hakimiyet DURSUNBEY 06 EKİM 2017 CUMA Yıl : 42 Fiatı : 30 Kr. Sayı : 2764 ORTADOĞUDA, MEHMET YARMA SURİYE, IRAK, İSLAM ÜLKELERİNİN KANAYAN YARASIDIR. Kuruluş Tarhi 3 Eylül 1976 Bismillahirrahmanirrahim ALLAHIN DEDİĞİ OLUR dursunbeyhakimiyet.com/ Hakimiyet Kayıtsız Şartsız Milletindir. 1 - 7 EKİM CAMİLER VE DİN GÖREVLİLERİ HAFTASI KOYNUMUZDA YILAN BESLEMİŞİZ. Bu çok söylenen bir atasözüdür. Birisine birçok iyilik yapıp da sonra kötülük gördüğünde, bu atasözünü söylerler. İlk zamanlar Barzani ile iktidarın arası hiç iyi değildi. PKK ile girilen bir çatışmadan sonra. PKK militanları kuzey Irak’a kaçtılar. İktidar bu PKK militanlarını bize geri verin diye Barzani ye müracaat etti. Barzani “Bırakın bir PKK militanını vermeyi. Türkiye ye bir Kürt kedisi bile vermem” diye Türkiyeye karşılk verdi. İktidar Barzani muhatabımız değil. Muhatabımız Irak merkezi hükümettir dedi. Zaman geçti daha sonra petrol boru hattı meselesi için Barzani ile anlaşıldı. Kerkük petrolü bizim sınırlarımız içinden geçirilen boru hattı ile dış ülkelere satılmaya başlandı, bazı bakanlar ve petrol ile ilgili brokratlar zaman, zaman Barzani’yi ziyarete gidiyorlardı. Bir defasında Bakan Hüseyin Çelik gitti. Karşılamada Hüseyin Çelik “Osmanlı zamanında buraya Kürdistan diyorlardı. Benimde Kürdistan dememde bir mahzur yoktur dedi”. Ve Kürdistan kelimesi ile konuşmaya başladı. Karşılamaya gelenlerle toka yapmadılar. Şak yaptılar. Bu bir sevinç işaretidir. AKParti kongre yaptı. Barzani şeref konuğu olarak davet edildi. O kongrede Barzani’yi konuşturdular. Konuşmak için sahneye çıkarken. Salonda “Türkiye seninle gurur duyuyor sloganı atılıyordu”. İşte Türkiye’nin gurur duyduğu Barzani şimdi Türkiye ye meydan okuyor. Ses getirmesi için Ey Almanla, ey Hollanda, ey Rusya diye yüksek sesle söylenen söylemlerin daha serti şimdi barzaniye karşı en kısa zamanda yapılmalıdır, şu anda geçikmeli olarak yapılıyorda. Fakat netice alınırmı bilmiyoruz, çünki barzaninin arkasında İsrail ve onun destekcisi Amerika var, Amerika'yada Ey Amerika diyebilirmiyiz bilinmez.Dahası var. Diyarbakır da yapılan şova Barzani çağrılmıştı. Dönemin başbakanı konuşmasına başlarken, Kürdistan da ki Kürt kardeşlerime buradan selam gönderiyorum diyerek başlamıştı. Sanki o zamanlar Barzaninin, Kürdistan’ın kurulması planlarını yaptığı, kürdistan hayallerini kurduğu bilinmiyormuydu. Eğer bilinemiyorduysa büyük eksiklik, ve başbakan ilk defa Kürdistan kelimesini telaffuz etmişti. Referandumda Barzani Türkiye ye geldi. İstanbul ve Ankara hava limanlarına Kürdistan bayrağı astırıldı. Barzani Kürdistan’ın devlet başkanı gibi karşılandı. Kürdistan bayrağının asılmasını eleştirenlere Başbakan Binali Yıldırım “tutturdular bir bayrak meselesi. Ne var bunda” demişdi, ama ( Sayın Cumhurbaşkanımızın şimdi Söylendiği gibi barzani konusunda yanıldığımızı şimdi görmüş olduk). (Biz bu Barzani ve ailesine daha önceleri'de Türkiye Cumhuriyetinin kırmızı pasaportunu vermemişmiydik.) Devamı 8. sayfada CAMİLER TOPLUMUN BİR PARÇASIDIR, CAMİLERİN SÜSÜ'DE CEMAATTIR. Dursunbey İlçe Müftüsü Mehmet ATLI Türkiye genelinde kutlanan Camiler ve Din Görevlileri haftasının İlçemiz’de de çeşitli etkinliklerle kutlanacağını belirtti. Camilerin esas süsünün içindeki cemaati olduğuna dikkat çeken Atlı “Duvarda bulunan nakışından, çinisine, camilerin süsleri, pek anlam ifade etmez, eğer içerisinde camaati yoksa. bu duruma hepimiz çok üzülmeliyiz. Bu konuda da Camiler Haftasını konuştuğumuz bir dönemde şuna son derece önem veriyoruz. Din görevlisi değil, din gönüllüsü nasıl olabiliriz. Cemaatimizin gönlüne nasıl dokunabiliriz. Bu konuda görevli imam ve müezzin arkadaşlarımıza belli bir programlar dahilinde eğitim seminerlerine tabi tutuyoruz.Modern dünyada bir değişim yaşıyoruz. Kentsel dönüşümden bahsediliyor ama kentleri dönüştürmek yetmiyor. İnsan beynininde değişmesi lazım. Eğer siz kentleri değiştirip insanları değiştirmezseniz o değiştirdiğiniz kentler insanların elinde kalacak. Bu sefer yine tahrip dilecek” dedi. Mehmet Yarma Devamı 4. sayfada BALIKESİR ECZACILAR ODASI'NIN GENEL KURUL TOPLANTISI YAPILDI. Balıkesir 30. Bölge Eczacılar Odasının olağan genel kurul toplantısı 23 Eylül 2017 Cumartesi günü Balıkesir'de yapıldı. Balıkesir ve İlçelerinde bulunan Eczacıların katılımıyla gerçekleşen Balıkesir Eczacılar Odası Genel kurul toplantısında, Eczacıların sorunları dile getirilirken Eczacılık mesleğinin sıkıntılı piyasa ortamına rağmen halka hizmet için fedakarlık yapılması gereken bier meslek olduğu vurgusu yapıldı ve Eczacılar arası birlik ve beraberliğin önemi belirtildi. Kongreyi yöneten divan başkanı Ecz. Nuran AlTINER, Kongre saymanları Ecz Zuhal YARmA, Ecz. irem KoNUK yapılan seçimler neticesinde Balıkesir Eczacılar Odası Başkanlığına Ecz. Sertaç ÖZmEN'in getirildiğini bildirdiler. Zuhal YARmA Devamı sayfa 8'de AK PARTİ DURSUNBEY İLÇE BAŞKANI ADAYI ÜZEYİR SALİ OLDU. SEÇim olmADAN SEÇimDE KimiN ADAY olACAĞI BEliRlENDi. Haber Merkezi hakimiyet 06 EKİM DURSUNBEY HAKİMİYET GAZETESİ BEL AĞRISI NEDENLERİ VE TEDAVİSİ Bel ağrısı; kişinin sosyal ve iş