V. ULUSAL TMMOB Çevre Mühendisleri Odası ÇEVRE MÜHENDİSLİĞİ KONGRESİ ÇEVRE YÖNETİM SİSTEMİ İLE ÇED SÜRECİNİN ENTEGRASYONU İlhan TALINLI(1), Rana YAMANTÜRK(1), Egemen AYDIN(1) (1) İstanbul Teknik Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölümü, 80626 Maslak İstanbul italinli@ins.itu.edu.tr, ryamanturk@yahoo.com, aydine@itu.edu.tr ÖZET Bir sistemin girdi-çıktısı arasında oluşan denge unsurunun boyutu ile ilgili olarak karar verici, teklif edilen projenin iznini verir. Bugüne kadar bu yöntemle gelinen noktada en etkin yöntem ÇED süreci ve uygulaması olmuştur. Burada esas sorun proje halinde teklif edilen faaliyetin karar verici için yapılan değerlendirme sistemindeki kestirilen çevresel etkilerin minimuma indirilmesindeki yöntemin ne olduğudur. Bu yöntem çevre mühendisliği bilimindeki kavramlarıyla bir çevre yönetim sistemi olmalıdır, daha da ötesi bu ÇYS, faaliyetin projesine koşut olarak bir proje halinde ÇED süreci ile ilişkilendirilerek verilmelidir. Çevresel sistemin bütün bileşenleri ile değerlendirilerek o sistemdeki tüm kirletici etkilerin en aza indirgenmesi için uygulanan yönetim biçimi toplu yönetim yaklaşımıdır. Toplu yönetim kavramında üç temel öğenin yönetimi söz konusudur. Bunlar çevresel olumsuz etkilerin yönetimi (atıkların yönetimi), kaynakların yönetimi ( insan kaynağı, ham madde ), Risk yönetimi ( atık risk, kaynak riski yönetimi)dir. Dördüncü temel yönetim öğesi bahsi geçen yönetim biçimlerine yaptırım ve sınırlayıcı etkisi olan kontrol mekanizmasıdır. Bu mekanizma yasal çerçeve olarak belirlenmiş olup yönetim sistemini bu çerçeveye uyumlu olmaya zorlar. Bu çalışmada ÇED süreci içinde karşılaşılan güçlükleri ve karar verme aşamasındaki yanlışlıkları giderdiği düşünülen proje teklifleri üzerine verilmesi gereken bir çevre yönetim sistemi projesinin fizibilite modeli önerilmiş ve bu şekilde bir ÇYS-ÇED entegrasyonu ile çevre koruma kavramı içinde yeni bir yasal düzenlemenin yapılması gereği ortaya konulmuştur. Anahtar Kelimeler: ÇED, ÇYS, Proses araştırması, Atık araştırması, Risk değerlendirme INTEGRATION OF THE EIA WITH ENVIRONMENTAL MANAGEMENT SYSTEM ABSTRACT Decision makers decide to permission for environmental facilities according to cost benefit ratio of proposed project. Mainly EIA process has been used for many years in this decision. Problem is there is no a/any quantitively method in EIA process to prove minimization of estimated impacts in EIA report. Environmental Management System (EMS) project should be effective methodology to minimize environmental impacts and it must be integrated with EIA report. Main three components are taken into account for environmental activities in total quality management system: Noxious effect management (wastes, emissions), source management (raw materials, people), and risk management (assessment of potential hazards). Laws and regulations are control mechanism for this system and force them. In this study, a systematic approach is proposed to integrate EIA with EMS for proposed projects. Key Words: EIA, EMS; Process survey, Waste survey, Risk assessment Çevre Yöneim Sistemi ile ÇED Sürecinin Entegrasyonu İlhan TALINLI GİRİŞ Dünya üzerindeki endüstri, tarım, yerleşim, rekreasyon vb. her türlü faaliyet çevre kaynaklarını kullanan prosesler bütünüdür. Bu haliyle kaynağı kullanan, tüketen prosesin reaktörü veya yeri yine ilgili