›lar›n; içimde kanar s›z›s› Her biri medeniyetlerin olmufl al›n yaz›s› Serhat Kültür • Ocak -fiubat 2008 Paylaflmak ve Dayan›flma AYAT paylaflmakt›r, paylaflH mak mutlu olmakt›r. Varoluflumuz da paylaflman›n bir ürünüdür.” Tüm canl›lar gibi insanlar da do¤arlar, yaflarlar, ölürler. Ancak insanlar› di¤er canl›lardan ay›ran bir özellik var ki yapt›klar›yla yaflamalar›, yaflat›lmalar›d›r. ‹yi ve güzel olan tüm özellikleri dillerde yaflat›l›r. Dilden dile dolafl›r, gönülleri fetheder. Bazen öyle bir hal al›r ki destanlaflt›r›l›r. Olumsuz yaklafl›mlar da ad›n an›lmamas›n› ya da lanetle an›lmas›n› sa¤lar. Herkesin hayata bak›fl› vede bir yaflam felsefesi vard›r. Kimimiz “Kendi halinde”, kimimiz “vurdumduymaz”, kimimiz “Olaylar karfl›s›nda duyarl›”y›zd›r. Benim sözüm, olaylar karfl›s›nda duyarl› oldu¤unu düflünenleredir. Hayat maddi ve manevi olarak çeflitli zorluklarla doludur. Hemen hemen hepimiz günlük yaflam›m›zda bu zorluklardan nasip alm›fl›zd›r. Bugün de farkl› derecelerle olsa da, zorluklarla mücadele içindeyiz. Maddi anlamda zorluklar ve s›k›nt›lar, in- ■ Hikmet ELP hikmet_elp@hotmail.com hikmetelp@gmail.com sanlar› manevi anlamda da s›k›nt›lara sürükler, inand›¤› de¤erler örselenir, h›rpalan›r. Duyarl›l›¤›m›zdan hergün birfleyler götürür. Tabi ki bundan en çok etkilenenler hayat›n bafllang›c›nda olan gençler ve çocuklard›r. Onlar gelece¤e kayg› ve endifleyle bakarlar. Özgüvenlerini kaybetmeyle karfl›karfl›yad›rlar. Sevgili hemflerilerim, çocu¤umzun memleketimizden kopufl hikayesi ayn›d›r. Gelece¤imizi ve ekme¤imizi arama, yar›nlar›m›z› kurma çabalar›d›r. Kimimiz ifl ad›na, kimimiz e¤itim ad›na o yerleri terkettik veya terketmek zorunda kald›k. ‹fl ■ Tüm canl›lar gibi insanlar da do¤arlar, yaflarlar, ölürler. Ancak insanlar› di¤er canl›lardan ay›ran bir özellik var ki yapt›klar›yla yaflamalar›, yaflat›lmalar›d›r. ‹yi ve güzel olan tüm özellikleri dillerde yaflat›l›r. Dilden dile dolafl›r, gönülleri fetheder. Bazen öyle bir hal al›r ki destanlaflt›r›l›r. Olumsuz yaklafl›mlar da ad›n an›lmamas›n› ya da lanetle an›lmas›n› sa¤lar. Ocak - fiubat 2008 • Serhat Kültür ad›na yola ç›kanlar bir flekilde ekme¤ini kazanman›n çabas›n› veriyor. Ama az ama çok baflar›l›d›r. Ancak bir kesim var ki onlar çok zorluklara maruz kal›yorlar. E¤itim ad›na yola ç›kanlar›m›z, bölgemizin gurur kayna¤› diyebilece¤imiz gençlerimiz bu gün ülkemizin her köflesinde, e¤itim ad›na mücadele vermektedirler. Gelecekte de bölgemiz ad›na de¤er sunacaklar. Onlar memleketimizin fahri elçileridir. ‹mkans›zl›klara ve yetersizliklere ra¤men maddi ve manevi desteksiz üniversiteler, fakülteler kazan›yorlar. Okumaya geliyorlar. Ancak ne var ki bir ö¤rencinin ayl›k gideri 500 liradan afla¤› de¤ildir. Oysa ailelerin ayl›k geliri ortalama o kadard›r. Aile ve ö¤renci tercih yapmak zorundad›r. Ya genç okuyacak veya ailenin geçimini sa¤layacak... fiu anda sadece ‹stanbul’da binlerce gencimiz e¤itim almaktad›r. Çok zor flartlarda e¤itimlerine devam eden gençlerimiz mevcuttur. Biliyorum ki baz› ifladamlar›m›z bir k›sm›na destek vermektedir. Ancak, yeterli de¤il. Okuyan gencimiz çoktur. fiu anda ne yapabiliriz? diyenleriniz vard›r. Araflt›r›n, çevrenizde böyle durumlarda olanlara ulafl›n ve “el uzat›n”, destek olun. “Benim imkan›m yoktur” demeyelim. Mutlaka onlar için yapabilecek birfleylerimiz vard›r. ‹nan›yorum ki iyi niyetle yola ç›k›l›rsa, muazzam bir dayan›flma örne¤i sergilenir. O zaman gerçek “Karsl›l›k” bilincine ulafl›r›z. Bu günlüksizlerle paylaflabilece¤im duygular›m bundan ibarettir. Sayg›lar›mla, dostça kal›n. 37 Toplumu Yöneten ve Yönetilenler Dil Devrimi ve Çocuk Kitaplar› Haftas› EVG‹L‹ okurlar›m. Dergimizin bu S say›da, çok önemli sayd›¤›m “Dil Devrimi” ve “Çocuk Kitaplar› Haftas›” kutlamalar› nedeniyle siz de¤erli okuyucular›m›zla paylaflmak istedim 1 Kas›m 1928 tarihinde, 1353 say›l› yasayla kabul edilen “Harf Devrimi”’in 79. y›l›n› kutlamaktay›z. Mustafa Kemal Atatürk ve arkadafllar›n›n kurmufl olduklar›, Genç Türkiye Cumhuriyeti’nin ilan›n› müteakip, çok h›zl› bir biçimde gereklilik gösteren devrimleri yapt›lar. Bu devrimlerden en önemli olanlar›ndan biriside, 1 Kas›m 1928 tarihinde yap›lan harf devrimidir. Bu devrim 1353 say›l› yasayla Arap abecesinin yerine, dilimize ve düflüncemize uyan Latin abecesinin kabul edilmesiydi. Bu de¤iflimin ad› da “Harf devrimidir”. Bu devrimin yap›lmas›nda, birçok gerekçe vard›r. Bu gerekçelerden en önemlisi, Osmanl› ‹mparatorlu¤unun kal›t› olan yaz› biçiminin, birçok sorunlar yaflatmas›yd›. Türkçemizin do¤as›nda var olan seslerle uyumsuzlu¤u bulunan Arap abecesinin, Genç Türkiye Cumhuriyeti’nin kendini ifade etmesinde afl›r› s›k›nt› yaratmaktayd›. Bir baflka önemli durumda, halk›m›z›n okuryazar say›s›n›n çok az olmas›yd›. Hâlbuki yönünü ça¤dafl uygarl›¤a çeviren “Genç Türkiye Cumhuriyeti’nin amac›”, devrimlerin kal›c›l› olmas›n› sa¤lamakt›. Bu kal›c›l›k ancak ve ancak anlafl›l›r bir yaz› diliyle sa¤lanabilirdi. ‹flte bu gerekçeler nedeniyle, bu de¤iflim sa¤lanm›fl oldu. Mustafa Kemal Atatürk, de¤iflimle ilgili düflüncelerini ifade ederken, “Efendiler, Türk harflerinin kabulü ile hepimize, bu memleketin münevver ve yetiflkin evlatlar›na mühim bir vazife düflmektedir. Bu vazife milletimizin bütünüyle okuyup yazmak için gösterdi¤i flevk ve aflka bir fiil hizmet ve yard›m etmektir. Hususi ve umumi hayat›m›zda rast geldi¤imiz okuyup yazmak bilmeyen erkek, kad›n her vatandafl›m›za ö¤retmek için istekle at›lal›m. Bu milletin as›rlardan beri bir türlü 38 BAKIfi ■ Mürsel ADIGÜZEL ‹l Genel Meclisi Üyesi murseladiguzel@mynet.com msn: murseladiguzel@mynnet.com hal edilmeyen ihtiyac›n›n, birkaç sene içinde tamamen temin edilmesi müstesna bir muvaffakiyettir. Hiç bir muvaffakiyetle mukayese edilmeyen muvaffakiyet vatandafllar›m›z› cehaletten kurtaracak pek mühim bir ifltir. Bu devrim mevcudiyetimizi ihya etmifltir,” diyor Yap›lacak çal›flmalar›n yan›lt›c› olmamas› bak›m›ndan da, bir “Alfabe Komisyonu” ile bir de “Dil Encümeni” oluflturuldu. Bu kurulun üyeleri “Say›n Rag›p Hulusi Özden, ‹brahim Grantay, Ahmet Cevdet Emre, Emin Eriflirgil, ‹hsan Sungu, Avni Baflman Falih R›fk› Atay, Ruflen Eflref Onayd›n ve Yakup Kadri Karaosmano¤lu’ydu. Dil Encümeni’nin bafl›na da, ‹brahim Nemci Dilmen vard›. Mustafa Kemal Atatürk’te, abeceyi ‹brahim Nemci Dilmen’den ö¤rendi. Yeni harfleriyle ‹lk olarak, 4-5 A¤ustos gecesi Baflbakan ‹smet ‹nönü’ye bir mektup yazd›. 