'. FELSEFE VE T ARIH1 I I Ner.mi Uygur I "Felsefe tarihi" yalmz filozoflann degil, meslekten olm1yan pek~ok okur-yazann da ~e~itli baglamlar ~er~evesinde kulland1g1 . sozlerden biridir. "Tarih" kavrammm yerald1g1 baz1 .deyimler gibi "felsefe tarihi" sozii de, hi~ ~iiphe yok ki, ~ok anlamh bir bile~imclir. Bu bile~imin belirdigi anlamlar iki noktada yogunla~1r. Felsefe tarihi deyince : ya, belli bir felsefe 'bugununden' onceki felsefe f.alz5malarz; ya da, bu r.alz5malar iizerinde yapzlmz5 olan f.alz5malar anla~1hr. Boylece, ilk anlamcla, felsefenin biny1llan a~an zengin bir tarihi oldugu apa~1ktir. Obtir anlamda da, zaman bakunmdan daha sonra ba~lamakla birlikte, zenginligi ilki kadar goze c;arpan saylSlz ~ah~malar gosterebiliriz. ilk anlamdaki felsefe tarihinin kuruculan filozoflardzr. ikinci anlamdaki felsefe tarihi, f elsefe tarihf.ilerinin eseridir. Bundan felsefe tarih~ileri filozoflardan sonra gelen, varhk~a onlara bagh olan, gorevlerini ancak filozoflann yapt1klan 1~zerinde ba~arabilen kimselerdir. II Felsefe tarih~isi - ad1 tizerinde - bir tarih yazandir; felsefenin tarihini yazar; ba~konusu olan felsefeyi bir tarih~i olarak i~ler. Biitiin obtir tarihbilimi kollarmda oldugu gibi, bu i~leyi­ ~in amac1, felsefeyi, felsefe tarihi biliminde yeniden kur.maktzr. F elsefe tarih~isi, tarih~iligi ozellikle belirtildiginde, felsefeyi tarih~i goziyle aydmlatir, felsefeye tarih bilinci kazand1nr. Bu, fell / 4 sefe tar~h<;;ilerinin ba~ans1chr. "Felsefe" diye biqey varolmasayd1, felsefemn tarih<;;ileri ohmyacakti. Gelgelelim, felsefe tarih<;;ileri oli;nasayd1, felsefe, tarih-bilincine nas1l eri~irdi? . Tarih-b£linc£, insan clinden <;;1km 1 ~ olan ge<;:mi~teki bir yap1L1 anlamada kendini gosterir. Bu bakimdan felsefe tarih<;;isinin gorevi : insan tarihinin belli bir kesitini, felsefeyi, ozel bir bilin<;;le yogurn:ak, fe~sefeyi anlamak, bu anlayi~la felsefenin tarihini 'ger<;;~~le~tirmektir'. Bu bilincin clokunmad1g1 bir felsefe ne de olsa bilmrneyen bir felsefedir. Nitekim, genel olarak felsefe ki..Htiiri..i eclinmek isteyenler <;;ok kez felsefe tarih<;;ilerinin k1lavuzluguna ba~vururlar. Felsefeye egilmi~ olan bir tarih<;;i, meslegi geregi, felsefenin ge<;;mi~teki ger<;;eg ini, bir kism1yla da olsa, bi..iti..in aynnt1lanyla gi..in i~1gma <;:1karmay1 dener. Hele felsefeye yeni ba~layan­ lar i<;;in bir bakima (tabii bir bak1ma~ felsefe tarih<;;ilerinden daha iyi bir yard1mc1 tasarlanamaz. Tarih<;;i, ge<;;mi~i merak eden kimsedir. Ge<;:mi~ rneraki tarih<;;ide diipecliiz bir cluygu olmaktan <;;1km1~, ya~ay1p eylemeye yon veren bir tutku olmu~, b.ir ge<;;mi~ kayg1sma donii~mii~tii~. <?'~<;:· mi~i eksiksiz ogrenme, ko~e-bucag1111 titizce ara~tirma tanh<;;mm i~iclir. Ge<;;mi~e boylesine bir ilgi tarih bilincinin clayanag1chr. i~­ te, bir tarih<;;i olarak felsefe tarih<;;.isi de, felsefenin ge<;;mi~ine ozel bir ilg.iyle baghdir. Ge<;;mi~teki felsefeye anlay1~ ve kayg1, geregi gibi sevgi ve s?-ygiyla yakla~1r. Boylece, ger<;;ekligini bozmadan g~<;;­ mi~teki felsefeyi anlay1p anlatan bir tarih<;;i, hem merakm1 dmclirmi~ hem de oclevini yerine getirmi~ olur. Bi..itiin gii<;;liik de buradacl1r. Felsefenin ge<;;mi~ini anlamak i<;;in ne yapmak gerekir? Yap1lacak ~ey, ~i..iphe yok ki, ge<;;mi~teki felsefe)1i bulup ortaya <;;1karmak, bu felsefenin kurulu~unu a<;;1k kilmak, zamandaki gidi~ini belirtmektir. Bu ama<;;la heqeyden once ge<;;mi~teki felsefe belgelerini aray1p gi..in i~1gma <;;1karmak zoru varcl1r. Felsefenin tarih belgeleri, ''kaynaklan" ise felsefe yanlandir. Ancak, degi~ik kihklarclaki, dolay1siyle de <;;e~itli ba~­ hkta~i bu yaz1lar, baz1 tarih donemleri (ozellikle kitap bas1p yayma· tekniginden onceki ve bu teknigin epeyce gericleki donemleri) bir yana, ya zaten ortadadir ya da bunlara eri~mek hi<;;bir gii<;;liik <;;1karmaz. Ama, as1l eri~ilmek istenen, ,yaz1 olarak ge<;;mi~teki felsefe yaz1lan degil, bu yaz1larda clile gelen, bu yaz1larda d1~la~an felsefeclir. Felsefe tarih<;;isinin ilk planda inceliyecegi de budur; <:;l.inkii, felsefe tarih<;;isi i<;;in tarih_olay1 felsefenin kendisidir. Her tarihc;;:i gibi, felsefe tarihc;;:isinin de konusuna giren olaylan, ba~­ lang1c;;:lariyle belirlemek; obiir tarih olaylanndan aynhklanm, onlara ola n baghhklanm gostermek; c;;:e~itli felsefe olaylan, yani tektek felsefeler arasmdaki karma~1k ili~kileri yakalamak; bir felsefe olay1111 belliba~h k1vnmlariyle yeniden c;;:izmek; c;;:ok kez bu kivnmlan claha da belli etmek isine ozenle sanmlas1 kadar tabii bir ' ~ey yoktur. Yalmz, sirf tarihc;;:e ilgi ve ozenin, salt gec;;:mi~i anlama dilegi ve i::izleminin, tek ba~ma tarih-bilincinin, felsefe olaylanm varhklan bakimmdan, yani felsefe olay1 olarak anlamaya: yetmiyecegi besbelliclir. Gec;;:mi~teki bir olay obegini ba~lang1ci, ay1nc1 ozellig·i ve biricik geli~mesi ile tamy1p tamtmak ic;;:in, o olaym objektiv yap1sma apk bir organla clonat1lm1~ olmak gerekir. Yoksa tarihc;;:i, tarihini yazrnay1 diledigi olaylara varamaz. S1ks1k bunlarm dolaymda oyalamr; vard1g1 olsa bile ic;;:ini goremez bunlann. Felsefe tarihc;;:isinde felsefe tarihini yazmay1 saghyan organ, felsefe anlayz.Jiclzr. Felsefe ic;;:in anlay1~1 olmayan gec;;:mi~teki felsefeyi goremez; gorse bile c;;:arp1k goriir; bu ise olaylara hakk1111 vermemek ol.ur; tarihc:,:i ic;;:in de bundan daha aci bir ba~ans1zhk olmasa gerek. Boyle bir anlay1~m gerekliligi, felsefenin gec;;:mi~ine duyulan ilcride kokle~rni~tir : bu ilginin tam da felsefeye olan bag1, genel olarak insan diinyasmm gec;;:mi~ini ille eksiksiz bir tarih tablosunda sunrnak dileginden ileri gelmez yalmz. Sirf bir tarih meraki, g'ec;;:mi~teki felsefe iizerinde uzun uzad1ya bir durmay1 gerektirmiyebilir. Nitekim insanhgm gec;;:'mi~ini genel olarak anlatan tarih kitaplannda (bir yer aynlm1~sa) felsefeye aynlan yerin pek gi.idiik kald1g1m hep biliriz. Felsefe tarih<,:isinin (ger<,:ekten bir felsefe tarihc;;:isi ise) felsdenin diiniine duydugu ilgi dogrudan dogruya felsefeden otiirii, felsefe i<,:in, felsefeye olan ilgidir. Felsefe tarihc;;:isinin dikkati, felsefenin gec:,:mi~inde ·degil, ge<,:mi~teki f else!ede yogunla~Ir. F elsefe tarihc;;:isi ge<,:mi~e degil. felsefeye . <,:evrilmi~­ Li r. Bumm cla ko~ulu felsefe anlay1~1chr. Anlay1~ ile ilgi burada birbirinden aynlmaz. Gec:,:mi~teki felsefeyi anlamak i<,:in, bu felsefeyle felsefe olarak ilgilenmek; bu felsefeyi yeniden di.i~i.inmek; bu felsefeyi di.ipedi.iz bir tarihc;;:i olarak degil, filoiof olarak aplannk, felsefe tarihc;;:isinin benimseyecegi kac;;:1111lmaz bir tutumclur. Tarihcilik ercle11ii yanzncla, felsefe tarihr;isinin felsefe ile donal1.l.mz5 olmasz kaclar tabii bir5ey yoktur. Bu bir kuralm istisnas1z gec:,:tigini ac:,:1ga vurur : her varhk alammn tarihc:,:isi o varhk 6 alanmm yabanclSl olmamahdir. Ters durumda, soziimona tarih<;inin "tarih" ad1 altmda birtak1m karmakan~1k toplamalarla, yersiz _ugra~malarla ve ipsiz saps1z uyduruklarla, fiction'larla v_a~it . ge<;ireceginden ~iiphe edilemez. Ornek olarak, Bat1 Felsefesmrn ba~lang1<;larm1 ortaya <;1karmak isteyen, ama felsefeden hi<; anlam1yan bir tarih<;i dii~iinelim. Boyle biri neyin felsefe oldugunu neyi1: .olmachgm1 bilmediginden, genel olarak, tari~ ~uygusu ne denlt mcelmi~ olursa olsun, felsefenin ba~lang1<; tanh1m yazam1yacaktir. <;unkii, felsefeyi ba~lang1<;lan ile duyumlayacagi org~n­ dan, felsefeden yoksundur. Neyin felsefeye girdiginden, ne ile, nas1l, neden felsefe yap1ld1gmdan haberi olmayan (ya da yanh~ ~ab:ri olan) bir ar~t1ncmm felsefeyi ara~tirmas1, olsa olsa venms1z birtakim raslant1larda dag1hp kahr, daha oteye ge<;e~ez. Ba~lang1<; tarih<;iliginin hemen hemen her ara~tirma bolgesmde dogru kayuak bulma, eksik verileri 'biitiinleme' gibi ozel gii<;liikle.:le ~~r~1la~t1gmdan bu ornegin genel olam yans1tmad1g1.. ~ii~~­ n~leb1l~r .. Ancak, ba~lang1<;lardan <;ok sonraki bir felsefe_ donem1nin t~nhmi aydmlatmak i<;in de, o donemdeki felsefey1_ b_ulmak gerek1r. 0 donemin a<;1k oldugu soylenen herhang1~:n.r sefe yap1tmdaki felsefesinin, olanca a<;1khgiyle goriilmek _1<;m, bir anlay~n1. bekledigi meydan~a. (Resimden anlam1yan bir Louvre tunst1, biitiin iyi istemine ragmen, kaq1smda duran Leonardonun Mona Lisa'sm1 - ressam goziyle - goremiyecekt~r.j -. Anc~~ felsefeden yeti~mi~ olan bir tarih<;i felsefenin tanh1m yazab1hr. fe!