penisilinler,enfeksiyon hastalıkları,el ayak ağız hastalığı,zona,su

advertisement
PENİSİLİNLER
Penisilinler 1928 Yılında İngiliz bilim adamı Alexander
Fleming tarafından Penicillium Notatum küf mantarından elde
edilen antibiyotiktir. Penisilinin klinik kullanımı 1945
yılından itibaren başlamıştır.
A- DOĞAL PENISILINLER
PENİSİLİN G -IV
PENİSİLİN V -PO
BENZATİN PENİSİLİN -IM
SPEKTRUM :
GRAM +
Strep. pyogenes
Grup B Strep
S. Viridans
S. Bovis
S.Pneumonia ( bazıları
Enterokoklar ( bazıları
Listeria
B. anthracis
Erisipelotrix rhusiopathiae
GRAM –
N. Meningitidis
Strep. Moniliformis ve Spirillum minus ( fare ısırığı
hastalığı)
Pastorella Multicoda
ANAEROBLAR
Peptostreptokoklar
Actinomyces israeli
Fusobakterium
Clostridia
SPİROKETLER :
T. Pallidum
Leptospira
Borrelia spp.
KLİNİK KULLANIM:
Streptokokal enfeksiyonlar ( boğaz, deri vs.)
Sifıliz
Oral anaerobik enfeksiyonlar
Meningokokkal enfeksiyonlar
Aktinomikozlar
Leptospiroz
Antrax
Fare ısırığı hastalığı
( Sprillum minus, Streptobasillus moniliformis )
B – PENISILINAZA DIRENCLI PENISILINLER
OKSASİLİN – IV
NAFSİLİN – IV
METİSİLİN – IV
KLOKSASİLİN – PO
DİKLOKSASİLİN – PO
SPEKTRUM:
Staf. aureus ( MRSA hariç )
Staf. epidermidis ( dirençli suşlar hariç )
Grup A Streptokoklar
aşağıdaki bakterilere etkisizdir:
Enterokoklar
Meningokoklar
Anaeroblar
KLİNİK KULLANIM:
Stafılokokal enfeksiyonlar
C – AMlNOPENISILINLER
AMPİSİLİN – IV, PO
AMOKSİSİLİN – PO
BAKAMPİSİLİN – PO
SPEKTRUM:
DOĞAL PENİSİLİNLERE BENZER + ek olarak
H. Influenza (Betal laktamaz negatif olanlar)
Salmonella spp.
Shigella
Enterokoklar ( bir aminoglikozidle beraber )
E. coli
Proteus mirabilis
Listeria monositogenes e de etkilidir
KLİNİK KULLANIM;
Enterokokal enfeksiyonlar
Listeriosis
Akut sinüzit, otit, bronşit,
Endokardit profılaksisinde (Amoksisilin) kullanılırlar.
D
–
KARBOKSI
PENISILINLER
(Antipseudomonal Penisilinler)
KARBENİSİLİN -IV
TİKARSİLİN – IV
MEZLOSİLİN -IV
PİPERASİLİN -IV
SPEKTRUM:
Pseudomonas aeruginosa
Enterobakteriaceae
( Proteus, Enterobakter, Morganella, Providencia )
Bakteroides spp
KLİNİK KULLANIM:
Pseudomonas
enfeksiyonlarında
kullanılırdı
fakat
karboksipenisilinlerin yerini üreidopenisilinler almıştır.
E – UREIDOPENISILINLER
MEZLOSİLİN
PİPERASİLİN
SPEKTRUM:
GENİŞ SPEKTRUMLU GRAM (-) AKTİVİTE:
(P. aureginosa ve Enterobakteria dahil)
ANAEROBLAR
B. fragilis
Fusobakterium
Clostridia
STREPTOKOKLAR VE ENTEROKOKLAR
aşağıdaki bakterilere etkisizdir:
Stafılokoklar
Klebsiella ( %50 )
KLİNİK KULLANIM:
Pseudomonas enfeksiyonları
Diğer gram (-) basiler enfeksiyonlar
Nosocomial enfeksiyonlar
dirençli Pseudomonas gelişimini önlemek için genellikle
aminoglikozidlerle kombine edilirler.
PENİSİLİNLERİN YAN ETKİLERİ
1- HİPERSENSİTİVİTE REAKSİYONLARI: Anafılaksi, ürtiker,
wheezing, bronkospazm.
2- HEPATİT: Oksasilin, Nafsilin
3- INTERSTISYEL NEFRİT.
4- MYOKLONİK EPİLEPTİK ATAKLAR: Böbrek yetmezliği olan
hastalara yüksek doz verilirse.
5- DİARE.
6- DÖKÜNTÜ: Infeksiyoz mononükleozisli hastaya Ampisilin
verilirse ortaya çıkar.
PENİSİLİNLERE KARŞI DİRENÇ MEKANİZMALARI
1- BETALAKTAMAZ YAPIMI: Özellikle H. Influenza ve N. gonorea
da
2- PENİSİLİN BAĞLAYICI PROTEİNDE ( PBP ) DEĞİŞİM : PBP nin
penisilin afınitesi azalır özellikle Pnemokoklarda görülür.
3- HÜCRE ZARININ ANTİBİYOTİKLERE GEÇİRGENLİĞİNİN AZALMASI:
Özellikle Gram (-) lerde görülür.
ENFEKSİYON HASTALIKLARI
dr aydoğan lermi, Enfeksiyon, enfeksiyon
hastalıkları, enfeksiyon uzmanı
Enfeksiyon, infectious, enfeksiyon hastalıkları, enfeksiyon
uzmanı, Enfeksiyonlu Yara, Nörolojik Hastalıklar, Kemik
İltihabı, Kronik Otit, Akciğer Hastalıkları, Orta kulak
İltihabı, Hepatit B, Hepatit C, KOAH – Kronik Obstrüktif
Akciğer Hastalığı, İdrar Yolu enfeksiyonu, Grip, Bruselloz,
Febril Nötropeni, Enfeksiyon Hastalıkları, Bulaşıcı
Hastalıklar, Anaerob Enfeksiyonlar, Aort Kapağı Hastalıkları,
Saman Nezlesi (Alerjik Rinit), Mide-Bağırsak enfeksiyonları,
HIV, AIDS, Viral Enfeksiyon, Üriner Enfeksiyon, Hepatit A,
Boğaz İltihabı, Grip, Halsizlik, İshal, Kalp Ağrısı, Göz
Ağrısı, Enterit, Bronşit, Ateş, Bakteriüri, Cilt Hastalıkları,
Karın Ağrısı, Kızamık, Tifo, Pnömoni, solunum yolu
enfeksiyonları, Beyin enfarktüsü, Sarılık, Menenjit, Kuduz
(hidrofobi), Kuduz, Lenfanjit, lenfadenit, sinüzit, Böbrek
İltihabı, nefrit, rinit, anjin, akıntı, döküntü, kaşıntı,
bulantı, kusma, ishal, kanlı ishal, kist, karaciğerde kist,
köpek kisti, kediden bulaşan, köpekten bulaşan, evcil
hayvanlardan bulaşan, yemekten bulaşan, sulardan bulaşan,
havuzdan bulaşan, cinsel yolla bulaşan, temasla bulaşan,
terlikten bulaşan, keneyle bulaşan, kene ile bulaşan, fareyle
bulaşan, kanalizasyon, fosseptik, havludan bulaşan, tuvaletten
bulaşan, kirli su, kirli sularla bulaşan, baş ağrısı, burun
akıntısı, nezle, mayasıl, hemoroit, sifiliz, bel soğukluğu,
şankr, şankroid, frengi, konjonktivit, sivilce, apse, kabuk,
içi cerahatli, irin, irinli, apse boşaltma, düşük, doğumsal,
genetik, idrarda yanma, kokulu akıntı, koyu akıntı, beyaz
akıntı, akıntı ve kaşıntı, akıntı ve yanma, akıntı ve kanama,
akıntı ve ateş, peniste akıntı, penis ucunda kaşıntı, peniste
yanma, peniste yara, vajinada yara, kanlı idrar, kanlı akıntı,
cerahatli akıntı, kanlı dışkılama, yeşil dışkılama, sulu
dışkılama, makatta yara, anüste akıntı, makatta kanama, tırnak
kırılması, tırnaklarda bozulma, mantar, mantar enfeksiyonu,
tırnak mantarı, cilt mantarı, mantar tedavisi, akıntı
tedavisi, tırnak tedavisi, adet kesilmesi, gebelik
enfeksiyonu, bebek enfeksiyonu, çocuk enfeksiyonu, cilt
enfeksiyonu, tırnak enfeksiyonu, karaciğer hastalıkları,
karaciğer enfeksiyonu, safra kesesi enfeksiyonu, kemik
enfeksiyonu, dalak enfeksiyonu, göz enfeksiyonları, göz kapağı
enfeksiyonu, cilt enfeksiyonları, döküntülü enfeksiyonlar,
tırnak enfeksiyonları, sinüzit, sinüs, göz, konjonktivit,
otit, kulak zarı, zatürre, zatürre, pnömoni, pnömoni, akciğer
enfeksiyonu, ince hastalık, tüberküloz, toplumdan bulaşan,
