S.D.Ü. iLAHiYAT FAKÜLTESi ULUSLARARASI TÜRK DÜNYASININ İSLAMİYETE KATKILARI SEMPOZYUMU INTERNATIONAL SYMPOSIUM ON THE CONTRIBUTION OF TURKISH WORLD TO ISLAM 31 Mayıs-1 Haziran 2007/31 May-1 June 2007 BİLDİRİLER Dem. No: Tas. No: ISPARTA 2007 S.D.Ü. iL.AııiY AT FAKÜLTESi YAYlNLARI NO: 20 BİLİMSEL TOPLANTlLAR SERİSİ: 8 YAYlN EDITÖRLERİ Prof. Dr. İsmail Hakkı GÖKSOY Dr. Nejdet DURAK KAPAK Nejdet DURAK ISBN 978-9944-452-13-7 Birinci Baski Eylül:2007 ISPARTA ·- . Yazıların sorumluluğu yazariarına aittir. Kaynak gösterilmek şartıyla iktihas ve atıf şeklinde kullanılabilir. İsterne Adresi: S.D. Ü. İlahiyat FakültesiISPARTA Tel: =(246) 211 3881 Faks: O(246) 237 10 58 BASKI Fakülte Kitabevi Baskı Merkezi Fakülte Kitabevi Yayın Dağıtım Pazarlama Ltd. Şti. Kutlubey Malı. 1004 Sokak No: 15/B ISPARTA Tel: O(246) 233 03 74&75 Faks: O(246) 233 03 76 e-mail: fakultekitabevi@yahoo.com.tr GÜNÜMÜZ UYGUR MÜFESSİRİ MUHAMMED SALiH'İN ÇALIŞMALARI Bumeryem ABDULKERiM* A. Uygurca Kur'an Çalışmalanna Genel Bir Bakış Yirminci yüzyıla kadar yapılan Uygurca Kur'an çalışmalarına incelendiğinde, bu çalışmanın uzun bir zaman dilimini kapsamakta olduğu görülür. Uygurların yoğun olarak yerleştiği Kaşgar civarındaki bölgede yapılan çalışmalar dikkate alınarak konu "Karahanlılar Dönemi", "Cengiz İmparatorluğu Dönemi" ve "Orta Asya' da Rus ve Çin Hakimiyeti Dönemi" olmak üzere üç küçükbaşlık altında ele alınacaktır. a. KarahanWar Döneminde Yapılan Karahanlılar Devleti'nin hüküm Çalışmalar sürdüğü dönemde Orta Asya'daki Türki kavimlerinin büyük bir kısmı İslam dinini kabul ederek "İslam Medeniyeti" içerisinde bütünleşmişlerdir. Bununla beraber Uygur Medeniyeti İslam Medeniyeti ile birleşerek "Uygur İslam Medeniyeti" adı verilen tarihi gelişme süreci başlamıştır. Aynı zamanda Kaşgar şehrinin bu sülalenin dini ve kültürel bir merkezi olarak tarihe kadar gelen kaynaklarda nakledilmiştir. 1 geçmiş olması da günümüze Elimizdeki kaynakların vermiş olduğu bilgilere göre, Uygurca Kur'an çalışmaları Karahanlılar Deyleti'nin (840-1212) kuruluşundan sonra yapılmaya başlarımıştır. Bu çalışmaların yapıldığı ilmi ortam haklanda kısaca bilgi vermek konunun daha iyi anlaşılması bakımından yerinde olacaktır: Karahanlılar döneminde "İkinci Buhara" olarak anılan tarihi şehir Kaşgar'daki "Hanlık Medresesi", "Eydgah Medresesi", "Oda Aldı Medresesi", "Vanglık Medresesi", "Çarsu Medresesi" ve "Meyve Pazarı Medresesi" gibi eğitim kurumları oldukça ünlüdür. Bunlardan Kaşgar'daki yüksek öğretim konumunda olan "Saçiye Medresesi", ''Hamidiye Medresesi", "Mahmudiye Medresesi" gibi medreseler, yalııız Uygur Türkleri'nin değil, Türk-İslam ilieminin de önemli kültür ve eğitim merkezlerinden biri olarak kabul edilirve komşu memleketlerden çok sayıda talebe tahsil için bu medreselere geldiği bilinir. Bu medreselerde Hüseyin b. Halef (484/1091), Seyyid Celaled_din Bağdadi, Hoca Yakup Süzüki, Hüseyin Feyzullah, Cemalettin Kaşgari, Reşide b. Ali Kaşgari, İmaduddin Kaşgari gibi dönemin ünlü bilginleri müderrislik yapmışlardır. Aynı zamanda Kaşgarlı Mahmud'un Bağdat'tan döndükten sonra sekiz sene müderrislik yapmış olduğu ''Mahmudiye Medresesi" dikkatten kaçmamalıdır. Matematik, Felsefe, Dil ilmi, Astronomi, Tıp, Mantık, Tarih, Coğrafya gibi derslerle birlikte Tefsir ve· Kıraat ilmi gibi İslami ilimler de bu medreselerin eğitim programlarında yer almıştır. Kur'an eğitimi ise bu medreselerdeki eğitimin temelini oluşturmuştur? Aynı zamanda Kaşgar'daki "Mes'ftd Kütüphanesi"nde batıda ve doğuda yetişmiş dünya çapında ünlü bilginierin te'lif ve tercüme eserleri halkın istifadesine sunulmuştur. 