bölgenin fiziki coğrafya özellikleri

advertisement
EGE BÖLGESİ
Yard.Doç.Dr. Mehmet Fatih DÖKER
İÇERİK
1- Bölgenin Yeri ve Sınırları
2- Bölgenin Fiziki Coğrafya Özellikleri
2.1. Jeomorfolojik Özellikler
2.2. İklim Özellikleri
2.3. Bitki Örtüsü Özellikleri
2.4. Toprak Özellikleri
2.5. Hidrografik Özellikleri
3- Bölgenin Beşeri ve Ekonomik Coğrafya Özellikleri
3.1. Nüfus
3.2. Yerleşme
3.3. Ekonomik Faaliyetler
BÖLGENİN YERİ VE SINIRLARI
Ege Bölgesi yaklaşık 85 000 km2 yüzölçümüyle Türkiye yüzölçümünün % 11 ini
kaplamaktadır. Bu yüzölçümüyle Doğu Anadolu Bölgesi, İç Anadolu Bölgesi, Karadeniz
Bölgesi, Akdeniz Bölgesinden sonra Türkiye’nin 5. büyük bölgesidir. 1941 yılında I. Türk
Coğrafya Kongresine göre çizilen sınırlarıyla kuzeyde Marmara Bölgesi, doğuda İç
Anadolu Bölgesi, güneydoğu ve güneyde Akdeniz Bölgesi’yle komşudur.
BÖLGENİN YERİ VE SINIRLARI
Kuzeyde Marmara Bölgesi’yle
olan
sınır,
batıda
Baba
Burnu’ndan başlar. Edremit
Körfezi’nin kuzeyinde yükselen
Kazdağları’nı
içine
alarak
güneye kıvrılır ve Sındırgının
güneyine kadar Ege Denizine
su
gönderen
alanlar
ile
Marmara denizine su gönderen
alanları birbirinden ayıran su
bölümü çizgisini izler.
Sındırgı doğusunda kuzeye
dönerek İçbatı Anadolu eşiğini
Ege
Bölgesi’nde
bırakarak
Güney Marmara ovalarının
kenarından geçer.
İçbatı Anadolu eşiğinin bir
parçası olan Uludağ, Bursa
şehri
ve
ovasıyla
sıkı
bağlarından dolayı Marmara
Bölgesi’nde bırakılarak, sınır
Domaniç-Yirce dağlarının kuzey
eteğini izler ve bölge İç Anadolu
Bölgesiyle komşu olur.
BÖLGENİN YERİ VE SINIRLARI
Bölgeyi İç Anadolu Bölgesi’nden
ayıran sınır, İçbatı Anadolu
eşiğini
Ege
Bölgesi’nde
bırakarak kuzeybatı-güneydoğu
doğrultusunda uzanır.
Eskişehir’in
güneybatısında
Türkmen Dağı ile, Afyon’un
kuzeydoğusunda Emir dağı
bölge sınırları içinde kalır.
Emir dağından sonra sınır
çizgisi
güneybatıya
döner,
Bolvadin’in doğusundan geçer,
Sultan dağlarının kuzey ucuna
ulaşır.
Buradan
itibaren
Akdeniz
Bölgesi’yle sınır başlar.
BÖLGENİN YERİ VE SINIRLARI
Ege
Bölgesi’ni
Akdeniz
Bölgesi’nden
ayıran
sınır
kuzeydoğugüneybatı
doğrultusunda düz bir hatla
devam eder.
Köyceğiz
Gölü
batısında
Karaağaç körfezinde Akdeniz’e
ulaşarak sona erer.
Dağlık bir alanı izleyen bu sınır
çizgisinin
doğusunda
ve
batısında yer alan ovalardan
Ege
Bölgesi’ndeki
ovaların
yükseltisi deniz seviyesine daha
yakın
(ortalama
600
m),
Akdeniz Bölgesi’nde olanlar
yaklaşık deniz seviyesinden 800
m yüksekliktedir.
Sınırın batısında akarsuların
akışı Ege Denizine doğrudur,
sınırın
doğusunda
olan
akarsular Akdeniz’e dökülür.
BÖLGENİN YERİ VE SINIRLARI
Coğrafi Bölge Sınırları ile idari sınırlar birbirlerine uymazlar.
Bölge içindeki iller; İzmir, Manisa, Kütahya, Aydın, Uşak
Balıkesir’in Ayvalık, Burhaniye, Edremit, Havran, Savaştepe ve Dursunbey, Bursa’nın Orhaneli, Büyükorhan,
Harmancık, Keles ilçelerinin bir kısmı Ege Bölgesi’ne girmektedir.
BÖLGENİN YERİ VE SINIRLARI
1-Kıyı Ege Bölümü
2-İç Batı Anadolu Bölümü
FİZİKİ COĞRAFYA ÖZELLİKLERİ
JEOLOJİK ÖZELLİKLERİ
Ege Bölgesi’nde tüm jeolojik zamanlara
ait araziler bulunur ancak en yaygın
araziyi ,başkalaşım kayaçları oluşturur.
Paleozoyik (I.Jeolojik Zaman): Batı
Anadolu’nun
çekirdeğini
meydana
getiren
Saruhan-Menteşe
veya
Menderes masifi olarak bilinen sert kütle
Paleozoyik’te oluşmuştur.
Şiddetli başkalaşıma uğrayan bu kütle
üzerindeki yaygın kayaç gruplarını
gnays, mikaşist, kuvarsit şist ve
mermerler oluşturur.
Ayrıca Karaburun Yarımadası ile
Bodrum’un doğusunda kireçtaşlarından
ibaret paleozoyik arazilere rastlanır.
JEOLOJİK ÖZELLİKLERİ
Mesozoyik (2.Jeolojik Zaman):
Bu arazi, İzmir-Ankara arasında uzanan
ofiyolit kuşağı boyunca yer yer görülür.
Bu
arazinin
temelinde,
Tetis
jeosenklinalinin kabuğunu oluşturan
yeşil kütleler yer alır.
Bunun üzerinde ise denizel ortamda
oluşmuş fliş ve kireçtaşları ile serpantinpreidotit kütleleri, özellikle Datça
Yarımadası’nda yaygındır.
Karaburun Yarımadası’nda Akdağ, İzmir
Nif Dağı ve Menteşe yöresinde Muğla
çevresindeki kireçtaşlarından oluşmuş
araziler de Mesozoyik’e aittir.
JEOLOJİK ÖZELLİKLERİ
Tersiyer (3.Jeolojik Zaman)
Ege Bölgesi grabenlerinde, İç Batı
Anadolu
platolarında
neojen
göl
ortamında oluşmuş araziler yaygındır.
Çeşme dolayları ve İzmir’in kuzey
kesimlerinde yer yer neojen göl çökelleri
ile arakatkılı olarak volkanik tüf ve kum
tabakaları nöbetleşe uzanır. Bu durum
bölgede neojen göllerinde çökelme
sırasında volkanizmanın da meydana
geldiği ve buradan çıkan volkaniklerin göl
ortamında yayılarak çökeldiğini gösterir.
JEOLOJİK ÖZELLİKLERİ
Kuvaterner (4.Jeolojik Zaman)
Bozdağların kuzey, Aydın Dağlarının
güney yamaçlarında uzanan çok kalın
kolüvyal depolar, Gediz, Büyük ve
Küçük Menderes grabenlerindeki ve
deltalardaki alüvyonlar Kuvaterner’de
oluşmuştur.
