Kardiyovasküler Hastalıklarda Tamamlayıcı ve

advertisement
Kardiyak Rehabilitasyon Özel Sayısı-Cardiac Rehabilitation Special Issue
doi: 10.5543/khd.2016.44227
DERLEME
Journal of Cardiovascular Nursing 2016;7(Sup 2):69-83
REVİEW
Kardiyovasküler Hastalıklarda Tamamlayıcı ve Alternatif
Tıp Konusunda Güncel Yaklaşımlar
Current Approaches to Complementary and Alternative Medicine in Cardiovascular Diseases
Hilal Uysal1
1
İstanbul Üniversitesi, Florence Nightingale Hemşirelik Fakültesi, İstanbul.
ÖZET
ABSTRACT
Kardiyak rehabilitasyon programı, çeşitli kardiyovasküler
hastalıkları olanlara yardımcı olmak, semptomlarını
iyileştirmek ve fonksiyonel kapasitelerini artırmak için
geliştirilmiş önemli bir uygulamadır. Sağlığı korumak için
yaratıcı ve yenilikçi yaklaşımlar bu alanda gereklidir.
Bununla birlikte, yüksek kaliteli bilimsel kanıtların sınırlı
olması, birçok Tamamlayıcı ve Alternatif Tıp girişiminin
uygulanmasını imkansız hale getirmekte ve daha ileri
araştırmaların önemini de güçlendirmektedir.
Ciddi ve olasılıkla yaşamı tehdit eden tedavi etkileşimlerine
neden olabileceği için, bitkisel ilaçların kullanımında
kardiyovasküler hastalıklar için reçeteli ilaç kullanan
hastalarda çok dikkatli olunmalıdır. Kardiyak ilaçların dar
terapötik aralığının olması nedeniyle diyet takviyeleri ve
bitkisel ilaçlar ile olumsuz etkileşime girme olasılığı endişe
vericidir. Bu nedenle yararlı Tamamlayıcı ve Alternatif Tıp
tedavilerini teşvik etmek ve olası bitki-ilaç etkileşimlerini
önlemek
için
kardiyovasküler
hastalığı
olanlarda
Tamamlayıcı ve Alternatif Tıp kullanım sıklığını ve doğasını
anlamak önemlidir. Bu derlemede bu konuda bilgi paylaşmak
amacıyla hazırlanmıştır.
Cardiac rehabilitation program is an important application
developed to help people with various cardiovascular
diseases, to improve their symptoms and to increase their
functional capacities. Creative and innovative approaches to
maintaining health are needed in this area. However, the
limited availability of high-quality scientific evidence makes it
impossible to implement many Complementary and
Alternative Medicine initiatives and strengthens the
importance of further research.
Patients using prescription drugs for cardiovascular diseases
should be very careful in using herbal medicines, as they can
cause serious and possibly life-threatening treatment
interactions. Due to the narrow therapeutic range of cardiac
drugs, the possibility of adverse interactions with dietary
supplements and herbal medicines is of concern. For this
reason, it is important to understand the frequency and
nature of Complementary and Alternative Medicine use in
those with cardiovascular disease to encourage useful
Complementary and Alternative Medicine treatments and
prevent possible plant-drug interactions. This review is
intended to share information on this topic.
Anahtar
kelimeler:
Kardiyak
rehabilitasyon;
kardiyovasküler; tamamlayıcı ve alternatif tıp.
Key
words:
Cardiac
rehabilitation;
complementary and alternative medicine.
Geliş tarihi: 23.11.2016 Kabul tarihi: 23.12.2016
Sorumlu Yazar: Yard. Doç. Dr. Hilal Uysal
Yazışma adresi: İstanbul Üniversitesi Florence Nightingale Hemşirelik Fakültesi Abide-i Hürriyet Cd. 80270 Şişli-Türkiye.
Tel: 0212 440 00 00- 27028 E-posta: hilaluysal@gmail.com
69
cardiovascular;
Journal of Cardiovascular Nursing
GİRİŞ
Yirminci
yüzyılın
ortalarından
başlayarak,
hastalıkların tanı ve tedavilerinde gözlenen hızlı
gelişmeler çoğu kez bilimsel kanıtlara dayanmayan
ve başlangıçta alternatif olarak adlandırılan
yöntemlerde hızlı bir artışı da beraberinde
getirmektedir.[1] 1990 yılına kadar primer medikal
sorunlar için Tamamlayıcı ve Alternatif Tıp (TAT)
uygulamalarının kullanımının üçte bir oranında
olduğu, 1990 yılından sonra hastalığın önlenmesi
veya sürdürülmesi için TAT uygulamalarının
kullanımının artmaya başladığı görülmüştür.[2-4]
Tamamlayıcı ve Alternatif Tıp uygulamalarının
kullanımının bu kadar fazla olması, sağlık bakım
sisteminde çok fazla yer almaya başlaması nedeniyle
1998 yılında Tamamlayıcı ve Alternatif Tıp Ulusal
Merkezi (The National Center for Complementary
and Alternative Medicine-NCCAM) kurulmuştur.
Yıllık bütçesi 100 milyon dolardan daha fazladır ve
misyonu TAT uygulamaları için araştırmacıları ve
araştırmaları desteklemek, TAT yöntemlerini çalışan
profesyonellerine ve topluma bilgi yaymaktır.[5]
Ülkemizde bu alanda ilk düzenleme 1991 yılında
çıkartılan “Akupunktur Tedavi Yönetmeliği” ile
oluşturulmuştur. Bu yönetmeliğin amacı “ülkemizde
akupunktur tedavisinin, diğer tedavi metodlarında
olduğu gibi, bilimsel yöntemlerle yapılmasının
sağlanması”
olarak
belirtilmiştir.[6]
Sağlık
Bakanlığı'nın, son olarak Ekim 2014 yılında
yayımladığı “Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp
Uygulamaları Yönetmeliği” ile bu alan yeni bir boyut
kazanmıştır. Bu yönetmelik ile uygulayıcılar,
eğitimleri ve uygulayacak sağlık kuruluşlarının
özellikleri yanı sıra, hangi yöntemlerin hangi
hastalıklarda
uygulanabileceği
konusuna
yer
verilmiştir. Akupunktur dışındaki diğer geleneksel
ve tamamlayıcı tıp uygulamaları da ilk defa bu
yönetmelikte tanımlanmıştır. Bunlar; apiterapi,
fitoterapi, hipnoz, sülük, homeopati, kayropraktik,
kupa uygulaması, larva uygulaması, mezoterapi,
proloterapi, osteopati, ozon uygulaması, refleksoloji
ve müzik terapi’dir. İkinci bir yenilik de, bu
konularda daha önce mevzuatı olmadığı halde
uygulama yapan kişilere ve bu kişilerin eğitimlerine
belli standartlar ve sınırlamalar getirilmiş olmasıdır.
Söz konusu alanda uygulama yapma yetkisi sadece
hekimlere ve kendi alanlarıyla sınırlı olmak üzere diş
hekimlerine ve eczacılara verilmiştir.[7]
Ulusal Sağlık Görüşme Anketi (National Health
Interview Survey-NHIS, 2002-2012) sonucuna göre,
Amerikalı yetişkinlerin yaklaşık %30’dan fazlası,
çocukların yaklaşık %12’si geleneksel, tıp dışında
gelişen sağlık bakım yaklaşımlarını kullanmaktadır.
Cilt - Vol. 7 Sayı - No. Ek 1 - Sup 2
Bu yaklaşımları açıklarken insanlar genellikle
“alternatif”
ve
“tamamlayıcı”
değişkenlerini
birbirinin yerine kullanır, ancak iki terim farklı
kavramları açıklar. Eğer genel olmayan bir uygulama
geleneksel tıp ile birlikte kullanılırsa, “tamamlayıcı”,
genel olmayan bir uygulama geleneksel tıp yerine
kullanılırsa, “alternatif” olarak kabul edilir.
Bütünleyici tıp ise, güvenli ve etkili bakımı başarmak
için sinerjik olarak geleneksel ve TAT tedavilerinin
birlikte kullanılması olarak ifade edilir.[8] Modern ve
bilimsel tedaviler dışındaki tedavilerin birçoğu genel
olarak tamamlayıcı ve alternatif tedavi olarak ifade
edilir.[1] Gerçekte alternatif tıp yaygın değildir. Genel
olmayan yaklaşımları kullanan birçok birey onları
geleneksel tedavilerle birlikte kullanmaktadır.[8]
Ulusal Kalp, Akciğer ve Kan Enstitüsü ile Ulusal
Tamamlayıcı ve Alternatif Tıp Enstitüsü
(The
National Heart, Lung and Blood Institue ve The
National Center of Complementary and Alternative
Medicine) tarafından 2001 yılında kardiyovasküler,
akciğer
ve
kan
araştırmalarında
TAT
uygulamalarının kullanımı konusunda düzenlenen
çalıştayda,
bireylerin
büyük
oranda
TAT
uygulamalarını tercih etmeye başladıkları üzerinde
görüşler olmuş ve bu nedenle halkı korumak için
büyük çaplı klinik araştırmaların başlatılması için
ortak karara varılmıştır. TAT uygulamalarının temel
mekanizmalarını
anlamak
için
daha
ciddi
araştırmalar yapılmazsa, zaman ve kaynağın boşa
harcanmasına ve hatta riskli olabileceğine vurgu
yapılmıştır. Prosedüre dayalı TAT girişimleri ve
bitkisel ürünlerin kullanımının standartlaştırılması
için anlamlı temel ve klinik araştırmalar gereklidir.[9]
Tamamlayıcı ve Alternatif Tıp Ulusal Merkezi’ne
göre sağlık yönetimi için TAT uygulamaları en az iki
temel fonksiyonda sunulabilir: 1)Mevcut hastalığı
tedavi etmek, 2)Hastalığı önlemek ve sağlığı
sürdürmektir. Hastalığın tedavisi için TAT
uygulamalarının etkililiği ve güvenliği hakkındaki
çalışmalar, makaleler ve meta analizler artarak
devam etmektedir.[2-4]
2002-2012 yıllarında yapılan Ulusal Sağlık Görüşme
Anketi ile yetişkinler arasında en fazla kullanılan 10
tamamlayıcı sağlık yaklaşımı açıklanmıştır: Bunlar,
doğal ürünler (yoğun vitamin ve mineral kullanımı
dışında diğer takviyeler) (%17.7), Yoga, Tai Chi ya da
Qi Gong (%10,1), Kayropraktik ya da Osteopati
manipülasyonu (%8.4), Meditasyon (%8), Masaj
(%6.9), Özel diyetler (%3), Homeopati (%2.2),
progresif gevşeme egzersizleri (%2.1), hayal kurma
(%1.7) yetişkinler arasında en fazla kullanılan zihinbeden
yaklaşımlarıdır.
