15 Eylül 2008 AVRUPA BİRLİĞİ GÜMRÜK KODU YENİLENDİ Avrupa Birliği Gümrük Kodu’nun, AB içinde ve uluslararası alanda gümrük ve dış ticaret konularında meydana gelen değişikliklerin temel gerekçe gösterilerek “Modernised Customs Code” başlığı altında yenilendiği belirtildi. Bu yenilenme kararındaki en önemli gerekçenin ise dış ticaret ve gümrük uygulamaları ile ilgili uluslararası Anayasa olarak kabul edilen Revize Kyoto Sözleşmesi’nin yürürlüğe girmesinin olduğu öne sürüldü. Ayrıca, Avrupa Kömür ve Çelik Topluluğu Anlaşması’nın 50 yıllık uygulama süresinin sona ermesi de bir diğer yenileme gerekçesi olarak gösterildi. Yenilenen Gümrük Kodu’nun, AB üyesi 27 ülke açısından bağlayıcı ve bu ülkeler tarafından uygulanmasının zorunlu olduğu belirtildi. Türkiye’nin AB ile mevcut Gümrük Birliği ilişkisi ve mevzuata uyum yükümlülüğü dolayısıyla, AB Gümrük Kodu’ndaki yenilemenin Türkiye’yi yakından ilgilendirdiği ifade edildi. İNGİLTERE, TÜRKİYE'Yİ ENERJİDE FIRSATLAR ÜLKESİ İLAN ETTİ İngiltere’nin, Türkiye'nin Avrupa Birliği'ndeki enerji arz güvenliğindeki önemine dikkat çekerek Türk enerji sektöründeki yatırım imkânlarını yakın takibe aldığı belirtildi. İngiliz Avam Kamarası'nın Türkiye'deki yatırım ortamı ve Türkiye’nin AB'ye katılımı konusunda hazırladığı "Keeping the door wide open: Turkey and EU accession" (Kapıyı açık tutmak: Türkiye ve AB'ye katılımı) başlıklı raporda, İngiliz hükümetine Türkiye’nin AB'ye katılım müzakereleri çerçevesinde enerji başlığının bu yıl açılmasını ve geliştirilmesini önerdiği ifade edildi. Türkiye'nin nükleer santrale yönelik planlarının ve elektrik üretim yatırımlarının da önemine dikkat çekilen raporda, Türkiye’nin sadece gaz ve petrole ulaşım için transit rota olmasıyla değil, enerji sektöründeki yeni yatırım imkânlarıyla da öne çıktığı ve Türkiye'nin 5000 megavatlık nükleer enerji programının İngiliz mühendislik danışmanlık hizmetleri açısından önemli olabileceği ifade edildi. Elektrik üretim özelleştirmeleri ile Türkiye'nin düşük karbon emisyonu gelişimi için teknolojik açıdan desteklenmesi konularında da İngiliz yatırımcılar için büyük fırsatlar olabileceği vurgulandı. Raporda, Türkiye'nin Rusya ve İran'a enerji alanında ciddi bir bağımlılığı olmasına rağmen, AB için enerji yolu ve merkezi olma konusunda stratejik pozisyonu bulunduğu belirtildi. Türkiye'nin dünyanın kanıtlanmış gaz kaynaklarına yüzde 71, petrol kaynaklarına ise yüzde 73 oranında yakın olduğu belirtilerek birçok enerji tedarikçisi ve müşterisi arasında doğal bir merkez konumunda bulunduğu vurgulandı. Nabucco Doğalgaz Boru Hattı Projesi çerçevesinde Türkiye sadece transit geçiş ülkesi olmak yerine doğalgaz ticaretinden de pay almak istemiş ve bu durum Türkiye ile AB arasında tartışma konusu olmuştu. LÜKSEMBURG, TÜRKİYE'Yİ HEDEF PAZAR SEÇTİ Son yıllarda yabancı yatırım ve ihracat performansıyla göz dolduran Türkiye, dünyanın ikinci, Avrupa’nın en zengin ülkesi olan Lüksemburg’un cazibe merkezi haline geliyor. Belçika, Almanya ve Fransa arasında yer alan konumu ve kişi başına düşen 85 bin dolar milli geliriyle Avrupa Birliği’nin siyasi ve ekonomik olarak en güçlü üyelerinden olan Lüksemburg’un, Türkiye’yi hedef pazar ilan ettiği bildirildi. Bu