02 Eylül 2016 MÜSİAD 94. Genel İdare Kurulu Toplantısı Malatya

advertisement
MÜSİAD
94. Genel İdare Kurulu Toplantısı
Malatya
02.09.2016
Sayın Bakanım, Sayın Valim, MV'llerim,
Müsteşarım, belediye başkanım,
Gümrük ve Ticaret Bakanlığının Değerli Temsilcileri,
İş ve Siyaset Dünyamızın Değerli Başkan ve Temsilcileri,
Değerli MÜSİAD Üyeleri ve MÜSÜAD Dostları,
Değerli Basın Mensupları,
94.
Genel
İdare
Kurulu
toplantımızda
hepinizi
saygıyla
selamlıyorum, tekrar hoş geldiniz, şeref verdiniz.
Bildiğiniz gibi, her Genel İdare Kurulu toplantımızı başka bir
Şubemizde yapıyoruz.
Bugün de Doğu’nun incisi, Fırat’ın komşusu, eşi benzeri bulunmaz
şehrimiz Malatya’dayız.
Malatya, “Derman arardım derdime, derdim bana derman imiş”
diyerek gönüllere yol gösteren, Anadolu irfanının büyük güneşlerinden
Niyazi Mısri Hz’lerinin de memleketi.
Bugün, Malatya’nın Türküde söylendiği gibi, "gönülleri coşturan ayla
güneşinin ışığında bir araya geldik, dostlarımızın yüzünü gördük, içimiz
ısındı.
Bu
güneşin
altında,
şimdi
ülkemizi,
vatanımızı,
Türkiye’yi
konuşacağız.
Sözlerimin başında, 15 Temmuz şehitlerimize Allah’tan rahmet,
gazilerimize şifalar diliyorum.
Fırat
Kalkanı
Harekâtı’nda
vazifeli
kahraman
askerlerimize
muvaffakiyetler diliyorum.
Bugünkü emniyetimizi ve selametimizi; şehitlerimizin, gazilerimizin
ve bu vatan için toprağa düşen yiğitlerimizin mücadelesine borçluyuz.
Onlar, vatana ve millete kalkan oldular. Allah da onlardan razı olsun.
Sayın Bakanım, Değerli Misafirler,
Tarihte büyük kırılma vakitleri vardır.
Bu vakitlerde hatlar belirginleşir, saflar sıkılaşır.
Tıpkı, güneş ışığının, gözlere siyahı ve beyazı gösterdiği gibi, böyle
vakitlerin aydınlığı da, kalplere akla karayı gösterir.
Bu aydınlık, basiretimize kuvvet verir. Bu aydınlıkta, ferasetimize
kuvvet gelir.
Bu basiret ve ferasetle baktığımız zaman, umutsuzca “böyle gelmiş
böyle gider” denilen ne varsa, hepsinin temelinden sarsıldığını görürüz.
Bütün yerleşik yanlışları düzeltecek büyük imkânların doğduğunu
görürüz.
15 Temmuz gecesinde, işte böyle bir vakti yaşadık.
Allah’ın takdiriyle, gecenin koynundan, milletimizin çekip çıkardığı
güneşin aydınlığı, herkese akla karayı gösterdi.
İhaneti ve sadakati, hakikiyi ve sahteyi, dostu ve düşmanı herkes
gördü.
Kimin,
Türkiye’nin
istiklaliyle
müstakil
olduğunu,
kimin
Türkiye’nin düşmanlarına bağımlı olduğunu, herkes gördü.
MÜSİAD, milletiyle birlikte, bütün teşkilatıyla meydandaydı.
Her şeyi gördük.
15 Temmuz’da, vatanın istiklaline ve istikbaline sahip çıkanlar,
Türkiye’ye yepyeni bir aydınlık getirdiler.
Vatana ihanet edenler, rezil rüsva oldu, oluyor.
15 Temmuz’da, sokağa çıkarken yanına inancından başka silah
almayan milletimiz, eline geçirdiği bütün silahları üzerine doğrultan FETÖ
cuntasını devirdi.