Diğer
zihin-beden
uygulamaları arasında akupunktur, rahatlama
70
Kardiyovasküler Hastalıklarda Tamamlayıcı ve Alternatif Tıp Konusunda Güncel Yaklaşımlar
teknikleri (solunum egzersizleri, hayal kurma ve
progresif kas gevşetmesi), tai chi, qi gong, terapötik
dokunma, hipnoterapi ve hareket terapileri
(Feldenkrais yöntemi, Alexander tekniği, Pilates,
Rolfing Yapısal Entegrasyon ve Trager psikofiziksel
entegrasyon gibi) yer almaktadır.[8]
KV hastalığın önlenmesi ve tedavisinde kullanılan
TAT uygulamalarına genel bakış
Artan popülarite nedeniyle, bitkilerin, yoğun vitamin
tedavisi ve diğer besin takviyelerinin kullanımı
büyük ölçüde kontrolsüz olmaktadır. Özellikle,
birçok hasta bitkisel bileşikler ve geleneksel ilaçlar
arasındaki olası tehlikeli etkileşimlerden ve
gelişebilecek
yan
etkileri
değerlendirmekten
habersizdir. Bitkisel takviyelerin kullanımından
kaynaklanan yan etkiler aşırı duyarlılık reaksiyonları,
perioperatif
yan
etkiler,
hepatotoksisite,
nefrotoksisite olarak açıklanmaktadır.[10]
Fayda kanıtları bir kenara, TAT uygulamaları tek
başına ya da özellikle KV tedaviler gibi geleneksel
ilaçlar ile birlikte kullanıldığında yan etkilere neden
olabilir. Yapılan çalışmalarda kardiyak hastalarda,
TAT kullanımının hem riskleri hem de yararları
açıklanmaktadır. Örneğin, Çin tıbbının bir parçası
olan qi gong gibi fiziksel terapilerin hipertansiyon
kontrolü için yararlarının olduğu, Koenzim Q10
takviyelerinin kullanılmasının kalp yetersizliği
hastaları
için
olumlu
etkilerinin
olduğu
açıklanmaktadır. Kardiyak ilaçların dar terapötik
aralığının olması nedeniyle diyet takviyeleri ve
bitkisel ilaçlar ile olumsuz etkileşime girme olasılığı
endişe vericidir. Bu nedenle yararlı TAT tedavilerini
teşvik etmek ve olası bitki-ilaç etkileşimlerini
önlemek için KV hastalığı olanlarda TAT kullanım
sıklığını ve doğasını anlamak önemlidir.[11]
Kardiyovasküler hastalığı olanlar tarafından TAT
uygulamalarının kullanımının rapor edildiği iki
çalışmada, bireylerin TAT tedavisinin kullanım
yaygınlığı, tedavinin hangi türlerini seçtikleri ve
seçme nedenleri, TAT kullanan hastaların reçete
edilen KV ilaçlar ile birlikte kullanımı konusunda
olası
risklerinin
farkındalıkları
araştırılmıştır.
Çalışmaya
katılanların
%
64’ünün
TAT
uygulamalarının bazı çeşitlerini kullandıkları tespit
edilmiştir. Bitkisel veya bitkisel olmayan besin
takviyelerini (bitkisel besin takviyeleri % 32, bitkisel
olmayan besin takviyeleri % 22 ve her ikisini
kullananların % 12) bireylerin % 40’ı tarafından
kullanıldığı tespit edilmiştir. En sık kullanılan
bitkisel olmayan besin takviyeleri balık yağı,
glukozamin ve koenzimlerdir. En popüler bitkisel
olan besin takviyeleri ise, sarımsak, ekinezya, keten
71
tohumu, çoklu otlar, maydanoz içeren preparatlar ve
ginseng
olarak
bulunmuştur.
Vitaminler
katılımcıların % 35’i tarafından kullanılmış, E
vitamini kullananların çoğunlukta olduğu (%73),
daha sonra sırasıyla C, B ve A vitaminini (% 32, % 8,
% 5) kullandıkları belirlenmiştir. Daha az sıklıkla
kullanılan
diğer
uygulamalar
akupunktur,
kayropraktik, enerji şifa vericiler, halkın şifa çareleri,
homeopati ve masajdır. Katılımcıların tercih ettiği
psikolojik terapi uygulamaları, kendi kendine yardım
grupları, gevşeme terapisi, biofeedback, ruhsal şifa
ve hipnozdur.[10,12,13]
Wood ve ark. (2003)[10]’nın yaptığı çalışmada, bilimsel
verilerin azlığına rağmen bireylerin yaklaşık üçte
birinin TAT uygulamalarını seçtiği belirtilmiştir.
Yazarlar bireylerin TAT uygulamalarının kanıtlanmış
yararı olduğunu düşündükleri için kullandıklarını
düşünmektedir. Bireylerin önemli bir kısmı, kendi
geleneksel tıbbi tedavisi ile birlikte TAT
uygulamalarını kullanarak sağlığını daha da
geliştirmek istediklerini açıklamışlardır.[10] Yapılan
çalışmalarda, hastaların reçeteli ilaçlarının yanında
en az bir bitkisel takviye kullandıkları tespit
edilmiştir. Bu durumda, TAT uygulamalarını
kullanan hastaların, kullandıkları reçeteli tıbbi ilaçlar
ile etkileşime girebilecekleri ve ciddi yan etkilere
neden olabileceği yönünde eğitim verilmesi dikkat
çekmektedir.[10,14] Bu nedenle, sağlık çalışanları
hastaların kullandıkları reçeteli KV ilaçların olası yan
etkilerini anlatmanın yanında, hekimin bilgisi
olmadan veya reçetesiz kullandıkları diğer ilaçlar,
vitaminler, bitkisel takviyelerin olası tehlikeleri
konusunda hastalara eğitim vermelidirler. Hastaların
TAT uygulamalarını tercih etmeleri ve kullanmaya
devam etmelerindeki en önemli etkenlerden birisi de,
maliyet açısından daha ucuz olmalarıdır.[10,15] Ayrıca
hastalar bu bitkisel takviyeleri kullandıklarında
kendilerini daha iyi hissettiklerini belirtmekte ve bu
nedenle de reçeteli KV ilaçlarını düzenli ve sürekli
kullanma
konusunda
uyumsuzluk
göstermektedirler. Bu hastalar çoğu zaman KV
ilaçlarını daha az kullanma ihtiyacı hissettiklerini
belirtmektedirler.[10]
Birçok tamamlayıcı sağlık yaklaşımı iki alt gruptan
birine yönelim gösterir; doğal ürünler ya da zekabeden uygulamaları. Bu grupta bitkiler, yoğun
vitamin tedavisi, mineraller ve probiyotikler gibi
çeşitli ürünler yer alır. Yaygın olarak pazarlanır,
tüketicilere kolaylıkla ulaşabilir ve çoğunlukla diyet
takviyeleri olarak satılırlar.[8] KV hastalıkların
yönetiminde sıklıkla tercih edilen TAT uygulamaları
beş grupta incelenir (Tablo 1): 1) Tamamlayıcı Tıp
Sistemler, 2) Zihin-Beden Terapötik Girişimleri, 3)
Journal of Cardiovascular Nursing
Manipülatif Beden Temelli Uygulamalar, 4) Biyolojik
Temelli Girişimler, 5) Spesifik Yaklaşımlar.[5,16,17]
Tablo 1. Kardiyovasküler hastalıkların yönetiminde sıklıkla tercih edilen TAT uygulamaları. [5,16,17]
1-Tamamlayıcı Tıp Sistemler:
3-Manipülatif Beden Temelli Uygulamalar:
-Geleneksel Çin Tıbbı (Akupunktur)
-Osseous manipülasyon (Osteopati, refleksoloji,
-Doğal (Naturopatik) Tıp
kayropraktik)
-Homeopati
-Yumuşak doku mobilizasyonu (masaj, tui na, myo-Ayurveda
facial release, kranio-sakral terapi)
-Biyo-alan enerji tıbbı (terapötik dokunma, reiki)
-Işık terapisi
-Manyetik alan terapisi (son dönemde gelişen bir
alandır.)
2-Zihin-Beden Terapötik Girişimleri:
-Meditasyon
(qi
gong,
vipassana,
mindfulness)
-Hareket meditasyonu (yoga, tai chi)
-Solunum temelli uygulamalar (derin nefes
alma egzersizleri)
-Manevi/dua temelli uygulamalar
-Biyolojik geri bildirim
-Yönlendirilmiş hayal kurma
-Davranış terapisi
-Hipnoz
-Müzik terapisi
Yaygın Olarak Kullanılan TAT Uygulamaları ile
Kardiyovasküler Tedavi Arasındaki Etkileşim
Tamamlayıcı ve alternatif tıp antihipertansif
tedavilerinin kullanımı, hastalar arasında giderek
popüler olmaya devam etmektedir. Kan basıncını
düşürmek için kullanılan TAT uygulamalarını
destekleyen kanıtların araştırıldığı meta analiz
çalışmalarında siyah çikolata, koenzim Q10,
melatonin, D vitamini, Qi gong, yavaş nefes alma,
meditasyon, akupunktur gibi TAT uygulamaları yer
almaktadır.[18] Kakao tüketimi ile KB ve KV sonuçlar
arasındaki ilişkiyi açıklamak için yapılan bir
çalışmada, 15 yıl boyunca hastalar izlenmiş ve kakao
tüketimi yüksek olan hastalarda kan basıncının daha
düşük olduğu, KV ve tüm nedenlere bağlı mortalite
riskinde % 50 oranında göreceli bir azalma olduğu
tespit edilmiştir.[19] Kırk dört hipertansif hasta 18
hafta boyunca bitter ve beyaz çikolata tüketmeleri
konusunda randomize kontrollü olarak izlenmiş.
