FELSEFEDE uTEMELLENDiRME» 1. Felsefeyi ba~latan soruland1r. Bu sorular, bir felsefe sorusu obrak, yalmzca felsefcde goriini.ir; bunlar felsefeye 0zgi.i sorubrdir. Her nedir'li soru, bir sozi.i veya bir kavram1 bilim-otesi bir kayg1yla saran her « ... nedir?» formundaki soru, katklSlz bir felsefe sorusudur. ((Bilgi r:i.edir?», «.O zgurliik nedir?», «Tarih nedir?>i, ccDil nedir?» c;e.7idinden b~rc;ok soru felsefenin i~leyi9ine yon venr. Arna, felsefe c;ah~malannda sorular c;ok kez ya ortiikti.ir ya da kolayca gozden kac;acak kadar az yer tutar. brti.ikli.ik soru i.izerindeki uyamkligm eksikliginden gelmez her zaman. Soruda (sorularda) oylesine kendini yitirebilir ki di.i~iini.ir, soru olarak soruyu birakip en tezinden sorunun otesini kovu~turmaya koyulur. Som, baZan da, daha ba9ta, hem kesin bir apakc;:1khkla sorulsa bile, c;ok kez tam da bundan oti.iri.i, dil formundan dolay1, sonra ge lenin yamnda unutulup gider. Bundan, felsefede yap1p etmeler, hemen hemen. biiti.tn dalhbudakh yap1h~lariyle felsefe c;:ah~malan, bir bakima, ilk kim1lda1119lanm sorudan alan, ama form' ca art1k hirer soni olmayan (bunun ic;:in de ornegin - ? - ile degil - . ile biten) birtakim onermelerle kurulur. i~te bu onermelerin tiimi.inii filozofun cevabz diye adlandmnak yamlt1c1 bir adlandirma say1lmaz. Sorular felsefe di.izeninin zemberegi ise, cevaplar da bn diizenin gozoni.inde olan bi.iyi.ik pan;;as1d1r. Bumm en saglam tamklannclan biri de ~udur: Gerek felsefeye sadece kendinin ola11 bir i9lem bolgesi tamyanlar, gerekse felsefeye boyle bir hak tam- 32 mayanlar, donl.ip dola~ip hep felsefedeki cevaplan Lart1~rna konu su yapm1~lardu. Buna g6re, Lam bir a<;1khkla gozoniine serilmesi g~reken felsefeyle ilgili bir ara~tirma boyutu varsa, o da felsefedeki cevaplann yap1s1111, birer felsefe cevab1 olarak kurulu~unu, bu kurulu~un 0zelliklerini incelemektir. Boylece, felsefenin kendine 0zgi.i, 'sui generis' varhg1 iizerinde belli bir derinle~meye giri~il­ mi~ olur. Ancak, ben ~imdi bu denemede felsefedeki cevaplan birer birer ele ahp enine boyuna gozden ge<;irecek clegilim. fek tek felsefe cevaplanm incelemek ba~ka, cevaplan, cevap'<;a, cevap varhg1 bakimmdan <;oziimlemek ba~kadir. i~te ben burada bunu yapm1ya <;ah~acag1m; dikkatimi felsefedeki cevaplann mant1k<;a kurulu~unu tasvir etmede yogunla~tlracag1m. Bunda da herhangibir felsefe a<;1sma, ornegin bilinen bir felsefe ogretisine dayammyacag1m. Dayamrsam, gormem gerekeni, felsefe cevaplanmn kendisini goremem, gorsem bile, belli bir 'ism' . ko~esinden goriiriim o zaman. A<;1k<_;a dile getirildikte ara~tirmam1 kim1ldatan soru ~u: Bir felsefe cevabz nedir? Bu soruytl. gozden yitirmiyecegim. Arna daha ba~ta, onemli bir ger<_;egi tekanlamh bir ~ekild~ belirlemek yerinde olacaktir: Felsefedeki cevaplann ba~ozelligi. bu cevaplan birer felsefe cevab1 kilan degi~mez <;ekirdek, biiti.i n bu cevaplarm (hirer felsefe cevab1 iseler tabii), ba~ka bir dii~iin­ me alamnda raslanmayan bir temellendirme olmalandir. Felsefo cevabmm boyutu, temellendirme boyutudur. «Temellendirmen sozii, temellendirme kavram1 tiimiiyle felsefenin i~leyi~ini ozetlemeye yard1m eder. Bu kavramla hesapla~1myan, felsefe yapsa bile, ne yapt1g1 iizerinde tam bir aydmhga kavu~amaz, temellendirmeler ortaya koyduguna gore, bunlann nas1l kuruldugunu kavrayamaz. Felsefede s1k s1k patlak veren krizleri bu ayclmhk eksiginde aramahy1z. N eyleyelim ki, felsefenin tarihi boyunca, bazan uzun bir sure, boyle bir aramaya giri~ilmemi~ olmas1, eksikligin g6ze <;arpm1yacak kadar kok sald1gm1 gosterir. Boylece, burada kendime verdigim odevin ana dogrultusu, en son kihg1yle de~ecegim soru ~u: Felsefede temellendirme neclir? 2. tlkin, felsefe temellendirmeleri nin bir ana<;izg1sme parmak basacag1m: Her felsefe temellendirmesi, ashnda belli bir felsefe 33 sorusunun lemellendirilmesidir. Felsefede temellendirme sorudan, sorusundan kopanlamaz, neyse soruyla birlikle odur. Temel lendirmeler, felsefede, ancak sorulariyle birlikte cctemellendirme» adma hak kazamrlar. Bu, hence, bir felsefede boyledir. Gunluk ya.'jayz~taki temellendirmeler (~emellendirme felsefenin tekelinde degil ki, bir bak1ma) sorulardan bag1ms1z bir anlaumla ortaya <;;1karlar. Kendilerine yol a<;;an sorularm otesinde bir anlam giicii vardir <;;ok kez bunlann. «Hava giizel oldugu i<;;in yahboyunda gezindik» ciimlesini giinliik ternellendirmelere bir ornek olarak alahm. Bu ciimle (ger<;;ekten a<;;1k<;;a dile getirilmi~se), <(Yahboyunda neden gezindiniz?» sorusuna bir cevaptir. Yalmz, bu soruyu i~in i<;;ine katmadan da; kesin bir anlam1 vardir, yetesiye biqey 'soyler'. Bu ciimle sorusundan kopmu~tur, tek ba~ma bir temellendirmedir; soru olmadan da yetesiye bir koyumdur. Bilimdeki temellendirmelerin de, bu bakimdan, giinliik temellendirmeleri andiran bir gidi~i oldugu muhakkak. "2 x 2 = 4", "Demirin ozgiil agirhg1 3,86 dir", "Devletc;e belgelendigine g6re 1960 y1lmda T.C. nin niifusu 27 _776.069 dur", "Fatih Sultan Mehmet 1453 tarihinde istanbulu elege<;;irmi~tir" v.o. c;e~idindeu bilim onermeleri de, her kez ayn bir ~eyi koyar ortaya. Hang·i soruya bir cevap olurlarsa olsunlar, soyledikleri temellendirdikleridir. Bu temellendirme <;;ogun bir olay1, bir olay baglanus1111 tasvir eder, yahut da bir 'tabiat kanunu' olarak kendini kabul ettirir. Her bilim temellendirmesi sorusundan ayn, kendi ic;ine kapah, c;ok kez tam anlamh bir koyumdur; bu koyumla teorik veya pratik bir i~leme giri~ilebilir. F elsef edeki ternellendirmeler ise sorulanndan ayn di.i~iiniile­ mez. Uk baki~ta, felsefe temellendirmelerinin hem giinlilk hem de bilimsel temellendirmelerden ayn bir yaplSl yokmu~ gibi ge_lir insana. Felsefede de ilk planda sunulan birtakim koyumlardir. Ancak, sorulanndan ayn felsefe koyumlan, uzunluklan, ver digi 'bilgiler' ne olursa olsun, gene de alacakaranhkta kahrlar. Tam aydmhga <;;1kabilmeleri i<;;in, onlara, sorulann gosterici giine~inde bakmak gerekir. Bir misal, olay1, daha belirli bir ~ekilde ac;1k kilmaya yard1m edecektir. Kant'm Kritik der reinen Vernunft'undaki ana koyumlardan biri · «Sentetik apriori yarg1lar vard1rn ciimlesinde ozetlenebilir. Bu, Kant'a gore, ~iiphe gotiirmez bir gerc;ektir. Nitekim. F. 3 / 34 1 . .. I., !./_-.,,,. \ l '.l .;.~ I Kant'm bu idcliasma uzun zaman tam anbrnh bir koyurn goziyle bak1lm1~tir. Oysa ki, tam bu iddianm tam bir anlam1 olabilmesi i<;in, bzel sorusuna geri goti.iri.ilrnesi, cevap olarak verildigi soruya baglanm.as1 gerekir. Kant'u1 sorusu ise, «SenteLik apriori yarg1lar nas1l mi.imki.i.ndi.ir?» sorusuclur. Goriildi.igi.i gibi, KanL 'rn cevab1, sorusunu gerektirir. -Kaynak nas1l akarsuyun biiti.ini.inc ait biqeyse, felsefede cevaplar da sorularla bir biiLiin rncydana getirir. Bu, Kant'm iddiasmdaki as1l kayg1 eleal111d1kta daha a<;1k olarak belirir. Kant, sentetik apriori ·yarg1lann mi.imkiin oldug~1~u, dolay1siyle ge~er oldugunu gostermeye ~ah~irken, hep ken?