3 Bu dönemde Kur'an'ın Arapça dışında başka bir dile tercümesi meselesi de gündeme gelmiştir. Mansur b. Nuh döneminde (350-365/961-975) Kur'an'ın Farsça'ya tercüme edilmesi teşebbüsünde bulunulmuştur. Mansur b. Nuh, Kur'an'ın Farsça'ya tercümesinin caiz olup olmadığı konusunda Horasan ve Maveriiünnehir bilginlerinden fetva almıştır. Tercüme komisyonunda Türk bilginler de bulunmuştur. Bu olaydan 16 yıl sonra Buhara, Karahanlılar'ın eline geçmiştir. Buhara'nın Karahanlılar'ın elirıe geçmesinden 70 yıl sonra Doğu Türkistan'ın Kaşgar şehrinde Kutadgu Bilig adlı ilk Türk İslam eseri yazılmıştır. Kur'an-ı Samanoğulları'ndan • Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dinler Tarihi Anabilim Dalı Doktora Öğrencisi/Çin . 1 Nurahmet Kurbari, Yirminci Yüzyılda Uygurca Kıır'iin Çalışmaları (Basılmamış Yüksek Lisans tezi), İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, İstanbul, 2002, s. 19. 2 Bkz. İbrahim Muti, "Uygurların İslam'ı Kabul Ettikleri İlk Dönemdeki İslam Medreseleri ", Bıtlak Dergisi, Sayı:3, Urumçi, 3 1983, s.96-IOI. Uygur MaarifTarihindeki Öçmez Yıldız!Gl; Haz: Şincan Yaş-Ösmi.irler Neştiyatı, Urunıçi, 1989, s. 1O, 52. ULUSLARARASI TÜRKDÜNYASININ İSLAMİYETE KATKILARI SEMPOZYUMU Kerim'in Türkçe'ye tercümesinin de bu dönemde yapılmış olma ihtimali oldukça yüksektir. Elimizdeki en eski Uygurca Kur'an tercümelerinin XI. yüzyılın ilk yansına ait olduğu görüşü bu ihtimali desteklemektedir. 4 b. Cengiz İmparatorluğu ve Sonraki Dönemlerde Yapılan Çalışmalar Uygurlann Karahanlılar döneminden itibaren İslam dünyasında boy göstermeye başlayan İslam kültürü, Orta Asya'da Cengiz Han istilasıyla birlikte yaklaşık yüzyıllık fetret dönemine girmiştir. 5 Ancak Emir Timur (1338-1405) döneminden itibaren İslami konularda çeşitli eserler ortaya çıkmaya başlamıştır. Bu arada ortaya çıkan eserler arasında Uygur dilinde Kur'an tercüme ve tefsirleri de yer almıştır. 6 Son dönemde Uygur Özerk bölgesindeki topluluklann eski eserleri ile ilgili bir envanter çalışması yapılmıştır. Bu amaçla Çin'de devlet tarafından bir grup oluşturulmuştur. Bu grup Uygur Özerk bölgesindeki topluluklann eski eserierini tespit etmek ve bir araya toplamak için çalışmalar yürütmüştür. Bu grubun hazırlayıp sunmuş olduğu Uygurca, Özbekçe ve Tatarca Eski Eserler Katalogu'na bakıldığında, bu katalogcia yer alan eserlerin tamamının el yazma olduğu görülmüştür. Konu itibariyle katalogda yer alan eserler: Peygamberler Kısası, Fıkıh, Hadis ve Kur'an-ı Kerim tefsiri ile ilgili Çağatay dilirıde (yani, klasik Uygur Türkçesinde) kaleme alınmış eserlerdir. Söz konusu katalogcia zikredilen ve Kur'an-ı Kerim'le ilgili eserler şunlardır: Fezailul Kur 'an, Kıssa-i Yusuf, Kıssa-i Musa Aleyhisselam, Tefsir-i Kur 'an, Kısasu '!-Enbiya, Tefsiru '!-Kur 'an. 7 c. Orta Asya'da Rus ve Çin Hakimiyeti Döneminde Yapdan Çalışmalar Uygurların yoğun olarak yaşadığı bölgelerde aşağı yukarı beş yüz yıllık (Büyük Timur' dfuı Yakup Han dönemirıe kadar 1365-1870) tarihi geçmişi bulunan Hocalar hep Haniara dayanarak varlığını sürdürmüşlerdir. Apak Hoca (ö:l684)'nın iktidar döneminden Burhanuddirı Hoca'nın Altışehir'e hükümdar olduğu 77 yıllık dönemde İslam kültürü büyük oranda talırip edilmiştir. 