:- SELÇUK ÜNiVERSiTESi .. . . İLAHİY AT FAKÜLTESİ DERGiSi- Yıl: 1996 Sayı: 6 BAZI BATILI ARAŞTIRMACILARA GÖRE İLK iSLAM FETiHLERİ Yrd. Doç. Dr.Ahmet Turan YÜKSEL* Hz. Peygamber'in 622 tarihinde Medine'ye hicreti_nin sonuçlarından birisi de, müslümanların burada yeni bir güç olarak ortaya çıkmasıdır. Mekkeli müşriklerin hakim olduğu Mekke Site Devletinden başka dönemin güçlü devletleri olan Sas.ani ve· Bizans'ın }anı,sıra Medine'de de, zamanla diğer güçlü bir devlet gel işıneye başlamıştır. Bu gelişmeye paralel olarak müşreklerle 1 fiili savaşa, yanı cihada izin verilmesiyle birlikte , Hz. Peygamber'in getirdiği din in tebliğinde yeni. bir döneme .. girilmiştir. · Cihad izni verilineeye kadar bu yola başvurmayan Hz. ·Peygamber, bu izinle birlikte, gazve ve seriyyeler vasıtasıyla insanları davete başlamıştır. Hatta Hz. Peygamber' in gazve ve *S. Ü. İlahzvat Fakültesi İs/dm Tarihi Anabilim Dah öğretim Üyesi. Kur 'an 2. 244. 1 1. ). • 170 seriyyelerinin en önemli sebeplerinden birisini islam~a davet teşkil • • 2 . etmıştır. Hz. Peygamber'in vefatından sorira Hz.; Ebubekir' in halifeliğiyle başlayan Raşid Halifeler döneminde ise bu faaliyet bir fetih hareketi şeklini almıştır. Bu şekilde müsl~manlar, sadece fı sebilillah (Allah yolunda) ve ilay·-ı kelimetullah (Ailah'ın isminin ve dininin yüceltilmesi) maksadıyla3 ulaşabildikleri her yönde · geniş bir fetih hareketini gerçekleştirmişlerdir. · Biz bu çalışmamızda, bazı Batılı araştırmacı ve ilim adamlarının. ilk islam fetihlerinin amacı ve temelleri, başarı sebepleri sonuçları üzerindeki görüş ve değerlendirmeleri üzerinde duracağız. ve . Fetibierin Amac• Ve Temelleri İslam fetihlerinin amacı ve temelleri, yani bu , fetihlere konusunda Batılı araştırmacılar farklı görüşler sürmüşlerdir. Konuya ekonomik nedenler açısı,ndan bakanlar olduğu gibi, dini u~_surlar ve o günkü siyasi ve sosyal şartlar açısından yaklaşanlar da olmuştur. Bu meseleye ekonomik şartlar ve nedenler açısından bakan Sir William Muir'e göre. Arap kabile üyeterinin yani müslümanların hırs açgözlülüğü ile yağmacılık ve çapulculuk sevgilerine bağlı olarak ortaya çıkan yoğun göçlerin sonucunda zemin hazırlayan ... unsur ve ileri gelişmeler ve . -· Bu konuda geniş bilgi için bkz. Mehmet Ali Kapar "Hz. Peygamberi':" savaşianna genel bir baktş" S.Ü. ilah(l1al Fak. Der.. 1990. s.3. s.404- . Musrafa Fayda "İlk islam Fetihlerinin Baz1 Httsllsl)ıetleri", Kutlu Doğum Haftasi 12-17 Ekim 1989, Ankara, 1990, s.65 . 4~ 3 ... 171 fetihler meydana gel!miştir. Bundan .hareketle ı 989'de yayınlandığı eserinde fetihleri özJtle ~u şekilde tanımlamıştır: Birbiri arkasından bütün kabil~ler, kadınları ve çocuklarıyla birlikte · savaş· ·için yola çıktılar. Fethedilen ye_rler ile ilgili haberlerde meydana gelen yağma, tahminlerinden çok daha fazladır. Bundan sonra tıpkı kovandan çıkan arılar veya. çekirge . sürüleri gibi yeni kabileler bu harekete katılmış; kuzey, doğu ve batıya doğru ilerlemişlerdir ..ı Aynı şekilde Henri Laınmen s de fetihle~in esas olarak, Müslüman Araplardaki dayanılmaz yağma ~rzusundan ortaya çıktığını savunur. Ona göre· bu şekilde başlayan ancak üstün bir askeri organizasyon sayesinde bu düzensiz akınların başarılı olması. başlangıçta mevcut olmayan istila ve fetih düşüncesini akıllarıı1a getirmiştir.~ Bu konuda ·Mu ir ile aynı · görüşü paylaşan Leone Caetani de fetihleri Müs~man Araplarm göçüne bağlamaktadır. Ona göre bu göçün nedeni, büyük oranda Arabistan 'da meydana gelen tedrici kuraklık neticesinde Arabistan ' ın fakirleşmesi ve güÇ : kaybetmesidir. 6 . ı 924 yılında ·yayınladığı bir . makale ile bu konudaki görüşlerini açıklayan Cari Heinrich Becker de aynı şekilde, fetihlerin teşvik edilfp meydana gelmesini açlık ve maddi imkanlar · "Sir William Muir, The Caliphate: /ts Rise, Decline and Fa/1. London: The Relif?ious Tract Soc:ietr, 1898, s.45. 5 Fred_ Mc.:Grmı: Donner~ The Early lslanuc Conquests, Princeton: · , Princeton University Press,-1981. sA. Krş. Henri Lammens, Le Berceaw de /'Islam. L 'Arabie Accidentale d 'la veille de I'Hegire, Rame: Pontejiciwn Institlllwn Biblicum. 19/4, s./77. 6 Donner, A.g.e., s.4. Krş. Leone Caetani, Studi di Storia Orienta/e, Mi/an: U Hoepli, l-9JJ, /, 368, 369-371. 172 elde· etıntt hırsi · ile ortaya çıkan göçlere . ~ağlamaktadır. : Ancak kendisinden öncekilerden·.farkh olarak Arapların büyük göçünün, Suriy~ ve Irak'ta .kesin zaferler elde edildikten sonra meydana g~Jdiğ.ini ·ileri· silrer. 7 Ya~i ön_ce bu bölgeler fethedilmiş, sonra . göçler gerçekleşmiştir. Ona göre· bu göçler, fetbedilen bölgelerde arazi ve servet vadiyle teşvik .edilmiştir. 8 Aynı· şekilde :Berriard . Lewis fetihleri n açlık veya diğer ekonomik ned~rilerle meydana gelen bir Arap göçü ile ortaya çıktığı gör(işünü benini.semektedir.9 ÇağdaŞ araştırmacılardan olan M·. A. Shaban~. Hz. Ebubekir' · dönemindeki fetihleri incelerken bu fetihterin ·nedenleri ve amacı · · konusunda şu -değeriend~nneyi yapar: Peygamber'in vefatının · hemen· arkasından irtidar edenler ile yapt~ğı savaşhtrdan sonra ortaya çıkan ekorioini~ kriz ve. çöküşün farkına varan halife,. 'hakimiyetin devani 'ettirllm~si iÇin . .. . . . . . savaşlar süresince ticaretin aksamasından _doğan k~ybı telafi etmek üzere yeni bir gelir kaynağı_ bul111ak zorundaydı .. Bii· nedenle Mekke. Medine veTaiflileyden oluŞan askeri,birlikler1e sefer tertip edilmiştir. Kureyş'in önde gelen :ıacirl.eri ohin · A;nr b.