havadan bulaşan, öksürükle bulaşan, nefesle bulaşan, okuldan
bulaşan, parazit, bağırsak paraziti, solucan, solucan
tedavisi, parazit tedavisi, kurt tedavisi, dışkıda solucan,
dışkıda kurt, dışkıda parazit, kilo kaybı, kilo alamama,
Nörit, Nöritis, Nevrit, Nevritis, Nevralji, meningoensefalit,
ensefalo myelitler, düşük araştırması, torch, toksoplazma,
rubella, rubeola, 5. Hastalık, 6. Hastalık, kızamıkçık,
antibiyotikler, anti viraller, virüs, virus, barsak
enfeksiyonu, ishal, dizanteri, kolera, amipli dizanteri,
basili dizanteri, rota, adeno, rota virüs, adeno virüs, viral
enfeksiyonlar, mantar enfeksiyonları, memede apse, vajinada
kaşıntı akıntı, vajinada kanlı akıntı, hpv, aids nedir,
hepatit nedir, zatüre nedir, menenjit nedir, enfeksiyon nedir,
enfeksiyonu ne demek, osteomyelit, osteokondrit, zona, hsv,
zona zoster, abdomen, periton, peritonit, apandisit, nefrit,
piyelonefrit, sistit, üretrit, üretero vesikal reflu, hepato
renal sendrom, salpenjit, salpingo ooforit, pid, pelvik
inflamatuar hastalık, pelvis enfeksiyonları, jinjivit, diş
apsesi, diş enfeksiyonları, parotit, kaba kulak, rinit, rektal
apse, peri anal enfeksiyon, kemik eklem enfeksiyonları,
artrit, kemik enfeksiyonu, eklem enfeksiyonu, kronik
osteomyelit, perianal apse, ülseratif kolit, crohn, kron,
çölyak, divertikül, divertikülit, balık zehirlenmesi, gıda
intoks, gıda zehirlenmesi, gıdalar ile bulaşan enfeksiyonlar,
sulardan bulaşan enfeksiyonlar, epiglottit, özefajit, gastrit,
helikobakter pilori ,hpv aşısı, aşılar, zatüre aşısı, grip
aşısı, influenza aşısı, menenjit aşısı, çocukluk aşıları,
evlilik testleri, çocukluk çağı hastalıkları, döküntülü
enfeksiyonlar, bulaşıcı enfeksiyonlar, tatilde oluşacak
enfeksiyonlar, seyahat hastalıkları, sıtma, sivrisinekler ile
bulaşan enfeksiyonlar, kenelerden bulaşan enfeksiyonlar, kene,
sivrisinek, farelerden bulaşan enfeksiyonlar, kırım Kongo
kanamalı ateşi, ebola, ebola enfeksiyonu, ebola nedir, ebola
tedavisi, kkka, döküntü, kaşıntı, koma, yoğun bakım, yoğun
bakım enfeksiyonları, ventilatör ilişkili pnemoni, hastane
enfeksiyonları, vektör, trikomonas vajinalis, gardnerella
vajinalis, giyardiya, trişinella, e. Coli, pseudomonas, beta,
beta enfeksiyonu, boğaz enfeksiyonu, yüksek ateş boğaz ağrısı,
üşüme titreme, titreme terleme, döküntü kaşıntı, idrarda
yanma, idrar yolu enfeksiyonu, peniste yanma, idrar yaparken
yanma sızlama, idrarda koyulaşma, idrarda koku, dışkıda kötü
koku, kötü kokulu akıntı, cerahatli akıntı, şant, şant
enfeksiyonu, anal yolla bulaşan, oral yolla bulaşan, sex ile
bulaşan, sex, anal sex ile bulaşan, seks, seks ile bulaşan,
anal seks ile bulaşan, anal seks, oral seks ile bulaşan
enfeksiyon, meni ile bulaşan, vajinal salgılar ile bulaşan,
tükürükten bulaşan, kondom, kondom kullanımı, dildo ile
bulaşan enfeksiyon, dövme ile bulaşan enfeksiyonlar, vücut
deldirme, piercing, steril, steril olmayan, dezenfeksiyon,
pansuman,
EL AYAK AĞIZ HASTALIĞI
Hand, Foot, and Mouth Disease; Vesicular Stomatitis With
Exanthem;
El ayak ağız hastalığı nedir?
Bebek ve çocukluk çağında sık görülen bulaşıcı viral
hastalıktır. Hastalık ateş, ağız ve ağız etrafında, ellerde,
ayaklarda döküntü ve soyulmalar ile karakterizedir. Genellikle
yaz ve bahar aylarında görülür, komplikasyonsuz iyileşir.
El ayak ağız hastalığı nasıl bulaşır?
Virüs direk temas yada hasta çocuğun salya, dışkı, idrar gibi
çıkartıları ile direk temas sonucu bulaşır. Genellikle küçük
çocuk ve bebeklerde görülür.
Hastalık bulaşmasını arttıran etkenler
nelerdir?
Hasta çocuklar ile aynı ortamı paylaşmak,
10 yaşın altında olmak,
Kalabalık ortamlarda bulunmak hastalık kapma şansını
arttırır.
El ayak ağız hastalığının belirtileri
nelerdir?
Hastalık hafif gribal şikayetler ile seyreder, en sık
Hafif ateş,
İştah kaybı,
Huzursuzluk,
Boğaz ağrısı,
Yemek yerken ağızda acıma, yutamama,
Ağız etrafına ve içinde ağrılı döküntüler,
Avuç içi ve ayak tabanında ağrısız kaşıntısız döküntüler
ve soyulmalar görülür.
Hastalık nadiren ağır seyreder:
3 günden uzun süren ateş ( 37,5 C üstünde ateş),
Kusma,
Letarji,
Kan şekerinde artma olması durumunda hastane bakımı
gerekir.
El ayak
edilir?
ağız
hastalığı
nasıl
teşhis
Hastalık genellikle döküntüler ortaya çıktıktan sonra muayene
ile teşhis edilir. Boğaz sürüntüsü ve dışkı örneğinden
enterovirüs tayini ancak imkan olan durumlarda ve teşhisten
şüphe edildiğinde istenebilir.
El ayak ağız hastalığının tedavisi:
Hastalığın spesifik bir tedavisi yoktur. Tedavi ateş düşürücü
ve ağrı kesiciler ile çocuğu rahatlatmak, sıvı ve kalori
takviyesi yapmaktır.
El ayak ağız hastalığından korunma:
Hastalıktan korunmak için özellikle küçük çocuk oyun alanları
ve kalabalık ortamlarda kontamine olmuş alanların ( sık
dokunulan alanlar) basit sabun ve çamaşır suyu ile
temizlenmesi, küçük çocukların ağızlarına soktukları
oyuncakların paylaşılmaması, yoğun ilgi gören ve salya
bulaşabilecek yüzey ve oyuncakların silinerek temizlenmesi,
Daha büyük çocuklarda el yıkama alışkanlığının edinilmesi,
ellerin göze ve ağıza sürülmesinin engellenmesi, Hasta olan
çocuklar ile temasın engellenmesi hastalığın bulaşmasını
azaltır.
Yüzey temizliğinde bir kova suya katılan yarım bardak çamaşır
suyu yeterlidir.
El ayak ağız hastalığı döküntüler çıkmadan önceki 3 gün ve
döküntüler solup
bulaşıcıdır.
ateş
düştükten
sonraki
5
gün
Referanslar:
Centers for Disease Control and Prevention
http://www.cdc.gov
National Institute of Allergy and Infectious Diseases
http://www.niaid.nih.gov
Canadian Pediatric Society
http://www.cps.ca
Public Health Agency of Canada
http://www.phac-aspc.gc.ca
boyunca
ZONA
Gece yanığı;
Zona deri sinirlerinin ağrılı döküntülü iltihabıdır. Herpes
zoster virüsü ile meydana gelir. Herpes zoster virüsü çocuk
çağda bulaşır ve ilk olarak suçiçeği yapar daha sonra sinir
hücreleri içinde saklanır yıllar sonra immün sistemin
zayıfladığı bir anda sinir iltihabı yapar, buna ZONA denir.
