1 “Göçmenler yalnız Ege Denizi’nde değil vahşi kapitalizmin çarklarında da ölüyor” Son üç yılda en az 144, Ocak ayında en az 5 göçmen işçi yaşamını yitirdi... Avrupalı devletlerin sıkı sınır politikaları nedeniyle göçmenler göç yollarında can veriyorlar. Ege sularında karaya vuran kadın, erkek ve çocuk cenazeleriyle, sular her ay yüzlerce göçmene mezar oluyor. Ancak göçmenler sadece göç yollarında değil geldikleri topraklarda da çalışırken yaşamlarını yitiriyor. Çünkü sigortasız, ucuz, dışlayıcı yani tamamen korunmasız koşullarda çalışıyorlar… İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi olarak yazılı, görsel, dijital basından takip edebildiğimiz, emek-meslek örgütlerinden gelen bilgiler ile işçiler, işçi yakınlarının bildirimleri ışığında tespit edebildiğimiz bilgiler ışığında 2016 yılının Ocak ayında en az 5 göçmen işçi yaşamını yitirdi… Abdalla Salih, Suriyeli işçi, 43 yaşında. 7 Ocak’ta İstanbul Pendik’te bulunan bir plastik fabrikasında tuvalete giderken düştüğü ancak işyerinde çalışmadığı iddia ediliyor… Muhammed Albades, Suriyeli işçi, 36 yaşında. 17 Ocak’ta Şanlıurfa Siverek’te çalıştığı inşaatın ikinci katından düştü… Çağrı Derow, Türkmen işçi, 25 yaşında. 9 Ocak’ta İstanbul Silivri’de ortaokul kapalı spor salonu inşaatında çalışırken ısınmak için ateşe attığı tinerle yandı, diğer taşeron işçilerin “biz tanımıyoruz” demeleri dikkat çekti… Serhiy Mykhadyuk, Ukraynalı işçi, 46 yaşında. 6 Ocak’ta İstanbul Tuzla’da bulunan bir lojistik firmasının yanında tırın çekicisinde ölü bulundu… Dmıtrij Baskırov, 53 yaşında, Litvanyalı denizci. 19 Ocak’ta Samsunport Limanı’nda demirli olan 2.kaptanlığını yaptığı gemide “Her şeyden kaptan sorumludur” yazılı intihar mektubu bırakarak kendini astı… Göçmen işçi ölümlerini tespit etmek çok zor. Zira çalıştıkları inkar ediliyor. İşyerinde “tesadüfen” bulundukları söyleniyor ya da cenazeleri ıssız bir yere bırakılıyor. Yani bilinenler buzdağının görünen yüzü. Bizlerin tespit yapması için diğer bir zorluk da hukuki statülerini öğrenme imkanımızın neredeyse imkansız oluşu. Bu noktada bu aydan itibaren başlayacak olan “Göçmen İş Cinayetleri Raporu”nda ülkemizde ölen Türkiyeli olmayan tüm işçileri kayıt altına alacağımızı belirtmek isteriz… Düşmanlık değil eşit haklar için mücadele… Türkiye’de göçmen tanımı 5553 sayılı İskan Kanunu’nda yapılmıştır: “Türk soyundan ve Türk kültürüne bağlı olup, yerleşmek amacıyla tek başına veya toplu halde Türkiye’ye gelip bu Kanun gereğince kabul olunanlardır.” Takiben diğer bentlerde de yapılan diğer göçmen tanımlarının hepsinin başlangıcında “Türk soyundan ve Türk kültürüne bağlı olup” ibaresi geçmiştir. Bunun nedenini Türkiye’nin 2000’li yıllara kadar kapalı bir yapıya sahip olması, Cumhuriyet tarihinde 1980’li yılların sonu ve 1990’lı yılların başında yaşanan Bulgaristan’dan gelen kalıcı, Kuzey Irak’tan gelen geçici göç dışında kabulün ve sınır geçişinin zor olması oluşturmuştur. 