Çanakkale Savaşı

advertisement
Evrensel Bakış Açısı
BD KASIM 2016
Gürbüz Evren
Çanakkale Savaşlarından
110 yıl önce yaşanan
Çanakkale
Savaşı
O
smanlı tarihinde çok dikkat
çekmeyen konulardan biri de,
1807 yılında, İngiliz Donanmasının
Çanakkale Boğazı’nı aşma ve İstanbul önlerine ulaşarak, İmparatorluğa
bazı mesajları verme girişimidir.
Buradaki asıl görev ise Osmanlı
Donanmasının ele geçirilip etkisiz
hale getirilmesidir.
Bu olayın, 1918 yılındaki Çanakkale Savaşları’na benzetildiği,
Osmanlı Donanmasının
Çanakkale’de İmha Edilişi (12 Şubat 1807)
Winston Churchill’in de, o tarihte,
110 yıl önceki söz konusu girişimi
dikkate aldığı bilinmektedir.
İngilizlerin amacı, o dönemde
İngiltere’nin müttefiki olan Rusya’ya karşı Osmanlı Donanması tarafından düzenlenebilecek saldırıları
önlemekti. Bu görev ise 12 Şubat
1807 tarihinde, İngiliz Amiral
Duckworth’a verilmişti. Duckworth,
77
BD KASIM 2016
12 savaş gemisinden oluşan bir
güç ile önce Çanakkale Boğazı’nı
geçmek zorundaydı.
İ
ngiliz filosunda donanmanın en
güçlü ve gelişmiş gemilerinden
Royal George ve Pompei de bulunuyordu. Yaklaşık 100 topun olduğu
Royal George gemisine Amiral
Duckworth komuta ediyordu. Boğazı çok kolay geçeceklerini hesap
eden İngilizler, bu düşüncelerinde
pek yanılmadılar. Çünkü karşılarındaki, 9 parça gemiden oluşan
Osmanlı gücü ve karadaki topçu
bataryaları, İngilizlere çok zayıf bir
direniş gösterdi.
Saldırıya geçen İngilizler bazı
Türk gemilerini batırıp, bazılarını
ele geçirmekle kalmayıp, karaya da
asker çıkardılar. Burada yaşanan çatışmalarda yaklaşık 80
askerini kaybeden İngilizler, sadece
8 saat içinde hedeflerine ulaşmış,
öngördükleri gibi Çanakkale’den
kolaylıkla geçmişlerdi.
İstanbul önlerine ulaşan İngiliz
gemileri, bölgede demirledikten
sonra Amiral Duckworth, Saray’a,
bir subayı ile mektup göndererek,
Osmanlı Donanmasının teslim
olmasını istedi.
İngiliz Amiralin subayları,
herhangi bir pazarlık yapılmasına
karşıydı ve komutanlarına, Saraya, kararını bildirmesi için sadece
yarım saat verilmesini öneriyordu.
Onlara göre, güçlü İngiliz savaş gemileri Türklerin gözünü korkutmaya
yetecekti.
İngiliz belgelerine göre ise
Duckworth, subaylarının önerisine
Amiral Duckworth:
“Karşınızda
Türkler var. Kolay
teslim olacaklarını
düşünerek hata
yapmayalım.”
Amiral John Thomas
Duckworth
78
kulak asmadığı gibi “Karşınızda Türkler var. Kolay teslim olacaklarını düşünerek
hata yapmayalım.” diyecek
ve 36 saat süre verilmesini
isteyecektir.
Ancak Saray bu öneriyi
götüren elçilerin karaya ayak
basmasına bile izin vermeyerek, Amiral Duckworth’ı
haklı çıkaracaktır. Bu arada
BD KASIM 2016
Osmanlı ordusu, kıyılardaki topçu bataryalarını güçlendirmekle
meşguldü. İngiliz
gemilerinin İmparatorluğun başkentine
saldırmaları halinde
kıyılardaki topçu
direnişinin dengeleri
değiştirecek bir güç
olacağına inanılıyordu. Bu konuda Türklere yardım edenler
ise Fransız subaylardı.