- III Felsefe kendi kendini belirler. Bu, "felsefe tarihi" soziini.in her iki anlam1 i<;in de dogrudur. Biryandan, felsefenin tarihini me~d~na getiren ge<;mi~teki belli bir bugiiniin (ya da bugiinlerin) venm1 tektek felsefe yap1tlanmn tiimiidiir; oteyandan da, bu yapitla~m ge<;mi~teki felsefe olarak i~lenebilmesi i<;in, bunlara felsef~ ile yakla~mak gerekir. Hangi anlam1yla ahmrsa almsm felsefenin tarihinde ag!T basan felsefedir. Buna gore ~imdi sormaya itelendigimiz soru ~u : As1l i~i fels~fed: toplaban felsefe tarih<;isinin, tarih<;ilik odevini yerine getireb~lmesi i<;in, nasil bir felsefe anlay1~1 olmahdir? Ba~ka turli.i dend1kte : felsefe tarih<;isi felsefeden ne anlamahdir ki, felsefe- I 7 nin tarihini dogru olarak yazabilsin? Bu sorunun cevab1, ilk bagibi gelir bize. Felsefe ne ise, felsefe tarihi;:isinin felsefeden onu anlamas1 gerekecegi apai;:1ktir. Felsefe tarih<,:isi .tabii ki felsdenin ne ile ugra~tigm1, bu ugra~1s1111 nas1l yiiriittugiinii bilecektir. Ne var ki felsefenin ugra~1s1 iizerinde kesin bir karardan, bu ugra~1 ile ilgili genelg·ei;:er bir belirlenimden yoksunuz. Eskiden beri felsefe iizerinde i;:e~itli anlay1~lar siiregelmi~tir. Felsefenin ne oldugu hep tart1~ma konusudur. Boylece, felsefeyi degi~ik yonden anlayan tarihi;:ilerin, ger<,:ekteki degi~mez ge<,:mi~ine ragmen, felsefenin konusu ve gorevi iizerinde i;:e~itli anlay1~lar uyannca, birbirinden ba~ka, yerine gore birbiriyle bagda~am1yan felsefe tarihleri yazacaklan, bundan kai;:111m1yacaklan meydanda ~iinkii tarih<,:i felsefeden neyi anhyorsa ge<,:mi~te ona yonelecek, onu gorecek, felsefe diye onu gosterecektir. Ornegin, felsefeyi diinya-gor ii~lerinin yap1mevi diye anhyan bir tarih<,:i, biitiin ogrenme gikiinii d unyadaki yonelmelerimizi belirtip giiden birtakim 09;retilerde tophyacaktir. Felsefenin ba~odevini din inan<,:lanm akla vurmalarla saglamla~tirmada goren bir felsefe tarih<,:isi ise, ara~tir­ malanm dii~i.i.mne ge<,:mi~inin salt inani;:lar kesitinde toplayacaktir. Ba~ka bir tarili<,:i de, felsefeyi, tektek uzmanca bilimlerin kurulmasma yolai;:an bir aray1p yoklama, bir hazirhk alam diye bellediyse, felsefenin cliiniine yalmz bu ai;:1clan egilecektir. Ge<;mi~in donernlere gore belirlenmesi, ki~ilere verilen onem, belliba~h problemlerin objektiv bag1 ve <,:6ziim geli~rnesi ... - hep tarih<;inin kilavuz felsefe anlay1~1 ile bii;:im kazamr. Boylece felsefe ile ilgili ayn ayn anlay1~ ternellerinden kalkarak kurulan felsefe tarihleri, her kez felsefenin diiniinii ayn bir tabloda yansltacakt1r. Acaba hangi felsefe anlay1~1 felsefenin yap1sma uygundur? Ya da : hangi anlay1~ en clogru felsefe anlay1~1dir? Bu soruyla hesapla~1p saglarn bir sonuca varmarn1~ olan birinden sozi.i.n anlam1m bo~a <;1karm1yan bir felsefe tarihi kaleme almas1 beklenemez. Gelgelelim, bu soruyla hesapla~rnak ba~hba~ma bir <,:abay1 gerektirir·. Bu <,:abay1 esirgeyen, olsa olsa, ba~ka bir <,:abanm varhgma s1gmacak, hazir bir anlay1~1 benimsemekle yetinecektir. Bovlesine bir anlay1~ ise, uygulamay1 bildigimiz, ama nas1l elde edildiginden haberimiz olm1yan bir formi.i.hi and1nr. Giivenilir bir i~ yapamay1z bu ' anlay1~la. Her <,:abayla ilgili en dogru anlay1~, o <,:abay1 i~ba~mda ger<,:ekle~tirrnede elde edilir. SaylSlz <,:ah~ma bolgesinde oldugu gibi felsefede de felsefenin ne oldugunu anlamak i<,:in, baz1 ~eyler yapmak gerekir. Ger<,:ekte felsefe yaprnayamn, ki~ta, kolaym1~ \ • I 8 felsefecleki giic;;liiklerin yenilmesine dogruclan clogru.ya. kat1lmayanlann felsefeyi tam olarak anlamas1 olur ~ey deg1ldir. Felsefeclen ancak filozof anlar; c;;iinkii 0 felsefe yapar; en dogru felsefe anlay1~1 filozofun felsefeyle ugra~mada saglad1g1 anlay1~tir. . Kac;;m1lmaz sopucu ~oyle belirtebiliriz : Oclevini hakk.1yle yenne getirmesi ic;;in felsefe tarihc;;isinin filozof olmas1 gerekir. F1lozof olmayan bir felsefe tarihc;;isi, felsefeyle kurabilecegi biit~n ba~­ k.a ilgilere (ornegin heveslilere ozgii felsefe okumalarm~, b~yog1?~ f1k, bibliyografik kihkirk yarmalara) ragmen, felsefenm i~ley1~ 1 i.izerincle, - bu i~leyi~e kat1lmad1gmclan - , tam bir anlay1~~ en~ ~emiyecektir. Boyle bir anlay1~la clonat1lmaymca da, ge<;m1~tek1 felsefeyi felsefe olarak kavramay1; olanca girdi-pkt1siyle goriip ?·~zden ge<;irmeyi; i<;i<;e dolanan problemler ile bunlan <;ozmek t<;m giri~ilen <;e~itli denemeleri ba~anyla incelemeyi ummamalichr kimse. Arna, bundan felsefe tarih<;isinin, birbirinclen ayn iki mesleg·i oldugu, daha dogrusu olmas1 gerektigi samsma kap1lmamali y1z. <;;unkii, felsefe-tarihi yazarhg1 ile filozoflugu birbirinclen bag1ms1z hirer meslek, ba~ka ba~ka dogrultulan olan birer eylem ~olgesi diye saymak yanh~t1r. Boyle olsayd1, felsefe tarih<;isi ile filozofun ayn bir egitim Ve ogrenimden ge<;mesi gerekecek, felsefe tarjhc;; isi filozoftan (dolay1siyle filozof da felsefe tarihc;;isinclen) b.a~ka tiirlli yeti~ecekti. Oysa ger<;ek olan tam da ters clurumdur, filo zof f elsefe tarihr;isinin aslmcla bir tek ugra~1s1 vardir : felsefe. G.enel olarak felsefe, biiyiik ol<;iicle diindedir; felsefe hi<;bir yercle "diiniincle oldugu kadar yogun degildir. i~te felsefe tarih<;isi bu Y?~::~n .felsefenin ara~t1nc1Sld1r. Bundan, filozofluga, felsefe tarih~iligm.m yard1mc1Sl ya da hazirlay1clSl ·goziyle bakmak, filozoflugu tanhc;;i1igin hizmetinde bir meslek diye bellemek de ger<;ekligi <;;~rp.1~ ~ansitmak olur. §iiphesiz ki, her ar'a~t1nc1 gibi felsefe tar.tl1c;;1 ~m1r: ~e i7ini kolayla~tiran, gorevini elden geldi~ince ·eksiksiz goreb1lmes1 i<;in yard1mCI olan birtak1m ba~ka ara~tirma koll~nna, yerine gore, ba~vurmasmda ~a~1lacak biqey yoktur. NitekJ.m arkivcilik, filologluk, kiiltiir tarih<;iligi, felsefe tarih<;isinin ara~tird1g1 konuya gore degi~en bir yogunlukla kulland1g1 bilme kollanchr. Yalmz, filozoflugu bunlarla bir tulamay1z. . F~~ozoflugu (ba~ka varm1~ gibi) as1l ugra~1si i<;in bir basamak rl 1ye goren s0ziimona bir felsefe tarih<;isi, felsefenin tarihini ya- 1 1.am1yacag;mdan, i~inde ba~anya eri~emiyecektir. Ger<;ekte pek 9 seyrek raslanm1yan bu. \e~it ba~ans1zhklar, felsefe tarih<;:isinill' as1l i~ ini ya nh~ anlamasmdan \Ikar. As1l i~inin felsefe olmad1gm1 sanan bir felsefe tarih\isinin kaleme ald1g1 tarih, felsefeden ba~ka heqe yin tarihi olabilir. (Agirhk merkezini yitiren bir ara~t1nc1run ne yapt1gmdan haberi yoktur.) Ancak filozof olmayan bir felsefe tarih<;:isi felsefeden uzak dii~er. Bu da, (tarih\i olarak) tarih\ iligindeki eksiklikten \Ikmaz; dogrudan dogruya (filozof olarak) fclsefeyi yanh~ anlamasma dayamr. Soziin tam anlammda bir felsde tarih<;:isi, bir bak1ma, ne kadar filozofsa o kadar tarih\idir. IV Felsefe tarih\isi filozoftur. Filozofluk felsefe tarih<;:iligine ili~­ kindir. Bu tarih<;:ilik, yazann filozoflugu ile ger\ekle~ebilir. Sozii e.dilen birliktelige en inand1nc1 belgelerden birini diipediiz filozofun da felsefe tarih<;:isi oldugunu giin i~1gma <;:1kard1g1m1zda elcle ederiz. Ne de olsa, filozofun filozof olarak vazge<;:emiyecegi bir felsefe tarih<;:iligi, filozoflugun felsefe tarih\isinden aynlam1yacag1111, ba~ka bir yohden, yepyeni bir aydmhkla ortaya koyacaktir. Filozof aym zamanda felsefe tarih<;:isi midir? Ba~ka tiirlii dendikte : filozofun felsefe tarih\iligiyle ne gibi bir ahp verecegi vardir? Bu soru,ya ~oyle cevap vermek istiyenlere raslanabilir : ad1 i.lzerinde, filozof, f~lsefe tarih\isi degildir. Nas1l geli~irse geli~sin, filozofun felsefe ara~tirmalan, bugiiniinde yiiriittiigii ara~tlrma­ lardir, felsefenin yannma dogru uzamr. Filozof gelecege bakar. Oysa, felsefe tarih<;:isi diinkii felsefeyi kovu~turur. Bunda°' filozof ile felsefe tarihc;isi iki kar~1t \ah~ma dogrultusunda etkendir. Filozof, felsefe tarih\isi degildir; olmas1 da gerekmez. ilk baki~ta sagduyuya uygun gibi gelen, mant1k\a aykin dii~meyen bu olumsuz cevabm, felsefe ger\ekligini hi\ mi hi<;: hesaba katmad1gm1 \eki nmeden soyleyebiliriz. <;;unki.i, ger\ekte, filozofun fil<?zof olarak varhg1 soziin her iki anlammda felsefe tarihine gotiiriir. §iiphesiz, kendine ozgii bir ge\mi~i olmadan da bir ara~tirma yap1labilir. Her ba~layan bilim dab buna tamktir. Nitekim, ' ilk' filozoflar da felsefenin ba~lat1c1s1 olmu~lardir. Kabataslak clcndikte, kendilerinden onceki bir felsefe ge\mi~ine dayanmak!J"l.Zm felsefe