Obez Gebelerde Doğum Eylemi ve Doğum Sonu Dönem

advertisement
TAF Preventive Medicine Bulletin, 2010: 9(2)
Derleme/Rewiev Article
TAF Prev Med Bull 2010; 9(2):151-156
Obez Gebelerde Doğum Eylemi ve Doğum Sonu Dönem
[Labor and Postpartum Period in Obese Pregnant]
ÖZET
Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerdeki obezite fiziksel, psikolojik ve sosyal sonuçları olan önemli bir
halk sağlığı problemidir. Üreme çağındaki kadınlarda obezite artmaktadır. Bu olay doğum, doğum sonu
dönemde anne ve fetüs sağlığı için kritik bir durumdur. Obez kadınlarda fetal distres, kanama ve
operasyon zamanında uzama gibi problemler daha fazla görülür. Bunun yanında sezeryan oranında artış,
endometritis, hastanede kalış süresinde uzama, tromboemboli ve üriner sistem enfeksiyonu artmıştır.
Obez gebelerden dünyaya gelen bebeklerde düşük APGAR skoru, makrosomia, doğum travması,
anomali, hipoglisemi, prematürüte ve fetal ölümler gibi riskler artmıştır. Obezite hem emzirmeye
başlamayı hemde devam ettirmeyi olumsuz yönde etkileyebilir. Bu çalışmanın amacı maternal obezitenin
anne ve yenidoğan sağlığı üzerine etkilerini özetlemektir.
Serap Ejder Apay,
Meral Kılıç,
Türkan Pasinlioğlu
SUMMARY
Obesity in developed and developing society has become a major public health issue, with serious social
and psychological consequences in addition to the physical. Obesity has reached epidemic proportions
globally with a similar rise in prevalence among women in the reproductive age group. This has critical
consequences for fetal and maternal health in the intrapartum and postpartum periods. Fetal distress,
hemorrhage, difficult peridural access and operatory time are also increased in obese women.
Furthermore, evidence of increased risk for cesarean section, endometritis, prolonged hospital stay,
thromboemboli and urinary tract infection have been described. Babys in the birth of obese pregnant
increased risk such as in the low APGAR score of babies, makrosomia, birth trauma, anomalies,
hipoglisemi, premature and fatal mortality. Obesity may affect negatively both start breastfeeding and
continue. The aims of this study were to summarise the implications of maternal obesity on maternal,
fetal and neonatal health.
Key Words: Obesity, Birth,
Postpartum Period.
GİRİŞ
Obezite günümüzde gelişmiş ve gelişmekte olan
ülkelerin en önemli sağlık sorunları arasında yer
almaktadır. Obezite, kısaca vücutta aşırı miktarda yağ
birikmesi olarak tanımlanmaktadır. Obeziteyi önemli
yapan neden, hem tek başına hem de diğer bazı
faktörlerle birlikte birçok hastalığa neden olması veya
bunları alevlendirmesidir. Obezitenin özellikle tip 2
diyabet, koroner kalp hastalığı, bazı kanserler,
obstrüktif uyku apnesi ve osteoartritle ilişkili olduğu
bilinmektedir (1). Vücuttaki artan yağ miktarına ve
dağılımına bağlı olarak morbidite ve mortalite
oranlarında artış görülmektedir (2).
Obezite hayatın erken döneminden itibaren üreme
fonksiyonlarını etkilemektedir. Obez kızların daha
erken puberteye girdikleri bilinmektedir. Obez
kadınlarda hiperandrojenizm ve anovulatuar siklus
riski artmıştır. Kanserin değişik formlarının
gelişiminin, obezite ile ilişkisi olduğu saptanmıştır.
Obezite ile meme ve endometrium kanseri ilişkisi
incelenmiş ve postmenapozal dönemdeki kadınlarda
saptanan meme kanserinin obezite ile ilişkili olduğu
tesbit edilmiştir. Ayrıca obezite ile endometrium
kanseri insidansı arasında pozitif ilişki bulunmuştur
(3).
www.korhek.org
Atatürk Üniversitesi Sağlık
Bilimleri Fakültesi Erzurum.
Anahtar Kelimeler:
Obezite, Doğum, Doğum
Sonu Dönem.
Sorumlu yazar/
Corresponding author:
Serap Ejder Apay
Atatürk Üniversitesi Sağlık
Bilimleri Fakültesi Kampus,
Erzurum, Türkiye.
sejder@atauni.edu.tr
Obezite, kadınlarda daha sık görülmektedir.
Sedanter yaşam tarzı, yüksek yağ içerikli beslenme
obezite
sıklığındaki
artışın
en
önemli
nedenlerindendir
(4,5).