ekosistemdir. Bu sistem sibernetik bir sistemdir ve ona göre dıştan gelen yani faaliyetin getirdiği etkileri yok edecek bir tepki ile karşılık verir. Bu sistemin girdi-çıktısı arasında oluşan denge unsurunun boyutu ile ilgili olarak karar verici teklif edilen projenin iznini verir. Bugüne kadar bu yöntemle gelinen noktada en etkin yöntem ÇED süreci ve uygulaması olmuştur. ÇED dinamik bir süreçtir ve faaliyetin bitimine kadar tüm aşamalarında izleme ve iyileştirme çalışması gerektirir. Bu nedenle esas sorun proje halinde teklif edilen faaliyetin karar verici için yapılan değerlendirme sistemindeki kestirilen çevresel etkilerin minimuma indirilmesindeki yöntemin ne olduğudur. Bu yöntem çevre mühendisliği bilimindeki kavramlarıyla bir çevre yönetim sistemi olmalıdır, daha da ötesi bu ÇYS faaliyetin projesine koşut olarak bir proje halinde ÇED süreci ile ilişkilendirilerek verilmelidir. Bu şekilde karar verici üçlü sorumluluk üçgeni içerisinde ÇYS projesinin fizibilitesi ile rahat ve etik bir karara ulaşacak ve ÇED süreci sadece izleme ile somut verilerin alınması aşamasına dönüşecektir. Bu çalışmada ÇED süreci içinde karşılaşılan güçlükleri ve karar verme aşamasındaki yanlışlıkları giderdiği düşünülen proje teklifleri üzerine verilmesi gereken bir çevre yönetim sistemi projesinin fizibilite modeli önerilmiş ve bu şekilde bir ÇYS-ÇED entegrasyonu ile çevre koruma kavramı içinde yeni bir yasal düzenlemenin yapılması gereği ortaya konulmuştur. ÇEVRE ETKİ DEĞERLENDİRME Çevre etki değerlendirme sürecinin bilimsel anlamı teklif edilen bir faaliyet projesinin etkilerini kestirerek çevresel kaynakların ve ekosistemin bu etkilenmeden payını değerlendirmek ve bu değerlendirmeye göre koruma kavramı içinde alınması gereken önlemleri önermek, uygulamak ve izlemektir. Bu bağlamda “mühendislik, ekosistem ve yasal çerçeve” üçgeninde proje teklifi etkileri ve bu etkilerin tolere edilebilir boyutlarda olmasını sağlayan bir değerlendirme ortaya konulmalıdır. Buna göre çevresel risk kestirimleri ile çok disiplinli kuruluşlar arasındaki ilişki Şekil 1 de verilmiştir (DOE, 1995; WBCSD, 1998). Yönetmelikler Izinler Önerilen faaliyet projesinin girdileri Mühendislik Tasarım İşletme İyileştirme Etki Değerlendirmesi Ekosistem testleri Araştırma İzleme Tolere edilebilir etkiler Şekil 1. Çevresel Risk Tahmini ve Etki Değerlendirme İçin Disiplinler Arası Organizasyon (Talınlı, İ., Malak, U., İbrahimoğlu, B. Ve Yamantürk, R., 2000) Bu yöntemde girdi ile çıktı arasındaki fark tolere edilebilir etkinin daha proje aşamasında görülebilmesini, eldeki standartlara uygunluğunu değerlendirmede mühendislik, tasarım, işletme ve iyileştirme aşamalarının bütününe yayılı olması nedeniyle mutlaka bir yönetim sistemi gerektirmektedir. O halde önerilen proje üzerinde bu aşamalarda yapılması gerekenleri ortaya koyan bir yönetim sistemi projesini de içermelidir. Risk değerlendirme ve etki değerlendirmenin mühendislik tarafından bir faaliyet için yapılacak olmasının aşamaları başlangıçtan bitime kadar şekil 2 de gösterilmiştir (Canter, 1996; Bailey and Hobbs, 1990; Bailey ve diğerleri, 1992). 