Bitter çikolata tüketenlerin sistolik kan basıncında
(SKB) 2.9±1.6mmHg, diyastolik kan basıncında
(DKB) 1.9±1.0mmHg azalma bulunmuştur. Düzenli
olarak küçük miktarlarda çikolata tüken hastaların
Cilt - Vol. 7 Sayı - No. Ek 1 - Sup 2
4-Biyolojik Temelli Girişimler:
-Bitkisel terapiler (Bitki temelli maddeler),
Fitoterapi
-Klinik beslenme terapisi (terapötik diyet, diyet
takviyeleri; yoğun vitamin tedavisi, mineraller,
diğer tamamlayıcı takviyeler)
-Şelasyon terapisi
-Anadolu Halk Hekimliği
-Diğer takviyeler (tamamlayıcı tedaviler)
5-Spesifik Yaklaşımlar:
-Sauna
-Hayvan iletişimi destekli terapiler
-Spinal Cord uyarısı
uzun
dönemli
KB
değerlerinde
azalma
görülmüştür.[20] Bir meta analizde, iki hafta boyunca
günde ortalama 100 gram çikolata tüketilmesi
sonucunda, SKB’nda 4.7±2.9mmHg ve DKB’nda
2.8±2.0mmHg azalma olduğu bulunmuştur.[21] Diğer
bir meta analizde de, hipertansiyon hastaların günde
10-30 gram oranında bitter çikolata tüketmeleri
önerilmiştir. Çoğu ticari çikolatanın flavonoidleri yok
edecek şekilde işlenmesinden dolayı, en az % 70
oranında kakao içeren, gurme çikolata olarak
adlandırılan çikolatanın tüketilmesinin daha iyi bir
seçim olacağı belirtilmektedir. Olası bir risk olarak
çikolatanın
migren
baş
ağrısını
tetikleme
olasılığından bahsedilmektedir.[18,22]
Genel populasyonda ve kardiyovasküler hastalığı
olanlarda en sık kullanılan iki TAT uygulaması;
bitkisel ürünler ve zihin-beden terapileridir. Yapılan
çeşitli çalışmalarda kalp hastalarının çoğunluğu, dua
ve manevi uygulamaları içeren TAT girişimlerini
kullandıklarını belirtmişlerdir. Ayrıca, gençlerin,
kadınların, eğitim düzeyi yüksek olanların ve daha
zayıf sağlık durumu olanların TAT uygulamalarını
tercih ettikleri belirlenmiştir. Bitkisel tedavi
72
Kardiyovasküler Hastalıklarda Tamamlayıcı ve Alternatif Tıp Konusunda Güncel Yaklaşımlar
kullanımının gelir düzeyi yüksek olan hastalarda
yaygın olduğu, ancak sigortası olmayanlarda da
benzer oranlarda kullanım olduğu belirtilmiştir.[9,23,24]
Kronik kalp yetersizliği, angina, hipertansiyon gibi
kardiyak
sorunları
olan
hastaların
TAT
uygulamalarını
kullandıkları
belirtilmektedir.
Bununla birlikte kronik kalp yetersizliği hastaları
tarafından
TAT
uygulamalarını
daha
çok
anksiyetenin giderilmesi ve kilo verilmesi gibi kalp
yetersizliği tedavisi dışındaki durumlar için
kullanıldığı tespit edilmiştir. Ancak kalp yetersizliği
hastalarının kilo vermek için kullandıkları TAT
takviyeleri konusunda bilgi vermek istemedikleri için
açıklamamış olabilecekleri de düşünülmektedir.[25]
Yeh ve ark. (2006)[23], TAT uygulamalarının KV
hastalıkları (özellikle hipertansiyon ve koroner arter
hastalığı) tedavi etmek için kullanılmadığını, bunun
nedeninin KV hastalıkların etkili bir şekilde tedavi
edilmesinden kaynaklanabileceğini belirtmişlerdir.
Diğer bir görüş de hastaların ilaç-bitki etkileşiminden
doğabilecek yan etkilerinden korktukları için
kullanmayı azaltmış olabilecekleri yönündedir.[23]
Kardiyovasküler hastalığı olanların stres, duygusal
sağlık için yaygın olarak zihin-beden uygulamalarını
kullandıkları belirlenmiştir.[23] Bu durum, kardiyak
rehabilitasyonda psikososyal destek, stres yönetimi
ve başa çıkma becerileri üzerine araştırmalar yapan
Esch
ve
ark.(2002)[26]’ı
tarafından
da
desteklenmektedir. Yazarlar, TAT uygulamalarının
kardiyak risk medyatörleri olan stres hormonları,
kortizol ve hipotalamus-hipofiz adrenal aksı üzerine
olumlu etkileri olduğunu belirtmişlerdir.[26] Kronik
hastalıklar ve risk faktörlerinin (aşırı kilo %38.2;
obezite
%21.4;
yüksek
kolesterol
%19.6;
hipertansiyon %18.1; sigara içme %17.4; alkol
tüketimi %6.8; diyabet %9.1) kontrol altında
tutulması için en sıklıkla kullanılan TAT
uygulamalarının kayropraktik ya da osteopatik
manipülasyon, masaj, akupunktur, naturopati
olduğu belirtilmiştir.[27] Başka bir çalışmada da KV
hastalığı olanların yaşam şekli değişikliği için
yararlandığı bazı TAT uygulamaları, meditasyon,
yoga rahatlama egzersizi, hayal kurma ve stres
yönetimi
modülünün
bir
parçası
olarak
psikofizyolojik öz denetimin diğer yöntemlerini
kullandıkları gösterilmiştir. TAT uygulamalarının da
yer aldığı yoğun yaşam şekli değişiklikleri
programının
aterosklerozu
geri
döndürdüğü
gösterilmiştir.[28]
73
Kardiyovasküler
hastalıkların
kullanılan TAT uygulamaları
yönetiminde
1-Tamamlayıcı tıp sistemleri:
-Tamamlayıcı ve alternatif tıp sistemleri arasında yer
alan geleneksel Çin tıbbı, hayati yaşam enerjisini
dengelemek ve yenilemeye yardım etmek için
akupunktur, bitkiler, diyet ve beslenme, egzersiz,
stres azaltma ve yaşam şekli danışmanlığı ve masaj
gibi geleneksel yöntemleri kullanır.[5]
-Ayurveda, Hindistanda kullanılan 5000 yıllık zihinbeden
uygulamalarıdır.
Bitkiler,
beslenme,
meditasyon, yoga ve masaj yöntemlerini kullanır.[5]
-Naturopati, doğal tıp olarak da bilinen, diğer
alternatif yöntemlerinde de olduğu gibi vücudun
kendi kendini iyileştirebilme yeteneğini dışarı
çıkarmasına yardımcı olan ve bu doğrultuda hareket
eden bir yöntemdir. Naturopatide, beslenme
kontrolü ve bitkisel tedavi olmak üzere çeşitli doğal
tedavi
yöntemleri
kullanılmaktadır.
Bireyin
ihtiyaçlarına göre ve tercihen hidroterapi, suda
yapılan fiziksel egzersiz ve tedaviler yer almaktadır.
Bu yöntem Amerika ve Kanada da ki bazı okullarda
akredite edilmiş ve eğitimde yer almıştır.[5]
-Homeopati, kendi başına bütünsel bir tedavi
sistemini ifade eder. Homeopati, “maddeler
seyreltildikçe etki güçleri artar” prensibine
dayanmaktadır. Homeopatik tedavide ilaçlar;
bitkilerden,
hayvanlardan,
minerallerden
ve
insanlara ve hayvanlara ait hastalıklı dokulardan
yüksek oranda seyreltilerek etkin hale getirilir. Belli
bir seyreltme noktasından sonra artık ilacın elde
edildiği madde yok olur ve sadece onun enerjisi veya
o maddenin ruhu olarak nitelendirilen kısmı kalır.
Hasta insanın sahip olduğu yaşam gücü aldığı ilaçla
daha da güçlenmek için harekete geçer ve vücudun
kendi kendini iyileştirmesini sağlar.[5]
2-Zihin-Beden Terapötik Uygulamaları:
Zihin-beden temelli yaklaşımlar ile kan basıncının
kontrol altına alınması arasında pozitif yönde ilişki
olduğunu gösteren birçok çalışma bulunmaktadır.
-Qi gong, hareket, nefes alma ve meditasyon içeren
geleneksel Çin tıbbının önemli bir parçasıdır. Bu
tekniği kullanan hastalarda kan basıncında anlamlı
bir azalma gözlendiği belirtilmiştir. Ancak ilaç ve
egzersiz
kontrolünden
üstün
olmadığı
da
vurgulanmıştır.[29,30] Yavaş ve kontrollü solunum,
parasempatik sistemin aktivasyonunu artırdığı ve
sempatik sistemin aktivasyonunu azalttığı için kan
Journal of Cardiovascular Nursing
basıncı kontrolünde önemli bir faktör olarak
görülmektedir.[31] Çalışmalarda yavaş ve kontrolü
solunum ile transandantal meditasyonun kan
basıncının
düşürülmesinde
etkili
olduğu
bildirilmektedir.[18,31,32]
-Tai Chi, qi gong’un bir türüdür ve enerjiyi geri
kazandırmak ve sağlığı geliştirmek için tasarlanmış
ilaçlar, porsiyonlar, egzersizler ve solunum gibi farklı
teknikler içeren eski bir Çin uygulamasıdır. Çin tıp
pratiğinde qi, dünyada ve beden içinde var olan
yaşam enerjisi olarak görülür. Bireyin fiziksel,
zihinsel ve duygusal durumlarındaki dengesizlikleri
vücudun farklı yerlerinde qi’yi rahatsız edecektir. Tai
Chi, hipertansiyon, stres, depresyon, zihinsel
zorlanma, kronik hazımsızlık, uykusuzluk ve artrit
tedavisinde de başarıyla kullanılmıştır.[33]
Kardiyak rehabilitasyon hastalarında Tai Chi’nin
etkisinin incelendiği bir çalışmada elde edilen
sonuçlar, Tai Chi’nin miyokart infarktüsü (Mİ)
sonrası hastalarda kan basıncının kontrolü için,
aerobik egzersize denk bir etkisi olduğu ve tai chi’nin
hastanın
tercihine
bağlı
olarak
kardiyak
rehabilitasyon programlarında aerobik egzersizin
alternatifi
veya
ek
bileşimi
olabileceğini
düşündürmektedir.[34] Diğer bir çalışmada da, tai chi
uygulamasının kronik kalp yetersizliği hastalarının
rehabilitasyonu için yararlı ve yardımcı olabileceği
belirtilmiştir.[35]
-Transandantal meditasyon uygulaması ile KR
hastalarında, kan basıncı (KB) ve kolesterol
düzeylerinin azaltılması, kalp hızı, plazma laktat
düzeyi ve bazal solunum düzeyinin düşürülmesi,
nöroendokrin fonksiyon üzerine stresin etkilerinin
tersine çevrilmesi ve sempatik aktivasyonun
azaltılması gibi sonuçlar elde edilmiştir.[33]
-Rahatlama egzersizi: Bir meta analizde, yoğun
denetimli gevşeme tekniklerinin uygulanmasının
iskemik kardiyak bir durumu iyileştirdiği ve ikincil
korunmada katkısı olduğu belirtilmiştir.[36,37]
3-Manipülatif Beden Temelli Uygulamalar:
-Osteopati, eklemler, kaslar ve omurgayı içeren kas
ve iskelet sistemindeki rahatsızlıkların teşhis ve
tedavisi ile birlikte, vücuttaki tüm sistemleri dikkate
alarak bütüncül bir yaklaşımla uygulanan manuel bir
terapi
yöntemidir.