Toplumlar
arasında
farklılıklar göstermekle birlikte, artan yaş (6), düşük
öğrenim durumu, evli olma, gebelikte alınan kiloların
alınması gerekenden fazla olması, oral kontraseptif
kullanımı, sosyal yaşamdaki kısıtlılıklar ve sınırlı
fiziksel aktivitenin varlığı, bir işte çalışmama, artan
gebelik sayısı obezite için risk faktörleridir (7,8,9).
Bazı araştırmalarda, obezite sıklığının çalışan
kadınlara göre ev kadınlarında 2 ila 2,5 kat daha fazla
bulunduğu belirtilmektedir (10,11). Bununla birlikte,
bazı endokrin ve psikolojik temelli kronik hastalıklar
ve bunların tedavisinde kullanılan ilaçlar da obezite
faktörü olarak suçlanmaktadır (12,13).
Boy ve vücut ağırlığı arasındaki ilişkiyi kullanarak
kişinin obez olup olmadığına karar vermek, en pratik
ve oldukça doğru sonuç veren bir yoldur. Bunun için
Vücut Kitle İndeksi (VKİ) adı verilen ve vücut
ağırlığının, metre cinsinden boyun karesine
bölünmesiyle elde edilen (kg/m2) bir indeks
kullanılır. VKİ'si 18,5 'den düşük olan bir kişi düşük
kilolu, 18,5 ile 24,9 arasında normal kilolu, 25,0 ile
29,9 arasında olanlar fazla kilolu, 30,0’dan büyük
olanlar obez olarak değerlendirilir (14).
151
TAF Preventive Medicine Bulletin, 2010: 9(2)
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) verilerine göre,
dünyada 400 milyonun üzerinde obez ve 1,6 milyar
civarında da hafif şişman birey bulunmaktadır. 2015
yılında bu oranın sırasıyla 700 milyon ve 2,3 milyara
ulaşacağı düşünülmektedir (14).
ABD’de yürütülen NHANES (National Health and
Nutrition Examination Survey) 1999-2000 sonuçları,
NHANES 1988-1994 sonuçları ile kıyaslandığında,
kadınlarda obezite sıklığı %23.4’ten %33.4’e
yükselmiştir (15). Türkiye’de yapılan araştırmalarda
da obezite sıklığı %27,4’ten %51,0’a kadar değişen
oranlarda bulunmuştur (16,17).
Hatemi ve arkadaşlarının çalışmasında obeziteyi
kadınlarda %36, erkeklerde ise %21,5 oranında,
genelde ise %25 olarak bulunmuştur (18).
Kozan ve arkadaşlarının çalışmasında abdominal
obezite sıklığı Marmara bölgesinde %37,7, İç
Anadolu'da %35,3, Doğu Anadolu'da %35,4,
Karadeniz bölgesinde %40,2, Güneydoğu Anadolu'da
%31,9, Akdeniz bölgesinde %34,2, Ege bölgesinde
%36,6 olarak tespit edilmiştir ve genel oran %36,2
olarak verilmiştir. Aynı çalışmada abdominal obezite
sıklığının kadınlarda %54,8, erkeklerde %17,2 olduğu
bildirilmiştir (19).
Obez insanlar dünya nüfusunun büyük bir kısmını
oluşturduğu için kaygı vericidir ama çok daha fazla
kaygı veren tarafı doğurganlık çağındaki kadınlarda
obezite ya da fazla kilolu olma oranının giderek
artmasıdır. La Coursiere ve arkadaşları 1992-2001
yılları arasında Utah Eyaletinde doğum yapan obez
kadınları retrospektif olarak inceledikleri çalışmada,
bunların %35.2'sinin doğum öncesinde ya fazla kilolu
ya da obez olduğu belirlemişlerdir (20). Ehrenberg ve
arkadaşlarının Cleveland'da yaptıkları çalışmada
kadınlar için benzer bulgular ortaya koymuşlardır
(21). Yeh ve Shelton Upstate New York da yaptıkları
çalışmada fazla kilolu ve obez kategorileri için
sırasıyla %11 ve %5 'lik artışlar bildirmişlerdir (22).
Türkiye'de de yetişkin nüfusu oluşturan kadınların
yaklaşık %65'inde; erkeklerin ise %39'unda hafif ve
orta derecede şişmanlık sorunu olduğu tahmin
edilmektedir. 2003 yılında yapılmış olan Türkiye
Nüfus ve Sağlık Araştırmasına göre, kadınların
%57'sinin VKİ'si 25,0’in üzerinde; %23'ünün VKİ
değeri ise 30 ve üzerinde bulunmuştur (23).
