AK PARTİ GENEL MERKEZ DIŞ İLİŞKİLER BAŞKANLIĞI İçindekiler TÜRKİYE GÜNDEMİ .................................................................................................................................. 3 Erdoğan'dan Hakan Fidan açıklaması ................................................................................................. 3 Sadece onu dinlemediler .................................................................................................................... 3 Dosyayı 9 ay geciktirdi ........................................................................................................................ 3 Dolar haftaya rekor başladı! ............................................................................................................... 4 Tek koruyucusu İsrail .......................................................................................................................... 5 Muammer Güler milletvekili adayı olmayacak ................................................................................... 5 Bedelli askerlik başvurusu için son tarih 13 Şubat .............................................................................. 6 Faizsiz banka bu yıl aktifleşecek ......................................................................................................... 6 5 puan düşerse 100 milyar cepte kalır ............................................................................................... 8 İşadamının çiftliğine 'yaban hayvanı' operasyonu .............................................................................. 8 Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan 'Müzeyyen Senar' mesajı ..................................................................... 8 AFRİKA GÜNDEMİ .................................................................................................................................... 9 3 yardım görevlisi öldürüldü. .............................................................................................................. 9 AMERİKA – İNGİLTERE GÜNDEMİ ............................................................................................................ 9 Amerikalı Gazeteci: Gülen, 50 Senatörle Türkiye’ye İadesi Aleyhinde Lobi Yapıyor .......................... 9 Yeni Planı Devreye Soktular ............................................................................................................... 9 ABD, Terör Saldırılarında Suudi Parmağı İddialarını Tartışıyor ......................................................... 10 Çavuşoğlu: Paralel Yapı Türkiye Karşıtı Lobilerle İşbirliği Yapıyor ..................................................... 10 TÜRKİYE'DE 21 POLİS MEMURU GÖZALTINA ALINDI ....................................................................... 11 ASYA -­‐ PASİFİK GÜNDEMİ ...................................................................................................................... 11 Kazakistan'dan Özbek lider Kerimov'a istifa çağrısı .......................................................................... 11 Japonya Suriye'ye gazeteci göndermiyor ......................................................................................... 12 Keşmir'de Müslümanlar BJP ile görüşmelere başladı ....................................................................... 12 Japon foto muhabirinin pasaportuna el kondu ................................................................................ 13 Filipinler'de Ebu Seyyaf'a operasyon ................................................................................................ 14 Kazakistan, Rusya'ya ihracatı durduruyor ........................................................................................ 15 Tayland cuntası eski başbakana seyahat izni vermedi ..................................................................... 15 Çinli milyarder sayısı artıyor ............................................................................................................. 16 Putin: Kiev, Donbass temsilcileriyle doğrudan görüşmeli ................................................................ 17 Rusya ve Çin, ABD’yi ikinci plana atıyor ............................................................................................ 19 Kuzey Kore yeni füzesini test etti ..................................................................................................... 20 1 AK PARTİ GENEL MERKEZ DIŞ İLİŞKİLER BAŞKANLIĞI Güney Kore'den Aden Körfezi'ne korsanlarla mücadele etmek üzere 300 asker ............................. 20 Güney Kore başkanlık seçimlerinin çatı adayı, ana muhalefetin başına geçti .................................. 21 Kral Selman: Mısır’ın güven ve istikrarına dair duruşumuz asla değişmez ....................................... 21 Çinli maden patronu idam edildi ...................................................................................................... 22 AVRUPA GÜNDEMİ ................................................................................................................................ 23 Oy kullanma süresi 24 gün ............................................................................................................... 23 AB havayolu yolcu kayıt sistemi PNR nedir? .................................................................................... 24 Ukrayna krizine Minsk’te çözüm aranacak ....................................................................................... 25 Slovakya'da eşcinsel evlilik yasağına ret ........................................................................................... 25 Yunan hükümetinin zorlu ikilemi ...................................................................................................... 26 Eyaletler Meclisi de ‘SINAV KALKSIN’ dedi ....................................................................................... 27 Londra’da Charlie Hebdo protestosunda gerginlik ........................................................................... 28 İsviçre'deki 3 bin 100 Türk'ün gizli hesabı sızdı ................................................................................ 28 Fransa'da 6 Müslüman terör zannıyla tutuklandı ............................................................................. 29 TÜRKİYE VE İSRAİL PROVOKASYON -­‐ Der Tagesspiegel – Stephan Andreas Casdorff /Almanya ...... 29 Avusturya'da PEGIDA'ya Anti-­‐PEGIDA engeli ................................................................................... 30 TÜRKİYE’DE İSLAMİ BANKA BANK ASYA’YA DEVLET TARAFINDAN EL KONULDU -­‐ Le Monde -­‐ Marie Jego / Fransa .................................................................................................................................... 30 TÜRKİYE... TWITTER'IN BÜYÜK DÜŞMANI – ABC -­‐ Daniel Iriarte / İspanya ...................................... 32 TÜRKİYE... ERDOĞAN'IN SİSTEMİ – ARD Radyosu -­‐ Almanya ........................................................... 33 ORTADOĞU GÜNDEMİ ........................................................................................................................... 35 IŞİD'e karşı kara harekatı başlatılacak. ............................................................................................. 35 Bağdat'ta intihar saldırısı: 15 ölü ...................................................................................................... 36 Tunus'ta gerginlik ............................................................................................................................. 36 Yeni Suud kralı Sisi ile görüştü. ......................................................................................................... 36 Tunus'ta Libya sınırında gerginlik ..................................................................................................... 37 Husiler'den feshedilen meclisin üyelerine davet .............................................................................. 37 İsrail Doğu Kudüs'te 64 yerleşim birimine onay verdi. ..................................................................... 38 2 AK PARTİ GENEL MERKEZ DIŞ İLİŞKİLER BAŞKANLIĞI TÜRKİYE GÜNDEMİ Erdoğan'dan Hakan Fidan açıklaması YENİ ŞAFAK Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları: Başbakan olduğum dönemde 2006 yılını Latin Amerika ve Karayipler yılı ilan etmiştik, aradan geçen zamanda bölge ülkeleriyle aramızda büyük yol katettik.Değerlendirmeleri kabul etmek mümkün değil, Sayın Fidan'ın adaylığına olumlu bakıyormuyum sorusuna açık cevap vereyim. Ben adaylığa olumlu bakmıyorum. Bunu Sayın Başbakan'a da söyledim. Adaylığını kabul etmek, o Sayın Başbakan'ın takdiridir. Ancak muhalefetin MİT'in başında olan bir kişinin milletvekili olup olmayacağı konusundaki takdirini de doğru bulmuyorum. MİT'in başındaki bir insan da istifasını yapar ve parti kendisini aday gösterirse, aday olur.Ben cumhurbaşkanlığı makamındayım, başbakanlığım döneminde birçok çalışma yaptık. Ekonomi dünyada kötü giderken ben teğet geçecek dediğimde alay edenler oldu ama ne oldu teğet geçti çünkü biz gücümüze inanıyorduk. Merkez Bankası'nın tutumu şu an doğru değil. Sadece onu dinlemediler YENİ ŞAFAK Paralel yapının sözde Selam Örgütü kumpasıyla devletin zirvesi başta olmak üzere çok sayıda kişiyi hedef aldığı soruşturmayı derinleştiren savcılar, emniyetin şifreli bilgisayarlarında devletin zirvesinden 100’e yakın ismin ses kayıtlarına ulaştı. Eski İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin hariç, 2011-­‐ 2013 arasında görev yapan tüm bakanların dinlendiği tespit edildi. Savcılık, soruşturma kapsamında ele geçirilen harddisklerde yaptığı inceleme neticesinde şok gerçeklerle karşılaştı.İstanbul Emniyeti’ne hakim olan paralel yapılanmanın Selam komplosu çerçevesinde devletin önde gelen 100’e yakın ismini dinlediği ve ses kayıtlarını depolayarak Emniyet’e ait şifreli bilgisayarlarda tuttuğu belgelendi. Dosyayı 9 ay geciktirdi YENİ ŞAFAK Mavi Marmara baskınının talimatını veren İsrailli üst düzey komutanlar hakkında İstanbul 7. Ağır Ceza Mahkemesi’nin verdiği tutuklama kararı 9 aydır İnterpol’e ulaştırılamadı. Paralel yapıya takılan Mavi Marmara dosyasının, eski HSYK 1. Daire Başkanı İbrahim Okur’un eşi olan Adalet Bakanlığı 3 AK PARTİ GENEL MERKEZ DIŞ İLİŞKİLER BAŞKANLIĞI Uluslararası Hukuk ve Dış İlişkiler Genel Müdürü Nurdan Okur tarafından sümen altı edilerek kasıtlı olarak İnterpol’e gönderilmediğini ortaya çıktı.