yapm1~larchr. Ancak, diinii (oldugu i<;:in) bilinen hir ara$tlrma kolunda <;:ah~mak, daha genel olarak bakt1kta, o ara$ttrma kolunu kokten belirler. Durum felsefede ba~ka tiirlii degil- 10 dir; hatta felsefe (biraz sonra belirtmeye <;ah~acag1m bunu) bir<;ok ara~tirma kollannda . ol.dugundan daha da kokten tarihine baghd1r. Filozofun felsefe tarihiyle ugra~mas1, meslegin ge<;mi~ine yonelen diipediiz bir tarih meraki ile a<;1klanamaz. Boylesine bir merak filozofun felsefe tarihc;,:isi olmas1111 gerektirmez <;i.i.nkii. Filozofun, olsa olsa felsefe tarihi kitaplannm bir okuyucusu olmas1m saghyabilir. Oysa, filozofun, felsefe tarih<;iliginden soz ederken dogrudan clogruya felsefe tariht;iligincleki etkenliginden soz edi . yorum. Arna bu, filozofun, filozof olarak, her zaman felsefe tarihi kitaplan yazmas1111 gerektirmez. Gelgelelim, bir filozofun "felsefe tarihi" ba~hg1 altmda, ya da i.i.stiinkorii bir baki~ i<;in bu ba~­ hga hak kazanan, yaymlar yapmam1~ olmas1 da, felsefe tarih<;iligi ile <;ok yakmdan bir bag kurmam1~ oldugunu gostermez. Birr;ok filozoflar tanznmz,> birer felsefe tarihr;isi.dir. Bir felsefe tarihi ka- . l.eme almad1g1 i<;in felsefe tarihine ilgisiz diye bili.nen filozoflarm ise, yakmdan incelendikte, felsefe yapitlan yeryer, <;ok ·kez de en canahc1 noktalarda felsefe tarihiyle ilgili yogun bir r;abayz a<;1ga vurur. Felsefe tarihine d1~tan bir ilginin, yani dogrudan dogruya filozoflugun birlikte getirmedigi bir ilginin, filozofun filozof olarak yapt1g1m boylesine i<;ten yoguram1yacag1 meydandad1r. Felsefe tarih<;iligi filozofluga giren bir ngra~1 olmasayd1, filozofun, uzmanhk smirlanm yay11arak <;ignememek amaciyle, 'as1l' i~ine bak1 p felsefe tarih<;iligini, meslekten felsefe tarih<;ilerine ya da felsefe tarihine hevesli filozoflara birakmas1 beklenebilirdi. Nitekirn, ba~ka ara~tirma kollanncla durum az<;ok boyledir. Ornek olarak hekimligi ele alahm. ister bilimsel ara~tirma isterse de pratik agir bassm, genel olarak bir "tarih duygusu" geli~tir­ memi~se, bir hekimin hekimlik tarihine merak sarmas1, saghyacag1 meslek bilincine ragrrien, hekimin as1l i~ini, hekimligini pek beslemez. Bu cla hekimlik tarih<;iliginin dogruca hekimlige ili~kin bir ugra~r olmachgma tamkt1r. Hekimin, hekimligin bugiini.i, dolay1siyle de gelecegi i<;in, hekimlik tarihine ba~vunnas1, hekimlik<;e gerekmez, hekimligini aksaup ilerlemekten ahkoyar zaten. Hekimligin tarihini yazmak, genel olarak, ya bi ·m tarih<;ilerine ya da ki.ilti.ir tari.h<;ilerine di.i~en bir odevdir. Ki.'jiligi ta~1y1p clokuyan, bundan oti.i.rii ne de olsa subjektiv, oznel bir varhg1 olan b~lgiler biryana, filozofun felsefe tarihine olan bag1, objektiv, nesncl bir zorunlugun i.iriiniidiir; bu bag1 is- 11 teyen felsefenin kendisidir. Bu zorunluk, ba~arm ne olursa olsun, filozofun heqeyden once felsefe yapabilmesini olanaklz kzlar. Filozofun filozoflugu, felsefede ger\ekle~tirdikleriyle ol\iiliir. Bu g·er~ekle$tirmelerin 'sine qua non', onsuz-olunamaz ko~.._1lu, filozofun, felsefe ara~tirmalanmn tam da i\ine yeti~mt:..:iidir, Filozofun da meslegini ogrenmesi kadar tabii biqey var m1dir? Bu ogrenim ise, her ara~tirrna dahnda oldugu gibi, ara~tirmamn ge~mi~inden edinilir. Yalmz bundan, felsefe tarihmin, felsefe yapmada sadece bir bir ba$lang1\, bir ara~tirma basamag1 oldugunu \lkarmamahy1z. Felsefe tarihine bu gozle bakmak, felsefe tarihine verilen onemin azhgmdan gayn, felsefe iizerindeki \arp1k bir anlay1~m i~ba~mda oldugunu a\1ga vurur. <;unkii, felsefenin tarihine olan bag1, bir meslek pedagojisinden \Ok derinlere uzamr. Birakm ki, boyle bir pedagojik gereksemenin bir\ok ugra~1 anlarmda kendini duyurmamasmdan da bellidir bu. Ornegin, antibiyotik \ag1 hek iminin kocakan ilaslan hekimligini inceliyerek yeti~mesini beklemek giihin\ olur. Arna, filozofun felsefe tarihi \ah~malanndan · ogrendigi, sonradan unutsa daha da iyi yapacag1 birtak1m 'eski', dune ili~kin, 'ge\mi~' felsefeler degildir. Boyle olsayd1, felsefe tarih\iligi, filozofluk a\1smdan goriildiikte, olsa da olur olmasa da olurdu; hatti olmamas1 daha iyi olurdu. Oysa felsefenin bugiiniinde ne yapmak gerektigini bilmek isteyen; felsefenin diiniinii 'bilmek' zorundadir. Her bilimsel ara~tirma, ancak ara~t1nlacak olan ·~eyin' son durumundan kalkip ilerlemekle, ara~t1nlan ~eye ili~­ kin daha once pek bilinmeyen yonler 'bulmakla' verimli kilmabilir. giri~, Gelgelelim felsefede ge\mi~le ilgili ola.rak bilinmesi gereken bu kadarokla kalmaz. Felsefe ta.rih\iligi sa.yesinde filozqf biryandan \ah~malarmm dogrultusunu kestirir. Onceki ba~anlan (bilmemekten otiirii) tekrarlamakla vakit ge\irmek tehlikesinden kurtulur. Diin, filozofun \abasma, ~iiphesiz ki obiir alanlarda oldugundan claha. da <;:ok, uyarma ve hiz ka.tar. Ote yandan da, felsefe tarihi filozofa, felsefenin ge\mi~i boyunca birikmi~ nice nice 'bulu$lan' a<;:ar. Bunlann_yalmz uyart1 kaynag1 olarak degil, yeni bilgilere dogru Sl\ram~ tahtas1 olarak degil, birer 'dogru' olarak kendi ba.r;zna da. bir degeri, bir onemi vard1r. 'Dogru' ise, kestirmeden soylendikte, ne \C$itten olursa olsun bir goriini.imii, yap1s1na uygun bir dilde yansltmaktir. Bundan, bir bakima saklanmas1 12 gerekir, <;;l.ihki..i bir ba~and1r. Demek ki, filozofun felsefe tarih<;;ilig i, felse fe olarak ara~tirma programmda temellenir : F~lsefe_ dogrulan araya n ki~i ,. ke ndi bulduklarmdan gayn, ba~ka hlozotlann claha once bulcluklanm cla ogrenip (geregince) b~nimsemek zorundad1r. Dogruyu izlemecle sadece 'kendisiyle' yetmen bir insan (bu nerden bak1lsa bo~tmachr ya, gerekmez de zaten, iistelik clogru scvgisine de aykindir), her bilimsel ugra~1da oldugu gibi felsefe cle , ara~tlrrnalari111 pek ileriye gotiiremiyecektir. v Arna lmracla, genel olarak felsefe <;;ah~malanm zaman zaman ~a'i lrtlC l bir gerg-inlikte tutan bir paradoks iyiclen iyiye onp~an~I c;1kiyor. Felsefe tarihr;iligi f£lo zofluga, filozofluk da felsefe tarzhpli_v)ne bc~glzdzr. Bu, ger<;;ek bir par~dokstur; nedense gormek ist~­ mesek btlc varhgmdan biqey eksilmez; bu ger<;;ekten ayn felsefe varolamaz, varoldugu samlsa bile ger<;;ege yabano dii~er bu sam. Bu paracloks kaq1smcla cla, <;;ogun yap1ld1g1 iizere, d~ha ba~- · ka bir yersiz clavra111~1 benimseyebiliriz. Bo~una <;;aba ile paracloksu kaldirmaya davrananlar <;;1kabilir. Nitekim, insanm kolay1na geldiginden mi nedir, baz1 <;;evrelerde epeyce yaygmchr bu davram~. Acaba hangisi daha once gelir: felsefe tarih<;;iligi mi, filozofluk mu? Ya da : felsefe tarih<;;isi olmak i<;;in mi filozof olmak gerekir, yoksa filozof olmak i<;;in mi felsefe tarih~isi olmaya gerekseme vardir? Bn sorulan soran biri sozii edilen davram~1 benimsemi~ dernektir. <;; i.i.nki..i, boylesine sorular c;ok kez tekyonli.i bir cevaba yol a<;;arlar sonunda. Ya felsefe tarih<;; iligine ya da filozoflu ga bir 'on celik' tamrlar. B11nunla da, paradokwn tabii olarak yaratt1g1 gerginlik giderilmeye <;;ah~1hr. Bu davram~a siiriiklenen ~iiphesiz f~lsefey i yanh~ an lam1~t1r. Hangisine olursa olsun iki yonden binne tantnan 'oncclik' (boyle bir oncelik aslmda varolrnad1gmdan), felsefeni n i~leyi~ini clondurmaktadir : ya filozoflugu yokumsanmayan , arna bir ilinek, olsa olsa bir yard1mc1 goziyle g0ri..ilen salt bi r felsefe tarih(,isinin varhgma j namhr; ya da, felsefe tarih<,:iliµ;in e olan ih; iler i filozoflugu i<,:in oncmsenmiye;n salt filozoflann varoldugu ileri siiri..ili..ir. Ger~·e kt e, 'filozofluk' ile felsefe tarih<;;iligi birbirinden ayn tutulamaz. ikisi de - sozi..in tam anlammda iki ayn '~ey' varsa 13 burada - kopanlrnaz baglarla birbirine baglanm1~t1r. Ayn ayn tasarlanrnalan bir soyutlamamn sonucudur. Felsefe birdir. Felsefeyi meydana getiren tek bir etkenliktir. Her filozofta degi~ik bir bugi.in ortammdan gelecege dogru uzanan bu etkenlik (ne bi<;imdc olursa olsun) aym zamancla felsefenin diiniini.i ara~tirrnakla kendini kurar. Felsefenin diini.ine yonelmeler felsefe i<;:indir, felsefe yapmaktir. Sirf felsefecle yonelmek ise, felsefenin di.ini.i ile de u gra~rn'1 ktir. Felsefe par<;alanamaz. Felsefe tarih<;isi filozof, filozof da felsefe tarih<;isiclir. ~irndi de hakh olarak ~oyle bir soru gelecektir akla : byleyse nedcn bir "filozof", bir de "felsefe tarih<;isi" cliye i·ki ad yar? Birbirinclen ayn iki ara~tirrna bolgesi, iki meslek, bu iki ba~ka