Bu nedenle, fazla kilolu ya da obez bir gebeye
bakım verme, doğum yaptırma olasılığı oldukça
yüksektir. Fazla kilolu ve obez kadınlardan doğan
yeni doğanlar; gebelik süresince ve sonrasında tıbbiobstetrik komplikasyon yaşama riski de daha
yüksektir. Bu makalenin amacı obez gebelerin doğum
eylemi
sırasında
ve
postpartum
dönemde
karşılaştıkları sorunları ortaya koymaktır.
152
Obez Gebelerde Doğum Eylemi ve Bakım
Obez gebelerde yağ dokusunun kalınlığından
dolayı doğum eylemi esnasında fetal monitorizasyon
zor olabilir. Eksternal (annenin karın duvarından)
monitorizasyon, yağ tabakasının kalınlığına bağlı
olarak doğru sonuç vermeyebilir. Bu nedenle
özellikle morbid obezlere internal (direkt fetusdan)
monitorizasyon gerekebilir. İnternal monitorizasyon
hem fetal kalp atımlarını hemde uterus
kontraksiyonlarını doğru bir şekilde gösterebilir.
Obez gebelerde doğum eylemi sırasında fetüsün
pozisyonunu
ve
uterusun
kontraksiyonlarını
değerlendirmek zor olabilir. Bu değerlendirmeyi
doğru yapabilmek için ultrasonografi kullanılmalıdır.
Eylem süresince gebenin kardiyovasküler ve solunum
sistemini takip etmek gerekir. Kan basıncı sık
aralıklarla
ölçülmeli
ve
gebe
semifowler
pozisyonunda tutulmalıdır. Doğum eylemi sırasında
maternal palsoksimetre kullanılırsa erken dönemde
fetal hipoksi tayin edilmiş olur. Morbid obezlerde kan
gazı değerleri de takip edilmelidir. Kan glikoz düzeyi
sık aralıklarla takip edilmelidir. Doğum eylemi
sırasında gebenin tansiyonu yükselmişse magnezyum
sülfat ve diğer antihipertansif ilaçlar kullanılmalıdır.
Bu tür gebeler sıkı bir monitör takibine alınmalıdır ve
sıvı yüklenmesinden kaçınılmalıdır. Eylemdeki her
bir gebe için bireysel bakım planı hazırlanmalıdır.
Çünkü her birinin medikal durumları, psikososyal
durumları ve ihtiyaçları farklıdır (24).
Obez
gebelerde
vaginal
doğumda;
fetal
makrozominin sebep olduğu disfonksiyonel eylem,
uzamış doğum eylemi, mesane-perine travmaları ve
omuz distosisi gibi komplikasyonlar görülebilir (24).
Bu nedenlerden dolayı obez kadınlarda sezaryenle
doğum oranı fazladır (25,26,27). Dempsey ve
arkadaşlarının çalışmasında sezaryen doğum olasılığı,
normal kilolu gebelere göre fazla kilolu kadınlarda 2
kat, obez kadınlarda ise 3 kat fazla olduğunu
belirtmiştir
(28).
Parite
göz
önünde
bulundurulduğunda Weiss ve arkadaşları normal
kilolu nulliparlar için %20,7, obez nulliparlar için
%33,8 ve morbid obez nulliparlar için %47,4’lük bir
sezaryen doğum oranı bildirmiş ve obezitenin
sezaryen doğumlarda bağımsız bir risk faktörü olduğu
sonucuna varmışlardır (29). Diyabet de sezaryen
doğumlar için bağımsız risk faktörü olarak
değerlendirilmektedir (26,30). Ayrıca sezeryanla
doğumlarda; aşırı kan kaybedilmesi, entübasyon
zorluğu ve operasyon süresinin uzaması gibi
komplikasyonlarda sık görülür (24).
Bir kadının ne kadar süredir obez olduğunun
belirlenmesi,
özellikle.
kardiyak
sistem
değerlendirilmesinde önemlidir. İletim ve kasılma
www.korhek.org
TAF Preventive Medicine Bulletin, 2010: 9(2)
problemleri
olduğunda
maternal
kalp
hızı
monitorizasyonu gerekebilir. Bu durumda fetal kalp
hızı örüntü1erinin değerlendirilmesi hayati derecede
önemlidir (31).
Gebelikte yaşanan hipertansif bozukluklar, diyabet
ve fetal makrozomi obez kadınlarda sezaryen oranını
arttırmasının yanısıra doğum eyleminin örüntüsü de
sezaryen oranının artmasında etkili olabilir (29).
