HABER BÜLTENİ 5 Mart 2008 Haber Özetleri Irak Irak Cumhurbaşkanı Celal Talabani’nin Cuma günü, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün daveti üzerine Türkiye’ye resmi bir ziyarette bulunacağı açıklandı. Talabani’nin ziyaretinin 3 gün süreceği bildirildi. (REUTERS) Kerkük İl Meclisindeki Kürt grubuyla yaptıkları son toplantıyla ilgili açıklamada bulunan Türkmen grubu, Kürt grubuna sunulan 7 isteğin 5’inin kabul edildiğini, ancak Türkçe’nin Kerkük’te resmi dil olması ve Kerkük vali yardımcılığından birinin Türkmenlere verilmesi şartlarının kabul edilmemesi nedeniyle, Türkmen grubu ile Kürt grubu arasında anlaşmaya varılamadığı bildirildi. (www.nahrain.com) (www.iraq-ina.com) Irak Parlamentosu ve Sadr grubu üyesi Felah Şenşel genel af yasasının uygulanması gerektiğini belirterek, suçsuz yere tutuklu bulunan kişilerin bir an önce serbest bırakılmasını istedi. Şenşel açıklmasının devamında, “serbest bırakılacak olanlara hem maddi hem de manevi yardım yapılmalıdır”, diye konuştu. Öte yandan Irak Cumhurbaşkanı Yardımcısı Tarık El-Haşimi yaptığı açıklamada, genel af yasasından yararlanacak kişilerin belirlenmeye başladığını ifade etti. (www.radiodijla.com) (www.alsabaah.com) Irak İslami Yüksek Konseyi (SCIRI) yetkilisi Ammar El-Hekim’in, ABD ve İngiltere’nin Bağdat’taki büyükelçileriyle görüştüğü bildirildi. El-Hekim’in yaptığı görüşmelerde, Irak’taki siyasi ve ekonomi gelişmelerden bahsettiği açıklanırken, Irak’taki siyasi gruplar arasındaki anlaşmazsızlıkların bir an önce çözülmesi için ABD ve İngiltere’den girişimlerde bulunmalarını istediği belirtildi. (www.alforattv.net) ABD ordusunun Irak'taki eski iki numaralı komutanı Korgeneral Ray Odierno, İran'ın, Irak'ta direnişçileri desteklemeyi sürdürdüğünü söyledi. Odierno, İran'ın Irak'taki direnişçilere eğitim, para ve silah desteği sağladığını belirtti. İran'ın komşusu Irak'ta hükümete daha fazla yardımcı olması gerektiğini kaydeden Korgeneral Odierno, ''Irak'ı istikrarsızlaştıran militanlara desteği de kesmeli'', diye konuştu. Odierno, İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinecad'ın iki günlük Bağdat ziyareti sırasında Irak'ta direnişçilerden kaynaklanan saldırıların azalmasının sürpriz olmadığını da kaydetti. (AA)(AP) 1 ABD'nin, iki hafta öncesine kadar Irak'taki iki numaralı komutanı olan ve bu görevini tamamlayarak Washington'a dönen Korgeneral Ray Odierno, terör örgütü PKK üzerinde baskı oluşturulması gerektiğini kaydederek, "Böylelikle bu terörist unsurlarla konuşmaya ve müzakere etmeye başlayabilineceğini" söyledi. Korgeneral Odierno, Pentagon'da verdiği brifingde, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Irak’ın kuzeyindeki operasyonuna ilişkin bir soru üzerine, " Irak’ın kuzeyindeki PKK problemi yüzünden, ABD, Türkiye ve Irak hükümeti arasındaki ilişkilerin ilerlediğini, çünkü bu sorundan dolayı işbirliğinin işlemeye başladığını" belirtti, haberleşme ve koordinasyondaki ilerlemelere işaret etti. Odierno, "Tabii ki, terörist örgütlerin sığınak elde etmesine ve oradan başka ülkelere saldırılar düzenlemesine izin verilemeyeceği yönünde hepimiz aynı fikirdeyiz", dedi. Ancak, Pentagon tarafından yayınlanan brifingin metnine göre, Korgeneral Odierno, bunun ardından, "Şuna da inanıyorum ki, Irak’ın kuzeyinde uzun vadeli bir çözüm, askeri çözüm değil. Açıkça onlar (PKK) üzerinde baskı oluşturulmalı ki, böylelikle bu terörist unsurlarla konuşmaya ve müzakere etmeye başlayabilelim", ifadesini kullandı. Odierno'nun sözlerinin "dil sürçmesi" mi olduğu anlaşılamadı. Korgeneral Odierno'nun bu sözleri, ABD tarafından terörist örgüt olarak görülen PKK ile ABD'nin görüşmediği