EGE BÖLGESİ Yard.Doç.Dr. Mehmet Fatih DÖKER İÇERİK 1- Bölgenin Yeri ve Sınırları 2- Bölgenin Fiziki Coğrafya Özellikleri 2.1. Jeomorfolojik Özellikler 2.2. İklim Özellikleri 2.3. Bitki Örtüsü Özellikleri 2.4. Toprak Özellikleri 2.5. Hidrografik Özellikleri 3- Bölgenin Beşeri ve Ekonomik Coğrafya Özellikleri 3.1. Nüfus 3.2. Yerleşme 3.3. Ekonomik Faaliyetler BÖLGENİN YERİ VE SINIRLARI Ege Bölgesi yaklaşık 85 000 km2 yüzölçümüyle Türkiye yüzölçümünün % 11 ini kaplamaktadır. Bu yüzölçümüyle Doğu Anadolu Bölgesi, İç Anadolu Bölgesi, Karadeniz Bölgesi, Akdeniz Bölgesinden sonra Türkiye’nin 5. büyük bölgesidir. 1941 yılında I. Türk Coğrafya Kongresine göre çizilen sınırlarıyla kuzeyde Marmara Bölgesi, doğuda İç Anadolu Bölgesi, güneydoğu ve güneyde Akdeniz Bölgesi’yle komşudur. BÖLGENİN YERİ VE SINIRLARI Kuzeyde Marmara Bölgesi’yle olan sınır, batıda Baba Burnu’ndan başlar. Edremit Körfezi’nin kuzeyinde yükselen Kazdağları’nı içine alarak güneye kıvrılır ve Sındırgının güneyine kadar Ege Denizine su gönderen alanlar ile Marmara denizine su gönderen alanları birbirinden ayıran su bölümü çizgisini izler. Sındırgı doğusunda kuzeye dönerek İçbatı Anadolu eşiğini Ege Bölgesi’nde bırakarak Güney Marmara ovalarının kenarından geçer. İçbatı Anadolu eşiğinin bir parçası olan Uludağ, Bursa şehri ve ovasıyla sıkı bağlarından dolayı Marmara Bölgesi’nde bırakılarak, sınır Domaniç-Yirce dağlarının kuzey eteğini izler ve bölge İç Anadolu Bölgesiyle komşu olur. BÖLGENİN YERİ VE SINIRLARI Bölgeyi İç Anadolu Bölgesi’nden ayıran sınır, İçbatı Anadolu eşiğini Ege Bölgesi’nde bırakarak kuzeybatı-güneydoğu doğrultusunda uzanır. Eskişehir’in güneybatısında Türkmen Dağı ile, Afyon’un kuzeydoğusunda Emir dağı bölge sınırları içinde kalır. Emir dağından sonra sınır çizgisi güneybatıya döner, Bolvadin’in doğusundan geçer, Sultan dağlarının kuzey ucuna ulaşır. Buradan itibaren Akdeniz Bölgesi’yle sınır başlar. BÖLGENİN YERİ VE SINIRLARI Ege Bölgesi’ni Akdeniz Bölgesi’nden ayıran sınır kuzeydoğugüneybatı doğrultusunda düz bir hatla devam eder. Köyceğiz Gölü batısında Karaağaç körfezinde Akdeniz’e ulaşarak sona erer. Dağlık bir alanı izleyen bu sınır çizgisinin doğusunda ve batısında yer alan ovalardan Ege Bölgesi’ndeki ovaların yükseltisi deniz seviyesine daha yakın (ortalama 600 m), Akdeniz Bölgesi’nde olanlar yaklaşık deniz seviyesinden 800 m yüksekliktedir. Sınırın batısında akarsuların akışı Ege Denizine doğrudur, sınırın doğusunda olan akarsular Akdeniz’e dökülür. BÖLGENİN YERİ VE SINIRLARI Coğrafi Bölge Sınırları ile idari sınırlar birbirlerine uymazlar. Bölge içindeki iller; İzmir, Manisa, Kütahya, Aydın, Uşak Balıkesir’in Ayvalık, Burhaniye, Edremit, Havran, Savaştepe ve Dursunbey, Bursa’nın Orhaneli, Büyükorhan, Harmancık, Keles ilçelerinin bir kısmı Ege Bölgesi’ne girmektedir. BÖLGENİN YERİ VE SINIRLARI 1-Kıyı Ege Bölümü 2-İç Batı Anadolu Bölümü FİZİKİ COĞRAFYA ÖZELLİKLERİ JEOLOJİK ÖZELLİKLERİ Ege Bölgesi’nde tüm jeolojik zamanlara ait araziler bulunur ancak en yaygın araziyi ,başkalaşım kayaçları oluşturur. Paleozoyik (I.Jeolojik Zaman): Batı Anadolu’nun çekirdeğini meydana getiren Saruhan-Menteşe veya Menderes masifi olarak bilinen sert kütle Paleozoyik’te oluşmuştur. Şiddetli başkalaşıma uğrayan bu kütle üzerindeki yaygın kayaç gruplarını gnays, mikaşist, kuvarsit şist ve mermerler oluşturur. Ayrıca Karaburun Yarımadası ile Bodrum’un doğusunda kireçtaşlarından ibaret paleozoyik arazilere rastlanır. JEOLOJİK ÖZELLİKLERİ Mesozoyik (2.Jeolojik Zaman): Bu arazi, İzmir-Ankara arasında uzanan ofiyolit kuşağı boyunca yer yer görülür. Bu arazinin temelinde, Tetis jeosenklinalinin kabuğunu oluşturan yeşil kütleler yer alır. Bunun üzerinde ise denizel ortamda oluşmuş fliş ve kireçtaşları ile serpantinpreidotit kütleleri, özellikle Datça Yarımadası’nda yaygındır. Karaburun Yarımadası’nda Akdağ, İzmir Nif Dağı ve Menteşe yöresinde Muğla çevresindeki kireçtaşlarından oluşmuş araziler de Mesozoyik’e aittir. JEOLOJİK ÖZELLİKLERİ Tersiyer (3.Jeolojik Zaman) Ege Bölgesi grabenlerinde, İç Batı Anadolu platolarında neojen göl ortamında oluşmuş araziler yaygındır. Çeşme dolayları ve İzmir’in kuzey kesimlerinde yer yer neojen göl çökelleri ile arakatkılı olarak volkanik tüf ve kum tabakaları nöbetleşe uzanır. Bu durum bölgede neojen göllerinde çökelme sırasında volkanizmanın da meydana geldiği ve buradan çıkan volkaniklerin göl ortamında yayılarak çökeldiğini gösterir. JEOLOJİK ÖZELLİKLERİ Kuvaterner (4.Jeolojik Zaman) Bozdağların kuzey, Aydın Dağlarının güney yamaçlarında uzanan çok kalın kolüvyal depolar, Gediz, Büyük ve Küçük Menderes grabenlerindeki ve deltalardaki alüvyonlar Kuvaterner’de oluşmuştur. Volkanizma: Ege Bölgesi’nde volkanizma Neojen devrinde bölgeyi etkileyen dikey yöndeki tektonik hareketler sırasında başlamış ve fasılalarla Kula civarında Kuvaterner’de de devam etmiştir. JEOMORFOLOJİK GELİŞİM SÜRECİ Bölgenin günümüzdeki yüzey şeklini almasında, önemli ölçüde neojen başlarından itibaren başlayan dikey