Suçiçeği
geçirmemiş
insanlarda
zona
olmaz.
Zona
tekrarlayabilir. Zonanın aşısı vardır. Zona aşısı 60 yaş üstü
herkese yapılabilir. Aşı zonanın ortaya çıkışını, ağırlığını,
komplikasyonlarını azaltır.
Zona Kimlerde olur ?
Aşağıdaki durumlar zona riskini arttırır;
50 yaş üstü kişiler,
İmmün sistemin bozulduğu durumlar,
Kanser tedavisi gören,
Kortizon kullanan,
Kemoterapi alan
Radyoterapi alan hastalar
Aşırı yorgunluk,
Kötü beslenme,
Fiziksel ve psikolojik stres,
Yukarıda sayılan faktörler olmadan da zona çıkabilir. Zona
kişiden kişiye bulaştırılmaz ancak zona geçiren kişi etrafa
suçiçeği bulaştırır.
Zona belirtileri nelerdir?
Bir sinir bölgesinde sınırlı içi sıvı dolu kaşıntılı
kabarçıklar,
Kırmızı zeminde içi sıvı dolu kesecikler görülür,
Tipik olarak vücudun bir yarısında bir sinir
alanında sınırlıdır öbür tarafa geçmez,
Hastalık birkaç sinir bölgesini tutabilir,
Kabarcıklar birkaç gün içinde kurur, kabuklanır
dökülür,
En çok göğüs gövde ve yüzde çıkar,
Kabarcıklar başlamadan 2 gün önce ve kabarcıklar
kabuklandıktan 5 gün sonraya kadar bulaşıcıdır,
Gözü tutar ise görmeyi ciddi şekilde bozar,
Döküntünün olduğu bölgede yanma tarzında çok şiddetli
ağrılar olur, bu ağrılar normal ağrıkesiciler ile
geçmez,
Hasta ağrıdan dolayı bitkin kalır,
Baş ağrısı vardır,
Döküntü çıkmadan birkaç gün önce o bölgede uyuşukluk ve
kaşıntı olur,
Döküntünün olduğu bölge dokunmaya karşı çok hassastır,
Ateş vardır,
Hastalık geçtikten sonra ağrısı kalabilir.
Hastalıktan sonra ağrı tekrar ortaya çıkabilir, bu zona
komplikasyonudur buna post herpetik nöralji denir, çok
şiddetli ve kontrolü güç ağrılar olabilir.
Zona hastalığının teşhisi nasıl konur?
Hastalık klinik görüntü ve kan testleri ile konur.
Zona hastalığının tedavisi:
Zona tedavisinde amaç ağrının dindirilmesi ve iyileşmenin
hızlandırılması ve iyileşme sonrası ağrının ortaya çıkmasını
engellemektir. Antiviral ilaçlar ilk 48-72 saat içinde
başlanır ise ağrıyı hafifletip iyileşmeyi hızlandırırlar.
Antiviral ilaçlar hastanın durumuna göre 7 – 21 gün
kullanılabilirler. Ağrıların dindirilmesi için ağrı kesiciler,
kaşıntı ve kabuklanma için lokal ilaçlar kullanılabilir.
Tedavide kortizon kullanılabilir, kortizonlu ilaçların ağrıyı
azalttığı iddia edilmektedir.
Post Herpetik Nöralji:
Zona sonrasında gelişen şiddetli, kontrolü zor ağrılardır.
Zona komplikasyonudur. Halsiz bırakan yıpratıcı ağrılarıdır.
Tedavide antiviral ilaçların kullanılması nöralji ağrılarının
gelişme şansını azaltır. Bu ağrıların kontrolu için ağrı
kesiciler, anti depresanlar, lokal anestezik maddeler hatta
sinirlerin
bloke
edilmesi
bile
tedavi
amacıyla
kullanılmaktadır.
Zona dan korunma:
Zona başlayan kişi etrafa suçiçeği
aşağıdaki önlemleri almalıdır:
bulaştırmamak
için
Döküntüler kuruyup dökülmeye başladıktan 5 gün sonraya
kadar bulaşıcıdır, bu süre içinde
hamileler,
çocuklar,
suçiçeği geçirmemiş erişkinler,
yeni doğmuş bebekler,
kanser tedavisi görenler, steroid kulanlar dan
uzak durmak gerekir.
Zona tekrarlayabilir.
Zona aşı ile önlenebilen bir hastalıktır.
Referanslar
1. Sampathkumar P, Drage LA, Martin DP. Herpes zoster
(shingles) and postherpetic neuralgia. Mayo Clin Proc. 2009
Mar;84(3):274-80. [PubMed: 19252116]
2. Whitley RJ. Varicella-Zoster virus. In: Mandell GL, Bennett
JE, Dolin R, eds. Principles and Practice of Infectious
Diseases. 7th ed. Philadelphia, Pa: Elsevier Churchill
Livingstone; 2009:chap 137.
3. Advisory Committee on Immunization Practices. Recommended
adult immunization schedule: United States, 2010. Ann Intern
Med. 2010;152:36-39
SU ÇİÇEĞİ
Chickenpox; Varicella;
Su çiçeği çok bulaşıcı viral, döküntülü bir hastalıktır.
Çocukluk çağında yada erişkin yaşta görülebilir. Hastalık
ateş, ciltte sıvı dolu, kaşıntılı kabarcıklar, halsizlik ile
karakterizedir. Yaş ilerledikçe hastalık daha ağır seyreder.
Virüs vücutta saklanır ileri yaşlarda zona yapar. Her mevsimde
görülür en çok kış ve ilkbaharda salgınlar yapar.
Hastalığın etkeni Varicella zoster virüstür Su çiçeği ve Zona
yapar. Su çiçeği en sık 10 yaş altında görülür, zona erişkin
yaştan sonra görülür. Hastalık insandan insana bulaşır, hasta
kişiler bulaştırıcıdır. Havadan solunumla, hastaya dokunmakla
bulaşır. Çok çabuk ve kolay bulaşır, hızlı yayılır.
Kuluçka süresi 10- 21 gündür. Daha sonra ciltte içi sıvı dolu
kabarcıklar, yoğun kaşıntı, halsizlik, kas ağrıları, ateş
başlar. 4. Günden itibaren kaşıntı azalır kabarcıklar
kabuklanmaya başlar ve solarak dökülür.
Su çiçeği aşısının bulunması ile birlikte su çiçeği vakaları
giderek azalmaktadır. Aşı olan çocuklarda su çiçeği ya
görülmez yada çok hafif seyreder. Hasta döküntüler başlamadan
2 gün önce hastalığı bulaştırmaya başlar ve döküntüler tamamen
kaybolana dek bulaştırıcıdır. Su çiçeği immün sistemi zayıf
kişilerde çok ağır seyreder ve birçok komplikasyon ortaya
çıkar.
Annesi su çiçeği geçirmiş yada aşılanmış bebekler 1 yaşına dek
su çiçeği geçirmezler. Annesi su çiçeği geçirmemiş ve
aşılanmamış bebekler ise 1 yaş altında su çiçeğini çok ağır
geçirirler.
Su çiçeği nin belirtileri nelerdir?
Hastalığın kuluçka süresi 10-21 gündür. Hastalık
Karın ağrısı,
Ateş,
İştahsızlık,
Baş ağrısı ile başlar bu şikayetler 2-4 gün sürer daha
sonra deri döküntüleri başlar.
Döküntüler içi sıvı dolu kabarcıklar şeklindedir ve
kaşıntılıdır.
Döküntüler yüz, göğüs ve saçlı deriden başlayarak
tüm vücuda yayılır,
Birkaç gün sonra içi irinleşir ve kabuklanmaya
başlar,
Biri solarken diğeri çıkar, 5. günden sonra
yenisi çıkmaz
Hastalık mukozalarda da görülür: ağız içi, vajen
ve göz kapaklarında da döküntü görülür.
Döküntüler yüz ve vücutta daha fazladır, kol
bacaklarda daha azdır.