ve görüşmeyeceği şeklindeki Washington’un resmi politikasıyla çelişiyor. Odierno, bu konudaki sözlerinin sonunda, "Iraklı Kürtlerin işbirliğinin önem taşıdığını" belirtti. (AA) ABD'de Temsilciler Meclisinin Demokrat Partili üyelerinden Rush Holt, Washington'ın, terör örgütü PKK'nın Saddam Hüseyin'in Irakında işleri karıştırmasından bir dönem memnun olduğunu belirterek, terör örgütünün şimdiki haline gelmesinde ülkesinin de rolünün bulunduğunu ima etti. Washington'daki Rumi Forum adlı kuruluşta "dinlerarası diyalog" konulu bir sunum yapan Temsilciler Meclisi İstihbarat Komitesi üyesi Holt, konuşmasının başlarında Türkiye ile ABD arasındaki ilişkilere değindi. New Jersey eyaleti milletvekili Holt, ABD ile Türkiye'nin NATO ve güvenlik meselelerinin yanı sıra son dönemde terör konularında uzun süreli bir ortaklığının bulunduğunu kaydetti. Holt, "her zaman aynı safta yer almadık. ABD'nin, Saddam Hüseyin'in Irakında işleri karıştıran PKK'dan gayet memnun olduğu dönemler kesinlikle vardı. Tabii ki, PKK konusunda biz ve bir ölçüde Türkiye, ektiğimizi biçiyoruz", dedi. Milletvekili Holt, konuşmasından sonra bir gazetecinin Türk Silahlı Kuvvetlerinin Irak'ın kuzeyinde sona eren sınır ötesi operasyonuna ilişkin görüşünü sorması üzerine, "operasyonun sona ermesinden memnunum. Türkiye'nin PKK'nın yol açabileceği sorunlardan duyduğu kaygıyı anlıyorum ve dediğim gibi, keşke 20 sene öncesine dönebilsek ve ekilmesine izin verdiğimiz şiddet tohumlarını çıkarabilsek", dedi. (AA) Irak'ın kuzeyinde düşen helikopterde 8 kişinin öldüğü bildirildi. ABD ordu sözcülüğünden yapılan açıklamada, önceki gün kaybolan ve enkazı dün bulunan M-17 tipi helikopterde bulunanlardan kurtulan olmadığı kaydedildi. Açıklamada, ölenlerden birinin Amerikan askeri olduğu belirtildi. Adının açıklanmasını istemeyen bir Iraklı hava kuvvetleri yetkilisi de, ölenlerin 6'sının Iraklı, 2'sinin yabancı olduğunu söyledi, ancak yabancıların milliyetleri konusunda açıklama yapmadı. Irak'a ait Rus yapımı Mi-17 tipi nakliye helikopteriyle önceki gün kuzeydeki Musul vilayetinin Hadar bölgesinde kum 2 fırtınası sırasında bağlantı kesilmişti. Beyci yakınında bulunan helikopterin 2 pilotunun öldüğü açıklanmıştı. (AA)(AP) Ortadoğu ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice, Lübnan açıklarındaki Amerikan gemisinin, Lübnan'daki başkanlık seçimini engellemekle suçlanan Suriye'ye bir uyarı olduğunu söyledi. Mısır'ın başkenti Kahire'de Mısır Dışişleri Bakanı Ahmed Ebul Geyt ile görüşmesinden sonra açıklamalarda bulunan Rice, "ABD'nin bölgede uzun süredir askeri varlığı bulunuyor", dedi ve Lübnan açıklarındaki geminin bölgedeki varlık nedeninin ABD'nin kendi çıkarlarıyla müttefiklerinin çıkarlarını savunma irade ve kapasitesine sahip olduğunu açıkça göstermek olduğunu kaydetti. Rice, barışı sağlamaya karşı çabalara direnecek etkin bir barış sürecinin başlaması gerektiğini belirtti. Bakan Rice, roket saldırıları düzenleyenlerin barışı istemediğini, istikrarsızlık tohumları ektiğini söyleyerek, "Hamas'ın yaptığı budur", dedi. Ebul Geyt de ülkesinin İsrail'i, aşırı güç kullanmama konusunda ikna etmeye çalıştığını belirtti. (AA)(AP)(AFP) ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice ve Filistin Yönetimi Devlet Başkanı Mahmud Abbas, İsrail ile nihai barış görüşmelerinin yeniden başlatılmasının, her iki taraf için de tek çözüm yolu olduğunda mutabık kaldı, ancak bu konuda takvim vermedi. Mısır'dan sonra geldiği İsrail'de doğrudan Batı Şeria'ya geçerek, ilk olarak Filistin Yönetimi Devlet Başkanı Abbas ile Mukata karargahında görüşen ABD Dışişleri Bakanı Rice, yaklaşık 3 saate yakın süren görüşmeden sonra