1 Düzenleyen ANKARA AKUPUNKTUR VE TAMAMLAYICI TIP DERNEĞİ 19. Sokak (Eski 60. Sk.) No: 36/2 Emek/ANKARA Telefon: (0312) 213 99 00 - 0541 731 57 52 Sempozyum Başkanı Prof.Dr. Cemal ÇEVİK Sempozyum Düzenleme Kurulu Dr. Ayfer KUZULUGİL Doç. Dr. M. Tuğrul CABIOĞLU Uzm. Dr. Bülent ÇİVİTÇİ Prof. Dr. Osman ÖZCAN Dr. Ersel GEÇİOĞLU Dr. Ahmet DÖKER Uzm. Dr. H. Volkan ACAR 136 İÇİNDEKİLER Program 27 Eylül 2013 Cuma 28 Eylül 2013 Cumartesi 29 Eylül 2013 Pazar Konferans ve Sözlü Bildiriler Workshoplar 7 8 9 10 9 150 136 PROGRAM 136 PROGRAM 27 Eylül 2013 CUMA 12.00-14.00 A SALONU KAYIT OTURUM BAŞKANLARI: Dr. Osman ÖZCAN, Dr. Ersel GEÇİOĞLU 14.00-14.10 AÇILIŞ KONUŞMASI Dr. Cemal ÇEVİK 14.10-14.35 OPTİK BİR KANAL OLARAK PRİMOVASKÜLER SİSTEM Dr. Cemal ÇEVİK 14.35-15.00 YENİDOĞAN VE TAMAMLAYICI TIP Dr. Aylin TARCAN, Dr. M. Tuğrul CABIOĞLU 15.00-15.30 KAHVE MOLASI OTURUM BAŞKANLARI: Dr. Tuğrul CABİOĞLU, Dr. Ş. Setenay MİT 15.30-15.55 BİOREZONANS TEDAVİSİNDE BÜTÜNSEL YAKLAŞIM Dr. Kemal Nuri ÖZERKAN 15.55-16.20 AKUPUNKTUR İLE İLGİLİ BİLİMSEL YAYINLARA GENEL BİR BAKIŞ Dr. Ahmet KALAYCIOĞLU 6 AKUPUNKTUR VE TAMAMLAYICI TIP SEMPOZYUMU 3. PROGRAM 28 Eylül 2013 CUMARTESİ A SALONU OTURUM BAŞKANLARI: Dr. Ayfer KUZULUGİL, Dr. Ahmet DÖKER 08.45-09.10 AKUPUNKTUR VE İMMÜNİTE Dr. Fatih AKÇAY, Dr. Yasemin ÇAYIR 09.10-09.35 MİGREN VE AKUPUNKTUR Dr. Nilgül YARDIMCI, Dr. Sevgin Ö. İŞERİ, Dr. M. Tuğrul CABIOĞLU 09.35-10.00 ALERJİ VE AKUPUNKTUR Dr. M. Fuat ABUT 10.00-10.30 KAHVE MOLASI OTURUM BAŞKANLARI: Dr. Banu ÇAYCI, Dr. H. Volkan ACAR 10.30-10.55 AKUPUNKTUR VE MULTİPL SKLEROZ Dr. Ş. Setenay MİT 10.55-11.20 AURİKULER FAZLAR Dr. Ayfer KUZULUGİL 11.20-11.30 KEMOTERAPİ UYGULANAN ONKOLOJİ HASTALARINDA TAMAMLAYICI BİR TEDAVİ: AKUPUNKTUR Dr. Demet TAŞ, Dr. Doğan UNCU, Dr. Mehmet Ali ŞENDUR, Nuran KOCA, Dr. Nurullah ZENGİN 11.30-11.55 MÜZİKLE TEDAVİ, TARİHİ GELİŞİMİ VE UYGULAMALARI Dr. Z. Işıl BİRKAN AKUPUNKTUR VE TAMAMLAYICI TIP SEMPOZYUMU 3. 7 PROGRAM 28 Eylül 2013 CUMARTESİ 11.55-13.30 A SALONU ÖĞLE YEMEĞİ OTURUM BAŞKANLARI: Dr. Kemal Nuri ÖZERKAN, Dr. Yalçın KIRICI 13.30-13.55 ROMATOİD ARTRİTİN AKUPUNKTURLA TEDAVİSİ Dr. Baha ÇELİK 13.55-14.20 FİBROMİYALJİDE AKUPUNKTUR Dr. Bülent ÇİVİTÇİ 14.20-14.30 LATERAL EPİKONDİLİTTE AKUPUNKTUR VE “EXTRACORPOREAL” ŞOK DALGA TEDAVİSİ (ESWL) ETKİNLİKLERİNİN KARŞILAŞTIRILMASI Dr. Hüseyin ARSLAN, Fzt. Zeynep HAZAR 14.30-14.40 MULTİPL MYELOMALI BİR OLGUDA BORTEZOMİBE BAĞLI GELİŞEN NÖROPATİK AĞRIDA AKUPUNKTURUN ETKİNLİĞİ: OLGU SUNUMU Dr. Sibel MANDIROĞLU, Dr. Cemal ÇEVİK, Dr. Meltem AYLI 14.40-14.50 AKUPUNKTURUN KAVRAMA KUVVET VE KAVRAMA ENDURANSINA ETKİSİ Dr. Hüseyin ARSLAN, Fzt. Zeynep HAZAR 14.50-15.00 BELL PARALİZİSİNDE AKUT DÖNEMDE UYGULANAN AKUPUNKTUR VE KİNEZYOLOJİK BANTLAMANIN, FARMAKOTERAPİ VE FİZYOTERAPİ GİBİ KLASİK METODLARA KATKISI: OLGU SUNUMU Dr. Derya ÖZMEN ALPTEKİN, Dr. Ahmet Kürşat DURAL, Fzt. Yelda PEKBAY 8 AKUPUNKTUR VE TAMAMLAYICI TIP SEMPOZYUMU 3. PROGRAM 28 Eylül 2013 CUMARTESİ 15.00-15.30 A SALONU KAHVE MOLASI OTURUM BAŞKANLARI: Dr. M. Tuğrul CABIOĞLU, Dr. Fatih AKÇAY 15.30-15.55 MANUEL TIP Dr. Salih SALMANLI 15.55-16.20 TONG REN ENERJİ TEDAVİSİ Dr. Taner AYDIN 16.20-16.45 AKUPUNKTUR UYGULAMASININ FİBROMYALJİ SENDROMUNA ETKİLERİ Dr. Merve YÜKSEL, Dr. M. Tuğrul CABIOĞLU 16.45-16.55 İNMELİ BİR OLGUDA GELİŞEN NÖROPATİK AĞRININ AKUPUNKTUR TEDAVİSİNE DRAMATİK YANITI: OLGU SUNUMU Dr. Sibel MANDIROĞLU, Dr. Hülya ŞİRZAİ, Dr. Fatma YUMUŞ, Dr. Canan ÇULHA 16.55-17.05 NABIZ MUAYENESİ İLE MERİDYENLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ Dr. Yalçın KIRICI, Dr. Sibel MANDIROĞLU, Dr. Burak GÜLCEN, Dr. Can TURAN, Dr. Cemal ÇEVİK 17.05-17.15 BICOM BİYOREZONANS İLE DİLATE KARDİYOMYOPATİNİN TAMAMLAYICI TEDAVİSİ Dr. Esra KIRSEVER AKUPUNKTUR VE TAMAMLAYICI TIP SEMPOZYUMU 3. 9 PROGRAM 29 Eylül 2013 PAZAR A SALONU OTURUM BAŞKANLARI: Dr. Taner AYDIN, Dr. Ahmet DÖKER 08.45-09.10 AKUPUNKTUR VE İN VİTRO FERTİLİZASYON Dr. Banu ÇAYCI 09.10-09.20 VARİKOSEL CERRAHİSİ SONRASI DEVAM EDEN İNFERTİLİTE OLGUSUNDA AKUPUNKTURUN ETKİNLİĞİ Dr. Pelin DİLMEN, Dr. H. Volkan ACAR 09.20-09.30 BİR HİPEREMESİS GRAVİDARUM VAKASININ AKUPUNKTUR İLE TEDAVİSİ Dr. Cemal ÇEVİK, Dr. Kamil TUZGÖL 09.30-09.40 AŞIRI AKTİF MESANEDE AKUPUNKTUR VE ANTİKOLİNERJİK TEDAVİ ETKİNLİKLERİNİN KARŞILAŞTIRILMASI Dr. Hüseyin ARSLAN, Dr. Melih SUNAY 09.40-10.05 AKUPUNKTUR ANESTEZİSTLER TARAFINDAN KULLANILABİLİR Mİ? Dr. H. Volkan ACAR 10.05-10.30 KAHVE MOLASI OTURUM BAŞKANLARI: Dr. Bülent ÇİVİTÇİ, Dr. Ş. Setenay MİT 10.30-10.55 SPOR YARALANMALARI VE AĞRI TEDAVİSİNDE ENERJİ TIBBI YAKLAŞIMI Dr. Taner AYDIN 10.55-11.20 BESLENMENİN KOZMETİK AKUPUNKTUR ÜZERİNE ETKİSİ Dr. Asuman KAPLAN ALGIN 11.20-11.30 ABREAKTİF AKUPUNKTUR Dr. Bülent URAN 11.30-11.55 HEKİMİN YASAL SORUMLULUĞU İ. Hamit HANCI 10 AKUPUNKTUR VE TAMAMLAYICI TIP SEMPOZYUMU 3. PROGRAM 29 Eylül 2013 PAZAR 11.55-13.30 A SALONU ÖĞLE YEMEĞİ OTURUM BAŞKANLARI: Dr. Ayfer KUZULUGİL, Dr. Ahmet KALAYCIOĞLU 13.30-13.55 PROLOTERAPİ Dr. Hasan DOĞAN 13.55-14.20 5 ELEMENT VE AĞIR METAL İLİŞKİSİ VE AKUPUNKTUR YÖNTEMİ İLE AĞIR METAL DETOKSU Dr. Doğu YILDIRIM 14.20-14.45 LİMBİK ANSEFALİT VE AKUPUNKTUR: OLGU SUNUMU Dr. Cemal ÇEVİK 14.45-15.00 KAPANIŞ KONUŞMASI Dr. Cemal ÇEVİK AKUPUNKTUR VE TAMAMLAYICI TIP SEMPOZYUMU 3. 11 PROGRAM WORKSHOPLAR 28 Eylül 2013 CUMARTESİ 10.30-11.30 B SALONU DEPRESYON VE AKUPUNKTUR Dr. M. Fuat ABUT 11.30-12.00 YARDIMCI AKUPUNKTUR YÖNTEMLERİNDEN KUPA UYGULAMASI Dr. Asuman KAPLAN ALGIN 13.30-14.30 AURİKULOTERAPİDE 3 FAZ NOKTA PROJEKSİYONU Dr. Ayfer KUZULUGİL 14.30-15.00 YARDIMCI AKUPUNKTUR YÖNTEMLERİNDEN İNTRADERMAL İĞNELEME Dr. Asuman KAPLAN ALGIN 15.30-16.15 BİOREZONANS TEDAVİSİNDE BÜTÜNSEL YAKLAŞIM Dr. Kemal Nuri ÖZERKAN 16.15-17.00 ÇİN’İN GELENEKSEL WUXING (BEŞ ELEMENT) TERAPÖTİK MÜZİĞİ Dr. Z. Işıl BİRKAN 29 Eylül 2013 PAZAR 08.45-10.00 B SALON TIBBİ HİPNOZ Dr. Osman ÖZCAN 10.30-11.45 EL KOLONU TEDAVİSİ Dr. Cemal ÇEVİK 11.45-12.00 MANUEL TIP Dr. Salih SALMANLI 12 AKUPUNKTUR VE TAMAMLAYICI TIP SEMPOZYUMU 3. KONFERANS VE SÖZLÜ BİLDİRİLER KONFERANS VE SÖZLÜ BİLDİRİLER BİYOFONLAR PRİMOVASKÜLER SİSTEMİ Prof. Dr. Cemal ÇEVİK Gazi Üniversitesi Tıp Füakültesi, Biyokimya ABD, Akupunktur Polikliniği ve Kurs Sorumlusu Son zamanlarda akupunkturun etkin bir tedavi metodu olarak izlenmesi nasıl etkin olduğu ile ilgili sorular üretmeye başladı. Akupunkturdaki Çiy, akupunktur noktası, akupunktur meridyenleri ve bu meridyenlerde Çiy akışı (enerji) gibi temel kavramların doğruluğu üzerinde çalışmalara yönelindi. İşte bu çalışmalardan en önemlilerden birisi Kim Bonghan’ın çalışmalarıdır. Kuzey Koreli bir doktor ve fizyolog olan Kim Bonghan‘ın 1960 yıllarında sinir sistemi, damar sistemi ve lenf sisteminden farklı bir anatomik ve histolojik yapıya sahip bir ağ sisteminin varlığından bahsetti. Bu sistemi akupunktur’un meridyen kavramının fiziksel bir şekli olarak açıkladı. Ona göre bu kanallar sitemi anatomik olarak mevcuttu. Ve içerisinden özel bir sıvı akıyordu. Kanalların özel bir endotelyal hücreleri vardı. Çok ince bir duvar yapısına sahip olan endotel hücrelerinin çubuk şeklinde nükleusları vardı. Bu hücrelerin içlerini döşediği kanalcıklar sistemi korpusküllere açılıyordu. Kanalların içerisinden ise yoğun bir sıvı akıyor ve bu sıvının içersinde DNA granülleri, proteinler, adrenalin, nordarenalin gibi birçok biyokimyasallar bulunuyordu. Bu kanal içerisindeki sıvıda sanallar adını verdiği mikrohücreler vardı. Bu hücreler, bir kök hücre gibi davranıyor, mitozdan farklı bir bölünme ile hücre haline dönerek tahribat olan organları yeniliyorlardı. Kim Bonghan bu gözlemlerini kendi geliştirdiği bir mavi boya ile yapmıştı. Kim, kendi geliştirdiği boyama tekniğini açıklamadığı için gözlemleri başka bilim adamları tarafından doğrulanamadı. Kuzey Kore’deki Kim Kyung-rak adlı milli bir enstitüde bu çalışmalarını yapmıştı. Kim 1966’da öldü, çalıştığı enstitü 1966 yılında yılında kapandı. Bu enstitü ve çalışma arkadaşlarıyla ilgili geriye hiçbir belge kalmadı. Bir Japon bilim adamı Satoru Fujiwara, Kim’in çalışmalarına dayanarak 1967 yılında” akupunktur ve meridyenlerin keşfi” adlı hem bir Japonca olmak üzere makale hem de bir kitap yazdı. 14 AKUPUNKTUR VE TAMAMLAYICI TIP SEMPOZYUMU 3. CONFERENCES AND ORAL PRESENTATİONS BIOPHOTONS PRIMOVASCULAR SYSTEM Prof. Dr. Cemal ÇEVİK Gazi University Medical Faculty Blochemisty Dept. Manager of Acupuncture Treatment Unit The therapeutic effects of acupuncture are being increasingly accepted worldwide and it is increasingly imperative to elucidate the mechanism of acupuncture’s effects in terms of modern scientific concepts and terminologies. It must therefore be asked what is special about the acupuncture points (AP) and meridians (AM) and what distinguishes them from other neighboring areas of the skin. If there are special features, how does needling or other stimulation applied at APs function? To answer these questions, one must investigate the anatomical structure of APs and AMs. The Bonghan system is a newly-discovered circulatory system, which corresponds to classical acupuncture meridians and was discovered in the early 1960s by Bonghan Kim. Despite its potential importance in biology and medicine, it has been ignored or forgotten for a long time. Only recently have most of its significant parts, such as the Bonghan system (BHS) inside blood or lymph vessels, on the surfaces of internal organs, and in brain ventricles, been confirmed. For this, novel methods using modern technology were necessary because Bonghan Kim did not describe his methods. For example, Among other methods, the discovery of a BHS-specific dye, trypan blue, was one of the most important original contributions that made BHS observation possible. With this technique, the BHS in adipose tissue became traceable, and the BHS was discovered on the fascia surrounding tumor tissues, a finding which may have great significance in relation to serious health problems in modern society, namely, obesity and cancer. AKUPUNKTUR VE TAMAMLAYICI TIP SEMPOZYUMU 3. 15 KONFERANS VE SÖZLÜ BİLDİRİLER YENİDOĞAN VE TAMAMLAYICI TIP *Prof. Dr. Aylin TARCAN **Doç. Dr. M. Tuğrul CABIOĞLU Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi *Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları, Neonatoloji Bilim Dalı **Fizyoloji Bilim Dalı Yenidoğan bebekle yaşamının ilk günlerinde doğum hekimi, aile hekimi, çocuk doktoru ve yenidoğan doktoru ilgilenmektedir. Doğumu takip eden süreçte bebek için sağlık sorunları fiziksel, zihinsel, sosyal, ekonomik zorlayıcı şartlar iken; anne-baba için sorun aşırı teslimiyet, koruyuculuk ve yetersizlik duygusu olabilmektedir. Hekimler için ise bebekle ilgili bedensel sağlık sorunları ön plana çıkmaktadır. Ancak çağdaş tıp bu sorunlara bütüncül bakabilmeli, ve çözüm üretmeye çalışırken kadim şifa bilgisinden faydalanabilmelidir. Aslında doğumdan itibaren doğum ve yenidoğan sağlığına alternatif farklı bakış açıları getirmeye çalışan pek çok hekim vardır. Çağdaş tıp kaygı, korku, stres, depresyon, hastalıkla ilgilenilirken yakın zamanda iç güdüler, yaşam sevinci ve iyi olmak-hissetmekle de ilgilenmeye başlamıştır. Sağlık bir bütün olarak fiziksel, psikolojik ve sosyal olarak iyi olma halidir. Yenidoğan bakımında anneyi ve bebeği destekleyen şifa bilgisi çağdaş tıbbi bakımla birleştirilebilir. Bu konuda en yaygın uygulama kanguru bakımıdır. Üzerinde çalışılan diğer konular masaj tedavisi, terapatik dokunma, akupunktur, akupres olarak sıralanabilir. Fetus için anneyle temas, güvenlik ve sıcaklığın temelidir. Doğum sonrasında ise anne ile yakın olma ve onunla tensel temas dış dünya ile iletişim kurmanın ilk örneğidir. Çok farklı kültürlerde, bebeklerin ilk aylarından başlayarak gelişim süreçlerinde karşılaşılan sindirim bozuklukları, infantil kolik, uyku düzensizlikleri gibi sorunlarında, yoğun tensel temas ve masaj, etkin bir tedavi yöntemi olarak bilinip halk arasında yaygın olarak kullanılmaktadır. Bu konuyla ilgili olarak akupunktur, akupres, lazer akupunktur ve parmak emmenin yenidoğan dönemindeki girişimsel ağrıya etkisi sunulacaktır. 16 AKUPUNKTUR VE TAMAMLAYICI TIP SEMPOZYUMU 3. CONFERENCES AND ORAL PRESENTATİONS NEONATAL CARE AND COMPLEMENTARY MEDICINE *Prof. Dr. Aylin TARCAN **M. Tuğrul CABIOĞLU MD. * Başkent University Medical Faculty, Head of Neonatology * Başkent University Medical Faculty, Physiology Dept. The obstetrician, family doctor, pediatrician and neonatologist take care of a newborn baby from the first days of his life. After the birth, the problems for the baby come out as, physical, mental, social, economic, coercive conditions. But for parents the problem is excessive submission, protection and a sense of inadequacy; and for physicians, it is potential health problems. But “Medicine” should have a common point of view for each one of these. Modern medicine, while trying to solve these problems, can also benefit from the knowledge of ancient healing. In fact, many physicians try to bring alternative perspectives to the childbirth and newborn health. Modern medicine mainly deal with anxiety, fear, stress, depression, disease, but also started to interest in feeling the joy of life, instincts and well-being recently. Health is a whole state of physical, psychological and social well-being. In newborn care, supporting the mother and her baby by the ancient healing knowledge can be combined with modern medical care. In this regard, the mostly studied and practiced method is the kangaroo care. The other few subjects recently studied are massage therapy, therapeutic touch, acupuncture, and acupressure. For the fetus, contact with the mother’s body is the basis of feeling secure and confident for him. After the birth, being close to mother and the sensual touch is the first example of communicating with the outside world. In different cultures, during the development of babies from the first months; problems such as digestive disorders, infantile colic and sleep disturbances, intense sensual touch and massage are known as effective methods of treatment. About this issue, the effects of acupuncture, laser acupuncture, acupressure, and nonnutritive sucking on painful interventions will be discussed in this presentation. AKUPUNKTUR VE TAMAMLAYICI TIP SEMPOZYUMU 3. 17 KONFERANS VE SÖZLÜ BİLDİRİLER BİOREZONANS TEDAVİSİNDE BÜTÜNSEL YAKLAŞIM Prof. Dr. Kemal Nuri ÖZERKAN, İ.Ü. Beden Eğ. ve Spor Y.O., Spor ve Sağlık Bilimleri ABD. Biorezonans tedavisinin uygulaması Fransız bilimci Louis de Broglie tarafından ileri sürülen kuantum fiziği dalga mekaniğine dayanır. Bu kurama göre her maddenin kendine özgü bir dalga paterni vardır. Belirli bir alerjen insan vücuduyla temas ettiğinde vücutta anormal bir dalga patternine neden olacaktır. İnsan vücudu bir alerjenle tekrar karşılaştığında ise daha güçlü bir elektromanyetik titreşim dalgasına neden olacaktır. Bu bozulmuş elektromanyetik titreşim dalgası, insan vücuduna yapıştırılmış bir elektrod yoluyla alınarak biorezonans cihazına aktarılır. Bu dalga patterni biorezonans cihazı yardımıyla ters çevrilir ve güçlendirilebilir. Ters çevrilmiş titreşim dalgası, hastanın bedenine geri gönderilerek elektromanyetik titreşim dalgası yeniden ayarlanır ve var olan sorun giderilir. Biorezonans tedavisinde insan bedenindeki tüm sorunlar için değişik frekanslar yardımıyla bir balans sağlanabileceğini ileri sürülmektedir. Biorezonans tedavi sonuçlarının klinik uygulama sonuçları ile birlikte değerlendirilmesinin daha faydalı olacağı kanaatindeyiz. Kaynaklar: 1. 2. 3. 4. 5. 6. 7. 8. 9. Becker RO and Seldon G. The Body Electric: Electromagnetism and the Fountain of Life. Morrow. New York. . Oschman J. Energy Medicine: The Scientific Basis. Churchill Livingstone. Edinburgh. London. New York. 2000. Popp FA, Warnke U et al. Eds. Electromagnetic Bio-Information. Urban and Schwarzenberg. Munich. 1989. Ludwig HW et al. A Hypothesis Concerning the Absorption Mechanism of Atmospherics in the Nervous System. Intl J Biometeor. 12: 93-98. 1968. Brugemann H. Ed. Bioresonance and Multiresonance Therapy: A New Therapy in the Ultrafine Bioenergy Range. Vol 1. Haug International. Brussels (tr Robert E Williams). 1990. Schmidt P. Bioresonance According to Paul Schmidt (Heimes, ed). Translated into English. 2007. Burr HS. Blueprint for Immortality: The Electric Patterns of Life. CW Daniel Co Ltd. Saffron Walden. Essex. SBN 85435-281-3. 1972. Nienhaus J and Galle M. Placebo-Controlled Study of the Effects of a Standardized MORA Bioresonance Therapy on Functional Gastrointestinal Complaints. Forsch Komplementarmed. 13(1): 28-34. 2006. Islamov BI, Balabanova RM et al. Effect of Bioresonance Therapy on Antioxidant System in Lymphocytes in patients with rheumatoid arthritis. Bull Exp Biol Med.134(3): 248-50. 2002. 18 AKUPUNKTUR VE TAMAMLAYICI TIP SEMPOZYUMU 3. CONFERENCES AND ORAL PRESENTATİONS HOLLISTIC APPROACH IN BIORESONANCE TREATMENT Prof. Dr. Kemal Nuri ÖZERKAN İ.U. Physical Education and Sport High School and Dept. of Health Sciences The application of the bio-resonance treatment technology to clinical practices is based on the theory of quantum physical wave proposed by the French scientist, Mr.Mr. Louis Victor De Broglie. This theory holds that each substance has its own specific wave pattern. When a certain allergen contacts the human body, it will stimulate human body to generate an abnormal wave pattern. When human body contacts the allergen again, it will generate a stronger electromagnetic vibrant wave. The disturbed electromagnetic vibrant wave can be obtained from an electrode attached to human body, and put into the Bioresonance device. After these wave patterns are reversed and magnified within the device, the reversed vibrant waves can be returned back to the sufferer’s body in a way of vibrant waves for treatment to readjust the remained electromagnetic vibrant waves into normal ones. Thus, the human body will be restored in this way. It is postulate that by the help of Bioresonance therapy, can be obtained the balance for all problems in the body. However, the bioresonance therapy results must be considered with the clinical results. AKUPUNKTUR VE TAMAMLAYICI TIP SEMPOZYUMU 3. 19 KONFERANS VE SÖZLÜ BİLDİRİLER AKUPUNKTUR İLE İLGİLİ BİLİMSEL YAYINLARA GENEL BİR BAKIŞ Prof. Dr. Ahmet KALAYCIOĞLU KTÜ Tıp Fakültesi Anatomi AD Öğr. Üyesi Akupunktur Hekimi 21 AĞUSTOS 2013 tarihi itibariyle PubMed.gov diye bilinen ve medikal konuların yayınlandığı kuruluşta “U.S. LİBRARY OF MEDİCİNE NATIONAL INSTITUTES HEALTH” 19476 yayın bulunmaktadır. Bu yayınların 5321 tanesi ağrılı durumlar ile, 912 tanesi kanser ile, 505 tanesi alt sırt ve bel ile, 336 tanesi migren ile, 564 tanesi depresyon ve psikosomatik hastalıklar ile, 422 tanesi diz hastalıkları ile, 201 tanesi sigara bağımlılığı ile, 138 tanesi infertilite ile ilgilidir. Bu çalışmaların 1790 tanesi ABD üniversiteleri ve sağlık kuruluşları, 674 tanesi İngiltere üniversiteleri ve sağlık kuruluşları, 462 tanesi Almanya üniversiteleri ve sağlık kuruluşları, 82 tanesi Fransa üniversiteleri ve sağlık kuruluşları, 76 tanesi ülkemiz üniversiteleri ve sağlık kuruluşları tarafından yapıldığı görülmektedir. Ülkemizde özellikle üniversitelerde başta akupunktur olmak üzere tamamlayıcı tıp uygulamaları yaygınlaştıkça ve uygulandıkça bilimsel yayınlarda da ciddi bir ivmelenme söz konusudur. Bunun daha da artması ve bilimsel yarışta yer almamız için ülkemizdeki hekimlere ciddi görevler düşmektedir. 20 AKUPUNKTUR VE TAMAMLAYICI TIP SEMPOZYUMU 3. CONFERENCES AND ORAL PRESENTATİONS A GENERAL APPROACH TO SCIENTIFIC LITERATURE RELATED WITH ACUPUNCTURE Prof. Dr. Ahmet KALAYCIOĞLU KTU, Faculty of Medicine Department of Anatomy Acupuncture Physician There exist 19476 articles on Pubmed, “U.S. LİBRARY OF MEDİCİNE NATIONAL INSTITUTES HEALTH”, since August 21, 2013. 5321 of these related with pain, 912 articles about cancer, 505 articles about lumbal and sacral body regions, 336 about migraine, 564 about depression and psychosomatic diseases, 422 about knee problems, 201 about cigarette addiction, 138 about infertility. 