Döküntüler
iyileşir.
iltihaplanmaz
ise
iz
bırakmadan
Aşılı çocuklarda da su çiçeği görülebilir ancak daha hafif
seyirlidir ve döküntüler 30 taneyi geçmez. Bu çocuklarda
hastalık bulaştırırlar.
Su çiçeği teşhisi nasıl konur?
Hastalık çocuğun şikayeti ve klinik görünüm ile kolayca teşhis
edilir. Kan testleri ve döküntüden alınan örnekler in
incelemesi ile kesin teşhis konur.
Su çiçeği tedavisi:
Antiviral tedavi ilk 24 saat içinde başlanmalıdır.
1 yaş altı bebekler,
10 yaş üstü çocuklar
Erişkinler,
İmmün sistemi zayıf kişilerde
Egzema, güneş yanığı ve cilt problemi olan,
Steroid kullanan,
Aspirin kullanan çocuklar,
Akciğer hastalığı olan,
Kanser tedavisi gören kişilerde
Hastalık ağır seyreder bu nedenle anti viral tedavi gecikmeden
başlanmalıdır. Tedavide istirahat şarttır. Günlük köpük
banyoları ( ovalama yapmadan ) kaşıntı ve iltihaplanmaları
azaltır. Kaşıntı için tedavi verilmelidir. Çocuğun tırnakları
kesilerek kaşıntı ve iltihaplanma azaltılmalıdır. Ev halkından
risk altında olanlar var ise onlara da koruyucu antiviral
tedavi verilebilir. Bütün döküntüler solup döküldükten 5 gün
sonraya dek çocuğun dışarı çıkmasına, parka gitmesine, başka
çocuklarla oynamasına, okula gitmesine izin verilmemelidir.
Su çiçeği tehlikeli bir hastalık mıdır?
Suçiçeği genellikle komplikasyonsuz iyileşir. Çok az vakada ve
riskli hastalarda virüs tüm vücuda yayılarak beyin ve akciğer
iltihaplarına neden olur. Hastalık bağışıklık bırakır,
suçiçeği bir daha geçirilmez ancak iyileştikten sonra vücuttan
gitmez ve sinir sistemi içinde hayat boyunca saklanır. Hayatın
ileri zamanlarında stres ve immün sistemin zayıfladığı
zamanlarda yerinden çıkarak tekrar hastalık yapar. Bu hastalık
tüm vücuda yayılamaz sadece bir sinir bölgesinde sınırlı kalır
buna ZONA denir. Zona geçiren kişi etrafa Suçiçeği bulaştırır.
Komplikasyonları:
En sık görülen komplikasyon kabarcıkların kaşıma ile
mikrop kapması ve iz kalmasıdır. Bu nedenle kaşıntı
önleyici anti histaminikler ve köpük banyoları önerilir.
Virüsün beyinde ansefalit ve akciğerde pnemoni yapması
nadir görülen ancak çok tehlikeli komplikasyonlardır. En
sık 1 yaş altı, 10 yaş üstü, erişkin ve immün sistemi
bozuk olanlarda görülür.
Hastalığı geçirmemiş ve aşı olmamış gebelere bulaşır
ise çocuğa çok zarar verir.
Gebeliğin ilk 28 haftasında bebeğe geçerse: Buna
Varicella Sendromu (yada Konjenital Varicella Sendromu
denir );
Bebekte beyin hasarı ( ensefalit, mikrosefali,
hidrosefali, beyin gelişiminin tamamen durmasına )
yol açabilir,
Bebekte göz hasarı,
Bebekte nörolojik hasar, spinal kord hasarı,
Vücut gelişim bozukluğu, kol ve bacaklarda
gelişim bozukluğu, anüs ve mesane sfinkter
bozukluğu,
Deri bozukluklarına neden olabilir.
Doğurdan hemen sonra yada doğuma birkaç hafta kala
bulaşır ise buna Neonatal Varicella denir:
Annede erken doğuma neden olabilir,
Bebekte suçiçeği ağır seyreder, pnemoni ve diğer
komplikasyonlar sık görülür.
Çok nadiren kalp, karaciğer ve böbrek iltihabına yol
açar.
Suçiçeğinden şüphelenildiğinde
başvurulmalıdır.
zaman kaybetmeden doktora
Su çiçeğinden korunma:
Hastalık hava yoluyla ve temas yoluyla çok kolay bulaşır,
kolayca salgınlar yapar. Toplu taşıma araçları, markette,
yuvada, kreşte, okulda her yerde kolayca bulaşabilir. Hastalar
döküntü başlamadan önceki 2- 4 gün boyunca öksürerek,
hapşırarak virüsü etrafa yayarlar.
Suçiçeği aşı ile önlenebilen bir hastalıktır. Aşı 1995
yılında kullanılmaya başlanmıştır.
Aşı 2 doz halinde yapılır,
İlk doz 12- 15 aylarda,
İkinci doz 4-6 yaş arasına yapılmalıdır.
13 yaş altı ve hiç hasta olmamış aşı yapılmamış
kişilere 4-8 hafta arayla 2 doz aşı yapılması gerekir,
Suçiçeği aşısı canlı aşıdır hamilelere ve immün sistemi bozuk
kişilere yapılmamalıdır.
Suçiçeği ve Zona erişkin aşılaması için doktorunuza danışınız.
Hijyen ve sanitasyon kurallarına dikkat etmek bulaşmayı
azaltır.
Riskli kişiler için hastalık ile karşılaşıldı ise suçiçeği
immun globulin verilerek hastalık durdurulmaya çalışılmalıdır.
Aşı olmamış kişiler karşılaşma durumunda hemen aşılanarak
hastalık hafifletilebilir.
Referanslar :
1. Myers MG, Seward JF, LaRussa PS. Varicella-zoster virus.
In: Kliegman RM, Behrman RE, Jenson HB, Stanton BF, eds.
Nelson Textbook of Pediatrics. 18th ed. Philadelphia, Pa:
Saunders Elsevier;2007:chap 250.
2. American Academy of Pediatrics Committee on Infectious
Diseases. Recommended immunization schedules for children and
adolescents–United States, 2008. Pediatrics. 2008;121:219-220.
[PubMed: 18166576]
3. Alan Greene, M.D., © Greene Ink, Inc.Centers for Disease
Control and Protection (2010-12-27). “Varicella Pink Book
Chapter
20
p289
Communicability”.
http://www.cdc.gov/vaccines/pubs/pinkbook/downloads/varicella.
pdf. Retrieved 2010-12-27.
4. “General questions about the disease”. Varicella Disease
(Chickenpox).
CDCP.
2001-12-02.
http://www.cdc.gov/vaccines/vpd-vac/varicella/dis-faqs-gen.htm
. Retrieved 2006-08-18.
5. “Epidemiology of Varicella Zoster Virus Infection,
Epidemiology of VZV Infection, Epidemiology of Chicken Pox,
Epidemiology
of
Shingles”.
http://virology-online.com/viruses/VZV3.htm.
Retrieved
2008-04-22
KIZIL
Scarlatina;
Kızıl beta mikroplarının neden olduğu boğaz enfeksiyonu ve
döküntü ile seyreden bulaşıcı bir hastalıktır. Kızılın aşısı
yoktur. Hastalık çocuk çağda sık görülür.
Beta mikrobu nedir?
Halk arasında beta mikrobu olarak adlandırılan mikrop Grup A
Streptokok bakterisidir. Bu bakteri ile meydana gelen
hastalıklar vücudun diğer bölümlerine de zarar verdiği için
tehlikelidir.
Kızıl antibiyotiklerin bulunmasından önce çok ciddi yan
etkileri olan tehlikeli bir hastalıktı. Hastalığa sebep olan
grup A bakterileri boğaz iltihabı, ateş ve deride kızarıklığa
sebep olur.
Hastalık okul, yuva, oyun gurubu gibi kalabalık ve çocukların
iç içe olduğu ortamlarda çocuktan çocuğa bulaşarak yayılır.
Kızıl belirtileri nelerdir?
Hastalık mikropların bulaşmasından bir iki gün sonra başlar (
kuluçka süresi çok kısadır 1 – 2 gün).
Ateş,
Boğaz ağrısı,
Ciltte döküntü,
Döküntü ense ve göğüste başlar,
Daha sonra vücuda yayılır,
Ciltte zımpara kağıdı görünümü vardır,
Döküntü kıvrım yerlerinde daha yoğun görülür,
özellikle kasıklarda
1 hafta sonra solmaya başlar,
Döküntü geçerken parmak uçlarında kasıklarda ve avuç
içlerinde, ayak tabanlarında soyulma başlar,
Karın ağrısı, özellikle küçük çocuklarda sık görülür
Titreme,
Halsizlik, huzursuzluk,
Başağrısı,
Kas ağrıları,
Şişmiş çilek görünümünde dil,
Bulantı, kusma.