tektonik hareketler etkili olmuştur. Menderes masifinin faylarla parçalanması sonucu Ege bölümünde doğu-batı yönünde uzanan horst ve grabenler ortaya çıkmıştır. Yüksek kütleler (horst) akarsularla şiddetli olarak parçalanmış, çöken sahalar ise genellikle göl tortulları ile örtülmüş ve bunların üst kısımları ise akarsuların getirdiği alüvyonlarla yer yer kaplanmıştır. Batı Anadolu'da Menderes masifi grabenlerinin şematik jeomorfolojik evrimi (At al ay 1987'den). I-Miyosen aşınma ve birikme dönemi (Menderes masifinin aşınarak düzleşmesi), II- Üst Miyosen tektonik hareketleri, III-Pliyosen aşınma ve birikme dönemi, IV- Pliyosen sonu-Pleistosen başı tektonik hareketler ve Kula volkanizmasının başlaması, V-Alt Pleistosen aşınma ve birikme dönemi, Vl-Orta (Üst) Pleistosen tektonik hareketler dönemi II. Kula volkanizması, VII- Holosen aşınma ve birikme dönemi ve son (geç) Kula volkanizması. JEOMORFOLOJİK ÜNİTLER Dağlık Alanlar Kıyı Ege bölümünde dağlık alanların özelliği doğu-batı doğrultulu dağ sıraları ve dağ dizileri şeklinde uzanmalarıdır. Bu dağlar arasına aynı doğrultulu vadilerle ayrılır. İçbatı Anadolu bölümünde ise tek dağlar şeklindedir. Ege bölümünde dağların ve vadilerin bu şekilde oluşumu bölgenin jeolojik dönemlerde geçirdiği aşamalarla ilgilidir. Ege bölgesinin temelini oluşturan Menderes masifi Paleozoik’ten önce oluşmuş, Paleozoik ortalarında kıvrılmaya uğramış ve daha sonra düzelerek Miosen başlarında üzerinde basık bir topografya oluşmuştur. JEOMORFOLOJİK ÜNİTLER Dağlık Alanlar Üst Miosen’den itibaren yeni yer hareketleri ile sert temel yer yer kırılmış, kırıklar boyunca oluklar şeklinde çukur alanlar meydana gelmiştir. Bu çukurlar arasında eski kütle ve kenar kıvrımlar yüksek kütleler halini almıştır. Pliyosen sonu ve Pleistosen başlarında tekrar faylanmalar olmuş ve graben sahaları tekrar çökmeye başlamıştır. Bu hareketlerden sonra tekrar yükselen sahalarda şiddetli bir aşınma ve grabenlerde de aşırı bir birikme meydana gelmiştir. Pleistosen ve Holosen başlarında da bilhassa Gediz, B.Menderes ve K.Menderes grabenleri dahilinde kırılma hareketleri devam etmiş ve graben alanlarında çökmeler ve parçalanmalar meydana gelmiştir. JEOMORFOLOJİK ÜNİTLER Dağlık Alanlar Ege bölümünün diğer dağları B.Menderes vadisinin güneyinde Menteşe yöresinde Beşparmak Dağı (1350 m), Madran Dağı (1617 m), Karıncalı Dağ (1703 m) ve Babadağ (2300 m) ve Denizli yöresinde Ege Bölgesi’nin en yüksek dağı Honaz Dağı (2543 m) yer alır. İçbatı Anadolu Bölümünde dağ sıraları yerine tek dağlar görülür. Bu dağlar kuzeybatıgüneydoğu doğrultusunda birkaç dizi oluşturur. En doğudaki diziyi Yirce-Domaniç Dağları (1845 m), Türkmen Dağı (1826 m) ve Emirdağ (2307 m) oluşturur. Bu dizinin batısında Orhaneli-Afyon arasında uzanan alçak bir alan yer alır. JEOMORFOLOJİK ÜNİTLER Dağlık Alanlar Bu alanın batısında kuzeybatıdan güneydoğuya doğru ikinci dizi yer alır. Bu diziyi Akdağ (2089 m), Eğrigöz Dağı (1931 m), Şaphane Dağı (2120 m), Murat Dağı (2309 m), Sandıklı (Kumalar, 2250 m). Bu dağların batısında Simav Dağı (1801 m) ve Demirci Dağları (1595 m) yer alır. JEOMORFOLOJİK ÜNİTLER Platolar Bölgedeki plâtolar, Ege grabenlerinin doğusunda İç Batı Anadolu bölümünde yüksek düzlüklerdir. Bu plâtolar; Uşak civarından başlar, Orta Anadolu'ya doğru devam eder. Çoğunlukla yatay tabakalı neojen yumuşak kireçtaşı ve marnlar üzerinde yer alır. Bunlar, Marmara'ya bağlanan Susurluk, Karadeniz'e dökülen Sakarya'nın kolları ve Gediz Nehri'nin yukarı kolları tarafından parçalanmıştır. Akarsuların fazla yardığı vadi tabanlarında altta bulunan Paleozoyik'e ait metamorfik temel ortaya çıkmıştır. Nitekim Kula-Uşak arasında Gediz vadisinin yatakları boyunca yer yer metamorfikler görülür. JEOMORFOLOJİK ÜNİTLER Ovalar Ege Bölgesi ovaları oluşumlarına göre gruplandırılacak olursa çoğunluğu tektonik kökenli ovaların alüvyal dolgulu çöküntü ovaları grubuna girer. Bu ovalar bölgede orojenik hareketlerden sonra oluşan epirojenik hareketlerin etkisi altındaki, kırılma ve çökme sonucu oluşan geniş alanlarda çevreden gelen malzemeyle (volkanik veya alüvyon) dolması sonucu oluşmuştur. Ege Bölgesinin doğu-batı doğrultulu grabenleri oluşturan Bakırçay, Gediz, K.Menderes ve B.Menderes havzalarında deltalar haricindeki ovalar alüvyal dolgulu çöküntü ovaları grubuna girer. JEOMORFOLOJİK ÜNİTLER Ovalar İçbatı Anadolu Bölümünde ovaların büyük bir kısmı da bu gruba girer (Kütahya, Simav, Afyon, Sandıklı, Şuhut ovaları). İçbatı Anadolu Bölümünde Uşak ve Banaz ovaları ise Uşak deresi ve Banaz çayı tarafından oluşturulmuş “farklı aşınım ovaları”dır. Bu ovalar tektonizma ile ilgisi olmayan akarsuların az dirençli yamaçları aşındırmasıyla oluşan akarsu boyunda az eğimli ovalarıdır. Bakırçay, Gediz, K.Menderes ve B.Menderes deltaları “kıyı ve kaide seviyesi ovaları” grubuna girer. Ege Bölgesi’nin bir diğer ova grubunu karstik yörelerde “karstik ovalar” oluşturur (Muğla ve Yatağan polyesi gibi). JEOMORFOLOJİK ÜNİTLER Soma Bergama Kınık Gelenbe Kırkağaç Çandarlı