34 Çevre Yöneim Sistemi ile ÇED Sürecinin Entegrasyonu Mühendislik 1. Kavramsal Risk Değerlendirme İlhan TALINLI Etki Değerlendirme Araştırma Tasarım 2. Hakların kazanımı Ön işletme ve İzleme 3. Nihai Tasarım 4. İnşaat aşaması İnşaat etkileri İzleme 5. Hazırlık Hazırlık Testleri İzleme 6. İşletme Kısa süreli etkileri İzleme 7. Sürdürülebilir Uzun süreli etki İyileştirme İyileştirme 8. Geçici Kapama İyileştirme-İzleme 9. Nihai Kapama Nihai Geri kazanım ve ve İyileştirme İyileştirme İzleme Şekil 2. Çevresel Risk ve Etki Değerlendirmesi Arasındaki ilişki 35 Çevre Yöneim Sistemi ile ÇED Sürecinin Entegrasyonu İlhan TALINLI Kavramsal tasarım ve daha sonraki işletme aşamalarında projenin tasarım verileri ile uygulanan yönetim biçimi risk ve etki değerlendirmenin ortaya çıkarmış olduğu çevresel verilerle bir çevre yönetim sistemi projesini de aynı aşamalarda uygulamaya geçirmiş olmalıdır. Bu proje kestirim aşamasındaki etkileri çevre koruma politikası ve hedeflerini tutturacak şekilde minimize eden bir ÇYS projesinden ve onun fizibilitesinden başka bir şey değildir (Lohani, 1992). ÇEVRE YÖNETİM SİSTEMİ Toplu Yönetim Kavramı Çevresel sistemin bütün bileşenleri ile değerlendirilerek o sistemdeki tüm kirletici etkilerin en aza indirgenmesi için uygulanan yönetim biçimidir. Bu yönetim şeklinde faaliyetin sistemdeki kirletici etkilerinin kirlenme kontrolü esasları çerçevesinde ve yönetim bazında ele alınması gerekir. Özellikle kirlenme kontrolü için proses değişikliği gibi önemli bir değişim kararının verilmesinde toplu yönetim kavramı büyük önem taşır. Çevresel bir toplu yönetim kavramı için sisteme girdi ve çıktılar ile yönetimin prosesler bazında uygulanması şekil 3 ve 4 de verilmiştir (Morrison vd, 2000). Ham madde Enerji FAALİYET Endüstri, tarım, yerleşim, madencilik v.b. Yeniden Kullanım Ürün, Hizmet Yan ürün Geri Kazanım İstenmeyen Çıktı Gerçek Atıklar Zararlı Atıklar Katı Atıklar Hava Emisyonları Radyoaktif Atıklar Şekil 3 Çevresel Sistemlerde Girdi ve Çıktılar 36 Atıklarsular Gürültü Hastane Atıkları Çevre Yöneim Sistemi ile ÇED Sürecinin Entegrasyonu Kaynak girdisi İlhan TALINLI ürün PROSES Kaynak yönetimi ürün yönetimi Emisyonlar Emisyon yönetimi Şekil 4 Endüstriyel Proses Bazında Yönetim Kavramı Toplu yönetim kavramında üç temel öğenin yönetimi söz konusudur. Bunlar; • Çevresel olumsuz etkilerin yönetimi (atıkların yönetimi) • Kaynakların yönetimi ( insan kaynağı, ham madde ) • Risk yönetimi ( atık risk, kaynak riski yönetimi) Dördüncü temel yönetim öğesi yukarıdaki yönetim biçimlerine yaptırım ve sınırlayıcı etkisi olan kontrol mekanizmasıdır. Bu mekanizma yasal çerçeve olarak belirlenmiş olup yönetim sistemini bu çerçeveye uyumlu olmaya zorlar (Cascio ve diğerleri, 1996; Lampracht, 1997; Morrison-Sunders and Bailey, 1999). Endüstriyel bir faaliyet için toplu yönetim kavramına ait ayrıntılı yönetim organizasyonu örneği ise şekil 5 de verilmiştir (WHO/PEP, 1989; Haigh, 1987; Talınlı, 1995). Girdiler Hammadde Katkı Maddeleri Enerji Su Hava Arazi Organizasyon İşgücü, insan ve diğer kaynakları içeren prosesler şebekesi Çıktılar Ürün Yan Ürün İstenmeyen Ürünler -Atıklar -Emisyonlar -Kaynakların tüketimi -Riskler -Etkiler vb. Çevresel Etkiler Tehditler -Doğrudan -Dolaylı -Kullanım sırasında -Kullanım sonrası -Diğer Girdilerin Etkilenmesi Şekil 5 Toplu Yönetim Kavramı İçin Endüstriyel Faaliyet Yönetim Organizasyonu (DGQ, 1994). 