ı r Sah 16 Ağustos 1 Yarın Bizimdir 196ü H e r G ü n 4 Sayfa F i a 1 1 1 5 M i 1 B o z h u r t GÜNLÜK MÜSTAKİL SİYASÎ Y IL : 9 S A Y I: 1554 MUdttr ve tıntl y a z Sahibi j C E M A L TOGAN Adres: Olrno Caddeni,. Lefkoşa • Kıbrıs. Telgraf: ‘BOZKURT“ P.K. S t * T e l : « M I Dizilip Basıldığı Yer: “BOZKURT Basımevi” . GAZETE Cumhuriyetin Kahraman Koruyucuları Hürriyet Barış ve Güvenliğimiz Size Emanettir Bu Topraklar Sizinle Bir Kere Daha Vatanlaşıyor 12 0 ,0 0 0 Kişilik Türk Kitlesi Olarak Sizi Bağrımıza Basmanın Heyecanı içindeyiz Bugün, saat 12.00’de Mağusa’ya varacak olan Yarbay Rem?.; Tırpan’ın komutasındaki 650 mevcutlu Türk askerî birli' ğl, dün saat 18.00’de tskenderundan Kıbrıs’a hareket etmiş­ tir. Birliğin kadrosunda 43 su­ bay, 47 assubay ve 590 er bu­ lunmaktadır. COŞKUN U Ğ U R L A N IŞ Birlik, Kıbrıs’a hareketinden önce İskenderun A tatürk Anıtı’na çelenk koyduktan sonra halkın coşkun tezahüratıyla uğurlanmışlardır. Bugün öğle vakti Türk ve Yunan askerî birlikleri ayni za­ manda adaya varacaklardır. Türk B irliğinin gemisi, Mağusa limanının kuzeyinde, Yunan Birliğini nki ise güneyde demirliyeceklerdir. Askerî birlikler karaya çıktıktan sonra Türk Tebrik ve Teşekkür Telgrafları Eski Kıbrıs Başsavcısı Sir James Henrv, Kıbrıs Cumhuriyetinin kurulması dolayısiyle yeni hükümette ki Başsavcı Kriton Tomaridis’e bir telgraf göndererek bu mes’ut olay münasebetiy le tebrik ve iyi temennileri­ ni bildirmiştir. Tornaridis de gönderdiği karşılıkta Sir .lame.s’e teşekkür etmiştir. B irliği Mağusa’nin kuzeyine Yunan askerî birliği de kom i­ serlik binası önüne toplanacak ve askerî taşıtlarla Lefkoşa’ya hareket edeceklerdir. K IB R IS L I T Ü RKLERİN H A Z IR L IĞ I Kıbrıs Türkleri, Mehmetçiği bağırlarına basmak için sabır­ sızlanmaktadırlar. Türklerı Lef koşa’dan Mağusa’ya kadar tak­ lar kurmuşlar; Türk Birliğinin geçeceği yolu süslemişlerdir. Binlerce Türk, köylerinden Lef koşaya akın etmiştir. Vatan­ daşlarımız, Mehmetçiği m illî kıyafetleriyle karşılamak için tertibat almışlardır. Türk ve Yunan Askerlerinin Gelişleriyle İlgili Olarak Alman * Tertibat,______ BAZI YOl,C.AR BUGÜN TRAFİĞİ K A P A jU BULUNACAK Türk ve Yunun as\kerlerinin bugün Mağusa’yla çık­ maları sırasında S;fivunma Bakanlığından îginlejti olma yan kimselerin limana gir­ melerine izin verilmiyecektir. Dün akşam yayımlan­ mış olan bir tebliğde de Mağusa ve Lefkoşa’da muhte­ lif yolların muayyen saat­ lerde kapalı olacakları açık larıınıştır. Resmî tebliğe göre bugün öğleden sonra saat 2-30’dan Türk ve Yunan af kerterinin geçmelerine kadar Mağusa Belediye hudutlarından Lisi ve Lefkonuk tarikiyle Lefkoşa Ve Mağusa arası yollar K IB R IS ’TA H Ü K tîM SÜREN DU RU M Bugünkü istiklâl günü dola­ yısıyla Lefkoşa’run Türk kesi­ mi Türk bayrakları ve millî renklerle süslenmiştir. Royter Haberler Ajansının da belirtti­ ği gibi, Kıbrıs’taki Ingiliz ida­ resi son gününü yaşarken bu­ gün Türkiye’den K ıbnsa gel­ mesi beklenen Türk Birliği Türk toplumu arasında büyük bir heyecan yaratmıştır. öte yandan Rum toplumunun da semtlerini süslemeğe başla­ dıkları görülmüştür. TÜRK A S K E R L E R tN tN YÜRÜYÜŞÜ T ürk askerlerinden bir grup, Kıbrıs Türk B irliği Komutanı Albay Turgut Sunalp’ın komu­ tası altında Evkaf Bahçesinde­ ki A tatürk büstüne gidecek ve çelenk koyacaktır. Yollarına Kalplerimizi Serdik Ne Kerem Aslısını, ne de Mecnun Leylâsını bi­ zim seni beklediğimiz gibi beklemedi, seni özledi­ ğimiz gibi özlemedi Mehmet. 82 yıllık bir hasret bu,. Bu büyük ayrılığın kısmen olsun sona erdiği böyle mes’ut bir günde seni kucaklamanın heyecanını bu kalpler bilmem nasıl taşıyacak ! Biz kardeşlerine ümit, heyecan ve meşhuru âlem cesaretinden bir parça sundun, başımızı dikliştirdin Mehmetçik! Kalplerimiz çoktan unut tuğu huzuru yanık yüzünde buldu. Vakur duru­ şun, emniyet veren varlığınla seni bu topraklarda görmenin sevinci içinde kendimizden geçmiş saat­ ler yaşıyor, bayramların en büyüğünü idrak edi­ yoruzKıbrıs topraklarına sen bir güneş gibi doğ­ dun Mehmet! Tam 650 parça güneş ! Anayurttan bize senden daha makbul bir ar­ mağan gönderi lemezdi. Bastığın Kıbrıs yollarına 120 bin Türkün kal­ bini çiçek yerine serdik. Gözlerimizdeki yaş sevinçten. Hoş geldin Arslan Mehmetçik Muhsin Şeref KÖK B O Zi MEHMETÇİĞİN GÖLGESİ Ü ÇYÜZ seksendokıız yıl sonra şanlı Mehmetçiğin göl­ gesi Kıbrıs ufuklarına bir kere daha düşmüştür. 1 Temmuz, 1570 sabahı Plyale Paşanın komutası a l­ tında Llnıasola çıkarm a yapan OsmanU donanması, K ıb­ rıs seferi Başkomutanı Lala M ustafa Paşa’nın 1 Ağustos 1571 de Mağusayı zaptedmesiyle Kibrisin fethini ta­ mamlamış ve muzaffer olarak tstanbula dönmllşttt. Kibrisin Türke vatan olduğu o m utlu günün «zerin­ den dört aşıra yakın bir zaman geçmiştir. O tarihten bu yana ada Anadolunun bir parçası haline gelınlş ve Türklük dünyasının üstüne titrediği bir ülke olmuştur. Üç asırdan fazla, süren T ürk idaresi esnasında Kıbrıs^ Türk ruhunun ve Türk zekâsının yarattığı eserlerle bezenmiştir. Seksenlkl yıl önce ada İngiliz İdaresine girerken, bu İdarenin bu kadar devam edeceğini kimse düşünmemiş, kimse tahmin etmemişti. Çünkü tnglllzler adaya kısa bir zaman İçin gelmişler ve onu Osmanlı devletini Rus tecavüzünden korumak için üs olarak kiralamış bulu­ nuyorlardı. F a k a t .netice hiç te beklenildiği gibi tecelli etmedi, tnglllzler OsmanlI devletini Rus tecavüztlne k a r­ şı korumak şöyle dursun, anlaşm aların mürekkebi bile kurumadan OsmanU devletinin bir parçası olan M ısın İşgale 'başlamışlardı. kşte böyle bir hava İçinde tnglllzler, İkinci l'ün ya ttavaşına kadar K ıbns üzerindeki İdarelerini devam et­ tirmişler ve Türklerln mihver devletleriyle birlikte har­ be girmesini behane ederek adayı İmparatorluklarına kattıklarını ilân etmişlerdi. F a k a t bu tek taraflı İlhak devletler hukukuna a y k ın ve gayrı meşru İdi. Kıbrıs ancak, Türklerln dar bir zamanında Lozan muahedesin­ de tasvibi üzerine İngiliz egemenliği altına girmiş ve bir Ingiliz kolonisi olmuştur. Bu da gösteriyor kİ, Ingllizlerln Kıbrıs üzerindeki gerçek hakimiyetleri ve meşru şebabetleri 82 yıla değil, ancak 87 yıla münhasırdır. Bu kadar kısa bir zaman önce Türkün öz m alı olan bu ada* ya bugün şanlı Türk ordusunun kahram an Mehmetçik­ leri tekrar ayak basacaklardır. F akat bu çıkış, bu ayak Itasış 389 yıl öncekinden çok farklıdır. O zaman bir Ve­ nedik sömürgesini fethe gelen Türk ordusu, buglln P>*‘ tan fethedilmiş eski bir Türk vatanında sulhu ve sükû­ nu korumakla mükellef bulunuyor. Türkiye ve onun bir parçası mesabesinde bulunan Kıbrıs Türkleri barış İdealini benimsemiş ve bu uğurda savaşmaya azmetmiştir. Bugün K ıbnsa ayak basacak olan Mehmetçikler, bu memlekette banşın ve kardeşli­ ğin bekçiliğini yapacaklar ve ada halklarının huzur ve emniyetini garanti altına alacaklardır. Kıbns bugün yeni bir devre giriyor. A rtık bağımsız Kıbns Cumhuriyetinin vatandaşlanyız. Kendi kendimizi İdare edeceğiz. Başlanınız her Zamankinden diktir. İs­ tikbale güvenle bakıyonız. Çünkü zaferlerin şanlı kar­ talı kahraman Mehmetçik aramızdadır. BOZKURT trafiğe kapalı olacaktır. Buna ek olarak Lefkoşa kasabası içindeki Evagoras Caddesi, Metaksas Meydanı, Konstantinos Paleologhos, Homer ve Stassinou Cadde­ leri, Diagoras Sokağı ve Epiriis meydanı, bugün sabah saat 10.00’dan gcce yarınna kadar ve Kral Altıncı George, Digenis Akritas, Santa Rosa Sokakları ile Grivas Digenis Caddesi, Makedoııitissa Kavuşağı, Kolokoş Kampı yakınları, Palluryotissadaki Ayios Aııdrea ve VVright Sokakları, Themis Belediye Orman Yolu, ve TDevamı tiçüneti sayfada M fem ikinci Tam 82 yıl geçti aradan G ittin gideli özleminle Kaleler ah çekti, hisarlar gerindi, esnedi burçlar Kurudu pınarlar, yas tuttu dağlar Kısır kaldı şu ana toprak Yıprandı ne kalmışsa senden ve Tanrıdan Dizlerinin dibinde kaygısız Uyudu mmaa. Sen Mehmed’din Çağlar boyu kıtadan kıtaya yalın kılıcınla Az gittin uz gittin Tüm evren bilir özgür ışınlardan önce güneşi de Sen fethettinDüşün bir kez o mutlu günü 1 Temmuz, 1570 sabahı Piyâle Paşa Nasıl yönetmişti Limasol sularına Donanma’yı Hümayun’u, Besbelli ufkun ağaran perdelerinde Bir yeni çağ açılıyordu Sular al aldı, toprak düşen tohumla gebe Kılınç şakırtısında, top gümbürtüsünde Liman liman, körfez körfez, kıyı kıyı Doğuş Gezindi uyuyan Akdenizi boydan boya Seslerin en güzeli, renklerin en ılığı Düşün bir kez Mehmedim Limasol kalesinden sonra Lârnakaya Nasıl düşmüştü fethin ilk ışığı, İlk aydınlığı Düşün bir kez Mehmedim Lefkoşa’ya da günlerden ne m utlu bir gün doğmuş Güneş Kostanze tabyasına nasıl yaklaşmıştı. Bu şehir bir devdi Bu surlar alev Her düştüğümüz yerde bir lâle açmış Bayraktar şu tabya üstünde bayraklaşmıştı n Sen tarihin malısın, dünya avuçlarında, Koştun nice yüzyıl bunca satvetinle Bunca nehir geçtin, bunca dağ aştın Uluslar ülkeler ayaklarında Stepler sahralar daha güzeldi seninle Seni görür, özgürlüğe aydınlıktan Çiçekler açardı hep 8eni dinler, o gök çatlamasından Düşmanlar kaçardı hep «§M Q M M S M Y i -■te dh «te JîL Karanlık yıkılırdı, doğardı güneş ‘ Her uzun gecenin sonunda bir yeni fethin Şafakla dalgalı bayraklarında. m İşte buluştuk Mağosa önlerinde bir daha Sıyrılıp zamanın unutuş örtüsünden İşte buluştuk: Yüreğimiz, kanınuz, kemiğimiz Hep ayniyiz, hep ayniyiz. İşte buluştuk yeşerdi bahçeler bir daha Tomurcuklar bir başka çiçek açtı bugün İşte buluştuk: kadın, erkek, kız Hep özgürüz, hep özgürüz. İşte buluştuk, kutluyor bizi bir daha Akkulede Lala Mustafa Paşa İşte buluştuk, kelle koltuğunda doğruldu bir daha Kapı önünde Cambulat Bey İşte buluştuk, özgürlük bayrağı dalgalandı bir daha Namık Kemal’in tunca şekillenen büstünden İşte buluştuk surlar sarsıldı bir daha 389 yıl önce patlıyan to p lam gümbürtüsünden / T m M m M OSMAN TÜRK AV BOZKURT KIBRIS - BİRLİĞİN K Bugün Bir Millet Doğmaktadır.. Kıbnsı seven bütün dostlar bağımsızlığa kavuştuğu için bugün şenlik yapmakta ve onun istikbaline, Orta­ doğu ve Dünya birliği için bir köprü olarak bakmakta­ dırlar. Kıbnsm ve bütün milletlerin karşı karşıya bulun­ duğu durum Villiam Penn’in şu sözlerinde ifade edil­ miştir: “insanlar kendilerini ya Allahın idare etmesini seçerler ya da kendi kendilerini salimlerin eline bıra­ kırlar” Allahın ismi etrafında toplanmakla bir problem çözülebilir. Bu şekilde boş eller iş, boş mideler yitecek /e boş kalbler de hakikaten teskin edici bir ideoloji ile lolaoaktır. ALMANYA MADEN KUMPANYASINDAN Geçmiş senelerde, yüzden fazla Kıbnslı Türk ve Rum Manevî Si'âhlanmanın uluslararası Caux, İsviçre ve Mackinac adası, Birleşik Amerika uluslararası toplantı­ larında hazır bulunmuştur. Onlar, dünyayı yeniden kur­ Başplskobos Makarios Alman ma savaşma bütün beş kıtadan gelen delegelerle katıl­ madencilerle bir arada, Başpls- mışlardır- piskobos Makariog onlara şöy­ le demlgtl: “Siz daha üstün bir İdeoloji takdim ediyorsunuz. İn­ sanlığı aeğiştirmek suretiyle Kıbrıs’a gelen, Manevî Silâhlanma Ekibi yeni bir dünya yaratılacaktır.'-1 Kıbrıs Müstakil İşçi Birlikleri ve oyun takımları Federasyonu eski memurların­ dan Andreas Vasiliu da reslmGeçen Şubatta ideolojik bir gezi esnasında uğramış d« -görülmektedir- 1930 Şubat ayında Dünya turuna çıktıklarında 41 devletin bugün kutlamakta olduğu Cauxdan Kongo’dan, ve birçok milletlerden, Kibri'•m bağımsızlık günü münasebetiyle birçok tebrik ve yüksek takdir me­ sajları gelmiştir. olduğumuz Kibri sa, biz Alman maden işçileri bağımsızlık­ larına kavuşmaları dolayısıyle en samimi tebriklerimizi sunarız. Hindliler Bağımsız Kıbrıs Bu yılın Şubat ayında A l­ Cumhuriyetinin doğuşunda» manyalI madenciler ve eşleri halkına ümit verdiler. ile şirin adanıza yapmak şerefi­ hasıl olan ııeş’eyi Kıbrıs hal­ ne nail olduğum dört günlük Geçen yıl fevkalâde Kıbrıs ziyareti daima minnetle anaca­ kı ile gururla paylaşırlar. misafirperverliğini tadmak ğım. rı şarkı ve müzikleri İle Kongo oıuz. Bu harpte bir i adî kuvveti ile değil, [•irlik halin le Kıbrısuı eseri ihtilâfa sagkunanız piiji, sini oymyan Alman Madencileri. SIR HAMILTON HERK Parti Meb’uslarından Kıbrıs halkına bu ilk ba­ ğımsızlık günleri münasebe­ tiyle içten gelen tebriklerimi sunarım.. Ve eminim ki, hemşehrilerimin birçoğu da aynı arzudadır. Onlarda be­ nim gibi, geçmişteki kavga­ ların bizi ayırdığına üzülmek te, fakat şimdi yeni bir baş­ langıç yapılmasını arzu et­ mektedirler. Eğer bizi birbirimize bağ­ layan hâlâ daha mevcut ola­ bilecek ufak tefek farklardan daha sağlam ve daimi oldumu müşahade edebilecek rsak, geçmişin üzüntülerilıakikaten tekrarlamayız, »uhakkak İd, insanları, inan dıkları ve taptıklarından da­ ha fazla birbirine bağlayan hiç bir kuvvet yoktur.. Niha­ yet siz ve ben, Kıbrıs halkı ile Britanya halkı, dünyayı düşüncesiz bir şahsın değil de Allahın idare ettiğine ina­ nıyoruz; İnsanların Allah ta­ rafından irhaf edilen ebedî bir ruha sahip bulunduğu­ m u za ve herbirimizin kenrli başımıza veya mensup bulun duğumuz millete en yüksek hedefimize, sadece Allahın bize gösterdiği manevî yolda erişebileceğimize inanıyoruz. Asırlar boyunca, insanlar bu hakikati tekrar tekrar öğren­ mek mecburiyetinde kalmış­ lardır; ve bunu öğrendikleri zaman, hiç bir şeyin imkân­ sız olmadığım farketmekte ve kendi deyişlerince bir mu­ cizenin meydana geldiğini söylemektedirler. Ve işte bugün, siz ve ben Kıbrıs halkı ve Britanya hal­ kı, güzel adanızın istikbali için'diz çöküp beraberce dua edeceğiz. R A JM O H A N GAN MUR1EL. SM1TH Meşhur Amerikan Nero Şar­ Son İki aydanberl Moral Silâh kıcısı şimdi Manevi Silâhlanma M ahatm a Ghandi’nin ile birlikte bütün Dünyayı Tu­ lliiHİistanın tanı lanma mensuplar* ile Kongo ra çıkmıştır ve tatlı namelerini gazetecilerinden duyurmaktadır. ve sair yerlere giden Amerika COIAVELL K A R D E ŞLER Radyo ve televizyon mensupla­ Aramızdakilerin çoğu Manevî Silâhlanma kuvvetini bu­ lanacak kadar Komünistiler; diğerlerimiz ise koyu milliyetçi leri Allahsız veya sönük birer Hristiyan idik. Dünyayı yeniden harbe veya harabiyete sürüklememek için yaşayış tarzımızda ve gayelerimizde kökten değişildik yapmak ih­ tiyacını duyduk. Manevi Silâhlanma bu uğurda bizi birleş­ ve fikir tiren bir ideolojidir. Bu gaye yurtta Komünistliğe 7............ ayrılığına karşı gelmekte, !___mizi Sski dnsmanlarımızla müttefik kılmakta ve Tanrınını :irad(^ İ ; ? e kuvv&OfiJ dayanan yeni bir dünya ; i y^-rdım etmektedir. Bir fikir harbi içerisinde memleketin gücü, büyüklüğü ve ; ideolojisinin büyüklüğü ile ölçülü sesini dünya işitecektir., olacaktır. Tanrı hakiki ” yolunda I Dr. Küçük Alm an madencilere şöyle demişti: “Memleketleri birleştirme lwı ve her millete kuvvetli manevi temel vermeniz, Kıbrıs tarihinin jj” 5® en büyük ihtiyacıdır.” Dr. Küçüksün arkasında duran ( Sağdan üçüncü) tanınmış gazetecilerinden Peter Hovardadır. , . Cumhurbaşkanı Muavini Dr. Küçük, Caux’da bu .yıl yapılan toplantıya gönd mesajda şunları söylemiştir: “Pek kısa bir zaman zarfında, herkes Manevi Sllâhl m ı , Kıbrıstaki tehirini hissetmeğe başlamıştır. Onun prensiplerinin verdiği Kıbrıs probleminin en erken bir zamanda halledileceğine eminiz. lir . i’ rank Buchman Almanya Başbakanı ile bir arada Dr. Adenauer demiştir kİ: "Manevi 6>ıialılanma dünya suılıu için tamamiyle elzem bir şeydir.” Bu yıı başlarında, Dr. Buchman’ı Kıbnsı ziyaret etmeğe davet eden Başpiskobos Makarios demiştir ki: “Samimî olarak inanıyorum ve Manevi Silâhlanma ile bemlkirlııı Kİ, Alıalıın umum altında sadece yeniden bir teşkilâtlanma sayesinde sulha erişeceğiz.” şerefine nail olduk. Bugün Bağımsızlık gününüzde size Kongo’dan en samimî teb­ riklerimizi gönderirken neşe ve zevkimize payan yoktur Buradaki sıkıntılı ve karı­ şık günlerimizde Kongo Rad­ yosu vasıtasıyle Kıbrıstaki başarı nümunesi bu memle­ ket ve Batı Afrikadaki mil­ yonlarca insana ümit vermiş, buhranlarına kat’î çare bul­ muştur. Kıbrıs dünyanın her tara­ fında hürriyetini tahdit eden nefret, korku ve lıarisliğe karşıdurmak için yaşıyan vatan­ perver mücahidleri ile mem­ leketimiz, Amerika ve Kon­ go’ya yol göstermekte devam edecektir. Sizin saflarınızda o mücadeleye katılmaktan büyük bir haz duymaktayız. Senenin o muayyen anında orda olmamız bize ileride neler olacağım görebilmemiz fırsatı­ nı bahsetmişti. Manevi Silâh­ lanma ideolojisine bağlılığı ile Afrika, Asya ve Amerikanın düşünüşüne tesir eden Kibrisin kısa bir müddet için dahi olsa bir parçası olmamıza müsaade verilmişti. Bütün dünya Kıbrıs mucizesi hakkında bilgiye sa­ hiptir. Bunun tesiri, birleşmiş bir Avrupamn mukadderatı üze rinde derin ve sonsuz olacaktır. Eşsiz mevkiinden ötürü Kıbrıs Cumhuriyetinin sesi Orta Doğuda, Avrupai likada ve Asyada sı dikkatle dinlenecektir, ya milletleri, liderleri ve to| İıımları Allahın gö Bu mucizenin Tanrıya inanan insanlar ve milletlere değişiklik getirmekte devam etmesi için mücadele edeceğiz. Memleketim olan Amerikaya bir ideoloji getirmesine yardım ettiğimden dolayı Kıbnsa bil­ hassa minnettarım. PETER H OW ARD Tanınmış İngiliz gazeteci ve muharrirlerinden; ve Bayan Dr. F A Z IL KÜÇÜK Howard Metavas, şimdi ölü olan eski Yunanistan Başbakan­ Kıbrıs Cumhurreisi Muavini larından General Metaxas’ın yeğeni. Kibrisin bağımsızlığına kavuştuğu bu günde size ve Kıbrıs halkına en samimî tebriklerimi sunarım. Tanrı Kıbrısa dünyanın ihtilâfh milletlerine örnek olmasını mukadder kılmış­ tır. Onun çalışan kadın ve erkekleri insaniyete yeni hizmetler sağlamak için ön­ derlik edeceklerdir. İnsanoğlunun ve dünyanın yenibaştan yaratılmasını en önde tutan Kıbrıs, milletler için yeni bir dünya nizamı müjdeliyecektir. Eğer bugün bir memleket payidar olmak istiyorsa, hakkıyle yaşamak ve gerek hudutları dahilindekilere ve gerekse haricindekilere Batı ile Doğunun benciliği­ nin fevkinde bir ideoloji aşılamalıdır. Eskiden nasıl Ay. Pavlo adanızı bir baştan bir başa gezerek mucizeler yarat­ mışsa, bugün de nefretten korkudan, açgözlülükten azade hür bir millet olarak yaşıyan Kıbrıs halkı dünyada birlik yolunda örnek mucizeler yaratacaktır. Bu benim samimi temennimdir. Kızrıs Cumhuriyeti ve onun ilk Muavin Reisicumhuru olan zatıalinize uzun ömürler dilerimFrank N.D. Buclıman Kıbnslı delegeler, Birleşik Amerikada Mackinac adasında yapılan Ulusla rası Manevi Silâhlanma toplantısında, ideoloji için dünya etrafında bir tur yapan ve Kıbnsa da uğrayan Valking Buffalo ile bir arada. Konferansta Başpiskopos Makarlos’u temsllen hazır bulunan P. Stavru (Solda) ve Dr. Küçük’ü temsilen hazır bulunan Ragıp Malyalı (sağda) görülmektedir. PATRICK YVOLRIDGE - GORDON İngiliz Mebuslarından Bir Britanyalı Milletvekili olmam hasebiyle son zaman­ larda Britanya ile Kıbrıs ara­ sındaki ayrılıktan ötürü son derece üzgünüm. Bağımsız­ lık gününüz dolayısıyle sami­ mi tebriklerimi sunarken Kıbııstan öğrendiklerimden dolayı minnettarlığımı bildi­ ririm. Dünyadaki bütün prob­ lemlerimizin menşei insanın hilkatinedir. İnsan hilkatin­ de radikat değişikliğe dayanmıyan herhangi bir çare, ça­ ğımızın ihtiyaçlarını karşılamoktan uzak kalacaktır. Kıbrısta kurulan yeni bir­ lik, muhtelif ırklar arasında görülen ve Komünistlerin birbiri arkasına yeni yeni milletleri taraftar olarak ka­ zanmasınaa yanyan karşılıklı ik ve fikir ayrılığına güvensizlik bir hal çaresi bulabilir. Britanyalılar ve Kıbrıslılar hayatlarında manevî kıymet­ lere yer veren insanlar olduk lanndan her millete ebedî birliğin ve dostluğun yolunu göstereceklerdir. JAM ES DİCKSON İsveç Kral Mabeyincisi ve Parlamento üyesi Bugün kıymetli Kıbrıs adası Bağımsız Milletler safında yer alıyor. Bu, Kibrisin problemle­ rinin hemen kaybolacağı ma­ nasına gelmemektedir. Fakat Tanrının delâleti ile Kibrisin erkeği ve kadını, baş gösteren güçlüklerini sulhçu yollardan halletmek çarelerini bulacaklar dır. Kibnsta bir müddet kalmak saadetini nail oldum. Her bi­ ri birer ateşin İnkılâpçı olan liderleriyle, halkıyle vemücahitleri ile tanıştım. Dünyanın sıklet merkezi olan memleketi­ niz muazzam manevî kuvvetler le meşbudur. Bu kuvvetler, ya­ pısı kanallar vasıtasıyle Kıbrısa bir zaman yekdiğeri İle çar­ pışan muhtelif ırklara mensup kimselerin nasıl mütecanis bir varlık yaratabileceğini, şaş­ kınlık ve ihtilâf içinde bocala­ yan bir cihana öğretmesine fır­ sat verecektir. Ada, bütün dünyaya bir ör­ nek teşkil edecek ve her yerde bir üm it atmosferinin yaratıl­ masına yardım edecektir. Yıkıcı kuvvetler, ayrılık nef­ ret ve kıskançlık tohumlarım saçmak için ellerinden geleni yapacaklardır. Fakat sağlam manevî kuvvetlerle mücehhez Kıbrıs milleti Tanrının İnayeti ile, fırtınalar İçinde dahi, birlik, sulh ve refah yolunu bulabilir’ bulacaktır da. Sızın bu bağımsızlık günüO-ızcle. dunvanakı nüzde, dünyadaki diğer ka rışık devletler Kıbrısa bak­ maktadır. Batının ve Doğu­ nun kuvvetli adanızı kendi menfaatleri için kullanmak isteyeceklerdir.. Sizin milleti­ niz, Allahın dirayetiyle, hem komünist olan hem de olma­ yan kuvvetleri değişme ideo­ lojisi vereceksiniz. En büyük saadet günü bu­ günde, Kıbrıs halkı değişme cesaretini kendinde bularak birleşmeli ve Doğru için mücadele etmelidir. Moral Silâhlanma ile, Rıımlar deği­ şebilir, Türkler değişebilir ve hatta tngilizler de değişebilir, Sizin memleketiniz bütün ' İnsanlığa, Müs O—7 Hristiyanlarla *w İV1U3 __ i , . lümanlarm beraberce dostluk içinde yaşayabildiklerini, baş kalarının emellerine alet ol­ madıklarını ve Allahın ilhamı altında yaşayabildiklerini is­ pat etme şansına sahiptir. Büyük Cumhuriyetinizin ve her Kıbrıslının hayatı sıkı, kifayet edici ve edebî bir şekilde, namus, doğruluk, şahsiyattan uzak ve sevgi esasları üzerine kurulmuş ol­ sun. İşte o zaman Kıbrıs öyle bir memleket olacaktır ki, bütün dünya milletleri şunu söyleyecektir. “Milletler işte bu şekilde yapmalı­ dır yolda giden ve günlük hayat­ larında mutlak ahlâkî kaide­ lere riayet eden bir milletin doğuşunu beklemektedirler. Kıbrıs, özlenen öncü ınillet olabilir Hürriyete yeni kavuşan Afrika ve Asya milletleri doğru yolu aramaktadırlar Kıbrıs o n la ra binb ir güçlükle k a z a n d ık la r ı hürriyetlerini en son ve en tehlikeli tahakküm şekli olaıı K om ünistliğe karşı nasıl koruyacaklarım göstere|bilir. zuundakl görüş farklarının İzalesine b ^ S ıT * ve Yun»nlstan’ın Kıbng mev­ tinden Vatan’ın Başyazar. Ahmet E m in V nı ° ^ " *stanb,,p’"n e" büyük caıeteieken: (Solda) James Coltart, Ingiltere’deki t Î!"8" ’ x d a ik1 meslektaşı İle komışurJean Rous, tanınmış Fransız Sosyalist sa7eteler,n'n direktörü ve (s»**»' Bu sayfa, Kıbrıs istikbalinin Birliğin Köprüsü olacağınğ inanan Kıbrıslılar^oe Ktbmltlann dostlan tarafı l ~ ~ — — "7"'— r k t ü l '/ k t ^ •ALI, 16 AĞUSTOS, 1960 »AYITA S ( B O I K D B t ) CUMHURİYET İLÂN EDİLDİ Valinin Açış Konuşmasından Sonra imza Töreni Yapıldı D R . K Ü Ç Ü K , M A K A R İ O S , VECDİ TÜREL VE HRÎST^ 0 S B İ R E £ SÖYLEV VERDİLER Skîij^dbrıs Valisi Bugün Adadan Ayrılıyor jKg!\s\' Reisicumhur Muavini Dr. F. K üçük’le eşi Bayan Süheylâ KüTlk Lidra P ala sta verilen d ü n k ü ziyafete teşrif ederlerken. (Foto Bozkurt - B1LBAY) Kıbrıs’ın bağımsızlığına vuşması dolayısıyla yapılacak törenler, dünden başlamış ve Vali Sir Hugh Foot, dün öğle­ yin. hükümet adına Kordiploma tikle iki yüz davetliye Lldra Palas’ta bir ziyaret vermiştir. DÜN A KŞA M K t TÖREN Dün akşamki tören, geceyarısından az önce Cumhurbaşka­ nı Makarios, Cumhurbaşkanı Y a r d ı m c ı s ı Dr. F a­ zıl Küçük, Yunanistan ve Tür­ kiye Başkonsolosları ve Vali Sir Hugh Foot’un Temsilciler Meclisine gelmeleriyle başlamış ve Valinin, açış konuşmasından sonra atılan 21 pare topu, imza töreni takip etmiştir. Vesikaların, Sir Hugh Foot, Yunanistan Başkonsolosu Hrls tobulos, Türkiye Başkonsolosu Vecdi Türel, Başpiskobos M a­ karios ve Dr. Küçük tarafından imzalanmasından sonra konuş­ m alar yapılmıştır. V A LİN İN K A B U L RESM İ im za töreninden sonra Vilâ- Konağında diplomatik ze­ vatla vedalaşmak üzere bir re3 m î kabul tertip eden Vali Sir Hugh Foot’la eşi, bugün sabanleyin saat 8.00’de Cumhurbaş­ kanı Yardımcısı, ve Bakanlarla vedalaşacak ve Vilâyet Kona­ ğından ayrılarak saat 9.00’da Mağusa’ya hareket edecektir. M E B 'U SLA RIN Y EM tN TÖRENİ Sabahleyin saat 10.00’da tem silciler meclisinde meb’usların yemin töreni yapılacaktır. Bu­ nu varışlarında Kıbrıs polisi ve jandarma kuvvetlerinin ihtiraın k ıt’ası tarafından karşılanacak olan Cumhurbaşkanı ile Y ar­ dımcısının and içme töreni ta­ kip edecek; Bakanlar ise, Ba­ kanlar Konseyi binasında ye­ min edeceklerdir. 