İstanbul 7. Ağır Ceza Mahkemesi’nin Mayıs ayında verdiği tutuklama kararını Adalet Bakanlığı’nda o dönemde görev yapan paralel yapıya mensup bürokratların 9 aydır işleme koymadıkları ortaya çıktı. Mahkeme kararı, suçlu bulunan İsrailli komutanların tutulması için gerekli işlemlerin başlatılmasını öngören yazıyı Haziran ayında Adalet Bakanlığı Uluslararası Hukuk Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü’ne gönderdi.Başlatılan çalışmadan 9 aydır gelişme yaşanmaması üzerine harekete geçen Mavi Marmara Mağdurları avukatlarında Uğur Yıldırım, mahkemenin kararını eski HSYK 1. Daire Başkanı İbrahim Okur’un eşi olan eski Adalet Bakanlığı Uluslararası Hukuk ve Dış İlişkiler Genel Müdürü Nurdan Okur’un sümen altı edilerek kasıtlı olarak İnterpol’e göndermediğini söyledi. Av. Yıldırım, ‘’Türkiye’nin değişik kurumlarındaki onlarca dosya gibi Mavi Marmara dosyası da paralel yapının engeline takıldı. Dosyanın hala bekliyor olması bizi üzüyor. Bir an önce dosyanın Fransa’nın Lion kentindeki İnterpol merkezine gönderilmesini bekliyoruz’’ dedi.Adalet Bakanlığı, bir kararname ile eski Uluslararası Hukuk ve Dış İlişkiler Daire Genel Müdürü Nurdan Okur’u görevden alarak yerine Harun Mert’i atadı. Av. Yıldırım’a bilgi veren Uluslararası Hukuk ve Dış İlişkiler Dairesi’nin yeni Genel Müdürü Mert, dosyanın Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın vereceği talimattan sonra en kısa zamanda İnterpol’e gönderileceğini ifade etti. Mavi Marmara mağdurları avukatı Uğur Yıldırım, dosyanın 9 aydır Adalet Bakanlığı Uluslararası Hukuk ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü’nde bekliyor olmasını mağdur yakınlarına anlatmakta zorlandıklarını söyledi.Mahkemenin aldığı kararın bekletilmesinin hukuka aykırı olduğunu söyleyen Av. Uğur Yıldırım, “Mavi Marmara saldırısında yakınlarını kaybeden onlarca şehit yakını hukuksuzluğun giderilerek dosya ile ilgili işlemlerin hızlandırılmasını bekliyor. Türkiye bu ateş topunu kucağında daha fazla tutmayarak uluslararası alana taşımalı. Saldırı insanlığın ortak vicdanına karşı yapılmış ortak bir eylemdir. Eylemin faillerini hak ettiği cezaları alması uluslararası toplumun beklentisidir’’ diye konuştu.İstanbul 7. Ağır Ceza Mahkemesi Mayıs ayında İsrailli komutanlar hakkında kırmızı bültenle yakalama kararı çıkarttı. Dosya Haziran ayında Okur’un başında olduğu Adalet Bakanlığı Uluslararası Hukuk Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü'ne gönderildi. İnterpol’e gönderilmesi gereken dosya tozlu raflara kaldırıldı. Dolar haftaya rekor başladı! STAR Dolar/TL faiz artırımlarına yıl ortasında başlayabileceği beklentileriyle güne 2.48.19'a kadar yükselerek yeni zirvede başladı.Doların yeni rekor düzeye tırmanmasına paralel olarak, parite etkisiyle yükselen euro da 2.80 lira sınırını aşarak 2.8130 liraya kadar çıktı. 4 AK PARTİ GENEL MERKEZ DIŞ İLİŞKİLER BAŞKANLIĞI Tek koruyucusu İsrail STAR Geçtiğimiz günlerde, paralel örgütün lideri Fethullah Gülen ve cemaatine yönelik baskıların durdurulması için ABD Dışişleri Bakanı Kerry’e mektup yazan ABD Konresinin 88 üyesinin üçte ikisinin İsrail bağlantısı şaşırttı. ‘Paralel’ operasyonları durdurmak için ABD üzerinden arayışlarını hızlandıran Gülen örgütü bu kapsamda ABD’li kongre üyelerine, Dışişleri Bakanı Kerry’nin Türkiye’ye baskı yapması için mektup yazdırdı. Gülen’in mektubunun altındaki imza sahipleriyse Gülen örgütünün İsrail bağlantısını açıkça ortaya koydu. Birleşik Devletler Kongresi’nin 88 üyesi ABD Dışişleri Bakanı John Kerry’ye bir mektup yazarak, Kerry’den Cumhurbaşkanı Erdoğan’a ulaşmasını ve Türkiye’de Fethullah Gülen’le bağlantılı gazetecilere yönelik son gözaltıları gündeme getirmesini istemişti.Ancak Gülen için mektuba imza atan isimlerin bağlantıları dikkat çekici. Mektuba imza atan ABD Kongre üyelerinden Trent Franks’ın, ABD Temsilciler Meclisi’ndeki İsrail’in Müttefikleri Grubu’nun lideri olduğu, bir diğer isim olan Matt Salmon’un ise ABD’deki İsrail yanlısı kurumların başında gelen İsrail Müttefikleri Vakfı’nın önde gelen isimlerinden olduğu belirlendi... Gülen için yazılan mektuba imza atan vekillerden Doug Lamalfa, Randy Weber ve John Yarmuth da, İsrail’in geçen yıl gerçekleştirdiği ve binlerce Filistinli’nin canına mal olan ‘Koruyucu Hat Operasyonu’nun baş destekçileri. Gülen için mektup yazan İsrail destekçisi senatörlerden bazıları şunlar:-­‐ Matt Salmon: ABD’deki İsrail Müttefikleri Vakfı’nın önde gelen isimlerinden... İsrail’in Filistin’e yönelik sişgal ve katliamlarının en büyük destekçisi.-­‐ Trent Franks: Kongre’deki İsrail Müttefikleri Grubu’nun Başkanı. Mavi Marmara baskınında İsrail’i savunan mektubu Obama’ya gönderen ekibin başındaki kişi.-­‐ Dana Rohrabacher: İsrail lobisinin önemli isimlerinden biri olmasının yanı sıra Kıbrıs’ta Türkiye’yi işgalci olarak niteleyen konuşmalarıyla da tanınıyor.-­‐ Doug Lamalfa, Randy Weber, John Yarmuth, Randy Hultgren, Bill Johnson, Reid Ribble, Joyce Beatty, Aaron Schock, Lyn Westmoreland, Steve Stivers: Binlerce Filistinlinin ölümüne yol açan 2014’teki İsrail operasyonunu destekleyen senatörler. Sözkonusu isimler, ABD Kongresi’ndeki İsrail lobisinin de önde gelen isimleri...Gülen örgütüne baskının hafifletilmesini isteyen ABD’li Kongre üyelerinden Trent Franks, Mavi Marmara baskınında da İsrail’i savunan tutumuyla dikkat çekmişti. Franks, “İsrail’in meşru savunma hakkını” öne çıkaran bir mektubu ABD Başkanı Obama’ya göndermişti. Muammer Güler milletvekili adayı olmayacak TÜRKİYE 5 AK PARTİ GENEL MERKEZ DIŞ İLİŞKİLER BAŞKANLIĞI Muammer Güler, yaptığı yazılı açıklamada, 2011'de Mardin milletvekili olarak seçildiğini ve 2013 yılında da İçişleri Bakanlığı görevinde bulunduğunu hatırlattı. 17-­‐25 Aralık 2013 tarihlerinde bazı emniyet görevlileri ve yargı mensuplarınca yürütülen "yolsuzluk kılıflı kumpas operasyonları" girişimleriyle; Türkiye'de siyasetin, millet iradesine rağmen yeniden dizayn edilmeye çalışıldığını ifade eden Güler, şunları kaydetti:"Bu suretle de başta kurucu liderimiz Sayın Cumhurbaşkanımızı, hükümetimizi, partimizi ve doğrudan AK Parti iktidarını hedef alan bir darbe teşebbüsünde bulunulmuştur. Bu süreçte, kendi isteğimle bakanlık görevinden ayrıldım ve hakkımda Türkiye Büyük Millet Meclisince soruşturma komisyonu kurulmasını talep ettim. Söz konusu darbe girişimi sonrasında yürütülen ve halen devam eden adli, idari ve disiplin soruşturmaları sonucunda, birçok hukuksuz işlemler tespit edilmiş ve bunları yapan görevlilerle ilgili gerçekler ortaya çıkarılmıştır.43 yıla yakın bir süredir, mülki idare amiri ve milletvekili sıfatıyla; her kademede devletime ve milletime onurla hizmet vermeye çalıştım. Misyonuna, yeni Türkiye tasavvuruna, Çözüm Süreci çalışmalarına ve hizmet anlayışına yürekten inandığım, Adalet ve Kalkınma Partisine ve onun ilkelerine daima bağlı kaldım. Bundan sonraki siyasi çalışmalarımı, aynı inançlar doğrultusunda ve parlamento dışında sürdürmek amacıyla; önümüzdeki milletvekili genel seçiminde aday olmayacağım. Yaşamım boyunca ülkemin, partimin ve vekilleri olmaktan gurur duyduğum kadirşinas Mardinli hemşehrilerimin hizmetinde olmaya devam edeceğim." Bedelli askerlik başvurusu için son tarih 13 Şubat TÜRKİYE 15 Aralık'ta başlayan başvurular, 13 Şubat'ta bitecek. Önceki uygulamalara kıyasla yaş sınırının ve ödenecek tutarın düşük olması nedeniyle rekor başvuru bekleniyor. Bedelli askerlikten yararlanmak isteyenlerin sayısının 13 Şubat'a kadar 200 bini bulacağı belirtiliyor. Yaklaşık 700 bin yükümlüyü kapsayan uygulamadan yararlanmak için sadece ilk 2 günde 5 bin kişi başvurmuştu.Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, ocak ayında, bedelli askerlik için 137 bini aşkın başvuru yapıldığını açıklamıştı.Bedelli askerlikten faydalanmak isteyenler 18 bin TL ödüyor. Başvuru sayısı 200 bini bulursa toplamda 3 milyar 600 bin TL gelir elde edilecek. Faizsiz banka bu yıl aktifleşecek YENİ ŞAFAK Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ilk kez kamuoyuna duyurduğu, Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından kurulacak katılım bankasının bu yıl içerisinde aktif hale getirilmesi ve altı şube açılması 6 AK PARTİ GENEL MERKEZ DIŞ İLİŞKİLER BAŞKANLIĞI planlanıyor. Şubeler ilk etepta Ankara, İstanbul ve İzmir’de açılacak. Bankanın ismi henüz netlik kazanmazken vakfedenler ve vakıf müessesi adına ‘vakıf’ isminden istifade edilmesi planlanıyor. Vakıflar Genel Müdürü Adnan Ertem, “Faiz konusunda hassas olan insanlarımız vakıf isminden dolayı faizli bir sistem olmasına rağmen Vakıf Bankası’na getirip vadesiz hesapta parasını tutuyordu. Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün bu ihtiyaca cevap verecek mahiyette bir katılım bankası kurmaması çok büyük bir sorumluktu, o sorumluluktan kurtarıyoruz” dedi.Vakıflar Genel Müdürü Adnan Ertem, kurulacak katılım bankasına ilişkin çalışmaları Yeni Şafak’a değerlendirdi. Ziraat, Halk ve Vakıflar Bankası’nın katılım bankası kurmasına yönelik geçtiğimiz yıl bir çalışma başlatıldığını anımsatan Ertem, kendilerinin de başvuruda bulunduğunu hatırlattı. Ertem, “Bu süreç tam başlatılmıştı ki, Cumhurbaşkanımız'ın talimatı ile Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün Vakıfbank’taki hisseleriyle katılım bankası kurulması fikri hayata geçirildi. O talimatı aldıktan sonra biz hızlı bir şekilde süreci başlattık. Süreçle alakalı BDDK’ya müracatlarımızı yaptık" dedi.Vakfın isminin netlik kazanmadığını açıklayan Ertem, verilecek isimde ‘vakıf’ kelimesinin yer alması gerektiğini düşündüğünü belirtti. Ertem, “Çünkü ‘vakıf’ kelimesinin bizim insanımız nezdinde bir sempatisi var. Vakfedenler adına, o vakıf müessesi adına ‘vakıf’ kelimesinden istifade etmek istiyoruz. Hatta o ismi yaşatmanın da bir sorumluluk bir mesuliyet olduğunu da düşünüyoruz. Katılım bankalarını biliyorsunuz hepsinde isim ve devamında katılım bankası ifadesi geliyor. Kurulacak bankaya da ‘Vakıf Katılım Bankası’ diyeceğiz ya da... Yani ‘vakıf’ ve ‘katılım banakası’ ifadeleri verilecek isimde yer alacak” diye konuştu. Ertem, katılım bankası ile faiz hassasiyeti olan vatandaşların ihtiyacına cevap verileceğini ifade etti.Vakıflar Bankası’ndan yavaş yavaş çıkarak ağırlığın katılıma verileceğini söyleyen Ertem, “Çıkışın nasıl olacağına daha sonra karar verilecek. Yani hazineye mi hisselerimizi devrederiz yoksa halka arz suretinde mi satılır henüz planlanmış değil. Hisselerinin Hazine'ye devrine ilişkin Ertem, “O yasa tasarısındaki bizimle ilgili olan maddeleri geri çekiyoruz. Yani şu aşamada hazineye devir ile ilgili süreci durduruyoruz” dedi.Talebin olumu karşılanması sonrasında işleyecek süreci Ertem şöyle anlattı: “Bizim düşüncemiz bu yıl içerisinde genel müdürlüğü kurmak, işler hale getirmek ve aynı zamanda altı tane daha şube açmak. İlk etepta Ankara, İstanbul, İzmir’de şubeler açılacak. Zaten finans sektörünün asıl ağırlıklı olduğu şehirler buralar. Dışarıdan fon akışının daha üst seviyede olacağını düşünüyoruz" diye konuştu.Kurulacak katılım bankasının bir adım önde olacağını belirten Vakıflar Genel Müdürü Adnan Ertem, hem kamu gücü cazibesinin, hem de vakıf isiminin kullanılacağını belirtti. Bu kadar sermeyeye sahip başka bir katılım bankası olmadığını söyleyen Ertem, “Kısa sürede çok üs seviyeye sahip bir katılım bankası oluşturacağız. Körfezdeki, İran’daki ve Uzak Doğu’daki yaygın olan faizsiz bankacılık sisteminde isim sahibi bir banka olacağını umut ediyoruz” açıklamasında bulundu.Vakfılar Bankası’nın hissesinin yüzde 58.5'inin Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün olduğunu ifade eden Ertem, Vakıflar Bankası’nın Osmanlı sermayesi ile, Osmanlı vakıflarının elde ettiği gelirlerle kurulduğunu söyledi. "Temeli vakıf katılım bankasına, yani faizsiz bir bankacılık sistemine yönlendirmek istiyoruz” diyen 7 AK PARTİ GENEL MERKEZ DIŞ İLİŞKİLER BAŞKANLIĞI Ertem, şöyle devam etti: "Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu'na (BDDK) yapılan müracatla bilikte biz aynı zamanda sermayenin yani katılım bankasının ilk sermeyesinin kendi kaynaklarımızdan değil dışarından kredi kulanılarak yapılması noktasında çalışma da başlattık. İslam Kalkınma Bankası’ndan bu anlamda bir kredi temini ile ilgili müracatımızı da yaptık. Onlar da geldiler Vakıflar Genel Müdürlüğü’nü hem de Vakıflar Bankası’nı incelediler. Tahmin ediyorum ki Martta yapılacak İslam Kalkınma Bankası yönetim kurulu toplantısında bizim bu talebimiz olumlu karşılanack ve 5 yıl ödemesiz bu kredi ile vakıfların kuracağı katılım bankasını tesis edeceğiz.” 