Bakırçay ovası doğu-batı doğrultusunda 90 km uzunluğunda bir vadide yer alan bu ova dağ yamaçlarının birbirine yaklaştığı yerlerde parçalara bölünerek farklı isimler alır. Doğu ucunda Gelembe Ovası, batıya doğru Kırkağaç ovası, Soma ovası, Kınık Ovası, Bergama Ovası yer alır. Kıyıda Bakırçay delta ovası (Çandarlı Ovası) yer alır ve bu delta Köprübaşı Boğazı ile Bergama ovasına bağlanır. JEOMORFOLOJİK ÜNİTLER Akhisar Menemen Kemalpaşa Gediz ovası asıl kısmı doğuda Salihli yakınlarında başlar. Batıda Menemen Boğazına kadar uzanır. Bu asıl ovaya Salihli-Manisa ovası adı da verilir. Bu ovanın kuzeyinde Akhisar Ovası, güneyinde Kemalpaşa ovası yer alır. Menemen Boğazından sonra Menemen Ovası bir delta ovasıdır. BÖLGENİN YERİ VE SINIRLARI K.Menderes ovası doğuda Kiraz ovasıyla başlar doğu-batı doğrultusunda 100 km boyunca uzanır. Batıda Cumaovasında son bulur. Cumaovası ile delta ovası olan Selçuk ovası arasına alçak tepeler girer. Ovanın yükseltisi doğudan batıya azalır. Kiraz ovasında 370 m. Selçuk ovasında 8 m. yüksekliğindedir. B.Menderes ovası üç kısma ayrılır. Yukarı B.Menderes ovası Sarayköy ovasıyla başlar. Bu ovaya kuzeyden Buldan Ovası, güneyden Denizli ovası açılır. Buharkent’e kadar devam eder. Orta B.Menderes ovası batıda Buharkent ile doğuda Gümüşdağı arasında ovanın en büyük kısmını oluşturur (120km). Aşağı B.Menderes ovası ise nehrin doldurduğu delta ovasıdır. BÖLGENİN FİZİKİ COĞRAFYA ÖZELLİKLERİ Ege Bölgesi’nde Kıyı Jeomorfolojisi Ege Denizi kıyıları Anadolu’nun en fazla körfezlere, koylara bölünmüş en uzun kıyısıdır. Kıyının bu şekli almasında başlıca etken kuzey-güney yönlü kıyı çizgisinin doğu-batı yönlü dağları ve grabenleri (çöküntü çukurları) dikine kesmesidir. Holosen transgresyonu ile vadilerin aşağı kısımlarında geniş ve büyük körfezler (Edremit Körfezi, Çandarlı Körfezi, İzmir Körfezi, Kuşadası Körfezi) küçük vadi ağızlarında girintili çıkıntılı küçük körfez ve koylar oluşmuştur. Dağlık alanların eteklerinde yüksek kıyılar oluşurken akarsu deltalarında alçak kıyılar oluşmuştur. Topografyaya göre kıyı tasnifinde dağların denize dik olarak uzandığı kesimlerde enine yapılı yüksek kıyılar görülür. Karaburun yarımadasında dağlar kıyıya paralel olarak uzandığından burada boyuna yapılı yüksek kıyılar görülür. Gökova Körfezinin güneydoğusunda küçük akarsu ağızlarında tektonik nedenlerle veya kayaçlara bağlı olarak oluşmuş yarım daire şekilli “anslı” veya “rialı” kıyılar yer alır. Bu koylara yerel olarak “bük” adı verilmiştir. (Kapıbük, Çamaltıbük, Akbük, Kumlubük, Boynuzbükü, Fesleğenbük, Humalıbük gibi.) BÖLGENİN FİZİKİ COĞRAFYA ÖZELLİKLERİ Ege Bölgesi’nde Kıyı Jeomorfolojisi Bu koylara yerel olarak “bük” adı verilmiştir. (Kapıbük, Çamaltıbük, Akbük, Kumlubük, Boynuzbükü, Fesleğenbük, Humalıbük gibi.) BÖLGENİN FİZİKİ COĞRAFYA ÖZELLİKLERİ Ege Bölgesi’nde Kıyı Jeomorfolojisi Kıyı ovaları ve deltalarında oluşan alçak kıyılarda karadan gelen alüvyonların deniz tarafından tasnif edilmesiyle “lagünlü kıyılar” oluşmuştur (Gediz, B.Menderes, K.Menderes deltaları lagünlü kıyılardır). Ege Denizi kıyılarının şekillenmesinde tektonik, iklim salınımları, östatik deniz yüzeyi değişimleri yanında bir diğer etken alüvyonlaşmadır. Kıyı çizgisine son şeklini veren etken akarsuların iç kısımlardaki toprak erozyonuna bağlı olarak taşıdığı malzemeyi deltalarda biriktirmesidir. Deltaların hızla ilerlemesinin nedenleri ise akarsu ağızlarında gelgit olaylarının mevcut olmaması, akarsuların taşıdığı alüvyon miktarının fazla olması ve denizaltı topografyasıdır. BÖLGENİN FİZİKİ COĞRAFYA ÖZELLİKLERİ Ege Bölgesi’nde Kıyı Jeomorfolojisi Ege Denizine dökülen 4 büyük akarsudan birisi olmasına rağmen Bakırçay deltası diğerine göre daha az ilerlemiştir. Bunun nedeni Aşağı Bakırçay ovası deniz seviyesine yakın olduğu için getirdiği alüvyonlarla öncelikle bu ovayı doldurmuştur. Deltada günümüzden 2700 yıl önce liman olarak kurulan Elaia kenti kıyıdan 350 m içeride kalmıştır. Limanı bataklık halindedir. BÖLGENİN FİZİKİ COĞRAFYA ÖZELLİKLERİ Ege Bölgesi’nde Kıyı Jeomorfolojisi Yamanlar Dağı ve Dumanlı dağ arasındaki boğazdan (Gediz Boğazı) geçen Gediz nehrinin üçgen şekilli deltası üzerinde eski yatakları bulunmaktadır. Kaklıç Köyü yakınından geçen eski yatak Gediz nehrinin 1886 yılına kadar aktığı yataktır. Nehrin İzmir Körfezini doldurma tehlikesi nedeniyle 1886 yılında nehrin yatağı Menemen yakınlarında batıya çevrilmiştir. Eski kaynaklara göre Gediz nehri Menemen’in kuzeyinde Görece köyüne 3 km uzaklıkta Temnos şehrinin yakınında Hermeios (Gediz) koyuna dökülüyordu. Delta alanı tümüyle büyük bir körfez iken Gediz bu körfezi getirdiği alüvyonlarla doldurmuştur. Körfezdeki adalar günümüzde tepe halindedir (Değirmentepe, Taşlıtepe, Üçtepeler,). Küçük dereler de getirdiği alüvyonlarla çizgisini denize doğru ilerletmiştir. İzmir Körfezinin kuzeydoğusunda bir yarımada üzerinde kurulan Eski İzmir (Smyrna) antik dönemlerde ismi Meles olan çayın getirdiği alüvyonlarla kıyı ilerleyince yarımadanın iki liman işlevi kaybolmuştur (günümüzde Bayraklı Höyük). M.