GÖZYAŞI SİSTEMİ ve HASTALIKLARI Gözyaşı sistemi iki kısımdan oluşur. A)Gözyaşı sekretuvar sistemi B)Gözyaşı drenaj sistemi SEKRETUVAR SİSTEM l.Ana gözyaşı bezi olan glandula lakrimalis 2.Yardımcı gözyaşı bezlerinden oluşur. Glandula lakrimalis orbitanın üst temporal kadranında frontal kemiğin fossa lakrimalisi içinde yer alır. Bezin ana kanalları üst fornikse açılır. Yardımcı gözyaşı bezleri (Krause, Wolfring ) Konjonktivada dağılım gösterir. Herhangi bir refleks uyaran olmadığı sürece bazal gözyaşı gereksinimi yardımcı gözyaşı bezleri tarafından sağlanmaktadır. Normal şartlar altında salınan gözyaşı sıvısı elimine edilen sıvı miktarına eşittir. Böylece ne kuru göz ne göz yaşarması oluşmaz. Göz sulanması ya fazla gözyaşı salınımına ya da lakrimal drenaj sisteminden azalmış eliminasyonu sunucu gelişir. ANATOMİ VE FİZYOLOJİ Gözyaşı, lakrimal bez tarafindan 24 saatte 10ml kadar üretilmektedir. Kırpma ile palpebral aralık lateralden mediale doğru kapanır ve gözyaşı iç kantüse doğru sıvazlanır. Normal koşullarda çoğu buharlaşır ve çok azı nazolakrimal kanal yolu ile elimine edilir. Salgılanan gözyaşı göz kırpma haraketleri sırasında orbiküler adalelerin kontraksiyonu oluşan pompa fonksiyonu ile drenaj sisteminin başlangıcı olan kanalikül ağızlarına doğru ilerletilir. Lakrimal pompalama, yer çekimi ve bir miktarda respirasyonla burun içerisi basınç değişiklikleri mekanizması ile gözyaşı alt meatusa boşalır. Drenaj sistemindeki valvler bu akımın tek yönlü olmasını sağlarlar. GÖZYAŞI DRENAJ SİSTEMİ Alt ve üst kapak medialinde kanaliküllerin başlangıç yeri olan punktumlar ile başlar, gözyaşı kesesi ve nazolakrimal kanal ile burun alt meatusuna açılması ile sonlanır. Gözyaşı kesesi medial kantal birleşkenin hafifce medialinde yer alır. Aşağı doğru nazolakrimal kanal ile devam eder. Meatus nasi inferiorda sonlanır. Gözyaşı bezi Punktum Gözyaşı kanalları Gözyaşı kesesi burun LAKRİMAL DRENAJ SİSTEMİ Gözyaşı boşaltımının değerlendirilmesi Göz kapaklarında herhangi bir hareket ve pozisyon bozukluğu olup olmadığı kontrol edilmelidir. Lakrimal kese bölgesine bası yapılmalı. Kese üzerine bası ile pürülan materyalin gelmesi drenaj sisteminin alt ucunda bir obstrüksiyon olduğunu gösterir. Sonda ve lavaj: Lakrimal sistem kanülü ile kanalikülden salin çözeltisi verilir. Obstrüksiyon yoksa sıvı burundan gelir.Obstrüksiyon söz konusu ise serum punktumdan geriye döner. Görüntüleme yöntemleri: Keseye kontrast madde verilerek alınan direkt grafide kesede kontrast madde retansiyonu obstrüksiyon lehinedir. Dakriosistografi Dakriosintigrafi GÖZYAŞI DRENAJ SİSTEMİ HASTALIKLARI Gözyaşı kesesinin inflamasyonu olan dakriyosistit drenaj sisteminin en sık rastlanan hastalığıdır, daha çok kadınlarda görülür. Nedeni nazolakrimal kanalın tıkanması ile gözyaşı drenajının engellenmesidir. Tıkanklık sonucu gözyaşı kesesinde kronik, düşük dereceli enfeksiyon gelişir (Kronik dakriyosistit). Akut enfeksiyon olmadığı sürece başlıca semptomu sulanma, çapaklanmadır, inflamasyon bulguları yoktur. Kese üzerine bastırmakla mukopürülan materyal kanalikülden dışarı doğru çıkar. Kesede retansiyon sonucu sekonder bakteriyel kontaminasyon olursa akut enfeksiyon gelişir. Akut dakriyosistitte etken genellikle stafilokok ve pnömokoklardır. Semptomlar & Klinik bulgular Mediyal kantüste kese bölgesinde ağrılı şişlik, kızarıklık, dikkati çeker. Kesenin gerginleşerek, abseleştiği durumlarda drenaj gerekli olabilir. Aksi takdirde fistül gelişir. Tedavisinde geniş spektrumlu sistemik antibiyotik verilir. Akut tablo geriledikten sonra kronik dakriyosistitde olduğu gibi dakriyosistorinostomi