Abbas ile ortak basın toplantısı düzenledi. Konuşmasına, "son şiddet olaylarının kendilerini büyük endişeye sevk ettiğini" söyleyerek başlayan Rice, sivillerin çapraz ateş altında yaşamlarını yitirdiklerini ifade etti. Bölge için çok zorlu bir dönemden geçildiğini söyleyen Rice, Abbas'a, "Sizin için, halkınız için ne kadar zor bir dönem olduğunun farkındayız", dedi. ABD'nin İsrail'in kendini savunma hakkını anladığını belirten Rice, İsrailli masum sivilleri hedef alan roket saldırılarının bir an önce durması gerektiğini vurguladı. Barış görüşmelerinin sürmesi gerektiği konusunda gerek Abbas yönetimi gerekse İsrail hükümeti ile aynı görüşte olduklarını dile getiren Rice, Annapolis sürecini yeniden canlandırmak istediklerini kaydetti. Rice, Gazze'de insani yardım çalışmalarına daha fazla destek vereceklerini de bildirdi. Filistin Devlet Başkanı Abbas da İsrail'in güvenlik endişelerini anladıklarını, Filistin için de güvenlik konusunun önemli olduğunu belirterek, güvenliğin her iki tarafta da sağlanması gerektiğine işaret etti, ancak güvenliğin güç kullanarak ve silahla sağlanamayacağını vurguladı. (AA) ABD Başkanı George W. Bush, İsrail-Filistin görüşmelerinin kesilmesine karşın başkanlık görevinin sona ereceği bu yıl sonuna dek Ortadoğu'da bir barışa varılacağı konusunda iyimser olduğunu bildirdi. George W. Bush, Beyaz Saray'da Ürdün Kralı Abdullah ile görüşmesinden sonra yaptığı açıklamada, görevinin bitmesine 10 ay kaldığını ve bunun da, bir anlaşmaya varmak için yeterli süre olduğunu söyledi. Bunun her zaman, ''İleriye iki adım ve geriye bir adım'' biçimde bir süreç olduğunu belirten Bush, birden fazla geri adım atılmamasına çalışılması gerektiğini bildirdi. Bush, Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü'nün (OPEC), enerji fiyatlarının yüksek kalmasına izin vermesinin ve 3 büyük müşterilerinin ekonomilerine zarar vermesinin bir ''yanlış'' olduğunu da kaydetti. OPEC bakanlarının Avusturya'nın başkenti Viyana'da toplanacağı bir zamanda açıklama yapan Bush, OPEC'e tavsiyesinin, yüksek enerji fiyatlarının sonuçlarının ne olacağını kestirmesi olacağını bildirdi. (AA)(AP)(REUTERS) İran yönetimi, BM Güvenlik Konseyi'nin dün kabul ettiği kararın "kendileri açısından hiçbir değer taşımadığını ve nükleer faaliyetlerin devam edeceğini" bildirdi. Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Muhammed Ali Hüseyni, yaptığı açıklamada, Güvenlik Konseyi'nin önceki gün kabul ettiği üçüncü yaptırım kararının Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu'nun (UAEK) "ruhu ve kurallarına aykırı" olduğunu savundu. Karar tasarısının "siyasi nedenlerle" kabul edildiğini kaydeden Hüseyni, "Bu kararın bizim açımızdan hiçbir değeri yok ve bunu hiçbir şekilde kabul etmeyeceğiz", dedi. Hüseyni, "UAEK'nın, muhaliflerince ortaya atılan bütün iddialara İran'ın yanıt verdiğini teyit etmesinden sonra" Güvenlik Konseyi'nin böyle bir karar almasını kınadıklarını da belirtti. Öte yandan İran, nükleer silah üretiminin yasaklanmasını istedi. Cenevre'de yapılan BM silahsızlanma konferansında söz alan İran Dışişleri Bakanı Manuçehr Mutteki, "Bütün nükleer silahları yasaklama vakti gelmiştir", dedi. Mutteki, nükleer silahların üretilmesinin de, depolanmasının da uluslararası antlaşmayla yasaklanması gereğine işaret etti. Bu arada UAEK yönetim kurulu üyesi bağlantısız ülkeler, "AB ve ABD'nin İran'a karşı sunacakları yeni karar tasarısına destek vermeyeceklerini" açıkladı. Diplomatik kaynaklar, 35 üyeli yönetim kurulunda bağlantısız ülkelerin 14 oy sahibi olduğuna işaret ederek, "AB ve ABD'nin İran'a karşı sunmayı planladıkları yeni karar tasarısını geri çekebileceğini" belirtiyorlar. (AA)(AFP) Çin, BM Güvenlik Konseyinin, nükleer çalışmalarından ötürü İran'a karşı aldığı yeni yaptırım kararının Tahran'la ticaret ilişkilerini hiç etkileyemeyeceğini teyit etti. Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Çin Gang, her meselenin diplomatik müzakere esasında çözülmesi gerektiğini belirterek, ''Tahran hükümetinin, BM'nin ilgili kurullarının kararlarının, bilhassa Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu ile müzakerelerin ciddi biçimde yürütmesi önemli. BM kararı, İran'ı cezalandırma amacı gütmüyor. Diplomasi, nükleer sorunu çözmenin esas yoludur. BM'nin amacı, Tahran'ı yeni müzakerelere sevk etmektir'', diye konuştu. BM Güvenlik Konseyinde esas büyük atom silahı güçleri olan ABD, Rusya, İngiltere ve Fransa ile birlikte daimi üye olan Çin, ''İran'ın nükleer araştırmaları sorununda meselenin müzakereler yoluyla sabırla en müspet biçimde çözülmesini istiyor. İran, 2007 yılında Çin'in en çok petrol ihraç ettiği üçüncü ülkeydi. Geçen yıl, dünya ekonomi devi olan Çin'in İran'dan ham petrol ihracatı yüzde 22,4 arttı. (AA)(REUTERS) İsrail'in, 6 hafta önce kapattığı Kerem Şalom ve Sufa geçiş noktalarını Gazze Şeridi'ne insani yardım ulaştırılması için açacağı bildirildi. İsrail'de yayımlanan Jerusalem Post gazetesinin internet sayfasındaki habere göre, Kerem Şalom geçiş noktası bugün açılacak ve yardım taşıyan 20 kadar kamyonun geçişine izin verilecek. Sufa geçiş noktasındansa 80 kadar kamyon geçiş yapacak. Bu arada Türkiye'nin Gazze Şeridi'ne insani yardımları bölgeye ulaşmaya başladı. Kızılay tarafından organize edilen 500 bin dolarlık yardımların ilk 4 TIR'lık bölümü, bugün İsrail ile Gazze Şeridi arasındaki geçiş noktalarından Sufa'dan 4 Gazze'ye girdi. İlk parti 64 tonluk gıda yardımı un, mercimek, nohut, pirinç ve çaydan oluşuyor. İkinci parti 4 TIR'lık yardım konvoyunun bir an önce Amman sınırındaki Alenbi'den girişi için de İsrail yetkililerinden gerekli izin sağlandı. 400 bin dolarlık çeşitli ilaç ve vitaminlerin bulunduğu 75 tonluk tıbbi malzeme yardımı, Türkiye'nin Kudüs Başkonsolosluğu ve Tel Aviv Büyükelçiliği yetkililerinin çabalarıyla bu hafta içinde Gazze'ye gönderilecek. Alenbi'de, çeşitli ülkeler tarafından Gazze'ye gönderilmek üzere çok sayıda TIR'ın beklediği de öğrenildi. Yardımlar, Gazze tarafında Filistin Kızılay'ına aktarılacak. (AA) İsrail askerlerinin, Gazze Şeridi'nin güney kesimine yakın Han Yunus'a, zırhlı araçlarla sınırlı düzenlediği operasyonda çıkan çatışmada 1 kız bebek öldü, 2'si çocuk, 3'ü El Fetih'in El Aksa Şehitleri Tugayları'nın militanı olmak üzere 7 kişi yaralandı. İsrail askerleri operasyonda, bir İslami Cihad liderini de ele geçirdi. Görgü tanıklarının verdiği bilgiye göre askerler, 20-25 kadar zırhlı ciple Han Yunus'un doğu kesiminde, Alkarara bölgesine girdi, İslami Cihad'ın askeri kanadı Saraya El Kuds liderlerinden Yusuf Semiri'nin evini kuşattı ve teslim olması çağrısında bulundu. Bölgedeki militanlarla askerler arasında çıkan çatışmada, çevredeki evlerden birinde bulunan Emire Ebu Asır adlı 1 aylık bir kız bebek vurularak öldü, bir yaşlı kadınla 2 çocuğun yanısıra, El Fetih'in El Aksa Şehitleri Tugayı'nın 3 militanının da aralarında olduğu toplam 7 kişi yaralandı. İsrail askerlerinin, 2 saat kadar süren operasyonda Yusuf Semiri ile bir kişiyi daha alarak bölgeden çekildikleri kaydedildi. Bu arada İsrail askerleri tarafından götürülen Yusuf Semiri’nin öldürüldüğü bildirildi. (AA) Kafkasya ve Orta Asya ABD Başkanı George W. Bush'un, Rusya'daki devlet başkanlığı seçimlerinin galibi Dimitri Medvedev'i telefonla arayarak kutladığı bildirildi. Beyaz Saray'dan yapılan