Ö. 3000-300 yılları arasında burada kalan kent körfezin doğusunda önünde bir iç liman olan Kadife Kale (Papos Dağı) eteğine taşınmıştır. Günümüzde bu iç liman da dolmuş durumdadır. BÖLGENİN FİZİKİ COĞRAFYA ÖZELLİKLERİ BÖLGENİN FİZİKİ COĞRAFYA ÖZELLİKLERİ Ege Bölgesi’nde Kıyı Jeomorfolojisi K.Menderes nehrinin neden olduğu kıyı ilerlemesini de Efes kentinin tarihinden öğreniyoruz. Kent ilk olarak Panayır dağı eteklerinde bir liman kenti olarak yer almaktadır. Bu da bize M.Ö. X. Yüzyılda kıyı çizgisinin içeride olduğunu göstermektedir. M.Ö. 4 yüzyıldan itibaren kentin limanı dolmaya kıyı çizgisini ilerlemeye başlamıştır. M.Ö. 3 yüzyılda (M.Ö. 286) kent günümüzde kalıntıların olduğu yeni yerine taşınmıştır fakat kıyı çizgisini ilerlemeye devam etmiştir. Sönükleşen kent ilk kurulduğu tepenin etrafında Ayasuluk (Selçuk) olarak kara kenti olarak yaşamına devam etmiştir. BÖLGENİN FİZİKİ COĞRAFYA ÖZELLİKLERİ B.Menderes nehri de içeriye doğru sokulan büyük bir körfezi doldurarak kıyı çizgisini ilerletmiştir. Bafa Gölü körfezini bir koyu iken alüvyonlarla önü kapanarak koy şekline dönüşmüştür. Körfezin kuzey kıyısında Priene, güney kıyısında Myus, batı ucunda Milet kentinin limanları dolarak işlevini kaybetmiştir. M.Ö. 5. yüzyılda kıyı çizgisi Priene ve Myus arasındadır. M.Ö. 4. yüzyılda Milet limanı dolmaya başlamıştır. M.Ö. 2. yüzyılda bütünüyle dolarak liman işlevini kaybetmiştir. Milet kıyıdan 8 km içeride kalmıştır. B.Menderes nehri yılda 6.10 m ilerlemiştir. BÖLGENİN FİZİKİ COĞRAFYA ÖZELLİKLERİ Ege Denizi Kıyılarının Kullanımı 1- Kentsel Kullanım: Ege Denizi kıyılarında kentsel kullanımın en fazla gelişmiş olduğu kesim İzmir Körfezi doğu kıyısıdır. BÖLGENİN FİZİKİ COĞRAFYA ÖZELLİKLERİ Ege Denizi Kıyılarının Kullanımı 2- Sanayi Amaçlı Kullanımlar: Ege Denizi kıyılarında sanayi tesisleri İzmir Körfezi, Aliağa ve Nemrut kıyılarında yoğunlaşmıştır. BÖLGENİN FİZİKİ COĞRAFYA ÖZELLİKLERİ Ege Denizi Kıyılarının Kullanımı 3- Turizm Amaçlı Kullanımlar: Ege Denizi kıyılarının turizm amaçlı kullanımı 1950 li yıllarda kıyıdaki küçük köylerde (Kuşadası, Bodrum Marmaris) yerli halkın evlerini pansiyon olarak vermesiyle aile işletmeciliği şeklinde başlamıştır. BÖLGENİN FİZİKİ COĞRAFYA ÖZELLİKLERİ Ege Denizi Kıyılarının Kullanımı 4- Ulaşım Amaçlı Kullanım: Ege Denizi kıyıları liman, iskele, barınak, yat limanı, yat yanaşma yeri gibi kıyı tesisleriyle kullanılmaktadır. BÖLGENİN FİZİKİ COĞRAFYA ÖZELLİKLERİ Ege Denizi Kıyılarının Kullanımı 5-Enerji Amaçlı Kullanımlar: Türkiye’de linyit tüketen termik santrallerden Gökova Termik Santrali, Gökova Körfezi kuzey kıyısında Ören yakınında Kemerköy’dedir. BÖLGENİN FİZİKİ COĞRAFYA ÖZELLİKLERİ Pamukkale Travertenleri Yeri: Pamukkale traverten alanı Ege Bölümünün Denizli yöresindedir. En alçak yeri deniz seviyesinden 150 m yükseklikte olan Çürüksu ovasının kuzeydoğusunda 300350 m yükseltiler arasında bir yamaçta yer alır. Kuzey-güney doğrultusunda 2600 m uzunluğunda, en geniş kısımları güneyde olmak üzere 250-600 m genişliğinde alan kaplamaktadır. BÖLGENİN FİZİKİ COĞRAFYA ÖZELLİKLERİ Pamukkale Travertenleri Oluşumu Pamukkale traverten alanı doğu-batı uzanımlı Menderes grabeniyle kuzeybatıgüneydoğu uzanımlı Gediz grabeninin birleştiği yerde yer almaktadır. Bu nedenle Pamukkale’deki çatlaklarda gerilme daha fazladır. Pamukkale’de yaklaşık 10 km2 lik bir alan kaplayan travertenlerin B.Menderes ve Gediz grabenleri boyunca başka yerlerde bulunmayışı, altta karbonat anakayacın varlığına ve değişik yönlerdeki birçok çatlak ağının burada birleşmesine ve kesişme noktalarının suyun yüzeye çıkmasına imkan sağlamasına bağlamaktadır. Travertenlerin oluşumunda kaynakların konumu, debisi, yamacın şekli, suyun bileşimi, hava şartları, ısı kaybı, akışın yayılımı ve süreci vb. koşullarda etkendir. Farklı ortam koşullarında traverten formları değişebilir. Pamukkale’de 5 değişik traverten jeomorfolojisi mevcuttur. Bunlar “teras tipi travertenler” , “kendiliğinden oluşmuş kanal travertenler” , “sırt tipi travertenler” , “fay önü travertenleri” , “ aşınım traverten tabakaları” dır. Bunlardan en fazla ilgi çekenler jeomorfolojide traverten terasları veya teras tipi travertenler adı verilen kalker tüfünden oluşmuş basamaklar üzerinde yamacın dik olduğu yerlerde çapları birkaç metre derinliği 30 cm olabilen yarım daire şekilli doğal havuzlardır. Bu havuzların dünyaya Pamukkale’yi tanıtan ve fotoğraflarda en fazla yer verilen kısmı traverten alanının Pamukkale Köyü’ne bakan güney kısmında 800 m uzunluğunda bir alanda yan yana ve alt alta dizilmişlerdir. BÖLGENİN FİZİKİ COĞRAFYA ÖZELLİKLERİ Pamukkale Travertenleri Oluşumu Termal sudaki kalsiyumbikarbonatın aşırı miktarda bulunması ve suyun yüzeye çıkması sonucu CO2 açığa çıkmakta ve Kalsiyum Karbonat (CACO3) çökelmektedir. Traverten havuzlarda çökelmekte olan CACO3 başlangıçta yumuşak olup zaman içinde sertleşmekte ve “traverten” olmaktadır. Traverten oluşumunu yılda ortalama 1,3-1,5 mm olduğu