Vahratian ve arkadaşlarının çalışmasında, normal
kilolu kadınlarla karşılaştırıldığında; fazla kilolu ve
obez kadınlarda doğumun aktif fazının uzadığını
ortaya koymuşlardır. Aynı çalışmada aktif faz normal
kilolu kadınlarda 6,2 saat, fazla kilolu kadınlarda 7,5
saat ve obez kadınlarda 7,9 saat olarak bulunmuştur.
Aynı araştırmacılar VKİ'nin, oksitosin üretimi ya da
oksitosin reseptörleri üzerinde olumsuz etkisinin
olabileceği sonucuna varmışlardır. Bu bulgular, obez
kadınlardaki doğum indüksiyonunun ve sezaryan
oranının artışını açıklamaya yardımcı olabilir (32).
İlginç olan nokta, obez kadınlarda doğum eylemin
ikinci evresinde ıkınma becerisinin etkilenmediğinin
görülmesidir (33).
Obezitenin sezaryen doğumdan sonra vajinal
doğum (SSVD) eylemine teşebbüs eden kadınlar
üzerinde de etkisi vardır. Hibbard ve arkadaşları
SSVD eylemi denemesinde başarısızlık yaşama
oranının normal kilolu kadınlarda %15,2 iken bu oran
morbid obez kadınlarda %39,3’e çıktığını
bildirmiştir. Vajinal doğum eylemi denemesi
sırasında uterus rüptürü riski morbid obez kadınlarda
5 kat daha fazladır (34).
Obez kadınlarda SSVD başarısızlık oranının
yüksek olmasının yanı sıra, enfeksiyon gelişme oranı
da daha yüksektir. Edwards ve arkadaşları planlı
sezaryen ile doğum yapan obez kadınlarla SSVD
yapan obez kadınları kıyaslandığında korioamnioit
(%1,6’ya karşılık %13,1) ve lohusalık enfeksiyonu
(%8,2’ye karşılık %24,6) insidansının daha yüksek
olduğunu ortaya koymuşlardır. Bu bulguların
sebepleri belirlenmemiştir (35). Durnwald ve
arkadaşlarının çalışmasında, gebelik öncesine göre
annenin VKİ'si yükseldiğinde veya 30'dan fazla
olduğunda SSVD başarısının düştüğü bulunmuştur
(30).
Obez kadınlara epidural analjezi uygulanması,
hemşire ve anestezi uzmanına uygulama güçlüğü
yaratmaktadır (36). Kadına uygun pozisyonun
verilmesi, özellikle orta hat ile epidural alanın
belirlenmesi oldukça zordur ve epidural kateter sık
sık yerinden oynamaktadır. İlk yerleştirmede
başarısızlık yaşama oranı yüksektir ve genellikle çok
sayıda deneme yapılması gerekmektedir. Obez
gebeye verilecek en uygun pozisyon oturma
pozisyonudur. Çünkü lateral pozisyonda, kateter
www.korhek.org
takmak için diz-göğüs pozisyonu gereklidir. Bu da
obez kadınların yapmakta zorluk çektikleri bir
pozisyondur (24,36).
Bu gebeler genellikle düşük benlik saygısına sahip
oldukları
için
doğum
eylemi
boyunca
desteklenmelidirler (24).
Artan obezite insidansı nedeniyle, bakımın verildiği
kurumlarda fiziksel ortamda değişikliklerin yapılması
ve şişman hastalar için uygun yerlerin sağlanması
gerekir. Bu amaçla hasta yatakları, muayene masaları,
tekerlekli sandalyeler ve diğer sandalyelerin uygun
sağlamlıkta olması sağlanmalıdır. Fetal monitör
kayışlarının da obez bir gebe için yeterli derecede
uzun olması önemlidir (37).
Obez Kadınlarda Postpartum Dönem ve Bakım
Obez loğusalarda postpartum dönemde; doğum
sonu kanama, endometritis, yara enfeksiyonu ve yara
açılması gibi komplikasyonlar sık görülebilir. Doğum
sonu kanamaların nedenleri; kasların tonüsünün
azalması, uterus fundusunun batından palpe
edilememesi, fiziksel aktivitenin az olması olarak
sayılabilir (24). Sezaryen doğum yapan obez
kadınların profilaktik antibiyotik verildiğinde bile
doğum sonrası dönemde endometritis gibi
enfeksiyonlara yakalanma riski daha fazladır
(38,39,40). Myles ve arkadaşları obezitenin;
enfeksiyon gelişimi konusunda risk oluşturduğunu
bildirmişlerdir. VKİ'si 30'dan büyük kadınlarda
profilaktik antibiyotik kullanıldığında bile bu risk
devam etmektedir. Doğum eyleminin uzunluğu ve
vajinal muayene sayısının fazla olması bu riski
arttırmaktadır (40).