meslegi ta~1y1p ileri gotiiren iki ayn ara~tinc1 tipi varolrnasayd1, ne cliye "filozof" ile "felsefe tar ih<;:isi" ·gibi iki ada gerekserne duyula- ' cakti? Her ad ayn bir ·~eyi' adlanclirmaz rn1? Hep aym clogrultudaki bu sorulann cevab1111 sonuncusundan ba~hyarak verebiliriz : Her ayn adrn ayn bir ·~eyi' acllandird1g1 soylenemez. brnegin, "Anadolu" ba~ka "Ki.i<;iikasya" ba~ka bir yeryi.izii bolgesini dile get irm ez ki. Her achn ayn bir ·~eyi' adlanchrrnas1 istenebilir. Arna bu bir clilektir ancak. Adlann i~leyi~i ger<;:ekte bu dilege uymaz. Ondan, raslanan her adm ayn bir ·~eyi' adlandird1gm1 <;:1karmak, bir dilegi, ger<;eklqtirilrnesi istenen bir ~eyi ger<;:egin kendisi diye benirnsemek olur. "Filozof" ile "felsefe tarih<;:isi" iki ayn addir ama, bu, iki ayn adm iki ayn meslege i~aret ettigini ;mantik<;:a zorunlu k1lrnaz hi<;:bir zarnan. Nitekim, her filozofun felsefe tarih<;:isi, ya da her felsefe tarih<;:isinin 1filozof oldugu bir yerde, bu iki adm birbirinden ba~ka iki rneslegi gosterdiginde ayak dirernek mant1kla bagda~t1nlarnaz. Bana kahrsa, "filozof" "felsefe tarih<;:isi" dir. Yalmz bundan, sa<;:rna olmama}da birlikte, adlandirmadaki ikiligin gereksiz,' dolay1siyle de yarars1z oldugunu, burada bir ad fazlahgmm soz konusu olabilecegini <;1karrnamahy1z hernen. Aym ~eyi dile getirrnek iizere (<;:ok kez pratik bir arna<;:la) <;:qitli adlara b.a~vtiruruz : bunu da o ·~eydeki' belli bir <;:izgiyi belirtrnek, hep 0 aym ~eydeki belli bir yap1y1 on-plina koyrnak dilegiyle yapanz. Nedeni, smirlan gozden yitirilmedik<;e bu adlardan herbirinin yararh bir soyutlama oldugu rneydancladir. Nitekirn, felsefe ile ilgili ara~tirmalarm son derece dalbudak salmaya ba~l amasiyle felsefede de birtakim uzmanhk bolgeleri :iy1rt etmek yoluna g'idilmi~tir zarnanla. Akraba felsefe problem- 14 lerindeki akraba <;;oziim denemelerini obeklerde toplama egilimi yaygmla~m1~tir. Boylece "bilgi-ogretisi'', "tarih-felsefesi'', "ahlak felsefesi" gibi saylSl bir cliizineyi ge<_;en birtakim felsefe kollanna, teknik deyimle "felsefe disiplinlerine" karar k1lmm1~t1r. Bu <_;e~it boliimleme ve adlandirmalann felsefenin biitiinliigiinii golgelemek tehlikesi gostermedik<_;e oz~llikle ogretim ile kitaphk diizenlemede baz1 yararlan dokunabilir. i~te (ister a<;;1k<;;a disiplin goziy1~ b.akils~n isterse. baki~masm) "felsefe tarihi'~ cleyi~i de, ilki~ dis1phnlenn temelmdeki uzmanhk kayg1smdan dogmu~tur. Ozellikle ig. Yi.izy1lda genel olarak tarih bilincinin yeni bir bilme ortam1 ~l~rak her yanda biiyi.ik geli~melere , eri~mesiyle bu bilin<;;, zaten I<;;mden fi~kird1g1 felsefe ara~tirmalanna ba~anyla u~g.ul~n­ di. Bu uygulam~ da biitiiniyle felsefede, bu arada tektek dlSlplmlerde tabii ki onemli bir yer tutmaya ba~ladi. Boylece baz1!a.n, as1l felsefeden 'ayn' bir tarih kolunun, ya da obiir felsefe d1s1plinlerinin kurulu~unu selamlamaga kalkt1lar. Etkenligini daha <;;ok, hatta nerdeyse tam ag;irhgiyle, felsefenin ge<;;mi~ini incel.emede yogunla~t1ran filozofu "felsefe tarih<_;isi" diye tamtmak h1<_; de yanh~ biqey degildir. Buna kar~1hk, felsefe tarih<_;iligi arka-planda kalan bir felsefe ara~t1nc1sma "filozof" demek yerinde bir adland1rmadir. Ancak, adlardaki degi~ikligin, adlarzn yoneldigi '~eyin' iizdeJli/f;ini karart1p unutturmamas1 gerekir. "Felsefe tarih<_;isi" ile "filozof" adlanm kullanmaya duyulan • istegin bir gerek<;;esi de inceleme yonlerindeki yogunluga deger-bi<_;me dileginde aranmahdir. Oldukc;:a bag1ms1z <_;ah~malarda felsefeyi ileri goti.iren, felsefede "yeni" yi yaratan, bundan oti.iri.i de felsefenin (bir anlamda) tarihini kuran felsefe ara~tinc1lannm, ~iiphesiz ki, felsefenin kaclerinde e~siz bir yer.i vardir. Bu ara~t1n­ c1lara felsefenin yap1c1Sl anlammda "filozof" denir. t~te felsefe y~pma ~i.iciinii, bu filozoflann ortaya koydugunu felsefe i<_;in venmlendirmede toplayan filozoflan da "felsefe tarih<_;isi" diye tammak a~1~~anhl<. haline gelmi~tir. Bu ah~kanhkta 'bir egilim, kimi a<_;1k kim1 ortiik, i~ba~mdaclir : bu da filozofluktan biisbiitiin ayn tutulan felsefe tarih<_;iligini a~ag1 gorme egilimiclir. ~iiphesiz k1, her felsefeyle ugra~amn felsefeye 'getirdigi', felsefeye hizmeti aym olamaz. Felsefede de, her ara~tirma alanmda oldugu gibi, bir i~i en iyi yapanlann, ustalann say1s1 azd1r. Yalmz, bu, her felsefe ustasma "iilozof", usta olm1yana da (tarih<_;iligi de biraz belirginse) "felsefe tarih<_;isi " demeyi gerektirmez. Ustahgm1 felsefe tarih- • 15 <_;iliginde gosteren bir ara~trr1c1 da usta bir filozoftur. Ancak bu ustahg1, dogrudan dogruya yeniyi yaratmakla degil, felsefenin diiniindeki yeniyi "felsefe tarihine" kazandirmakla ortaya koymu~­ tur. Buda felsefeyi ileri goti.iri.ir. Bundan bt-Lir-Li felsefe tarih~isini klSlrhkla damgalamak bir bakima ger~egi ~arp1k yans1tmak olur. Ne yaz1k ki, baz1 liniversitelerde (hepsinde degil. tabii), hem felsefe bgrenen hem de felsefe ogretmesi gerekenler arasmda boylesine yamlt10 bir deg·erleme alabildigine yaygmdir. Durum as1k samyorum : felsefe ~ah~malanm kaplayan paradoks felsefenin biitiinlligi.inde kok salar; felsefeyle ugra~an, ~e~it­ li kan~1m ol~iilerinde de olsa, felsefenin ozelliginden otiirii., ya filozof bir felsefe tarih~isidir, ya da felsefe tarih~isi bir filozoftur. Felsefeyle ugra~ana verilen degi~ik adlann varolmas1 aslznda sb.zi.i edilen paradoksun bir sonucudur. Tek bir dog;rultuda toplanamad1g1 i~iudir ki, felsefe ara~tlrmalannda bir dii_ne bakma, bir de buglinde yiirlime diye iki ana tutum ayirt edilebilir. Bu tutumun (yukarda belirtildigi iizere) pratik baz1 yararlan da dokunur. Ancak adlanchrmadaki aynhk ne ge~erlik~e, ne deger, ne de bnem bak1mmdan ara~tirma olarak ara~tirma yonlerindeki bir bncelige hak kazand1nr. Bundan, felsefedeki her ara~tirma, her yoniinii, bu arada felsefe tarihi ara~tirmalanm ~epe~evre kavramay1, bu ara~tirmalann kendisi de dahil, felsefenin tiimii iizerinde aydmlanmay1 gerekli kilar. Felsefe tarih~iligi, aym zamanda bir yoniinii meydana getirdigi genel felsefe anlay1~111da temellenir. • VI Ba~anh bir felsefe tarih~iligi nas1l olmahchr? Bu yerinde bir soru. Felsefeyle ugra~anm bu soruyu atlamas1 ~oyle dursun elden geldigince titizlikle cevaplandirmas1 gerekir. Yukardaki a~1klama­ larm gostermiye ~ah~tig1 gibi, felsefe tarihi, bir bakima, felsefedir. Felsefe tarih~iliginin bapns1 felsefenin ba~ans1 demektir bir bakima. Onun i~in, felsefe tarih~iliginin ~e~itli nedenleriyle ba~anJ.1 olmas1 geregi -Lizerinde aydmlanmak yetmez, bu ba~any1 i~­ ba~mda uygulamak, dolay1siyle, bu ba~any1 engelleyen davram~­ brdan ka~mmak zoru vardir. tlkin, felsefe tarihc,iligindeki ba~an ile neyi anlad1gnmz1 be1irtmeliyiz : Felsefenin dtiniinti dogru olarak ortaya koyan bir fel- 16 sde tarihc;iligi ba~nh bir felsefe tarihc;iligidir. byleyse bu dogrulugun ortamm1, tarihr;inin ger;.mi~· teki · felsefe uzerinde verdigi bilgilerde aramahy1z. Ters durumda gerek felsefe tarihi yapanlar gerekse bu tarihc;iligi degerlendirenler c;arp1k bir ba~an c>lc;iisi.in e (ya da olc;iilerine) saplanm1~lard1r. Bu saplanmalar kadar da (biraz sonra dokunacag1m buna) felsefe tarihc;iliginin b~anyla yiirfonesine engel olan bir~ey yoktur. Felsefe tarihc;iligine borc;lu oldugumuz bilgilerin bzelligi, bu bilgilerin biiyiik k1smiyle tarih bilgileri olmakla kalmay1p1 felsefe bilgileri de olmaland1r. Bu, felsefe tarihc;iliginin ay1nc1 ozelliklerinden biridir. <;;:unkii yalmz orada gori.iniir. brnegin, tektek bilim tarihlerinden ogrendiklerimiz, bilimlerin gec;mi~ine ili~kin bilgilerdir. Eski, gec;mi~ bilgilerdir; eskiden bilgi diye gec;en, ama artik bu ada yara~ir goriilmeyen birtakim belirlenimlerdir. Felsefede ise, diinkii felsefe bilgilerinin ~a~1lacak bir ahtualitesi vardir, ba~ka deyimle bu bilgiler, bir b:ikima gec;mekte . devam ederler. Ornegin, Aristoteles zamanmda snhcanla (dolay1siyle sathcanhlan iyile~tirmekle) ilgili olarak bi- . linenlere hii;,: kimse bugiin bir bilgi goziyle bakmaz. Oysa, dii~iin­ menin mant1k yap1s1 ile, ahlak kavramlanmn i~leyi~iyle ilgili olarak Aristoteles'in yapm1~ oldugu tasvirler, bunlann iizerinde ne kadar tart1~irsak tart1~ahm, gene de "gec;mif damgasm1 basam1yacag1m1z bilgilerdir. Bunun en inand1nc1 tamg1, davram~1m1z ne olursa olsun, bu bilgiler i.i.zerinde tartl~maktan vazgei;,:meyi~imiz­ dir. Boylece, felsefe tarihi;,:iliginin ba~ans1, tabii ki bu arada gerekli varhg1, degeri ve bnemi, felsefenin diinii boyunca eri~ilmi~ olan bilgiler iizerinde dogru bilgiler vermesine baghd1r. .Arna bu, hie; de kolay bir i~ degildir; eksiksizce yerine getirilmesi hemen hemen gerc;ekle~emiyen' bir odev olarak i;,:1kar kaq1m1za. Bu odevin kacleri her yerde oldugu gibi, i;,:ogun oclevi yiiklenenlerin donat1mma gore degi~ir; odeve uygun donat1m ba~anya goti.iriir. Nitekim, felsefe tarihc;iligi, yenmesi gereken giic;liiklerden otiirii, epeyce aynnt1h bir clonat1m gerektirir. Bu clonat1mm en belliba~h yanma, nerden bakihrsa bak1lsm, felsefe tarihc;iligini olanakh k1lan "felsefe anlay1~ma" daha once dokunmu~tum. §imdi de, ilkin, bu anlay1~1 i~ ba~mda somut olarak kavramaya; ondan sonra da, yine bu anlay1~tan c;ozi.iliip aynlamayan obiir donatlm yanlanm belirtmeye c;ah~acag1m. Hie; ~i.iphe edemeyiz: felsefe tarihc;isinin ba~ donat1m1 felsefe Bu anlay1~m gerekliligini ortaya koymak, felsefe ta- a nla y1~1dir . 