8 Hocalan Müslüman halkı sömürmede araç olarak kullanan Budist Kalmukların tek düşmanı İslam ve İslami eğitim kurumlan sayılan medreseler olduğu içirı dini müesseseler ve din alimlerinirı yok edilmesi hedeflenmiştir. Böylece halkın bilgi ve kültür düzeyi düşürülmüştür. Her halde bu sebeple olsa gerek, bu dönemde yapılan dikkat çeken Kur'an çalışmalarına rastlanılmamıştır. Bununla birlikte Ortaçağ cehaletinirı Uygurlar üzerindeki etkisi XX. yüzyılın başlarına kadar devam etmiş ve Yakup Han (1820-1877) dönemi (1865-1877) Uygur tarihine dini açıdan bir "aydınlanma çağı" olarak geçmiştir. XX. ;yüzyılda Uygur dilinde Kur'an tercüme ve tefsirine dair çalışmalar irıcelendiğirıde Orta Asya'daki diğer Türk boylarının konuştııklan Çağatay lehçesi ile İstanbul merkezli Anadolu OsmanlıTürk lehçesinin büyük oranda Çağatay Uygur diline benzerlik teşkil ettiği görülmüştür. Bundan dolayı, XX. yüzyılda Uygur dilinde yazılan eserleri dil bakırnından belirlemek oldukça zordur. Uygurca olduğu düşünülen eserlerin çoğıınun bir tefsir olmaktan ziyade bir meal niteliği taşıdığı anlaşılmaktadır. 9 Yakın zamanlarda Uygur bölgesinde halk içinde tanınan ünlü müfessirlerin adlan ve bazı eserleri şunlardır: Muhammed Zarif el-Kaşgari (1872-1958): Özbekistan'in Taşkent şehrinde bir Özbek ailede dünyaya gelmiştir. 15 yaşında Uygur bölgesine göç etmiş ve 86 yaşında Uygur bölgesirtdeki Gulca'da vefat etmiştir. Başlıca eserleri şunlardır: Keşfo '!-Beyan, Tefsiru Amme Yetesae!Un (Tefsiru '!-Kur 'ani '!-Kerim), Fergane-Kaşgar Tarihi, Kanun ve Adalet. 10 (Tefsiru '!-Kur 'ani '!-Kerim 1925 yılında Kaşgar' da yazılmıştır.) Ahmed Ferid Kari el-Abbasi(?~l940): Tataristan Türklerinden olup, ailesi ile birlikte Kaşgar'a hicret etmiştir. Rus istilasından ailesi ile birlikte kurtulmanın şükrünil eda etmek içirı 1349/1930 senesinde Kaşgar 4 N. Kurban, s.2l. Abdulkadir İnan, "Çağatay.Yazı Dilinin Kuruluşu", Makaleler ve İncelemeler, C:J, Ankara, 1987, s.6. 6 Abdurup Polat, Çağatay Uygur Dili Ter/dkatmdan İ/mi Makaleler, Peki n, 1993, s.4. 7 N. Kurban, s.23-24. 8 Abdulla Talip, Uygur Maarif Tarihidin Oçirklar, Urumçi, 1987, s. 12-13. 9 N.Kurban, s.27. 10 N .Kurban, s. 28-29. 5 534 ULUSLARARASI TÜRK DÜNYASININ İSLAMİYE'IE KATKILARI SEMPOZY"UMU Medresesi 'nde bir Kur' an tefs iri yazmaya başlamıştır. Başlıca eserleri şunlardır: es-Sirata 'l-Musstekim, Envaru '1-Kudsfyye, Erkanu '!-İslam. 11 Sabit Alıdulbaki (1883-1941): Tam adı, Hacı Damolla Sabit b. Abdu1baki Kemal-i es-Selefi elKaşgari'dir. 1300/1883 yılında Kaşgar'a komşu olan Artıış'un (Artış) Azak (Azık) kasabasında doğmuştur. Kaşgar'daki Hanlık Medresesi'nde ve sonra Buhara'da yüksek tahsil görmüştür. 1941 yılında Çin hapishanesinde idam edilıniştir. Müfessir Sabit Damolla Uygur halkı arasında çok ünlüdür. Onun eserleri günümüze kadar Uygurların yeraltı din! okullarında ders kitapları olarak okutula gelmektedir. Başlıca eserleri arasında Şirin KeZarn (Peygarnberiınizin Tarihi), İsldm Kanuni, Şerhi Elfiye, Akaidi Cevheriyye ve Beyanu 'sSünne, Ruşen Beyan Türki Tefsiri Kur'an yer almaktadırP Uygurlu Müslümanlar da öteden beri diğer Arap olınayan Müslüman toplu1uklar gibi Kur'an iliınierine çok önem vermişlerdir. Özellikle "Tecvid İlmi"ne karşı gösterdikleri özen çok büyüktür. Örneğin, 885 yılından beri var olduğu bilinen "Hüseyniye" okulunun ders programında bu dersin eksik olmadığını görülür. Uygurlu Müslüman alimler arasında kendini Kur'am ilimiere vermiş ve bu yönde eser yazmış olanlar da vardırY Bunlardan bazıları şunlardır: Abdulkadir Damolla (1881-1924): Kaşgar yakınlarındaki Artuş kasabasında doğmuştıır. Çok küçük yaşta Kuran-ı Kerim'i ezberlemiş ve Kaşgar'daki Hanlık Medresesi'nde, daha sonra Buhara'da yüksek tahsil görmüştür. Öğrenimini tamamladıktan sonra Kaşgar' da müderrislik yapan Abdulkadir Damolla o civardaki bölgelerde çok yaygın olan hurafelere, itikat bozuklukianna karşı yeni çözüm yolları önenniştir. (Bu, "usul-ü cedit''in başlangıcı olınuştıır.) Kaşgar'daki Protestan misyoneriere karşı sert tutumu dolayısıyla 1924 yılında evinde bıçaklanarak öldürülınüştür. 