Albay Noy, İngilizlerin de yakından
tanıdığı önemli bir topçu subayıydı
ve daha önce de, birçok bölgede
İngiltere çıkarlarının karşısında durmuştu. İngilizlerin Ruslara müttefik
olduğu bu yıllarda Fransızlar da,
Osmanlılarla ilişkilerini geliştirmiş,
ordunun bazı gözde subaylarını
İstanbul’a göndermişlerdi.
Fransız Albay, İngiliz savaş
gemilerinin Çanakkale’den geçtiğini
öğrendiği gün, Osmanlı yönetimini
uyarmış, kıyılardaki bataryaların yeniden konuşlandırılması ve İstanbul
dışından da yeni bataryalar getirilerek savunmanın güçlendirilmesini
önermişti.
İngiliz gemilerinden Pompei’e
komuta eden Amiral Smith ise Fransız Albay’ın rolünü küçümsemeye
çalıştığı raporunda, “Türkler, onlar
olmadan da bize direnir, şartlarımız kabul etmezlerdi” demektedir.
Kasım 1971’de yayınlanan
Fransız Donanma dergisinde, Amiral
Smith, “Fransız subaylar olmadan da
Türkler direnirdi. Ama Albay Noy’un
Çanakkale Boğazı’nı geçmeye çalışan
İngiliz gemilerine bir kez ateş edip 22
kişilik zayiat verdirerek İngilizleri geri
çekilmeye zorlayan Osmanlı topu.
girişimi başarısızlığımızı hızlandırdı”
ifadelerini kullanmaktadır.
İngiliz Filosunun komutanı
Amiral Duckworth, Osmanlı Sarayını 2 uyarı mektubu daha göndermiş,
ama onlar da dikkate alınmamıştı.
Son olarak 4. mektubu gönderen İngiliz Amiral, kendisine olumlu yanıt
verilmemesi halinde İstanbul’u
bombalamaya başlayacağı uyarısını
yapmıştır.
Y
ine Fransız Donanma
dergisinde konu, İngiliz
yazışmalarından aktarılarak,
“Amiral Duckworth’un kararlı
davranmaması, dört kez mektup
gönderecek kadar zamanı
boşa harcaması, Türklerin
toparlanmasına ve Fransız
subayların önerilerini dikkate
alarak, yeni güçler ile toplar
getirmelerine yol açmıştır.
Hepsinden önemlisi ise
karşılarında hareketsiz duran
79
BD KASIM 2016
Çekilen İngiliz askerlerinin bir kısmı da denizden
toplanacaktır.
Asıl sorunun Çanakkale
Boğazı’ndan geçiş olduğu,
bölgeye varıldığında anlaşılacaktır. Çünkü İstanbul’a
giderken kolayca geçtikleri
Çanakkale Boğazı’nın savunması, Fransız subayların
önerisi ve yönlendirmesiyle
çok güçlendirilmiştir. Hemen
her yere konuşlandırılmış
topçu bataryalarının denizden
görünüşü İngilizlerin kaygısını artırmıştır. İngiliz Amiral
verdiği karardan ne pahasına
olursa olsun dönmek istemiyor, az ya da çok kayıpla
Çanakkale Boğazı’ndan çıkıp
İngilizlerin Çanakkale’deki
sancak gemisi Royal George
İngiliz savaş gemilerine karşı
zamanla özgüvenleri artmıştır”
denilerek İngiliz komutan
eleştirilmektedir.
Z
Toplam 12 gemiden
oluşan İngiliz savaş filosu
uzun çabalardan
sonra Çanakkale
Boğazı’nı aşıp
Akdeniz’e çıkmıştır
aman içinde hazırlıklarını
tamamlayan Türk birlikleri, İngiliz gemilerine ateş açmaya başlayınca çatışmaya girilecektir. Amiral
Duckworth’in, karaya asker çıkarmaya karar vermesinin ardından
kıyılara ulaşan İngiliz askerlerinden
yaklaşık 50’si öldürülür, bazıları ise
esir alınır. Saldırının püskürtülmesi
üzerine Amiral Duckworth, Amiral
Smith’in de önerisi ile geri çekilmeye karar verir.