Volkanizma:
Ege
Bölgesi’nde
volkanizma Neojen devrinde bölgeyi
etkileyen
dikey
yöndeki
tektonik
hareketler sırasında başlamış ve
fasılalarla Kula civarında Kuvaterner’de
de devam etmiştir.
JEOMORFOLOJİK GELİŞİM SÜRECİ
Bölgenin günümüzdeki yüzey şeklini almasında, önemli
ölçüde neojen başlarından itibaren başlayan dikey
tektonik hareketler etkili olmuştur. Menderes masifinin
faylarla parçalanması sonucu Ege bölümünde doğu-batı
yönünde uzanan horst ve grabenler ortaya çıkmıştır.
Yüksek kütleler (horst) akarsularla şiddetli olarak
parçalanmış, çöken sahalar ise genellikle göl tortulları ile
örtülmüş ve bunların üst kısımları ise akarsuların getirdiği
alüvyonlarla yer yer kaplanmıştır.
Batı Anadolu'da Menderes masifi grabenlerinin şematik
jeomorfolojik evrimi (At al ay 1987'den).
I-Miyosen aşınma ve birikme dönemi (Menderes masifinin
aşınarak düzleşmesi),
II- Üst Miyosen tektonik hareketleri,
III-Pliyosen aşınma ve birikme dönemi,
IV- Pliyosen sonu-Pleistosen başı tektonik hareketler ve
Kula volkanizmasının başlaması,
V-Alt Pleistosen aşınma ve birikme dönemi,
Vl-Orta (Üst) Pleistosen tektonik hareketler dönemi II. Kula
volkanizması,
VII- Holosen aşınma ve birikme dönemi ve son (geç) Kula
volkanizması.
JEOMORFOLOJİK ÜNİTLER
Dağlık Alanlar
Kıyı Ege bölümünde dağlık
alanların
özelliği
doğu-batı
doğrultulu dağ sıraları ve dağ
dizileri şeklinde uzanmalarıdır.
Bu
dağlar
arasına
aynı
doğrultulu vadilerle ayrılır. İçbatı
Anadolu bölümünde ise tek
dağlar şeklindedir.
Ege bölümünde dağların ve
vadilerin bu şekilde oluşumu
bölgenin jeolojik dönemlerde
geçirdiği aşamalarla ilgilidir. Ege
bölgesinin temelini oluşturan
Menderes masifi Paleozoik’ten
önce
oluşmuş,
Paleozoik
ortalarında kıvrılmaya uğramış
ve daha sonra düzelerek
Miosen başlarında üzerinde
basık bir topografya oluşmuştur.
JEOMORFOLOJİK ÜNİTLER
Dağlık Alanlar
Üst Miosen’den itibaren yeni yer
hareketleri ile sert temel yer yer
kırılmış, kırıklar boyunca oluklar
şeklinde çukur alanlar meydana
gelmiştir. Bu çukurlar arasında
eski kütle ve kenar kıvrımlar
yüksek kütleler halini almıştır.
Pliyosen sonu ve Pleistosen
başlarında tekrar faylanmalar
olmuş ve graben sahaları tekrar
çökmeye
başlamıştır.
Bu
hareketlerden
sonra
tekrar
yükselen sahalarda şiddetli bir
aşınma ve grabenlerde de aşırı
bir birikme meydana gelmiştir.
Pleistosen
ve
Holosen
başlarında da bilhassa Gediz,
B.Menderes ve K.Menderes
grabenleri dahilinde kırılma
hareketleri devam etmiş ve
graben alanlarında çökmeler ve
parçalanmalar
meydana
gelmiştir.
JEOMORFOLOJİK ÜNİTLER
Dağlık Alanlar
Ege bölümünün diğer dağları
B.Menderes
vadisinin
güneyinde Menteşe yöresinde
Beşparmak Dağı (1350 m),
Madran
Dağı
(1617
m),
Karıncalı Dağ (1703 m) ve
Babadağ (2300 m) ve Denizli
yöresinde Ege Bölgesi’nin en
yüksek dağı Honaz Dağı (2543
m) yer alır.
İçbatı Anadolu Bölümünde dağ
sıraları yerine tek dağlar
görülür. Bu dağlar kuzeybatıgüneydoğu
doğrultusunda
birkaç
dizi
oluşturur.
En
doğudaki diziyi Yirce-Domaniç
Dağları (1845 m), Türkmen
Dağı (1826 m) ve Emirdağ
(2307 m) oluşturur. Bu dizinin
batısında
Orhaneli-Afyon
arasında uzanan alçak bir alan
yer alır.
JEOMORFOLOJİK ÜNİTLER
Dağlık Alanlar
Bu
alanın
batısında
kuzeybatıdan
güneydoğuya
doğru ikinci dizi yer alır. Bu
diziyi Akdağ (2089 m), Eğrigöz
Dağı (1931 m), Şaphane Dağı
(2120 m), Murat Dağı (2309 m),
Sandıklı (Kumalar, 2250 m).
Bu dağların batısında Simav
Dağı (1801 m) ve Demirci
Dağları (1595 m) yer alır.
JEOMORFOLOJİK ÜNİTLER
Platolar
Bölgedeki
plâtolar,
Ege
grabenlerinin doğusunda İç Batı
Anadolu bölümünde yüksek
düzlüklerdir. Bu plâtolar; Uşak
civarından
başlar,
Orta
Anadolu'ya doğru devam eder.
Çoğunlukla
yatay
tabakalı
neojen yumuşak kireçtaşı ve
marnlar üzerinde yer alır.
Bunlar, Marmara'ya bağlanan
Susurluk, Karadeniz'e dökülen
Sakarya'nın kolları ve Gediz
Nehri'nin
yukarı
kolları
tarafından
parçalanmıştır.
Akarsuların fazla yardığı vadi
tabanlarında
altta
bulunan
Paleozoyik'e ait metamorfik
temel ortaya çıkmıştır. Nitekim
Kula-Uşak
arasında
Gediz
vadisinin yatakları boyunca yer
yer metamorfikler görülür.
JEOMORFOLOJİK ÜNİTLER
Ovalar
Ege
Bölgesi
ovaları
oluşumlarına
göre
gruplandırılacak
olursa
çoğunluğu
tektonik
kökenli
ovaların alüvyal dolgulu çöküntü
ovaları grubuna girer. Bu ovalar
bölgede orojenik hareketlerden
sonra
oluşan
epirojenik
hareketlerin etkisi altındaki,
kırılma ve çökme sonucu oluşan
geniş alanlarda çevreden gelen
malzemeyle (volkanik veya
alüvyon)
dolması
sonucu
oluşmuştur.
Ege
Bölgesinin
doğu-batı
doğrultulu grabenleri oluşturan
Bakırçay, Gediz, K.Menderes ve
B.Menderes
havzalarında
deltalar
haricindeki
ovalar
alüvyal dolgulu çöküntü ovaları
grubuna girer.
JEOMORFOLOJİK ÜNİTLER
Ovalar
İçbatı
Anadolu
Bölümünde
ovaların büyük bir kısmı da bu
gruba girer (Kütahya, Simav,
Afyon, Sandıklı, Şuhut ovaları).
İçbatı Anadolu Bölümünde Uşak
ve Banaz ovaları ise Uşak
deresi ve Banaz çayı tarafından
oluşturulmuş
“farklı
aşınım
ovaları”dır.
