3. akupunktur ve tamamlayıcı tıp sempozyumu özet kitap

advertisement
1
Düzenleyen
ANKARA AKUPUNKTUR VE TAMAMLAYICI TIP DERNEĞİ
19. Sokak (Eski 60. Sk.) No: 36/2 Emek/ANKARA
Telefon: (0312) 213 99 00 - 0541 731 57 52
Sempozyum Başkanı
Prof.Dr. Cemal ÇEVİK
Sempozyum Düzenleme Kurulu
Dr. Ayfer KUZULUGİL
Doç. Dr. M. Tuğrul CABIOĞLU
Uzm. Dr. Bülent ÇİVİTÇİ
Prof. Dr. Osman ÖZCAN
Dr. Ersel GEÇİOĞLU
Dr. Ahmet DÖKER
Uzm. Dr. H. Volkan ACAR
136
İÇİNDEKİLER
Program
27 Eylül 2013 Cuma
28 Eylül 2013 Cumartesi
29 Eylül 2013 Pazar
Konferans ve Sözlü Bildiriler
Workshoplar
7
8
9
10
9
150
136
PROGRAM
136
PROGRAM
27 Eylül 2013 CUMA
12.00-14.00
A SALONU
KAYIT
OTURUM BAŞKANLARI:
Dr. Osman ÖZCAN, Dr. Ersel GEÇİOĞLU
14.00-14.10
AÇILIŞ KONUŞMASI
Dr. Cemal ÇEVİK
14.10-14.35
OPTİK BİR KANAL OLARAK PRİMOVASKÜLER SİSTEM
Dr. Cemal ÇEVİK
14.35-15.00
YENİDOĞAN VE TAMAMLAYICI TIP
Dr. Aylin TARCAN, Dr. M. Tuğrul CABIOĞLU
15.00-15.30
KAHVE MOLASI
OTURUM BAŞKANLARI:
Dr. Tuğrul CABİOĞLU, Dr. Ş. Setenay MİT
15.30-15.55
BİOREZONANS TEDAVİSİNDE BÜTÜNSEL YAKLAŞIM
Dr. Kemal Nuri ÖZERKAN
15.55-16.20
AKUPUNKTUR İLE İLGİLİ BİLİMSEL YAYINLARA
GENEL BİR BAKIŞ
Dr. Ahmet KALAYCIOĞLU
6
AKUPUNKTUR
VE
TAMAMLAYICI TIP
SEMPOZYUMU
3.
PROGRAM
28 Eylül 2013 CUMARTESİ
A SALONU
OTURUM BAŞKANLARI:
Dr. Ayfer KUZULUGİL, Dr. Ahmet DÖKER
08.45-09.10
AKUPUNKTUR VE İMMÜNİTE
Dr. Fatih AKÇAY, Dr. Yasemin ÇAYIR
09.10-09.35
MİGREN VE AKUPUNKTUR
Dr. Nilgül YARDIMCI, Dr. Sevgin Ö. İŞERİ, Dr. M. Tuğrul CABIOĞLU
09.35-10.00
ALERJİ VE AKUPUNKTUR
Dr. M. Fuat ABUT
10.00-10.30
KAHVE MOLASI
OTURUM BAŞKANLARI:
Dr. Banu ÇAYCI, Dr. H. Volkan ACAR
10.30-10.55
AKUPUNKTUR VE MULTİPL SKLEROZ
Dr. Ş. Setenay MİT
10.55-11.20
AURİKULER FAZLAR
Dr. Ayfer KUZULUGİL
11.20-11.30
KEMOTERAPİ UYGULANAN ONKOLOJİ HASTALARINDA
TAMAMLAYICI BİR TEDAVİ: AKUPUNKTUR
Dr. Demet TAŞ, Dr. Doğan UNCU, Dr. Mehmet Ali ŞENDUR,
Nuran KOCA, Dr. Nurullah ZENGİN
11.30-11.55
MÜZİKLE TEDAVİ, TARİHİ GELİŞİMİ VE UYGULAMALARI
Dr. Z. Işıl BİRKAN
AKUPUNKTUR
VE
TAMAMLAYICI TIP
SEMPOZYUMU
3.
7
PROGRAM
28 Eylül 2013 CUMARTESİ
11.55-13.30
A SALONU
ÖĞLE YEMEĞİ
OTURUM BAŞKANLARI:
Dr. Kemal Nuri ÖZERKAN, Dr. Yalçın KIRICI
13.30-13.55
ROMATOİD ARTRİTİN AKUPUNKTURLA TEDAVİSİ
Dr. Baha ÇELİK
13.55-14.20
FİBROMİYALJİDE AKUPUNKTUR
Dr. Bülent ÇİVİTÇİ
14.20-14.30
LATERAL EPİKONDİLİTTE AKUPUNKTUR VE
“EXTRACORPOREAL” ŞOK DALGA TEDAVİSİ (ESWL)
ETKİNLİKLERİNİN KARŞILAŞTIRILMASI
Dr. Hüseyin ARSLAN, Fzt. Zeynep HAZAR
14.30-14.40
MULTİPL MYELOMALI BİR OLGUDA BORTEZOMİBE BAĞLI
GELİŞEN NÖROPATİK AĞRIDA AKUPUNKTURUN ETKİNLİĞİ:
OLGU SUNUMU
Dr. Sibel MANDIROĞLU, Dr. Cemal ÇEVİK, Dr. Meltem AYLI
14.40-14.50
AKUPUNKTURUN KAVRAMA KUVVET VE KAVRAMA
ENDURANSINA ETKİSİ
Dr. Hüseyin ARSLAN, Fzt. Zeynep HAZAR
14.50-15.00
BELL PARALİZİSİNDE AKUT DÖNEMDE UYGULANAN
AKUPUNKTUR VE KİNEZYOLOJİK BANTLAMANIN,
FARMAKOTERAPİ VE FİZYOTERAPİ GİBİ KLASİK METODLARA
KATKISI: OLGU SUNUMU
Dr. Derya ÖZMEN ALPTEKİN, Dr. Ahmet Kürşat DURAL,
Fzt. Yelda PEKBAY
8
AKUPUNKTUR
VE
TAMAMLAYICI TIP
SEMPOZYUMU
3.
PROGRAM
28 Eylül 2013 CUMARTESİ
15.00-15.30
A SALONU
KAHVE MOLASI
OTURUM BAŞKANLARI:
Dr. M. Tuğrul CABIOĞLU, Dr. Fatih AKÇAY
15.30-15.55
MANUEL TIP
Dr. Salih SALMANLI
15.55-16.20
TONG REN ENERJİ TEDAVİSİ
Dr. Taner AYDIN
16.20-16.45
AKUPUNKTUR UYGULAMASININ FİBROMYALJİ SENDROMUNA
ETKİLERİ
Dr. Merve YÜKSEL, Dr. M. Tuğrul CABIOĞLU
16.45-16.55
İNMELİ BİR OLGUDA GELİŞEN NÖROPATİK AĞRININ
AKUPUNKTUR TEDAVİSİNE DRAMATİK YANITI: OLGU SUNUMU
Dr. Sibel MANDIROĞLU, Dr. Hülya ŞİRZAİ,
Dr. Fatma YUMUŞ, Dr. Canan ÇULHA
16.55-17.05
NABIZ MUAYENESİ İLE MERİDYENLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dr. Yalçın KIRICI, Dr. Sibel MANDIROĞLU, Dr. Burak GÜLCEN,
Dr. Can TURAN, Dr. Cemal ÇEVİK
17.05-17.15
BICOM BİYOREZONANS İLE DİLATE KARDİYOMYOPATİNİN
TAMAMLAYICI TEDAVİSİ
Dr. Esra KIRSEVER
AKUPUNKTUR
VE
TAMAMLAYICI TIP
SEMPOZYUMU
3.
9
PROGRAM
29 Eylül 2013 PAZAR
A SALONU
OTURUM BAŞKANLARI:
Dr. Taner AYDIN, Dr. Ahmet DÖKER
08.45-09.10
AKUPUNKTUR VE İN VİTRO FERTİLİZASYON
Dr. Banu ÇAYCI
09.10-09.20
VARİKOSEL CERRAHİSİ SONRASI DEVAM EDEN İNFERTİLİTE
OLGUSUNDA AKUPUNKTURUN ETKİNLİĞİ
Dr. Pelin DİLMEN, Dr. H. Volkan ACAR
09.20-09.30
BİR HİPEREMESİS GRAVİDARUM VAKASININ AKUPUNKTUR İLE
TEDAVİSİ
Dr. Cemal ÇEVİK, Dr. Kamil TUZGÖL
09.30-09.40
AŞIRI AKTİF MESANEDE AKUPUNKTUR VE ANTİKOLİNERJİK
TEDAVİ ETKİNLİKLERİNİN KARŞILAŞTIRILMASI
Dr. Hüseyin ARSLAN, Dr. Melih SUNAY
09.40-10.05
AKUPUNKTUR ANESTEZİSTLER TARAFINDAN
KULLANILABİLİR Mİ?
Dr. H. Volkan ACAR
10.05-10.30
KAHVE MOLASI
OTURUM BAŞKANLARI:
Dr. Bülent ÇİVİTÇİ, Dr. Ş. Setenay MİT
10.30-10.55
SPOR YARALANMALARI VE AĞRI TEDAVİSİNDE
ENERJİ TIBBI YAKLAŞIMI
Dr. Taner AYDIN
10.55-11.20
BESLENMENİN KOZMETİK AKUPUNKTUR ÜZERİNE ETKİSİ
Dr. Asuman KAPLAN ALGIN
11.20-11.30
ABREAKTİF AKUPUNKTUR
Dr. Bülent URAN
11.30-11.55
HEKİMİN YASAL SORUMLULUĞU
İ. Hamit HANCI
10
AKUPUNKTUR
VE
TAMAMLAYICI TIP
SEMPOZYUMU
3.
PROGRAM
29 Eylül 2013 PAZAR
11.55-13.30
A SALONU
ÖĞLE YEMEĞİ
OTURUM BAŞKANLARI:
Dr. Ayfer KUZULUGİL, Dr. Ahmet KALAYCIOĞLU
13.30-13.55
PROLOTERAPİ
Dr. Hasan DOĞAN
13.55-14.20
5 ELEMENT VE AĞIR METAL İLİŞKİSİ VE
AKUPUNKTUR YÖNTEMİ İLE AĞIR METAL DETOKSU
Dr. Doğu YILDIRIM
14.20-14.45
LİMBİK ANSEFALİT VE AKUPUNKTUR: OLGU SUNUMU
Dr. Cemal ÇEVİK
14.45-15.00
KAPANIŞ KONUŞMASI
Dr. Cemal ÇEVİK
AKUPUNKTUR
VE
TAMAMLAYICI TIP
SEMPOZYUMU
3.
11
PROGRAM
WORKSHOPLAR
28 Eylül 2013 CUMARTESİ
10.30-11.30
B SALONU
DEPRESYON VE AKUPUNKTUR
Dr. M. Fuat ABUT
11.30-12.00
YARDIMCI AKUPUNKTUR YÖNTEMLERİNDEN KUPA UYGULAMASI
Dr. Asuman KAPLAN ALGIN
13.30-14.30
AURİKULOTERAPİDE 3 FAZ NOKTA PROJEKSİYONU
Dr. Ayfer KUZULUGİL
14.30-15.00
YARDIMCI AKUPUNKTUR YÖNTEMLERİNDEN
İNTRADERMAL İĞNELEME
Dr. Asuman KAPLAN ALGIN
15.30-16.15
BİOREZONANS TEDAVİSİNDE BÜTÜNSEL YAKLAŞIM
Dr. Kemal Nuri ÖZERKAN
16.15-17.00
ÇİN’İN GELENEKSEL WUXING (BEŞ ELEMENT)
TERAPÖTİK MÜZİĞİ
Dr. Z. Işıl BİRKAN
29 Eylül 2013 PAZAR
08.45-10.00
B SALON
TIBBİ HİPNOZ
Dr. Osman ÖZCAN
10.30-11.45
EL KOLONU TEDAVİSİ
Dr. Cemal ÇEVİK
11.45-12.00
MANUEL TIP
Dr. Salih SALMANLI
12
AKUPUNKTUR
VE
TAMAMLAYICI TIP
SEMPOZYUMU
3.
KONFERANS VE SÖZLÜ BİLDİRİLER
KONFERANS VE SÖZLÜ BİLDİRİLER
BİYOFONLAR PRİMOVASKÜLER SİSTEMİ
Prof. Dr. Cemal ÇEVİK
Gazi Üniversitesi Tıp Füakültesi,
Biyokimya ABD, Akupunktur Polikliniği ve Kurs Sorumlusu
Son zamanlarda akupunkturun etkin bir tedavi metodu olarak izlenmesi nasıl
etkin olduğu ile ilgili sorular üretmeye başladı. Akupunkturdaki Çiy, akupunktur
noktası, akupunktur meridyenleri ve bu meridyenlerde Çiy akışı (enerji) gibi temel
kavramların doğruluğu üzerinde çalışmalara yönelindi. İşte bu çalışmalardan
en önemlilerden birisi Kim Bonghan’ın çalışmalarıdır. Kuzey Koreli bir doktor
ve fizyolog olan Kim Bonghan‘ın 1960 yıllarında sinir sistemi, damar sistemi ve
lenf sisteminden farklı bir anatomik ve histolojik yapıya sahip bir ağ sisteminin
varlığından bahsetti. Bu sistemi akupunktur’un meridyen kavramının fiziksel bir
şekli olarak açıkladı. Ona göre bu kanallar sitemi anatomik olarak mevcuttu.
Ve içerisinden özel bir sıvı akıyordu. Kanalların özel bir endotelyal hücreleri
vardı. Çok ince bir duvar yapısına sahip olan endotel hücrelerinin çubuk
şeklinde nükleusları vardı. Bu hücrelerin içlerini döşediği kanalcıklar sistemi
korpusküllere açılıyordu. Kanalların içerisinden ise yoğun bir sıvı akıyor ve bu
sıvının içersinde DNA granülleri, proteinler, adrenalin, nordarenalin gibi birçok
biyokimyasallar bulunuyordu. Bu kanal içerisindeki sıvıda sanallar adını verdiği
mikrohücreler vardı. Bu hücreler, bir kök hücre gibi davranıyor, mitozdan farklı
bir bölünme ile hücre haline dönerek tahribat olan organları yeniliyorlardı. Kim
Bonghan bu gözlemlerini kendi geliştirdiği bir mavi boya ile yapmıştı. Kim, kendi
geliştirdiği boyama tekniğini açıklamadığı için gözlemleri başka bilim adamları
tarafından doğrulanamadı. Kuzey Kore’deki Kim Kyung-rak adlı milli bir enstitüde
bu çalışmalarını yapmıştı. Kim 1966’da öldü, çalıştığı enstitü 1966 yılında yılında
kapandı. Bu enstitü ve çalışma arkadaşlarıyla ilgili geriye hiçbir belge kalmadı. Bir
Japon bilim adamı Satoru Fujiwara, Kim’in çalışmalarına dayanarak 1967 yılında”
akupunktur ve meridyenlerin keşfi” adlı hem bir Japonca olmak üzere makale
hem de bir kitap yazdı.
14
AKUPUNKTUR
VE
TAMAMLAYICI TIP
SEMPOZYUMU
3.
