Âlem-i şehadetten âlem-i gayba girmiş bir daldır ve bir dildir

advertisement
Sorularlarisale.com
Cenin için; "Âlem-i şehadetten âlem-i gayba girmiş bir
daldır ve bir dildir..." deniliyor. Cümle tam tersi olmak
lazım değil midir?
Cümlenin geçtiği pasajın tümünü buaraya alıp değerlendirelim:
"Birisi: Vahdetini ve ehadiyetini ve samediyetini gösterir ki, o çocuk
âzâ-yı esasîde ve cihazat-ı insaniyenin envâında sair insanlarla
muvafık ve mutabık olduğu cihetle, Hâlık ve Sâniinin vahdetine
şehadet ediyor. O cenîn bu lisanla bağırıyor ki: “Bana bu sima ve
âzâyı veren kim ise, bütün esasat-ı âzâda bana benzeyen bütün
insanların sânii dahi Odur. Ve hem bütün zîhayatın sânii Odur.”
"İşte, rahm-ı mâderdeki cenînin bu lisanı, gaybî değil, kaideye ve
ıttırada ve nev’ine tâbi olduğu için malûmdur, bilinebilir. Âlem-i
şehadetten âlem-i gayba girmiş bir daldır ve bir dildir."(1)
Üstadımız burada farklı ve orijinal bir noktayı nazara veriyor. Şehadet alemine gelen
çocuk ve çocuklar, bir dil oluyor ve gaybi bir alemden haber veriyorlar. Dilin alemi
gayba girmesi, alemi gayptan haber veren bir dil olarak anlamak daha
doğru olur. Peki nedir o gaybi olan şey? Cevabını Üstad ilk cümlede ifade ediyor;
Allah'ın vahidiyeti, ehadiyeti ve samediyetidir. Yani bize gaybi olan Allah'ın
sıfatlarıdır. Üstad alemi gayba giren bu dilin ne dediğini bir sonraki cümlede biraz
daha açmış. Şöyle ki:
"O cenîn bu lisanla bağırıyor ki: “Bana bu sima ve âzâyı veren kim
ise, bütün esasat-ı âzâda bana benzeyen bütün insanların sânii dahi
Odur. Ve hem bütün zîhayatın sânii Odur.”
(1) bk. Lem'alar, On Altıncı Lem'a.
page 1 / 1
Powered by TCPDF (www.tcpdf.org)
Download