-1sme ~ah~ma sorusunu sorduran kayg 1y1 gidermeye yonelmekted1r. Bu kayg1 Kant'~a bir ihtiyaci dile o·etirir: oyle yarg1lara (onermelere) ihtiya~ vard1r ki, bunlar hem ~orunlu . olmah hem de evren i.izerinde bilgi verrnelidir. Bu kayg1 daha gerideki «Metafizik miimkiin miidur?» sorusuna da yamr. Eu soru Kant 'm aynnt1h felse f~sini, bir bak1ma, tiimi.iyle k1m1ldatan sorudur. Kant'm temellendirmelerini anlamak i~in ne tek tek koyumlan, nc de koyumlar zincirini incelemek yeter. Yap1lacak ~ey temellendirmeyi temeliy · le, yani ilgili soru (veya sorulariyle) kavramaktir. Felsefedeki temellendirmenin Lemel-lendirmc olmas1 i~in, sorusuna baglanmas1 ka~1111lrn.az bir ko~uldur. Bu baglamda, yaygmca bir samy1 da di.izeltmek ist1yorum. G:en~l olarak ~oyle dii~iinmeye egilimliyizdir: Filozoflann olmu~ bitm1~ bir koyurnu, bir tezi, bir gbri.i~i.i, bir vision'u varchr. Filozofa dii~en ~ok kez bir tek ci.imlecikte sunulabilecek olan bu gorii~u birtakim aklavurmalarla temellenclirmektir. Boylece, i.i~ a~a­ gi be~ yukan durum ~oyledir: Once bir gorii~ konur ortaya, sonra ~a o temellendirilir. Bana kahrsa, bu yalmzca goriinii~te boyledir. Derine indikte ~uras1 besbelli: Felsefeler koyumlarm degiL sorularm merkezi etrafmda kurulur. Felsefedeki koyumlar, Lez' ler, gorii~ler, vision'lar ashnda daha once sorulmu~ olan sorular.a hirer cevap olarak anlam kazamrlar. .. .sorul~nn felsefe onermelerini yog·urclugu, felsefe onermeleri uzennd~ki bazi klSlr tart1~malarda da belirir. Ger~ekten de, sorulan bir yana bnak1p saclece iddialan gozoni.inde bulunduran fe~sefe onermeleri iizerindeki tarti~malar, veri,rnsiz tartzpnalardzr. Bir felsefe tart1~masmm verimli olabilmesi i<;in, tartl~t1g1 koyumlan, gbri.i~leri ilgili sorularla birlikte ele ahp i~lemesi gerekir. Brt arada, sorudaki en kii<;iik bir deg;i~ikligin bamba~ka bir cevaba , ' 35 yola<;:acag1 rneydancladir. N itekirn, <;:ok kez, ternellenclirrnenin yon ii nu, anlam1111 degi~t irerek degerlendirmek amaciyle, soruda baz1 degi~tirmeler yap1hr. Soru formunun ya biisbiitun ya da bazan goze <;:arpm1yacak ~ekilde degi~tirilcligi olur, <;:ok kez de sorudaki bir i ~eri g in, bir baglantmm alu ozellikle <;:izilir. Bu ise, biitiiniiyle temellendirmenin boyutuna bir degi~iklik getirir. brnegin: Kant'· m "Sentetik aprimi yarg1lar naszl miimkundi.ir?" ("vVie sind synthetische Urteile apriori moglich") sorusiyle ba~layan temellendirmesi ile "Viyana Okul" undan ald1g1 h1zla ingiliz Analitik Felsefe <;:evrelerinin "Sentetik apriori onermeler gerr;ekten mumki..i.n miidi.i.r?" ("Are synthetical statements apriori really possible?") sorusundan kalkan temellenclirmeleri, esas ve sonuc;: bakimmdan bamba~ka kihktaki iki ayn felsefeyi adeta zorunlu kilm1~tir. Ka- · baca dendikte, Kant metafizigi (tabii bel1i bir metafizigi) canlandmnaya yonelmi ~, ingiliz di.i~ iini.irleri ise metafizigin imkans1zhg1111 gostermiye <;:ah~m1~lard1r. 3· Bilini~te epeyce orti.i.k kalan bir ozellik de, felsefe . t'emellendirm elerinin herr;e5it kestirmeyi dz5ta bzrakma.szdzr. "Bu budur, c;:i.i.nki.i bu ~udur" formundaki bir one-surme, hangi adla tammrsa tamnsm, gene de felsefe degildir. Ancak kesin sonuc;:lann var· oldugu yerde, kestirme ve k1sa - gidi~lerden s0z eclilebilir, ancak oralarda kestirmenin bir yeri, inceligi vardir, onun i<;:in de kestirmeyi bulup se<;:mek ancak oralarda bir erdemdir. Matematikteki, fizikteki pek<;:ok problemin <;:oziimi.inde bu yoldan gidilir, gidilmelidir de. Felsefede ise, kestirme, kisa yoldar yiiri.i.me, felsefeyi kapar. Bir sozle, bir formi.i.lle veya belli bir onermeler baglant1siyle felsefece bir temellendirme ortaya koymaya kalki~mak, felsefede neyin, neden temellendirildigini se<;:ik olarak anlamam1~ olmaktan ileri gelir. F elsefede ".. . nedir?" li sorularda, " ... " 'in yerine konan kavram (veya kavram baglantlSl) temellendirilir, bu da o lwvramda derinl e5m ek i<;:in yap1hr. Derinle~me ise, 'a<;:1khk' tir. Bir ~eyi bir yonde kestirip atmak, derinle~meyi bitirmektir. Bununla, felsefe de yanda kahr. Derinle~me olarak felsefe ternellendirmesi, soruda sorulanda, sorudaki odak kavrammda durup kalmak, o kavram1 de5mek , 36 orada 'oyalanmaktzr'. De~mek oyalanmakla olur. Acele gerektiren • i~lerde de~me yoktur; onceden belirtilen s1111rlar i<;:inde oyalanma, oyalanma degild'ir. De~menin kestirmesi olamaz. Felsefece temel lendirmede istenen, de~meye konu olan kavram1 ara~tirmaktir. Ara.;'tzrma, bir merkezi FPe~ev-re aydznlatmayz denemekle olur. Ara~tlrmada merkeze <;:e~itli a<;:1lardan sokulmaya <;:ah~1hr. Ara~­ tirmamn geli~imi, her seferinde ara~tinlan kavrama baghdir Ara~tirma, kavram1, onceden hesab1 kestirilemeyen a<;:1lardan aydmlatmay1 odev olarak bilir kendine. Ara~tirmamn bir uzay1~1 vardir. Ara~tirma, felsefede (sozlerde) gidip gelmelerle, bir yerden (bir sozden) ba~ka bir yere (bir soze) bag kurmakla ger<;:ekle~tiri­ lebilir. "Soz sozti a<;:ar" : bu dogrudur, ama ozellikle felsefe i<;:in dogrudur. Sozden soze atlanmaymca felsefede bir~ey temellendirilemez. Sozler (ve soz-diizenleri) ara~urmanrn ·durakland1r. Bu duraklann uzand1g1 kadar ara~tirma da uzamr. Temellendirme olarak ara~Lirma, kavram aydmlatmalan, felsefeyi bir ~oziimleme ve tasvir i~i haline getirir. Kavramlan <;:oziimlemek, kavramlard aki orti.ik-apk ay1nmlan Lcspit etmck, kavramlarm yerald1g1 ~ok degi~ik soz baglamlarmm i~leyi~inden kavramlann anlam (veya anlamlanm) gozonline sermek, bunu elden gelcligince yan tutmadan ger<;:ekle~tirmek ... - , i~te felsefe temellendirmelerinin ba~odevi. Bundan otiirii, temellendirmelerden, felsefede ba~ka biqey beklemek, ornegin bu temellendirmelerin bel~i sm1rlaf i<;:inde biqeyi (bir koyumu, bir fikri, bir formiilii) kesm alarak kabul ettirmesini beklemek, insam hayal kinkhg;m:i g.otiiriir. Bunu beklemek, ger<;:ekten de, felsefeclen beklenilmemes1 g.erek~ni beklemek olur. (Beklemelerde eli bo~ donenlerin, bek led1klen. ~ey iherinde hesapla~malan dogru olur.) Felsefedeki temellendirmelerin oblir ach: derinle~me, 'oyalanma', de~me, ara~­ tirma,. aydmlanma, <;:i:iziimleme ve tasvirdir. F~lsefe temellendirmelenne yukardaki baglam i<;:inde 1 ~1k tutmak miimkiindiir. Boylece, temellendirme felsefecle bir denemedir. Her deneme gibi, kesi~li~, kestirme ve sonu<;:tan otededir felsefe temellendirmeleri. H1<;:bir felsefe temellendirmesinin ba~ma: "kesin temellendirme·· veya sonuna "bitti" yaz1lamaz. Felsefe temellendirmesi bitmemi~liktir. Bu ger<;:egin en inand1nc1 tamklanndan biri, Larih boyunca ortaya konulmu~ olan felsefelerdedir. Yeniclen tart1$ma konusn 37 '• yap1lam1yan birtek felsefe temellendirmesi gosterilemez. Oysa, felsefede temellendirme obi.ir alanlardaki gibi, orneg·in bilimlerdcki gibi, bi':iim kazansayc11, bu boyle olm1yacakti. "Aym yiizol<;:iimi.i yeryuvarlagmm yl.izolc;;iimiinden kii<;:iikti.ir" onermesi, kestirmeden, kesin, tekanlamh, bitimli bir bilim temellendirmesinin ozetidir. Bu boyledir, <;:iinki.i, - iizerinde ~iipheye kalki~mad1g1m17; yi.izolc;;i.imi.i kurallanm belli yollara ba~vurarak ay ile yeryuvarlagma uygulad1g1m1zda, vard1g1m1z sonu<;: bize, aym yeryuvarlagmdan claha kii<;:i.ik bir yi.izol<;:iimii oldugunu bildirmek.tedir, <;:qidinden bir temellendirme, yetesiye bir temellendirmedir. Gelgelelim felsefe ternellendirmelerinin candaman tam da bu "i.izerinde ~iipheye kalki~mad1g1rn1z" kabuller, ba~kavramlar­ dir. §a$1lacak biqey ama "sentetik onermelerin" ne oldug·unu, bir bak1ma, daha bilmiyoruz. Bu konudaki tart1~malar si.iriip gidiyor. Bildigin~iz biqey varsa, o da, "Sentetik bir onerme nedir?" diye sordugumuzda, buna verecegimiz cevabm kesin olm1yacag1d1r. Felsefe temellenclirmesinde yapt1g1m1z: sorudaki kavramm degi~ik anlamlanna <;:e~itli i~1klar altmda tasvirle yakla~may1 denemektir. · Ancak, bu denemelerin de rasgele bir yakla~ma olmad1g1 meydanda. Bir o yana, bir bu yana gitmek, akla estigi gibi konu~­ mak, salt <;:agn~1rnlarla i~gormek, aradabir sozi.imona k1hkirk yarmak ... butiin bunlann herhangibir kavram aydmlatmasmda ba~anya ula~t1n111yacag1111, yalmz felsefede yap1hp edilene baktiktan sonra degil, sagduyuya kulak verrnekle anhyabiliriz. Felsefedeki temellendirmelerin de kendine gore bir disiplini vard1r. Nas1l her konu~ma istenilen konu~ma degilse, kavramlar iizerinde her konu~ma da, sirf bu yi.lzden bir felsefe ternellendirmesi say1lamaz. . : ~ ;'lt; "~! 