17 P A R E TOP öte yandan saat 10.00’da Ma ğusa’ya varacak olan Vali ile eşi, ihtiram kıtasını teftiş et­ tikten sonra Chichester savaş gemisiyle Kıbrıs’tan ayrılırken 17 pare topla selâmlanacaktır. VALİNİN KONUŞM ASI Kıbrıs Valisi Sir Hugh Foot, dün akşam yaptığı konuşmada 29 Temmuz 1960’ta Kraliçe Elizabeth tarafından tasdik edi­ len ve İngiltere Parlâmentosu tarafından geçirilen kanunun birinci maddesini okumuş ve bu madde tahtında veya başka su­ retle kendisine bahşedilen yet­ kilere dayanarak Majeste Kra­ liçenin Kıbrıs Cumhuriyeti Mec İla Emirnamesini yaptığım ve bunun 10 Ağustos 1960’da yü­ rürlüğe girdiğini anlatmıştır. V ali> ayrıca, bu emirnameye göre bağımsız Kıbrıs Cumhuri­ yetinin 1960 Ağustosunun ona!tıncı gününün başlarından iti­ baren kurulmuş olduğunu be­ lirtmiş ve sözlerine son vermiş­ tir. de verdiği söylevde Kıbrıs Elen halkı adına resmî vesikayı im ­ zalamasından bahtiyarlık duy­ duğunu bu günün hususî bir önemi bulunduğunu, Kıbrıs’ın bağımsızlığa kavuşmasıyla ken dişine mes’elelerini tanzim gibi esas bir hak tammış olmakla kalınmadığını, demokratik mUesseselerin geliştirilm,esinde ve beynelmilel hürriyet prensiple­ rinin tatbikinde yeni bir safha açılmış olduğunu belirtmiştir. SA M IM I VE S IK I İŞBİRLİĞİ Makarios, sözlerine devam ederek yeni, devletin çalışabil­ mesi ve ilerleyebilmesi için il­ gili taraflar arasında samimî ve sıkı işbirliği yapılması ve ada sakinlerinin birbirlerine saygı göstermesi gereği üzerin İKfll de durmuş ve Elenlerln, bu ko­ nuda elden gelen her gayreti Ziyafetten önce Slr Hugh Foot İle Reisicumhur Başpiskobos M A K A R tO S’U N SÖYLEVİ yapacaklarını bildirmiştir. Makarios neşe İçinde sohbet ediyorlar. Başpiskobos Makarios, tören ( Devamı Sayfa G da) (Foto. Bözkurt - BİLB A Y) Orgeneral Cemal Gürselin Kıbrıs Cumhuriyetine Başarı Mesajı liirsel, Karşılıklı Hak ve Menfaatlara Riayetkar Bir Kardeşlik !ihniyetiyle Her Alanda Mesut Gelişmelerin Kaydedileceğini Belirtti KIBRIS PARLAK BİR İSTİKBALE NAMZETTİR Kjıbrıs Cumhuriyetinin ! Kıbrıs’ın ve Kıbrıs’lılarııı lilânı münasebetiyle Türkiye kaderi ve istikbali ile daima JTürkiye Devlet ve Hükümet yakından samimiyetle alaka Başkanı Orgeneral Cemal lanmış olan Türk milletinin İGürsel şu mesajı göndermiş Kıbrıs’lıların üstün vasıfla­ rının kendilerini lâyık kıldı itir : ‘‘Genç; Kıbrıs Cumhuriye­ ğı bid idareye ve maddi re­ tinin teessüs ettiği şu anda fah seviyesine erişmesini jilk Cumhurbaşkanı ve C im [Jıurbaşkanı Muavini sıfatile zatıâlilerinize en samimi teb piklerimi ve bütün Kıbrıslıiara daha büyük bir huzur ve refah içerisinde daimi [muvaffakiyet ve saadet te­ dennilerimi ifade etmek iş­ it eı-im. ■IHMIIIIIMIIIMIIIIII İt «»•••(■•■(■••••MI (İKİMİ MI •>••••• Ord. Prof. Hilmi ileri Kıbrıs’ta jLeymosun - Baf yolunda Feci Bir Kaza İyi Niyet ve Karşılıklı İşbirliği Cumhuriyeti Başarıya Kavuşturacaktır Hugh Cumhuriyetinin başarıya ka fFöot, dün akşam İngilizce vuşacağı ve hiçbirinin ada( Devamı Sayfa 6 da) ; Haber Bülteninden sonra l Kıbrıs Radyosunda yaptığı vÇda konuşmasında hiisn-ü niyet, karşılıklı işbirliği ve ûnlayış sayesinde Ivjıbrıs Avusturya Konsoloslu­ ğu Baş Konsolosluk |IM„ımı,„milinmıI» Oluyor Türkiye Büyükelçisinin Avusturya’nın Fahri Kon Bugün Muvasalatı solosu Dr. G.N- Marangoz Avusturya hükümetinin se­ Bekleniyor lâmlarını Kıbrıs *'ıımhurrei l,,,,,*'ll*IIHH#l |l *.|MIM||i|| V»,a HEYET DAHA SONRA DR. KÜÇÜK’E ÎADE-1 ZİYARETTE BULUNDU kiye Kültür Derneği Temsil cisi Kemal Oran’ı dün sabah Lidra Palas’ta ziyaret etmiş ve kendileriyle bir saat ka­ dar görüşmüştür. Daha sonra Tümgeneral Madaııağlu ilebaşkanhğında bulunan hey’et, mensubları, Dr. Küçiik’e iade-i ziyarette bulunmuşlardır. Ayni maksatla Kıbrıs’ta bulunan Profesör Derviş Maııizâde, Nef’i Korytirek, Halil Fikret Alasya, Semih Atayuıt ve Zeki Sıdal’hı Eş ref Soysal ve Yıldırım Er­ giden’iıı Dr. Küçük’ii maka­ mında ziyaret ederek bir müddet görüştükleri bildiril Türkiye Devlet ve Hükü­ iniştir. met Başkanı Cemal Gürsel tllllllllUllUlMII'lUlllMIIIIIIMIIIIIIIIIIUIIIlNUlMllff ile Yugoslavya’nın Ankara Büyükelçisi, memleketleri arasındaki siyasî, İktisadî Adalet Bakanlığından bil ve kültürel münasebetleri geliştirme isteğini izhar et­ dirildiğine göre Bağımsızlık Lidra Palas otelinde verilen dünkil ziyafetten bir köşe. Resimde Reisicumhur Başpiskobos Makarios Reisicumhur M ua­ günü dolayısiyle 106 mah­ vini Dr. F. Kiiçiik ile eşi, Slr Hııglı Foot, M üftü I)ânâ efendi ve davetli diğer bazı zevat gör (ilmektedir (Foto. B1LBAY) mişlerdir. Ankara’dan gelen haberle pusun cezaları affolunmuş, re göre Cemal Gürsel ile el­ 83’ünüıı ise cezaları \bir av­ çi arasında uzun bir görüş­ dan birkaç seneye kadar ha (Birinci sayfadan kalan) fifletilmiştir. me yapılmıştır. ren yolları ile Kızılbaş yol- yolu, Sinan Paşa, Abdullah lan, Dianello Fabrikası, Nel Paşa Sokakları ile MartineBağımsız Kıbrıs Cumhuri son, Aleks Pallis, Hacı Yor go Meydanı Salamis Cadde yetinin ilânı münasebetiyle !/ / gancis, Ay Pavlo sokakları si ve Simonidu sokağı. Batı Almanya Başbakanı ile Kikko Kampı yakınları, Dr. Adenauer Cumhurbâşka öğleden sonra 4.00 ile sekiz nı Makarios’a bir telgrafta, arasında trafiğe kapalı bu­ Kıbrıs’ın bağımsızlığa ka ret etmektedir. Batı Almanya’nın Kıbrıs vuşmasının arifesinde muh­ , Milliyetçi Çiti üumhurbaş lundurulacaktır. Kıbrıs Makamlarının rica Cumhuriyetini tanıdığını, Mağusa’da şu yollar, sa­ telif devlet b a ş k a n la rın d a n kanı Çan-Kay-Şek ise, Kıb­ Cumhurbaşkanı Makarios rıs’ın cumhuriyete kavuşma bah saat 9.00’la öğleden son sı üzerine Majeste Kraliçe yeni cumhuriyetin dünya Dün yılın en sıcak gü­ ile Cumhurbaşkanı 1 ardım sından duyduğu memnunlu­ ra saat 6.00 arasında taşıtla Hükümeti Birleşik Krallık sulhunu, uluslararası anla^ nü olmuş ve Lefkoşa Uçak alanında 42 derece cısı Dr. Küçük’e tebrik ve ğu belirtmiş; dışişleri baka ra kapalı olacaktır. Konsolosluk makamlarının yışı ve barış idealini geliştir santigrat sıcaklık kayde­ iyi dilek mesajları gönderil nı ise ülkesinin yeni cumhu Slıakespeare, Arsinoe, istiklâlden sonra Kıbrıs’a mede değerli hizmetlerde dilmiştir. riyeti tanımağa karar verdi \Vilcox sokakları, Beşinci aid konsolosluk vazifelerini bulunacağına inandığını be inektedir. Trodostan Kuzey Doftu Majeste Kraliçe’nin Mesajı ğini belirterek iki ülke ara­ George Caddesi, Lârnaka yapmakta devam etmeleri­ lirtmiş ve iyi dileklerini sun Mısır’a kadar uzanan so­ İngiliz Kraliçesi aşağıda­ sında normal diplomatik mü Yolu, Yeşil Deniz, Liman ne muvafakat etmişitir. ftuk hava tabakası, doğu muştur. ki mesajı göndermiştir : ya doğru kaymaktadır. nasebetler kurulacağı umu­ “Bu Bağımsızlık gününde dunu izhar etmiştir. Bununla beraber, bunun, adaya ne zaman ulaşaca­ Kıbrıs halkına, Cumhuriye­ ğını şimdiden tâyin et­ tin refahı için en samimî te mek zorsa da, bu akşaırı mennüerimi izhar ederim. olması muhtemeldir. Kıbrıs’taki anlaşmanın mem Btına göre bugün hava leketlerimiz arasındaki bağ yine sıcak olacak; hava sıcaklığı İç bölgelerde lamı idame ve takviyesine öğrendiğimize göre eski 40,S; kıyı bölgelerinde i»e Yeni Kıbrıs Cumhuriyetinin bütün Kıbnslı kardeşlerimize dua eder ve inanırım.” 32-3(5 derece santigrattan Bundan başka Fransa EOKA’cılardan bir Rum, yukarı çıkacaktır. uğurlu olmasını ve sulh ve sükûn içinde istikrarlı bir varlık temin diin öğleden sonra, tasamı Cumhurbaşkanı De Gaulle, Bugün öğleden sonra orta şiddette veya sertçe etmesini diler. göndermiş olduğu tebrik me funda bir tabanca ve beş deniz ıııelleutlerl zuhur sajmda iki ülke arasında iş­ kurşun ile yakalanarak tev kif edilmiştir. birliği yapılabileceğine işa­ Mahpuslar Affolundu K IB R IS A G E L D İ: Bugün yapı­ lacak törenleri takip etınek ve bu arada Mehmetçiklerin adaya çıkışlarını tesbit etmek amacıyle, gazetemizin İstanbul M u­ habiri arkadaşımız Muhsin Şe­ ref Kök, dünkü T. H. V ııça&ı ile adamıza gelmiştir. Kesim, arkadaşımızı Hava Alanında tesbit etmektedir (Foto. Bozkurt - B1L.BAY) [VALİ DÜN AKŞAM SON VEDA KONUŞMASINI YAPTI Türkiye’nin Kıbrıs Büyü­ kelçiliğine tâyin edilmiş bu binan Emin Dirvana’nm bu Rün Kıbrıs’a hareket etmesi Cumhurbaşkanı Makariitimatnamesini sunması beklenmektedir. Dün aksam geceyarısı Lef koya’da TemshcJıer Meclisi salonunda yapılan K ıU n 8 C În n m îrîy e tF îrı^H Î*^iW îîu n d e ın b î^âh tîc ! Türk - Yugoslav Münasebetleri Geliştiriliyor •Ullınıı... . Kıbrıs Valisi Sir Dr. Küçük Türkiyeden Gelen Heyeti Ziyaret Etti Cumhurbaşkanı Yardım cısı Dr. Fazıl Küçiik, Kıbrıs m dün gece yansından iti­ baren bağımsızlığa kavuş­ ması dolayısiyle yapılacak törende Türkiye’yi temsilen evvelki gün Kıbrıs’a gelen Türkiye Millî Birlik Komite si mensublarından Tümgene rai Cemal MadanoğJu ile Profesör Ömer Özek, Pro­ fesör Süheyl Derbil, ve Tür İstanbul Teknik Üniversi »e d ’ni temsilen Kıbrıs’ın baRımsızlık törenlerinde hazır |bulunmak üzere Ordinaryüs Profesör Hilmi İleri, dün öğ Beden sonra adaya varmış Itır. Öte yandan Kıbrıs Türk Ciiltür Derneği Başkanı IMehmet Ertuğrııloğlu da ay |nı gayeyle dün akşam Kıb­ rıs’a gelmiştir. Altı Kişi öldü, ik i Kişi Yaralandı Dün Leymosun - Baf yoUunun 96’ncı milinde bir oto »üsle bir kamyonun çarpışij&ası sonunda Yoliistü (KoPoni) köyünde altı kişi ölP n-üş; iki kişi de ağır surette »aralanmıştır. Ölenler ara­ lın d a bir kadın’la J1 yaşmKa bir çocuk da bıılunmak1tadır. her zaman istemiş ve bunun ('anlaşmalara uygun bir şe­ ve temini için mümkün olanı kilde ve karşılıklı hak yamağa çalışmıştır. Şu anda menfa atlarına riayetkar bir imzalanmış bulunan anlaş­ kardeşlik ve işbirliği zihni­ maların tesis etmiş olduğu yeti dahilinde çalışmaları sağlam ve adil temeller iize ile kültürüel, siyasal ve sos­ rinde kurulmuş olaıı Kıbrıs yal alanlarda mesut gelişme Cumhuriyetinin, adadaki ler kaydedeceği şüphesizdir. Kıbrıs Cumhuriyetinin, Türk ve Rum cemaatlarının ( Devamı Sayfa 6 (la) ve bütün Kıbrıs’lılarm bil si Başpiskobos Makarios’» tevdi edip, Kıbrıs Cumhuri­ yetinin ilânı dolayısiyle hü­ kümetinin Kıbrıs’taki Kon­ solosluğunu Başkonsoloslu­ ğa yükseltme kararını altlı­ ğını bildirmiştir. Türk ve Yunan Askerle-rinin Gelişleriyle ilgili BATI A L M A N Y A KI BRI S CUMHURİYETİNİ TANIDI Kıbrıs Cumhuriyetine İyi Dilek Mesajları Gönderilmekte Konsolosluk Vazifeleri | EOKA’cı Rum Tabanca ile Yakalandı Kıbrıs Türklerinin Bağrından Doğmuş Olan LEFK0ŞA TÜRK BANKASI s ( B O Z I D B 1 ) SAYFA 4 i I Oku! Müfettişi Hulusi Menteş Amerika’ya Hareket Ediyor BAŞLAYAN YENİ ÇAĞ OSMAN TÜRKAY Kıbrıs tarihinin bir faslı kapanmış önümüzde yeni bir sayfa açılıyor. Bugün Cumhuriyetin ilk gününü idrak ediyo­ ruz. Seksen iki yıl iki ay süren Ingiliz sömürge idaresi sona ermiştir. Bu müd­ det içinde, Kıbrıs Türkü, gerek İngiliz idaresinin tek taraflı baskısından, gerek­ se Rumların imha siyasetinden yıpran­ mış, madddeten zayıf bir duruma düş­ müştür.. Bununla beraber, milli benliği­ ni, Türklük azim ve şuurunu kaybetme­ yen Ada Türkleri her güçlüğü uenerek dinamik bir kütle ,bir Türk toplumu ya­ ratmış ve yaşatmıştır. Cumhuriyet devrine gelecekten emin olarak girmekteyiz• Yeni rejimi yaşatmak ve bu memlekette komşu toplumlarla barış içinde var olmak azmindeyiz. Güç­ lüklerin henüz yenilmediğini, engellerin aşılmadığını müdrikiz. Yeniden doğuyo­ ruz. Anayurdumuzun himayesi altında kurulan bir idarede eşit şartlarla çalış­ mak ve yükselmek haklarını kazanmış bulunuyoruz. Fakat kalkınma yükselme ve kurtuluş savaşımızın henüz başladığı­ nı da biliyoruz. Bizi yolumuzdan dön­ dürmek, geriliğe sevketmek ve bu suret­ le sömürmek istiyecek olanlar karşıların­ da granit bir kütle bulacaklardır. Barış idealini benimsemiş, ona bütün varlığımızla bağlanmış bulunuyoruz. İki toplum bu ideal uğrunda çalıştığı müd­ detçe ada refah ve saadete kavuşacaktır. Karşı toplumun haklarına ve hürriyetine saygımız vardır■Onların da bizim hak ve hürriyetimize saygı göstermesini bekli­ yoruz. Ancak bu şekilde bir siyaset güt­ tüğümüz takdirde, barış içinde birlikte var olmamız mümkün olacaktır. Doğu Akdenizde bugün doğan bu yeni devlet samimiyet ve iyi niyet saye­ sinde varlığını devam ettirecektir. Türk toplumu, uyanan millî şuurun ve vatan sevgisinin ışığı altında barış içinde çalışa­ cak ve sömürge idaresi esnasında kay­ bettiği zamanı telâfi etmenin yollarını arayacaktır. Cumhuriyet kurulmuş olmakla be­ raber, Kıbrıs ufuklarındaki kara bulutlar henüz dağılmamıştır. Bu memleketin ba­ rışma ve huzuruna kem gözle bakan, iki toplum arasına nifak tohumları saçan bozguncular henüz meydanı terketmemişlerdir. İşte bundan ötürü, Türk toplumu olarak yeni çağa ihtiyatla gire­ ceğiz. Daima uyanık olacağız. Hakları­ mızdan feragat ve fedakârlıkta bulunmıyacağız• Barışçı gayemizde başarı sağlamamız için mücadelenin henüz baş­ ladığını her zaman hatırlamamız gerek­ i mektedir. I Seksen iki yıllık bir ayrılıktan sonra şanlı Türk ordusunun kahraman Meh­ metçikleri, bugün bir Türk yurdu olan Kıbnsa auak basacaklardır. Onları, kar­ şılamak, bağrımıza basmak bize sonsuz bir gurur ve heyecan vermektedir. Lala Mustafa Paşa’nm Mağusa’yı fethinden 389 yıl 15 gün sonra aynı ka­ sabada Türk askerleriyle karşılaşmak, şüphe yok ki tarihî önemi büyük bir hâ­ dise olacaktır. Ada Türklüğü bugün hasret dolu kucağını açmış Mehmedini bağrına bas­ maktadır. Onlar bu memleketin barışını koruyacaklardır. Tarih boyunca devirleri kapatıp yeni bir devir açan, zamanın akışını durduran, tarihin seyrini değişti­ ren Türk ordusu, şüphe yok ki bu kutsal görevi başaracaktır. Bugün her zamankinden heyecanlı­ yız. Bugün her zamankinden umutlu­ yuz- Çünkü artık Mehmetçiklere kavuş­ muş bulunuyoruz. Sevincimizin, mutlu­ luğumuzun tek sebebi de işte budur. Geçmiş, karanlık uçurum ve yıkıntılar la doludur. Gelecek ise önümüzde ay­ dınlık bir ufuk aşmaktadır. Bu ufuğu ge­ nişletecek ve yeni çağın ışığı altında ka­ ranlıklan parçalayarak yolumuza devam edeceğiz. t a r z s a n JfcVJL ü mKKKmmmKmm BİR HAFTA ÖLÜMLE MÜCADELE ETTİ!. Amatör avcı olan Guy Lamour, Tam 164 saat aç-susuz, kendisini kurtarmağa gelecek olan orman kolcularım bekledi. Fakat ne gelen, ne de giden vardı. Hayatından ümidini kesmişti..