9-10 A¤ustos akflam› da, Sarayburnu’nda düzenlenen bir dinletide Falih R›fk› Atay’a, yeni harflerle yazd›¤› aç›klamay› okuttu. Aç›klamas›nda flunlar› ifade etmektedir. “Arkadafllar, güzel dilimizi ifade etmek için yeni Türk harflerini kabul ettik. Bizim güzel, ahenkli, zengin dilimiz yeni Türk harfleriyle kendini gösterecektir. Yüzy›llardan buyana kafalar›m›z demir çerçeve içinde bulundurarak anlafl›lmayan ve anlayamad›¤›m›z iflaretlerden kendimizi kurtarmak bunu anlamak zorunday›z. Anlad›¤›m›z›n belirtilerine yak›n gelecekte bütün dünya tan›k olacakt›r. Buna kesinlikle inan›yorum ve buradan bütün halk›ma sesleniyorum; Bugün yapmak zorunda oldu¤umuz bir ifl daha vard›r: Yeni Türk harflerini çabuk ö¤renmeliyiz ve en k›sa zamanda bütün yurttafllara ö¤retmeliyiz. Bunu yurt severlik ve ulusseverlik biliniz. Bu görevi yaparken, unutmay›n›z ki, yüzde on olan okuryazar›m›z yüzde doksanlar›n üstüne ç›kmal›d›r, bunu yapmayanlar insan olarak utanmal›d›r”, diyor. Mustafa Kemal Atatürk, yaz› devrimini tan›tmak maksad›yla, yurt gezilerine bafllad›. 24 Kas›m 1928’de “Millet Mektepleri” denilen okullar› açt›rd›. Bütün yurtta, h›zl› bir biçimde okuma yazma seferberli¤i bafllat›ld›. Bu çal›flmalar sonucunda görüldü ki, yaz› devrimi dilimize ayna tuttu. Böylece, Türkçenin üzerinden kal›n bir perde kalkm›fl oldu. Özellikle Arapça ve Farsçadan ak›n eden olumsuzluklar, yavafl yavafl ortadan kald›r›ld›. Bu sayede düflünsel üretimimiz h›zland›. Ayn› zamanda, bütün bilim, sanat ve teknik düflünce kavramlar› yerli yerine oturdu. Bu geliflmelerden sonuç al›nd›kça, çok mutlu olan Mustafa Kemal Atatürk, yak›n çevresine gururlanarak ne kadar hakl› oldu¤unu anlat›rd›. Dilin yerleflmesi aç›ndan, “Dil Encümen’i” 1931 y›l›na kadar, Milli E¤itim Bakanl›¤› bünyesinde çok önemli bir birim olarak, dil lügati çal›flmalar›n› sürdürdü. Daha sonra, ad› de¤ifltirilerek “Türk Dil Tarih Kurumu” olarak de¤ifltirildi. Bugün çok önemli sayd›¤›m›z, Yaz› ve Kültür Devrim’inin 79. y›l dönümünde, nerden nereye geldi¤ine bakt›¤›m›zda, yaz› ve konuflma dili- Serhat Kültür • Ocak -fiubat 2008 mizin, dünyan›n say›l› dilleri aras›nda yerini alm›fl oldu¤unu görmekteyiz. Ülkemizde de “‹limde, Fende” ve de¤iflik alanlarda yap›lan çal›flmalarda, kendi seslerimizle konuflup ve yazman›n, çok öneli bir geliflme oldu¤unu da bilmekteyiz. Ne var ki, dilimizin ve alfabemizin ayk›r›l›¤›nda olanlarda az de¤ildir. Birçok iflletmelerin tabelas›na bakt›¤›mda, nerdeyse kendimi baflka bir ülkede hissedece¤im gibi olmaktay›m. Bu renksizli¤in ortadan kald›r›lmas› hususunda, gerekli hassasiyetin gösterilmesini istiyorum. Dilimizin abecesine hepimizin sahip ç›kmas› gerekmektedir. Ancak o zaman yozlaflman›n önüne geçmifl oluruz. Her yönüyle geliflmede yerimizi daha sa¤lam bir biçimde almaya çal›fl›r›z. Bizim, dilimizi ve abecemizi yabanc› dillerin abecesinden kurtarmay› sa¤layan, Yüce Atatürk ve arka- edilmedi¤i takdirde, birçok olumsuzlu¤un kaç›n›lmaz olaca¤›n› hiçbir zaman akl›m›zdan ç›karmamal›y›z. Gelece¤imizin güvencesi olan çocuklar›m›z, temel al›flkanl›klar›n› ailesinden, bütün bilgileri kitaplardan ö¤renir. Kitaplar, çocuklar›m›za bilmediklerini ö¤retmektedir. Görmedikleri yerleri tan›tmaktad›r. Okuduklar› zaman gözlerine, dinledikleri zamanda kulaklar›na hükmeder. Kitaplar her zaman çocuklar›n çok de¤erli bir arkadafl›d›r. Okundu¤u sürece onlar› yaln›z b›rakmazlar. Bir hususu çok iyi bilmek gerekir ki, kitap okuma al›flkanl›¤› küçük yafllarda bafllamaktad›r. Bu al›flkanl›k yaflam boyu devam eder. Kitaplar her zaman insan›n do¤ruyu, güzeli, iyiyi ve her türlü yararl› düflünceleri ö¤renmesine yard›m eder. Düflüncelerin sa¤l›kl› bir biçimde geliflmesini sa¤lar. O nedenle, ■ Çocuklar›m›z›n düzenli bir okuma al›flkanl›¤› edinmeleri bak›m›ndan ve her türlü zararl› yay›nlardan korumak ad›na, ça¤dafl dünya yazar ve düflünürlerin mücadelesi sonucunda, 1917 y›l›nda “Dünya Çocuk Kitaplar› Haftas›” kabul edildi. Birçok ülkede uyguland›¤› gibi, bizde de, Kas›m ay›n›n ilk haftas› “Çocuk Kitaplar› Haftas›” olarak, uygulanmas›na bafllanm›flt›r. dafllar›na minnet ve flükran borçluyuz. Onlar›n aziz hat›ralar› önünde sayg›yla e¤iliyorum. Kitaplarla birlikte, çocuklar›m›z› özdefltirmek çok önemli bir kavramd›r. ‹nsan›n düzenli ve düzeyli yetiflmesinde, genel kaynak insan oldu¤u kadar, kitaplar›nda büyük önem arz etti¤ini bilmeliyiz. Düzenli bir ö¤renme olmazsa, bilim ve teknolojinin geliflmesinden bahsetmek beyhude olur. Bu iti barla, çocuklar›m›z dünyaya gelmeden önce, anne karn›ndayken sevgi e¤itimi almal›d›r. Dünyaya geldikten sonrada, aile ve çevre ortam›nda, okul yafl›na kadar, kiflilik ve karakter “e¤itimini” alarak, geliflmelerini tamamlarlar. Okuyaca¤› okullarda ise, s›n›f yafl›na s›ras›na göre “E¤itilip-Ö¤retilir” ve meslek sahibi olmalar› sa¤lan›r. Bu s›ralamaya dikkat Ocak - fiubat 2008 • Serhat Kültür okunacak kitaplar›n seçimi de büyük önem tafl›maktad›r. Geliflimi sa¤layan kitaplar›n yan›nda, geliflime zarar veren kitaplarda vard›r. Kitap seçimi yap›ld›¤›nda, mutlaka bu hususa dikkat edilmelidir. Çünkü faydal› kitaplar okuyucusunun bilgi da¤arc›¤›n› zenginlefltirmektedir. Çocuklar›m›z, geliflip modernleflmeyi, teknolojiyi yararl› bir biçimde kullanmay› kitaplardan ö¤renirler. Ancak bir hususu gözden ›rak tutmamak gerekir, oda Kendilerine zarar verecek kitaplardan uzak durmay› da ö¤renmeliler. Bu tür kitaplar›n var oldu¤unu, ö¤retecek olanlar anne, baba ve ö¤retmenlerdir. O nedenle, çocuklar›m›z›n seviyelerini mutlaka dikkate alarak, okumas› gereken kitaplar› tavsiye etmeliler. Bu itibarla, çocuklar›n okuyacaklar› kitaplar›n seçiminde, sorumlu- luk sahibi olmak zorundalar. Aksi halde,”kafl yap›m derken, göz ç›karm›fl olurlar.” Çocuklar›m›z›n düzenli bir okuma al›flkanl›¤› edinmeleri bak›m›ndan ve her türlü zararl› yay›nlardan korumak ad›na, ça¤dafl dünya yazar ve düflünürlerin mücadelesi sonucunda, 1917 y›l›nda “Dünya Çocuk Kitaplar› Haftas›” kabul edildi. Birçok ülkede uyguland›¤› gibi, bizde de, Kas›m ay›n›n ilk haftas› “Çocuk Kitaplar› Haftas›” olarak, uygulanmas›na bafllanm›flt›r. Cumhuriyetimizin sonsuza kadar devam› ve Mustafa Kemal Atatürk’ün göstermifl oldu¤u hedefe var›lmas›, çocuklar›m›z›n daha sa¤l›kl› yetifltirilmesine ba¤l›d›r. O nedenledir ki, çocuklar›m›z›n sa¤l›kl› bir biçimde “e¤itilmesi ve ö¤retilmesi sa¤lanmal›d›r.” Ayn› zamanda, okuma hevesleri gelifltirmelidir. Bunu elde etmek için de her türlü gayret sarf edilmelidir. Bu verilere ulaflmak istiyorsak, mutlaka annelerin, babalar›n ve ö¤retmenlerimizin donan›ml› olmas› gerekir. Yaparak ve yaflayarak ilkesinden hareketle, çocuklar›m›za kitap sergisi yap›lan yerlere, kütüphanelere ve k›rtasiyelere götürerek, yerinde tan›t›m yapmal›y›z. Hatta kitap seçiminde bile yard›mc› olmal›y›z. Bir yazar›m›z›n dedi¤i gibi “Dünyada hiçbir dost, insana kitaptan daha yak›n de¤ildir.” Kitap okuma al›flkanl›¤› kazanmayanlar›n, yaflamdaki sorunlar›n› çözmekte, çok