1790 of these studies were performed at universities and health foundations of USA. Other distributions of those studies are as following : 674 : England 462 : Germany 82 : France 76 : Turkey In Turkey, there would be a good acceleration about publication of scientific studies related with especially acupuncture and other alternative medical treatments. There are some responsibilities for medical doctors about further acceleration of these scientific publications and for taking place of Turkey in this scientific competition. AKUPUNKTUR VE TAMAMLAYICI TIP SEMPOZYUMU 3. 21 KONFERANS VE SÖZLÜ BİLDİRİLER AKUPUNKTUR ve İMMÜNİTE Prof. Dr. Fatih AKÇAY1, Yrd. Doç. Dr. Yasemin ÇAYIR2 Atatürk Üniversitesi Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Yöntemleri Uygulama ve Araştırma Merkezi, Erzurum 2 Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Aile Hekimliği AD, Erzurum 1 Akupunktur giderek daha fazla sayıda hasta tarafından immünolojik kaynaklı hastalıklar gibi birçok durumda tedavi amaçlı kullanılmaktadır. Fakat akupunkturun immünolojik sistem üzerine olan fizyolojik etkisi hala tam olarak anlaşılamamıştır. Literatürde giderek artan sayıda akupunkturun immünite üzerine olan etkisini araştıran çalışmalara rastlanmaktadır. Bu sunumda 1970-2013 yılları arasında Web of Science’de yayınlanmış “akupunktur ve immünite” konularını kapsayan 144 makalenin gözden geçirilmesi amaçlanmıştır. Makalelerin araştırma alanlarının daha çok immünoloji (53), enfeksiyon hastalıkları (47), mikrobiyoloji (23), integratif tamamlayıcı tıp (11) ve nöroloji (11) olduğu görüldü. Çalışmaların yayınlandığı dergi sıralamasında ilk sıralarda Infection and Immunity (44), Journal of Bacteriology (9), Applied and Environmental Microbiology (4), Vaccine (4) ve Acupuncture Electro Therapeutics Research (3) yer almaktaydı. Akupunktur ve immünite üzerine yapılan araştırmaların 1998’li yıllarda başladığı dikkat çekmekteydi. Yayın dili çoğunlukla İngilizce (130) olmakla birlikte Türkçe 3 makalenin olduğu da görülmüştür. Araştırmaların bütçelerinin National Instıtutes of Health (2), National Natural Science Foundation of China (2), NIH (2), Public Health Service (2) gibi fonlardan elde edildiği görülmüştür. Makalelerin hangi ülkelerden çıktığına bakıldığında; ilk sırada Amerika’nın (49) yer aldığı görülmüştür. Daha sonra sıralamada Almanya (18), Japonya (12), Çin (12), İngiltere (10), Kanada (6), Fransa (6) ve Türkiye (5) yer almaktaydı. Çalışmalarda en sık kullanılan noktaların ST-36 (immün sistem üzerine etkisinin araştırıldığı en önemli nokta), LI-4, LI-11, SP-6, SP-10, LU-6, BL-12, BL-13, BL-18, BL-20, BL-21, BL-23 ve GV14 olduğu görülmüştür. Geleneksel Çin Tıbbına göre; 1- Spirituel faktörler, 2- Dış patojenler, 3- Yapısal faktörler genel bağışıklık sistemini düzenler. Özellikle ST-36 gibi akupunktur noktalarının uyarılmasının β-endorfinler, immun cevap ve otonom sinir sitemi üzerinde düzenleyici etkisinin olduğu çok sayıda çalışma ile gösterilmiştir. Birçok çalışmada akupunktur sonrasında kan lökosit sayısının, eizonofil oranının, IgE ve IgA seviyelerinin değiştiği izlenmiştir. Özellikle bir çalışmada gönüllülerde üç kez LI-4 ve LU-6 noktalarına uygulanan elektro-akupunktur sonrasında kan lenfosit ve granülosit dağılımın yüksek olduğu durumlarda düşürmesi, düşük olduğu 22 AKUPUNKTUR VE TAMAMLAYICI TIP SEMPOZYUMU 3. CONFERENCES AND ORAL PRESENTATİONS durumlarda yükseltmesi yani normalize olması akupunkturun dengeleyici yönünü bir kez daha ortaya koyması açısından ilginçtir. Çalışmalarda dikkat çeken bir diğer konu ise iki çalışmada akupunkturun kan kortizolü üzerine etkisinin olmadığının gösterilmesidir. Sonuç olarak akupunkturun immün sistem üzerinde düzenleyici etkisi gösterilmekle birlikte, mekanizması tam olarak açıklanamamıştır. Bu alanda yapılacak daha fazla randomize kontrollü, iyi dizayn edilmiş çalışmalara ihtiyaç vardır. AKUPUNKTUR VE TAMAMLAYICI TIP SEMPOZYUMU 3. 23 KONFERANS VE SÖZLÜ BİLDİRİLER MİGREN VE AKUPUNKTUR *Dr. Nilgül YARDIMCI, **Dr. Sevgin Ö. İSERİ, ***Doç. Dr. M. Tuğrul CABIOĞLU *Turgut Özal Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalı **Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Fizyoloji Anabilim Dalı ***Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi Fizyoloji Anabilim Dalı, Akupunktur Tedavi Ünitesi Akupunktur iğnesinin akupunktur noktasına batırılmasıyla başlayan uyarılar, medulla spinalis, beyin sapı ve merkezi sinir sisteminde kortekse kadar ulaşır ve mezensefalonda periakuaduktal gri cevher ve periventriküler bölgedeki nöronları uyararak ağrı kontrol sistemini harekete geçirmektedir. Ağrı kontrol sisteminin uyarılmasıyla beyin dokusunda ve plazmada beta endorfin (BE), enkefalin, serotonin ve norepinefrin düzeylerinin yükselmesiyle analjezik ve antienflamatuar etkiler meydana gelmektedir. Ayrıca akupunktur iğnesinin akupunktur noktasına batırılmasıyla başlayan uyarılar hipotalamus ve hipofizde birçok hormonu etkilemektedir. Migren,çeşitli nörolojik, gastrointestinal ve otonomik değişikliklerle karakterize olan primer epizodik başağrısıdır. Zarifoglu ve ark’nın ülke çapında yürüttükleri epidemiyolojik bir çalışmada, migren prevalansı Türk toplumunda %16.4 (kadınlarda &21.8, erkeklerde %10.9) olarak belirlenmiştir. Bu çalışmada bir ağrı kontrol yöntemi olan akupunkturun migren ağrısındaki etkinliği gözden geçirilmektedir. 24 AKUPUNKTUR VE TAMAMLAYICI TIP SEMPOZYUMU 3. CONFERENCES AND ORAL PRESENTATİONS MIGRAIN AND ACUPUNCTURE *Dr. Nilgül YARDIMCI, **Dr. Sevgin Ö. İSERİ, ***M. Tuğrul CABIOĞLU MD. *Turgut Ozal University Medicine Faculty, Department of Neurology **Hacettepe University Medicine Faculty, Department of Physiology ***Baskent University Medicine Faculty, Department of Physiology and Acupuncture Treatment Unit The stimulus which has begun by application of the acupuncture needle to the acupuncture point, reach to central nervous system via medulla spinal and brainstem and by stimulation of the neurons in periaquaductal gray zone in mesencephalon and in periventriculer zone, pain control mechanisms begin to perform. Subsequently beta endorphin, encephalin, serotonin and norepinephrine concentrations increase both in the brain and in the plasma and analgesic and antiinflammatuar effects begin. Furthermore, the acupuncture point”s stimulation by the needle arouse stimulus which affects many hormones in hypothalamus and hypophysis. Migraine is a primary episodic headache disorder characterized by various combinations of neurological, gastrointestinal and autonomic changes. In a nationwide epidemiological migraine prevalence study by Zarifoglu et al (1) the migraine prevalence was found to be 16.4 % (21.8% females,10.9 males) in Turkish population. In this study, the effect of acupuncture which is a pain control method is being reviewed in migraine pain. AKUPUNKTUR VE TAMAMLAYICI TIP SEMPOZYUMU 3. 25 KONFERANS VE SÖZLÜ BİLDİRİLER ALERJİ VE AKUPUNKTUR Uzm. Dr. Mehmet Fuat ABUT Serbest Hekim Alerjik reaksiyon ve hastalıklar akupunktur uygulamaları ile tedavi edilebilirler. Bunun yani akupunkturun alerjide nasıl etkili olduğunun açıklanabilmesi için alerjik reaksiyonları yakından tanımak gerekir. Organizmada alerjik reaksiyonlar son derecede karmaşık biyokimyasal olaylar sonunda ortaya çıkarlar. Olaylarda immunolojik savunma sistemi tüm katmanları ile savaşa katılır. Akupunktur savunma sistemini etkileyebilir mi? Etkilerse bu etki hangi noktalar aracılığı ile ve nasıl başlar? Bütün bu sorulara bilimsel cevaplar verilmesi gerekir. Bu da ancak immunolojik sistemin katmanlarını ve her birinin olayları nasıl etkilediğini bilmekle mümkündür. İmmun sistemde hangi savunma elemanları yer almaktadır? Tek tek hangi işlemleri görürler? Aksesuar hücreler nedir? Monositler makrofajlara nasıl dönüşürler? Görevleri nedir? İnterlökinler ve işlevleri nelerdir? Hücresel ve humoral bağışıklıktan ne anlarız. Son alarak da akupunktur hangi noktalar aracılığı ile uygulanır ve hangi etkileri nasıl başlatır? Gibi önemli sorulara önemi yanıtlar vermek durumundayız. O zaman başlayalım… İmmünolojik savunma sistemi İnsan vücudu kendisini yok etmeye yönelik tüm etkenlere karşı, direnç gösterme özelliğine sahiptir. Organizmanın bu özelliğine bağışıklık (immunite) adı verilir. Bağışıklık sistemi, virüs, bakteri ve alerjen maddelere karşı organizmayı korur. Bağışıklık sistemi, benzer özellikteki maddeleri birbirinden ayırabilen özelliklere sahiptir. Bu özelliği sayesinde, birbirine çok yakın amino asit yapısındaki zararlı proteinler ayırt edilebilmekte ve bu maddelerin organizmaya girmesi önlenebilmektedir. Bağışıklık sistemini kulak akupunkturu ile etkileyebiliriz. Bunun için kullanabileceğimiz noktalar hastalık durumlarında bulunur hale gelirler. Örneğin alerjik astımda 1 ve 2 nolu alerjik akslara ait noktalar aranılır. Aksı oluşturan noktalar: 1. Antihistamin noktası 2. Sürrenal noktası, 3. ACTH noktası, 4. Ayna noktası İki numaraı aks programını oluşturan noktalar da tedavide kullanılabilir. Noktalar 1. Lateralite direksiyon noktası, 2. İnterferon noktası, 3. Timus noktası, 4. Kenar noktası Bu konuşmada daha başka noktalara da değinilecektir. 26 AKUPUNKTUR VE TAMAMLAYICI TIP SEMPOZYUMU 3. CONFERENCES AND ORAL PRESENTATİONS ALLERGIES AND ACUPUNCTURE Mehmet Fuat ABUT MD. Independent Physician Allergic reactions and diseases can be treated through the application of acupuncture. In order to understand how acupuncture is effective in such cases, it is necessary to fully understand the mechanisms of allergic reactions. Allergic reactions within the organism result from a number of extremely complex biochemical processes. During such events, the immunological defense system uses all these various processes to go to war with the allergen. Can acupuncture have an effect on the body’s defense system? Akupunktur savunma sistemini etkileyebilir mi? If it can have an effect, through which acupuncture points are these effects induced? All of these questions must be answered scientifically. This is only possible if we understand the processes of the immunological defense system, and how each of these processes can be affected biochemically. What are the components of the defense mechanisms of the immune system? What function is assigned to each? What are the accessary cells? How do monocytes turn into macrophage cells? What functions do they perform? What is interleukin and what does it do? What do we understand about cellular and humoral immunity? Finally, through which acupuncture points and what biochemical reactions can we affect change within the body’s immune system? We now have the ability to answer these very important questions. Therefore, let’s begin… The immunologic defense system The human body contains a set of very special characteristics that work to protect it from various internal and external factors working to attack and destroy it. We call the system that works to preserve the body the immune system. The immune system works to protect the body from viruses, bacteria and allergens. The body’s immune system has the ability to differentiate between substances and proteins that might otherwise appear very similar. This exceptional capacity allows the immune system to identify and prevent harmful proteins from entering the body, even if their makeup is similar to amino acids that may normally be safely absorbed. We can induce an effect on the immune system through ear acupuncture. The points on the ear used to affect the immune system only become detectable during states of disease. For example, in cases of asthma, points along the ear axises 1 and 2 should be screened with a detector. The points that make up these axsis: 1. the Antihistamine point 2. the Adrenal Gland point 3. the ACTH point 4. the Mirror point The points that make up the second axis program can also be used in treatment. The Points: 1. the Laterality Direction point 2. the Interferon point 3. the Thymus point 4. the Corner point During this speach, many other points will also be discussed. AKUPUNKTUR VE TAMAMLAYICI TIP SEMPOZYUMU 3. 27 KONFERANS VE SÖZLÜ BİLDİRİLER AKUPUNKTUR VE MULTİPL SKLEROZ Dr. Ş. Setenay MİT Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi, Akupunktur Polikliniği Multipl skleroz (MS) genç erişkinlerdeki nörolojik bozuklukların ana sebebidir. MS 25 – 35 yaşları arasında pik yapar ve kadınlarda erkeklere göre iki kat fazladır. Relaps ve remisyonlarla seyreder ve hastalar ve aileleri için hayatı öngörülemez hale getirir. Yapılan nitel çalışmalarda MS hastaları arasında akupunktur kullanımının oldukça yüksek olduğu ve hastaların % 65’nin akupunkturun faydalı olduğunu iddia ettiği görülmüştür. MS’in semptomları düşünüldüğünde (Hareketin yokolması, halsizlik, otonomik değişiklikler, kas spasmları, mesane problemleri, konstipasyon, vs.), akupunkturun birçoğunu etkileyebildiği açıktır. Geleneksel Çin Tıbbına göre MS’de dört basamak olduğu düşünülür. İlk basamak remisyon veya hastalığın yeni başladığı veya semptomların gerileyip neredeyse normal hale geldiği aralıktır. İkinci dönem meridyen semptomlarının öne çıktığı ve hastanın duyu veya minor motor değişiklikleri fark ettiği dönemdir. Hastalık ilerledikçe Zang – Fu organ yetmezliğine bağlı bulgular görünür hale gelir, hasta kendini çoğunlukla yorgun ve rahatsız hissetmeye başlar. Çin teorisine göre MS esas olarak nemli sıcağın istilasıdır ve bu mide, dalak ve karaciğeri etkileyerek karışık bir semptom tablosuna yol açar. Sonunda bu durum böbrek enerjisini etkiler ve dördüncü dönemde ciddi böbrek enerji yetersizliği tablosu görülür. Tedavi seansları iyi düzenlendiği zaman akupunktur motor ve duyu problemleri için uygundur ve MS hastaları rahatlıkla tedavi edilibilir. 28 AKUPUNKTUR VE TAMAMLAYICI TIP SEMPOZYUMU 3. CONFERENCES AND ORAL PRESENTATİONS ACUPUNCTURE AND MULTIPL SCLEROSİS Dr. Ş. Setenay MİT Gazi University Medical Faculty, Acupuncture Treatment Unit Multipl sclerosis (MS) is a major cause of neurological disability in young adults. MS has peak incidence between 25 and 35 years and is twice common in women than men. It is characterized by relaps and remission, making life very unpredictable for sufferers and their families. Some gualitative work indicates that the use of acupuncture by MS patients is quite high and 61,5% of the patients claimed that acupuncture was beneficial. Considering the symptoms of MS (Decreased mobility, fatique, autonomic changes, muscle spasms, bladder problems, constipation, etc.), it is clear that acupuncture may be able to affect most of them. According to Traditional Chinese Medicine multipl sclerosis can be considered as four steps. The first step is remission either before the disease process has started or an interval where symptoms and a near normal state is regained. The second stage is where the meridian symptoms predominate and the patient is aware of sensory or minor motor changes. As the disease progresses, evidence of Zang - Fu organ failure becomes apperent, with the patient now feeling fatique and often ill. Chinese theory holds that MS is fundamentally an invasion of damp heat and this will begin to affect the stomach, spleen and liver leading to a mixed picture of symptoms. Ultimately this interval state will affect kidney energy and the final picture in the fourth stage is that of a serious kidney energy deficit. When deciding how best to organize treatment sessions, acupuncture is appropriate for the motor and sensory problems and MS patient can be easily treated. AKUPUNKTUR VE TAMAMLAYICI TIP SEMPOZYUMU 3. 29 KONFERANS VE SÖZLÜ BİLDİRİLER AURİKÜLER FAZLAR Dr. Ayfer KUZULUGİL Serbest Hekim Dr. Paul Nogier kulak kepçesinde somatik projeksiyonu “Fötüs İnversus” prezantasyonu olarak tanımladı. Ancak tedaviler sırasında bazı uygulamaları başarısız olurken, bazılarında da açıklayamadığı sonuçlar aldı. Çin kartografisinde de belirli organ prezantasyonları Nogier somatotopisinin dışında yer alıyordu. Bütün bunlar Nogier’ye kulakta birden fazla prezantasyon olabileceğini düşündürdü. Böylece kulak kepçesinde her biri üç embriyolojik dokudan birini seçen, üst üste yerleşmiş üç farklı prezantasyon olduğunu keşfetti. Bunları Faz I, Faz II ve Faz III olarak adlandırdı. Üç faz, üç alan, üç doku ve üç tabaka kavramı ortaya çıktı. Nogier ve meslektaşları bu kavramı daha da geliştirerek Merkezi Sinir Sistemi ile ilişkilerini belirlediler. Aynı zamanda üç faz, patofizyolojilerle de ilişkiliydi. Faz I; Hipotalamik, organik, Faz II; Thalamo-kortikal, nöro-hormonal, Faz III; Medüller, metabolik patolojilerin belirleyicileri olarak değerlendirildi. Bu arada kulağın posterior alanında Faz IV, motor fonksiyonlarla bağlantılı olarak belirlenirken, pretragal alanda yer alan Faz V, lateralite, uyku ve psikiyatrik sorunlar fazı olarak belirlendi. Patolojilerde her zaman fazlardan biri baskındır ve bu % 80 oranında Faz I olarak saptanmıştır. Dolayısıyla fazların neden olduğu tedavi başarısızlığı % 20 gibi bir orana karşılık gelmektedir. Bu nedenle çoğu, Faz I noktalardan tedavi yapıp diğer faz noktalarını bilmeyen auriküloterapistlerin endişelenmesine gerek yoktur. Bu sunumun amacı auriküloterapinin az bilinen bir alanına olabildiğince açıklık getirmektir. Kaynakça: 1- Bourdiol R.Element oo Auriculotherapy. Sainte-Ruffine, FR, Maisonneuve, 1982 2- Nogier PMF. From Auriculotherapy to Auriculomedicine. Sainte-Ruffine, Maisonneuve 1983 3- Frank BL, Soliman NE. Auricular Therapy: A Comprehensive Text; Phases, Frequencies, and Blockages, Bloomington, IN, AuthorHouse, 2005 4- Leclerc B. Auriculotherapie Teorique et Pratique FR, 1996 5- Nogier R. Auriculotherapy. Thieme, Stuttgart, Germany 2009 6- Rouxeville Y, Acupuncture Auriculaire Personalisee, Sauramp Medical, 2000 7- Rouxeville Y,Meas Y. Panorama de L’Auriculotherapie et de L’Auriculomedicine. Springer-Verlag, France, 2011 30 AKUPUNKTUR VE TAMAMLAYICI TIP SEMPOZYUMU 3. CONFERENCES AND ORAL PRESENTATİONS AURICULAR PHASES Dr. Ayfer KUZULUGİL Private Practitioner Dr. Paul Nogier, defined somatic projection in auricle as “ Fotus Inversus” presentation. However, during the therapies, while some of practices were unsuccesful, in some other obtained results that he could not explain. In Chinese cartography as well,some particular organ presentations were located out of Nogier’s somatotopy. All these made Nogier think that there might be more than presentation in auricle. Thus, he discovered that; each selecting one of the three embriological tissues, located one on the top of the other, there are three different presentations in auricle. Named these as Phases I, Phases II and Phases III. Then three phases, three areas, three tissues and three layer concepts came out. Nogier and his colleagues, further developing this concept, specified their correlation whit Central Nervous System. At the same time, three phases were interrelated with pathophysyologies. They are evaluated as; Phases I; Hypothalamic, organic, Phases II; Thalamo-cortical, neuro-hormonal, Phases III; Medullary, metabolic pathologies determinants. In the meantime, while Phase IV in posterior area of the auricle is defined in association whit motor functions, Phase V taking place in pretragal area identified as laterality, sleep and psychiatric problems phase. One of the phases is always dominant in pathologies and this is confirmed as Phase I at the rate of 80 %. Hence, treatment failure caused by the phases corresponds to a percentage of 20 %. Therefore most of the time by making treatments on Phase I points, the auriculothrapists, who do not know other phase points do not need to worry. The aim of this presentation is, to identify an under recognized area of auriculotherapy as clear as possible. References: 1- Bourdiol R.Element oo Auriculotherapy. Sainte-Ruffine, FR, Maisonneuve, 1982 2- Nogier PMF. From Auriculotherapy to Auriculomedicine. Sainte-Ruffine, Maisonneuve 1983 3- Frank BL, Soliman NE. Auricular Therapy: A Comprehensive Text; Phases, Frequencies, and Blockages, Bloomington, IN, AuthorHouse, 2005 4- Leclerc B. Auriculotherapie Teorique et Pratique FR, 1996 5- Nogier R. Auriculotherapy. Thieme, Stuttgart, Germany 2009 6- Rouxeville Y, Acupuncture Auriculaire Personalisee, Sauramp Medical, 2000 7- Rouxeville Y,Meas Y. Panorama de L’Auriculotherapie et de L’Auriculomedicine. Springer-Verlag, France 2011. AKUPUNKTUR VE TAMAMLAYICI TIP SEMPOZYUMU 3. 