5 puan düşerse 100 milyar cepte kalır YENİ ŞAFAK Maliye Bakanı Mehmet Şimşek kayıtdışı ekonomi ile mücadeleye yönelik adımların artarak süreceğini söyledi. Mücadelenin ekonomiye katkısının aşağı yukarı hesaplandığını anlatan Şimşek, Yüzde 5’lik iyileşmenin ekonomiye 100 milyar lira kazandıracağını kaydetti. Şimşek “2018 yılına kadar sürecek eylem planında yüzde 26,5 olan kayıtdışılık oranının yüzde 21,5’a düşürülmesi öngörülüyor. Bu 5 puanlık indirim, 2 trilyon lira olan bugünkü ekonomide 100 milyar liranın ekonomiye katılması anlamına gelir. Yüzde 30’lar seviyesinde vergi olduğu için de 30 milyar lira vergi geliri demektir” dedi. Şimşek kayıtdışı ekonomi ile mücadele eylem planında turizm sektörüne yönelik adımların da olduğunu söyledi. İşadamının çiftliğine 'yaban hayvanı' operasyonu TÜRKİYE Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü İstanbul Şube Müdürlüğü'ne gelen ihbar üzerine harekete geçen ekipler, alınan mahkeme kararının ardından Jandarma ile birlikte Şile'nin Ovacık Köyü'nde bir çiftliğe şok bir operasyon yaptı. Yapılan hazırlıkların ardından harekete geçen ekipler, ihbarın yapıldığı çiftliğe geldiklerinde inanılmaz bir manzarayla karşılaştı. Çiftlikte çok sayıda maymun, vaşak, geyik ve kanatlı yaban hayvanı ile karşılaşan ekipler, gördükleri manzara karşısında şaşkına dönerken, çiftliğin sahibi tanınmış iş adamlarından Alp Özalp çıktı. Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan 'Müzeyyen Senar' mesajı TÜRKİYE 8 AK PARTİ GENEL MERKEZ DIŞ İLİŞKİLER BAŞKANLIĞI Cumhurbaşkanlığı'ndan yapılan açıklamada, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, Türk Sanat Müziği sanatçısıMüzeyyen Senar'ın vefatı dolayısıyla bir mesaj yayımladığı kaydedildi. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın mesajı şöyle: “Kıymetli sanatçımız Müzeyyen Senar'ın vefatını derin bir teessürle öğrendim. Türk Sanat Müziği'nin saygıdeğer ismi Müzeyyen Senar, unutulmaz sesiyle vatandaşlarımızın gönlünde müstesna bir yer edinmiştir. Seslendirdiği eserlerle kültür ve sanat hayatımızda derin izler bırakan Senar, her zaman sevgi ve saygıyla yad edilecektir. Müzeyyen Senar'a Allah'tan rahmet niyaz ediyor, ailesine, sevenlerine ve sanat dünyamıza başsağlığı diliyorum.” AFRİKA GÜNDEMİ 3 yardım görevlisi öldürüldü. AL JAZEERA Sudan resmi ajansı SUNA'da yer alan habere göre, SPLM-­‐N tarafından Uluslararası Kızılay Hareketi insani yardım görevlilerine düzenlenen saldırı sonucu 3 kişi öldü.Haberde başka ayrıntıya yer verilmedi. SPLM-­‐N, iktidarda bulunan Ulusal Kongre Partisi'nin 2011'de Güney Kordofan'daki seçimleri kazanmasının ardından hükümete karşı silahlı mücadele başlatmıştı. AMERİKA – İNGİLTERE GÜNDEMİ Amerikalı Gazeteci: Gülen, 50 Senatörle Türkiye’ye İadesi Aleyhinde Lobi Yapıyor TURKISHNY Türkiye'ye iadesi konuşulan Fethullah Gülen'in ABD’nin bu talebi reddetmesi için temasta olduğu senatörleri devreye soktuğu iddia edildi. Amerikalı ünlü gazeteci Wayne Madsen'a göre Paralel Yapı, 50 senatörü arkasına aldı ve ABD'den çıkarılmaması için lobi başlattı. Akşam gazetesine konuşan Madsen, “Paralel yapı panik haliyle 50 ABD’li senatörü yanına alıp Gülen’in ABD’den çıkarılmaması için lobi faaliyetlerine başladı” dedi. Bu iddiasını Washington kaynaklarından aldığı bilgiye dayandıran Madsen, senatörlerin yoğun bir çalışma içerisinde girdiğini ifade etti. Yeni Planı Devreye Soktular TURKISHNY 9 AK PARTİ GENEL MERKEZ DIŞ İLİŞKİLER BAŞKANLIĞI Madsen, Gülen'in Türkiye'ye iade edilmemesi için paralel yapının panik haliyle yeni planlar içerisine girdiğini söyledi. İşte Amerikan istihbarat dünyasını yakından tanıyan Madsen’in çarpıcı iddiaları şöyleydi: “Türkiye henüz Fethullah Gülen’in iadesini talep etmemişken, geçtiğimiz yıl, Kanada’ya yerleşme planları yaptığını çok az kişi dillendiriyordu ancak bu plan doğru ve halen gündemlerinde. Diğer yandan Washington'daki kaynaklarım bana Türkiye'nin, ABD’den Gülen’in iadesini istemesi yönündeki talebinin çok zorlu engellere takılacağını söylüyorlar. Kaynaklarım Gülen’in hem Demokratlardan hem de Cumhuriyetçilerden 50 senatörü arkasına alıp lobi oluşturduğunu ve bu senatörlerin Gülen’in ABD’den çıkarılmaması için büyük bir mücadele verdiklerini söylediler. Şu anda Gülen, Pensilvanya'daki malikanesinde kalacak gibi görünüyor.” Gülen’in Kanada’ya gidiş planı elbette akıllara Tuncay Güney’i getirmekte. Araştırmalarım ve duyumlarımdan çıkardığım sonuç büyük ihtimalle Güney’in, MOSSAD, CIA ve muhtemelen Kanada İstihbarat Örgütü CSIS ile bağlantıları olan üçlü bir ajan olduğu yönünde." ABD, Terör Saldırılarında Suudi Parmağı İddialarını Tartışıyor TURKISHNY ABD, El Kaide militanı Zekeriya Musavi’nin 11 Eylül saldırılarında Suudi parmağı olduğuna dair iddiasını tartışıyor. Kongre’nin talebi üzerine Obama, bazı soruşturma belgelerinin gizliliğini kaldıracak. ABD’dekİ 11 Eylül saldırılarıyla bağlantılı olduğu gerekçesiyle ömür boyu hapse mahkum edilen Fransız asıllı El Kaide militanı Zekeriya Musavi’nin geçtiğimiz hafta yayımlanan ifadeleri uzun sürecek bir tartışmanın fitilini ateşledi. Musavi, Suudi Arabistan Kraliyeti'nin saldırıyı finanse ettiğini öne sürmüştü. Saldırılarda hayatını kaybedenlerin yakınlarının Suudi Arabistan’a açtığı davada ifade veren Musavi, El Kaide’nin eski lideri Usame Bin Ladin’in örgüte yardım yapan isimlerin listesini tuttuğunu belirtirken, çok sayıda ‘ünlü‘ Suudi Arabistanlı’nın da bu listede olduğunu iddia etmişti. Çavuşoğlu: Paralel Yapı Türkiye Karşıtı Lobilerle İşbirliği Yapıyor TURKISHNY Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, böcek soruşturması kapsamında aranan emniyet müdürü Sedat Zavar ile polis memuru İlker Usta'nın Macaristan Romanya sınırında kaçarken yakalandıklarını söyledi. İki emniyet mensubunun hakkında tutuklama kararları olduğunu anlatan Çavuşoğlu, "Adalet Bakanlığımız gerekli yazışmaları yaptı. Dışişleri Bakanlığı olarak da bunların getirilmesinde arkadaşlarımız üzerine düşeni yapıyor, bu şekilde iadeleri için yasal süreç başlamış oldu. Romanya'da zaten şu anda tutuklular" diye konuştu. Çavuşoğlu, 10 AK PARTİ GENEL MERKEZ DIŞ İLİŞKİLER BAŞKANLIĞI sanıkların iadeleri konusunun ilgili kurumlar tarafından yakından takip edildiğini ve en kısa zamanda sonuçlanacağını bildirdi. TÜRKİYE'DE 21 POLİS MEMURU GÖZALTINA ALINDI REUTERS Doğan Haber Ajansının bildirdiğine göre Türkiye’de bir mahkeme bugün, siyasetçi, kamu çalışanı ve iş adamlarının yasa dışı dinlenmesine ilişkin soruşturma kapsamında 21 polis memurunun gözaltına alınmasını emretti. Özel Doğan Haber Ajansı, savcıların mahkeme emrini uygulamaya geçirmesiyle bazı şehirlerle baskınların başladığını bildirirken bu, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın ABD’de yaşayan eski müttefiki, şimdiki başdüşmanı Müslüman din adamı Fethullah Gülen’in destekçilerine karşı kampanyasındaki en son adım oldu. Geçen yılın ortasından bu yana devam eden soruşturma kapsamında hâlihazırda çok sayıda polis memuru gözaltına alındı. Erdoğan, Gülen’i Türk idari yapısı içerisinde bir “paralel devlet” oluşturmak ve kendisini devirmeye çalışmakla suçlarken 2013 sonlarında hükûmeti sarsan bir yolsuzluk soruşturmasından polis ve yargı içindeki Gülen’in destekçilerini sorumlu tutuyor. Skandal sırasında üst düzey yetkililerin telefon kayıtları internette sızdırıldı. O zamandan beri binlerce polis memuru, hâkim ve savcı görevden alındı. Bir Türk mahkemesi aralıkta, suç örgütünü yönetme şüphesiyle Gülen hakkında tutuklama emri çıkarırken geçen hafta Türkiye Gülen’in pasaportunu iptal etti. ABD’de gönüllü sürgünde yaşayan Gülen, hükûmete karşı komplo kurduğunu reddediyor. ASYA -­‐ PASİFİK GÜNDEMİ Kazakistan'dan Özbek lider Kerimov'a istifa çağrısı Dünya Bülteni Kazakistan İslam Birliği, Müslümanlara yönelik baskıları ile bilinen Özbekistan Cumhurbaşkanı İslam Kerimov’a bir mektup göndererek görevinden istifa etmesi çağrısında bulundu. Mektupta Kerimov’un sağlığı konusunda derin endişe duyulduğu ve Özbek liderin vakit kaybetmeden yönetimi devretmesi gerektiği bildirildi. Bir hafta önce Özbek muhalif Halk hareketi Kerimov’un ciddi şekilde hastalandığını ve iki gün baygınlık geçirdikten sonra yatakta tedavi gördüğü haberini duyurmuştu. 11 AK PARTİ GENEL MERKEZ DIŞ İLİŞKİLER BAŞKANLIĞI BBC Özbek servisine konuşan Kazakistan İslam Birliği başkanı Murat Telibekov şunları söyledi: “Özbekistan, Kazakistan’ın yan komşusu. Açıkçası, bu ülkede olacak herhangi olay Kazakistan'da da etki yapar. Kerimov’un anı ölümü halinde bugün uluslararası aşırı güçlerin bölgeye sızması ya da terör saldırıları bölgede ciddi istikrarsızlığa neden olabilir. Bu nedenle Orta Asya’da siyasi istikrarı koruma adına Özbekistan lideri İslam Kerimov’a bir mektup gönderdik.” Kazakistan İslam Birliği’nin mektubunda şu ifadelere yer verildi: "Orta Asya Müslümanları adına hükümeti başka ellere devretmenizi teklif ediyoruz. Zaman bencil olma zamanı değildir. Özbek halkı içinde memleketinizi yönetecek akıllı ve disiplinli siyasetçiler mutlaka vardır.” Japonya Suriye'ye gazeteci göndermiyor Dünya Bülteni Japonya, IŞİD’in Japon rehinelerin infaz edildiğini açıklamasının ardından bazı yeni düzenlemeler yaptı. Tokyo yönetimi, Suriye’ye gitmeyi planlayan gazetecilerin bölgeye gitmelerini engelleyebilmek için pasaportlarına el konulduğunu açıkladı. İlk olarak mülteci kamplarını görüntülemek için önümüzdeki günlerde Suriye’ye gitmeyi planlayan Japon fotoğrafçı Yuichi Sugimoto’nun pasaportuna el konulduğu öğrenildi. 58 yaşındaki fotoğrafçı Sugimoto ise Dışişleri Bakanlığı Pasaport Dairesi'nin pasaportunu aldığını söyledi. Keşmir'de Müslümanlar BJP ile görüşmelere başladı Dünya Bülteni Cemmu ve Keşmir'de hükümetin kurulması konusu henüz çözüme kavuşturulamadı. Hindistan'da iktidardaki Bharatiya Janata Partisi (BJP) ve Keşmirli Müslümanların partisi Halkın Demokratik Partisi (PDP) ile Keşmir'deki yerel hükümet programı görüşmelerinin gerçekleştirilemediği açıklandı. Ancak görüşmelerin pazar günü başlatılacağı bildirildi. PDP, Keşmirli kanaat önderlerinin çağrılarına rağmen, diğer Müslüman partilerle değil, BJP ile görüşmeye başladı. 87 kişilik Keşmir meclisinde 28 sandalye kazanan PDP, 25 sandalyeye sahip olan BJP ile resmi olmayan görüşmelerini sürdürdüklerini ancak resmi görüşmeler için komite oluşturacaklarını açıkladı. 12 AK PARTİ GENEL MERKEZ DIŞ İLİŞKİLER BAŞKANLIĞI BJP'nin Genel Sekreteri Ashok Koul "İki parti arasında hükümeti kurmak için girişimlerde bulunuldu ama Delhi seçimlerinden dolayı ertelendi. 