büyük s›k›nt› çektiklerine inanmaktay›m. Bizler dünyam›z› nas›l insans›z düflünemiyorsak, çocuklar›m›z› da, kitaps›z düflünmemeliyiz. ‹nsanlar dünyaya geliflinden itibaren, kendilerini tan›mlamak ve yapt›klar›n› anlatmak maksad›yla, çeflitli flekil ve çizgilerle bir anlat›m ifade etmeye çal›flm›fllard›r. Bu gayretlerin sonucunda, yaz› bulunmufl oldu. Geliflen teknoloji de bu sayede olufltu. Bu sonuç, insanl›k dünyas›n› bu günlere tafl›d›. O nedenle, kitap dostu olman›n çok büyük önem tafl›d›¤›n› unutmamal›y›z. Ben kendi hesab›ma, kitaplar›m›n aras›nda duydu¤um rahatl›¤›, hiçbir yerde duymamaktay›m. Bir yolculu¤a ç›kt›¤›mda, mutlaka yan›ma bir kitap almaktay›m. En az›ndan gidece¤im yere kadar, o bana arkadafll›k etmifl oluyor. Bu tür al›flkanl›klar›, çocuklar›m›za da kazand›rmal›y›z. 39 Bir Portre ve Bir Kitap “‹stanbul’da 40 Y›ll›k 40 Lezzet Dura¤›” ‹R PORTRE ve bir kitap ‹stanB bul’un Lezzet Duraklar›n› bir rüya gibi an›larda yer etmek üzere, nak›fl gibi iflleyerek bizlere güzel bulunmaz kal›c› eser b›rak›yor. Bu güzel de¤erli yak›n dostumuz Say›n Sevim GÖKYILDIZ Han›mefendi ile tan›flmam›z alt› y›l öncesine kadar gerilere dayan›yor. Kitab›ndan bahsetmeden önce Sevim GÖKYILDIZ’›n Portresine k›saca bir göz gezdirelim. 1944 do¤umlu Sevim GÖKYILDIZ 1985’den beri yemek kültürü üzerinde çal›flmalar yapmakta, çeflitli gazete ve dergilere yaz›lar yazmaktad›r. Halen; Mutfak Dostlar› Derne¤inin 12 y›ll›k üyesi ve 6 y›ldan beri 2.baflkan›d›r . Güney Fransa’da kurulan Conservatoire Grand Sud des cuisines Terroir (Güney Fransa Yöresel Mutfaklar› Birli¤i)’nin onur üyesidir. Misyonunu, Türk mutfa¤›n› d›fl ülkelerde tan›tmak olarak özetleyen Sevim Göky›ld›z, yurt d›fl›nda tertip edilmifl 12 gastronomi etkinlikte yer alm›flt›r. Ayr›ca, yurt içinde de bir çok yemek tan›t›m› festivallerine de davetli olarak kat›lm›flt›r. Türk mutfa¤›n› anlatan Frans›zca bir sitesi vard›r ( www.cuisineturque.com ). Turizm Bakanl›¤›n›n Frans›zca yay›nlanan bülteninde kendisinden 40 ■ Tamer VARLI Sendikac› “Ambassadrice de la Cuisine Turque” olarak bahsedilmektedir. Sevim Göky›ld›z ve efli Macit bey ile y›llard›r, onlarla tan›flm›fl olman›n verdi¤i haz ile gerek ‹stanbul’un, gerekse yurt içindeki bir çok yöre’nin tarihini, kültürü’nü ve Sevim han›mefendi’nin ifli gere¤i Türk yemek kültürü ile ilgili bir çok panellere kat›lmama vesile olduklar› için kendilerine bir kez daha minnettar›m. Sayelerinde Ülkem ve Ülkemin ‹nsanlar›n›n hangi alanlarda neler yapt›klar›n›n bilincini bir kültür Co¤rafyas› içerisinde olman›n ne kadar önemli oldu¤unu anlad›m. Sevim Göky›ld›z “‹STANBUL’da 40 y›ll›k 40 Lezzet dura¤›” adl› eseri ile kentimize çok önemli bir katk›da bulunmufltur. Bu güzel eser haz›rlan›rken beni de bir iki Lezzet dura¤›na beraber efllik etmemi istemeleri de unutulmaz bir iz b›rakt› bende. fiiir kadar güzel haz›rlanan, ‹stanbul’ da 40 y›ll›k, 40 Lezzet dura¤›n› bende kendilerine bir fiiir’imle bu eme¤inin karfl›l›¤›n› sizlerle bana ayr›lan bu sayfada paylaflaca¤›m. Ülkemizin mutlaka birçok ili, ilçesi, köyü daha birçok tarihi yerleri güzel özellikleriyle farkl›d›r. Erzurum’un ça¤ kebab›, Edirne’nin tava ci¤eri, Kars’›n kaflar peyniri, Nevflehir’in uzun ba¤lar› ve flaraplar›, Sar›kam›fl’›n bal› v.s. Kald› ki; bu tarihi güzel ‹stanbul flehrine bir anl›k bak›fllar›n bile insan› Leyla ile Mecnun’a çevirdi¤i de olmufltur. ‹lk defa gören için; Görkemli bu flehirde insan bazen kara sevdaya dönüflecek özel bir iletiflim içinde buluyor kendini. Ve turistlerin ço¤unun ‹stanbul ile özdeflen Türk kahvesi, Türk Lokumu, Baklavas› ve Türk ifl Kebap diye kendi memleketlerine döndüklerinde ilk anlatt›klar› sözlerdir diye duyar›z eflten dosttan. Bu iletiflimde ‹stanbul’un Lezzetlerinin önemli bir yeri vard›r. Do¤rusu, ‹stanbul’u Lezzetleri ile anlatmak, tan›tmak ve yad etmek istedi¤imizde kendimizi çok özel bir kültürel miras ile karfl› karfl›ya buluyoruz. ‹flte, Sevim GÖKYILDIZ han›mefendi bunlar› bir araya getirerek, çok özel tatlar›, asla unutulmayacak bir eser haline getirerek, uzun araflt›rma ve u¤rafl›lar neticesinde binbir emek vererek “‹STANBUL’DA 40 YILLIK, 40 LEZZET DURA⁄I” adl› tarih kokan bu kitab›n› bize kazand›rm›flt›r. fiimdi SEV‹M GÖKYILDIZ ile küçük bir söylefli yapal›m. - Sevim Han›m, kitab›n›z›n öyküsünü k›saca anlat›r m›s›n›z? Böyle bir kitap yazmak fikri sizde nas›l geliflti? Serhat Kültür • Ocak -fiubat 2008 ● Sevim GÖKYILDIZ - Senelerdir, yurt d›fl› seyahatlerimde yabanc› flehirlerin yiyecek içeceklerini merakla inceledim. Hemen her flehir, kendine özel tatlar›, spesiyaliteleri, meflhur yeme/içme mekanlar›n› tan›t›yor. Bu konuda pek çok kitap var.Mesela,Benim kütüphanemde Paris’in eski cafelerini, eski pastanelerini gösteren bol resimli kaç tane kitap var. Ocak - fiubat 2008 • Serhat Kültür Dolay›s›yla, senelerdir hayal etti¤im bir konuydu. Tam 5 sene önce, bir dost yeme¤inde, sevgili Tahsin Öztiryaki, efli,Güney ve Turgut Kut birlikteyiz.Konu,‹stanbul’un eski tatlar›,eskimeyen lezzetleri... Tahsin Bey, “Sevim Han›m, bütün bu anlatt›klar›n› yazmaz m›s›n? Ne iyi olurdu, kal›c› olsa” dedi. Daha sonra her fley süratle tamamland›. Sponsor bulundu, Grafbas ajans› devreye girdi.Sonuçta, 2 senelik yorucu ama o nispette keyifli bir çal›flma sonunda kitap ortaya ç›kt›. - Kitab›n ‹ngilizce özetle bas›lmas› da tan›t›m aç›s›ndan önemli. Bu konuda neler söyleyeceksiniz? - Kitab›m›n ‹ngilizce özetle yay›na haz›rlanmas› benim ›srarla üzerinde durdu¤um bir konudur. Bence, tan›t›m›n bilhassa yabanc›lara ya- p›lmas› gerek. ‹stanbul’a gelen bir yabanc›n›n, Vefa’da boza içmesi, Kanl›ca da yo¤urt yemesi veya bütçesine göre 40 y›ll›k lezzet duraklar›ndan birinde Türk mutfa¤›n› tatmas› önemli. - Asl›nda, sadece ‹ngilizce de¤il, Frans›zca, Almanca hatta Japonca bask›lar› da yap›labilseydi. Çünkü ‹stanbul’un damak tad›n› bu kadar detayl›, bol resimli olarak tan›tan baflka bir kitap yok. - Kitab›n›z da yaln›zca lokantalar yok. Mesela, turflu, çay, boza, akide flekeri bile var. - Evet, ben bu kitapta ‹stanbul’a has spesiyaliteleri yazd›m. Kitab›m› da rehber özelli¤inde haz›rlad›m. Kitap konseptimiz: ‹lk sayfada o yerin 40 y›l önceki hali, benim 40 y›l önceki hat›ralar›m yer al›yor. Karfl›s›nda, tam sayfa olarak o yerin satt›¤› veya üretti¤i ürünün resmi var. Son sayfa da ise adres ve yeni bilgiler yer al›yor. - Yeni projeleriniz var m›? - Evet, ‹stanbul Ticaret Odas› sponsorlu¤unda, yine ‹stanbul’un yeme/içme kültürü üzerine haz›rlanm›fl yeni bir kitap projemiz var. Sevim Han›ma teflekkür ederken yaz›m›n sonunu kitab› için yazm›fl oldu¤um bir fliirle süslemek istedim. Serhat Kültür Dergisi okuyucular› ile baflka bir say›da buluflmak üzere. ‹STANBUL’DA 40 YILLIK, 40 LEZZET Bir ‹stanbul han›mefendisi, Yurt d›fl›nda, Türkiye temsilcisi, O mutfak dostlar›n›n bir elçisi, ‹stanbul’da 40 y›ll›k, 40 lezzet. Bin bir u¤rafl, yüzlerce seçenek, Hepsi özenle seçiliyor, tek tek, Kimisi iflinin ehli, di¤eri iflinde tek, ‹stanbul’da 40 y›ll›k, 40 lezzet. Kimi tatl›da tek üstat, Di¤eri, yemek dal›nda bir üstat, Kimi ba¤lar› koymufl flifle’ye, öteki kahveyi fincana Yak›nda kitap raflar›nda, bu tad ‹stanbul’da 40 y›ll›k, 40 lezzet... 