31 KONFERANS VE SÖZLÜ BİLDİRİLER KEMOTERAPİ UYGULANAN ONKOLOJİ HASTALARINDA TAMAMLAYICI BİR TEDAVİ: AKUPUNKTUR Uzm. Dr. Demet TAŞ1, Uzm. Dr. Doğan UNCU2, Uzm. Dr. Mehmet Ali ŞENDUR2, Nuran KOCA2, Prof. Dr. Nurullah ZENGİN2 1 Geleneksel, Tamamlayıcı ve Alternatif Tıp Daire Başkanlığı, Sağlık Bakanlığı, Ankara 2 Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi Tıbbi Onkoloji Kliniği, Ankara Giriş ve Amaç: Kanser hastalarında, uygulanan tedavilere bağlı yan etkilerin düzeltilmesi ya da elimine edilmesi amacıyla uygulanan medikal tedaviler bazen yetersiz kalmaktadır. Tamamlayıcı ve alternatif tıp yöntemi olan akupunktur bu konuda sıklıkla kullanılan yöntemler arasındadır. Biz bu çalışmamızda onkoloji servisinde yatan ve kemoterapi uygulanan kanser hastalarında akupunkturun bulantı, kusma, ağrı, uyku kalitesi ve anksiyete üzerine etkisini incelemeyi amaçladık. Hastalar ve yöntem: Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi Tıbbi Onkoloji servisinde Şubat – Nisan 2013 tarihleri arasında yatarak kemoterapi uygulanan 45 hasta çalışmaya alındı. Hastalara kemoterapi uygulamasından bir gün önce, kemoterapi aldığı gün ve kemoterapinin ertesi günü olmak üzere 3 gün üst üste akupunktur uygulandı. Hastalara kemoterapi öncesi ve kemoterapinin 4. günü, ağrı, bulantı-kusma, uyku kalitesi ve anksiyete açısından değerlendirildi. Bulgular: Çalışmaya dahil edilen 45 hastanın 18’i (%40) kadın, 27’si (%60) erkek idi. Yirmi beş (%55.6) hasta ilkokul mezunu idi. Hastaların 32’sinde (%71) evre 4 hastalık mevcuttu ve palyatif kemoterapi almaktaydı. Hastaların tedavi öncesine göre tedavi sonrası ağrı skoru, bulantı, kusma, uykusuzluk ve anksiyete skorlarının tümünde istatistiksel olarak anlamlı azalma görüldü (p<0,001). Semptomlarında düzelme gözlenen ve değişmeyen hastalar açısından yaş, cinsiyet, öğrenim durumu, evre ve metastaz durumları açısından farklılık saptanmadı. Sonuç: Çalışmamızda onkoloji servisinde yatan ve kemoterapi uygulanan kanser hastalarında akupunkturun bulantı, kusma, ağrı, uyku kalitesi ve anksiyete üzerine olumlu etkisi olduğu gösterildi. Kemoterapi uygulanan hastalarda eş zamanlı akupunktur uygulaması ile kemoterapinin ve kanserin neden olduğu semptomların iyileşmesi sağlanabilir. 32 AKUPUNKTUR VE TAMAMLAYICI TIP SEMPOZYUMU 3. CONFERENCES AND ORAL PRESENTATİONS A COMPLEMENTARY TREATMENT FOR ONCOLOGY PATIENTS UNDERGOING CHEMOTERAPHY: ACUPUNCTURE Demet TAŞ MD.1, Doğan UNCU MD.2, Mehmet Ali ŞENDUR MD.2, Nuran KOCA2, Nurullah ZENGİN MD.2 1 Department of Traditional, Complementary and Alternative Medicine, Ministry of Health, Ankara 2 Ankara Numune Training and Research Hospital Introduction and Purpose: Medical treatments applied to eliminate the side effects caused by cancer teraphies, are not as efficient as expected. As an alternative and complementary medicine method, acupuncture is one of the most common practises. In our research we investigated the efficiency of acupuncture on patients under treatment in oncology department suffering from nausea, vomiting, pain, sleep quality and anxiety Patients and Method: 45 in-patients who underwent chemoteraphy between February and April 2013 in the Oncology Department of Numune Hospital were involved in our study. These patients were treated by acupuncture 3 times as one day before chemoteraphy, on chemoteraphy day an done day after chemoteraphy. Patients were evaluated by means of nausea, vomiting, pain, sleep quality and anxiety before the chemoteraphy and on the 4th day of chemoteraphy. Findings: Out of 45 patients included in the study, 18 (40%) were female, while 27 (60%) were male. 25 (55.6%) were graduated from elementary school. 32 (71%) had stage 4 cancer and have been treated by paliative cemoteraphy (patient characteristics are shown in Table 1). Statistically meaningful decrease (p<0,001) (Table 2) in pain, nausea, vomiting, insomnia and anxiety were observed after the acupuncture treatment compare to pre-acupuncture. There was no difference by means of age, gender, education level, stage and metastasis level in both group of patients whose symptoms improved or unchanged. Result: In our research it was shown that the acupuncture has positive effects on patients under treatment in oncology department who suffers from nausea, vomiting, pain, sleep quality and anxiety. In other words, it was identified that a simultaneous acupuncture application with chemoteraphy could treat the abovementioned side effects caused by cancer or chemoterapthy as well. AKUPUNKTUR VE TAMAMLAYICI TIP SEMPOZYUMU 3. 33 KONFERANS VE SÖZLÜ BİLDİRİLER MÜZİKLE TEDAVİ, TARİHİ GELİŞİMİ VE UYGULAMALARI Uzm. Dr. Z. Işıl BİRKAN Serbest Hekim Dünya Müzik Terapi Federasyonu müzikle tedaviyi “Bir kişi veya grubun fiziksel, duygusal, sosyal ve kognitif ihtiyaçlarını karşılamak üzere gereksindiği iletişim, ilişki, öğrenme, ifade, mobilizasyon, organizasyon ve diğer ilgili terapötiköğeleri geliştirmek ve artırmak içinmüziğin ve/ veya müzikal elemanların (ses, ritm, melodi ve harmoni) eğitimli bir müzik terapisti tarafından tasarlanarak kullanılması” olarak tanımlar. Müzik, ilk çağlardan beri insan ve toplum yaşamında önemli bir yer tutmuştur. Ses, hayatımızın vazgeçilmez öğesidir. Kaynaklar, ilkel toplumlarda müzisyenin, aynı zamanda tedavi edici özellikleri olduğuna inanılan bir hekim ve dini törenlerin vazgeçilmez unsuru olduğunu göstermektedir. Eski Yunan’ da M.Ö. 585-500 yılları arasında yaşayan filozof ve matematikçi Pisagor, tıbbın babası sayılan Hipokrat ve M.Ö. 400’lü yıllarda Eflatun’ un müziği hasta tedavilerinde kullandığı bilinmektedir. Bergama Asklepieion’undada müzikle tedavinin uygulandığı, M. S. 2. yüzyılın ortalarında burada onüç yıl yaşamış olan hatip AeliusAristeidis’ in yazıtlarından öğrenilmektedir. İlkel toplumlarda ister canlı, ister ölü olsun her varlığın kendine ait sesi olduğuna inanılırdı. Bu sebeple, çeşitli törenlerle bu sesi uyandıran şaman, önemli ve saygı duyulan bir insandı. Müziği hastanın vücuduna girmiş olan kötü varlıklarla mücadele için kullanırdı. Orta Asya’ da halen şamanlar vardır. Eski Çin’de hastaların yanından kötü ruh ve cinleri uzaklaştırmak için “Lo” denen bir gong çalınırdı. Büyük Çin filozofu Konfiçyus’ un da müzikle tedavi hakkında bazı görüşlerine ulaşılmıştır. Eski Mısır papiruslarında da V. Hanedana ait bir Mısır Kraliçesi’nin gebeliği süresince müzikle tedavi edildiği yazmaktadır. Anadolu’ da ise Orta Asya’ dan gelen şaman kültürünün devam ettiği, İslamiyete geçişle müzikle tedavinin şekil değiştirerek saray dahil olmak üzere sürdüğü ve Ortaçağ Avrupa’sını da karanlık dönemlerinde olumlu yönde etkisi altına aldığı görülmektedir. Çağlar boyunca kullanılmış, ancak Ortodoks tıbbın gelişimi ile unutulmuş olan bu tedavi, batı tıbbı tarafından artık yeniden keşfedilmekte ve çok geniş yelpazede tekrar kullanılmaya başlanmaktadır. 34 AKUPUNKTUR VE TAMAMLAYICI TIP SEMPOZYUMU 3. CONFERENCES AND ORAL PRESENTATİONS MUSIC THERAPY, HISTORY AND APPLICATIONS Z.Işıl BİRKAN MD. Private Practitioner The World Federation of Musıc Therapy, defines musıc therapy as ‘the use of musıc and/or musıcal elements (sound, rhythm, melody and harmony) by a qualified music therapist, with a client or group in a process designed to facilitate and promote communication, relationships, learning, mobilisation, expression, organisation and other relevant therapeutic objectives in order to meet physical, emotional, mental, social and cognitive needs. Music has taken an important part in the lives of human beings and societies since early ages of time. Sound is indispensible to all. According to the references, musicians of ancient societies were functioning as doctors and masters, priests of religious ceremonies, both. Pythagoras, a well- known philosopher and mathematician lived during 585- 500 BC, Hippocrates recognised as father of medicine and Platon lived in 400’s BC had used music in their patient treatments in ancient Greek. We are also being informed from the inscriptions of Aelius Aristeidis, a famous public speaker who had lived in this area for thirteen years that music therapy had been used in Bergama Asklepieion during mid- second century AD. In ancient societies, it had been believed that every creature, living or not , had had a voice of his/ her own. Because of that, shaman who had awaken that voice through different religious ceremonies, had been accepted as an important and respected person. He had used music as tool for getting negative energies out of patients’ soul and bodies. Today, shamans are stil living in Middle Asia with their old traditions ongoing. In old China, a gong named as ‘Lo’ had been used for retrieving evil spirits from the patients. We have also reached the ideas of great Chinese philosopher Confucius on musıc therapy. It had been noted on ancient Egyptian papirus that, Egyptian Queen belonging to V. Dynasty, had been treated by music during her pregnancy. Shaman traditions had been utilized in old Anatolia, with the change of nature of music by the acceptance of İslam as religion, it had been continued to use in even palaces. Music had also affected Europe during her dark period of mid-age positively. Western medicine has rediscovered and started to utilize this very old way of treatment which had been used for centuries and forgotten after development of Orthodox medicine, in a wide range of indications. AKUPUNKTUR VE TAMAMLAYICI TIP SEMPOZYUMU 3. 35 KONFERANS VE SÖZLÜ BİLDİRİLER ROMATOİD ARTRİTİN AKUPUNKTUR’LA TEDAVİSİ Prof. Dr. R. Baha ÇELİK Kafkas Üniversitesi Tıp Fakültesi, FTR ABD Başkanı Romatoid Artrit eklem kıkırdağı,bağlar ve kemikte ilerleyici harabiyete yol açan synoviyal membranın kronik bir enflamasyonudur. TNF-α, IL-1ß, ve IL-6 romatoid artritli hastanın sinoviyal dokusunda proliferasyon,eklem hasarı ve hücre ölümüne yol açan başlıca sitokinlerdir. Modern tıbbın romatoid arttritte kullandığı bir çok ilaç vardır. Hastalığın erken safhasında yapılan agresiv tedavinin, hastalığın kontrolü ve yapacağı kalıcı hasarı önlemede çok önemli rolü vardır. Bundan dolayı erken dönemde yapılacak doğru tanı hastalığın nasıl tedavi edileceğinde yol gösterici olacaktır. Akupunktur’la yapılan deneysel çalışmalarda, yukarıda bahsedilen sitokinlerin düzeylerinde anlamlı iyileşmeler olduğu görülmüştür. Bu bulgular hem akupunktur’un etkinliğinin kanıtlanması, hem de hastaların tedavisinde çığır açıcı niteliktedir. Akupunktur’un ilaçlara göre çok daha düşük olan yan etkileri göz önüne alındığında, RA’in akupunktur’la tedavisinin önemli bir seçenek olduğu görülecektir. 36 AKUPUNKTUR VE TAMAMLAYICI TIP SEMPOZYUMU 3. CONFERENCES AND ORAL PRESENTATİONS TREATMENT OF RHEUMATOID ARTHRITIS BY ACUPUNCTURE Prof. Dr. Baha ÇELİK Kafkas University Medical Faculty, Physical Medicine and Rehabilitation Traning Dept. Rheumatoid arthritis is characterized by chronic inflammation of the synovial membrane in the joint, which leads to the progressive destruction of articular cartilage, ligament and bone. Several cytokines sıch as tumor necrosis factor α (TNF-α ), interleukin 1ß and interleukin 6 (IL-6 ) have been implicated in the pathological mechanisms of synovial tissue proliferation, joint destruction and programmed cell death in rheumatoid joint. There are many medications used in rheumatoid arthritis by modern medicine. The aggresive treatment made in early phases of disease, has a very important role in controlling and preventing permanent damage of the ilness. Therefore, early correct diagnosis will show the way in crossing the treatment. Significant improvements were shown in the levels of above mentioned cytokines, by experimental studies with acupuncture. These findings are breaking a fresh ground in both proving the effectiveness of acupuncture and treating the disease. It will be seen that treatment of RA with acupuncture is an important alternative when taking into consideration that acupuncture has less side effects than the drugs. AKUPUNKTUR VE TAMAMLAYICI TIP SEMPOZYUMU 3. 37 KONFERANS VE SÖZLÜ BİLDİRİLER FİBROMİYALJİ SENDROMUNDA AKUPUNKTUR TEDAVİSİ Dr. A. Bülent ÇİVİTCİ Özel Gümüş İğne FTR Merkezi ve Akupunktur Birimi Yaygın ağrısı olan bayan hastalarda ilk akla gelmesi gereken tanılardan biri olan FMS hem hasta, hem de tedavisini yapan doktor için sıkıntı verici, tedavisi zor bir hastalıktır. Fibromiyalji Sendromu tanısı için ACR kriterleri en az 3 ay süren yaygın ağrı (vücudun sağ ve solunda, belin üst ve altında, omurga etrafında ağrı olması) ve palpasyonla 18 hassas noktanın en az 11’inda hassasiyet saptanmasıdır. Patogenezinde santral mekanizmalar ve periferik mekanizmalar vardır. Santral mekanizmalar Uyku bozukluğu, Psikolojik distres ve psikiyatrik bozukluklar ile Neuroendokrin ve Nöropeptid anomalilerinin bulunmasıdır. Periferik mekanizmalar ise kas anormallikleridir. Akupunktur uygulamaları planlanırken, her iki mekanizmanın de gözönünde bulundurulması tedavide başarı şansını artırabilmektedir. 38 AKUPUNKTUR VE TAMAMLAYICI TIP SEMPOZYUMU 3. CONFERENCES AND ORAL PRESENTATİONS ACUPUNCTURE TREATMENT IN PATIENTS WITH FIBROMYALGIA SYNDROME Dr. A. Bülent ÇİVİTCİ Özel Gümüş İğne Physical Medicine and Rehabilitation Center, Acupuncture Unit FMS is a highly disconcerting, difficult disease for both patients and providers to confront. A heightened suspicion of FMS on the part of primary care providers is appropriate for any female patient presenting with diffuse pain. American College of Rheumatology (ACR) criteria for the diagnosis of FMS are widespread pain (pain in the left and right side of the body, above and below the waist, and in the axial skeleton) for at least 3 months and tenderness of at least 11 of 18 tender points on palpation (Figure 1). There are santral and peripheric mechanisms of pathogenesis of FMS. Santral mechanisms are sleep disturbances, psychologic disresses and psychiatric disorders and abnormalities of neuroendocryn and neuropeptid have been found in the patients of FMS. Peripheric mechanism is finding the muscle abnormalities at FMS patients. Thus, treatment succes can be bring succesfull condition, if we consider the both mechanisms, while we planning the acupuncture application. AKUPUNKTUR VE TAMAMLAYICI TIP SEMPOZYUMU 3. 39 KONFERANS VE SÖZLÜ BİLDİRİLER LATERAL EPİKONDİLİT'DA AKUPUNKTUR VE EXTRACORPOREAL ŞOK DALGA TEDAVİSİ (ESWT) ETKİLERİNİN KARŞILAŞTIRILMASI 1Ankara Dr. Hüseyin ARSLAN1 , Fzt. Zeynep HAZAR2 Eğitim ve Araştırma Hastanesi Akupunktur Kliniği, 2Hacettepe Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü. Giriş: Lateral epikondilit dirsek eklem ağrısı ve disfonksiyonuna neden olan ve yaşam kalitesini de azaltan bir hastalıktır. Literatürde lateral epikondilit tedavisinde non-steroid anti-inflamatuar ilaçlar, kortikosteroid enjeksiyon, botulinum toksin enjeksiyonu, vücut dışı şok dalga tedavisi (ESWT), düşük seviyeli lazer tedavisi, fizik tedavi, akupunktur, ve cerrahi uygulamalar ile ilgili çalışmalar mevcuttur. Ancak, lateral epikondilit tedavisinde ESWT ve akupunktur uygulamalarını karşılaştıran bir çalışmaya rastlanmamıştır. Amaç: Bu çalışmanın amacı, lateral epikondilit tanısı konulan hastalarda akupunktur tedavisinin ve Extracorporeal Şok Dalga Tedavisinin (ESWT) etkilerinin karşılaştırılmasıydı. Gereç ve yöntem: Çalışmaya 40 lateral epikondilitli hasta (yaş: 42.28±7.81) dahil edildi. Olgular randomizasyon yöntemi ile iki gruba ayrıldı. Birinci gruba (20 hasta) ESWT 2000 shockwaves/session of 0.2 mJ/mm2 dozunda haftada bir olmak üzere 3 seans tedavi uygulandı. İkinci gruba (20 hasta) haftada 2 olmak üzere toplam 6 seans akupunktur tedavisi uygulandı. Her iki gruba ev egzersizleri verildi. Tedavi öncesinde ve sonrasında olguların dirsek fonksiyonları (PRTE-T) ile ağrı şiddeti ise Vizüel Analog Skalası ile değerlendirildi. Wilcoxon test ile grup içi fark araştırılırken, Mann Whitney U test ile gruplar arası farka bakıldı. Bulgular: Tedavi sonrası dönemde, grup I’de ağrı şiddeti ve PRTE-T skorunda anlamlı farklar bulunmadı (p>0.05). Grup II’de ise ağrı şiddeti ve PRTE-T skorunda anlamlı farklar bulundu (p<0.05). Gruplar arası farklılığa bakıldığında, PRTE-T skoru ve ağrı şiddeti grup II yönünden anlamlı olarak farklıdır (p<0.05). Sonuçlar: Lateral epikondilit’li hastalarda, ağrıyı azaltma ve fonksiyonları geliştirmede akupunktur , ESWT’ye göre daha etkindir. Kaynaklar: 1. Shin KM, Kim JH, Lee S, Shin MS, Kim TH, Park HJ, Lee MH, Hong KE, Lee S, Choi SM.Acupuncture for lateral epicondylitis (tennis elbow): study protocol for a randomized, practitioner-assessor blinded, controlled pilot clinical trial. Trials. 2013 Jun 14;14:174. 40 AKUPUNKTUR VE TAMAMLAYICI TIP SEMPOZYUMU 3. CONFERENCES AND ORAL PRESENTATİONS A COMPARISON OF EFFICACY OF ACUPUNCTURE AND EXTRACORPOREAL SHOCK WAVE THERAPY (ESWT) IN LATERAL EPICONDYLITIS 1Ankara Dr. Hüseyin ARSLAN1 , Fzt. Zeynep HAZAR2 Training and Research Hospital Acupuncture Clinic, 2 Hacettepe University Health Science Institute. Introduction: Lateral epicondylitis is a disease that can result in elbow joint pain and dysfunction, and decrease in the quality of life. Treatment for lateral epicondylitis includes non-steroidal anti-inflammatory drugs (NSAIDs), corticosteroid injection, botulinum toxin injection, extracorporeal shock wave therapy (ESWT), low-level laser therapy, physiotherapy, acupuncture, and surgery. However, there is no study to compare ESWT and acupuncture in lateral epicondylitis. Purpose: The aim of this study was to compare the efficacy of acupuncture therapy and Extracorporeal Shock Wave Therapy (ESWT) in patients with lateral epicondylitis. Materials and method: Forty subjects (age: 42.28±7.81 years); with lateral epicondylitis were enrolled in the study. Patients were divided into two groups. Group I (20 patients) was performed three sessions of ESWT (2000 shockwaves/ session of 0.2 mJ/mm2) at weekly intervals. Group II (20 patients) was acupuncture therapy 6 sessions 2 times a week. Both groups were given home exercises. Before and after treatment, elbow functions and pain intensity were evaluated with Turkish version of Patient Rated Tennis Elbow (PRTE-T) and Visuel Analog Scale, respectively. Wilcoxon test was used to research the difference in groups and Mann Whitney U test was used to research difference between groups. Results: After treatment period, no significant differences for PRTE-T score, and pain intensity was found in group I (p>0.05). While significant differences for PRTE-T score and pain intensity were found in group II (p<0.05). Looking at differences between groups, PRTE-T score and pain intensity were significantly different in favor of group II (p<0.05). Conclusion: Acupuncture was more effective in reducing pain and improving function in comparison to ESWT in patients with lateral epicondylitis. References: 1. Shin KM, Kim JH, Lee S, Shin MS, Kim TH, Park HJ, Lee MH, Hong KE, Lee S, Choi SM.Acupuncture for lateral epicondylitis (tennis elbow): study protocol for a randomized, practitioner-assessor blinded, controlled pilot clinical trial. Trials. 2013 Jun 14;14:174. AKUPUNKTUR VE TAMAMLAYICI TIP SEMPOZYUMU 3. 