- Ama... i if Bay Hulfisi Menteş ? î Kıbrıs Türk İlk Wiul Baş y Müfettişi Bay Hulûsi Men­ ? teş, Londra yolııyle Ameri­ ka’ya gitmek üzere bugün uçakla Kıbrıs’tan ayrılacak ¥ »*« tır. Bay Hulûsi Menteş İn­ giltere’de iki hafta kaldık­ tan sonra “America” adlı yolcu vapuru ile Birleşik y Amerika’ya hareket edecek y y tiry y y Birleşik Amerika’nın bey­ nelmilel eğitim programı ge reğince Amerika’da altı ay kalacak olan IIulûsi Bey, öğ y retmenlerin kendi sahaların y da geliştirilmesini hedef tu­ y tan bir kursa iştirak edecek tir. i i I 1 l I i İ 1 i Kiraiık Ey Lefkoşada Mahmut Paşa | sokağındaki 103 numaralı ev ? kiralıktır. y y İki oda aşağıda, iki oda V yukarıda, mutfak, Tuvalet ve altından yanma banyosa ve akar suyu ve geniş avlusu. Ev kökten tamire tabi tutu larak yeni bir hale getirilmiş­ tirMüracaat: Lefkoşada İstik­ lâl Caddesinde 16 ve 18 Nu­ mara. KÖSE Her nevi bisiklet akşamı satış mağazası Ayrıca yeni bisiklet, gaz ocağı ve lüks satılır ve ta­ mir olunuiEMAL H.KÖSE Afrikayı uyandıran liderler HASRET SONU 16 AĞUSTOS, 1960 Lumumpa para çaldığı için h a p * ^ Nkrumah bir kulübede dogmuştu - Seku lu sadece ilkokulu bitirmiştir - T o m Mboya dışa da bile kabilesinin kepini giyer -Dr. Banda hap se girdikten sonra kahraman olmuştu. tisini kurmuş ve seçimleri kazanmıştır- Böylece e*» adiyle “Altın Sahili Bftşve kili olmuştur. Gana ıstık la e kavuştuğu zaman Nkrumah tecrübeli bir lider olarak -ş başına geçmiş, bu yılın Tem muz ayında Gana İngiliz Mu letler Camiasına dahil hir Cumhuriyet ilân edilince de işkaıı seçilmiştir. r_ÂSTÎNK K. BANDA aland Milliyetçi Lideri eçen sene hapse girdik-^ sonra Dr. Banda millî _ir kahraman olmuştur. 54 yaşındaki bu milliyetçi lide­ rin 40 senesi fakru zaruret İçinde geçmiştir. 12 yaşında iken oto - stop yaparak Gü ney Afrika’ya gitmiş orada tutunamayınca Amerika’ya Afrika’ya geçmiş ve binbir zorlukla 1937 de Nashville’ deki Tıp Kolejini bitirmiştir Bilâhare Londraya gitmiş ve doktorluk yapmağa baş­ lamıştır. Bu sırada Nyasaland’daki Afrikalıların Londra’daki temsilcisi ol­ muş ve 1958 de memleketi­ ne dönmüştür. İstiklâl için mücadelesi kanlı hâdiselere yol açmış, neticede tevkif edilmiştir. Banda 1 Nisan­ da serbest bırakılmış ve İn­ giltere ile istiklâl için müza kerelere iştirak etmiştirDr. Banda hâlen bu uğurda mücadelesine devam etmek­ tedir. PATR1CE E. LUMUMBA Kongo Cumhuriyeti Başvekili Belçika Kongosu 30 Ha­ ziran 1960 da istiklâline ka vuştuğu zaman, zayıf, top sakallı 34 yaşındaki Lumum ba Başvekil olmuştur. Fa­ kat memleket bağımsızlığını elde eder etmez asayiş bo­ zulmuş ordu ayaklanmış, K\vAME NKRUMAH Katanga eyaleti kendi başı­ Gana Cumhuriyeti Başkanı na istiklâlini ilân etmiştir. Afrika milletleri arasın­ da Ganayı başta istiklâle ka Lumumba duruma hâkim vuşturduğu için Nkrumah olamamış ve Birleşmiş Mil­ bütün kıt’ada büyük bir letleri yardıma çağırmıştır. Kongo’da tahsilini yapan kahraman olarak sayılmak­ Lumumba 19 yaşında Staııta ve sevilmektedir. Gana’ leyville’deki bir postahanenın C Mart 1957 de istiklâle kavuşması, İngiliz bayrağı de çalışarak hayata atılmış­ yerine Gana bayrağının dal tır. On bir yıl sonra para galanmağa başlaması bütün çalmaktan sanık olarak hap Afrika için tarihî bir hadise sedilmiştir. Geçen senenin Ekim ayında siyasî faali­ olmuştur, Nkrumah bundan 51 yıl yetten dolayı tevkif edilmiş önce çamurdan yapılmış bir Ondan sonra hürriyet için bir kulübede dünyaya ge!- çetin bir mücadeleye giriş­ miş ve misyonerlerin işlet­ miş ve Belçikalılarıl^ooııgo’ tiği bir okulda tahsilini yap­ yu terketmeğe zorlamıştırmıştır. Bilâhare zengin am­ Seçimlerde bütün rakipleri cası onu Amerika’ya tahsi­ ni yenerek liderliğe yüksel­ le yollamış, o da 1939 da miştir. Lincoln Üniversitesini bitir SEKUTURE miştir. Gana’ya döndüğü za man hürriyet mücadelecine 21 Eylül 1958 de yapılan başlamış ve bu yüzden hap- referandumda Fransız AL sedilmiştir. Sonra Halk Pav- rikasma dahil 8 bölgeden bi Kongo’daki son hâdiseler dünyanın alâkasını devrimi zin enbüyük milliyetçilik ce reyanlarına sahne olan A f­ rika kıt’ası üzerinde tekrar toplamıştır. Asırlardan beri yabancı boyunduruğu altında, ipvidaî bir hayat yaşamış olan milyonlarca insan, son Mr kaç sene içinde millet v<v~ m kazanmış ve bağımsı*.-kavuşmuştur. İlk defa r rak milliyetçilik hissinizi, hürriyet arzusunu du> bu insanlar, kuvvetli lide^ j lerin gayreti ve mücadele­ si sayesinde, istiklâllerini el de etmişler ve dünya devlet ieri safında yer alabilmiş­ lerdir. Hâlen Afrika’nın en faz­ la bahsedilen 5 liderini aşa­ ğıda tanıtıyoruz: TOM MBOYA Kenya İşçi Federasyonu Genel Sekreteri , Henüz 30 yaşında olan Mibyo çocuk yüzlüdür, fa­ kat mücadelecidir ve iyi bir politikacıdır- Tom 1955 de dünya çapında şöhret kazan mıştır. O zaman Mombosa li maıımda patlak veren bir grevi zinci işçilerin lehinde halletmeğe muvaffak olmuş tur.l958’de kendisi Akra’da yapılan Afrika Milletleri Kongresine Başkan seçilmiş ve bu mevkii Nkrumah ile paylaşmıştır. Tom yabancı memleketlerde bile daima mensup bulunduğu Luos ka hilesinin sembolü olan ltep’i giyen Kenya’da siyasî faali­ yet menedildiği zaman içti­ mai toplantılar yaparak mü cadelesine devam eder.Bu se ne Londra’da yapılan Ken­ ya üzerindeki görüşmelere iştirak etmiştir. Coşmak da .............. Sevinçten hüngür hungur ağlamak ria Hakkıdır Kıbrıs Türk’nim! Seneler sonrası Mehmetçiklerimizdir tekrar gelen; Bu ne kavuşmaktır kardeşler?! Hakikat oldu koca bir özlem — İşte hasret sonu!... Şayet bu sabah horozlar Erken ötüyorsa, Şayet ay batmak bilmiyorsa, Sabah yıldızı gitmiyorsa. Şayet minareler başkaysa Bugünün tarifsizliğindedir. Bütün bunlar Mehmetçiğim: ........... Senin için Hep vallaha hep senin yuzundendır! Çılgın çılgın ağlarız da, Ağlarken güleriz de! Ne demek seneler sonrası Bu kavuşmak? Ne demek bu hasretin sonu, Ne demek yarınların gelişi? Şükür Tanrım! Şükür bugünü de gösterdin bize!! Şükür bir ana gelmedi bu ayrılık! Nasıl yaşıyabilirdik Döneceğini bilmeseydik Mehmed ım? Gam yemeyiz artık ölsek bile? Sen varsın ya aramızda, Sen varsm ya başımızda, Gözümüz kalır mı arkada? Hoş geldin seksen iki yıldan sonra! Hoş geldin sen Mehmetçiğim! Gel sarmaşdolaş öpüşelim, Gel ağlaşıp dertleşelim!... SEDAT TÖRî ş— — — — — — — — — — — Kitap Satışı 15 Ağustos’dan itibaren Ortaokul, Lise j ve Kollej Kitaplarımızın satışına başlandı­ ğını kıymetli öğrencilerimize müjdelerim, j LÜTFÎ KİTABEYİ bloktan da azamî faydalan­ mak istediği anlaşılmakta dır. Nitekim kendisi hem Washington’u hem de Mos­ kova’yı ziyaret etmiş, ikisin den de yardım koparmıştır. Seku Trııe’nin tahsili kıt­ tır. Sadece ilk mektebi bitir miştir. Fakat kendisi şöylfi demektedir: “Mektepte P olduğunu öğrenmiştim. fani dünya yalnız Doğıu' Batıdan mürekep değüdir.1 sıı la da 4 istikamet iflevcu' HH*JJJjB i i m m m ı ın n n n t n n M iııı t ıı m n M il M i l M t l lt ii H i i llllltlM rini teşkil eden Gine, ‘‘Ha­ yır” diyen tek devlet olmuş ve böylece Fransaya bağlı kalmak istemediğini bildir­ miştir. Beş gün sonra Gine müstakil bir devlet olmuş ve 38 yaşındaki milliyetçi li der Seku Türe Cumhurbaş­ kanı ilân edilmiştir. İşçi sen dikalarmda faal durumu do. layısıyle Ture’ye daima bir Marksist gözü ile bakılmış­ tır. Mamafih kendisinin ev­ velâ milliyetçi olduğu ve iki Gime Caddesi 49 ve 150 Halk arasında sık sık tek­ ceylân avlamak içüı kurduk­ Bir taraftan açlık, susuzluk, TEL : 72552 - LEFKOŞA rarlanan çok güzel bir dar­ ları tuzaklardan birine düş­ diğer taraftan soğuk, onu bımesel vardır: “Öldürmeyen müştü. Düştüğü yer hayli tam manasıyle perişan bir Allah, öldürmez” diye. Ne za derindi- Ve tuzağın kurulu­ hale getirmişti., iler haliyle man ve kinıiıı tarafmdan ğuna bakılırsa, burası çok kurtarıcılardan ziyade ölümü Eski adresim olan Asma beklediği belli oluyordu. söylendiği bilinmiyen bu söz eskiden kazılmıştı. Ormanın hemen hemen İnç hakikaten çok doğrudur. Ba­ Av çukurunun içme düş­ Altı Sokak No. 3 - 5 den karsınız yolda yürüyen bir insan uğramayan yerlerinden tüğünün altıncı gününde dükkânımı Alaybey Sokak birinde bulunduğu için adam, başına düşen minimi­ mutlüş bir lııtma koptu. Rüz No. 17 ye naklettiğimi ve ni bir saksının sedmesi ile Guy Labour'un vazıyeti çok garlar, dalları knıyor, ağaçla­ halis kahve satışına yeni­ oracıkta ölüverir de alev alev fenaydı. İçinde bulunduğu rı deviriyor, ortalığı birDnme den başladığımı sayın miiş T â J m n n n n n n n n m ı n m n ı ı i M ' n m ı m ı ı m ı n t i m i m ı m ı ı ı u ı t n ı n ı ı ı t ı ı n n ı t n ı ı ı ı ı ı n ı ı ı ı n ı m m ı m m t n m m m i i m m m n n n m m i t i» yanan bir ormanın ortasında bu derin çukurdan kurtulup, katıyorlardı. Bu intına Guy’- terilerime müjdeler, fintla İTlıiElı ı ı i i i ı n ı ı i i i n ı ı t ı ı n ı ı ı i M . . . n ı ı ı ı ı ı ı n n n ı n n n ı ı i ü i ı ■ •••■ •n n n n n m n m n n m n n n m n n n m m n n m n m n n m n m m m n m tm m ı ■ •ı m t ı m i n i m n n ı n ı m ı t m m m m ı bulunan bir insan, kimseden karısının ve çocuklarının ya­ uıı asabım iyice bozmuş onu nmızın rekabet kabul etme yardım görmeden, sapasağ­ nma tekrar ulaşabilmesi an­ yarı çılgın bir hale getirmiş­ diğim bildiririz. MEHMET REFÎK lam olarak ortaya çıkar.. cak büyük bn mucizenin sa­ ti* Hem de hiç bir yerine hiç yesinde olabilirdi. Büyük bir şey olmadan.. Bu gibi en­ ama çok büyük bir mucize­ GÜNLERCE Guy Labo­ teresan vakalara, sık sık rast­ nin-. ur’u arayan ekipler ve ailesi ### lar veya duyarız. onu bulamayınca artık öldü­ ni tercih ediniz. O AKŞAM KOCASINIM Geçenlerde Paris civarın ğüne iyiden iyiye kanaat ge­ 51 Mecidiye Sokağı dald ormanlardan birinde eve dönmediğini gören ba­ tirmişlerdi. Zira bir insanm Cahit Ahmet vukubulan ve günlerce gaze­ yan Labour, ertesi gün vazi­ bu kadar zaman, aç susuz bn LEFKOŞA teleri meşgul eden bir hâdise yeti hemen mahalli emniyet şekilde yaşaması imkânsız şimdiye kadar duyduklarımı­ ekiplerine bildirdi. Ormanın bn şeydi. Her zaman olduğu zın en enteresanı, en garibi içinde orman korucuları em gibi birkaç gün soma bu ve en orijinalidir. Vaka, Guy niyet mesupları, herkes tara- hâdise de unutuldu. Gazete­ Labour adındaki bir Fransı- dan sevilen ve takdir edilen ler artık ondan bahsetmiyor­ zın avlanmak üzere, evden Guy Labour'u bulabilmek ga lardı. Limasol Gazipaşa Cadde­ çıkması ile başlar-. yesiyle bir an içinde ormanı Fntma dindiği zaman, or­ ••• sindeki Modem Mobilya evi hallaç pamuğuna çevirmeye man kolcuları, yapılan tahri­ ... KIRK YAŞLARINDAKİ başlamışlardı. Fakat hiç biri­ batı tespit etmek için orma­ ni Ankara Caddesi’ndeki uzun boylu, yakışıklı bir si onun ıstırap ve korku nın içine daldılar. Yıkılan dal Kooperatif binalarına nak­ adam olan Guy Labour, içinde kıvrandığı yerde bu­ ların, ağaçların arasından ge­ lettiğimi savın Limasol ve Her Pazar yaptığı gibi o gün lunduğuna ihtimal vermedik­ çerek ormanın derinliklerine kazası halkına bildiririmde tüfeğini omuzlayarak tek leri içüı oraya gitmiyorlardı - daldılar. Guy’un altı günden Modem Mobilya Evi başına ava gitmek üzere günler insafsızca ilerliyor­ beri ölümü beklediği yere Sahibi evden ayrılmıştı. Hava soğuk du. doğru ilerlemeğe başladılar. MEHMED ÖZEL •• • fakat güneşliydi. Saatler sonra ormanın iyi­ ★ W. WOODWARD, LTD., LONDRA Labour, güzel bir parça GUY LABOUR’UN hah cene derinliklerine dalan nakletmişlerdi. vurmak amacıyle ormanın hakikaten çok fenaydı.. Ya­ kolcular bütün ormanı çın ŞU ANDA PAR1STE bir şimdiye kadar hiç girmediği nında bulunan yiyecek bitti­ çm çınlatan bir silâh sesi duy hastahanede doktorların müş (Dünyaca meşhur Woodward ağrı ilâcı imaltçıları) ve bilmediği yerlerinden biri- ği için saatlerden beri aç dukları zaman gayri ihtiyarî fik ellerinde bulunan Guy risinde dolaşıyordu.. Neşeli ve susuzdu. Geceleyin çıkan oraya doğru koşuştular. Labour içinde bulunduğu bu bir Fransız melodisini mırıl­ ayaz içindi ki kanı dondur­ Silâhı atan, tam altı gün­ bâdiıeden nasıl olup da kur­ danarak avını arıyordu. La- muştu adeta. Üç gündenberi den beri bu derin çukurun tulduğuna bir türlü akıl erdibour’un neşesinden eser kal­ buradaydı Ve daha kimbilir içinde aç susuz ölümü bek­ rememektedir Ve günlerce mıyordu. Zira saatlerden kaç gün bu menhus yerde leyen Guy Labour’du- Or­ çektiği açlık meşakkatin acı­ beri ancak bir tek kekliğe kalacaktı. Kimbilir belki de man kolcularının ormanın sını sevgili çocuklarının ve rastlamış fakat onu da vura oradan lüç kurtulamazdı. Ve­ içinde aksiseda yapan sesle­ karısının çehresini, yorgun ★ LIQUFRUTA LABORATUVARLARI LONDRA. mamıştı- Anlaşılan bu gün yahut Orman kolcuları ancak rini duyduğu zaman son bir parmaklarıyla sık sık okşa­ avdan yana hiç nasibi yok­ kemiklerini bulabilirlerdi- Yu gayretle içinde bir tek kur­ makla fazlasıyla çıkarmakta­ tu. karıda da söylediğimiz gibi, şun bulunan tüfeğine uzan­ dır. (Dünyaca meşhur LIQUFRUTA Nebati öksürük Hava yavaş yavaş kararı­ Guy Labour’un kurtulması mış ve tetiğe asılmıştı. Karısının söylediğine göre yordu. Bütün gün tepesinde hakikaten \ İlaha kalmıştı. Silâhın patlaması üzerine Guy Labour, başına gelen İlâcı İmalâtçıları) parıldayan güneş yavaş ya­ Guy Labour, kuyuya düş­ orman kolcuları bir hamlede bu felâketin bir benzeriyle vaş karlı dağların arkasında tükten sonra belki çıkabilirim oraya seğirtmişler adeta tanın bir daha karşılaşmamak için kaybolmak üzereydi. O gün­ ümidi ile çırpınmış soma tü­ mayacak halde olan amatör ava çıkmamaya yemin etmiş­ kü kötü talihine küfrederek feğindeki beş mermiden dör­ Guy Labour’u sağ ve salim tir. Fakat zannımızca onun söylene söylene eve döner­ dünü havaya sıkmış bundan olarak karşılarında gördük­ yaptığı bu hareket hiç doğ­ ken koskoca ormanın ortasın­ da bir netice alamaynıca çu­ leri zaman da hayli heyecan- ru değildir. Zira Allah bir ke­ da Guy Labour için hiç de kurun içine oturup, kadere lanmıışlar ve hiç vakit kaybet re onu öldürmek istesin.. Ar­ Kıbrıstaki Acentleri : PETERS DRUG H O II lıoş olmayan bir hâdise vuku boyun eğmişti. S E , Lefkoşa. meksizin hemen onıı bulundu tık hiç bir şey Azrailin onun İS Günler ilerledikçe Guy’un ğu yerden çıkarıp' yanlarına yakasına yapışmasına mani buldu. Biraz da dikkatsizlik ......................... m.. eseri olarak Guy, avcıların hali büsbütün fenalaşıyordu. alarak en yakın hastahaneye olamaz. ES. 171...I........I...... İl........I............... ... .....I l||,U,| ,, Halis Kahve Yeşilada Kuru Kahvesi’ Limasol ve Civar Köyler Halkına KI BRI S B HALKINA u tarihî günde en candan tebriklerimizle bağımsız istikbaliniz için saadet ve feyiz temennilerimizi sizlere bildirmek fırsatını bulduğumuzdan dolayı bahtiyarız. ... YIŞ&L ORTAMA AKTARILMSŞTH ■••»HMHııiHHiHinıijjj »*mmi!mmıumt«tj»mnjn«*»»t««»m,t,w ....................... „ ■ "■ •tınım ı,tllll ............ »»mıı ni'uımımtım mm,, ...........•"••HM.tOMM, ... ........... ...... O....... 1*1.1 16 ACÜSTOS, 14«0 HAVVA 6 Aç kalmadan Zayıflama Metodu TAN YERİ Cumhuriyete Girerken Başarı ile tecrübe edilen yeni bir formüle göre, belli başlı bütün gıda maddelerini yemek serbest, fakat. Yazan: AHMET ALPER Kıbrıs Türklüğü! Yıllardır özlediğin gün ni­ hayet geldi. Kollarını açmış anasına kavuşmak için çırpınıp duruyordun. İşte emiıı ellerde ebedi­ yete kadar yaşıyabilirsin artık- Bu eeller seni bun­ dan böyle basarının, hürriyetin ufuklarında yük­ seltecek. Hürriyeti ileriki günlerde tadacaksın. Ozaıııaıı hakiki hürriyetin ne demek olduğunu öğ­ reneceksin. Hayatın ne hoş olduğunu o zaman göre çeksin. Bunları gördükçe yaşama, çalışma ve yük­ selme gücün artacak. “'Korkma! Sönmez bu şafaklar üzerinde yü­ zen al sancak. Ufuklarını bir kızıllık kaplıyacak- Her taraf al bayraklarla süslenecek, 15u yıldız göklerimizde bütün gurur ve ihtişamı ile hürriyet rüzgârı ile dalgalanacak artık. Kıbrıs Türklüğü! Unutma 16 Âğustos’u, unut ma. Bugün sen en kutsal vazifeni yerine getiriyor­ sun. Türk süngüsünün parıltısı gözlerinde alevle­ niyor. Fakat bu alev hak, hııkuk, adalet ve hürri­ yetin alevidir. Onun için korkma artık. Bütün ha­ yallerin gerçekleşti. Yağız Mehmetçiklerinin göl­ gesinde rahat uykularına dalabilirsin. Nazarlarımızı çok gerilere çevirelim. Sene 1571- Türk kılıçlarının şakırtılarını duyar gibi oluyorum. Allah, Allah sesleri geliyor sanki sur­ lardan. Bayraktar’ın kahramanlığını, bayrağını görüyor gibiyim. Güzel Kıbrısımız alınmıştır. Fa­ kat altmış bin şehit kaııı bu mübarek toprakları kızıllaştırmıştı. 389 seneden sonra yine bu müba­ rek topraklar üzerinde yıkılmaz bir kalenin sağ­ lam temelleri atılıyor. Bu kale ki artık ebediyete kadar gittikçe sağlamlaşarak Türklüğün sarsılmaz müdafaasını yapacak. Mehmetçiklerin süngüsü, şe ref. namus ve hürriyetin bekçisi olacak. Atalarımıza hitap ediyorum. Ey Bayraktar­ lar! Ey Cambulatlar! Artık rahat uyuyabilirisiniz. Çünkü şehit düştüğünüz şu mübarek topraklar üzerinde dünyayı dize getiren Mahmetçikler ada­ ya ayak basmak üzere. Ey Uluslar, Kubilaylar, Kasanlar! Geçen giiıı lerde seve seve canınızı verdiğiniz bu topraklarda; artık hür yaşayacaktır. İşte ııaınus, şeref bekçileri arslaıı Mehmetler “Dağ başını duman almış,’ marşı ile sahillerimize yaklaşıyorlar. Kalkın Uluslar, Kubilaylar, Mustafalar kalkın. Bugünleri siz de görün. Sizin sayenizde, sizin akıttığınız kanlar bigörün. Sizin sayenizde, sizin akıttığınız kanla bize bu günleri bahşettiniz, Ruhunuz şadohuıı. Ne mutlu sana Kıbrıs Türkü, Mehmetlerine kavuşmuyorsun. Onları bağrına basıyorsun. l(i Ağustos senin en mes’ut günün oluyor. Sana yegâne düşen vazife, mazinin karanlık günlerini unutmak, atiye parlak gözlerle bakarak eskisinden fazla çalışmak, Bayraktarların, Ulusların ruhıınu şadetmektir. Kahraman Mehmetler! Kıbrıs Türkünün lıasretini gideriyorsunuz. Bu öyle bir hasretlik ki üç asır-.. Kıbrıs Türkü seni bağrına basarken ökadar mes’ut, okadar sevinçlidir ki; onları analarına bağladınız. Sîzlere bütün Kıbrıs Türkü hoş geldiniz derken, vazifelerinizde başarılar temenni odiyorlar Kahraman Mehmetler.. Avrupa, müstemlekeleri­ ni, vahşi bir hayvanın kendinden küçük ve âciz mahlûkları öldürmesi gi­ bi elde etti- Friedrich Nietzche AvrupalIlar A frika’yı didilim parçalarlarken, titanın kuzey - batı ucunjlaki Şerifiye’liler de istik­ lallerinden endişe etmeğe başlamıştı. Hattâ bir Fas [Sultanı daha 1870 de Ameri an mandası için Washingon’a müracaat etmişti. Faat batıya (California) doğ ht yayılmakla meşgul Amo'ika sultanın teklifine müs &et cevap vermemişti. Bu liretle de, uzun zamandır fa s ’a göz diken Fransa’nın Karşısında esaslı bir engel Jalmamıştı. »F a k a t Fransa kuvvet kul "anarak, açıktan açığa Fas’ı jişgal etmedi. Cezayir ve Tunug’uri işgalinden sonra Fas’ın da Fransız İmparator Buğuna ilhakı, dünya efkâ­ rını, kolayca, Fransa aleyhi pe çevirebildi. 1092 de bir kuvvet haline gelen Fransa İüııya efkârını topyekün aybetmeyi de arzu etmedi­ ğinden Fas’ı başka bir yolla fgali tasarladı; muhtelif J-vrupa devletleriyle pazar­ lığa girişti, anlaşmalar yap tı. İngiltere ile anlaşarak kendisini Fas’ta serbest bı­ rakmayı taahhüt ettiği tak­ dirde, Mısır’da istediğini yapılabileceğini söyledi. Bu Şeytanî anlaşmada büyük rol oynıyan Ispanya’ya da BULMACA Hazırlayan: M. Ş. 123456789 ı □ n n rr n n r T 2 □□■□□□□□□ “Nasd zayıflamalı” sua­ men kesin. Patates, makar­ 3 □ ■ □ □ □ □ □ □ □ line şimdiye kadar binbir na ve pilavı haftada bir de­ 4 cevap verilmiştir. Eğer şim fa ve az miktarda yiyin. s □ □ □ *□ □ □ □ ■ diye kadar duyduğunuz Bilhassa şu meyva hırı ter 6 ■ □ □ ■ □ □ □ □ □ öğütlerden bir netice alama cih edin : Armut, elma, gray 7 dınızsa, aşağıda sunduğu­ trut, şeftali, üzüm, incir, s muz en son formülü tatbik muz. ediniz. Muhtelif tecrübeleri Ş't sej)/.eler de şayanı tav- s n n n n n n n — iyi netice veren bu met d'lun sLyei'iı-, Lahana, trup, ıspa­ Şokları sağa; size de faydalı olacakı mu­ nak, iotnates. taze fasulye, 1. Hırs, lıiddet, Bir çift. hakkaktır. ^ iy patlıcan. 2. Nota. Avustuıyanın baş Zayıflamağa çalışırken şu^ .ateş - hıyar salatası- şehri. 3. Hakkında mulıabbet noktayı hatırıni2tUü> kat-iyyemek olarak bol bol gösterilen. 4. Öbür taraf. 5ycn çıkarmayın; PeiMz kâ-y ^bilirsinizBir emirdir, İran Kraliçesi. fi değildir; vücut harekeli­ :.VTBİKATA GEÇELİM.. 6. Kazanın büyüğü. Eski de şarttır. Yani perU1^Şimdi bu metodun mese- devir lisesi. 7. Yapan, garkın jimnastik beraber gitmeli­ â perhizin ilk gününde na­ beceriksiz. 8- Teessür, yürür­ dir. sıl kullanılabileceğini izalı ken attığımız. 9. K adınların Perhizi yaparken aldığı­ edelim: belden agağı giydikleri. nız gıdanın çeşidine dikkat Kahvaltı: Meyva, Kışın Yukarıdan aşağıya: ediniz. Bir gün protein ala­ portakal suyu, yazın bir şef 1. Suda yüzen kümes hay­ caksınız, ertesi gün sebze tali veya iizüm suyu. Çay ve vanı, Adalar denizi. 2. Harf meyva yemeğe dikkat ediniz va sütlü kahve. Bir dilim ek okunuşu. Bir kurula her ay Bu ti]) değişik gıda alma mokle peynir. ödenen para- 3. Konuşma. 4. sistemi vücudun, yağları da Öğle Yemeği: Sebze çor­ Öyledir demektir. 5. Yeni te­ lıa çabuk kaybetmesini ko­ bası veya sebze yemeği. (Yu rim acele. Buncu ancak ve­ laylaştırır- Böyle bir perhiz karıda zikredilen sebzeler­ ren söyler. 6. Ala, eski devir aynı zaman acıkmanızı da den). Salata. (Yağı az olma mekteplerindendü. 7. İnsan önliyeeektir. lı). Meyva. topluluğu. 8- (Hayvan yuva­ KORKMADAN YEYİN ! Arzu edilirse, iki sebze sına) manasınadır. Hatve. 9. Tavsiye edeceğimiz per­ yemeği yenebilir. Meselâ, En şefkatli kalp onda bulu­ hiz, zannettiğiniz kadar birincisi taze fasulye, İkin­ nur. Tersi bağ edatı. sert olmıyacaktır. Nitekim cisi kabak olabilirDÜNKÜ BULMACAMIZIN istediğiniz kadar et, balık Akşam Yemeği: Sebze çor HALLİ ve yumurta yiyebilirsiniz. bası veya sebze yemeği, (Me Soldan sağa: Et ve balığın haşlanmış ol­ selâ yazm türlü). Sebze ye­ 1. İki, Daima. 2- Mehmet­ ması şart değildir. Yumur­ meği alacaksanız başta do­ tayı sahanda da yapabilir­ mates suyu içebilirsiniz. Süt çik. 3. Ala, Miras. 4. Nil, Adi, 5. Ameliye. 6- Tetik, dul. siniz. ]âç veya muhallebi (Çok az 7. Gezi, 8. Çekil, Nur. 9. İki Keza istediğiniz kadar şekerli olmak veya sakarin kat, Na. peynir yiyebilirsiniz. Be­ ile yapılmak şartiyle). Pu­ yaz peynir, kaşar buna da­ ding de olabilir. Yukarıdan aşağıya: hildir. Bu, Sebze Listesidir. 1. İmalât, Çi- 2. Kel, Melek. Yine istediğiniz kadar seb Ki. 4. İlişik- 5. Eğer birinci gün bununla 3. İhanet, ze ve meyva yiyebilirsiniz. Demlik, La. 6. Ati- 7. İcra başlıyorsanız, ikinci giiıı pro Buna mukabil mümkün tein Listesi’ni tatbik ediniz eden. 8. Miad, Uzun, 9- Aksi, olduğu kadar az şeker yi­ Kahvaltı: Yumurta. (Sa­ Lira. yin. Kızartmalarda un kul­ handa da pişirilebilir; yal­ lanmayın. İçkiyi kesin- Hem nız az margarin yağı ile ha­ veya haşlanmış et. Garnitür yalnız alkollü içkileri değil, zırlayın). Bir dilim ekmekle olarak az sebze. Peynir. gazoz, şerbet ve suyu dahil Bir gün Protein bir gün peynir. Çay veya kahve. mümkün mertebe az için. Su sebze listesine göre bu per­ samamak için çay faydalı­ Öğle Yemeği: Haşlanmış hizi asgari 10 g ü ıı dır, veya ızgara balık. Kızart­ devam ettiriniz. Muhakkak Günde iki bardak süt içe­ malara tercih ediniz). Yo­ bariz bir fark göreceksinizbilirsiniz. Bütün gün alaca­ ğurt veva peynir. Balık ye­ Eğer daha fazla zayıflamak ğınız ekmek 3 dilimi geçme rine et de olabilir. Arzu istiyorsanız perhizi 20 güne melidir. Tuz kullanırken de edilirse yemeğe bir omlet çıkarın. dikkatli olun. ile başlaııabüir. Ondan sonra da şunu Akşam Yemeği: Konsome unutmayın: Yemeklerinizde Biskiiit, pasta gibi şeker­ li maddelerini, tatlıları ve veya herhangi et suyundan bol sebze, meyva, et, balık fazla şekerli müskiratı lıe- yapılmış bir çorba. Izgara yumurta, peynir ve süt... Fa M : | X '** »*« !*! $ 't* X $ X X <§> !*! | £ $| £ DÛMMNMHFHtL Bu yazılar( yazarın müsaadesi alınmadan iktibas edilemez. 63 Fas istiklâlini kaybediyor Fas’ta yer vâdederek satın aldı. Beri yanda Almanya İmparatoru Kaiser Wi!helın de Fas ganimetine ortak ol­ mak istiyordu. Fransa, ingii tere’nin de desteklemesiyle, Fransız Ekvatüriyal Afrika sı’nda Cameroons’un yanın­ da büyük bir parça vererek Almanya’yı da satın aldı. Şayet Almanya tazyik etme şeydi, hâdiseler, belki de, bambaşka bir şekilde gelişe cek, Fas yabancı işgaline gir miyecekti. Fransa, Almanya ya Sahra’nm güneyinde rüş vet vererek, kuzeyde emeli ne nail olmuştu. Fas’a'müdahale için Fran sanın eline 1912 de mükem­ mel bir fırsat geçti. Fas şehirindeki sultan, onu tah­ tan indirmek istiyeıı binler­ ce Berber tarafından kuşa­ tılmıştı. Şimdi, Fransa’nın yapacağı tek şey sultanın yardım isteğine “evel’ de­ mekti. Fransa, derhal bir ordu gönderdi , muhasarayı dağıttı ve sonra da isyaııkâı tebaalarına karşı sultanı “muhafaza” edeceğini ilân etti. Durum normale avdet et tiği vakit Fas, kendini üo. parçaya ayrılmış buldu: Fransız Fas’ı, İspanyol Fas’ı ve Beynelmilel Bölge. Fransa, tabiatiyle, aslan payını kapmıştı. Memleke­ tin ve halkın yüzde 90 i (315,000 km kare ve 8 - 9 milyon) Fransızlara geçmiş ti- Maamafih bu, teorik ola­ rak doğruydu. Birçok Fas şehir ve kasabaları yıllarca, Fransız işgaline karşı müca dele etti; Fransa onları te­ ker teker sindirmek zorumla kaldı. Güney Atlaslardaki mücadele 20 vıl sürdü. Fran sa’nın Fas’ı tam mân asiyle işgal edemediğini bile söyler sek mübalâğa etmiş olma­ yız. Ispanya’nın hissesine, o \ Fas köylerinden birinde bir bayram günü. memleketin kuzey doğu ucunda küçük bir parça düş müştü. (49000 km kare, 1.082.000 kişi.) Ispanyollar da, Fransızlar gibi, parçala­ rını uzun müddet gerçek ma nasiyle işgal edemediler. lspanyollar, bölgeleri merke­ zi Tetuan’ın gerilerindeki Rif dağlarında yaşıyan Ber borlerle senelerce çarpışma­ ğa mecbur kaldı.Bıı Berberlediıı lideri Abdülkerim (★) 1920 lerde isyan etti; Ispan yolları, mağlûbiyetten, an­ cak Fransız vardımı kurtar dı. Çarpışmalar sonunda Ab­ dülkerim kaç1.’ fakat yeni bir isyandan korkan tspanyollar hem-u hemeiı her köy­ de karakollar kurdularBeynelmilel Bölgeye (Tanca) gelince, buralı ga­ yet küçük bf alanı kaplıyor du (41 km2), nüfusu da 170.000 idi. Tanca, stratejik önemin­ den dolayı hiçbir memleke­ tin inhisarına bırakılmamış­ tır. Tanca’yı, yeni çağlarda ilk işgal eden Portekizliler oldu, tngilizlerin burasını işgal etmesi gerektiği husu­ sunda ilk teklif General Monk’tan (sonra Albemavle Riikii oldu) geldi. Generalin 1657 de hükümetin yazdığı raporda aşağıdaki satırlar okunmaktadır: “Boğazın ağ zında, Barbary tarafında, Portekizlilerin Tan gar de­ dikleri bir kale vardır. Bu kale bizim için çok faydalı olabilir.. Yüz kişi kaleyi ko rayabilir ve yarım düzüne firkateyn de Boğazda, düş­ manlarımızın bütün trafiği­ ne engel olabilir.” Mank’un teklifi derhal nazarı itibare alınmadı fa- kat 1662 de Portekiz Tan­ ca - ve Bombay’ı! - Ingilizlere terketti. Portekiz pren­ sesi Catherine’nin II. Char­ les’l a evlenmesi üzerine bu stratejik önemi haiz iki şe­ hir II- Charles’e yüzgöriim lüğü olarak verildi! Fakat Bombay’ı değil) terketti; zi İngiltere 1684 te Tanca’yı ra •‘şelıir İrlandalI asi asker lerin ve Fas’lı eşkiyaların yuvası olmuştu.” Fakat İngiltere Tanca ile olan ilgisini hiçbir zaman ta mamen kesmedi. Meşhur İn giliz Amirali Nelsoıı demiş ti ki “Tanca ya daima, Fas gibi bitaraf bir devletin elin de kalmalı, ya da İngiltere’ nin.” Tanca, bu sebepten do layı, beyııelmilelleştiriiınişti. Tanca’ııın durumu. 1906 Algeciras (İspanya) Konfe­ ransında gözden geçirildi ve beynelmilel statü de 1923 te İngiltere, Fransa ve tspan ya tarafından imzalandı 1945 te İkinci Dünya Harbi sona ermek üzereyken, Tan ca ile ilgili anlaşma. Paris’te İngiltere, Fransa, Amerika Aradığım şey yatağın üzerinde idi. Bu, göğsünde üç kanlı delik bulunan g’enç güzel ve çırılçıplak bir kal­ dın vücudu idi. Başı duvardan yana dö­ nük olan kadının yüzü gö­ rülmüyor, yalnız vücudu­ nun harikulâde tenasübü ilk bakışta kendini belli ediyordu. Sol memesinin üzeri halfifçe yırtılmıştı. Kurşun buradan girerken, başı yu­ karı dikilmiş olan bu nazik vücut parçasını önce sıyır mış, sıyırırken de yırtmış, geniş bir yara husule getir mişti. Diğer iki delik, me­ menin hemen ultmda ve birbirine pek yakındı. Cesedin yanma yaklaşıp hafifçe başını çevirdim . Vücut henüz soğumamıştı. Birden irkildim. Canlıya benzeyen iki iri göz m üt­ hiş bir korkunun tesiri al­ tında bana bakıyordu. Sem ra Tunç gözleri açık ölmüş­ tü. Yüzündeki ifade, ölümü ne tekaddüm eden saniye­ ler zarfında ne kadar bü­ yük bir korku ve heyecan geçirdiğini belli ediyordu. Dişleri sıkılmış, yüz adale­ leri tekallüs etmişti. Bir husus nazarı dikkati mi celbetti. Üç yaradan sı­ zan kan yatakta pek bü­ yük bir iz yapmamıştı. Hal kat içki, fazla şekerli ve hamurlu gıda maddeleri ASLA!. Bu da tek başına kâ fi değil: Mümkün olduğu kadar vücut hareketi lâzım Evde sabahları İsveç Jim ­ nastiğine hiç olmazsa 10 dakika ayırın. Otobüse ve­ ya dolmuşa binmekten vaz­ geçip yürüyün. Bilhassa ma sa başında çalışanlar için en şayanı tavsiye vücut hareke ti yürümektir. Bu zayıflama formülünü harfiyen bir ay tatbik ettik­ ten sonra aynanın karşısına geçince, büyük fark karşı­ sında siz de hayret edecek­ siniz. ve Rusya arasında görüşül­ dü. Bölge üe yakın alâkala­ rı olmadığmdan, Amerika ve Rusya müzakerelerde fa al bir rol oynamadı. Konfe raııs neticesinde Tanca’nıa| sekiz devletin temsilcilerin­ den ibaret bir Kontrol Ko­ misyonu tarafından idaresi kararlaştırıldı. Bu sekiz dev let de Amerika, İngiltere, Fransa, İspanya, İtalya, Bel çika, Portekiz ve Kolanda idi. (Rusya, Ispanya’nın bu­ lunduğu bir komisyona tem silci göndermeyi reddetmiş­ ti.) Tanca, Fas’ın bir parça­ sı olana kadar bu komisyon tarafından idare edilmiştir. ★ Halen 70 lik bir ihtiyar olan Abdülkerim Mısır’ da yaşamaktadır- İspanyollar, Fas’tan tamamiyle ayrılmadıkça dönmiye ceğini söylemiştir. buki göğüs nahiyesinden, hem ue üç delik açılmış bir gövdeden ııe kadar fazla kan akacağını çoluk çocuk bile pekâlâ bilirdi. Kafamı kaşıyarak bu acaip halin cevabım bul­ maya çalışırken ayağıma bir şey değdi. Eğihp bBJatım. Büyük çaplı bir taban canın menevişli çeliğini ta nıdım. Semra'nın karyola­ dan sarkan elinin hizasın­ da duruyordu. Vay enayiler vay... Hâdiseye bir intihar süsü vermek istemişlerdi demek Baksanıza, bizim polis de budala idi çünkü? Odayı gözden geçirdiğim zaman açık duıaıı daktilo­ nun da hikmeti meydana çıktı. Üzerinde taküı olan Kağıda şunlar yazılmıştı: “Artık tahammülüm kal­ madı. İntihar edeceğim. Hayata beni bağlayacak en küçük bir labıtaya bile sahip değiLm. Dünyanın boş ve mânâsız olduğunu görüyorum. ölümümden hiçkimse mesul değildir. Babacığım beni afetsin. El veda. SEM RA TUNÇ” Daktilodaki kâğıdın üze­ rinde imza yoktu. Kâğıt da nazarı dikkati celbetsin kolay görünebdsiıı diye ma kineden çıkartılmamıştı. Bunu bizzat Semra mı, yoksa katil m i yazmıştı? Orasını şimdiden kestir­ mek güçtü. Fbkaft bildiğim tek şey, ben ne kadar Ha­ beşistan imparatoru isem, bu cinayet de o kadar inti­ hardı. Cebimden kalemimi çı­ karıp ucunu yerdeki taban canın namlusuna soktum. Böylelikle silâhın üzerinde hiç iz bırakmıyacaktım. Bu, 7.65 mm. çapında Smith And AVesson rovelveri idi. Tamburunda üç dolu, üç de boş kovan var­ dı. Anlaşılan boş kovanlar rin çekirdekleri zavallı kı­ zın güzel göğsünde gömü­ lü idi. Tabancayı aldığım yere bıraktıktan sonra oda yı gözden geçirmeye başla­ dım. Gardroba ve tuvalet ma­ 1 » f 1 wpi" sasına göz atmak, bu odu. nın Semra Tune’a ait oldu­ ğunu anlamaya kâfi geli­ yordu. Zira, aynuııın önün de müteaddit şişeler, kava nozlar, ruj, allık, pudra ve buna, mümasil bir sürü tu­ valet levazımatı vardı. Gardrop ise rengârenk hafif, yazlık elbise ile dolu idi. Elbiseleri inceden incelye muayene ettim. Kanlı veya göğsünde delik olanı na rastlamadım. Göğüs ce­ bimden mendilimi çıkarıp telefona ilerledim ve ahize yi bununla kaldırdım. Tek rar kalemin ucu ile Cazip Tunç’un Ada’daki evinin numarasını çevirdim. Bir saat evvel konuştu­ ğum uşak çıktı. Ona hanı­ mını sordum: — “Gelmedi efendim dallıa,” dedi. “Biz de bekliyo­ ruz.” — “Sabah çıkarken bir şey söylememiş mi idi?” — “Ne gibi efendim?” — “Döneceği saate da­ ir..” — “Hayır efendim. Yal mz arkadaşları ile konuş­ muş olacak ki, onlar da mü temadiyen telefonla kendi­ sini arıyorlar. Kulüpte bek lediklerini bildirdiler.” Demek Semra evden in­ tihar etmek için değil, tek­ rar geri dönmek için çık­ mıştı. — “Hanımın üzerinde sa bah ne elbise vardı?.” Bu sualim uşağı bir hay li şaşırttı. — “Anliyamadım efen­ dim?.” Bir arkadaşı dİ duğumu grup halinde gezmeye gitti ğimizi, benim evde bir ce­ ket kaldığını, onun olup olmadığım öğrenmek için sorduğumu söyledim. Uşak pek inanmamıştı ama, terbiyeli bir insan ol­ duğu için daha fazla kurca lamadan anlattı. Semra’nın üzerinde ko­ yu yeşil keten pantolon ile beyaz çizgili açık yeşil bir bluz varmış. Başmu getniş kenarlı bir hasır şapka ile ayağına hasır sandallar giyiyormuş. (Devamı Var) ...ı> r" ÖSS Enternasyonal Socony Mobil Petrol Kumpanyaları Ailesi 16 AĞUSTOS 1960 da CUMHURİYETİN İL â n i m ü n a s e b e t iy l e k ib r is HALKINI TEBRİK ETMEKTEDİR. Mobil Oil Türk A.Ş. Mobil Oil Hellas A.E. Mobil Oil Co. Ltd. (B.K.) MOBIL OİL KIBRIS KIBRIS RADYOSU 16 Ağustos 1960 SABAH Y A Y IN I 06.29 Açılış ve Program 06.30 Marşlar 06.45 Serhat Türküleri 07.00 Haberler 07.15 Dr. Fazıl Küçük’ün Kıbrıs Cumhuriyeti­ nin ilâm dolayısıyle yaptığı konuşma 07.30 Kahramanlık Türkü­ leri 07.55 Radyo San’atkârları Bir Arada 08.30 Türkçe Şarkılar 09.00 Rauf Raif Denktaş’m Kıbrıs Cumhuriyetinin ilâm dolayısıyle yaptı­ ğı konuşma PROGRAMI lar 12.55 Akordiyon Melodileri 13.00 Halk Türküleri ve Oyun Havain 13.30 Ayla Büyükataman’dan Şarkılar 14.00 Haberler 14.15 İngilizce Program 15.00 Kapanış LİMİTED’in Müstahdem, Satıcı, müşteri ve dostlanna iy i temennilerini sunmak hususunda ulus­ lararası meslektaşlarının arzusuna hassaten iştirak etmektedirler. Orta Okul ve Lise Kitapları AKŞAM Y A Y IN I Orta Okul ve Lise kitapları tam takım 16,59 Açıhş ve Program 17-00 Köçekçeler ve Oyun olarak kitabevimize gelmiş olup, ucuz fiatHavaları larla satışa başlanmıştır. 17.30 Kadın Saati Sizin de şimdiden bir takım ayırtmanız 18.00 özel Müzik Programı menfaatiniz icabıdır. 18.55 Akordiyon Melodisi Kitabevimizde ayni zamanda her nevi 19.00 İngilizce Program 19.30 Haberler kırtasiye ve okul çantaları en ucuz fiatlar19.45 Dr. Küçük’ün Kıbrıs la satılmaktadır. 09-10 Karma Türk Müziği Cumhuriyetinin ilân NECDET DtfKMECtOGLU Oyun Havaları dolayısıyle yaptığı ko­ KİTABEYİ -MAGUSA 10.00 Andiçme Törenlinin nuşmanın tekrarı Naklen Yayını 20.00 Mehter Takımı 11.00 özel Çocuk Saati 20.30 Halk Türküleri Yayınında Kıbrıs Cumhu dan Eserler ÖĞLE Y A Y IN I 20.45 Saz eserleri riyetinin Kurulması ile 22 45 Marşlar 12 00 Ses Sanatkârlarından 21.00 özel Müzik programı 23.00 Kapanış ilgili Rumca özel bir Şarkılar 22-00 Haberler Program takdim edilecek t&M TELEVİZYON , j 12.30 Beraber ve Solo Şarkı­ 22.15 Türk Bestekârlarıntir. Bu aşkamki Televizyon Ü A U , t# (BOZKCRİ) SA Y FA 6 Kıbrıs ingiltereye Nasıl Terkedilmişti? 1878 de Kıbrıs tngıllzlere verildiği zaman Türkiye’ye göç edenlerden bir grup. Cumhuriyet İlân M id i RESİMLERLE OLAYLAR ( üçüncü Sayfadan Kalan ) h a r i ç t e k i m jd s ü l . v e t ve taahhütler Kıbr»* toplumlartaa 1 rıyetıeruu bagetten ma. sagmauuanm Mnkarios’a göre yeni C’ltnh ı- Dumıaıı üöyle <xc her ı"Ç riyet, hariçte mes’ulivat ve ta­ sıy&»etmi uutip ve KJars veyahut bunlardan ahhütlerini yerine gct>eceİ5 gii •suraRil oır (:>arı§ birini Rusya devletinin elin cünün yettiği kadar uluslarar- aşınanın vazıtenıu olm, de kalır da bu devlet tayin arası problemlerin •îultı rotuy­ ıiave etmtyur. edilen topraklar dışında Gürsel in Mesajı la halline, İşbirliğinin S -üşme­ Türkiye’den herhangi bir ve sine ve barışın takviyesine yar­ Türkiye Deviat v© ıl ım edecek; ve adanın bir bü­ ri istilâ etmek hevesine ka­ ıuet ttagK om O rgen^ ^ tün olarak gelişmesi ve refaha pılırsa, İngiltere devleti bu­ mal Uurseiın mesajım gfc kavuşmasını özliyecektir. ralara silâhlı kuvvet gönder d u k tu ıı s o n ra T urK m ,,,' K IB R IS ’IN R O I.Ü N E mek hususunda zattı şaha­ O LA CA K t K ıb r ıs Başkonsolosu y j j 1 neyle bir anlaşmayı kabul Cumhurbaşkanı, sözlerine Türel yaptığı kornism^1 Kibrisin rolünün birleştirici ma eder- Buna mukabil, padi­ Kıbrıs anlaşmalarım nıı?4j;. hiyette olduğunu söylemekte şah da Anadolu’da bııl timin devam etmiş ve ‘‘Kı ırıs, şimdi maütau dur duğu memnJ Hristiyaıı ve sair tebanm bu rolü, bağımsız ve lıür h>r iuğu ifade etmıg ve bu mu himayelerini sonradan dev­ devlet olarak daha büvttc çap­ nasebetle t'uııüııuM,a5k(llı| letler arasında kararlaştırı­ ta devanı ettirecektir” denıişUe i ardııncısuu kutlayafllt lacak surette İngiltere dev­ t.r Kıbrıs Ulara refah v« saaûet BİRLEŞM İŞ M İLLETİ.EK letine vadede? ve Türkiye, TEŞKİLATI VE K IB R IS her alanda da büyük Ü4tji İngiltere devletinin taahhü­ Makarios, k o n u ş m u ş : *u mu kaydetmelerini dilenip dünü yerine getirmesi için söz.'rrle bitirmiştir: "Ven-i .IrvKıbrıs adasını tasarruf ve t bu tarihî anda hür davetler lir. Vecdi Türel, konupm.., camiasına girerken, Birleşik idaresinin altında bulundur devletler Teşkilâtının prensip sırasında Kıbrıs aıüa^maİBmasını kabul eder.” ve beyanları çerçeve?! dahilin­ de, tekmil mes’uliyetlerıni o- nııııı hazırlanmasında çalı, Bu vesikaya ilâveten, ada muzlayıp manevî vazifesini şanlara da takdir ve teaekvaridatının senedeıi seneye hakkıyle ifa edeceğini oevan kiir duygularını beyan et­ Osmanlı hâzinesine yatırıl­ eder.’’ miştir. d r . k ü ç ü K ’ü n s ö y l e v i KÖMÜRCÜ R A D IN ” Tanınmış Italyan yıldızı Sophia Loren, ması şartı da ilân edilmiş­ Yunan Başkonsolosu {j Dr. Küçük, imza töreninde Ven Roma’da, “Kömürcü Kadın” İsimli bir film çevirmekte­ tir. Bu protokole Abdii! Ha bir konıişı dir, Filmin baş rolünde bulunan Sophia Loren, son dünya han- yaptığı konuşmaya Kıbr’s tari­ Ilristopulos midin “Hukuku şahaneme hinde açılan bu yeni devri se­ yapmış ve Yunanistan Kr,’ esnasında, Roma’da yaşamış bulunan bir kömürcünün asla halel gelmemek şartıyvinçle kutlarken, omuzlara maceralarını canlandırmaktadır. bakanı Kjbnstantiıı Kara, ağır ve mes’uliyetli bir yük ale muahedenameyi tasdik maıılis’in Cumhurbaşkanı lındığınin unutulmamasinm ye­ ederim.” kaydına İngiltere rinde olduğunu söylemekle baş Makarios’a gönderdiği nies* sefiri,bıışartı aynen kabul lamış ve memleket menfaatla jı okumuştur. Başbakan Ka ettiğini bildiren bir taahhüt rıyla halkın refahının herşeylıı raman!is bu mesajında, Kılı name vermiştir. ü3tünde tutulması bilindiği tak dirde gayeye kolayca erişilece­ nsın bağımsızlığım kutla­ Bu şartlar arasında ayrı­ ğinde şüphe olmadığını anlat­ makta, bunun Kıbrıs j» mıştır. ca “Rusya Kars ve Ardahaönemi belirtilmekte ı TÜRK TOPLUMITNUN AZMİ Cumhuriyete parlak bir ııı tahliye ettikten ve OsDaha sonra Türk toplumumanlılar içiıı bir Rus tehli­ nun takip edeceği siyasetin, ol­ t ikbal temenni edilmekte­ kesi kalmadığı görüldükten gun ve münevver bir toplumun dir. göstereceği dürüst ve açık bir sonra İngiltere Kıbrıs’ı iade En sonunda Sir Ilı hareket olacağını belirten K ü­ Foot, Kraliçe Elizabeth edecekti.” çük, Zürih ve Londra anlaşma­ larına sadık