17 rih<;;:iliginde yap1hp edilene i~1k tutar. Ancak, yine de karanhkta kalan bir 5ey vardir ki, felsefe tarihinin ba~ans1 i<;;:in tam aydmlatilmahd1r. Felsefe tarih<;;:isinin naszl bir felsefe anlay1~1 olmaltdir? Gelgelelim bu soru, durumu ayclmlatmaya yaramakla birlik~ te, sordugu ~ey bakimmclan neyi sorclugu bilinmediginde, karartabilir de. Bu soru, felsefe tarih<;;:isinin varhgmdan ayn tutulamayan filozoflugu uzerincle bir sorudur. Yalmz, bu soru, felsefe tarih<;;:isinin ne gibi bir "felsefesi" oldugunu, hangi felsefeyi benimsedigi, (<;;:ogun hazir) felsefelerden hangisine sozciiluk ettigini sorup ara~tirmiyor. Felsefe tarih<;;:isinin clonat1m111daki "felsefe anlay1~1 " nclan bu tarih<;;:inin sozi.in <;;:ok ge<;;:en bir kulla111h~1yla, belli bit~ felsefe ogretisini (ya da og;retilerin belli kan~1m1111) felsefe diye belleyip buna sanlmas1 gerekeceg;ini <;;:1karmamahy1z. Felsefe tarih<;;:isinin boyle bir felsefesi olm1yabilir (olmamas1 daha cla iyidir). Felsefe tarih<;;:isinin felsefe anlay1~1, felsefe i~leyi~i iizerindeki bilin<;;:clir. !~te bu bilin<;;: sayesinde tarih<;;:i filozof ge<;;:mi~ felsefeleri tamr: hangi bi<;;:i'.Tie bi.iri.inurse biiri.insi.in, i<;;:inde yer ald1g1 kanpmlar ne olursa olsun, etk.ileri hangi yonde uzamrsa uzansm ancak bu bili ncin i~ 1gmda felsefeyi tam yabiliriz. Boylece tarih<;;:i filozof i<;;:in gerekli olan felsefe anlay1~1111, soziin hep bilinen anlammcla bir sistem kurmakla, ya cla hazir bir sistemi dogru diye bellemekle kan~tirmamahd1r. Bu kan~tirmaya di.i~enler, hence, bir '"felsefe1eri" olsa bile, katklSlz bir felsefe anlay1~111clan yoksun olan kimselerdir. Bir "izm" i savunmuyor diye, bir dunya-goril~iinclen yana degil cliye, biitiin i~i giicii felsefe olan ge<;;:mi~teki bir filozofun iiri.inii felsefeden say1lm1yacaktir buna gore. Oysa ne buyi.ik bir yanh~tir bu. "Felsefe tarihi" ba~hg1 altmcla felsefeden. gayn bilgiler toplamaya gotiiriir insam. Ge<;;:mi~te siralanan tektek "felsefelerdeki" felsefe <;;:ekirclegini bulup ortaya pkanna ~' i<;;:in, ge<;;:mi~e, hangisi olursa olsun, bir felsefeden yakla~mak kadar uygunsuz bir tutum tasarlanamaz. <;;1kar yol ~udur samyorum : gori.inii~ii ne olursa olsun, bir du~unme uri.iniinii felsefe ya pan 9eyi gozden yitirrnemek, f elsefe tarih<;;:isi olarak dikkati hep bu '~eye' yoneltmek gerekir. Bu <la felsefenin neyle ugra~t1g1111 bilmektir. Felsefe ne zaman, nerde, kim tara£mdan, hangi ba~anyla ger<;;:ekle~tirilirse ger<;;:ekle~tirilsin, kavramlarla (soz.lerle) bir ugra9mad1r. Dalhbudakh yonelmelerim(zde, giinhik ya~amada, bilim ve sanatta, din ve teknikte ba~­ vurdugumuz belliba~h sozleri (dolay1siyle bu sozlerle i<;;:inde yonelcligimiz di.inyay1) anlamlan bakimmdan elden geldigi kadar 18 ac;;1klay1p ele~tirrne denemesidir felsefe. Bu denemeye giri~meye­ nin felsefeyle bir ahp verecegi olmam1~t1r. Gei;:mi~in tam da bu denernelerini konu olarak alm1yan, felsefenin tarihini yazarnaz. i~te bu felsefe anlay1~1 felsefenin ozel bir 'kavram ara~tirmas1' oldugu iizerindeki bilinc;;tir. Felsefeden anlamak, felsefeyi anlamak bu bilinc;:teki aydmhga gore degi~ir. Felsefe tarihc;:isinin ba~ans1 doniip dola~1p i~ba~mdaki bu anlayi~a dayamr. Yalfnz, felsefenin paradoksu bu anlay1~111 da, bir bakirna felsefenin taril;lindeki u~ra.'?1 merkezlerini kavramakla elde edildigini ac;:1ga vurur. · Demek ·ki i~inden anlayan bir felsefe tarihr;isi ger;mi~·teki kauram apklamalarznz incelemekle gorevlidir. Bu amac;:la, felsefe tarihc;;isinin her ~eyden once .inceledigi kavrarn ai;:1klarnalannda derinlige dogru gitrnesi gerekecektir. Yoksa, tarihc;:iligi 'hikayecilikten' oteye gec;:ernez. Ortada olam aktarrnak, tekrarlarnak, ya da ozetlernek tarihc;:inin as1l odevi degildir. Felsefe tarihc;:isinin oclevi : diinkii kavram ac;:1klarnalanrt1 c;:epec;:evre anla.mak, keskin bir felsefe anlay1~1yla olanca derinliginde yakalarnakt1r. Arna, felsefe tarihc;:isinin clerine inrnesi, kavrarn ac;1klarnalarmda varolam a~­ rnay1 gerektirrnez. Ara~tirrnasma ac;:1k olan saglam taban felsefe tarihc;:isinin ara~tird1g1 olaylarda, c;evrildigi ac;:1klarnalarda verilendir. oyleyse, felsefe tarihc;:isinclen ille de kavrarn alanmm otesine uzanrnasm1, soz geli~i, ac;:1klarnalanm, bunlarda bir bak1rna verilrneyen soziimona derin ve gizli ternellere dayatrnasm1 isternerne1.i yiz. Yoksa felsefe tarihc;isinin deri nlik. ad.m a belki de hie; ·denetlenerneyen birtak1rn kihkirk yarrnalarda tiikendigini goriiri..i.z. Aynca, tarihc;i olarak felsefe tarihc;isinin iizerine egildigi ac;:1klamalan, verilrne dururnundan ileriye gotiirrneyi de odev c;evresinin d1~mda birakrnahd1r. Diinkii bir filozofun ac;1klarna varg1lanm kald1g1 yerden eleahp verirnlendirrnek, ornegin bu varg1lann eksiklerini biitiinlernek, bunlara daha yetkin oldugunu one siirerek yenilerini eklernek felsefe tarihr;isine dii~rnez. Filozofun i~idir bu. Arna, felsefe tarihc;isi de olan filozofun zaman zarnan bu i~i (c;ok kez de sir£ felsefe tarihc;iligindeki kavray1~la beslenerek) ba~an yla gordiigiinii hep biliriz. Ancak ileri-gotiirrne yoniindeki bir kavrarn derinlqrnesi, her tarihc;:ilikte oldugu gibi, felsefede de tarihc;:ilik prograrnma girmez. Felsefenin gec;:mi~inde derinle~rne her kez bu gec;mi~te verilenlerde derinle~rnedir. Bu derinle~rne, ara~ ­ Lirma konusu yap1lan kavram ac;1klamalan111 <;e~itli perspektivlcr- 19 den gun i~1gma \lkarmaktan ba~ka biqey degildir. Filozofun kavramlanm nerden ne ama\la derledigini, kavramlarla ilgili problemleri nas1l 'gordi.igiinu', sorulanm hangi apdan sordugunu, gu\hikleri ne dereceye kadar tamy1p i~ledigini, i~lemelerinde neye ne 01\ude deg;er verdigini, kavramlar arasmda ne gibi bir a\1klama yakmlig1 kurdugunu, kisa·ca a\1klamalannda ne demek istedigini ... - i.jte biltun bunlarz) hi\bir gu\lugu 6rtbas etmeksizin, nesnel olarak, yani verileni degi~tirip \arpitm1yacak bi\imde i~1k­ landirmak yalmz felsefe tarih\isinin yapitlannda ger\ekle~ebilir. Felsefe tarih\isinin felsefe olaylanm anlamas1 bu olaylarda derinle~mesine baghd1r. Olay g6runen, kendini gosteren ~eydir. Ancak her gorlilenin bir . kurulu~u, kendine ozgu binbir girdi-\1kt1s1, ardarda siraland1g1 degi~ik planlan, yeryer karanhk ve yan ortuk yanlan olabilir. <;;ok kez de boyledir. Ondan, hangi yoldan olursa olsun, kurulu~unda derinle~meden bir olay1 tam anlayamay1z. N itekim, felsefe tarih\isi, onceki kavram a\1klamalanndaki derinle~mesini, bu a\1klamalann ir; yapzsznz dile getirdigi 01\ude ba~ar­ m1~tlr; derinle~mesi ile anlamas1 birbirinden aynlmaz. Bir felsefeyi anlamak, boylece o felsefenin i\ine girmeyi gerektirir. ~i.1phesiz ki, felsefe tarih\isi, konusuna, belli bir uzaklzktan bakacakt1r. Ara~tird1g1 ~eyi kendinden ayn, kendi kaq1smda tutacak, konusuna nas1l olursa olsun, filozof olarak vard1g1 ki~isel denemeleri, bu arcrda felsefe d1~1 ilgilerini kan~tirm1yacaktir. Bugi.inu dune yans1tan, dunu gorup bilemez. Ancak, konusunu bi.itiinlugu ile ir;ten )1a,~amadzkr;a da, felsefe tarih\isinin anlama i~i pek ~1g kahr. Konusunu i\ten ya~amas1 ise, ara~tlrd1g1 filozofun du~undi.iklerini zahmetten ka\mmadan birer birer yeniden du~i.inmesini gerektirir. Bunsuz felsefe tarih\iligi yap1lamaz. Felsefe tarih\isi, filozofunun yurudugu du9unme yollannda bir kez daha yuri.iyecektir. Bu da filozofun \Ik1~-noktasm1 aray1p bulmak, amaom (ama\lanm) dogru olarak kestirmek, yiiriiyii9i.indeki durak ve doneme\leri, degi~i~ ve kivnlmalan apa\1k k1lmakla olabilir. Filozof hangi gii\liiklerle sava9m1~tir, bunlardan hangilerini ger\ekten bir gi.i\li.ik olarak duymu~, bu gii\liikleri yenemek isin tutumu ne olmu~tur? - bunu elden geldigi kadar Se\ik bir tutumla yine filozofun verilerinden ogrenmek zorundadir tarih\isi. Ondan, s1k s1k kendi bugiiniinden apayn, 'ge\mi~' bir di.i~i.inme dunyasmm i\ine sokulmak, baz1 yamlt1ci benzerliklere kap1hp gerc,ekligi zedeleyen ·sonu\lar \Ikarmaktan kapnmak, bu 20 arada bamba~ka bir anlatim iislClbu ile terminolojinin binbir kivnm1111 tammak zorundad1r. Yalmz bu tutamaklar felsefe tarihc:isinin isine ne de olsa bir di.ipedii.z ahc1hk, bir passivlik goziyle bakmay~ yol ac.mamahchr. <;;ii.nkii., her yanda oldugii gibi anlamak, derinle~rnek, konuyu konu olarak sayg1yla i<;ten kavrarnak, hi<; de ahCihkla bagda~t1nla­ maz; ethenligin tarn kendisidir. Objektivlik etkenliktir. Felsefe tarih<;isi gerekli donat1rn1m i~e kan~urmad1k<_;a objesinin kurulu~unu belirternez. Felsefe tarihc;iligi, bir bakirna, harita okumay1 anchnr : i~aretlerle ilgili donatlm1 i~e kan~tirrnadan haritanm dilini kirn anhyabilir? Ancak £elsefe yapan, i~basmda felse£eyi yakalayabilir. Felsefe tarihc;isi, yoneldigi filozofla birlikte, problernlerin <;ilesini seve seve yii.klenmelidir. Diinkii filozofla birlihte ara~urrnayan felsefe tarih<;isine kapahdir diiniin felsefesi. Bundan, filozofunun bir bakima el att1g1 problemlerle, problem'likleri bakirnmdan hesapla~­ masz tabiidir. Felsefe tarihc;isi, problemler iizerinde d.unkii. filozoflarla honu~an bir flozoftur. Bu konu~mada, filozofunun aslmda ne dedigini anlamak i<;in, yerinde birtakim sorularla, problernlcrin onceki i~leni~lerini aydmlatmaya c;ah~1r. Bu sorular <;ok kez problemlerdeki derinle~meden dev~irilir. Bir felsefe tarihc;isi belli bir problemde ne kadar durmu~sa, o problemin diinkii. i~leni~le­ rini o kadar iyi anlar. i~te bundan otiirii. felsefede (yalrnz felsefede degil ya) tarih yazamn tarih yapandan bir bakima daha dJ. ileri gitmi~ · olmas1 gerekir. Nitekim boyledir. Ancak, bu 'ileri gitmeyi' degerce ii.stiinlii.kle kan~tirrnarnah. Tabii ki felsefenin dii.niinii yaratrn1~ olan ~u dii.nde biricikligi ile yer alan, boyiece ozel bir deger ta~1yan hlozofun kendisidir. Arna, tarihc;i, gene de filozoftan daha ileri gitrn~~tir. \:iinkii filozofundan daha <;ok ~ey bilir bir bakirna. Bunu filozofundan sonra gelmesine borc;ludur. Ba~ka tiirhi tarih<;i olarnazdl. Tarihc;inin bilgilerinde tam da ara~tird1g1 filozoflann kii.<;i.i.msenmiyecek bir pay1 vard1r. Bu sayede tarihc;i, filozofunu filozofunun kendini bilip anlachgmdan c;ok daha iyi bilip anlamak talihine eri~ebilir. inceledigi felsefe ii.riinlerinin ic; kim1ldam~m1 aydmhk k1lrnak i<;in bu gereklidir de. Bazan, filozofun goriip de gdrrnedigini sand1g1 ~eyleri, ya da gdrdiigii.nii. samp da gormediklerini ancak sonradan tarihc;isi gun i~1g111a <_,:1kanr. Baz1 felsefe buluculanmn bulu~lanm ne oldugu ile sonradan felsefe tarihc;ileri 21 bulmasaych, bu bulu~lan ortiisiinden kim s1yiracakt1? Bulucuya ozgi.i a~1nhklardan ka<;utan, bu a~1nhklan nedenleriyle se<;ebilen, :lSll bulu~a i<;kin tektek kivnmlan biitiine gore onemi bakimmdan belli eden , <;ogun biitiin kendisine a<;1k oldugu i<;in bu biitiinii yarat1c1sma zaman zaman gizli kalan binbir ki~isel, tarihsel, <;agsal ba?:la t.1<;1.ga <;1karan bir felsefe tarih<;isi filo~ofunu, belli bir ol<;i..idc ~ i.iphesiz ki filozofun kendisini anladzgzndan daha yan7z~szz, tiim e dnha uygun, daha <;epe<;evre anhyacaktir. Boylece, felsefe tarih<;isinin ba~hca odevleri arasmdaki ortak yon a<;1ga <;1krn1~ oluyor : Felsefe tarih<;isi bir felsefe yorumlayzcz.1z dzr. Felsefenin di..ini..i ancak tarih<;isinin yorumlannda as1l ba~a­ rlSl, deger ve onemiyle goriiniir. Filozofun felsefeye olan hizmeti, s1k s1k tarih<;inin bu hizmete tanzklzk etmesiyle ortaya <;1kar. Felsefenin ge<;rni~ini felsefeye kazandiran tarih<;inin yorumlandir. Felsefenin dii.piindeki bapnlarm bilinci bu yorumlar. Bu ba~an­ lann ti..imii, ba~ka tiirhi dendikte, felsefe tarih<;ilerinin yorumlan, nice zahrnetle felsefede vanlan bilgilerin biriktigi felsefe hazinesicl ir. Yorumlay1cis1111 bulmam1~ olan bir felsefe felsefeligi bak1mmdan tam olarak bilinmeyen, bazan da ya hi<; bilinmeyen ya da yanh~ bilinen bir <;abad1r. F elsefenin tarihr;isi filo zo.fla birlikte felsefe)1i kurar. · VII • Gene de, felsefe i~lerinde, felsefe tarih<;iliginin payma d~~en onemli roliin gerektigi gibi anla~1ld1gm1 soyliyemeyiz. Bu anlay1~ eksiklig;i, bazan, bi.itiiniyle felsefeyi yarih~ anlamanm bir sonucudur. Demin dikkati cekmistim : felsefenin tarihine arka revirmek, , ' ;; bozuk bir felsefe anlay1~mdan dogar. Bundan oti..irii tekyanh, kendi tarihinden yoksun, onun i<;in de bozuk-giidi.ik bir felsefe .etken1ig;ine yol a<;ar. Arna, felsefe i~leyi~i i..izerindeki dogru bilgiler, felsefe tarih<;iliginin felsefe i<;in e~siz degerini inand1nc1 bir gii<;le erge<; ortaya koyacaktir. . ... -. ,s.-. -~'::~'!:·· ~1ID Bu11unla birlikte, felsefeyi clogru anla1myanlar arasmcla da felsefe tarih<;_:iligine kaq1 bir <;ekingenligin, bu tarih<;iligin 'oneminde k1smt1lar yapma egiliminin, hatta zaman zaman, felsefe adma, iistelik felsefece belgelerle bu tarih<;iligi ~iipheyle kaq1lama111n yaygm gibi oldugunu yokumsayamay1z. Bana kahrsa bu 22 tutumun nedenini felsefe tarih<;iliginin kendinde aramah(\.1r. Ni!:ekim felsde tarih<;iligini, ~u bu bakimdan, arasira da hakh olarak yeren filozoflar en <;ok felsefe tarih<;iligindeki yurii,m eyen yonleri one s iirmii~lerclir. Ancak, bir noktay1 iyice aydmlatmak zorunclay1z ~imdi : Felsefe tarih<;iligine (en hafif deyimle) kaq1 koyanlar, bu kaq1 koymalanm <;ogun baz1 - ba~ans1z - felsefc tarih<;ilerine yoneltmi~lerdir. Bit felsefe ara~tlrmas1 olarak felsefe tarihc;iliginin varolma hakkma bir diyecegi olmacl1g1 halde, hatta bu tarih<;iligi sirf ya~atmak amaciyle, baz1 felsefe tarih<;ilerine neclen <;atmasm insan? bdevini yerine getirmeyeni ele$tirmek ba~­ ka, odevin kendisini ele~tirmek ba~kadir. Ama, bir de oclevi ger<;ekle~tirmeye <;ahpnlann emegini kii<;iimsememekle birlikte, odevin genel olarak ger<;ekle~me olanag1 iizerinde ~iipheye kap1labiliriz. , Bundan, ilkin, felsefe tarihc;,:ilerinin odevlerini sarsan yanh~ tutumlanm; sonra da, felsefe tarih<;iliginin kendisindeki birka<; ~iiphe kaynagm1 de~mek dilegindeyim burada. Felsefe tarihc;,:iligini karartmaya gotiiren tutumlardan biri : tu.muyle f elsefeyi felsefe tarihc;,:iligine indirgemede goriiliir. Bu, felsefeyi diipediiz yoketmek demektir. byle ya, felsefenin "bugi.iniin" deki <;;ah~malarm hepsini felsefenin diinilne <;;evirmek, felsefehin gicli~ini sakatlar, felsefedeki yeniyi arama at1h~m1 tokezler, felsefeve gelecegi t1kar. Geleceksiz bir ar·a~tlrma ise bir ara~­ tirma degildir art1k. Felsefe tarihc;,:iliginin olanca felsefe alamm kaplamaya yeltenmesi bir a~1nhgm d1~la~mas1dir . Pek c;,:ok a~1n­ hkta oldugu gibi, bu, bir gerc;,:egin, bu ger<;ege hie;,: uymayacak olc;:iide alt1m <;izmekten gelir. Aslmda, boyle bir felsefe tarihc;,:isi yanh~ bir felsefe anlay1~mdan kalkarak felsefedeki paradoksu, soziimona felsefe tarihc;,:isi olarak kendi yaranna. ortadan kaldirmay1 der.ier. YaratiCihg1 giidiikle~mi~, yenilik hiz1 kesilmi~, gec;:mi~ sayglSlyle p1s1nkla~m1~ tarih erudit'lerinin (ornegin 19. yiizy1lm sonlanyle 20. yiizy1lm ba~larmda, ozellikle Alman iiqiversitelerincle felsefe okutmu~ olan 'filozoflann') davram~1 <;ok<;a boyledir. Felsefeye ge<;mi~te 'bitmi~' goziyle bakan, eski ustalann heqeyi soyledigine, felsefeyi tiiketmi~ olduguna inananlar' boyledir i~te. Arna, bu gib i felsefe tarih<;ileri, baz1 aktanp ozetlemelerinin belli ge<;erlikte bir degeri olsa bile, c;,:ok kez, kihkirk yarmanm otesine ge<;emezler. Dolay1siyle, felsefeden gayn felsefeyle bir tuttuklan felsefe tarihc;,:iligine biiyiik zararlan dokunur. H1zm1 felsefenin clurmasmdan almak isteyen bir felsefe tarih<;isi felsefenin tarihini de 7.cdeler; oysa bu, en i.is~iin bildigi tarihc;,:iligine aykin dii~er. 23 Boylesine <;;arp1k bir tarih<;;iligin· tutunmasma meydan vermemeli. NiLekim filozoflar, gerektiginde, a~zrz tarihr;iligi (ba~ka