Kızıl hastalığının yan etkileri var mıdır?
Kızıl komplikasyonları çok tehlikelidir. Hastalık geçtikten
sonra romatizmal ateş, glomerulo nefrit gelişebilir. Zamanında
tedavi başlanan hastalarda kızıl komplikasyonları çok az
görülür, bu nedenle kızılın zamanında teşhis edilip tedavi
başlanması gerekir. Kızıl tedavisinde antibiyotikler
kullanılır.
Kızıl teşhisi nasıl konur?
Kızıl hastalığı teşhisi laboratuvar testleri ile konur. Boğaz
kültürü ve hızlı tanı testleri ile beta mikrobu
araştırılmalıdır. Boğaz kültür sonucu 2 günden önce çıkmaz bu
nedenle kültür sonucu beklenirken hızlı tanı testleri
bakılabilir. Boğazda hızlı antijen testleri bir saat içinde
cevap alınan testlerdir. Ancak hiçbir zaman boğaz kültürünün
yerini tutmazlar.
Kızıl hastalığının tedavisi:
Kızıl tedavisinde antibiyotikler kullanılır. Antibiyotiklerin
hastalık başladıktan sonra en geç 5 gün içinde kullanılması
gereklidir. Kızıl tehlikeli bir hastalıktır ve birçok
komplikasyona ( yan etkiye ) neden olabilir. Romatizmal ateş,
kalp ve böbrek hastalıkları kızıla bağlı en tehlikeli ve
ölümcül yan etkilerdir. Uygun antibiyotik tedavisi ile kızıl
şikayetleri birkaç günde kaybolur fakat döküntünün tamamen
geçmesi 2- 3 haftayı bulur.
Kızlı hastalığının yan etkileri:
Kızıl tehlikeli bir hastalıktır. Kızıl birçok organı etkiler
ve hastalıktan sonra birçok organ hasarı ortaya çıkabilir
bunlar içinde en tehlikeli olanlar :
Romatizmal ateş; kızıl geçtikten günler sonra ortaya
çıkar, kalp, böbrek, eklemler ve beyin iltihabı görülür,
antibiyotikle geçmez.
Kemik eklem iltihapları, ( osteomyelit, artrit)
Orta kulak iltihabı,
Lenf bezi iltihapları ve apsesi ( lenfadenit ) ,
Böbrek harabiyeti: glomerulonefrit,
Karaciğer harabiyeti: hepatit,
Menenjit,
Pnemoni, Zatüre
Sinüzit dir.
Uygun şekilde tedavi edilen kızıl hastalarında komplikasyon
gelişme şansı çok azdır. Kızıldan şüphe edilen her durumda
mutlaka doktora danışınız.
Referanslar:
1. Yang SG, Dong HJ, Li FR, Xie SY, Cao HC, Xia SC. Report and
analysis of a scarlet fever outbreak among adults through
food-borne transmission in China. J Infect. Nov
2007;55(5):419-24. [Medline].
2. [Guideline] Finnish Medical Society Duodecim. Sore throat
and tonsillitis. EBM Guidelines. Evidence-Based Medicine. Feb
2 2007;Helsinki, Finland: Wiley Interscience. John Wiley &
Sons:[Full Text].
3. Gidaris D, Zafeiriou D, Mavridis P, Gombakis N. Scarlet
Fever and hepatitis: a case report. Hippokratia. Jul
2008;12(3):186-7. [Medline].
4. Chiesa C, Pacifico L, Nanni F, Orefici G. Recurrent attacks
of scarlet fever. Arch Pediatr Adolesc Med. Jun
1994;148(6):656-60.
KIZAMIKÇIK
German measles; 3 gün hastalığı;
Kızamıkcık döküntü ve ateşle seyreden bulaşıcı viral bir
hastalıktır. Kızamıkçık aşı ile önlenebilen bir hastalıktır.
Kızamıkçık bağışıklık bırakır, geçiren bir daha geçirmez.
Kızamıkçık etkeni bir virüstür, insandan insana havadan
solunum yoluyla, etraftan eller ile dokunarak bulaşır, kolay
yayılır salgınlar yapar. Hiç kızamıkçık geçirmemiş ve aşı
olmamış kişiler risk altındadır.
Kızamıkcık belirtileri nelerdir?
Virüs bulaştıktan 2 – 3 hafta sonra şikayetler ortaya çıkar.
Kuluçka süresi 2- 3 haftadır. Hastaların yarısında hiçbir
şikayet görülmez. Kızamıkçık hafif seyirli bir hastalıktır: En
sık görülen şikayetler:
Hafif ateş,
Öksürük,
Kulak arkasında ve ensede bezeler,
Yüzden başlayıp gövdeye bacaklara yayılan döküntü,
Yorgunluk, halsizlik,
Boğazda kızarıklık,
Eklem ağrıları özellikle erişkin kadın hastalarda
görülür,
Baş ağrısıdır.
Döküntüler 3. Günde solar ve kaybolmaya başlar. Hastalık
genellikle çocukluk çağında geçirilir. Hastalar şikayetler
başlamadan 1 hafta önce ve şikayetler geçtikten bir hafta
sonraya kadar öksürerek, hapşırarak virüsü etrafa yayarlar.
Çocuklar ve erişkin erkeklerde kızamıkçık hiçbir probleme
neden olmadan kendiliğinden iyileşir. Erişkin kadınlarda eklem
ağrılarına ve eklem şişmesine neden olur. Bu şikayetler 1 ay
kadar sürebilir.
Konjenital rubella sendromu ne demek?
Kızamıkçık hamilelik sırasında geçirilirse bebekte ciddi
hasara neden olur. Buna konjenital rubella sendromu denir.
Özellikle hamileliğin ilk 21 haftasında ( ilk 7 ay )
kızamıkçık geçiren annelerin bebeklerinde:
Zeka geriliği,
Beyin gelişiminde gerilik,
Sağırlık,
Körlük, katarakt,
Kemik gelişim problemleri,
Karaciğer, dalak hasarı,
Erken doğum,
Kalp anormallikleri,
Diyabet gelişme riski,
Düşük,
Ölü doğum riski çok fazla görülür.
Bu problemlerden bir kısmı çocuk doğar doğmaz fark edilir,
bazı bulgular ise 2 yaşından itibaren ortaya çıkmaya başlar.
Diyabet gibi komplikasyonlar ise orta yaşlarda çıkmaya başlar.
Kızamıkcık nasıl teşhis edilir?
Kızamıkçık klinik görünüm ve muayene bulguları ile tanınır.
Kesin teşhis kan testleri ile konur.
Kızamıkcık tedavisi:
Kızamıkçık için kesin tedavi yoktur. Şikayetleri azaltmak için
ateş düşürücü verilebilir.
Kızamıkcıktan korunma:
Kızamıkçık öksürük, hapşırık ile havaya karışarak solunum
yolundan bulaşır. Hastaların evden çıkmamaları, hastalık
şikayetleri geçtikten bir hafta sonraya dek istirahat etmeleri
gerekir. Hastaların hamilelerden özellikle uzak durmaları, el
yıkama, hijyen ve sanitasyona dikkat etmeleri gerekir.
Kızamıkçık özellikle hamilelik sırasında çocuğa çok zarar
verir. Bu nedenle üreme çağına gelmiş kızların aşılı olmaları
çok önemlidir. Kızamıkçık aşı ile önlenebilen bir hastalıktır.
Üreme çağında kızamıkçık geçirmemiş ve aşı olmamış bütün
kadınların aşı olmaları önerilir. Hamile ancak kızamıkçık
geçirmemiş ve aşı olmamış kadınların son derece dikkatli
olmaları kendini korumaları ve doğumdan sonra aşı olmaları
gerekir. Kızamıkçık aşısı canlı aşıdır, hamilelere yapılamaz.
Kızamıkçık aşısı olanların 2- 3 ay hamile kalmamaları
önerilir. Kızamıkçık aşısı kızamık ve kabakulak ile birlikte (
KKK: MMR ) ya da kızamık, kabakulak ve suçiçeiğ ile birlikte (
KKKS: MMRV) şeklinde yapılır. Aşı2 doz halinde yapılmalıdır.