41 KONFERANS VE SÖZLÜ BİLDİRİLER MULTİPLE MYELOMALI BİR OLGUDA BORTEZOMİBE BAĞLI GELİŞEN NÖROPATİK AĞRIDA AKUPUNKTURUN ETKİNLİĞİ: OLGU SUNUMU Uzm. Dr. Sibel MANDIROĞLU1, Prof. Dr. Cemal ÇEVİK2, Prof. Dr. Meltem AYLI3 1 Ankara Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon, Ankara 2 Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Biyokimya Anabilim Dalı, Ankara 3 Ufuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Hematoloji Anabilim Dalı, Ankara Giriş: Multiple myeloma (MM), plazma hücrelerinin başta kemik iliği olmak üzere diğer organ ve sistemlerde artışı ve anormal immün globulin üretimi ile karakterize bir hastalıktır. Güncel tedavi seçeneklerinden bortezomib, proteasome inhibisyonu ile angiogenezisi inhibe ederek etki gösterir. Periferik nöropati, bortezomib kemoterapisi alan MM lı hastalarda doza bağlı olarak şiddeti değişen ve en sık görülen yan etkidir. Akupunktur tedavisine dramatik yanıt veren, bortezomibe bağlı periferik nöropatik ağrısı olan bir olguyu sunmayı amaçladık. Olgu: 74 yaşında, erkek hasta ellerinde ve ayaklarında ağrı, uyuşma, karıncalama ve kuvvetsizlik şikayetleri ile başvurdu. Multible myeloma tanısı ile olgumuza hematoloji tarafından bortezomib tedavisi başlanmış. İkinci 22 günlük tedavinin sonunda mevcut şikayetlerinin başladığı öğrenildi. Nöropatik ağrı değerlendirme skoru 8/10 idi. Otonomik semptomlar mevcut değildi. Elektronörofizyolojik inceleme sensorimotor periferik nöropati ile uyumluydu. Periferik nöropatik ağrı şikayetleri devam eden olgumuza akupunktur tedavisi planlandı. Olgumuza, ST36, P-6 ve LI-4 vücut akupunktur noktalarına ilk beş seans gün aşırı, daha sonra haftada iki kez olmak üzere toplam 15 seans akupunktur uygulandı. İlk 2 seanstan sonra ağrı, uyuşukluk ve karıncalanma şikayetlerinde belirgin azalma oldu. Beşinci seans sonunda ise periferik nöropatik ağrı şikayetleri tamamen düzeldi. Onbeş seans sonrası ayda bir kez akupunktur uygulamasına devam edildi. Altıncı ay sonundaki kontrolünde nöropatik ağrı skoru 0/10 du. Akupunktur tedavisi sırasında ve sonraki kontrollerde herhangibir yan etki gözlenmedi. Sonuç olarak; Bortezomibe bağlı periferik nöropati septomtomları üzerine akupunktur tedavisi etkili ve güvenilir bir alternatif ve tamamlayıcı tıp metodu olarak yer almaktadır. Daha fazla sayıdaki vaka serilerinde ve elektromiyografik testlerle birlikte yapılacak olan çalışmalar akupunkturun etkinliğini göstermede faydalı olacaktır. Kaynakça: 1. Bao T, Zhang R, Badros A, Lao L. Acupuncture treatment for bortezomib-induced peripheral neuropathy: a case report. Pain Res Treat. 2011;2011:920807. 2. Bao T, Lao L, Medeiros M, Zhang R et all. Improvement of painful bortezomibe-induced peripheral neuropathy following acupuncture treatment in case series of multible myeloma patients. Medical acupunture. 2012; 24: 181-187. 42 AKUPUNKTUR VE TAMAMLAYICI TIP SEMPOZYUMU 3. CONFERENCES AND ORAL PRESENTATİONS EFFICIENCY OF ACUPUNCTURE IN NEUROPATHIC PAIN DUE TO BORTEZOMIB IN A CASE WITH MULTIPLE MYELOMA: CASE REPORT Sibel MANDIROĞLU MD.1, Cemal ÇEVİK MD.2, Meltem AYLI MD.3 1 Ankara Physical Medicine and Rehabilitation Training Hospital , Physical Medicine and Rehabilitation Clinic , Ankara 2 Gazi University, Medicine Faculty, Department of Biochemistry, Ankara 3 Ufuk University, Medicine Faculty, Department of Hematology, Ankara Introduction: Multiple myeloma (MM) is charaterised with the increase of plasma cells particularly in bone marrow, and in other organs and systems, and with the abnormal production of immünoglobulin. Bortezomib, which is a current treatment alternative and which inhibits angiogenesis with proteasome inhibition, is effective in the treatment of MM. Peripheral neuropathy (PN) is a common and dose-related side effect of the chemotherapy agent, bortezomib, in multiple myeloma patients. In this article we aimed to submit a case which had peripheral neuropathy due to bortezomib treatment and which responded to the acupuncture treatment dramatically. Case: A 74- year-old man suffering from pain, numbness, tingling and weakness in his hands and feet applied to us. Bortezomibe treatment had been started by the hematology clinic . We learned that his current complaints had started at the end of the second 22 day-period. The score of neuropahic pain assesment was 8/10. There weren't any autonomic symptoms. Electroneurophsiologic study complied with sensorymotor peripheral neuropathy. Acupuncture treatment was planned as neuropathic pain continued. Acupuncture was administered to ST-36, P-6, LI-4 points fifteen times -every other day in the first five seances and later twice a week. Numbness, tingling and pain symptoms substantially decreased after the first two treatments. At the end of the fifth treatment, peripheral neuropathic pain symptoms totally disappeared. After the 15th seance acupuncture treatment was continued once a month. At the end of the sixth month the score of neuropahic pain assesment was 0/10. There was no sign of side effect during and after treatment. As a result, acupuncture is an effective and safe complementary medical method for neuropathic pain from bortezomib induced peripheral neuropathy. Clinical researches involving more cases and electrophysiological studies will be beneficial in showing the effectiveness of acupuncture. References: 1. Bao T, Zhang R, Badros A, Lao L. Acupuncture treatment for bortezomib-induced peripheral neuropathy: a case report. Pain Res Treat. 2011;2011:920807. 2. Bao T, Lao L, Medeiros M, Zhang R et all. Improvement of painful bortezomibe-induced peripheral neuropathy following acupuncture treatment in case series of multible myeloma patients. Medical acupunture. 2012; 24: 181-187. AKUPUNKTUR VE TAMAMLAYICI TIP SEMPOZYUMU 3. 43 KONFERANS VE SÖZLÜ BİLDİRİLER AKUPUNKTURUN KAVRAMA KUVVETİ VE AVRAMA ENDURANSINA ETKİSİ 1 Ankara Dr. Hüseyin ARSLAN1 , Fzt. Zeynep HAZAR2 Eğitim ve Araştırma Hastanesi Akupunktur Kliniği, 2 Hacettepe Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü. Giriş: Akupunktur tamamlayıcı ve alternatif tıpda en çok kullanılan tedavi yöntemlerinden biridir. Ayrıca, akupunkturun spor hekimliğinde ve ilişkili disiplinlerde yaralanmaların önlenmesinde yada pek çok sağlık probleminin tedavisinde kullanılmasıda dikkat çekicidir. Ancak, akupunkturun kavrama kuvveti performansına etkisini araştıran bilimsel bir kanıta rastlanmamıştır. Amaç: Adölesan bayan tenis oyuncularında akupunkturun kavrama kuvvet ve kavrama endurans performansına anlık etkilerinin araştırılması. Çalışma dizaynı: Tek grup, tekrarlı ölçümler. Gereç ve yöntem: Bu çalışmaya 36 tenis oyuncusu dahil edildi. Bütün sporcular kız (ortalama yaşları 12.17±1.85 years; ortalama boy uzunluğu 153.14±9.69 cm; ortalama vücut ağırlığı 43.5±9.28 kg;)’tir. İlk olarak dominant el kavrama kuvveti bilgisayarla monitorize dijital kavrama analiz cihazı (MIE Medical Research Ltd.) ile değerlendirildi. Sonra, maksimal kavrama kuvveti değerinin 50%’si kavrama enduransı için referans değer olarak kabul edildi. Maksimal kavrama kuvveti ve kavrama enduransı iki durumda değerlendirildi; (1) akupunktur yok ve (2) akupunktur ile. Bulgular: Kavrama kuvvetinde bu iki durum arasındaki fark istatiksel olarak anlamlıdır (p<0.005). Ancak, kavrama endurans performansında bu iki durum arasında fark yoktur. Sonuçlar: Bu çalışma gösterir ki, akupunktur tedavisi adölesan bayan tenis oyuncularında kavrama kuvvetinin arttırılmasında etkilidir. Ancak, bir seans akupunktur tedavisi kavrama enduransı değerlerinde herhangi bir değişiklik yapmamaktadır. Kaynaklar: 1. M. Hubscher, L. Vogt, T. Ziebart and W. Banzer, “Immediate Effects of Acupuncture on Strength Performance: A Randomized, Controlled Crossover Trial,” European Journal of Applied Physiology, Vol. 110, No. 2, 2010, pp. 353-358. doi:10.1007/s00421-010-1510 2. L. A. Costa and J. E. Araujo, “The Immediate Effects of Local and Adjacent Acupuncture n the Tibialis Anterior Muscle: A Human Study,” Chinese Medicine, Vol. 3, 2008, pp. 1-6. doi:10.1186/1749-85463-17. 44 AKUPUNKTUR VE TAMAMLAYICI TIP SEMPOZYUMU 3. CONFERENCES AND ORAL PRESENTATİONS IMMEDIATE EFFECT OF ACUPUNCTURE ON GRIP STRENGTH AND GRIP ENDURANCE PERFORMANCE 1 Ankara Dr. Hüseyin ARSLAN 1, Fzt. Zeynep HAZAR 2 Training and Research Hospital Acupuncture Clinic, 2 Hacettepe University Health Science Institute. Background: Acupuncture is one of the most frequently used therapies in complementary and alternative medicine. Furthermore, acupuncture has gained increased attention in sports medicine and related disciplines for preventing or treating a variety of heath problems. However, there is no convincing evidence either for or against a beneficial effect of acupuncture on grip strength performance. Objective: To investigate the immediate efficacy of acupuncture compared to no acupuncture on grip stregth and grip endurance performance in adolescent female tennis players. Design: Single group, repeated measures study. Materials and method: Thirty-six adolescent tennis players voluntarily participated in this study. All subjects were female (average age: 12.17±1.85 years; average height: 153.14±9.69 cm; average body weight: 43.5±9.28 kg). First, maximal grip strength of the dominant hand was assessed by compurised hand grip analyser (MIE Medical Reserach Ltd.). Then, 50% of maximal grip stregth was established as the reference value of grip endurance. Maximal grip strength and grip endurance were measured under two conditions: (1) without acupuncture and (2) with acupuncture. Results: The difference in the mean change in grip strength from baseline between acupuncture and no acupuncture was statis-tically significant (p <0.05). However, no significant difference was found between acupuncture and no acupuncture in grip endurance. Conclusion: This study shows that a single acupuncture treatment was efficacious for improving is maximal grip strength in adolescent female tennis players. However, a one-session acupuncture treatment did not result in changes in grip endurance. Reference: 1. M. Hubscher, L. Vogt, T. Ziebart and W. Banzer, “Immediate Effects of Acupuncture on Strength Performance: A Randomized, Controlled Crossover Trial,” European Journal of Applied Physiology, Vol. 110, No. 2, 2010, pp. 353-358. doi:10.1007/s00421-010-1510 2. L. A. Costa and J. E. Araujo, “The Immediate Effects of Local and Adjacent Acupuncture n the Tibialis Anterior Muscle: A Human Study,” Chinese Medicine, Vol. 3, 2008, pp. 1-6. doi:10.1186/1749-85463-17. AKUPUNKTUR VE TAMAMLAYICI TIP SEMPOZYUMU 3. 45 KONFERANS VE SÖZLÜ BİLDİRİLER BELL PARALİZİSİNDE AKUT DÖNEMDE UYGULANAN AKUPUNKTUR VE KİNEZYOLOJİK BANTLAMANIN, FARMAKOTERAPİ VE FİZYOTERAPİ GİBİ KLASİK METODLARA KATKISI: OLGU SUNUMU Uzm.Dr. Derya Özmen ALPTEKİN1, Uzm.Dr. Ahmet Kürşat DURAL2, Fzt. Yelda PEKBAY3 1Ankara Koru Hastanesi Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon-Akupunktur Kliniği, 2Ankara Koru Hastanesi Kulak Burun Boğaz Kliniği, 3Ankara Koru Hastanesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Ünitesi Giriş: Bell paralizisi, idiopatik, akut ve yüzün tek taraflı kısmi ya da tam felcidir. Tüm fasiyal paralizilerin % 60-70’ini oluşturur. Kortikosteroidler, antiviral ilaçlar ve fizik tedavi uygulamaları en sık kullanılan tedavi seçenekleridir1. Burada, klasik tedavi yöntemlerine ek olarak, akut dönemde akupunktur ve kinezyolojik bantlama uygulanan ve yaklaşık 3 haftalık periodda tama yakın klinik düzelme gözlenen bir olgu sunulacaktır. Olgu: 26 yaşında bayan hasta yüzünün sol tarafında 8-10 saattir devam eden uyuşma ve rahatsızlık hissi yakınması ile başvurdu. İlgili uzmanlar tarafından değerlendirildiği 1 saatlik süre içinde, progresif olarak mimik kaslarında paralizi geliştiği izlendi. Etiyolojiye yönelik olarak kranial manyetik rezonans görüntüleme ve diğer tetkikler planlandı. HouseBrackmann evre 3 periferik fasiyal paralizi tanısıyla kortikosteroid ve valasiklovir tedavisi düzenlendi. Aynı gün fasiyal sinirin preauriküler bölümünden yukarı kaşa doğru, zigomatik, bukkal ve mandibular dalların innerve ettiği kaslara kinezyolojik bantlama yapıldı. 5. gün, SJ17, GB 14, ST2, ST4, ST5, ST36, SP6, SP9 ve LI4 noktalarını içeren akupunktur tedavisi başlandı ve 3 gün üstüste uygulandı. 10. günde sol fasiyal sinirle innerve kaslara elektrik stimulasyonu, biofeedback, masaj ve egzersizleri içeren fizik tedavi programına başlanarak 10 gün süreyle devam edildi. Semptomların başlangıcından itibaren 20. günde yapılan kontrolde klinik bulgular House-Brackmann evre 1 olarak değerlendirilerek tedavi sonlandırıldı. Sonuç: Bell paralizisinde semptomlar ilk hafta içinde zirveye ulaşır ve hastaların üçte ikisinde 3 ay içinde tam iyileşme izlenir2. Randomize kontrollü çalışmalar, kortikosteroidlerle ilgili olarak anlamlı sonuçlar ortaya koysalar da, antiviral ajanlar konusunda yeterli kanıt yoktur. Olumlu sonuçlar bildirilmiş olmasına rağmen, kaliteli çalışmaların yetersizliği nedeniyle akupunkturun etkinliği konusunda kanıtlar limitlidir3. Kinezyolojik bantlama ödem giderici etkisi, nörofasilitasyon, ağrı ve fonksiyonel aktiviteler üzerindeki olası olumlu etkileri nedeniyle nörolojik hastalıkların rehabilitasyonunda diğer fiziksel ajanlarla birlikte kullanılmaktadır. Ancak bell paralizisinde etkinliğini destekleyen bilimsel bir veri yoktur4. Bununla birlikte bu hastada izlenen hızlı klinik iyileşme, sözügeçen tedavi modalitelerinin etkinliği ile ilgili olarak, geniş katılımlı ve kontrollü çalışmalara duyulan gereksinimi ortaya koyması açısından önemli bulunmuştur. Kaynaklar: 1. Finsterer J. Management of peripheral nerve palsy. Eur Arch Otorhinolaryngol. 2008; 265: 743-752. 2. Ohtake PJ, Zafron ML, Poranki LG, Fish DR. Does electrical stimulation improve motor recovery in patients with idiopathic facial (Bell) palsy ? Physical Therapy.2006 Nov; 86(11):1558-1564. 3. Kim JI, Lee MS, Choi TY, Lee H, Kwon HJ. Acupuncture for Bell’s Palsy: a systematic review and meta-analysis. Chin J Integr Med. 2012 Jan;18(1):48-55. 4. Çeliker R, Güven Z, Aydoğ T, Bağış S, atalay A, Çağlar Yağcı H, Korkmaz N. Kinezyolojik Bantlama Tekniği ve Uygulama Alanları. Türk Fiz Tıp Rehab Derg. 2011; 57: 225-35. 46 AKUPUNKTUR VE TAMAMLAYICI TIP SEMPOZYUMU 3. CONFERENCES AND ORAL PRESENTATİONS THE CONTRIBUTION OF ACUPUNCTURE AND KINESIOLOGIC TAPING IN ACUTE PHASE TREATMENT OF BELL’S PALSY TO CLASSICAL METHODS SUCH AS PHARMACOTHERAPY AND PHYSIOTHERAPY: CASE REPORT Derya Özmen ALPTEKİN MD.1, Ahmet Kürşat DURAL MD.2, Fzt. Yelda PEKBAY3 1Ankara Koru Hospital Physical Medicine and Rehabilitation-Acupuncture Clinic, 2Ankara Koru Hospital Oto-Rhino-Laryngology Clinic, 3Ankara Koru Hospital Physical Medicine and Rehabilitation Unit Introduction: Bell’s palsy is an idiopathic, acute peripheral facial nerve paralysis affecting only one side of the face. It comprises % 60-70 of all facial nerve paralysis. Corticosteroids, antiviral drugs and physical therapy modalities are the most frequently used treatment options.1 Here, a case which was treated with acupuncture and kinesiologic taping at acute phase, in addition to classical therapy methods and recovered almost totally in approximately 3 weeks period, will be presented. Case: 26 years old woman referred with numbness and discomfort on left side of the face lasting for 8-10 hours. While she was being consulted by related specialists, a progressive paralysis of mimic muscles was observed in 1hour period. Intended for etiology; cranial magnetic resonance imaging and other tests were planned. According to the diagnosis of peripheral facial paralysis House-Brackmann grade 3; corticosteroid and valacyclovir treatment was organized. At that day, kinesiotaping was applied from the preauricular portion of facial nerve towards the eyebrow, zygomatic, buccal and marginal mandibular branches innervated muscles. On the 5th day acupuncture treatment was started including the points SJ17, GB 14, ST2, ST4, ST5, ST36, SP6, SP9 ve LI4 and done for consecutive 3 days. At the 10th day physical therapy containing electrical stimulation and biofeedback for facial nerve innervated muscles, massage and exercises was started and sustained for 10 days. Since the beginning of the symptoms at the 20th day, control examination revealed grade 1 bell’s palsy and treatment was stopped. Conclusion: Bell’s palsy symptoms reach to a peak at the first week and two thirds of the patients show full recovery within 3 months2. Although randomised controlled studies put forward significant results about the efficacy of corticosteroids, there isn’t enough evidence for antiviral agents. Despite some favorable results, because of the lack of qualified studies, evidence about the efficacy of acupuncture is limited3. Kinesiologic taping is being used with other physical agents for rehabilitation of neurological disorders for its positive effects on edema, neurofacilitation, pain and functional activities. However, there isn't any scientific data supporting its efficacy for Bell's paralysis4. Nevertheless, rapid clinical recovery of this patient, is considerable to bring out the need for large and controlled studies about the efficacy of previously mentioned therapeutic modalities. References: 1. Finsterer J. Management of peripheral nerve palsy. Eur Arch Otorhinolaryngol. 2008; 265: 743-752. 2. Ohtake PJ, Zafron ML, Poranki LG, Fish DR. Does electrical stimulation improve motor recovery in patients with idiopathic facial (Bell) palsy?. Physical Therapy.2006 Nov; 86(11):1558-1564. 3. Kim JI, Lee MS, Choi TY, Lee H, Kwon HJ. Acupuncture for Bell’s Palsy: a systematic review and meta-analysis. Chin J Integr Med. 2012 Jan;18(1):48-55. 4. Çeliker R, Güven Z, Aydoğ T, Bağış S, Atalay A, Çağlar Yağcı H, Korkmaz N. Kinezyolojik Bantlama Tekniği ve Uygulama Alanları. Türk Fiz Tıp Rehab Derg. 2011; 57: 225-35. AKUPUNKTUR VE TAMAMLAYICI TIP SEMPOZYUMU 3. 47 KONFERANS VE SÖZLÜ BİLDİRİLER MANUEL TIP VE MANUEL TIBBIN GÜNÜMÜZDE KULLANIMI Dr. Salih SALMANLI Nöroloji Uzmanı, Akupunktur ve Manuel Tıp Uygulayıcısı Manuel terapi elle tanı koymak ve tedavi etmektir. Bir başka deyişle, manuel tıp el ile tanı ve tedavi yöntemlerini kullanarak eklemlerde, kas-bağ sistemlerinde, iç organlarda, omurgada hastalık ve herhangi bir değişim sonucu oluşmuş patolojik durumların düzeltilmesi veya yok edilmesidir. Manuel tıp eski çağlarda Ege Denizi kıyısındaki ülkelerde, Hindistan, Doğu ve Batı Avrupa’da tedavi yöntemi olarak kullanılmıştır.19.yy’ın ortalarında manuel tıp daha da gelişmiş ve bu konuya bilimsel bir yaklaşım başlamıştır. Dünyanın birçok ülkesinde manuel tıp eğitimi verilmektedir ve gün geçtikçe bu tedaviden yararlanan insanların sayısı artmaktadır. Bugün MT yaygın bir şekilde İngiltere, Kanada, Fransa, İsviçre, Almanya, Çek Cumhuriyeti, Rusya, Ukrayna ve diğer ülkelerde resmi tedavi yöntemi olarak kullanılmaktadır. Manuel tıp eklemler, kas-bağ sistemi, omurga ve iç organların bazı hastalıklarında iyi sonuçlar veren bir tedavi yöntemi olarak kullanılmaktadır. Carol Levit’e ve MT yöntemlerini kullanan doktorların çoğuna göre, reflektör etkinin gücü ile blok oluşmakta ve bu da ağrıya, segment hissinin azalmasına ve bu durumun da yeniden refleksel kas spazmına neden olduğunu, bunun sonucunda da blokenin artmasının gerçekleştiğini ve dolayısıyla bir kısır döngü oluştuğunu düşünmektedirler. MT yöntemleri her bir hasta için özel olarak seçilmelidir. Manuel terapide yapılacak işlemler: • Masaj(3-6 dk.), akupunktur, fizyoterapi • Mobilizasyon • Postizometrik relaksasyon • Manipulasyon 48 AKUPUNKTUR VE TAMAMLAYICI TIP SEMPOZYUMU 3. CONFERENCES AND ORAL PRESENTATİONS MANUAL MEDICINE Dr. Salih SALMANLI “In ancient times, spine manipulation had strict adherence to ‘hit and misses’ method and false pathology. However, it is possible to treat the patients to a large extent with the help of this treatment; with an accurate (rational) approach and refined séances.” (Maitland) What is Manual Medicine (Manual Therapy)? It is to diagnose and treat with hands. In other words, manual medicine is to ameliorate or eradicate the pathological situations which are resulted from a disease or any other transitions on joints, muscle-connective system, internal organs and spine by using methods of diagnosing and treating with hands. The History of Manual Medicine Manual medicine was used as a method of treatment in the countries on the Aegean Coast, India, West and East Europe in ancient ages. In the middle of 19th century MT improved more and a scientific approach came into being. In 1882 Still (England) opened the first school to educate osteopaths and provided two-year-training for the people who did not even study medicine. In 1895 L. Palmer (USA) opened the school of chiropractic and provided manual therapy education there. In the middle of the 20th century the methods of manual therapy were put into practice in official medicine and official schools which provided training only for doctors were opened. In 1962 ICD-International Chiropractors Association was founded and it arranges meetings in every three years. Nowadays MT is widely used as a treatment method in England, Canada, USA, France, Switzerland, Germany, Czech Republic, Russia, Ukraine and many other countries. AKUPUNKTUR VE TAMAMLAYICI TIP SEMPOZYUMU 3. 