CONFERENCES AND ORAL PRESENTATİONS
BIOPHOTONS PRIMOVASCULAR SYSTEM
Prof. Dr. Cemal ÇEVİK
Gazi University Medical Faculty Blochemisty Dept.
Manager of Acupuncture Treatment Unit
The therapeutic effects of acupuncture are being increasingly accepted worldwide
and it is increasingly imperative to elucidate the mechanism of acupuncture’s
effects in terms of modern scientific concepts and terminologies. It must therefore
be asked what is special about the acupuncture points (AP) and meridians (AM)
and what distinguishes them from other neighboring areas of the skin. If there are
special features, how does needling or other stimulation applied at APs function?
To answer these questions, one must investigate the anatomical structure of APs
and AMs.
The Bonghan system is a newly-discovered circulatory system, which corresponds
to classical acupuncture meridians and was discovered in the early 1960s by
Bonghan Kim. Despite its potential importance in biology and medicine, it has been
ignored or forgotten for a long time. Only recently have most of its significant parts,
such as the Bonghan system (BHS) inside blood or lymph vessels, on the surfaces
of internal organs, and in brain ventricles, been confirmed. For this, novel methods
using modern technology were necessary because Bonghan Kim did not describe
his methods. For example, Among other methods, the discovery of a BHS-specific
dye, trypan blue, was one of the most important original contributions that made
BHS observation possible. With this technique, the BHS in adipose tissue became
traceable, and the BHS was discovered on the fascia surrounding tumor tissues, a
finding which may have great significance in relation to serious health problems in
modern society, namely, obesity and cancer.
AKUPUNKTUR
VE
TAMAMLAYICI TIP
SEMPOZYUMU
3.
15
KONFERANS VE SÖZLÜ BİLDİRİLER
YENİDOĞAN VE TAMAMLAYICI TIP
*Prof. Dr. Aylin TARCAN
**Doç. Dr. M. Tuğrul CABIOĞLU
Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi
*Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları, Neonatoloji Bilim Dalı
**Fizyoloji Bilim Dalı
Yenidoğan bebekle yaşamının ilk günlerinde doğum hekimi, aile hekimi, çocuk
doktoru ve yenidoğan doktoru ilgilenmektedir. Doğumu takip eden süreçte
bebek için sağlık sorunları fiziksel, zihinsel, sosyal, ekonomik zorlayıcı şartlar
iken; anne-baba için sorun aşırı teslimiyet, koruyuculuk ve yetersizlik duygusu
olabilmektedir. Hekimler için ise bebekle ilgili bedensel sağlık sorunları ön plana
çıkmaktadır. Ancak çağdaş tıp bu sorunlara bütüncül bakabilmeli, ve çözüm
üretmeye çalışırken kadim şifa bilgisinden faydalanabilmelidir.
Aslında doğumdan itibaren doğum ve yenidoğan sağlığına alternatif farklı bakış
açıları getirmeye çalışan pek çok hekim vardır. Çağdaş tıp kaygı, korku, stres,
depresyon, hastalıkla ilgilenilirken yakın zamanda iç güdüler, yaşam sevinci ve
iyi olmak-hissetmekle de ilgilenmeye başlamıştır. Sağlık bir bütün olarak fiziksel,
psikolojik ve sosyal olarak iyi olma halidir. Yenidoğan bakımında anneyi ve bebeği
destekleyen şifa bilgisi çağdaş tıbbi bakımla birleştirilebilir. Bu konuda en yaygın
uygulama kanguru bakımıdır. Üzerinde çalışılan diğer konular masaj tedavisi,
terapatik dokunma, akupunktur, akupres olarak sıralanabilir.
Fetus için anneyle temas, güvenlik ve sıcaklığın temelidir. Doğum sonrasında ise
anne ile yakın olma ve onunla tensel temas dış dünya ile iletişim kurmanın ilk
örneğidir. Çok farklı kültürlerde, bebeklerin ilk aylarından başlayarak gelişim
süreçlerinde karşılaşılan sindirim bozuklukları, infantil kolik, uyku düzensizlikleri
gibi sorunlarında, yoğun tensel temas ve masaj, etkin bir tedavi yöntemi olarak
bilinip halk arasında yaygın olarak kullanılmaktadır.
Bu konuyla ilgili olarak akupunktur, akupres, lazer akupunktur ve parmak
emmenin yenidoğan dönemindeki girişimsel ağrıya etkisi sunulacaktır.
16
AKUPUNKTUR
VE
TAMAMLAYICI TIP
SEMPOZYUMU
3.
CONFERENCES AND ORAL PRESENTATİONS
NEONATAL CARE AND COMPLEMENTARY MEDICINE
*Prof. Dr. Aylin TARCAN
**M. Tuğrul CABIOĞLU MD.
* Başkent University Medical Faculty, Head of Neonatology
* Başkent University Medical Faculty, Physiology Dept.
The obstetrician, family doctor, pediatrician and neonatologist take care of
a newborn baby from the first days of his life. After the birth, the problems for
the baby come out as, physical, mental, social, economic, coercive conditions.
But for parents the problem is excessive submission, protection and a sense of
inadequacy; and for physicians, it is potential health problems. But “Medicine”
should have a common point of view for each one of these. Modern medicine,
while trying to solve these problems, can also benefit from the knowledge of
ancient healing. In fact, many physicians try to bring alternative perspectives to
the childbirth and newborn health. Modern medicine mainly deal with anxiety,
fear, stress, depression, disease, but also started to interest in feeling the joy
of life, instincts and well-being recently. Health is a whole state of physical,
psychological and social well-being. In newborn care, supporting the mother and
her baby by the ancient healing knowledge can be combined with modern medical
care. In this regard, the mostly studied and practiced method is the kangaroo
care. The other few subjects recently studied are massage therapy, therapeutic
touch, acupuncture, and acupressure. For the fetus, contact with the mother’s
body is the basis of feeling secure and confident for him. After the birth, being
close to mother and the sensual touch is the first example of communicating with
the outside world. In different cultures, during the development of babies from
the first months; problems such as digestive disorders, infantile colic and sleep
disturbances, intense sensual touch and massage are known as effective methods
of treatment. About this issue, the effects of acupuncture, laser acupuncture,
acupressure, and nonnutritive sucking on painful interventions will be discussed
in this presentation.
AKUPUNKTUR
VE
TAMAMLAYICI TIP
SEMPOZYUMU
3.
17
KONFERANS VE SÖZLÜ BİLDİRİLER
BİOREZONANS TEDAVİSİNDE BÜTÜNSEL YAKLAŞIM
Prof. Dr. Kemal Nuri ÖZERKAN,
İ.Ü. Beden Eğ. ve Spor Y.O., Spor ve Sağlık Bilimleri ABD.
Biorezonans tedavisinin uygulaması Fransız bilimci Louis de Broglie tarafından
ileri sürülen kuantum fiziği dalga mekaniğine dayanır. Bu kurama göre her
maddenin kendine özgü bir dalga paterni vardır. Belirli bir alerjen insan vücuduyla
temas ettiğinde vücutta anormal bir dalga patternine neden olacaktır. İnsan
vücudu bir alerjenle tekrar karşılaştığında ise daha güçlü bir elektromanyetik
titreşim dalgasına neden olacaktır.
Bu bozulmuş elektromanyetik titreşim dalgası, insan vücuduna yapıştırılmış
bir elektrod yoluyla alınarak biorezonans cihazına aktarılır. Bu dalga patterni
biorezonans cihazı yardımıyla ters çevrilir ve güçlendirilebilir. Ters çevrilmiş
titreşim dalgası, hastanın bedenine geri gönderilerek elektromanyetik titreşim
dalgası yeniden ayarlanır ve var olan sorun giderilir.
Biorezonans tedavisinde insan bedenindeki tüm sorunlar için değişik frekanslar
yardımıyla bir balans sağlanabileceğini ileri sürülmektedir. Biorezonans tedavi
sonuçlarının klinik uygulama sonuçları ile birlikte değerlendirilmesinin daha
faydalı olacağı kanaatindeyiz.
Kaynaklar:
1.
2.
3.
4.
5.
6.
7.
8.
9.
Becker RO and Seldon G. The Body Electric: Electromagnetism and the Fountain of Life. Morrow.
New York. .
Oschman J. Energy Medicine: The Scientific Basis. Churchill Livingstone. Edinburgh. London. New
York. 2000.
Popp FA, Warnke U et al. Eds. Electromagnetic Bio-Information. Urban and Schwarzenberg.
Munich. 1989.
Ludwig HW et al. A Hypothesis Concerning the Absorption Mechanism of Atmospherics in the
Nervous System. Intl J Biometeor. 12: 93-98. 1968.
Brugemann H. Ed. Bioresonance and Multiresonance Therapy: A New Therapy in the Ultrafine
Bioenergy Range. Vol 1. Haug International. Brussels (tr Robert E Williams). 1990.
Schmidt P. Bioresonance According to Paul Schmidt (Heimes, ed). Translated into English. 2007.
Burr HS. Blueprint for Immortality: The Electric Patterns of Life. CW Daniel Co Ltd. Saffron Walden.
Essex. SBN 85435-281-3. 1972.
Nienhaus J and Galle M. Placebo-Controlled Study of the Effects of a Standardized MORA
Bioresonance Therapy on Functional Gastrointestinal Complaints. Forsch Komplementarmed.
13(1): 28-34. 2006.
Islamov BI, Balabanova RM et al. Effect of Bioresonance Therapy on Antioxidant System in
Lymphocytes in patients with rheumatoid arthritis. Bull Exp Biol Med.134(3): 248-50. 2002.
18
AKUPUNKTUR
VE
TAMAMLAYICI TIP
SEMPOZYUMU
3.
CONFERENCES AND ORAL PRESENTATİONS
HOLLISTIC APPROACH IN BIORESONANCE TREATMENT
Prof. Dr. Kemal Nuri ÖZERKAN
İ.U. Physical Education and Sport High School and Dept. of Health Sciences
The application of the bio-resonance treatment technology to clinical practices is
based on the theory of quantum physical wave proposed by the French scientist,
Mr.Mr. Louis Victor De Broglie. This theory holds that each substance has its own
specific wave pattern. When a certain allergen contacts the human body, it will
stimulate human body to generate an abnormal wave pattern. When human body
contacts the allergen again, it will generate a stronger electromagnetic vibrant
wave.
The disturbed electromagnetic vibrant wave can be obtained from an electrode
attached to human body, and put into the Bioresonance device. After these wave
patterns are reversed and magnified within the device, the reversed vibrant waves
can be returned back to the sufferer’s body in a way of vibrant waves for treatment
to readjust the remained electromagnetic vibrant waves into normal ones. Thus,
the human body will be restored in this way.
It is postulate that by the help of Bioresonance therapy, can be obtained the balance
for all problems in the body. However, the bioresonance therapy results must be
considered with the clinical results.
AKUPUNKTUR
VE
TAMAMLAYICI TIP
SEMPOZYUMU
3.
19
KONFERANS VE SÖZLÜ BİLDİRİLER
AKUPUNKTUR İLE İLGİLİ BİLİMSEL YAYINLARA GENEL BİR BAKIŞ
Prof. Dr. Ahmet KALAYCIOĞLU
KTÜ Tıp Fakültesi
Anatomi AD Öğr. Üyesi
Akupunktur Hekimi
21 AĞUSTOS 2013 tarihi itibariyle PubMed.gov diye bilinen ve medikal konuların
yayınlandığı kuruluşta “U.S. LİBRARY OF MEDİCİNE NATIONAL INSTITUTES
HEALTH” 19476 yayın bulunmaktadır.
Bu yayınların 5321 tanesi ağrılı durumlar ile, 912 tanesi kanser ile, 505 tanesi
alt sırt ve bel ile, 336 tanesi migren ile, 564 tanesi depresyon ve psikosomatik
hastalıklar ile, 422 tanesi diz hastalıkları ile, 201 tanesi sigara bağımlılığı ile, 138
tanesi infertilite ile ilgilidir.
Bu çalışmaların 1790 tanesi ABD üniversiteleri ve sağlık kuruluşları, 674 tanesi
İngiltere üniversiteleri ve sağlık kuruluşları, 462 tanesi Almanya üniversiteleri ve
sağlık kuruluşları, 82 tanesi Fransa üniversiteleri ve sağlık kuruluşları, 76 tanesi
ülkemiz üniversiteleri ve sağlık kuruluşları tarafından yapıldığı görülmektedir.
Ülkemizde özellikle üniversitelerde başta akupunktur olmak üzere tamamlayıcı
tıp uygulamaları yaygınlaştıkça ve uygulandıkça bilimsel yayınlarda da ciddi bir
ivmelenme söz konusudur.
Bunun daha da artması ve bilimsel yarışta yer almamız için ülkemizdeki hekimlere
ciddi görevler düşmektedir.
20
AKUPUNKTUR
VE
TAMAMLAYICI TIP
SEMPOZYUMU
3.
CONFERENCES AND ORAL PRESENTATİONS
A GENERAL APPROACH TO SCIENTIFIC LITERATURE RELATED WITH
ACUPUNCTURE
Prof. Dr. Ahmet KALAYCIOĞLU
KTU, Faculty of Medicine
Department of Anatomy
Acupuncture Physician
There exist 19476 articles on Pubmed, “U.S. LİBRARY OF MEDİCİNE NATIONAL
INSTITUTES HEALTH”, since August 21, 2013.
5321 of these related with pain, 912 articles about cancer, 505 articles about
lumbal and sacral body regions, 336 about migraine, 564 about depression and
psychosomatic diseases, 422 about knee problems, 201 about cigarette addiction,
138 about infertility.
1790 of these studies were performed at universities and health foundations of
USA. Other distributions of those studies are as following :
674 : England
462 : Germany
82 : France
76 : Turkey
In Turkey, there would be a good acceleration about publication of scientific studies
related with especially acupuncture and other alternative medical treatments.
There are some responsibilities for medical doctors about further acceleration
of these scientific publications and for taking place of Turkey in this scientific
competition.
AKUPUNKTUR
VE
TAMAMLAYICI TIP
SEMPOZYUMU
3.
21
KONFERANS VE SÖZLÜ BİLDİRİLER
AKUPUNKTUR ve İMMÜNİTE
Prof. Dr. Fatih AKÇAY1, Yrd. Doç. Dr. Yasemin ÇAYIR2
Atatürk Üniversitesi Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Yöntemleri
Uygulama ve Araştırma Merkezi, Erzurum
2
Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Aile Hekimliği AD, Erzurum
1
Akupunktur giderek daha fazla sayıda hasta tarafından immünolojik kaynaklı
hastalıklar gibi birçok durumda tedavi amaçlı kullanılmaktadır. Fakat akupunkturun
immünolojik sistem üzerine olan fizyolojik etkisi hala tam olarak anlaşılamamıştır.
Literatürde giderek artan sayıda akupunkturun immünite üzerine olan etkisini
araştıran çalışmalara rastlanmaktadır. Bu sunumda 1970-2013 yılları arasında
Web of Science’de yayınlanmış “akupunktur ve immünite” konularını kapsayan
144 makalenin gözden geçirilmesi amaçlanmıştır.