41 Erken’in Kazan›m› ABANCI ülkelere gitmifl olanlar Y görmüfllerdir. Orada gün erken bafllar. Gece karanl›¤›nda uykunuz kaç›p ta treninizin penceresinden bakt›¤›n›z olmuflsa geçti¤iniz kentin, ilçenin ya da köyün pencerelerini ›fl›kl› görüp ilkin yad›rgam›fls›n›zd›r. Elo¤lu erkenden ayaktad›r. Bunca uygarl›k yan gelip yatmakla elde edilmemifltir. 07.00’de ifl bafl› yapabilmek için befl otuz’da kalkmak gerekir. Befl otuz’da kalkabilmek için ise en geç 22.00’de yatmak .... kol iflçisi, fikir iflçisi, asker, ö¤renci, tüm erkenci dostlar›m bilirler; Sabah saatlerinin verimlili¤i tart›fl›lmaz.” HALDUN TANER Haldun Taner, erken kalkma al›flkanl›¤›n› geliflmifllikle özdefllefltiriyor ve sabah saatlerinin verimlili¤ini ne kadar güzel ifade ediyor. Hayatta olsayd›, bugün ülkemizin hala geliflmekte olan ülkeler aras›nda olmas›yla çocuklar› erken kald›rmama davran›fl›n› kazanmalar› konusundaki çabam›zla ilgili neler yazard› bilemiyorum. “Uyu uyu yat uyu.” Bu fifli birço¤umuz bilir. Bir çok makaleye konu olduktan sonra kald›r›ld›. Bu fiflin kald›r›lmas›yla, fiflin yans›tt›¤› felsefe kald›r›lm›fl olmuyor tabi. Baflka bir yer ya da durumda de¤iflik flekilde karfl›m›za ç›k›yor. Bu fifl kald›r›lmakla bu felsefeyi yans›tan sorunlar çözüldü mü? Tabi ki hay›r. Bak›n iflte farkl› bir versiyonda karfl›m›za ç›k›yor. Nas›l m›? Çocuklara ■ Lokman Ali YAVUZ alternatifegitim@mynet.com lokmanaliyavuz@hotmail.com erken kalkma al›flkanl›¤›n› kazanmalar›n› sa¤lamayarak. Uyuma al›flkanl›¤›n› kazand›rarak bir baflka deyimle. Bazen neden birçok konuda yap›lmas› gerekenin tersini yapar›z diye düflünür ancak bunu ç›k›fl›n› bir türlü bulamam. Mesela, gürültülü bir s›n›f ortam›n›n susturmak için, neden daha fazla gürültü (ba¤›rarak)yapak susturma yoluna gidilir gibi. Erken kalkmak konusundaki ters uygulama gibi. Ne mi yap›yoruz? Erken kalkma al›flkanl›¤› kazand›rmamak için çocuklar› küçükken ö¤lenci yaparak baflarabiliyoruz mesela (uyu uyu yat uyu’nun yeni bir versiyonu). Sabahç› -ö¤lenci uygulamas›ndaki ters yap›n›n da nedenini anlamakta mümkün de¤il. Bugünkü uygulaman›n temelde yanl›fl olarak gördü¤üm iki yönü var: ■ Haldun Taner, erken kalkma al›flkanl›¤›n› geliflmifllikle özdefllefltiriyor ve sabah saatlerinin verimlili¤ini ne kadar güzel ifade ediyor. Hayatta olsayd›, bugün ülkemizin hala geliflmekte olan ülkeler aras›nda olmas›yla çocuklar› erken kald›rmama davran›fl›n› kazanmalar› konusundaki çabam›zla ilgili neler yazard› bilemiyorum. 42 1.Yönü; Erken kalkmak, küçükken kazand›r›lmas› gereken al›flkanl›klardan biri. ‹yi de bizde neden tersi bir uygulama var. Yoksa erken kalkma al›flkanl›¤› da “tehlike” olarak m› görülüyor? 1.2.3.4. s›n›flar›n sabahç› yap›lmamalar›n›n nedeni nedir peki? Hani a¤aç yafl iken e¤ilirdi? Hani erken kalkan yok al›rd›? Küçüklerin uykular›n› alamad›klar› gerekçe olarak gösterilmemesi gerekir. Bunun çocuklar›n erken yatmalar› sa¤lanarak giderilebilece¤i pekala sa¤lanabilir. Veli bask›lar›n›n ön plana ç›kar›lmas› maalesef, sonucu at›lan ad›mlar bazen olumsuz sonuçlara yönelinmesine neden olmaktad›r. 2. Yönü; 5.6.7. ve 8. s›n›flar›n sabahç› yap›lmas›n›n nedeni acaba daha uykular› aç›lmadan okula gelip ö¤lene kadar idare edilip, 12.30’da okuldan gönderilmeleri mi? Böyle bir durum, davran›fl e¤itimi verilmeyen okullarda idarecilerinin (yönetiflimcilerin de¤il) ifline geldi¤inden flüphem yok tabii. Bu uygulaman›n ters olan baflka bir yönü daha var. Bu ö¤renciler uykular› aç›lmadan okulda oluyor da, uykular› aç›ld›¤›nda nerelerde oluyor? Özellikle ilçe ve flehir merkezlerindeki ö¤renciler için cevab›n› ben vereyim. Üzgünüm Internet kafelerde. Peki bu çocuklar ö¤lene kadar bizim çocuklar›m›z da, ö¤lenden sonra kimin? Internet kafeler ya da bir çok olumsuzlu¤un kol gezdi¤i sokaklar›n çocuklar› m›? Buralarda edindikleri olumsuz davran›fllar›n uzant›s› okullara yans›m›yor mu? Tam tersi yap›lmal›yd› halbuki, bu çocuklar uyand›klar›nda okullarda olmal›yd›lar. Biz çocuklar›m›z›n her an›na sahip ç›kmal›y›z. Ne Internet kafelerin, ne de sokaklar›n insaf›na b›rakmamal›y›z. Erken kalkmal›y›z erken. Erken kalkarak yol alacaca¤›z. Erken kalkma al›flkanl›¤›n›n kazan›mlar›n›n somut getirisini görülmesi için baflka ellere gitmeye gerekte yok. Köylerimize bakmam›z da yeterli olacakt›r. Serhat Kültür • Ocak -fiubat 2008 ‹flitme Engelli Çocuklar ve E¤itimleri ‹LKOKUL DÖNEM‹NDE ‹fi‹TME ENGELL‹ ÇOCUKLARIN E⁄‹T‹M‹NDE ÇÖZÜM YOLU OLARAK KAYNAfiTIRMA E⁄‹T‹M‹N‹N GEREKL‹L‹⁄‹ Anne-babalar›n varl›¤› ve çocuklar›na olan ilgileri onun temel ihtiyaçlar›n› karfl›lamaya yetmez. Okul, çocu¤un geliflimi üzerine çok olumlu etkiler yapmaktad›r. Her fleyden önce çocuk, arkadafllar› aras›nda, yafl›tlar› aras›nda mutludur ve bu sosyal çevreyi çocu¤un ev ortam›nda bulmas› olanaks›zd›r. Çocu¤un okul dönemindeki yaflant›s›, ilerideki hayat›n›n bafllang›c›n› meydana getirece¤i için, okullar çok önem kazanmaktad›r. ‹lkokula bafllayan çocuklar yafl›tlar›n›n toplumuna ad›m atm›fl ve bu toplumla da kaynaflmaya haz›rd›r. Bu, toplumsal al›flverifle girmesinin bafllang›c›d›r. Kaynaflt›rma E¤itimi Nedir? (Entegrasyon) Kaynaflt›rma, özürlü çocuklar›n normal geliflim gösteren yafl›tlar› ile normal s›n›flarda e¤itim ve ö¤retime özel bir flekilde kaynaflt›r›lmas›d›r. Kaynaflt›rma her düzeyde, okul öncesi dönemde bafllayarak, daha ileri s›n›flarda da devam etmelidir. Böyle bir ortamda iflitme engelli çocu¤un, avantajlar›n›n yan› s›ra, normal ifliten çocuk engelli yafl›tlar› ile birlikte ö¤renmek ve çal›flmaktan hofllanabilmektedir. Kaynaflt›rma E¤itiminin Avantajlar›: ‹flitme engelli çocu¤un yafl›tlar› ile etkileflimi, çocu¤un sosyal iliflkiye girmesini gelifltirmekte ve bu nedenle di¤er çocuklarla iletiflim kurmas› için f›rsat yaratmaktad›r. Kaynaflt›rma ile serbest oyun davran›fllar›n› taklit etmelerinde art›fl gözlenmektedir. Yurdumuzda kaynaflt›rma e¤itiminden yeterince söz etmek mümkün de¤ildir. Burada normal okullardaki ö¤retmenlerin, okul yöneticileri ve normal çocuklar›n velilerinin tutum ve davran›fllar› çok etkili olmaktad›r. Baz› okullar da hakl› olarak 50-60 kapasiteli bir s›n›fta özürlü çocuklara zaman ay›rmak kolay de¤ildir. Ama unutulmamal›d›r ki bu çocuklar›n normal okullarda