4. Temellendirrrie deyince <;:ok kez ispat (demonstratio) gelir akla. Temellendirmelerin en katkmz1m, ba~ornecrini ispatta aramak pek yaygm bir ah~kanhktir. Gelgelelim, felsef~, ispatlar otesi bir <;:ah~ma bolgesiclir. Felsefe temellendirmelerine soziin genelge<;:er anlammda bir ispat goziyle bakilamaz. ispat, bir gii<;:higii <;:ozmek, bir one-siirmeyi, bir koyumu ar .' 38 t1ks1z bir 9ekilde kabul ettirmek amaciyle giri~ilen bir i9lem bag1dir. Ger<,:ek bir ispatm (yalmzca "ispat" ba9hg1 altmda toplana11 bir i9lemin degil) hi<,:bir "ama" ya yer b1rakimyan "sert" bir kurulu9u vard1r. Her ispatm bitin-;. ine eklenebilecek biricik soz, ispata "evet" tir. Nitekim, eski bir sozle9meyle, baz1 okul <,:evrelerinde, matematik ispatlann sonuna 'sic erat demcmstrandum ' ('ispat edilmesi gereken buydu') diye yaz1hr. Art1k olduk<,:a gozden dii9mii9 olan bu skolastik tespit, aslmda en son soz olarak matematik ispatlann kurulu9una aittir. Matematik ispatlann da anadiregi forrnudur. Form, ispatm ger<,:ekle9me yoludur. ispat 1 yapan bu forma uymaktir: B~1. for1?, kaba yap1s1y la, man t1ktak i silloj izm' de or ta ya <,:1kar. S1llo.11zm ispata ornek olarak gosterilir. 'Biitiin insanlar ollimhicliir / Sokrates insandn- / byleyse Sokrates oliimhicliir' onermelerinin bagh gicli~i ­ ne y~izy1llarclan beri ispatlann ol<,:egi goziyle bakih1119t1r. Son on~r­ menm ba9mdaki "oyleyse" , ispatm olup bittigini a<,:1ga koyar. !spat, belli bir ispat kuralma uygunluktur. Buna gore, her ispatta, bir, ispat kurallan iizerinde anla9mak, bir de, bu kurallann uy gulanip uygulanmad1g1m gozclen ge<,:irmek gereklidir: Boylece, mant1k-matematik ispatlarda, zorunlu, <,:oziilmez, gev9et1lmez, sert bir bag i9ba~mdadlf. Yap1lan, bir koyumu akla vurmak, akla dayatmak, ayakta tutucu neclen'leriyle her<,:e9it kaq1-koymay1 ch~ta b1rakaraktan benimsetmektir. Daha d19tan bakild1kta, felsefedeki temellendirmeler, matematik, mant1k ispatlarmdan bamba~ka bir k1hga biiriinmii9tiir. Matematik-mant1k ispatlardaki form sertlig·i, kural siras1, achm adim gidi9, ana duraklann ortiik olmamas1, ispattaki ba9lay1p bitme no~talarmm kesince belli edilmesi, ispat <,:at1smm elle tutu· lur 9ek1lde ortada olu9u.'. i9te biitiin bu ozelliklere yer yoktur felsefe temellendirmelerinde. Felsefe temellendirmeleri, gev9ek, kural s1ras1 diye biqeyi olrnayan, ac11rnh gi cli~ ten soz a<,:t1rmayan, a.na ~uraklan <,:ogun nerecle ba~lay1p nerede bittigi kesinlikle bel~1 edile~~yei;i, 5at1s.1 herzamari <,:izilemeyen bir gidi9tir. Platon'u n tdeafar ogretlSl, Anstoteles'in 'nedenler' a<,:1klamas1, Hume'un zoru~lu bag <,:oziimlemesi, Descartes'in 'cogito' as:1klamas1, Kant'm ahlak k~nununu tamt191, Hegel'in 'kavram-olrnay1' belirleyi9i, H~ss~rl m tran~zendental ben'i ele ge<,:iri9i ... <,:e9idinclen felsefc tanht boyunca i~lenmi~ olan klasik temell end irmeler bu gid i ~e ta n1khk eder. Bu felsefe temell enclirmeler inin hcrbiri clalh bu- • .. 39 d~kh bir yap1 koya~ ortaya. Bi:· h~ra~~ (veya kurallar dizisine) indirgenemezler. A~ag1 yukan b~r s1l~Jlz1:11 f?rmunda <;oziimlenebi- lecek birtek felsefe temellendumes1 b1lm1yorum. Felsefe temel. lendirmelerinde bir sillojizmdeki ·d erli-toplulugu ararnak bosuna bir gayret olur. ispal1 yapan form diizeni ise, felsefe temelle~dir­ melerinin ozelligi 'dag1111khg1chr'. ispat formu bir pasta kahbm:~ benzetilebilir . .Bu kahba uygunluk ispat1 verir. Bir felsefe temel . lendirmesi ise, bir ~ehirclen farks1zdir: dolamba<;li yollan, kan~ik ge<;itleri, ayn ti.i.rclen baglant1lan kavrar i<;incle. Bundan, felsefe , temellendirmelerinin bir 'formu' yoktur. ispatm <;at1s1111 (hakli olarak yap1ld1g1 gibi) formal baghhkta anyacak olursak, felsefe temellendirmelerinin birer ispat olmad1gm1 soyliyebiliriz. A<,:1ga koymaya sava~L1g1rn bu son verilerin nedeni, daha once de clokundugum gibi, felsefe temellendirmelerinin bir koyumu kabul ettirmek amac1111 gi.i.tmemesindcn <;1kar. Filozof, temellendirrnelerinde bir koyumun altma destek koyrnakla gorevlendirrnez kendini; as1l istegi bir soruyu <;epe<;evre aydrnlatmak, sorusunu clidiklemek, sorusunda derinle~mektir. Soruda derinle~­ mek ise, matematik-mant1k alanmda bir ispat i~i degildir. Bir ispatm odevi a~1lm1~tir art1k. Derinle~mek, felsefe sorusundaki kavramm kullam~lanm tasvire yonelmi~tir. Tasvir ba~ka ispat ba~­ kachr. Felsefece kavrarn tasviri, bir ~eyi ispat etmez, edemez de. yii.nki.i. ortada ispat edilecek bir~ey yoktur. Yapt1g1, kavTam1 <;e~itli a<;1lardan goster.mektir. Felsefedeki temellendirmeler matematik-mant1k<;a bir ispat, bir 'demonstratio' degil, felsefece bi1· gosterme, bir 'monstratio' clur. Filozof, sorusundaki kavrarnlarm i~leyi~inde neler gordiigi.i.nii. anlatir; onceden koydugu biqeyin ba~ka tiirli.i. gori.i.lerniyecegini ispatlamaya <;ah~maz . Descartes'in o i.i.nli.i. sbzi.i.ni.1, "Di.i.~iini.i.yorum, oyleyse vanm" (".Te pense, done je suis", "Cogito, ergo sum") onermesinde dilc g,·elen bilirlemesini ele alalun. A~ag1 yukan dort yi.izy1ldan beri, ya dogrudan dogruya bu onermeye, ya da bu onermecle dorugun1 er i~en cli.i.