Bu
ovalar
tektonizma ile ilgisi olmayan
akarsuların
az
dirençli
yamaçları
aşındırmasıyla
oluşan akarsu boyunda az
eğimli ovalarıdır.
Bakırçay, Gediz, K.Menderes ve
B.Menderes deltaları “kıyı ve
kaide seviyesi ovaları” grubuna
girer.
Ege Bölgesi’nin bir diğer ova
grubunu
karstik
yörelerde
“karstik ovalar” oluşturur (Muğla
ve Yatağan polyesi gibi).
JEOMORFOLOJİK ÜNİTLER
Soma
Bergama
Kınık
Gelenbe
Kırkağaç
Çandarlı
Bakırçay ovası doğu-batı doğrultusunda 90 km uzunluğunda bir vadide yer alan bu ova dağ yamaçlarının
birbirine yaklaştığı yerlerde parçalara bölünerek farklı isimler alır. Doğu ucunda Gelembe Ovası, batıya doğru
Kırkağaç ovası, Soma ovası, Kınık Ovası, Bergama Ovası yer alır. Kıyıda Bakırçay delta ovası (Çandarlı Ovası)
yer alır ve bu delta Köprübaşı Boğazı ile Bergama ovasına bağlanır.
JEOMORFOLOJİK ÜNİTLER
Akhisar
Menemen
Kemalpaşa
Gediz ovası asıl kısmı doğuda Salihli yakınlarında başlar. Batıda Menemen Boğazına kadar uzanır. Bu asıl
ovaya Salihli-Manisa ovası adı da verilir. Bu ovanın kuzeyinde Akhisar Ovası, güneyinde Kemalpaşa ovası yer
alır. Menemen Boğazından sonra Menemen Ovası bir delta ovasıdır.
BÖLGENİN YERİ VE SINIRLARI
K.Menderes ovası doğuda Kiraz ovasıyla başlar doğu-batı doğrultusunda 100 km boyunca uzanır. Batıda
Cumaovasında son bulur. Cumaovası ile delta ovası olan Selçuk ovası arasına alçak tepeler girer. Ovanın yükseltisi
doğudan batıya azalır. Kiraz ovasında 370 m. Selçuk ovasında 8 m. yüksekliğindedir.
B.Menderes ovası üç kısma ayrılır. Yukarı B.Menderes ovası Sarayköy ovasıyla başlar. Bu ovaya kuzeyden Buldan
Ovası, güneyden Denizli ovası açılır. Buharkent’e kadar devam eder. Orta B.Menderes ovası batıda Buharkent ile
doğuda Gümüşdağı arasında ovanın en büyük kısmını oluşturur (120km). Aşağı B.Menderes ovası ise nehrin
doldurduğu delta ovasıdır.
BÖLGENİN FİZİKİ COĞRAFYA ÖZELLİKLERİ
Ege Bölgesi’nde Kıyı Jeomorfolojisi
Ege Denizi kıyıları Anadolu’nun en fazla körfezlere, koylara bölünmüş en uzun kıyısıdır.
Kıyının bu şekli almasında başlıca etken kuzey-güney yönlü kıyı çizgisinin doğu-batı
yönlü dağları ve grabenleri (çöküntü çukurları) dikine kesmesidir. Holosen
transgresyonu ile vadilerin aşağı kısımlarında geniş ve büyük körfezler (Edremit
Körfezi, Çandarlı Körfezi, İzmir Körfezi, Kuşadası Körfezi) küçük vadi ağızlarında
girintili çıkıntılı küçük körfez ve koylar oluşmuştur. Dağlık alanların eteklerinde yüksek
kıyılar oluşurken akarsu deltalarında alçak kıyılar oluşmuştur.
Topografyaya göre kıyı tasnifinde dağların denize dik olarak uzandığı kesimlerde enine
yapılı yüksek kıyılar görülür. Karaburun yarımadasında dağlar kıyıya paralel olarak
uzandığından burada boyuna yapılı yüksek kıyılar görülür. Gökova Körfezinin
güneydoğusunda küçük akarsu ağızlarında tektonik nedenlerle veya kayaçlara bağlı
olarak oluşmuş yarım daire şekilli “anslı” veya “rialı” kıyılar yer alır.
Bu koylara yerel olarak “bük” adı verilmiştir. (Kapıbük, Çamaltıbük, Akbük, Kumlubük,
Boynuzbükü, Fesleğenbük, Humalıbük gibi.)
BÖLGENİN FİZİKİ COĞRAFYA ÖZELLİKLERİ
Ege Bölgesi’nde Kıyı Jeomorfolojisi
Bu koylara yerel olarak “bük” adı verilmiştir. (Kapıbük, Çamaltıbük, Akbük, Kumlubük,
Boynuzbükü, Fesleğenbük, Humalıbük gibi.)
BÖLGENİN FİZİKİ COĞRAFYA ÖZELLİKLERİ
Ege Bölgesi’nde Kıyı Jeomorfolojisi
Kıyı ovaları ve deltalarında oluşan alçak kıyılarda karadan gelen alüvyonların deniz
tarafından tasnif edilmesiyle “lagünlü kıyılar” oluşmuştur (Gediz, B.Menderes,
K.Menderes deltaları lagünlü kıyılardır).
Ege Denizi kıyılarının şekillenmesinde tektonik, iklim salınımları, östatik deniz yüzeyi
değişimleri yanında bir diğer etken alüvyonlaşmadır. Kıyı çizgisine son şeklini veren
etken akarsuların iç kısımlardaki toprak erozyonuna bağlı olarak taşıdığı malzemeyi
deltalarda biriktirmesidir. Deltaların hızla ilerlemesinin nedenleri ise akarsu ağızlarında
gelgit olaylarının mevcut olmaması, akarsuların taşıdığı alüvyon miktarının fazla
olması ve denizaltı topografyasıdır.
BÖLGENİN FİZİKİ COĞRAFYA ÖZELLİKLERİ
Ege Bölgesi’nde Kıyı Jeomorfolojisi
Ege Denizine dökülen 4 büyük akarsudan birisi olmasına rağmen Bakırçay deltası
diğerine göre daha az ilerlemiştir. Bunun nedeni Aşağı Bakırçay ovası deniz
seviyesine yakın olduğu için getirdiği alüvyonlarla öncelikle bu ovayı doldurmuştur.
Deltada günümüzden 2700 yıl önce liman olarak kurulan Elaia kenti kıyıdan 350 m
içeride kalmıştır. Limanı bataklık halindedir.
BÖLGENİN FİZİKİ COĞRAFYA ÖZELLİKLERİ
Ege Bölgesi’nde Kıyı Jeomorfolojisi
Yamanlar Dağı ve Dumanlı dağ arasındaki boğazdan (Gediz Boğazı) geçen Gediz
nehrinin üçgen şekilli deltası üzerinde eski yatakları bulunmaktadır. Kaklıç Köyü
yakınından geçen eski yatak Gediz nehrinin 1886 yılına kadar aktığı yataktır. Nehrin
İzmir Körfezini doldurma tehlikesi nedeniyle 1886 yılında nehrin yatağı Menemen
yakınlarında batıya çevrilmiştir. Eski kaynaklara göre Gediz nehri Menemen’in
kuzeyinde Görece köyüne 3 km uzaklıkta Temnos şehrinin yakınında Hermeios
(Gediz) koyuna dökülüyordu. Delta alanı tümüyle büyük bir körfez iken Gediz bu
körfezi getirdiği alüvyonlarla doldurmuştur. Körfezdeki adalar günümüzde tepe
halindedir (Değirmentepe, Taşlıtepe, Üçtepeler,). Küçük dereler de getirdiği
alüvyonlarla çizgisini denize doğru ilerletmiştir. İzmir Körfezinin kuzeydoğusunda bir
yarımada üzerinde kurulan Eski İzmir (Smyrna) antik dönemlerde ismi Meles olan
çayın getirdiği alüvyonlarla kıyı ilerleyince yarımadanın iki liman işlevi kaybolmuştur
(günümüzde Bayraklı Höyük). M.Ö. 3000-300 yılları arasında burada kalan kent
körfezin doğusunda önünde bir iç liman olan Kadife Kale (Papos Dağı) eteğine
taşınmıştır. Günümüzde bu iç liman da dolmuş durumdadır.
