TBMM B: 110 23 . 5.2007 O: 4 leri saklı kalmak kaydıyla ve bir yılı geçmemek üzere ön izin verilebilir." şeklindeki fıkra, ön izin süresine tekabül eden süreden yararlanmak üzere birer yıllık yabancı personel çalıştırma yolunu açabilir. Burada ilginç bir nokta daha var: Bu madde hükmüyle, daha önce yasalarla yetki verilen TMMOB, Bayındırlık ve İskân Bakanlığı ve YÖK devre dışı bırakılmaktadır. İşte, size, tipik bir AKP yasası örneği. Bu durumda, izin alınması imkânı olmayan yabancı personeli, birer yıllık geçi­ ci süre verilmesi şeklinde devamlı olarak çalıştırma imkânı doğmaktadır. Sayın milletvekilleri, peki, 8'inci madde ile ne yapmaya çalışıyorsunuz? Türkiye'de işsizlik oranı yüzde 10'un üzerinde iken siz ne yapıyorsunuz? Mesleki hizmetler konusunda bakanlığa, kon­ trol sağlama amacına yönelik belirli yetkiler verilmiş iken, tasarının 8'inci maddesiyle 4817 sayılı Kanun'un 13'üncü maddesine eklenen fıkra, mesleki hizmetler dışında istihdam edilecek yabancı uyruklu personel için ilgili mercilerden mesleki yeterlilik konusunda görüş alınmayacağını ve bu ki­ şilerin akademik ve mesleki yeterlilik ile lisans talep ve yeterlilik uygulamasına da tabi olmayaca­ ğını öngörmektedir. Değerli arkadaşlar, işte bu madde hükmüyle Türkiye'de vasıfsız yabancı personel istihdamı için bütün kapılar arkasına kadar açılmaktadır. Peki, şimdi soruyorum, bu ülkede kim, hangi kurum ya da kuruluş nasıl bir denetim yetkisiyle böyle bir istihdam sürecine müdahil olacaktır? Vasıfsız ya­ bancı personel çalıştırılmasında bir sınır olmayacak mıdır? Talip oldukları iş için ehil olup olmadık­ larının araştırması yapılmayacak mıdır? Bütün bunlar, yabancı vasıfsız personel için teşvik değil de nedir? Türkiye'de bu kadar yerli işsizimiz varken, bu yapılan doğru mudur değerli arkadaşlar? Gö­ rüştüğümüz bu tasarı yabancı personel istihdamıyla ilgilidir, ancak yabancı personel istihdamıyla il­ gili bu sorulara cevap verecek olgunluk ve nitelikte değildir. Değerli arkadaşlarım, AKP İktidarıyla birlikte işsizliğin had safhaya çıktığı, işsizlik ve enflas­ yon oranlarını düşük gösterebilmek için istatistik tanım ve yöntemlerin zorlandığı, şaibeli, tartışma­ ya açık rakamların açıklandığı, ilgili kurumların birbirinden bilgi esirgediği bir dönemde işsizlik so­ rununu çözecek somut adımlar atmak yerine kronik işsizlik sorununu bu tasarıyla azdırmanın man­ tığını anlamak gerçekten güçtür. Bu tasarının yasalaşması hâlinde, sözünü ettiğimiz sakıncaların fii­ len gerçekleşmesi işsizlik sorununu kronik olmaktan çıkarıp kangren olma noktasına taşımaktan başka bir şeye yaramayacaktır. Değerli arkadaşlarım, bir noktaya daha dikkatinizi çekmek istiyorum: Hepinizin çok iyi bildi­ ği gibi, Avrupa Birliği düşüncesinin temeli olan, malların, sermayenin ve iş gücünün serbest dola­ şımının gerçekleştirilmesi amacı, mallar ve sermaye için, istisnasız bütün üye ülkelerde sağlanmış olmasına rağmen, iş gücünün serbest dolaşımı son derece kısıtlı ve katı sınırlara tabi olmuştur. Bizim gibi gelişmekte olan ülkeleri bu anlamda ciddi sorunların beklediği ve AB'ye üyelik sü­ recinde bu konuda ciddi bir engel ve rezervle karşılaşacağımızı herkes bilmektedir. Nitekim 2007 yılı başında AB'ye tam üye olan Romanya ve Bulgaristan aynı sorunlara muhatap olmuş ve belirsiz bir süreyle iş gücünün serbest dolaşım hakkını sınırlamıştır. Hâl böyleyken, tam üyelik koşullarının gerçekleşmesi durumunda dahi, mütekabiliyet ilkesi uyarınca direnç göstermemiz gereken bu türden konuları AB'yle müzakerelerde pazarlık kozu ola­ rak kullanmadan, karşılıksız bir biçimde diğer bütün ülkelerin yararlanacağı bir hâle dönüştürmek, şimdiden Türkiye'nin elini zayıflatmak anlamına gelecektir. Gümrük birliğine katılma konusunda olduğu gibi, yabancı personel istihdamının düzenlendiği bu önemli konuda da anlamsız bir heves ve cüret göstermeden, aklıselim bir tutum takınmanın ge­ rekliliği, hatta zorunluluğu vardır. Zira, müzakere masalarında başarı, görüşme konularının ar­ kasına aklı koymak ve süreci sabırla yönetmekle sağlanabilir. Bu nedenledir ki, bu maddedeki hükümlerle AB sürecinin önemli aşamalarından birini daha heba etmekte olduğumuz kanaatini taşıyorum. -254-