Hastalıklarda
kas-iskelet
sisteminin etkinliği üzerinde duran tamamlayıcı bir
tıp uygulamasıdır.[5] Tek başına Osteopati’nin kan
basıncını düşürebileceği, ancak Osteopati’nin yaşam
şekli değişiklikleri ve ilaç tedavisi ile birlikte
kullanılmasıyla kan basıncındaki azalmanın daha
Cilt - Vol. 7 Sayı - No. Ek 1 - Sup 2
fazla ve daha kalıcı olabileceği belirtilmektedir.
Ayrıca hastaların daha düşük dozlarda ilaç
kullanmasına neden olacağı için, olası ilaç yan
etkilerini azaltabileceği belirtilmektedir. Bununla
birlikte bu sonuçların desteklenmesi için daha uzun
süreli randomize kontrollü çalışmalara ihtiyaç
vardır.[16]
-Akupunktur:
Bazı
çalışmalarda
akupunktur
uygulanan hipertansif hastalarda kan basıncının
azaltılmasında etkili olduğu gözlenirken bazılarında
ise herhangi bir etki gözlenmemiştir.[18]
-Işık terapisi: Depreyon, özellikle Mİ sonrası,
iskemik kalp hastalıklarında sağ kalım üzerine güçlü
etkisi olan bir duygu durum bozukluğudur. Depresif
hastalar arasında, ani kardiyak ölüm çoğunluktadır.
Depresyon
hastalarında
kalp
atış
hızı
değişkenliğinde
azalma
tanımlanmıştır
ve
ventriküler fibrilasyon olasılığını artıran yüksek bir
sempatik aktivite ve düşük bir parasempatik aktivite
hesaplanmıştır. Depresyon, aynı zamanda iskemik
kalp ve serebrovasküler hastalık için belirgin bir risk
faktörü olabilecek, trombosit aktivasyonu için artmış
duyarlılıkla da ilişkilendirilmiştir. Işık tedavisinin,
KV
hastalıklarda
depresyon
tedavisi
için
kullanılabilecek TAT girişimi (Örneğin, herhangi bir
ultraviyole radyasyon olmaksızın parlak, beyaz tam
spektrumlu ışık uygulaması gibi) olabileceği
belirtilmektedir.[38]
-Reiki: Reiki, başka insanlardan yayılan ve/veya
uygulayıcı tarafından üretilen vital enerji ile hastanın
enerji seviyesinin sağlıklı duruma çıkarılabilmesi
esasına dayanan Tibet kökenli bir enerji terapisidir.[39]
Yapılan çeşitli çalışmalarda reikinin etkinliği
araştırılmıştır. Çoğu çalışmada reikinin ağrı,
depresyon ve anksiyeteyi azaltmada etkili olduğu
gösterilmiştir.[40,41] Wardell ve ark. (2001)[41], kan
basıncını
düşürmede
etkili
olabileceğini
belirtmişlerdir. Olson ve ark. (2003), Reikinin yaşam
kalitesini iyileştirdiğini ve ağrı derecesini azalttığını
ancak
analjezik
kullanımında
bir
farklılık
yaratmadığını belirtmişlerdir.[42] Richeson ve ark.
(2010)[43], reikinin yaşlılarda ağrı, depresyon ve
anksiyete düzeyinde azalma gösterdiğini ancak KB
ve kalp hızında önemli bir değişiklik sağlamadığını
açıklamışlardır. Potter P (2007)[44] ise, çalışmalarda
elde edilen sonuçların aksine reikinin anksiyete ve
depresyonu azaltmada herhangi bir etkisinin
olmadığının
tespit
etmilerdir.
Bu
açıdan
bakıldığında, diğer TAT uygulamalarında olduğu
gibi reikinin de fiziksel ve mental hastalıklar
üzerinde etkisi yapılabilecek randomize kontrollü
çalışmalarla desteklenmelidir.[45]
74
Kardiyovasküler Hastalıklarda Tamamlayıcı ve Alternatif Tıp Konusunda Güncel Yaklaşımlar
4-Biyolojik Temelli Uygulamalar:
-Melatonin: Serumdaki melatonin seviyesi yaşlanma
süreciyle birlikte azalma eğilimi gösterir. Yaşlanma
sürecinde, akut ve kronik olarak kalp hastalığı sıklığı,
sistematik olarak artar. Son 10 yılda kanıta dayalı
yapılan çalışmalar, melatoninin KV sistemi
etkilediğini
göstermektedir.
Melatoninerjik
reseptörler,
fonksiyonel
olarak
melatoninin
vazokonstrüktör ya da vazodilatör etkileri ile
bağlantılıdır. Koroner arter hastalığı olanlarda,
özellikle miyokart infarktüsü ve/veya ani ölüm riski
yüksek olanlarda, melatonin üretiminin düşük
olduğu gösterilmiştir. LDL kolesterol seviyeleri
yüksek olan bireylerde melatonin seviyesinin düşük
olduğu, melatoninin kolesterol oluşumunu % 38
oranında ve LDL kolesterol birikimini % 42 oranında
azalttığı gösterilmektedir. Melatonin, hipotalamus
üzerine direkt etki göstererek, bir antioksidan olarak,
katekolamin düzeyini düşürerek veya aort
duvarındaki düz kasları rahatlatarak kan basıncını
düşürebilir.[46] Birçok bulgu melatonin ile kan basıncı
arasındaki bağlantıyı desteklemektedir. Yapılan
çalışmalarda melatonin (2.5mg) verilen hastalarda
kan
basıncı
değerlerinde
azalma
olduğu
gözlenmiştir. Melatonin kullanımı ile ilişkili herhangi
bir yan etki bildirilmemesine rağmen, antihipertansif
ilaç alan hastalarda dikkatli kullanılması gerekliliği
vurgulanmaktadır.[18] Yapılan sadece bir çalışmada
nifedipin alan hastalarda kan basıncını yükselttiği
belirtilmiştir.[18,47]
Sonuç
olarak
melatoninin,
hipertansiyon, iskemik perfüzyon yaralanması, ilaç
toksisitesi ve kardiyak hipertrofiyi içeren KV
patofizyolojiyle ilişkili olarak çeşitli yararlı etkilere
sahip olduğu görülmektedir.[48] Bununla birlikte,
melatoninin KV olaylardaki rolü ve KV riski yüksek
bireylerde
kullanımının
yararlılığı
henüz
gösterilememiştir. Küçük boyutlu çalışmalarda
hipertansif tedaviye eklenen melatoninin kontrolsüz
kullanımından sakınılması önerilmektedir.[49]
-Ekinezya: Ekinezya, sıklıkla soğuk algınlığı gibi
basit üst solunum yolu infeksiyonlarını önlemek için
ve tedavi etmek için kullanılır. Sürekli kullanım
sonucunda
hepatotoksik
etkileri
görülebilir.
Amiodaron ya da statinler gibi yaygın olarak
kullanılan diğer ilaçlar ile birlikte kullanıldığında
dikkatli olunmalıdır. Nadir de olsa hepatotoksisiteye
neden olabilir.[5]
-Kava Bitkisi: Anksiyete ve uykusuzluk tedavisinde
kullanılan Kava içeren bileşikler, 1999 yılından
itibaren Amerika ve Avrupa’da nakil gerektiren
fulminan karaciğer yetersizliği olan en az 11 olguda
sorumlu tutulmuştur. Altta yatan karaciğer hastalığı
olan hastalarda Kava kullanımına karşı Amerika
75
Gıda ve İlaç İdaresi (FDA) hepatotoksik ilaç alan
hastalarda bu ilaçların kullanımından sakınılmasını
önermektedir. Birçok Avrupa ülkesinde Kava içeren
ilaçların raflardan kaldırıldığı belirtilmektedir.[5]
-Koenzim Q10 (ubiquinone-CoQ10), hücresel
mitokondriyal solunum için önemli olan, kalp,
karaciğer ve böbreğin mitokondrisinde yüksek
konsantrasyonda bulunan, vitamin benzeri, yağda
çözünebilen bir kinon’dur. Enerji üretimi için vücutta
gereklidir. Ayrıca, membran düzenleyici özelliğinden
dolayı antioksidan serbest kök temizleyicisidir.
Koenzim Q10, konjestif kalp yetersizliği, angina ve
hipertansiyonun
tedavisinde,
HIV/AIDS’li
bireylerde bağışıklık sisteminin uyarılmasında, kas
atrofisinin tedavisinde kullanılmaktadır.
CoQ10, warfarin kullanan hastalarda, K vitamini gibi
prokoagülan etki gösterdiği, ilacın terapötik etkisini
düşürdüğü rapor edilmiştir.[5], CoQ10 kullanan
kronik kalp yetersizliği hastalarında kalp debisi, atım
hacmi ve sol ventrikül ejeksiyan fraksiyonunda
iyileşme sağladığı, ancak klinik sonlanım noktalarını
açıklamak için yeterli sonuç alınmadığı belirtilmiştir.