hayatını olumsuz yönde etkileyen en yaygın ağrı tipleri arasında ilk sıralarda yerini almaktadır. Bel Ağrısı Nedir? Bel bölgesinin zorlanması ve duruş bozukluklarının yol açtığı; eklemlerin, bel kaslarının ve bağların hasar görmesi sonucu ağrıya sebep olan durumdur. Bel Ağrısı Nedenleri Nelerdir? Farklı nedenleri olabilir; Doğumsal anomaliler, travmatik nedenler (omurga kırıkları gibi), başarısız bel cerrahisi, bel fıtığı, postür bozuklukları, bel zorlaması, tüberküloz, brusella gibi hastalıklar, kemik erimesi, kireçlenme, farklı yerden yayılmış veya omurganın kendisinden kaynaklanan kanserler bel ağrısına yol açmaktadır. Bel ağrısının farklı nedenlerinden biri de mide, karaciğer, böbrek gibi organ rahatsızlıklarının bel bölgesine yayılmasıdır. Bazıları ise psikolojik nedenli olup, kapsamlı şekilde araştırılması gerekmektedir. Bunların yanı sıra aşırı kilo alımı, gebelik, uzun süre ayakta durmak, uzun süre yüksek topuklu ayakkabı giyimi ve her iki bacakta uzunluk farkı bel ağrısı nedenlerinden sayılabilir. Bel ağrısına neden olan meslekler ise; uzun yol sürücüleri, titreşimli toprak burgu makinesi kullananlar, aşırı ağır yük kaldıranlar, uzun süre tabure ve sandalyede oturanlar sayılabilir. Bel Ağrısı Kimlerde olur? Hamilelerde ve 35-45 yaş arasında sıklıkla görülebilen bu rahatsızlık kadınlarda ve erkeklerde eşit orada kendini göstermektedir. 60 yaş üzeri kadınlarda bel ağrısı görülme sıklığı artmaktadır. Hamile bayanlarda ağırlık merkezi değiştiği için, omurga baskısında meydana gelen bu artıştan dolayı ağrılar çoğalmaktadır. Bu süreç içerisinde yürüyüş, yüzme ve pilates gibi egzersizlere çok önem verilmelidir ve geçmeyen ağrılarda mutlaka uzman bir doktora başvurulmalıdır. Bel Ağrısı ve Bel fıtığı Bel ağrılarının sadece %5’i bel fıtığı kaynaklıdır. Bel fıtığının ağrısı süreç içerisinde gelişen, batan, hareketle artan, istirahatle azalan ve bacağa yayılan bir ağrı olarak tanımlanabilir. Bel fıtığı, ters yapılan bir hareket sonucu oluşabilir ve yapılan en küçük hareketle bel tutulması veya kilitlenmesine neden olabilir. Öksürmek, araba kullanmak, oturmak veya ayakta durmakla ağrı artar. Bazı durumlarda ise topuk ağrısı, bacakta uyuşma, karıncalanma, güçsüzlük gibi gibi şikayetler ile kendini gösterebilir. Bel Ağrısı Nasıl geçer? Baş, boyun ve gövde aynı düzlem üzerinde olacak şekilde hareket edilmelidir. Uzun süre aynı pozisyonda durulmamalıdır. Oturulduğunda bel kavisini destekleyen bir yastık kullanmak alışkanlık haline getirilmelidir. Yere eğilerek değil çömelerek işlerin yapılmasına özen gösterilmelidir. Yaylı ortopedik yatak kullanılmalıdır. Yatarken kollardan destek alarak önce yan yatılmalı, sonra sırt üstü dönülmelidir. Kalkmak istenildiğinde, önce yan yatıp kollardan destek alınmalı ve oturulmalı sonra ayağa kalkılmalıdır. Yan pozisyonda bacakları karına doğru çekip yatmak, sağlık bakımından en uygun pozisyondur. Bel bölgesi terli kalmaktan, yel, rüzgâr ve klimadan korunmalıdır. Bel Ağrısı Tedavisi Uzman kontrolünde basit ağrı kesici ve kas gevşeticiler kullanılabilir. Bunun yanı sıra kişi fizik tedavi seçeneğini de deneyebilir. Ağrı bantları, manuel terapi, lokal enjeksiyonlar ve egzersiz de bel ağrısı tedavisinde etkilidir. Ağrı kaynağı fıtık nedenli ise uzman doktor yönlendirmesi ile ameliyat seçeneği de değerlendirilebilir. Bel Ağrısı Egzersizleri Uzman doktor kontrolü sonrası kişiye tavsiye edilen egzersizlerin düzenli bir şekilde yapılması, ağrıyı azaltarak, yeni ağrı oluşmasını engellemektedir. Kas gevşetici ve ağrı kesicilerin zararı var mı? Ağrı Kesici İlaçların Kullanımı Ağrı kesici ilaçları çoğu kişinin yanından ayırmaz hatta çantasından eksik etmez. Bunun sebebi ağrı kesicilerin etki alanlarının oldukça kapsamlı olmasıdır. Herhangi bir ağrıda ilk akla gelen çözüm ağrı kesicilerdir. Özellikle gün içinde aniden baş ağrısı çekildiğinde soğuk algınlıklarında ve diş ağrılarında sıklıkla kullanılmaktadır. Ortalama bir eczanede günde 80 kutuya yakın ağrı kesici satılmakta. Bu oran ağrı kesicilerin ne kadar sık kullanıldığını gösteriyor. Ağrı Sayfa 2 kesicilerden bazılarının ateş dürüşücü etkileri de mevcuttur. Dolayısıyla ateş düşürücü olarak da kullanımları mümkündür (örnek; Parastemol, İbuprofen). AĞRI KESiCilERiN ZARARlARI Ağrı kesicilerin en büyük zararı böbreklere ve karaciğeredir. Bazı uzmanlar devamlı kullanılan ağrı kesicilerin böbreklerde kalıcı hasara neden olabileceğini belirtmektedir. Bazı uzmanlar ise kişiye göre ağrı kesicinin böbrek üzerinde etkisinin değişebileceğini vurguluyor. Bazı ağrı kesiciler ise karaciğerden itrah edilir. Paresemol buna tipik örnektir. Yüksek dozlarda bu tür ilaçların karaciğere toksik olduğu biliniyor. Ayrıca uzun süreli kullanımlar da zamanla böbrek ve karaciğer yetmezliğine neden olabiliyor. Diğer taraftan nazı kişilerin böbrekleri ağrı kesiciyi bir defa bile kullansa alerjik reaksiyon verebiliyor. Bunun nedeni ağrı kesicinin etken maddelerinden birine karşı allerjik yatkınlık olmasıdır. Sıklıkla kullanılan ağrı kesiciler özellikle ileri yaşlarda zararlıdır. Sürekli kullanılan ağrı