49 KONFERANS VE SÖZLÜ BİLDİRİLER TONG REN ENERJİ TEDAVİ Prof. Dr. Taner AYDIN, GATA Spor Hekimliği A.B.D. Bşk Akupunktur Polikliniği Sorumlusu Tom Tam İyileştirme Sistemi Huatuojiaji denilen eski sistemin modern bir versiyonudur. Tong Ren insanların sağlığını restore etmeye yardımcı olmak için kullanılan güçlü bir şifa enerjisi tedavisidir. Tom Tam İyileştirme Sisteminin ayrılmaz bir parçası olan ve Tom Tam tarafından geliştirilen Tong Ren terapisi, hastalığın vücudun chi doğal akışında, sinir biyoelektriğinde, kan veya hormon akışında kesinti veya tıkanmalar ile ilişkili olduğu bir inanca dayanmaktadır. Tong Ren, hastalıklar kronik, zayıflatıcı veya tedavi edilemez olsa bile, vücudun kendini iyileştirme doğal yeteneğini restore ederek tıkanıklıkları açmaya yardımcı olmaktadır. Tong Ren, yeni ve güçlü bir şifa yöntemi oluşturmak için, yaşam gücü enerjisi veya “chi" antik ilkesi ile anatomi ve fizyoloji batı bilgisini birleştirir. Jungian’ın "kolektif bilinçdışı" kuramına dayanarak, Tong Ren evrensel kaynaktan elde ettiği enerjiyi tadavi maksadıyla hastaya yönlendirdiğine inanılmaktadır. Hiçbir fiziksel temas gerekli olmadığı için, Tong Ren genellikle uzaktan şifa olarak uygulanmaktadır. Tipik bir terapi seansı olarak, Tong Ren uygulayıcısı hafif manyetik bir çekiçle model üzerinde hedeflenen noktalara vurmak için, hastanın enerjik bir temsil eden küçük bir anatomik insan modeli kullanır. Uygulayıcı tıkanma noktalardaki direnci kırmak amacıyla, hastanın durumuna karşılık gelen tıkanma noktalarına “chi” yönlendirir. Kan akımı, sinir iletimi ve hormon sinyalleri restore edilen vücut daha sonra iyileşebiliyor. 50 AKUPUNKTUR VE TAMAMLAYICI TIP SEMPOZYUMU 3. CONFERENCES AND ORAL PRESENTATİONS TONG REN ENERGY HEALING Prof. Dr. Taner AYDIN, GMMA Sports Medicine Department Acupuncture Clinic Centre Tom Tam’s Healing System is a modern version of the old system called Huatuojiaji. Tong Ren is a powerful healing energy treatment used to help people restore their health. Developed by Tom Tam, and an integral part of the Tom Tam Healing System is based on the principle that many diseases are caused by physical blockages that interrupt the body's natural flow of “chi”, the subtle bioelectricity we need to maintain the health of every cell and organ in our body. Tong Ren seeks to release these blockages, restoring the body's natural ability to heal itself, even when illnesses are chronic, debilitating or otherwise untreatable. Tong Ren combines western knowledge of anatomy and physiology with the ancient principle of “chi,” or life force energy, to create what many consider to be a powerful new healing modality. Drawing on the Jungian theory of the “collective unconscious,” Tong Ren is believed to access energy from this universal source and direct it to the patient. Because no physical contact is involved or necessary, Tong Ren is often practiced as distance healing. In a typical therapy session, the Tong Ren practitioner uses a small human anatomical model as an energetic representation of the patient, tapping on targeted points on the model with a lightweight magnetic hammer. The practitioner directs chi to blockage points corresponding to the patient’s condition, breaking down resistance at these points. As blood flow, neural transmission, and hormone reception are restored, the body is then able to heal. AKUPUNKTUR VE TAMAMLAYICI TIP SEMPOZYUMU 3. 51 KONFERANS VE SÖZLÜ BİLDİRİLER AKUPUNKTUR UYGULAMASININ FİBROMİYALJİ SENDROMUNA ETKİLERİ *Dr. Merve YÜKSEL **Doç Dr. M. Tuğrul CABIOĞLU *Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Anabilim Dalı **Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi Fizyoloji Anabilim Dalı, Akupunktur Tedavi Ünitesi Fibromiyalji, yaygın kas iskelet sistemi ağrısı, uyku bozukluğu ve yorgunluğun çoğu kez birlikte bulunduğu kronik bir ağrı sendromudur. Fibromiyaljili kişilerde irritabl barsak sendromuna, kronik baş ağrısına, depresyona, anksiyeteye, huzursuz bacak sendromuna, temporomandibular disfonksiyonuna ve kronik yorgunluk sendromuna sık rastlanılmaktadır. Fibromiyalji sendromu (FMS) klinik bir sendromudur. Hastalığın tanısı ayrıntılı anamanez ve fizik incelemeye dayanır. Fibromiyalji tanısı koymak için spesifik bir laboratuar bulgusu yoktur. Fizik incelemede eklemlerde şişlik, kızarıklık, ısı artışı ve hareketlerde kısıtlanma yoktur. Hastalarda çok belirgin bitkinlik, yorgunluk olmasına karşın kas gücü normaldir. Fibromiyalji sendromunun en karakteristik bulgusu dijital palpasyonla saptanan hassas noktaların varlığıdır. Son zamanlarda yapılan çalışmalarda, akupunktur uygulamasının FMS tedavisinde ağrı eşiğinde artış, ağrı oranlarında azalma, ilaç kullanımında azalma, yaşam kalitesinde artış ve sedasyon sağlandığı belirlendi. Fibromiyalji sendromunda semptomlar genelde yaşam boyu iniş çıkışlarla seyreder. Bazı hastalarda semptomlar yaşamı çok etkilemezken diğer bir grup hastada süreğen ve şiddetli semptomlar nedeniyle yaşam kalitesi ileri derecede bozulabilir. Akupunktur tedavisi hem ağrıyı azaltıcı hem de sedasyon sağlayıcı etkisinden dolayı tercih edilebilir. 52 AKUPUNKTUR VE TAMAMLAYICI TIP SEMPOZYUMU 3. CONFERENCES AND ORAL PRESENTATİONS FIBROMYALGIA SENDROME EFFECTS OF ACUPUNCTURE APPLICATIONS *Dr. Merve YÜKSEL **M. Tuğrul CABIOĞLU MD. Başkent University Medical Faculty, * Physical Medicine and ehabilition Dept. ** Physlology Dept., Acupuncture Treatment Unit Fibromyalgia is chronic pain sendrome often coexists musculoskeletal pain, sleep disturbance, sleep disfunction and fatigue. Patients who are fibromyalgia, is often coexits irritable colon, chronic headache, depression, anxiety, restless leg syndrome, temporomandibular joint disfunction and chronic fatigue. Most charecteristic symptom of fibromyalgia is tendernes points these are determined by palpasyon. Fibromyalgia syndrome (FMS) is a clinical syndrome. Diagnosis of fibromyalgia is based on detailed anamnesis and physical tests. There is no specific laboratory finding to diagnose for FMS. According to physical test results, there are no increase joint swelling, redness and heat, and limitation of moment ability on patients. Muscle power of patients who are fibromyalgia is at normal level, even though patients have exhaustion and fatigue. Recent researchs show that acupuncture treatment on FMS is increasing pain threshold, decreasing pain level and drug utilization, providing good quality of life and sedation. Generally for life, symptoms of FMS course increasing and decreasing. Symptoms have not massive affect on some patients life quality on the other hand some patients life can damaged by fibromyalgia symptoms. Acupuncture treatment can be prefer for decrease pain and provide sedation. AKUPUNKTUR VE TAMAMLAYICI TIP SEMPOZYUMU 3. 53 KONFERANS VE SÖZLÜ BİLDİRİLER İNMELİ BİR OLGUDA GELİŞEN NÖROPATİK AĞRININ AKUPUNKTUR TEDAVİSİNE DRAMATİK YANITI: OLGU SUNUMU Uzm. Dr. Sibel MANDIROĞLU, Uzm. Dr. Hülya ŞİRZAİ, Ass. Dr. Fatma YUMUŞ, Doç. Dr. Canan ÇULHA Ankara Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon, Ankara Giriş: İnmeli hastalarda kranialde ve vücutta sık görülen nöropatik ağrı uyku problemlerine neden olmakta, rehabilitasyon programına katılımı engellemekte ve yaşam kalitesini olumsuz olarak etkilemektedir. Temporooksipital bölgede nöropatik ağrısı olan ve akupunktur tedavisine dramatik yanıt veren inme geçirmiş bir olgumuzu sunmayı amaçladık. Olgu: 65 yaşında bayan hasta tromboembolik serebrovasküler hastalığa bağlı sol hemipleji tanısı ile kliniğimize kabul edildi. Olgumuzun sağ temporooksipital bölgede yanıcı tarzda ağrısı mevcuttu. Ağrı nedeni ile geceleri uyku kalitesi bozulmuştu. Servikal direk grafilerinde hafif düzeyde dejeneratif değişiklikler mevcuttu. Servikal her yöne eklem hareket açıklığı normaldi, servikal traksiyon ve kompresyon testleri negatifti. Olgumuzun mevcut yakınması nöropatik ağrı ile uyumluydu. Ağrısı visüel ağrı skoru (VAS-10mm) ile değerlendirildiğinde 8/10, LANSS (Leeds assessment of neuropathic symptoms and signs pain scale) ağrı skalasına göre ise 13/24 olarak değerlendirildi. Mevcut protokol, önceki deneyimlerimiz ve olgumuzun TCM (tradiotinal chinese medicine) ye göre değerlendirilmesi sonucunda, sağda GB-20, GB-21, Lİ-4, ST-36, SP-6, SP-9, Liv-3, solda Lİ-4, Liv-3 vücut akupunktur noktalarına tedavi başlandı. Her seansta 20 dakika olmak üzere haftada 2 kez toplam 10 seans akupunktur uygulandı. İkinci seans sonrasında ağrı tamamen geçti (VAS:0, LANSS:0). Uyku düzeni normale döndü. Akupunktur tedavisi esnasında herhangi bir yan etkiye rastlanmadı. Akupunktur, inmeli olgularda görülen nöropatik ağrı üzerine etkili ve güvenli bir tamamlayıcı tıp metodudur. İleri yaşta, komorbid hastalıkları mevcut olan ve çoklu medikal tedavinin riskli olduğu olgularda tedavi seçenekleri arasında bulundurulmalıdır. Kaynakça: 1. Seo YR, Jung WS, Park SU, Moon SK, Park JM, Park JY. The effect of ouhyul herbal acupuncture point injections on shoulder pain after stroke. Evid Based Complement Alternat Med. 2013;2013:504686. doi: 10.1155/2013/504686. Epub 2013 Jun 13. 2. Cho SY, Park JY, Jung WS, Moon SK, Park JM, Ko CN, Park SU. Bee venom acupuncture point injection for central post stroke pain: a preliminary single-blind randomized controlled trial. Complement Ther Med. 2013 Jun;21(3):155-7. doi: 10.1016/j.ctim.2013.02.001. 54 AKUPUNKTUR VE TAMAMLAYICI TIP SEMPOZYUMU 3. CONFERENCES AND ORAL PRESENTATİONS DRAMATIC RESPOND OF NEUROPHATIC PAIN TO ACUPUNCTURE TREATMENT IN A STROKE PATIENT: CASE REPORT Sibel MANDIROĞLU MD., Hülya ŞİRZAİ MD., Ass. Dr. Fatma YUMUŞ, Canan ÇULHA MD. Ankara Physical Medicine and Rehabilitation Training Hospital , Physical Medicine and Rehabilitation Clinic , Ankara Introduction: Neuropathıc pain, which can be seen in the cranium and the body of stroke patients, causes sleep disorder, prevents participation in rehabilitation programs and negatively affects quality of life. Here we aim to submit a stroke case with temporooccipital pain which dramatically responded to acupuncture treatment. Case: 65 years old woman diagnosed with left hemiplegia due to serebrovascular disease was admitted to our clinic. She had right temporoocipital burning pain. Due to pain at night her quality of sleep was disturbed. There were mild degenerative changes in cervical x-ray. Cervical range of motion was normal in every direction and cervical traction and compression tests were negative. Her complaint was consistent with neuropathic pain. When evaluated according to VAS (0-10), pain was 8/10 and 13/24 when evaluated according to LANSS. Treatment was administered to right GB-20, GB-21, Lİ-4, ST-36, SP-6, SP-9, Liv-3 and left Lİ4, Liv-3 body acupuncture points in accordance with current protocol, our former experience and evaluation of the case according to tradiotinal chinese medicine. Acupunture treatment was administered 10 seances - two times a week, each time lasting 20 minutes. After the second seance her pain totally disappeared and her sleep pattern was back to normal. There was no sign of side effect during the treatment. Acupuncture is an effective and safe complementary medical method for neuropathic pain in stroke cases. It should be included among the treatment alternatives for older cases with comorbid diseases and where multiple medical treatment is risky. References: 1. Seo YR, Jung WS, Park SU, Moon SK, Park JM, Park JY. The effect of ouhyul herbal acupuncture point injections on shoulder pain after stroke. Evid Based Complement Alternat Med. 2013;2013:504686. doi: 10.1155/2013/504686. Epub 2013 Jun 13. 2. Cho SY, Park JY, Jung WS, Moon SK, Park JM, Ko CN, Park SU. Bee venom acupuncture point injection for central post stroke pain: a preliminary single-blind randomized controlled trial. Complement Ther Med. 2013 Jun;21(3):155-7. doi: 10.1016/j.ctim.2013.02.001. AKUPUNKTUR VE TAMAMLAYICI TIP SEMPOZYUMU 3. 55 KONFERANS VE SÖZLÜ BİLDİRİLER NABIZ MUAYENESİ İLE MERİDYENLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ Doç.Dr.Yalçın KIRICI, GATA Anatomi AD, Uzm.Dr. Sibel MANDIROĞLU, Ankara Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Eğitim Ve Araştırma Hastanesi, Uzm.Dr.Burak GÜLCEN, Balıkesir Üniversitesi Anatomi AD, Yrd.Doç.Dr.Can TURAN Hacettepe Üniversitesi Beytepe Kampusü Sağlığı Merkezi, Prof.Dr. Cemal ÇEVİK, Gazi Üniversitesi Biyokimya AD. Giriş: Akupunktur modern tıbbın kullandığı muayene yöntemlerinin hepsini kullanır. Ayrıca nabız ve dil muayenesi ve meridyen üzerindeki hassas noktalar ile vücudu muayene eder. Bu çalışma ile 18. dönem akupunktur kursundaki hastaların nabız muayenesi sonuçları ile 12 meridyen değerlendirildi. Gereç ve Yöntem: Hasta uygun pozisyon ve ortama alındı sonra, sağ bilek sol el ile sol bilek ise sağ elle incelendi. Nabız, sağ ve sol elin işaret, orta ve yüzük parmaklarının pulpaları ile yapıldı. Değerlendirme 250 kişilik bir hasta grubuna yapıldı. Nabızlar güçlü, zayıf ve normal olarak değerlendirildi. Sonuçlar: Kadın hastalarda, akciğer, dalak, perikart, kalp, karaciğer ve böbrek meridyenleri zayıf, mide meridyeni güçlü, kalın bağırsak, sanjiao, ince bağırsak, safra kesesi ve idrar kesesi normal olarak görüldü. Erkek hastalarda, dalak, perikart, karaciğer ve böbrek zayıf, kalın bağırsak, mide, ince bağırsak, safra kesesi ve idrar kesesi normaldi. Diğer meridyenler akciğer, sanjiao ve kalp ise değişkenlik gösteriyordu. Dalak, perikart, karaciğer ve böbrek hem kadında hem de erkekte zayıftı. Kalın bağırsak, ince bağırsak, safra kesesi ve idrar kesesi hem kadında hem de erkekte normaldi. Mide, kadınlarda yüksek, erkeklerde normaldi. Tartışma ve Sonuç: Enerji, güçlü organlardan zayıf organlara aktarıldı ya da sedasyon yapıldı. Zayıf organlar, tonifiye edildi ve güçlendirildi. Böylece yin ve yang organlar dengeye getirildi ve hastanın birçok şikayeti düzeldi. Hastaların şikayetlerini çoğunun nedeni hem erkekte hem de kadında düşük ve yüksek olan organ enerjileridir. Bu organlarda sağlanacak enerji dengesi ile hastaların şikayetlerinin düzeleceğine ve yaşam kalitelerinin daha da yükseleceğine inanıyoruz. 56 AKUPUNKTUR VE TAMAMLAYICI TIP SEMPOZYUMU 3. CONFERENCES AND ORAL PRESENTATİONS THE EVALUATION OF THE MERIDIANS WITH TEH EXAMINATION OF THE PULSE Yalçın KIRICI MD, GATA Department of Anatomy, Sibel MANDIROĞLU MD, Ankara Physical Therapy and Rehabilitation Training and Research Hospital, Burak GÜLCEN MD, Balıkesir University Department of Anatomy, Can TURAN MD, Hacettepe University Beytepe Campus Health Center, Cemal ÇEVİK MD, Gazi University Department of Biochemistry. Introduction: The acupuncture uses all methods of examination used in modern medicine. Also, the acupuncture, pulse and tongue examination with tender points on the meridians are examine the body. In this study, the results of examination of the pulse of the patients 18 period acupuncture course were evaluated 12 meridians. Materials and Method: The patient received the proper position and the environment then the right wrist with your left hand, left wrist with your right hand examined. Pulse, left and right hand index, middle and ring fingers with pulps were done. Evaluation of a group of patients was 250 people. Pulses as strengths, weaknesses and normal evaluated. Conclusion: In female patients, lung, spleen, pericardium, heart, liver and kidney meridians, weak, stomach meridian strong, large intestine, sanjiao, small intestine, gall bladder and the urinary bladder were normal. In male patients, spleen, pericardium, liver and kidney were weak, large intestine, stomach, small intestine, gall bladder and urethra were normal. Other meridians, lung, heart and sanjiao showed variability. Spleen, pericardium, liver and kidney in men and women were the weak. Large intestine, small intestine, gall bladder and the urinary bladder in men and women were normal. Stomach was high in women, normal in men. Discussion and Conclusion: Energy, strong organ transferred to the weak organs or made sedation. Weak organ was tonifiye and strengthened. Thus, the balance of yin and yang organs, and the patient was improved in many complaints. Both men and women because most of the complaints of the patients with low and high energies organ. Energy balance will be provided in these organs to be higher in patients with complaints and quality of life we believe will improve. AKUPUNKTUR VE TAMAMLAYICI TIP SEMPOZYUMU 3. 57 KONFERANS VE SÖZLÜ BİLDİRİLER BİCOM BİYOREZONANS İLE DİLATE KARDİYOMİYOPATİNİN TEMEMLAYICI TEVADİSİ Dr. Esra KIRSEVER Serbest Hekim Olguların yaklaşık %50‘sinde etyolojinin saptanamadığı dilatekardiyomiyopati (DKM), tek veya iki ventriküldekontraksiyonkaybı, dilatasyonla karakterize bir hastalıktır. Etyolojisindeiskemi, toksinler, infeksiyon ajanları, ilaçlar, beslenme yetersizlikleri, endokrinolojik bozukluklar, nörolojik, genetik ve nöromüsküler hastalıklar yeralır. Hastalar sistolik fonksiyonlarını yitirerek kalp yetmezliğine girerler, atrial ve/veya ventriküler aritmiler ile ani ölüm ile hastalığın herhangibir evresinde karşılaşılabilir. DKM’nin medikal tedaviden kalp nakli gereksinimine kadar uzanan geniş bir tedavi protokolü bulunmaktadır. Çalışma Biyorezonans tedavisinin hastalık seyrine etkisini değerlendirmek amacı ile planlanmıştır. Çalışmada noniskemik DKM tanısı alan dört hastada, muayene, biyokimyasal ve kardiyolojik tetkikler yapılmış olup, standart kardiyolojik tedavi protokolüne ilaveten hastalarınonayları alınarak, tamamlayıcı olarak biyorezonans tedavisi (BRT) yapılmıştır. Hastaların tedavi öncesinde, New York HeartAssociation’a göre klasifikasyonları, hastalık semptomatoloji skorları, NT- Pro BNP, Ejeksiyon Fraksiyonları (EF) Biyorezonans çalışma protokolüne uygun olarak,HamerFokus muayeneleri kinezyolojik olarak yapılmış, EAP ölçümleri, KTT paneli ile kan örnekleri test edilerek hastaya özel BRT tedavisi planlanmıştır. Tedavi protokolü olarak 20 hafta süreli blokaj tedavisi,majörallerjenlerin eliminasyonu, organ meridyen programları, toksin, ağır metal eliminasyon programları, spesifik kalp proglamları ve ortomoleküler tedavi uygulanmıştır. Bach çiçekleri ve KTT beş element tedavisi, HamerFokus, stres blokaj ve hücre sitümülasyonu tedavileri yapılmıştır. Tedavi sırasında hastalık yakınma skorları %80,4, ortalama NT-Pro BNP düzeyleri % 40 azalmıştır. İki hastada EF değişmemiş, bir hastada normale dönmüş, 12. Haftada normale dönen hastada ise EF sigaraya yeniden başlama ile başlangıç seviyesine gerilemiştir. Tedavi süresince hastaların hiçbiri için hospitalizasyonendikasyonu olmamıştır ve bu durum literatüre göre iyi prognoz işaretidir. 