İtalya’da yapılan bir gözlemsel çalışmada, kalp
yetersizliği tedavisinde Adjuvan tedavi olarak
CoQ10 kullanımının etkisi ve güvenliği araştırılmış,
siyanoz, ödem, raller, uykusuzluk ve rahatsızlık gibi
klinik sonlanım noktalarında iyileşme sağladığı rapor
edilmiştir.[51] Özetlersek, literatürde CoQ10’nun kalp
yetersizliğinin adjuvan tedavisinde kullanımı için
güvenli olduğu sonucuna varılmıştır. Ancak, kronik
kalp yetersizliğinin yönetiminde rutin CoQ10
kullanımının tavsiye edilebilmesi için, yaşam kalitesi,
mortalite gibi klinik olarak anlamlı sonlanım
noktalarında farklılıklar için güçlendirilmiş daha
büyük
randomize
kontrollü
çalışmalarla
desteklenmesi gerekmektedir. CoQ10’nun angina
veya
hipertansiyonun
rutin
tedavisinde
kullanılmasını
destekleyecek
sonuçlar
bulunmamaktadır.[5]
-Polikosanol, Küba’da geliştirilmiş, şimdi Güney
Amerika ve Karayip’lerde 25 ülkede LDL ve total
kolesterolü düşürmek için kullanılan doğal bir
bileşiktir. Provastatin, Lovastatin ve Simvastatin gibi
ilaçlarla benzer lipid düşürücü etkilere sahip olduğu
belirtilmektedir.[5]
-Kırmızı Pirinç Mayası, uzak doğuda binlerce yıldır
gıda maddesi ve kocakarı ilacı (halkın şifa ilacı)
olarak kullanılmıştır. Çok merkezli bir çalışmada,
kırmızı pirinç mayasının total kolesterol seviyelerini,
LDL kolesterol ve Trigliserid seviyelerini düşürdüğü,
HDL kolesterol seviyelerini yükselttiği tespit
edilmiştir. Kırmızı pirinç mayasının, HMG-CoA
Journal of Cardiovascular Nursing
redüktaz inhibitörü olması nedeniyle, rabdomiyoliz
gibi
olası
yan
etkileri
açısından
dikkatli
olunmalıdır.[5]
-Gugulipid (Commiphora Mukul), Hindistanda
mukul sakız ağacından elde edilir. Binlerce yıldır
geleneksel Hint tıbbında (Ayurveda) rol oynamıştır.
Artrit, sindirim, deri ve adet sorunlarının tedavisinde
kullanılmaktadır. Günümüzde, gugul bitkisi lipid
düşürücü bir madde olarak kullanılmaktadır. Küçük
bir örneklemle, plasebo-kontrollü randomize bir
çalışma sonucunda gugulipid kullananlarda LDL,
total kolesterol, trigliserid seviyelerini düşürdüğü
tespit edilmiştir. Hiperlipidemisi olan hastalarda,
diyet ve egzersize ek olarak kullanılabileceği,
bununla birlikte diltiazem ya da propranolol
kullanan
hastalarda ilaçların biyoyararlılığını
azaltma etkisi olabileceği unutulmamalıdır.[5]
-L-Karnitin: Temelde iskelet ve kalp kasında
bulunan enerji üretiminde önemli rol oynar, iskemik
koşullarda toksik yağlı asit esterlerinin oluşmasını
önlemek için serbest yağ asitlerinin taşınmasını
sağlar. Anoreksisi olan hastalarda, sıkı vejeteryan
veya veganlarda, hepatotoksisite tedavisinde, atletik
performansın
artırılmasında,
akut
miyokart
infarktüsü’nün tedavisinde beslenme suplementleri
olarak kullanılır. Miyokart iskemisinde karnitin
tüketimi hızlı olur. Bu durum kardiyotoksik yağ asidi
esterlerinin birikimine neden olur.
Miyokart infarktüsü sonrası sol ventrikül dilatasyonu
fonksiyonel bozulma, kalp yetersizliği ve ölüm için
güçlü bir belirleyicidir. Çalışmalarda erken
reperfüzyon tedavisi ve Anjiyotensin Koverting
Enzim İnhibitör (ACE-İ) kullanımının yanında LKarnitin replasmanı olan metabolik girişimlerin sol
ventrikül dilatasyonunun önlenmesi için terapötik
bir yaklaşım olarak görülmüştür.[5]
-Alıç (Crataegus): Binlerce yıldır, Çin tıbbında kronik
kalp yetersizliği tedavisi için ve aritmiler gibi diğer
kardiyovasküler hastalıklar için alıç bitkisinin
yaprakları ve çiçekleri kullanılmıştır. Bu bitkinin,
digoxin, koroner vazodilatörler (nitratlar, adenozin,
teofilin), zakkum ve Sibirya ginseng’i gibi kardiyak
glikozidler ile olası yan etkileri bulunmaktadır.[5]
Cochrane inclemesinin sonucuna göre, kronik kalp
yetersizliği için bir tedavi takviyesi olarak alıç
özünün kullanımının, semptom kontrolünde ve
fizyolojik sonuçlarda önemli yararı olduğu
gösterilmiştir. Alıç özü’nün, egzersiz toleransını
artırdığı, kardiyak oksijen tüketimini azalttığı ve
plaseboyla karşılaştırıldığında nefes darlığı ve
yorgunluk gibi belirtileri iyileştirdiği gözlenmiştir.
Cilt - Vol. 7 Sayı - No. Ek 1 - Sup 2
Bununla birlikte bu çalışmada mortalite ve morbidite
ile ilgili herhangi bir veri bildirilmemiştir.[52] Büyük,
randomize, plasebo kontrollü, çift-kör bir çalışma
olan SPICE çalışmasında, Alıç özü’nün kullanımında
kardiyak ölüm, ölümcül olmayan miyokart
infarktüsü ve ilerleyici kalp yetersizliğine bağlı
hastaneye yatma oranlarının azaltılmasında birincil
sonlanım noktalarına ulaşılamamış, anlamlı sonuç
bulunamamıştır.[53,54]
-Aslan kuyruğu (Motherwort), yatıştırıcı ve
antispazmodik özelliklerinden dolayı hem Avrupa
hem de Asya geleneksel tıbbında uzun yıllardır
kullanılmaktadır. Geleneksel olarak, kalp yetersizliği,
taşikardi, diüretik etkisi ve kaygı, uykusuzluk ve
amenore’nin tedavisi için de kullanılır. İntravenöz
uygulandığında, trombositlerin kümeleşmesini ve
fibrinojen seviyelerini azaltır, kanama riskini artırır.
Benzodiazepinler ile alındığında, sinerjik bir
yatıştırıcı etki gösterebilir ve komaya neden
olabilir.[54]
-Ginseng, cinsel gücü, etkinliği ve ömrü artıran,
antidiyabetik bir ajan olarak da kullanılan bağışıklık
sistem uyaranı olarak tanıtılmıştır. Ginseng hem
hipertansif hem de hipotansif etkilere sahiptir.
Warfarin ile birlikte uygulandığında, protrombin
süresinin azalmasına, digoxin seviyesinin artmasına
neden olabilmektedir. Çin tıbbında ginseng,
miyokart infarktüsü, konjestif kalp yetmezliği ve
angina pektoris için kullanılmakla birlikte, mevcut
kanıtlar
KV
durumlarda
kullanımını
desteklememektedir.[54]
-Şelasyon tedavisi, ağır metal zehirlenmesi ve
vasküler hastalıkların tedavisi için kullanılmaktadır.
Tekrarlanan intravenöz etilendiamin tetra-asetik asit
(EDTA), genellikle vitaminler, eser elementler ve
demir takviyeleri ile birlikte uygulanır. Vücuttaki
metabolik iyonlara bağlanır ve idrar boşaltımı
yoluyla vücuttan uzaklaştırır.[55] Tıp Alanında
İlerleme için Amerikan Enstitüsü (American College
for Advancement in Medicine-ACAM), şelasyon
tedavisini destekleyen profesyonel bir enstitüdür.