açıklamaya göre, Bush'un Medvedev'e, önemli dünya konularının çözümüne yardımcı olacak yakın bir çalışma işbirliği kurmayı beklediğini söyledi. Medvedev ve ailesini kutlayan Bush'un, Medvedev'e, kişisel özgürlükler, bağımsız basın, hukuk kuralları ve yolsuzlukla mücadeleyle ilgili yakın zamanda yaptığı açıklamalarını okuduğunu da belirtti. (AA)(AP) Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Ermeni işgali altındaki Yukarı Karabağ ile ilgili sorunun çözüm sürecinde haklı konumlarından taviz vermediklerini belirterek, ''Ayrılıkçı güçlere hiçbir taviz verilmeyecek, Karabağ'ın ayrılmasına kesinlikle izin vermeyeceğiz'', dedi. Yurt içi ziyaretleri kapsamında Hanlar bölgesine giden Aliyev, halka hitaben, Azerbaycan'a ültimatom vermenin kimseye yarar sağlamayacağını, işgalci devlet Ermenistan'ın Azerbaycan topraklarındaki işgali daha fazla sürdüremeyeceğini anladığını söyledi. Ülkesinin askeri potansiyelinin güçlendiğini ve geliştiğini anlatan Aliyev, bunun da Yukarı Karabağ sorununun çözüm sürecini olumlu etkilediğini belirtti ve ''Karabağ sorunu, Azerbaycan'ın toprak bütünlüğü çerçevesinde çözülecek'', dedi. Sorunun barışçıl yollarla çözülmesinden yana olduklarını ve bu diyaloğu sürdürmek niyetinde olduklarını ifade eden Aliyev, ''her halükarda orduyu güçlendirmeye devam edeceklerini'' belirtti. Orduyu güçlendirdikleri için bazı uluslararası kurum ve kuruluşların Azerbaycan'ı eleştirdiklerini anımsatan Aliyev, ''Bu bizim iç meselemizdir. Zayıf olduğumuz 5 sırada kimse bize yardım etmedi'', şeklinde konuştu. Konuşmasında, ülkedeki ekonomik kalkınma süreciyle ilgili de bilgi veren Aliyev, ülke ekonomisinin hızla geliştiğini ve Azerbaycan'ın lider ülke konumuna geldiğini kaydetti. Tüm gelişmelerin ücretler ve emekli aylıklarının artırılmasına da imkân oluşturduğunu belirten Aliyev, ''Artış var, fakat bu bize yeterli gelmiyor'', dedi. Aliyev, Azerbaycan'ın birkaç ay sonra ülke içinde üretilen petrolün yüzde 80'ine sahip olacağını da kaydetti. (AA) Azerbaycan Savunma Bakanlığı, Azeri-Ermeni cephesinin çeşitli kesimlerinde dün meydana gelen ateşkes ihlalleri ve çatışmalarda 12 Ermeni askerinin öldüğünü bildirdi. Bakanlık yetkilileri, Ermenistan'a bağlı güçlerin cephe hattının bazı kesimlerinde dün sabah saatlerinden itibaren ateşkes ihlalinde bulunması üzerine çatışma çıktığını ve gece geç saatlere kadar sürdüğünü belirterek, "Düşman, uluslararası kamuoyunun dikkatini Ermenistan'daki iç karışıklık ve kanlı olaylardan başka yöne çekmek amacıyla böyle bir kışkırtmaya başvurmuştur", ifadesini kullandı. Azerbaycan ordusunun, düşmanın tüm saldırılarını cesaretle geri püskürttüğünü ve karşı tarafa ağır darbeler indirdiğini kaydeden yetkililer, çatışmalarda 12 Ermeni askerinin öldüğünü, 15'inin ağır yaralandığını bildirdi. Yetkililer, Azerbaycan ordusunun ise 3 şehit verdiğini ve bir askerinin de yaralı olduğunu kaydetti. Önemli kesimi Azerbaycan'ın Ermeni işgali altındaki toprakları üzerinde bulunan cephe hattında dün meydana gelen ateşkes ihlali ve çatışmalarda Azerbaycan tarafında ayrıca iki sivil yaralanmıştı. Ermenistan'daki cumhurbaşkanı seçimlerini kazanan Başbakan Serj Sarkisyan tarafından yapılan açıklamada ise cephe hattındaki çatışmaların Azerbaycan tarafının Ermeni güçlerinin kontrolündeki bazı mevzileri almak istemesiyle çıktığı, kısa süre Azeri güçlerinin elinde kalan bu mevzilerin tekrar geri alındığı ileri sürüldü. Ermenistan devlet radyosunun haberine göre, Dışişleri Bakanı Vartan Oskanyan ve Genelkurmay Başkanı Korgeneral Seyran Ohanyan tarafından yapılan açıklamalarda da Azerbaycan'ın, Ermenistan'daki iç karışıklıktan yararlanmak istediği ve bu