8 Şubat'ta hükümet programını belirlemek için PDP liderleri ile masaya oturulacak." dedi. Koul program için PDP ile diyalogları kimin sürdüreceğine dair bir şey söylemedi. KEŞMİR'DE HÜKÜMET BİRKAÇ GÜN İÇİNDE İLAN EDİLEBİLİR Koul, Keşmir'de yeni bir hükümetin çok yakın zamanda oluşturulacağını ileri sürdü. Koul açıklamasında, "BJP, Cemmu Keşmir'de hükümeti istiyor ve şunu söyleyebilirim ki Keşmir'de önümüzdeki birkaç gün içerisinde hükümet şekillenebilir." iddialarını dile getirdi. BJP'nin görünen hükümet programınde Keşmir'in geliştirilmesi, genç istihdamı konusunda çözümler, turizm gibi iş olanakları sağlayabilecek bazı sektörlerin canlandırılması gibi konulardan oluşuyor. Ancak BJP'nin Keşmir'le ilgili gizli bir ajandasının olduğu ileri sürülüyor. BJP'NİN KENDİ AJANDASI VAR Keşmir'de Hindistan işgaline karşı verilen mücadelenin önde gelen isimlerinden Muhammed Azam İnkılabi, Keşmir'de BJP ile PDP'nin diyalog yapacaklarına yönelik iddialarla ilgili daha önce yaptığı açıklamada BJP ile yapılacak herhangi bir koalisyona karşı olduğunu söylemişti. İnkılabi, Keşmirli Müslümanların kendi aralarında diyalog kurmaları gerektiğini ifade etmiş ve Keşmir'in yerel yapısının korunmasını istemişti. Bu çağrısına gerekçe olarak, BJP'nin kendi ajandası olduğunu dile getiren İnkılabi, BJP'nin Hindistan anayasasında Keşmir'in statüsünü belirleyen 370'inci maddeyi değiştirmek istediğini söyledi. Hindistan Anayasası'nın 370'inci maddesi, Cemmu ve Keşmir bölgelerine, Hindistan'ın diğer eyaletlerinden farklı bir statü veriyor. Bu statü, vatandaşlık, mülk edinme ve temel hakları kapsıyor. Hindistan'ın başka bölgelerinden kimse Cemmu ve Keşmir bölgelerinden mülk satın alamıyor. Japon foto muhabirinin pasaportuna el kondu Dünya Bülteni Kyodo Haber Ajansı'nın haberine göre, bakanlık temsilcileri ve polis, 58 yaşındaki Yuichi Sugimoto'ya Suriye'ye gitmemesi gerektiği uyarısında bulundu. Sugimoto'nun kararını değiştirmemesi üzerine Başbakanlık bazı adımlar atılması karar aldı. Pasaportunu bakanlık yetkililerine vermemesi halinde gözaltına alınma tehlikesiyle karşı karşıya kalabileceği söylenen foto muhabiri, karara boyun eğmek zorunda kaldı. 13 AK PARTİ GENEL MERKEZ DIŞ İLİŞKİLER BAŞKANLIĞI Suriye ve Irak'taki çatışma bölgelerinde haber yapmayı planladığını, amacının IŞİD'in kontrol ettiği alanlarda bulunmak olmadığını anlatan Sugimoto, hükümetin bu adımının ifade özgürlüğünün ihlali olduğunu söyledi. Sugitomo, ''27 Şubat'ta İstanbul'a, ardından da Suriye'ye giderek 12 Mart'ta ülkemde olmayı planlıyordum. Tehlike hissettiğim durumda zaten çatışma bölgelerinden çekilmeyi düşünüyordum'' dedi. Japon kanunları, yetkililere vatandaşlarının can güvenliğini korumak amacıyla bu tür haklar tanıyor. IŞİD, 20 Ocak'ta internette Haruna Yukava ve Kenji Goto adlı iki Japon vatandaşının görüntüsünü yayımlayarak rehinelerin hayatlarına karşılık Japon hükümetinden 72 saat içinde 200 milyon dolar fidye ödemesini istemişti. İsteği yerine getirilmeyen tetör örgütü, Yukava'nın öldürüldüğünü duyurmuştu. IŞİD, daha sonra da 2005'te Amman'da 57 kişinin öldüğü "Kara Çarşamba" saldırılarına katılan Irak uyruklu Sacide er-­‐Rışavi'nin 24 saat içinde serbest bırakılmaması halinde Goto ile Ürdünlü pilot Muaz el-­‐Kesasibe'nin öldürüleceğini açıklamıştı. Japonya hükümetinin, rehin alınan Haruna Yukava ve gazeteci Kenji Goto'yu kurtarmak için yürüttüğü yoğun çabalar sonuçsuz kalmış, iki rehine de IŞİD tarafından öldürülmüştü. Filipinler'de Ebu Seyyaf'a operasyon Dünya Bülteni Filipinler'in güneyinde ordu tarafından düzenlenen hava destekli operasyonda Ebu Seyyaf grubuna üye 8 kişinin öldürüldüğü bildirildi. Filipinler Terörle Mücadele Gücü Sözcüsü Asteğmen Chester Ramos, ülkenin güneyindeki Zamboanga, Basilan, Sulu ve Tawi-­‐Tawi bölgesinde Ebu Seyyaf grubuna karşı yürütülen operasyonda yaklaşık 100 milis ile askerler arasında çatışma çıktığını belirtti. Chester, 8 örgüt üyesinin öldürüldüğü hava destekli operasyonda 13 askerin de yaralandığını kaydetti. Ebu Seyyaf, 1991 yılından bu yana Malezya ve Filipinler arasındaki adalarda şiddet eylemleri düzenliyor. Örgüt, ülkenin güneyindeki Mindanao ve Sulu bölgelerinde "bağımsız devlet" kurulmasını amaçlıyor. 14 AK PARTİ GENEL MERKEZ DIŞ İLİŞKİLER BAŞKANLIĞI Kazakistan, Rusya'ya ihracatı durduruyor Dünya Bülteni Batı ülkeleri ile yaşanan sorunlardan dolayı çökme noktasına gelen Rusya ekonomisine bir darbe de Kazakistan’dan geldi. Rublenin devalüasyonu Rus mallarını komşu ülkelerde değersiz hale getirdi. Bu sebeple Kazakistan’ın Rusya’ya ihraç ettiği petrol, otomobil, metal, tavuk, un, meyve suyu ve pasta gibi ürünleri düşük ücret nedeniyle satmamak için ciddi adımlar atmaya hazırlandığı bildirildi. Bu ürünlerin ithalatı Rus şirketleri için büyük ölçekli sayılmasa bile bu iki ülke arasındaki ekonomik entegrasyonu tehdit edecek gibi görünüyor. Rusya ve Kazakistan arasında karşılıklı ticaret sorunlarını çözmek için istişareler yaptığı da gelen haberler arasında. Kazakistan bu görüşmelerde Rublenin değer kaybetmesinden kaynaklanan Rus mallarının ucuzlaması dolayıyla bu ürünlerin ihracatının azaltılması ya da yasaklanmasında ısrar ediyor. Bu ürünler arasında öncelikle petrol, motorlu kara taşıtları, piller, inşaat malzemeleri, kablo ve tel ürünleri, cam, tavuk eti, yumurta, makarna, şeker, un ve meyve suları bulunuyor. Kazakistan daha önce de kalite düşüklüğü sebebiyle Rusya’dan alkollü içki alımını durdurmuş, ancak Rusya’nın kaliteyi yükseltme sözü vermesi üzerine bir gün sonra yeniden ithalat yapılmıştı. Tayland cuntası eski başbakana seyahat izni vermedi Dünya Bülteni Tayland'da cunta yönetimi, ülkenin eski Başbakanı Yinglak Şinavatra'nın ağabeyini ziyaret amacıyla gitmek istediği Hong Kong'a seyahat talebini reddetti. Ordudan yapılan açıklamada, 2011'de iktidara geldikten sonra pirinç üreticileri için destekleme programı uygulamasıyla ülkeyi milyarlarca avro zarara uğratmakla suçlanan Yinglak hakkında hukuki süreç başlatılacağı için söz konusu seyahat talebinin kabul edilmediği belirtildi. Bangkok Post'un haberine göre, eski Başbakan Yinglak, hakkındaki suçlamalar nedeniyle 10 yıla kadar hapis cezasıyla karşı karşıya kalabilir. Başsavcılık, askeri darbeyle görevinden alınarak 5 yıl siyasetten men edilen Yinglak'ın aleyhinde "sübvansiyonlarla ülkeyi milyarlarca avro zarara uğratmak" suçlamasıyla hukuki süreç başlatacağını 15 AK PARTİ GENEL MERKEZ DIŞ İLİŞKİLER BAŞKANLIĞI açıklamıştı. Yinglak'a geçen yıl 23 Mayıs'ta ordu tarafından yapılan darbenin ardından yurt dışına çıkış yasağı konulmuştu. Yasak, 17 Temmuz'da kaldırılmıştı. Askeri darbenin ardından Tayland'a ilk üst düzey ziyareti geçen ay yapan ABD Asya-­‐Pasifik İşlerinden Sorumlu Devlet Sekreteri Yardımcısı Daniel Russel, eski başbakan aleyhindeki suçlamaların siyasi olabileceğini ima etti. Yinglak'ın partisi, 2011'de iktidara geldikten sonra pirinç üreticileri için destekleme programı uygulamaya başlamıştı. Önce üreticiden büyük övgü alan program, zaman içinde milyarlarca avroluk zarara neden olmuştu. Programdaki yolsuzluğun farkında olmasına karşın önlemek için hiçbir şey yapmamakla suçlanan Yinglak, hakkındaki suçlamaları reddetmişti. Yinglak'ı, 2006’da darbeyle devrilen sürgündeki ağabeyi eski Başbakan Taksin Şinavatra’nın kuklası olmakla suçlayan halk, Taksin'in ülkeye dönebilmesine imkan tanıyan tasarının 2013 yılı ekim ayı sonunda parlamentonun alt kanadı tarafından kabul edilmesinin ardından ayaklanmıştı. Büyük çapta gösteriler üzerine 9 Aralık 2013'te parlamentoyu fesheden Yinglak, 2 Şubat 2014'te erken seçim kararı almıştı. Ancak 7 ay süren siyasi tıkanıklığın ve 28 kişinin öldüğü protestoların ardından ordu 22 Mayıs 2014'te yönetime el koymuştu. Çinli milyarder sayısı artıyor Deutsche Welle Türkçe Son bir yıl içinde sadece Çin Halk Cumhuriyeti’nde 72 kişinin daha dolar milyarderleri arasına katılmasıyla birlikte bu unvana sahip olan Çinlilerin sayısı 430’a çıktı. Çin böylece 537 dolar milyarderine sahip Amerika Birleşik Devletleri’nin ardından ikinci sırayı aldı. Bu veriler, her yıl dünyanın en zenginleri listesini açıklayan ünlü Amerikan ekonomi dergisi Forbes'in Çinli rakibi Hurun Listesi'nden. Çinli milyarder sayısı artıyor Hurun Listesi’nin kurucusu Rupert Hoogewerf, Çin’in ekonomik açıdan 'mükemmel' bir yılı geride bıraktığını belirtiyor. Dünyadaki dolar milyarderlerinin yüzde 23'ünün Çinli olduklarını dile getiren Hoogewerf’e göre, Çinli milyarder sayısı yakında Amerika Birleşik Devletleri’ndekileri geçecek. Listenin üçüncü sırasında ise yaklaşık 100 milyarderi olan Hindistan yer alıyor. Rus milyarderler ise ulusal para birimi Ruble’nin değer kaybı ve ülkede yaşanan ekonomik kriz sebebi ile oldukça zor bir yılı geride bıraktı. Bu nedenle Ruslar, Hurun Listesi’nde dördüncü sırada yer alıyor. 72 dolar milyarderi 16 AK PARTİ GENEL MERKEZ DIŞ İLİŞKİLER BAŞKANLIĞI ile Almanya, İngiltere’nin ardından beşinci sırada. Süpermarket zinciri Lidl’in 75 yaşındaki kurucusu Dieter Schwarz 36 milyar dolar olduğu tahmin edilen serveti ile dünyanın en zengin on insanından biri aynı zamanda. Yokluktan gelen milyarderler En zengin kişiler listesinin birinci sırasında ise tanıdık bir isim olan Bill Gates yer alıyor. Microsoft’un kurucusu Gates yaklaşık 85 milyar dolarlık bir servete sahip. Çin Halk Cumhuriyeti’nin en zengin vatandaşı, güneş enerjisi sektöründe faal olan Li Hejun. Li, listede kendine 28'inci sırada yer buluyor. Hemen ardında, 29'uncu sırada da bir başka Çinli Jack Ma var. Jack, ünlü alışveriş sitesi alibaba.com’un kurucusu. Kişisel servet listesinde arka sıralarda kalan Çinli milyarderlerin neredeyse hepsi, sahip oldukları bir ortak özellikleri ile göze çarpıyor. O da Çinli milyarderlerin büyük çoğunluğunun kurdukları şirketlerle sıfırdan başlayarak bugünkü seviyeye gelmiş olmaları. Rupert Hoogewerf de, yokluktan gelen ve özel okullarda okumayan bu kuşağın Çin'de servet biriktiren ilk kuşak olduğunu ifade etti. Ancak ABD'de de hala masalsı yükselişler yaşanıyor. Bunun dünyaca bilinen en iyi örneği Mark Zuckerberg. Sosyal paylaşım sitesi Facebook’un kurucusu Zuckerberg şu an 30 yaşında ve tam tamına 44 milyar dolarlık bir servete sahip. Bu serveti ile de dünyanın en zengin yedinci insanı aynı zamanda. Putin: Kiev, Donbass temsilcileriyle doğrudan görüşmeli Sputnik Suriye, Ürdün, Lübnan ve Filistin konularını görüşmek için 10 yıl sonra ilk kez Mısır'a gidecek olan Putin, Ukrayna krizinin sadece 3 yolla çözülebileceğini savundu: Kiev hükümetinin Donbass temsilcileriyle doğrudan görüşmelerde bulunması, Minsk Anlaşması'na uyması ve ülkeyi içine çeken aşırı milliyetçiliğe bir son vermesi. Ukrayna krizinin çözümü adına Batılı liderlerle yoğun bir görüşme trafiğini ardından bugün 2 günlük ziyaret kapsamında Mısır'a gidecek olan Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, öncesinde El Ahram gazetesine konuştu. Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi ile başta Suriye olmak üzere Ürdün, Lübnan ve Filistin konularını görüşmek için 10 yıl sonra ilk kez Mısır'a ayak basacak olan Putin, Ukrayna krizinin yalnızca 3 yolla çözülebileceğini savundu: Kiev hükümetinin Donbas temsilcileriyle doğrudan görüşmelerde bulunması, Minsk Anlaşması'na uyması ve ülkeyi içine çeken aşırı milliyetçiliğe bir son vermesi. 'SÖZDE TERÖRLE MÜCADELE OPERASYONU BİTSİN' 17 AK PARTİ GENEL MERKEZ DIŞ İLİŞKİLER BAŞKANLIĞI Donbass'taki durumun normale dönmesi için yerine getirilmesi gereken en önemli koşulun da derhal ateşkes ilan edip Ukrayna'nın doğusundaki ‘bu sözde terörle mücadele' operasyonunun bitirilmesi olduğunun altını çizen Putin, Kiev'in Donbass'a ekonomik baskı uygulayıp gündelik hayatı kesintiye uğratmasının gerginliği tırmandırmaktan başka bir işe yaramadığı konusunda uyardı. 