· et-As ve Yezi~ b. Eb~ .Süfyftn gibi kimseler, daha ~nce yaptıkları ·tic~r seyahatler. nedeniyle · sefer yapacak ,yerı ed . bildikleri iç~ri · kom~tanhk görevi onh1ra ~verildi. Nitekiıli 13/634'te tertip ediJen se.terde amaç, Kuzey. Filistin'deki Bizans bölgelerine ulaŞmak ve . . • • . • • :. •• 1 ,_ de ' . . - . . . . . \' 1 . Hz.. ... ' . . . . -Donne·r, A.g.e., s.4~ Krş. Carl.Heinrich Becker, "Die Ausbreitung der Araber", lslanıstudien, Leipzig. 1924,/,89-90.- · · 8 · Donner, A..r.-Krş. Becker, A.g.m.;s.71. , 9 Bkz. Bemard Lewis, The Arabs in History, London: Hutchinson a'nd Co. Lrd. !958, s.55. . mümkün · ·oı;ın ·ı çok ·_ganimeti elde etmekti. 10 Ebüb~~r'in _,~alifeliği dÖneminde· tek: başarısızlığn~ln~ t~c~retteki aks~maya son ' .verem~miş_. olduğunu 'da ·. iler_i· sUten Shaban, 4iğer taraftan bu :. durumun feti_hler için bir ~aşlangıÇ hazırlad1ğı -görüŞün.dedir. 11 : .· . .Aynı şekilde ·Hz: Ömer dönemindeki . fet~hlerj ineeleyeri .Shaban. J-1~. Öme(i,n·ilk. olarak, Rid.deye iştira~ edip -isyan· edenleri · , S~s~ni. bölgelerine. düzenlenen seferlere kat.ıhnalarıiıa izin. ve~ek. _·_.-hatta bunu teŞvik e~~ek suretiyle,' Arapları -birleştirip- büÜlnleştirine · yc:>hmda . çok . önemli_ bir · adım ·.· attığın·i .ifade. .etniiŞtir. 12 . Bunun _ ·. yanısıra · Medine~nin . uh.isl~raras~ , ti.carete daya_lı genel refah. ve . ·_·.,z~nginÜğinin. özel_likle .Bizans ile . açık düşman!ıktan sonr~ tekrar. -·. ~lde edilmeşinin ·çok. zor. olduğu farkediJmiş olmalıdır. ~asanilerin · . . . . ' . . · o zamana .kadar pasif kalmal~ı ve Ec_nadeyn'.de · Bizanslıların ·· : . ~,erülmesi. ınüsl~maplarda' askeri seferler .sayesinde geo.iş Qranda . : gelir sağl~ı~sıoın mümkün oldl,lğli ~Öi'UşünU h~kiin_ lqlmıştır. 'Bu · :r_-: ı~edenle ·bu yola başyurınaya v~ bütün.-güçlerini kullanm~ya karar 13 i, ·. vermişlerdi-r. . .Bu sayede · elde edilen garyimet.in . ı is i Halif~ye . ;. .gönderiliyor; ·geriye kalan .kısıı:n ise savaşlara katılanlar arasmda ~- - c:iağıtılıyordu. Bu nedenie .fu~rkes -yeterinc~- hiss'e ~l-iyordu. 14 .Hatta ;;_ :savaşlarda-il elde edilen g~n_imeti~~ o kadar çokt_ u· ki~ bu~tin gruphır Öyleki~ .:... -en azından ·g. eçjc( bir sU.re·. de olsa. _tatmin 'oluyordu.•~ . !1• :fe_tihlerin dur(\ksama~ı. ve buna Qağl_ı olaraJ< fetihlerden .elde edilen ' . ~.~ ~ . . ' . . . --""-----~....;........--'-_---, ..,:..__ · MuhÇ/111mei AbdulliaJ-,, . Shaba~. lslamic .Histmy , A;l).600-750 . · :_ (A.H. J.32).A.N ew · lnterprelation, Cambridge: · Cambridge University · ·.~_- Press. 197/;ss. 2.J-25. · · t~ _ 1'n .%aba~. A.g.e.; s.2_6; ;,\·•; ~ A.e..-s.28.- . 1 ~ :·- A.e., s.:!9. · ll .... . . . ,. t. . A.e:·· s.35._. 10 _. . :ı- \'' 15 ~, . li. - 4 .e.. s.:>./. . . •r-- t .· 1 . -, i 174 . ' .· 1/5 hisse'nin azalinaya başlamasiyla hilafet merkezi Medine, .yeni 1 , . g~lir kaynakları aramaya mecbur . kah:nıştıi:-..16 Bu .·· görüşleriyle . Shaban, bu ilk fetihlerin"gerisirideki teşvik. edici unsurun öncelikle ganimet. · yani ekonomik ·olarak gelir .elde · etmek . olduğu ..· ·.· düşüncesini açık bir şekilde ifade..etmiştir: ' · B·uraya · .·kadar . görUŞierini- ·· özetlemeye· çalıŞtığımız . .: ahıŞtırma~ılara göre· .Araplarda hakim olan ·yağma . ve çapulcuh:ık , hırsı ·He ·'kurakhk neticesinqe ortay·a ··· Çıkan-: açl.ı~n ·ortadan : kaldıi·ılmasl veya ·ticaretin <turaksam~siyla yeni gelir. kaynakları,' ·:: bol. miktarda ganimet ~lde· etmek ·amacıyla da ekonoinik imkanlar .· · açısından daha uygun yerler elde etmek üzere· ilk islam ·fetihleri gerçekleştirHmiŞtit: Y ogun bir göç .hareketi ile .!>aşlayan bu. fe~ihl~r zamanla daha.'d a ·yaygınlaşmıştır. ' ·- · . İlk . İslam· fetihlerini·· dini .· faktötier · aÇısindan · ele · alan . araştırınacılard~n o . .'·H..·Bousquet, · 1956· yılında :yayırtla<lığı bir r\1akaledefetihlerin arrt~cı ve bunu teşvik eden 'unsurlar konusunda .. ekonomik · faktörlere . ikinCi · planda yer vermiştir: · Ona göre · ' 'ganimeth1· 'cazibesi·'gibi birtakım ekonomik unsurlardan dah<i.-Çok ' ·dini . tesHmiy.et ötiemÜdir~: Hatt_a baŞhingıçla ganimet 'Vaadleriyle ·· cezbedilen ·insanlar dahi /savaŞ meydanında yeni inaneni dini heyec~nımt ken·Cıile'fini kaptırmişlardırJ? · Bir: diğer · araştırınacı .P.rancesso Gabrieli ·de. diğer-·uttsurlar . yanında dini faktörlere yer vermiştir: 'Ona göre islami fetihlerde . · .~in onemliydi.· Çünkü .din, sadece Arapları birteŞtirrtiemiŞ, ay·rıc~i . . / (ı . \ . . ll.e.. s.58. r Donner. A.g.e. ; s.5. Daha gehiş ' bilgi için b'kz. Georges. Henri . Bousquet, ·~observations sur la natui·e et Jes causses de la co~Jguete arabe. .. Studia lslamica, 6 ( 1956),ss.,37-?2. · · ·. ' . :' ;iıe iSimiendirdijii ve fetihterin idaresi~i :::ten elit tabaka sahahHeri de bir birlik; haline getirmiŞÜr. 18 ~ • . . La~ra Vecoia-Yaglieri;bu konuda bir çok faktörU .gözönUne ·. alniakli( .beraber, bunlardan .ishlm dinini en etkili olanı kabul . . etmektedir. çuitku ishim, bedevilerin-' ç~balarnıın geris'inde ' ortları koordiı:ıe eden bir unsur olup~ bu ·ins.anJara dini bir heyecan· da· kazan4.ır~ıştır: 19 · Aynı şekilde · Patricia ·Crone da. ·. Müslüman Araphlrıri ilahi ·bir· ·devlet · teşki li .: ve : fetih· programımı sahip . _· .oldukları: yani f~tihlerin kaynaitnıri ilahi: bir .'düşünce ve vahiy ·.-mahsülü: ·... olduğu20 .ve - Hz; ·Peygarriber'in fetihlerinin kendi · düşünc~sini~ · mahsülü :.olduğun git)i. görüŞieriyi.e · din( faktÖre .; dikkat çekiniştir.. .'. · .· . · Buraya kadar ·· göruşlerini . ·. özedemeye · çalıştığımız anlştıımacılara göre . İslam ·dini fetihlerin geris.inde hakim olan unsurdur\Yen~ dinin M11slümanAraplara. kaz~ndırdığı dini ideoloji ve heyecan ile fetihler başlamıştır. Amaç da. bu ideolojinin -. : · · yayılmasıdır; , . ···· :.. .. . . . . . . . IJk dönem İslam Fetih lerini~· o günÜn siyaSi ve sosya~ şartları · · aÇısindan ele ciJ.an araştırmacılard~n Marh,ıs Canard. feiihierin geniş çapta müslümanların ratçipieri · .arasm<ıaid zayiflığm sonucu olduğunu ifade etmiştir.22 ·auna gere. iki ·güçlÜ devlet olan Bizans \·: ·. ı 1 . . . . . .