Milletimiz, iradesinden başka bir idareye, idaresinden başka bir
iradeye rızası olmadığını haykırdı.
Askeri darbeden medet umanlara, sivil darbeyi vurdu.
Bölücü terör örgütlerine “hepiniz birleşip gelin” dedi.
Sonra Yenikapı’da, bütün dünyaya milletin ne demek olduğunu
gösterdi.
MÜSİAD oradaydı, her şeyi gördük.
“Hırsız içeridense, kilit ne yapsın” demiş atalarımız.
15 Temmuz’da bütün dünya, hırsızlıktan dem vura vura hırsızlık
yapanları gördü.
Bu hırsızlar, on yıllar boyunca, milletimizin milli ve manevi değerlerini
suistimal ederek her şeyi çaldılar.
Himmet dediler, paralarını çaldılar.
Gelecek dediler, çocuklarını çaldılar.
Devlet dediler, kadrolarını çaldılar.
Sınav dediler, sorularını çaldılar.
En sonunda, talimatı aldılar; tankla, topla, tüfekle; milletin iradesini
çalmak istediler.
Ama milletimiz “artık yeter, orada dur” dedi.
Sayın bakanım, değerli misafirler,
Biz her şeyi gördük. Ama “kimse, görmek istemeyenden daha kör
olamaz” demişler.
15 Temmuz, bütün dünyaya gerçekleri gösterdi, ama dünyanın bir
kısmı, 15 Temmuz’u görmek istemedi.
Önce, darbeyi görmediler, sonra milleti görmediler.
Uluslararası medyanın düzenlediği algı operasyonlarını görmediler.
OHAL’in bir virüs gibi devletin her yerini saran bu terör örgütünü
sistemden kazımak için; yani özgürlükleri kısıtlamak için değil, bilakis gasp
edilen özgürlükleri geri kazanmak için ilan edildiğini görmediler.
Kredi derecelendirme kuruluşları, Türkiye’deki iktidarın arkasında ne
kadar güçlü bir milli irade olduğunu görmedi.
Siyasetçiler, okyanus ötesinden dünyaya yalanlar yayınlayan terörist
elebaşını görmediler.
Bugünlerde silahlı kuvvetlerimiz Fırat Kalkanı Harekâtı’nı yürütüyor.
Bu harekâtın, yıllardır vatanımızı parçalamak isteyen terör
örgütlerinin kökünü kurutmak için yapıldığını görmüyorlar.
Sebebi basit: "görmek istemiyorlar."
Buna şaşırmıyoruz.
Çünkü biz, ikinci bir İstiklal Savaşı verdiğimizi biliyoruz.
Mehmet Akif’in ifadesiyle, “En kesif orduların yükleniyor dördü
beşi.”
Taşeron terör örgütleriyle, uluslararası medya kuruluşlarıyla,
coğrafyamıza iştahla bakan lobileriyle saldırıyorlar.
Fakat neyle gelirlerse gelsinler, biz burada duracağız.
Suçlular, hainler ve korkaklar kaçabilir. Biz kalacak, ülkemizi
savunacağız.
15 Temmuz’dan itibaren, büyük MÜSİAD ailesi bütün teşkilatıyla
ayaktaydı.
15 Temmuz’dan sonraki süreçte de ayakta durduk: Üretmeye ve
Direnmeye Devam Ediyoruz dedik.
Yurtiçi
teşkilatımızla
gündüzleri
üretme,
geceleri
direnme
nöbetindeydik.
Yurtdışı teşkilatımızsa algı savaşlarında seferberlik halinde.
Ülkemizin birliğine ve milletimizin beraberliğine katkı sağlayacak
etkinlikler düzenledik, düzenliyoruz.
Biliyorsunuz, ekonomi demek beklenti demektir, algı demektir.
Bu nedenle, bir yandan da, ekonomide çarkların dönmeye devam
ettiğini, bıkmadan usanmadan dünya kamuoyuna anlatmaya çalıştık.