göz önüne alınırsa Pamukkale’de teras tipi travertenlerin bugünkü kalınlığa ulaşabilmesi için en az 30 000 yıl gerekmektedir. Travertenlere Pamukkale ismi traverten alanındaki Bizans surları ve günümüzde yıkılmış olan Selçuklu kalesinden dolayı ve travertenler pamuk yığınlarına benzetildiği için verilmiştir. Coğrafyaya “Pamukkale Travertenleri” olarak yerleşen bu oluşum aslında bir çağlayandır (Pamukkale Çağlayanı). Traverten basamakları üzerinden kaynak suları akmaktadır. BÖLGENİN FİZİKİ COĞRAFYA ÖZELLİKLERİ Pamukkale Travertenleri BÖLGENİN FİZİKİ COĞRAFYA ÖZELLİKLERİ Kula Volkanları Yeri: İçbatı Anadolu Bölümünün “Gördes-Uşak Yöresinde” yer alırlar. Bu yörede Kula’nın 6 km doğusunda Elekçitepe’den Gediz ırmağı batısında Karataş (Adala) arasında 40 km uzunluk, 15 km genişliğindeki bir alana yayılmıştır. Bu alanda genellikle bazaltik lav akıntıları arasında boyutları değişen yaklaşık 68 volkan konisi yer almaktadır. Oluşumu: Ege Bölgesi genç volkanik faaliyetler bakımından oldukça aktiftir. Ancak bu faaliyet Menderes Masifinin kuzey sektöründe görülmektedir. Menderes Masifinin merkezi ve güney kısımlarında faylar derin oldukları halde volkanik faaliyetler görülmemiştir. Bunun nedeni mağma ceplerinin çok daha derinde olmalarıdır. Bazı yerlerde ise oluşan az derin faylar Kula’da olduğu gibi volkanizmaya yol açmıştır. Kula’da eski volkanitler söz konusu ise de Kuaterner volkanizması burada çok şiddetli olmuştur. Bu nedenle bu alan genç tektonik hareketlerin neden olduğu genç volkanizmayla oluşan volkan reliefine sahiptir. En tipik Kuaterner volkanizması ManisaUşak arasında Kula çevresinde görülür. Burada Kuaternerde olan tektonik hareketler, yükselmeye, gerilimlerin artmasına ve bunların sonucu olarak da liparit ve bazalit lav ve tüfleri çıkaran bir volkanizmaya rastlanmaktadır. BÖLGENİN FİZİKİ COĞRAFYA ÖZELLİKLERİ Kula Volkanları BÖLGENİN FİZİKİ COĞRAFYA ÖZELLİKLERİ İklim Özellikleri; Bölgenin iklim şartlarında etkili olan faktörler; Hava Kütleleri; Yaz durumu: Mart ayının ikinci yansından itibaren bölge, nemli ve sıcak özellikteki maritim tropikal (mT) hava kütlesinin etkisi altında kalmaya başlamakta ve bu hava Kasım başlarına kadar bölge üzerinde etkili olmaktadır. Bu dönemde, Asor antisiklonu kuzeye doğru ilerlemekte ve buradan Basra alçak basınç merkezine doğru genel bir hava akımı olmaktadır. Kuzeybatıdan gelen ve etezyen olarak isimlendirilen rüzgârlar, bölgede yaz sıcaklarının hafiflemesine neden olur. Bu dönemde bölge tek hava kütlesinin etkisi altında kaldığı için yağışsız geçer. Yani polar cephe, Orta ve Doğu Avrupa üzerine çekilir ve buralar yağış alır (Koçman 1994). Bazı yıllar zaman zaman, Sahra çöllerinden gelen sıcak ve kuru tropikal (cT) hava tarafından işgal edilir. Böyle günlerde sıcaklık aşırı derecede artar ve kavurucu sıcak rüzgârlar eser. BÖLGENİN FİZİKİ COĞRAFYA ÖZELLİKLERİ İklim Özellikleri; Bölgenin iklim şartlarında etkili olan faktörler; Hava Kütleleri; Kış durumu: Sonbahar ortalarında özellikle Kasım başlarından itibaren bölge, Kuzeybatı Avrupa'dan sokulan maritim polar ve güneyden özellikle Orta Akdeniz'den gelen maritim tropikal hava kütlesinin etki alanına girer. Bu iki hava kütlesinin karşılaşması ile oluşan soğuk ve sıcak cepheler yağışlarının başlamasına neden olur. Yağışlı dönem cephe faaliyetlerinin etkisine bağlı olarak Ege bölümünde ilkbahar ortalarına, İç Batı Anadolu'da yaz başlarına kadar sürer. BÖLGENİN FİZİKİ COĞRAFYA ÖZELLİKLERİ İklim Özellikleri; Bölgenin iklim şartlarında etkili olan faktörler; Topoğrafya Özellikleri; Dağların uzanışı, yükseklik ve bakı faktörleri, bölgede yağış ve sıcaklık dağılışını önemli ölçüde etkilemektedir. Doğu-batı yönünden uzanan dağların kuzey yamaçları, kuzeyden ilerleyen cepheleri engellediği için daha fazla yağış almaktadır. Bozdağların kuzey yamaçlarına ve Menteşe yöresine, bölgenin diğer kesimlerine göre daha fazla yağış düşmektedir. Güneye bakan yamaçlara göre daha az güneş radyasyonu alan sahalar, oldukça nemli ortamları oluşturmaktadır. İç Batı Anadolu'ya kadar sokulan grabenler, Ege kıyılarındaki denizel etkilerin iç kısımlara kadar ilerlemesini sağlamaktadır. Aynı zamanda bu grabenler, kışın Orta Anadolu'ya sokulan soğuk havanın da Ege kıyılarına kadar ilerlemesine yol açmaktadır. İç Batı Anadolu plâtoları, yüksek olması nedeniyle bölgenin soğuk kesimini oluşturmaktadır, karasallık şartlarına bağlı olarak burada ilkbahar sonu ve yaz başlarında konveksiyonel yağışlar meydana gelmektedir. BÖLGENİN FİZİKİ COĞRAFYA ÖZELLİKLERİ İklim Elemanları Sıcaklık; Yıllık ortalama sıcaklık, Ege kıyıları boyunca coğrafî enleme bağlı olarak kuzeyde 15°C iken güneye doğru artarak 18°C'ye ulaşır (Bergama 15.9, Marmaris 18.40C). Grabenler boyunca iç kısımlara doğru sıcaklık 15°C'ye kadar iner (Denizli 15.8°C). 