37 Çevre Yöneim Sistemi ile ÇED Sürecinin Entegrasyonu İlhan TALINLI Çevresel Olumsuz Etkilerin Yönetimi Çevresel olumsuz etkiler genellikle sistem dışına olan çıktılar ile oluşurlar. Bunlar atıklar ve emisyonlardır. Atık kavramı ile tanımlanan bu çıktılar formları açısından üç temel türdedir. Bunlar; • Sıvı atıklar • Gaz atıklar • Katı atıklardır Bunlara çamur formundaki atıklar da ilave edilebilir. Bu formlarda olup çok sayıda kirletici ve çevresel zarar kriteri içeren atık ve emisyon türleri ise; • Zararlı atıklar • Radyoaktif atıklar • Hastane atıkları • Ses kirlenmesi-gürültü • Mikrokirleticiler • Özel atıklardır Bu ayırım çerçevesinde yönetilmesi gereken temel atık kavramları ve kaynakları aşağıda verilmiştir. Atıksular: Bu atıkların yönetimi su ve atıksu kapsamında ele alınır ve yönetim politikası doğrultusunda aşağıdaki unsurlar yönetilmelidir. 1. Su temini ve suyun hazırlanması (temiz su) 2. Atıksular, arıtımı ve geri kazanımı Su ve atıksuların kaynaklandığı yerler ise; • Proses ve işlemler • Yardımcı proses ve işlemler (soğutma suları vb) • Alet,reaktör,bina vb temizlik yıkama suları • Duş,tuvalet,kafeterya benzeri evsel nitelikli sular • Yağmur suları ve saha drenajı suları Sıvı formdaki atıkların bu ayırımı ile gerek ayrık akımların gerekse toplam atıksu akımlarının kirlenme profili çıkarılır, izlenir, analizlenir ve en uygun arıtma teknolojisi belirlenerek yönetilmesi sağlanır. Mikrokirleticiler(suda tehlikeli zararlı maddeler): Atık yönetiminde ve özellikle atık arıtımında atığın içerdiği kirleticilerin giderilmesi veya kontrolü yönetim başarısını gösterir. Standart değerler veya kısıtlamalar her zaman her kirleticiyi kapsamayabilir. Mikrokirleticiler, belirli koşullar altında özellikle insan ve su yaşamına yaptığı zehirleyici ve istenmeyen etkileri ile bir su kaynağının kalite ve değerini düşüren ve yine insan aktivitesi ile su çevresine giren maddeler olarak tanımlanmaktadır. Zehirli, kanserojen, teratojen, mutagen etkileri ile birlikte suların arıtımında konvansiyonel yöntemlere uygun olmayan ileri arıtma veya kontrol teknikleri gerektirebilirler. Ayrıca yaygın kaynaktan yan veya ara ürün olarak üreyebilen 38 Çevre Yöneim Sistemi ile ÇED Sürecinin Entegrasyonu İlhan TALINLI mikrokirleticiler ve kimyasallar da yönetime dahil edilmelidir. Her ülkede bu tür özel veya öncelikli kirleticiler yasal çerçeve ile belirlenmiş yönetsel rehberler ile yönetilmektedir. Hava Emisyonları: Faaliyetin sürdüğü sistemdeki iç ve dış ortam atmosferini etkileyen emisyonlardır .Buna göre hava kirlenmesi kontrolünde hava emisyonları; • Dış ortam veya atmosferik emisyonlar • İç ortam veya kapalı alan emisyonları Her iki emisyonun kontrolünde emisyona neden olan madde veya yakıt ile noktasal kaynakta,ara kaynakta ve yaygın kaynakta gaz, partikül, duman, mist ve sis formundaki kirleticiler için kirlenme profili çıkartılarak en uygun arıtım ve önlem yöntemi ile yönetilmesi sağlanır. Hava emisyonlarının yönetiminde en uygun yöntem genellikle emisyon yaratan kaynak üzerinde değişiklik yapmak vb bir yöntem olduğundan bu kısım kaynakların yönetimi ile kesişmektedir. Katı Atıklar: Katı formdaki atıklar faaliyetin türü ne olursa olsun kaynağı açısından iki temel grupta değerlendirilir. Bunlar; • Evsel veya yerleşim katı atıkları (çöpler) • Proses kaynaklı katı atıklar Proses kaynaklı katı atıklar kompozisyonları ve miktarları ile evsel çöp karakteri dışında prosesin girdi özelliklerini yansıtırlar ve kirletici parametrelerine göre bir yönetim uygulaması gerektirirler. Bu yönetim biçimi yine atığın kaynağında azaltımı, ayırma, geri dönüşüm, geri kazanım,arıtma,yakma,uzaklaştırma