• ~. i.· ~; . :. . ;~ . . Donn;~. ;f.g.e., ·;.6; Krş. Frcincesco :Gabi·ieli. Muhamnied and the · ( 'onguests ofIslam.· New York and-T-oroiıto: ·McGraw-Hi/1, 1968. s:ll O.. JY. Islam -r,wihi Kiiltfir.v.e Medeniyeti. Hikmet Ya)•mlari. iswnbıl/ ·/968, '"' 1.. 7./. · :o Patricia Ct·one, S/aves·on Horses .The Evolurionofthe·Js/amic Politl'.· . ·Cambridge: Cambridge Universl)• Press, 1980. s.2).· · .;, A..e... s._:>6.. ;. ·~ . J: Donner. ~~;: ~. r· . ci.g.e., · . ·. .· - - ·· s.5. Daha geitiŞ bilgi için bkz. .Mariıts Canard, ~· L 'expcmsion arabe: le probleme.mililaire ". L 'Occidente.e /'Islam ne//' ; . . \ ~1'r., , ve Sasanilerin içinde bulundukları olumsuz şartlardan istifadeyle İslam fetihleri başlamıştır. Dini faktör yanında siyasi unsurlara da yer veren F.Gabrieli, . islam fetihleri ile Ridde savaşları arasında ilişki kurarak, ilk ,_ fetihleri Ridde savaşlarıi1a bağlar. Ona göre Medine'deki siyasi otoritenin, ayaklanan kabileleri kontrol altına almasından sonra Arabistan. silahlar. ve silahlı insanlarla dolup taşıyordu. Bu mücadeleden galip· çıkanlar, sahip oldukları fazla enerjilerini kullanabilecekleri yeni bir sahaya ihtiyaç duyuyor ve kardeşlerin birbirini öldürdüğü savaştan ayrılıp bir başka tarafa dönüşü sağlayacak yeni bir harekete şiddetle arzu ve ihtiyaç duymuşlardır. işte fetibierin önemli unsurlarından birisi de, bu patlamaya hazır dahili dtirumda yatabilir. 23 , Benzer görüşleri · ileri süren E. S.Shoufani . de, Ridde savaşları ile İslam fetihleri üzerinde yaptığı çalışmada, bu iki hareketin de Medine'nin siyasi hakimiyetinin bütün Arabistan ve Suriye çöllerindeki Araplar üzerine yayılmasını hedetle~iğini ifade etmiştir. 2 -t Buna göre Ridde savaşları, islam fetihlerinin . başlangıcını teşkil etmektedir. Alto Medioevo /(Settimane di Studio del Centro ltaliano di Studi sul/' Alto Medioe·vo. 12. 2-8 Aprif 196-1). Spoleto, /965, ss.37-63. _·_; Domıer. tt.g.e., s.6. Krş. Gabrieli, a.g.e., ss.//0-115. _., E/ius S. S!ıoufani. AI-Riddah and the Muslim Conguest of Arabia, Toronto: Uni\·ersity of Toron/o Press and Beirm. 1972. s. 1-17: Nitekim Hugh Kennt~\' de hu göriiştedir. Ona göre Ridde savaş/an, Arabistan ve .\'ur~re fetihlerinin ilk sqfhasmı teşkil eder. Bu sayede bedevi ha_vaflan kunulup, İslôm loplımıu içinde yeni ve heyecan verici bir hayat ve yeni mekanlar peşinde olanlar bunlara işiirak etmiştir. (Hugh Kenndy. The Proplıet cmd the Age ofthe Caliphates, New York, Longman; 1986,s.57.) 177 1 . Bunlara ila}e olarak bazı araştırmacılar da bu konuda birçok faktörü birlikte değerlendirmişlerdir. Bunu yaparken de bazılarına daha fazla ağırlık vermişlerdir. Örneğin C.Cahen, diğer ilim adamlarının beliıttiği unsurların çoğunu birleştirmiş; . bununla beraber Bizans ve İran' da yaşayan nüfusun kendi devletlerine muhalefeti ve idarecilerine sadakat göstermemeleri ile dini inancın sağladığı teŞvik edeci unsur. ile ganimete duyulan aşırı istek üzerinde özellikle durmuştur. 25 Üzerinde biraz daha geniş olarak· durmak istediğimiz F.M.Donner, The Early lslamic Conguests (İlk İsHim · Fetihleri) isimli eserinde bu konuyu da ele almıştır. Donner, ilk planda, fetihterin mahiyeti ve nedenleri konusunda ilim adamları aı:asında ortak bir görüşün olmayışının nedenini şu noktaya bağlar: Öncelikle iki unsur arasında açık bir ayirını yapılmamıştır. Bunlardan birincisi Islamic Conguest, yani İslam devletinin hakiıniyetiı~n Medine'den Batı Asya ve Kuzey Afriya' daki yeni ve geniş bölgelere yayılmasıdır. Diğeri ise Arab Migration, yani yaşayışlan itibariyle bazıları göçebe ve bazıları yerleşik .olan, Arapça konuşan fert ve kabile grupl~rının Arabistan'ın değişik kısımlarında fethedilen bölgelere · gitmeleri ve oralarda yerleşnıeleridir. Ayrıca bazı araştırmacıların fetihterin nedenleri ile başarılı olmasınınsebepleri arasında tam bir ayırım yapamayışları da bu konuda farklı görüşlerin ortaya çıkmasında etkili olmuştur. Bu nedenle bu konuların birbirindert gereği gibi ayırt edilmesi gerekmektedir. 26 -'-' Donner, a.g. e., s. 7. Krş. Ciaude Cahen, Der Islam, Frankfurt am Main: Fischer, 1968, /. ss. 22-23. ~() Donner a.g.e., s. 7. 178 Bu tesbitten sonra Donner şu noktaya işaret eder: Hz: P~.!ygaıhber·in peygamberlik süresindeki çalışırıalan ve getirdiği islümi esas ve prensipler. Arap toplumunun ideolojik temellerini ve siyasi yapılarını değiştirerek. ilk dct~1 yay ıınıacı bir hareketi (an l.!xpansionist movement) gerçckJeştirecek bir . devlet doğuşunu ~7 sağlanı ıştır.- B atı Arabistan'da islam devletinin ortaya çıkışı. yarınıadanın tarihinde benzeri olmayan bir hadisedir. Bu nedenle yint: benzeri olmayan sonuçların doğmasına yol açmıştır. Arap toplumunu bi.iti.inleştir~n bu güç.yarınıadanın yayılın-acı askeri potansiyelini (the expaıısive ınilitary potential of the peninsula) harekete g.cçirnıi ş tir. Bu şekilde dlinyaııın veehesini derinden <.kğiştiren bir olgu (knomen) olan İ s l ami fetihler ortaya ' ~~ çıkıııı~tır. - ' Bu görüşleriyle Donner. İ s lam devletinin ortaya çıkışı ile bu dı:\·letin getirdiği yeni ideolojinin ve inananların buna bağlılığı nı:tiı:esinJı: fetihterin ortaya çıktığını ifade .etmektedir. Bir başka il~H.k~ lı: bu unsurlar fctihl erin temellerini oluştuhmıştui·. Donner· a göre islam devletinin doguşunda üç ınctl1Um dikkat çcknıektedir. Bunlar: Cmmel. İlahi llukuk \'eya Allah 'm 1/akim~n!ti n' ( Jtoritenin ~~terke::ileşlirilmesi olup. bunlar birbiriyle ya k ınuın ı .,. ·ı ı· ı() ı g.