BÖLGENİN FİZİKİ COĞRAFYA ÖZELLİKLERİ
BÖLGENİN FİZİKİ COĞRAFYA ÖZELLİKLERİ
Ege Bölgesi’nde Kıyı Jeomorfolojisi
K.Menderes nehrinin neden olduğu kıyı ilerlemesini de Efes kentinin tarihinden
öğreniyoruz. Kent ilk olarak Panayır dağı eteklerinde bir liman kenti olarak yer
almaktadır. Bu da bize M.Ö. X. Yüzyılda kıyı çizgisinin içeride olduğunu göstermektedir.
M.Ö. 4 yüzyıldan itibaren kentin limanı dolmaya kıyı çizgisini ilerlemeye başlamıştır.
M.Ö. 3 yüzyılda (M.Ö. 286) kent günümüzde kalıntıların olduğu yeni yerine taşınmıştır
fakat kıyı çizgisini ilerlemeye devam etmiştir. Sönükleşen kent ilk kurulduğu tepenin
etrafında Ayasuluk (Selçuk) olarak kara kenti olarak yaşamına devam etmiştir.
BÖLGENİN FİZİKİ COĞRAFYA ÖZELLİKLERİ
B.Menderes nehri de içeriye
doğru sokulan büyük bir körfezi
doldurarak
kıyı
çizgisini
ilerletmiştir. Bafa Gölü körfezini
bir koyu iken alüvyonlarla önü
kapanarak
koy
şekline
dönüşmüştür. Körfezin kuzey
kıyısında
Priene,
güney
kıyısında Myus, batı ucunda
Milet kentinin limanları dolarak
işlevini kaybetmiştir. M.Ö. 5.
yüzyılda kıyı çizgisi Priene ve
Myus arasındadır. M.Ö. 4.
yüzyılda Milet limanı dolmaya
başlamıştır. M.Ö. 2. yüzyılda
bütünüyle dolarak liman işlevini
kaybetmiştir. Milet kıyıdan 8 km
içeride kalmıştır. B.Menderes
nehri yılda 6.10 m ilerlemiştir.
BÖLGENİN FİZİKİ COĞRAFYA ÖZELLİKLERİ
Ege Denizi Kıyılarının Kullanımı
1- Kentsel Kullanım:
Ege Denizi kıyılarında kentsel kullanımın en fazla gelişmiş olduğu kesim İzmir Körfezi
doğu kıyısıdır.
BÖLGENİN FİZİKİ COĞRAFYA ÖZELLİKLERİ
Ege Denizi Kıyılarının Kullanımı
2- Sanayi Amaçlı Kullanımlar: Ege Denizi kıyılarında sanayi tesisleri İzmir Körfezi,
Aliağa ve Nemrut kıyılarında yoğunlaşmıştır.
BÖLGENİN FİZİKİ COĞRAFYA ÖZELLİKLERİ
Ege Denizi Kıyılarının Kullanımı
3- Turizm Amaçlı Kullanımlar: Ege Denizi kıyılarının turizm amaçlı kullanımı 1950 li
yıllarda kıyıdaki küçük köylerde (Kuşadası, Bodrum Marmaris) yerli halkın evlerini
pansiyon olarak vermesiyle aile işletmeciliği şeklinde başlamıştır.
BÖLGENİN FİZİKİ COĞRAFYA ÖZELLİKLERİ
Ege Denizi Kıyılarının Kullanımı
4- Ulaşım Amaçlı Kullanım: Ege Denizi kıyıları liman, iskele, barınak, yat limanı, yat
yanaşma yeri gibi kıyı tesisleriyle kullanılmaktadır.
BÖLGENİN FİZİKİ COĞRAFYA ÖZELLİKLERİ
Ege Denizi Kıyılarının Kullanımı
5-Enerji Amaçlı Kullanımlar: Türkiye’de linyit tüketen termik santrallerden Gökova
Termik Santrali, Gökova Körfezi kuzey kıyısında Ören yakınında Kemerköy’dedir.
BÖLGENİN FİZİKİ COĞRAFYA ÖZELLİKLERİ
Pamukkale Travertenleri
Yeri: Pamukkale traverten alanı Ege Bölümünün Denizli yöresindedir. En alçak yeri
deniz seviyesinden 150 m yükseklikte olan Çürüksu ovasının kuzeydoğusunda 300350 m yükseltiler arasında bir yamaçta yer alır. Kuzey-güney doğrultusunda 2600 m
uzunluğunda, en geniş kısımları güneyde olmak üzere 250-600 m genişliğinde alan
kaplamaktadır.
BÖLGENİN FİZİKİ COĞRAFYA ÖZELLİKLERİ
Pamukkale Travertenleri
Oluşumu
Pamukkale traverten alanı doğu-batı uzanımlı Menderes grabeniyle kuzeybatıgüneydoğu uzanımlı Gediz grabeninin birleştiği yerde yer almaktadır. Bu nedenle
Pamukkale’deki çatlaklarda gerilme daha fazladır. Pamukkale’de yaklaşık 10 km2 lik bir
alan kaplayan travertenlerin B.Menderes ve Gediz grabenleri boyunca başka yerlerde
bulunmayışı, altta karbonat anakayacın varlığına ve değişik yönlerdeki birçok
çatlak ağının burada birleşmesine ve kesişme noktalarının suyun yüzeye
çıkmasına imkan sağlamasına bağlamaktadır. Travertenlerin oluşumunda
kaynakların konumu, debisi, yamacın şekli, suyun bileşimi, hava şartları, ısı
kaybı, akışın yayılımı ve süreci vb. koşullarda etkendir. Farklı ortam koşullarında
traverten formları değişebilir. Pamukkale’de 5 değişik traverten jeomorfolojisi
mevcuttur. Bunlar “teras tipi travertenler” , “kendiliğinden oluşmuş kanal
travertenler” , “sırt tipi travertenler” , “fay önü travertenleri” , “ aşınım traverten
tabakaları” dır. Bunlardan en fazla ilgi çekenler jeomorfolojide traverten terasları veya
teras tipi travertenler adı verilen kalker tüfünden oluşmuş basamaklar üzerinde
yamacın dik olduğu yerlerde çapları birkaç metre derinliği 30 cm olabilen yarım daire
şekilli doğal havuzlardır. Bu havuzların dünyaya Pamukkale’yi tanıtan ve fotoğraflarda
en fazla yer verilen kısmı traverten alanının Pamukkale Köyü’ne bakan güney
kısmında 800 m uzunluğunda bir alanda yan yana ve alt alta dizilmişlerdir.