İlk doz 12- 15. Aylar içinde 2. Doz ise 4-6 yaşları arasında
yapılmalıdır. Kızamıkçık aşısı olup olmadığı belli değil ise
test ile anlaşılır. Yapılmamış ise aşı yapılmalıdır.
Erişkinlere 1 ay arayla 2 doz aşılama önerilmektedir.
Referanslar:
1. Behrman RE, Kliegman R, Jenson HB. Nelson Textbook of
Pediatrics . 16th ed. Philadelphia, PA: WB Saunders Company;
2000.
2. Conn HF, Rakel RE. Conns Current Therapy . 53rd ed.
Philadelphia, PA: WB Saunders Company; 2001.
3. Rakel RE, Bope ET, Conn HF. Conns Current Therapy . 59th
ed. Edinburgh, UK: Elsevier Saunders; 2007.
4. Jenson HB, Nelson WE, Behrman RE, Kliegman R. Nelson
Textbook of Pediatrics . 17th ed. Philadelphia, PA: WB
Saunders Company; 2004.
5.
ynaMeds
Systematic
Literature
Surveillance
http://www.ebscohost.com/dynamed/what.php : Centers for
Disease Control and Prevention. Recommended immunization
schedules for persons aged 0-18 years—United States, 2008.
6. MWR. 2008;57;Q1-Q4. Centers for Disease Control and
Prevention,
MMWR
website.
http://www.cdc.gov/mmwr/preview/mmwrhtml/mm5701a8.htm
.
Updated January 10, 2008
KIZAMIK
Kızamık; Measles; Rubeola; Morbili;
Kızamık viral, çok bulaşıcı, döküntüler ile seyreden viral bir
enfeksiyon hastalığıdır.
Kızamık solunum yoluyla havadan bulaşır, tüm vücuda
yayılır.
İlk kez 7. yüzyılda tanımlanmış.
Aşı öncesi dönemde çocukluk çağının en yaygın hastalığı
idi.
Aşısı 1963 de bulundu.
Halen az gelişmiş ülkelerde sık görülür ve ölüm oranı
yüksektir.
Kızamık virüsü ısı ve ışıkta hemen ölür, insan vücudu
dışında uzun süre canlı kalamaz.
İnsandan başka canlıda hastalık yapamaz. Sadece
insandan insana bulaşır.
Kızamık virüsü:
Reservoir ( kaynak ) İnsandır.
Nezaman görülür: Kış sonu ilkbahar aylarında görülür.
Nasıl bulaşır: Solunum yoluyla havadan bulaşır.
Kime bulaşır: Bütün insanlara bulaşabilir yaş cins
ayrımı yapmaz.
Bulaşması: Döküntüler başlamadan 4 gün önce ve
döküntüler solduktan 4 gün sonraya kadar bulaşıcıdır.
Bağışıklık: 1- Aşı ile 2- hastalığı geçirerek
bağışıklık kazanılır.
Kızamık kimlerde görülür?
Kızamık tüm yaş gurubunda görülebilir,
Çocuklar özellikle aşısız çocuklar kızamık tehlikesi
altındadır,
Öğrenciler
Uluslar arası seyahat edenler
Sağlık çalışanları kızamık için risk altındadır.
Ne
zaman kızamıktan şüphelenelim?
3 günden uzun süren generalize döküntü varsa,
38,3 derecenin üstünde ateş varsa ve aşağıdakilerden en
az birtanesi
Öksürük yada burun akıntısı yada konjoktivit den en az
birtanesi var ise kızamıkdan şüphelenmek gerekir.
Kızamık virüsü nasıl bulaşır?
• Virüs solunum yoluyla havadan bulaşır.
• Boğazda çoğalarak lenf bezlerine yerleşir.
• Bulaştıktan 2 – 3 gün sonra tüm vicuda yayılır.
• Bulaştıktan 5 – 6 gün sonra tüm dokulara yerleşir ve
döküntü, ateş başlar.
Kızamık belirtileri nelerdir?
Kuluçka dönemi 10 – 12 gündür.
Hastalık üşüme, tireme ile ateşin 38,3 dereceye çıkması
ile başlar, hastada grip şikayetleri vardır, daha sonra
döküntü başlar.
Kızamıkta genellikle aşağıdakilerden biri vardır:
Konjoktivit (gözlerde kızarıklık),
Burun akıntısı,
Öksürük.
Kızamık döküntüsünün özelliği nedir?
Döküntü şikayetler başladıktan 2-4 gün sonra başlar ve
14 gün sürer.
Kızamık döküntüsü yüz ve boyundan (kulak arkası)
başlayarak kollara bacaklara doğru yayılır.
Kırmızı, ciltten hafif kabarık ve basmakla solan
döküntülerdir.
Avuç içi, ayak tabanı ve ağız içinde de döküntü
görülmesi önemlidir.
Küçük döküntüler daha sonra birleşerek büyür.
Döküntüler başladığı yerden başlayarak solar,
esmerleşir, pullanır ve kaybolur.
Kızamık tehlikeli bir hastalık mıdır?
Evet kızamık tehlikelşi bir hastalıktır. Kızamık sonrası
hastalarda aşağıdaki komplikasyonlar ortaya çıkabilir:
İshal % 8
Orta kulak iltihabı %7
Zatürre %6
Beyin iltihabı %0,1
Hastaneye yatış %18
Ölüm %0,2
Kızamık komplikasyonu 5 yaş altı ve 20 yaş üstünde artar.
Kızamık teşhisi nasıl konur?
Kızamık teşhisi
Boğaz örneği, kan veya idrardan virüs tespiti.
Kanda kızamık antikorlarının tespiti.
Boğaz, idrar ve örneklerde PCR ile virüs tespiti
ile konur.
Günümüzde kızamık vakaları nasıl ?
Salgınlar görülmüyor.
Nadir tek tek vakalar görülüyor.
Vakalar genellikle erişkin.
Vakalar genellikle yurt dışı ve aşılamanın şüpheli
olduğu ülkelerle ilgili.
Ülkemizde 2011 Ocak ayında 2 erikin vaka görülmüştür.
Atipik kızamık ne demek?
Çok hafif seyirli, veya
Çok ağır seyirli veya
Şok tablosuyla seyreden kızamık veya
Kanamalar ile seyreden kızamık tabloları atipik kızamık
diye adlandırılır.
Kızamık aşısı:
Canlı atenüe virüs aşısıdır.
% 95 etkilidir.
Hayat boyu koruma sağlar.
2 doz yapılır.
Kızamık Kızamıkcık Kabakulak ile birlikte yapılır. (
karma aşı = MMR aşısı )
12 ay üstü ve aşılanmamış erişkinlere yapılır.
İlk doz genellikle 18. ayda
2. doz 4- 6 yaş arasında yapılır.
Kızamık aşısının yan etkisi var mı?
Kızamık aşısı en güvenilir aşılardan birisidir. Çok az yan
etkisi vardır:
Ateş 5%-15%
Döküntü 5%
Eklem şikayetleri 25%
Thrombocytopenia <1/30,000 doz da bir
Parotit nadir
Sağırlık nadir
Ansefalit <1/1,000,000 doz da bir.
Kızamık aşısı kimlere yapılmaz:
Kızamık aşısı canlı aşıdır bu nedenle hamilelere ve immün
sistemi bozuk olanlara yapılmaz:
İlk dozda kızamık aşısına karşı ağır alerjik reaksiyon
olmuş ise.
Hamilelik varsa.
İlaca veya hastalığa bağlı bağışıklık bozukluğu varsa.
Akut hastalık hali varsa kızamık aşısı yapılmaz.
Kızamık nasıl tedavi edilir?
• Kızamığın tedavisi yoktur.
• Birçok kızamık vakası yatak istirahatı ve destek tedavisi
ile düzelir.
o Destek tedavisinde ateş düşürücü ilaçlar, öksürük kesici ve
bronş açıcı ilaçlar ile vitamin A takviyesi yapılır.
Kızamığa
yapılır?
bağlı
yan
etkilerin
tedavisi
nasıl
Hastalığın düzelme döneminde tekrar ateşin çıkması yada
ateşin 4. günden itibaren halen yüksek devam etmesi,
Kuru öksüsüğün yerine balgam çıkartan dolu öksürük
başlaması ve iltihabi balgam,
Kulak ağrısı, başağrısı başlaması komplikasyon
işaretidir.
İmmun sistemi bozuk hastalarda komplikasyon riski de
fazladır.
