BASIN BÜLTENİ 02.04.2013 - Ernst & Young: “Türk Bankaları yakın gelecekte uluslararası alanda daha fazla yer alacak” Ernst & Young Türkiye’ye göre, 2013 yılında bankacılık sektöründe 2012’ye oranla toparlanma söz konusu olurken, Türkiye bankacılık sektörü, 2001 yılında yaşadığı krizin ardından BDDK’nın almış olduğu başarılı önlemlerle ve bankaların olumlu yaklaşımları sonucunda kazandığı deneyimlerle Avrupa’ya örnek olacak. Türkiye’deki bankacılık sisteminin Avrupa’ya göre daha gelişmiş durumda olduğuna dikkat çeken Ernst & Young Türkiye Danışmanlık Hizmetleri Bölüm Başkanı Selim Elhadef, “Türkiye bankacılık sektörü global finansal krizden güçlenerek çıktı ve küresel ekonomik belirsizliklere karşı da sağlam bir duruş sergiliyor. Önümüzdeki yıllarda Türkiye’deki bankacılık sistemi Batı’yı örnek almak yerine, Batı’ya örnek teşkil edecek” dedi Körfez ‘den ve Uzakdoğu’dan yeni oyuncular Türkiye pazarına girecek Türk bankacılığının 2013 yılında da hız kesmeden büyümeye devam edeceğini belirten Ernst & Young Türkiye Finansal Hizmetler Sektör Lideri Müge Öner, şunları dile getirdi:“2012 yılında Türkiye’de 23.2 milyar dolarlık rekor seviyede birleşme ve satın alma işlemi açıklandı. Finansal hizmetler ise 23.2 milyar dolarlık satın alma ve birleşme işlemleri içerisinde yaklaşık 4.5 milyar dolar işlemle 3’üncü sektör olarak yer aldı. Türkiye bankacılık sektöründe yabancı yatırımcıların profiline baktığımızda, özellikle farklı coğrafyalardan; Körfez ülkelerinden ve Uzakdoğu’dan yeni oyuncular Türkiye pazarına girecek. Türk bankaları ise ilerleyen zamanlarda uluslararası alanlarda daha sık göreceğiz. Geçmişe baktığımızda Türk bankaları sadece Türkiye’de konumlanmışlardı. Yakın gelecekte ise Türk bankaları, yurtdışında bankalar satın alarak ve yurtdışında şubeler açarak uluslararası alanlarda daha fazla yer alacak. Yurtdışında farklı bölgelerde ticaret hacmimiz arttıkça bu bölgelerde daha fazla Türk bankası görmemiz mümkün olacak” Ernst & Young Türkiye’ye göre, global finansal krizden güçlenerek çıkan Türkiye bankacılık sektörü, küresel ekonomik belirsizliklere rağmen sağlam bir duruş sergiliyor. Bunun en önemli göstergesi geçtiğimiz yıllarda, yabancı oyuncuların Türkiye bankacılık sektöründe yer almak için gösterdiği isteklilik ve başta Garanti Bankası, Denizbank, Eurobank Tekfen ve son olarak Alternatif Bank olmak üzere finansal hizmetler sektörüne yaptıkları yatırımlar olarak gösteriliyor. Türk bankacılığının son dönemdeki trendleri ise şöyle sıralanıyor; Birçok küresel bankanın imrenerek bakacağı özkaynak karlılık oranları Düşük kredi zararları ve yüksek varlık kalitesi İnternet ve mobil bankacılık hizmetlerinin gelişmesi Göreceli olarak daha az gelişmiş bölgelerde yeni şubeler Yakın zamanda gerçekleşen satın almalar ve yeni bankacılık lisansları İslami bankacılık Nüfusun neredeyse yarısının bankacılık hizmetlerinden yararlanmaması, kredilerin gayrısafi milli hasılaya oranının gelişmiş ülkelere oranla oldukça düşük olması ve düşük tasarruf oranları da Türkiye bankacılık sektörünün özelliklerinden bazıları. Ayrıca, Ernst & Young’ın en son yayınlanan “Küresel Bankacılık Öngörüleri” raporuna göre, Avrupa’daki bankacılık sektörünün ilk çeyrekte göstermiş olduğu performansın 4 yıl öncesine oranla iyi bir düzeyde seyrettiği, fakat sektörde yeteri seviyede bir iyileşmenin söz konusu olmadığı ifade ediliyor. Ayrıca, Avrupa bölgesindeki bankaların piyasalarda daha rahat borçlanabileceğine ve mevduat oranlarında da artışlar olacağına dikkat çekiliyor. Amerika’daki bankacılık sektörünün 2012’de göstermiş olduğu büyüme pozitif olarak nitelendirilirken, bankacılık sektöründeki büyümenin uzun vadeli hedeflerin çok altında olduğuna ve işsizlik oranlarının da hala yüksek olduğuna vurgu yapılıyor. Hızlı büyüyen ülkelere bakıldığında ise Çin’in yumuşak bir iniş yaşayacağı, ancak Avrupa ve Amerika’nın problemlerinden etkileneceği öngörülüyor. Büyüme oranlarında ciddi düşüşler yaşayan Brezilya gibi bazı ülkelerde de ise 2013’te büyümenin daha iyi olması bekleniyor. Rapora gore,2013 yılı küresel bankacılıkta beklenen başlıca trendler ise şöyle: - - Gelişmekte olan piyasalardaki bankalar ve gelişmiş piyasalardakiler farklı etkiler altında kalacak ama istisnasız hepsi değişen çevre koşullarına, rekabet ortamına ve sıkılaştırılmış düzenleyici ortama uyum sağlamak zorunda kalacak Zedelenen itibarlarını geri kazanmak ve korumak için ve sadakati giderek azalan müşterileri kazanmak ve elde tutmak için yoğun çaba sarfetmeleri gerekecek Siber güvenlik ve teknolojideki zayıf noktalar, bankalar için riskli alanlar olmaya devam edecek Finansal hizmetlerde işbirliği ihtiyacı belirecek ve artacak Altyapıda paylaşma gündeme gelecek