COG 1/10/14 5:25 PM Page 37 Salih ÇALI / Uludağ Yaş Sebze Meyve İhracatçıları Birliği Başkanı cir Siyah İn Bursa zmesi Ceviz E Burdur eyniri Ezine P Coğrafi işaretler konusunda Fransa dünyanın örnek ülkelerinden biri. Halen bu ülkede 560’ı şarap, 207’si tarım ve gıda ürünü olmak üzere toplam 767 ürün koruma altında. Fransız mucizesinin mimarı olarak gösterilen “Köken ve Kalite Ulusal Enstitüsü” (INAO) sadece coğrafi işaretler alanında çalışıyor ve tüm Fransa’ya yayılmış sekiz bölgesel ünitesi, 24 şubesi ve tam 260 çalışanı ile hizmet veriyor. Avrupa Birliği (AB) genelinde de rakamlar ciddi boyutlarda. AB’de halen bin 928’i şarap, bin 154’ü de tarım ve gıda ürünü olmak üzere toplam 3 bin 82 ürün korunuyor. 43 tane de geleneksel ürün adı koruması var. Korumada ilk beş sırayı Akdeniz ülkeleri alıyor. Sırasıyla İtalya (259), Fransa (207), İspanya (169), Portekiz (123) ve Yunanistan (101) toplam 877 tescile sahip. Bu, AB’deki toplam tescillerin yüzde 76’sını oluşturuyor. Bu durum bir yandan Akdeniz ülkelerinin sahip olduğu zengin yöresel ürün potansiyelini, diğer yandan da ülkelerin bu ürünlere sahip çıkma konusundaki duyarlılıklarını gösteriyor. AB verilerine göre, coğrafi işaretli ürünler Birlik ekonomisinde önemli bir yere sahip. Yıllık ciro- “Coğrafi işaretli ürünler pazarda avantaj sağlıyor ” Bursa Siyah İnciri konusunda çalışıyoruz. Beş yıl önce ilk müracaatımızı Alara olarak yapmıştık. Süreçler uzun zaman alıyor. Bu müracaat kadük kaldı. Şimdi Uludağ Yaş Sebze Meyve Ürünleri İhracatçıları Birliği olarak müracaat edeceğiz. İçeride coğrafi işaret aldıktan sonra asıl mücadele yurtdışında devam edecek. Çünkü her ülkede ayrı ayrı işlem yapmamız gerekiyor. Coğrafi işaret uluslararası ticarette çok öne çıkmaya başladı. Coğrafi işaretli ürünler tüketiciler tarafından aranır oldu. Uluslararası pazarlarda coğrafi işaretli ürünler büyük avantaj sağlıyor. Bu konuyu çok önemsemek lazım. Prof. Dr. Yavuz TEKELİOĞLU “Devlet politikası haline gelmeli” Öz varlığımızı oluşturan yöresel ürünlerimize sahip çıkmak, onları coğrafi işaretlerle ulusal ve uluslararası platformlarda korumak ve geliştirmek konusunda öncelikle ulusal bir politika oluşturulmalı, bu bağlamda ivedi bir yeniden yapılanma gerçekleştirilmeli. Yeniden yapılanmanın ise yasal ve kurumsal boyutları bulunuyor. Coğrafi İşaretlerin ve Geleneksel Özellikli Ürün Adlarının Korunması Hakkında Kanun Tasarısı mutlaka yasalaşmalı. Konunun Türkiye açısından arz ettiği önem ve Türkiye’nin coğrafi işaretler alanındaki yüksek potansiyeli nedeniyle, sadece Cİ konusunda çalışacak, Fransa örneğinde olduğu gibi ulusal bir enstitü kurulmalı. “Türkiye Coğrafi İşaretler Enstitüsü” adı verilebilecek bu enstitü, Avrupa Birliği ülkelerinde olduğu gibi Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’na bağlanmalı. Coğrafi işaretlerimizin AB’de koruma altına alınabilmeleri için ise, kurumlarımızın Brüksel nezdindeki pahalı, bürokratik ve uzun zaman alan girişimlerinin yerine devletin bu misyonu yüklenmesi gerekir. Bunun somut örnekleri de var. Nitekim, Gürcistan ve AB, coğrafi işaretlerini karşılıklı olarak tanımayı öngördüler. Bunu daha sonra AB-Moldavya sözleşmesi izledi. Türkiye de coğrafi işaretlerinin karşılıklı olarak korunması için ivedilikle Avrupa Birliği’nin kapısını çalmalı. ları 54.3 milyar euro’ya, ihracat gelirleri ise 11.5 milyar euro’ya ulaşıyor. Birlik gıda ve içecek sektörü üretim değerinin yüzde 5.7’sini ihracat gelirlerinin de yüzde 15’ini oluşturuyorlar. Coğrafi işaretin önemini ve ortaya çıkardığı ekonomik fırsatı en iyi bu rakamlar gösteriyor. Özetle, Türkiye’nin elinde bu anlamda paha biçilmez bir fırsat bulunuyor. PAZAR AVANTAJLARI Coğrafi işaret denince ilk akla gelen isim hiç kuşkusuz Akdeniz Üniversitesi’nin emekli profesörlerinden Yavuz Tekelioğlu. Yöresel ürünler ve coğrafi işaret konusundaki özverili çalışmaları nedeniyle kendisine “Bay Coğrafi İşaret” diyenler de var. Akdeniz Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi’nde öğretim üyeliği yapan Yavuz Tekelioğlu, son 15 yıldır bütün mesaisini coğrafi işaretler konusuna ayırmış durumda. Kurucusu olduğu “Akdeniz Üniversitesi, Akdeniz Ülkeleri Ekonomik Araştırmalar Merkezi” bünyesinde, Aydın inciri, Ege sultani üzümü, Divle obruk peyniri, Mersin cezeryesi, Buldan bezi, Ezine peyniri ve Eskişehir lüle taşı ile Fransa’da Rokfor, İtalya’da da Parmesan peynirleri üzerinde ciddi araştırmaların yapılmasını sağlamış. Türkiye’de ideal bir coğrafi işaretler sisteminin kurulabilmesi, yöresel ürünlere değer kazandırılarak sürdürülebilir kırsal kalkınmanın desteklenmesi ve biyolojik çeşitliliğin korunması amacıyla kurulan, “Yöresel Ürünler ve Coğrafi İşaretler Türkiye Araştırma Ağı”nın (YÜHAFTALIK EKONOMİ DERGİSİ 12 - 18 OCAK 2014 PARA 37