kalınacağım, her ve Başbakan MaeMillan’ıı Görülüyor ki bu derece cemaate bahşedilen hak ve hür mesajlarını okumuş ve tire sarih bir anlaşmaya îııgilte riyetlere saygı gösterilecek, ne son verilmiştir. adada yaşıyan her ferdin izzet-i re riayet etmemiş ve mevcut nefis ve şerefine en ufak ıir şartlar vukubulduğu halde tecavüzde bulunulmıyacağıaı Kıbrıs’ı Osmanlılara iade et söylemiş ve İstiklâlin devam ememişti. debilmesi için ebedî olr barış, nizam ve asayişin şart olduğu­ 1878 den sonra arka arka nu anlatarak Türk cemaatinin ya devam eden harbler İs­ bunu yapmağa azlml» okluğu­ tiklâl Harbine kadar gelmiş nu tebarüz ettirmiştir Dünkü Türkiye ga­ ve yeni Türkiye Devleti Lo KÜÇÜK ÜN RİCA SI zeteleri, Kıbrıs’ta <’um zan Konferansında Kıbrıs Türk ve Rumlardan bu top­ huriyetin bugün ilân raklara saadet ve bahtiyarlık üzerindeki bütün hakların­ edileceğini, Siyasî faa tohumlarım ekmek için elele dan vazgeçmişti. Bu, mecbu vererek çalışmalarım rica eden liyetin 1901’de başlıya riyet tahtinde ve Yeni Tür­ Dr. Küçük, “önümüzde yapı­ cağını, ticarî alanda kiye Devletinin selâmeti lacak sayısız İşler vardır. Yo­ yeni vergi konulmaya lumuzun çetin ve sarp olduğun için yapılmıştı. cağını, Mesken davası da hepimiz müttefik bulunuyo­ ruz. Fakat hüsnü niyet daire­ m hal için kanun ha­ Bugün NATO camiası dev­ sinde hareket edilecek olunursa zırlandığını, bu ay oletlerini huzura kavuşturan bütün müşkilleri en erken bir tu/, albayın general o- | zamanda yenebileceğimize şüp­ Kıbrıs Cumhuriyeti, komü­ he yoktur” demiş ve sözlerin* lacağım yazmaktadır- | nist dünyaya karşı tek ccpşunları ilâve etmiştir: "Beşere lar. he halinde kalması icap yeni bir hayat bahşedecek ve eden ve bu gaye ile bilişen ALM ANYADA BİR tSBAİL’L l : Bugün, Almanya’da en çok bahusus Kıbrıs gibi dünya m il­ ■--------------------- ----sevilen yıldızlardan biri; İsrail’in meşhur yıldızlarından Dallah devletleri hakikî idealleri Lawie’dir. letleri arasında şerefli oir mev­ Daiiah, halen Alman ya’da oynamakta olan “Vanan ne kavuşturmuştur. Bunu, Kum " İsimli filminin galası İçin Franklurd’a gelmiş bulun­ ki ihraz etmiş bir kitleye hak­ kı olanı verecek yine bizleriz. İngilterenin dünya sulhuna maktadır. Rus asıllı bir baba İle Alman asıllı bir anneden Onun da hakkı istiklâl, hürri­ doğmuş bulunan Dallah, Parisli bir modacı Ue evlidir. karşı samimî hislerle bağîı yet, izzet-i nefis ve şerefinin oluşunun bir ifadesi olarak rencide edilmemesidir. TAKIP E D İLE C E K Y O L kabul etmek yerinde olur... Dr. Küçük, konuşmasında, Türkiye. Yunanistan ve tnefl!- Dünkü Türkiye Basınından Özetler Kıbrıs muvakkat kaydı ile Ingilizler tarafından işg al edilirken. 1878 yılının 4 Haziranın­ da, İstanbul’da İngiltere ile Osmanlı Devleti ricali ara­ sında yapılan özel bir ıniaşma ile Kıbrıs'ı muvakkat bir zaman ile îngilizlvrc dev redilmişti. 1877 — 78 Os­ manlI - Rus Harbi neticesin de Osmanlı imparatorluğu­ nun harbten mağlûp çıka­ rak topraklarıum büyük bir kısmını Rusya’ya terletme­ si Osmanlı imparatorluğu için büyük bir darbe oldu. İngiltere ise böyle bir anlaş mayi Avrupa muvazenesi aleyhine bulduğundan der­ hal itiraz etti. Bunun üzeri­ ne Berliııde Avrupa’nın bü­ yük devletlerinin de katıla­ cağı bir kongrede barış şart lan gözden geçirilecek ve hafifletilecekti. İşte İngilte­ re bu konferansın arifesin­ de, Osmanlı Devletine ıniira caatla kendisini kongrede koruyacağını bana mukabil bazı askerî sebeblerde Akde nizde bir üsse sahip olması gerektiği, bu iş için, de Kıb­ rıs’ın en elverişli yer oldu­ ğunu bildirerek, Kıbrıs’ın kendisine verilmesini teklif etti. Yapılan müzakereler neticesinde taraflar anlaş­ maya vararak aşağıdaki mu ahedeyi imzaladılar. Mualıe dede şöyle deniliyordu. “Eğör Batum ve Ardahan Amerikan Başkonsolos­ luğu Bugün Büyük Elçilik Seviyesine Yükseliyor Org. GürseFin Kıbrıs Cu Birleşik Amerika Dışişle­ ri Bakanlığı, Kıbrıs halkı­ mkriyetme Mesajı Her Sınıf Okuyucunun Takdirini Kazanan B O Z K U R T ( Üçüncü Sayfadan Kalan ) Türkiye, Yunanistan ve İn­ giltere ile mevcut anlaşma­ lar ve bu dört memleket ara sında daha da kuvvetlene­ cek olan sıkı dostluk ve müs bet işbirliği sayesinde Kiıbrıslıların refah ve hayat se viyelerini süratle arttırabil­ irsek için geniş imkânlara sahip olacağına ve her ba­ kımdan parlak bir istikbale namzet bulunduğuna kani­ im. Kıbrıs’lılara ve genç Kıbrıs Cumhuriyeti Hükü­ metine engin muvaffakiyet­ ler ve saadetler dilerim.” Yepyeni bir idarehanede hazırla­ nıp yepyeni tesislere sahip bir matba­ ada en modern usullerle basılmakta ye her gün bir yenilikle okuyucunun huzuruna çıkmaktadır. B OZ KURT BİR DÂVA VE FIKÎR GAZETESİDİR. Her gün bir başyazı. En tanınmış kalemlerin Sosyal, Siyasal, Kültürel ve Edebî konular­ daki fıkralarını B O Z K U R T ’ tan takip edebilirsiniz. ENTERESAN KÖŞE: Size dünyanın yedi iklim dört köşesinden sırlar getirir. Vali Dün Akşam Son Konuşmasını Yaptı ( üçüncü Sayfadan Kalan ) KOCASINA JZIN ALAN K A D IN : Başkan Elsenhower, Coloradoda Denyerde bulunduğu esnada 17 yaşında genç ve güzel bir kadın olan Mrs. Betty Steed, kocasının, hava üssünde bir hafta İzinsiz kaldığını canının çok sıkıldığını anlatmıştır. Başkan Elsenhower, göz yaşlan içinde derdini anlatan kadını dinlemiş ve kocasına derhal İzin verilmesini emretmiştir SPOR SAYFASI’ nda Günün en heyecanlı ve en önemli spor haberlerini, en tanınmış kalem­ lerin fıkra ve yorumlarını bulabilir­ siniz. ’ Dünyanın Etrafında : Adım Adım: Şimdiye kadar Türkçe yazılmış en büyük ve en ilgi çekici ropörtaj serisidir. Nejat Muallimoğlu bu röportajlarında size adım adım dünyayı dolaştıracaktır. Günün siyasî haberlerini, aktüali tesini resimleriyle ve yorumlarıyle BOZKURT'tan takip ediniz. BOZKURT her gün size bir yenilik vadediyor. Her gün bir BOZKURT alınız. da eski kara günlere dönme ği aklından geçirmeyeceği konusunda iyimserlik izhar etmiştir. Kıbrıs’ın bağımsızlığa ka vuşmasmdan duyduğu sevin ci belirten Vali, “Bu a kşam [bir İngiliz kolonisinde uvuyacaksınız Fakat yarın sa­ bah bağımsız bir cumhuri­ yette uyanacaksuıız” demiş tir. Bazı kötümser kimselerin cumhuriyet idaresinde hal­ kın birbirine geçeceğine da­ ir ilen sürdükleri yersiz fi­ kirleri tenkid edeıı vali, u cu rumun kenarına kadar yak taştıktan sonra geri dönen nalkın tekrar böyle bir ka­ ranlığa sürüklenmesine im­ kan olmadığım belirtmiştir. Memlekete Britanya’dan ve sair kaynaklardan’ dökü­ lecek olan sermaye ile Kıbns”n kısa zamanda refaha kavuşabileceğini, ve başka­ larını hayrette bırakacak de reeede ilerleme kaydedece­ ğini söyleyen Sir Huglı, bundan sonra geleceğinize bizzat kendiniz yön verecek smız demiştir. Vali, konuşmasının sonun nın bağımsızlığa kavuşması ve Kıbrıs Ilükûmeti’ııi tanı­ yarak, İG Ağustos, bugün­ den itibaren Lefkoşa’dakı 1başkonsolosluğunu Biiyiik Kleilik seviyesine yükseltti­ ğini bildirmiştir. İlk Amerikan Büyük Elçi liginin Kıbrıs’a varacağı nuıııa kadar Ij- Douglı,s Heck, Birleşik Amerika ma* lahatgüzarı olarak vazife recektir. Boınba Atıldığı Haberi Asılsızdı Son dakikalarda AşflP Pyrgo yakınlarında Rtım' lar tarafından bomba atıbb ğuıa dair verilen haberin asılsız olduğu anlaşılınıştıi’Bununla ilgili olarak M’ gisine müracaat ettiği®'* Lef koşa Merkezî Polisi mes ui memura, bu konuda so­ ruşturma ve araştırma î’8' pıldığını, fakat bomba rast 1ntimad ığı nı bildirnıiştir. Cumhuriyet Şenlikleri Esnasında Vuruldu Düıı geceyarısındarı s011' ra Cumhuriyetin il&nl Jf", likleri esnasında (lime ^ desiııde basımevimiz .v1" ' nındaki bir evin balkon1111 da bulunan Oülten Yu®1 adında bir kadın yüzünde vurularak ağır surette yftT‘' lanmıştır. Yaralı hastam ney,, kaldırılarak tedavi,l tıntı alınmıştırJ. Cumhuriyete Girerken! I jefkoşa’da Eski zarı Meydanındaki Türk ve ecnebi »poW' çok iyi tanıdığı Ali Kıbrıs Cumhuriyetine» (yirmi) ayrı ayrı ; ..j AVNt ANDA: Uçaklar geliş tlkce ınQQnı„ çullanış şekU de geliştirilmesi gereken hl ?’1aVtt yolunu ırtaya çıkmaktadır. Hava alanları moderl. . . i l ? , 1" olarak fer İhtiyaçlarına göre geliştirilmeğe ç a lıs ıim ^ t î v* 8eyrU' futbol ve atlet potinleri ııeseleyl halletmiş en modern hava a?anlnnnd w bn girmektedir - Fransisko atom. Resimde gttrüldtttttT.M * P * 0la,, da başarı temennisinde h l ? ° nCfk ve Ikınftl yapabHmektedîr''a lunmnç vr K,bm veda etmiştir- W klîln Kurt Baba, »ö 49 lbpkoşa uv/*uuıvr ■r ı ■ » * m î Küçücük ■ ETİ LTD. ŞUBELER-AMBARLAR 4» İthalâtçılar - İhracatçılar MERKEZİ DAİRE * MAĞUSA -LEFOŞA -LÂRNAKA -BAF TELEFON: 2742,3017,2073 & 2074 LİMASOL -KIBRIS Tel: 2156 (4 Hat) ııitis Şirketi, Nikolas ve Kostas Lanitis adlarında iki enerjik kardeş tarafın­ dan 1896 yılında kurulmuş­ tur. Şirket ilkin Kıbrıs şa­ rabı ile kuru üzümünün ih­ racatı ile meşgul oluyordu. Bütıin işler yalnız iki kar­ deş tarafından yapılıyordu. Kuru üzümleri kaşalara iki kardeş yerleştiriyor şarabı onlar teslim alıyor miııhalıabereyi onlar yapıyor, eş­ yaların vapurlara yükletilmcsine onlar nezaret ediyor lardı. Bütün bu işleri biti­ rebilmek için birçok geceler sabahlara kadar çalışıyor­ lar ve yalnız ellerindeki işleri bitirmekle kalmıyor fakat ayni zamanda çalış­ malarını harup ihracatına da teşmil ediyorlardı. Çok çalışmaları ve sabırlı olma­ ları sayesinde Nikolas ile Kostas, N. P. Tfanit is Şir­ ketinin temelini atmışlardı. Bugün, Bağımsız Kıbrıs Cumhuriyeti iyi ümitlerle tür devletler safına katıluııaktadır. Kıbrıs halkı artık, zengin nimetlerini vermek için iş »vermek istiyen bağımsız bir [sahaya girmektedir. Kıbrıs Ihalkı istikbalini bu sahada [yaratacaktır. Memleketinin [kendisine bahşettiği ümit [verici imkânları müdrik [olarak terakki ve refahını [kendi kuvvetleri üstüne te[melleştimek ve hayat sevi[yesiniıı istikrarlı bir şekilde [yükselmesini sağlamak için tabii kabiliyet ve vasıflarını seferber edecektir. Bereket [versin ki Kıbrıslılar bir memleketin daimî İktisadî |inkişafını sağlıyan başlıca [şartı teşkil eden bu İktisadî [prensibe karşı doğuştan mütemayildirler. Kıbrıs’ın en büyük ticari teşkilâtı olan N- P. Lanitis Ltd. Şir­ ketinin tarihî gelişimini taI kibettiğimiz zaman bu tema i yülii, yâni kendi kendine i gelişme temayülünü büyük ölçüde kavrayabiliriz. N. P. ! Lanitis Şirketi Ltd., yalnız j Kıbrıslıların teşebbüsü ile [yaratılmış küçük bir devlet t olarak vasıflandırılabilir. 2371, 2141 (3 Hat) Kostas P- Lanitis Filhakika N. P. Lanitis Şirketi; tarafsızca ve hiçbir fark gözetilmeksizin tatbik edilen kanunları, nizamları ve prensipleriyle küçük çapta bir devlettir. Bu kü­ çük devlet Kıbrıs’ın her sınıf halkına fayda sağlamjaktadıı*. “Çalışkanlık ve dürüstlük sayesinde umumi roplake, menfaat.” İşte Şirketin ku­ rulduğu tarihten beri benimseyerek takibettiği parola budur. Kıbrıs için muazzam sayı­ labilecek bir şirketler grupunu etrafında toplayan ve daha da genişlemek imkân­ larına sahip olan N. P- La- Tecrit Birinci Dünya Harbinden birkaç sene evvel Panos Lanitis, iki kardeşin gayret leriııi kendi çalışma! ari yİ e takviye etmeğe başlamıştı. İki kardeşin bir yeğeni olan Panos Lanitis Şirketin bu­ günkü başkamdir. Dört yıl İngiltere ile İsviçre’de tica­ rî ve İktisadî mevzular üze­ rinde ihtisas yapan Panos Laııitis’in yeni bir eleman olarak çalışmalara katılma­ sı Şirkete, ihracat tempo­ sunu artırmak ve buna pa­ ralel olarak, o zamana ka­ dar Kıbrıs’ta bilinmiyen sun’i gübre ithalinden baş­ layarak ithalât ile de, uşraşmak imkânını vermişti. Şirket, Kıbrıs’ta, sunî gübre kullanılmasını yay­ makta büyük güçlüklerle karşılaşmıştı- Çiftçiler su­ nî gübreyi soğuk bir alâka­ sızlıkla karşılamışlardı; kü le benziyen bu acayip tozun, mahsullerini artıracağı hu­ susunda kendilerini ikna etmek çok zordu. Nikolas Lanitis bu faydalı mamülü çiftçilere kabul ettirmek için meccanen veriyordu. Fakat tarlalarını mahvetme sinden korkan çiftçiler sunî gübreyi kullanmakta yine tereddüt gösteriyorlardı. Bn sonunda Nikola Lanitis, sunî gübrenin faydalarını tecrübe ile ispat ederek çiftçilerin tereddüdünü da­ ğıtmaya muvaffak olmuştu. N. Lanitis» çiftçilere sunî gübreyi ayni tarlada tecrü­ be etmelerini tavsiye etmiş­ ti. Bir tarlanın yarısını su­ nî gübre lie gübreleyen öbür yarısını da gübresiz bıra­ kan çiftçiler, tarlanın güb­ relenmiş kısmının diğer kıs­ mından çok daha fazla mahsul verdiğini hayretle görmüşler ve o zamandan sonra sunî gübreyi kullan­ mağa başlamışlardı. Şirketin faaliyetinin dai­ mî surette yeni sahalara teşmil edilmesinin bir neti­ cesi olarak yeni personelin istihdamına başlanmıştı. plâkaları, buklar, demir, İğne, .Su bo­ yazıha­ neler Çekmeceler, Raflar, şun, Kayışlar, Boya, Keten Sandalyeler, Yazı makine­ tohumu leri, Hesap makineleri ve akşamı. Aletler, Lamarinalar Kalay, Kur­ yağı, İnşaat ve Harup (öğütülmüş ve öğü Endüstri malzemesi ithalat­ tiilmemiş), Harup çekirdeği, çıları ile toptan ve paraken- kuru de satıcıları. üzüm ve sair Kıbrıs mahsulleri ihracatçıları. ZİRRAT VE KİMYEVÎ GÜB RELER ŞUBESÎ Kimyevî gübre Tohum­ luk patates, Kükürt, Asit ve