Ekonomi Bakanlığımızla birlikte, yurtdışı ziyaretlerine katıldık,
katılmaya devam ediyoruz.
Bütün algı taarruzlarına karşı, eylem ve söylem birliği içinde,
ülkemizde her şeyin yolunda olduğunu göstermeye çalıştık.
15 Temmuz’dan hemen sonra demiştik: Varlığımızla vatanımızın
teminatı olacağız.
Bugün yine aynısını söylüyoruz.
Merhum Aliya İzzetbegoviç diyor ki: Tarihi Allah yazar. İnsanlar
söz ve davranışlarıyla nerede durduklarını gösterirler.
MÜSİAD, kurulduğu günden bu yana, nerede durduğunu her
defasında açıkça gösterdi.
MÜSİAD, milletin içinden doğdu. Durduğu yer asla değişmedi:
Tarafımız, milli iradenin tarafıdır.
Biz müstakil iş adamlarıyız: İçinde istiklal olmayan bir istikbal
istemiyoruz.
Sayın Bakanım, Değerli Misafirler,
Verdiğimiz istiklal mücadelesinin en önemli cephelerinden birisi,
kuşkusuz ekonomidir.
Geçtiğimiz günlerde Sn. Cumhurbaşkanımız, “Türkiye 79 milyonluk
bir orduya sahip olduğunu dosta düşmana gösterdi,” demişti.
Evet; söz konusu vatansa, bütün Türkiye ordudur.
Bizler de, işadamları olarak, bu 79 milyonluk ordunun ekonomi
cephesinde vazifeli askerleriz.
Ve askerin darbımeselidir: Su uyur, düşman uyumaz.
Bu nedenle, nöbet yerimizi terk etmeden, nöbet yerimizde
uyumadan, çalışmaya devam edeceğiz.
Ekonomide
çarklarımızın
dönmesi
için
bıkıp
usanmadan,
koşturmaya devam edeceğiz.
Türkiye, son yıllarda kalkınma yolunda büyük adımlar attı, önemli
mesafeler kat etti.
Büyük projeleri birer birer hayata geçirdikçe, bu ilerlemenin
getirilerini de tecrübe ediyoruz.
Ben, bundan sonra kalkınma yolunda hızlanacağımıza yürekten
inanıyorum.
Çünkü milli iradenin önündeki engeller ortadan kalkıyor.
15 Temmuz’dan sonra, artık daha güçlüyüz.
Konuşmamın başında söylemiştim: 15 Temmuz, “Böyle gelmiş,
böyle gider” dediğimiz yerleşik yanlışları düzeltmek için büyük bir
imkândır.
Ve bu imkânı israf etmeden, en güzel şekilde değerlendirmek
boynumuzun borcudur.
Açıkçası MÜSİAD olarak, bu toplantılarımızla, etkinliklerimizle,
organizasyonlarımızla, yapmaya çalıştığımız da budur.
Bugünkü GİK toplantımızı da, ekonomi cephemizin önemli bir
mevziini, Gümrük politikalarını konuşmaya ayırdık.
Mevzuatlarla
ilgili
üyelerimizin
bizlere
aktardığı
kanaatleri ve önerileri konuştuk, Sayın Bakanımıza ar ettik.
beklentileri,
Fakat AB Gümrük Birliği’ne üyeyiz. Yani AB’yi konuya dâhil etmeden
gümrük üzerine konuşmak mümkün değil.
Bu nedenle, MÜSİAD Başkanı ve ülkemiz iş dünyasının bir temsilcisi
olarak, bütün yurtdışı temaslarımızda ve etkinliklerimizde, her vesileyle
dile getirdiğim hususlara kısaca değinmek istiyorum.
Bunlardan birisi, Gümrük Birliği mevzuatında Türkiye aleyhine
işleyen
maddelere
ilişkin
düzenlemenin
tamamlanmasına
yönelik
beklentimizdir.