Zaman içinde bu tedavinin etkisini gösteren teoriler
sunulmuştur. Bunlardan birisi de, bu tedavinin yağ
plaklarında bulunan kalsiyumu çıkarma yoluyla etki
gösterdiği belirtilmiştir. Şelasyon tedavisinin, damar
duvarındaki oksidatif stresin yarattığı hasarın ve
inflamasyonun
azaltılmasında
etkili
olduğu
belirtilmiştir.[5] Bu tedaviyi destekleyen bazı
araştırmacılar, bu tedavinin plak morfolojisini
değiştirebileceğine ya da endotel fonksiyonunu
iyileştirebileceğine inanırlar. Ancak bu iddiaları
destekleyecek hiçbir kanıt bulunmamaktadır. Bu
tedavilerin geçerliliğini ve güvenirliğini desteklemek
76
Kardiyovasküler Hastalıklarda Tamamlayıcı ve Alternatif Tıp Konusunda Güncel Yaklaşımlar
için geniş ölçekli
yapılmalıdır.[33,55]
randomize
klinik
çalışmalar
-Diyet takviyeleri: Kardiyovasküler hastalıklar için
birden fazla ilaç tedavisi uygulanan sağlık sisteminde
birçok hasta, basit diyet müdahalelerinin veya
beslenme takviyelerinin yarar görmek için daha
doğal ve kabul edilebilir bir yöntem olabileceğine
inanmaktadır. Balık ve balık yağındaki omega 3 yağ
asitlerinin, koroner arter hastalığına karşı koruma
sağladığı belirtilmektedir. Omega 3 ve 6 yağ asitleri
çoklu doymamış yağ asitleridir. Omega 3 yağ
asitlerinin
antiaritmik,
antitrombotik,
antiaterosklerotik,
anti-inflamatuvar,
endotel
fonksiyonunu iyileştirme, kan basıncını düşürme,
trigliserid konsantrasyonunu düşürme gibi olası
mekanizmaları vardır. Balık yağının yararları,
antitrombotik etkilerinden dolayıdır. Omega 3 yağ
asitleri, endotel vazomotor fonksiyonları üzerine
doğrudan etkiye sahiptir. Bu etki nedeniyle de kan
basıncının düşürülmesi yönünde de önemli etkiye
sahip olduğu belirtilmiştir. Bir çalışmada, günde 4
gram omega 3 yağ asidi tüketiminin, serum
trigliserid düzeyini %25-30 oranında düşürdüğü
belirtilmiştir.[56] GISSI Prevenzione çalışmasında da,
günde yaklaşık 1 gram gibi küçük dozlarda omega 3
yağ asidi tüketiminin trigliserid düzeylerinde küçük
bir azalma gösterdiği belirtilmiştir.[57] 2013 Avrupa
Kardiyoloji Kılavuzunda da kardiyovasküler riskin
azaltılmasında Omega-3 yağ asitleri olarak, balık
yağı likit ya da kapsül formu şeklinde günde 1 gr
veya hafta en az 3 kez balık (birisi yağlı balık olmak
üzere) tüketimi önerilmektedir.[58]
Yapılan çalışmalarda miyokart infarktüsü ve ani
kardiyak ölümde mortaliteyi azaltmak için birincil ve
ikincil
önlemede
Omega-3
yağ
asitlerinin
kullanımının etkili olduğu gösterilmiştir.[59,60] Bir
Japon çalışmasında, 4,6 yıl izlenen hiperkolesterolü
olan hastalarda, balık yağı (Eicosapentaenoic asitEPA) kullanımı ile majör koroner durumların primer
sonlanım noktasının önemli oranda azaldığı
gösterilmiştir.[61]
-Vitaminlerin ek kullanımının araştırıldığı bir meta
analizde, bireylerde E vitamininin koroner kalp
hastalığı gelişimini azalttığı, ancak C vitamini ile
ilgili anlamlı bir ilişki gözlenmediği belirtilmiştir.[62]
Bir başka çalışmada da, ne E vitamininin ne de C
vitamininin KV riski azaltmadığı belirtilmiştir.[63]
-D
vitamininin,
kanser,
bağışıklık
ve
kardiyovasküler hastalıklar üzerine yaygın etkisi
kanıtlarla gösterilmektedir. D vitamini kullanımı ile
Trombosit fonksiyonu ve pıhtılaşma belirteçleri
üzerine bu bitkilerin etkileri hakkında ne bilindiği
77
KB arasındaki ilişki incelendiğinde, D vitamininin
renin üretimini engellediği ve vasküler düz kas
hücrelerinin çoğalmasını engellediği bildirilmiştir.
Ekvatordan uzaklaştıkça kan basıncının yükselmesi,
kışın yaza göre daha yüksek kan basıncı gözlenmesi
gibi kanıtlar gösterilmiştir. [18] İki büyük prospektif
kohort çalışmasında D vitamini eksikliği olan
hastalarda kan basıncının yükseldiği rapor
edilmiştir.[64,65]
-Sarımsak: Sarımsak, kolesterol düşürücü etkisinin
yanında, anti-aterosklerotik ve antihipertansif etkileri
vardır ve kardiyovasküler hastalıkları önleyici etkiye
de sahiptir.[66] Kırk beş randomize çalışmanın bir
meta analizinde, sarımsağın üç aylık kullanımında
hipolipidemik etkisinin olabileceği gösterilmiştir.[67]
Bununla beraber, bir diğer çalışmada ise çiğ ya da toz
sarımsak, yaş sarımsak özütü veya plasebo ile altı
aylık süre içinde hastaların LDL kolesterol oranları
arasında anlamlı bir farklılık sonuçlanmadığı tespit
edilmiştir.[68] Ayrıca aniplatelet ya da antikoagülan
ajanları kullananlarda kanama riskini artırdığı, bu
nedenle sakınılması gerektiği açıklanmıştır. Planlı
cerrahi girişimlerden 10 gün öncesi, özellikle aspirin
ya da warfarin kullanan hastalarda sarımsak
takviyelerinin
kullanımının
kesilmesi
önerilmektedir.[66]
5-Spesifik Uygulamalar:
-Sauna: Ortalama KB’nı düşürdüğü, vasküler endotel
fonksiyonu iyileştirdiği, kalp yetersizliği hastalarında
hemodinamikleri
iyileştirdiği
belirtilmektedir.
Bununla birlikte ciddi aort stenozu, kararsız angina
pektoris, geçirilmiş miyokart infarktüsü, kardiyak
aritmileri olan hastalarda hipotansiyon, tekrar
miyokart infarktüs, aritmi ve ani ölüm riskini
artırdığı belirtilmektedir.[16]
Kardiyovasküler
ilaçlarla
uygulamalarının etkileşimi
bitkisel
TAT
-Warfarin ve antitrombotik tedavi: Birçok bitkinin
warfarin ile etkileşimi vardır. Bitkisel maddeleri
kullanırken, warfarin ya da geleneksel antitrombosit
tedavisi olan hastalarda kanama riskinin artması gibi
trombosit fonksiyonunda değişiklik yapar. Çoğu
durumda,
kanama
olasılığının
artması
varsayımsaldır; bununla birlikte, warfarin ile birlikte
ya da tek başına bitkisel takviyeleri kullanan
hastalarda artmış kanama eğiliminin gözlendiği çok
sayıda vaka rapor edilmiştir.[5]
Journal of Cardiovascular Nursing
tam belirlenmemiş olduğundan warfarin ya da diğer
geleneksel antitrombosit tedavi gerektiren hastalarda
kullanımından kaçınılmalıdır.[5]
-Amiodaron tedavisi: Öncelikle, atriyal fibrilasyon
ve yaşamı tehdit eden ventriküler aritmilerin
tedavisinde kullanılan amiodaronun, ışık hassasiyeti,
hepatotoksisite, pulmoner fibrozis ve tiroid
bozuklukları da dâhil olmak üzere çok sayıda yan
etkisi vardır. Metabolizması komplekstir ve bazı
statinler, warfarin ve digoxin içeren, çoklu ilaç-ilaç
etkileşimleri bilinmektedir. Bu nedenle, bu karmaşık
ortamda, amiodaron ile etkileşime girebilecek bitkisel
ilaçların kullanılmasından sakınılmalıdır.[5]
-Digoxin: Birçok bitkinin digoxin benzeri maddeler
gibi etki gösterdiği ve bu nedenle bu bitkilerin
digoxin etkilerini artırabileceği açıklanmıştır. Çin
ipek asma (Periploca Sepium), kardiyak glikozitleri
içeren zehirli bir bitkidir. Uzarae radix (uzara
kökü)’in, yüksek dozlarda kullanıldığında digoxin
gibi kardiyak etkilere sahip olduğu belirtilmiştir.
Bitkisel
tedavilerin
ciddi
yan
etkileri,
standardizasyonlarının olmamasından, paketleme ve
Cilt - Vol. 7 Sayı - No. Ek 1 - Sup 2
hazırlanmasında
kaynaklanabilir.[5]
yetersizliklerin
olmasından
-Siklosporin:
Kalp
transplantasyonu
sonrası
immünosupresyon için kullanılan siklosporin, birçok
ilaç-ilaç etkileşimine maruz kalır. Diltizem ile
etkileşim, siklosporin seviyesinin artmasına neden
olur. Kalp transplantasyonu olan ve hipertansiyonu
olan hastalarda diltizem kullanılırsa, siklosporin
dozu azaltılmalıdır.[5]
Depresyon ve duygu durum bozukluğu olanlarda
bitkisel tedavi olarak sarı kantaron kullanımı söz
konusudur. Çeşitli kaynaklarda siklosporin ile
beklenmedik
etkileşimlerinin
olduğu
rapor
edilmiştir. Siklosporin seviyesinin azalmasına ve
hızla
vücuttan
atılımına
neden
olduğu
[5]
belirtilmektedir.
Tablo 2 ve 3’te Kardiyovasküler hastalığı olanların
sakınması gereken bitkisel ürünler ve sıklıkla görülen
bitki-ilaç etkileşimi açıklanmıştır.[66]
78
Kardiyovasküler Hastalıklarda Tamamlayıcı ve Alternatif Tıp Konusunda Güncel Yaklaşımlar
Tablo 2. Kardiyovasküler hastalığı olanların sakınması gereken bitkisel ürünler[66]
Bitki
Yonca
Aloe vera
Melek otu
Yaban mersini
Süpürge otu
Kırmızı biber
Çemen otu
Şahtere otu
Sarımsak
Zencefil
Ginkgo
Ginseng
Kullanım amacı
Artrit, astım, dispepsi, hiperlipidemi,
diyabet.
Yaralar (topikal), diyabet, infeksiyon
İştah kaybı, dispepsi, infeksiyon
Dolaşım bozuklukları, lokal inflamasyon,
deri sorunları, diyare, artrit.
Dolaşım bozuklukları, inflamasyon, bacak
krampları
Zona, diyabetik nevralji
Yüksek kolesterol
İnfeksiyon,
ödem,
hipertansiyon,
konstipasyon
Yüksek kolesterol, hipertansiyon, kalp
hastalığı
Yüksek
kolesterol,
araç
tutması,
hazımsızlık, antioksidan
Yetersiz dolaşım, bilişsel bozukluk
Alıç
Azalmış
bağışıklık,
Zihinsel ve fiziksel kapasiteyi ve stres
toleransını geliştirir.
Kilo
kaybı,
kardiyovasküler
sağlık
sürdürmek için yararlıdır.
Bilişsel performansı, zihinsel uyanıklığı
iyileştirir, kilo kaybı, diüretik etki sağlar.
Konjestif kalp yetersizliği, hipertansiyon
Yosun
Kanser, obezite
Kürdan otu
Kas spazmları
Meyan kökü
Ülser, siroz, öksürük,
infeksiyon
Konjestif kalp yetersizliği
Greyfurt
Yeşil çay
İnci çiçeği
Efedra bitkisi
(deniz üzümü)
Gece kaktüsü
(Nightblooming
cereus)
Zakkum
Sarı kantaron
otu
Storphanthus
Yohimbine
79
boğaz
ağrısı,
Obezite, öksürük
Konjestif kalp yetersizliği
Kas krampları, astım, kanser, Konjestif kalp
yetersizliği, hepatitler, sedef hastalığı, artrit.
Depresyon
Konjestif kalp yetersizliği
İktidarsızlık
Kardiyak yan etki etkileşimi
Warfarin ile birlikte kanama riskini artırır.
Digital toksisitesi ve aritmiye neden olan
hipokalemi
Warfarin ile birlikte kanama riskini artırır.