sair Kimyevî maddeler it­ ZÎRAÎ VE BÖCEK ÖLDÜRÜCÜ 1LÂÇLAR ŞUBESÎ İNŞAAT MALZE­ MESİ ŞUBESÎ Her çeşit Kereste, Kont- Her şube bir bütündür ve nispeten büyük ölçüde ba­ ğımsızdır. Her ne kadar mes’ul idarecisi başkanlığa karşı mes’ul ise de salâhiyet Çerçevesi geniştir. Şubesi­ nin gelişmesi büyük ölçüde kendi faaliyetine bağlıdır ve teşebbüs sahası hemen hemen hudutsuzdur. Genel olarak Şirketin teşkilâtı ve Şirket, işlerinin daha sistemli bir şekilde yapıl­ masını sağlamak için çeşitli faaliyetlerini aşağıdaki şu­ belere taksim etmiştir:. ma maksatları sula­ için her sairenin ithalatçı ve toptan perakende satıcıları. ELEKTRİK EŞYA­ LARI VE SIHHÎYE ŞUBESİ motor ve startörleri Maki­ ları” Su motorları, Traktör neli sabanlar, İnşaatta kul­ lanılan makineleri Kompre­ bükülebilen teller, priza ve emniyetler Ev ve endüst­ Ziraî ilâçlar ve böcek öl­ dahil, endüstriyel ve türlü makine, Deniz motor­ Borular, Kablolar, Kolay sörler, Skuterler, Marangoz aletleri, Maden sanayiinde kullanılan aletler, Yoğurma makineleri Otomobil akşa­ ithalâtçı riyel elektrik eşyaları, Buz­ ve tevziatçıları. Ayrıca her luklar, Çamaşır makineleri, türlü ziraatçılık için ilâçlar Mutfak eşyası, Merkezi ısıt­ rai Makinelerle ithal etmektedir. ma teçhizatı, Banyo takım­ ları ve genel olarak her çeşit Elektrik ve Sıhhiye yaların ithalâtçı - ve satıcı­ ları. eşyası ithalatçı, toptancı ve TİCARET EŞYALARI TEFTİŞ ŞTJBESÎ dürücü ilâçların halatçıları. KERESTE VE İkinci Dünya üHarbinden sonra Kostas Lanitis’in oğulları Nikos ile Evagoras İngiltere’de, birincisi ikti­ sat, İkincisi de hukuk tah­ sili yaptıktan sonra Kıb­ rıs’a gelerek Şirketi modern esaslar üzerine teşkilâtlan­ dırmak işini üzerlerine al­ dılar. Bu yeni elemanların Şirkete girmesi Şirketin ta­ rihinde bir dönüm . noktası olmuş, yeni ve hızlı geliş­ melerin başlangıcını teşkil etmiştir. Daha sonra Nikos Panu Lanitis, İngiltere’nin en büyük politekniği Lafpura’da tahsilini tamamlıyarak Kıbrıs’a gelmiş ve mü­ Mobilya, Madeni ruları ŞUBESÎ Kereste inşaat malzemesi, makineler ve sair eşyalar ithal edilerek muhtelif özel şubelere tevzi edildi Şirketin faaliyetlerine ye ni bir ruh hakim olmakta ve her sahada yeni nıetodlar kullanılmaktadır. Yeni şubeler kurulmakta, ma­ ğazalar Kıbrıs’ın bütün ka­ sabalarına yayılmakta, me­ murlar ihtisas yaparak dai­ mi surette ilerlemektedirler. İleri gelen Şirket mü­ messilleri en iyi ticaret eş­ yalarını seçmek için kıt’aları aşmaktadırlar. Şirket idarecilerinden Bay Stavros Pittas haklı olarak “uçan Kıbrıslı” diye vasıflandırıl mıştır- MOBÎLYA VEYA DAİRE EŞYALARI ŞUBESÎ Çimento Demir ve sair çu­ İHRACAT tehassıs bir makinist olarak makine şubesinin idaresini üzerine almıştı. Geçenlerde de Andreas Panu Lanitis Londra ve Cambridge Üni­ versitelerinde uzun yıllar çalıştıktan sonra Şirketin bugünkü müdiran heyetini bir hukukçu olarak tamam hımıştır. SUGORTA ŞUBESÎ iler türlü sigorta işleri perakendecileri. yapılır. İngiltere’nin “AT­ LAS” Sigorta Şirketinin Kıbrıs mümessilleri. her memura yükselmek im­ zetilmeden yapılır. Yeter ki kânı verecek mahiyettedir. memurlar Stavros Pittas ve Yoannis Marangos gibi Bu, he r memura, kendi ka­ uzun ve Başarılı hizmetler­ biliyetlerine göre geniş nıes de bulunsunlar. Bu iki efen Şirket Konseyinin leki imkânlar bahşetmekte­ dinin, dir. Bütün mevkiler me­ azası olmaları, N. P. Lanitis murlar için ulaşılabilecek Şirketinin basit bir aile mümevldlerdir; terfiler en essesesi hudutlarını aş/ığmı yüksek mevki olan müdür­ ve gittikçe artan sayıda ai­ kimselerin lüğe kadar hiçbir ,fnrk gö­ leye yabancı MAKİNE ŞUBESÎ ' Panos Lanitis Diesel menfaat sağlamalarına im­ memurların İktisadî seviye­ kân veren bir Şirket haline sini yükseltmektir. Ayni geldiğini göstermektedirmaksatla on altı sene evvel bir ihtiyat sandığı ile me­ N. P. Laııitjs Şirketi, bir­ murların bütün aile efradı­ kaç seneden beri, yüksek na da tedavi imkânları bah­ memurlarına, Şirkette serşeden bir tıbbî tedavi mümaleyeli olmadığı halde, ka­ zancı üzerinden ikramiye essesesi kurulmuştu. Şirket, ödemeği adet edinmiş bulun ayrıca, bir tekaüdiye sandı­ maktadır. Bundan maksat ğı kurmayı düşünmektedir. KIBRIS İNŞAAT VE YOL “LANtTIS KARDEŞLER” N. & F. LANİTİS EMLAK üzümü müstahsilleridir Y A PI ŞİRKETİ LTD. ŞİRKETİ ŞİRKETİ LTD. “LANITÎS” ÇİFTLİĞİ (CYBARCO) LTDKıbrıs’ın en büyük meşKıbrıs’ın en büyük em Kıbrıs’ta sofra îizümü ve rubat, tasfiye edilmiş yağ lâk sahipleri şirketlerinden v.s, Sanayii Coca-Cola’yı biridir Şirket adanın her turunçgil yetiştiren eıı büKıbrıs’ın en büyük ve Kıbrıs’ta şişelere doldurma tarafında şehirlerde ve avnı yük ve en modern çiftliğin tam teçhizattı inşaat ve yol. salâhiyetini haiz şirkettir. zamanda en büyük sofra sahipleridir. \ uçak, alanı, liman v.s. yapı makineleri Bugün N. P, Lanitis Şir­ keti yarım milyon liralık yatırılmış sermayeye s.hiptir. 226 memur ve tahminen 100 işçi çalıştırmaktadır. Açtığı krediler birçok de­ falar bir milyon lirayı bul­ maktadır ki bunun büyük Lir k’smı suni gübre,, zira­ at ınakh’ -leri ve in^aa* m»! şirketidir. PANOS LANİTİS VE ‘ AMATHUS ’ DENİZCİLİK OĞULLARI fYATIRIMŞİRKETİ LTD LAR) LTD. de 4 mı, Vinçler ve genel olarak Endüstriyel, Elektrik ve Zi­ bu cins eş­ Oociete Generale do Surveillance S. A, (ineve’ııin Kıbrıs Genel Mümessilleri zemesi iizcrinded:r- Her in­ tanın, aksı ispat edilinceye kadar dürüst olduğu görü­ şüne nıanaıı Şirket, müşte­ rilerine ve bilhassa köylü çiftçilere büyük kolaylıklar yapmaktadır Şirketin çift­ çilere karşı özel bir sempa­ ti göstermesi adet olmuştur çünkü gerek Şirketin kuru­ cuları gerekse onların torun lan ziraat ışleriyîe fnpspttl olduklarından Kıbrıslı çift­ çilerin karşılaştıkları güç­ lükleri iyi bilirler. TRİKOMO ZİRAAT ŞİRKETİ LTD. SİNEMA FİLM LERİ İTHAL ŞİRKETİ “DEANA” LTD. N. P. Lanitis Şirketi, bir milyon liradan fazla serma­ ye yatırdığı aşağıdaki kar­ deş şirketlerle de alâkadar olmakta ve onları kontrol etmektedir: Harup, turunçgil, zeytin Hava ve deniz yolları şirMuhtelif müesseslerle ve sair ağaçlar yetitirmekSinema ve benzeri müesketlerinin Kıbrıs’ta en bii- alâkalı sermaye yatırım şir- le uğraşan büyük bir şirket- seseler için film ithalâtçıyük acenteleri. keti. tir. lan. Bütün bu kardeş şirketler 708 memur ile 4 binden fazla işçii çalıştırmakta dır. Yukarıdak i malûmattananlaşüacnğı dımlarda bulunmuştur ‘ ve bugün kurulmakta olan Bağımsız Kıbrıs Cumhuriyeti nin iktisaden gelişmesiııdeoynıyacağı rol ^eçhile N, P.Lanitis Şirketi Jutd., Kıtrısın S tic a îif f^inkişafma şimdiye kudur munzam yar­ - ( B O Z R Ü ;n x ) 8AYFA 8 B o z k u f t Spor m K S sM F. Bahçe B. Takımı Kıbrısa Gelecek İstanbul — Fenerbahçe kulübü, 18 ve 19 Eylül tarih lerinde biri G. Saray’la, di­ ğeri mahallî bir takımla ol­ mak üzere iki maç için Ada na’dan yapılan teklifi red­ detmiştir. Sarı - Lâcivertti­ ler, Millî Ligden önce G. Sa ray ve Beşiktaşla karşılaş­ mamayı prensip olarak ka- Dörtlü Turnuva Pazar günü îstanbulda Kasımpaşanın tertip etliği dörtlü turnuva maçlarında, Kasımpaşa -Beyoğluspor ile 1- 1 berabere kalmış ve Ka ragümrük - Taksim î 2 . 0 mağlûp etmiştir, İzmirde yapılan maçta Altay - Göztepeyi 2 - 1 yen­ miştir. An kar* — Beşikti^ yUp. İstanbul — Pazar günü Feriköy ile yaptığı maçı tığı ikinci maçınde; Ua, but Fenerbahçe 2 0 - kazanmış­ sene Biripcı Kümeye vükst P T j ’ i i ’e İ - l tır. Sarı - lacivertli takım len galip gelmesine rağmen berabere k e s ilm iş tir Maç beklenen oyununu gösLer- uyutucu oİf aktan çıkamadı mekten yine uzak kalmıştır. Her iki takılı da bütün kar­ (B) Takımı Kıbns’a Feriköy ise mağlûp olması­ şılaşma boyunca tek giizel Gidecek na rağmen, kuvvetli rakibi hareket yapamadı. Fenerbahçe (B) takımı­ karşısında ezilmediİlk devrede Beşiktaş penın Eylül ayı başında Kıb­ naltiden Ahmet vasıtasiyle rıs’a gelmesi muhtemeldir. Golleri, ilk devrede Yük­ tek golünü^ikinci devrede Sarı - Lacivertli kulüp ida­ sel ve ikinci devrede. Selçuk d>Arif PTT ııiıı golünü kay recileri, Yeşil Ada’da bulu­ kaydetmiştir. , ^ delmiştir. nan bir organizatöre, tertip lenen beynelmilel sergi miin^&ebertyle' Kîbrıs’V gelecek lerini bildirmişlerdir. Mektuba müsbet cevap vei’UdîgT takdirde, profesyonel kadro dan üç futbolcu ile takviye ,edilen <B) takımı yine Ada da iki veya üç karşılaşma yapacaktır. rarlaştırdıklarını, ancak ta­ rih uygun bulunduğu tak­ dirde, iki mahallî takımla maç yapabileceklerini ceva­ ben bildirmişlerdir. Doğan Sigorta Sizin Sigortanızdır Bu Akşam Saat 8.15 de BÜYÜK MİLLÎ FİLM Kemal Haşan PARALİK KIBRIS TÜRKLERİNİN YEGANE TENEKE YE TEL ÖRGÜ FABRİKASI KALPAKLILAR ” Baş Rollerde: Çolpan İLHAN, Sadri ALIŞIK, ilâveten Renkli İngilizce Film. ÇARŞAMBADAN İTİBAREN Yeni Film. “ ÜÇ KIZIN HİKÂYESİ” V ./ r> /'*-■%. X \ \,w.f w \ y w\ w" Baş Rollerde: Muhterem NUR, Sema PEKİZ, Leylâ SAYAR, Ekrem BORA. \cmdint mm (iı \t * Yıldu taklarım saıı’uı bv yukarıda bir ilj diz T<-m: )>i yalın/, Tahir’in oi İUitvii) Fenerbahçe - Ferlköyü Beşiktaş P.T.T. He de 1 -1 Berabere Kal^y 2 - 0 Yendi Lefkoşa TAKSİM Sinemasında U M ili Mm mi W -S** ; ..... .— ><7 geç bir haft tii Ziya i So müessese şalıı üpR: Sarı - lâciverttiler K a d ı k ö y iindeki kendi Şj**'1- lan ve hesa ’U 2-0 mafclftp etti. (B) kadrosu ise Yeş««- lil İbrahim eref’ln bir akınım F-ariköy kalecisi Necdet uçarak lan bildi f keserken görülüyor. FERİKÖY KALECİ larında İki maç rekie 2-2 berabere LEYMOSüflTMAYIS LİSESİ ÖĞRENCİLERİNE MÜJDE 1960 - 61 Ders yılı okul kitaplarımız en son.fl)askı Vıımze ve tam set olarak satışa başladığımızı muş fiatla müjdeleriz. Hiç bir Kitabemin veremeyeceği jdymo* TİCARETEVİ Kitaplarınızı yalnız HÜRRİYET sundan temin edebilirsinz. Fiat Listemize Dikkat Ortaokul Birinci Sınıf Tam set olarak £1. 10ü Orta İkinci Sınıf Tam set olarak £1. 000 Orta Üçüncü Sınıf Tam set olarak £1. 100 OLtMPfVAT HAB ERLERİ: italyanlar, ollınplj Lise Birinci Sınıf 87 millete mensup sporcuların bilhassa komr çekleri zorlukları ^özününe a la ra k muhtelif Tam set olarak £1. 200 ber ekipleri kurmuşlardır. Aynı renk elbise g Lise İkinci Sınıf Fen Kolu Romalı rehberler, gelen misafir sporcuların ile alâkadar olacaklardır. Tam set olarak £1. 700 Lise İkinci Sınıf Edebiyat Kolu •••••••••••••••••••••« Tam Set Olarak £2. 000 Lise üçüncü Sınıf Fen Kolu Tam Set Olarak £2.250 YALNIZ BU AKŞAM SAAT 8.! Lise Üçüncü Sınıf Edebiyat Kolu Mehmetçiklerin Adaya Basms Tam Set Olarak £2. 250 H A L K Sinemasını v III \ ■ I sık \ \; | tiyle m loşluğu ter Mt »Salı lacağı Cumhuriyetin İlânı münasebet Umumî Arzu Üzerine EN MUAZZAM MİLLÎ TÜRK FİLMİ j MEÇHUL Oogruûan ûogruv3 \.„ / Tavuk w * ip En büyük ihtiyaçlarımızdan olan Tel -ör­ gü, yağ ve hellim tenekeleri, konserve kutulan, boya şişesi kapakları, islim iğneleri ve oluk gi­ bi her çeşit teneke işleri muvaffakiyetle imal olunurAdres: Kaı ababa Sokak No. 9 -11. Veyahut: Kuyumcular Çarşısı Tel: 72281 Lefkosa. KAHRAMANLAR pjii!l! H:j::S !i:i; V;!' W MAGGI BiIdiri k Küçük Kaymaklı Türk Spor Kulübünün 21 Ağustos, 1960 Pazar günü ü.e. saat 10'da genel kurul toplantısı 25, 26 ve 27 Ağustos olacağından bütün üyelerin KIBRIS CUMHURİYETİNİN KURULUŞUN­ DAN SONRA KIBRISTAKİ EN BÜYÜK HADİSE tanı vaktinde hazır bulunma­ ları bildirilir. Gündem: 1- Bir senelik faaliyet ra­ porunun okunması. 2. Müfettişlerin raporu. 3. Yeni heyeti idare seçimi. 4. Muhtelif mevzular. Sekreter Satılık Otomobil II ÂN VAR IV Austin Asa Salon iyi du­ rumda AB 99 numaralı bir araba satüıktır. İstekliler: Lefkoşa ݧ Dairesinde Fikri Hastın’a müracaat edebilir­ ler. T el: 4000/4256 .............. Baş rollerde: Ayhan Işık, Sezer Sezin, Tursi Seyfioğlıı,. jg jy H ] Iîu F ilme ilâveten bir de İngilizce Heyeca^ Haıp Filimi HELL GATS OF NAVY Not — MEÇHUL K A H R A M A jfl^ Perşembeden itibaren Lârns NET Sinemasında gösterilr „ ı a Lübnan Millî Oyunlar Festivali LEFKOŞA’DA ATİNEUM’DA Çünkü daima LIF E B U O Y TUVALET SABUNUNU KULLANIR Bir bakkal dük kânında galıgmak çok yorucu bir istir, fakat gişelerin arkasında oraya buraya koşmak kendini blç yormaz. Siz de her t a m u “U F E B U O Y ” Tuvalet Sabunu sayesinde tazelenınekle kendinizi daha İyi hissedeceksiniz. Hisset­ tiğiniz canlılık gok uzun sürer. “L IF E B U O Y " Sabununun zen­ gin köpüğü kir ve kurumuş te­ rin her eserini .defeder ve size pek hoş bir serinlik verir. Ha­ fif ve nazik "U F E B U O Y ” Tu­ valet sabununu kullanmakle bütün ffün devam eden tazeliği ıt m ln edlaia. 1 2 0 Dansöz Müzisyen veJŞarkıcı • S* S [M* LÜBNANDAN GELEN TANTANALI TEMA­ ŞA VE RÜYALARINIZDAKİ MÜZİKİ 4 »/TUMil I M M R„ — .... ............. 1 n m m m m ensupları^ftraff b a ttl sav'urarker,Sen I,iibnan Halk Oyunları toplrtjjjj başlarına koruyucu muhafa7aln o--’ Caf t klz,ar da kendilerini korumak niyet armağanı olarak K ılın -•' T F1^melîte<iırlei' Bunlar Lübnan hükümetin)» > A.ğustos’ta verece^ ınüsamereH^0n Ha,k t o p u n u n 25,26 r Mayistro Tevfik ♦ 6 ?:Vnanacak olan ovanlarda cereyan e d e e ^ f y Moussauhdes mahalli düzenlemelerle tir.