Akciğer tutulumu: zatüre, bronşit,
Orta kulak iltihabı,
Sinüzit,
Beyin tutulumu : ansefalit, Kızamık hastalığının
komplikasyonlarıdır.
Kızamık komplikasyonlarının tedavisinde antibiyotik
gerekebilir. Yukarıdaki şikayetlerin varlığında hastanın
doktora götürülmesi gerekir.
Kızamık aşı ile önlenebilen bir hastalıktır.
Referanslar:
1. Centers for Disease Control and Prevention
http://www.cdc.gov/
2. National Foundation for Infectious Disease
http://www.nfid.org/
3. Caring for Kids
http://www.caringforkids.cps.ca/
4. Public Health Agency of Canada
http://www.phac-aspc.gc.ca/
5. Bellini WJ, Rota JS, Lowe LE, et al. Subacute sclerosing
panencephalitis: more cases of this fatal disease are
prevented by measles immunization than was previously
recognized. J Infect Dis . 2005 Nov 15;192(10):1686-93.
6. Berkow R. The Merck Manual of Medical Information . 17th
ed. New York, NY: Simon and Schuster, Inc; 2000.
7. Glickman-Simon R. Measles vaccine. EBSCO Health Library
website.
:
http://www.ebscohost.com/thisTopic.php?marketID=15topicID=81 .
Updated February 2008. July 22, 2008.
8. Kassianos G. Vaccination for tomorrow: the need to improve
immunisation rates. J Fam Health Care . 2010;20(1):13-6.
9. Peter G, Gardner P. Standards for immunization practice for
vaccines in children and adults. Infect Dis Clin North Am .
2001;15:9-19.
10. Red Book: 2003 Report of the Committee on Infectious
Diseases . 26th ed. Washington, DC: American Academy of
Pediatrics; 2003.
KAWASAKİ HASTALIĞI
Kawasaki Sendromu; Mukokütanöz Lenf Nodu Sendromu;
Kawasaki hastalığı sebebi bilinmeyen ateşli çocukluk çağı
hastalığıdır. Nadiren ölümcül olur. Hastalık yüksek ateş,
boğazda ve dudaklarda şişlik, lenf bezlerinde şişme, el ve
ayaklarda soyulmalar ve eklem ağrıları ile seyreder. Hastalığı
viral bir enfeksiyonun başlattığı iddia edilmiş ancak
gösterilememiştir. Hastalığın gelişiminde genetik yatkınlık
olduğu düşünülmektedir.
Temel olarak otoimmün bir hastalıktır yani vücut sebebi
bilinmeyen bir nedenle kendi dokularına saldırır. Özellikle
kan damarları, ağız içi boğaz gibi mukozalara, eklemlere
saldırarak iltihaplanmaya neden olur. Lenf bezleri şişer boğaz
şişer, eklemler şişer, damarlarda iltihaplar gelişir.
Kawasaki hastalığı bulaşıcı değildir. Çocuklar hastalığı
birbirlerine bulaştıramazlar. Kawasaki başkasından kapılmaz.
Hastalık genellikle kendi kendine geriler ve iz bırakmadan
iyileşir. Nadir durumlarda hastalık kalbi ve kalp damarlarını
tutar ve damar iltihaplanması, damarlarda balonlaşmaya (
koroner anevrizma ) neden olur. Kalp kasında iltihap (
inflamasyon ) hali vardır. Kalp yetmezliğine neden olabilir.
Kawasaki hastalığı kalp damarlarında tıkanma ve daralmaya yol
açarsa kalp krizi, enfarktüs, kalp ağrıları ve kalp yetmezliği
ile kalıcı kalp şikayetlerine ve çocuğun hayatına mal
olabilir. Tedavi edilmeyen Kawasaki hastalarında kalp tutulumu
%20 ila 25 arasında değişir bu çocuklardan %1 i hayatını
kaybeder. Tedavi ile ölüm oranı %0.01 e kadar düşürülmektedir.
Bu nedenle Kawasaki hastalığının erken teşhis ve tedavisi çok
önemlidir.
Hastalık ilk kez Japon Doktor Tomisaku Kawasaki tarafından
1967 de tanımlandığı için bu adı almıştır.
Kawasaki hastalığı kimlerde görülür?
Kawasaki hastalığı aşağıdaki durumlarda daha sık görülür:
Yaş:
Hastalık Beş yaş altı çocuklarda görülür;
En sık 2 yaş civarında görülür,
8 yaş üstü çok nadir görülür, erişkinlerde
görülmez;
Erkeklerde kızlardan daha sık görülür;
Asyalılarda daha sık görülür;
Kış ve erken ilkbaharda sık görülür.
Hastalığın bu özellikleri akla mikrobik ve bulaşıcı
hastalıkalr ile ilişkisi olduğunu getirmekte ancak bugüne den
Kawasaki hastalığından sorumlu bir mikrop bulunamamıştır.
Kawasaki hastalığının belirtileri nelerdir ?
Hastalık başlangıçta diğer gribal şikayetlere benzer. En sık
görülen şikayetler :
Yüksek ateş, ateş ortalama 10 gün sürer, 40 dereceyi
bulan yüksek ateş görülür.
Döküntü: yama şeklinde daha çok göğüs bölgesine
görülür,
Eller ve ayaklarda şişme, kızarma ve daha sonra
soyulma,
Eklemlerde şişme ağrı artrit ( artrit ilerleyebilir),
eklemler simetrik olarak tutulur,
Gözlerde kızarıklık ( konjoktivit ) ,
Boyun lenf bezlerinde şişme,
Boğaz, ağız ve dudaklarda şişme kızarma, yutma zorluğu,
boğaz ağrısı ve boğukluk,
Çilek dili sarı beyaz dil üstünde kırmızı noktalar
görülür, yada dil kırmızı şiş ve ödemlidir.
İshal görülür,
Çocukta huzursuzluk vardır.
Kawasaki hastalığı nasıl teşhis edilir?
Hastanın şikayetleri ve muayene bulguları teşhise yardım eder.
Kawasaki hastalığına özle bir test yoktur. Muayene bulguları
teşhis koydurur.
Beş gün süren yüksek ateş ve aşağıdakilerden dört
tanesi teşhis koydurur:
Konjoktivit ( gözlerde kızarma ),
Boğaz, dil ve dudaklarda şişme kızarma,
El ve ayak derisinde ( döküntü, kızarıklık, ödem
yada soyulma ) ,
Gövdede döküntü,
Boyun lenf bezlerinde şişme.
Ayrıca kan ve idrar tahlilleri ile inflamasyonun varlığı
gösterilir:
Tam kan sayımı:
Anemi görülebilir
İltihap hücreleri artmıştır,
Trombositoz görülür,
Sedimantasyon yükselir,
CRP yükselir,
Karaciğer enzimleri yükselir,
Albümin düşer.
Ayrıca hastalığın kalp ve damarlarda yarattığı
komplikasyonları izlemek amacı ile :
EKG ( elektrokardiyogram) : kalp elektrosu
çekilerek ritim, kalp yetmezliği ve kalp krizi
bulguları izlenir.
EKO KARDİOGRAFİ : İle koroner arterlerin tutulup
tutulmadığına,
anevrizma
varlığına,
kalp
yetmezliği olup olmadığına bakılır.
Kawasaki hastalığı nasıl tedavi edilir?
Tedavinin amacı Kawasaki hastalığına bağlı kalp damarlarının
tutulumunu engellemektir. Tedaviye ne kadar erken başlanırsa
komplikasyonları önlemek o derece başarılı olur. Kawasaki
tedavisinde birçok ilaç kullanılır.
Aspirin: Yüksek doz aspirin verilerek:
Kanın pıhtılaşması engellenir,
Ateş düşürülür,
Artrit ve eklem iltihabı geriler,
Döküntüler solar.
Ancak viral çocukluk hastalıklarında aspirin kullanımı
karaciğere zararlı olduğundan teşhisten emin olmak gerekir.
Gamma globülin verilir: Kawasaki hastalığının erken
dönemlerinde gama globülin verilmesi koroner arterlerin
inflamasyonu nu ve komplikasyonların gelişmesini önler.
Plazmaferez yapılır: kanın içindeki sıvı kısmın ve bir
kısım proteinlerin alınması dır. Kawasaki hastalığı
temelde otoimmün bir hastalıktır. Yani vücut kendi
dokularına saldırır. Bu saldırıda kullanılan proteinler
plazmaferez ile alınırsa iltihap ta azalır. Tedavi
prensibi buna dayanır.