Warfarin ile birlikte kanama riskini artırır.
Alfa blokerlerin etkisini azaltır.
Kan basıncını artırır.
Warfarin ile birlikte kanama riskini artırır;
hipoglisemi.
Beta blokerler, kalsiyum kanal blokerleri,
kardiyak glikozidlerin etkisini artırır.
Warfarin ile kanama riskini artırır.
Warfarin ile kanama riskini artırır.
Warfarin, aspirin ya da COX-2 inhibitörleri
ile kanama riskini artırır. Nöbet geçirme
riskini artırır.
Kan basıncını artırır. Warfarinin etkisini
azaltır. Hipoglisemi.
Statinler, kalsiyım kanal blokerleri, statinlerin
etkisini artırır.
Warfarinin etkisini azaltır (K vitamini içerir)
Kardiyak glikozidler ve nitratların etkisini
artırır.
Antikoagülanlar
ve
antihipertansiflerin
etkisini artırabilir.
Antikoagülanlar
ve
kalsiyum
kanal
blokerlerinin etkisini artırabilir.
Kan basıncını artırır, hipokalemi,
Digoxin toksisitesi riskini artırabilir.
Beta blokerler, kalsiyum kanal blokerleri,
dijital, kinidin, steroidlerin etkisini artırır.
Kalp hızı ve kan basıncını artırır.
Antiaritmikleri, beta blokeleri, kalsiyum
kanal blokerleri, kardiyak glikozidleri,
Anjiyotensin
koverting
enzim
(ACE)
inhibitörünün etkisini artırır.
Kalp bloğu, hiperkalemi, aritmi, ölüm
Kalp hızını ve kan basıncını artırı, digoxin
konsantrasyonunu azaltır.
Kardiyak glikozidlerin etkisini artırır
Kalp hızını artırır. Kan basıncını artırabilir ya
da azaltabilir.
Journal of Cardiovascular Nursing
Tablo 3. Yaygın bitki-ilaç etkileşimi[66]
Bitki
Karakafes otu
İlaç ya da ilaç sınıfı
-Fenobarbital
Danshen kökleri
-Antikoagülanlar ya da antitrombotikler,
-Digoxin
Ekinezya
-Amiodaron,
-Statinler, fibratlar, niasin
-Antidiyabetik ilaçlar,
Efedra
-Sınıf IA ve sınıf III antiaritmikler
-Beta blokerler
-Monoamin oksidaz inhibitörleri
Çuha çiçeği yağı
Sarımsak
Ginkgo biloba
Ginseng
Alıç
Meyan kökü
Sabal meyvesi
Soya sütü
Sarı kantaron otu
-Fenobarbital
-Aspirin, klopidogrel, warfarin ya da
heparinler
-Antidiyabetik ilaçlar
-Aspirin, Warfarin
-Antidiyabetik ilaçlar
-Digoxin
-Warfarin
-Digoxin
-Kalsiyum kanal blokerleri ya da nitratlar
-Spironolakton
-Antikoagülanlar ya da antitrombotikler
-Warfarin
-Digoxin
-Klopidogrel
Etkileşim ya da diğer durumlar
-Ağır hepatotoksisiteye neden olan
pirolizidin'den öldürücü bir metabolitin
üretilmesi, karakafes otunun
metabolizmasını artırır
-Bağımlılık etkilerinden dolayı kanamayı
artırır
-Digoxinin yan etkilerini artırır
-QT aralığını artırır
-Hepatotoksik etkilerin riskini artırır
-Kan glukozunu artırır
-Oral hipoglisemik ajanların etkisini azaltır
-QT aralığını artırır
-Beta blokerlerin etkisini azaltır,
hipertansiyon ve taşikardiye neden olur
-Hipertansiyon
-Nöbet eşiğini azaltır
-Kanama riskini artırır
-Hipoglisemiyi artırır
-Kanamayı artırır
-Hipoglisemiyi artırır
-Digoxin seviyesinin artmasına neden olur
-Warfarinin etkisini azaltır
-Digoxinin etkisini artırır
-Koroner vazodilatörün etkisini artırır
-Spironolaktonun etkisini artırır
-Kanamayı artırır
-Warfarin etkisini artırır
-Serum digoxin konsantrasyonunu azaltır
-Klopidogrel aktivitesini artırır.
-Kanamayı artırır.
SONUÇ
KR programı, çeşitli KV hastalıkları olan hastalara
yardımcı olmak, semptomlarını iyileştirmek ve
fonksiyonel kapasitelerini artırmak için geliştirilmiş
önemli bir uygulamadır. Sağlığı korumak için
yaratıcı ve yenilikçi yaklaşımlar bu alanda gereklidir.
Bununla birlikte, yüksek kaliteli bilimsel kanıtların
sınırlı olması, birçok TAT girişiminin uygulanmasını
imkânsız hale getirmekte ve daha ileri araştırmaların
önemini de güçlendirmektedir.
yararları konusunda farkında olmaları ve anlamaları,
hastaların sağlık bakımı seçimleri konusunda açık
iletişim kurmaları gerekmektedir.
KAYNAKLAR
1.
Khorshid L, Yapucu Ü. Tamamlayıcı tedavilerde
hemşirenin
rolü.
Atatürk
Üniv.
Hemşirelik
Yüksekokulu Dergisi 2005;8(2):124-130.
2.
Ciddi ve olasılıkla yaşamı tehdit eden tedavi
etkileşimlerine neden olabileceği için, bitkisel
ilaçların kullanımında kardiyovasküler hastalıklar
için reçeteli ilaç kullanan hastalarda çok dikkatli
olunmalıdır.
Eisenberg DM, Kessler RC, Foster C. Unconventional
medicine in the United States. N Engl J Med
1993;328:246–52.
3.
Eisenberg DM, Davis RB, Ettner SL, et al. Trends in
alternative medicine use in the United States, 1990–
1997: results of a follow- up national survey. JAMA
1998;280:1569–75.
KV hastalığı olan bireylere bakım veren sağlık
çalışanlarının, TAT uygulamalarının olası riskleri ve
4.
Wolsko PM, Eisenberg DM, Davis RB, Ettner SL,
Phillips RS. Insurance coverage, medical conditions
Cilt - Vol. 7 Sayı - No. Ek 1 - Sup 2
80
Kardiyovasküler Hastalıklarda Tamamlayıcı ve Alternatif Tıp Konusunda Güncel Yaklaşımlar
and visits to alternative coverage, medical conditions
and visits to alternative medicine providers: Results of
a national survey. Archives of Internal Medicine
2002;162(3):281-287.
5.
Miller KL, Liebowitz RS, Newby LK. Complementary
and alternative medicine in cardiovascular disease: A
review of biologically based approaches. Am Heart J
2004;147:401-11.
6.
Akupunktur Tedavi Yönetmeliği, Resmi Gazete Sayı
No:20885 (29.05.1991).
7.
Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Uygulamaları
Yönetmeliği, Resmi Gazete Sayı No:29158 (27.10.2014).
8.
Clarke TC, Black LI, Stussman BJ, Barnes PM, Nahin
RL. Trends in the use of complementary health
approaches among adults: United States 2002-2012.
National health statistics reports; no 79. Hyattsville,
MD: National Center for Health Statistics. 2015.
9.
Lin MC, Nahin R, Gershwin E, Long hurst JC, Wu KK.
State of Complementary and Alternative Medicine in
Cardiovascular, Lung and Blood Research. Executive
Summary of a Workshop. Circulation 2001;103:20382041.
10. Woods MJ, Stewart RL, Merry H, Johnstone DE, Cox
JL. Use of complementary and alternative medical
therapies in patients with cardiovascular disease. Am
Heart J 2003;145:806-12.
11. Grant SJ, Bin YS, Kiat H, Chang DHT. The use of
complementary and alternative medicine by people
with cardiovascular disease: a systematic review. BMC
Public Health 2012;12:2-9.
http://dx.doi.org/10.1186/1471-2458-12-299
12. Ai AL, Bolling SF. The use of complementary and
alternative therapies among middle-aged and older
cardiac patients. Am J Med Qual 2002;17:21-7.
13. Liu EH, Turner LM, Lin SX, et al. Use of alternative
medicine by patients undergoing cardiac surgery. J
Thorac Cardiovasc Surg 2000;120:335-41.
14. Kaufman DW, Kelly JP, Rosenberg L, et al. Recent
patterns of medication use in the ambulatory adult
population of the United States. JMS;287:337-44.
15. Herman PM, Craig BM, Caspi O. Is complementary
and alternative medicine (CAM) cost-effective? A
systematic review. BMC Complement Altern Med
2005;5:11.
16. Frishman WH, Beravol P, Carosella C. Alternative and
Complementary Medicine for Preventing and Treating
Cardiovascular Disease. Dis Mon 2009;55:121-192.
17. Defense Centers of Excellence For Psychological
Health&Traumatic Brain Injury. Complementary and
Alternative Medicine (CAM) modalities and
Interventions.
http://dcoe.mil/Libraries/Documents/DCoE_CAM_
Modalities_and_Interventions.pdf
81
18. Nahas R. Complementary and alternative medicine
approaches to blood pressure reduction. Can Fam
Physician 2008;54:1529-33.
19. Buijsse B, Feskens EJM, Kok FJ, Kromhout D. Cocoa
intake, blood pressure, and cardiovascular mortality:
the Zutphen Elderly Study. Arch Intern Med
2006;166(4):411-7.
20. Taubert D, Roesen R, Lehmann C, Jung N, Schomig E.
Effects of low habitual cocoa intake on blood pressure
and bioactive nitric oxide. JAMA 2007;298(1):49-60.
21. Taubert D, Roesen R, Schomig E. Effect of cocoa and
tea intake on blood pressure. Arch Intern Med
2007;167(7):626-34.
22. Balzer J, Rassaf T, Heiss C, Kleinbongard P, Lauer T,
Merx M, et al. Sustained benefits in vascular unction
through flavanol-containing cocoa in medicated
diabetic patients: a double-masked, randomized,
controlled trial. J Am Coll Cardiol 2008;51(22):2141-9.
23. Yeh GY, Davis RB, Phillips RS. Use of complementary
Therapies in Patients with Cardiovascular Disease.
Am J Cardiol 2006;98:673-680.