20.yüzyıl Uygur eğitim tarihinin en önemli şahsiyetlerinden biri olan Abdulkadir Damolla'nin başlıca eserleri arasında şunlar yer almıştır: Tecvid-i Türkf, İbaddt-z İslamiye, İlm-i Hisab, İlm-i Cografiye, Çocuklar Eğitimi, Miftah 'ul-Edep, Çocuklara Nasihat, Ammzğa Nasihat, Bidayetu Sarf, .Hidayetu 'n-Nehv, Akaid-i Zaruriye. 14 Muhammet B. Muhammettursun (1960-): Uygur Türklerindendir ve el-Ezher Üniversitesinden ve halen hayattadır. 1989 yılında Mısır'da Arapça ve Uygurca Tecvid Kaideleri adlı eseri yazmıştır. Bu eser şimdiye kadar resmi matbaa ile basılmayıp, fotokopi yolu ile çoğaltılarak halk tarafından mezurı olınuştıır okunrnaktadır. 15 Yusuf Karim (1968-): Uygur Özerk bölgesi Hoten vilayetinde doğmuş, 16 yaşında hafız olduktan sonra Mısırel-Ezher üniversitesine okıtınaya gelmiştir. Günümüzde ise Suudi Arabistan'm Cidde şehrinde ilmi hizmetle meşgul olınaktadır. Eserleri şunlardır: İslam 'daki Aile Tüzümi, İslam Akidesi, Namaz, Roza (Oruç), Bu Bizning Dinimiz, Tecvid Ehkamliri. 16 B. Muhammed Salih'in Hayatı ve Çalışmaları a. Hayatı ve Eğitimi Muhanırııed Salih Damolla 1936 yılında Artuş'ta dünyaya Karahanlıların. ilk Müslüman Hanı Su1tan Satıık Buğra Han'ın bulunduğu bir mekandır. 17 gelmiştir. Kaşgar'a yakın olan Artuş, yaşadığı ve vefat ettiği, kabrinin metfun M. Salih Damolla'nın babası Fazil Salih Damolla Hacı, Artıış'ta tanınmış bir alim olup, İsliimi ilimlerde derin bilgi sahibi olmakla beraber Arapça ve Farsça'yı da iyi biliyordu. İlk eğitimini babasından alan M. Salih ı ı yaşına geldiğinde Kur'an'ın tamamını ezberleyip hafız olınuştıır. Hafızlığını tamamladıktan sonra, hemen Arapça ve Farsça öğrenmeye başlamıştır. Sonraki dönemdeki sıkıntılı günler, siyasi maceralar N.Kurbaıı, s.50. N.Kurban, s.61-62. 13 N. Kurban, s.79. 14 N.Kurban, s.S0-81. 15 N.Kurban, s.92. 16 N. Kurban, s.95. 17 Sultan Satuk Buğra Han H.320/M.932 senesinde İslfun'ı Karahanlılar Devleti'nin resmi devlet dini olarak ilan ettikten sonra başkent Kaşgar ve onun çevresindeki halklar eski dinleri olan Budizm, dök Tann inanışı ve Mani dinini terk ederek Müslüman olmaya başlamıştır. Sultan Satuk Buğra Han 956 senesinde vefat etmiştir. (Bkz. Hacı Nur Hacı, Chen Guoguang, Şincan İslam Tarihi, Pekin, I 995, s.488) 11 12 535 T ı ULUSLARARASI TÜRK DÜNYASININ İSLAMİYETE KATKILARI SEMPOZYUMU onun ilim öğrenme aşkını söndürememiştir. İlk hocası olan babası onun fikrinin doğru yönde gelişmesi, yetenekli bir bilgin olması için bükük yardımda bulunmuştur. ıs Babasının rehberliğinde İslami ilimlerde altyapısım iyi hazırlayan M. Salih yine babasının özendirmesi ve .desteği ile 1955 yılında Çin'in başkenti Pekin'de yeni açılan Çin İslam Enstitüsüneı 9 ilk öğrenci olarak girmiştir. Mısır'dan davet edilen Behiyyuddin Zeyyani, Şeyh Abdullatif Harnit -Süleyman gibi profesörlerin doğrudan denetiminde tefsir, hadis, fıkıh, akait, İslam felsefesi, İslam tarihi, belagat, kelam, Arap edebiyatı gibi ilimleri sistemli bir şekilde tahsil etıniştir. 