nedenle ateşkes ihlali yaptıkları iddia edildi. (AA) Türkmenistan Başbakan Yardımcısı Hıdır Saparaliyev, Hazar Denizi'ndeki bazı petrol yataklarının işletme hakkı konusunda sorun yaşadığı Azerbaycan ile ikili ilişkileri görüşmek üzere Bakü'ye gidiyor. "Tarafsız Türkmenistan" gazetesi, Saparaliyev'in temaslarda bulunmak üzere bugün Azerbaycan'a gideceğini yazdı. İki ülke arasındaki ilişkiler, Hazar kıyılarındaki bazı petrol yatakları ve doğal gaz kaynaklarının işletim hakkı nedeniyle 1990'lı yılların sonlarında bozulmuştu. Türkmenistan, Azerbaycan'daki büyükelçisini 2001 yılında geri çekmişti. Taraflar arasındaki ilişki, AB ve ABD tarafından desteklenen Nabucco boru hattı projesinin geleceği açısından da büyük önem taşıyor. Nabucco boru hattıyla Hazar bölgesinden çıkarılacak doğal gazın Türkiye üzerinden Avrupa ülkelerine getirilmesi amaçlanıyor. Türkmenistan, Azerbaycan ve uluslararası konsorsiyumlar tarafından işletilen Hazar'daki birkaç petrol yatağının kendisine ait olduğunu iddia ediyor. Hazar Denizi'nde, Türkmenistan ve Azerbaycan ile birlikte İran, Kazakistan ve Rusya'nın kıyısı bulunuyor. (AA) ABD Dışişleri Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Matthew Bryza, ''(Nabuccu projesi konusunda) Türkiye ile Azerbaycan anlaşmaya varmalı, bu konuyu 6 sonuçlandırmalı'', dedi. Çeşitli temaslar için Bakü'de bulunan Bryza, Azerbaycan Dışişleri Bakanlığında görüşmelerde bulunduktan sonra yaptığı açıklamada, ''Nabucco projesiyle ilgili görüşmelerde ortaya çıkan bazı konularda gerek Türkiye'nin, gerekse Azerbaycan'ın yaklaşımların haklı yönleri bulunduğunu, bu nedenle uzlaşmanın da güçleştiğini'' dile getirdi. Bakü'deki temaslarında enerji alanındaki işbirliği, demokratikleşme süreci ve ikili ilişkilerdeki çeşitli konuların ele alınacağını ifade eden Bryza, daha sonra Erivan'da da temaslarda bulunacağını kaydetti. Bryza, Azatlık Radyosu'na (Radio Liberty) yaptığı açıklamada da, ''Nabucco projesinde ortaya çıkan sorunda asıl sorunun ticari nitelikte olduğunu'' ifade ederek, bu konuda BOTAŞ (Türkiye) ve SOCAR'ın (Azerbaycan devlet petrol şirketi) tezlerinin her ikisinin de haklı olduğunu yineleyerek, ''Ancak tarafların konuyla ilgili anlaşması gerekiyor ve bunun gerçekleşeceğine de eminim'', dedi. Azerbaycan basınında Nabucco projesine ilişkin çıkan haberlerde, ''Azerbaycan gazının Türkiye'den transit geçişinin ücretlendirilmesinde Ankara ile Bakü'nün anlaşmaya varamadığı'' yönünde haberler yer alıyordu. (AA) Kıbrıs KKTC Cumhurbaşkanlığı sözcüsü Hasan Erçakıca, Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat ile Rum yönetimi lideri Dimitris Hristofyas arasındaki görüşmenin bu ay içinde olacağını söyledi. Erçakıca, düzenlediği haftalık basın brifinginde, BM Genel Sekreterinin Kıbrıs Özel Temsilcisi Michael Möller'in Talat'a dün yaptığı ziyaretin ardından, Talat-Hristofyas görüşmesinin bu ay içinde olacağının ortaya çıktığını belirtti. İki tarafı da meşgul eden tarihler olduğunu, Möller'in Rum tarafıyla yapacağı temasların ardından tarihin netleşmesini beklediklerini ifade eden Erçakıca, Talat'ın ay ortasında Dakar'da yapılacak İslam Konferansı Teşkilatı (İKT) toplantısına katılacağını, bu gibi teknik konuların, görüşme tarihinin belirlenmesini etkilediğini söyledi. Bu arada BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun'un Kıbrıs Özel Temsilcisi Michael Möller, KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat ile Kıbrıs Rum Yönetimi lideri Dimitris Hristofyas'ın bir araya gelmesi için henüz bir tarih belirlenmediğini, ancak birkaç gün içinde bir tarih saptanacağını söyledi. Möller, Cumhurbaşkanı Talat ile görüşmesinin ardından yaptığı