osmanlılar ermenileri

advertisement
SAYFA SAYFA / ERMENİ MESELESİ - 11
Ermenilerin zorunlu göç esnasında nasıl muamele gördüklerine güzel bir örnek olarak şu
belgeyi sunuyoruz:
Bâb‑ı Âlî
Dâhiliye Nezâreti
Emniyet‑i Umumîye i
Hususî:
Şifre
Konya, Ankara, Hüdâvendigâr Vilâyetleriyle
İzmit, Karahisâr‑ı Sâhib, Kütahya, Niğde, Eskişehir Mutasarrıflıklarına
Değişik yerlerden trenle sevk edilen Ermenilerin sevklerinin hızlandırılmasının temini maksadıyla, beraberlerinde götürmelerine izin verilmeyen
eşyalarının gelişine kadar sevklerinin ertelenmesi
için her defasında mürâcaat etmekte oldukları belirtilerek bu gibi mürâcaata gerek kalmamak üzere sevkiyat sırasında eşyaların sahipleriyle birlikte
gönderilmesi ve istasyonlarda kalmış olan eşyanın
da yollanması lüzûmu Heyet‑i Tahkîkiye Reisi Asım
Bey’den alınan telgrafta yazmaktadır. Bildirilen bu
şekle göre gereğinin yapılması.
OSMANLILAR
ERMENİLERİ
6 Kasım 1915
Talât
ÖLÜM YOLCULUĞUNA MI
GÖNDERDİ?
Yeni Türkiye
Stratejik Araştırma Merkezi
tarafından hazırlanmıştır.
Ermenilere soykırım yapıldığını iddia eden tarihçiler, Ermenilerin yollarda ölmeleri için zorunlu
göç ettirildiğini ileri sürmektedir. Halbuki Osmanlı
Devleti savaş esnasında zorunlu göç uygulamasına başvuran ülkeler arasında en başarılı uygulamayı gerçekleştirmişlerdi. Uygulama bir kanun
çerçevesinde yapılmış, genelge ve yönetmeliklerle düzenli bir şekilde devlet görevlilerinin kontrolünde gerçekleştirilmiştir.
www.yeniturkiye.com
5
Tel: (0312) 441 42 40
1
Ermenilere Hazırlık İçin
Ne Kadar Süre Verildi?
Ermenilerin zorunlu göç ettirilmesiyle ilgili iddialardan birisi de insanların yolculuk öncesi hazırlanmaya fırsat verilmeden ansızın yola çıkarıldığıdır.
Ancak sevk tarihleriyle ilgili Prof. Dr. Kemal Çiçek’in
araştırmasına göre sevkiyat başlamadan önce sevk
günü ilan edilmiş ve hazırlık için yeterli süre verilmişti. Zorunlu Göç Kanununun 1 Haziran’da resmi
gazetede yayımından sonra hareket tarihleri bu tezi
güçlendirmektedir.
Zorunlu Göç Yollarının
Güvenliği Sağlandı mı?
Konvoylara Saldırı Haberleri
Ne Kadar Gerçekti?
Zorunlu Göç Kanunundan bir hafta sonra çıkan
genelgede Ermeni konvoyların geçeceği yolları
açıkladı. Bu yollar Osmanlı ordusunun sevkiyatı için
kullanılan yollardı.
Ermenilerin zorunlu göç esnasında yollarda topluca öldürüldükleri iddiası sık sık dile getirildi. Bu
haberlerin kaynağı genellikle Protestan misyonerlerdi. Ancak misyonerler katliamların görgü tanığı
değildiler. Taşnakların ülkedeki ajanları her kafilenin yola çıkışından sonra misyonerlere dramatik
katliam haberleri getiriyorlardı. Bükreş ve Sofya’da
bulunan Taşnaksutyun Siyasi Propaganda bürosu
elemanları, daha sonra aynı haberleri bu defa misyonerlerin ağzından batılı basına servis ediyorlardı.
Gizli servisler de bu basın haberlerini politika aracı
olarak kullanıyorlardı.
Devlet, yolculuk esnasında Ermenilerin güvenliğini sağlamak için her konvoya güvenlik verdi. Her
ilin mülki amirine onların can, mal ve namusunun
korunması için emirler yazıldı.
Saldırıya uğrayan kafilelerin güvenliği valilere
verildi ve ihmal edenlerin sıkıyönetim mahkemelerinde yargılanacakları belirtildi. Alınan bütün önlemlere rağmen özellikle güvenlik ve iaşe konusunda
sıkıntılar tam olarak aşılamadı.
Hükûmet, kafilelerin yeme, içme, giyinme ve
sağlık sorunlarını çözmek için seyyar hastane,
aşevleri ve konaklama merkezleri kurdu.
Sevk olunan Ermenilerin yollarda korunmaları ve onlara saldıranların cezalandırılmaları. Başbakanlık Osmanlı Arşivi (BOA),
DH. ŞFR Nu: 54/10.
Sürgün yeri
İlk Kafile Hareketi
Erzurum
4 veya 9 Haziran 1915
Erzincan
7 Haziran
Merzifon
28 Haziran ve 5 Temmuz
Elazığ
1 Temmuz
Harput
4 Temmuz
Trabzon
1 Temmuz
Samsun
10 Temmuz
Urfa
14 Haziran
Antep
28 Temmuz
Adana
Temmuz sonları
Yolculuğun mümkün olan yerlerde trenle, değilse öküz arabalarıyla veya Birecik gibi sal veya
botlarla yolculuğun mümkün olduğu yerlerde nehir
üzerinden yapılması emredildi.
Harput, Konya, Halep, Diyarbakır, Cizre ve Rakka gibi yerlerde misyonerlerin göç edenlere yardım
etmesine izin verildi.
Yolda yetim kalan çocuklara devletin veya misyonerlerin işlettiği yetimhanelerde bakıldı.
Yardım merkezlerini Amerikan konsoloslarının
organize etmesine izin verildi.
Bu haberlerin çoğu hayali tanıklara, Anadolu’da
hiçbir zaman görev yapmamış gazetecilere, misyonerlerin yardımcılarının dedikodularına, Ermenilerin
ve misyonerlerin rüyalarında gördükleri öldürmelere
dayanıyordu.
Mavi Kitap ve basındaki haberlerde sözde katliamlarla ilgili klişeler şunlardı: “Güvenilir bir kaynağa
göre”, “duyumlarıma göre”, “Osmanlı istatistiklerine
göre” vs. ABD basınında ve diplomatik çevrelerinde
çok etkili olan Amerika’nın Halep konsolosu J. Jackson’ın haber kaynakları bile tesadüfen katliamdan
kurtulan “bir kişi” veya “sağ salim” Halep’e ulaşan
Ermenilerdir. Ancak bu kişilerin adları asla raporda geçmez. Bahanelerden birisi tanığın güvenliğini
korumak için gizlendiğidir. Bu tür ifadelere, tabii ki
propagandayı daha etkili hale getirmek için başvuruluyordu.
Kayseri-Develi 9 Haziran
Sivas-Su şehri
14 Haziran
Yozgat
9 Ağustos
Mersin
5 Ağustos
2
3
4
Download