ı ıur . - Bunlardan Üınmet ınethunıunda en önemli husus putpl'rest 1i ği reddeden Tevh id i nanc-ıd ır. Putperest liği redded işi ~ öııüyk Cmmet. bütün putperest kitleyi içine almaktaydı. Bu netknk C ınınctin bütün bu kitleyi de içine alacak şekilde - .·l. e . . s.S. _,, .·l.t·.. s.55. ' ·i . - ·1. \". 179 genişlemesinin ger~kli olduğu düşüncesi, yine bu mefuum içinde zımmen bulunmaktaydı. işte bu tür bir. düşünce, genişleyen · bir fetih. hareketinin en çok destekleyicilerinden birisi olmuştur. 30 İkinci olarak İlahi hukukun veya Allah'ın hakimiyetinin üzerinde önemle durulmuştur ki, bu şekilde fertterin değil, Allah'ın hakimiyeti esas alınmıştır. Böylece de, Ümıne't içinde gerek siyasi ve gerekse de sosyal tesanüd sağlanmış; Allah'ın hakimiyetini gerçekleştirme görevini üstlenen ve bu otoritenin temsilcileri olan · idareciler de ümmet içinde daha kolay bir şekilde ben in1senmişlerdir:~ 1 Nihayet iiçüncü olarak yine Üınh1etin birlik ve be~aberliğini sağlamak. · A Ilah· ın hakimiyetini tesis etmek üzere otoritenin merkezileştirilmesi büyük bir önem taşımaktadır. Kainatta tek bir ilahi gücün bulunduğu düşüncesi, müslümanlar tarafından dünya işierinde tek bir siyasi otoritenin kabülünü de kolaylaştırmıştır. Bu nedenle ina~anlar açısından Qmınet içinde otorite.nin, Hz. P~ygamber yaşadığı sürece onun şahsında ınerkezit6ştirilmesi 1\açınılmazdı ve bu yetki ölümünden· sonra :· da . yerine geçecek kimselere geçerdi. •· Allah'tah başka ilah yoktur ve Hz. Muhaınmad (s.a.v.) O' nun elçisidir'' ifadesi. İslam iı:ıancının köşe taşı . olmuş ve İslam öncesi Arabistan'da kabile veya belirli· bir menfaat esasına dayalı sosyal ve siyasal yapıyı değiştirip, islami fetihler denilen muazzam bütü'nleşme ve yayılma sürecini başlatnııştır:3~ 111 . 11 : : 1. l'. .. S.)-6 . A.e.. ss.59-60. ,;_, A .e..ss. 61 -ol. Ben:er diişiince ve değerlendirmeler Hodgson larq{indan cia ileri siiriilmiiştiir. Bu konuda bkz. Marshall G.S.Hodgson. Thı! 1'enture <~(Islam Conscience and HistmT in a World Civilization, . . Chicago: The UnivasityOJChicago Press. 1977. 1, 129-130, 140. 180 Kısacası Ünıınet mefhumu, tevhid inancının gerek sosyal siyasal olarak hakimiyeti~ otoritenin ınerkezileştirilme.si ve bunlara dayalı bir devletin .ortaya çıkışı, bu düşünce ve amaçları gerçekleştirmek üzere İslami fetihleri veya yine Donner'in ifadesiyle islam devletinin genişleme ve yayılma sürecini başlatmıştır. Donner'a göre Medine'de tesis edilen islam devletine karşı hareketler gelişıniştir. Bunlardan birisi, karşıt ideolojiler ileri sürerek Medine'nin siyasi hakimiyetine ve İslam dininin ortaya koyduğu prensipiere karşı çıkmıştır. Yalancı Peygamberler buna örnek teşkil eder. Diğeri ise daha fazla siyasi mahiyet taşımaktaydı. Bu hareket men~uplarından b~r kısmı zekatı · verm~miş, bir k_ısmı ise İslam hakimiyetinin yayılmasına engel 1 olmayı hedeflemiştir. Bütün ilk islam Tarihi kaynakları bunların hepsini Ridde olarak isiınlendirıniştir.:ı.ı . Özellikle Hz. Ebubekir'in irtidat edenlere karışı gerek askeri ve gerekse de diplomatik yollada harek~te geçmesi 3.ı İslam devletinin Arabistan üzerindeki idare ve hakimiyetinin sağlanıtaşma sürecini devam ettirmiştir. 35 Ayrıca bu sayede, bu sav~1şlara katılıp başarısız olan göçebe Araplar en etkili biçimde . kontrol altına alınmıştır. Bu şekilde de Arabistan'da siyasi bütünleşme süreemın en zirve noktasına ulaşılmıştır. Bu özellikleriyle Ridde Savaşları, islami fetih hareketinin başlangıcını te ş ki 1 etnıiştir. Zira bu savaşlar. islam devletinin .Irak ve Suriye step ve şd1irlerinde yaşayanları da 'içine alacak şekilde btitün Arap kabile gruplarını hakimiyeti altına alma yolundaki çabalarıdır. ve gerekse de .~.; Donncr. A .ge .. s.S5. _;{ :. 1 C .. SS. •'\(l - tı1.> ~. 35 · .4 . e .. s.,\'S. ~ ., ·.J ı8ı Yine bu savaşiari Bizans ve· Sasani imparatorlukları ile ilk defa doğrudan çarpışı : alara yol açmİştır. ıVe nihayet göçebe Arap kabilelerine mensup savaşcıların itaat altına alınmasıyla da, daha sonraki fetihler için gerekn" ' imkan ve vasıtalar İslam devletine • • 16 geçmıştır:. Diğer taraftan ilk tslam fetihleriyle aralarında ilgi kurulan göçlerinnedenleri konusunda da Donner şu görüşleri ileri sürer: Arabistan'daki değişik. yerlere ve komşu bölgelere gerçekleştirilen göçler, .. devletin özellikle göçebe kabile mensuplarına . karşı izlediği politikanın bir sonucu olarak görülebilir. Bu nedenle göçterin nedeni ganimet olamaz. Zira gerçekci bir bedevinin ganimetin her:z;anian garanti olmadığını bilmesi muhtemeldir. Açlık, aşırı . nüfus ve kuraklık gibi tabii afetler de olamaz. Nihayet Arabistan'daki lüks malların ticretinin zayıflaması da göçterin nedeni· olamaz. Zira bu sadece tidiretle meşgul olaJ\Iarı ilgilendiren bir hustıstur. Bu durumda göçler, esas olarak devletin birtakım siyasi ve ekonomik gerekçelerle tatbik ettiği bir politikanın sonucudur. Zira devlet bu insanları göç yoluyla karargah şehirlere yerleştirmek suretiyle göçebe kabileleri · daha kolay bir şekilde kontrol altına alabilmiştir. Ayrıca devletin genişlen1esinde .onlardan istifade edilmiştir. 37 Sonuç olarak Donner, İslam fetihlerinin amilleri, yani idarecileri yayılınacı bir politikayı benimsemeye sevkeden nedenler konusunda şu noktalara işaret etmektedir: Öncelikle İslam dininin ideolojik mesajı, idarecilerin bir kısmı veya ·hepsinde temel dini görevlerinden birisinin, İslam'ın siyasi hakimiyetini mümkün olduğu kadar genişletmek olduğu 1 36 r i .. ~ f. A.e., ss. 89-90. A.e.. ss. 267-268. 