kesiciler felç olma riskini de arttırıyor. Ağrı kesici vücudu dikkat dağınıklığına da yol açabiliyor. Bundan dolayı ağrı kesici aldıktan sonra dikkat gerektiren işleri yaparken daha dikkatli olunmalıdır. Kas gevşetici ilaçların Kullanımı Kas gevşetici ilaçlar birçok durumda kullanılabilir. Fazla ısınmadan yapılan sporların ardından kaslar istemsiz olarak kasılır ve yoğun bir ağrıya neden olur. Bu durumlarda kas gevşetici ilaçlar kullanılır. Ayrıca çarpma ya da kaza gibi durumlarda da kastaki artmış gerilmeyi azaltmak için kas gevşeticiler kullanılırlar. Bunun yanında adale romatizması, fıtık ve eklem ağrıları, parkinson ve felç gibi hastalıklarda da kas gevşetici kullanılabilir. Ayrıca nazogastrik sonda takma öncesinde ağrıyı azaltmak için ve anestezilerde de kas gevşeticilerden yararlanılır. Kas gevşetici ilaçlar merkezi sinir sistemine etki ederek adalelerin kasılmalarını normal hale getirerek oluşan ağrıya iyi gelir ve bozulan motor fonksiyonlarını düzeltir. Kas gevşeticilerin Zararları Bel ve boyun fıtığı olan kişilerin kas gevşetici kullanmaları zararlı olabilir. Kas gevşeticilerin kasların kasılmalarını durdurmasıyla birlikte vücudun ağırlığı kemiklere binecek ve bu ciddi problemlere yol açacaktır. Acil servis ortamlarında, şiddetli dayanılmaz ağrıları olanlara kas gevşetici duruma göre yapılabilir. Bu durumda hastaya bol istirahat önerilir. Kas gevşeticilerin olası yan etkileri de oldukça ağırdır. Bu yan etkilerin hepsi birden her kullananda görülmez ancak biri veya bir kaçı genelde karşılaşılan yan etkilerdir. Yan etkiler göğüs ağrısı, kaşıntı, el ve yüzde şişme, bulantı, kusma gibi fiziksel rahatsızlıklar olarak ortaya çıkabilir. Bunun yanında halüsinasyon görme ve ruh hali değişikliği gibi ruhsal yan etkileri de vardır. Dikkat Edilmesi gerekenler 1-Tavsiye üzerine ilaç kullanmak çok yaygın bir hatadır. Unutulmamalıdır ki her vücut her ilaca aynı tepkiyi vermez. Birisini çok iyi eden bir ilaç bir diğerini olduğundan daha kötü edebilir. Ayrıca bazı bünyeler bazı ilaçlara karşı alerjik tepkiler verebilir. Ağrı kesici ve kas gevşeticiler başta olmak üzere hiçbir ilaç doktor tavsiyesi olmadan kullanılmamalıdır. 2- İlaç yazacak olan doktora şikâyetler olduğu gibi anlatılmalıdır. Ayrıca hipertansiyon, kalp, şeker, böbrek rahatsızlığı gibi kronik hastalıkların olması durumunda bu bilgi de doktor ile paylaşılmalıdır. İlaçların olası yan etki ve zararları bu şekilde en aza indirgenmiş olacaktır. Ayrıca Karaciğer ve Böbrek yetmezliklerinde durum doktora bildirilmelidir. 3- En ufak bir ağrıda ağrı kesici ve kas gevşetici ilaçları kullanmaktan kaçınılmalıdır. Öncelikle ağrıları azaltmak için doğal yollar denenmelidir. Doğal yollar denendiği halde ağrı dayanılmaz ise doktora başvurulmalıdır. Sürekli ağrı kesici kullanılması zamanla ağrı kesiciye karşı tolerans geliştirilir ve ağrı kesicinin etkinliği azalır. Uzun süreli ağrı kesici kullanılması, ilacın itrah olduğu dokuya (böbrek, karaciğer) zarar verebilir. Aşırı ve toksik dozda kullanımları ise karaciğer ve/veya böbrek yetmezliği yapabilir. 4- Ağrı kesici ve Kas gevşetici ilaçlar bazı ilaçlarla etkileşime geçebileceği için düzenli kullanılan bir ilaç varsa bu da mutlaka doktora söylenmelidir. hakimiyet 06 EKİM 2017 DURSUNBEY HAKİMİYET GAZETESİ Sayfa 3 CUMHURBAŞKANIMIZIN, BARZANİ'YE REFERANDUM TEPKİSİ. hakimiyet 06 EKİM 2017 DURSUNBEY HAKİMİYET GAZETESİ Sayfa 4 CAMİ, ŞEHİR VE MEDENİYET “Camiler sadece fiziki bir mekân değil; tevhid, kulluk, kardeşlik gibi değerler üzerinden yükselen bir medeniyetin de inşasıdır…” (Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından her yıl belirli bir tema çerçevesinde düzenlenen ‘Camiler ve Din Görevlileri Haftası’, Ankara Kocatepe Camii avlusunda düzenlenen açılış programıyla başladı. Tarih boyunca Müslümanların, evinden önce mescidini inşa ederken, yaptığı sadece fiziki bir mekân değildir. Tevhid, kulluk, kardeşlik gibi değerler üzerinde yükselen bir hayatın ve medeniyetin de inşasıdır. Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından her yıl belirli bir tema çerçevesinde düzenlenen ‘Camiler ve Din Görevlileri Haftası’, Ankara Kocatepe Camii avlusunda düzenlenen açılış programıyla başladı. “Caminin bireye kazandırdığı; adalet, merhamet, yardımlaşma gibi ahlaki değerler şehrin huzurunu ve güvenini sağlar…” Prof. Dr. Ali ERBAŞ (Diyanet İşleri Başkanı) Din Hizmetleri Genel Müdürlüğünce düzenlenen ve her yıl bir temanın belirlendiği haftanın bu yılki teması ‘Cami, Şehir ve Medeniyet’ olarak belirlendi. Bir hafta boyunca çeşitli etkinliklerle kutlanacak olan haftanın açılış programına katılan Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, “ Bu sene “Camiler ve Din Görevlileri Haftası”nda; İslam’ın birey, toplum ve dünya tasavvurunda önemli bir yer tutan, Müslüman bilincin üç köklü kavramını ve bunların İslam’la, hayatla ve birbirleriyle ilişkisini ele alıyoruz. Bir hafta boyunca ülkemiz genelinde ‘Cami, Şehir ve Medeniyet’ konularını incelemeye, işlemeye ve öğrenmeye çalışacağız” dedi. Konuşmasının başında Ağrı’nın Doğubayazıt ilçesinde