ameliyatı yapılır. Bu ameliyatta gözyaşı kesesi orta meatus hizasında burun boşluğu ile ağızlaştırılır. Konjenital nazolakrimal kanal obstrüksiyonu Yeni doğanda % 6-20 arasında görülür. Nazolakrimal kanalın alt meatusa açıldığı ağzındaki membran doğumda henuz diferansiyasyonunu tamamlamadığından açılmamış olabilir. Bu membrana Hasner Valvülü adı verilmektedir. Bunun sonucu olarak bebekte doğumdan 2-3 hafta sonra başlayan sulanma dikkati çeker. Erişkinlerde olduğu gibi sekonder bakteriyel enfeksiyon ile akut dakriyosistit tablosu gelişebilir. Yeni doğanda göz sulanması mevcudiyetinde konjenital dakriostenoz yanı sıra düşünülecek patolojiler 1.Konjenital glokom 2.Kornea epitel erezyonu 3.Yeni doğan konjonktivitidir. Tedavi Drenaj sistemini tıkayan membranın ilk 6 ay içinde daha fazla olmak üzere ilk bir yıl içinde kendiliğinden açılma oranı yüksektir. Bu nedenle akut enfeksiyon gelişmediği sürece bebek bir yaşına gelene dek beklenir. Bekleme sürecinde açılmayı kolaylaştırmak için kese üzerine masaj önerilir. Masaj günde 3-4 kez her defasında 20-25 kere ard arda tekrar edilerek yapılır. Çapaklanma eşlik ediyorsa topikal antibiyotikli damlalar zaman zaman verilebilir. Birinci yılın sonunda açılmadığı durumlarda genel anestezi altında sonda, daha fazla gecikmiş olgularda bikanaliküler silikon tüp uygulanır. Bu uygulamalardan sonuç alınamadığı durumlarda 5-6 yaşından itibaren dakriyosistorinostomi ameliyatı uygulanır. Yüz kemiklerinin gelişimi için bu yaşa kadar beklenmesi gereklidir. LAKRİMAL KESE TÜMÖRLERİ Primer kese tümörleri iç kantüste kitle olarak karşımıza çıkarlar. Sulanma olabilir ya da olmayabilir. Sıklıkla epitel kaynaklı olduklarından lavaj açıktır.Geç dönemde lümen tutulur. Benign, malign,epitelial veya nonepitelial olabilirler. DSG ve BT faydalıdır. Preoperatif biyopsi ile doğrulanmalıdır. Dakriyosistektomi uygulanır. KANALİKÜL HASTALIKLARI Kanaliküler obstrüksiyon, enflamatuar, travmatik, idiyopatik ya da süpüratif olabilir. Nonsüpüratif Kanaliküler Tıkanıklık: Klamdiyal (trahom), virüsler (herpes), ya da bakterial kaynakl olabilir. Stevens-Johnson sendromu gibi skatrizan hastalıklarda kanaliküler tıkanıklık yapabilirler. Epinefrin ve ekotiofat gibi glokom ilaçları ve idoxiuridin gibi antiviral ajanlarla 5-fluorourasil de kanaliküler tıkanıklığa neden olabilirler. Radyasyon, termal yanıklar,alkali yanıklar, tümörler ve papilloma diğer nedenler arasındadır. Yine de çoğu zaman idiyopatiktir. Süpüratif Kanaliküler Tıkanıklık: Enfeksiyonlar, debris, mukus ve taş oluşumu tıkanıklık yapabilirler ve en sık neden Actinomyces’tir. Tedavi Ortak kanalikülüsün distal tıkanıklıklarında DSR ile birlikte punktoplasti, proksimal tıkanıklıkta ise kanalikülo-DSR uygulanır. Her iki kanalikül tıkanıklığında ise konjonktivoDSR uygulanir. PUNKTAL STENOZ Konjenital ya da kazanılmış olabilir. Konjenital vakalarda punktal papillayi örten bir membran olabilir ve kalan kısım normaldir. Bu yüzden 25 no'lu bir iğne ile membranı perfore etmek yeterli olabilir. Punktum papillası yoksa kalan kısımda muhtemelen gelişmemiştir ve böyle hastalara Jones tüpü yerleştirilebilir. Kazanılmış tıkanıklıklarda ortak kanalikülü tıkayan nedenler etken olabilirler. Çoğu vakada kapak eversiyonu sonucu gelişir (Kapak gevşekliği ya da sikatrizasyonu). Tedavi Punktum dilatörü ile dilatasyon yapılır. Puktal eversiyon için punktum dilatasyonu ile birlikte yukarıya doğru masaj ile apozisyon sağlanabilir. Başarısız olursa retropunktal koter ya da baklava dilimi şeklinde konjonktiva-tarsus bloğu çıkarılır. Laksite varsa lateral kapak sıkılaştırma prosedürleri uygundur.