1960 senesinde yüksek başarıyla mezun olduktan soma Çin Sosyal Bilimler Akademisi Şincan Şubesi Milliyetler Araştırma Ofisine araştırmacı olarak atanmış ve tüm gayreti ile akademik ve dini araştırmalar yapmaya başlamıştır. b. Kur'an-ı Kerim Çalışmaları b.a. Uygurca Kur'an-ı Kerim Tercümesi Bütün dünyada Kur'an-ı Kerim'in her çeşit dilde mealinin bulunduğu bir dönemde Çin'de Uygurca mealinin bulunmaması, gerçekten büyük bir boşluk idi. Kuran'ın Uygurca'ya mealinin hazırlanması, hem Uygurlann dini ihtiyaçlarını gidermede, hem de araştırmacılara kolaylık sağlamada büyük bir önem arzediyordu. Müslüman kardeşlerinin bu yöndeki acil ve zaruri ihtiyacını hisseden M. Salih hemen bu işe başladı. İnsanlık tarihindeki büyük başanlar hep insanların büyük emeği sonucu meydana gelmiştir. M. Salih de· uzun seneler emek vermesi ve çok çalışması sonucunda, nihayet Kur'an-ı Kerim'i Arapça'dan Uygurca'ya tercüme etıneyi başarmıştır. Kur'an-ı Kerim'in çağdaş Uygur diline tercüine edilme süreci aynı zamanda tamamen bir araştırma süreci de olmuştur. M. Salih her bir ayeti Uygurcaya aktarırken nüfuzlu tefsirler ve klasik Arapça ile çağdaş Uygurca karşılaştırmalı sözlüklere bakarak hassas bir şekilde ihtiyatla davranarak araştırma yapmış ve eserini yazmıştır. Kur'an-ı Kerim'in kendine has özel üslubunu her zaman göz önünde bulundurmuş, her ayeti Uygurca'ya olduğu gibi tercüme etıneye özen göstermiştir. Okuyucuların anlamasını kolaylaştırmak amacıyla gereken söz ve cümleler yanında parantez içinde açıklamalar vermiş, bu açıklamaların hepsini güvenilir tefsirlerden almaya gayret göstermiştir. Ayrıca gerekli gördüğü bazı yerlerde sayfa altına dipnot düşmek suretiyle ayetlerin daha kolay anlaşılınasını sağlamaya çalışmıştır. 20 Kur'fuı-ı Kerim'in kısa bir tefsiri de diyebileceğimiz bu eser yayınianmadan önce Uygur bölgesindeki ünlü ulemalann değerlendirmesine sunulmuştur. On beş ulema bu tefsiri baştan sona kadar detaylı bir biçimde inceledi1..1:en soma kendi görüşlerini belirtip tefslrin yayınianmasına cevaz vermiştir. Böylece Uygurca Kur'an-ı Kerim meali 1986 yılında Pekin'de Milletler Neşriyatı tarafından iki yüz bin tane bastırılıp satılmıştır. İkinci baskısı 1413/1992 yılında Suudi Arabistan'ın Medine şehrinde Kral Fahd matbaasında birkaç yüz bin tane basılıp ilgili kurumlara gönderilmiştir. Suudi Arabistan'da bedava basılan bu meal Çin İslam Cemiyeti tarafindan getirtilip Uygur bölgesinde çok sayıda dağıtılmıştır (doğrusu, parayla satılmıştır.) Üçüncü baskı yine Medine'de aynı matbaada 141511994 yılında basılmıştır. Bu Uygurca mealin Kiril harfleriyle .yazılmış olan nüshası ıs Adil Tuniyaz, "İctihatlik Töhpikar Alim Muhammed Salih Damollam", Çin Müslümanları Dergisi, Sayı: 3, Pekin, 2003. http://www.izdinix.com/m unbar/ShowPost.asp?ThreadiD=21565 ı 9 Çin İslam Enstitüsü 1955 yılında başkent Pekin'de Çinli Müslümanların (Huiler) yoğun olarak yaşadığı Niu Jie (tt-~) bölgesinde kurulmuştur. 1966 yılında "Büyük Kültür Devrimi"nin patlak vermesiyle kapatıldıktan sonra 1982 yılında tekrar açılmıştır. Çin'deki nüfusu 30 milyon civarında olan Müslüman azınlıklar, yani, Uygurlar, Huilar, Özbekler, Kırgızlar, Kazaklar, Tatarlar, Dongşianglar, Bao'anler, Salarlar gibi etnik azınlıklar için din görevlileri yetiştirmeyi amaçlayan bu Enstitüden 1955 yılından 1991 yılına kadar olan 36 senelik bir zaman zarfında Çin'deki 29 eyaJetten gelen toplam 337 öğrenci mezun olmuştur. Enstitü öğrencileri Arap ülkelerinde düzenlenen Kur'an okuma yarışmalarına sürekli olarak gönderilmiş ve Çin ile Arap ülkeleri arasındaki dostluk ilişkilerini güçlendirmede önemli araçlardan biri olmuştur. Çin İslam Enstitüsü Kütüphanesi bünyesinde Çince, Arapça, Farsça, İngilizce ve Orduca olmak üzere otuz binden fazla kitap bulunmaktadır. (bkz. jjjXjjl: t~ (Sa Cheng-de), (( ı:j:ı ı;Jll 'fll-Wf ~ Eff4{E:j=5)) (Çin İsicim Ansiklopedisi), [!l) il Wf·tHI:l Ni~± (Si Quan Kitap Yayınevi), JJ.l(;:j\ftl (Cheng du), 1994, s. 760) 20 Mealde ana metinden önce neşre hazırlayana ait olması muhtemel olan Arapça ve Uygurca bir giriş sayfası verilmiş, ondan sonra mütercimin kendisi tarafından Kur'an'ın tercümesi hakkındaki görüşü sunulmuştur. Mealin ana metni 2.sayfadan başlayıp 61 l.sayfada bitmektedir. 