Makalelerin araştırma alanlarının daha çok immünoloji (53), enfeksiyon
hastalıkları (47), mikrobiyoloji (23), integratif tamamlayıcı tıp (11) ve nöroloji
(11) olduğu görüldü. Çalışmaların yayınlandığı dergi sıralamasında ilk sıralarda
Infection and Immunity (44), Journal of Bacteriology (9), Applied and Environmental
Microbiology (4), Vaccine (4) ve Acupuncture Electro Therapeutics Research (3)
yer almaktaydı. Akupunktur ve immünite üzerine yapılan araştırmaların 1998’li
yıllarda başladığı dikkat çekmekteydi. Yayın dili çoğunlukla İngilizce (130) olmakla
birlikte Türkçe 3 makalenin olduğu da görülmüştür. Araştırmaların bütçelerinin
National Instıtutes of Health (2), National Natural Science Foundation of China
(2), NIH (2), Public Health Service (2) gibi fonlardan elde edildiği görülmüştür.
Makalelerin hangi ülkelerden çıktığına bakıldığında; ilk sırada Amerika’nın (49)
yer aldığı görülmüştür. Daha sonra sıralamada Almanya (18), Japonya (12), Çin
(12), İngiltere (10), Kanada (6), Fransa (6) ve Türkiye (5) yer almaktaydı.
Çalışmalarda en sık kullanılan noktaların ST-36 (immün sistem üzerine etkisinin
araştırıldığı en önemli nokta), LI-4, LI-11, SP-6, SP-10, LU-6, BL-12, BL-13, BL-18,
BL-20, BL-21, BL-23 ve GV14 olduğu görülmüştür.
Geleneksel Çin Tıbbına göre; 1- Spirituel faktörler, 2- Dış patojenler, 3- Yapısal
faktörler genel bağışıklık sistemini düzenler. Özellikle ST-36 gibi akupunktur
noktalarının uyarılmasının β-endorfinler, immun cevap ve otonom sinir sitemi
üzerinde düzenleyici etkisinin olduğu çok sayıda çalışma ile gösterilmiştir. Birçok
çalışmada akupunktur sonrasında kan lökosit sayısının, eizonofil oranının, IgE ve
IgA seviyelerinin değiştiği izlenmiştir. Özellikle bir çalışmada gönüllülerde üç kez
LI-4 ve LU-6 noktalarına uygulanan elektro-akupunktur sonrasında kan lenfosit
ve granülosit dağılımın yüksek olduğu durumlarda düşürmesi, düşük olduğu
22
AKUPUNKTUR
VE
TAMAMLAYICI TIP
SEMPOZYUMU
3.
CONFERENCES AND ORAL PRESENTATİONS
durumlarda yükseltmesi yani normalize olması akupunkturun dengeleyici yönünü
bir kez daha ortaya koyması açısından ilginçtir. Çalışmalarda dikkat çeken bir diğer
konu ise iki çalışmada akupunkturun kan kortizolü üzerine etkisinin olmadığının
gösterilmesidir.
Sonuç olarak akupunkturun immün sistem üzerinde düzenleyici etkisi
gösterilmekle birlikte, mekanizması tam olarak açıklanamamıştır. Bu alanda
yapılacak daha fazla randomize kontrollü, iyi dizayn edilmiş çalışmalara ihtiyaç
vardır.
AKUPUNKTUR
VE
TAMAMLAYICI TIP
SEMPOZYUMU
3.
23
KONFERANS VE SÖZLÜ BİLDİRİLER
MİGREN VE AKUPUNKTUR
*Dr. Nilgül YARDIMCI, **Dr. Sevgin Ö. İSERİ, ***Doç. Dr. M. Tuğrul CABIOĞLU
*Turgut Özal Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalı
**Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Fizyoloji Anabilim Dalı
***Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi Fizyoloji Anabilim Dalı,
Akupunktur Tedavi Ünitesi
Akupunktur iğnesinin akupunktur noktasına batırılmasıyla başlayan uyarılar,
medulla spinalis, beyin sapı ve merkezi sinir sisteminde kortekse kadar ulaşır ve
mezensefalonda periakuaduktal gri cevher ve periventriküler bölgedeki nöronları
uyararak ağrı kontrol sistemini harekete geçirmektedir. Ağrı kontrol sisteminin
uyarılmasıyla beyin dokusunda ve plazmada beta endorfin (BE), enkefalin,
serotonin ve norepinefrin düzeylerinin yükselmesiyle analjezik ve antienflamatuar
etkiler meydana gelmektedir. Ayrıca akupunktur iğnesinin akupunktur noktasına
batırılmasıyla başlayan uyarılar hipotalamus ve hipofizde birçok hormonu
etkilemektedir.
Migren,çeşitli nörolojik, gastrointestinal ve otonomik değişikliklerle karakterize
olan primer epizodik başağrısıdır. Zarifoglu ve ark’nın ülke çapında yürüttükleri
epidemiyolojik bir çalışmada, migren prevalansı Türk toplumunda %16.4
(kadınlarda &21.8, erkeklerde %10.9) olarak belirlenmiştir.
Bu çalışmada bir ağrı kontrol yöntemi olan akupunkturun migren ağrısındaki
etkinliği gözden geçirilmektedir.
24
AKUPUNKTUR
VE
TAMAMLAYICI TIP
SEMPOZYUMU
3.
CONFERENCES AND ORAL PRESENTATİONS
MIGRAIN AND ACUPUNCTURE
*Dr. Nilgül YARDIMCI, **Dr. Sevgin Ö. İSERİ, ***M. Tuğrul CABIOĞLU MD.
*Turgut Ozal University Medicine Faculty, Department of Neurology
**Hacettepe University Medicine Faculty, Department of Physiology
***Baskent University Medicine Faculty, Department of Physiology and
Acupuncture Treatment Unit
The stimulus which has begun by application of the acupuncture needle to the
acupuncture point, reach to central nervous system via medulla spinal and
brainstem and by stimulation of the neurons in periaquaductal gray zone in
mesencephalon and in periventriculer zone, pain control mechanisms begin to
perform. Subsequently beta endorphin, encephalin, serotonin and norepinephrine
concentrations increase both in the brain and in the plasma and analgesic and
antiinflammatuar effects begin. Furthermore, the acupuncture point”s stimulation
by the needle arouse stimulus which affects many hormones in hypothalamus and
hypophysis.
Migraine is a primary episodic headache disorder characterized by various
combinations of neurological, gastrointestinal and autonomic changes. In a
nationwide epidemiological migraine prevalence study by Zarifoglu et al (1) the
migraine prevalence was found to be 16.4 % (21.8% females,10.9 males) in Turkish
population.
In this study, the effect of acupuncture which is a pain control method is being
reviewed in migraine pain.
AKUPUNKTUR
VE
TAMAMLAYICI TIP
SEMPOZYUMU
3.
25
KONFERANS VE SÖZLÜ BİLDİRİLER
ALERJİ VE AKUPUNKTUR
Uzm. Dr. Mehmet Fuat ABUT
Serbest Hekim
Alerjik reaksiyon ve hastalıklar akupunktur uygulamaları ile tedavi edilebilirler.
Bunun yani akupunkturun alerjide nasıl etkili olduğunun açıklanabilmesi için alerjik reaksiyonları
yakından tanımak gerekir.
Organizmada alerjik reaksiyonlar son derecede karmaşık biyokimyasal olaylar sonunda ortaya
çıkarlar.
Olaylarda immunolojik savunma sistemi tüm katmanları ile savaşa katılır.
Akupunktur savunma sistemini etkileyebilir mi?
Etkilerse bu etki hangi noktalar aracılığı ile ve nasıl başlar?
Bütün bu sorulara bilimsel cevaplar verilmesi gerekir.
Bu da ancak immunolojik sistemin katmanlarını ve her birinin olayları nasıl etkilediğini bilmekle
mümkündür.
İmmun sistemde hangi savunma elemanları yer almaktadır?
Tek tek hangi işlemleri görürler?
Aksesuar hücreler nedir?
Monositler makrofajlara nasıl dönüşürler?
Görevleri nedir?
İnterlökinler ve işlevleri nelerdir?
Hücresel ve humoral bağışıklıktan ne anlarız.
Son alarak da akupunktur hangi noktalar aracılığı ile uygulanır ve hangi etkileri nasıl başlatır?
Gibi önemli sorulara önemi yanıtlar vermek durumundayız.
O zaman başlayalım…
İmmünolojik savunma sistemi
İnsan vücudu kendisini yok etmeye yönelik tüm etkenlere karşı, direnç gösterme özelliğine sahiptir.
Organizmanın bu özelliğine bağışıklık (immunite) adı verilir.
Bağışıklık sistemi, virüs, bakteri ve alerjen maddelere karşı organizmayı korur.
Bağışıklık sistemi, benzer özellikteki maddeleri birbirinden ayırabilen özelliklere sahiptir.
Bu özelliği sayesinde, birbirine çok yakın amino asit yapısındaki zararlı proteinler ayırt edilebilmekte
ve bu maddelerin organizmaya girmesi önlenebilmektedir.
Bağışıklık sistemini kulak akupunkturu ile etkileyebiliriz.
Bunun için kullanabileceğimiz noktalar hastalık durumlarında bulunur hale gelirler.
Örneğin alerjik astımda 1 ve 2 nolu alerjik akslara ait noktalar aranılır.
Aksı oluşturan noktalar:
1. Antihistamin noktası
2. Sürrenal noktası,
3. ACTH noktası,
4. Ayna noktası
İki numaraı aks programını oluşturan noktalar da tedavide kullanılabilir.
Noktalar
1. Lateralite direksiyon noktası,
2. İnterferon noktası,
3. Timus noktası,
4. Kenar noktası
Bu konuşmada daha başka noktalara da değinilecektir.
26
AKUPUNKTUR
VE
TAMAMLAYICI TIP
SEMPOZYUMU
3.
CONFERENCES AND ORAL PRESENTATİONS
ALLERGIES AND ACUPUNCTURE
Mehmet Fuat ABUT MD.
Independent Physician
Allergic reactions and diseases can be treated through the application of acupuncture.
In order to understand how acupuncture is effective in such cases, it is necessary to fully understand
the mechanisms of allergic reactions.
Allergic reactions within the organism result from a number of extremely complex biochemical
processes.
During such events, the immunological defense system uses all these various processes to go to war
with the allergen.
Can acupuncture have an effect on the body’s defense system?
Akupunktur savunma sistemini etkileyebilir mi?
If it can have an effect, through which acupuncture points are these effects induced?
All of these questions must be answered scientifically.
This is only possible if we understand the processes of the immunological defense system, and how
each of these processes can be affected biochemically.
What are the components of the defense mechanisms of the immune system?
What function is assigned to each?
What are the accessary cells?
How do monocytes turn into macrophage cells?
What functions do they perform?
What is interleukin and what does it do?
What do we understand about cellular and humoral immunity?
Finally, through which acupuncture points and what biochemical reactions can we affect change within
the body’s immune system?
We now have the ability to answer these very important questions.
Therefore, let’s begin…
The immunologic defense system
The human body contains a set of very special characteristics that work to protect it from various
internal and external factors working to attack and destroy it.
We call the system that works to preserve the body the immune system.
The immune system works to protect the body from viruses, bacteria and allergens.
The body’s immune system has the ability to differentiate between substances and proteins that might
otherwise appear very similar.
This exceptional capacity allows the immune system to identify and prevent harmful proteins from
entering the body, even if their makeup is similar to amino acids that may normally be safely absorbed.
We can induce an effect on the immune system through ear acupuncture.
The points on the ear used to affect the immune system only become detectable during states of
disease.
For example, in cases of asthma, points along the ear axises 1 and 2 should be screened with a detector.
The points that make up these axsis:
1. the Antihistamine point
2. the Adrenal Gland point
3. the ACTH point
4. the Mirror point
The points that make up the second axis program can also be used in treatment.
The Points:
1. the Laterality Direction point
2. the Interferon point
3. the Thymus point
4. the Corner point
During this speach, many other points will also be discussed.
AKUPUNKTUR
VE
TAMAMLAYICI TIP
SEMPOZYUMU
3.
27
KONFERANS VE SÖZLÜ BİLDİRİLER
AKUPUNKTUR VE MULTİPL SKLEROZ
Dr. Ş. Setenay MİT
Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi, Akupunktur Polikliniği
Multipl skleroz (MS) genç erişkinlerdeki nörolojik bozuklukların ana sebebidir. MS
25 – 35 yaşları arasında pik yapar ve kadınlarda erkeklere göre iki kat fazladır.
Relaps ve remisyonlarla seyreder ve hastalar ve aileleri için hayatı öngörülemez
hale getirir.
Yapılan nitel çalışmalarda MS hastaları arasında akupunktur kullanımının oldukça
yüksek olduğu ve hastaların % 65’nin akupunkturun faydalı olduğunu iddia ettiği
görülmüştür. MS’in semptomları düşünüldüğünde (Hareketin yokolması, halsizlik,
otonomik değişiklikler, kas spasmları, mesane problemleri, konstipasyon, vs.),
akupunkturun birçoğunu etkileyebildiği açıktır. Geleneksel Çin Tıbbına göre
MS’de dört basamak olduğu düşünülür. İlk basamak remisyon veya hastalığın yeni
başladığı veya semptomların gerileyip neredeyse normal hale geldiği aralıktır.
İkinci dönem meridyen semptomlarının öne çıktığı ve hastanın duyu veya minor
motor değişiklikleri fark ettiği dönemdir. Hastalık ilerledikçe Zang – Fu organ
yetmezliğine bağlı bulgular görünür hale gelir, hasta kendini çoğunlukla yorgun
ve rahatsız hissetmeye başlar. Çin teorisine göre MS esas olarak nemli sıcağın
istilasıdır ve bu mide, dalak ve karaciğeri etkileyerek karışık bir semptom tablosuna
yol açar. Sonunda bu durum böbrek enerjisini etkiler ve dördüncü dönemde ciddi
böbrek enerji yetersizliği tablosu görülür.
Tedavi seansları iyi düzenlendiği zaman akupunktur motor ve duyu problemleri
için uygundur ve MS hastaları rahatlıkla tedavi edilibilir.
28
AKUPUNKTUR
VE
TAMAMLAYICI TIP
SEMPOZYUMU
3.
CONFERENCES AND ORAL PRESENTATİONS
ACUPUNCTURE AND MULTIPL SCLEROSİS
Dr. Ş. Setenay MİT
Gazi University Medical Faculty, Acupuncture Treatment Unit
Multipl sclerosis (MS) is a major cause of neurological disability in young adults. MS
has peak incidence between 25 and 35 years and is twice common in women than
men. It is characterized by relaps and remission, making life very unpredictable
for sufferers and their families.
Some gualitative work indicates that the use of acupuncture by MS patients is
quite high and 61,5% of the patients claimed that acupuncture was beneficial.
Considering the symptoms of MS (Decreased mobility, fatique, autonomic changes,
muscle spasms, bladder problems, constipation, etc.), it is clear that acupuncture
may be able to affect most of them. According to Traditional Chinese Medicine
multipl sclerosis can be considered as four steps. The first step is remission either
before the disease process has started or an interval where symptoms and a near
normal state is regained. The second stage is where the meridian symptoms
predominate and the patient is aware of sensory or minor motor changes. As
the disease progresses, evidence of Zang - Fu organ failure becomes apperent,
with the patient now feeling fatique and often ill. Chinese theory holds that MS is
fundamentally an invasion of damp heat and this will begin to affect the stomach,
spleen and liver leading to a mixed picture of symptoms. Ultimately this interval
state will affect kidney energy and the final picture in the fourth stage is that of a
serious kidney energy deficit.