182 yolunda bir düşüncenin oluşmasına yol açmış olabilir. Başka bir ifadeyle bunu Allah'ın kendilerine yüklediği bir misyon olarak görmüş olabilirler. Bununla beraber diğer · bazı faktörler devletin yaytimacı bir politikayı benimsernesinde yardımcı olmuştur. Bu faktürler şu şekilde sıralanabilir: 1. Kureyş, Saklf ve birçok M edineli başta olmak üzere elit tabakanın çoğu~un, bir asırdan daha fazla bir süredir Arabistan dışında gerçekleştirdikleri ticareti güvenlik altına alabilmek veya kuzeye giden ticaret yollarını tekrar ele geçirmek için devletin siyasi sınıriarım genişletmek düşüncesi. 2. Fethedi\en yerlerde mal ve mülk edinme arzusu. 3. Fethedilen yerlerde yaşayan insanlardan vergı ve böylece devl~te maddi gelir sağlanabileceği düşüncesi. 4. Ganimet ye köle elde etme. .. 5. idareci konumunda olan insanların muhtemelen, siyasi hiyerarşide, mücadeleler sonucunda elde ettikleri mevkilerini k_o ruyabilmek için. ·devletin genişlemesinin gerekli olduğunu düşünmüş olmaları. 38 Bu konuda son olarak Mahınood lbrahim'in görüş'leri üzerinde durmak istiyoruz. Ibrahim bu ·konuya daha ziyade ekonomik açıdan ve daha farklı bir şekilde yaklaşmaktadır. Öncelikle İslami yayılma (Islamic expansion) şeklinde ifade ettiği fetihlerin, Mekke ticaretinin gerilemesi ve bundan kaynaklanan ekonomik zarar ve kaybı telafi etmek maksadıyla başlatılmış olduğu şeklinde görüş ileri süren F.Gabrieli ve M.A.Shaban'ı tenkit etmiştir. Ona · göre, aksine işaretler _;s A.e.. ss.· 16977/ --. 183 bulunmakla [ beıaber, ilgilendirmektey~i . ticaretin gerilemesi sadece Kureyş'i 39 · Bu noktadan hareketle lbrahim, farklı bir görüş . ileri sürmektedir. Ona göre fetih veya yayılma hareketi, ·geniş oranda tiicc~r tarafından kontrol edilen ve yine tüccarın çıkarlarına hizmet eden bir devletin doğuşu ile bağlantılıdır. Nitekim iliif ile temelleri atılan ve bundan sonra tüccarın genişletmeye çalıştığı pazann genişlemesi bu şekilde mümkün olmuştuı:. Yine tüccarın devlet kademelerinde bulunmaları nedeniyle yayılma~ tüccarın siyasi hakimiyetini sağlamlaştırdığı bir vasıta· olarak değerlendirilebilir. Devletin , kaynaklarını kontrol tüccara. ümmetin · mefaati için · çalışan kimselere serveti yayma imkanını vermiştir. Bunun sonucu olarak İslam dininin vaadettiği sosyal ve ekonomik değişim, sermaye ·sahibi tüccar sıi11fın sosyal temelini genişletmiştir.40 Bun~ göre fetihlerin temelinde, devlet idaresinde hakim olan tüccarın menfaatlarına hizmet ve · dış pazarı genişletme "yatmaktadır. Bu görüşü d~steklemek üzere Ibrahim, fethedilen yerlerle yapılan antlaŞmalaı: üzerinde dunnaktadır. Bunlardan . Suriye . fetihlerinde Ba'lebek ile yapılan antl~şma, müslüman tüccarın ınenfaat ve çıkarlarını ortaya koyar. Bu antlaşma üzerinde büyük çapta etkili olan tüccar, İslami yayılma ile meydana getirilen büyük ve geniş pazara müslüman olniayanların katılmasina izin vermiştir. Bu şekilde, bölgedeki bütün tüccarların sahip olduğu sermayeye hareketlilik kazan~ırılmış~ bu yayılma ile birlikte devam eden bi~· tür servet dağıtıımyla da, daha çok servet tüccarın . yararına el değiştirmiştir. Yine Antakya'nın fethinden sonra 1 Mohmood lbmhim, Merchant Capital and Islam.. A ustin: University . ofTexas Press, 1990, s./02. .m lbrahim A.g.e., ss. 102·103. _;v 184 yapılan da tüccarın menfaatları açık bir şekilde görülmektedir. Siyaset, ticaret ve endüstri merkezi alan ' Akdeniz'deki. diğer bölgelerle bağiantıyı sağlayacak bir limanı da bulunan Antakya'da Hz.Ömer, Ebu Ubeyde'den burada bir müslüman birliği bulundurmasını istemiştir. Hz. Osman da valisinden, buraya büyük bir müslüman nüfusun .yerleştirilmesini ve onlara arazi verilı:nesini istemiştir. Böylece Antakya'nın kontrolü sağlandığı gibi, büyük bir servet ve gelir elde edilmiştir.'ıı . Hz. Peygamber'in vefatından 12 yıl bir süre geçmeden Tripeli hariç bütün Suriye fetihler ve yapılan antlaşmalar ile müslümanların, genişiernekte olan bir tüccar sınıfının idaresi altına girmiştir. Ticari; zir~i ve endüstriyel özelliklere sahip olan Suriye ve kaynaklarının kontrol altına alınınaşı sayesinde büyük Asya kıtasını Akdeniz'~eki çeşitli yerlerle bağlayan son.. derece Önemli ve hareketli ticaret yolları da ele· geçirilmiştir. 42 · lbrahim, bu İslami yayılmayı, tüccar ve sermayelerinin menfaatları bağlamında ele alış şekline, gerek müslümanların ve gerekse de bu konuya göçebe hareketi açısından yaklaşanların itiraz edebileceklerini belirterek bunları şu şekilde cevaplandırır: Müslümanlara göre böyle bir açıklama materyalist bir yaklaşıin olup, konunun manevi boyutunu gözardı etmektedir. Zira din veya manevi mükafaatlar bu y~yılmanın amilleriydi. Ancak Ibrahim'e göre bu görüş, şüphesiz bu harekete katılanların maddi ilgilerini açık bir şekilde ortaya koyan önemli miktardaki delili gözardı etmektedir. Fakat bununla beraber, yayılmayı .tüccann sermayesi ve menfaatları açısından ele almak, dini ./1 ./] antlaşmada A.e., s.ll2-113. A.e.. s.l/4. 185 1 i'. teşviklerle katıla1ların varlığını inkar etmez. Nitekim Hz. Ebubekir. Bizanslilarla savaşacak askerleri harekete geçirirken, ınanevi ve maddi mükafaatları eşit oranda ortaya koymaya dikkat . ediyordu. 43 . İslami yayılmayı veya -fetihleri, bir göçebe hareketine bağlayanlara da şu şekilde itiraz etmektedir: Fetihler sırasında Basra, KGfe ve Fustat gibi karargah şehirler kurulmuştur. B,u durumda şayet __İslami yayılma bir göçebelik hareketine bağlıysa; niçin bu insanlar hayat tarzlarının aksine, ele geçirilen yerlerde bir yerleşme ve şehirleşme sürecine girdiler? Ayrıca bu yayılma yağma ve ganimet amacıyla gerçekleştirildiyse, _niçin bu "göçebe yağmacılar" fethedilen şehirlerle . hayatı, mal ve mülkleri. teminat altına almak üzere antlaşmalar yapmışlardır. ? Nitekim bu şehirler hemen önemli ticaret yerleri haline gelmiştir. Öyleys-e bu fetih hareketinin maddi boyutti göz& üne alınmadan · yapılan değerlendirme, bu konunun 44 . imiaşılmasında bir noksanlık ve kusurdur. 