vb yöntemleri olabilir. Zararlı Atıklar: Zararlı atıklar “Çevresel olarak akut veya kronik zarar potansiyeline sahip yanıcı, korozif, reaktif ve zehirli olabilen, kompozisyonu, içerdiği madde miktarları, fiziksel formları, çevrede dağılım-yayılımları ve kullanım sonucu bozulmuş tüketilmiş şekilleri ile çevreye yine insan aktiviteleri ile giren ve bu nedenlerle konvansiyonel arıtma ve uzaklaştırma yöntemlerinden farklı olarak ve çevresel sistemin politik, sosyal ve ekonomik değerleri ile yönetilmeyi gerektiren, sıvı, katı, sıkıştırılmış gaz, çamur ve macun kıvamı formlarında özelleştirilmiş ve listelenerek saptanmış atıklardır”. Bu atıkların büyük kısmı endüstriyel kaynaklı olup tehlike kriterleri ve etkilerinin giderilmesi farklı bir yönetim gerektirmektedir. Bu yönetimin temel adımları “tanımlama”, “saptama”, “listeleme” ve “arıtma-depolama-nihai uzaklaştırma” olup atığın üretildiği yerde veya bir zararlı atık alanında olmak üzere bu adımlar uygulanır. Atık üreticisinin bir manifesto ile atığını zararlı atık alanına gönderip yaktırması,kaynağında arıtma ve toprağa vererek uzaklaştırması veya varillerini bir gemi ile denize boşaltması ÇYS’nin politika ve hedefleri ile ilgilidir ve yönetim şeklinin geri dönüşleri ile kalite geliştirildiğinden sorumluluk altındadır. Çamur Formundaki Atıklar: Atığın formu katı sıvı veya gaz dışında olup çamur halindedir. Bu çamur sıvı içeriği veya viskozitesi nedeniyle çamur veya macun kıvamında olabilir. Her iki halde de zararlı atıklar kapsamında ele alınan tehlikeli olma kriterlerini sergiliyorlar ise zararlı atık olarak saptanmalıdırlar. Çamur atıkların kaynağı; • Herhangi bir proses veya işlemden ham çamur • Herhangi bir atığın arıtım prosesinden gelen ham çamur • Herhangi bir maddenin bozulması sonucu oluşmuş çamurlar olabilir. Atıksu arıtım sistemlerinin çoğu çamur üretmekte ve bu ham çamurlar atık olarak çok farklı yönetim mekanizmaları gerektirmektedir. Örneğin atıksu arıtımından kaynaklanan arıtma çamurları için kekleştirme ile uzaklaştırma yöntemi uygulanırsa uzaklaştırma için katı atık yönetimi mi yoksa zararlı atık yönetim biçimi mi yer almalıdır? 39 Çevre Yöneim Sistemi ile ÇED Sürecinin Entegrasyonu İlhan TALINLI Ses Kirlenmesi(gürültü): Gürültünün bir faaliyet için yönetim mekanizmasına da bağlı olarak iki yönü vardır. Faaliyetin çıkardığı gürültüye yakın çevresinin maruz kalması ve gürültüye doğrudan faaliyeti yürütenlerin maruz kalmaları ile etkilenmeleri. Gürültü konusunda yönetmeliklerle verilen tehlikeli olma sınırlarını düzenlemek aslında gürültüyü yönetmek anlamına gelmez. Gürültüye maruz kalma süresi, gürültü şiddeti ne olursa olsun göz önüne alınmalı ve bu sürelerin düzenlenmesi ile de önlem almak yönetim programında olmalıdır. Faaliyet dışına gürültü emisyonlarının yönetiminde ise bilinen izolasyon ve titreşim sabitleme ile teknolojik değişimler geçerlidir. Bu önlemler dizisi ile ses kirlenmesi bir atık yönetimi kadar kaynakların yönetimi ile de kesişmektedir. Radyoaktif Atıklar: Bu atıklar zararlı atıklar çerçevesinde bile değerlendirmeye alınmayıp ayrı bir yönetim standardına tabidir. Genellikle nükleer güç istasyonları için yapılmış olan uluslar arası konvansiyonlarda belirtilen yönetim ve uyulması gerekli kurallar zaten bu konudaki yönetimi belirlemektedir. Ancak bunun dışında ki bazı faaliyetlerin ve hatta günlük yaşamda kullanılan