When deciding how best to organize treatment sessions, acupuncture is appropriate
for the motor and sensory problems and MS patient can be easily treated.
AKUPUNKTUR
VE
TAMAMLAYICI TIP
SEMPOZYUMU
3.
29
KONFERANS VE SÖZLÜ BİLDİRİLER
AURİKÜLER FAZLAR
Dr. Ayfer KUZULUGİL
Serbest Hekim
Dr. Paul Nogier kulak kepçesinde somatik projeksiyonu “Fötüs İnversus”
prezantasyonu olarak tanımladı. Ancak tedaviler sırasında bazı uygulamaları
başarısız olurken, bazılarında da açıklayamadığı sonuçlar aldı. Çin kartografisinde
de belirli organ prezantasyonları Nogier somatotopisinin dışında yer alıyordu. Bütün
bunlar Nogier’ye kulakta birden fazla prezantasyon olabileceğini düşündürdü.
Böylece kulak kepçesinde her biri üç embriyolojik dokudan birini seçen, üst üste
yerleşmiş üç farklı prezantasyon olduğunu keşfetti. Bunları Faz I, Faz II ve Faz
III olarak adlandırdı. Üç faz, üç alan, üç doku ve üç tabaka kavramı ortaya çıktı.
Nogier ve meslektaşları bu kavramı daha da geliştirerek Merkezi Sinir Sistemi ile
ilişkilerini belirlediler. Aynı zamanda üç faz, patofizyolojilerle de ilişkiliydi. Faz I;
Hipotalamik, organik, Faz II; Thalamo-kortikal, nöro-hormonal, Faz III; Medüller,
metabolik patolojilerin belirleyicileri olarak değerlendirildi. Bu arada kulağın
posterior alanında Faz IV, motor fonksiyonlarla bağlantılı olarak belirlenirken,
pretragal alanda yer alan Faz V, lateralite, uyku ve psikiyatrik sorunlar fazı olarak
belirlendi. Patolojilerde her zaman fazlardan biri baskındır ve bu % 80 oranında
Faz I olarak saptanmıştır. Dolayısıyla fazların neden olduğu tedavi başarısızlığı %
20 gibi bir orana karşılık gelmektedir. Bu nedenle çoğu, Faz I noktalardan tedavi
yapıp diğer faz noktalarını bilmeyen auriküloterapistlerin endişelenmesine gerek
yoktur. Bu sunumun amacı auriküloterapinin az bilinen bir alanına olabildiğince
açıklık getirmektir.
Kaynakça:
1- Bourdiol R.Element oo Auriculotherapy. Sainte-Ruffine, FR, Maisonneuve, 1982
2- Nogier PMF. From Auriculotherapy to Auriculomedicine. Sainte-Ruffine, Maisonneuve 1983
3- Frank BL, Soliman NE. Auricular Therapy: A Comprehensive Text; Phases, Frequencies, and
Blockages, Bloomington, IN, AuthorHouse, 2005
4- Leclerc B. Auriculotherapie Teorique et Pratique FR, 1996
5- Nogier R. Auriculotherapy. Thieme, Stuttgart, Germany 2009
6- Rouxeville Y, Acupuncture Auriculaire Personalisee, Sauramp Medical, 2000
7- Rouxeville Y,Meas Y. Panorama de L’Auriculotherapie et de L’Auriculomedicine. Springer-Verlag,
France, 2011
30
AKUPUNKTUR
VE
TAMAMLAYICI TIP
SEMPOZYUMU
3.
CONFERENCES AND ORAL PRESENTATİONS
AURICULAR PHASES
Dr. Ayfer KUZULUGİL
Private Practitioner
Dr. Paul Nogier, defined somatic projection in auricle as “ Fotus Inversus”
presentation. However, during the therapies, while some of practices were
unsuccesful, in some other obtained results that he could not explain. In Chinese
cartography as well,some particular organ presentations were located out of
Nogier’s somatotopy. All these made Nogier think that there might be more than
presentation in auricle. Thus, he discovered that; each selecting one of the three
embriological tissues, located one on the top of the other, there are three different
presentations in auricle. Named these as Phases I, Phases II and Phases III. Then
three phases, three areas, three tissues and three layer concepts came out. Nogier
and his colleagues, further developing this concept, specified their correlation
whit Central Nervous System. At the same time, three phases were interrelated
with pathophysyologies. They are evaluated as; Phases I; Hypothalamic, organic,
Phases II; Thalamo-cortical, neuro-hormonal, Phases III; Medullary, metabolic
pathologies determinants. In the meantime, while Phase IV in posterior area of
the auricle is defined in association whit motor functions, Phase V taking place in
pretragal area identified as laterality, sleep and psychiatric problems phase. One
of the phases is always dominant in pathologies and this is confirmed as Phase I
at the rate of 80 %. Hence, treatment failure caused by the phases corresponds to
a percentage of 20 %. Therefore most of the time by making treatments on Phase
I points, the auriculothrapists, who do not know other phase points do not need
to worry. The aim of this presentation is, to identify an under recognized area of
auriculotherapy as clear as possible.
References:
1- Bourdiol R.Element oo Auriculotherapy. Sainte-Ruffine, FR, Maisonneuve, 1982
2- Nogier PMF. From Auriculotherapy to Auriculomedicine. Sainte-Ruffine, Maisonneuve 1983
3- Frank BL, Soliman NE. Auricular Therapy: A Comprehensive Text; Phases, Frequencies, and
Blockages, Bloomington, IN, AuthorHouse, 2005
4- Leclerc B. Auriculotherapie Teorique et Pratique FR, 1996
5- Nogier R. Auriculotherapy. Thieme, Stuttgart, Germany 2009
6- Rouxeville Y, Acupuncture Auriculaire Personalisee, Sauramp Medical, 2000
7- Rouxeville Y,Meas Y. Panorama de L’Auriculotherapie et de L’Auriculomedicine. Springer-Verlag,
France 2011.
AKUPUNKTUR
VE
TAMAMLAYICI TIP
SEMPOZYUMU
3.
31
KONFERANS VE SÖZLÜ BİLDİRİLER
KEMOTERAPİ UYGULANAN ONKOLOJİ HASTALARINDA TAMAMLAYICI BİR
TEDAVİ: AKUPUNKTUR
Uzm. Dr. Demet TAŞ1, Uzm. Dr. Doğan UNCU2, Uzm. Dr. Mehmet Ali ŞENDUR2,
Nuran KOCA2, Prof. Dr. Nurullah ZENGİN2
1 Geleneksel, Tamamlayıcı ve Alternatif Tıp Daire Başkanlığı,
Sağlık Bakanlığı, Ankara
2 Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi Tıbbi Onkoloji Kliniği, Ankara
Giriş ve Amaç: Kanser hastalarında, uygulanan tedavilere bağlı yan etkilerin
düzeltilmesi ya da elimine edilmesi amacıyla uygulanan medikal tedaviler bazen
yetersiz kalmaktadır. Tamamlayıcı ve alternatif tıp yöntemi olan akupunktur bu
konuda sıklıkla kullanılan yöntemler arasındadır. Biz bu çalışmamızda onkoloji
servisinde yatan ve kemoterapi uygulanan kanser hastalarında akupunkturun
bulantı, kusma, ağrı, uyku kalitesi ve anksiyete üzerine etkisini incelemeyi
amaçladık.
Hastalar ve yöntem: Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi Tıbbi Onkoloji
servisinde Şubat – Nisan 2013 tarihleri arasında yatarak kemoterapi uygulanan
45 hasta çalışmaya alındı. Hastalara kemoterapi uygulamasından bir gün önce,
kemoterapi aldığı gün ve kemoterapinin ertesi günü olmak üzere 3 gün üst üste
akupunktur uygulandı. Hastalara kemoterapi öncesi ve kemoterapinin 4. günü,
ağrı, bulantı-kusma, uyku kalitesi ve anksiyete açısından değerlendirildi.
Bulgular: Çalışmaya dahil edilen 45 hastanın 18’i (%40) kadın, 27’si (%60) erkek
idi. Yirmi beş (%55.6) hasta ilkokul mezunu idi. Hastaların 32’sinde (%71) evre 4
hastalık mevcuttu ve palyatif kemoterapi almaktaydı. Hastaların tedavi öncesine
göre tedavi sonrası ağrı skoru, bulantı, kusma, uykusuzluk ve anksiyete skorlarının
tümünde istatistiksel olarak anlamlı azalma görüldü (p<0,001). Semptomlarında
düzelme gözlenen ve değişmeyen hastalar açısından yaş, cinsiyet, öğrenim
durumu, evre ve metastaz durumları açısından farklılık saptanmadı.
Sonuç: Çalışmamızda onkoloji servisinde yatan ve kemoterapi uygulanan kanser
hastalarında akupunkturun bulantı, kusma, ağrı, uyku kalitesi ve anksiyete üzerine
olumlu etkisi olduğu gösterildi. Kemoterapi uygulanan hastalarda eş zamanlı
akupunktur uygulaması ile kemoterapinin ve kanserin neden olduğu semptomların
iyileşmesi sağlanabilir.
32
AKUPUNKTUR
VE
TAMAMLAYICI TIP
SEMPOZYUMU
3.
CONFERENCES AND ORAL PRESENTATİONS
A COMPLEMENTARY TREATMENT FOR ONCOLOGY PATIENTS UNDERGOING
CHEMOTERAPHY: ACUPUNCTURE
Demet TAŞ MD.1, Doğan UNCU MD.2, Mehmet Ali ŞENDUR MD.2,
Nuran KOCA2, Nurullah ZENGİN MD.2
1 Department of Traditional, Complementary and Alternative Medicine,
Ministry of Health, Ankara
2 Ankara Numune Training and Research Hospital
Introduction and Purpose: Medical treatments applied to eliminate the side effects
caused by cancer teraphies, are not as efficient as expected. As an alternative
and complementary medicine method, acupuncture is one of the most common
practises. In our research we investigated the efficiency of acupuncture on patients
under treatment in oncology department suffering from nausea, vomiting, pain,
sleep quality and anxiety
Patients and Method: 45 in-patients who underwent chemoteraphy between
February and April 2013 in the Oncology Department of Numune Hospital were
involved in our study. These patients were treated by acupuncture 3 times as one
day before chemoteraphy, on chemoteraphy day an done day after chemoteraphy.
Patients were evaluated by means of nausea, vomiting, pain, sleep quality and
anxiety before the chemoteraphy and on the 4th day of chemoteraphy.
Findings: Out of 45 patients included in the study, 18 (40%) were female, while
27 (60%) were male. 25 (55.6%) were graduated from elementary school. 32
(71%) had stage 4 cancer and have been treated by paliative cemoteraphy (patient
characteristics are shown in Table 1). Statistically meaningful decrease (p<0,001)
(Table 2) in pain, nausea, vomiting, insomnia and anxiety were observed after the
acupuncture treatment compare to pre-acupuncture. There was no difference by
means of age, gender, education level, stage and metastasis level in both group of
patients whose symptoms improved or unchanged.
Result: In our research it was shown that the acupuncture has positive effects
on patients under treatment in oncology department who suffers from nausea,
vomiting, pain, sleep quality and anxiety. In other words, it was identified that a
simultaneous acupuncture application with chemoteraphy could treat the abovementioned side effects caused by cancer or chemoterapthy as well.
AKUPUNKTUR
VE
TAMAMLAYICI TIP
SEMPOZYUMU
3.
33
KONFERANS VE SÖZLÜ BİLDİRİLER
MÜZİKLE TEDAVİ, TARİHİ GELİŞİMİ VE UYGULAMALARI
Uzm. Dr. Z. Işıl BİRKAN
Serbest Hekim
Dünya Müzik Terapi Federasyonu müzikle tedaviyi “Bir kişi veya grubun fiziksel,
duygusal, sosyal ve kognitif ihtiyaçlarını karşılamak üzere gereksindiği iletişim,
ilişki, öğrenme, ifade, mobilizasyon, organizasyon ve diğer ilgili terapötiköğeleri
geliştirmek ve artırmak içinmüziğin ve/ veya müzikal elemanların (ses, ritm, melodi
ve harmoni) eğitimli bir müzik terapisti tarafından tasarlanarak kullanılması”
olarak tanımlar.
Müzik, ilk çağlardan beri insan ve toplum yaşamında önemli bir yer tutmuştur.
Ses, hayatımızın vazgeçilmez öğesidir. Kaynaklar, ilkel toplumlarda müzisyenin,
aynı zamanda tedavi edici özellikleri olduğuna inanılan bir hekim ve dini törenlerin
vazgeçilmez unsuru olduğunu göstermektedir.
Eski Yunan’ da M.Ö. 585-500 yılları arasında yaşayan filozof ve matematikçi
Pisagor, tıbbın babası sayılan Hipokrat ve M.Ö. 400’lü yıllarda Eflatun’ un müziği
hasta tedavilerinde kullandığı bilinmektedir. Bergama Asklepieion’undada
müzikle tedavinin uygulandığı, M. S. 2. yüzyılın ortalarında burada onüç yıl yaşamış
olan hatip AeliusAristeidis’ in yazıtlarından öğrenilmektedir.
İlkel toplumlarda ister canlı, ister ölü olsun her varlığın kendine ait sesi olduğuna
inanılırdı. Bu sebeple, çeşitli törenlerle bu sesi uyandıran şaman, önemli ve
saygı duyulan bir insandı. Müziği hastanın vücuduna girmiş olan kötü varlıklarla
mücadele için kullanırdı. Orta Asya’ da halen şamanlar vardır.
Eski Çin’de hastaların yanından kötü ruh ve cinleri uzaklaştırmak için “Lo” denen
bir gong çalınırdı. Büyük Çin filozofu Konfiçyus’ un da müzikle tedavi hakkında
bazı görüşlerine ulaşılmıştır. Eski Mısır papiruslarında da V. Hanedana ait bir Mısır
Kraliçesi’nin gebeliği süresince müzikle tedavi edildiği yazmaktadır.
Anadolu’ da ise Orta Asya’ dan gelen şaman kültürünün devam ettiği, İslamiyete
geçişle müzikle tedavinin şekil değiştirerek saray dahil olmak üzere sürdüğü ve
Ortaçağ Avrupa’sını da karanlık dönemlerinde olumlu yönde etkisi altına aldığı
görülmektedir.
Çağlar boyunca kullanılmış, ancak Ortodoks tıbbın gelişimi ile unutulmuş olan bu
tedavi, batı tıbbı tarafından artık yeniden keşfedilmekte ve çok geniş yelpazede
tekrar kullanılmaya başlanmaktadır.
34
AKUPUNKTUR
VE
TAMAMLAYICI TIP
SEMPOZYUMU
3.
CONFERENCES AND ORAL PRESENTATİONS
MUSIC THERAPY, HISTORY AND APPLICATIONS
Z.Işıl BİRKAN MD.
Private Practitioner
The World Federation of Musıc Therapy, defines musıc therapy as ‘the use of
musıc and/or musıcal elements (sound, rhythm, melody and harmony) by a
qualified music therapist, with a client or group in a process designed to facilitate
and promote communication, relationships, learning, mobilisation, expression,
organisation and other relevant therapeutic objectives in order to meet physical,
emotional, mental, social and cognitive needs.