58 AKUPUNKTUR VE TAMAMLAYICI TIP SEMPOZYUMU 3. CONFERENCES AND ORAL PRESENTATİONS COMPLEMENTARY TREATMENT OF DİLATED CARDIOMYOPATHY WITH BICOM BIORESONANCE Dr. Esra KIRSEVER Private Practitioner Dilated Cardiomyopathy is a disease that is characterized by contraction loss and dilation in one or both ventricles. Etiologies of dilated cardiomyopathy include ischemia, toxins, some infectious agents, drugs, malnutrition, endocrine abnormalities, and neurologic, genetic and neuromuscular diseases. Still, the etiology of dilated cardiomyopathy cannot be detected in 50% of all cases. Heart loses its systolic functions and that will lead to heart failure. Sudden death can be seen in any stage of the disease due to atrial and/or ventricular arrhythmias. Treatment protocol for dilated cardiomyopathy can be resulted in heart transplantation. This study is conducted in order to discover effect of bioresonance treatment on dilated cardiomyopathy prognosis. In this study, four patients with the diagnosis of DCM are first clinically examined and then tested for biochemical values and cardiologic functions. Addition to standard cardiologic treatment protocol, supplemental bioresonance treatment is performed with patient consent. Before the treatment, classifications according to New York Hearth Association, patients complaining scores, NT-Pro BNP and Ejection Fractions (EF) are measured. Hamer Focus examinations are performed by using kinesiolocical methods. EAP values are measured. By testing blood samples with CTT panel, each patient is received different BRT treatment. The twenty week long treatment protocol include blockage treatment, organ meridian programs, organ supporting and heavy metal elimination programs, specific heart programs, allergy treatment and orthomolecular treatment. Also, Bach flowers, CTT five element treatment, Hamer Focus, stress blockage, adrenalin regulation and cell stimulation treatments are performed. After the treatment, while patient complaining score is reduced 80.4 %, NT- Pro BNP level is reduced approximately 40%. EF levels are not changed in two patients, turned to normal in one patient. In the fourth patient, while EF levels are turned to normal in 12th week, it is again turned back to starting levels just after the patient started smoking. There is no indication of hospitalization is occurred during the treatment process which is referred as a mark for good prognosis in the literature. AKUPUNKTUR VE TAMAMLAYICI TIP SEMPOZYUMU 3. 59 KONFERANS VE SÖZLÜ BİLDİRİLER AKUPUNKTUR VE İNVİTRO FERTİLİZASYON (IVF) Prof. Dr. Banu ÇAYCI Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Biyokimya A.D., Ankara, Türkiye Fertilizasyonun oluşabilmesi için yin, yang, çi ve böbreğin kanının denge içinde olması gerekir. Bu faktörlerden birisinin dengesinin bozulması düzensizliğe neden olarak infertiliteyle sonuçlanır. Akupunktur tedavisi, IVF tedavisiyle birlikte uygulandığında; 1. Overlerin fonksiyonlarını düzenleyerek , yumurta kalitesini artırır. 2. Daha fazla folikül üretmek üzere hormone fonksiyonlarını düzenler 3. Uterus kan akımını artırır, uterus duvar kalınlığı artar. 4. Hasta gevşer ve stresi azalır. 5. Uterus kasılmasını önler. 6. IVF tedavisi sırasında verilen ilaçların yan etkilerini azaltır. 7. Immün sistemi güçlendirir. 8. Semen kalitesini artırır. 9. Düşük olasılığını azaltır. Kadınlarda uygulanan akupunktur noktaları: Zu San Li (St 36), San Yin Jiao (Sp 6), Tai Chong (Liv 3), He Gu (LI 4), Di Ji (Sp 8), and Yin Tang (M-HN-3) dır. Yang azlığı varsa Ming Men (GV 4) and Fu Liu (Ki 7). Yini kuvvetlendirmek içinse Tai Xi (Ki 3) kullanılabilir. Zu San Li, immun sistemi destekler,defansif qi’yi artırır. San Yin Jiao, karaciğer,böbrek, dalak enerjisini düzenleyerek kan akımını besler. Tai Chong ve He Gu birlikte kullanılır ve 4 kapı olarak bilinir,karaçiğer qi’sini artırır. Di Ji hormonları düzenler ve Yin Tang da hastanın stresini azaltır ve gevşetir. Ming Men ve Fu Liu böbrek yang’ını kuvvetlendirir. Tai Xi de böbrek kanalının kaynağıdır ve böbrek qi’sinin artırır. 60 AKUPUNKTUR VE TAMAMLAYICI TIP SEMPOZYUMU 3. CONFERENCES AND ORAL PRESENTATİONS ACUPUNCTURE & IVF Prof. Dr. Banu ÇAYCI Gazi University Faculty of Med., Dept of Biochemistry, Ankara, TURKEY In order for fertilization to occur, the yin, yang, qi, and blood of the kidneys all need to be perfectly balanced. When one or more of these elements is out of balance, a disharmony results and infertility may occur. Chinese medicine can help to improve the success rate of IVF in a number of ways: 1. Improve the function of the ovaries to produce better quality eggs 2. Regulate the hormones to produce a larger number of follicles 3. Increase blood flow to the uterus and increase the thickness of the uterine lining 4. Relax the patient and decrease their stress 5. Prevent the uterus from contracting 6. Lessen the side effects of drugs used in IVF 7. Strengthen the immune system 8. Improve semen to create better quality and quantity of embryos 9. Decrease chances of miscarriage In terms of acupuncture, the points given below are recommended for preparing most female patients for IVF: Zu San Li (St 36), San Yin Jiao (Sp 6), Tai Chong (Liv 3), He Gu (LI 4), Di Ji (Sp 8), and Yin Tang (M-HN-3) If there is more yang vacuity, add Ming Men (GV 4) and Fu Liu (Ki 7). For more yin vacuity, add Tai Xi (Ki 3). Zu San Li rectifies the digestion and supports the defensive qi (i.e., the immune system). San Yin Jiao offers access to the liver, kidney, and spleen channels and nourishes blood. Tai Chong used with He Gu is known as the Four Bars or Gates. This combination strongly courses and rectifies the liver qi. Di Ji helps regulate the hormones, and Yin Tang is used to help relax the patient’s mind and emotions. Ming Men and Fu Liu effectively invigorate kidney yang, while Tai Xi is the source point of the kidney channel, meaning that it strongly supple- ments the source qi of the kidneys. AKUPUNKTUR VE TAMAMLAYICI TIP SEMPOZYUMU 3. 61 KONFERANS VE SÖZLÜ BİLDİRİLER 62 AKUPUNKTUR VE TAMAMLAYICI TIP SEMPOZYUMU 3. CONFERENCES AND ORAL PRESENTATİONS AKUPUNKTUR VE TAMAMLAYICI TIP SEMPOZYUMU 3. 63 KONFERANS VE SÖZLÜ BİLDİRİLER VARİKOSEL CERRAHİ SONRASINDA DEVAM EDEN İNFERTİLİTEYE AKUPUNKTURUN ETKİSİ Uzm. Dr. Pelin DİLMEN1, Uzm. Dr. H. Volkan ACAR2 Eğitim ve Araştırma Hastanesi Akupunktur Polikliniği 2Ankara Eğitim ve Araştırma Hastanesi Anesteziyoloji ve Reanimasyon Kliniği 1Ankara İnfertilite olgularının %40-50’sini erkek infertilitesi oluşturmaktadır. Varikosel de erkek infertilitesinin en sık nedenlerindendir. Varikosel, testislerdeki kanı boşaltan venlerin genişleyip, varisleşmesidir. Varikoselin tedavisi cerrahidir. Varikosel ameliyatından sonra sperm değerlerinde ve gebelik şansında anlamlı düzelmeler olduğu, çok sayıda çalışmada bildirilmektedir. Olguların %50-80’inin spermlerinde düzelme görülürken, %20-60 oranında gebelik bildirilmektedir. Biz bu olgu sunumunda varikosel cerrahisi sonrasında infertilite şikayeti devam eden hastaya uyguladığımız akupunktur tedavisindeki deneyimlerimizi aktarmak istedik. 64 AKUPUNKTUR VE TAMAMLAYICI TIP SEMPOZYUMU 3. CONFERENCES AND ORAL PRESENTATİONS EFFECT OF ACUPUNCTURE ON INFERTILITY THAT CONTINUES AFTER VARİCOCELE SURGERY Pelin DİLMEN1, MD, H. Volkan ACAR2, MD Division, Ankara Training and Research Hospital 2Department of Anesthesiology and Intensive Care, Ankara Training and Research Hospital. 1Acupuncture %40-50 of the cases of infertilities are men’s infertility. Varicocele is the most common reason of men’s infertility. Varicocele is the expansion and varicosititaion of veins which evacuates blood in testicles. Surgery is the treatment for varicocele. It is notified in many researches that after varicocele surgery, there occurs significant improvements in sperm amounts and pregnancy oppurtunity. In %5080 of the phonemenons there seen improvements in sperms, and it is notified %20-60 pregnancy. We want to quote our experiences in acupuncture treatment applied to the patient whose complaints about infertility continues after varicocele surgery. AKUPUNKTUR VE TAMAMLAYICI TIP SEMPOZYUMU 3. 65 KONFERANS VE SÖZLÜ BİLDİRİLER BİR HİPEREMEZİS GRAVİDARUM VAKASININ AKUPUNKTUR İLE TEDAVİSİ Prof.Dr.Cemal ÇEVİK, G.Ü. Tıp Fakültesi Biyokimya A.D Öğretim Üyesi, Akupunktur Kurs Kordinatörü, ANKARA Dr.Kamil TUZGÖL, Akupunktur, MD, Psikolojik Dan. MA (C), Tıbbi Biyokimya, PhD, Özel Akupunktur Muayenehanesi, ANKARA Giriş Bulantı ve kusma gebelik döneminde çoğu zaman normal bir bulgu olarak düşünülür. Hastalığın büyük çoğunluğu 1. trimesterdedir. Kimi vakalarda etkisinin daha uzun zaman sürmesine rağmen 18-20. haftalarda etkisinin kaybolduğu bilinmektedir. Hiperemezis Gravidarum ise daha ağır bir klinik tabloyu tarif ederken eşlik eden diğer klinik durumlar ise, ketozis, dehidratasyon, elektrolit ve asid-baz dengesizliği, renal yetmezlik ve hepatik yetmezlik olarak sayılabilir. Biz bu vaka sunumunda medikal ve beslenme tedavilerine cevap vermeyen dirençli bir hiperemezis gravidarum vakasında akupunkturla sağlanan etkili tedavi sonuçlarını paylaşmak istedik. Vaka 31 yaşındaki birinci gebeliği olan hasta gebeliğinin 5. haftasında, günde 5-6 kez olabilen bulantı ve kusma şikayeti varken, gebeliğin 11. haftasından itibaren artarak 12-13 kez olmaya başlamış. Hasta uygulanan medikal tedaviye (iv 500 cc SF+1 amp. metoklopramide, devamında metoklopramide 3x1 tb) rağmen bulantı, kusma ve halsizlik şikayetlerinde azalma olmadığını belirterek akupuntur tedavisi için bize başvurdu. Hastaya 20 dk süreyle Ki 3, Sp 6, St 36, P 6, Ex-HN 3 (Yin Tang), Lu 9, Ki 7, H 7, St 44, noktalarına vücut akupunkturu uygulandı. Hastanın iştahsızlık, bulantı kusma ve anksiyete gibi semptomlarında uygulanan seanslarda, seansın 1 dk sından itibaren azalma hissettiğini belirtti. Bulantı ve kusmasının değerlendirilmesinde 4 noktalı bulantı skalası kullanıldı. Seansın 10. dk da iştahsızlık tamamen ortadan kalkarken, bulantı ve kusması skalaya göre şiddetli bulantı kusmadan (3), bulantı-kusma yok (0) düzeyine indiği saptandı. Hastanın 20. haftaya kadar benzer şiddette seyreden şikayetleri için 36-48 saatte bir akupunktur seansları uygulandı ve günde 12-13 kez olabilen bulantı ile birlikte olan kusma atakları günde 1-2 kez olacak şekilde seyretti. Tartışma-Sonuç Hiperemezis Gravidarum’a yol açtığı ya da şiddetlendirdiği kabul edilen etkenler şunlardır: Estradiol (E2), gebelik hormonları (Human Chorionic Gonadotropin [hCG]), progesterone, immun sistem disfonksiyonu, hipertiroidizm, üst gastrointestinal sistem dismotilitesi, Helicobacter pylori enfeksiyonu, psikolojik faktörler, beslenme bozuklukları. Bu kadar çok sayıda etken sıralanmasına karşın, bugüne kadar bu etkenlerden hiçbiriyle hastalığın etyopatogenezi tam olarak açıklanamamıştır. Akupunktur’un hiperemezis gravidarum daki etkisinin özellikle gastrik myoelektrik aktiviteyi değiştirerek midenin normal siklik aktivitesine dönmesini sağladığını gösteren çalışmalar olsa da akupunktur tedavisi ile sağlanan iyilik halinin hangi mekanizmalarla sağlandığının daha net ortaya konabilmesi için daha fazla sayıda hasta ile yapılacak olan yeni birçok çalışmanın ortaya konması gerektiğini düşünmekteyiz. 66 AKUPUNKTUR VE TAMAMLAYICI TIP SEMPOZYUMU 3. CONFERENCES AND ORAL PRESENTATİONS ACUPUNCTURE TREATMENT FOR HYPEREMESIS GRAVIDARUM: A CASE REPORT Prof.Dr.Cemal ÇEVİK G.Ü. Medical Faculty Biochemistry Dept., Manager of Acupuncture Treatment Unit, ANKARA Dr.Kamil TUZGÖL Acupuncture, MD, Psychological Counseling MA (C), Medical Biochemistry, PhD, Private Acupuncture Clinic, ANKARA Introduction Nausea and vomiting in pregnancy is extremely common. Nearly all women some nausea and vomiting called as morning sickness, particularly during the first three months of pregnancy. Most of the cases resolve after three months period but symptoms may continue beyond 20-22 weeks. Hyperemesis gravidarum is the most severe form of nausea and vomiting in pregnancy and is associated with ketosis and weight loss. This condition may also cause volume depletion, electrolyte imbalances, nutritional deficiences and even death. In this paper we would like to present a case of hyperemesis gravidarum which did not respond to medical or nutriotional therapies but responded good to acupuncture therapy. A Case Report A thirty one year old patient in her first pregnancy admitted to our clinic. She was on her fifth week of pregnancy and she was complaining about vomiting 5 to 6 times during the day and sometimes waking up at night for vomiting. She was previously diagnosed as hyperemesis gravidarum and medicated with iv metoclopromide. She was discharged with oral antiemetic drugs taken 3 times daily. She came to our clinic asking for acupuncture therapy. We performed 20 minute session of Ki 3, Sp 6, St 36, P 6, Ex-HN 3 (Yin Tang), Lu 9, Ki 7, H 7, St 44 points body acupuncture. Patient pointed that her symptoms desreased within the first minute of session. Nausea was evaluated with 4 point nausea scale and was desreased from level 3 to level 0. After session patient had no symptoms. Patient was taken to another session in every 36-48 hours period up to 20 weeks of her pregnancy. She only had vomiting once in a week between sessions. Discussion-Result The etiology of Hyperemesis gravidarum is not clearly known. Accused factors are estradiol (E2) mechanism, pregnancy hormones, Human Chorionic Gonadotropin [hCG], progestrone, immune system dysfunction, hyperthyrodism, upper gastrointestinal system dysmotility, Helicobacter pylori infection, phsycological factors, and nutritional problems. With all these factors etiopathology of the disease has not been cleared. Although there are some stating that the effect of acupuncture therapy in Hyperemesis gravidarum is regulating gastric cyclic activity by changing gastric myoelectrical activity. There is a need for more studies to show the exact mechanism of acupuncture effect in hyperemesis gravidarum. More patients and more studies would be helpful in defining the role of acupuncture in hyperemesis gravidarum. AKUPUNKTUR VE TAMAMLAYICI TIP SEMPOZYUMU 3. 67 KONFERANS VE SÖZLÜ BİLDİRİLER AŞIRI AKTİF MESANEDE AKUPUNKTUR VE ANTİKOLİNERJİK TEDAVİ ETKİLERİNİN KARŞILAŞTIRILMASI Dr. Hüseyin ARSLAN1 , Dr. Melih SUNAY2 1Ankara Eğitim ve Araştırma Hastanesi Akupunktur Kliniği, 2 Ankara Eğitim ve Araştırma Hastanesi Üroloji Kliniği Amaç: Aşırı aktif mesane sendromunda akupunkturun etkisini araştırmak, antikolinerjik (solifenasin) ve plasebo tedavisi ile karşılaştırmak ve ürin sinir büyüme faktörü düzeyleri ile ilişkisini incelemektir. Gereç ve Yöntem: Bu araştırma, Çalışma Kriterleri Raporlama Konsolide Standartları çerçevesinde metodolojik titizlik ile yapılmıştır. Çalışmaya aşırı aktif mesane tanısı olan 90 kadın hasta dahil edildi ve randomizasyon yöntemi ile; antikolinerjik ilaç tedavisi, akupunktur, plasebo olmak üzere 3 grupa ayrıldı. İlaç tedavisi alan grup günde 5 mg solifenasin ile ; akupunktur ve plasebo grupları ise haftada iki kez olmak üzere 4 hafta boyunca takip edildi. Tedavi etkinliğinin değerlendirilmesinde semptom skorları, yaşam kalitesi skorları, işeme sıklığı ve ürin sinir büyüme faktörü düzeyleri kullanıldı. Bulgular: Çalışma 82 hasta ile tamamlandı (1. grupta 30, 2. grupta 28, n 3. grupta = 24). Tedaviden sonra, ilaç tedavisi ve plasebo grubu ile akupunktur tedavi grupları karşılaştırıldığında, yaşam kalitesi skorları ve semptom skorlarında önemli bir gelişme (p <0.05, p <0.01), işeme sıklığında azalma (p <0,05) ve ürin sinir büyüme faktörü düzeyleri (p = 0,002) bulundu. Akupunktur grubundaki 8 hastada yeterli semptomatik iyileşme ve ürin sinir büyüme faktörü düzeylerinde herhangi bir azalma gözlemlenmedi. Bu nedenle, karşılaştırmalar bu hastalar dahil ve dahil olmamak kaydıyla iki kez yapıldı. Plasebo grubuyla karşılaştırıldığında ilaç tedavisi ve akupunktur grubundakilerin tedavi sonrasında ürin sinir büyüme faktörü düzeylerinde azalma olduğu saptandı. Akupunktur grubundaki ürin sinir büyüme faktörü düzeylerindeki bu azalma ilk karşılaştırmada dahil edilen tüm akupunktur hastalarınkine göre daha yüksek tespit edildi. Sonuçlar: Aşırı aktif mesane tanısı olan hastalarda, antikolinerjik tedavinin uygun olmadığı durumlarda akupunktur başka bir tedavi seçeneği olarak düşünülebilir. 68 AKUPUNKTUR VE TAMAMLAYICI TIP SEMPOZYUMU 3. CONFERENCES AND ORAL PRESENTATİONS A COMPARISON OF EFFICACY OF ACUPUNCTURE AND ANTICHOLINERGIC THERAPY IN OVERACTİVE BLADDER Dr. Hüseyin ARSLAN1 , Dr. Melih SUNAY2 1Ankara Training and Research Hospital Acupuncture Clinic, 2 Ankara Training and Research Hospital Urology Clinic Objective: To determine whether acupuncture is effective in Overactive Bladder (OAB) treatment compared with solifenacin and placebo, and to investigate its correlation with urine nerve growth factor (NGF) levels. Material and Methods: Study was conducted with methodological rigor based on Consolidated Standards of Reporting Trials criteria. 90 female patients with OAB were included and randomly assigned into solifenacin, acupuncture, placebo groups. Medicated group received solifenacin 5 mg/d; acupuncture and placebo groups were treated twice a week for 4 wk. Symptom scores, quality of life scores, frequency of micturition, urine NGF levels were used to assess treatment efficiency. Results: The study was completed with 82 patients (n=30 in 1st group, n=28 in 2nd group, n=24 in 3rd group). After treatment, comparison of medical and acupuncture therapy groups with placebo group, we determined significant improvement in quality of life and symptom scores (p<0.05, p<0.01), decrease in voiding frequency (p<0,05) and in NGF levels (p=0,002). Sufficient symptomatically improvement was not achieved in 8 patients in acupuncture group. Also no decrease was observed in NGF levels of these patients. Therefore, comparisons were assessed twice with and without including these patients and it was found that NGF levels were significantly decreased after treatment in medical treatment and acupuncture group when compared to placebo group and decrease in urine NGF levels in acupuncture group was higher than the first comparison that all patients in acupuncture group were included. Conclusions: In patients with OAB whom anticholinergic treatment is contraindicated acupuncture may be considered as another treatment option. AKUPUNKTUR VE TAMAMLAYICI TIP SEMPOZYUMU 3. 69 KONFERANS VE SÖZLÜ BİLDİRİLER AKUPUNKTUR, ANESTEZİSTLER TARAFINDAN KULLANILABİLİR Mİ? Uzm. Dr. H. Volkan ACAR Ankara Eğitim ve Araştırma Hastanesi Anesteziyoloji ve Reanimasyon Kliniği – ANKARA Tıbbın hemen hemen her alanında uygulanan akupunktur, diğer klinik endikasyonlar yanında artık anestezi alanında da giderek kendine daha fazla kullanım alanı bulmaktadır. Bu nedenle de, anesteziyle ilgili her üç dönemde(preoperatif, intraoperatif ve postoperatif dönemler) akupunktur kullanımına ait çok sayıda klinik çalışma yayınlanmaktadır. Bu konuşmada, akupunkturun anesteziyle ilgili kullanım alanlarına dair kısa bir derleme sunulacaktır. Anestezinin her dönemi farklı özellikler gösterdiğinden, preoperatif, intraoperatif ya da postoperatif dönemde uygulanacak akupunkturun da farklı ihtiyaçlara karşılık vermesi ve farklı amaçlar için kullanılması gerekmektedir. 1- Preoperatif dönem: Bu dönemde temel amaç, hastanın stres ve anksiyetesinin azaltılmasıdır. Belirgin sedatif-anksiyolitik etkisiyle akupunktur, anestezi öncesi premedikasyon sağlanması için anestezistlere önemli bir seçenek sunmaktadır. 2- İntraoperatif dönem: Günümüzde, başarılı bir genel anestezi için üç temel komponentin yani bilinç kaybı, kas gevşemesi ve analjezinin sağlanması gerekmektedir. Akupunktur tek başına, genel anestezinin bu üç bileşenini sağlamayabilir. Bu dönemde esas olarak akupunkturun analjezik etkisinden yararlanılabilir. Sedatif ve analjezik etkisiyle akupunkturun, intraoperatif anestezik ve analjezik tüketimini azaltabileceği düşünülse de, mevcut çalışmalar henüz bu hipotezi desteklemekten uzaktır. 3- Postoperatif dönem: Bu dönemde akupunktur başlıca, postoperatif ağrı ile postoperatif bulantı-kusma tedavisinde uygulanmakta ve önemli bir etkinlik göstermektedir. Bu iki endikasyon için yapılmış çok sayıda klinik çalışma, akupunkturun postoperatif ağrı ve postoperatif bulantı-kusma tedavisinde en önemli nonfarmakolojik yöntemler arasında olduğunu göstermektedir. Bunların dışında, az sayıda olmakla birlikte ekstübasyon sonrası laringospazmın çözülmesi için, derlenme ajitasyonunun önlenmesi için ve postspinal başağrısının tedavisi için de akupunkturun kullanıldığı çalışmalar mevcuttur. Ayrıca ameliyathane dışı işlemler için de akupunktur kullanım alanına sahiptir. Akupunkturun gastroenterolojik girişimler (üst ve alt gastrointestinal sistem endoskopileri), ürolojik girişimler (ESWL) ve jinekolojik girişimler (OPU) sırasında sedasyon ve analjezi sağlayabildiği gösterilmiştir. 