okuma hakk› da vard›r. E¤er onlar› topluma entegre etmezsek yar›n karfl›m›za özürü d›fl›nda farkl› davran›fl problemleriyle ç›karlar. ‹flitme Engelli Çocuklar›n E¤itiminde Ö¤retmenler ve ‹lgililerin Dikkat Etmesi Gereken Noktalar ve Yaklafl›m›n Temel Prensipleri * Konuflmalar›m›z› iflitme engelli çocuk taraf›ndan görülebilecek ortamda yapal›m. Bu en net, en do¤ru ve en iyi flekilde konuflan kiflinin dudaklar›n›n görüntüsüdür. Konufltu¤umuzda çocuk dudaklar›m›z› görebilirse, daha iyi anlayabilir. Ifl›¤›n dudaklar›m›z›n üzerinde olmas›na dikkat etmeliyiz. * Konuflma s›ras›nda yüz yüze hemen hemen onun göz seviyesinde olmaya dik- Ocak - fiubat 2008 • Serhat Kültür ■ Mürsel ÇOLAK ‹flitme Engelliler Ö¤retmeni www.ilgiisitme.com.tr kat edilmelidir. * S›n›f konuflmalar›n› ve tart›flmalar› daima s›n›f›n ön taraf›ndan idare etmeliyiz. * Konufltu¤umuz zaman çocu¤un bizi duyabildi¤inden emin olmal›y›z. * Normal konuflma düzenimizi de¤ifltirmemeliyiz. (Abart›lm›fl dudak hareketlerinden kaç›nmal›y›z) * ‹flitme engelli çocuk da normal ifliten çocuk gibi bir çocuktur ve di¤er çocuklar›n aras›na, oyunlar›na kat›lmak ister. Bu yüzden di¤er çocuklara iflitme özrü anlat›lmal› ve bu çocu¤a karfl› nas›l davranmalar› gerekti¤ini söylemeliyiz. * Tüm ö¤rencilerimizden iflitme engelli çocuklarla konuflurken aç›k ve anlafl›l›r flekilde ve yüz yüze konuflmalar›n› istemeliyiz. * Do¤al ve aç›k ifadelerle konuflmal›, ses tonumuzu fazla yükseltmemeliyiz. * Fazla gürültülü ortamlar›n çocu¤u rahats›z edece¤ini ve konuflmalar› ay›rt etmede zorluk çekece¤ini unutmamal›y›z. * ‹flitme engelli çocuklara bizi ve arkadafllar›n› daha iyi görebilmek ve iflitebilmek amac› ile oturduklar› yeri de¤ifltirebilme olana¤› sa¤lamal›y›z. * Çocuklarla iletiflim kurarken ona dinlemesi ve düflünmesi için zaman tan›mal›y›z. Çocu¤un ne söyledi¤inizi anlay›p anlamad›¤›n› araflt›rmal›, çocu¤a baz› fleyler sormal› ve bize do¤ru cevap verip vermedi¤ine bakmal›y›z. * Çocuk kelime düzeyinde olmayan sesler kullanarak cevap verebilir. Çocu¤un söylemeye çal›flt›¤› kelimeyi do¤ru olarak tekrarlamal›. Kelimeyi do¤ru söylerken çocu¤un yüzümüzü görebildi¤inden emin olmal›y›z. * Çocu¤un iflitme kayb› ile dil geliflimi hakk›nda yeterli bilgiye sahip olmal›y›z. * Konuflurken bizi dinleyen kifliye, söyledi¤imiz fleyi daha iyi ifade edebilmek için vücudumuzun baz› bölgelerini kullan›r›z. Üzüntü, korku, flaflk›nl›k, sevinç ve di¤er pek çok duygunuzu yüzünüzle gösterebiliriz. Konuflurken ellerimizi de kullanabiliriz. (Örnek: Cisimlerin boyutlar›n› gösterebilmek için) Di¤er çocuklara da iflitme engelli çocukla iletiflim kurmas› için bunlar› ö¤retebiliriz. Ancak bu hiçbir zaman iflaretle konuflma anlam›nda olmamal›d›r. ‹flaret dilinin, çocu¤un konuflma geliflimini olumsuz yönde etkileyen faktörlerden biri oldu¤unu unutmamal›y›z. * ‹flitme engelli çocuklar›n kendilerini ifade etme zorluklar› oldu¤undan, s›n›fta onlara daha fazla zaman ay›rmal› ve kendisini ifade edebildi¤i farkl› yollar› anlamaya çal›flmal›y›z. * Çocu¤un hareketleri istenmeyen flekilde olursa “hay›r” diyerek onu ikaz etmeli. E¤er çocuk sözel uyar›dan anlam›yorsa, yüz ifademizi de¤ifltirerek istenmeyen bir hareket yapt›¤›n›n fark›nda olmas›na yard›mc› olmal›y›z. * Sakin, sevecen ve tutarl› olmaya çal›flmal›y›z. * ‹flitme engelli çocuklar›n yafl›tlar› ile sosyal iletiflim kurmalar›nda serbest oyun saatlerini de¤erlendirmeliyiz. * Davran›flsal iletiflimden (yani, dokunma gibi durumlar) kaç›nmal›y›z. ‹flitme engelli çocu¤un iflitme kal›nt›s›n› kullanabilmesi için sözel iletiflim kurmal›y›z. * E¤itimciler; özellikle iflitme engelli çocu¤un e¤itiminde yetersiz kalabileceklerini, yaln›z bafllar›na sorunlarla bafledemeyeceklerini ve çocu¤a istedikleri düzeyde destek olamayacaklar›n› düflünürler. Bu düflünce ö¤retmenin di¤er meslek gruplar› ile etkilefliminin ve iflbirli¤inin zorunlu oldu¤unu ortaya ç›karmaktad›r. Bunlar; doktorlar, odyologlar, psikolojik dan›flmanlar, özel e¤itimciler ve terapistlerdir. * ‹flitme engelli çocuklar›n kulland›klar› iflitme cihazlar›n›n Önemini, bak›m›n›, kapasitesini ve nas›l kullanmas› gerekti¤ini ö¤renmeliyiz. * ‹flitme engelli çocu¤un müzik yetene¤ini gelifltirmesini ve program d›fl› grup faaliyetlerine kat›lmas›n› teflvik etmeliyiz. * ‹flitme engelli çocu¤un da normal çocuklar gibi ayn› gereksinimlere, arzulara sahip olaca¤›n› unutmamal›y›z. Unutulmamal›d›r ki sevgi, ilgi ve çal›flma ile her engel afl›labilir. Önemli olan engellilerin topluma kaynaflt›r›lmas› de¤il, toplumun engellilerle kaynaflabilmesidir. KAYNAKLAR 1. Güvenilir, E.Büyüköztürk,fi., Özel E¤itim Kurumlar› Tan›t›c› El kitab›,Milli E¤itim Bas›mevi, Ankara 1991. 2. UNICEF, Türkiye’de Anne ve Çocuklar›n Durum Analizi, Ankara 1991. 43 ARDAHAN Atam›n gölgesi Damal’da gezer Ç›ld›r gölü ise görmeye de¤er Göle’nin kaflar› çok mu çok özel? Ballar› meflhurdur Ardahan’›m›n ‹klimi so¤uktur, insan› s›cak Yad bilmez kimseyi, açar hep kucak Kötülük bilmez, sevgi saçak saçak Kaz› çok meflhurdur Ardahan’›m›n Ya¤murda kura her zaman taflar Ormanlar› çoktur, hep serin eser Yaylalarda sar› çiçekler açar Mant›s› meflhurdur Ardahan’›m›n Gevre¤in vard›r doyumsuz tad› Ketenin, katmerin baflkad›r tad› Kaz›n yan›nda bulgur pilav› Piflisi meflhurdur Ardahan’›m›n Leziz bir tad var bal›klar›nda K›fl›n göl, nehir donar burada Ç›ld›r gölünde pelikan›yla Ninesi meflhurdur Ardahan’›m›n Haziranda atam gülen gözlerle Damal da¤lar›nda görünür bize Ilgar da¤›nda Posof’un ise Tipisi meflhurdur Ardahan’›m›n El pençe divan gelinleriyle Meflhurdur Damal bebekleriyle Dürüstlük timsali gençleri ile Dostlu¤u meflhurdur Ardahan’›m›n Mahperi KOÇ 44 Özlemek Bu sisli ‹stanbul sabah›nda Hüzünlü sonatlar f›s›ld›yor yüre¤im Vivaldi'nin fluh keman› Piyanonun parmak aralar›nda Sessizce inliyor. Ve net duyamad›¤›m 盤l›klar Bana seni düflündürüyor. Tüm özlem fliirleri tek m›sra gibi Hayk›r›lanlar,gizlenenler; ; Hepsi bendeler flimdi.. Söyle m›sra bak›fll›m Özlemek mi bu? Seni özlemek bu mu? Seher Duman B‹R GÜL Bir gül bir ömre bedel Bir gül kalbe girer Dikenleri kanatsa da Gönül art›k vazgeçemez Sevmek sarmak koklamak ister Ne gönül eski gönüldür art›k Nede gül dal›ndad›r Gül gönül gülistan›nda Gönüller avazdad›r art›k Fatofl Tafl Yaln›zl›k Herkes birfleyler veriyor birbirine ..................................bana veren yok Herkes birfley için gülüyor birbirine ..................................bana gülen yok Ben de dedim garip kalmay›m .................................bunu bilen yok Bir fliir kadehi verdim iç diye ...............................sarhofl olan yok Dolaflt›m gözetledim sa¤› solu .................................bana bakan yok Girdim fliir f›ç›s›n›n