'UKRAYNA KENDİ İÇİNDE ANLAŞMADAN OLMAZ' Rusya'nın, Kiev ile Donetsk ve Luhansk'taki bağımsızlık yanlısı halk cumhuriyetleri arasında ‘sürdürülebilir ve doğrudan görüşmeler yapılmasını' kolaylaştırmak adına çaba göstermeye devam edeceğini vurgulayan Putin, buna karşın Ukrayna kendi içinde anlaşmaya varana kadar krizin devam edeceğini söyledi. KÖTÜ EKONOMİYE RAĞMEN ORDU İÇİN AŞIRI HARCAMA Ukrayna'da insan haklarının da gözetilmesi gerektiğini hatırlatan Rus lider, ülkede giderek artan askerileşmeden de endişe duyduklarını belirtti: "İstatistiklere bir bakın. Ukrayna ordusunun bütçesi 2014'te yaklaşık yüzde 41 oranında arttırıldı. Öncü verilere göre de bu yıl bu oran 3 katına çıkacak. Bütçe 3 milyar doları aşacak. Bu da gayrı safi yurt içi hasılanın (GSYİH) yüzde 5'i demek. Ve bu, çoğunlukla bizim fonlarımız ve uluslararası fonlara dayanan ekonomisinin içler acısı bir halde olduğu bir dönemde yapılıyor." Putin, pek çok Ukraynalının da çatışma bölgelerine ‘ölmeye gönderilmemek' için Rusya'ya göç ettiğini söyledi. MISIR'LA ABD 'ARASINA' ABD DOLARI GİREMEYECEK Diğer taraftan Mısır'la ilişkilere de değinen Putin, ‘eski ve güvenilir bir partner' dediği Mısır'la ticarette yakın zamanda ABD dolarını bırakıp, kendi para birimlerini kullanmaya başlayacaklarını açıkladı. Bunun işbirliğini arttıracağını belirten Putin, dünya pazarlarında etkili olan akımlara bağımlılığı da azaltacağını kaydetti. ‘SURİYE KRİZİNE BAKIŞIMIZ AYNI' Ukrayna ve ikili ilişkilerin yanı sıra Ortadoğu meselelerinden de bahseden Putin, Suriye krizinin ön koşulsuz ulusal diyalogla dış müdahale olmadan çözülmesinden yana olduklarını belirterek, Rusya ve Mısır'ın Suriye krizine bakışının aynı olduğunu söyledi. Rusya ve Mısır'ın Suriye'nin toprak bütünlüğünden ve egemenliğinden yana olduğunu belirten Putin, siyasi çözümden başka alternatif olmadığını vurguladı. 'KOALİSYONUN IŞİD'LE MÜCADELESİ YETERSİZ' 18 AK PARTİ GENEL MERKEZ DIŞ İLİŞKİLER BAŞKANLIĞI Irak Şam İslam Devleti'nin (IŞİD) salt hava saldırıları ile yenilemeyeceğini savunan Putin, uluslararası koalisyon güçlerinin IŞİD'le mücadele konusunda yetersiz kaldığını söyledi. IŞİD'in uluslararası kamuoyu için benzeri görülmemiş bir tehdit oluşturduğunu belirten Putin, "Teröristler, Irak ve Suriye'nin büyük bölümünde kontrolü ele geçirmeye çalışıyor. Örgüt artık sadece bölge için Ortadoğu dışındaki ülkeler içinde tehdit oluşturmaya başladı. Bunun örneklerini Fransa, Avustralya ve Kanada'da gördük" dedi. Putin, Suriye ve Irak'ta yaşanan gelişmelerin dışarıdan yapılan müdahalelerin sonucu olduğunu da vurguladı. 'MISIR, İSRAİL-­‐ FİLİSTİN KRİZİNİN ÇÖZÜMÜ SÜRECİNE DAHiL EDİLMELİ' Rus lider, İsrail-­‐Filistin arasındaki krizi yorumlarken ise Mısır ve diğer Arap ülkelerinin Ortadoğu Dörtlüsü'nün çalışmalarına dahil edilmesi gerektiğini ifade etti. Putin, İsrail ve Filistin yönetimleriyle sürekli iletişim halinde olduklarını da söyleyerek, tarafları bir kez daha uzlaşma noktası bulmaya çağırdı. Rusya ve Çin, ABD’yi ikinci plana atıyor Sputnik Rusya ve Çin’in şu anda Latin Amerika ile yakınlaşmak için büyük çalışma yürüttüğü, gelecekte ABD’nin hemen sınırlarında jeopolitik transformasyonun yaşanabileceği ifade edildi. Amerikan haftalık The Trumpet gazetesinin makalesinde, “Rusya ve Çin, son yıllarda giderek aktif şekilde Latin Amerikan diplomasi ve ticareti ritminde dans ediyorlar. İki doğu güç, bu bölgede iş ortaklarını, kaynakları ve Amerikan egemenliğine son verme isteklerini paylaşacak dostlar bulmaya çalışıyor” denildi. ABD’nin Latin Amerika’ya ilgisinin zayıflamasıyla Çin bölgede en önemli oyunculardan biri oldu. Makalede, “Çin ve Latin Amerika arasındaki ticaret, 2000-­‐2009 döneminde yüzde 1200 arttı. Bu hızla Çin, gelecek yıl AB’yi geçerek bölge ile ticarette ikinci sıraya yerleşecek. Çin, ayrıca Latin Amerika’ya yatırım düzeyini de önemli ölçüde artırmayı planlıyor” yorumu yer aldı. Rusya’nın doğu komşusundan geri kalmadığı belirtilen makalede, “Rusya, son 10 yılda Latin Amerika’da, SSCB’nin Soğuk Savaş döneminde inşa ettiği temeli onarmaya çalışıyor. Çabaları, özellikle ABD ve Avrupa’nın yaptırımları sonrasında arttı. Yaptırımlar, Moskova’yı Latin Amerika piyasasına daha fazla dikkat ayırmaya itti” ifadesi yer aldı. 19 AK PARTİ GENEL MERKEZ DIŞ İLİŞKİLER BAŞKANLIĞI Makalede, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in, geçen yılın haziran ayında Latin Amerika’ya 6 günlük ziyarette bulunduğu ve GLONASS sisteminin inşaatı ile yatırım projelerine ilişkin teklifler sunduğu hatırlatıldı. Kuzey Kore yeni füzesini test etti Sputnik Kuzey Kore, Kore Yarımadası'nın doğusundaki karasularında yeni geliştirdiği anti gemi füzesini denedi. Füze denemesini ülke lideri Kim Jong-­‐un da izledi. Kuzey Kore Merkezi Haber Ajansı'na göre, Kuzey Kore'nin genç lideri Kim Joung-­‐un da izlediği deneme başarıyla sonuçlandı. Haberde, "İleri teknoloji kullanılarak üretilen füze, Kore İşçi Partisi'nin askeri teçhizat geliştirmekteki üstün zekasını gösteriyor" ifadesi kullanıldı. Füzenin, Rus yapımı Kh-­‐35'e benzediği belirtildi. Pyonyang'ın, son füze denemesini ABD ve Güney Kore'nin perşembe günü başlayan ortak deniz tatbikatının ardından yapması dikkat çekti. ABD, geçen ay Kuzey Kore'nin ortak tatbikatların durdurulması karşılığında nükleer test programını askıya alacağı önerisini reddetmişti. ABD ve Güney Kore, Pyonyang'ın nükleer programının iki ülkenin ortak savunma denemeleriyle karşılaştırılmaması gerektiğini savunmuştu. İki ülkenin ortak tatbikatının bölgede gerginliği tırmandırdığını belirten Kuzey Kore ise füzelerin eğitim çalışmalarının bir parçası olarak fırlatıldığını açıklamıştı. Güney Kore'den Aden Körfezi'ne korsanlarla mücadele etmek üzere 300 asker Cihan Haber Güney Kore Deniz Kuvvetleri'nden yapılan açıklamada, Aden Körfezi'ne, Güney Kore'nin 4 bin 400 tonluk Wanggeon savaş gemisini ve 300 özel eğitimli askerini gönderdiği bildirildi. Korsanlarla savaşmak amacıyla özel eğitilen ve "Cheonghae Birimi" olarak bilinen timin bugün, Güney Kore'nin ikinci büyük şehri Busan limanından konuşlandırılacağı Aden Körfezi'ne doğru yola çıktığı belirtildi. Yolculuk etme töreninde konuşma yapan Deniz Kuvvetleri Genelkurmay Başkanı Amiral Hwang Ki-­‐ chul, Güney Kore'nin korsanlarla savaş için hazırladığı Cheonghae Birimi'nin, 2009'dan itibaren Somali 20 AK PARTİ GENEL MERKEZ DIŞ İLİŞKİLER BAŞKANLIĞI deniz açıklarında hizmet vermeye başladığını belirtti. Amiral Hwang, birliğin, şimdiye kadar 31 gemiyi korsanlardan başarıyla kurtardığı ve yaklaşık 11 binden fazla geminin güvenliği için eşlik ettiğini kaydetti. Cheonghae Birimi'ndeki komandoların en son başarıları arasında, 2012 yılı Ocak ayında Arap Denizi'nde Somali korsanları tarafından kaçırılan Güney Kore yük gemisini kurtarma operasyonu olmuştu. Operasyonda, geminin 21 mürettebatının tamamı kurtarılmış ve sekiz korsan etkisiz hale getirilmişti. Güney Kore başkanlık seçimlerinin çatı adayı, ana muhalefetin başına geçti Cihan Haber Geçen devlet başkanlığı seçimlerinde çatı adayı olan Moon Jae-­‐in, ana muhalefet partisi Yeni Siyaset Demokrasi Birliği genel başkanı oldu. Güney Kore’de ana muhalefet partisi Yeni Siyaset Demokrasi Birliği’nde boşalan genel başkanlık koltuğu uzun bir aradan sonra tekrar doldu. Dün yapılan parti genel kurultayında Moon Jae-­‐in, oyların yüzde 45’ini alarak genel başkan oldu. Eski Kültür Bakanı olan Park Ji-­‐won ise yüzde 41’lik oy ile Moon’un gerisinde kaldı. 2012 yılında yapılan devlet başkanlığı seçimlerinde şimdiki Devlet Başkanı Park Geun-­‐hye ile karşı karşıya gelen Moon, muhalefetin çatı adayı olmuştu. TARTIŞMALI KABİR ZİYARETİ Güney Kore’de ilk Devlet Başkanı Lee Seung-­‐man ile askeri darbeden sonra seçim yaparak başa geçen Park Jung-­‐hee, liberal çevrelerce eleştiriliyor. Aynı zamanda şimdiki Devlet Başkanı Park Geun-­‐hye’nin babası olan Park Jung-­‐hee, Güney Kore’yi bugünkü haline taşıyan isim olarak biliniyor. Ancak, o dönemdeki liberal kesime karşı uygulanan bazı politikalar bugün de hala tartışılmaya devam ediyor. Bundan dolayı muhalefetteki siyasiler, simge haline gelen iki eski devlet başkanının kabrini ziyarete gitmemeye gayret ediyor. Öte yandan, ülke içinde birlik beraberliğin sağlanması için fedakarlıklar yapılması gerektiğini ifade eden Genel Başkan Moon, bugün Park Jung-­‐hee ve Lee Seung-­‐man’in kabrini ziyaret etti. Kral Selman: Mısır’ın güven ve istikrarına dair duruşumuz asla değişmez Cihan Haber 21 AK PARTİ GENEL MERKEZ DIŞ İLİŞKİLER BAŞKANLIĞI Mısır Cumhurbaşkanı Abdülfettah el Sisi, Körfez ülkelerinden milyarlarca dolar para istenmesi gerektiğini söylediği iddia edilen ses kayıtlarının yayınlanmasının ardından Suudi Arabistan Kral Selman bin Abdülaziz’i aradı. Suudi Arabistan’ın resmi haber ajansına göre, dün gerçekleştirilen görüşmede Kral Selman, Mısır hükümeti ve halkının yanında olduklarını söyledi. Kral Selman, Mısır’ın istikrar ve güvenine dair duruşlarının sağlam olduğunu ve asla değişmeyeceğini vurguladı. İki kardeş ülkeyi birbirine bağlayan bağların stratejik ilişkilerin ve ortak hedefler açısından örnek teşkil ettiğine değindi. Kral Selman, Mısır’la ilişkilerin bozma girişimlerinden etkilenmeyecek kadar sağlam ve seviyeli olduğunu dile getirdi. Sisi’nin ise ortaya koyduğu asil duygular ve güçlü duruşu için Kral Selman’a derin takdirlerini sunduğu belirtildi. Çinli maden patronu idam edildi BBC Türkçe Çin'in Siçuan bölgesinde mafya tarzı faaliyetlerde bulunan holding patronu Liu Han idam edildi. Hanlong Grubu'nun eski başkanı geçen yılın Mayıs'ında "mafya tarzı suçlara ve cinayetlere girişmekle" suçlanarak idama mahkum edilmişti. Şinhua haber ajansı, Çin yüksek mahkemesinin idam cezalarını onaması ardından, Liu'nun küçük kardeşi Liu Wei ve diğer 3 yardımcısının da idam edildiklerini bildirdi. Liu'nun, eski Politbüro üyesi ve eski emniyet sorumlusu Zhou Yongkang ile yakın ilişkileri olduğuna inanılıyor. Zhou, Aralık ayından bu yana, yolsuzluk soruşturması çerçevesi altında gözaltında tutuluyor. Son aylarda Siçuan bölgesinden 7 üst düzey yetkilinin faaliyetleri de incelenmeye başladı. Siçuan merkezli Hanlong Grubu madencilik, telekomünikasyon ve kimyasal ürünler de dahil birçok sanayi kolunu bünyesinde toplayan büyük bir özel holding. Liu Han, iirketin başkanlığını yapmaktayken büyük bir varlığa ve etkiye sahip olmuştu. Şinhua ajansı, "hükümet yetkililerince korunan ve faaliyetlerine göz yumulan şirketin, Siçuan'daki Guanghan kentinde kumar endüstrisini tekeline aldığını, yerel halka zorbalık yaptığını ve yerel ekonomiyle sosyal düzene gerçekten büyük zararlar verdiğini" belirtti. 