LaCoursiere ve arkadaşları gebelik VKİ'si ile
doğum sonrası depresif semptomlar arasında olası bir
ilişki ortaya koymuşlardır. Normal kilolu kadınlarla
fazla kilolu kadınlar karşılaştırıldığında postpartum
dönemde depresyon yaşama olasılığı fazla kilolu
olanlarda 2 kat daha fazladır (41).
Doğum sonu dönemde pulmoner emboli ve
tromboemboliyi önlemek için loğusayı erken ayağa
kaldırmak ve heparinize etmek önemlidir. Doğum
sonu dönemde kilo kontrolü ve uygun diyet
hatırlatılmalıdır (24).
Doğumdan sonu dönem yürüyüş ve uygun diyet
gibi sağlığa yönelik davranışların kazanılmaya
başlaması için ideal bir dönemdir. Kültürel beslenme
alışkanlıkları doğum sonrası dönemde gıda
tüketiminde önemli rol oynadığı için diyetisyen,
hemşire, ebe ve doktordan oluşan disiplinler arası bir
ekibin oluşturulması son derece önemlidir. Beslenme
konusunda bilgilendirmenin; fazla kilolu, obez ve
düşük gelirli kadınlarda kilo vermeyi kolaylaştırdığı
153
TAF Preventive Medicine Bulletin, 2010: 9(2)
bildirilmiştir (42). Postpartum devrede daha aktif bir
yaşam biçimi özendirilerek kilo alma önlenmelidir
(43).
Obezitenin Yenidoğana Etkileri
Yenidoğanda Oluşabilecek Problemler: Obez
gebelerden dünyaya gelen bebeklerin apgar skorları;
zayıf annelerden doğanlara göre biraz daha düşük
olmaktadır. Obez gebelerin be¬beklerinin; gebelik
yaşına göre iri olma olasılığı da 1.4-18 kat daha
fazladır. Makro¬zomi olarak adlandırılan bebeğin
normalden iri olması doğum travması ve bebeğin
kaybedilmesi riskini arttırmaktadır (44).
Doğumsal Anomaliler: Obezite ile bebekteki
doğumsal anomaliler arasındaki ilişki bilinme¬mekle
birlikte, metabolik değişikliklerin fetal hücre
gelişimini etkileyebildiği ve bu şekilde anomalilere
neden olduğu düşünülmektedir. Obez gebelerin
bebeklerinde doğumsal anomali görülme olasılığı
yüksektir. Obezitenin nöral tüp defekti görülme
riskini 1.8-3 kat arttırdığını ve obez gebelerden doğan
bebeklerin %35’inde bu tür anomalilere rastlandığı
görülmektedir (44). Çeşitli çalışmalarda, gebenin
kilosunun artışıyla birlikte sinir sistemi anomalileri
insidansında da bir artış olduğu ortaya konmuştur
(45,46). Bunun nedeni olarak obez gebelerin
genellikle yüksek seyreden kan glukoz düzeyi olduğu
düşünülmektedir. Obez gebelerde diğer konjenital
malformasyonlar da daha sık görülmektedir. Örneğin
hem fazla kilolu hem de obez kadınların bebeklerinde
kalp defektleri normal kilolu kadınlara göre daha
yaygındır (47).
Bebek Ölümleri: Obezlerde doğumdan hemen önce
ya da hemen sonra görülen bebek ölümlerindeki artış
dikkat çekicidir. Doğumdan sonra görülen bebek
ka¬yıplarındaki en önemli faktör ise obezite ile
ilişkili doğum travmalarıdır (44).
Kristensen ve arkadaşları obez kadınlarda ölü
doğum ve neonatal ölüm riskinin 2 kat fazla olduğunu
bildirmişlerdir (48). Stephansson ve arkadaşlarının
çalışmasında da aynı riskten söz edilmiştir (49).
Fretts’in çalışmasında obez gebelerde gebelik
ilerledikçe ölü doğum riskinin arttığı sonucuna
varmıştır (50). Gebelik sırasında kadın fazla
kiloludan obez durumuna geçtiğinde perinatal ölüm
riski 2 katına çıkmaktadır (51).