çerçevede, Kocaeli Avrupa Birliği İş Geliştirme Merkezleri (ABİGEM), Gebze Organize Sanayi Bölgesi (GOSB) ve Lüksemburg Ekonomi ve Dış Ticaret Bakanlığı’nın Ortak Girişimi’yle düzenlenen organizasyonda; karşılıklı ticaret ve yatırım için iş ortağı arayan 30 büyük ölçekli şirketin, 10 Eylül Çarşamba günü Gebze Organize Sanayi Bölgesi’nde Türk firmalarıyla bir araya geldiği ve 150’yi aşkın iş görüşmesinin yapıldığı belirtildi. Lüksemburg’dan katılan 30’u aşkın firma temsilcisinin; plastik, kimyasal maddeler, metal işleme ve çelik endüstrisi, kaynak teknolojileri, yapı ve inşaat malzemeleri, otomotiv parça ve ekipmanları, bilişim teknolojileri, telekomünikasyon, lojistik, mühendislik, elektrik-elektronik, ölçme ve otomasyon sistemleri, danışmanlık hizmetleri, finansal hizmetler, mimarlık sektörlerinden oluştuğu kaydedildi. 2007 yılının ilk altı ayı itibariyle Türkiye’nin Lüksemburg’la dış ticareti 100 milyon dolar düzeyinde bulunuyor. AB’DEKİ DARALMA OTOMOTİV SEKTÖRÜNE YANSIDI Avrupa Birliği pazarındaki daralmanın etkisiyle Ağustos ayında otomotiv pazarının yüzde 14 oranında daraldığı; üretimin ve ihracatın da gerilediği belirtildi. AB pazarındaki daralmanın olumsuz etkilerinin, Ağustos ayında kendini göstermeye başladığı ve bu ayda toplam araç ihracatının yüzde 8.2; otomobil ihracatının ise yüzde 3.8 oranında azaldığı kaydedildi. Otomotiv Sanayi Derneği (OSD) verilerine göre, Ağustos ayında toplam araç satışlarının yüzde 14 düşüşle 46 bin 581 adede; otomobil satışlarının da yüzde 8.3 azalarak 26 bin 102 adede gerilediği kaydedildi. Toplam araç üretiminin yüzde 12.9’luk düşüşle 43 bin 74; otomobil üretiminin de yüzde 9.6 azalışla 21 bin 342 adet olduğu ifade edildi. OcakAğustos döneminde otomobil satışları yüzde 10.3 artarak 216 bin adet olarak gerçekleşirken, ithalatın pazar payı yüzde 67 olarak belirlendi. Bu dönemde, midibüs pazarının yüzde 47.2; otobüs pazarının yüzde 17.4 arttığı; kamyon pazarının ise yüzde 9 oranında azaldığı kaydedildi. Bu dönemde O.Renault 187 bin otomobil, Ford Otosan 172 bin hafif ticari araç ve 2 bin kamyon olmak üzere 174 bin araç, Tofaş 44 bin otomobil ve 114 bin hafif ticari araç olmak üzere toplam 158 bin hafif araç, Toyota ise 96 bin otomobil ihraç etti. DERİ TANITIM GRUBUNDA BAŞKAN DEĞİŞİKLİĞİ İstanbul Deri ve Deri Mamulleri İhracatçıları Birliği (İDMİB) çatısı altında kurulan Deri Tanıtım Grubu (DTG) İcra Kurulu Başkanlığı’ na Ali Murat Kızıltaş getirildi. Başkanlığı Ümit Zaim'den devralan Kızıltaş, ilk faaliyetinin, Türk derisine kimlik kazandırmak amacıyla başlatılan ve ünlü tasarımcı Ivan Chermayeff tarafından üretilen etiket çalışmasının tanıtımı ve piyasaya sürümü olacağını açıkladı. OTOMOTİVCİLER İŞBİRLİĞİ YAPACAK Uludağ Taşıt Araçları ve Yan Sanayi İhracatçıları Birliği (UTAYSİB) ile Taşıt Yan Sanayicileri Derneği’nin (TAYSAD), yönetim kurulu toplantılarını ortak yaparak, işbirliği konusunda görüş alışverişinde bulunduğu bildirildi. Uludağ İhracatçı Birlikleri (UİB) binasında gerçekleştirilen ortak yönetim kurulu toplantısında TAYSAD Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Burhanoğlu ve TAYSAD Yönetim Kurulu üyelerine ev sahiliği yapan UTAYSİB Yönetim Kurulu Başkanı Ferit Sünneli, bir