2 Ancak 2000’li yıllarla birlikte Afganistan’da başlayan, Irak’ta devam eden, bölgeyi saran ve son olarak Suriye’de şiddetlenen savaş süreçleri ile birlikte ülkemize yoğun bir göç yaşanmıştır. Bu göç hareketinin bir kısmı transit olmakla beraber artık kalıcı hale gelen milyonlarca göçmen bulunmaktadır. Bu durumun bir yansıması olarak ülkemizde göçmen işçi ölümlerine de rastlamaktayız. Suriye’den 2011 yılından beri süregelen savaştan dolayı milyonlarca insan göç etmiştir. Ekim ayında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın televizyondan yaptığı bir konuşmada ifade ettiği gibi sadece İstanbul’da 500 bin Suriyeli yaşamaktadır. Bu sayının ülke çapında iki ila üç milyon arasında olduğu tahmin edilmektedir. Suriyeli göçmenlerin ezici bir çoğunluğu sefalet koşullarında yaşamaktadır. Bu durum onları ucuz işçiliğin önemli bir kaynağı haline getirmiştir. Suriyelilere geçtiğimiz ay çalışma izni verilmiştir. 3-4 yıl içinde bir milyon civarında Suriyeli emekçi Türkiye emek piyasasına katılmıştır. Başka bir değişle Türkiye işçi sınıfının bir parçası haline gelmişlerdir. Sendikaların ve emekçilerin Suriyeli ve diğer göçmen işçilere düşman olmak ya da onları görmezden gelmek yerine eşit haklar elde edebilmeleri için çaba harcamalı; acil olarak ortak örgütlenme ve mücadelenin olanakları oluşturulmalıdır. Aksi halde sermaye, Suriyeli işçileri Türkiye'de emekçilerin haklarının daha da geriletilmesi için kullanacaktır. *** İSİG Meclisi olarak tuttuğumuz verilere göre; 2013 yılında 22 göçmen işçi; 2014 yılında 53 göçmen işçi; 2015 yılında ise 69 göçmen işçi yaşamını yitirdi… Göçmen işçi ölümlerinin genel işçi ölümlerine oranı 2013 yılında yüzde 1,8 iken 2014 yılında yüzde 2,8’e ve 2015 yılında 3,8’e çıkmıştır. Sadece bu veri bile ülkemizde göçmen emeğinin gözle görülebilir bir biçimde giderek arttığını göstermiştir. Bu durum ülkemizde göçmenlerin işçi sınıfının yeni bir bileşeni olduğunu ve sendikal hareketin de göçmen işçileri örgütleyecek bir perspektif geliştirmesi gerektiğini açığa çıkarmıştır. Son üç yılda iş cinayetlerinde yaşamını yitiren 144 göçmen işçinin milliyetlerine bakarsak; 3 89’u Suriyeli, 11’i Gürcü, 11’i İranlı, 8’i Afgan, 6’sı Türkmen, 5’i Çinli, 2’si Bulgar, 2’si Japon, 2’si Rus, 2’si Ukraynalı, 1’i Endonezyalı, 1’i Kırgız, 1’i Mısırlı, 1’i Moldovyalı, 1’i Pakistanlı ve 1’i Romen’dir. Göçmen iş cinayetleri en çok tarım ve inşaat işkollarında yoğunlaştı… Son üç yılda iş cinayetlerinde yaşamını yitiren 144 göçmen işçinin çalıştığı işkollarına bakarsak; Göçmen işçilerin 43’ü tarım, 38’i inşaat, 12’si tekstil, 8’i taşımacılık, 8’si belediye/genel işler, 6’sı ağaç, 6’sı metal, 6’sı gemi/tersane, 5’i maden, 2’si gıda, 2’si kimya, 2’si ticaret, 2’si