Obezitenin Emzirmeye Etkisi ve Bakım
Obezlik hem emzirmeye başlamayı hem de devam
etmeyi olumsuz etkileyebilir. Yapılan çalışmalarda
normal kilolu ve zayıf kadınlarla karşılaştırıldığında,
obez kadınlar emzirmeye daha az oranda ve daha kısa
154
süre emzirdikleri belirlenmiştir (52,53,54). Endokrin
değişiminin bu farklılığa etkisi olabilir. Hilson ve
arkadaşları obezite ile emzirme/süt salgılama
arasındaki ilişkiyi incelemişlerdir. Bu çalışmada obez
primipar olanlarda, sütün doğumdan 72 saatten daha
geç geldiği belirlenmiştir. Araştırmacılar gebelikten
önceki VKİ' de 1 birimlik (1 kg/m2) artışın süt
yapımını yaklaşık yarım saat geciktirdiği sonucuna
varmışlardır. Örneğin, VKİ'si 20 kg /m2 olan bir
kadında süt yapımı, VKİ'si 40 kg / m2 olan bir
kadından 10 saat kadar önce başlayabilir. Bu farklılık
obez kadınlara emzirme konusunda verilecek
hemşirelik bakımını etkileyebilir. Süt yapımının
gecikmesinin
nedeni
obezitenin
progesteron
düzeyinin yükselmesine katkıda bulunması ve bunun
da prolaktin salgılanmasını engellemesidir (55).
Gebelik süresince alınan kilo miktarı da hem
emzirmenin başlamasını hem de süresini etkiler.
Gebelik süresince tavsiye edilenden daha fazla kilo
alan kadınların, başarılı bir şekilde emzirmeye
başlama olasılıkları düşük, obez kadınların ise çok
daha düşüktür (56).
Emzirmeyi seçen obez kadınların ek danışmanlığa
ve desteğe ihtiyacı vardır. Hemşireler, anne ve bebek
taburcu edilmeden önce anne-yeni doğan beslenme
davranışlarını
değerlendirmelidirler.
Emzirme
konusunda danışmanlık yapan ebe-hemşirelerin,
emzirmeye yardımcı olmak amacıyla doğumdan
sonraki ilk haftada ev ziyaretleri yapmaları
gerekebilir. Doğum sonrası dönemde vakit
geçirmeden kişiye uygun aile planlaması hizmeti
verilmesi, annenin eve döndüğünde yaşayacağı
endişeleri gidermeye yardımcı olabilir (37).
KAYNAKLAR
1
Kopelman PG. Fazla kilo ve obezitenin tanımı.
İçinde: Obezite ve ilişkili hastalıkların tedavisi.
Editör: Kopelman PG. Çeviri: Kahramanoğlu M.
1.Baskı. İstanbul. Birlik Ofset, 2003, s. 1-11
2
Manson JE, Willett WC, Stampfer MJ, Colditz GA,
Hunter DJ, Hankinson SE et al. Body weight and
mortality anong women. New England Journal of
Medicine. 1995; 333(11): 677-685.
3___http://www.huksam.hacettepe.edu.tr/Turkce/Sayf
aDosya/kadin_sagligi_ve_sismanlik.pdf
4
Filozof C, Gonzalez C. Predictors of weight gain:
the biological-behavioural debate. Obesity
Reviews. 2000; 1(1): 21-26.
5
Diet, Nutrition and The Prevention of Chronic
Disease. World Health Organization. Geneva,
Switzerland. Technical Report Series. 2003; 916:
54-59.
www.korhek.org
TAF Preventive Medicine Bulletin, 2010: 9(2)
6
Allison DB, Saunders SE. Obesity in north
America. Medical Clinics of North America. 2000;
84(2): 305-32.
7
Brown JE, Kaye SA, Folsom AR. Parity-related
weight change in women. Internetional Journal of
Obesity and Related Metabolic Disorders. 1992;
16(9): 627-31.
8
9
Physical Status: The Use and İnterpretation of
Anthropometry. World Health Organization.
Geneva, Switzerland. Technical Report Series.
1995; 854.
Korugan Ü. Dünya’da ve Türkiye’de obezite
prevalansı. Ankara. III. Uluslararası Beslenme ve
Diyetetik Kongresi Kitabı. 2001.
10 Aykut M, Öztürk Y, Özer A, Aslan A. Erişkin
Kadınlarda Şişmanlık Durumu ve Şişmanlığı
Etkileyen Bazı Faktörler. 8. Ulusal Halk Sağlığı
Kongre Kitabı. Diyarbakır. 2002, s. 744-47.
11 Vançelik S. Erzurum ili Pasinler Eğitim Araştırma
Sağlık Grup Başkanlığı Bölgesinde 20 Yaş ve
Üzeri Kadınlarda Obezite Prevalansı ve Bazı
Değişkenlerle İlişkisi. Erzurum. Uzmanlık Tezi.
1999.
12 Dickey RA, Bray GA. Manual of endocrinology
and metabolism. Obesity. Editör: Lavin N. 3th
edition,
Lippincott
Williams&
Wilkins,
Philadelphia. 2002; s: 510-519
13 Başkal N. Obezite. 1. Baskı, ANTIP A.Ş.
Yayınları, Ankara.2003; s: 325-353
14 World Health Organization. Obesity: Preventing
and managing the global epidemic. Geneva,
Switzerland. Technical Report Series 2000;
894:12-13.