Kawasaki hastalığı tehlikeli midir?
Kawasaki hastalığı kalp damarlarını tuttuğundan en tehlikeli
komplikasyonlar damar tıkanması veya daralması sonucu ortaya
çıkar. Kalp krizi, kalp yetmezliği ve kalp ağrıları ortaya
çıkabilir. Bu komplikasyonlar sonucu tedavi edilmeyen
çocukların % 1i hayatını kaybeder. % 20 – 25 inde koroner
hasar kalır. Tedavi ile bu oran %0.01 e kadar geriler. Bu
nedenle Kawasaki hastalığının erken teşhisi ve tedavisi çok
önemlidir.
Kawasaki hastalığından korunma:
Kawasaki hastalığı mikrobik bulaşıcı bir hastalık değildir.
Hastalıktan bilinen bir korunma yolu yoktur. Erken teşhis çok
önemlidir. Hastalığın komplikasyonlarından korunmak erken
teşhis ve tedaviye bağlıdır.
Referanslar:
1- American Heart Association
http://www.americanheart.org/
2- Kawasaki Disease Foundation
http://www.kdfoundation.org/
3- Health Canada
http://www.hc-sc.gc.ca/index_e.html/
4- Heart and Stroke Foundation of Canada
http://ww2.heartandstroke.ca/
5- American Academy of Family Physicians. Kawasaki diseases.
Family
Doctor.org
website.
Available
at:
http://familydoctor.org/440.xml?printxml .
6- American Heart Association. Ask the pediatric
cardiologist—Kawasaki disease. American Heart Association
website.
Available
at:
http://www.americanheart.org/presenter.jhtml?identifier=300207
9 .
7- American
Heart
Association.
Kawasaki
disease:
complications, treatment, and prevention. American Heart
Association
website.
Available
at:
http://www.americanheart.org/presenter.jhtml?identifier=985 .
8- American Heart Association. What is Kawasaki disease?
American Heart Association website. Available at:
http://www.americanheart.org/presenter.jhtml?identifier=303199
2 .
9- DynaMed Editorial Team. Kawasaki disease. EBSCO DynaMed
website.
Available
at:
http://www.ebscohost.com/dynamed/what.php . Updated July 13,
2010.
10- Newburger JW, Takahashi M, Gerber MA, et al. AHA
scientific statement: diagnosis, treatment, and long-term
management
of
Kawasaki
Disease.
Circulation
.
2004;110:2747-2771.
11- Taubert KA, Shulman ST. Cardiovascular medicine: Kawasaki
disease. Am Fam Physician . 1999;59(11
BEŞİNCİ HASTALIK
Eritema İnfeksiyosum; Fifth Disease; Parvovirus
B19;
Parvo virüs B 19 adli virüs ile meydana gelen bulaşıcı
enfeksiyon hastalığıdır. Eritema İnfeksiyozum yada 5. Hastalık
denir. Yüz göğüs ve kollarda kızarıklık ve ateş ile seyreder,
sağlıklı insanlarda kendi kendine geçer. Hamilelerde, immün
sistemi zayıflamış kişilerde, kansız kişilerde ve kan
hastalığı olanlarda ağır seyreder komplikasyonlara yol açar.
Beşinci hastalığın etkeni nedir?
Hastalığın etkeni Parvovirüs B19 dur. Sadece insanlarda
hastalık yapar. insanların yarısı bu hastalığı geçirmiştir.
Hastalık öksürük, hapşırıkla, havadan solunumla bulaşır.
Genellikle çocuklarda görülür, hastalar ile temas sonucu
bulaşır, okul, kreş, yuva gibi yerlerde salgınlar yapar.
Beşinci hastalık belirtileri nelerdir?
Virüs bulaştıktan 4 -14 gün sonra şikayetler ortaya çıkmaya
başlar. en sık görülen şikayetler
• Hafif ateş,
• Başağrısı,
• Burun akıntısı dır. Bu şikayetler birçok hastalıkla
karışabilir.
Bu şikayetleri takiben birkaç gün sonra yüzde şamar yemiş gibi
kızarıklık başlar. Birkaç gün içinde bu kızarıklık gövde ve
ekstremitelere yayılır. Fiske şeklinde kızarıklıklar görülür.
Kızarıklıklar kaşıntılı olabilir, 7 – 10 gün içinde kendi
kendine geçer. Hastalık büyüklere de bulaşabilir. Büyüklerde
döküntü ile seyretmez, eklem ağrıları ve şişliği görülür.
Beşinci hastalığın teşhisi nasıl konur?
Hastanın şikayetleri ve görüntü teşhise yardımcıdır. Özellikle
birkaç gün süren ateş ve gripal şikayetlerin ardından şamar
yemiş gibi döküntünün çıkması 5. Hastalığı düşündürür. Kesin
teşhis kan testleri ve laboratuvar incelemeleri ile konur. 5.
Hastalık şüphesinde hastadan aşağıdaki testler istenir:
Hemogram,
CRP,
Sedimentasyon,
Prokalsitonin,
Parvovirüs B19 IgG ve IgM ( akut ve geçirilmiş
enfeksiyonun tespiti için )
Parvovirüs B19 DNA PCR ( immün sistemi baskılanmış
hastada aktif enfeksiyonu göstermek için ) istenir.
Beşinci hastalığın tedavisi
Beşinci hastalık viral bir hastalıktır, tedavide
antibiyotiklerin yeri yoktur. Hastalığın tedavisinde etkili
bir anti viral ilaç da yoktur. Hastalığın tedavisinde
istirahat ve destek tedavisi en önemlisidir. Ateş, eklem
ağrıları ve gripal şikayetler için basit ağrı kesiciler
kullanılır. Kızarıklıklar kaşıntılı ise tedaviye kaşıntı
önleyici ilaçlar eklenebilir.
Kronik kansızlığı ve kan hastalığı olanlarda beşinci hastalık
tedavisi:
Beşinci hastalık kronik kansızlığı olanlar ve kan hastalarında
çok ağır seyreder. Hastalık sırasında şiddetli ve derin
kansızlık gelişebilir, hastaneye yatırmak ve kan nakli
gerekebilir.
İmmün sistemi
hastalık:
baskılanmış
hastada
beşinci
İmmün sistemi baskılanmış hastalarda beşinci hastalık çok ağır
seyreder, hastanın hastaneye yatırılması ve immün globülin
verilerek desteklenmesi gerekebilir.
Hamilelerde beşinci hastalık:
Gebelerde beşinci hatalık bebekte ani kansızlığa ve düşüğe yol
açabilir. Bu durum nadir görülse de sonuçları tehlikelidir.
Beşinci hastalıktan korunma:
Beşinci hastalık hasta kişilerin öksürük, aksırıkları ile
havadan bulaşır. Hasta döküntülerden çok önce hastalığı
bulaştırmaya başladığından hastalıktan korunmak güçtür. Hijyen
ve sanitasyon kurallarına dikkat etmek bulaşmayı en aza
indirir.
Referanslar:
1. American Academy of Family Physicians
http://familydoctor.org
2. Nemours Foundation
http://www.kidshealth.org
3. US Centers for Disease Control and Prevention
http://www.cdc.gov
4. AboutKidsHealth
http://www.aboutkidshealth.ca
5. BC Health Guide
http://www.bchealthguide.org
6. Fifth disease. Nemours Foundation website. at:
http://kidshealth.org/parent/infections/bacterial_viral/fifth.
html . July 14, 2005.
7. Fifth disease in the child-care setting. Medem website. at:
http://www.medem.com/search/article_display.cfm?path=TANQUERAY
M_ContentItem&mstr=/M_ContentItem
/ZZZRHOZUHCC.html&soc=CDC&srch_typ=NAV_SERCH . July 14, 2005.
8. Parvovirus B19 (fifth disease). US Centers for Disease
Control
and
Prevention
website.
at:
http://www.cdc.gov/ncidod/dvrd/revb/respiratory/parvo_b19.htm
. July 14, 2005.
9. Parvovirus B19 infection and pregnancy. US Centers for
Disease
Control
and
Prevention
website.
at:
http://www.cdc.gov/ncidod/dvrd/revb/respiratory/B19&preg.htm .
July 14, 2005.
10. Parvovirus B19 infection and pregnancy. US Centers for
Disease
Control
and
Prevention
website.
at:
http://www.cdc.gov/ncidod/dvrd/revb/respiratory/B19&preg.htm .
December 1, 2006
Download