Sayın Bakanımızın da malumları olduğu üzere, ABD ve AB birlikte,
dünyadaki toplam GSYİH’nın yarısını ve ticaret hacminin üçte birini
oluşturuyor.
Bu iki büyük ekonomik aktör arasında imzalanacak TTIP anlaşması,
gerekli tedbirler alınmazsa, dışarıda kalan ülkelerin uluslararası ticarette
rekabet gücünün azalmasına neden olacak.
20 senedir Avrupa Gümrük Birliği’nde yer alan ülkemizin, böyle bir
anlaşmanın dışında kalması, ne adaletli, ne de tutarlıdır.
Dolayısıyla, ülkemizin iş dünyasını temsil eden bir STK olarak
beklentimiz, Türkiye’nin de anlaşma dahilinde kabul edileceği bir
düzenlemenin yapılması, ya da anlaşmayı yapacak taraflarla serbest
ticaret anlaşmaları imzalanarak bu sorunun giderilmesidir.
Ekonomi cephesinde zaferler kazanmak için bu mevzii mutlaka
almamız gerekiyor.
Sayın Bakanım, değerli misafirler,
MÜSİAD olarak, yurtiçi ve yurtdışında, yüzlerce irtibat noktasında,
on binlerce üyeyi temsil eden bir işadamları derneğiyiz.
Gün geçtikçe teşkilat ağımızı genişletiyoruz. Yeni şubelerimizi
açıyoruz, küresel ağlar örmeye devam ediyoruz.
3 gün sonra, Güney Afrika açılışımız var. Sonrasında yurtdışında
Belçika, Karlsruhe, Strasbourg, Londra, Tokyo, Sydney,
Sudan,
Makedonya, Pakistan, Astana ve Bakü şubelerimizi açacağız.
Yurtiçinde de Ordu, Karaman, Seydişehir, Çankırı ve Bartın
açılışlarıyla kardeşlik halkamızı genişleteceğiz.
Bizim kurduğumuz ve kuracağımız ticari ilişkiler, ülkemizin yalnızca
ekonomisini değil, uluslararası algısını da yukarılara taşımamıza fırsat
veren önemli bağlantılardır.
Ülkemizin yumuşak gücünü teşkil eden bu önemli bağlantılar
güçlendikçe,
çıkarları
Türkiye’nin
doğrultusunda
politika
üreten
siyasilerimizin de eli güçlenecektir.
MÜSİAD olarak, bu bilinçle çalışmalarımıza devam ediyoruz.
9-12.Kasımda da, dünyanın her yerinden işadamlarını, bürokratları
ve temsilcileri bir araya getiren uluslararası ticaret fuarımız MÜSİAD
Expo’nun
16.sını
ve
IBF
Uluslararası
İş
Forumu’nun
18.sini
gerçekleştireceğiz.
Fuarımız 09-12 Kasım tarihleri arasında, CNR Fuar Merkezi’ndeki 8
holün tamamını kaplayacak.
Sn. Cumhurbaşkanımızın himayelerinde gerçekleşecek fuarımız,
ticaret imkanları ve iş geliştirme ortamları sunmanın yanında, ülkemizin
merkez olmak amacına ve imajına da katkı sağlayacak.
Bu bakımdan, 16. MÜSİAD Expo büyük ve önemli bir organizasyon.
Buradaki dostlarımızı da 9-12 Kasım tarihleri arasında İstanbul’a,
fuarımıza bekliyoruz.
Sözlerime son verirken, toplantımızı teşrif eden Sn. Bakanımıza ve
katılım gösteren siz değerli MÜSİAD dostlarımıza teşekkür ediyorum.
Toplantımızın ev sahibi Malatya Şubemizin Başkan'ı Mehmet Bali'n
kardeşime, YK üyeleri ve tüm Malatya Üyelerine, destek olan kurum ve
kuruluşlara teşekkür ediyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Nail Olpak
MÜSİAD Genel Başkanı
Download