açıklamada, Talat ile iyi bir görüşme yaptığını, her iki liderin de buluşmaya ve çözüme istekli olduğunu, liderlerin bu ayın ikinci yarısında görüşeceklerini ifade etti. Möller, Lokmacı kapısının açılmasıyla ilgili soru üzerine, her iki tarafın da kapının açılmasına olumlu baktığını, karar verilmesi halinde kapının kısa sürede açılabileceğini söyledi. Möller, "Açılmasından umutluyum", dedi. Michael Möller, başka bir soru üzerine, BM misyonunun Kıbrıs'a ne zaman geleceğinin henüz belli olmadığını kaydederek, Mart sonu, Nisan başı olabileceğini belirtti. (AA) Kıbrıs Rum Yönetimi lideri Dimitris Hristofyas, KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat ile 8 Temmuz 2006 anlaşması temelinde görüşmelere başlama konusunda çok samimi olduğunu söyledi. Dimitris Hristofyas, Yunanistan'a hareketinden önce yaptığı açıklamada, ''Sayın Talat ile yapacağımız ilk görüşmede kendisinin, komiteler düzeyinde görüşmeler yapılmasına ilişkin Temmuz 2006 anlaşmasının canlandırılması fikrine yaklaşımını öğreneceğim'', dedi. Hristofyas, ''Sayın Talat'ın düşüncelerini öğrenmek istiyorum. Ben, 8 Temmuz anlaşması temelinde diyalog başlatılması konusunda oldukça 7 samimiyim'', diye konuştu. Bu arada Hristofyas, resmi temaslarda bulunmak amacıyla Yunanistan’a gitti. (AA)(AP) Diğer Haberler ABD'de dört eyalette yapılan ön seçimlerde beklenenin ötesinde başarı gösteren senatör Hillary Clinton, geride gittiği Demokrat Partinin başkan adaylığını kazanma mücadelesinde yarışa devam etmesini sağlayacak morali elde etti. ABD'de Demokrat Parti başkan adayının belirlenmesi amacıyla yapılan ön seçimler devam ederken büyük eyaletlerden Texas'ı da kazanan senatör Hillary Clinton, gecenin galibi oldu. Clinton, büyük eyaletlerden Ohio'da ve küçük bir eyalet olan Rhode İsland'da açık farkla zafer kazanırken, rakibi senatör Barack Obama, küçük Vermont eyaletinden galip çıktı. (AA) ABD'nin Genelkurmay Başkanı Oramiral Mike Mullen, Pakistan Genelkurmay Başkanı Eşfak Pervez Kayani ile terörle mücadele konusunu görüşmek üzere başkent İslamabad'ın yakınındaki Ravalpindi kentine gitti. Oramiral Mullen, kuzeybatıda El Kaide ve Taliban terörünün önceki gün 40 can alması, 25 Şubatta da ordu baştabibi ile şoförü ve koruma görevlisiyle birlikte 25 kişinin ölmesi üzerine hassaslaşan durum hakkında bilgi alacak. Pakistan Devlet Başkanı Pervez Müşerref tarafından kabul edilecek olan Oramiral Mullen, İslamabad'a 20 km mesafedeki Ravalpindi kentinde bulunan Genelkurmay Başkanlığında Oramiral Kayani ile Meclis Silahlı Kuvvetler Kurulu Başkanı Oramiral Tarık Macit ile görüşecek. Mullen, bir ay içinde ikinci kez Pakistan'a gitti. (AA)(AP) Arnavutluk, Makedonya ve Hırvatistan, NATO üyeliğine kabullerini istediler ve ''Üyeliğimiz, Balkanlar'da istikrarı sağlayacak'' dediler. 3 ülkenin dışişleri bakanları, imzaladıkları ve NATO'ya ilettikleri ortak metinde, ''gelecek ay Bükreş'te yapılacak olan NATO doruğunda üyeliğe davet edilecekleri umudunda olduklarını'' belirttiler. Yunanistan'ın, ''Makedonya'' ismine itiraz etmesinden ötürü, Makedonya'nın üyeliğini engellemesi olasılığı bulunuyor. Hırvatistan, Bükreş'te üyeliğe davet mektubu alacağından eminken, Arnavutluk, bu konuda daha az umutlu. NATO, Arnavutluk'un üyelik için yolsuzlukla mücadelede, adil seçim sürecinde ve yargının reformdan geçirilmesinde daha fazla adım atmasını bekliyor. (AA)(AP) Dünya Basını İngiltere gazetelerinde bu sabah Kuzey İrlanda'da birinci bakan olan Ian Paisley'nin hem bu görevini hem de İngiltere'yle birlik yanlısı Demokratik Birlik Partisi'nin liderliğini bırakacağı yolundaki açıklaması geniş yer buluyor. 