Music has taken an important part in the lives of human beings and societies since
early ages of time. Sound is indispensible to all. According to the references,
musicians of ancient societies were functioning as doctors and masters, priests of
religious ceremonies, both.
Pythagoras, a well- known philosopher and mathematician lived during 585- 500
BC, Hippocrates recognised as father of medicine and Platon lived in 400’s BC
had used music in their patient treatments in ancient Greek. We are also being
informed from the inscriptions of Aelius Aristeidis, a famous public speaker
who had lived in this area for thirteen years that music therapy had been used in
Bergama Asklepieion during mid- second century AD.
In ancient societies, it had been believed that every creature, living or not , had
had a voice of his/ her own. Because of that, shaman who had awaken that voice
through different religious ceremonies, had been accepted as an important and
respected person. He had used music as tool for getting negative energies out of
patients’ soul and bodies. Today, shamans are stil living in Middle Asia with their
old traditions ongoing.
In old China, a gong named as ‘Lo’ had been used for retrieving evil spirits from the
patients. We have also reached the ideas of great Chinese philosopher Confucius
on musıc therapy. It had been noted on ancient Egyptian papirus that, Egyptian
Queen belonging to V. Dynasty, had been treated by music during her pregnancy.
Shaman traditions had been utilized in old Anatolia, with the change of nature
of music by the acceptance of İslam as religion, it had been continued to use in
even palaces. Music had also affected Europe during her dark period of mid-age
positively.
Western medicine has rediscovered and started to utilize this very old way of
treatment which had been used for centuries and forgotten after development of
Orthodox medicine, in a wide range of indications.
AKUPUNKTUR
VE
TAMAMLAYICI TIP
SEMPOZYUMU
3.
35
KONFERANS VE SÖZLÜ BİLDİRİLER
ROMATOİD ARTRİTİN AKUPUNKTUR’LA TEDAVİSİ
Prof. Dr. R. Baha ÇELİK
Kafkas Üniversitesi Tıp Fakültesi, FTR ABD Başkanı
Romatoid Artrit eklem kıkırdağı,bağlar ve kemikte ilerleyici harabiyete yol açan
synoviyal membranın kronik bir enflamasyonudur. TNF-α, IL-1ß, ve IL-6 romatoid
artritli hastanın sinoviyal dokusunda proliferasyon,eklem hasarı ve hücre ölümüne
yol açan başlıca sitokinlerdir. Modern tıbbın romatoid arttritte kullandığı bir çok ilaç
vardır. Hastalığın erken safhasında yapılan agresiv tedavinin, hastalığın kontrolü
ve yapacağı kalıcı hasarı önlemede çok önemli rolü vardır. Bundan dolayı erken
dönemde yapılacak doğru tanı hastalığın nasıl tedavi edileceğinde yol gösterici
olacaktır.
Akupunktur’la yapılan deneysel çalışmalarda, yukarıda bahsedilen sitokinlerin
düzeylerinde anlamlı iyileşmeler olduğu görülmüştür. Bu bulgular hem
akupunktur’un etkinliğinin kanıtlanması, hem de hastaların tedavisinde çığır
açıcı niteliktedir. Akupunktur’un ilaçlara göre çok daha düşük olan yan etkileri
göz önüne alındığında, RA’in akupunktur’la tedavisinin önemli bir seçenek olduğu
görülecektir.
36
AKUPUNKTUR
VE
TAMAMLAYICI TIP
SEMPOZYUMU
3.
CONFERENCES AND ORAL PRESENTATİONS
TREATMENT OF RHEUMATOID ARTHRITIS BY ACUPUNCTURE
Prof. Dr. Baha ÇELİK
Kafkas University Medical Faculty,
Physical Medicine and Rehabilitation Traning Dept.
Rheumatoid arthritis is characterized by chronic inflammation of the synovial
membrane in the joint, which leads to the progressive destruction of articular
cartilage, ligament and bone. Several cytokines sıch as tumor necrosis factor
α (TNF-α ), interleukin 1ß and interleukin 6 (IL-6 ) have been implicated in the
pathological mechanisms of synovial tissue proliferation, joint destruction and
programmed cell death in rheumatoid joint. There are many medications used
in rheumatoid arthritis by modern medicine. The aggresive treatment made in
early phases of disease, has a very important role in controlling and preventing
permanent damage of the ilness. Therefore, early correct diagnosis will show
the way in crossing the treatment. Significant improvements were shown in the
levels of above mentioned cytokines, by experimental studies with acupuncture.
These findings are breaking a fresh ground in both proving the effectiveness of
acupuncture and treating the disease. It will be seen that treatment of RA with
acupuncture is an important alternative when taking into consideration that
acupuncture has less side effects than the drugs.
AKUPUNKTUR
VE
TAMAMLAYICI TIP
SEMPOZYUMU
3.
37
KONFERANS VE SÖZLÜ BİLDİRİLER
FİBROMİYALJİ SENDROMUNDA AKUPUNKTUR TEDAVİSİ
Dr. A. Bülent ÇİVİTCİ
Özel Gümüş İğne FTR Merkezi ve Akupunktur Birimi
Yaygın ağrısı olan bayan hastalarda ilk akla gelmesi gereken tanılardan biri olan
FMS hem hasta, hem de tedavisini yapan doktor için sıkıntı verici, tedavisi zor bir
hastalıktır. Fibromiyalji Sendromu tanısı için ACR kriterleri en az 3 ay süren yaygın
ağrı (vücudun sağ ve solunda, belin üst ve altında, omurga etrafında ağrı olması)
ve palpasyonla 18 hassas noktanın en az 11’inda hassasiyet saptanmasıdır.
Patogenezinde santral mekanizmalar ve periferik mekanizmalar vardır. Santral
mekanizmalar Uyku bozukluğu, Psikolojik distres ve psikiyatrik bozukluklar
ile Neuroendokrin ve Nöropeptid anomalilerinin bulunmasıdır.
Periferik
mekanizmalar ise kas anormallikleridir. Akupunktur uygulamaları planlanırken,
her iki mekanizmanın de gözönünde bulundurulması tedavide başarı şansını
artırabilmektedir.
38
AKUPUNKTUR
VE
TAMAMLAYICI TIP
SEMPOZYUMU
3.
CONFERENCES AND ORAL PRESENTATİONS
ACUPUNCTURE TREATMENT IN PATIENTS WITH FIBROMYALGIA SYNDROME
Dr. A. Bülent ÇİVİTCİ
Özel Gümüş İğne Physical Medicine and Rehabilitation Center, Acupuncture Unit
FMS is a highly disconcerting, difficult disease for both patients and providers to
confront. A heightened suspicion of FMS on the part of primary care providers is
appropriate for any female patient presenting with diffuse pain. American College
of Rheumatology (ACR) criteria for the diagnosis of FMS are widespread pain (pain
in the left and right side of the body, above and below the waist, and in the axial
skeleton) for at least 3 months and tenderness of at least 11 of 18 tender points on
palpation (Figure 1). There are santral and peripheric mechanisms of pathogenesis
of FMS. Santral mechanisms are sleep disturbances, psychologic disresses and
psychiatric disorders and abnormalities of neuroendocryn and neuropeptid have
been found in the patients of FMS. Peripheric mechanism is finding the muscle
abnormalities at FMS patients. Thus, treatment succes can be bring succesfull
condition, if we consider the both mechanisms, while we planning the acupuncture
application.
AKUPUNKTUR
VE
TAMAMLAYICI TIP
SEMPOZYUMU
3.
39
KONFERANS VE SÖZLÜ BİLDİRİLER
LATERAL EPİKONDİLİT'DA AKUPUNKTUR VE EXTRACORPOREAL ŞOK DALGA
TEDAVİSİ (ESWT) ETKİLERİNİN KARŞILAŞTIRILMASI
1Ankara
Dr. Hüseyin ARSLAN1 , Fzt. Zeynep HAZAR2
Eğitim ve Araştırma Hastanesi Akupunktur Kliniği,
2Hacettepe Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü.
Giriş: Lateral epikondilit dirsek eklem ağrısı ve disfonksiyonuna neden olan ve
yaşam kalitesini de azaltan bir hastalıktır. Literatürde lateral epikondilit tedavisinde
non-steroid anti-inflamatuar ilaçlar, kortikosteroid enjeksiyon, botulinum toksin
enjeksiyonu, vücut dışı şok dalga tedavisi (ESWT), düşük seviyeli lazer tedavisi, fizik
tedavi, akupunktur, ve cerrahi uygulamalar ile ilgili çalışmalar mevcuttur. Ancak,
lateral epikondilit tedavisinde ESWT ve akupunktur uygulamalarını karşılaştıran
bir çalışmaya rastlanmamıştır.
Amaç: Bu çalışmanın amacı, lateral epikondilit tanısı konulan hastalarda
akupunktur tedavisinin ve Extracorporeal Şok Dalga Tedavisinin (ESWT) etkilerinin
karşılaştırılmasıydı.
Gereç ve yöntem: Çalışmaya 40 lateral epikondilitli hasta (yaş: 42.28±7.81) dahil
edildi. Olgular randomizasyon yöntemi ile iki gruba ayrıldı. Birinci gruba (20 hasta)
ESWT 2000 shockwaves/session of 0.2 mJ/mm2 dozunda haftada bir olmak üzere
3 seans tedavi uygulandı. İkinci gruba (20 hasta) haftada 2 olmak üzere toplam
6 seans akupunktur tedavisi uygulandı. Her iki gruba ev egzersizleri verildi.
Tedavi öncesinde ve sonrasında olguların dirsek fonksiyonları (PRTE-T) ile ağrı
şiddeti ise Vizüel Analog Skalası ile değerlendirildi. Wilcoxon test ile grup içi fark
araştırılırken, Mann Whitney U test ile gruplar arası farka bakıldı.
Bulgular: Tedavi sonrası dönemde, grup I’de ağrı şiddeti ve PRTE-T skorunda
anlamlı farklar bulunmadı (p>0.05). Grup II’de ise ağrı şiddeti ve PRTE-T skorunda
anlamlı farklar bulundu (p<0.05). Gruplar arası farklılığa bakıldığında, PRTE-T
skoru ve ağrı şiddeti grup II yönünden anlamlı olarak farklıdır (p<0.05).
Sonuçlar: Lateral epikondilit’li hastalarda, ağrıyı azaltma ve fonksiyonları
geliştirmede akupunktur , ESWT’ye göre daha etkindir.
Kaynaklar:
1. Shin KM, Kim JH, Lee S, Shin MS, Kim TH, Park HJ, Lee MH, Hong KE, Lee S, Choi SM.Acupuncture
for lateral epicondylitis (tennis elbow): study protocol for a randomized, practitioner-assessor
blinded, controlled pilot clinical trial. Trials. 2013 Jun 14;14:174.
40
AKUPUNKTUR
VE
TAMAMLAYICI TIP
SEMPOZYUMU
3.
CONFERENCES AND ORAL PRESENTATİONS
A COMPARISON OF EFFICACY OF ACUPUNCTURE AND EXTRACORPOREAL
SHOCK WAVE THERAPY (ESWT) IN LATERAL EPICONDYLITIS
1Ankara
Dr. Hüseyin ARSLAN1 , Fzt. Zeynep HAZAR2
Training and Research Hospital Acupuncture Clinic,
2 Hacettepe University Health Science Institute.
Introduction: Lateral epicondylitis is a disease that can result in elbow joint pain and
dysfunction, and decrease in the quality of life. Treatment for lateral epicondylitis
includes non-steroidal anti-inflammatory drugs (NSAIDs), corticosteroid injection,
botulinum toxin injection, extracorporeal shock wave therapy (ESWT), low-level
laser therapy, physiotherapy, acupuncture, and surgery. However, there is no
study to compare ESWT and acupuncture in lateral epicondylitis.
Purpose: The aim of this study was to compare the efficacy of acupuncture
therapy and Extracorporeal Shock Wave Therapy (ESWT) in patients with lateral
epicondylitis.
Materials and method: Forty subjects (age: 42.28±7.81 years); with lateral
epicondylitis were enrolled in the study. Patients were divided into two groups.
Group I (20 patients) was performed three sessions of ESWT (2000 shockwaves/
session of 0.2 mJ/mm2) at weekly intervals. Group II (20 patients) was acupuncture
therapy 6 sessions 2 times a week. Both groups were given home exercises.
Before and after treatment, elbow functions and pain intensity were evaluated
with Turkish version of Patient Rated Tennis Elbow (PRTE-T) and Visuel Analog
Scale, respectively. Wilcoxon test was used to research the difference in groups
and Mann Whitney U test was used to research difference between groups.
Results: After treatment period, no significant differences for PRTE-T score,
and pain intensity was found in group I (p>0.05). While significant differences
for PRTE-T score and pain intensity were found in group II (p<0.05). Looking at
differences between groups, PRTE-T score and pain intensity were significantly
different in favor of group II (p<0.05).
Conclusion: Acupuncture was more effective in reducing pain and improving
function in comparison to ESWT in patients with lateral epicondylitis.
References:
1. Shin KM, Kim JH, Lee S, Shin MS, Kim TH, Park HJ, Lee MH, Hong KE, Lee S, Choi SM.Acupuncture
for lateral epicondylitis (tennis elbow): study protocol for a randomized, practitioner-assessor
blinded, controlled pilot clinical trial. Trials. 2013 Jun 14;14:174.
AKUPUNKTUR
VE
TAMAMLAYICI TIP
SEMPOZYUMU
3.
41
KONFERANS VE SÖZLÜ BİLDİRİLER
MULTİPLE MYELOMALI BİR OLGUDA BORTEZOMİBE BAĞLI GELİŞEN
NÖROPATİK AĞRIDA AKUPUNKTURUN ETKİNLİĞİ: OLGU SUNUMU
Uzm. Dr. Sibel MANDIROĞLU1, Prof. Dr. Cemal ÇEVİK2, Prof. Dr. Meltem AYLI3
1 Ankara Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Eğitim ve Araştırma Hastanesi,
Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon, Ankara
2 Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Biyokimya Anabilim Dalı, Ankara
3 Ufuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Hematoloji Anabilim Dalı, Ankara
Giriş: Multiple myeloma (MM), plazma hücrelerinin başta kemik iliği olmak üzere
diğer organ ve sistemlerde artışı ve anormal immün globulin üretimi ile karakterize
bir hastalıktır. Güncel tedavi seçeneklerinden bortezomib, proteasome inhibisyonu
ile angiogenezisi inhibe ederek etki gösterir. Periferik nöropati, bortezomib
kemoterapisi alan MM lı hastalarda doza bağlı olarak şiddeti değişen ve en sık
görülen yan etkidir. Akupunktur tedavisine dramatik yanıt veren, bortezomibe
bağlı periferik nöropatik ağrısı olan bir olguyu sunmayı amaçladık.
