Târîhu Medîneti Dımaşk Yazar İbn Asâkir İbn Asâkir 'in en hacim­li eseridir. Hatîb el-Bağdâdî'nin Târîhu Bağdâd'ı örnek alınarak yazılan kitap Dı­maşk'a dair en geniş kaynaktır; ayrıca Ha­lep, Ba'lebek, Sayda gibi Suriye şehirlerin­de yaşamış bazı önemli şahsiyetler hakkında da bilgi ihtiva eder. Hadisçi meto­duyla kaleme alınan eserin son cildi ka­dın muhaddis ve şairlere ayrılmıştır. Dı­maşk Zâhiriyye nüshalarının Kahire, Merakeş ve İstanbul'dakilerle eksikleri gide­rilerek eserin tıpkı basımı yapılmıştır. Pek çok muhtasarı, zeyli ve kısmî neşirleri olan eser yayımlanmıştır. Şehir tarihi sahasında yazılmış ve günümüze ulaşabilmiş halen en geniş eserdir. Kendisi de Şam’ın köklü ailelerinden birine mensup olan, iyi bir eğitim gören ve böylece bölgesini yakından tanıyan müellif devrinin en güvenilir muhaddislerinden biri olarak kabul edilmektedir. Haçlı seferlerine karşı yapılan savaşlara katılması nedeniyle de kendisine “er oğlu” anlamında “İbn Asakir ” unvanı verilmiş ve bu isimle meşhur olmuştur. Dostlarının ve ünlü Türk hükümdarı Nureddin Zengi’nin isteği üzerine yazmaya başladığı bu hacimli eserini yine hükümdarın ısrarı ile tamamlamıştır. Eserinin giriş sayılabilecek bölümünde Şam bölgesinin faziletine dair rivayetleri kaydettikten sonra kısa bir Şam bölgesi tarihi verir ve Şam’ın o günkü durumunu beyan eder. Eserine Tarih-u Bağdat’ta olduğu gibi Hz. Peygamberin adı olması nedeniyle Ahmed ismindeki ravilerin biyografileriyle başlar. Dakik bir alfabetik tertipi olan eserde erkeklerin biyografilerinden sonra hanımların biyografilerini ve sonunda künyesiyle bilinen ravilerin biyografisini kaydeder. Biyografilerin büyük çoğunluğu hadis alimleri ve ravilerine ait olmakla birlikte o bölgenin dini, ilmi ve siyasi önderlerin hemen tamamının biyografileri verilmektedir. Şam bölgesi üç semavi dinin mukaddes mekanlarını muhtevi olduğundan ve bölge merkezi olan Dımaşk şehri uzun yıllar başkentlik yaptığından bölge İslam kültür merkezlenin en mühimlerinden biri haline gelmiştir. Bu ayrıcalıklı konumu nedeniyle pek çok ünlü alimi kendine çeken bu bölge hakkında yazılan böyle muazzam bir eser gerçekte sadece bu bölgenin değil tüm İslam aleminin bir kültür hazinesi sayılmalıdır. Tarih, hadis ve hadis tarihi araştırmalarında vazgeçilmez bir baş vuru kaynağı olan eserin yazması 80 cilttir. Halen 60 ciltinin tahkikli neşri yapılmıştır. Eser Muhibbuddin Ebu Said ve bir gurup ilim adamının ilmi tahkiki ve üstün gayretleriyle neşredilmektedir. Çıkan ciltleri Beyrut-1996’da basılmıştır. 1/1