bazı cihazların tükenmeleri sonucu veya üretilen bir ürünün kullanımı ile maruz kalınan radyoaktivitenin yönetim planı içinde değerlendirmeye alınması gereklidir. Radyo baz istasyonları, cep telefonları ve medikal cihazlar gibi kullanım sırasında ve atıldığında belli bir radyoaktiviteye maruz kalma ve bundan korunma yöntemleri yönetim sisteminin esasını teşkil etmelidir. Bu yönetim şekli de kaynak yönetiminde belirtilen çevre dostu ürün ve sağlık riskleri yönetimi ile ilişkili olmalıdır. Hastane Atıkları: Bu atıkların bu isimle anılmaları yalnız hastane faaliyetlerinden kaynaklanan atıklar için geçerli değildir. Tüm enfeksiyonel tehlike kriterine sahip atıklar olabileceği gibi doğrudan insan sağlığı riski veya insanla teması olan kimyasalların yönetimi ile de geçerli olmalıdır. Bu yönetim biçimi de yine insan kaynakları yönetimi içinde değerlendirilen bir kesişime sahiptir. Kaynakların Yönetimi Ekosistemin çevre açısından ilk öğesi atıklar ve bunların yönetimidir. Oysa kaynakların yönetimi ile atıkların yönetimi arasında büyük bağlantı vardır. Çevre kaynaklarının iyi yönetimi ve korunması kaynağın üründen atığa dönüşen miktarını azaltır. Kaynak ekosistemin canlı ve cansız tüm bileşenleridir ve bunun başında insan kaynağı gelmektedir. ABD’de en önemli çevre mevzuatı kaynakların korunması ve geri kazanımı yasası olup atık yönetimi bile bu yasanın yaptırımları ile yönetilmektedir. (İLO/UNEB, 1992; Jenkins, 1995) Toplu yönetim sisteminde belirtildiği gibi prosese giren enerji ve hammadde gibi girdiler cansız çevre kaynaklarıdır ve bunlar; • Yenilenebilir kaynaklar • Yenilenemez kaynaklar olarak verilmektedir. Ekosistemin kullanımı sonrası yerine koyamadığı kaynaklar yenilenemez kaynaklardır(maden,petrol,fosil yakıtlar,kömür vb.). Yenilenebilir bir kaynak ise miktarı ile,mineralleri ile,kullanım sonrası bir döngü ile tekrar kaynak haline gelebilen kaynaklardır. Çevre yönetiminde kaynakları yönetmek atık yönetiminden önce gelmelidir ve tüm sistemler için ekonomik ve uygun olan yönetim şekli de kaynakların yönetimi ile başlamaktadır. Kaynakların yönetimi ile çevre koruma kavramı arasında aşağıda verilen kavramlar ve mekanizmalar ilişkili ve önceliklidir. • Hammadde Kullanımında Atık Kirlenme Yükü Azaltan Önlemler • Enerji tasarrufu-Atıksız enerji kullanımı • Atık Azaltan Yan Ürün Oluşturmayan Teknoloji Seçimi 40 Çevre Yöneim Sistemi ile ÇED Sürecinin Entegrasyonu • Tesis İçi Proses Düzenlemesi ile Atık Minimizasyonu • Ürün Dağılımı ve Üretim Sonrası Sorumluluk • Çevre Dostu Ürün Üretimi • Kazalar, İş, İşçi ve İnsan Sağlığı Güvenliği • Çevre Eğitimi ve Bilinci • Estetik, Ergonomik ve Rekreatif Çevre • Çevre İzleme ve Denetim Sistemi İlhan TALINLI Çevre Yönetim Sistemi Projesi Gerek kurulması planlanan gerekse işletilen faaliyetler için faaliyet projesine eşdeğer bir çevre yönetim sistemi projesinin hazırlanması ve fizibilitesi ÇED’ deki tüm vaatleri yerine getirmek için esas olmalıdır. Bu projenin temel adımları yukarıda verilen ÇYS’nin 3 temel yönetim biçimine karşı gelmektedir. Bu projede amaç faaliyetten kaynaklanacak tüm etki, atık ve riskleri minimum yapabilecek yönetim biçimlerini tasarımlamaktır. Bir başka deyişle bu tasarımların ve uygulamalarının verim puanları maksimize edilmelidir. Yönetmenin başarısı etkiyi minimize etme ile başlangıçta ortaya konulan politika ve hedeflerine göre değerlendirilmelidir. Böyle