Olgu: 74 yaşında, erkek hasta ellerinde ve ayaklarında ağrı, uyuşma, karıncalama
ve kuvvetsizlik şikayetleri ile başvurdu. Multible myeloma tanısı ile olgumuza
hematoloji tarafından bortezomib tedavisi başlanmış. İkinci 22 günlük tedavinin
sonunda mevcut şikayetlerinin başladığı öğrenildi. Nöropatik ağrı değerlendirme
skoru 8/10 idi. Otonomik semptomlar mevcut değildi. Elektronörofizyolojik
inceleme sensorimotor periferik nöropati ile uyumluydu. Periferik nöropatik ağrı
şikayetleri devam eden olgumuza akupunktur tedavisi planlandı. Olgumuza, ST36, P-6 ve LI-4 vücut akupunktur noktalarına ilk beş seans gün aşırı, daha sonra
haftada iki kez olmak üzere toplam 15 seans akupunktur uygulandı. İlk 2 seanstan
sonra ağrı, uyuşukluk ve karıncalanma şikayetlerinde belirgin azalma oldu.
Beşinci seans sonunda ise periferik nöropatik ağrı şikayetleri tamamen düzeldi.
Onbeş seans sonrası ayda bir kez akupunktur uygulamasına devam edildi. Altıncı
ay sonundaki kontrolünde nöropatik ağrı skoru 0/10 du. Akupunktur tedavisi
sırasında ve sonraki kontrollerde herhangibir yan etki gözlenmedi.
Sonuç olarak; Bortezomibe bağlı periferik nöropati septomtomları üzerine
akupunktur tedavisi etkili ve güvenilir bir alternatif ve tamamlayıcı tıp metodu
olarak yer almaktadır. Daha fazla sayıdaki vaka serilerinde ve elektromiyografik
testlerle birlikte yapılacak olan çalışmalar akupunkturun etkinliğini göstermede
faydalı olacaktır.
Kaynakça:
1. Bao T, Zhang R, Badros A, Lao L. Acupuncture treatment for bortezomib-induced peripheral
neuropathy: a case report. Pain Res Treat. 2011;2011:920807.
2. Bao T, Lao L, Medeiros M, Zhang R et all. Improvement of painful bortezomibe-induced peripheral
neuropathy following acupuncture treatment in case series of multible myeloma patients. Medical
acupunture. 2012; 24: 181-187.
42
AKUPUNKTUR
VE
TAMAMLAYICI TIP
SEMPOZYUMU
3.
CONFERENCES AND ORAL PRESENTATİONS
EFFICIENCY OF ACUPUNCTURE IN NEUROPATHIC PAIN DUE TO BORTEZOMIB
IN A CASE WITH MULTIPLE MYELOMA: CASE REPORT
Sibel MANDIROĞLU MD.1, Cemal ÇEVİK MD.2, Meltem AYLI MD.3
1 Ankara Physical Medicine and Rehabilitation Training Hospital ,
Physical Medicine and Rehabilitation Clinic , Ankara
2 Gazi University, Medicine Faculty, Department of Biochemistry, Ankara
3 Ufuk University, Medicine Faculty, Department of Hematology, Ankara
Introduction: Multiple myeloma (MM) is charaterised with the increase of plasma
cells particularly in bone marrow, and in other organs and systems, and with the
abnormal production of immünoglobulin. Bortezomib, which is a current treatment
alternative and which inhibits angiogenesis with proteasome inhibition, is effective
in the treatment of MM. Peripheral neuropathy (PN) is a common and dose-related
side effect of the chemotherapy agent, bortezomib, in multiple myeloma patients.
In this article we aimed to submit a case which had peripheral neuropathy due
to bortezomib treatment and which responded to the acupuncture treatment
dramatically.
Case: A 74- year-old man suffering from pain, numbness, tingling and weakness
in his hands and feet applied to us. Bortezomibe treatment had been started by the
hematology clinic . We learned that his current complaints had started at the end
of the second 22 day-period. The score of neuropahic pain assesment was 8/10.
There weren't any autonomic symptoms. Electroneurophsiologic study complied
with sensorymotor peripheral neuropathy. Acupuncture treatment was planned
as neuropathic pain continued. Acupuncture was administered to ST-36, P-6, LI-4
points fifteen times -every other day in the first five seances and later twice a
week. Numbness, tingling and pain symptoms substantially decreased after the
first two treatments. At the end of the fifth treatment, peripheral neuropathic pain
symptoms totally disappeared. After the 15th seance acupuncture treatment was
continued once a month. At the end of the sixth month the score of neuropahic pain
assesment was 0/10. There was no sign of side effect during and after treatment.
As a result, acupuncture is an effective and safe complementary medical method
for neuropathic pain from bortezomib induced peripheral neuropathy. Clinical
researches involving more cases and electrophysiological studies will be beneficial
in showing the effectiveness of acupuncture.
References:
1. Bao T, Zhang R, Badros A, Lao L. Acupuncture treatment for bortezomib-induced peripheral
neuropathy: a case report. Pain Res Treat. 2011;2011:920807.
2. Bao T, Lao L, Medeiros M, Zhang R et all. Improvement of painful bortezomibe-induced peripheral
neuropathy following acupuncture treatment in case series of multible myeloma patients. Medical
acupunture. 2012; 24: 181-187.
AKUPUNKTUR
VE
TAMAMLAYICI TIP
SEMPOZYUMU
3.
43
KONFERANS VE SÖZLÜ BİLDİRİLER
AKUPUNKTURUN KAVRAMA KUVVETİ VE AVRAMA ENDURANSINA ETKİSİ
1 Ankara
Dr. Hüseyin ARSLAN1 , Fzt. Zeynep HAZAR2
Eğitim ve Araştırma Hastanesi Akupunktur Kliniği,
2 Hacettepe Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü.
Giriş: Akupunktur tamamlayıcı ve alternatif tıpda en çok kullanılan tedavi
yöntemlerinden biridir. Ayrıca, akupunkturun spor hekimliğinde ve ilişkili
disiplinlerde yaralanmaların önlenmesinde yada pek çok sağlık probleminin
tedavisinde kullanılmasıda dikkat çekicidir. Ancak, akupunkturun kavrama kuvveti
performansına etkisini araştıran bilimsel bir kanıta rastlanmamıştır.
Amaç: Adölesan bayan tenis oyuncularında akupunkturun kavrama kuvvet ve
kavrama endurans performansına anlık etkilerinin araştırılması.
Çalışma dizaynı: Tek grup, tekrarlı ölçümler.
Gereç ve yöntem: Bu çalışmaya 36 tenis oyuncusu dahil edildi. Bütün sporcular
kız (ortalama yaşları 12.17±1.85 years; ortalama boy uzunluğu 153.14±9.69 cm;
ortalama vücut ağırlığı 43.5±9.28 kg;)’tir. İlk olarak dominant el kavrama kuvveti
bilgisayarla monitorize dijital kavrama analiz cihazı (MIE Medical Research Ltd.)
ile değerlendirildi. Sonra, maksimal kavrama kuvveti değerinin 50%’si kavrama
enduransı için referans değer olarak kabul edildi. Maksimal kavrama kuvveti
ve kavrama enduransı iki durumda değerlendirildi; (1) akupunktur yok ve (2)
akupunktur ile.
Bulgular: Kavrama kuvvetinde bu iki durum arasındaki fark istatiksel olarak
anlamlıdır (p<0.005). Ancak, kavrama endurans performansında bu iki durum
arasında fark yoktur.
Sonuçlar: Bu çalışma gösterir ki, akupunktur tedavisi adölesan bayan tenis
oyuncularında kavrama kuvvetinin arttırılmasında etkilidir. Ancak, bir seans
akupunktur tedavisi kavrama enduransı değerlerinde herhangi bir değişiklik
yapmamaktadır.
Kaynaklar:
1. M. Hubscher, L. Vogt, T. Ziebart and W. Banzer, “Immediate Effects of Acupuncture on Strength
Performance: A Randomized, Controlled Crossover Trial,” European Journal of Applied Physiology,
Vol. 110, No. 2, 2010, pp. 353-358. doi:10.1007/s00421-010-1510
2. L. A. Costa and J. E. Araujo, “The Immediate Effects of Local and Adjacent Acupuncture n the Tibialis
Anterior Muscle: A Human Study,” Chinese Medicine, Vol. 3, 2008, pp. 1-6. doi:10.1186/1749-85463-17.
44
AKUPUNKTUR
VE
TAMAMLAYICI TIP
SEMPOZYUMU
3.
CONFERENCES AND ORAL PRESENTATİONS
IMMEDIATE EFFECT OF ACUPUNCTURE ON GRIP STRENGTH AND GRIP
ENDURANCE PERFORMANCE
1 Ankara
Dr. Hüseyin ARSLAN 1, Fzt. Zeynep HAZAR 2
Training and Research Hospital Acupuncture Clinic,
2 Hacettepe University Health Science Institute.
Background: Acupuncture is one of the most frequently used therapies in
complementary and alternative medicine. Furthermore, acupuncture has gained
increased attention in sports medicine and related disciplines for preventing or
treating a variety of heath problems. However, there is no convincing evidence either
for or against a beneficial effect of acupuncture on grip strength performance.
Objective: To investigate the immediate efficacy of acupuncture compared to
no acupuncture on grip stregth and grip endurance performance in adolescent
female tennis players.
Design: Single group, repeated measures study.
Materials and method: Thirty-six adolescent tennis players voluntarily participated
in this study. All subjects were female (average age: 12.17±1.85 years; average
height: 153.14±9.69 cm; average body weight: 43.5±9.28 kg). First, maximal grip
strength of the dominant hand was assessed by compurised hand grip analyser
(MIE Medical Reserach Ltd.). Then, 50% of maximal grip stregth was established
as the reference value of grip endurance. Maximal grip strength and grip
endurance were measured under two conditions: (1) without acupuncture and (2)
with acupuncture.
Results: The difference in the mean change in grip strength from baseline between
acupuncture and no acupuncture was statis-tically significant (p <0.05). However,
no significant difference was found between acupuncture and no acupuncture in
grip endurance.
Conclusion: This study shows that a single acupuncture treatment was efficacious
for improving is maximal grip strength in adolescent female tennis players.
However, a one-session acupuncture treatment did not result in changes in grip
endurance.
Reference:
1. M. Hubscher, L. Vogt, T. Ziebart and W. Banzer, “Immediate Effects of Acupuncture on Strength
Performance: A Randomized, Controlled Crossover Trial,” European Journal of Applied Physiology,
Vol. 110, No. 2, 2010, pp. 353-358. doi:10.1007/s00421-010-1510
2. L. A. Costa and J. E. Araujo, “The Immediate Effects of Local and Adjacent Acupuncture n the Tibialis
Anterior Muscle: A Human Study,” Chinese Medicine, Vol. 3, 2008, pp. 1-6. doi:10.1186/1749-85463-17.
AKUPUNKTUR
VE
TAMAMLAYICI TIP
SEMPOZYUMU
3.
45
KONFERANS VE SÖZLÜ BİLDİRİLER
BELL PARALİZİSİNDE AKUT DÖNEMDE UYGULANAN AKUPUNKTUR VE
KİNEZYOLOJİK BANTLAMANIN, FARMAKOTERAPİ VE FİZYOTERAPİ GİBİ KLASİK
METODLARA KATKISI: OLGU SUNUMU
Uzm.Dr. Derya Özmen ALPTEKİN1, Uzm.Dr. Ahmet Kürşat DURAL2,
Fzt. Yelda PEKBAY3
1Ankara Koru Hastanesi Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon-Akupunktur Kliniği,
2Ankara Koru Hastanesi Kulak Burun Boğaz Kliniği,
3Ankara Koru Hastanesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Ünitesi
Giriş: Bell paralizisi, idiopatik, akut ve yüzün tek taraflı kısmi ya da tam felcidir. Tüm
fasiyal paralizilerin % 60-70’ini oluşturur. Kortikosteroidler, antiviral ilaçlar ve fizik tedavi
uygulamaları en sık kullanılan tedavi seçenekleridir1. Burada, klasik tedavi yöntemlerine
ek olarak, akut dönemde akupunktur ve kinezyolojik bantlama uygulanan ve yaklaşık 3
haftalık periodda tama yakın klinik düzelme gözlenen bir olgu sunulacaktır.
Olgu: 26 yaşında bayan hasta yüzünün sol tarafında 8-10 saattir devam eden uyuşma ve
rahatsızlık hissi yakınması ile başvurdu. İlgili uzmanlar tarafından değerlendirildiği 1
saatlik süre içinde, progresif olarak mimik kaslarında paralizi geliştiği izlendi. Etiyolojiye
yönelik olarak kranial manyetik rezonans görüntüleme ve diğer tetkikler planlandı. HouseBrackmann evre 3 periferik fasiyal paralizi tanısıyla kortikosteroid ve valasiklovir tedavisi
düzenlendi. Aynı gün fasiyal sinirin preauriküler bölümünden yukarı kaşa doğru, zigomatik,
bukkal ve mandibular dalların innerve ettiği kaslara kinezyolojik bantlama yapıldı. 5.
gün, SJ17, GB 14, ST2, ST4, ST5, ST36, SP6, SP9 ve LI4 noktalarını içeren akupunktur
tedavisi başlandı ve 3 gün üstüste uygulandı. 10. günde sol fasiyal sinirle innerve kaslara
elektrik stimulasyonu, biofeedback, masaj ve egzersizleri içeren fizik tedavi programına
başlanarak 10 gün süreyle devam edildi. Semptomların başlangıcından itibaren 20. günde
yapılan kontrolde klinik bulgular House-Brackmann evre 1 olarak değerlendirilerek tedavi
sonlandırıldı.
Sonuç: Bell paralizisinde semptomlar ilk hafta içinde zirveye ulaşır ve hastaların üçte ikisinde
3 ay içinde tam iyileşme izlenir2. Randomize kontrollü çalışmalar, kortikosteroidlerle
ilgili olarak anlamlı sonuçlar ortaya koysalar da, antiviral ajanlar konusunda yeterli kanıt
yoktur. Olumlu sonuçlar bildirilmiş olmasına rağmen, kaliteli çalışmaların yetersizliği
nedeniyle akupunkturun etkinliği konusunda kanıtlar limitlidir3. Kinezyolojik bantlama
ödem giderici etkisi, nörofasilitasyon, ağrı ve fonksiyonel aktiviteler üzerindeki olası olumlu
etkileri nedeniyle nörolojik hastalıkların rehabilitasyonunda diğer fiziksel ajanlarla birlikte
kullanılmaktadır. Ancak bell paralizisinde etkinliğini destekleyen bilimsel bir veri yoktur4.
Bununla birlikte bu hastada izlenen hızlı klinik iyileşme, sözügeçen tedavi modalitelerinin
etkinliği ile ilgili olarak, geniş katılımlı ve kontrollü çalışmalara duyulan gereksinimi ortaya
koyması açısından önemli bulunmuştur.
Kaynaklar:
1. Finsterer J. Management of peripheral nerve palsy. Eur Arch Otorhinolaryngol. 2008; 265: 743-752.
2. Ohtake PJ, Zafron ML, Poranki LG, Fish DR. Does electrical stimulation improve motor recovery in
patients with idiopathic facial (Bell) palsy ? Physical Therapy.2006 Nov; 86(11):1558-1564.
3. Kim JI, Lee MS, Choi TY, Lee H, Kwon HJ. Acupuncture for Bell’s Palsy: a systematic review and
meta-analysis. Chin J Integr Med. 2012 Jan;18(1):48-55.
4. Çeliker R, Güven Z, Aydoğ T, Bağış S, atalay A, Çağlar Yağcı H, Korkmaz N. Kinezyolojik Bantlama
Tekniği ve Uygulama Alanları. Türk Fiz Tıp Rehab Derg. 2011; 57: 225-35.