~i.inme zincirine bir ispat goziyle bakanlann say1s1 epeyce kabanktir. Hatti zaman zaman bu ispatta rnatematik bir kesinlik bulmak isteyenler olmu~tur. Descartes'in kendisi bile buna cgilimlidir. Bense, durumun aslmcla ba~ka tiirhi oldugunu soyliyecegim. Descartes, <;e~itli eserlerinde, "cogito" soziini.in merkezi r101ay111c1a yogunla~an a~1klamalariyle bir ispat1 ger<;ekle~tirmi~ 40 say1lmaz. "Ergo" sunun matematik bir ispat "oyle" sine b.enzemeyen bir gorevi vardir. Bu "oyleyse" kavramlar arasmdaki formal bir baga i~aret etmez. Olmasayd1, Descartes'in a<r1klamalannda. bir eksiklik olm1yacakti. "Dii~iiniiyorum, vanm" olsa c:>lsa retonkse "Dii~iiniiyorum, oyleys~ vanm" 111 gerisinde kahr. Bir m?temattkmant1k ispatta ise, heqeyin yerli yerinde olmas1 gere~ir. Baz~n form'daki en kii<riik bir . degi~tirrne, formun <rat1smda, ispatm .1spat olarak giiciinii tehlikeye sokan bir gedik a<rmaya yeter. Cogito tespitinde Descartes'in ortaya koydugu, ger<rekte bir ispat degil, bir temellendirmedir. Gerek (biraz) Descartes'in gerekse bazi Descartes'cilerin bu temellendirmeyi bir ispat diye sunmaya kalki~­ malan, matematige duyulan as1n saygmm bir sonucudur, ger<reklqtirileni bag1ms1z ba~ansiyle' degil de ille rnatematik ornegiyle peki~tirmek dileginin bir sonucudur. Descartes, cogito-temellendirmesiyle, her<re~it formal baglantmm otesindeki bir temel olay1 (kendi soziyle) "intutiv olarak" giim~1gma <r1k arrn1~, goriiledigi bir ger<rege, herkesin kendi varhg1 iizerindeki araclSlz ~uuruna parmak basm1~t1r. Amaci, ne dii~iinmesiyle varhk arasmdaki soziimona bir e~itligi ispatlamak, ne de dii~iince ile varhgm birbirine indirgenebilecegini belgelemektir. Descartes'in cogito a<;:1klamasmda oyle dolamba<rh bir bulu~ aramamahy1z. Descartes "di.i~iinii­ yorum" soziiniin i~leyi~ine 'bakm1~', bu i~leyi~in birlikte getirdigi i<;erikleri belli bir a<;:1dan (Descartes a<;:1smdan) Lasvir etmi~tir. Descartes'in yiiri.idiigii yol, i~te bu anlamda, Lemellcnclirme yoludur. Cogito bir ispat olmu~ olsaych, bir daha ele al111mamas1 gerekecekti. Oysa, Descartes'ten sonra baz1 filozoflar s1k s1k Desca.rtes'in cogito'suna donmii~ler, ancak bu onemli kavrarnm anlamla. nm her seferinde ba~ka bir a<r1dan de~rni~lerdir. Bir ispat ortaya koyrn.amas1, filozofun temellendirmesini sar~ar m1? Bana oyle geliyor ki, bu soru artik tek yonlii bir sorudm·; ispat1 ornek alarak sorulnrn~tur <;:iinkii. Oysa, ispat, gosterme yol~annda~ yal~izca biriclir; belli bir ger<;:eklik alam, smirh bir yay1lma b.~lge~1 vardir; degeri de, verdigi bilgi degeri de buradadir. Buna gore, ispat olmayan bir temellendirmenin kendine ozgii bir ba~ans1 olacag1 meydandadir. Temellendirme ispatm yapt1g1rn )'ap.amaz, yapma~ da istemez; ancak ispat da, temellenclirmenin yerme g~<rem~z, 1stese de yapamaz bunu. ispat ile temellendirme (formal 1~~at 1le felsefe temellenclirmeleri) ba~ka ba~ka rlogrultularda geh~irler. Ternellcnclirme ispata uyrnuyorsa, bnncbn, bu 41 i I ' ,. temellendirmenin inandirma giiciinde eksik-c;,:iiriik bir yamn varoldugunu c;,:1karmamahy1z. Boylesine bir c;,:1kanm, temellendirmenin ozelligini gozden yitirmi~tir. Bir felsefe temellendirmesi ispar olmad1g1 ic;,:in degil, bir temellendirme olarak ba~anh olmad1g1 ic;,:in kmanabilir. Tasvir dikkatini, kavramlann kavrad1klan ~ey durumlariyle baghhgmda, kavramlann degi~ik dil diizenlerinde biiriindiigi.i binbir nuance'ta yogunla~tlfmayan, kavram gorii· niimlerinden gayn felsefe ch~1 kayg1larda dag1lan, kavramlan - nedense - onceden belli bir yana c;,:ekmek isteyen biri, ~iiphe· siz ki, i~inde pek ileri gidemiyecektir. Felsefede bir temellendir· meyi en c;,:ok sarsan, hence tam da bir ispat olmak dilegiyle one c;,:1kmas1dlf. 0 zaman, onanlmaz bir c;,:arp1khk soziimona temellendirmelerin gidi~ini aksatir durur. Bun a en gi.izel ornek belki de Spi · noza'nm Ethica's1d1r. Yeryer im.renilecek bir ya~ama bilgdigiyle yogrulmu~ olan bu eser more geornetrico d'emonstrata altba~hg1m ta~1r. E~ine az raslamr bir c;,:abayla, Spinoza, bu ba9eserinde ac;,:1klamalanna en kesininden bir ispat formu vermeye c;,:ah~lf. Ancak, buna eri~tigi anlarda bile bir ispat koyamaz ortaya, c;,:iinkii yapmak istedigi felsefedir. Yalmz, boylesine bir felsefenin dayanag1 arllk yerinden oyna1m~t1r. ispat egilimi, Spinoza'mn birc;,:ok ~eyi gormesine engel olmu~, gorchiklerini de, yeryer parlak ifadelere ragmen - ad1m ba~mda bir - yamlt1c1 kahplara s1k1~tirmak wrunda birakm1stlr. Ethica felsefe Lemellendirmelerinin hirer is, pat olmad1g1m gozpniine seren en klassik belgelerden biridir. Hic;,:bir filozofu biqey ispat etmecligi ic;,:in yermiye hakk1m1z yoktur. Kendinde boyle bir hak gorenler, felsefenin kuruhi~una kapah kimselerdir. S1k s1k filozoflan ~oyle tartaklamaya kalki~Ir­ lar: "Neyi ispat etmi~ ki!'', "Bir ~eyi ispat edememi~ ki!", "Soy· lediklerimin kaqit1m ispat edemiyor ki! " .. . Oysa, gerc;,:ek ~udur: Felsefe ispat-s1z bir temellendirmedir. Qiinki.i felsefe ispat-hk degildir. Bu gerc;,:ek felsefe t.emellendirrnelerine gosterilecek sayg1p hic;,:bir degi~iklik getirmez (daha dogrusu getirrnemeliclir.) Bir temellendirme ispat olmad1g1 ic;,:in bir temellendirme olmaktan c;,:1kmaz. Nitekim, hir ispat da, bir temellendirme olmad1g1 ic;,:in, s1rf bu yiizden ispat deg;erinde bir eksiklige ugram1~ say1lmaz. ispat ile temellen.d irme ba~ka ba~ka ama.c;,:, kurulu~, deger ve odevleri olan hirer ac;,:1klama bic;,:imidirler. Ne ispat temellenclirmenin, ne de temellendirme ispatm yerini tutabilir. Bir temellenclirmeyc "ispat" demek, o temellcnclirmeye deger kazanclmnaz. 42 5· Yukarda i~lemeye ~ah~t1g1m durumuyla tem~llendir~~ ile ispat arasmdaki kurulu~ aynhg1, felsefe temellenchrmelerm~n baz1 ana~izgilerini goriiniir kilm1~t1r. Boylece, felse~e temellendirmeleriyle ilgili yanh~ birtak1m samlann giclerilrnesme yol a~1lm1~ oluyor. Ancak, ger~ege uyarak, temellenclirme ile ispat1 ~y~1 tutm~, baz1 acele, dolay1siyle de yanh~ birtakim ~1kanrn]an birhktc getirebilir. Durum, burada cla, daha bir~ok dii~iinme cluragmdakinin ay111chr: iki ayn olay1 birtutma ah~kanhgm1 ortadan kaldirabi1ecek olan tasvirler, gizli de olsa, bir sure, eski ah~kanhgrn ~ekimin­ den kurtulamaz. i~te, bundan otiirii, ~imdi de, yukardaki tespitlerden ~1kanlabilecek olan birka~ yanh~ ~1kanma dokunmadan yapam1yacag1m. Bu yanh~ ~1kanrn lardan biri, s1k s1k raslanchg1 iizere, ~oyle dile getirilebilir: Felsefe temellenclirmelerinin 11ianlzkla bir ahp verecegi yoktur. Bitimini bu c;:1kanrnda bulan dii~iinrne yolunu kabaca ~oyle ~izebiliriz: ispatta .. salt mant1k i~ ba~mdachr; ispal ile mant1k bir arada gider; ispat cl1~mda mant1k gev~er; temellenclir~e ispattan ba~ka biqeyse, teme1lenclirmenin mant1~t~n pek oyle bir pay1 olm1yacakt1r. Kolayca farkma vanbcag1 g1b1, bu baglamm kilit sozii karanhkLadir: hep "manttk", "rnant1k" cleniyor, ama mant1ktan ne an1a~1lchg1 belirtilrniyor. (Boyle bir be1irtmeye giri~menin siras1 clegil ~imdi. Buracla, yalmzca ~1kanm1 ayclmlatacak kaclar bir clurrna ile yetinecegim,) ispatlarda mant1k konu~\ir, .bu meydancla. Formal bagfant1lan ~igneyen bir ispat ispat deg1ldir, mant1ga aykin clavranm1s olur. "Mantik" deyince formal b~g anl_a~1hyorsa, ispat rnant1kt1;. Gelgelelim, ispat d1~mda mantigm bir sozii olrnachgm1 clii~iinmek (hi~b i r ispata ihtiya~ cluymaks~zm soyliyebjliriz bunu) rnant1ks1zhgrn ta kendisi olur. Manti.k duped~iz __ formal rnant1k degi1dir. M ant1k l utarh cli.i~iinmektir. Tutarh du~unmek ise, chi~iinme clurnmlarma gore clegi~ir, bazan t~.t~rhhk (neden olmasm) formal baghn gev~etrnekle e1de edilebihr. 