içine .................................halimi soran yok Ne garipmiflsin sen de be hey ulan! ... Yoluna ç›kan yok Laf atars›n bir gün boyu ileri geri hiç birini kapan yok Dostluk teklifi ettim kendi kendime kabul eden yok Ç›ld›rd›m bu sessizlik içinde takt›m ipi... ipimi çeken yok.. Kamber Bal Serhat Kültür • Ocak -fiubat 2008 Zincire vurdum. SEN‹ VE SEVG‹N‹ SEV‹YORUM Bir sabah senin sesinle uyand›m Cam aç›k kalm›fl f›rsat bilmifl rüzgar Sesini getirmifl uzaklardan bana - Uyan!... Diyordun - Uyan!... Aç gözlerini; - Bir bak etraf›na seni sevenleri gör - Uyuma ayakta bu sen de¤ilsin - Aç kalbinin tüm odalar›n› sevgiye ‹rkildim birden açt›m gözlerimi Sesin gitti... Sadece esinti kald› odada Kokunu hissettim o anda burnumun ucunda ‹çime çektim b›rakmaktan korktum B›raksam gidecektin ya yine; iflte ondan Kalk›p cam› kapatt›m kokun ç›kmas›n Benimle kals›n odada diye Hayali bir el dokundu saçlar›ma Okflad› dibinden ucuna saçlar›m› Seni hissettim yine Oysa ne çok severdin Onlar› okflamay›, koklamay› Uzaklaflt› birden o hayali el Saçlar›m öksüz kald› ben gibi Bir kahkaha duyuldu içer ki odadan Kofltum ama yoktun sen anlad›m Hayalindi... Gezindi bütün odalarda Sonra sevgin geldi Oturdu bofl odada koltu¤a Seyretti benim uykulu halimi fiimdi sen yoksun... Hayalin gelir arada yoklar beni Bitip bitmedi¤ini görmek için sevgimi Bitmedi¤ini anlar gider geri Bir süre sonra tekrar gelir belki... Görmek için seni ne kadar çok sevdi¤imi… Nuran KARA Ocak - fiubat 2008 • Serhat Kültür Seven yüre¤imi zincire vurdum, Sevday› duyan halkalar çözüldü. Yedi kap›l› z›ndan kurdum, Dört duvar›ndan gözyafl› süzüldü. Yürek içten içe göz d›fltan a¤lar, Yare adanm›fl sözlerim yas ba¤lar. Gönül ferman bulsa yarin yoluna, Kavuflmaya yol verir da¤lar tafllar. ‹shak Özlü ÇOCUKLUK AfiKIMA MEKTUP Hat›rlar m›s›n fleytan›n arka bahçesini alt üst etmifltik birlikte Ve kutup y›ld›z›ms›n sen derdin o zamanlar bana ‹nanmazs›n çocukluk sevdam kurflun askerlerim hala ceplerimde Her miskin yaz günü deli dolu bir serüvenmifl Ve en kahramanlar› bütün serüvenlerin bizlermifliz Her karanl›k k›fl günü yeni bir masalm›fl o zamanlar San›rd›k ki sal›nca¤›m›z dünyan›n merkeziymifl. Ucu da dikenli telleri ile ufac›k bahçemiz… Kaçal›m flimdiyi silmeye köhnemifl evimize fienlesin ahflap merdivenleri ayak seslerimizle Büyükanne para b›rakm›flsa yo¤urtçu için Ben gazoz tuttururum sende viflneli dondurma Bak, kedin Kara Korsan s›r olup gitmemifl Her zamanki yerinde miskin, kendinden geçmifl Oysa flimdi Tornadan ç›km›flças›na düzenli günlerimiz Üstelik olays›z, s›radan ve tehlikesiz Soluk al›p vermelerimiz Onlar bile sessiz, korkusuz ve renksiz… Selçuk Tanç 45 WELLNESS CLUB VE ‹DEAL KAHVALTI “Beslenme ile tedavi edilebilecek bir hastal›k baflka hiçbir flekilde tedavi edilemez” MOSES MA‹MON‹DES 12.yüzy›l›n en büyük hekimi “Vücuda ve hücrelere do¤ru moleküllerin(optimum beslenme)verilmesiyle birçok hastal›k yok edilebilir” L‹NUS PAUL‹NG 1968 ikikez Nobel ödülü kazanan Bu say›da sizlerle paylaflmak istedi¤im konu optimum beslenme, sizlerden bir iste¤im olacak bu konuda bana yard›mc› olursan›z emin olun çok daha baflar›l› bir program ortaya ç›karabiliriz. Asl›nda yapmak iste¤im fley biraz daha görecel, uygulamal› ve amaca yönelik bir çal›flma. Anlat›mda kalmas›n istiyorum. fiimdi sizlere çok önemli sorular soraca¤›m ve bunlar›n cevaplar›n› bütün okuyuculardan tek tek birdahaki say›da cevaplamak flart›yla bana ulaflt›r›lmas›n› istiyorum. Bunun niçin gerekli oldu¤u konusunu biraz sonra optimum beslenmeden bahsederken anl›yaca¤›n›zdan eminim. Bana ulaflmak için interneti ve derginin editörünü ar›yarak telefon numaralar›m› alabilirsiniz. Haz›rm›y›z Bafll›yoruz: Lütfen bana genellikle kahvalt›da ne yedi¤inizden söz edin? Sabahlar› ne içiyorsunuz? Daha sonra neler oluyor? Saat 11.00 civar›nda kendinizi aç›km›fl ve yorgun hissediyormusunuz? Ard›ndan can›n›z bir fincan kahve yada çerez istiyormu? Gün boyunca ne içiyorsunuz? Ö¤le yeme¤inde ne yiyorsunuz? Ö¤le yeme¤inden sonra kendinizi yorgun ve uykulu hissediyormusunuz? Ard›ndan kahveye tekrar gereksinim duyuyor musunuz? Akflam yeme¤ine kadar nas›l duruyorsunuz? Akflam yeme¤inde ne yiyorsunuz? ‹yi bir akflam yeme¤i yedi¤iniz halde azar azar at›flt›rd›¤›n›z oluyormu? ‹fltah›n›z kontürolünüzün d›fl›na ç›k›yor mu? Önünüze ne gelirse gelsin oburca yedi¤inizi düflünüyormusunuz? Gün boyunca kendinizi yorgun hissediyormusunuz? Gün boyunca bafl›n›z›n a¤r›d›¤› oluyor mu? Sindirim zorlu¤u çekiyormusunuz? Geceleri uyku düzeniniz nas›l? Ne kadar süredir fazla kilonunuz var? Efliniz ve çocu¤unuz kahvalt›da ne yiyor? Gün boyunca ne yiyorlar? Ne içiyorlar?Kendilerini nas›l hissediyorlar? Bu sorular› kesinlikle atlamadan do¤ru bir flekilde yan›tlarsan›z hepinizin beslenme düzenleri hakk›nda daha yak›ndan bilgi sahibi olabilir ve sizlerin beslenme tarz›n›z› 46 ■ Hakan ADIGÜZEL “Yaflam Tarz› Koçu” hakanadiguzel1973@hotmail.com de¤ifltirmenizde yard›mc› olabilirim. Türkiyede bir ilki gerçeklefltirdi¤imizin fark›nda olman›z› istiyorum ve bu cidiyetle sorular› yan›tl›yaca¤›n›zdan eminim. Beslenme konusunda acil ihtiyac› olanlar için wellnes clubümüzde misafir etmekten çok memmun olaca¤›z. Aç›kça flunu söylemeliyimki: Güne karbonhidratlarla bafllad›¤›n›zda (Tost, reçel, poça, flekerli çay, kahve, vb)kendinizi içerisinden ç›k›lmaz bir k›s›r döngü içerisine sokars›n›z. Buda gün içerisindeki beslenme düzenini aç›kl›yor zaten. E¤er kahvalt› etmeme al›flkanl›¤›n›z varsa, gün içerisinde yeme düzeniniz bozulur ve kendinizi gerçekten çok kötü hissedersiniz. Son zamanlarda kötü kahvalt› ile sa¤l›k sorunlar› aras›nda güçlü bir ba¤lant›n›n keflfedilmifl oldu¤unu duymuflsunuzdur. Bildi¤iniz üzere vücudumuz gün boyunca 114 farkl› besine ihtiyaç duyan yaklafl›k 100 trilyon hücreden oluflmaktad›r. Dün yedikleriniz bafll›c› iki element grubundan oluflur. ‹lk grup enerji verir (Proteinler, ya¤lar, karbonhidratlar) ‹kinci grup ise yap› malzemeleri sa¤lar (Aminoasitler, vitaminler, mineraller, mikro elementler) Dün uyan›k oldu¤unuz s›rada enerji harcad›n›z ve vücudunuz kendisini yenilemek için gece yap› malzemelerini kulland›. Ayr›ca vücudunuz gece boyunca solunum terleme ve sabahleyin banyo ziyaretiniz s›ras›nda 1 litre su harcad›. Bu yüzde vücudunuz bofl uyan›r ve 100 trilyon hücre ad›na flöyle yalvar›r; “Hey, son 24 saat içerisinde harcad›¤›n tüm besinleri, enerjiyi ve suyu bana geri ver!” kendinizi ac›km›fl yada susam›fl hissetmiyebilirsiniz, ancak bu sadece zaman meselesidir. fiimdi sabahleyin vücudunuza ne verdi¤inizi görelim: Reçelli ekmek, poça,flekerli çay yada kahve, mevsiminde olmayan domates vs bunlar sindirildiklerinde derhal flekere dönüflen basit karbonhidratlard›r.Vücudunuz sabahleyin uyanarak sizden yaflamsal besinler ve su ister, ama bunun yerine siz ona fleker verirsiniz. Kandaki fleker seviyesini yükselterek, pankres›n›z› afl›r› insülin üretmeye zorlars›n›z. ‹nsülin fazla flekeri kandan atarak ya¤a çevirir. Sonuç itibariyle, kandaki fleker seviyesi ço¤unlukla uyand›¤›n›z seviyenin alt›na düfler.