70 AKUPUNKTUR VE TAMAMLAYICI TIP SEMPOZYUMU 3. CONFERENCES AND ORAL PRESENTATİONS CAN ACUPUNCTURE BE USED BY ANESTHESIOLOGISTS? H. Volkan ACAR, MD. Department of Anesthesiology and Intensive Care Ankara Training and Research Hospital of Ministry of Health - ANKARA Acupuncture, which was used in almost every area of medicine, is getting much more space for using in anesthesiology as well as the other clinical specialities. So, more clinical studies that are related with all three periods of perioperative setting, i.e. preoperative, intraoperative, and postoperative periods are being published. In this presentation, a brief review of acupuncture use in anesthetic setting will be presented. While each one of perioperative periods have different clinical features, acupuncture use in preoperative, perioperative, or postoperative periods has to meet various demands. 1- Preoperative period: In this period, it is aimed to reduce stress and anxiety of the patient. Acupuncture offers a significant alternative to anesthesiologists with its marked sedative-anxiolytic effect in the preoperative period. 2- Intraoperative period: General anesthesia includes three basic components: loss of consciousness, muscle relaxation and analgesia. Acupuncture is not a sufficient method, to produce all these effects solely. In this period, acupuncture can be used mainly for its analgesic properties. However, while it can be concluded that acupuncture can reduce intraoperative anesthestic and analgesic consumption with its sedative and analgesic effects, current studies does not support this hypothesis. 3- Postoperative period: In this period, acupuncture can be used mainly for postoperative analgesia and postoperative nausea and vomiting which has a considerable efficacy. Studies showed that acupuncture is one of the most important nonpharmacological methods for treatment of postoperative analgesia and postoperative nausea and vomiting. There are also few studies for postextubation laryngospasm, emergence agitation, and postdural puncture headache. Acupuncture can also be used for anesthesia in remote locations. It provides sedation and analgesia in gastroenterological procedures (upper and lower gastrointestinal system endoscopies), urological procedures (ESWL) and gynecological procedures (OPU). AKUPUNKTUR VE TAMAMLAYICI TIP SEMPOZYUMU 3. 71 KONFERANS VE SÖZLÜ BİLDİRİLER SPOR YARALANMALARI VE AĞRI TEDAVİSİNDE ENERJİ TIBBI YAKLAŞIMI Prof. Dr. Taner AYDIN, GATA Spor Hekimliği ABD. Bşk Akupunktur Polikliniği Sorumlusu Enerji tıbbı (ET), enerji terapisi, enerji şifası veya ruhsal şifa tamamlayıcı ve alternatif tıbbın bir dalıdır. Bir şifacı veya enerji terapisti ile farklı yöntemler (elle dokunma, dokunmama, uzaktan enerji gönderme) kullanılarak yardım isteyen kişinin bedenine şifa enerjisi kanalize edilir. ET öz bakım ve kendi kendine yardım amacıyla hem tıbbi tedavi yaklaşımlarına bir tamamlayıcı, hem de komple bir sağlık sistemidir. Bu yöntem fiziksel hastalık ve duygusal veya ruhsal bozuklukların yanı sıra, aynı zamanda sağlık ve performansının üst düzeye çıkmasını teşvik için kullanılır. Bunu zayıflamış, dengesi bozulmuş enerjileri restore ederek veya doğal vücut şifa enerjilerini aktive ederek vücudu iyileştirir. Bu amacı gerçekleştirmek için, enerji tıbbı, akupunktur, biyoenerji, terapötik dokunma, reiki, yoga, kinesiyoloji ve Qigong gibi şifa gelenekleri tekniklerini kullanır. Enerji tıbbı rahatsızlıkların tedavisi ve ağrıları gidermek için kullanılır; hastalıkların başlangıcını durdurmak, bağışıklık fonksiyonunu uyarmak, baş ağrısını rahatlatmak, stresi azaltmak, hafızayı geliştirmek, spor yaralanmaları, artrit, boyun, omuz ve bel ağrısını rahatlatmak amacıyla kullanılır. Kronik ağrının çok boyutlu modeli fizyolojik ve psikolojik faktörlerin yanısıra, subtle enerji boyutu da içermektedir. Enerji tıbbı diğer sağlık hizmetleri sistemlerinde özellikle Doğu kültürlerinde, önemli bir rol oynar. Batı tıbbı tarafından genel olarak kabul edilmemiş olsa da, eski efsanevi vücut yaşam enerjilerini doğrulayan önemli bir kanıt olduğu görülmektedir. Bu teorilere göre, enerji akışının kesintiye uğraması kronik ağrı gibi şikayetlerin ve hastalıkların gelişimine neden olabilir. 72 AKUPUNKTUR VE TAMAMLAYICI TIP SEMPOZYUMU 3. CONFERENCES AND ORAL PRESENTATİONS ENERGY MEDICINE APPROACH TO TREATMENT OF SPORTS INJURIES AND PAIN Prof. Dr. Taner AYDIN, GMMA Sports Medicine Department Acupuncture Clinic Centre Energy medicine (EM), energy therapy, energy healing, or spiritual healing a branch of complementary and alternative medicine, holds the belief that a healer or energy therapist can channel healing energy into the person seeking help by different methods: hands-on, hands-off, and distant healing. EM is both a complement to other approaches to medical care and a complete health system for self-care and self-help. It can address physical illness and emotional or mental disorders, and can also promote high-level wellness and peak performance. EM heals the body by activating its natural healing energies; it also heals the body by restoring energies that have become weak, disturbed, or out of balance. To accomplish this goal, energy medicine utilizes techniques from healing traditions such as acupuncture, biofield energy healing, therapeutic touch, reiki, yoga, kinesiology, and qigong. Energy medicine use to treat illness and relieve pain; stop the onset of illness as soon as it begins, stimulate immune function, relieve headaches, release stress, improve memory, relieve arthritis, sports injuries, neck, shoulder, and low back pain. A multidimensional model of chronic pain includes not only physiologic and psychologic factors, but also the dimension of subtle energy. Energy medicine plays a key role in other systems of health care, especially in Eastern cultures. Though generally unacknowledged by Western medicine, a substantial body of evidence appears to validate ancient mystical theories of life energy. According to these theories, disruptions of energy flow can result in the development of symptoms and illnesses, including chronic pain. AKUPUNKTUR VE TAMAMLAYICI TIP SEMPOZYUMU 3. 73 KONFERANS VE SÖZLÜ BİLDİRİLER BESLENMENİN KOZMETİK AKUPUNKTUR ÜZERİNE ETKİSİ Dr. Asuman KAPLAN ALGIN Akupunkturist Özel Sağlık Hizmetleri Kozmetik Akupunktur, yüz bölgesinde kozmetik etkilerin ortaya çıkmasını sağlayan ve bununla beraber genel sağlığın da kazanılmasını amaçlayan bir uygulamadır. Geleneksel Çin Tıbbı’nı (GÇT) esas alır ve içteki sağlıklı bedenin enerjisinin (Qi) yüzde dışa yansımasını amaçlar. Bu tedavi yöntemi ile hem genel sağlıkta antiaging etki ve hem de yüzdeki kırışıklıkların, lekelenmelerin ve sarkmaların giderilmesi hedeflenir. Kozmetik akupunktur uygulamalarında beslenme, besinlerin GÇT açısından yapıları, organlara ve akupunktur meridyenleri üzerine etkileri açısından önemlidir. Besin bir ilaç, sağlığı iyileştirmek için doğal bir çözümdür. Bir akupunkturist GÇT esasına dayanan doğal bir tedavi olan kozmetik akupunktur uygulamalarında, kozmetik etkileri arttırmak ve daha iyi bir sonuç almak için hastasına GÇT bakış açısına göre modern tıbbın da yadsıyamayacağı beslenme önerilerinde bulunmalıdır. KAYNAKÇA: 1. Lucas, Martha, Cosmetic Acupuncture: A Textbook for Practitioners of the Mei Zen Cosmetic Acupuncture System: Face and Neck. 2. Bridges, Lillian, Face Reading in Chinese Medicine. 3. Deadman, P. and M. Al-Khafaji with K. Baker, A Manual of Acupuncture. 4. Ellinger, Denise, L.Ac., Co-Creator of the Mei Zen System. Co-author of You don’t Need Botox: Defy Aging the Natural, Healthy Way. 5. Nanjing TCM, A Textbook of Acupuncture. 6. Beijing TCM, A Textbook of Acupuncture. 74 AKUPUNKTUR VE TAMAMLAYICI TIP SEMPOZYUMU 3. CONFERENCES AND ORAL PRESENTATİONS THE EFFECT OF NUTRITION ON COSMETIC ACUPUNCTURE Dr. Asuman KAPLAN ALGIN Acupuncturist Private Medical Services Cosmetic Acupuncture is a practice which aims to provide cosmetic benefits for the face as well as improving the overall health. Based on Traditional Chinese Medicine (TCM), the procedure aims to reflect the inner energy of the healthy body (Qi) on the face. The therapy aims to achieve an overall anti-aging effect as well as eliminating wrinkles, spots and sagging on the face. The use of nutrition on cosmetic acupuncture is determined according to nature of the food and their effects on the organs and the acupuncture meridians. Food is medicine. It is natural way to improve the health. An acupuncturist must give the patient nutritional advices according to TCM that modern medicine can not reject, to promote the result and to get better effect on cosmetic acupuncture which is also naturel therapy based on TCM. SOURCES: 1. Lucas, Martha, Cosmetic Acupuncture: A Textbook for Practitioners of the Mei Zen Cosmetic Acupuncture System: Face and Neck. 2. Bridges, Lillian, Face Reading in Chinese Medicine. 3. Deadman, P. and M. Al-Khafaji with K. Baker, A Manual of Acupuncture. 4. Ellinger, Denise, L.Ac., Co-Creator of the Mei Zen System. Co-author of You don’t Need Botox: Defy Aging the Natural, Healthy Way. 5. Nanjing TCM, A Textbook of Acupuncture. 6. Beijing TCM, A Textbook of Acupuncture. AKUPUNKTUR VE TAMAMLAYICI TIP SEMPOZYUMU 3. 75 KONFERANS VE SÖZLÜ BİLDİRİLER ABREAKTİF AKUPUNKTUR Dr. Bülent URAN Serbest Hekim, Fethiye Giriş: Abreaksiyon duygu boşalımı anlamına gelir. Geçmişte yaşanmış travmatik olaylar hatırlandığı zaman kişide o olayın duygusal titreşimi yoğun bir şekilde hissedilmektedir. Bu hissedilen hisler kişiyi huzursuz etmekte ve yaşam kalitesini olumsuz etkilemektedir. Geçmişte yaşanmış travmatik olayların sıkışmış duygularını boşaltmak iyileştirici etki yaratır. Gözlemsel çalışmalar geçmişin sıkışmış duygularını boşaltmanın birçok kronik hastalığın iyileşmesine katkıda bulunduğunu göstermektedir. Bu amaçla duygu boşaltma teknikleri iyileştirme çalışmalarında tüm dünyada yaygın olarak kullanılmaktadır. Bu teknikler arasında EFT, regresyon hipnoterapisi, transformal nefes en bilinenleridir. Gereç ve Yöntem: Bu çalışmada 5 olguda duyguları uyandırmak ve boşaltmak için akupunktur meridyenlerine iğne ile müdahalenin etkinliği test edilmiştir. Geçmişin olaylarını hatırladığı zaman bedensel yoğun his hisseden ve bu yüzden bir takım psikolojik ve sosyal sorunlar yaşayan 5 hastaya duygular uyandırılmaya başlandıktan sonra hissedilen hissin meridyenlerinde uygun bulunan noktalara iğne uygulaması yapılmıştır. Sonuçlar: İğne uygulaması hislerin hızla ve etkin bir şekilde dağılmasına ve bu hissi yaratan duygunun boşalmasına neden olmuştur. Bu boşalmadan sonra olayın tekrar hatırlanması olumsuz bir duygu tetiklememiştir. Tartışma ve sonuç: Duygular enerjidir. İfade edilmeyen duygular bedenin enerji kanallarında birikmektedir. Bu enerji kanallarının önemli bir kısmı akupunktur meridyenleridir. Duygu boşaltma çalışmalarında etkin sonuç almak için travmatik olayın zihinde canlanması ve o anda hissedilen duygunun enerji teknikleriyle boşaltılması gerekmektedir. Çoğu zaman duygu yoğun gelir ve boşalamazsa bu duyguyu barındıran olayda canlanmaz. Akupunktur ile doğrudan tıkalı meridyenlerdeki etkin noktalara iğneleri saplamak ve uygun manipulasyonları yaparak duygu boşaltma işlemini çok daha etkin hale getirmek iyi bir seçenek gibi görünmektedir. Abreaktif akupunktur çalışması ile ilgili ilk çalışmalarım kişi yoğun bir travmatik his hissederken uygun meridyen noktalarına akupunktur iğnesi ile yapılan girişimlerin etkin sonuç verdiğini ortaya koymaktadır. 76 AKUPUNKTUR VE TAMAMLAYICI TIP SEMPOZYUMU 3. CONFERENCES AND ORAL PRESENTATİONS ABREACTİVE ACUPUNCTURE Dr. Bülent URAN Consultant MD Fethiye Introduction: Abreaction is a term which is used for emotional releasement. Past memories when rememorized cause emotional resonance and are feeled as a bad feelings in some parts of the body. These bad feelings effect the person negatively and endenger his life quality in negative way. Releasement of traumatic emotions of past memories cause pronounced improvement of symptoms. Observational experiences show that releasement of these emotions have beneficial effects of the improvement of many chronic diseased conditions. For these reason emotional releasement techniques have been found widespread application and being used by many therapists across the world. EFT (emotional freedom technique), regression hypnotherapy, transformal breathworking are most known emotional releasement techniques. Material and method: In this study, acupuncture needle manipulation on the acupuncture meridians for the provocation and releasement of emotional abreactions has been tested in five patients. These patients had been experiencing intense feelings on different parts of their bodies when past events rememorized. These intense feelings had been causing some psychologic and social problems. Appropriate meridian points have been chosen and needled during the feeling experience. Results: Needle application have caused complete or partly releasement of the emotions and abolishment of the bodily feelings. After these releasement rememorizing of the traumatic event could not trigger unfavorable bodily feelings. Discussion and conclusion: Emotions are moving energy. If an emotion could not experienced completely are being stucked in energy body and mostly in acupuncture meridians. For obtaining effective results from past emotional releasing techniqes the events which hold the emotion must be completely imaginated and feeled at that moment. Without feeling the feelings in the body the technique will be uneffective. Some patients could not memorize the events or could not tolerate to the intense feelings of these events. Acupuncture needle application of the meridians which holds the emotions will release the emotional stucked energy and will cause the rememorization of the event. Rememorization causes the emotional resonanse and destagnate the energy from the channel. My preliminary observations has shown that acupuncture needle application is very effective for the releasement of past traumatic emotions and amelioration of past traumatic memories. AKUPUNKTUR VE TAMAMLAYICI TIP SEMPOZYUMU 3. 77 KONFERANS VE SÖZLÜ BİLDİRİLER HEKİMİN YASAL SORUMLULUĞU Prof.Dr. İ.Hamit HANCI Ankara Adli Tıp Kurumu Bşk. Hukuk devleti ilkesinin gereği olarak hekimde mesleki uygulamasından yasalar önünde sorumludur. *Hekimin tıbbi uygulamaları nedeniyle ceza sorumluluğu Türk Ceza Hukukunda kanunun yasakladığı eylemler suç olarak kabul edilmektedir. Taksirin sözcük anlamı; bir işi eksik yapma , bir şeyi yapabilirken yapmama , kabahat demektir. Hukuk düzeninin yüklediği ödeve aldırmazlıktır. Boş verici tutumdur. Taksirli suçlar " Taksirle yaralamaya (2005 ta kabul edilen yeni T.C.K 89. m.) ya da ölüme ( T.C.K 85. m.) sebep olmak " şeklinde sınıflanabilir. Taksirli suçlarda ceza oranları kasıtlı suçlara göre daha azdır. Tıbbi girişim esnasında neden oldukları yaralama ve ölüme sebebiyet durumlarında hekimler hakkında özel yaptırım getiren bir kanun yoktur. Genel olan T.C.K 85 ve 89. maddeleri kullanılmaktadır. Kasıt ve Taksir dışında yeni Ceza Kanunumuzda Bilinçli Taksir ve Olası Kast diye iki kavram daha yer almıştır. Ceza Hukukuna göre , Ceza sorumluluğu kişiseldir. Taksirli suçlarda verilen cezanın kusura göre indirilme olasılığı vardır. Günümüz hukuk anlayışında, hekimler ve diğer sağlık personeli çalışmalarını "izin verilen risk" kavramı çerçevesinde yerine getirirler. Her tıbbi müdahalenin normal sapmaları ve riskleri vardır. Bu nedenle sağlık personeli, çalıştığı birimin olanakları ölçüsünde gerekli önlemleri önceden almalı, zorunlu haller dışında riskli tedavilerden kaçınmalıdır. "İzin verilen risk" olarak ifade edilen , tıbbın kabul ettiği normal risk ve sapmalar çerçevesinde hareketleri dolayısıyla kötü sonuçlar meydana gelse bile hekime sorumluluk yükletilmemektedir. İzin verilen risk’in tıbbi karşılığı “Komplikasyon” dur. Tedbirsizlik , dikkatsizlik yani taksir ise tıbben “Mal Praktis” olarak değerlendirilir. Hekimliğin Kötü Uygulanması (Malpraktis) Genel bir tanımlama yapılacak olursa medikal malpraktis hatalı davranış veya görev ihmali sonucu bir yaralanmaya ya da zarara yol açmaktır. Hatalı tedavi ya da tıbbi ihmal diye özetlenebilir. Bir başka tanımla malpraktis; Hekimin hastanın standart tedavisini yaparken başarısızlığı , beceri eksikliği ya da ihmali nedeniyle zarar vermesidir. 78 AKUPUNKTUR VE TAMAMLAYICI TIP SEMPOZYUMU 3. CONFERENCES AND ORAL PRESENTATİONS Türk Tabipleri Birliği Etik İlkeleri :l3-Bilgisizlik, deneyimsizlik ya da ilgisizlik nedeni ile bir hastanın zarar görmesi “hekimliğin kötü uygulaması" anlamına gelir. Tıbbi Hizmetlerin Kötü Uygulamasından Doğan Sorumluluk Kanunu Tasarısında Tıbbi Kötü Uygulama; “Sağlık personelinin kasıt veya kusur veya ihmal ile standart uygulamayı yapmaması,bilgi ve beceri eksikliği ile yanlış veya eksik teşhiste bulunması veya yanlış tedavi uygulaması veya hastaya tedavi vermemesi ile oluşan ve zarar meydana getiren fiil ve durumu” diye tanımlanmaktadır. Hekimin tıbbi eylemlerini hukuka uygun hale getiren durumlar, hastanın aydınlatılmış rızası ve eylemin tanı-tedavi amacına yönelik olmasıdır. Hekim hastayı aydınlatma görevini yapmadan hasta üzerinde tıbbi müdahale yaparsa izinsiz olarak kişinin vücut bütünlüğünü bozmuş olur. Tedavi hastaya ait bir haktır. Kendisi tıbbi yardımı isteme ya da hastalığın kaçınılmaz gidişatını kabul etme konusunda seçimlik hakkına sahiptir. Hastanın acil durumu yoksa ve şuuru yerinde ise vereceği karardan sonra hekim tıbbi girişimi yapabilir. Hastanın bir tedavi ve ameliyat için usülüne uygun olarak onayı alınmış olsa bile ameliyat ve tedavi hatalı olursa yani doktorun dikkatsizliği ve tedbirsizliği ya da meslek ve sanatta aşikar acemiliği sonucu bir kusur kalırsa hasta şikayet edebilir ve dava açabilir. Hekimin hukuki (Tazminat sorumluluğu) Hekimler meslekte bir kusur yapmaları halinde cezadan ayrı özel hukuk yönünden de sorumlu olurlar. Ceza hukukunda hukuka aykırılık devletin cezalandırma hakkının kullanılması; özel hukukta ise zarar görenin zararının tazminiyle sonuçlanmaktadır. Bir kimseyi bile bile yada ihmal yoluyla zarara uğratan kişi bu zararı ödemekle yükümlüdür. Zarar: Zarar hukuken korunan maddi ve manevi değerlerin bir el atma ve saldırıdan önceki ve sonraki durumları arasındaki eksilme olarak ortaya çıkan değişikliktir. Hekimin sorumluluğunda zarar , insan yaşam ve sağlığı ile (maddi) veya ruhsal bütünlüğünde (manevi) oluşan istenmeyen değişiklikler olarak ortaya çıkar. Yine mal varlığında eksilme maddi , kişisel değerler üzerindeki, eksilme ve bozulma ise manevi zararı oluşturur. Kaynaklar 1- Hancı İH. Malpraktis. Seçkin Yayıncılık, 3. Baskı, Ankara 2006 2- Hancı İH. Acil Olgularda Hekimin Yetki Ve Sorumlulukları. Sağlık Bakanlığı Acil hekimleri Eğitim Kitabı içinde 2009 3- Aşçıoğlu Ç. Tıbbi Yardım ve Elatmalardan Doğan Sorumluluklar. Tekışık Ofset Tesisleri, Ankara, 1992. 4- Ayan M. Tıbbi Müdahalelerden Doğan Hukuki Sorumluluk. Kazancı Yayınları, Ankara, 1991. 5- Tababet Uzmanlık Tüzüğü. AKUPUNKTUR VE TAMAMLAYICI TIP SEMPOZYUMU 3. 79 KONFERANS VE SÖZLÜ BİLDİRİLER PROLOTERAPİ Dr. Hasan DOĞAN Op. Dr. Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı, Bilimsel Proloterapi Derneği Başkanı Proloterapi, iyileşmeyi uyaran, bir enjeksiyon tekniğidir. Sorunlu ligament, tendon, eklemlere çeşitli irritant maddeler enjekte edilir. Fibroblastları ve osteblastları uyararak tendon ve ligamentlerin kemiğe yapışma yerlerinde güçlenme sağlayan bir metoddur. Travma sonrası dokunun zedelenen damarlardan dolayı yeterli kanlanamaması, iyileşme üzerinde olumsuz etkilenme yaratmaktadır. İrritan solisyonların enjeksiyonu, fibroblastları uyararak, iyileşmeyi destekler veya yeniden başlatır. Banks, Proloterapi’nin, lokal inflamatuar reaksiyon göstererek iyileşme sağladığına dikkat çekti. Bu reaksiyon normal yara iyileşme reaksiyonudur ve enjeksiyon yapılan sahada, yeni kollajen dokusunun üretilmesine neden olmaktadır. Enjeksiyondan sonra ki ilk cevap, granülosit infiltrasyonudur. Ardından lokosit, monosit ve makrofajlar harekete geçer ve enjeksiyon bölgesine birikirler. Growth faktör, fibroblast salınımını aktive eder. Aktive edilen fibroblastlar, yeni kollajen fibrilleri içeren matriksin oluşumunu sağlarlar. Yeni kollajen oluşumu zedelenen tendon ve ligamentlerin tamir edilmesini sağlar. Asıl iyileşme kemikle tendonun birleşme noktası olan enthesiste olmaktadır. KAYNAKLAR 1- Dorman T. Prolotherapy In The Lumbar Spine And Pelvis. Philadelphia, PA: Hanley & Belfus, Inc., 1995. 2- Hackett G, et al. Ligament And Tendon Relaxation Treated By Prolotherapy. Fifth Edition. Oak Park, IL Gustav A. Hemwall, 1992. 3- Reeves KD. Prolotherapy: Present and future applications in soft tissue pain and disability. Phys Med Rehabil Clin North Am 1995;6:917-926. 4- Ongley M. Ligament instability of knees: a new approach to treatment. Manual Medicine. 1988;3:152-154. 5- Hackett G. Prolotherapy in whiplash and low back pain. Postgrad Med 1960;27:214-219. 6- Kayfetz D. Occipital-cervical (whiplash) injuries treated by Prolotherapy. Medical Trial Technique Quarterly. 1963; June 9-29. 7- Klein R. A randomized double-blind trial of dextrose-glycerinphenol injections for chronic, low back pain. Journal of Spinal Disorders. 1993;6:23-33. 8- Reeves K, et al. Randomized, prospective, placebo-controlled double-blind study of dextrose Prolotherapy for osteoarthritic thumb and finger joints: evidence of clinical efficacy. Journal ofAlternative and Complementary Medicine. 2000;6:311-320. 9- Yelland M. Prolotherapy injections, Saline injections, and exercises for chronic low back pain: A randomized trial. Spine. 2004;29(1):9-16. 10- Brolinson G. Prolotherapy: Cutting edge therapy for chronic injuries? ACC Sports Sciences Main Page. 2005, June: 1-3. 80 AKUPUNKTUR VE TAMAMLAYICI TIP SEMPOZYUMU 3. CONFERENCES AND ORAL PRESENTATİONS PROLOTHERAPY Dr. Hasan DOĞAN Prolotherapy is an injection technique stimulating healing process. Problematic ligament, tendon or joint is injected with various irritant materials. By stimulating fibroblasts and osteoblasts this method strengthens the tendons and ligaments at the points of connection to bones. Insufficient blood circulation in tissue due to damaged veins after trauma negatively affects healing process. Injection of irritant solutions stimulates fibroblasts, thus supporting or restarting healing process. Banks points out that Prolotherapy provides recovery by local inflammatory reaction. This reaction is a normal injury healing reaction, which causes new collagen tissue to be formed in the injection site. The first response upon injection is granulocyte infiltration. Following that, leucocytes, monocytes and macrophages are activated and accumulate in injection site. Growth factor activates fibroblast release. Activated fibroblasts form the matrix containing new collagen fibrils. Formation of new collagen ensures damaged tendons and ligaments are repaired. The real healing occurs at enthesis, the point of connection between the bone and the tendon. AKUPUNKTUR VE TAMAMLAYICI TIP SEMPOZYUMU 3. 81 KONFERANS VE SÖZLÜ BİLDİRİLER GEÇMİŞİN 5-ELEMENT BİLGİSİ İLE GÜNÜMÜZÜN AĞIRMETAL İLİŞKİSİ? MEDİKAL AKUPUNKTUR AĞIR METAL ŞELASYON TEDAVİSİ İLE KULLANILABİLİRMİ? Dr. Doğu YILDIRIM Günümüzde pek çok kronik, dejeneratif hastalık süreçlerinin zeminde rolü olan ağırmetaller insan faaliyetleri sonucu olarak doğal çevrimler dışında havaya, suya ve toprağa yayılmaktadır. Endüstriyel faaliyetlerin kümülatif etkisi, beslenme zinciri, zararlı elektromanyetik alanlar, beklenmedik kozmik çekim kuvvetleri ..nedeniyle canlılarda biriken ağır metaller yaşamı tehdit eden en ciddi çevresel kirleticiler arasındadır. Ağır metallerin ekolojik sistemlere sağlığa zararlı etkileri oldukça önemlidir. Geçmişten gelen akupunktur bilgisi sağlığı birlikte yaşadığımız tüm elementlerin uyum ve dengesi olarak kabul eder. O halde; Akupunktur Beş Element bilgisi ile ağırmetal sorununa yaklaşımımız nasıl olabilir?. Medikal Akupunktur ağırmetal şelasyon tedavisi ile kullanılabilir mi? 82 AKUPUNKTUR VE TAMAMLAYICI TIP SEMPOZYUMU 3. CONFERENCES AND ORAL PRESENTATİONS THE RELATIONSHIP BETWEEN the 5-ELEMENT KNOWLEDGE of the PAST and TODAY’S HEAVY METALS? CAN MEDICAL ACUPUNCTURE BE USED with HEAVY METAL CHELATION THERAPY? Dr. Doğu YILDIRIM Heavy metals have an underlying role in the courses of many chronic and degenerative diseases. They get diffused in air, water and earth outside of natural cycles, as a result of different activities of man. Heavy metals which build up in living organisms due to the cumulative effects of industrial activities, food chain, harmful electromagnetic fields and unexpected cosmic attractional forces are among the most serious environmental polluters which threaten life. The harmful effects of heavy metals on ecological system and health are very important. The acupuncture knowledge of the past defines health as the harmony and balance of all the elements we live together with. Therefore, how can we approach to the heavy metal problem with the 5-element knowledge of acupuncture? Can medical acupuncture be used in conjunction with heavy metal chelation therapy? AKUPUNKTUR VE TAMAMLAYICI TIP SEMPOZYUMU 3. 83 KONFERANS VE SÖZLÜ BİLDİRİLER LİMBİK ANSEFALİT VE AKUPUNKTUR: OLGU SUNUMU Prof. Dr. Cemal ÇEVİK Gazi Üniversitesi Tıp Füakültesi, Biyokimya ABD, Akupunktur Polikliniği ve Kurs Sorumlusu Bu olgu sunumunda limbik ansefalit tanısı konan ve akupunktur tedavisine yanıt alınan 3 yaş, 7 aylık bir erkek çocuğundaki tanı ve tedavi aşamaları sunulacaktır. 84 AKUPUNKTUR VE TAMAMLAYICI TIP SEMPOZYUMU 3. CONFERENCES AND ORAL PRESENTATİONS LIMBIC ENCEPHALITIS AND ACUPUNCTURE: CASE REPORT Prof. Dr. Cemal ÇEVİK Gazi University Medical Faculty Blochemisty Dept. Manager of Acupuncture Treatment Unit In this case report, I will discuss diagnostic and therapeutic steps in a 3 years and 7 months age-boy which had a diagnosis of limbic encephalitis and respond well acupuncture treatment. AKUPUNKTUR VE TAMAMLAYICI TIP SEMPOZYUMU 3. 85 WORKSHOPLAR 87 WORKSHOPLAR YARDIMCI AKUPUNKTUR YÖNTEMLERİNDEN KUPA UYGULAMASI Dr. Asuman KAPLAN ALGIN Akupunkturist Özel Sağlık Hizmetleri KUPA UYGULAMASI Kupa tedavisi ciltte lokal konjesyona neden olmak suretiyle etki meydana getiren bir çok kültüre ait olan geleneksel bir tedavi yöntemidir. Kupa uygulanan bölgede birkaç dakika içinde vakum etkisi ile sıcaklık ve kan dolaşımı artar ve o bölgede refleks yanıt oluşur. Kupa uygulaması meridyen enerjilerini dengelemek, derin dokulara masaj etkisi meydana getirmek ve blokajları temizlemek için çok yararlı ve güvenli bir yöntemdir. KAYNAKÇA: 1. Deadman, P. and M. Al-Khafaji with K. Baker, A Manual of Acupuncture. 2. Nanjing TCM, A Textbook of Acupuncture. 3. Beijing TCM, A Textbook of Acupuncture. CUPPING AND INTRA DERMAL NEDDLING Dr. Asuman KAPLAN ALGIN Akupunkturist Özel Sağlık Hizmetleri CUPPING THERAPY Cupping is an ancient traditional method in many cultures of causing local congestion. A partial vacuum is created in cups placed on the skin either by means of heat or suction. This draws up the underlying tissues. When the cup is left in place on the skin for a few minutes, blood stasis is formed and localized healing takes place with a reflex response. Cupping is a useful and safe method of opening acupuncture meridians, massaging in the deep tissues and clearing the blockages. 88 AKUPUNKTUR VE TAMAMLAYICI TIP SEMPOZYUMU 3. WORKSHOPLAR YARDIMCI AKUPUNKTUR YÖNTEMLERİNDEN İNTRA DERMAL İĞNELEME Dr. Asuman KAPLAN ALGIN Akupunkturist Özel Sağlık Hizmetleri İNTRA DERMAL İĞNELEME Akupunktur tedavisinin etkinliğini arttıran ve devamını sağlayan yardımcı akupunktur yöntemlerinden biridir. Özellikle ağrılı ve kronik hastalıklarda veya pre ve post operatif süreçte akupunktur iğnelerinin vücutta bırakılarak uyarıların sürdürülmesini sağlayan bir tekniktir. Akupunktur için çift kör çalışmalara olanak sağlayan bir yöntem olması bu uygulamanın değerini daha da arttırmaktadır. KAYNAKÇA: 1. Deadman, P. and M. Al-Khafaji with K. Baker, A Manual of Acupuncture. 2. Nanjing TCM, A Textbook of Acupuncture. 3. Beijing TCM, A Textbook of Acupuncture. CUPPING AND INTRA DERMAL NEDDLING Dr. Asuman KAPLAN ALGIN Akupunkturist Özel Sağlık Hizmetleri INTRA DERMAL NEEDLING Intra dermal needling is one of helpful techniques for increasing and carring out the effect of acupuncture treatment. It is such a technique that the neddles are left in place on the skin for especially painful and cronic diseases and for pre operative and post operative conditions. Giving a chance for double blind studies on acupuncture increases the value of this method. REFERENCES: 1. Deadman, P. and M. Al-Khafaji with K. Baker, A Manual of Acupuncture. 2. Nanjing TCM, A Textbook of Acupuncture. 3. Beijing TCM, A Textbook of Acupuncture. AKUPUNKTUR VE TAMAMLAYICI TIP SEMPOZYUMU 3. 89 WORKSHOPLAR BİOREZONANS TEDAVİSİNDE BÜTÜNSEL YAKLAŞIM Prof.Dr. Kemal Nuri ÖZERKAN, İ.Ü.Beden Eğ. ve Spor Y.O., Spor ve Sağlık Bilimleri ABD. Biorezonans tedavisinin uygulaması Fransız bilimci Louis de Broglie tarafından ileri sürülen kuantum fiziği dalga mekaniğine dayanır. Bu kurama göre her maddenin kendine özgü bir dalga paterni vardır. Belirli bir alerjen insan vücuduyla temas ettiğinde vücutta anormal bir dalga patternine neden olacaktır. İnsan vücudu bir alerjenle tekrar karşılaştığında ise daha güçlü bir elektromanyetik titreşim dalgasına neden olacaktır. Bu bozulmuş elektromanyetik titreşim dalgası, insan vücuduna yapıştırılmış bir elektrod yoluyla alınarak biorezonans cihazına aktarılır. Bu dalga patterni biorezonans cihazı yardımıyla ters çevrilir ve güçlendirilebilir. Ters çevrilmiş titreşim dalgası, hastanın bedenine geri gönderilerek elektromanyetik titreşim dalgası yeniden ayarlanır ve var olan sorun giderilir. Biorezonans tedavisinde insan bedenindeki tüm sorunlar için değişik frekanslar yardımıyla bir balans sağlanabileceğini ileri sürülmektedir. Biorezonans tedavi sonuçlarının klinik uygulama sonuçları ile birlikte değerlendirilmesinin daha faydalı olacağı kanaatindeyiz. Kaynaklar: 1. Becker RO and Seldon G. The Body Electric: Electromagnetism and the Fountain of Life. Morrow. New York. . 2. Oschman J. Energy Medicine: The Scientific Basis. Churchill Livingstone. Edinburgh. London. New York. 2000. 3. Popp FA, Warnke U et al. Eds. Electromagnetic Bio-Information. Urban and Schwarzenberg. Munich. 1989. 4. Ludwig HW et al. A Hypothesis Concerning the Absorption Mechanism of Atmospherics in the Nervous System. Intl J Biometeor. 12: 93-98. 1968. 5. Brugemann H. Ed. Bioresonance and Multiresonance Therapy: A New Therapy in the Ultrafine Bioenergy Range. Vol 1. Haug International. Brussels (tr Robert E Williams). 1990. 6. Schmidt P. Bioresonance According to Paul Schmidt (Heimes, ed). Translated into English. 2007. 7. Burr HS. Blueprint for Immortality: The Electric Patterns of Life. CW Daniel Co Ltd. Saffron Walden. Essex. SBN 85435-281-3. 1972. 8. Nienhaus J and Galle M. Placebo-Controlled Study of the Effects of a Standardized MORA Bioresonance Therapy on Functional Gastrointestinal Complaints. Forsch Komplementarmed. 13(1): 28-34. 2006. 9. Islamov BI, Balabanova RM et al. Effect of Bioresonance Therapy on Antioxidant System in Lymphocytes in patients with rheumatoid arthritis. Bull Exp Biol Med.134(3): 248-50. 2002. 90 AKUPUNKTUR VE TAMAMLAYICI TIP SEMPOZYUMU 3. WORKSHOPLAR HOLLISTIC APPROACH IN BIORESONANCE TREATMENT Prof.Dr. Kemal Nuri ÖZERKAN İ.U. Physical Education and Sport High School and Dept. of Health Sciences The application of the bio-resonance treatment technology to clinical practices is based on the theory of quantum physical wave proposed by the French scientist, Mr.Mr. Louis Victor De Broglie. This theory holds that each substance has its own specific wave pattern. When a certain allergen contacts the human body, it will stimulate human body to generate an abnormal wave pattern. When human body contacts the allergen again, it will generate a stronger electromagnetic vibrant wave. The disturbed electromagnetic vibrant wave can be obtained from an electrode attached to human body, and put into the Bioresonance device. After these wave patterns are reversed and magnified within the device, the reversed vibrant waves can be returned back to the sufferer’s body in a way of vibrant waves for treatment to readjust the remained electromagnetic vibrant waves into normal ones. Thus, the human body will be restored in this way. It is postulate that by the help of Bioresonance therapy, can be obtained the balance for all problems in the body. However, the bioresonance therapy results must be considered with the clinical results. AKUPUNKTUR VE TAMAMLAYICI TIP SEMPOZYUMU 3. 91 WORKSHOPLAR ÇİN’ İN GELENEKSEL WUXING (BEŞ ELEMENT) TERAPÖTİK MÜZİĞİ Uzm. Dr. Z. Işıl BİRKAN Geleneksel Çin felsefesine göre insan, doğanın çocuğudur ve insan hayatındaki değişiklikler, doğada olan her şeyle karşılıklı ilişkide ve birbirine eşlik eder tarzdadır. Yani insan, doğanın ayrılmaz bir parçasıdır. Gök, beş elemente (Wuxing: ağaç, ateş, toprak, metal, su) dağılır, bundan geleneksel Çin müziğinin beş notası (Wuyin: jue= mi; zhi= sol; gong= do; shang= re; yu= la) doğar. Yeryüzünde de doğum, gelişme, durağanlık, gerileme ve ayrılmaya (Wuhua) denk gelen beş mevsim (Wuji: ilkbahar, yaz, yaz sonu, sonbahar, kış) vardır. İnsanda ise beş duygulanımı (Wuzhi: öfke, neşe, saplantılı hal, üzüntü ve korku) kontrol eden beş organ (Wuzang: karaciğer, kalp, dalak, akciğer ve böbrekler) bulunur. Wuxing, wuyin, wuji ve wuhuada meydana gelen değişiklikler, yeryüzü ile insanın vital enerjisi ve kanındaki değişikliklere direkt etkilidir. Bu da kişinin duygu, düşünce ve sağlığında değişikliklere yol açar. WUXING NEDİR? Xing, burada hareket, eylem veya değişiklik anlamına gelir. Wuxing ise Yin Qi ve Yang Qi’ nin hareketlerinin beş formunu temsil eder. Doğadaki beş tane kesin yapı veya maddeler yerine, maddenin birbirine zıt iki farklı durumu için kullanılır. Tabiatta baharın fonksiyonel aktiviteleri ‘ağaç’, bunların yazın olan yükselişleri ‘ateş’, yaz sonu durağanlığı ‘toprak’, sonbahardaki sınırlanma, küçülme ‘metal’ ve kışın saklama karakteristiği de ‘su’ ile tanımlanır. Bu da Yin Qi ve Yang Qi’ de olan değişikliklerin ta kendisidir. Qi’ deki beş değişik formdan dolayı da insanda wuzang, beş farklı duygu durumu oluşturur. 92 AKUPUNKTUR VE TAMAMLAYICI TIP SEMPOZYUMU 3. WORKSHOPLAR EL KOLONU Prof. Dr. Cemal ÇEVİK Gazi Üniversitesi Tıp Füakültesi, Biyokimya ABD, Akupunktur Polikliniği ve Kurs Sorumlusu El kolonu kavramı elin ikinci parmaklarında bulunan kalın barsak noktalarının göz önüne alınmasıyla oluşturulmuştur. Kalın barsak meridyeni elin ikinci parmağının tırnak yatağının kenarında başlar ve kalın barsak dört noktasına kadar devam eder. İkinci parmak ve uzantısında dört adet kalın barsak meridyenine ait nokta vardır. Her parmakta üç boğum bulunmaktadır. Baş parmakların uç kısımları birbirlerine dokundurularak ikinci parmakla beraber bir kolon şekli oluşturulabilir. Bu kolon şeklinde Sağ parmak çıkan kolonu, sol parmak ise inen kolonu temsil eder. Baş parmaklar da transvers kolonu temsil ederler. Sağ ikinci parmağın uç kısmı çekum, sol parmağın uç kısmı ise rektumu temsil eder. Sol parmağın birinci kıvrımı rektosigmoid bölgeyi kıvrımın yukarısı sigmoid kolonu temsil eder. El kolonu usulü ile teşhis parmakalrda ağrılı noktaların taranmasıyla yapılır. Eğer kolonlarla ilgili bir rahatsızlık varsa karında hassa olan bölge ile el kolon bölgesi karşılaştırılır. Ağrı taranması başparmağı tırnak ucuyla basarak palpasyon şeklinde olabilir. Fazla basıp kanatmamak kaydıyla tükenmez kalem ucu veya baskı uygulamada kullanılan cam malzemeden yapılmış baskı kalemleri kullanılabilir. En iyisi sarkaçla taramaktır. Puntoskoplarla da taranabilir. Özellikle kullanıldığı rahatsızlıklar: Karında gaz, şişkinlik, Karın ağrıları, irritabl barsak Crohn hastalığı, ülseratif kolit, hemoroidler, kabızlık, ishal, safra kesesi inflamasyonlarına bağlı ağrılar, anal fissür Etkin olabileceği düşünülen durumlar: - Barsak bakteri florasının etkilenmesi - Kilo kaybına sebep olma Tedavi: Hassa noktaların iğnelenmesi şeklindedir. İğneler yaklaşık 25 dakika kadar kaırlar. Hastalar yatar pozisyonda tedavi edilir. AKUPUNKTUR VE TAMAMLAYICI TIP SEMPOZYUMU 3. 93 WORKSHOPLAR MANUEL TIP VE MANUEL TIBBIN GÜNÜMÜZDE KULLANIMI Dr. Salih SALMANLI Nöroloji Uzmanı, Akupunktur ve Manuel Tıp Uygulayıcısı Manuel terapi elle tanı koymak ve tedavi etmektir. Bir başka deyişle, manuel tıp el ile tanı ve tedavi yöntemlerini kullanarak eklemlerde, kas-bağ sistemlerinde, iç organlarda, omurgada hastalık ve herhangi bir değişim sonucu oluşmuş patolojik durumların düzeltilmesi veya yok edilmesidir. Manuel tıp eski çağlarda Ege Denizi kıyısındaki ülkelerde, Hindistan, Doğu ve Batı Avrupa’da tedavi yöntemi olarak kullanılmıştır.19.yy’ın ortalarında manuel tıp daha da gelişmiş ve bu konuya bilimsel bir yaklaşım başlamıştır. Dünyanın birçok ülkesinde manuel tıp eğitimi verilmektedir ve gün geçtikçe bu tedaviden yararlanan insanların sayısı artmaktadır. Bugün MT yaygın bir şekilde İngiltere, Kanada, Fransa, İsviçre, Almanya, Çek Cumhuriyeti, Rusya, Ukrayna ve diğer ülkelerde resmi tedavi yöntemi olarak kullanılmaktadır. Manuel tıp eklemler, kas-bağ sistemi, omurga ve iç organların bazı hastalıklarında iyi sonuçlar veren bir tedavi yöntemi olarak kullanılmaktadır. Carol Levit’e ve MT yöntemlerini kullanan doktorların çoğuna göre, reflektör etkinin gücü ile blok oluşmakta ve bu da ağrıya, segment hissinin azalmasına ve bu durumun da yeniden refleksel kas spazmına neden olduğunu, bunun sonucunda da blokenin artmasının gerçekleştiğini ve dolayısıyla bir kısır döngü oluştuğunu düşünmektedirler. MT yöntemleri her bir hasta için özel olarak seçilmelidir. Manuel terapide yapılacak işlemler: • Masaj(3-6 dk.), akupunktur, fizyoterapi • Mobilizasyon • Postizometrik relaksasyon • Manipulasyon 94 AKUPUNKTUR VE TAMAMLAYICI TIP SEMPOZYUMU 3. WORKSHOPLAR MANUAL MEDICINE Dr. Salih SALMANLI “In ancient times, spine manipulation had strict adherence to ‘hit and misses’ method and false pathology. However, it is possible to treat the patients to a large extent with the help of this treatment; with an accurate (rational) approach and refined séances.” (Maitland) What is Manual Medicine (Manual Therapy)? It is to diagnose and treat with hands. In other words, manual medicine is to ameliorate or eradicate the pathological situations which are resulted from a disease or any other transitions on joints, muscle-connective system, internal organs and spine by using methods of diagnosing and treating with hands. The History of Manual Medicine Manual medicine was used as a method of treatment in the countries on the Aegean Coast, India, West and East Europe in ancient ages. In the middle of 19th century MT improved more and a scientific approach came into being. In 1882 Still (England) opened the first school to educate osteopaths and provided two-year-training for the people who did not even study medicine. In 1895 L. Palmer (USA) opened the school of chiropractic and provided manual therapy education there. In the middle of the 20th century the methods of manual therapy were put into practice in official medicine and official schools which provided training only for doctors were opened. In 1962 ICD-International Chiropractors Association was founded and it arranges meetings in every three years. Nowadays MT is widely used as a treatment method in England, Canada, USA, France, Switzerland, Germany, Czech Republic, Russia, Ukraine and many other countries. AKUPUNKTUR VE TAMAMLAYICI TIP SEMPOZYUMU 3. 95 WORKSHOPLAR 96 AKUPUNKTUR VE TAMAMLAYICI TIP SEMPOZYUMU 3.