1-:emellendirme ispat degilse, bu yalmzca formal bir gicli~i olmachgrn_1 soylemektir temellendirrnenin. Arna, bunu soylemek, ~emellend1 rrnecle mant1k aramaroaltclir demeye gelmez. Yalmzca 1spat kurallanna uyrnakla bir fe]sefe sorusunu ' ispat' etmeyi umamay1z. ~iiphe~_iz ki tutars1z bir temellendirmenin bir ger~ekligi olamaz; ~unku mant1ks1z~hr, yan i b iqcy soylemi~ say1lmaz. (L>r- 43 negin, hic;:bir lojistik kilt kirk yarma - lojistikc;:ilerin c;:ok iyi bildigi gibi - "bzgurliik nedir?" sorusunu ispatta c;:ozemez.) . Felsefe temellendirmelerini "mant1klt" veya "mant1k d1~1 " sozleriyle darngalamaya kalk1~mak, bu temellendirmelerde olup biteni dar bir ac;:1dan, hep ispat ac;:1smdan degerlendirme c;:abasmdan h1z ahr. Bu dii~iinme dogrultusu aslmda, hem felsefenin manuk giiciine inananlann, hem de felsefede mant1k-otesi bir c;:ah~­ ma c;:e~idini i~lemek isteyenlerin, amac;:lanndaki aynhga bakmaclan, baglanabilecekleri bir dogrultudur. Gerc;:ekte, felsefe ne ma.nt1ktir, ne de mant1k-otesi bir c;:ah~ma bic;:imidir. .Felsefeyi mant1kta c;:ozmek kadar mant1k d1~111a aktarmak da felsefe temellendirmelerinin ozel yap1sma ayk1n dii~er. Hangisi olursa olsun, bir felsefe Lemellenclirmesinin, bir temellenclirme olarak, mant1kc;:a bir yaplSl olacag1 kendiliginden arila~1hr. Felsefe temellendirmesi bir felsefe sorusunun sordugu kavram (lar) iizerinde bir Jwnil5madzr . Her konu~ma gibi, bir konu~­ ma olarak rnant1kla yogrulur. Du~iinmede tutarhk, soziin en geni~ anlamiyle konu~macla tutarhktan ba~ka biqey degildir. Ancak, teme1lend irmeni n, bu bakundan rnantiga uygunlugu, temellendirme olarak mant1kh bir giicii olrnas1, doniip dola~1p yine ispatla bir ve aym ~ey say1lmas1111 gerektirmez. Felsefeye sayg1 saglamak isteyener, temellenclirmelerin mant1g1 ile yetinebilirler. Yoksa, ille de ispat mant1g1 aramak, felsefe temellendirmelerine beslenen guveni - gec;:ici olarak - sarsabilir. Oysa, ispat olmayan bir felsefe temellendirmesinin mant.1ks1z biqey olmas1 gerek.ecegini ileri siirenler (felsefenin mantiks1z bir yap1 olmad1g1m apac;:1k, bir gerc;:ek diye bellediklerinden) felsefenin, dolay1siyle, ispatla birtutmaktan vazgec;:emecl*leri bir mant1k diizeni oldugunu savunmaktadirlar. Felsefenin mantlk-otesi bir c;:ah~ma c;:e~idi oldugunu ileri siirmek ise, felsefe temellendirmelerinin gen:;ek kurulu~u­ nu hi<; hesaba katmamaktadir; bu, felsefeyi (felsefenin ic;:inde olmayan hevesli ki~ilerin yaptig1 gibi) irrationel bir alana, belki de ~iire yakla~tlrmak isteyenlerin tutumudur. Ancak, felsefe ~iir degildir. (Birakm ki, ~iir ifadelerinin de birer konu~ma-yap1s1 olarak belli bir mant1g1, pek ozel ·d e olsa, belli bir tutarhk cliizeui vardir.) Felsefe temellendirrnelerini ispattan ayn tutmanrn yolac;:abi · lecegi yanh~ samlarclan biri de bir sorucla belirir: Fclsefccleki te- ,1 1. mellendirmeler, bir tiimdengelim midir ( bir cleductio mudur ) , yoksa bir ti..i.mevanm m1chr ( bir inductio mudur ? ) ilk _baki~t :1 bu soru pek yerinde sorulmu~ bir soruymu~ gibi gelir insana. Bu cla, ba~ka bir yaygm samclan ahr h1z1111 ; bu samya gore de, tutarh bir dii~iinme bi..i.ti..ini..i ic;in ti..i.mdengelim ile ti..i.mevanmdan ba~ka bir gicli~ tasarlanamaz. Boylece, felsefedeki temellendirmelerin y 1 tiimdengelim ya da tiimevanm olmas1 gerekecektir. Ancak, bi1 tiimdengelim oldugu soylenemez bu temellendirmelerin ; c;i..i.nki.i, mant1kc;a bir ispat olmachklan savunuldu. 6yleyse, birer tiirnevanm olmalan gerekecektir. Yalmz, s1g1 bir eleah~ bile felsefe ni ~ 1 ti..imevanmlann otesinde geli~tigini gostermeye yeter. Felsefe bir bilim, denemelerle olaylan inceleyip genel kurallara eri~mek ist~yen bir cli..inya bilimi degilclir. ikilemdeki yanli~ sonucun bizi incelikle sokmaya c;ah~tig1 c;1kmaz da budur i~Le : Doniip clola~1p felsefe temellendirmelerinin gene de bir ispat olcluguna inanma · ya iteler bizi. Aslmda, felsefe temellendirmesi ne bir tiimdengelim ne de bir tiimevanmdir. <;ok, pek <;;ok i~de oldugu gibi, buracla <la <<Ya bu ya otekisi>l gerc;egi yaltnla~L1np <;;arp1tan bir siirc;meye siiri..ikler bizi. Felsefe temellendirmelerini belli bir dii~iinme kahbmm i<;;ine s1ki~tiramay1z. Yeryer ti..i.mdengelimler, zaman zaman ( ~iip ­ hesiz ki konuca bilimlerinkinden aynlan) Liimevanmlar felsefede onplana <;;1kar. Yalmz, felsefenin tiimclengelim ile ti..lmevanmlann bir kan~1m1 oldugunu one sfrrmek de <;;1karyol degildir. <;unkii, bir di..i.~i..inmenin ille de tiimdengelim ile ti.imevanmdan birine girmesi gerekmez. Bu iki cli..i.~i..i.nme yolu, sadece <;;ok yi.i.ri..i- . nen birer yoldur ; bunlann ch~mda, belli bir ach olmayan - olmas1 da gerekmeyen - birc;ok dii~i..i.nme dogrultulan uzamr gider. (Durum resimdekini anchnr, bir bakima. Resim deyince, mesela, yalmzca karakalem ile yaghboya m1 gelmelidir akla? Resim sanatmda durmadan yeni yeni anlat1m yollan bulmuyor mu resim ustalan?) Bu son a<;;1klamalann, felsefe temellendirrnelerinin diliylc ilgili bozuk-diizen bir samy1 da onliyecegini umuyorum. Bu sam uyannca : filozofun dili, sag1 solu belli olmayan disiplinsiz bir ko· nu~maclan ba~ka biqey legildir. Bence, bu gori..i.~i..i.n gerisinde ispat anlayi~1yle yogrulmu~ bir dii.~i..i.ni..i.~ gizli : Felsefe temellendirmesi maclemki bir ispat olam1yor, oyleyse rasgele bir konu~machr; nitekim sozi.imona bir~ok i.'tnli..i filozo.fun yaz1lan anlam1 bc]irsi z 45 soylemelerde dag1hr gider ; dogru diiriist konu~malara gelince, bunlar da bir ispat disipliniyle dii9iiniiliip konu9ulmu~tur. byleyse, gerc;ek felsefenin yolu ispat yoludur. §imdi, ben de bu sammn c;i..iriikliigiinii ispata kalki~m1yaca­ g1m ~iiphesiz. Yapacag1m, clikkati bir noktaya c;ekmek olacak, ~> kadar. Hangisi olursa olsun, ispat kayg·1s1111 ( ornegin, fe1sefe temellendirmelerinin bir ispat oldugunu ispat etmeyi ) bir yana btrnkip felsefenin i~ley i $inc $6yle bir baktigurnzda - garcli..igiimi.izu so17raclan degi~tirmek istesek bile - ~unu goriiriiz: Felsefe temellendirmelerinin dili ispat dili deg·ildir ; ancak felsefe, belli-ozd bir disiplinden otiirii <;:ok kez ~a9mayla kan~1k bir sayg1 uyandiran bir konu9ma bi<;:imidir. Buna gore, fel efe temellenclirmelerinin d~li ile ilgili olarak yap1labilecek dogru tespitlerin biri muhakkak k1 ~udur: Felsefe temellendirmelerinin ba$1bo~ bir konu~ma (vcya yazma) ile bir ahp vereceg;i yoktur. Ger~ekten de, filozof, ister felsefenin ayn kurulu9unu keskince gozoni.ine sermek, isterse de felsefeyi yermek i<;:in soylensin - ,«herkesten ba$ka tiirlli. dusiinen», «herkesten baska tiirlii konu~an» bir yarat1k degilclir. Fil~zof ne aka kara der, a;11a ne de akm kara oldugunu ispata yeltenir. Filozofun herkesten ba9ka Li.i.rlu konu9tugu olursa, bu, herkesin ( aslmda herkesin clegil ya ) nedense konu~ma disiplinini yitirdigi yerlercle boyledir. Olm1ya111 soylemek veya zaten varolam ispata giri~mek filozofun i$i de · gildir. Filozofun sundugu temellenclirmelerdir : Temellendirme de filozoCdi.i.nya olaylanm genelge~er kurallar (mesela kanunlar) altmcla toplamakla ugra~maz ; hele olaylan ·ispct, gii.L'i.in~ bir odevdir filozof i<;:in. Filozof konu9ur. Filozof, olaylarm hangi bi limsel veya gi.inli.i.k a<;:1dan dile getirilirse getirilsin - sozi.i.n geni~ anlam 1yla - dile getirili~i i.i.zerinde konU$Ur. Yapt1g1 bir konu~ma­ dir. Olaylan dilde yans1tirken _ba9vurdugumuz kilit kavramlan ( sozleri), binbir kullam~lariyle tasvir eder. Dilegi, konu9masiy le, olam gostermektir. Filozofun temellendirmesi, en sonuncb, a~ag1 yukan ~oyle der : Ben kavramlann i9leyi~inde bu kadanm gorebildim. ~imdi de « ispatc;1lar » ~oyle davranacaklar : Her ~ey gori.in dli.gune gare temellendirmeye de ihtiya.c; yok ! Boyle derken gi.ittiikleri amac; yine belli : Felsefe temellendirmesi bir ispat degilse, bu temellendirmeye yapacak bir~ey kalm1yor dernektir; oysa fel sefe konu~maSJ. biqeyi bapnr ( hangi filozof tersini ileri surebilir 46 ki ) ; bundan, felsefe temellenclirmelerinin ( bir ~ey olmas1 i~in ,' gene de bir ispat olmas1 gerekir. Eger varsa (neclen olmasm) boyle clii~i.inenlere -tabii onlara-tam bir cevap verecek degilim. Benim de diyecegim ~u : Filozofun emegi, ternellendirmesi, bir ba.)