şehit düşen güvenlik görevlileri için taziyede bulunan Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, “Ağrı Doğubeyazıt’ta şehit olan 4 güvenlik görevlimize Rabbim’den rahmet diliyorum. Kederli ailelerinin ve milletimizin başı sağolsun. Hicri 61 yılında da yüreklerimiz yanmıştı” diye konuştu. Hicri 61 yılında Müslümanların yüreklerini yakan Kerbela şehitlerini anan Başkan Erbaş, “Şehitlerin efendisi Hz. Hüseyin efendimizi ve tüm şehitlerimizi rahmetle yâd ediyorum” ifadelerini kullandı. Başkan Erbaş, kısa bir sürede bütün dünyayı etkileyen İslam düşüncesinin anlaşılması için cami, şehir ve medeniyet kavramalarının önemine vurgu yaptığı konuşmasını şu şekilde sürdürdü;) “İslam’da hayatın, şehrin ve medeniyetin merkezinde cami vardır…” Peygamberimiz Hz. Muhammed Mustafa (SAV) ile beraber kısa sürede bütün dünyayı etkileyen, Medine’den medeniyete uzanan İslam düşüncesinin anlaşılması için, cami, şehir ve medeniyet kavramlarının doğru anlaşılması oldukça önemlidir. İslam’da hayatın, şehrin ve medeniyetin merkezinde cami vardır. Cami bireyin inanç dünyasından toplumsal ilişkilere, kulluk, sorumluluk ve güzel ahlak bilincinin oluşmasından hukukun inşasına, eğitimden iktisada, aileden çevreyle ilişkilere, hayatın bütün alanlarına yönelik değerlerin köklerinin birleştiği mekândır. Peygamber efendimiz henüz hicret yolundayken, ilk fırsatta Kuba’da yapımında bizzat kendisi de çalışarak bir mescid inşa etmiş, Medine’ye hicretle birlikte, Mescid-i nebi’nin temelini atmıştır. Mescid-i nebinin fonksiyonlarına baktığımızda; eğitimden iktisada kadar, bireysel, toplumsal ve idari bütün işlerin mescid içinden yürütüldüğünü görmekteyiz. Nitekim İslam’ın en güzide topluluğu olan sahabe nesli bu mescitten yetişmiştir. “Camiler bir İslam beldesinin en somut şiarıdır…” Kubbesiyle Müslüman yürekleri “tevhid” eden; Minberi ve kürsüsüyle ilmi, hikmeti haykıran; Mihrabıyla yüzleri ve gönülleri Allah’a döndüren; Minareleriyle şehirlerin şehadet parmağı olan camiler bir İslam beldesinin en somut şiarıdır. Cami hem fiziki yapısı ve varlığı, hem de fonksiyonları ve temsil ettiği değerler açısından İslam toplumunun ve düşüncesinin merkezidir. Fiziki yapı olarak baktığımızda camiler; sanatın sadelikle huzur veren bir insicam içinde buluştuğu, maddenin manayla bütünleştiği, İslam inancının temel ilkelerini hatırlatan öğeleriyle özgün mimari yapılardır. “Camiler, bizi kardeşlik çizgisi etrafında buluşturur…” Caminin bu merkezi konumunun önemi aslında sadece fiziki varlığı da değildir. Caminin temsil ettiği değerlerdir. Kubbe, kürsü, minber, mihrap ve minaresiyle camiye ait her mekânın özel anlamları vardır. İslam’ın temeli olan tevhid ve insanın ana gayesi kulluk, en somut şekliyle camilerde yaşanmaktadır. Kıyam, rükû, secde bir duruşun, bilincin ve hayat tarzının ifadesidir. Kürsü ve minber İslami bilginin ve bilincin membaıdır. Camide, omuz omuza saf tutularak kılınan her namazda, statülerin ve farklılıkların; eşitlik ve kardeşlik çizgisinde buluştuğu bir mana yaşanmaktadır. Dolayısıyla camilerin fiziki varlığı ve işlevleri kadar, bireyi ve toplumu inşa eden yönü de göz ardı edilmemelidir. “ Camileri imar etmek Müslümanların bir görevidir…” Camiler inşa etmek, onlara sahip çıkmak ve camileri onarmak ve camileri imar etmek Müslümanların bir görevidir. Aynı zamanda Müslümanlar, camilerin temsil ettiği, tevhid, kulluk, özgürlük, kardeşlik, eşitlik, beraberlik, yardımlaşma, dayanışma gibi değerleri koruma, yaşama, onarma ve yaşatma sorumluluğunu da taşımaktadır. Allah Rasulü’nün “yeryüzü bana mescit ve temiz kılınmıştır” hadis-i şerifi aynı zamanda bütün yeryüzünde İslam’ın hayat veren ilkeleriyle yaşamak ve bu ilkeleri tanıtmak mesajını da ihtiva eder. Allah Teâlâ’nın, kıyamet günü arşın gölgesinde gölgelendireceğini müjdelediği, “kalbi mescitlere bağlı olan kimseler”, caminin ve cemaatin müdavimi olmaları yanında, kalbi İslam’ın değerlerine bağlı kimselerdir. İslam tarihi boyunca şehirler cami merkezli planlanmıştır. Dolayısıyla, cami şehrin merkezini belirler, şehir planının kurucu öğesidir ve şehir caminin etrafında şekillenir. Çevresinde yaşanan şehir hayatı, caminin bir devamı olarak gelişir. Camideki tevazu iş hayatına, merhamet aile hayatına, şefkat insan ilişkilerine yansır. Caminin bireye kazandırdığı; adalet, merhamet, yardımlaşma gibi ahlaki değerler şehrin huzurunu ve güvenini sağlar. “Yesrib, mescidin inşa ettiği değerler ile Medine’ye dönüşmüştür…” İslam tasavvurunda şehir; hukukun uygulandığı, insanların haklarının ve özgürlüklerinin teminat altına alındığı, güvenin ve huzurun yaşandığı yerdir. İnsanların, çevreyle ve toplumla ilişkilerini, sorumluluk ve duyarlılık bilinciyle kurdukları yerdir. İnsanın ve insana ait değerlerin ön planda olduğu yerdir. Hicretle birlikte şehir, Mescid-i Nebi’nin etrafında kurulmuş, Yesrib, mescidin inşa ettiği değerler ile Medine’ye dönüşmüştür. Efendimizin kurduğu bu cami merkezli şehir, Müslümanların kurdukları şehirlere model olmuştur. “İslam şehirlerinin ruhunu cami merkezli değerler oluşturmaktadır...” İslam düşüncesinde