1000 m civarında İç Batı Anadolu platolarında sıcaklık 11-12°C dolayındadır (Uşak 11.8, Afyon 11.1°C). Temmuz sıcaklıkları: Ege sahil kuşağında Temmuz ayı ortalama sıcaklığı 25°C'nin üzerinde iken, İç Batı Anadolu platolarında 20°C'ye kadar iner. Bu dönemde gece ile gündüz arasındaki sıcaklık farkı da fazla değildir. En yüksek sıcaklık ise 40°C'yi aşmaktadır. İç Batı Anadolu platoları, gündüz sıcak olmasına karşın havada bağıl nemin düşük olması nedeniyle geceleri serinler. Örneğin, Kütahya'da 30 C'nin üzerine çıkan sıcaklık geceleyin 15°C civarına düşer. Ocak sıcaklıkları: Ege Bölgesi'nde Ocak ayı sıcaklığının dağılışında önemli değişmeler görülür. Sahil kuşağında kuzeyde 6°C olan sıcaklık güneye doğru artarak Marmaris ve Bodrum'da 10°C'nin üzerine kadar çıkar. Bu sahada don olayları nadir olarak meydana gelir. Grabenler boyunca 200 m'ye kadar olan sahada Ocak ayı ortalama sıcaklığı 5-6 C dolayındadır. İç Batı Anadolu platolarında 1000 m civarında 01 °C dolayında seyreder. Daha yükseklerde ise sıcaklık 0 °C 'nin altına düşer. BÖLGENİN FİZİKİ COĞRAFYA ÖZELLİKLERİ İklim Elemanları Yağış; Ege Bölgesi, Karadeniz ve Akdeniz kıyı kuşağından sonra yurdumuzun üçüncü yağışlı bölgesidir. Bölge genelinde yıllık ortalama yağış miktarı 500-1200 mm arasında değişme gösterir. Yağış miktarı, Ege bölümünde dağların kuzeye bakan yamaçlarında ve yüksek yerlerde fazladır. Muğla, Marmaris ve Köyceğiz dolaylarında 1200 mm'ye ulaşan yağış, grabenlerde önemli ölçüde azalarak 600 mm'ye kadar düşer (Akhisar 580. Denizli 540, Edremit 733, Çeşme 604, Aydın 670 mm). İç Batı Anadolu' da ise yağış miktarında önemli düşüşler görülür. Bu sahalarda depresyon tabanları 600 mm'nin altında yağış alır (Afyon 427, Kütahya 581 mm). Bu durum, Ege'yi etkileyen frontal faaliyetlerin iç kısımlara kadar pek fazla sokulmaması ile ilgilidir. BÖLGENİN FİZİKİ COĞRAFYA ÖZELLİKLERİ İklim Elemanları Ege kıyılarının iklim özelliğini yansıtan İzmir'in yağış ve sıcaklık grafiği. Grafikte yağışlı mevsimin kış olduğu, Haziran-Eylül arasındaki devrede yağışların çok az olduğu, kış döneminde sıcaklığın 10°C'ye yakın olduğu, yaz mevsiminde sıcaklığın artarak 25°C'nin üzerine çıktığı anlaşılır. Muğla'nın yağış ve sıcaklık grafiği. Menteşe yöresini temsil eden bu grafikte yağışın Ege Bölgesi'nin diğer bölüm ve yörelerine göre fazla olduğu, özellikle kışın bol miktarda yağış düştüğü, ancak yazın kurak geçtiği görülmektedir. Muğla'nın yüksekte yer alması nedeniyle kıyı kuşağına göre sıcaklık düşüktür. BÖLGENİN FİZİKİ COĞRAFYA ÖZELLİKLERİ Bitki Örtüsü Ege Bölgesi, bitki coğrafyası yönünden Akdeniz Bitki Coğrafyası Bölgesi'ne girer. Bölgede deniz kenarından başlayarak 700-1000 m'ye kadar yükselen sahalarda kızılçam ormanları ve bunların tahrip edildiği sahalarda maki ve daha kısa boylu olan garig toplulukları bulunur. Daha üst kısımlarda ise Akdeniz dağ kuşağına giren karaçam ve meşe ormanları görülür. BÖLGENİN FİZİKİ COĞRAFYA ÖZELLİKLERİ Toprak Özellikleri Bölgedeki iklim özellikleri, litolojik yapı, eğim, bakı ve bitki örtüsü şartlarının değişmesi ile çok sayıda toprak grubunun yer almasına neden olmuştur. Zonal Topraklar Kırmızı Akdeniz Toprakları; drenajı iyi olan düz ve özellikle kireçtaşlarının hakim olduğu sahalarda görülür. Kestane Renkli Topraklar; İç Batı Anadolu platoları Kahverengi Orman Toprakları; 1000 m üzerinde karaçam ve meşe ormanları altında İntrozonal Topraklar Rendzina ve Ranker Azonal Topraklar Alüvyal Topraklar; Delta ve graben ova tabanları Kolüvyal Topraklar; Bozdağların kuzeye, Aydın dağlarının güneye bakan yamaçları. BÖLGENİN FİZİKİ COĞRAFYA ÖZELLİKLERİ Hidrografik Özellikler Akarsular Bölgeden kaynağını alıp denize dökülen akarsular; Gediz, Büyük Menderes, Küçük Menderes ve Bakırçay’dır. Bu akarsulardan Gediz ve Büyük Menderes, İç Batı Anadolu dağ ve yaylalarından kaynağını alır; bu nedenle beslenme alanı geniştir. Buna karşılık, Bakırçay ve Küçük menderes oluklara yerleşmiş olduğundan beslenme havzaları küçüktür. Bölge genelinde, Akdeniz ikliminin etkisine bağlı olarak Akdeniz akarsu rejimi hâkimdir. Akarsuların akımında yazın yağışların azalması ve buharlaşmanın artmasından dolayı bir çekilme, kışın da yağışların artmasından dolayı bir yükselme görülür. BÖLGENİN FİZİKİ COĞRAFYA ÖZELLİKLERİ Hidrografik Özellikler Gediz nehrinin akım diyagramı BÖLGENİN FİZİKİ COĞRAFYA ÖZELLİKLERİ Hidrografik Özellikler Göller Bölgede Gölmarmara, Çamiçi (Bafa) ve Karamuk göllerinden oluşan üç önemli doğal göl bulunur. Bu göllerden Çamiçi Gölü, daha önce belirtildiği gibi. Büyük Menderes'in körfezin önünün biriktirdiği alüvyonlarla kapanması sonucu oluşmuştur. Gediz oluğunun kuzeyindeki Gölmarmara ise yine Gediz'in yığdığı alüvyonlarla koyun kapanması sonucu oluşmuştur. Her iki göl, alüvyal set gölüdür. İç Batı Anadolu'da Sultandağlarının batı yamacındaki Karamuk gölü, tektonik kökenlidir. Fazla sularım gölün güneyindeki düdenlerden Eğirdir Gölü'ne boşalttığı için sulan tatlıdır. Bozdağlar üzerinde ise birikinti set gölü olan Gölcük ile Yamanlar dağı üzerinde bir akarsu vadisi içinde Karagöl yer alır. Büyük Menderes ve Küçük Menderes deltaları üzerinde kıyı set gölleri vardır. Baraj gölleri: Bölgede sulama ve elektrik üretmek amacıyla barajlar