80
bir an önce Cebelitarık’taki üssüne
gitmeyi düşünüyordu.
İngiliz belgelerine göre, ilk ateşi
açan Türklerin kullandıkları gülleler
daha güçlü olduğu için isabet alan
gemilerde çok sayıda can kaybı
yaşandı. İngiliz gemilerinden atılan
güllelerin küçük olması nedeniyle
Türk bataryalarının susturulamaması çatışmanın seyrini değiştirecektir.
Amiral Smith’in, Fransız
BD KASIM 2016
Donanma dergisinde yayımlanan
raporunda, “Yapabileceğimiz en iyi
şey, asgari zarar ve kayıpla hızlı bir
şekilde boğazdan çıkmak ve acilen
Akdeniz’e açılmaktı. Türklerin bu
kadar kısa bir sürede savunmalarını güçlendirmeleri, asker ve top sayısını artırmaları hesabımızı bozdu.
Amiral Duckworth’un sancak gemisi Royal George’un isabet alarak
ağır hasar görmesi beklenmedik
bir gelişmeydi ve hepimizi üzdü.
50 kadar askerimiz öldü. Denize
düşen bazı askerlerimiz ve 1 subayı
ise Türkler esir aldı. Türkler isterse
Çanakkale Boğazı’ndan hiçbir
gücü geçirmezler” demektedir.
Toplam 12 parça savaş gemisinden oluşan İngiliz filosu uzun çabalardan sonra Çanakkale Boğazı’nı
aşıp Akdeniz’e çıkmıştır.
Gemilerin tamamı Türk topçularının atışları sonucu isabet almış,
yaklaşık 200 asker ise ya ölmüş ya
kaybolmuş ya da esir düşmüştür. İngiliz filosunun imdadına ise Gökçeada açıklarında bekleyen Rus filosu
yetişmiştir. Hasar gören gemilerin
onarımı ve eksiklerin tamamlanması
konusunda Ruslardan yardım alan
İngilizler daha sonra Cebelitarık’a
doğru yola çıkmıştır.
Bu olaydan akılda kalan en
önemli ayrıntılardan birincisi,
Osmanlı’nın Çanakkale Boğazı’nın
savunmasını ihmal etmesinin düşman gemilerinin bir anda Başkent
İstanbul’a ulaşabilmesidir.
B
ana göre en az birinci kadar
önemli olan ikinci ayrıntı ise
İngiliz Amiral Smith’in raporundaki
“Türkler isterse Çanakkale Boğazı’ndan hiçbir gücü geçirmezler” sözüdür. Ancak Birinci Dünya Savaşı’nda
İngiltere Savunma Bakanı olan Winston Churchill’in, 1807’deki olayın ilk
aşamasını yani Çanakkale Boğazı’nın
zayıf savunmasının kolayca geçilip
İstanbul’a varılmasını dikkate alması
sadece İngilizlere değil müttefikleri
Fransızlara da pahalıya mal olmuştur.
Zira Türkler, 1807’de Çanakkale
Boğazı’ndan çıkarken yendikleri
düşmanlarını, 1918’de Boğaz’dan
geçmelerine izin vermeyerek de
mağlup etmiştir. Tarih tekerrürden
ibarettir sözü ise bu kez farklı bir
biçimde doğrulanmıştır. •
gurbuzevren@butundunya.com.tr
Fatih’in Çanakkale’deki Topları
1464’te Fatih Sultan Mehmet’in yaptırdığı “şahi” adı verilen toplardan kırk iki
tanesi savunma için Çanakkale Boğazı’na
gönderilmiştir. Yüzyıllarca kullanılmadan
kalan toplar 1807 yılında İngiliz Donanmasına karşı kullanılmıştır. Toplar beklenenin
aksine kusursuz şekilde çalışmış bir İngiliz
gemisini vurmuş ve 60 denizciyi öldürmüştür. Günümüzde İstanbul’da ve Boğazlar’da kullanılan büyük şahi toplardan 1 tane kalmış ve bugün İngiltere’de sergilenmektedir. 42 toptan geri kalan, çapları daha küçük diğer 5 top ise Harbiye’deki
askeri müze bahçesindedir.
81
Download