şehirlerin ruhu vardır ve şehir o ruh ile anlam kazanır. Çünkü şehri anlamlı kılan; şehrin, üzerine imar edildiği manevi değerlerdir. Eğer insanın değerleriyle, içerisinde nefes aldığı şehir arasında bir bağ yoksa o insan, yaşadığı şehirde hep gariptir, garip kalır. İslam şehirlerinin ruhunu cami merkezli değerler oluşturmaktadır. Cami, insanın kendisiyle, rabbiyle, toplumla, çevreyle, sorumluluk ve duyarlılık bilinciyle olumlu ilişkiler kurması için onu eğitir. Bu ilişki biçimi şehirle, yaşanan bir ahlaka ve yerleşik bir hayata dönüşür. Böylece erdemli bireylerin kurduğu şehirler, medeniyeti inşa eder. Camiler şehrin kalbidir. Nasıl ki kalp, kanın temizlenmesi için hayati bir görev icra ederek insanın hayatta kalmasını sağlıyorsa, mabedlerde şehri ayakta tutan değerlerle gönülleri imar eden mukaddes mekânlardır. Bu sebeple çocuklarımızı, genç yaşlı bütün kardeşlerimizi, mabedlerin huzur ikliminde buluşmaya davet ediyorum. İslam tarihi boyunca Müslümanlar, caminin temsil ettiği değerleri kuşanarak, güvenli şehirler kurmuşlar, refahın ve huzurun yaşandığı şehirlerle, insani değerlerin ön planda olduğu, mazlumların umudu ve sığınağı olan medeniyetler inşa etmişlerdir. “Camilerimiz, şehirlerin dokusuna uygun olarak planlanmalıdır…” Bugün en önemli meselelerimizden birisi, cami tasavvurumuzu ve planlamamızı, acil olarak, yeniden ele almamız gerektiğidir. Camilerimiz, mutlaka, şehirlerin dokusuna ve nüfus yoğunluğuna uygun, sosyal din hizmetleri, kadın, çocuk, engelli, yaşlı bireyler göz önüne alınarak planlanmalıdır. Camiler artık bir kültür merkezi olarak da düşünülmeli ve bu işlevi yerine getirecek mekânlarla beraber inşa edilmelidir. Diğer yandan, camilerin, bireyi ve toplumu güzelleştiren işlevselliğini yeniden güçlendirmeliyiz. Caminin temsil ettiği, tevhid, birlik, beraberlik, samimiyet, kardeşlik, paylaşma, tevazu gibi değerlerin, bireysel ve toplumsal hayatımızda daha etkin olması için gayret sarf etmeliyiz. “15 Temmuz’da minarelerinden yükselen salâlar, camilerimizin ne kadar önemli olduğu açıkça göstermiştir…” Bizler caminin değerleriyle kurulan bir medeniyetin varisleriyiz. Sadece ibadetlerimiz değil, tarihimiz, edebiyatımız, örf ve adetlerimiz camiyle iç içedir. Nitekim İstiklal mücadelemizin en önemli merkezlerinden biri camilerimiz olmuştur. Aynı şekilde 15 Temmuz hain darbe girişiminde, minarelerinden yükselen salâlarıyla, camilerimizin ne kadar önemli olduğu açıkça görülmüştür. Şehirlerimizin huzuru ve güveni için bütün sorumluluklarımızı özveriyle yerine getirmeliyiz. Bugün, bireysel bunalımlar ve küresel krizlerin girdabında tarihinin en zor zamanlarından birini yaşayan insanlığın, huzuru, barışı ve güvenliği için, İslam medeniyetinin mensupları olarak, en büyük sorumluluğun üzerimizde olduğu bilinciyle her zamankinden daha çok çalışmalıyız. “Bütün teşkilat mensuplarımızın “Camiler ve Din Görevlileri” haftasını tebrik ediyorum…” Bütün teşkilat mensuplarımızın “Camiler ve Din Görevlileri” haftasını tebrik ediyorum. Bugüne kadar olduğu gibi, bundan sonra da, milletimize din hizmeti sunmak için, büyük bir heyecan ve özveri ile çalışacaklarına inanıyor ve her birine ayrı ayrı başarılar diliyorum. Derleyen Yasin Kara Dursunbey Vaizi hakimiyet 06 EKİM 2017 DURSUNBEY HAKİMİYET GAZETESİ 1 - 7 EKİM CAMİLER VE DİN GÖREVLİLERİ HAFTASI DURSUNBEY MÜFTÜLÜĞÜ 2017 YILI CAMİLER VE DİN GÖREVLİLERİ HAFTASI PROGRAMI CAMİLER TOPLUMUN BİR PARÇASIDIR, CAMİLERİN SÜSÜ'DE CEMAATTIR Camiler ve Din Görevlileri Haftası her yıl olduğu gibi bu yılda 01-07 Ekim 2017 tarihleri arasında kutlanacaktır. Bu münasebetle Dursunbey Müftülüğü olarak aşağıdaki faaliyetleri gerçekleştireceğiz. S.No Tarih Sayfa 5 Etkinlik 1 02 Ekim 2017 Basını bilgilendirme (İlçe Müftülüğünde) 2 03-04 Ekim 2017 Dursunbey Sevgi Evi, Hastane, Kredi Yurtlar Kurumu Kız Yurdu, Resmi Daireler ve Kurumlar, Sivil Toplum Kuruluşları ve Hasta din görevlileri ziyaret edilecektir. 3 05 Ekim 2017 İlçemiz Merkez Çarşı Camiinde öğle namazı öncesinde mevlit-i şerif ve din görevlileri tarafından okunmuş olan Hatimlerin duası ve namaz sonrasında da aynı cami bahçesinde lokma ikramı yapılacaktır. 4 06 Ekim 2017 İlçemiz Durabeyler ve Şabanlar Mahallelerinde şehit ailelerinin ziyareti gerçekleştirilecektir. Ayrıca Emekli Din Görevlileri ziyaret edilecek plaket ve hediyeler verilecektir. 