cleyimle tarih<;; ilerin a~1nliklanm) protesto ile. kaq1lam1~lard1r. Nitekim ge<;;en yiizy1l111 ii<;;iincii <;;eyreginde tarih<;;iligin Avrupada doruguna eri~tigi bir sirada Nietzsche'nin zamamna ayk1n sesi yiikselmi~, Ni etzsche tarih<;;iligiyle oviinen yiizy1lma tarih<;;iligin yararlan yamnda zararlanm da birer hirer gostermi~tir. Nietzsche'nin sozleri genel olarak tarih egitiminclen gayn felsefe i<;;in de dogruclur. Ancak, oclevini kotii kullanan felsefe tarih<;;ileri <;;1kn11~sa, ya da bazan ba~anlanm kotiiye kulland1g1m1z felsefe tarih<;;ileri var cliye, felsefe tarih<;;iliginin onemli hizmetlerini gormemezlikten gelemeyiz, bu hizmetleri kotiileyemeyiz. Yetki smirlanm a~an her bilme kolunun yeniden diizenlenmesi gereklidir. Arna, yeniden di.i.zenlemek biitiiniyle bilme kolunu yoketmeyi gerektirmez. Bir a~ 1nhg1 <;;ok kez daha az zararh olm1yan ba~ka bir a~1nhkla 'gidermek' neye yarar? Gelgelelim, felsefe tarih<;;isine kaq1 gi.ivensizlik, bu tarih<;;i · ligin tiimi.iyle a~1nhga dii~mesinden ileri gelmez sadece. Her ·<;;ah~m a alanmda olclugu gibi felsefe tarih<;;iliginde de birtakim ba~ans1z <;;abalar eksik olmaz. i~te- bu ba~ans1zhklar bazan felsefe tarih<;;iligine gosterilen sayg1y1 baltalar. Yalmz, bir <;;ah~ma alamm. ili~kin ba~ans1z ornekler o alandaki ba~anlan ortmemelidir. Hele ba~ans1zhklara 0 alamn ama<;; ve odevine ozg·i.i bir sonu<;;, bu odcvin soziimona olamazhgm1 a<;;1ga vuran bir belge ·diye ba~vur­ mak di.ipediiz haks1zhk olur. Bunu kavramak i<;;in tipik ba,~arzsiz·· lzklar i.izerinde az1ok durmam1z yeter. Ba ~ans1z felsefe tarihleri doniip dola~1p tiimiiyle felsefeyi, bu arada felsefe tarih<;;iligini ama<;; ve gorevlerinde yanh~ ya da eksik anlamaya gotiiren felsefe tarihleridir. Boylece ba~ans1z felsefe tarihlerine, genel olarak dendikte, felsefe tarihini ba~anh kilan tektek tutumlarm zedelendigi yercle, yani yukarda birka<;;rna dokunclugum ba~an ko~ullan yerine getirilmediginde, raslamr. bzel olarak bakild1kta ise, bu ba~ans1zhklan ~oyle siralayabiliriz. tlkin agzrlzgz felsefede olmayan bir 'felsefe' tarih<;;iligini anahm. Etkenligini gereken dog;rultuda, di.inki.i. felsefe problemlerini olanca ozellikleriyle anlamada yogunla~tirmayan bir tarih<;;i, bir bakima felsefenin tarihiyle ilgili, ama gene de felsefe olmayan birLakim <;;ah~malarla kaq1m1za <;;1kar. brnegin, filozoflann biyografilerine ili~kin 'erudition' bu <;;ah~malara girer. Felsefe problem- 24 lerini anlamada ~iiphesiz ki bu c;,:ah~malarm baz1 yard1mlan dokunabilir. Gcrc;,:ekten de felsefe problemlerini koyup c;,:ozmeye c;,:ah~an insanlardir, filoz flardir. Diinkii problem durumunu yeniden dii~iinmek ic;,:in, zaman zaman, tarih-kiHtiir c;,:evresiyle filozofun ya~ama verilerine, bu verileri bilmenin getirecegi 1~1ga gerekseme duyulur. Ancak biyografik ugra~1lar problem ara~tirmalarm1 hic;,:bir zaman golgelememelidir. Tarihc;,:inin ba~odevi diinkii felsefedir, filozoflar degil. Problemler iizerinde bilgi verecegi yerde filozoflann ya~ama seriiveninde oyalanan, sozgeli~i (gezintilerinden, hatta bu arada - trajik ama komik de - filozofun cenaze toreninden uzun uzachya soz ac;,:an) bir tarihc;,:i as1l odevinden uzakla~­ nu~ttr. Yard1mc1 ac;,:1klamalann (bunlar biyografik oldugu kadar bibliyografik, ya da genel tarihsel ac;,:1klamalar olabilirler) amaci orttiigii yerde ba~annm sozii edilemez. Felsefe tarihc;,:isini ba~ans1zhga ugratan bir tutum da, gec;,:mi~ felsefeyi belli bir felsefe apsmdan incelemesidir. <;e~itli etkiler altmda tarihc;,:i (0rnegin yeti~mesi, konu~up dii~iincliigii dil, diinya gorl.i.~ii bakunmdan) belli bir felsefe ile, bir filozof, bir donem, bir akun veya bir 'izm' ile ic;,:lid1~h olabilir. Bu ic;,:li-c11~hhk tarihc;,:iyi c;,:ak kez kendi bugiiniindeki bir felsefenin temsilcisi kilabilir. Hic;,:bir tarihc;,:i, felsefeyi ogrenip felsefede yeti~tigi bir gelenegin gorl.1.niir-goriinmez etki agmdan kopamaz. Bu, neyle ugTa~irsa ugra~­ srn kac;,:1mlmaz bir kaderdir. insamn tarihsel bir varhk olmasmda, belli bir zaman baglammda ya~amasmda temellenir. Ancak, tarihc;,:inin felsefesini yerinde kullanmas1 gerektir. Gec;,:mi~e, hangisi olursa olsun, bir felsefenin, ~u-bu i~te olc;,:ii ve olc;,:ek diye alman belli bir felsefenin perspektivinden bakmas1 hie;,: de dogru olmaz. Boyle yapt1gmda tarihc;,:i, gec;,:mi~teki felsefeyi anlama odevini c;,:arp1t1r. Boylelikle diinii ozelligi ile goremez. Gorchlgii : dl.l.nkl.1. felsefenin kendisinden c;,:ok, giivenip benims~digi "felsefe" ye gore diinkii felsefedir. Bundan otl.i.rii tarihc;,:i, diinde gerc;,:ekle~mi~ olan felsefeyi, bu felsefenin kendisi ic;,:in degil de, kalki~-felsefesi i[t·in anlay1p yorumlamak zorunda kahr. Anlamasmm agirhg1, anlamakla gorevlendigi konudan kaym1~tlr art1k. Anlamas1111 giiden s1111rh konusunun, belli bir felsefe dl.1niinl.in otesindeki yabanc1 bir felsefeclir; gudl.i.mlii bir anlama isc konusunun tam hakktm veremez. ' GiJdiimlii c;,:ah~an felsefe tarihc;,:isi inceleme rnalzemesini gorii~-ac,1s1 uyannca ay1klar, boliimler, degerlendirir. Benimsedigi 25 felsefe, norm : tarihini yazacag1 felsefe ise bu normla ol<;,:i.ip bi<;,:tigi felsefedir. <;;ok kez doruk ya da a~ilmaz yetkinlik 0rnegi goziyle bakt1g1 bu norm felsefeye kaq1hk inceledigi felsefeyi bir basamak . o belli yetkinligi bir aray1~ diye kavramaya egilimlidir. Norm felsefe zamanca once geliyorsa, yani tarih<;,:i kendi <;,:agm1 degil de, onceki bir <;,:agm felsefesini kopriiba~1 yap1p bundan sonra gelen bir felsefeyi i~liyorsa, tabii ki, tarihini yazd1g1 felsefeyi, ya normun soluk bir .kopyas1 olarak yorumlayacak ya da normdan bir aynlma, sozgdi~i felsefede bir di.i~me, bir soysuzla~ma olarak yorumlayacaktlr. Diyelim ki felsefe tarih<;,:isi bir Kant'<;,:1dir. 0 zaman, kabataslak soylendikte, felsefenin ge<;,:mi~ini dorugunda Kant bulunan bir egri diye gormekten kurtulam1yacak, inceledigi felsefenin a ·1l kurulu~urm garemiyecektir. Gi.icli.imhi bir tarih<;,:ilik, felsefecle (yalmz felsefede degil ya) ne denli 'erucl it ion' lara yola<;,:arsa a<;,:sm, fe1sefe <;,:evrelerini tart15·malarla bir sure i<;,:in ne clenli canh tutarsa tutsun, ger<;,:ekligi as1l ol<;,:ii di ye alchg1m1zda . (gereken de budur zaten)' ba~ans1zhkla sonu<;,:lamr. <;;i.inku, bilimde gtidiim objektiv'ligi zedeler. Tarih<;,:inin felsefe donatnm ge<;,:mi~i tekyandan, clolay1siyle de <;,:arp1k anlamaya si.iri.iklememelidir. Boyle bir ba~ans1zhktan k"smmak istiyorkonusunu incelemesindeki davramsm1 da sa, felsefe tarihcisinin , ' a<;,:1k ve se<;,:ik olarak bilince ula~tirmas1, donat1m1111 'kottiye' kullanmamaya bir <;,:e~it ah~mas1 gerekir. Ah~mas1 gerekir, yoksa, istememesine ragmen; farkma varmadan <;,:Ok kez belli bir norm-felsefe gizliden gizliye <;;:ah~malanm yonetir. Tam da bu yiizden felsefe tarihr;isi olarak ba~an ~ans1111 bi.isbiitiin ortadan kaldirm1~ olur. ' Bu tek-yanhhktan sonra, yine ona yap1~1k olan bir ba~ans1zhga, felsefe tarih<;;:isinin, ge<;;:mi~teki felsefeye ili~kin degerlemesincle, zaten bir norma gore ay1klad1g1 ge<;,:mi~i, 'cliizeltmeye' yelteni~·ine clokumnahy1z. Di.inkii olaylan, ge<;;:mi~i diizeltmek, yeni olaylar ortaya koymay1 gerektirir. Gelgelelim bu, ge<;,:mi~in kendisine hi<;: bir degi~iklik getirmez. Birtak1m eklerle ge<;,:mi~i biricik kurulu~uncla tammam1za engel olur yalmz. §iiphe yak ki, hizmeti belirtme anlammdaki bir clegerleme, tarih<;,:inin ge<;,:mi~i gtim~1g111a <;;:1karma oclevinclen aynlmaz. Ancak, dogru olan, bu degerlemenin ge<;,:mi~te verilenden kalkarak yap1lmas1dir. Kendi ol<;,:iisiini.i ic;;inde ta~1yan bir olaya, salt-eksiksiz diye benimsenen bir deger ol<;,:i.isiinii uygulamak; bir felsefeyi, ba~ka felsefelerle ol<;,:lip her- 26 hangibir uygunluk derecesine gore ya oviip goklere c;;1kannak ya da yerip batirmak, i.ncelenen felsefenin hizmetini belirtmekten c;;ok karartJr. Bu arada, gec;;mi~teki felsefede yanh~ ya da eksik goziyle bak1lan yanlan: cliizeltip blitiinlemek, bilgileri, tam bulup vermek ic;;in 'onarma' yoluna gitmek, felsefe tarihc;;iliginin amac1na aykindir. Hangi resirn tarihc;;isinin Leonardo 'nun resimleriude nedense begenmedigi yerleri Picasso'nun hrc;;asiyle diizeltmeye hakki var? Bumm gibi, sozgeli~i Aristoteles'in dogrulanna ba~vu­ rarak Platon'u 'yanh~lanndan' antma i~i, Platon'a c;;evrili felsefe tarih ~isinin programma girmez. Girerse, tarihc;;iligi zarar goriiT Arna, felsefe tarihc;;isini ba~ans1zhga siiri.ikleyen s1k raslamr lutumlardan biri, kendince bir yaratiClhkla gec;;rni~i diizeltrneclen c;;ok, yani katk1larclan c;;ok, olanca zenginligiyle gec;;mi~teki derinle~meleri, yani gec;mi~le ilgili alg1landir. Tarihc;;inin erdemi, ge~­ mi~i bitip tiikenmeyen bir c;;aba ile alg1lamada gerc;;ekle~ir. Gelgelelim bu rdem, yakt~1ks1z kullamlch m1 bir erdem olmaktan c;;1kar. 