22 AK PARTİ GENEL MERKEZ DIŞ İLİŞKİLER BAŞKANLIĞI AVRUPA GÜNDEMİ Yunanistan'dan Avrupa Merkez Bankası'na: Şantaj istemiyoruz Hürriyet Yanis Varufakis Avrupa Merkez Bankası'nın Yunan bankalarına verdiği kredilerde artık Yunan tahvillerini teminat olarak kabul etmeyeceğini açıklamasının ardından Atina'dan "Şantaj yapmıyoruz, şantaj da istemiyoruz" açıklaması geldi. Reuters haber ajansına konuşan bir hükümet yetkilisi, Avrupa Merkez Bankası'nınYunanistan'la görüşmelerde bulunan tüm taraflara baskı yapmayı hedeflediğini; Atina'nın ise siyasetini değiştirmesi yönündeki baskılara boyun eğmeyeceğini kaydetti. Yunan yetkili, "Avrupa Merkez Bankası'nın kararı hızla bir anlaşma sağlanması amacıyla siyasi baskı niteliğinde." dedi. Yetkili, Yunan bankaların fonlama ihtiyacını karşılamak üzere Avrupa Merkez Bankası'nın tanıdığı Acil Likidite Desteği'ne ek 10 milyar euro ayrıldığını da kaydetti. Frankfurt merkezli Avrupa Merkez Bankası'nın Yunan tahvillerini teminat olarak kabul etmemesi sonucu, Yunan bankalarının fonlama maliyetlerinin yükseleceği tahmin ediliyor. Avrupa Merkez Bankası fonlamayı yüzde 0,05 faizle yapıyordu. Son kararla Yunan bankalarının fonlama ihtiyacını Yunanistan merkez bankası yüzde 1,55 faizle sağlayacak. Oy kullanma süresi 24 gün Sabah Avrupa YÜKSEK Seçim Kurulu (YSK) Başkanı Sadi Güven, 7 Haziran genel seçimlerinde Almanya, Avusturya ve Belçika için oy kullanma süresini 24 gün olarak belirlediklerini açıkladı. Güven, “seçmen sayıları dikkate alınarak, Dışişleri Bakanlığı, büyükelçilikler ve konsoloslukların tekliflerini değerlendirerek süreyi belirledik” şeklinde konuştu. İSTENEN 13 KONSOLOSLUK DIŞİŞLERİ Bakanlığı aracılığıyla 13 yerde oy kullanılması için Almanya’ya başvurduklarını dile getiren Güven, “Almanya haklı olarak kamu güvenliği bakımından endişe duyuyor ancak Türkiye’nin seçim 23 AK PARTİ GENEL MERKEZ DIŞ İLİŞKİLER BAŞKANLIĞI güvenliği konusuna ne kadar önem verdiğinin anlaşıldı. Bu seçimde 7 değil de 13 yerde oy kullandırmamıza izin vereceklerini umuyoruz, bekliyoruz” dedi. SANDIKTA SERBESTLIK RANDEVU sistemini kaldırdıklarını anlatan YSK Başkanı, “Cumhurbaşkanlığı seçiminde seçmen sadece adının yazılı olduğu sandıkta oy kullanabiliyordu. Artık temsilcilikte bulunan herhangi bir sandıkta TC kimlik numarası yazılı, fotoğraflı nüfus cüzdanını ibraz ederek, istediği gün 10.00-­‐19.00 saatleri arasında oy kullanabilecek” diye bilgi aktardı. KAYDINA CEBİNDEN BAK YURTDIŞINDAKİ seçmenlerin akıllı telefonlar ve bilgisayarlar aracılığıyla “ysk.go.tr” adresinden seçmen kayıtlarının olup olmadığını öğrenebileceklerini ifade eden Güven, kaydın olmaması halinde konsolosluklara gidilerek beyanname doldurmanın yeterli olacağını vurguladı. Güven, “Yurtdışı seçmen kütüğüne kayıtlı olmayan oy kullanamayacak” dedi. Cumhurbaşkanlığı seçiminde arzu edilen katılımın gerçekleşmediğine değinen Güven, bunun nedenlerini, “Seçim yaz tatiline denk geldi. Vatandaşlarımız, tatile çıktığı için oylarını kullanamadı. Diğer sebebi ise sandıkları sadece temsilciliklerin bulunduğu yerde kurma zorunluluğuydu. Bazı yerlerde çok uzun yol kat etmek gerekti. Bu müthiş bir sıkıntıydı” diye sıraladı. AB havayolu yolcu kayıt sistemi PNR nedir? Euronews ‘Avrupa Birliği sınırları içerisinde dolaşan bir yolcunun bilgilerinin kayıt altına alınması konusunda bir anlaşmazlık var. Bu sistem nasıl çalışır ve bu konu neden bu kadar önemli?’ Avrupa Yasaları Çalışma Merkezi Araştırma Görevlisi Sergio Carrera şöyle cevaplıyor: ‘Avrupa Birliği ortak havayolu yolcu kayıt sistemi PNR, kıta içerisinde uçakla seyahat eden yolcuları kayıt altına alan bir uygulama. Bu sistem içerisinde yüksek miktarda veri barındırıyor.’ ‘Bu veriler polisin ve diğer yetkililerin sahip olduğu normal bilgilerden farklı olarak, harcama kayıtları gibi daha büyük detaylar içererek seyahat eden bu kişinin potansiyel bir terörist olup olmadığını tespit etmeye yardım ediyor. Aslında bu durum, düzenli kontroller içermeyen Schengen seyahat yasasına göre Avrupa Birliği vatandaşlarının üye ülkeler içerisinde serbestçe dolaşmasına ters bir durum oluşturuyor.’ 24 AK PARTİ GENEL MERKEZ DIŞ İLİŞKİLER BAŞKANLIĞI ‘Avrupa Birliği ortak PNR sistemi hala tartışılan bir konu. Bu sistem hakkında daha önce önerilen bir teklif, Avrupa Parlamentosu Sivil Haklar Komitesi tarafından reddedildi. Çünkü komisyonun öne sürdüğü veri bankası sisteminde yetersizlik ve bilgilerin kayıt altına alınmasında zamanlama hataları vardı.’ Ukrayna krizine Minsk’te çözüm aranacak Euronews Ukrayna’da yaşanan krize çözüm bulmak için başlatılan çalışmalar sürüyor. Belarus Devlet Başkanı Aleksander Lukaşenko ile Soçi’de bir araya gelen Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Minsk’te yeni bir toplantı yapılacağını söyledi. Putin çarşamba gününe değin bazı konularda anlaşma sağlanması durumunda, Almanya, Fransa ve Ukrayna liderlerinin bir masa etrafında toplanacağını duyurdu. Almanya Başbakanı Angela Merkel ve Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande, cuma günü Moskova’ya giderek Putin’le görüşmüştü. Ukrayna Cumhurbaşkanı Petro Poroşenko da pazar sabahı bu üçlüye telekonferans yöntemiyle katılmıştı. Bu arada ABD’yi ziyaret edecek olan Merkel, Kiev yönetimine silah yardımı yapmayı düşünen Başkan Barack Obama ile bir araya gelecek. Slovakya'da eşcinsel evlilik yasağına ret DW Slovakya'da "aile değerlerinin korunması" ile ilgili referandum, yeterli katılımın sağlanamaması nedeniyle geçersiz sayılacak. Slovakya'da eşcinsel evliliğin önünü kapayacak olan referandum yeterli katılımın olmaması nedeniyle geçersiz sayılacak. Ulusal İstatistik Dairesi'nin verdiği henüz resmi olmayan verilere göre, referanduma katılımın yüzde 21'in biraz üzerinde olduğunu açıklandı. Referandumun geçerli olabilmesi için en az yüzde 50'lik katılım gerekiyordu. Öte yandan geçerli oyların yüzde 90'dan fazlasının “eşcinsel evliliğe karşı” olduğu kaydediliyor. "Aile İçin Slovak Birliği" adlı sivil toplum örgütü, "evlilik, aile ve toplumsal değerleri korumak" amacıyla 400 binin üzerinde imza toplamış ve başvuru yaptığı Anayasa Mahkemesi referandum 25 AK PARTİ GENEL MERKEZ DIŞ İLİŞKİLER BAŞKANLIĞI talebini kabul etmişti. Slovakya'da eşcinsel evlilik veya kayıtlı partnerlik tanınmadığı için referandum sadece sembolik bir anlam taşıyordu. Yunan hükümetinin zorlu ikilemi DW Yunan hükümetinin iktidara gelmesinin üzerinden iki hafta geçti. Syriza hükümeti seçim vaatleri ile reel politika arasında gidip gelirken, Yunanlar hükümete zaman tanınması gerektiğini savunuyor. Yeni Yunan hükümetinin gönderdiği sinyaller çelişkili. Hükümet bir yandan Yunanistan'ın alacaklıları ile bir uzlaşma yapılabileceği mesajı veriyor, diğer yandansa borç yükünün hafifletilmesi için yeni müzakerelerin başlatılması talebine sıkı sıkıya tutunuyor. Radikal Sol ittifak Syriza'nın ana seçim vaatlerinden biri, asgari ücretin 751 euroya yükseltilmesiydi. Hükümet bu vaadini yerine getirmeyi istiyor, ancak bunun için altı aylık bir istişare süresinin gerekli olduğunu belirtiyor. Özelleştirme kurumu TAIPED'in lağvedilmesi de şimdilik uygulamaya konulmadı. Peki, Başbakan Tsipras liderliğindeki Syriza hükümetinin zafer sarhoşluğu geçti mi? Yunan Avukat Agapi Patropoulou, “Belli bir ölçüde gerçekçilik geri dönecektir, neticede belli tavizler vermek zorundalar. Bunu bilinçli bir şekilde de yapmayacaklar. Seçim kampanyasında çok fazla vaat verdiler, bunun en azından küçük de olsa belli bir bölümünü yerine getireceklerdir. Küçük bir değişiklik bile yeterli olabilir, geçen haftaya kadar değişiklik ihtimalinin bile gündemde olmadığı düşünülürse hele ki... ” değerlendirmesinde bulunuyor. 5 yaşındaki hukukçu geçen yıllarda kendi mesleki alanında da büyük değişiklikler yapmak zorunda kalmış. Krizden önce ticaret hukuku alanında uzmanlaşmış olan avukat, bugün borçların yapılandırılması ve bankaların talepleri ile ilgilenmek zorunda kaldığını ifade ediyor. 'Döndüğüm için pişman değilim' Ancak Atina'da krizi bir fırsat olarak görenler de var. Bunlardan biri de elektronik mühendisi Ilias Giannopoulos. İskoçya'daki lisans eğitimi ve Barcelona'da yaptığı ‘sanal gerçeklik' alanındaki yüksek lisans eğitimini tamamladıktan sonra Giannopoulos 2013 yılında Yunanistan'a geri dönenmüş. Üç boyutlu yazıcılar üreten bir firmanın kurucularından olan 36 yaşındaki mühendis şu değerlendirmeyi yapıyor: “Ülkeme döneli çok olmadı, daha bir yıldır buradayım. Fakat krizin ortasında ülkeme döndüğüm için hiç pişman olmadım. Çevremde çok sayıda yaratıcı insan var ve bu çok özel bir his.” 26 AK PARTİ GENEL MERKEZ DIŞ İLİŞKİLER BAŞKANLIĞI Mühendis, kesin bir hükme varmadan önce yeni hükümete zaman tanımak gerektiğini ifade ediyor. Ona göre, en az üç ay beklemek gerekli. Hukukçu Agapi Patropoulou ise özellikle kreditörlerin beklentileri açısından Yunanistan'ın zor bir dönemece gireceği görüşünde. Atinalı avukat, birçok Yunanın, ülkenin Euro Bölgesi'nden çıkması senaryosunun bile bugün katlanmak zorunda kaldıklarından daha zor olmayacağını düşündüğünü söylüyor. 'İtibarımızı iade etti' Çok sayıda Yunan vatandaşı, kreditörlerle bir uzlaşmaya varılması için eylem yapıyor. Geçen hafta, Avrupa Merkez Bankası'nın, bankaların Yunanistan'ın borçlarını kredi teminatı olarak kullanmasına izin veren muafiyeti kaldırmasının ardından Atina'da bir protesto gösterisi düzenlendi. Göstericilerden biri şunları söylüyordu: “Seçilmiş hükümeti desteklemek istiyorum, Avrupa'da saygı görmeyi hak ediyorlar. Artık saygı görmüyorduk, umarım bu durum değişir. Üniversitede coğrafya bölümünde okudum, farklı okullarda öğretmenlik yaptım, çevirmenlik yaptım ve geçen beş yıl içinde sadece iş kurumu üzerinden 490 euro maaşlı bir iş bulabildim. Yeni hükümet bize itibarımızı iade etti.” Eyaletler Meclisi de ‘SINAV KALKSIN’ dedi Hürriyet Avrupa Türkiye’den aile birleşimi yoluyla Almanya’daki eşlerinin yanına gelmek isteyenlere ulgulanan dil şartının kalkması için baskılar artıyor. Avrupa Adalet Divanı, geçen yıl 10 Temmuz’da verdiği ‘Doğan’ kararında, aile birleşiminde dil şartının Avrupa hukukuna aykırı bulmuştu. Almanya ise bazı istisnalar getirerek, dil testine devam ediyor. Geçen aralık ayı sonunda Münih İdari Mahkemesi, Tolga C.’nin açtığı davada Türklere Almanca dil testinin geçerli olamayacağına hükmetti. Bir önceki hafta de Berlin Yüksek İdari Mahkemesi, bir Türk kadının davasında ‘Türklere Almanca dil şartı kayıtsız şartsız kalkmak zorundadır’ kararını verdi. Hükümetin, Almanya’da kalma hakkıyla ilgili yeni yasa taslağını görüşen Eyaletler Meclisi, cuma günkü oturumunda dil testinin kaldırılmasını talep etti. Eyaletler Meclisi, Avrupa Adalet Divanı’nın ‘Doğan’ kararı ve çok sayıda istisnalar nedeniyle dil şartı uygulamasının kalkması gerektiğini vurguladı. Yeşiller, Eyaletler Meclisi’nin talebi doğrultusunda dil testinin bir an önce kaldırılmasını istedi. Yeşiller iç politika sözcüsü Volker Beck, “Eşlerin aile birleşiminde vize alabilmesi için Almanca şartı artık istenemez. Koalisyon hükümeti, bu uyum düşmanı uygulamayı Eyaletler Meclisi’nin talebi doğrultusunda kaldırmalıdır” dedi. 27 AK PARTİ GENEL MERKEZ DIŞ İLİŞKİLER BAŞKANLIĞI Londra’da Charlie Hebdo protestosunda gerginlik Hürriyet Avrupa İngiltere’nin başkenti Londra’da binlerce Müslüman, Paris’teki Charlie Hebdo dergisinin yayımladığı Hz. Muhammed karikatürlerini protesto etti. Aynı anda karşı gösteri düzenleyen aşırı sağcı grup ile Müslüman göstericiler arasında gergin dakikalar yaşandı. Charlie Hebdo dergisinin yayımladığı Hz. Muhammed karikatürlerini protesto etmek amacıyla başbakanlık binası önünde toplanan binlerce Müslüman, tekbir getirerek ’Peygamberimi seviyorum’, ’Peygamberime uzanan elller kırılsın’, ’Peygamberime hakaret edemezsin’, ’Charlie ve onun taciz fabrikası’ ile Papa Francis’in "anneme küfredersen yumruğu yersin" yazılı dövizler taşıdılar. AŞIRI SAĞCI İNGİLİZLER ZORLA UZAKLAŞTIRILDI Müslüman Eylem Forumu (Muslim Action Forum) tarafından düzenlenen ’Küresel Medeniyet Kampanyası’ başlıklı gösteri sırasında toplanan binlerce insan protestosunu sürdürürken, aşırı sağcı yaklaşık 50 kişi topluluğu tahrik etti. "Önce Britanya" (Britain First) adlı İslam karşıtı grubu üyesi yaklaşık 50 kişinin Müslümanlar ve Hz. Peygamber aleyhine yaptıkları söylemler nedeniyle ortam bir anda gerildi. Yaşanan gerginlik, geniş güvenlik önlemi alan polisin aşırı sağlı grubu başbakanlık önünden zorla uzaklaştırmasıyla büyümeden son buldu. MÜSLÜMANLARDAN CAMERON’A 100 BİN İMZA İngiltere’de yaşayan Müslüman toplumların ileri gelenleri de ’Hz. Muhammed’e hakareti durdurun’ imza kampanyasıyla toplanan 100 bin imzayı Başbakan David Cameron’a vermek üzere Başbakanlık Konutu’da gitti. Müslüman liderlere eşlik eden çok sayıda gösterici, Londra’daki bakanlıkların bulunduğu Whitehall’da tekbir getirdikten sonra dağıldı. İsviçre'deki 3 bin 100 Türk'ün gizli hesabı sızdı Dünya Bülteni İsviçre'nin dev bankalarından HSBC'ye bağlı bir banka kuruluşu hakkında kamuya sızan bilgilerde, mafyanın ve Ortadoğudaki kraliyet aileleriyle, diktatörlerin, büyük bir kısmı kara para olan milyarlarca Dolarlarını bu bankada sakladıkları ortaya çıktı. Almanya'da yayınlanan 'Süddeutsche Zeitung' gazetesi ile televizyon kanalları WDR ve NDR'in eline geçen gizli belgelerde, 'Hongkong and Shangai Banking Corporation' isimli İsviçre bankası HSBC'nin 28 AK PARTİ GENEL MERKEZ DIŞ İLİŞKİLER BAŞKANLIĞI Cenevre şubesindeki hesaplarda, 2007 yılında 75 milyar Avrodan daha fazla kara paranın depolandığı görülüyor. Aynı belgelerin, aralarında Almanya da olmak üzere en az 12 ülkenin maliyelerinde de bulunduğu ve yetkililer tarafından bir milyar Avrodan fazla ceza ve vergi tahsil edildiği bildirildi. HSBC'ye bağlı 'Private Bank'a ait belgelerde 200'den fazla ülkeden 100 bin kişinin banka bilgileri bulunuyor. HSBC'den yapılan açıklamada Cenevre şubesinin yaptığı 'kontrol hatası'ndan dolayı sorumluluğu kabul ettikleri, 'çok yüksek riskli hesaplar' açtıkları itiraf edildi ve vergilendirme bakımından problemli olan müşterilerinden ayrıldıkları belirtildi. 