araya gelmelerinden doğacak olan sinerjinin ortak projelerde kendilerini motive edeceğini belirtti. Aynı zamanda UİB Başkanlar Kurulu başkanlığı görevini de yürüten UTAYSİB Yönetim Kurulu Başkanı Ferit Sünneli, UİB'in ve UTAYSİB'in faaliyetleri hakkında TAYSAD üyelerine bilgi vererek UTAYSİB olarak birçok proje gerçekleştirmenin arifesinde olduklarını ifade etti. UTAYSİB Yönetim Kurulu Üyesi Cengiz Kartepe, Otomotiv Endüstrisi Tanıtım Komitesi (OETK) çalışmaları öncesinde yaptırdıkları algı anketinde çıkan sonuçlar neticesinde otomotiv sektörünün kamuoyunda yanlış algılandığına dikkati çekerek, bu amaçla OETK çalışmalarında UİB, TAYSAD ve OSD olarak Türk kamuoyuna doğru bilgiyi, daha güçlü aktarabilmeyi hedeflediklerini dile getirdi. UTAYSİB ve TAYSAD'ın ortak yönetim kurulu toplantısında nihai olarak, beraber gerçekleştirilebilecek projeleri araştırmak ve geliştirmek üzere ortak bir komite kurulmasının kararlaştırıldığı açıklandı. GÜNEYDOĞU TEKSTİLDEN KAZANIYOR GAP Eylem Planıyla her alanda yeniden gelişme ve büyüme süreci yaşatılmak istenen Güneydoğu Anadolu Bölgesinin ihracatına tekstil hayat veriyor. Güneydoğu Anadolu İhracatçı Birlikleri (GAİB) Genel Sekreterliğinin Ocak-Ağustos 2008 verilerine göre, bölge illerinden gerçekleştirilen ihracatla sağlanan döviz girdisinin yüzde 66'sının, tekstil ve tekstil ham maddeleri ihracatıyla elde edildiği kaydedildi. Bölgede istihdama ve üretime en büyük katkıyı sağlayan tekstil sektörünün, aynı zamanda bölgenin ihracatının gelişmesine lokomotiflik etme görevini de başarıyla sürdürdüğü dile getirildi. Bölge illerinden geçen 8 ayda 1 milyar 633 milyon dolarlık tekstil ve tekstil ham maddeleri ihraç edildiği ve bu dönemde tekstil ve tekstil ham maddeleri ihracatının, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 35 arttığı kaydedildi. İRAN-TÜRKİYE TİCARETİNDE ARTIŞ İran ve Türkiye arasındaki ticaret hacminin, 2007 yılının ilk 7 ayına kıyasla yüzde 37 oranında artarak 2008 yılının ilk yedi ayında 6,1 milyar dolar olarak gerçekleştiği belirtildi. Türkiye’nin İran’a ihracatının geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 67.1’lik artışla 1 milyar 175 milyon dolara çıktığı kaydedildi. İran’dan yapılan ithalatın ise aynı sürede yüzde 31.7’lik artış kaydederek 4 milyar 946 milyon dolara ulaştığı bildirildi. İran, Ocak-Temmuz döneminde Türkiye’nin ihracatında 19. ve ithalatında ise 7.sırada bulunuyor. Son dönemlerde kayda değer artış gösteren iki ülke ticaret hacminin yıl sonu itibari ile 10 milyar doları geçmesi beklenirken, Tahran ve Ankara’nın, ticaret hacmini 4 yılda 20 milyar dolara çıkarmayı hedefledikleri ifade edildi. YAŞ MEYVE İHRACATI 1 MİLYAR DOLARI AŞTI Türkiye Yaş Meyve Sebze ihracatçıları Birliği Ortak Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Kaçmaz, bu yılın sekiz aylık döneminde yaş meyve sebze ihracatının 1 milyar doları aştığını belirtti. Kemal Kaçmaz, bu yılın sekiz aylık döneminde, geçen yılın aynı dönemine göre yaş meyve ihracatında miktar bazında yüzde 18 oranında artış olduğunu açıkladı. Meyve ihracatından 312 milyon 828 bin 156 dolar döviz girdisi sağlandığını belirten Kaçmaz, bu dönemde 241 bin 206 ton yaş meyve ihracatı yapıldığını söyledi. Yaş sebze