'Erudition' ezici olclugunda yant1Clhga engel olur. (Bu noktaya demin dokunmu~tum.) Bir de 'erudition' , geregince yiiriitulmedigincle, gcc;;m i~in yap1sm1 hie;; mi hie;; gerc;;ege uymayan bir bic;;imde, yani yanli5 anlamaya gotiircbilir. Boylece, diinki.'1 gerc;;eklik, ne kadar a$1nca yakmclan bilinmek isteni-rse o kadar c;;arpit1lm1~ olur. Nitekim, kan~1k geli~mesiyle clllnkii felsefede derinle~meyi dileyen felsefe tarihc;;isi, sirf erudition'una kap1ld1gmda, bu geli~­ meyi aslmda oldugundan c;;ok daha ba~ka tiirlii gosterme tehlikesiyle kaq1 kaq1yachr. brnegin, felsefe problemlerinin siirekliligine ili~kin gerc;;ek-otesi baghhklar kurar; filozoflann gerc;;ekte ya~amad1g1 etkilenmelerin soziinii eder; hic;;bir zaman gerc;;ek olmam1~ etkilerin, durumlarm gerc;;ekmi~ gibi tablosunu c;;izer. Erudition'un saglad1g1 veri malzemesi gen;,:eg;i andiran bir hayal bagla1111 oqneye iteler felsefe tarihc;;isini. Bu ise, tarih gerc;;ekligini, dogru vcrileri yanh~ kullanarak, hayalclc yeniden 'yaratmaktir'. Erudition art1k objektiv'ligin clayanag1 olmaktan c;;1km1~tir. Bunu da, felsefe ara5tirmalarmclaki yarat1c1hgm t1kanmasmclan daha az zararh sayama·y1z. Erudition yliziinden hayal yaratmalannm bi.iyiic.;l'1, felsefe tarihc;;isini objektiv olmakLan ahkoyan ba~ans1zhk kaynaklannclan biridir. blc;;iilli bir gerc;;ek sayg1s1yla bu kaynag1 bulup gostermek her zaman yararhchr. Ancak bmm yapt1g1m1zda bir .;-eyden sakmmahy1z : ba~ans1zhg1 felsefe tarjh~iliginin aynlmaz 27 1 kaderi diye gormemeliyiz. Felsefe tarih<;,:iligine hakh davranmak istiyorsak, hayal giiciinii kam<;,:1layan 'erudition' larm vardird1g1 ba~ans1z felsefe tarihlerinin <;,:okluguna ragrnen, hatta bu kaynaklardan <;,:1kan obiir ba~ans1z felsefe tarihleriyle birlikte, bunlar ortahg1 kaplasa da (kotiilerin iyiyi kovmas1 yasas1, Gresham yasas1 felsefe tarihleri i<;,:in de mi ge<;,:en bir yasadir dersiniz?) bir bilme hazinesi olarak felsefe tarih<;,:iliginin aslmda ba~anh bir ara~tmna kolu oldugundan ~iiphe etmemeliyiz. Yalmz, bu ba~anya inanan, hatta omriinii.n biiyiik bir k1sm1m ba~anyla felsefe tarih<;,:iligine adam1~ olan bazi filozoflann da, zaman zarnan felsefe tarih<;,:iligine <;,:ekimser, nerdeyse gii.vensiz bir gozle bakt1klatm1 unutmamahy1z. Bu davram~m temelinde katkis1z bir ara~tirma tutkusu bulunur. Her ara~t1nc111111, ara~tir­ masmm ilerlemesi i<;,:in gerek kendi yapt1klarma gerekse i~ledigi ara~tirma alamnm tii.mii.yle anlam, deger ve onem s1mrlarma ele~­ tirici bir baki~la <;,:evrilmesi kadar yerinde biqey olamaz. Arna bu genel tutuma, ondan kopanlam1yan bir ~eyi, ara~tirmadan ara~­ tirmaya degi~en <;,:Ikmazhk duygulanmn basmcm1 da katmahy1z. Bu cluygulanm gizlemiyen filozoflan en <;,:ok kayg1ya salan olay, hemen hemen her <;,:agm, felsefenin tarihini yeniden yazmak zorunlugundan kurtulamamas1dir. Hi<;,:bir <;,:ag, felsefenin tarihi ile yeniden hesapla~madan edemez. Her <;,:ag felsefenin tarihini ayn gori.ir. ·Hatta, aym <;,:agda ba~ka ba~ka felsefe tarihi yazarlannm, saglam bilimsel kurulu~larma ragmen, birbirinden aynlan felsefe tarihleri sunduklari olur. Boylece bir felsefe tarihi relativizmi, dolay1siyle de felsefe tarih<;,:iligihe kaq1 bir ;silphec£lik belirir. Bir siire dogru diye bellenen felsefe tarihi bilgilerinin sonradan tah- · tmdan indirilmesi, felsefe tarih<;,:iligine beslenen giiveni adamakil.h sarsabilir. Hepsi de ge<;,:mi~in felsefe ger<;,:ekligine dayat1lan <;,:e~itli anlama ve yorumlama, a<;,:1klama ve hizmet degerlendirme arasmdaki aynhklar felsefe tarih<;,:iliginden ytiz <;,:evirmeye gottirebilir insam. Hele mesleginin eri diye tanman baZI felsefe tarih<;,:ilerinin; s1k1~t1nlmca (sozgeli~i meslekda~ tart1~malannda) soyledikleri, yorumlanmn salt-kesin olmacl1g1111 bag1~lamalan, felsefe tarih<;,:iliginden ~tiphelerin daha da artmasma yol a<;,:ar. Hatta birbiriyle (:)zde~lik gostermeyen, bununla birlikte bir bakima gene de dogru oldugu kabul edilen baz1 yorumlan bannchrmas1, felsefe tarih<;,:iligine, 0zce objektivite ~ansmdan yoksun bir yaz boz tahtas1 diye bakmaya iteleyebilir. Bir bilme koluna objektivlik ~ans1 tammamak ise, yapma hakkim tammamaktlr. Giderek, 28 paradokslar ortahg1 kaplayabilir. Yanh~ yorumlan ovenler bile i;;1kar. A~ag1 yukan ~oyle olacaktir dii~iinceleri bu gibilerin : dyle ya! felsefenin tarihiyle ilgili degi~ik yorumlann en dogrusu diye biqey yoksa, yanh~ yorumlara da "yanh( clenemez. Nitekim 5oyle clii~iinecektir bu gibiler : Aristoteles Platon'u, Hegel Kant'i, Marx Hegel'i yanli~ yorumlamam1~lar m1chr? Ama bu yanh~ yorumlar yarat10 olmu9tur. <;;iinkii bir bak1ma bununla felsefe 'i leri ' gitmi~tir. Gelgelelim, tiimiiyle fe~sefenin taribini zaman zaman yeniclen yazma geregi felsefe tarih<;iliginin deger ve onemini sarsamaz aslznda. Hangi alancla olursa olsun, ge<;mi9e hep yeniden yonelme~nsan oglunun kaderidir. Diinkii felsefenin de hep yeniden yorumlanmasmdan ka<;1mlamaz. Bilgi ve gorgiilerinde deneme ve ya9ay1~111daki siirekli degi9meler insanoglunun kendi ge<;mi9i .. ne, ge<;mi~te yapm19 oldugu ~eylere hep degi~ik bir gozle bakma~nm gerektirir. Felsefenin her ayn bugiinii, felsefedeki yeni yeni bulu9lar, yeni yeni yarat1c1 felsefe ara~tirmalan, felsefenin di.ini.iyle ilgili yeni yeni bulu~lara yol a<;ar. Her yeni felsefe felsefenin ge<;mi~ine ili~kin bilinci de yeniler. Ge<;mi~i goriip bilme (felsefenin paraclokslarmdan otiirii) felsefenin bugiini.ine baghdir. Bundan degi~ik bugiinlerin tarih<;isi, felsefenin ge<;mi~ine ayn yorumlarla yakla~1r. Felsefecleki at1h9lar, felsefe tarih<;iligine Renaissance'lar getirmi9tir. drnegin, idealist felsefe tutumunun bir sure Hume'cla orttiigii ba~anlar, giiniimiizde Anglo-Amerikan en1- . pirist tutumunun yeniden one <;1kmasiyle bir Hume Renaissance'ma, Hume'daki felsefeyi yeniden goriip degerlendirmeye yol a<_;rni~ tir. Ne var k i, yorumlardaki degi~kenlik, felsefe tarihi bilgilerini bilgi olmaktan <;1karmaz. En pozitiv diye canmanlan da dahil, hangi bilgi hep aym kahr? Bilgiler degi~ir, ama bundan dolay1 bilgi olmaktan <;tkmazlar. Bugiinkii fizikteki bilgiler yirmi y1l onceki fiziktekilerle' aym m1dir? Bir alandaki bilgi degi~melerine bakip o alamn <;ah~ma giiciine inanc1 yitirmek, hele bile bile yanh~a sanlmak sa<;mad1r. Aslmda, felsefe tarihinde yarat1c1 oldugu ileri !)i.iri.i len 'yanh~' yorumlar, dogruluklarma belbagland1g1 i<;in ortaya konmu9tur. Yarat1c1 at1h9lar ise, payald1klan yanh9hklarclan otiiri.i degil, i<;inde yer ald1klan dogru bilgilerclen otiirii yaratlc1d1r. Gene de, baz1lan <;1hp felsefe tarihinin ti.imi.iyle bir yanh~lar tarihi oldugunda ayak diriyebilir. Arna boyle cli.i9iinen- 29 lerin gozoni.i.nde bulundurdugu ne tarih~ilerin ~u-bu nedenden oLiirii i~ine doland1g1 siir~meler, ne de soziimona yarat10 yanhslardir. Aslmda felsefeni n kendisini bir yanhslar dizisi, olarak gbrdiikleri i~indir ki, bu dizinin tarihini yazm;y1 yanh~lann tari h in i yazmaktan ayirt etmezler. Boy leleri, felsefe tarih~iligin in degil, daln ~ok felsefenin ~1kmazhgma inanan kimselerdir. Dogcuyu gbrmek istemezlerse, ne desek bunlan ayc1111latamay1z. Kurtulam1yacaklan bir yanh~ samya, felsefeye kar~1 nedense bir cli.i.)manhga kap1lm1~lardir bir kez. ~i.i.phesiz ki, bu, felsefe anlay1~­ lanndaki ~arp1khktan ileri gelir. Durumu ~oylece a~1klayabiliriz kendilerine : Aslmda felsefenin, ~ogu birbiriyle taban tabana ~eli~ik bir izm'ler y1gm1, kar~lt diinya-gori.i~lerinin bir sava~ alam, bir soz-oyunlan carnbazhanesi olmad1.g1 apa~1k ortada. Varhgm i~ine sokuldugurnuz kavramlan ~ozi.i.rnleyip ele~tirrne denemesiclir felsefe. Bundan, bilgiler verir felsefe. Boylece felsefe tarihi de, tarn bir felsefe tarihi ise, ne bir yanh~lar tarihi ne de bir yamlrnalar ge~ididir. Felsefe tarihi, felsefeyi kaplayan paracloks, ayk1nhk geregi felsefeden kopanlamayan bir bilrne koludur. •