3 BİN 100 TÜRK 100 bin civarında gizli banka hesabının bilgileri yayınlanırken bunlardan 3105'i Türkiye'deki kişilere ait. Türklere ait hesaplarda 3,48 milyar dolar bulunuyor. Fransa'da 6 Müslüman terör zannıyla tutuklandı Dünya Bülteni Fransız İçişleri Bakanı Bernard Cazeneuve tarafından yapılan açıklamada, ülkenin güneyinde yurtdışına savaşçı göndermek için çalışma yaptıkları iddia edilen 6 'İslamcı'nın tutuklandığı bildirildi. Geçen yıl Ocak ayında başlatılan araştırmalardan elde edilen bilgilere göre 'karşı terör yargıçları' tarafından sözkonusu kişiler hakkında tutuklama emri çıkarıldı. Başsavcılık bu 6 kişiyi, birlikte terör eylemi yapmaya hazırlanmak ve terörizmi finanse etmekle suçluyor. Güvenlik yetkililerinden alınan bilgiye göre 6 kişiden 5'i Fransa'nın güneyindeki Albi şehrinde yakalandı. Polis tarafından 6 kişiden herhangi birisinin Suriye'deki savaşa katılıp katılmadığı da araştırılıyor. TÜRKİYE VE İSRAİL PROVOKASYON -­‐ Der Tagesspiegel – Stephan Andreas Casdorff /Almanya Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, salonda bir İsraillinin bulunabileceği gerekçesiyle Münih Güvenlik Konferansına katılmadı. Bu tam da Yakın ve Orta Doğu için zor olan bir dönemde, gerçekten bir tahkirdir. Resmî neden ise gerilimler. İsrailli askerlerin 2010 yılında Gazze için gönderilen Mavi Marmara adlı Türk yardım gemisine düzenledikleri baskında 10 Türk eylemciyi öldürdüklerinden beri gerginlik sürüyor. 29 AK PARTİ GENEL MERKEZ DIŞ İLİŞKİLER BAŞKANLIĞI Eski müttefikler o zamandan bu yana birbirlerine hızla yabancılaştılar. Aslında gemi konusu en başından beri tartışmalıydı. Gazze, İsrail’e terör yağdıran Hamasın kontrolü altında dolayısıyla da Kudüs’teki hükûmetin sert tepkiye meyilli olması bir sürpriz değil. Öte yandan İsrail, Türkiye’den özür diledi. Bunun ABD’nin baskısıyla yapılmış olması, bu gerçeği veya özrün değerini değiştirmiyor. Eğer bu vaka şimdi antisemit bir davranış olarak algılanacak olursa Ankara’daki hükûmet, ne bundan ne de İsrail dışında başka devletlerin örneğin Almanya’nın, bu davranışı bir provokasyon olarak görmesinden dolayı şikayetçi olur. Avusturya'da PEGIDA'ya Anti-­‐PEGIDA engeli Dünya Bülteni Avusturya'nın Linz kentinde, İslam ve göçmen karşıtı PEGIDA taraftarlarının gösteri yapması karşıt görüşlü binlerce kişi tarafından engellendi. "Linz PEGIDA’ya Karşı Platformu"nun Hauptplatz’dan başlattığı "Anti-­‐PEGIDA"” eylemine yaklaşık 3 bin 500 kişi katıldı. Yürüyüşe geçen gruptakiler, üzerinde "PEGIDA'ya bir metre bile yer yok", "Linz'de ırkçılığa yer yok", "PEGIDA’ya hayır" ve "Müslümanlar ve Göçmenler hoşgeldiniz" yazılı pankartlar açtı. "“Irkçılar dışarı" ve "Irkçılığa hayır" sloganları atan grubun eylemi, şehir merkezinde bir parkta sona erdi. Yaklaşık 200 PEGIDA taraftarı da Linz Tren İstasyonu’nda toplandı. Ellerinde Avusturya bayrakları ve üzerinde "Avrupa'nın İslamlaşmasını durdurun" yazılı pankart taşıyan grubun yürüyüşü, PEGIDA karşıtları tarafından engellendi. Karşıt grubun yolu trafiğe kapatması üzerine polis, PEGIDA taraftarlarını güvenlik çemberine aldı. Yaklaşık 30 metre mesafedeki iki grup arasında zaman zaman sözlü tartışmalar yaşandı. TÜRKİYE’DE İSLAMİ BANKA BANK ASYA’YA DEVLET TARAFINDAN EL KONULDU -­‐ Le Monde -­‐ Marie Jego / Fransa Bank Asya, Recep Tayyip Erdoğan ve İmam Fethullah Gülen arasındaki savaşın merkezinde. Bank Asya’ya Devlet tarafından el konulur konulmaz hafta boyunca ülke genelinde şubelerin önünde kuyruklar oluştu. Ancak müşteriler, bankanın zor duruma düştüğü sırada paralarını çekmeye gelmemişti. Tam aksine amaçları bankalarına destek olmak üzerine paralarını yatırmaktı. 30 AK PARTİ GENEL MERKEZ DIŞ İLİŞKİLER BAŞKANLIĞI Bankaya resmi olarak “şeffaflığı” sağlayamadığı gerekçesiyle el konulmuştu. Başbakan Ahmet Davutoğlu “kararın siyasi” olmadığını açıklasa bile, 2013’ten bu yana iki eski ortak arasında devam eden savaşın bir parçası olduğu çok açık. Cemaat lideri 2013 yılında Erdoğan’ın yakın çevresini vuran yolsuzluk skandalının arkasındaki isim olmakla suçlanıyor. Okullar, şirketler ve vakıflardan oluşan etkileyici bir ağın başında bulunan zengin ve nüfuz sahibi Gülen Cemaati, ilk İslami bankanın açılış hakkına 1996 yılında sahip olmuştu. AKP’nin iyi günlerinde sarsılmaz müttefikleri Erdoğan ve Gülen arasında artık nefret var. İmam Gülen “Türkiye demokrasinin ve insan haklarının neredeyse kaybolduğu bir noktaya varmıştır” şeklinde bir açıklamada bulunmuştu. Erdoğan cuma günü çileden çıktı ve eski akıl hocasına “İmam mısın banka sahibi misin?” açıklamasında bulundu. İSRAİL’İN KATILIMI TÜRKİYE’NİN MÜNİH TOPLANTISINI TERK ETMESİNE NEDEN OLDU -­‐ Politiken / Danimarka Türkiye ile İsrail Arasındaki Gergin İlişkiler Güvenlik Konferansına Katılımcıların Sayısı Açısından Sonuçlar Doğurabilir.-­‐-­‐ Türk Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Münih'teki uluslararası güvenlik konferansının konuk listesini protesto ederek bugün yurda dönmeye karar verdi. Açıklamada, Çavuşoğlu’nun İsrail delegasyonu ile toplantılara katılmayacağı söylendi. 2010 yılında İsrail askerlerinin Gazze Şeridi'ne Türkiye liderliğinde insani yardım misyonundaki dokuz Türk'ü öldürmesinin ardından yaşanan diplomatik çatışma sonrasında, İsrail ile Türkiye arasındaki ilişkiler gerginliğini koruyor. Çavuşoğlu Berlin'de yaptığı bir basın toplantısında, "Bu konferansa katılmayı planlamıştım ancak son anda İsrail heyeti Orta Doğu konusundaki oturuma katılma talebinde bulundu." dedi. -­‐-­‐ Türkiye ile İsrail Arasında Sıklıkla Yaşanan Kavgalar-­‐-­‐ Çavuşoğlu Türk devlet televizyonu TRT’ye, konferansa katılımın iptal edilmesinin, Türkiye-­‐Almanya ilişkileri ile bir ilgisinin olmadığını söyledi. Almanya ile İsrail'in ticaret ortakları ve de diplomatik çekişmelerde genellikle eski müttefik olmalarına rağmen. 31 AK PARTİ GENEL MERKEZ DIŞ İLİŞKİLER BAŞKANLIĞI Güvenlik Konferansı bugün ve yarın Almanya’nın güney kenti Münih’te yapılacak. Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan geçen yıl, Kudüs'teki hükûmete karşı tartışmalı bir saldırı ile İsrailliler Hitler gibi davranıyorlar, dedi. Ocak ayında Başbakan Ahmet Davutoğlu da, İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu’yu 7 Ocak ve bu tarihin birkaç gün öncesinde Paris'te 17 kişiyi öldüren İslamcılar ile karşılaştırarak aynı çizgide devam etti. Davutoğlu’nun argümanı her iki tarafın da insanlığa karşı suç işlediği idi TÜRKİYE... TWITTER'IN BÜYÜK DÜŞMANI – ABC -­‐ Daniel Iriarte / İspanya Türk yetkililerin sosyal ağlara yönelik küçümsemesi, henüz Başbakan iken Recep Tayyip Erdoğan'ın, "toplum için bir tehdit" olarak gördüğü platform olan "Twitter'ın kökünü kazımaya" söz vermesinden bu yana iyi biliniyor. Geçen ekim ayında, artık Cumhurbaşkanı sıfatıyla Türk lider, "Her gün internete daha fazla karşıyım." diyerek Gazetecileri Koruma Komitesinden bir heyeti şaşkınlığa uğrattı. Bu düşmanlık, özellikle geleneksel medya organları üzerinde hükûmetin yürüttüğü kontrolün aşikârlaştığı 2013 yılındaki hükûmet karşıtı Gezi isyanına bağlı olarak sosyal ağlarda Erdoğan'a yönelik düşmanca içeriklerin patlamasıyla açıklanıyor. Bu bağlamda, Twitter'ın yeni yayımlanan iki yıllık şeffaflık raporundan çıkan bilgi şaşırtıcı olmuyor: Çok büyük farkla Türkiye, dünyada, hükûmet kararıyla veya adlî kararla sosyal ağ içeriklerinin kaldırılmasını en çok talep eden ülke. 2014'ün ilk döneminde Twitter'ın aldığı 432 talebin 186'sı Türkiye'den geldi. Bu ülkeyi, oldukça geriden (107 taleple) Fransa, (32 taleple) Rusya ve (26 taleple) ABD izliyor. Dünyanın geri kalan ülkelerinden sadece ikisi, 10'dan fazla talep gönderdi. -­‐-­‐Eleştirel Bilgi Kontrolü-­‐-­‐ Ancak gerçekten ilgi çeken şey ise yılın ikinci yarısındaki veriler: Twitter, önümüzdeki pazartesi gününe kadar internet sayfasında bunları yayımlamayacak olsa da Türk basını, söz konusu dönemdeki talep sayısının yüzde 156 artışla 477'ye ulaştığını yayımladı. Sonuç olarak son altı ayda tüm dünyada engellenen 1982 tweetten 1820'si Türkiye'dendi. Rakamlar dikkati çekiyor çünkü Türk hükûmeti tarafından yönetime zarar verici veya eleştirel bilgi yayımlanmasını engelleme amaçlı yüzsüz bir niyet arz ediyorlar. Örnek olarak bu hafta sonu Ankara 2. 32 AK PARTİ GENEL MERKEZ DIŞ İLİŞKİLER BAŞKANLIĞI Ceza Mahkemesi, şu anki Başbakan Ahmet Davutoğlu ile alay eden şarkıcı Atilla Taş tarafından etiketlenen dört tweetin sansürlenmesine hükmetti. Televizyon sunucusu Sedef Kabaş, takipçilerinden, Erdoğan'ın yolsuzlukla suçlanan yakın çevresinin ve bakanların tartışmalı beraatına karar veren "hâkimin adını unutmamalarını" isteyen bir tweet yüzünden 5 yıl hapis cezası olasılığıyla karşı karşıya. Geçen ay Türk yetkililer, Suriyeli cihatçılara silah yardımında bulunma amaçlı bir istihbarat operasyonunun ortaya konduğu bir dizi jandarma belgesini içeren birkaç mesajın Twitter tarafından kaldırılmaması durumunda, bu platformu tamamen engellemekle tehdit ettiler. Dün de Türk Meclisi, herhangi bir bakanlığın adli bir karar veya bir teftiş ihtiyacı olmaksızın İnternetteki içerikleri sansürlemesine imkân tanıyan bir yasa kabul etti. Buna rağmen Erdoğan sosyal ağların tam bir yıldızı ve takipçileri de "AKPitter" adıyla Twitter ortamına dayalı kendi platformlarını yarattılar. TÜRKİYE... ERDOĞAN'IN SİSTEMİ – ARD Radyosu -­‐ Almanya SUNUCU: Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan, kendi çıkarları söz konusu olduğunda hiçbir özür tanımıyor. Aslında özür dilemeyi hiç bilmiyor. Çevreyi korumayı, siyasi muhalefeti ve gazetecileri ise hiç mi hiç önemsemiyor. Avrupa tarafından sözde reformcu olarak şımartılan Erdoğan, muhtemelen zaten hep olduğu sabit fikirli kişiye dönüştü. Erdoğan bütün maskelerini düşürdü. Michael Schramm’ın haberi. -­‐VTR-­‐ Türkiye’de Recep Tayyip Erdoğan’ın kanında siyaset olduğu söyleniyor. Sesi kesilse de dikkatleri toplamak için mücadele ediyor. 2014 Erdoğan için muhteşem bir yıl oldu. Erdoğan, başbakanlıktan doğrudan halk tarafından seçilen cumhurbaşkanlığı görevine çıkmayı başardı. Yolsuzluk iddialarına rağmen iki seçimi de kendisi ve 12 yıldır iktidarda olan İslamcı muhafazakâr Ak Parti’sine kazandırabildi. Mücadeleci Erdoğan büyük başarısına rağmen siyasi karşıtlarına yönelik tavrından ise hiç vazgeçmedi, buna tehditler de dâhil. RECEP TAYYİP ERDOĞAN (Türkiye Cumhurbaşkanı): Defalarca, bunun hesabını vereceklerini söyledim. 