yapılmıştır. Gediz üzerindeki Demirköprü ve Selendi, Büyük Menderes'e Menteşe yöresinden kavuşan akarsulardan Akçay üzerinde Kemer, İç Batı Anadolu'dan gelen Banaz çayı üzerinde ise Adıgüzel barajları vardır. Bunun dışında küçük baraj ve göletler de bulunur. BEŞERİ VE EKONOMİK COĞRAFYA ÖZELLİKLERİ BEŞERİ VE EKONOMİK COĞRAFYA ÖZELLİKLERİ Nüfus ve Yerleşme Özellikleri Kentleşmenin en yoğun yaşandığı bölge konumundadır. Ülkemiz nüfusunun 1/8 kadarı Ege Bölgesi'nde yaşamaktadır. Bu nüfusun yarıdan fazlası kentlerdedir. Ege Bölgesi'nin ortalama nüfus yoğunluğu ise Türkiye ortalamasının üzerindedir. Nüfus yoğunluğu açısından Marmara Bölgesi'nden sonra ikinci sırada bulunur. Ege Bölümü'ndeki ovalar üzerinde fazla olan nüfus yoğunluğu, İç Batı Anadolu Bölümü'nde ve Menteşe Yöresinde azalır. Nüfus bakımından Ege Bölgesi'ndeki illerin sırası şöyledir; İzmir 4.168.415 Manisa 1.380.366 Aydın 1.053.506 Denizli 993.442 Muğla 908.877 Afyonkarahisar 709.015 Kütahya 571.463 Uşak 353.048 BEŞERİ VE EKONOMİK COĞRAFYA ÖZELLİKLERİ Ege Bölgesi, Marmara Bölgesinden sonra en fazla göç alan bölgemizdir. Göçlerle bölge nüfusu sürekli artmaktadır. Yaz döneminde bölgenin batısında turizm ve tarım işçi göçünden dolayı da mevsimlik nüfus artışı görülür. Nüfus genelde bölgenin batısındaki çöküntü ovaları kenarında toplanmıştır. İç kesimlerde nüfus seyrektir. Sebebi iklimin karasal olması, sanayinin gelişmemesidir. Kıyıda menteşe yöresi yer şekillerinin engebeli olmasından dolayı seyrek nüfuslanmıştır BEŞERİ VE EKONOMİK COĞRAFYA ÖZELLİKLERİ BEŞERİ VE EKONOMİK COĞRAFYA ÖZELLİKLERİ BEŞERİ VE EKONOMİK COĞRAFYA ÖZELLİKLERİ Tarım Ege Bölgesi'nde nüfusun çoğunluğu iklim toprak koşulları ve ulaşım kolaylıklarının da elverişliliğiyle geçimini tarımdan sağlar. Ege bölümünde Akdeniz iklimine uygun bazı bitkiler (zeytin,üzüm, vb.) ağır basar. Ege bölümünden, İçbatı Anadolu bölümüne geçildikçe, tarımın niteliği değişir; tahıl ekimi artar ve hayvancılık geçimde daha önemli yer tutar. Tahıl ekiminde buğday başta gelir, onu arpa ve mısır izler. Buğday özellikle Afyon ve Denizli’de üretilir bu illeri İzmir, Aydın ve Muğla izler. Arpa ise Afyon ve Manisa illerinde, mısırın da başlıca ekim alanı Manisa’dır. Pirinç ekimine ovalarda az miktarda yer verilir. Bölgede yaş ve kuru sebze üretimine de önem verilir. İklim koşulları uygun olduğu için, turfanda sebze (domates, fasulye vb.) yetiştirilerek diğer bölgelere yollanır. Soğan ve patates ekimi yaygındır; baklagillerden en çok nohut ekilir. Kavun ve karpuz üretimi de yaygın biçimde yapılmaktadır. Bölgede yetiştirilen sanayi bitkileri arasında tütün, pamuk, susam, keten ve şekerpancarı baş sıralarda yer alır. Edremit Körfezi kıyıları yağ zeytini üretimi kesir ağaç sayısı bakımından başta gelir bakımından önemlidir. Üzüm bağlarına da bölgenin her yerinde rastlanır. Üzüm ayrıca şarap ve pekmez yapımında da kullanılır. Kuru üzüm İzmir yöresinde, kış soğuna dayanamayan incir ise kıyı kesimlerde yetişir. Ülkemizdeki incir ağaçlarının yaklaşık olarak %81'i Ege Bölgesi'ndedir. Turunçgiller bölgenin özellikle güney kesiminde yetişir; Bodrum’da mandalina; Aydın ve Nazilli arasında portakal yetişir. BEŞERİ VE EKONOMİK COĞRAFYA ÖZELLİKLERİ BEŞERİ VE EKONOMİK COĞRAFYA ÖZELLİKLERİ Hayvancılık Ege bölgesinde hayvancılık çok gelişmemiştir. Üstelik yakın dönemde otlakların daralması nedeniyle, hayvan sayısında azalma gözlenmektedir. Kıyı kesimde daha çok kıl keçisi, tiftik keçisi ve koyun, iç kesimlerde sığır ve manda besiciliği yaygındır. Balıkçılık ise eski önemini kaybetmiştir özellikle İzmir Körfezi’nin sularını pis olmasından dolayı. Yine eski önemini yitirmiş olmakla birlikte Bodrum kıyılarında sünger avcılığı yapılmaktadır. BEŞERİ VE EKONOMİK COĞRAFYA ÖZELLİKLERİ Yeraltı Kaynakları Ege Bölgesi yeraltı kaynakları bakımından oldukça zengindir; ama madenlerin birçoğu İlkçağ’dan beri işletildiğinden, tükenmiştir. Bölgede yaygın olan linyit yatakları, Kütahya ve Soma yörelerinde toplanmıştır. Kütahya yöresindeki linyitlerin işletilmesi Kütahya-Balıkesir demiryolunun yapılmasıyla kolaylaşmıştır. Demire katılarak çelik elde etmeye yarayan krom, Kütahya ve Balıkesir arasındaki yataklardan Çardı’da çıkarılırken, günümüzde bu ocak tükendiği için bırakılmış, onun yerine Dağardı ve Dursunbey dolaylarındaki ocaklar işletilmeye açılmıştır. Bölgedeki çok sayıda demir yatağının başlıcaları Edremit yöresinde, Ayvalık’ın güneyinde ve Simav çevresinde yer alır; Selçuk, Uşak ve Tire’de zımpara yatakları işletilir. Ayrıca çeşitli mermer, civa, bor, manganez yatakları vardır. Türkiye’nin en önemli maden suyu Afyon dolaylarında Kızılay tarafından işletilmekte, İzmir’in Çamaltı tuzlalarından da Türkiye’nin toplam tuz ürünün 3/5’ü elde edilmektedir. BEŞERİ VE EKONOMİK COĞRAFYA ÖZELLİKLERİ Yeraltı Kaynakları BEŞERİ VE EKONOMİK COĞRAFYA ÖZELLİKLERİ Sanayi Faaliyetleri Ege bölgesi Türkiye’de Marmara Bölgesi’nden sonra ikinci sırada yer alır. Özellikle İzmir’de toplanmış olan başlıca sanayi kolları arasında dokumacılık, makine