‹flte o anda,beyninizin flekerden yoksun olmas› nedeniyle kendinizi aç ve halsiz hissdersiniz. fiiddetli arzunun alt›nda yatan neden budur. Açl›¤›n üstesinden gelmek için, yine kandaki fleker seviyenizi tekrar yükselterek sizi açl›k ve halsizlikten kurtaran basit karbonhidratlara (çikolata, sandiviç, kurabiye, tatl›, meyve sular› vb)ihtiyaç duyars›n›z. Her fleker enjeksiyonu insülin art›fl› devam eder. Bu döngü günde birkaçkez tekrarlar ve sizde karborhidratlara olan ba¤›ml›l›¤›n›z› gelifltirirsiniz. Afl›r› miktarda karbonhidrat pankreas› afl›r› yükte çal›flt›r›r. fieker hastal›¤›n›n meydana gelmesinde ens›k görülen neden budur. Üstelik afl›r› kan flekeri kan damarlar›nada zarar verir. Afl›r› fleker her defas›nda fazladan ya¤a dönüflecektir. Kiflinin kahvalt› etme al›flkanl›¤› yok ise: Gelin flimdi de vücudunuzun neyle beslendi¤ini görelim. Yan›t flu: Hiçbir fleyle! Sonuç olarak kandaki fleker seviyesi düfler ve ac›k›rs›n›z, buda sizi açl›¤›n›z› gidermek için basit karbonhidratlara yöneltir. Tekrar ayn› basit karbonhidrat al›flkanl›¤› edinirsiniz ve kendinizi karmafl›k bir durumda bulursunuz. Yukar›da belirtilen hepside fazla kilo,hipertansiyon ve fleker hastal›¤›n›n ortak nedenlerindendir. Ve de bunlar›n tama m› kötü KAHVALTI ‹LE BAfiLAR. Peki iyi bir kahvalt› için nelerin gerekli oldu¤unu bilmek istersiniz ö¤le de¤il mi? ‹yi bir kahvalt› afla¤›daki dört ana kriteri karfl›lamal›d›r: Son 24 saatte harcanan enerjiyi geri kazanma Gece boyunca harcanan yap› malzemelerin geri kazanma Su sto¤unu yenileme Kandaki fleker seviyesini normal aral›k dahilinde muhafaza etme ve insülin seviyesini kontrol etme. Böyle bir kahvalt›y› nas›l yapaca¤›n›z konusunda bir fikriniz var m›? benim var... bu konuda ciddi iseniz yukar›da sordu¤um sorular› do¤ru biçimde yan›tlayan bütün okuyucular›ma kifliye özel welness de¤erlendermesini ücretsiz olarak bizzat kendim yapaca¤›m.Unutmay›n OPT‹MUM beslenme gelece¤in ilac›d›r. Hepinizi selaml›yorum ve sa¤l›k en büyük servettir diyerek tamalamak istiyorum. Kaynakça: Wellness notlar› Serhat Kültür • Ocak -fiubat 2008 Sorun Söyleyelim ■ Nevzat ERDA⁄ Mali Müflavir - E¤itimci/Yazar nevzaterdag@hotmail.com VERG‹ DÜNYAMIZDAN SORULARCEVAPLAR Soru: Yurtd›fl›ndaki Kifli Ya da Kurumlardan Al›nan Fatura Ve Benzeri Belgelerin Türkçeye Tercüme Ettirilmesi Zorunlu Mudur? Cevap:253 s›ra numaral› Vergi Usul Kanunu Genel Tebli¤i ile yurt d›fl›nda mukim kifli veya kurulufllara yapt›r›lan ifl veya hizmetler karfl›l›¤›nda al›nan belgelerin, yurt d›fl›ndaki temsilciliklerimizde veya yurt içinde noterlerde Türkçeye tercüme ve tasdik edilme zorunlulu¤u kald›r›lm›flt›r. Soru: Hocam vergi aç›s›ndan yoklama ve vergi incelemesi aras›ndaki fark nelerdir cevaplarsan›z sevinirim sayg›lar. Cevap “Yoklama yoluyla mükelleflerin yükümlülüklere uyup uymad›klar› araflt›r›l›r.(VUK m. 127)” Örne¤in mükelleflerin ilgili dönemde vergi levhas›n› kolayca görünecek bir yere as›p asmad›klar› kontrol edilir. “Vergi ‹ncelemesinden maksat, ödenmesi gereken vergilerin do¤rulu¤unu araflt›rmak, tespit etmek ve sa¤lamakt›r. (VUK m. 134)” Yoklamaya yetkili kifliler vergi dairesi müdürleri, yoklama memurlar›, yetkili makamlar taraf›ndan yoklama ifli ile görevlendirilenler ve vergi incelemesine yetkili olanlard›r. kaynak73’ün dedi¤i gibi vergi incelemesi yapmaya yetkili olanlar sadece vergi denetmenleri de¤illerdir. Bunun yan› s›ra hesap uzmanlar›, maliye müfettiflleri, gelirler kontrolörleri ve bunlar›n yard›mc›lar› ile defterdarlar ve vergi dairesi müdürleri ile müdür kadrosunda çal›flanlar da vergi incelemesi yapmaya yetkilidirler. Soru: Selamlar, benim sorum motorlu tafl›tlar vergisi konusunda. 2004 y›l› temmuz ay›nda arac›m çal›nd›. Arac›m›n kaskosu yoktu. Ayn› gün polise zab›t Çal›nma ihbar› ve polis raporu elimde mevcut. fiimdi ise arac›m›n çal›nd›¤› günden itibaren bu güne kadar ki tüm vergileri tahakkuk etmifl ve ödemedi¤im için faiz de iflletilmifl durumda. Bu vergi borçlar›n›n ve faizlerinin iptal edilmesiyle ilgili yapabilece¤im bir fley var m›? fiimdiden teflekkürler... Cevap: Karayollar› Trafik Yönetmeli¤ine göre, çal›nd›¤› tarihten itibaren bir ay geçmifl olmas› kofluluyla, araç sahibinin istemesi halinde çal›nan arac›n tescil kayd› trafik tescil kuruluflunca siliniyor. Tescil kayd›n›n silindi¤i, ifllem tarihinden itibaren Ocak - fiubat 2008 • Serhat Kültür yedi ifl günü içinde trafik tescil kuruluflunca ilgili vergi dairesine bildiriliyor. Vergi dairesi de bildirim üzerine, tescil tarihini takip eden dönemin bafl›ndan itibaren motorlu tafl›tlar vergisi mükellefiyetini sona erdiriyor. Bu ifllemi yapt›n›z m› sorunuzda çok aç›k de¤il yapmad›ysan›z arac›n trafik tescil kayd›n›n silindi¤ine dair belge ve tutanaklar›n›zla bir dilekçe ekinde vergi dairesine müracaat edin çal›nd›¤› döneme ait vergiler kalkacakt›r. SOSYAL GÜVENL‹K S‹STEM‹M‹ZDEN SORULAR VE CEVAPLAR Soru: De¤erli Nevzat Bey, size bir sorumuz olacak, k›sa zamanda yan›tlarsan›z bizi memnun edersini, SSK’ dan ayr›larak ayn› gün veya devam eden gün Ba¤ kur Tar›m Sigortal›l›¤›na geçen kifli sa¤l›k hakk›ndan faydalanmak için 4 ay bekleyecek mi? Selamlar, Baflar›lar Cevap: De¤erli Hemflerim, SSK ve Tar›m Ba¤-Kur Kanunu ayr› ve müstakil birer sosyal güvenlik kanunlar›d›r. Bundan dolay› SSK’dan Tar›m Ba¤-Kur’una ayn› gün veya takip eden gün bile geçilse ilk defa tar›m Ba¤-Kur’u kapsam›nda sigortal› olacaklarda 8 ay yeniden tar›m Ba¤-Kur’u kapsam›nda sigortal› olacaklarda 4 ay beklendikten sonra sa¤l›k karnesi al›nabilmektedir. Soru: merhaba, biz iki k›z kardefl ve annem, babam›n vefat› sonras›nda ba¤ kur maafl›n› al›yorduk. Annemi de kaybettik. Annem de babamda ayr› ayr› ba¤ kur emeklisiydi. Ancak simdi ikisinin maafl›n› birden alamayaca¤›m›z söylendi. böyle bir durum var m›, birde babamdan dolay› annemin ald›¤› maafl› da bize nakletmediler, flu anki maafllar›m›z annemiz hayattayken ald›¤›m›zdan daha da düflük üstelik. Bu durum do¤ru mu? Teflekkürler Cevap: Ba¤-Kur’dan ayl›k alan hak sahiplerinin pay taksimleri 1479 say›l› Kanunun 45/c ve 2002/32 numaral› Genelge’deki hükümler çerçevesinde yap›lmaktad›r. Buna göre, sizin durumunuz hak sahibi olarak iki kifli kald›¤›n›z için birinci basama¤›n gösterge tutar›n›n (ortalama 389 YTL) % 90’›n›n ikiye bölünmesi suretiyle size ve k›z kardeflinize ayl›k