612.sayfadan 633.sayfaya kadar olan bölümde Kur'an'da adı geçen şahsiyetlerin hayatları ve önemli kavramlar hakkında bilgi verilmiştir. 634.sayfadan 636.sayfaya kadar olan bölümde meale bölge ulemaları tarafından yazılan takriziere yer verilmiştir. 637.sayfada tercüme sırasında başvurulan kaynak kitapların isimleri sunulmuştur. Sonunda, meali n Arapça ve Uygurca olmak özere ikişer sayfalık fihristi ne yer verilmiştir. 536 ULUSLARARASI TÜRK DÜNYASININ İSLAMİYETE KATKILARI SEMPOZWMU Moskova'da bir kaç bin tane basılıp çoğaltıldıktan sonra, Orta Asya ülkelerinde yaşamakta olan Uygurlann istifadesine sunulmuş ve onların meınrıuniyetini kazanmıştır? 1 b. b. Tefsiru 'l-Kur'ani'l-Kerim İlk defa 1991 yılında Milletler Neşriyatı tarafindan basılan bu eserin adı, kapakta Arapça ve Uygurca olmak üzere iki dilde verilmiştir. Arapça adı "Tefsiru'l-Kur'iini'l-Kerim", Uygurca adı ise, "Kur'iin-ı Kerim"dir. Bu kitap devlet tarafından standart kitap boyutırnda basılmıştır. M. Salih eseri hakkında bize Şunları aktarmaktadır: "1983 yılında Urumçi'de bütün özerk bölge çapında imam hatipler yetiştirmek amacı taşıyan bir kurs açılmış ve ben bu kursun müderrisliğine çağırılmıştım. Kursta tefsir ve hadis dersleri verdim. Bu yerde kursa katılanların ihtiyaçlarını gidermek amacıyla hazırlamış olduğum "Amme cüzün tefsiri" üzerine öğrencilerin taleplerini göz önünde bulundurarak "Tebareke cüzün tefsiri"ni de hazırlayıp ona ilave ettim. Bu tefsir Şincan İsliim Enstitüsü ve diğer bölgelerdeki kursiyedere ders kitabı olarak okutııldu."22 Müfessirin bu ifadeleri, eserin yazılış amacı ve yazıldığı ortam hakkında bizi bilgilendirmektedir. c. Sahihu'l-Buhari ve Peygamber Aleyhisselam'ın Hayatı M. Salih Kutübi Sitte içindeki en güvenilir kitap olan Sahihu 'l-Buharı, yani Cevahiru 'l Buhari ve Şerhu'l Kastalani'yi Arapça'dan Uygurca'ya tercüme etmekle beraber Mısırlı Muhaınrııed Huzerl tarafindan yazılan Nuru 'I--Yakin Fi Sireti Seyyid'il-Mürselin'i de Arapça'dan Uygurcaya Muhammed Aleyhisselam 'ın Hayatı adlı bir kitap olarak tercüme edip yayınlattırmıştır. Bundan başka, İsliim ahlakına ait otuzdan fazla konuyu ele alan Kur 'an-t Kerim ve Hadislerden Tallanmilar (Kur'iin-z Kerim ve Hadislerden Seçme/er) adlı kitabı ve Arapça Uygurca Büyük Sözlük adlı eseri yayınlandıktan sonra Uygur toplumunun büyük tasvibirıi kazanmıştır. Özellikle 2002 senesinde yayınlanan Biiyük Sözlüğü, M. Salih'in yirmi senelik emeği sonucu ortaya çıkmış olup, çağdaş Uygur toplumunda bu alandaki büyük bir boşluğu önemli ölçüde doldurnıuştıır. Yine onun yayınlanan Duanın Önemi ve Faydaları adlı kitabı da onun Uygurlarca sevilen eserleri arasında yer almıştır. d. Başka Eserleri M. Salih'in çalışmaları sadece dini konularla sınırlı kal~amıştır. O Uygur klasik edebiyatı, tarih, dil ve eğitim alanlarıyla ilgili eserler de vermiştir. Tarihçi Uygur Sayram ile birlikte 1961 yılından itibaren Divanı Lügati't-Türk'ü Arapça orijinalin~en çağdaş Uygurca'ya tercüme etıneye başlamıştır. Dört senelik yoğun çalışmadan sonra bu işi başarıyla bitirip tatiı yayıniayacağı sırada, Çin'de "Büyük Kültür Devrinıi"nin patlak vermesi dolaysıyla bu Uygurca eser kaybolmuştıır. 