BÖLGENİN FİZİKİ COĞRAFYA ÖZELLİKLERİ
Pamukkale Travertenleri
Oluşumu
Termal sudaki kalsiyumbikarbonatın aşırı miktarda bulunması ve suyun yüzeye çıkması
sonucu CO2 açığa çıkmakta ve Kalsiyum Karbonat (CACO3) çökelmektedir. Traverten
havuzlarda çökelmekte olan CACO3 başlangıçta yumuşak olup zaman içinde
sertleşmekte ve “traverten” olmaktadır. Traverten oluşumunu yılda ortalama 1,3-1,5
mm olduğu göz önüne alınırsa Pamukkale’de teras tipi travertenlerin bugünkü kalınlığa
ulaşabilmesi için en az 30 000 yıl gerekmektedir.
Travertenlere Pamukkale ismi traverten alanındaki Bizans surları ve günümüzde
yıkılmış olan Selçuklu kalesinden dolayı ve travertenler pamuk yığınlarına benzetildiği
için verilmiştir. Coğrafyaya “Pamukkale Travertenleri” olarak yerleşen bu oluşum
aslında bir çağlayandır (Pamukkale Çağlayanı). Traverten basamakları üzerinden
kaynak suları akmaktadır.
BÖLGENİN FİZİKİ COĞRAFYA ÖZELLİKLERİ
Pamukkale Travertenleri
BÖLGENİN FİZİKİ COĞRAFYA ÖZELLİKLERİ
Kula Volkanları
Yeri: İçbatı Anadolu Bölümünün “Gördes-Uşak Yöresinde” yer alırlar. Bu yörede
Kula’nın 6 km doğusunda Elekçitepe’den Gediz ırmağı batısında Karataş (Adala)
arasında 40 km uzunluk, 15 km genişliğindeki bir alana yayılmıştır. Bu alanda
genellikle bazaltik lav akıntıları arasında boyutları değişen yaklaşık 68 volkan konisi yer
almaktadır.
Oluşumu: Ege Bölgesi genç volkanik faaliyetler bakımından oldukça aktiftir. Ancak bu
faaliyet Menderes Masifinin kuzey sektöründe görülmektedir. Menderes Masifinin
merkezi ve güney kısımlarında faylar derin oldukları halde volkanik faaliyetler
görülmemiştir. Bunun nedeni mağma ceplerinin çok daha derinde olmalarıdır. Bazı
yerlerde ise oluşan az derin faylar Kula’da olduğu gibi volkanizmaya yol açmıştır.
Kula’da eski volkanitler söz konusu ise de Kuaterner volkanizması burada çok şiddetli
olmuştur. Bu nedenle bu alan genç tektonik hareketlerin neden olduğu genç
volkanizmayla oluşan volkan reliefine sahiptir. En tipik Kuaterner volkanizması ManisaUşak arasında Kula çevresinde görülür. Burada Kuaternerde olan tektonik hareketler,
yükselmeye, gerilimlerin artmasına ve bunların sonucu olarak da liparit ve bazalit lav
ve tüfleri çıkaran bir volkanizmaya rastlanmaktadır.
BÖLGENİN FİZİKİ COĞRAFYA ÖZELLİKLERİ
Kula Volkanları
BÖLGENİN FİZİKİ COĞRAFYA ÖZELLİKLERİ
İklim Özellikleri;
Bölgenin iklim şartlarında etkili olan faktörler;
Hava Kütleleri;
Yaz durumu:
Mart ayının ikinci yansından itibaren bölge, nemli ve sıcak özellikteki maritim tropikal
(mT) hava kütlesinin etkisi altında kalmaya başlamakta ve bu hava Kasım başlarına
kadar bölge üzerinde etkili olmaktadır. Bu dönemde, Asor antisiklonu kuzeye doğru
ilerlemekte ve buradan Basra alçak basınç merkezine doğru genel bir hava akımı
olmaktadır.
Kuzeybatıdan gelen ve etezyen olarak isimlendirilen rüzgârlar, bölgede yaz sıcaklarının
hafiflemesine neden olur.
Bu dönemde bölge tek hava kütlesinin etkisi altında kaldığı için yağışsız geçer. Yani
polar cephe, Orta ve Doğu Avrupa üzerine çekilir ve buralar yağış alır (Koçman 1994).
Bazı yıllar zaman zaman, Sahra çöllerinden gelen sıcak ve kuru tropikal (cT) hava
tarafından işgal edilir. Böyle günlerde sıcaklık aşırı derecede artar ve kavurucu sıcak
rüzgârlar eser.
BÖLGENİN FİZİKİ COĞRAFYA ÖZELLİKLERİ
İklim Özellikleri;
Bölgenin iklim şartlarında etkili olan faktörler;
Hava Kütleleri;
Kış durumu: Sonbahar ortalarında özellikle Kasım başlarından itibaren bölge,
Kuzeybatı Avrupa'dan sokulan maritim polar ve güneyden özellikle Orta Akdeniz'den
gelen maritim tropikal hava kütlesinin etki alanına girer. Bu iki hava kütlesinin
karşılaşması ile oluşan soğuk ve sıcak cepheler yağışlarının başlamasına neden olur.
Yağışlı dönem cephe faaliyetlerinin etkisine bağlı olarak Ege bölümünde ilkbahar
ortalarına, İç Batı Anadolu'da yaz başlarına kadar sürer.
BÖLGENİN FİZİKİ COĞRAFYA ÖZELLİKLERİ
İklim Özellikleri;
Bölgenin iklim şartlarında etkili olan faktörler;
Topoğrafya Özellikleri;
Dağların uzanışı, yükseklik ve bakı faktörleri, bölgede yağış ve sıcaklık dağılışını
önemli ölçüde etkilemektedir. Doğu-batı yönünden uzanan dağların kuzey yamaçları,
kuzeyden ilerleyen cepheleri engellediği için daha fazla yağış almaktadır.
Bozdağların kuzey yamaçlarına ve Menteşe yöresine, bölgenin diğer kesimlerine göre
daha fazla yağış düşmektedir. Güneye bakan yamaçlara göre daha az güneş
radyasyonu alan sahalar, oldukça nemli ortamları oluşturmaktadır.
İç Batı Anadolu'ya kadar sokulan grabenler, Ege kıyılarındaki denizel etkilerin iç
kısımlara kadar ilerlemesini sağlamaktadır. Aynı zamanda bu grabenler, kışın Orta
Anadolu'ya sokulan soğuk havanın da Ege kıyılarına kadar ilerlemesine yol
açmaktadır.
İç Batı Anadolu plâtoları, yüksek olması nedeniyle bölgenin soğuk kesimini
oluşturmaktadır, karasallık şartlarına bağlı olarak burada ilkbahar sonu ve yaz
başlarında konveksiyonel yağışlar meydana gelmektedir.
BÖLGENİN FİZİKİ COĞRAFYA ÖZELLİKLERİ
İklim Elemanları
Sıcaklık;
Yıllık ortalama sıcaklık, Ege kıyıları boyunca coğrafî enleme bağlı olarak kuzeyde 15°C
iken güneye doğru artarak 18°C'ye ulaşır (Bergama 15.9, Marmaris 18.40C). Grabenler
boyunca iç kısımlara doğru sıcaklık 15°C'ye kadar iner (Denizli 15.8°C). 1000 m
civarında İç Batı Anadolu platolarında sıcaklık 11-12°C dolayındadır (Uşak 11.8, Afyon
11.1°C).