33 AK PARTİ GENEL MERKEZ DIŞ İLİŞKİLER BAŞKANLIĞI Erdoğan, geçen yıl görevini devralmasıyla Ankara’da eş zamanlı bitirilen Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda Papa’yı karşılamasıyla kendinden bir kez daha söz ettirdi. Saray’ın boyutunun, Çavuşesku’nun Bükreş’teki korkunç binasıyla karşılaştırılmasına gerek yok. Saray’ın Beyaz Saray’dan 6 kat daha büyük olmasının yanı sıra inşasıyla da birçok kez yasalar ihlal edildi. Çok sayıda mimar, bu devasa büyüklükteki Saray ile birlikte Osmanlı’nın eski büyüklüğünün yeniden canlandırılmaya çalışıldığını düşünüyor. Erdoğan sadelikten yoksun odalarının her birinde, pek de gönüllü olmasalar da resmî konuklarını bin bir gece masallarının mizanseninin bir parçası hâline getirmekten hoşlanıyor. Bu, Ankara’nın Sultanı’nın kendisini içinde gördüğü tarihî bir misyonun açık bir parçası. Erdoğan, Cumhuriyet’in kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ten sonra ülkenin ikinci büyük siyasi yıldızı olmak istiyor. Cumhurbaşkanı bu amaç uğruna, Türkiye’yi 2023’teki kuruluşunun 100. yılına kadar dünyanın en büyük 10 ekonomisinin arasına sokmak istiyor. Ayrıca ülkesinin dış politikada daha fazla söz sahibi olması için çabalıyor. Bu nedenle her türlü mega projenin açılışını yapmak ve medyada saat başı görünmek de iktidar ustasının çok iyi bildiği ve en sevdiği işler arasında yer alıyor. Ancak Erdoğan’ın siyasi biyografisi herkes tarafından başarı öyküsü olarak algılanmıyor. Mustafa Hoş, yıllarca televizyon kanallarında çalışan tanınmış bir gazeteciydi. Hoş, beş yıl öncesine kadar çok sayıda televizyon kanalı kurdu. Sonra Erdoğan’ın yandaşları tarafından baskı altına alındı ve havlu atmak zorunda kaldı. MUSTAFA HOŞ (Gazeteci): Birden bire izole ediliyorsunuz, sonra yalnız bırakılıyorsunuz. Baskı yapılıyor. Telefonlarım dinlendi, şüpheli durumuna düştüm. Bu şekilde çalışmaya devam edemedim. Mustafa Hoş’a göre basını tehdit etmek Erdoğan’ın gündem maddelerinden biri. Türkiye’de 19 gazeteci şu anda cezaevinde. Birçoğu endişe duyuyor. Bu arada Türkiye’de internet de giderek kısıtlanıyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan ise her daim bütün televizyon kanallarında boy gösteriyor. Cumhurbaşkanı, Türkiye’yi basın özgürlüğü konusunda dünyanın en iyi ülkesi olarak görüyor. ERDOĞAN: Dünyanın hiçbir yerinde medya Türkiye’deki kadar serbest değil. İddialı konuşuyorum. Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu da Erdoğan’ın bu sözlerini iddialı buluyor. Feyzioğlu, geçen yıl bir konuşması sırasında öfkeli bir şekilde salonu terk eden Erdoğan ile bir tartışma yaşadı. Metin Feyzioğlu, Türkiye’de basının yanı sıra yargının da baskı altında olduğu gerçeğini yaşıyor. Sadece geçen yıl binlerce savcı ve polisin görev yeri değiştirildi ama Erdoğan işte tam da bu gerçekleri duymak istemedi. 34 AK PARTİ GENEL MERKEZ DIŞ İLİŞKİLER BAŞKANLIĞI METİN FEYZİOĞLU (Türkiye Barolar Birliği Başkanı): Türkiye’deki önemli kuruluşlar yıkılıyor. Hükûmet, istihbaratı her vatandaşın peşine düşebilecek bir ajan hâline getiren yasa çıkardı. Savcıların bu konuda bir yetkisi yok. Birkaç hafta önce de İslamcı muhafazakâr AKP, Meclis’te yolsuzluk iddiaları nedeniyle dört eski bakanın Yüce Divanda yargılanmasını engelledi. Neredeyse Türkiye’deki tüm gazetelerde tam sayfa yer alan konuyla ilgili açıklamalar, bu tutumlarına destek oldu. Bu hafta… Türk makamları bir gece içinde bir bankayı tamamen denetimi altına aldı. Sebebi, bankanın Erdoğan’ın gözünden düşen İslamcı Gülen hareketine ait olması. BİR VATANDAŞ: Herhangi bir hukuk metninde bu yanlıştır diyebileceğiniz bir şey yok ortada. Mustafa Hoş’a geri dönelim… Gazeteci olarak Erdoğan ile edindiği tecrübelerden bir kitap yazma ihtiyacı duydu. “Big Boss” adlı kitabın başlığı çok şey anlatıyor. HOŞ: Erdoğan, sultan olarak nitelenmekten rahatsız olmuyor, aksine bundan gurur duyuyor. Sorun da bu zaten. Aslında bundan rahatsız olmalıydı çünkü bir imparatorluk sisteminde yaşamıyoruz. Haftaya telefon dinlemelerine, internet kısıtlamalarına ve göstericilere daha sert müdahale etme yetkisi veren bir yasa paketinin çıkarılması düşünülüyor. Sert siyasetin altında Erdoğan’ın imzası bulunuyor ORTADOĞU GÜNDEMİ IŞİD'e karşı kara harekatı başlatılacak. ANADOLU AJANSI Ürdün Haber Ajansının (OMAN) haberine göre, IŞİD'le Küresel Mücadele Özel Temsilcisi emekli general John Allen, "Irak güçleri, uluslararası koalisyonun desteğiyle terör örgütü IŞİD çetelerine karşı yakında kara harekatı başlatacak" dedi.Uluslararası koalisyonun, IŞİD'e karşı karadan yürütülecek operasyonda 12 Irak tugayını eğiteceği ve silahlandıracağını ifade eden Allen, halihazırda 62 ülkenin bulunduğu koalisyonun genişletilmesi için doğu Asya ülkelerine başvuracağını kaydetti.Allen, IŞİD'e karşı izledikleri stratejinin örgütü çökertmek üzerine kurulu olduğunu belirtti.Terör örgütü IŞİD'in 35 AK PARTİ GENEL MERKEZ DIŞ İLİŞKİLER BAŞKANLIĞI 10 Haziran 2014'te Musul'u, ardından diğer bazı bölgeleri ele geçirmesiyle başlayan çatışmalar devam ediyor. ABD'nin öncülüğündeki koalisyon ülkeleri de savaş uçaklarıyla ordu birliklerine destek veriyor. Bağdat'ta intihar saldırısı: 15 ölü ANADOLU AJANSI Emniyet kaynaklarından alınan bilgiye göre, Şiilerin yoğun olarak yaşadığı Bağdat’ın kuzeyindeki Kazımiye semtinde bomba yüklü araçla intihar saldırısı düzenlendi. Olayda, intihar eylemcisinin de aralarında bulunduğu 10 kişi hayatını kaybetti, 31 kişi yaralandı.Güvenlik güçleri başka bir patlayıcı veya bombalı araç bulunması ihtimaline karşı olay yerinde arama başlattı.Bağdat İl Meclisi Güvenlik Komitesi Üyesi Galip Zamili, "Bu terör eylemi, IŞİD'in en yoğun güvenlik önlemleri bulunan bölgelerinde hala karışıklık çıkarabilme gücüne sahip olduğunu ispat çabasıdır. Bölgede bu gibi olayların tekrarını engellemek için ekstra güvenlik önlemleri alınacaktır" diye konuştu.Zamili, "IŞİD, 48 saat içinde art arda düzenlediği bombalı saldırılarla kuzey ve batı illerindeki savaşı, Bağdat'a kaydırmak istiyor" ifadelerini kullandı.Bağdat'ta dün ve önceki gün düzenlenen bombalı saldırılarda 35'den fazla kişi hayatını kaybetmişti. Tunus'ta gerginlik AL JAZERA Tatavin kentine bağlı Zehibe beldesindeki çatışmada Sabir Melyan isimli bir kişinin öldürülmesini protesto eden gruba, Tunus güvenlik güçleri göz yaşartıcı gaz bombasıyla müdahale etti.Ra's Cedir Sınır Kapısı'ndan giriş çıkışlarda yabancılara uygulanan verginin kaldırılması için oturma eylemi düzenlemek isteyen bir grubun Melyan'ın ölüm haberi üzerine güvenlik güçlerinin olduğu bölgeye taş atmaya başladığı, polisin müdahalesi sırasında gözünden yaralanan bir gencin hastaneye kaldırıldığı belirtildi.Melyan dün, Zehibe bölgesinde güvenlik güçleriyle çıkan çatışmada hayatını kaybetmişti.Tunus, Ekim 2014'ten bu yana Ra's Cedir Sınır Kapısı'nı kullanan yabancılardan (Libyalılar da dahil) vergi almaya başlamış, Libya da ülkeye giriş çıkışlarda Tunuslulara aynı şekilde vergi uygulanması yoluna gitmişti. Bu durum, iki ülke arasındaki ticareti olumsuz etkilemişti. Yeni Suud kralı Sisi ile görüştü. DÜNYA BÜLTENİ 36 AK PARTİ GENEL MERKEZ DIŞ İLİŞKİLER BAŞKANLIĞI Suudi Arabistan Kralı Selman bin Abdulaziz'in, Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-­‐Sisi'yle telefonla görüştüğü bildirildi.Suudi Arabistan resmi haber ajansı SPA'nın haberine göre, Sisi ile telefon görüşmesi yapan Kral Selman, Mısır Cumhurbaşkanına, ülkesinin Mısır'a, istikrar ve güvenliğine karşı tutumunun net olduğunu ve bunun değişmeyeceğini belirterek, "iki ülke arasındaki ilişkilerin bulandırılamayacak kadar güçlü olduğunu" kaydetti. Selman'ın, kardeş Mısır halkının ve hükümetinin yanında olduklarını vurguladığı, Sisi'nin de içten duyguları için Selman'a teşekkürlerini dile getirdiği ifade edilen görüşmede, iki ülke için ortak öneme sahip konular ile uluslararası ve bölgesel sorunların da ele alındığı kaydedildi. Sisi'ye ait olduğu öne sürülen ve Körfez ülkelerinin yöneticilerinin mal varlığına ilişkin göndermelerin de bulunduğu ses kaydının yayınlanmasının ertesi günü gerçekleşen görüşmenin ayrıntılarına dair ise bilgi verilmedi.Mısır Cumhurbaşkanı Sisi'ye ait olduğu iddia edilen ve üst düzey yetkililer arasında geçen ses kaydında, dönemin Savunma Bakanı Sisi, Özel Kalem Müdürü Abbas Kamil ve Askeri İstihbarat Direktörü Mahmud Hicazi ile Körfez ülkelerinden para talep etme konusunu görüşüyor. Ses kaydında, söz konusu ülkelerin yöneticilerinin mal varlığına ilişkin göndermelerde bulunuluyor. Tunus'ta Libya sınırında gerginlik DÜNYA BÜLTENİ Tunus'un Libya ile sınır kenti Ben Gardane'de güvenlik güçleriyle protestocular arasında çatışma çıktığı bildirildi.Tatavin kentine bağlı Zehibe beldesindeki çatışmada Sabir Melyan isimli bir kişinin öldürülmesini protesto eden gruba, Tunus güvenlik güçleri göz yaşartıcı gaz bombasıyla müdahale etti.Ra's Cedir Sınır Kapısı'ndan giriş çıkışlarda yabancılara uygulanan verginin kaldırılması için oturma eylemi düzenlemek isteyen bir grubun Melyan'ın ölüm haberi üzerine güvenlik güçlerinin olduğu bölgeye taş atmaya başladığı, polisin müdahalesi sırasında gözünden yaralanan bir gencin hastaneye kaldırıldığı belirtildi.Melyan bugün, Zehibe bölgesinde güvenlik güçleriyle çıkan çatışmada hayatını kaybetmişti.Tunus, Ekim 2014'ten bu yana Ra's Cedir Sınır Kapısı'nı kullanan yabancılardan (Libyalılar da dahil) vergi almaya başlamış, Libya da ülkeye giriş çıkışlarda Tunuslulara aynı şekilde vergi uygulanması yoluna gitmişti. Bu durum, iki ülke arasındaki ticareti olumsuz etkilemişti. Husiler'den feshedilen meclisin üyelerine davet DÜNYA BÜLTENİ Yemen'de Ensarullah Hareketi (Husiler), feshedilen meclisin üyelerini, yeni kurulması öngörülen "Ulusal Meclis"e katılmaya çağırdı.Husilere bağlı komiteden yapılan açıklamada, Ulusal 37 AK PARTİ GENEL MERKEZ DIŞ İLİŞKİLER BAŞKANLIĞI Meclis'e katılmak isteyenlerin, yarın, sabah 09.00'dan itibaren, meclis binasındaki yetkili komitede kayıt yaptırmaları gerektiği belirtildi.Açıklamada, Anayasa Manifestosu'nun 6. maddesine göre, meclis üyelerinin her birinin, gelecek günlerde ilan edilecek Ulusal Meclis'e katılma hakkına sahip olacağı kaydedildi. Öte yandan BM Yemen Özel Temsilcisi Cemal Bin Ömer, basın mensuplarına yaptığı açıklamada, ülkedeki krize çözüm arayışları çerçevesinde, bugün siyasi güçlerin bir araya geleceğini bildirdi.Husiler, hükümet ve Cumhurbaşkanı Abdurabbu Mansur Hadi'nin istifasının ardından 6 Şubat Cuma günü, ülkedeki siyasi geçiş sürecini belirleyecek manifesto açıklamıştı. Mevcut anayasanın yürürlükte kalacağı belirtilen manifestoda, 5 üyeli "Başkanlık Konseyi" ve 551 sandalyeli "Ulusal Geçiş Meclisi"nin kurulmasını öngörülüyor. İsrail Doğu Kudüs'te 64 yerleşim birimine onay verdi. DÜNYA BÜLTENİ İsrail işgal yönetiminin Doğu Kudüs'te 64 yeni yerleşim birimi inşa edeceği bildirildi.İsrail radyosunun haberine göre, Kudüs Belediyesi Yapı ve Tanzim Komitesi, Doğu Kudüs'teki Ramot Mahallesi'nde 64 yeni yerleşim birimi inşaatına onay verdi. İsrail yönetimi, son dönemde Kudüs ve Batı Şeria'da 450 yerleşim birimi inşaatı için ihale açmış, ABD ve Batılı ülkeler İsrail'in tek taraflı attığı söz konusu adımın Ortadoğu barış sürecini etkileyeceği yorumunda bulunmuştu.Yahudi yerleşim yeri sorunu, Filistin ve İsrail barış müzakerelerinin önündeki engeller arasında yer alıyor. 38