5 07 Ekim 2017 İlçemiz Merkez Yeni Camiinde ve Merkez Erkek Kur’an Kursunda bütün din görevlilerine ve kurs öğreticilerine Uşak Üniversitesi İslâmi İlimler Fakültesi öğretim görevlilerince öğle namazı öncesinde seminer verilecektir. Semineri Yrd. Doç. Dr. Hikmet GÜLTEKİN ve eşi Yrd. Doç. Dr. Ayşe GÜLTEKİN gerçekleştirecektir. Aynı gün Saz Restorantta seminere katılan din görevlilerine ve emekli din görevlilerine yemek ikramı gerçekleştirilecektir. Camiler ve Din Görevlileri Haftası ‘Cami, Şehir ve Medeniyet’ temasıyla başladı… Balat ve Hakimiyet gazeteleri olarak İlçe Müftümüz Mehmet Atlı'yı ziyaret ettik “İslam’da hayatın, şehrin ve medeniyetin merkezinde cami vardır…” Peygamberimiz Hz. Muhammed Mustafa (SAV) ile beraber kısa sürede bütün dünyayı etkileyen, Medine’den medeniyete uzanan İslam düşüncesinin anlaşılması için, cami, şehir ve medeniyet kavramlarının doğru anlaşılması oldukça önemlidir. İslam’da hayatın, şehrin ve medeniyetin merkezinde cami vardır. Cami bireyin inanç dünyasından toplumsal ilişkilere, kulluk, sorumluluk ve güzel ahlak bilincinin oluşmasından hukukun inşasına, eğitimden iktisada, aileden çevreyle ilişkilere, hayatın bütün alanlarına yönelik değerlerin köklerinin birleştiği mekândır. Peygamber efendimiz henüz hicret yolundayken, ilk fırsatta Kuba’da yapımında bizzat kendisi de çalışarak bir mescid inşa etmiş, Medine’ye hicretle birlikte, Mescid-i nebi’nin temelini atmıştır. Mescid-i nebinin fonksiyonlarına baktığımızda; eğitimden iktisada kadar, bireysel, toplumsal ve idari bütün işlerin mescid içinden yürütüldüğünü görmekteyiz. Nitekim İslam’ın en güzide topluluğu olan sahabe nesli bu mescitten yetişmiştir. “Camiler bir İslam beldesinin en somut şiarıdır…” TEOG KALKACAK DENİLDİ VE KALKTI TEOG YERİNE YERİNDE SINAV SİSTEMİ GELİYOR ÜNİVERSİTE GİRİŞ TEK SINAVLA OALCAK ÇOCUKALRIMIZ İÇİN HAYIRLI OLUR İNŞAALLAH Cumhurbaşkanı 'Eğitimde ve kültürde istenen başarıyı yakalayamadık.'' Dedi. İsteyen istediği okula gidecek YILDIRIM, liseye giriş sınavı TEOK'un kaldırılacağını anlatırken başlıktaki vaatte bulundu; "Sistem değişikliği diye birşey yok" dedi. TÜRKİYE'de en fazla değişiklik yapılan bakanlık Milli Eğitim oldu. 2002'den beri 6 bakan geldi. Liselere giriş sınavı ilk kez 2004'te değişti. LGS gitti, OKS geldi, OKS gitti 3 aşamalı SBS geldi. Sonra TEOG'u buldular. Ondan da 3 yılda vazgeçtiler. Tüm denemelere rağmen eğitimde kalite artmadı olan geleceğimiz çocuklara oldu. CUMA GÜNLERİ ÇIKAN SİYASİ GAZETE Tel. : 662 19 85 - 662 62 62 Adres: Cebeci Mh. Sipahi Sk. No: 1/A DURSUNBEY/BALIKESİR hakimiyetgazetesi@windowslive.com Gazetemize gönderilen yazılar yayınlansın veya yayınlanmasın iade edilmez. İmzalı yazıların sorumluluğu sahibine aittir. Senelik Abone : 100 TL. Tüzük İlanı : 200 TL. Zayi İlanı : 10 TL. Kongre İlanı : 300 TL. ResmiİlanCm : 10,40 TL. Fiatı : 30 Kr. DURSUNBEY HAKİMİYET MATBAASI TESİSLERİNDE DİZİLMİŞ VE BASILMIŞTIR SAHiBi : mEHmET YARmA SORUMLU YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ HATiCE YERliTÜRK SAYFA SEKRETERİ : CEmAl BAKIR MUHABİRLER ZEKERİYA TURAN - MEHMET ÇAY MEHMET YARMA - ZUHAL YARMATUĞÇE ADAK hakimiyet 06 EKİM 2017 DURSUNBEY HAKİMİYET GAZETESİ ilAN Derneğimizin Olağan Genel Kurul Toplantısı 22.10.2017 tarihinde Öğretmenevi toplantı salonu-DURSUNBEY adresinde Saat: 14:00'da yapılacaktır. Çoğunluk sağlanamadığı takdirde 31.10.2017 tarihinde aynı yer ve saatte ekseriyet aranmaksızın yapılacaktır. Tüm üyelerimizin genel kurula katılmaları ilanen rica olunur. Halil ERKEK Dursunbey Folklor Araştırma Eğitim ve Turizm Derneği Yönt.Kur.Bşk GÜNDEM 1 - Açılış ve Yoklama 2- Divan Heyetinin Seçimi 3- Saygı Duruşu ve İstiklal Marşı 4- Faaliyet ve Denetim Kurulu raporlarının okunması ve kabulü 5- Yönetim ve Denetim Kurullarının ibrası 6- 2014-2015-2016 bütçelerinin okunması ve onayı 7- Üye aidatlarının belirlenmesi 8- Yeni yönetim ve Denetim Kurulunun Seçimi 9- Dilek, Temenniler ve Kapanış ECZANE ZUHAL YARMA 662 62 62 Devlet Cad. Kent Meydanı KAYA ECZANESİ YÜKSEL ECZANESİ Sipahi Sokak 662 33 00 Balıkesir Cad. 662 38 67 KORKMAZ ECZANESİ ÖZDEN ECZANESİ Eminbey Cad. Tel : 662 12 88 Bağlarbaşı Cad Tel : 662 11 00 GÜL ECZANESİ YELLİCE ECZANESİ Bağlarbaşı Cad Tel : 662 44 05 Balıkesir Cad Tel : 662 13 07 DURSUNBEY ECZANESİ AVCI ECZANESİ Park Karşısı Tel : 662 17 54 GÜVEN ECZANESİ Sipahi Sokak. Tel : 662 19 07 Bağlarbaşı Cad Tel : 662 18 00 DURBAL ECZANESİ Balıkesir Cad Tel : 662 15 65 Sayfa 6 BAlIKESiR BÜYÜKŞEHiR BElEDiYE BAŞKANI UĞUR'DAN iSTifA AÇIKlAmASI Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur'dan İstifa Açıklaması. Son günlerde Belediye Başkanlığı görevinden istifa edeceği yönünde iddialar ortaya atılan Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Edip Uğur yazılı bir açıklama yayımladı. Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Edip Uğur, bazı basın yayın organlarında yayınlanan "istifasının istendiğine" dair haberlerin gerçekle uzaktan yakından alakasının olmadığını belirtti. Uğur, kendisiyle ilgili son günlerde çeşitli basın yayın organlarında çıkan haberlere ilişkin yazılı açıklama yaptı. Bazı basın yayın organlarında, istifamın istendiğine dair yayınlanan haberlerin gerçekle uzaktan yakından alakası yoktur. AK Parti Sözcümüz Sayın mahir Ünal'ın iki gün üst üste yaptığı açıklama ve yalanlamalara rağmen, söz konusu istifa haberlerinin ısrar ve inatla dolaşımda tutulmasındaki amacı kamuoyunun takdirine bırakıyorum. (Ben istifa etmiyorum, siz görevden alın. görevden alırsanız partiden istifa eder, yoluma bağımsız belediye başkanı olarak devam ederim) şeklindeki haberler ise tamamen masa başında uydurulmuş bir kurgudan ibarettir. Söz konusu haberleri yayınlayarak bir itibar suikastına imza atmaya çalışanlar hakkında yargı yoluna başvurduğumuzun ayrıca bilinmesini isterim. 