46
AKUPUNKTUR
VE
TAMAMLAYICI TIP
SEMPOZYUMU
3.
CONFERENCES AND ORAL PRESENTATİONS
THE CONTRIBUTION OF ACUPUNCTURE AND KINESIOLOGIC TAPING IN ACUTE
PHASE TREATMENT OF BELL’S PALSY TO CLASSICAL METHODS SUCH AS
PHARMACOTHERAPY AND PHYSIOTHERAPY: CASE REPORT
Derya Özmen ALPTEKİN MD.1, Ahmet Kürşat DURAL MD.2,
Fzt. Yelda PEKBAY3
1Ankara Koru Hospital Physical Medicine and Rehabilitation-Acupuncture Clinic,
2Ankara Koru Hospital Oto-Rhino-Laryngology Clinic,
3Ankara Koru Hospital Physical Medicine and Rehabilitation Unit
Introduction: Bell’s palsy is an idiopathic, acute peripheral facial nerve paralysis affecting
only one side of the face. It comprises % 60-70 of all facial nerve paralysis. Corticosteroids,
antiviral drugs and physical therapy modalities are the most frequently used treatment
options.1 Here, a case which was treated with acupuncture and kinesiologic taping at
acute phase, in addition to classical therapy methods and recovered almost totally in
approximately 3 weeks period, will be presented.
Case: 26 years old woman referred with numbness and discomfort on left side of the face
lasting for 8-10 hours. While she was being consulted by related specialists, a progressive
paralysis of mimic muscles was observed in 1hour period. Intended for etiology; cranial
magnetic resonance imaging and other tests were planned. According to the diagnosis
of peripheral facial paralysis House-Brackmann grade 3; corticosteroid and valacyclovir
treatment was organized. At that day, kinesiotaping was applied from the preauricular
portion of facial nerve towards the eyebrow, zygomatic, buccal and marginal mandibular
branches innervated muscles. On the 5th day acupuncture treatment was started including
the points SJ17, GB 14, ST2, ST4, ST5, ST36, SP6, SP9 ve LI4 and done for consecutive 3
days. At the 10th day physical therapy containing electrical stimulation and biofeedback for
facial nerve innervated muscles, massage and exercises was started and sustained for 10
days. Since the beginning of the symptoms at the 20th day, control examination revealed
grade 1 bell’s palsy and treatment was stopped.
Conclusion: Bell’s palsy symptoms reach to a peak at the first week and two thirds of the
patients show full recovery within 3 months2. Although randomised controlled studies put
forward significant results about the efficacy of corticosteroids, there isn’t enough evidence
for antiviral agents. Despite some favorable results, because of the lack of qualified studies,
evidence about the efficacy of acupuncture is limited3. Kinesiologic taping is being used with
other physical agents for rehabilitation of neurological disorders for its positive effects on
edema, neurofacilitation, pain and functional activities. However, there isn't any scientific
data supporting its efficacy for Bell's paralysis4. Nevertheless, rapid clinical recovery of
this patient, is considerable to bring out the need for large and controlled studies about the
efficacy of previously mentioned therapeutic modalities.
References:
1. Finsterer J. Management of peripheral nerve palsy. Eur Arch Otorhinolaryngol. 2008; 265: 743-752.
2. Ohtake PJ, Zafron ML, Poranki LG, Fish DR. Does electrical stimulation improve motor recovery in
patients with idiopathic facial (Bell) palsy?. Physical Therapy.2006 Nov; 86(11):1558-1564.
3. Kim JI, Lee MS, Choi TY, Lee H, Kwon HJ. Acupuncture for Bell’s Palsy: a systematic review and
meta-analysis. Chin J Integr Med. 2012 Jan;18(1):48-55.
4. Çeliker R, Güven Z, Aydoğ T, Bağış S, Atalay A, Çağlar Yağcı H, Korkmaz N. Kinezyolojik Bantlama
Tekniği ve Uygulama Alanları. Türk Fiz Tıp Rehab Derg. 2011; 57: 225-35.
AKUPUNKTUR
VE
TAMAMLAYICI TIP
SEMPOZYUMU
3.
47
KONFERANS VE SÖZLÜ BİLDİRİLER
MANUEL TIP VE MANUEL TIBBIN GÜNÜMÜZDE KULLANIMI
Dr. Salih SALMANLI
Nöroloji Uzmanı, Akupunktur ve Manuel Tıp Uygulayıcısı
Manuel terapi elle tanı koymak ve tedavi etmektir. Bir başka deyişle, manuel tıp
el ile tanı ve tedavi yöntemlerini kullanarak eklemlerde, kas-bağ sistemlerinde, iç
organlarda, omurgada hastalık ve herhangi bir değişim sonucu oluşmuş patolojik
durumların düzeltilmesi veya yok edilmesidir.
Manuel tıp eski çağlarda Ege Denizi kıyısındaki ülkelerde, Hindistan, Doğu ve
Batı Avrupa’da tedavi yöntemi olarak kullanılmıştır.19.yy’ın ortalarında manuel
tıp daha da gelişmiş ve bu konuya bilimsel bir yaklaşım başlamıştır. Dünyanın
birçok ülkesinde manuel tıp eğitimi verilmektedir ve gün geçtikçe bu tedaviden
yararlanan insanların sayısı artmaktadır. Bugün MT yaygın bir şekilde İngiltere,
Kanada, Fransa, İsviçre, Almanya, Çek Cumhuriyeti, Rusya, Ukrayna ve diğer
ülkelerde resmi tedavi yöntemi olarak kullanılmaktadır.
Manuel tıp eklemler, kas-bağ sistemi, omurga ve iç organların bazı hastalıklarında
iyi sonuçlar veren bir tedavi yöntemi olarak kullanılmaktadır.
Carol Levit’e ve MT yöntemlerini kullanan doktorların çoğuna göre, reflektör
etkinin gücü ile blok oluşmakta ve bu da ağrıya, segment hissinin azalmasına ve bu
durumun da yeniden refleksel kas spazmına neden olduğunu, bunun sonucunda
da blokenin artmasının gerçekleştiğini ve dolayısıyla bir kısır döngü oluştuğunu
düşünmektedirler.
MT yöntemleri her bir hasta için özel olarak seçilmelidir.
Manuel terapide yapılacak işlemler:
• Masaj(3-6 dk.), akupunktur, fizyoterapi
• Mobilizasyon
• Postizometrik relaksasyon
• Manipulasyon
48
AKUPUNKTUR
VE
TAMAMLAYICI TIP
SEMPOZYUMU
3.
CONFERENCES AND ORAL PRESENTATİONS
MANUAL MEDICINE
Dr. Salih SALMANLI
“In ancient times, spine manipulation had strict adherence to ‘hit and misses’
method and false pathology. However, it is possible to treat the patients to a large
extent with the help of this treatment; with an accurate (rational) approach and
refined séances.” (Maitland)
What is Manual Medicine (Manual Therapy)?
It is to diagnose and treat with hands.
In other words, manual medicine is to ameliorate or eradicate the pathological
situations which are resulted from a disease or any other transitions on joints,
muscle-connective system, internal organs and spine by using methods of
diagnosing and treating with hands.
The History of Manual Medicine
Manual medicine was used as a method of treatment in the countries on the
Aegean Coast, India, West and East Europe in ancient ages.
In the middle of 19th century MT improved more and a scientific approach came
into being.
In 1882 Still (England) opened the first school to educate osteopaths and provided
two-year-training for the people who did not even study medicine.
In 1895 L. Palmer (USA) opened the school of chiropractic and provided manual
therapy education there.
In the middle of the 20th century the methods of manual therapy were put into
practice in official medicine and official schools which provided training only for
doctors were opened.
In 1962 ICD-International Chiropractors Association was founded and it arranges
meetings in every three years.
Nowadays MT is widely used as a treatment method in England, Canada, USA,
France, Switzerland, Germany, Czech Republic, Russia, Ukraine and many other
countries.
AKUPUNKTUR
VE
TAMAMLAYICI TIP
SEMPOZYUMU
3.
49
KONFERANS VE SÖZLÜ BİLDİRİLER
TONG REN ENERJİ TEDAVİ
Prof. Dr. Taner AYDIN,
GATA Spor Hekimliği A.B.D. Bşk
Akupunktur Polikliniği Sorumlusu
Tom Tam İyileştirme Sistemi Huatuojiaji denilen eski sistemin modern bir
versiyonudur. Tong Ren insanların sağlığını restore etmeye yardımcı olmak için
kullanılan güçlü bir şifa enerjisi tedavisidir. Tom Tam İyileştirme Sisteminin
ayrılmaz bir parçası olan ve Tom Tam tarafından geliştirilen Tong Ren terapisi,
hastalığın vücudun chi doğal akışında, sinir biyoelektriğinde, kan veya hormon
akışında kesinti veya tıkanmalar ile ilişkili olduğu bir inanca dayanmaktadır.
Tong Ren, hastalıklar kronik, zayıflatıcı veya tedavi edilemez olsa bile, vücudun
kendini iyileştirme doğal yeteneğini restore ederek tıkanıklıkları açmaya yardımcı
olmaktadır.
Tong Ren, yeni ve güçlü bir şifa yöntemi oluşturmak için, yaşam gücü enerjisi veya
“chi" antik ilkesi ile anatomi ve fizyoloji batı bilgisini birleştirir.
Jungian’ın "kolektif bilinçdışı" kuramına dayanarak, Tong Ren evrensel kaynaktan
elde ettiği enerjiyi tadavi maksadıyla hastaya yönlendirdiğine inanılmaktadır.
Hiçbir fiziksel temas gerekli olmadığı için, Tong Ren genellikle uzaktan şifa olarak
uygulanmaktadır.
Tipik bir terapi seansı olarak, Tong Ren uygulayıcısı hafif manyetik bir çekiçle
model üzerinde hedeflenen noktalara vurmak için, hastanın enerjik bir temsil
eden küçük bir anatomik insan modeli kullanır. Uygulayıcı tıkanma noktalardaki
direnci kırmak amacıyla, hastanın durumuna karşılık gelen tıkanma noktalarına
“chi” yönlendirir. Kan akımı, sinir iletimi ve hormon sinyalleri restore edilen vücut
daha sonra iyileşebiliyor.
50
AKUPUNKTUR
VE
TAMAMLAYICI TIP
SEMPOZYUMU
3.
CONFERENCES AND ORAL PRESENTATİONS
TONG REN ENERGY HEALING
Prof. Dr. Taner AYDIN,
GMMA Sports Medicine Department
Acupuncture Clinic Centre
Tom Tam’s Healing System is a modern version of the old system called Huatuojiaji.
Tong Ren is a powerful healing energy treatment used to help people restore
their health. Developed by Tom Tam, and an integral part of the Tom Tam Healing
System is based on the principle that many diseases are caused by physical
blockages that interrupt the body's natural flow of “chi”, the subtle bioelectricity
we need to maintain the health of every cell and organ in our body. Tong Ren seeks
to release these blockages, restoring the body's natural ability to heal itself, even
when illnesses are chronic, debilitating or otherwise untreatable.
Tong Ren combines western knowledge of anatomy and physiology with the
ancient principle of “chi,” or life force energy, to create what many consider to be
a powerful new healing modality.
Drawing on the Jungian theory of the “collective unconscious,” Tong Ren is
believed to access energy from this universal source and direct it to the patient.
Because no physical contact is involved or necessary, Tong Ren is often practiced
as distance healing.
In a typical therapy session, the Tong Ren practitioner uses a small human
anatomical model as an energetic representation of the patient, tapping on
targeted points on the model with a lightweight magnetic hammer. The practitioner
directs chi to blockage points corresponding to the patient’s condition, breaking
down resistance at these points. As blood flow, neural transmission, and hormone
reception are restored, the body is then able to heal.
AKUPUNKTUR
VE
TAMAMLAYICI TIP
SEMPOZYUMU
3.
51
KONFERANS VE SÖZLÜ BİLDİRİLER
AKUPUNKTUR UYGULAMASININ FİBROMİYALJİ SENDROMUNA ETKİLERİ
*Dr. Merve YÜKSEL **Doç Dr. M. Tuğrul CABIOĞLU
*Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Anabilim Dalı
**Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi Fizyoloji Anabilim Dalı,
Akupunktur Tedavi Ünitesi
Fibromiyalji, yaygın kas iskelet sistemi ağrısı, uyku bozukluğu ve yorgunluğun çoğu
kez birlikte bulunduğu kronik bir ağrı sendromudur. Fibromiyaljili kişilerde irritabl
barsak sendromuna, kronik baş ağrısına, depresyona, anksiyeteye, huzursuz
bacak sendromuna, temporomandibular disfonksiyonuna ve kronik yorgunluk
sendromuna sık rastlanılmaktadır.
Fibromiyalji sendromu (FMS) klinik bir sendromudur. Hastalığın tanısı ayrıntılı
anamanez ve fizik incelemeye dayanır. Fibromiyalji tanısı koymak için spesifik bir
laboratuar bulgusu yoktur. Fizik incelemede eklemlerde şişlik, kızarıklık, ısı artışı
ve hareketlerde kısıtlanma yoktur. Hastalarda çok belirgin bitkinlik, yorgunluk
olmasına karşın kas gücü normaldir. Fibromiyalji sendromunun en karakteristik
bulgusu dijital palpasyonla saptanan hassas noktaların varlığıdır.
Son zamanlarda yapılan çalışmalarda, akupunktur uygulamasının FMS tedavisinde
ağrı eşiğinde artış, ağrı oranlarında azalma, ilaç kullanımında azalma, yaşam
kalitesinde artış ve sedasyon sağlandığı belirlendi. Fibromiyalji sendromunda
semptomlar genelde yaşam boyu iniş çıkışlarla seyreder. Bazı hastalarda
semptomlar yaşamı çok etkilemezken diğer bir grup hastada süreğen ve şiddetli
semptomlar nedeniyle yaşam kalitesi ileri derecede bozulabilir. Akupunktur
tedavisi hem ağrıyı azaltıcı hem de sedasyon sağlayıcı etkisinden dolayı tercih
edilebilir.
52
AKUPUNKTUR
VE
TAMAMLAYICI TIP
SEMPOZYUMU
3.
CONFERENCES AND ORAL PRESENTATİONS
FIBROMYALGIA SENDROME EFFECTS OF ACUPUNCTURE APPLICATIONS
*Dr. Merve YÜKSEL **M. Tuğrul CABIOĞLU MD.
Başkent University Medical Faculty,
* Physical Medicine and ehabilition Dept.
** Physlology Dept., Acupuncture Treatment Unit
Fibromyalgia is chronic pain sendrome often coexists musculoskeletal pain,
sleep disturbance, sleep disfunction and fatigue. Patients who are fibromyalgia,
is often coexits irritable colon, chronic headache, depression, anxiety, restless
leg syndrome, temporomandibular joint disfunction and chronic fatigue. Most
charecteristic symptom of fibromyalgia is tendernes points these are determined
by palpasyon.
Fibromyalgia syndrome (FMS) is a clinical syndrome. Diagnosis of fibromyalgia is
based on detailed anamnesis and physical tests. There is no specific laboratory
finding to diagnose for FMS. According to physical test results, there are no
increase joint swelling, redness and heat, and limitation of moment ability on
patients. Muscle power of patients who are fibromyalgia is at normal level, even
though patients have exhaustion and fatigue.