1 Kısaca, lbrahim e göre fetihterin amacı ve arkasındaki en büyük amil, devlette hakim olan tüccar sınıfın pazarını geni ş letmek, onların menfaatlarını geliştiımektir. Fetibierin Başarılı Olmasman Sebepleri: Bu konuda da, önceki bölümde yaptığımız gibi bazı Batılı . iliı11 adamlarını görüşlerine işaret etmeye çalışacağız. · H.Bousquet, fetih terin başarılı olmasında, Bizans ve Sasani devletlerinin aralarında uzun bir süredir devam eden savaşl~r n A.e., s. 103. n A.e.. ss. 103-/04. •, . \ 'r 186 ı\edeniyle zayıflamış olmasının görüşündedir. bir faktör olarak rol oynadığı 45 Aynı görüşü benimseyen Ira M.Lapidus'a göre de, fetihterin başarılı olmasında Bizans ve Sasani imparatorluklarının yıllar süren savaşlar sonunda askeri açıdan hayli zayıflamaları yanında, diğer bir sebep olarak bu devletlerin hristiyan teb'alarının idareden memnun olmayışları , yerli halkın yeni bir idareyi kabul hale getirmiştir. Bu şekildeki bir ortam. bu bölgelerdeki fetihlerin gerçekleşip ·başarılı olmasında roJ oynamıştır. 46 · · M.Canard ise, Müslümanların savaş sahasında gösterdikleri cesaret ve kahramanlık, çölü tanıma ve haberleşme imkanlarının fetihterin başarılı olmasında etkili olduğunu ifade etmektedir.47 Hz. EbuBekir dönemindeki fetihterin başarılı olmasının nedenleri Uzerinde duran H.Kennedy, bu konuda şu noktalara işaret etmektedir: I. En önemli faktör. Hicaz sakinlerinin, yerleşik veya göçebe olsun. ümmete bağlılıklarının devamı dır. 2. Yeni dini n ortaya koyduğu güçlü ·ideolojik destek. 3. Hristiyan nüfusun müslümanlara karşı bir birlik oluşturaınayışları. Donner. A.g.e., s. 5. Daha geniş bilgi jçin bkz. Bousquet, A.g.m., ss. 37-52. "" lr~t M Lapidus. A History of lslamic Societies, Cambridge: Cambridge Universily Press. /990, sAl. Hodgson da, özellikle Sasôni dev/e! inin fethedilmesinde, Sasanilel'in içinde bulunduklan kriz ile başkemlerinin ele geçirilmesiyle güçlerinin dağı/masmm etkili o!duğıma işw·ef etmiştir.(Hodgson, A.g.e., I, s.206) . . . " Donner. A.ge.. s. 6. Daha geniş bilgi için bkz. Cana1:d A.g.m., ss. 3 763. 45 187 4. Bahreyn, unfman ve Yemen'de S~sani imparatorluğunun ·lu\kimiyetinin son!) erdirilmesinden sonra Iran Kisrası ve ona bağlı eınirliklerin liderliğinde toplanıp yeni n1üttetik arayışına giren gruplar, kendilerini geni.şleyen dinamik lslam ümmeti içinde bulmuşlardır. İşte bu insanlar, bu bölgelerde müslümanların güç. 48 kaynağı olmuştur. Yani bu . bölgelerdeki fetihterin gerçekleşmesinde önemli bir şekilde rol oynayan insan gücünü teşki l etmişlerdir. Bu konuda Donner ise, yeni bir İslam devletinin doğuşu ve bu devletin yayılına ve genişleme politikasıyla, önceleri sadece birbirleriyle savaşan ve siyasi ufukları ·kabilelerinin ötesine taşmayan savaşcı Arapları. hayli etkili bir savaş güc'ü haline getirmesini, fetihterin başarılı olmasında en önemli faktör .olarak görnıektedir. 49 . K·ısacası. ilk İslam fetihlerinin başarılı olmasında İslamiyet'iı~ müslümanlara kazandırdığı yeni şevk ve heyecanın yanında, dönemin güçlü devletleri olan Sasani ve Bizansiın içinde bu! unduğu kotü durum, bu devletlerin 'idaresinde yaşayanların idareden hoşnutsuzluğu · ve buna bağlı olarak müslümanlar kai·şısında bir güç oluşturamayışları rol oynamıştır. Ayrıca ~~~ Kennedy. A.g. e., ss. 56-57. . Donner, A.g.e., s. 267. M Fayda bu konuda bazr no kta1ara ışaret etmiştir. Ona göre Araplar, İslam dini ile birlikte yeni bir şahsiyet ve ki1tflik kazandılar. Sarsrlmayan, tamaha ve ::-afiyete düşmeyen imanları, bu kimliğin en bariz özelliğidir. Bu iman, başan/annda en etkili .fctktördiir. Ayrı ca bazı avantaj ve kabiliyetlere de sahiptiler. Savaş esna:mıda çok çabuk hareket edebiliyorlardr. Sade bir hayata cılrşrk oldukian için, çok az eşyq ve y iyecekle yetinebiliyor/ardı. Çok iyi yetişmiş at ve deve/ere sahiptiler ve ok alina ve ktlıç kullanmoda hayli malı irdi/er. (Fayda, a.g. m., s. 74). ~') · r· i. 188 müslümanların cesaret ve kahramanlıkları ile çölü tanıma gibi avantaj lara sahip olmaları da başanda rol oynayan önemli etkenlerdendir. Fetibierin Sonuclara: Son olarak ilk İslam fetihlerinin sonuçları konusunda bazı Batılı ilim adamlarının görüşleri üzerinde durmak 1stiyoruz. Donner'a göre İslam fetihlerinin Yakın Doğu ve genel . dünya tarihi üzerinde önemli etkileri olmuştur. Öncelikle İslam dininin uzak bölgelere ulaşması sağlanmış ve oralarda iyice yerleşmesine zemin teşkil . eqecek . sosyal ve siyasal ortam hazırh\nmıştır. Bu şekilde de büyük İslam medeniyetinin temelleri atılınıştır. 50 Ayrıca Arabistan merkez olmak . üz~e yarımadada bulunan. İran ve Mısır'ın eski kültür ve siyaset merkezlerine hakim olunmuştur. 51 1-'ctihlerden sonra devlette kimin söz. sahibi oiacağı konusunda antlaşmazlıklar ve mücadeleler · ortaya çıkmasına rağmen, İslamiyet'in ri ci özelliği daha geniş bir . oranda . bütünleşti . devam etmiştir. Birbirinden uzakta yaşayan fert ve toplumlar birbirin~ bağlanarak İslam medeniyetinin zengin dokusu meydana Bu görüşe Cl·one de · katılmaktadır. Bkz. Crone, A.g.e., s. 18. Bu i. Kayaoğlu da işaret etmiştir. Ona göre, "Fetih/er sonunda itici giicünü dinden, yani islam 'dan alan, gittiği yerin mahalli zenginiikiemi kendi potasında eriten, -din/ere ve düŞüncelere geniş· bir tolerans gösteren insani değerleri koruyup, herşeyden önce "insan " olmayı savunan, canlılığını bilimden alan bir medeniyel doğdu. Bu da Klasik islam Medeniyetidir. (/sm et Kaya9ğlu, islam Kurumlan Tarihi ll, S. Ü. Bc1stmevi, Konya 199.:1, s.32). · 'i 1 . . · Donner, A.g.e.; s.273 50 noktc~}'a . ·l 189 gelmiştir. ~ 2 Fetihlerden sonraki pönemlerde Şam ve Bağdad gibi yeni merkezler oluşmuştur. Yeni halifeler daha ziyade buqılarda yetiştikleri için, zamanla Arap özelliklerini kaybetmlşlerdir.!