82 yaşındaki Protestan lider, milletvekilliği ve meclis üyeliği görevlerine ise devam edecek. Ian Paisley'nin bu kararının ardında, partinin önde gelenlerinin, oğlunu Polis İdaresi'ne atamasından duydukları rahatsızlığının yattığı söyleniyor. Paisley Junior'in bakan yardımcılığı görevinden istifasının da, adının lobi faaliyetleri karışmasından doğan eleştirileri izlediği görüşü hakim. 8 Guardian gazetesi şöyle yazıyor: “Ian Paisley, Belfast'ta Mayıs ayında yapılacak bir yatırım konferansından sonra görevi bırakacağını açıkladı. Paisley, oğlu hakkındaki spekülasyonlar yüzünden görevi bıraktığı iddialarını ise yalanladı.” “Ian Paisley'nin parti içindeki konumu, iktidarı, Birleşik İrlanda'yı savunan Sinn Fein'le paylaşma kararı yüzünden zayıflamıştı.“ Paisley ise, kararı konusunda "Doğru olan buydu, çünkü bizi Birleşik İrlanda'dan kurtaracak tek şeydi" diye konuştu.” Independent gazetesine yazan David McKittrick de "Bir dönemin sonu: Paisley ayrılıyor" başlığını attığı yazısında, aynı zamanda bağımsız Presbiteryen kilisesini kurucusu olan liderin kararının, Kuzey İrlanda tarihi açısından büyük bir önem taşıdığını vurguluyor. “Bu sıra dışı karakterin iyi ve kötü yanları hakkındaki tartışmaların sonu gelmeyecektir, zira yıllar yılı siyasi pek çok girişimi sabote etti, durdu. Ama sonra birden bire, ezeli düşmanı Sinn Fein partisiyle işbirliğine giderek tüm dünyayı şaşkınlığa uğrattı. “Yıllarca eli kanlı bir terörist olarak görülen Martin McGuinness'le işbirliği, Paisley'nin ayrılığında rol oynamış olabilir. Protestanlar arasında artık Sinn Fein'le ortaklık zamanı geldiğini düşünenler çoğunlukta olsa da, bu yakınlığı aşırı bulanlar da az değildi.” Financial Times, Ian Paisley'in yerine yıllardır yardımcılığını yürüten Peter Robinson'ın gelmesine kesin gözüyle bakıldığını yazıyor. Birleşmiş Milletlerin uyuşturucuyla mücadele biriminin yıllık raporunun bugün yayınlandığını yazan Times, "Birleşmiş Milletler İngiltere'de şöhretli isimlerin kokain kültürünü kınıyor" başlığını kullanmış. Raporda, "uyuşturucu kullanan şöhretli isimlerin halkın uyuşturucuya yaklaşımına etki ettiği, özellikle gençleri uyuşturucu kullanmaya teşvik ettiği" görüşüne yer veriliyor. Birleşmiş Milletler raporu, yetkililerin halka mal olmuş kişilerin uyuşturucu yasalarını ihlal etmeleri halinde, bu durumdan sorumlu tutulmaları gerektiğini vurguluyor. Eleştirilerin ardında büyük ölçüde İngiliz soul sanatçısı Amy Winehouse ve rock yıldızı Pete Doherty'nin uyuşturucu sorunlarının basına büyük ölçüde yansıması yatıyor. Polis birimleri, İngiltere'de kokainin, orta sınıftakilerin gözünde kabul edilebilir bir nitelik kazandığını kabul ediyor. Birleşmiş Milletler raporu ayrıca İngiltere'nin Avrupa'nın en yüksek kokain kullanım oranlarına sahip olduğuna da dikkat çekiyor. Guardian gazetesi de yine ilk sayfadan duyurduğu haberde, benzer noktalara değinirken, Birleşmiş Milletlerin kullanıcılardan çok uyuşturucu kartellerini hedef alın, çağrısını aktarıyor. Financial Times gazetesinin sayfalarında ise aynı Birleşmiş Milletler raporundaki üretim boyutu ön planda işlenmiş. Gazete, raporda, Afganistan'da eroinin ham maddesi olan haşhaş üretiminin korku verici boyutlara ulaştığı yolundaki uyarıyı aktarıyor okuyucularına. Birleşmiş Milletler raporuna göre, Afganistan'da aşırı haşhaş üretiminin; organize suçlar, yolsuzluk ve uyuşturucu kullanımı vakalarında artış dahil çeşitli etkileri, komşu ülkeler Pakistan, İran ve Orta Asya Cumhuriyetleri'nde hissediliyor. Afganistan, dünyada yasadışı haşhaşın yüzde 90'ından sorumlu kabul ediliyor. Haşhaş tarımı büyük ölçüde Taliban güçleriyle çatışmaların yoğun yaşandığı güney eyaletlerde yapılıyor. 9