·andzL Her ba~an gibi, bu ba~ar 1 da, daha once ortacla olrnayan bir 9eyi gen;ekle~tirir. Olaylan clilde i~lerken kullanchg1rn1z kavramlann bu kullam9taki son derece deg;i9ken rolii pek\ok kez a\ikta degildir. Filozof, i9te bu rolii a\1 · ga \lkan r ; bu nu cla, kavramlan ozel bir dikkatle ele ahp incelcmekle yapar. Filozofun incelemesi, esasla, kavramlarm zengin 'oyununu' gormek ve gostermektir. Bu cla kendine ozgii c;ab:i , bilgi ve egitim isteyen ka.vram tasvirleriyle olur. ispat\1lar bun u garemiyorlarsa «Ben bunu goremiyorum, \iinki..i . .. " diye ba~­ lamakta serbesttirler soze. Ancak, bir ba9an koyacaklarsa ortay:i, (((;;iinkil>> den sonra soyliyecekleri bir ispat degil, bir temellendirme olacaktir. "Ben bunu goremiyorum" demek, "Ben ba9ka 9eylet· goriiyorum" demege gelir. 6. §imdi de bir soru ile kaq1la91yoruz: Felsef e lemellendirme lerinin ba.yan olrils1·i nedir? Bu, e~siz, onemi soz gotiirmeyen bir sorudur. Felsefe temellendirmelerinin, ozel bir \ali9ma bi\imi olarak ayakta kahp kalam1yacag1 bu soruya verilecek cevaba baghd1r. Bundan otiirii, soruda, tiimiiyle felsefenin varolup olmamas1 soz konusudur. Bu soruyu i9lemede esi1~genecek olan ozeni felseyle ilgili hangi gii\hig;ii \OZmek i\in gosterirsek gosterelim, yine de yerii:de biqey yapm1~ olmay1z. Ancak, hen burada, eldeki dene mey1 yaymamak amaciyle, birkac; belliba9h olaya i91k tutmakl1 · yetinecegim. Birtak.1m yamlmalan, yanh~ anlamalan, arch aras1 kesilrneyec~k olan c;eki9meleri daha ba9tan onlemek i\in, ilk baki~ta gereksi~ bile say1lsa, bir noktay1 belirtmekle i9e ba9lamahy1z : "Felsefe temellendirmelerinin olc;;iisii nedir?" sorusu, "Bir felsefe ternellendirmesi amacma ne za~an ula9ir ?" sorusunun sordugundan ba5ka biqeyi aramaz. Ancak, bu c;ift form lu tek ic;erikli soruya ki-n ve kesin bir cevap verecek clurul-..1 da clegilim. Gelgelelim, bit soz de ekliyecegim hemen : formal baglar hic;bir zaman bir felsefc temellend irmesinin ba~an 61\iisii olamaz ; s1rf formal baglara a yak uyclurdugu ic;in, hic;bir felsefe temellendirmesine amacma ula~- l 47 m1~ g0z iyle' bakamay1z ; felsefe bir ispat olayd1, ispat. ~atts 1 , ti.im yapmm ba~ans1 i~in bir garanti yerine ge~eb ilirdi. Pcki, fe lsefe LemellencLirmelerinin ba~an ol~usii ispat formunda degilse nerededir? Bu sorudaki " nerededi r" den tek bir ol~i.i an l a~1hyorsa, cevab1m ~u olacak : Felsefedeki temellendirm nin ba~an ol ~ u s i.i bir tek yerde degildir; bu ba~annm . tek ol~i.isu yoktur; temellendirmenin amaca eri~t i g i tek bir 'zaman· gosterilemez. Hangi felsefe temellendirmesini ( tabii yalmz ba~a­ nh olan lan degil) ele ah rsak alahm , tek bir ol~u ile yak l a~ma­ y1z ona. ~imd i, bu soylenenlerden, ~oyle bir sonu~ ~ 1k armaya kalkan lar olacaktir : Felsefe temellendirmelerinin _ba~ans1111 ol~ecegimiz bir ol~u yoktur oyleyse. Arna, olaylar bu ~ 1k anm a hak verdirmez; felsefe temellendirmelerini ol~mede ba~vurulab il ecek ol~i.ini.in tek olmamas1, bir ol ~ i.iniin varolmad1g1 anlamma gelmez ki. Hi~ ~e­ kinmeden ileri surebiliriz : Felsefe temellenclirmelerinin ba~anli olup olmad1g1111 belirlemede kullanabilecegimiz bir tek ol~i.iden yoksunuz ama, bir~· ok vlr; ii var elimizde buna kai,~1 hk . Bir ol~u bollugu ise, her i~.de oldugu gibi, ol~u yoklugu nu gostermez. Ger~ekte olup biLen ~ud ur : bl~i.iler arasmda bir yard 1111la~rna, beraber i~leme, takimlar halinde agir basma, degi ~ken durumlara gore once veya soi1ra gelmeye raslarnr s1k s1k. Arna, gene de, butiin bu ba~ka ba~ka ol~ulerin ol~u olmasm1 saglayan bir birliktelik vardir; bu birlikteligi de, genel olarak, ~oyl e dile getirebiliriz : bir felsefe temellenclirmesini dogn1lamada b a~v urabileceg;imiz her dayanak, bu temelle nclirm enin ba~anst i ~ in bir ol ~i.iclll r. Boylecc, donup clola ~ tp son 30 y1lm, ozellikle de Anglo-Sak son felsefe geleneginin klasik temalanndan birine, belki de en ba~t a gelenine, varchk : dogrulam a. Yalmz, ben burada, ~ u veya bu alandak i ( ornegin bilimlerdeki) onermelerin clogrulanma yolunu clegil de, felsefe a~1klamalannrn, dolay1siyle bilimdeki doglamalara yonelen a~1klamalann nas1l dog;rulanchg1m ara~ tlnyo­ r um : Sorum su : Bir felsefe temellendirm esi nasi l dogrulanzr :~ Ba~ka turlu cl~nclikte : Bir felsefe temellenclirmesinin, \undugu, soyledigi ~ey baktmmdan dogru olmas1 i~in hangi ko~ullan yerine get irmesi gerekir ? 15te, ben, eldek i denemede bu soruya bir cevap veri lmi~ olclugunu soyliyeceg;im : Bir felsefe temellendinnesi inceledigi kavr amlan, i~ledikleri gibi gosterebiliyorsa ba~anh bir temellend ir- 48 / meclir; bunu yapam1yorsa ba~anya ula~amam1~tir; ~a!an c!~re­ cesi buna baghdir. (>yleyse, gereken : temellendinne i~mde, fi~o­ zofun gordi.igline bakmak, aym ~eyleri gorliyorsak temellendirrn eyi ba~anli saymak, gormi.iyorsak ba~anh saymamakur. Ger~ekten de, s1k s1k benimsenen davrams budur. Ancak, bu davrani~ her zaman kestirme sonu~lara ulaitirmaz. Gori.ilen, hep fil?zofun gordi.igi.i degildir ; gori.ilenler arasmcla tam1 tamma bir bagda~ma bulunm1yabilir ; belli bir fil~zofun gordiigi.ini.i soyledigi ~eyleri gormek ~oyle dursun, bamba~ka ~eyler de g0rebiliriz. <;ogun raslanan budur. Nitekim, doniip dola~1p, felsefe temellendirmelerinin yetkinlikten yoksun olduguncla karar kilmmas1 hep bu di.i~i.incelerden dogar. ( Bunun yerinde bir cli.i~iince olup olmad1g1111 tart1~may1 sonraya blfakiyorum) . .. . K1saca dendikte ger~ek .~udur : H er felsefe lemellendzrmesi d?!J,r11luk olr;iisiinii hendi ir;inrle ta.Jzr. Ger~egin ba~ka tiirli.i obbilecegi ni sanmak ( ornegin ispat~1lann yapug1 gibi ) , felsefe temellendirmelerine d1~tan ol~i.iler buyurmak, yanh~larla avunmak olur. Temellendirmenin dogrulugu, gordiiklerindeki dog;ruluk · tur. Kavramlarm i~leyi9ini ~arp1k yans1tan temellendirme bir ba~an elde etmemi9tir, olam gostermemi~tir, tespitleri dogru degildir. Boyle bir dogruluk ol~iisii ise, h~r temellendirmede ko1111 olarak alman kavramlann verili~ine, menevi~li i9leyi~ine gore dcg~~ir. Newton metafiziginin belli ba~h kavramlan iizerinde Kant'rn birbw;;uk yiizy1ldan once giri~mi~ oldugu temellendirmeler {bunlar ger~ekten de hirer temellendirmedir ; kavramlann i~leyi~ini tasv~r ederler, dolay1siyle de fizik bilimini temellendirirler) , ~e~~1. ~ir ba~an ortaya koyar. Giiniimiizde B. Russel'in Einstein fizig1i:111 kavramlariyle ilgili incelemeleri de, kendine gore, ba~a­ nh bir felsefe temellendirmesidir. Bu iki temellendirme denemes~n~n de pek~ok dogru gordiigli ~eyler vardir. Ancak, birinden binmn daha dogru oldugunu bir sozle kestirip atamay1z. <;t.inkti ( ~e_m~llendirmelerin aynhgmdan otiiri.i) ol~iiler de aynhr. Her binnm yoneldigi kavramlar ( ornegin, "zaman" "nedensellik" kavraml~n adlam~lan bakimmdan aym olsalar cla ) belli .bir bilim ~~r~evesmdeki i~leyi~leri bakimmdan apayn niteliktedirler. Bu~un b': temel~endirmeleri, ba~anlan bak1mmdan d1~tan bir ol~u ile deg~rlendirmeye yeltenmen ;n, aslmda deg;erlendirmeyle bir ahp verecegi yoktur. Bumm gerek~esi felsefecleki temellendirmelerin (kelimenin en tam anlam1yla ) bir "konu~ma" olmasmdan ileri gelir. §iip- hesiz, ozel, ~ok ozel bir lwnusmaclzr felsefe. Bir konu~maclir gene de. Belli bir clogrultusu olan', belli kavram gori.i.ni.imlerini tasvir amaciyle ortaya konan, onern-agirhgm1, anlam-geni~lig·ini birlikte getiren bir soz bi.i.ti.ini.idi.i.r. Buna gcire, her temellendirmenin ayn bir varhg1 olacaktir. Her temellendirrne her ~eyi soylemez, soyleyemez ; nas1l bir konusrna ( ornegin gunllik bir konu~ma) , belli bir ·~eyi' ( ~ey-durumun'u, olay1, dileg·i, buyrugu ... ) dile getiri~-­ se, her felsefe temellendirmesi de bir konusrna olarak smirh bir oclevi ger~ekle~tirmeye ~ah.?1r. H.er konu~~anm, c1ogi-u1ugunu, 'konu~tugu' ~eye uygun olup olmamas1 bakimmdan, yine o konu~mamn i~inde aramahy1z. Konu~mamn i~erigi dogrulugunu;.1 ol~i.i.siini.i de verir. i~te bunclan otiiru, bir felsefe konu~masmdan programmm otesincle biqey gen;;ekle~tirmesini isteyemeyiz. Bu, di:ipediiz hakkim yemek olur belli bir konu~manm. Her temellendirmenirt kendi, ama yalmz kencli baglam1 c;erc;evesinde bir gec;erlik iclclias1 varcl1r. Bu icldiay1 yerincle degerlenclirmenin yolu, iddia eclileni gerc;ekte eri~tigi ile kaq1la~tlrmayla mi.imkundiir. Bununla birlikte, felsefe temellendirmelerinin ti.imiine birden uygulanan baz1 degerleme sozleri eksik degilclir. Bu sozler, felsefe temellendirmeleri iizerincleki bir deger yarg1s1111 ozetlerler. Bu sozlerin belliba~hlanm olumlu ve olumsuz adlam~lariyle ~oyle derleyebiliriz : hakh - haks1z, saglam - 9iiriik, giic;lli - gu~si.iz, etkili - etkisi71, mant1kh - sac;ma, dogru - yanh~, inand1no - inandirmayan, kabuledilebilir - kabuledilemez, akla yakm - akla uzak, tutarh - tutars1z, eksik - tamam, gec;er - ge~mez, safdil - kurnaz, tekanlamh - kaypak, ~okyan .h - tekyanh, a9k - kapah, diipediiz - dol.ambac;h, clerin - yiheyci v.o. v.o. Azaok yakmclan bakt1kta goriilecegi gibi, biiti.in bu sozler ve akrabalan, ayn ayn kaynaklardan, degerlerne ac;1lannclan clev~irilmi~ olan ~avramlardir. brnegin, sag1am - c;uri.ik c;ifti aslmcla organik - fizik varhk ic;in geli~tirilmi~ bir adlandirmadir; hakh haks1z sozleri ise ilk anlamm1 hukuk duzeninde kazanm1~tir ; tutarh - tutars1z kavramlan birer mant1k soziicliir. Ancak, felsefe temellendirmelerine yoneltilen biitiin bu degerleme sozlerine aynnt1lan iyice belirlenrni~ birer olc;ii goziyle bakamay1z. BunlaK olc;u degil, ol~mede degerleme clurumunu belirtmek iizere ba~vurulan sozlerdir. Dogrudan dogruya olc;ii degildirler; ~unkii her degerlemecle ba~ka, ternellenclirme durumuna ozel olan bir anlam kazamrlar. Her kez degi~en bir olc;u ise, sac;ma bir tasarlamadir, boyle bir olc;i.i, olc;i.i olmaktan ba~ka her~eydir. Birakm ki, tek bir sciz ( ile kaqit1 ) bir soz - bi.itlinii olan F. 4 ,.. 50 felsefe temellendirmelerini mi.s.11 ()l\:ebilir ? Arna, bu temellen~i'r~ meleri dogrularken gene de yukarda amlan sozlerle benzerlenn~ i~in i\:ine katmak zorunday1z. Yalmz, bu sozlerin, her ~ez hangi anlamda kullamlchg1m bilmeye ihtiya\: varchr. Yoksa, \:ogun clamgalay1c1, bunun i\:in de duygusal bir Lon la~1yan bu soz~er, fe]sefe temellenclirmelerinin i<; k11n1lclam~1111 gbrmeye, clolay1siyle bu t.emellendirmelerin gosterdigine bakip yer incle bir clogru~ama elcle etmeye engel olabilirler. Ornegin, sonradan "<;i.1rtik" cl1ye aclla~1d1nlan bir felsefe lemellenclirmesinin, ger<;ekten bu ad1 hak ed1p etmedigini, ya ni achn hangi anlamda u yguland1g1m btiti..in motiv'leriyle a<;1ga <;1karmak gerekir. F elsefe temellend irmesinin dogTul uk pay1, y uka.rclaki s°.zlerden bir teki ile karara baglanamaz. Descarles' in cog1to Lemellcndirmesine ( bir yerden sonra Tannnm varhgrn1 ~i.ipheyle ka~~J ­ lamaktan vazge<;tigi i<;in) "tutars1z" damgasuu . ~urma~la cogllo temellenclirmesinin isi bitirilemez. Bu Lemellenclirme brr bak1ma ( tabii bir bak1ma) t~tars1z olabilir, oyleclir de ; gelgelelim, bunun i<;in, temellendirmenin tiimiinde gosterileni, bu temellenclirrnenin "clti~tinme" kavrammm kullam~lanndan bir boyutu gormemize yarchm ettigini gozden yitiremeyiz. Cogito Lemellenclirmesiyle a<;1ga <;1kan kavram gortiniimleri, ba~anlan bakunmclan ( i<;:ine kan~uklan bir<;ok felsefe ch~1 kayg1ya ragmen) , ister olumlu, ister olumsuz olsun, tek bir darngalamada ozeLlenemez. "Haks1z" bir Lemellendirme "etkili" olabilir; " tekyanh " bir temellenclirmenin tekyanhhg1 "yalm" olrnasm1 saghyabilir ; "<;iiriik" bir temellenclirme "kand1nc1" olabilir ... Felsefenin tarihi bu~a benzer . rnisallerle dolup ta~ar. Bu cla bizi, felsefe temellenchrmelerinin onceclen hazirlanm1~ ch~ bir ol~i.iye vuru lamiyacag1 gen;;egine gottirur. Onemli bir nokta cla ~oyle dile getirilebilir : Sozil eclilen degerlerr:ie kavramlannclan yalmz felsefe temellendirmelerini degil, ne <;e~Itten olursa olsun, her tiirlu konu§may1 clegerlendirmede de yararlamnz. Bu ise, felsefenin, kelimenin Lam anlam1yle bir konu~~a oldugunu yeni bir gorii~ a<;lSlndan belli eder. Felsefc ( da h~ once de soyl~mi~tim, ama eldeki baglamda yeniclen soylemenm di.ipedi.iz bir tekrar· olclugunu sanm1yorum), - felsefe bir ko nu~madi.r, kavramlar tizerinde bir konu~rnachr. Bu bakimclan her konu~mamn, degi~ken ol~i.iler i~incle, saymadan ederniyccegi konu~nrn (konu~up dii~Unme) kurallarma uyacaktir. Ters durumv 51 .,. cla konu ~ rna olarnaz. Ancak, felsefe konu~1m1lann111 ozelligi, kendi konu~ma baglammcla, konu~manm amacrnda, kavramlan aydmlatmaya yonelmesindedir. Bu da, her ayn konu~mada oldugu gi bi, felsefe temellendirmelerinin de dogTuluk Ol<5iileri bakimmdan belli bir kahba gore ayarlanam1yacag1111, her temellendirrne durumunun ba~an ol<5iisiini.i birlikt.e getirdigini OTtaya koyar. 7· Yetkin bir felsej e tem ellendirmesi var mzdzr? - Demin bir yerde on plana <51kmasma engel olclugum bu soruyu a<51ktan ~<51ga serbest birakmanm zamam gelcligine inamyorum art1k. Yalmz, tiimiiyle felsefe temellendirmelerinin i<5ine clogru clenedigim 011ceki sokulmalann, bu soruya belli bir aydmbk saglam1~ oldugu ka111s111clay1m. Bu aydmhgm yarcl11myle, a~ag1claki k1sa a<51klamalann, soruya, tam da olmasa - ~iiphesiz ki oyledir - gene de bir parlakhk kazandiracag1m samyorum. Daha bu << Yetkin bir £else fe temellendirmesi var m1dir? >> sorusunun sorulabilmesi, felsefe temellendirmesinint yetkinlik~e, varhg1m sarsacak bir hava yaratmaktad1r. <;;iinkii, bu soruda felsefe temellendirmeleri i.izerinde, yetkinlikten yana, ne de olsa bir ~iiphe dile gelmekte, hatta bu soru baz1 ag1zlarda; olumsuz cevab1 gerektirir goriinmektedir. Ger<5ekten de, felsefe temellenclirmelerindeki yetkinlikten, bu temellendirmelerin hi<5bir yeni tartl~ma­ ya yol a<51myacak bir niteligi oldug·u anla~1hyorsa, hi<5bir felsefe temellendirmesinin 'yetkin' bir temellendirme olmad1gm1 soylemek zorunday1z. Gelgelelim, bu soylemedeki bir noktanm alt1m <5izmezsek <5abucak yanh~ samlara bel baglanz : Yetkin bir felsefe