Temmuz sıcaklıkları: Ege sahil kuşağında Temmuz ayı ortalama sıcaklığı 25°C'nin
üzerinde iken, İç Batı Anadolu platolarında 20°C'ye kadar iner. Bu dönemde gece ile
gündüz arasındaki sıcaklık farkı da fazla değildir. En yüksek sıcaklık ise 40°C'yi
aşmaktadır. İç Batı Anadolu platoları, gündüz sıcak olmasına karşın havada bağıl
nemin düşük olması nedeniyle geceleri serinler. Örneğin, Kütahya'da 30 C'nin üzerine
çıkan sıcaklık geceleyin 15°C civarına düşer.
Ocak sıcaklıkları: Ege Bölgesi'nde Ocak ayı sıcaklığının dağılışında önemli
değişmeler görülür. Sahil kuşağında kuzeyde 6°C olan sıcaklık güneye doğru artarak
Marmaris ve Bodrum'da 10°C'nin üzerine kadar çıkar. Bu sahada don olayları nadir
olarak meydana gelir. Grabenler boyunca 200 m'ye kadar olan sahada Ocak ayı
ortalama sıcaklığı 5-6 C dolayındadır. İç Batı Anadolu platolarında 1000 m civarında 01 °C dolayında seyreder. Daha yükseklerde ise sıcaklık 0 °C 'nin altına düşer.
BÖLGENİN FİZİKİ COĞRAFYA ÖZELLİKLERİ
İklim Elemanları
Yağış;
Ege Bölgesi, Karadeniz ve Akdeniz kıyı kuşağından sonra yurdumuzun üçüncü yağışlı
bölgesidir. Bölge genelinde yıllık ortalama yağış miktarı 500-1200 mm arasında
değişme gösterir.
Yağış miktarı, Ege bölümünde dağların kuzeye bakan yamaçlarında ve yüksek yerlerde
fazladır. Muğla, Marmaris ve Köyceğiz dolaylarında 1200 mm'ye ulaşan yağış,
grabenlerde önemli ölçüde azalarak 600 mm'ye kadar düşer (Akhisar 580. Denizli 540,
Edremit 733, Çeşme 604, Aydın 670 mm).
İç Batı Anadolu' da ise yağış miktarında önemli düşüşler görülür. Bu sahalarda
depresyon tabanları 600 mm'nin altında yağış alır (Afyon 427, Kütahya 581 mm). Bu
durum, Ege'yi etkileyen frontal faaliyetlerin iç kısımlara kadar pek fazla sokulmaması ile
ilgilidir.
BÖLGENİN FİZİKİ COĞRAFYA ÖZELLİKLERİ
İklim Elemanları
Ege kıyılarının iklim özelliğini yansıtan İzmir'in
yağış ve sıcaklık grafiği. Grafikte yağışlı mevsimin kış olduğu, Haziran-Eylül arasındaki
devrede yağışların çok az olduğu, kış
döneminde sıcaklığın 10°C'ye yakın olduğu,
yaz mevsiminde sıcaklığın artarak 25°C'nin
üzerine çıktığı anlaşılır.
Muğla'nın yağış ve sıcaklık grafiği. Menteşe
yöresini temsil eden bu grafikte yağışın Ege
Bölgesi'nin diğer bölüm ve yörelerine göre fazla
olduğu, özellikle kışın bol miktarda yağış
düştüğü,
ancak
yazın
kurak
geçtiği
görülmektedir. Muğla'nın yüksekte yer alması
nedeniyle kıyı kuşağına göre sıcaklık düşüktür.
BÖLGENİN FİZİKİ COĞRAFYA ÖZELLİKLERİ
Bitki Örtüsü
Ege Bölgesi, bitki coğrafyası yönünden Akdeniz Bitki Coğrafyası Bölgesi'ne girer.
Bölgede deniz kenarından başlayarak 700-1000 m'ye kadar yükselen sahalarda
kızılçam ormanları ve bunların tahrip edildiği sahalarda maki ve daha kısa boylu olan
garig toplulukları bulunur. Daha üst kısımlarda ise Akdeniz dağ kuşağına giren
karaçam ve meşe ormanları görülür.
BÖLGENİN FİZİKİ COĞRAFYA ÖZELLİKLERİ
Toprak Özellikleri
Bölgedeki iklim özellikleri, litolojik yapı, eğim, bakı ve bitki örtüsü şartlarının değişmesi
ile çok sayıda toprak grubunun yer almasına neden olmuştur.
Zonal Topraklar
Kırmızı Akdeniz Toprakları; drenajı iyi olan düz ve özellikle kireçtaşlarının hakim olduğu
sahalarda görülür.
Kestane Renkli Topraklar; İç Batı Anadolu platoları
Kahverengi Orman Toprakları; 1000 m üzerinde karaçam ve meşe ormanları altında
İntrozonal Topraklar
Rendzina ve Ranker
Azonal Topraklar
Alüvyal Topraklar; Delta ve graben ova tabanları
Kolüvyal Topraklar; Bozdağların kuzeye, Aydın dağlarının güneye bakan yamaçları.
BÖLGENİN FİZİKİ COĞRAFYA ÖZELLİKLERİ
Hidrografik Özellikler
Akarsular
Bölgeden kaynağını alıp denize dökülen akarsular; Gediz, Büyük Menderes, Küçük
Menderes ve Bakırçay’dır.
Bu akarsulardan Gediz ve Büyük Menderes, İç Batı Anadolu dağ ve yaylalarından
kaynağını alır; bu nedenle beslenme alanı geniştir. Buna karşılık, Bakırçay ve Küçük
menderes oluklara yerleşmiş olduğundan beslenme havzaları küçüktür.
Bölge genelinde, Akdeniz ikliminin etkisine bağlı olarak Akdeniz akarsu rejimi hâkimdir.
Akarsuların akımında yazın yağışların azalması ve buharlaşmanın artmasından dolayı
bir çekilme, kışın da yağışların artmasından dolayı bir yükselme görülür.
BÖLGENİN FİZİKİ COĞRAFYA ÖZELLİKLERİ
Hidrografik Özellikler
Gediz nehrinin akım diyagramı
BÖLGENİN FİZİKİ COĞRAFYA ÖZELLİKLERİ
Hidrografik Özellikler
Göller
Bölgede Gölmarmara, Çamiçi (Bafa) ve Karamuk göllerinden oluşan üç önemli doğal
göl bulunur. Bu göllerden Çamiçi Gölü, daha önce belirtildiği gibi. Büyük Menderes'in
körfezin önünün biriktirdiği alüvyonlarla kapanması sonucu oluşmuştur. Gediz
oluğunun kuzeyindeki Gölmarmara ise yine Gediz'in yığdığı alüvyonlarla koyun
kapanması sonucu oluşmuştur. Her iki göl, alüvyal set gölüdür.
İç Batı Anadolu'da Sultandağlarının batı yamacındaki Karamuk gölü, tektonik
kökenlidir. Fazla sularım gölün güneyindeki düdenlerden Eğirdir Gölü'ne boşalttığı için
sulan tatlıdır. Bozdağlar üzerinde ise birikinti set gölü olan Gölcük ile Yamanlar dağı
üzerinde bir akarsu vadisi içinde Karagöl yer alır. Büyük Menderes ve Küçük Menderes
deltaları üzerinde kıyı set gölleri vardır.