ihracatında da miktar bazında yüzde 6 artış olduğunu ifade eden Kaçmaz, 740 bin 520 ton sebze ihracatından 512 milyon 140 bin 190 dolar döviz girdisi sağlandığını vurguladı. Yaş meyve sebze ihracatında hem miktar hem de döviz bazında artış olmasına karşılık narenciye ihracatında geçen yılın sekiz aylık dönemine göre bu yıl yüzde 25 azalma olduğu ve narenciye ihracatı ile 234 milyon 996 bin 200 dolar döviz girdisi sağlandığını belirtildi. Yaş meyve sebze ihracatı yapılan ülkeler arasında ilk sırayı 393 milyon 301 bin 595 dolarlık ihracat ile Rusya alırken Rusya'yı Almanya, Romanya, Ukrayna ve Bulgaristan takip etti. Bu dönemde yaş meyve ihracatında en fazla ihracatı gerçekleştirilen ürünlerin kiraz ve vişne olduğu bu ürünleri sırasıyla üzüm, kayısı ve şeftalinin izlediği ifade edildi. Yaş sebze ihracatında da domatesin ilk sırada yer aldığını, bunu biber,salatalık-kornişon ve soğanın takip ettiğini kaydeden Kaçmaz, son günlerde Türkiye ve Rusya Federasyonu arasında meydana gelen sorunların kısa sürede çözülmesini arzuladıklarını ifade etti. İKİ YENİ FASIL DAHA AÇILIYOR AB Dışişleri Bakanları gayri resmi toplantısı Gymnich için Fransa’nın Avignon kentinden ayrılmadan önce açıklamalarda bulunan Ali Babacan, AB Komisyonu’nun genişlemeden sorumlu üyesi Olli Rehn ile yaptığı görüşmede Kafkasya’daki kriz ve tam üyelik müzakerelerini ayrıntılı biçimde ele aldıklarını belirtti. AB ile müzakerelerde, önümüzdeki dönemde "sermayenin serbest dolaşımı" ve "bilgi toplumu ve medya" konulu fasılların açılmasının beklendiğini kaydeden Babacan, teknik aksaklık olmadığı takdirde bu fasılların açılmasının muhtemel gözüktüğünü ifade etti. Oly Rehn’e ulusal program hakkında bilgi verdiğini de belirten Dışişleri Bakanı, görüşmede vize kolaylığı konusunun da gündeme geldiğini, AB ile vize kolaylığı ve geri kabul anlaşmaları hakkında pürüzlerin devam ettiğini açıkladı. Türk vatandaşları için vize kolaylığı anlaşmasının olabilmesi için Avrupa Birliği önce Türkiye’nin geri kabul anlaşmasını imzalamasını istiyor. ÇALIŞMA YAŞAMINDA AB’YE UYUM KONUSUNDA ADIMLAR ATILIYOR Türkiye’nin, AB müktesebatına uyum sürecinde sendikal özgürlüklerin arttırılması, 18 yaşını doldurmamış çocukların sanatsal faaliyetlerde çalıştırılması ve çocuk işçiliği, mesleki standartların oluşturulması, sosyal güvenlik sisteminin güçlendirilmesi, iş sağlığı ve güvenliği mevzuatının geliştirilmesi konusunda bir dizi adım atmaya hazırlandığı bildirildi. Aralarında işçi konfederasyonlarının, meslek örgütlerinin ve sivil toplum örgütlerinin de bulunduğu çeşitli kesimlere gönderilen ''AB Müktesebatının Üstlenilmesine İlişkin Türkiye Ulusal Programı Taslağı” na göre AB'ye üyelik yükümlülüklerini üstlenilebilme yeteneğini geliştirmek amacıyla ''İşçilerin Serbest Dolaşımı Faslı''nda, kamu istihdam hizmetlerinin, Avrupa İstihdam Hizmetleri (EURES) ağına katılabilmesi için yeterli kapasitenin oluşturulmasının sağlanacağı ve sosyal güvenlik sistemlerinin koordinasyonu konusunda kurumsal yapıların güçlendirilmesine devam edileceği kaydedildi. İş Kurma Hakkı ve Hizmet Sunumu Serbestisi Faslı'nda, 2008-2009 yıllarında, fasıl kapsamındaki müktesebata uyum sağlanabilmesi için, kurumsal kapasite ve mevzuat