bir projenin işleyişi için akım şeması Şekil 6’da verilmiştir. Model Yaklaşımı Modelin amacı ÇYS içindeki temel kriterlerin uygulanmasını pozitif aksini ise negatif bir değerlendirme ile ele alarak kümülatif bir model oluşturmaktır. Modelden elde edilen puanlamaya etki eden en önemli faktör; “endüstrilerin ya da faaliyetlerin farklı kategori ve büyüklüklerde olmasıdır”. Projenin fizibilitesine ulaşmak için tek bir uygulamanın yani pozitif değerlendirmelerin karşı gelen çevre değerleri ile oranlanması sırasında bu farklılıklar için faaliyetin büyüklüğü göz önüne alınarak modele bir eşitleme faktörü ilave edilmiştir. Proje tasarımlanırken faaliyete ait sorgulama formunda bu nedenle büyüklük bilgileri de yer almakta ve diğer dosya bilgileri ile eşitlenmektedir. Dosya bilgilerinin sorguladığı ve puanladığı kriterler aşağıda özetlenmiştir: D1: Endüstrinin Sınıfı, Yeri ve Büyüklük Değerleri (Açık Alan, Kapalı Alan vb.) D2: Endüstri ya da Faaliyetin Alt Kategorisini İşleyiş Düzeni ve Proses Özelliklerini D3: Su ve Atıksuya Ait Kriterleri ve Yönetim Biçimlerini D4: Hava Emisyonları ile İlgili Kriterleri ve Yönetimlerini D5: Katı Atık ve Yönetimini D6: Zararlı Atık ve Yönetimini D7: Çamur Formundaki Atıklar ve Yönetimini D8: Gürültü ve Etkilerinin Yönetimini sorgular, değerlendirir ve gerekli tasarımlara veri sağlar 41 Çevre Yöneim Sistemi ile ÇED Sürecinin Entegrasyonu İlhan TALINLI ÇYS PROJE SİSTEMATİĞİ Politika Belirle Politika Hedefleri ÇEVRE MÜHENDİSİ Proje Sahibi Planlama • • • Çevre değerlerini tespit et. Puanlandır. Değerlendir. Program Yönetim Projesi Çevre Mühendisliği Atık Yönetimi • • Kaynak Yönetimi Kirlen me profili Deşarj, çevre standar dı • • • • Optimum kullanım Tesisi içi düzenleme Çevre dostu ürün Sorumluluk Çevresel Risk Yönetimi • • • • Risklerin yönetimi Kestirimler Acil eylem planları İşçi sağlığı, sağlık Yasal Çerçeveye Uymalı ya da Yasaları Revize Edebilmeli ÇYS Projesinin Fizibilitesi • Bu yönetimin uygulanacağı sınırları belirli çevre değerleri ile oranlama sonucu elde edilen sayı >0,60 olmalıdır. • Karar verici ve izinler için sayısal değerlendirme skalası. Şekil 6: Çevre Yönetim Sistemi Projelendirmesi ile ÇED’ in Entegrasyonu İçin Model 9 no’lu dosya kaynakların ve risklerin yönetimi ile ilgili olabilecek faaliyet bilgilerini sorgular. Bunlar aşağıda özetlenmiştir: D 9.1: Hammadde Kullanımını Değiştirerek Atık Minimizasyonu. D 9.2: Enerji Tasarrufu Sağlayan Bir Faaliyet. 42 Çevre Yöneim Sistemi ile ÇED Sürecinin Entegrasyonu İlhan TALINLI D 9.3: Atık Azaltıcı Teknoloji Dönüşümü. D 9.4: Tesis İçi Proses Düzenlemesi D 9.5: Ürün Dağılımında Atık Kontrolü D 9.6: Çevre Dostu Ürün Üretimi D 9.7: İş, İşçi ve İnsan Sağlığı Güvenliği Önlemleri D 9.8: Çevre Eğitimi ve Bilinci D 9.9: Estetik, Ergonomik Çevre Düzenlemesi D 9.10: ÇYS izleme ve denetim mekanizması D 9.11: Tehlikeli Madde, Hammadde ve Ürün Taşınımı D 9.12: Madde, Hammadde ve Ürün Depolanması ile İlgili Riskler Dosya 10’da 3 temel öğenin dışında ilave ya da özel bir yönetim biçimi tasarımlanması gerekiyorsa belirtilir ve puanlamaya alınır. Örneğin tarihi bir yerin restorasyonunu üstlenmek ya da işçi çocukları için yuva, kreş açmak vb. faaliyetler sayılabilir. Bu dosya sorgulamaları ile elde edilen ve puanlanan sayısal değerler ÇYS proje fizibilite değerinin uygulama puanını oluşturur ve aşağıdaki denklemle elde edilir. ÇYSP = AY – B + KY + EX (1) Burada; ÇYSP: Çevre Yönetim Sistemi Puanı B: Büyüklük Puanı ve Çevre Etkileme Katsayısı AY: Atık Yönetimi KY: Kaynakların Yönetimi EX: Ekstra ya da İlave Faaliyetin Puan Değerini göstermektedir. Her bir birimin değeri dosyalardaki moderatör denklemler ile belirlenmiştir. Endüstri ya da faaliyetin çevresi ile ilgili çevre özellikleri değerlendirmesi aşağıdaki denklemle verilmiş olup yine kümülatif bir değerlendirme sistemi içermektedir. Eö = BS + ÇK + YFK (2) Burada; EÖ: Ekosistem Özelliklerini BS: Değerlendirilen Bölgenin Sınırlarını ÇK: Çevre Kaynaklarını YFK: Yaşam, Faaliyet ve Kullanım Şekillerini gösterir. 43 Çevre Yöneim Sistemi ile ÇED Sürecinin Entegrasyonu İlhan TALINLI ÇYSP ve EÖ’ nün puanlama sistemindeki minimum ve maksimum değerleri ile elde edilen bir skalada oranlanması ile PFD (Proje Fizibilite Değeri) 1’de küçük bir sayı olarak elde edilir. Bu şekilde elde edilen ÇYSP skalası ile karşı gelen EÖ skalasının regrasyon değerleri PFD için %60’ın üzerinde bir oranda ise ÇYS projesinin uygulanabilir olduğunu karar vericiye gösterir ve faaliyete izin verilir. Bu tür bir projenin izin sonrası izlemesi yapılarak projenin uygulanabilirliği takip edilir ve ülkemizdeki ÇED uygulamalarında karşılaşılan problemler giderilmiş olur. KAYNAKLAR Bailey, J. and Hobbs, V. (1990) “A proposed framework and database for EIA aduting”, Journal of Environmental Mangement, 34, 163-172. Bailey, J. vd., (1992) “Environmental auditing: artificial waterway developments in Western Australia”, Journal of Environmental Management, 34, 1-13. Canter, L.W., (1996) “Environmental Impact Assessment”, 2nd Edition, McGraw-Hill, New York Cascio ,J., Woodside, G. and Mitchell, P. (1996) ISO 14000 guide, The New International Environmental Management Standards, McGraw-Hill, New York DGQ (1994) “Model for Demonstrating the Environmental Capability of an Organization, teil 2”, Environmental Management Systems DOE (1995) Method for Evaluation of Environmental Aspects, Design of Environment Web Site Haigh N. (1987) “EEC Environmental Policy and Britain”, Bell and Bain Ltd., Glasgow İLO/UNEB (1992) “General Environmental Management: Environmental Management Training”, ILO/UNEB Programme Press, Geneva Jenkins, J. (1995) “Environmental Risk Management”, Pty. Ltd., London Lampracht,J. (1997) “ISO 14000 Issues&Implementation Guidelines for Responsible Environmental Management”, Amacom, New York Lohani, B.N (1992 ) “Environmental Assessment and Review During Project Cycle: The Asian Development Bank Approach”, Butterworth- Heinmann, Oxford Morrison-Sounders, A. and Bailey, J. (1999) “Expolring the EIA/Environmental Management Relationship”, Environmental Management, 24(3), 281-295 Morrison, J. et al (2000) “Managing a Better Environment: Opportunities and Obstacles for ISO 14001 in Public Policy and Commerce”, Pacific Institute for Studies in Environment and Security, Oakland Talınlı, İ, (1995) “Çevre Ödülleri İSO’95”, İstanbul Sanayi Odası Dergisi, Sayı 352 Talınlı, İ., Malak, U., İbrahimağaoğlu, B. ve Yamantürk, R. (2000) KOBİ’lerde Çevre Yönetim Sistemi Pilot Projesi, İSO-İTÜ Çevre Müh Bölümü, İstanbul WBCSD (1998) Environmental Assessment: A Business Perspective, The World Business Concil for Sustainable Development Report, UK WHO/PEP (1989) Management and Control of The Environment, World Health Organization 44