Baraj gölleri: Bölgede sulama ve elektrik üretmek amacıyla barajlar yapılmıştır. Gediz
üzerindeki Demirköprü ve Selendi, Büyük Menderes'e Menteşe yöresinden kavuşan
akarsulardan Akçay üzerinde Kemer, İç Batı Anadolu'dan gelen Banaz çayı üzerinde
ise Adıgüzel barajları vardır. Bunun dışında küçük baraj ve göletler de bulunur.
BEŞERİ VE EKONOMİK COĞRAFYA
ÖZELLİKLERİ
BEŞERİ VE EKONOMİK COĞRAFYA ÖZELLİKLERİ
Nüfus ve Yerleşme Özellikleri
Kentleşmenin en yoğun yaşandığı bölge konumundadır. Ülkemiz nüfusunun 1/8 kadarı
Ege Bölgesi'nde yaşamaktadır. Bu nüfusun yarıdan fazlası kentlerdedir. Ege
Bölgesi'nin ortalama nüfus yoğunluğu ise Türkiye ortalamasının üzerindedir. Nüfus
yoğunluğu açısından Marmara Bölgesi'nden sonra ikinci sırada bulunur. Ege
Bölümü'ndeki ovalar üzerinde fazla olan nüfus yoğunluğu, İç Batı Anadolu Bölümü'nde
ve Menteşe Yöresinde azalır.
Nüfus bakımından Ege Bölgesi'ndeki illerin sırası şöyledir;
İzmir 4.168.415
Manisa 1.380.366
Aydın 1.053.506
Denizli 993.442
Muğla 908.877
Afyonkarahisar 709.015
Kütahya 571.463
Uşak 353.048
BEŞERİ VE EKONOMİK COĞRAFYA ÖZELLİKLERİ
Ege Bölgesi, Marmara Bölgesinden sonra en fazla göç alan bölgemizdir. Göçlerle
bölge nüfusu sürekli artmaktadır. Yaz döneminde bölgenin batısında turizm ve tarım
işçi göçünden dolayı da mevsimlik nüfus artışı görülür. Nüfus genelde bölgenin
batısındaki çöküntü ovaları kenarında toplanmıştır. İç kesimlerde nüfus seyrektir.
Sebebi iklimin karasal olması, sanayinin gelişmemesidir. Kıyıda menteşe yöresi yer
şekillerinin
engebeli
olmasından
dolayı
seyrek
nüfuslanmıştır
BEŞERİ VE EKONOMİK COĞRAFYA ÖZELLİKLERİ
BEŞERİ VE EKONOMİK COĞRAFYA ÖZELLİKLERİ
BEŞERİ VE EKONOMİK COĞRAFYA ÖZELLİKLERİ
Tarım
Ege Bölgesi'nde nüfusun çoğunluğu iklim toprak koşulları ve ulaşım kolaylıklarının da
elverişliliğiyle geçimini tarımdan sağlar. Ege bölümünde Akdeniz iklimine uygun bazı
bitkiler (zeytin,üzüm, vb.) ağır basar. Ege bölümünden, İçbatı Anadolu bölümüne
geçildikçe, tarımın niteliği değişir; tahıl ekimi artar ve hayvancılık geçimde daha önemli
yer tutar. Tahıl ekiminde buğday başta gelir, onu arpa ve mısır izler. Buğday özellikle
Afyon ve Denizli’de üretilir bu illeri İzmir, Aydın ve Muğla izler. Arpa ise Afyon ve Manisa
illerinde, mısırın da başlıca ekim alanı Manisa’dır. Pirinç ekimine ovalarda az miktarda
yer verilir. Bölgede yaş ve kuru sebze üretimine de önem verilir. İklim koşulları uygun
olduğu için, turfanda sebze (domates, fasulye vb.) yetiştirilerek diğer bölgelere yollanır.
Soğan ve patates ekimi yaygındır; baklagillerden en çok nohut ekilir. Kavun ve karpuz
üretimi de yaygın biçimde yapılmaktadır. Bölgede yetiştirilen sanayi bitkileri arasında
tütün, pamuk, susam, keten ve şekerpancarı baş sıralarda yer alır. Edremit Körfezi
kıyıları yağ zeytini üretimi kesir ağaç sayısı bakımından başta gelir bakımından
önemlidir. Üzüm bağlarına da bölgenin her yerinde rastlanır. Üzüm ayrıca şarap ve
pekmez yapımında da kullanılır. Kuru üzüm İzmir yöresinde, kış soğuna dayanamayan
incir ise kıyı kesimlerde yetişir. Ülkemizdeki incir ağaçlarının yaklaşık olarak %81'i Ege
Bölgesi'ndedir. Turunçgiller bölgenin özellikle güney kesiminde yetişir; Bodrum’da
mandalina; Aydın ve Nazilli arasında portakal yetişir.
BEŞERİ VE EKONOMİK COĞRAFYA ÖZELLİKLERİ
BEŞERİ VE EKONOMİK COĞRAFYA ÖZELLİKLERİ
Hayvancılık
Ege bölgesinde hayvancılık çok gelişmemiştir. Üstelik yakın dönemde otlakların
daralması nedeniyle, hayvan sayısında azalma gözlenmektedir.
Kıyı kesimde daha çok kıl keçisi, tiftik keçisi ve koyun, iç kesimlerde sığır ve manda
besiciliği yaygındır.
Balıkçılık ise eski önemini kaybetmiştir özellikle İzmir Körfezi’nin sularını pis
olmasından dolayı. Yine eski önemini yitirmiş olmakla birlikte Bodrum kıyılarında
sünger avcılığı yapılmaktadır.
BEŞERİ VE EKONOMİK COĞRAFYA ÖZELLİKLERİ
Yeraltı Kaynakları
Ege Bölgesi yeraltı kaynakları bakımından oldukça zengindir; ama madenlerin birçoğu
İlkçağ’dan beri işletildiğinden, tükenmiştir. Bölgede yaygın olan linyit yatakları,
Kütahya ve Soma yörelerinde toplanmıştır. Kütahya yöresindeki linyitlerin işletilmesi
Kütahya-Balıkesir demiryolunun yapılmasıyla kolaylaşmıştır.
Demire katılarak çelik elde etmeye yarayan krom, Kütahya ve Balıkesir arasındaki
yataklardan Çardı’da çıkarılırken, günümüzde bu ocak tükendiği için bırakılmış, onun
yerine Dağardı ve Dursunbey dolaylarındaki ocaklar işletilmeye açılmıştır.
Bölgedeki çok sayıda demir yatağının başlıcaları Edremit yöresinde, Ayvalık’ın
güneyinde ve Simav çevresinde yer alır; Selçuk, Uşak ve Tire’de zımpara yatakları
işletilir.
Ayrıca çeşitli mermer, civa, bor, manganez yatakları vardır. Türkiye’nin en önemli
maden suyu Afyon dolaylarında Kızılay tarafından işletilmekte, İzmir’in Çamaltı
tuzlalarından da Türkiye’nin toplam tuz ürünün 3/5’ü elde edilmektedir.
BEŞERİ VE EKONOMİK COĞRAFYA ÖZELLİKLERİ
Yeraltı Kaynakları
BEŞERİ VE EKONOMİK COĞRAFYA ÖZELLİKLERİ
Sanayi Faaliyetleri
Ege bölgesi Türkiye’de Marmara Bölgesi’nden sonra ikinci sırada yer alır.