ve madeni eşya yapımı, besin sanayisi (un, makarna, konserve fabrikaları), tütün işletmeciliği sayılabilir. Pamuklu, dokumacılık, İzmir’in yanı sıra Aydın, Nazilli, Denizli, ve Uşak’ta gelişmiştir. Yağ sanayisi tesisleri özellikle Edremit-Ayvalık yöresinde, Şeker fabrikaları Uşak, Kütahya ve Afyon’da yer alır. Uşak, Kula, Gördes ve Simav’da halıcılık gelişmiştir. BEŞERİ VE EKONOMİK COĞRAFYA ÖZELLİKLERİ Ulaşım Ege Bölgesi ulaşım bakımından Türkiye’nin işlek bölgelerindendir. Doğu-batı doğrultulu vadi olukları, karayollarının iç kesimlere kadar ulaşmasına olanak verir. Bölge çeşitli demiryolu hatlarıyla öbür bölgelere bağlanır. (Ülkemizde ilk demiryolu hattı olan İzmir-Aydın hattı, 1856’da Ege Bölgesi’nde hizmete girmiştir). Karayolları ve demiryolları, İçbatı Anadolu’da Afyon ve Kütahya’da düğümlenir. Denizyolları açısından İzmir limanı (ticaret etkinlikleri bu limanda toplanmıştır) dışında önemli liman yoktur. Turizm bakımındansa Bodrum, Kuşadası, Güllük, Datça ve Marmaris limanları önemlidir. İzmir düzenli hava seferleriyle de İstanbul ve Ankara’yla bağlantı kurmaktadır. BEŞERİ VE EKONOMİK COĞRAFYA ÖZELLİKLERİ Turizm Ege Bölgesi’nin turizm bakımından zengin bir doğal ve kültürel yapısı vardır. Dağların kıyıya dik olarak uzanması, son derece girintili çıkıntılı bir kıyı şeridi yaratmıştır ( Ege denizi kıyılarının toplam uzunluğu 593km’dir) ve doğal kumsalların denize girmeye son derece elverişli olmalarının yanı sıra, yüksek kıyılarda da çekici görünümleriyle ilgi toplarlar. Ayrıca yöredeki bük (Akbük, Gökçeler bükü, Değirmen bükü, Palamut bükü, Kargıbük, vb.), özellikle son yıllarda iyice yaygınlaşan yat turizminde, yatlara doğal liman işlevi gören; “Mavi Yolculuk” adıyla yaygınlaşan ve kıyının Kuşadası’ndan Antalya’ya kadar olan koylarını dolaşan yat turizmi, bölgeye önemli miktarda yerli ve yabancı turist çekmektedir; ülkemizin başlıca üç yat limanı (Kuşadası, Çeşme ve Bodrum yat limanları) da bu kıyılardadır. BEŞERİ VE EKONOMİK COĞRAFYA ÖZELLİKLERİ Turizm Ege Bölgesi’nde egemen olan Akdeniz ikliminin yumuşak niteliği de, turizme son derece elverişlidir: Kışların geç geçmesi, yazın güneşlenme olanakları, deniz suyu sıcaklıklarının uygunluğu çok sayıda turist çeker. Ege Denizi’nde deniz suyu sıcaklıkları, kuzeyden güneye doğru artar ve denize girme süresi de bu doğrultuda uzar: Kıyılarda kuzeyden İzmir’e kadar yılda beş ay olan denize girme süresi, Kuşadası’ndan sonra artmaya başlar ve Bodrum’da sekiz ayı bulur. BEŞERİ VE EKONOMİK COĞRAFYA ÖZELLİKLERİ Turizm Ege Bölgesi’nde yer alan kaplıca ve içmecelerde sağlık turizmi açısından da ilgi görmektedir: Denizli’de Karahayıt ve Pamukkale kaplıcaları; İzmir’de Balçova, Dikili, Davutlar, Çeşme ve Şifne kaplıcaları; Seferhisar’ın güneyinde Doğanbey kaplıcası; Kütahya’da Simav-Gediz, Yoncalı, Harlek ve Murat Dağı kaplıcaları ve içmeceleri ile Eynal kaplıcalarıdır., Manisa’da Kurşunlu kaplıcası ve Sart kaplıcası; Afyon Sandıklı’da Sandıklı, Gazlıgöl ve Hüdayi kaplıcaları ve içmeceleri yer alır; İzmir’de Urla içmeceleri. Özellikle Pamukkale sıcaksu kaynakları, çok eski dönemlerden bu yana bilinmekte ve ilgi çekmektedir. Pamukkale’nin özelliklerinden biri de travertenleridir: Sıcak maden suları, aşağı döküldükleri dağın yamaçlarını beyaz traverten taraçaları haline getirmiştir (yöreye Pamukkale adı, suyun kapsadığı kalsiyum karbonat nedeniyle oluşan beyazlıktan ötürü verilmiştir). Travertenleri sayesinde çok sayıda turisti çeker. BEŞERİ VE EKONOMİK COĞRAFYA ÖZELLİKLERİ Turizm Bölgede doğal ve tarihsel güzellikleri korumak amacıyla iki Ulusal park düzenlenmiştir. Bunlardan Dilek Yarımadası Ulusal Parkı, Aydın ilinin Kuşadası ve Söke ilçeleri sınırları içinde yer alır ve Akdeniz bitki örtüsünün en güzel örneklerini kapsar. Ayrıca İonialılar’dan kalma kalıntılar, arkeoloji açısından önemlidir. Manisa ilinin yamaçlarına yasladığı Spil Dağı üstündeki Spil Dağı Ulusal Parkı’ysa, 1500m’yi bulan yükseltisiyse yazın Manisa’nın sıcağından kaçanlara barınak oluşturur (Osmanlılar döneminde bir devre adını veren Manisa lalesi, burada doğal olarak yetişir). Ayrıca bu ulusal park da, Eskiçağ kalıntılarını kapsar. Bölgenin çeşitli illerinde düzenlenmiş Ormaniçi Dinlenme Yeri de, yerli ve yabancı turistlere çeşitli hizmetler sunar. BEŞERİ VE EKONOMİK COĞRAFYA ÖZELLİKLERİ Turizm Ege Bölgesi, arkeoloji ve tarih özellikleriyle de bol bol turist çeker.: İzmir’de Efes ve Bergama; Denizli’de Pamukkale (Hierapolis); Aydın’da Priene, Miletos, Didim, Afrodisias, Datça’da Knidos: Bodrum’da Halikarnassos; Manisa’da Sart yıkıntıları. Dünyanın yedi harikasından ikisi Ege Bölgesi’ndedir (Efes Artemis tapınağı ve Halikarnassos Mausoleion’u). Ayrıca, Selçuk’ta Meryem Ana’nın Evi ve Sen Jan Kilisesi, Didim’de Apollon tapınağı, çok sayıda yabancı turist çekmektedir. Günümüzde Ege Denizi kıyısındaki Akçay, Ören, Ayvalık, Foça, Çeşme, Kuşadası, Didim, Güllük, Bodrum, Datça, Marmaris gibi yerleşim merkezlerimiz, yaz mevsiminde gerçek birer turizm odağı haline gelmiştir.