uyumu açısından gerekli tüm adımlarla ilgili takvimi içeren detaylı bir strateji hazırlanacağı ve ulusal seviyede düzenlenecek mesleklere ilişkin olarak bir strateji belgesi oluşturulacağı kaydedildi. Bu kapsamda, ulusal seviyede düzenlenmiş mesleklerin bir envanterinin çıkarılması, herhangi bir mesleki düzenleme bulunmayan mesleklere ilişkin bir çalışma planı hazırlanması ve ilgili tüm kurumlara danışılarak bu mesleklerde yeterliliklerin belirlenmesine yönelik kapsamlı bir strateji belirleneceği belirtildi. ''Sosyal Politika ve İstihdam'' başlıklı 19. fasıl kapsamında, sendikaların faaliyetlerini sınırlayan hükümleri kaldıran ve sendikal hakların tamamını sağlayan yeni bir mevzuat kabul edilerek, tüm düzeylerde etkili bir sosyal diyalog için koşulların oluşturulmasının sağlanacağı belirtildi. Buna göre, 2008 yılının son çeyreğinde 2821 sayılı Sendikalar Kanunu, 2822 sayılı Toplu İş Sözleşmesi, Grev ve Lokavt Kanunu ile 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları Kanunu'nda değişiklik yapılarak işçilere ve kamu görevlilerine tanınan sendikal özgürlüklerin arttırılacağı kaydedildi. TÜRK ARAŞTIRMACILARA 1.5 MİLYAR EURO’LUK AR-GE FIRSATI AB 7. Çerçeve Programı (ÇP), toplam bütçesi 1.5 milyar Euro’luk 13 yeni Ar-Ge başlığı ile Türk araştırmacılara yeni fırsatlar sunuyor. AB 7.ÇP kapsamında 3 Eylülde açılan 13 yeni çağrı kapsamında bulunan alanlar gıda, tarım, balıkçılık ve biyoteknoloji, sağlık, uzay, güvenlik, nano bilimler, nano teknolojiler, malzemeler ve yeni üretim teknolojileri, sosyo-ekonomik ve beşeri bilimler, enerji, çevre, KOBİ'ler yararına araştırma, bilgi bölgeleri, toplumda bilim, uluslararası işbirliği etkinlikleri olarak sıralanıyor. TÜBİTAK’ın, AB Çerçeve Programı Ulusal Koordinasyon Ofisi'nin çağrılara hazırlık çalışmalarını 3 aydır sürdürdüğünü belirten yetkililer, Türk araştırma ve iş dünyasının 7.ÇP'den en etkin şekilde faydalanması için bilgilendirme, eğitim ve iş birliği faaliyetleri düzenlendiğini ve geçen yıl 134 Türk kuruluşunun AB 7.ÇP'de başarılı projelerde yer aldığını açıkladı. 3 Eylülde başlayan çağrıların bazı başlıkları ise şöyle: Tarımda sulama sularının tasarrufu; arı sağlığı ve arı ölümlerinin nedenleri; kene ile bulaşan hastalıklara yönelik aşı geliştirme; bitkilerden biyoyakıt elde etme: denizlerin ve okyanuslardan elde edilen biyolojik kaynaklardan ilaç, gıda, yakıt vb. üretilmesi; yoksulluğa bağlı hastalıklar (Tüberküloz, sıtma, HIV/AIDS); madde bağımlılığı; obezite ve şeker hastalığı ilişkisi; terörle mücadele; uzay teknolojileri; jeotermal enerjisi; enerji kaynaklarına ulaşımda rekabet; mevcut ve yeni inşa edilecek kömür santrallerinde temiz kömür teknolojilerinin verimliliğin arttırılması; bilimsel araştırmalarda kadının rolünün geliştirilmesi. Detaylı bilgiye www.fp7.org.tr adresinden ulaşabilirsiniz. YARARLANILAN KAYNAKLAR: http://www.aksam.com.tr/haber.asp?a=127322,4 http://www.ue2008.fr/PFUE/lang/en/accueil http://www.dw-world.de/dw/0,2142,655,00.html http://www.referansgazetesi.com/ http://www.abhaber.com/ http://www.euractiv.com.tr/ http://www.zaman.com.tr/ http://www.aa.com.tr/ http://www.dunyagazetesi.com.tr/haber.asp?id=17578&cDate= http://euobserver.com/ http://www.fp7.org.tr