Özellikle İzmir’de toplanmış olan başlıca sanayi kolları arasında dokumacılık, makine
ve madeni eşya yapımı, besin sanayisi (un, makarna, konserve fabrikaları), tütün
işletmeciliği sayılabilir.
Pamuklu, dokumacılık, İzmir’in yanı sıra Aydın, Nazilli, Denizli, ve Uşak’ta gelişmiştir.
Yağ sanayisi tesisleri özellikle Edremit-Ayvalık yöresinde,
Şeker fabrikaları Uşak, Kütahya ve Afyon’da yer alır.
Uşak, Kula, Gördes ve Simav’da halıcılık gelişmiştir.
BEŞERİ VE EKONOMİK COĞRAFYA ÖZELLİKLERİ
Ulaşım
Ege Bölgesi ulaşım bakımından Türkiye’nin işlek bölgelerindendir. Doğu-batı doğrultulu
vadi olukları, karayollarının iç kesimlere kadar ulaşmasına olanak verir.
Bölge çeşitli demiryolu hatlarıyla öbür bölgelere bağlanır. (Ülkemizde ilk demiryolu hattı
olan İzmir-Aydın hattı, 1856’da Ege Bölgesi’nde hizmete girmiştir).
Karayolları ve demiryolları, İçbatı Anadolu’da Afyon ve Kütahya’da düğümlenir.
Denizyolları açısından İzmir limanı (ticaret etkinlikleri bu limanda toplanmıştır) dışında
önemli liman yoktur. Turizm bakımındansa Bodrum, Kuşadası, Güllük, Datça ve
Marmaris limanları önemlidir. İzmir düzenli hava seferleriyle de İstanbul ve Ankara’yla
bağlantı kurmaktadır.
BEŞERİ VE EKONOMİK COĞRAFYA ÖZELLİKLERİ
Turizm
Ege Bölgesi’nin turizm bakımından zengin bir doğal ve kültürel yapısı vardır. Dağların
kıyıya dik olarak uzanması, son derece girintili çıkıntılı bir kıyı şeridi yaratmıştır ( Ege
denizi kıyılarının toplam uzunluğu 593km’dir) ve doğal kumsalların denize girmeye son
derece elverişli olmalarının yanı sıra, yüksek kıyılarda da çekici görünümleriyle ilgi
toplarlar. Ayrıca yöredeki bük (Akbük, Gökçeler bükü, Değirmen bükü, Palamut bükü,
Kargıbük, vb.), özellikle son yıllarda iyice yaygınlaşan yat turizminde, yatlara doğal
liman işlevi gören; “Mavi Yolculuk” adıyla yaygınlaşan ve kıyının Kuşadası’ndan
Antalya’ya kadar olan koylarını dolaşan yat turizmi, bölgeye önemli miktarda yerli ve
yabancı turist çekmektedir; ülkemizin başlıca üç yat limanı (Kuşadası, Çeşme ve
Bodrum yat limanları) da bu kıyılardadır.
BEŞERİ VE EKONOMİK COĞRAFYA ÖZELLİKLERİ
Turizm
Ege Bölgesi’nde egemen olan Akdeniz ikliminin yumuşak niteliği de, turizme son
derece elverişlidir: Kışların geç geçmesi, yazın güneşlenme olanakları, deniz suyu
sıcaklıklarının uygunluğu çok sayıda turist çeker. Ege Denizi’nde deniz suyu
sıcaklıkları, kuzeyden güneye doğru artar ve denize girme süresi de bu doğrultuda
uzar: Kıyılarda kuzeyden İzmir’e kadar yılda beş ay olan denize girme süresi,
Kuşadası’ndan sonra artmaya başlar ve Bodrum’da sekiz ayı bulur.
BEŞERİ VE EKONOMİK COĞRAFYA ÖZELLİKLERİ
Turizm
Ege Bölgesi’nde yer alan kaplıca ve içmecelerde sağlık turizmi açısından da ilgi
görmektedir: Denizli’de Karahayıt ve Pamukkale kaplıcaları; İzmir’de Balçova, Dikili,
Davutlar, Çeşme ve Şifne kaplıcaları; Seferhisar’ın güneyinde Doğanbey kaplıcası;
Kütahya’da Simav-Gediz, Yoncalı, Harlek ve Murat Dağı kaplıcaları ve içmeceleri ile
Eynal kaplıcalarıdır., Manisa’da Kurşunlu kaplıcası ve Sart kaplıcası; Afyon Sandıklı’da
Sandıklı, Gazlıgöl ve Hüdayi kaplıcaları ve içmeceleri yer alır; İzmir’de Urla içmeceleri.
Özellikle Pamukkale sıcaksu kaynakları, çok eski dönemlerden bu yana bilinmekte ve
ilgi çekmektedir. Pamukkale’nin özelliklerinden biri de travertenleridir: Sıcak maden
suları, aşağı döküldükleri dağın yamaçlarını beyaz traverten taraçaları haline getirmiştir
(yöreye Pamukkale adı, suyun kapsadığı kalsiyum karbonat nedeniyle oluşan
beyazlıktan ötürü verilmiştir). Travertenleri sayesinde çok sayıda turisti çeker.
BEŞERİ VE EKONOMİK COĞRAFYA ÖZELLİKLERİ
Turizm
Bölgede doğal ve tarihsel güzellikleri korumak amacıyla iki Ulusal park düzenlenmiştir.
Bunlardan Dilek Yarımadası Ulusal Parkı, Aydın ilinin Kuşadası ve Söke ilçeleri sınırları
içinde yer alır ve Akdeniz bitki örtüsünün en güzel örneklerini kapsar. Ayrıca
İonialılar’dan kalma kalıntılar, arkeoloji açısından önemlidir. Manisa ilinin yamaçlarına
yasladığı Spil Dağı üstündeki Spil Dağı Ulusal Parkı’ysa, 1500m’yi bulan yükseltisiyse
yazın Manisa’nın sıcağından kaçanlara barınak oluşturur (Osmanlılar döneminde bir
devre adını veren Manisa lalesi, burada doğal olarak yetişir). Ayrıca bu ulusal park da,
Eskiçağ kalıntılarını kapsar. Bölgenin çeşitli illerinde düzenlenmiş Ormaniçi Dinlenme
Yeri de, yerli ve yabancı turistlere çeşitli hizmetler sunar.
BEŞERİ VE EKONOMİK COĞRAFYA ÖZELLİKLERİ
Turizm
Ege Bölgesi, arkeoloji ve tarih özellikleriyle de bol bol turist çeker.: İzmir’de Efes ve
Bergama; Denizli’de Pamukkale (Hierapolis); Aydın’da Priene, Miletos, Didim,
Afrodisias, Datça’da Knidos: Bodrum’da Halikarnassos; Manisa’da Sart yıkıntıları.
Dünyanın yedi harikasından ikisi Ege Bölgesi’ndedir (Efes Artemis tapınağı ve
Halikarnassos Mausoleion’u). Ayrıca, Selçuk’ta Meryem Ana’nın Evi ve Sen Jan
Kilisesi, Didim’de Apollon tapınağı, çok sayıda yabancı turist çekmektedir. Günümüzde
Ege Denizi kıyısındaki Akçay, Ören, Ayvalık, Foça, Çeşme, Kuşadası, Didim, Güllük,
Bodrum, Datça, Marmaris gibi yerleşim merkezlerimiz, yaz mevsiminde gerçek birer
turizm odağı haline gelmiştir.
Download