23 M. Salih hem tek başına ve hem de başkalarıyla ortaklaşa yürüttüğü çalışmalarda Cami 'üt-Teviirih, Teviirih Hemse, Gazat Der Mülk-i Çin, İhyiiü-Ulumi'd-Din, Mektubat, Tezkire-i Azizan, Szm1'l-Muhlis, Zafernam e, Tezkire-i Uveysiyye, Teviirih Cedide, Cehdu 'l-Mukil gibi kitapları Uygurca'ya çevirerek ilılli araştırmalara katkı ve kaynak sağlamaya gayret etmiştir. Sosyal Bilimler Akademisi'nde çalıştığı 27 senelik bir zaman zarfinda sosyal ve bilimsel araştırmalar yapıp, Uygurların dirıl tarihi ile ilgili oldukça çok veri toplamıştır. Birinci el kaynaklara ulaşabilmek için tüm Uygur bölgesindeki tarilıl yerleri, mezarlıkları, cami ve medreseleri gezerek dönemin ünlü ulemasıyla, yaşlı bilginlerie ve yurt büyükleri ile ilmi sohbetler yapmıştır. M. Salilı Şincan Onun kaleme aldığı başlıca bilimsel ~akaleleri şunlardır: Türki Tillar Divani'ning Mukeddinıisini Okugandzn Kzyin (Divanı Lügati't-Türk'ün Mukaddimesini Okuduktan Sonra) (Ulug Edip Tecelli 'n ing Edebiy İcadiyetliri Torisida (Ulu EdipTecelli'nin Edebi Çalışmaları Hakkında) A. Tuniyaz, "İctihatlik Tölıpikar Alim Muhammed Salih Damallanı" http://www.izdinix.com/munbar/ShowPost.asp?ThreadiD=2 ı 565 22 M. Salih, Teftiru'l-Kur'iini'l-Kerim, Pekin, 1991, s.J. 23 A.Tuniyaz, "İetihatlik Töhpikar Alim Muhammed Salih Damol/am ", http://www. izdinix.com/m unbar/ShowPost.asp?ThreadlD=2 ı 565 21 537 T 1 1 ULUSLARARASI TÜRK DÜNYASININ İSLAMİYETE KATKILARI SEMPOZYUMU Ruke 'ati Newaf Hekkide (Rukaati Nevayİ Hakkında) Apak Guca Maziri ve Uning Tarihi Arka Körünişi Togrisida (Apak Hoca Mezan ve Onun Tarihi Arka Görünüşü Hakkında) Mazmperslik ve Un ing Şincang 'diki Hususiyetliri (Mezarperestlik ve Onun Şincan 'daki Özellikleri Hakkında) Kutadgu Bılık'tiki Udgurmiş Obrazi Togrisida (Kutadgu Bilik'teki Udgurmiş'in Karekteri Hakkında) Şincang 'ning Dini Maaripi ve Un ing Tarihi Ötnıiişi (Şin can' daki Dini Eğitim ve Onun Tarihi Geçmişi) İsliim Tarihidiki Havariclar Gurohi (İsliim Tarihindeki Havariclar Grubu) Şi'e İsmailiye Mezhibi ve Uning Tarihi Togrisida (Şii İsmailiye Mezhebi ve Onun Tarihi) Şincang'diki Mehdunı Mazarlar Togrisida (Şincan'daki Mezarlar) Ezem ve Uning Nesebnamisi (Mehdum Azem ve Onun Nesepnamesi) İslam Dini ve İlim-Fen (İsliim ve İlim) Duaning Ehmiyiti ve Hasiyedik Dualar (Duanın Önemi ve Faydalı Dualar) Allah 'ning Güzel İsim/iri ve Süpetliri (Allah'ın Güzel İsimleri ve Sıfatlan) Adı geçen makalelerin bazılan uluslararası sempozyunılarda, bazılan yurt içindeki panellerde okunmuş ve Çin'deki "Dünya Dinleri Araştırmalan", "Çin Müslümanlan", "Şincan İçtima-1 Fenler Tetkikatı", "Şincan Üniversitesi İlmi Dergisi" gibi ulusal ve yerel bilimsel dergilerde yayınlanmıştlr. 24 M. Salih Uygur klasik edebiyatıyla ilgili araştırmalar yaparak Tee,did adlı gazaller divanı, Dörtname, · büyük hacimli destan Muhabbetname, Hüseyin Han Tecelli ve kendi babası Salih Damolla Hacı'nın bazı şiirlerini neşre hazırlayıp Uygurca Bulak dergisinin muhtelif sayılannda yayınlattınnıştır. M. Salih 1987 senesinde Şincan İslam Enstitüsü'nün25 müdürlÜk görevini üstlendikten sonra, yetenekli din görevlilerini yetiştirmek için gece gündüz çalışmıştır. Enstitünün eğitim hizmetleriyle yakından ilgilenmiş, derslikler hazırlamış ve bazen bizzat kendisi de müderrislik yapmıştır.Z 6 e. Mısır'da ve Fas'ta Ekim 1991 'de Mısır'ın başkenti Kahire'de peygamber efendimizi anmak amacıyla düzenlenen uluslararası seinpozyuma M. Salih de katılmıştır. Burada uluslararası İsliimi araştırmalarda başarılı olan on bilim adaı11ı seçilmiş ve Mısır Cumhurbaşkanı Hüsnü Mübarek'in kabulünden sonra ödüllendiriliniştir. On bilim adamının biri olan M. Salih Hüsnü Mübarek'in imiaslll1 taşıyan birincilik ödülüyle şereflendirilmiştir. 