17 yıldan bu yana AK Parti'mizin bütün kademelerinde görev yapan bir nefer olarak, Cumhurbaşkanımız ve Başkomutanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde başlattığımız kutlu yolculuğumuza ilk günkü aşk ve şevk ile devam ettiğimizi milletimize saygı ile duyuruyorum. Ahmet Edip Uğur Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı BAŞ SAĞlIĞI İlçemizin tanınmış ailelerinden Köy Hizmetlerinden emekli Şöför, mesai arkadaşımız, Kasap, Ramazan NEZli (1953) Geçirdiği rahatsızlık nedeni ile Hakkın rahmetine kavuşmuş cenazesi 3 Ekim 2017 Salı günü öğle namazına mütakip Çarşı Caminde kılınan namazından sonra Dursunbey Mezarlığına defnedilmiştir. Merhuma, yüce Allahtan Rahmetler dilerken, Oğulları, Mustafa ve Mehmet NEZLİ'ye, Nezli Ailesine, Eş, Dost ve Sevenlerine Baş Sağlığı Dileriz. Zuhal YARmA Eczacı mehmet YARmA Hakimiyet Gazetesi hakimiyet 06 EKİM 2017 DURSUNBEY HAKİMİYET GAZETESİ Sayfa 7 İLÇEMİZ CAMİLERİNDE 2017 - 2018 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI KIŞ KUR'AN KURSLARI BAŞLADI Diyanet İşleri Başkanı Erbaş’tan, Kur’an Kursları 2017-2018 Eğitim-Öğretim Yılı Açılış Mesajı Bismillahirrahmanirrahim Sevgili öğrenciler, kıymetli veliler ve saygıdeğer Kur’an Kursu öğreticisi meslektaşlarım, Diyanet İşleri Başkanlığı, kurulduğu günden bu yana, “halkımızı din konusunda aydınlatmak” görevini hakkıyla yerine getirmek için; büyük bir özveri, hassasiyet, titizlik ve samimiyetle çalışmaktadır. Bu doğrultuda, arzu eden vatandaşlarımıza, Kur’an’a ve Sünnete bağlı kalarak, İslam’ın ana yolunu, doğ- ru ve güvenilir dini bilgiyi nitelikli eğitimciler aracılığıyla öğreten Başkanlığımız, geleneksel eğitim pratiklerimizi güncelleştirmesinin yanı sıra, çağın fiziki ve teknolojik araçlarından ve yeni tekniklere göre hazırlanan eğitim materyallerinden yararlanmaya önem vermektedir. Milletimizin İslam dinini öğrenme konusunda kurumumuza gösterdiği güven ve ilgiyle birlikte, eğitim programlarının çeşitlenmesi ve yeni programların geliştirilmesi ihtiyacı her geçen gün artmaktadır. Bunun yanı sıra, eğitimcilerin kazanımlarının korunması ve niteliklerinin düzenli şekilde artırılması da İslam dininin öğretilmesi açısından hayati öneme sahiptir. Diyanet İşleri Başkanlığı, bir yandan program geliştirme faaliyetlerini sürdürürken, diğer yandan da hizmet içi eğitim seminerleri ile öğreticilerimizin mesleki yeterliliklerini geliştirmeye devam etmektedir. Dursunbey Çarşı Camiin de öğrencilerimiz Sevgili öğrenciler! Kur’an kurslarımızı tercih ederek hayatı- nızın en güzel kararını vermiş bulunmaktasınız. Sizleri bu KAYIP Nüfus hüviyet cüzdanım kaybolmuştur. Hükümsüzdür. Ahmat Erdoğan DURSUNBEY özel ve anlamlı kararınızdan dolayı tebrik ediyorum. Kurslarımıza özveriyle devam ettiğinizde; Kur’an-ı Kerim’i düzgün ve tecvid kurallarına uygun bir şekilde okuyacak; sağlam bir itikat, bilinçli bir ibadet, güzel bir ahlak sahibi olacak, aynı zamanda Sevgili Peygamberimiz’i (sav) hayatı ve sözleri ile daha yakından tanışmış olacaksınız. Yüce Kitâbımızı satırlardan gönüllerinize ve kalplerinize aktaracak, yüzüne Kur’an okuyan sizler, yüzlerinden Kur’an’ın gü- zelliği okunan mü’minler olacaksınız. Kıymetli Öğreticiler! Yeni bir eğitim-öğretim yılına başlamanın heyecanı ile çarpan yüreklerinizle, öğrencileriniz için günlerdir sürdürdü- ğünüz hazırlıklarınızı tamamladınız. Artık onları karşılamaya hazırsınız. Allah Rasulü’nün; “en hayırlı ve en şerefli” diye vasıflandırdığı nasipli kişiler sizlersiniz. Bu sebeple, anne ve babaları tarafından sizlere emanet edilen öğrencilerimize, İslam dinini doğru bir biçimde öğretmek temel prensibiniz olmalıdır. Milletimizi din kisvesi altında kandırmak isteyen din, vatan ve devlet düşmanlarına karşı bilinçlendirmek ve uyanık tutmak da sizin öncelikli vazifenizdir. Bu vesile ile; 2017-2018 Eğitim-öğretim yılının hayırlara vesile olmasını temenni eder, kıymetli öğreticilerimize, sevgili öğrencilerimize, velilerimize, müftülük personelimize ve mesai arkadaşlarıma Cenab-ı Allah’tan muvaffakiyetler dilerim. M.Çay Prof. Dr. Ali ERBAŞ Diyanet İşleri Başkanı kalorifer yakma belgeli - kalorifer yakılır aydın damla Tel. : 0 531 502 11 48 - 0 544 443 37 03 hakimiyet ORTADOĞU SURİYE - IRAK İSLAM ÜLKELERİNİN KANAYAN YARASIDIR KOYNUMUZDA YILAN BESLEMİŞİZ. Alın şimdi bayrak meselesinin nerelere geldiğini görün. Adam 16 yaşından beri hayal ettiğim referandumu yapacağım diye diretti ve bölgenin en güçlü iki devleti, Türkiye ve iran'ın karşı çıkmalarına rağmen, (Esasında Türkiyeden başka cidi,ciddi şiddetle karşı çıkan'da yok) Türkiye için referandum yok hükmündedir, sınır kapılarını ve petrol vanalarını kapatırsak aç kalırsınız dememize rağmen, hatta bir gece ansızın gelebiliriz, en büyük destekciniz israil sizi kurtaramaz dememize rağmen, barzani referandum'u dediği gibi yaptı ve yüzde dosan çivarında evet oyu cıktığı söyleniyor. (barzaninin bu referandumuna Suriye ve Irak merkezi hükümetleride karşılar ama müdahale edecek gücleri yok.) ABD ise tavşana kaç tazıya tut politikası izliyor. Bu referandumu yapmayacaksın diyemedi. Ertele