15 http://www.cdc.gov/nchs/data/databriefs/db0l.pdf
16 Tezcan S, Altıntaş H, Sönmez R, Akıncı A,
Doğan B, Çakır B et al. Cardiovascular risk factor
levels in a lower middle-class community in
Ankara, Turkey. Tropical Medicine International
Health. 2003; 8(7):660-667.
17 Erem C, Yıldız R, Kavgacı H, Karahan C, Değer
O, Can G et al. Prevalence of diabetes, obesity,
and hypertension in a Turkish population.
Diabetes Research and Clinical Practice. 2000;
54(3):203-208.
18 Hatemi H, Turan N, Arık N, Yumuk V. Türkiye'de
obezite ve hipertansiyon taraması sonuçları
yorumu (II). Endokrinolojide yönelişler ek sayı.
2004; 13(4): 46-56.
19 Kozan Ö, Oğuz A, Abacı A, Erol C, Öngen Z,
Temizhan A et al. Prevalence of the metabolic
syndrome among Turkish adults. European
Journal of Clinical Nutrition. 2006; 22(4):33-38.
www.korhek.org
20 LaCoursiere DY, Bloebaum L, Duncan JD, Varner
MW. Population-based trends and correlates of
maternal overweight and obesity, Utah 19912001. American Journal of Obstetrics and
Gynecology. 2005; 192(3): 832-839.
21 Ehrenberg HM, Dierker L, Milluzzi C, Mercer BM.
Prevalence of maternal obesity in an urban
center. American Journal of Obstetrics and
Gynecology. 2002; 187(5): 1189-1193.
22 Yeh J, Shelton JA. Increasing prepregnancy body
mass index: Analysis of trends and contributing
variables. American Journal of Obstetrics and
Gynecology. 2005, 193(6):1994-8.
23_http://www.hips.hacettepe.edu.tr/tnsa2003/data/tur
kce/bolum 12. pdf.
24 Cesario SK. Obesity in pregnancy. What every
nurse needs to know. Awhonn Lifelines. 2003;
7(2): 118-125.
25 Cedergren MI. Maternal morbid obesity and the
risk
of
adverse
pregnancy
outcomes.
Obstetrics&Gynecology. 2004; 103(2): 219-224.
26 Ehrenberg HM, Mercer B, Catalano P. The
influence of obesity and diabetes on the
prevalence of macrosomia. American Journal of
Obstetrics and Gynecology. 2004; 191(3): 964968.
27 Jensen DM, Damm P, Sorenson B, Molsted PL,
Westergaard JG, Ovesen P et al. Pregnancy
outcome and prepregnancy body mass index in
2459 glucose-tolerant Danish women. American
Journal of Obstetrics and Gynecology. 2003;
189(1): 239-244.
28 Dempsey J, Ashiny Z, Qiu C, Miller RS, Sorensen
TK, Williams MA. Maternal pre-pregnancy
overweight status and obesity as risk factors for
cesarean delivery. Journal of Maternal-Fetal and
Neonatal Medicine. 2005; 17(3): 179-185.
29 Weiss JL, Malone FD, Emig D, Ball RH, Nyberg
DA, Comstock CH et al Obesity, obstetric
complications and cesarean delivery rate-A
population-based screening study. American
Journal of Obstetrics and Gynecology. 2004;
190(4): 1091-1097.
30 Durnwald C, Ehrenberg H, Mercer B. The impact
of maternal obesity and weight gain on vaginal
birth after cesarean section success. American
Journal of Obstetrics and Gynecology. 2004;
191(3): 954-957.
31 Morin KH, Reilly L. Caring for obese pregnant
women. JOGNN. 2007; 36(5): 482-89
32 Vahratian A, Zhang J, Troendle JF, Savitz DA,
Siega-Riz AM. Maternal prepregnancy overweight
and obesity and the pattern of labor progression
155
TAF Preventive Medicine Bulletin, 2010: 9(2)
in
term
nulliparous
women.
Obstetrics&Gynecology. 2004; 104(5): 943-951.
33 Buhimschi CS, Buhimschi IA, Malinow AM,
Weiner CP. Intrauterine pressure during the
second stage of labor in obese women.
Obstetrics&Gynecology. 2004; 103(2): 225-230.
34 Hibbard J, Gilbert S, Landon M, Hauth JC,
Leveno KJ, Spong CY et al. Trial of labor or
repeat cesarean delivery in women with morbid
obesity and previous cesarean delivery.
Obstetrics&Gynecology. 2006; 108(1): 125-133.