1992 Ramazan ayında Fas'ta Kral sarayında bir konferans düzenlenmiştir. Kral Hasan Il'nın sağında İslam ülkelerinin büyük elçileri, solunda Fas'ın askeri ve mülki üst düzey yetkilileri oturmuş, ön safta ise özel davetle Fas'a gelen yabancı dini illimler oturmuştur. Kral Hasan Il ecdadından kalan geleneğe göre, her sene Ramazan ayında düzenlenen İsliimi bilimsel araştırmalan konu alan konferansa bizzat kendisi spansorluk yapmıştır. Bu seneki konferansta konuşma sırası M. Salih' e gelmiş ve M. Salih Arapça yazdığı "Şincan 'daki Camiler ve Onun İslami Tebliğdeki Rolü" adlı bilimsel makalesini okıınıuştur. Konferanstan sonra Kral Hasan II M. Salih'i kabul etmiş, M. Salih ona Çin'deki Müslümaniann durumunu, İslilınl eğitimin gelişmesini anlattıktan ve kendi eserlerini takdim ettikten sonra Çin-Fas ilişkilerini övgü için yazdığı Arapça kasidesini okumuştur. Fasih bir Arapça ile yazılan bu kasideyi dinleyenler onu alkışlamışlardır. Kral Hasan Il de: "kasideniz çok güzel! Sanki İbni Zeydun'un şiirleri gibi" diye menınuniyetini ifade etmiştir. Bundan böyle M. Salih Fas'ta her sene Ramazan ayında düzenlenen uluslararası bilimsel A.Tuniyaz, "İetihatlik Tölıpikar Alim Muhammed Salih Darnallam ", http://www.izdinix.com/munbar/ShowPost.asp?ThreadiD=2l565 · 15 Şincan İslam Enstitüsü 1987 yılında Urumçi'de kurulmuştur. Enstitünün amacı, kıta Çin'i, sosyalist sistemi, Komünist Partiyi seven, teknoloji ile silahianan Müslümanlan yetiştirmektir. 1987 senesinden başlayıp her sene 45 tane öğrenci kabul edilmiştir. Okul müddeti beş senedir. Lise mezunu öğrenciler sınav yoluyla seçilmektedir. (Bkz. «rJ:ı 1!1J3-Wf::!::"EH41F:fi)) (Çin İslam Ansiklapedisi), II!lJII~~tHI\tH± (Si Quan Kitap Yayınevi), JıX.ımı (Cheng du), 1994, s.616.) 26 A.Tuniyaz, "İctilıatlik Töhpikar Alim Muhammed Salih Damallanı ", http://www.izdinix.com/munbar/ShowPost.asp?Thread!D=21565 24 538 ULUSLARARASI TÜRK DÜNYASININ İSLAMİYETE KATKILARI SEMPOZYUMU toplantılara sürekli olarak davet edilmiştir. 1998'deki toplantının kapanış konuşmasını M. Salih yapmış, Fas Din İşleri Kurulunun başkanı ona: ''Bundan önce böyle bir toplantıda kapanış konuşması yapma hep Araplara nasip olmuştıı. Bugün ilk defa bu şeref Arap olmayan birine, size nasip oldu" demiştir. Bu görevi başanyla yerine getiren M. Salih'e Fas Kralı tarafından cübbe ve yedi katli libas giydirilmiştir. 27 Sonuç Çin'de yetişen ve yasal düzenlemelerden çok iyi yararlanan M. Salih, halkının dini yönden için elinden gelen tüm imkanlan sarf etmektedir. Komünist rejim altında dine karşı uygulanan sınırlandırmaların güçlü olduğu bir dönemde, M. Salih'in çalışmalan Uygur bölgesindeki Müslümanlar için gerçekten çok büyük bir önem arz etmiştir. aydınlanması Çin'in resmi verilerine göre, nüfusu 10 milyondan fazla olan Uygurlar başta olmak üzere, Çin'in Uygur bölgesinde azınlık olarak yaşamakta olan Özbek:ler, Kırgızlar, Kazak:lar, Tacikler ve Tatarlar gibi çeşitli Türk topluluklarının genel olarak istifade t_!debildikleri Kur'an-ı Kerim Uygurca Meali, 1986'dan beri tekrar tekrar basılarak halkın dini öğienmesine, anlamasına ve dini yaşanıına büyük ölçüde katkı sağlamaktadır. 27 A. Tuniyaz, .. İetihatlik Tölıpikar Alim Muhammed Sali/ı Damollam", http://www.izdinix.com/munbar/ShowPost.asp?ThreadiD=2l565 539