konaklama/eğlence, 1’i basın, 1’i çimento ve 2’si yeterli bilgi olmadığı için belirleyemediğimiz işkolunda çalışırken yaşamını yitirmiştir. Göçmen işçiler en çok trafik/servis kazası, zehirlenme/boğulma ve ezilme/göçük nedeniyle can verdi… Son üç yılda yaşanan göçmen iş cinayetlerinin nedenlerine bakarsak: Trafik, Servis Kazası nedeniyle 52 göçmen işçi; Zehirlenme, Boğulma nedeniyle 22 göçmen işçi; Ezilme, Göçük nedeniyle 18 göçmen işçi; Diğer Nedenlerden dolayı 18 göçmen işçi; Düşme nedeniyle 17 göçmen işçi; 4 Elektrik Çarpması nedeniyle 8 göçmen işçi; Patlama, Yanma nedeniyle 6 göçmen işçi; Kesilme, Kopma nedeniyle 2 göçmen işçi ve Nesne Çarpması, Düşmesi nedeniyle 1 göçmen işçi yaşamını yitirmiştir… Göçmen iş cinayetlerinde 21 kadın ve 123 erkek can verdi… Genel olarak ülkemizde iş cinayetlerinde tespit edebildiğimiz kadın işçi ölümü oranı yüzde 7 iken göçmen iş cinayetlerinde ölen kadınların oranı yüzde 15’e ulaşıyor. Bu durum göçmen kadınların emek sürecinde içinde bulunduğu acımasız koşulların bir göstergesidir. Diğer yandan göçmen işçilerin karşılaştıkları sorunlardan biri de gördükleri kötü muamele. Özellikle Suriyeli göçmen kadınlar taciz ve tecavüzle karşı karşıya kalıyor. Suriyeli göçmen kadınları konu alan haberlerin içeriklerine baktığımızda, kadınları Türkiye’de bekleyen taciz, zorla gerçekleştirilen evlilikler, tecavüz ve baskı oluyor. Şiddet sadece Suriyeli kadınlara yönelik değildir. Ülkemizdeki göçmen kadınların şiddet ve baskıya karşı mücadele ederek hayatlarını sürdüklerini ya da şiddet sonucu hayatlarını kaybettiklerini biliyoruz. Göçmen iş cinayetlerinde ölümler genç nüfusta yoğunlaşıyor... Genel olarak ülkemizde tespit edebildiğimiz çocuk işçi ölüm oranı yüzde 4-5 civarındayken bu durum göçmen çocuk işçilerde yüzde 8’i geçmiş durumda. Diğer yandan 51 yaş ve üzeri iş cinayeti oranı daha düşükken 18-27 5 yaş iş cinayeti oranı daha yüksek. Buradan çıkan sonuç genç bir göçmen işçi hareketi ile karşı karşıya olduğumuzdur. Çocuk işçiliğin yoğunlaştığı işkolları ise tarım, inşaat, genel işler, gıda ve tekstil… Savaş ve göçmenlik de eklenince daha da ağırlaşan şartlarda çalışmak zorunda kalan çocuk işçilerin maruz kaldığı sömürü muazzam. Çocukların daha kontrol edilebilir, söz geçirilir ve daha düşük ücrete çalıştırılabilir olması patronlar tarafından daha çok tercih edilmelerine neden oluyor. Günde 10-12 saat , ağır işlerde, kölelik düzeni içinde çalıştırılıyorlar… İş cinayetleri en çok Urfa, Adana, İstanbul, Antep, Hatay, Kocaeli ve Konya’da can aldı… Son üç yılda Türkiye’nin 40 şehrinde iş cinayetlerinde göçmen işçi kardeşlerimizi yitirdik... Buna göre: 26 ölüm Şanlıurfa’da; 16 ölüm Adana’da; 15 ölüm İstanbul’da; 12 ölüm Gaziantep ve Hatay’da; 9 ölüm Kocaeli’nde; 8 ölüm Konya’da; 5 ölüm Bartın’da; 4 ölüm Mersin ve Rize’de; 3’er ölüm Antalya