\3 Diğer taraftan lbrahim'e göre. ise islami yayılmanın en belirgin sonucu, tüc_carın önündeki birçok engelin ortadan kaldınlmasıdır. Bu şekilde müslüman tüccar~ Batı Asya ve Kuzey Afrika'da siyasi olarak hakimiyeti ele geçim1iştir. 54 İlk İslam fetihlerinin kısa ve uzun vadede ortaya çıkardığı sonuçlar konusunda Lapidus, daha farklı noktalara dikkat ·çekmektedir. Ona göre · fetihler sonucunda .Sasani ve Bizans iınparatoduklarının idaresinde olan bölgeler ·İslam devletine katılmış, bu topraklarda yaşayan yahudi ve hristiyan ve zoroastrian insanların ç_oğunl~ğu müslüman olmuştur. Fetihler sayesinde yeni bir idere ve rejim teşekkül etmiş, Çok sayıda Müslüman Arap nüfusun Orta Doğu'nun şehir ve küçük yerleşim yerlerine göÇ edip yerleşınesine, . şehirleşme ve ekonomik gelişmeye yol açmıştır. Arap nüfusun iskanı. sosyal değişimi. ve kısmen de ·Arap ve Arap 5: A.e.. s. _/76 . A.e., s. 277. .'.J lbrahim a.g.e. s. 125, bu konuyada işaret eden M Fayda ):a göre ilk . islam fetihleri sayesinde müslümanlar hiiliin diii~Fa ile temasa ·geçmek imkamm elde etmişlerdir. Aynca İsld111 hiitiin insanhğt aydmlatmaya ve elkisi aitmu almaya muvc(f{ak olmuş. Af•ntpada gerçekleşecek Rönesans l'("' Reform harekerine i>nciiliik yaptlnuşttr. islômm tevhid anlayışnun ulaşf(~l yerlerde sulh . adaler ve fazi/er luikim olmuş. yeni bir dünya ni;amımn /emelleri attlmtşllr. Nilekim ilk İslôm feTihleri sonucunda ele geçen ve Endüli'is dışında İsitim ·a açılan topraklar bugün de halô islôm milletll!ri ve devletlerinin yaşadıklan yerlerdir. (Fqnla. a.g.m. ss. 65, 53 69- 70. 190 olmayan unsurların yeni kozmopolitik cemiyetlerde bütünleşmesini sağlamıştır. Şehirleşme, ekonomik gelişme ve yeni toplulukların ·oluşumu. yeni ve güçlü bir imparatorluğun organizesi için gerekli kaynakları kullanma imkanını doğurmuştur. Aynı zamanda şehirler ve ortaya çıkan yeni elit tabakalar, İslam kültürünün yeni şckilleriı1i ortaya çıkarmıştır.:;:; Fetihler esnas{nda birtakım karargah şehirler · kurulmuştu. Basra. Küfe ve Fustargibi karargah şehirler gÖçmen müslüman askerlerin iskan edildikleri ve onları barındıran yerler olmaları yanında. zamanla. topluında gerçekleşecek olan sosyal değişimin merkezleri de olmuştur. Mesela. öncelikte askeri amaçla kurulan Basra. kısa bii· zamanda gelişerek. gerek farklı ırk ve dinden ' ' insanların kaynaştığı ve gerekse de müslüman nüfusun hayat tarzlarının değiştiği. farklı ı rk ve dinderi insai1ların . biraı:ada y;aşadıgı bUyük bir şehir'lıaline gelmiştir. Mesken olarak kullanılan ' . çadiriarın yerini zamanla kamıştan yapılan, onların yerini de tuğlad an yapılan evler almıştır. Bu şekilde iklim şaıtlarını kendilerine uygun bulmadıkları zaman başka yerlere göçeden bedevi ler. kendilerini tuğlalarla çevrilmiş bulmuşlardıı·. 56 Yani bir ba şka ifadeyle. göçebelikten yerleşik hayata geçmişlerdir. Bu şehirlerde göçmenlerin ve askerlerin iskanı, bir başka deği şi kliğe · de yol açmıştır. Buralara yerleştirilen insanlar, eski özelliklerini kayb.ederek. ekonomik konum ve seviye· olarak birbirinden ti:trklılık arzeden çalışan bir nüfus şekline dönüşmüştür. 8asra örneğinde görüldüğü gibi, bu · şehrin i ran, Hint-, Çin ve ·'·' Lıtj>idus A.g.e.. s.37. ''· _,ı.e. ss. -/H--19. . 191 Arabistan ile ilişk~leri olan bir ticaret şehri olarak gelişmesiyle. burada yerleşen ri1üsliiman nüfus tUccar, zanaatkar veya . işe i özelliğini kazanmıştır. 57 Başka bir ifadeyle. ·müslüman nüfus eski savaşcı özelliğinden farklı yeni bir şahsiyet elde etmiştir. Basra v.b. şehirler. Müslüman Arap un.sur yanında farklı ırk. din ve meslek gruplarından insanları da celbetmiştir. Bunlar. arasında İranlılar ve An\miler en önemli olanl~rıydı. Çoğu hristiyan ve nestuı·i idiler. ayrıca az sayıda Hintli. Malakkalı, . Çingene. Zenci ve Tiirk de uzak bölgelerden Basra'ya gelmiştir. Arap o_lmayan bu unsurun İslam toplumuna girmesinin Müslüman Arap toplumu üzerinde önemli etkileri olmuştur. Bu yeni unsur. mevali statüsünde - yeni yapıya adepte edilmeye çalışılmıştır. Bumın sonucu olarak Müslüman Arap topluluğu .. ka~ile esasına dayalı yapıdan zamanla uzaklaşarak. daha çok akrabalık v~ yakınlık esası etrafında teşckkUI ederek sosyal anlamda tab'akalaşmış ekonomik ve siyasal gruplar haline gelmiştir. Ortaya çıkan bu yapısal ve !:>osyal değişiklik içinde ınevali ve onların efendileri durumunda olan~ar arasında sosyal ~atışma başlamıştır. lira idare, ticüret, tıp ve dini hayatta hayli başarılı olan mevali. sosyal açıdan aşağı kimseler olarak mütalaa edilmiştir. 58 Bu son hususa Bernard Lı.:wis de işaret etmektedir. On~n ii~Kiesiyle fetihler ve geniş Arap imparatorluğunun terakkisi ile fatihlerle fethedilenlcr · arasında nonnal farklar kaçınılmaz bir . şekilde tezahür etmiştir. Teorik olarak Arap olmayan miihtedilerin ' ,· 192 . de Müslümlin Araplarla eşit telakki edilmesi gerekirken, aşağı derecede ve mevali olarak tanınmışlardır. 59 Yeni İslam toplumundaki sosyal değişme, mevali unsurun ihtidası~ ArapÇa veya FarsÇa·n~n ortak dil kabul edilmesiyle de kültürel bir ifade şeklini kazanmıştır. Bunun sonucunda Arapça devlet kademelerinde yazışma, edebiyat ve dini sahada hakim dil; Mısır. Suriye, Mezepotamya ve Irak'da ise konuşma dili olmuştur. ·Buna karşılık İran'da, özellikle Batı İran'da yerleşen Araplar, Farsça'yı öğrenerek iki d~l konuşan insanlar özelliğini kazanırken;· Horasan'da ise Araplar hemen hemen her konuda İranlılara benzemiş. hatta mahalli Farsça. Ceyhı,.m nehrinin doğusundaki insanlar tarafından yardımcı dil olarak, ancak bozulmuş bir şekilde kullanılır olmuştur. 