24. Yeh GY, Wood MJ, Lorell BH, Stevenson LW,
Goldberger AL, Wayne PM, Eisenberg DM, Davis RB,
Phillip RS. Effect of tai chi mind-body movement
therapy on functional status and exercise capacity in
patients with chronic heart failure: a randomized
controlled trial. Am J Med 2004;117:541–548.
25. Zick SM, Blume Amy, Aaronson KD. The Prevelence
and Pattern of Complementary and Alternative
Supplement Use in Individuals with Chronic Heart
Failure. Journal of Cardiac Failure 2005; 11(8):586-589.
26. Esch T, Stefano GB, Fricchinoe GL, Benson H. Stress in
cardiovascular disease. Med Sci Monit 2002;8:93–101.
27. Hawk C, Ndetan H, Evans MW. Potential role of
complementary and alternative health promotion: An
analysis of National Health Interview Survey daya.
Preventive Medicine 2012;54:18-22.
28. Barraco D, Valencia G, Riba AL, Nareddy S, Draus
CBSN, Schwartz SM. Complementary and alternative
medicine (CAM) use patterns and disclosure to
physicians in acute coronary syndromes patients.
Complementary Therapies in Medicine 2005;13:34-40.
29. Lee MS, Pittler MH, Guo R, Ernst E. Qigong for
hypertension: a systematic review of randomized
clinical trials. J Hypertens 2007;25(8):1525-32. 41.
30. Guo X, Zhou B, Nishimura T, Termukai S, Fukushima
M. Clinical effect of Qigong practice on essential
hypertension: a meta-analysis of randomized
controlled trials. J Altern Complement Med
2008;14(1):27-37.
31. Parati G, Glavina F, Onagro G, Maronati A, Gavish B,
Castiglioni P, et al. Musicguided slow breathing: acute
effects on cardiovascular parameters and baroreflex
sensitivity in normal subjects. J Hypertens
2002;20(Suppl):S174.
Journal of Cardiovascular Nursing
32. Anderson JW, Liu C, Kryscio RJ. Blood pressure
response to transcendental meditation: a metaanalysis. Am J Hypertens 2008;21(3):310-6. Epub 2008
Jan 31.
33. Arthur HM, Patterson C, Stone JA. The role of
complementary and alternative therapies in cardiac
rehabilitation: a systematic evaluation. Eur J
Cardiovasc Prev Rehabil 2006;13:3-9.
34. Channer KS, Barrow D, Barrow R, Osborne M, Ives G.
Changes in haemodynamic parameters following Tai
Chi Chuan and aerobic exercise in patients recovering
from acute myocardial infarction. Postgrad Med J
1996; 72:349–351.
35. Rector TS, Cohn JN. Assessment of patient outcome
with the Minnesota Living with Heart Failure
questionnaire: reliability and validity during a
randomized, double-blind, placebo-controlled trial of
pimobendan. Am Heart J 1992; 124:1017–1025.
46. Sewerynek E. Melatonin and the cardiovascular
system. Neuro Endocrinol Lett. 2002;supp 1:79-83.
47. Lusardi P, Piazza E, Fogari R. Cardiovascular effects of
melatonin in hypertensive patients well controlled by
nifedipine: a 24-hour study. Br J Clin Pharmacol
2000;49(5):423-7.
48. Reiter RJ, Tan DX. Melatonin and cardiac
pathophysiology. Heart Metab. 2009;44:31–34.
49. Altun A, Vardar A, Altun Uğur B. Melatonin ve
Kardiyovasküler Sistem. Ana Kard Der 2001;1:283-288.
50. Soja AM, Mortensen SA. Treatment of CHF with
CoQ10 illuminated by meta-analyses of clinical trials.
Mol Aspects Med 1997;18(Suppl):S159–68.
51. Baggio E, Gandini R, Plancher AC, et al. Italian
multicenter study on the safety and efficacy of
coenzyme Q10 as adjunctive therapy in heart failure.
Mol Aspects Med 1994;5(Suppl):S287-94.
36. Van Dixhoorn J, White A. Relaxation therapy for
rehabilitation and prevention in ischaemic heart
disease: a systematic review and meta-analysis. Eur J
Cardiovasc Prev Rehabil 2005;12:193-202.
52. Guo R, Pittler MH, Ernst E. Hawthorn extract for
treating chronic heart failure. Cochrane Database of
Systematic Reviews 2008, Issue 1. Art. No.: CD005312.
http://dx.doi.org/10.1002/14651858.CD005312.pub2
37. Kraft K. Complementary/Alternative Medicine in the
Context of Prevention of Disease and Maintenance of
Health. Preventive Medicine 2009;49:88-92.
53. Tassell M, Kingston R, Gilroy D, Lehane M, Furey A.
Hawthorn (Crataegus spp.) in the treatment of
cardiovascular
disease. Pharmacognosy
Reviews
2010;4(7):32–41.
38. Konstantinidis DW, KAsper EPS. Effects of lightsTherapy is seasonal Affective Disorder-Impications
fort he Treatment of PAtients with Cardiovascular
Disease. J Clin Basic Cardiol 2001;7:5.
39. Yıldırım Y, Dönmez S, Fadıloğlu Ç, Köknal Talu G.
Onkoloji hemşireliğinde kanıta dayalı uygulamaya
konsensus 2014. İçinde: Kısım II: Genel Semptomların
Yönetimi: Kanser Ağrısı. İstanbul: Nobel Tıp
Kitabevleri; 2015.s.9-25.
40. Dressen LJ, Singg S. Effects of reiki on pain and
selected affective and personality variables of
chronically ill patients. Subtle Energies Energy Med J
1998;9:51-82.
41. Wardell DW, Engebretson J. Biological correlates of
reiki touch(sm) healing. J Adv Nurs. 2001;33:439-45.
42. Olson K, Hanson J, Michaud M. A phase II trial of reiki
for the management of pain in advanced cancer
patients. J Pain Symptom Manage 2003;26:990-7.
43. Richeson N, Spross J, Lutz K, et al. Effects of reiki on
anxiety, depression, pain and physiological factors in
communitydwelling older adults. Res Gerontol Nurs
2010;3:187-99.
44. Potter P. Commentary on “Breast biopsy and distress:
feasibility of testing a reiki intervention. J Holist Nurs
2007;25:249-51.
45. Erdoğan Z, Çınar S. Reiki: Eski Bir İyileştirme Sanatı –
Modern Hemşirelik Uygulaması. Kafkas J Med Sci
2011;1(2):86–91.
http://dx.doi.org/10.5505/kjms.2011.70288
Cilt - Vol. 7 Sayı - No. Ek 1 - Sup 2
54. Rabito MJ, Kaye AD. Complementary and Alternative
Medicine and Cardiovascular Disease: An EvidenceBased Review. Evidence-Based Complementary and
Alternative Medicine 2013:1-8.
http://dx.doi.org/10.1155/2013/67207
55. Anderson TJ, Hubacek J,Wyse G, Knudtson ML. Effect
of chelation therapy on endothelial function in patients
with coronary artery disease: PATCH substudy. J Am
Coll Cardiol 2003;41:420–425.
56. Din JN, Newby DE, Flapan AD. Omega 3 fatty acids
and cardiovascular disease-fishing for a natural
treatment. BMJ 2004;328(7430):30-5.
57. Dietary supplementation with n-3 polyunsaturated
fatty acids and vitamin E after myocardial infarction:
results of the GISSI-Prevenzione trial. Gruppo Italiano
per lo Studio della Sopravvivenza nell'Infarto
Miocardico. Lancet 1999;354: 447-55.
58. 2013 ESC guidelines on the management of stable
coronary artery disease. European Heart Journal
2013;34:2949–3003.
59. Wang C, Harris WS, Chung M, et al. N-3 fatty acids
from fish or fish oil supplements, but not α-linolenic
acid, benefit cardiovascular disease outcomes in
primary and secondary prevention studies: a
systematic review. Am. J. Clin. Nutr. 2006;84:5–17.
60. Singh RB, Niaz MA, Sharma JP, Kumar R, Rastogi V,
Moshiri M. Randomized, double-blind, placebocontrolled trial of fish oil and mustard oil in patients
with suspected acute myocardial infarction: the Indian
82
Kardiyovasküler Hastalıklarda Tamamlayıcı ve Alternatif Tıp Konusunda Güncel Yaklaşımlar
experiment of infarct survival-4. Cardiovasc Drugs
Ther 1997;11: 485-91.
61. Yokoyama M, Origasa H, Matsuzaki M, et al. Effects of
eicosapentaenoic acid on major coronary events in
hypercholesterolaemic patients (JELIS): a randomized
open-label, blinded endpoint analysis. Lancet
2007;369:1090–1098.
62. Ye Z, Song H. Antioxidant vitamins intake and the risk
of coronary heart disease: meta-analysis of cohort
studies. Eur. J. Cardiovasc. Prev. Rehabil. 2008;15:26–
34.
63. Sesso HD, Buring JE, ChristenWG, et al. Vitamins E
and C in the prevention of cardiovascular disease in
men: the Physicians' Health Study II randomized
controlled trial. JAMA 2008;300:2123-2133.
http://dx.doi.org/10.1001/jama.2008.600
64. Rostand SG. Ultraviolet light may contribute to
geographic and racial blood pressure differences.
Hypertension 1997;30(2 Pt 1):150-6.
83
65. Giovannucci E, Liu Y, Holis BW, Rimm EB. 25hydroxyvitamin D and risk of myocardial infarction in
men. Arch Intern Med 2008;168(11):1174-80.
http://dx.doi.org/10.1001/archinte.168.11.1174
66. Tachjican A, Maria V, Jagangir A. Use of herbal
products and potential interactions in patients with
cardiovascular diseases. J Am Coll Cardiol
2010;55(6):515-525.
http://dx.doi.org/10.1016/j.jacc.2009.07.074
67. Ackermann RT, Mulrow CD, Ramirez G, Gardner CD,
Morbidoni L, Lawrence VA. Garlic shows promise for
improving some cardiovascular risk factors. Arch
Intern Med 2001;16:813–824.
68. Gardner CD, Lawson LD, Block E, et al. Effect of raw
garlic vs commercial garlic supplements on plasma
lipid concentrations in adults with moderate
hypercholesterolemia. Arch Intern Med 2007;167:346–
353.
Download