temellenclirmesi yoktur. Buracla bir olumsuzluk clile gelir. Ancak bu olumsuzluk, bir ko~ulla s1111rlanm1~tlr ; 'yetkin' likten yeni tart1~malara yol a~mamak anla~1hyorsa, ancak bu smITlamaya ba~vu­ rulduguncla, hi<5bir felsefe temellenclirmesinin yetkin oldugu soylenemez. <;;iinkii, yeniden elealmalan d1~ta bITakan a~1klam::ilar, teori alanmda, olsa olsa ispatlard1r. Bu <la, ispatlardaki ba~an ol~iisiiniin formal birtakim tutamaklara dayanmasmclan iler i ge~ lir ; bu tutamaklara uyma ispatm yetkinligini ispat etmi~ say1hr. Oysa, felsefe temellendirmesi ispat otesi kurulu~undan otiirii, sirf felsefe temellendirmesi oldugu i<5in, boylesine bir yetkinlige eri~emez. • 52 Arna, bundan, felsefe temellendirmelerinin, diipedi.'lz eksik, bozuk di.izen, art1kh piirtiiklii bir kihg1 oldugunu <;1karmak yanh~t1r. Tam tersine, felsefedeki temellenclirmeler, ozellikle usta el.inden <;1kt1gmcla, gii<; bir gormeyi titizce ba~armamn bir uru ~ nii.diir. Felsefe temellendirmesinin yetkin olmamas1, soziin yay,;111 anlammda, eksik oldugunu belii·tmez. Bir felsefe temellenclirmes i eksik degilse ( mesela bir matematik ispat ise) ternellendirmc de degildir. Felsde ternellendirmelerine uygulanan eksiklik, eninclc sonuncla bu ternellendirmelerin iizerinde yeniden taru~ma konusn yap1labilmesinden ileri gelmektedir. << Yetkin olmamak » , << eksiklik » , << tarti~:rnaya elveri~lilik >> bu baglamda e~anlamh kavramlar olarak kullamlm1~tir. Yalmz, bu, ger<;ekteki zorunlu bir durumdan <;ok belli bir adlandirrna istemine, acllanchrma ah~­ kanhgma geri goturlebilir. Boylece, her yetkin olmamak diipeduz 'eksikligi' gerektirmez; 'tartl~maya elveri~lilik' ise bir eksik1ik belirtisi olmayabilir. Tam tersine : felsefe temellendirmesinin tart1sma elverislili· ' ' gi, temellendirmeyi bir felsefe olarak tamtan niteliklerin en onernlilerindendir. Bir temellendirmenin sonradan tart1~ma konusu olabilmesi ise, o temellendirmenin bir ara~tirma olcluguna tamktir. Ara~tirma derinle~mcdir. Bu derinle~mc <;e~itli baki~ a<;1lanndan ger<;ekle~tirilcbilir. Dil kurulu~u bakimmdan, felsefe temellendirmesi sozler ( kavramlar) uzerinde soylenmi~ sozleri n bi.itunii.dur. Bu soz bii.tunii. de, belli bir konu~ma baglam1 i<;inde yay1hr ; daha oteye gc<;emez ; sm1n, konu~ma durumuna, ornegin konuya, i~lemc gerecine (kavramlara), bu gereci kullam~a, varmak istenen amaca garc bir bii.tunlilge eri~ir. i~te bunc.1an, yeni yeni yakla~ma baglamlan, daha once ortaya konmu~ olan felsefe temellendirmelerini yeniden yogurmaya yola<;abilir. Bu, temellendirmelerin katklSlz birer ara~tirma olmasmdan ileri gelmektedir. Her ara~tirma, ba~ka ara~tirmalara a<;1ktir, onlan kumldatir, onlara ilk h1z verir, onlan mahmuzlar, onlan dogurur. Diinyay1 gordugii.miiz, kurdugumuz, ~ekillenclirdigimiz, clegi~tirdigi­ miz kavramlan incelerken, yani felsefe yaparken, her zaman i<;in olmu~ bitmi~ bir sonuca, art1k ili~ilerniyecek bir yetkinlige varamay1z. Ancak bu, bir eksikl ik olmaktan <;ok, her ara~tirma gibi felsefeclen de ayn dii.~ii.nulemiyecek olan bir yeticlir, hatta bir yetkinliktir. Ayk1n gorunecekse de, hi<;; <;ekinmeden soyliyebiliriz: Ternellendirme diye ortaya <;1k1p iizerinde tarti~ilrnayan 'ternellendirrneler' felsefe degildir. Nas1l heqcyi kapsayan bir konu~• 53 ma baglam1 tasarlamak sa<;;ma biqeyse, sonradan, bir de~meyi imkans1z kilan bir felsefe temellendirmesi de 'sa<;;m~' biqeydir. Hatta bir felsefe temellendirmesinin yetkinligi, gerektirdigi ol<;;iilebilir. Ne de olsa, bu tarti~malar temellendirmede soz konusu olan kavram davram~lanm daha yakmdan, daha <;;ok aynntilariyle garmiye yol a<;;abilir. Yap1c1 tart1~madan da bu anla~1hr; tart1$ma bir konu~may1 hirpalamaktan <;;ok, o konu~mada i~leneni claha derinden kavramaya gotiirmelidir. Nitekim, felse£enin, tart1~malardan yana p$1lacak zenginlikte bir ge<;;mi~i varchr. ( Felsefe, felsefe olarak kalchk<;;a, gelecegin de boyle olacagmdan ~iiphe eclerneyiz) . Felsefe temellendirmelerinin yeniden elealmabilrnesi, bu temellenclirmelerin ge<;;erlik yoniinde bir$ey eksiltmez. Tart1~maya gotiirmek her zaman giiveni sarsmaz. tart1~malarla Felsefe tarihindcn rasgele se<;;ecegimiz bir misal, Bat1 Felsefesincle durumu claha ayd111latmam1za yarchm eclecektir samyorum. Bat1 Felsefesinde bilmenin ba~kavramlanm, konu~ma kategorilerini sistemli bir ~ekilcle incelemi$ olan ilk dii$liniirlerden biri Aristoteles'tir. Bu konuda, daha sonra Descartes'm ilgi <;;ekici gori.i~leriyle kaq1la$1yoruz. Kant'm, Renouvier'nin, N. Hartmann' m kategori incelemeleri de bu konunun tarihinde belli ba$h durakl.ardir. En son olarak, bilme kategorilerini G.Ryle, ozel bir incclemeden ge<;;irmi$tir. ~imdi akla yakm gelen bir soru varsa, o cla $U.dur : Bu kategori ternellendirmelerinden hangisi daha yetkinclir? Yukardaki a<;;1klamalann 1~1g1 altmda $0yle cevap verilebilir bu soruya : Sozii edilen kategori temellenclirmelerinden hi<;;biri11 in keskin bir yetkinligi yoktur ; herbiri ( felsefe d1~1 bazi kayg1lan bir yana) kategorilerin i$leyi~ini belli bir baglam ic;;:inde tasvire <;;ali~1m$Lff ; bu duraklardan herbiri, sonraki clurakta goriilenin goriilmesine bir ~ekilcle yard1mo olmu~tur. Mesela, son incelemlerden biri olan Ryle'rn tasvirleri de, getirdigi yenilige ragmen, ancak ac;;:m1~ oldugu, bundan sonra cla ac;;:acag1 tarti~malarla kategorileri daha ic;;:ten gormemize hizmet edebilir. ( Ryle'm gordiiklerini Aristoteles'in gormesine imkan yoktu ; ama, pek dolambac;;:h yollardan da olsa, Ryle'm gormesinde Aristoteles'in bir pay1 varchr) . Her felsefe temellendirmesinin yetkinlik olc;;:lisii, bu temellendirmenin baglammdachr. Bu baglam, yeni yeni baglamlan, yeni yeni gorme <;;abalanm gerektirmekle yet inligini ta111t1r. 54 8. Sirf baz1 yanh~ anlamlan onlemek amaciyle, en son olarak bir iki noktaya dikkati c;ekmek istiyorum. Bu denemecle, « ispatc;ilar » ad1m .verdigim kimselerle. bir pol.er~1ige giri~mek .akhmclan bile ge~medL Felsefe temellendirmelenmn kurulu~undaki ozelligi biraz daha ic;ten g?rmeyi kolayla~tirrnas1 bakimmdan, ispat kavram1yle de smirh b1r Olc;i.ide hesapla~tnn. Onun ic;in, gerc;ekten ispatc;1lar var m1 yok mu, varsa bunlar kimler, nerede neyi soylerni~ler c;e~idinden sorular iherinde, gerekli bulrnad1g1mdan, durmad1rn bile. ikinci olarak, cleneme boyunca vercligirn orneklere dokunacag1rn. Bu ornekler yalmzca bir ornektir. Hic;birinin, ic;ine dolanchg1 karma~1k gii~}Ukleri, ~epec;evre arka plamyle de~­ meye kalkrnad1rn. Dilegirn felsefe temellendirrnelerinin ne olup olmad1g1 bakirnmdan gorliliip anla~1lmasm1 kolayla~t1rrnak iizere bir tutamak vermekti. Boylece, and1g1m orneklerin ornek roliinden ba~ka bir rohi olamazdl. Biitiiniyle, ama ozellikle de bu son belirlemelerden otiiri.i, eldeki deneme, belki de, baz1 tarti~malann alevlenmesine yol a~a­ caktir_ Hangi kihga biiri1niirse biiriinsiin, ben ~imdi bu ta1·LI~ma­ lan onlemiye yeltenmiyecegim. Denemenin i~leme t~banma boylesine yak1~mayan bir yeltenrne dii~i.inemem ~iinkll. Bi.iti..in yapm1ya ~ah~t1g1m, felsefenin ozel boyutu olarak temellendirme kavramm1 yalmzca bir iki a~1dan goriip gostermek olclu. ~irnclilik bu kadarla yetinecegim.