60 · islam fetihlerinin ekonomik hayatla ilgil olarak ortaya çıkardığı neticelere de işaret eden Lapidus, Sasaı1i ve Bizans imparatorluklarının · idaresindeki bölgelerin ele geçirilınesiyle, ticaretin önündeki siyasi ve stratejik engellerin kaldırılıp, ticarette · esaslı bir canlanma için gerekli olan temelierin atıldığı görüşündedir. Buna göre,İran ve Bizans ·'arasındaki Fırat sınırı 1 kalkmış. tarihte ilk defa Maveraünnehir. Orta Doğu ile işbirliği içine girmiştir. Bununla beraber, Suriye ile Anadolu arasında yeni bir sınır çekilm iştir. Ticari mülahazalar Orta Asya ve Hint'te İslami yayılmaya; Suriye. Irak, İran ve Maveraünnehir'de şehirlerin · 61 gelişimine yol açmıştır. Bemard Lewis~ Race cmd Slaveı)· in the Middle East. O:~ford: Oxford Uni\'erstir Press. /990, s.37. r.o Lapu. fus. . .A.ge.. ss. )-1-)_. - 'J 5 <) r, ı A.e. s. Hı. . i :.• 193 Basra, KütJ. Musul ve Vasıt gibi yeni şehirle~ ve idari n1erkezlcr ·tesis edltdikçe. buralarda .tarım rekoltesinin artırılması ve gıda ihtiy ac ını karşılamak üzere yeni kaynaklarm elde edilmesi için çaba sartcdilıniştir. Bu ınaksatla. örneğin. Klıte'nin etrafındaki hataklıklar kunıtulup. tarıma elverişli hale getirilirken: · sasra'nın doğusundaki tuzlaklar da aynı · şekilde üretime elverişli bir duruma 1 g.ctiri lıniştir. ' 2 Fetihlcrin ve göçterin ekonomik sahada neden olduğu gelişıneler açısından İran ile . Suriye. Mczopotamya ve Mısır'daki dunıına h!ınas eden Lapidus. bu bölgelerde farklı sonuçlara yol açıldığı görüşündcdir. Buna göre İran'da tetihler ve göçler, şehirleşme ve tarımsal gelişmeyi destekleıniştiı:. Müslüman · Arapların bu bölgede · is kanı. şehirlerin yenı ilavelerle g.enişletilınesi. güvenliğin . tesisi ve ticaretin geliştirilmesi. _ su kanallarının açılınası ilc çevredeki tarım arazilerinin daha verimli bir şekilde \işlt!nınesi yolunda olumlu çalışmalar. . ekonomik hliylimeyi ~anlandırınış.1' ' genel olarak iran'da retahın artın.asını sağ lamıştır. c,.ı Buna karşılık Suriye. Mezopotamya ve Mısır'daki tesirleri ise ıneııli yönde gerçekleşmiştir. Uzun vadede ekônomik gelişmeyi olumsuz yönde etkilemiştir. Halifelik merkezinin Şam'da · olduğu süred~' Suriye'dt.!ki refah seviyesi artmış. ancak Anadolu ile arada yeni l)ir s ınırın teşekkülü ile Suriye ekonomisi gerilemiştir. Daha ön~cd~n zeytin w zeytin yağı üretim merkezi olan Kuzey Halep bölgesi. Suriye'nin Anndolu'daki pazarlarından mahrum · · ~dilmesi) Ic eski özelliğini kaybetmiştir. Aynı şe kilde iizüm (· ' ·- A.r . . ·"·· · .·l .e. . s. ./ . 1•-1 t < • 1 ' ,, .e .. s . .,,,_ 1. ; ~. ··.· 194 yetiştirme şarap imalında ve önemli bir yere sahip olan ve Rakka'dan Şam ve Akabe'ye kadar uzanan doğu bölgesi de Anadolu'daki ihracat merkezlerinin kaybedilmesi ve Filistin'e gelen hristiyan hacıların kesilmesi nedeniyle gerilemiştir. Bedevi Arapların göçü, Kuzey Suriye ve Mezopotamya'nın ekonomisini tahrip etmiştir. Zira çoğu yerlerde Arap göçmenler şehirler ve civarına veya köylerde iskana mecbur edilmişken, bu bölgelerde ise yerleşim yerlerinden uzak ve önceden iskan edilmeyen boş yerlerde yerleşmelerine imkan tanınmıştır. Bunun sonucunda bu göçebeler şehir ve köylere saldırmaya başlamışlardır. Gerek bu gelişmeler ve gerekse d~ bu insanların hayvancılıkla· meşgul olmalan nedeniyle tarım ve ticaret ciddi bir şekilde gerilemiştir. 65 Mısır'daki aşırı vergiler 679, 712 ve 725-726 yıllarında ciddi :Çiftçi ayaklanmaiaTma yol açmıştır. Bu ayaklanmalar hem ekonomik protesto ve hem de müslüman idarecilere karşı kıptilerin bir anlamda karşı çıkışlarını temsil özelliğini taşıyordu . Bu nedenle fetibierin Suriye, Mezopotamya ve Mısır'daki tesir ve sonucu 66 ·' ekonomik gerileme olmuştur. Diğer taraftan kölelik açısından bu konuya temas eden Lewis, iki noktaya işaret etmektedir. Öncelikle, fetihlerden sonra Afrika, Güney Batı ve Kuzey Avrupa'ya ulaşı[mıştır. ·sunun sayesinde Habeşist~m'a ilave olarak bu bölgelerden de köle edinme imkanı doğmuştur. Bu da kölelik ve köle ticaretini geliştirmiştir. Zira siyahi kölelerin getirilmesi, İslamiyet'in · Afrika'ya ulaşınasından sonra başlamıştır. Ancak bu gelişmeler, fetibierin ve \ (j\ ' · A.e., s.47. 6r. A .e., s. 48 · . 195 . i . Islami yayılmanıfı : sonucudur.67 dalaylı . ve önceden . tasarlaimıayan bir · ·• İkinci husus ise, M.VII. yüzyıl ile VIII. yüzyılın ilk yıllarında fetihlerin gerçekleştiği ve· beraberinde İslam inancının yayıldığı dönemde, fethedilen Ulkelefin insanlarından esir alınıp köleleştirilenler,ihtida ettiriler~k hürriyetlerine kavuşturulmuştur. Bu insanların çoğu İslam ordularına katılmıştır. Bu şekilde doğuda İranlılar, batıda Serberiler İslam ordularını takviye ederek İslamiyet'in doğuda Orta Asya ve ötesine, batıda Kuzey Afrika ve İspanya'ya kadar ilerlemesine önemli katkıda bulunmuşlardır. 68 Kısacası, ilk İslam fetihleri sayesinde İslam dininin farklı bölgelere yayılması sağlanmış, İslam medeniyetinin temelleri atılmış, şehirleşme ve ekonomik gel.işme sağlanmıştır. Özellikle şehirleşme hareketlerinin hızlanması, göçmen Arapların da . buralara iskanı ve yerleşik hayata geçmelerinden sonra eski savaşçı özelliklerini \kaybedip yeni bir şahsiyet kazanmışlardır. Mevıili . unsurun İslamiyet'e girişi d~ fetihterin bir sonucu olup, sosyal yapı ile İslam kültür ve medeniyeti üzerinde değişik tesirler icra etmiştir. •. rı- Lewis, Race and Slavery, s. 41. 68 A .e.. s. 62