ba¤lanmas› gerekir. Ayr›ca buna sosyal destek ödemesi ve 2004 y›l›nda yap›lan 100 milyonluk seyyanen zamm›n eklenmesi de yap›lmas› da gerekmektedir. Hak sahibi olarak annenizin ald›¤› ayl›¤›n sizinkinden fazla olmas› normaldir. Annenizin ald›¤› ayl›k size nakledilemez. Ancak size üstte de izah etti¤imiz gibi hesaplama yap›larak ayl›k ba¤lan›r. Soru: Merhaba Ben emekli sand›¤›na ba¤l› çal›flan bir devlet memuruyum emeklili¤ime 1 y›l 4 ay kald› askerlik süremi borçlanarak hizmet süreme ilave ettirebilirmiyim teflekkürler. Cevap: Bilindi¤i üzere Emekli Sand›¤› mensuplar›na litaratürde “ifltirakçi” denilmektedir. Emekli Sand›¤› mensuplar› aktif görevleri devam ederken istedikleri zaman askerlik borçlanmas› yapmaktad›rlar. Askerlik borçlanmas› k›smi olarak yap›labildi¤i gibi, askerlik sürelerinin tamam›n›n borçlan›lmas› fleklinde de yap›labilmektedir. Emekli Sand›¤› mensubu olan kifliler aktif ifltirakçi iken yani resmi görevlerinin devam etti¤i s›rada askerlik borçlanmas› yaparlarsa ve emekliliklerine 6 aydan daha fazla bir süre var ise bu durumda olan kiflilerin askerlik borçlanma süreleri hemen hizmetlerine dahil edilmekte ve bu süreleri hizmet olarak kazanabilmektedirler. Ancak Emekli Sand›¤› mensubu olup ta, emekliliklerine 6 ay ve daha bir süre kalanlar askerlik borçlanmalar›n› hemen yapmalar› gerekmektedir. Aksi halde askerlik sürelerinin hizmet olarak kazan›labilmesi için en az 6 ay daha beklenmesi gerekmektedir. Soru: Sigortal› olarak bir flirkette çal›flmaktay›m televizyondan sa¤l›k karnesi uygulamas›n›n kalkt›¤›n› duydum bu durumda sa¤l›k hizmetlerinden nas›l yararlanaca¤›z bilgi verirseniz sevinirim. Cevap: SSK K›sa Vadeli Sigortalar Daire Baflkanl›¤›nca yay›mlanan “Sa¤l›k Karnelerinin Yenilenmesi” konulu 28.03.2005 tarihli, 3-247 Ek say›l› genelge gere¤ince, sa¤l›k yard›mlar›ndan yararlanan kimselerden; Sigortal›lar ile efl ve bakmakla yükümlü olduklar› çocuklar› ile ana ve babalar› için de yeni sa¤l›k karnesi düzenlenmeyecek, devredilen Sigorta ‹l/Sigorta Müdürlüklerine istenilen belgelerle baflvurmalar› halinde ilgili servis taraf›ndan yaln›zca girifl(aktivasyon) kayd› yap›lacakt›r. Sa¤l›k kurum ve kurulufllar›na müracaatlarda nüfus cüzdan›, sürücü belgesi, evlenme cüzdan› veya pasaportlar›ndaki T.C. kimlik numaras› üzerinden müstahakl›k provizyonu al›nacak, ancak daha önce sa¤l›k karnesi verilmifl olanlardan T.C kimlik numaralar› hatal› olanlar›n provizyon ifllemi 01.06.2008 tarihine kadar sigorta sicil/tahsis numaras› ile sa¤l›k karnesi seri numaras› üzerinden sa¤lanacakt›r. 01.06.2008 tarihinden sonra sa¤l›k kurum ve kurulufllar›nda müstehakl›k provizyon ifllemi yaln›zca T.C. kimlik numaralar› üzerinden yap›lacakt›r. 47 Özlü Sözler - K›ssadan Hisseler ● Derleyen: Nevzat ERDA⁄ Mali Müflavir/E¤itimci/Yazar / nevzaterdag@hotmail.com KARS ATASÖZLER‹ ◗ Çi¤nenen sakk›z tez çürüyer ◗ Pehlivan güleflte belli olar ◗ Vuran o¤ul at›ya bakmaz ◗ Yaz gününün ya¤›fl›, ermeni arvad›n do¤uflu ◗ Lotuynan gezen Lotu olar ◗ Allah da¤›na bakar kar verir, ba¤›na bakar bar verir ◗ At ölür tay› kal›r, namerdin neyi kal›r ◗ Derdini vaktinde a¤la ◗ A¤lamayan ufla¤a papa vermezler ◗ Kalkan öküz yatan öküzün bafl›na pisler ◗ El elinden gül derme, öz elinnen diken yon ◗ ‹nsaf dinin yar›s›d›r ◗ Yetime ö¤üt veren çok olur, ekmek veren az olur. ◗ Sevildi¤in yere çok gitme ◗ Hesabini bilmeyen kasab›n elinde kal›r masat ◗ K›z bibiye, o¤lan day›ya benzer ◗ Deli kuyuya bir tafl atti, kirk akilli inand› ◗ Arvat erini rezil de eder vezir de ◗ Eflek kan›r at yiyer ◗ Herkes kendi evinin k›blesini bilir ◗ Ak›ll› düflünene kadar, delinin o¤lu olur DÜNYADAN ATASÖZLER‹ ➬ Korkak oldu¤unu bilmeyen herkes cesurdur. (Alman ATASÖZÜ) ➬ Birleflmek bafllang›çt›r, birli¤i sürdürmek geliflmedir; birlikte çal›flmak baflar›d›r. (ABD ATASÖZÜ) ➬ S›r, saklarsan esirin, kaybedersen efendindir. (ARAP ATASÖZÜ) ➬ Fareye aslan nedir demifller, kediyi göstermifl. (ARNAVUTLUK ATASÖZÜ) ➬ Küçük olaylar karfl›s›nda sab›rl› olmazsan, büyük planlar› gerçeklefltiremezsin. (Ç‹N ATASÖZÜ) ➬ F›rsatlar ç›kmad›kça kabiliyetler pek az ifle yarar. (FRANSIZ ATASÖZÜ) ➬ Kör ata ha göz k›rpm›fls›n, ha bafl›n› sallam›fls›n. (‹NG‹L‹Z ATASÖZÜ) ➬ Dinlemekten ak›l, söylemekten piflmanl›k do¤ar. (‹TALYAN ATASÖZÜ) ➬ Pirincin içindeki siyah tafllardan korkma beyaz olanlardan kork. (JAPON ATASÖZÜ) ➬ Bu kadar zeki olma, senden daha zekileri hapiste. (RUS ATASÖZÜ) ➬ Hak yenir ama hazmedilmez. (YUNAN ATASÖZÜ) ➬ Kendi soka¤›nda pis köpek bile bir kapland›r. (AFGAN ATASÖZÜ) ➬ Dostunuzu s›k s›k ziyaret ediniz, çünkü üzerinde yürünmeyen yollar diken ve çal›larla kapl›d›r. (H‹NT ATASÖZÜ) ➬ Dostlar, insan› süsleyen hazinelerdir. (MISIR ATASÖZÜ) 48 ◗ Garga nedir gazi¤i ne ola, pire nedir büzü¤ü ne ola ◗ Tafl yerinde a¤›rd›r ◗ Ersiz arvat yulars›z ata benzer ◗ Yumurtana göre g›g›lla ◗ Yap› tafl› yerde kalmaz ◗ Tavuk su içer Allah’a bakar ◗ ‹tinen çuyala girilmez ◗ ‹t korktu¤u tarafa ürür ◗ Ça¤r›lan yere erinme, ça¤r›lmayan yere görünme ◗ Desinler ki haçonun hançeri var. ◗ Yetimi dövece¤ine üstünü c›r ◗ Yatan aslandan, gezen tilki iyidir ◗ Ay›n›n yüz oyunu bir armudun bafl›nad›r ◗ Gönlü bal›k isteyen so¤uk suda ›slan›r ◗ Kendine umaç uvalam›yor, ele kesme kesecek ◗ Herkes sak›z çi¤ner, ama kurt k›z› tad›n› ç›kar›r ◗ Dereden geçerken at de¤ifltirilmez. ◗ D›rd›rc› kad›n adam›n ömrünü yer ◗ Herkese yanaflan köpek, kap› beklemez ◗ Bir mal›n bafl›nda sahibi gerek o¤lu da de¤il babas› gerek ◗ Puhar›n›n e¤rili¤ine bakma, duman›n düz ç›kmas›na bak KISSADAN H‹SSE KARINCANIN BAKIfiI Bir gün Süleyman Peygamber (a.s) bir kar›ncaya bir y›ll›k yiyece¤inin miktar›n› sorar. Kar›nca da, - “Bir bu¤day tanesi yerim” diye cevap verir. Cevab›n do¤ru olup olmad›¤›n› kontrol etmek isteyen Süleyman Peygamber (a.s) kar›ncay› bir flifleye koyar. Yan›na da bir bu¤day tanesi koyarak hava alacak flekilde flifleyi kapat›r. Ondan sonra da bir y›l bekler. Müddeti dolunca flifleyi açt›¤›nda bir de bakar ki kar›nca bu¤day tanesinin yar›s›n› yemifl, yar›s›n› da b›rakm›flt›r. Kendi kendine meraklan›r. Acaba neden yemedi? Bunun üzerine Hz. Süleyman (a.s) kar›ncaya bu¤day tanesini tamamen neden yemedi¤ini sorar. Kar›nca da, “Daha önce benim yiyece¤imi yüce Allah (c.c) verirdi. Ben de O’na güvenerek bir bu¤day tanesini tam olarak yerdim. Çünkü O beni asla unutmaz ve ihmal etmezdi. Fakat bu ifli sen üzerine al›nca do¤rusu nihayet bu aciz bir insand›r diye sana pek güvenemedim. Belki beni unutup yiyece¤imi ihmal edebilirsin. O yüzden de bir y›ll›k yiyece¤imin yar›s›n› yiyerek, di¤er yar›s›n› da ertesi y›la b›rakt›m” diye cevap verdi. Yüce Allah (c.c) cümlemizi kul kap›s›na bakt›rmas›n... Serhat Kültür • Ocak -fiubat 2008