dedi, Belki de ben ertele diyorum. Amma sen bildiğin gibi yap da demiş olabilir. İsrail Kürdistan’ı kendi jandarması olarak görüyor. Onun için Kürdistan’ın kurulmasından yana. Küstah barzani Türkiye ye sert tavırlar koyuyor. Sınırımıza kadar geliyor. Orada tavrını sert bir şekilde dile getiriyor. Türkiye sonucuna katlanır demekle yetiniyor. ucunda ölümde olsa referandumu yapacağım, siz kerkük'e karışırsanız bende Diyarbakır'ı karıştırırım diyor. Nedir bu sonucuna katlanırın anlamı? Biz bu kelimeyi çok duyduk. Fakat olacak olan şey oldu. sayın cumhurbaşkanımız bu bir savaş sebebidir ansızın gelebiliriz diyor,sayın Başbakanımız'da savaş yok diyor,Allah korusun bölgedeki bir kıvıcım ortalığı cehenneme cevirir, bizde bu bataklıktan çok zarar görürüz, Allah aşkına, bu adamı bir devlet başkanı gibi karşılamadık mı? Hava limanlarına Kürdistan bayrağı çekmekle, Barzani’yi Kürdistan’ın başkanı olarak karşılamış olmazmıyız? O zaman Kürdistan devleti hayalleri bilinmiyormuydu? ABD Kürdistan’ın kurulmasını istiyor. Ne için istiyor? İsrail’i Kürdistan’ın ve ortaduğunun jandarması yapacakları için istiyorlar. ABD’nin Ortadoğu projesinin içeriği bu olayla ilgilidir. İsrail de kendi menfaatleri söz konusu olduğu için. Kürdistan’ın kurulmasını istiyor. Türkiye nin karşısında hem ABD, hem de İsrail var. Yukarı tükürse bıyık, aşağı tükürse sakal. İşte buda dış politikanın ne durumda olduğunun bir göstergesidir. Devletlerin dış politikalarında dostluktan çok menfaatler önemlidir. Bu şekilde yorumluyoruz. Geriye doğru bir defa daha dönelim. Bir devletin sınırları içersinden başka bir ülkenin silahlı kuvvetleri silahları ile birlikte geçemez. Barzani’n Peşmergeleri bizim topraklarımız içerisinden kuzey Suriye ye geçip. başka bir kürt guruba desteğe gitmedi mi? Korunmalarını da Türk ordusu sağlamadı mı? Birde Kerkük petrollerinin dış ülkelere satışının gerçekleşmesini sağlayan petrol boru hattı var. Bu taşınan petrolden bizde Türkiye olarak faydalanıyoruz. İşte bu petrol boru hattı anlaşması nasıl yapıldı. Birde bu olay var. Bu kozu Türkiye kullanabilir. Başbakanımız barzaniye petrol vanasını kapatırsak gününüzü görüsünüz diyor, Maliye bakanı'da Petrol vanasının kapatılmaması lazım, kapatılırsa ekononiye zararı olur demeye getiriyor. Doğru söylüyor olabilir kanatindeyiz. Eğer biz petrol vanalarını kapatırsak bu borudan petrol alan diğer ülkeler ilede aramız açılabilir buda başka bir krize sebep olabilir. Şimdi 25 Eylülde Barzani bu referandumu yaptı. Bekleyip göreceğiz. Ülkemiz için hayırlı olanı hangisi ise o olsun. İnşallah iyi bir yol bulunur. Çükü ordumuzu savaşa sokmak yıpratıcı olur. Bir gece ansızın gelebiliriz denmesine,1926 Ankara anlaşmasına göre Kuzey Iraktaki Türk şehri Kerkük'e girebiliriz denmesine rağmen, Başbakanımızın dediği gibi savaşa gitmiyoruz.Sayın cumhurbaşkanımızın, barzani ve yaptığı referandum hakkındaki eylem ve söylemlerini destekliyoruz. Hayırlısı ne ise onun olmasını temenni ediyoruz. Allah hakkımızda hayırlı olanını versin. Yüce Allah, Vatanımızı,Milletimizi, Devletimizi, Bayrağımızı ve Birlik, Beraberliğimizi korusun inşaallah Amin.Saygılarımla Mehmet Yarma 06 EKİM 2017 DURSUNBEY HAKİMİYET GAZETESİ Sayfa 8 BALIKESİR ECZACILAR ODASI'NIN GENEL KURUL TOPLANTISI YAPILDI Balıkesir Eczacılar Odası yeni yönetim kurulu: Asil 1 - Ecz. Sertaç Özmen (Başkan) - 2 Genel Sekreter Ecz. Alp Ragıp Yalçınkaya - 3 Sayman Ecz. Göksel Gümüş - Üye Ecz. Nuray Babayiğit, Üye Ecz. Dilek Sayar,- Üye Ecz. Dilara Başeğmez Çakır,- Üye Ecz. Özgül Hancılar. SÜT ÜRETİCİLERİ VE SÜT ÜRETİCİSİ ÇİFTÇİLER, SÜT FİYATLARININ 2 TL. OLMASINI İSTİYORLAR. Geçen sayımızda Çiğ süt fiyatı 1,30 TL. olarak belirlendi Üretici memnun değil diye yayımlanan haberimizi, değerlendiren İlçemizdeki süt üreticileri Gazetemizi arayarak süt üreticilerinin bu gün gelmiş olduğu sıkıntılı durumlarını anlattılar. 2016 yılında 1,150 TL. olan bir litre soğutulmuş sütün fiyatı 2017 yılı başında 1,210 TL ye yükseltildi daha sonra bu sene ağustos ayında soğutulmuş çiğ süt fiyatları 1,30 TL olarak belirlendi. Ulusal süt konseyi son olarak maliyet fiyatlarındaki artışları göz önünde tutarak çiğ süt fiyatlarını 1 Ekim ayından itibaren 1,40 TL. olarak belirlemesine rağmen bu artış üreticileri ve sütü üreten çiftçi vatandaşlarımızı hiç memnun etmedi. Neden diye sorduğumuzda bir dokun bin ah işit misali. 2016 Yılında slajlık yemi 198 kr.dan alırken 2017 yılında 245 Kr'tan aldık. Samanı 2016 yılında 270 kr'tan alırken 2017 yılında 450 kr'tan aldık, İşçilik fiyatları da yüzde 40 artırmasına rağmen, soğutulmuş çiğ süte bu zaman içerisinde maliyetlere göre yarı yarıya düşük yüzde 22 civarında zam yapılmış oldu. 1 Ekim ayından itibaren 1 Lt. sütün fiyatı 1,40 TL. olarak belirlenmesine rağmen, bizden sütün 1 Lt'sini 1,25 - 1,50 arası TL. den alıyorlar ve biz sütçülükten zarar ediyoruz, et fiyatları dersen karma karışık, böyle giderse süt üreticileri çok zor durumda kalır. dediler. Biz hayvanlarımızı satmadan veya kesime göndermeden süte, maliyet fiyatlarındaki artış oranında zam yapılmalıdır, deniliyor. Z.Turan