ve Ordu’da; 2’şer ölüm Adıyaman, Ankara, Bursa, İzmir, Karaman, Mardin ve Tekirdağ’da; 1’er ölüm ise Ağrı, Aksaray, Erzincan, Isparta, Kayseri, Kırıkkale, Manisa, Muğla, Sakarya, Sivas, Tokat, Van ve Yalova’da yaşandı… İş cinayetlerine karşı göçmen işçilerle ortak örgütlenme… Eşit haklar ve daha iyi koşullarda çalışmak için göçmrn işçilerle ortak mücadeleye… 2013, 2014 ve 2015 yıllarında iş cinayetlerinde yaşamını yitiren Abdullahfettah Karpuç, Ahmet Hacneyief, Ziyep Kalit, Hekim Casım Nebo, Yaşar ., Yusuf Hamdan, Talha Fahirci, Arslan Kulov, Abdulhamit Taben, Ahmet Taben, AbdulBashir Ghafeouri, Kadir Muhammed, Bilbil Andayew, Muhammed El Ahmed, Ömer Hasan, Usayd Hasan, Ali Çite, Beşar Çite, Sultan El Halil, İrakli Hchetia, Lezgin Muhammed, Talal Şeyh Halil, Muhammed Mustafa, Besmellah Esmeilakban, Muhammed Hasan, Muhammed Cavit Özbek, Ömer Abdullah, Ali İbrahim, Ali Şeyh Alio, Muhammet Ali, Basil Ali, Mecit Kimlu, Dersim Hacı, Nazmi Ali, Basel Selo, Ali Ebu Ali, Coşgun Tohtoyev, Feyiz Ramazan, Betül Ramazan, Halit Ramazan, İkbal Selim, Emel İcil, Hatun Heçel Selim, Rıdvan Hasan, Semah Selim, Abdullah Mehmet Timuru, Muhammed Dibiz, Ryoıchı Kıshı, Ahmet Ahmed, Sergei Khursık, Emzarı Abshıvıla, Abdul Wahil Sagaw, Husem Yusuf, Ahmet D., Takaya Kazumi, Muhammet Ali Haşhaş, Abdül Kadim Alkador, Shoujle Sun, Maoshun Yang, Fatma Eddu, Hasan El Müslüm, Gulbidin Üzbek, Yasir İkbal, Muhammed Apdullah, Djali Bin Suri, Nataha Aslantaş, Muhammed Mesinni, Ferhad Ş., Ashyrov Nurklych, Serana Shim, Yusuf Hatabi, Muhayya Hasanowa, Vasly Onyshchenko, 6 Raid Hasan, Samır Muhammed, Wenliang Zhang, Riyat El Basin, Oleksandr Yermolenko, Bedo Beninaze, Yazmurat Haknazarov, Mahmud Ahmedi, Belal Doudani, Vasile Vulpe, Azad Mamu, Nacin Freyş, İbrahim Casim Muhammet, Archıl Gegıdze, Mustafa ., Abdalla Hassan Abdalla Abdelbaky, Nebi ., Halil A., Salman Muhammad Jawad, Zeki Cuma Ahmed, Ghaıyath Alezza, Abdul Hakim, Cesim El Musd, Mustafa Javuer, Ahmed Melli, Nikolozi Janalitze, Leyani Tchıtashvıcı, Mamvka Gabelala, Ramını Tsomaıa, Gersamıa Malkhazı, Inna Zubakova, Qighu Li, Hacı Mehmet Dolihammor, Bilal ., Üveysi Derihamar, Vaisa Dail Hamiossa, Mahmut O., Gülnazi Jizihiaşvili, Mehmet Tegi, Stefanov Georgiev, Ferhan Samğo, Naime Katmadze, Nadiya Berkel, Serhan Haso, Zhanel Aygonova, Tang Xiao Dong, Hatam Akhshıj, Osman Ahatzoubın, Mohammad Zatkağnı, Hossem Padar, Zeynel Abidin Kemali, Muhammed Ashour, Hasan Ahmad Asaad ve ismini öğrenemediğimiz onsekiz göçmen işçiyi saygıyla anıyoruz! İnfografiği Hazırlayan: Kansu Yıldırım Grafikleri Hazırlayan: Alpkan Birelma İletişim http://www.guvenlicalisma.org http://www.facebook.com/guvenli.calisma https://www.facebook.com/yanginkulesi http://twitter.com/guvenlicalisma guvenlicalisma@gmail.com İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi 7