35 Edwards RK, Harnsberger DS, Johnson IM,
Treloar RW, Cruz AC. Deciding on route of
delivery for obese women with a prior cesarean
delivery. American Journal of Obstetrics and
Gynecology. 2003; 189(2): 385-390.
36 Saravanakumar K, Rao SG, Cooper GM. Obesity
and obstetric anaesthesia. Anaesthesia. 2006;
61(1): 36-48.
37 Whittemore AD, Kelly J, Shikora S, Clark T,
Selbovitz L, Flint L.Specialized staff and
equipment for weight loss surgery patients: Best
practice guidelines. Obesity Research. 2005;
13(2): 283-289.
38 American
College
of
Obstetricians
and
Gynecologists. ACOG Committee opinion.
Obesity in pregnancy. Obstetrics&Gynecology.
2005; 106(2): 671-675.
39 Kabiru W, Raynor BD. Obstetric outcomes
associated with increase in BMI category during
pregnancy. American Journal of Obstetrics and
Gynecology. 2004; 191(3): 928-932.
40 Myles TD, Gooch J, Santolaya J. Obesity is an
independent risk factor for infectious morbidity in
patients who undergo cesarean delivery.
Obstetrics&Gynecology. 2002; 100(5): 959-964.
45 Watkins ML, Rasmussen SA, Honein MA, Botto
LD, Moore CA. Maternal obesity and risk for birth
defects. Pediatrics. 2003; 111(5): 1152-1158.
46 Ray JG, Wyatt PR, Vermeulen MJ, Meier C, Cole
DE. Greater maternal weight and the ongoing risk
for neural tube defects after folic acid flour
fortification.
Obstetrics&Gynecology.
2005;
105(2): 261-265.
47 Sarwer D, Allison K, Gibbons L, Markowitz JT,
Nelson DB. Pregnancy and obesity : a review and
agenda for future research.. Journal of Women’s
Health. 2006; 15(6): 720-733.
48 Kristensen J, Vestergaard M, Wisborg K,
Kesmodel U, Secher NJ. Pre-pregnancy weight
and the risk of stillbirth and neonatal death. An
Int. Journal of Obstetrics and Gynecology. 2005;
112(4): 403-408.
49 Stephansson O, Dickman PW, Johansson A,
Cnattingius S. Maternal weight, pregnancy weight
gain, and the risk of antenatal stillbirth. American
Journal of Obstetrics and Gynecology. 2001;
184(3): 463-469.
50 Fretts RC. Etiology and prevention of stillbirth.
American Journal of Obstetrics and Gynecology.
2005; 193(6): 1923-1935.
51 Raatikainen K, Heiskanen N, Heinonen S.
Transition from overweight to obesity worsens
pregnancy outcome in a BMI-dependent manner.
Obesity. 2006; 14(1): 165-171.
52 Donath SM, Amir LH. Does maternal obesity
adversely affect breastfeeding initiation and
duration? Breastfeeding Review. 2000; 8(3): 2933.
53 Li R, Jewell S, Grummer-Strawn L. Maternal
obesity and breast-feeding practices. American
Journal of Clinical Nutrition. 2003; 77(4): 931-936.
41 LaCoursiere DY, Baksh L, Bloebaum L, Varner
MW. Maternal body mass index and self-reporting
postpartum depressive symptoms. Maternal and
Child Health Journal. 2006; 10(4): 385-390.
54 Oddy WH, Li J, Landsborough L, Henderson S,
Downie J. The association of maternal overweight
and obesity with breastfeeding duration. Journal
of Pediatrics. 2006; 149(2): 185-191.
42 Klohe-Lehman DM, Freeland-Graves J, Anderson
ER, McDowell T, Clarke KK, Hanss-Nuss H et al.
Nutrition knowledge is associated with greater
weight loss in obese and overweight low-income
mothers. Journal of the American Dietetic
Association. 2006; 106(1): 65-75.
55 Hilson JA, Rasmussen KM, Kjolhede CL. High
prepregnant body mass index is associated with
poor lactation outcomes among white, rural
women independent of psychosocial and
demographic correlates. Journal of Human
Lactation. 2004; 20(1): 18-29.
43 Ledermann SA. The effect of pregnancy weight
gain on later obesity. Obstetrics and Gynecology.
1993; 82(1):148-155.
56 Hilson JA, Rasmussen KM, Kjolhede CL.
Excessive weight gain during pregnancy is
associated with earlier termination of breastfeeding among White women. Journal of
Nutrition. 2006; 136(1): 140-146.
44 Samur G. Obezite ve Gebelik. Sağlık Bakanlığı
Yayın No: 729. Ankara. Klasmat Matbaacılık,
2008, s. 10-11.
156
www.korhek.org
Download