Recent researchs show that acupuncture treatment on FMS is increasing pain
threshold, decreasing pain level and drug utilization, providing good quality of
life and sedation. Generally for life, symptoms of FMS course increasing and
decreasing. Symptoms have not massive affect on some patients life quality
on the other hand some patients life can damaged by fibromyalgia symptoms.
Acupuncture treatment can be prefer for decrease pain and provide sedation.
AKUPUNKTUR
VE
TAMAMLAYICI TIP
SEMPOZYUMU
3.
53
KONFERANS VE SÖZLÜ BİLDİRİLER
İNMELİ BİR OLGUDA GELİŞEN NÖROPATİK AĞRININ AKUPUNKTUR TEDAVİSİNE
DRAMATİK YANITI: OLGU SUNUMU
Uzm. Dr. Sibel MANDIROĞLU, Uzm. Dr. Hülya ŞİRZAİ,
Ass. Dr. Fatma YUMUŞ, Doç. Dr. Canan ÇULHA
Ankara Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Eğitim ve Araştırma Hastanesi,
Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon, Ankara
Giriş: İnmeli hastalarda kranialde ve vücutta sık görülen nöropatik ağrı uyku
problemlerine neden olmakta, rehabilitasyon programına katılımı engellemekte
ve yaşam kalitesini olumsuz olarak etkilemektedir. Temporooksipital bölgede
nöropatik ağrısı olan ve akupunktur tedavisine dramatik yanıt veren inme geçirmiş
bir olgumuzu sunmayı amaçladık.
Olgu: 65 yaşında bayan hasta tromboembolik serebrovasküler hastalığa bağlı
sol hemipleji tanısı ile kliniğimize kabul edildi. Olgumuzun sağ temporooksipital
bölgede yanıcı tarzda ağrısı mevcuttu. Ağrı nedeni ile geceleri uyku kalitesi
bozulmuştu. Servikal direk grafilerinde hafif düzeyde dejeneratif değişiklikler
mevcuttu. Servikal her yöne eklem hareket açıklığı normaldi, servikal traksiyon
ve kompresyon testleri negatifti. Olgumuzun mevcut yakınması nöropatik ağrı
ile uyumluydu. Ağrısı visüel ağrı skoru (VAS-10mm) ile değerlendirildiğinde
8/10, LANSS (Leeds assessment of neuropathic symptoms and signs pain scale)
ağrı skalasına göre ise 13/24 olarak değerlendirildi. Mevcut protokol, önceki
deneyimlerimiz ve olgumuzun TCM (tradiotinal chinese medicine) ye göre
değerlendirilmesi sonucunda, sağda GB-20, GB-21, Lİ-4, ST-36, SP-6, SP-9, Liv-3,
solda Lİ-4, Liv-3 vücut akupunktur noktalarına tedavi başlandı. Her seansta 20
dakika olmak üzere haftada 2 kez toplam 10 seans akupunktur uygulandı. İkinci
seans sonrasında ağrı tamamen geçti (VAS:0, LANSS:0). Uyku düzeni normale
döndü. Akupunktur tedavisi esnasında herhangi bir yan etkiye rastlanmadı.
Akupunktur, inmeli olgularda görülen nöropatik ağrı üzerine etkili ve güvenli
bir tamamlayıcı tıp metodudur. İleri yaşta, komorbid hastalıkları mevcut olan
ve çoklu medikal tedavinin riskli olduğu olgularda tedavi seçenekleri arasında
bulundurulmalıdır.
Kaynakça:
1. Seo YR, Jung WS, Park SU, Moon SK, Park JM, Park JY. The effect of ouhyul herbal acupuncture point
injections on shoulder pain after stroke. Evid Based Complement Alternat Med. 2013;2013:504686.
doi: 10.1155/2013/504686. Epub 2013 Jun 13.
2. Cho SY, Park JY, Jung WS, Moon SK, Park JM, Ko CN, Park SU. Bee venom acupuncture point
injection for central post stroke pain: a preliminary single-blind randomized controlled trial.
Complement Ther Med. 2013 Jun;21(3):155-7. doi: 10.1016/j.ctim.2013.02.001.
54
AKUPUNKTUR
VE
TAMAMLAYICI TIP
SEMPOZYUMU
3.
CONFERENCES AND ORAL PRESENTATİONS
DRAMATIC RESPOND OF NEUROPHATIC PAIN TO ACUPUNCTURE TREATMENT
IN A STROKE PATIENT: CASE REPORT
Sibel MANDIROĞLU MD., Hülya ŞİRZAİ MD.,
Ass. Dr. Fatma YUMUŞ, Canan ÇULHA MD.
Ankara Physical Medicine and Rehabilitation Training Hospital ,
Physical Medicine and Rehabilitation Clinic , Ankara
Introduction: Neuropathıc pain, which can be seen in the cranium and the body
of stroke patients, causes sleep disorder, prevents participation in rehabilitation
programs and negatively affects quality of life. Here we aim to submit a stroke
case with temporooccipital pain which dramatically responded to acupuncture
treatment.
Case: 65 years old woman diagnosed with left hemiplegia due to serebrovascular
disease was admitted to our clinic. She had right temporoocipital burning
pain. Due to pain at night her quality of sleep was disturbed. There were mild
degenerative changes in cervical x-ray. Cervical range of motion was normal in
every direction and cervical traction and compression tests were negative. Her
complaint was consistent with neuropathic pain. When evaluated according to VAS
(0-10), pain was 8/10 and 13/24 when evaluated according to LANSS. Treatment
was administered to right GB-20, GB-21, Lİ-4, ST-36, SP-6, SP-9, Liv-3 and left Lİ4, Liv-3 body acupuncture points in accordance with current protocol, our former
experience and evaluation of the case according to tradiotinal chinese medicine.
Acupunture treatment was administered 10 seances - two times a week, each time
lasting 20 minutes. After the second seance her pain totally disappeared and her
sleep pattern was back to normal. There was no sign of side effect during the
treatment.
Acupuncture is an effective and safe complementary medical method for
neuropathic pain in stroke cases. It should be included among the treatment
alternatives for older cases with comorbid diseases and where multiple medical
treatment is risky.
References:
1. Seo YR, Jung WS, Park SU, Moon SK, Park JM, Park JY. The effect of ouhyul herbal acupuncture point
injections on shoulder pain after stroke. Evid Based Complement Alternat Med. 2013;2013:504686.
doi: 10.1155/2013/504686. Epub 2013 Jun 13.
2. Cho SY, Park JY, Jung WS, Moon SK, Park JM, Ko CN, Park SU. Bee venom acupuncture point
injection for central post stroke pain: a preliminary single-blind randomized controlled trial.
Complement Ther Med. 2013 Jun;21(3):155-7. doi: 10.1016/j.ctim.2013.02.001.
AKUPUNKTUR
VE
TAMAMLAYICI TIP
SEMPOZYUMU
3.
55
KONFERANS VE SÖZLÜ BİLDİRİLER
NABIZ MUAYENESİ İLE MERİDYENLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Doç.Dr.Yalçın KIRICI,
GATA Anatomi AD,
Uzm.Dr. Sibel MANDIROĞLU,
Ankara Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Eğitim Ve Araştırma Hastanesi,
Uzm.Dr.Burak GÜLCEN,
Balıkesir Üniversitesi Anatomi AD,
Yrd.Doç.Dr.Can TURAN
Hacettepe Üniversitesi Beytepe Kampusü Sağlığı Merkezi,
Prof.Dr. Cemal ÇEVİK,
Gazi Üniversitesi Biyokimya AD.
Giriş: Akupunktur modern tıbbın kullandığı muayene yöntemlerinin hepsini
kullanır. Ayrıca nabız ve dil muayenesi ve meridyen üzerindeki hassas noktalar ile
vücudu muayene eder. Bu çalışma ile 18. dönem akupunktur kursundaki hastaların
nabız muayenesi sonuçları ile 12 meridyen değerlendirildi.
Gereç ve Yöntem: Hasta uygun pozisyon ve ortama alındı sonra, sağ bilek sol
el ile sol bilek ise sağ elle incelendi. Nabız, sağ ve sol elin işaret, orta ve yüzük
parmaklarının pulpaları ile yapıldı. Değerlendirme 250 kişilik bir hasta grubuna
yapıldı. Nabızlar güçlü, zayıf ve normal olarak değerlendirildi.
Sonuçlar: Kadın hastalarda, akciğer, dalak, perikart, kalp, karaciğer ve böbrek
meridyenleri zayıf, mide meridyeni güçlü, kalın bağırsak, sanjiao, ince bağırsak,
safra kesesi ve idrar kesesi normal olarak görüldü. Erkek hastalarda, dalak,
perikart, karaciğer ve böbrek zayıf, kalın bağırsak, mide, ince bağırsak, safra
kesesi ve idrar kesesi normaldi. Diğer meridyenler akciğer, sanjiao ve kalp ise
değişkenlik gösteriyordu. Dalak, perikart, karaciğer ve böbrek hem kadında hem
de erkekte zayıftı. Kalın bağırsak, ince bağırsak, safra kesesi ve idrar kesesi hem
kadında hem de erkekte normaldi. Mide, kadınlarda yüksek, erkeklerde normaldi.
Tartışma ve Sonuç: Enerji, güçlü organlardan zayıf organlara aktarıldı ya da
sedasyon yapıldı. Zayıf organlar, tonifiye edildi ve güçlendirildi. Böylece yin ve
yang organlar dengeye getirildi ve hastanın birçok şikayeti düzeldi. Hastaların
şikayetlerini çoğunun nedeni hem erkekte hem de kadında düşük ve yüksek
olan organ enerjileridir. Bu organlarda sağlanacak enerji dengesi ile hastaların
şikayetlerinin düzeleceğine ve yaşam kalitelerinin daha da yükseleceğine
inanıyoruz.
56
AKUPUNKTUR
VE
TAMAMLAYICI TIP
SEMPOZYUMU
3.
CONFERENCES AND ORAL PRESENTATİONS
THE EVALUATION OF THE MERIDIANS WITH TEH EXAMINATION OF THE PULSE
Yalçın KIRICI MD,
GATA Department of Anatomy,
Sibel MANDIROĞLU MD,
Ankara Physical Therapy and Rehabilitation Training and Research Hospital,
Burak GÜLCEN MD,
Balıkesir University Department of Anatomy,
Can TURAN MD,
Hacettepe University Beytepe Campus Health Center,
Cemal ÇEVİK MD,
Gazi University Department of Biochemistry.
Introduction: The acupuncture uses all methods of examination used in modern
medicine. Also, the acupuncture, pulse and tongue examination with tender points
on the meridians are examine the body. In this study, the results of examination
of the pulse of the patients 18 period acupuncture course were evaluated 12
meridians.
Materials and Method: The patient received the proper position and the environment
then the right wrist with your left hand, left wrist with your right hand examined.
Pulse, left and right hand index, middle and ring fingers with pulps were done.
Evaluation of a group of patients was 250 people. Pulses as strengths, weaknesses
and normal evaluated.
Conclusion: In female patients, lung, spleen, pericardium, heart, liver and
kidney meridians, weak, stomach meridian strong, large intestine, sanjiao, small
intestine, gall bladder and the urinary bladder were normal. In male patients,
spleen, pericardium, liver and kidney were weak, large intestine, stomach, small
intestine, gall bladder and urethra were normal. Other meridians, lung, heart
and sanjiao showed variability. Spleen, pericardium, liver and kidney in men and
women were the weak. Large intestine, small intestine, gall bladder and the
urinary bladder in men and women were normal. Stomach was high in women,
normal in men.
Discussion and Conclusion: Energy, strong organ transferred to the weak organs
or made sedation. Weak organ was tonifiye and strengthened. Thus, the balance
of yin and yang organs, and the patient was improved in many complaints. Both
men and women because most of the complaints of the patients with low and high
energies organ. Energy balance will be provided in these organs to be higher in
patients with complaints and quality of life we believe will improve.
AKUPUNKTUR
VE
TAMAMLAYICI TIP
SEMPOZYUMU
3.
57
KONFERANS VE SÖZLÜ BİLDİRİLER
BİCOM BİYOREZONANS İLE DİLATE KARDİYOMİYOPATİNİN TEMEMLAYICI
TEVADİSİ
Dr. Esra KIRSEVER
Serbest Hekim
Olguların yaklaşık %50‘sinde etyolojinin saptanamadığı dilatekardiyomiyopati
(DKM), tek veya iki ventriküldekontraksiyonkaybı, dilatasyonla karakterize bir
hastalıktır. Etyolojisindeiskemi, toksinler, infeksiyon ajanları, ilaçlar, beslenme
yetersizlikleri, endokrinolojik bozukluklar, nörolojik, genetik ve nöromüsküler
hastalıklar yeralır. Hastalar sistolik fonksiyonlarını yitirerek kalp yetmezliğine
girerler, atrial ve/veya ventriküler aritmiler ile ani ölüm ile hastalığın herhangibir
evresinde karşılaşılabilir. DKM’nin medikal tedaviden kalp nakli gereksinimine
kadar uzanan geniş bir tedavi protokolü bulunmaktadır. Çalışma Biyorezonans
tedavisinin hastalık seyrine etkisini değerlendirmek amacı ile planlanmıştır.
Çalışmada noniskemik DKM tanısı alan dört hastada, muayene, biyokimyasal
ve kardiyolojik tetkikler yapılmış olup, standart kardiyolojik tedavi protokolüne
ilaveten hastalarınonayları alınarak, tamamlayıcı olarak biyorezonans tedavisi
(BRT) yapılmıştır. Hastaların tedavi öncesinde, New York HeartAssociation’a
göre klasifikasyonları, hastalık semptomatoloji skorları, NT- Pro BNP, Ejeksiyon
Fraksiyonları (EF) Biyorezonans çalışma protokolüne uygun olarak,HamerFokus
muayeneleri kinezyolojik olarak yapılmış, EAP ölçümleri, KTT paneli ile kan
örnekleri test edilerek hastaya özel BRT tedavisi planlanmıştır.
Tedavi protokolü olarak 20 hafta süreli blokaj tedavisi,majörallerjenlerin
eliminasyonu, organ meridyen programları, toksin, ağır metal eliminasyon
programları, spesifik kalp proglamları ve ortomoleküler tedavi uygulanmıştır.
Bach çiçekleri ve KTT beş element tedavisi, HamerFokus, stres blokaj ve hücre
sitümülasyonu tedavileri yapılmıştır.
Tedavi sırasında hastalık yakınma skorları %80,4, ortalama NT-Pro BNP düzeyleri %
40 azalmıştır. İki hastada EF değişmemiş, bir hastada normale dönmüş, 12. Haftada
normale dönen hastada ise EF sigaraya yeniden başlama ile başlangıç seviyesine
gerilemiştir. Tedavi süresince hastaların hiçbiri için hospitalizasyonendikasyonu
olmamıştır ve bu durum literatüre göre iyi prognoz işaretidir.
58
AKUPUNKTUR
VE
TAMAMLAYICI TIP
SEMPOZYUMU
3.
CONFERENCES AND ORAL PRESENTATİONS
COMPLEMENTARY TREATMENT OF DİLATED CARDIOMYOPATHY WITH BICOM
BIORESONANCE
Dr. Esra KIRSEVER
Private Practitioner
Dilated Cardiomyopathy is a disease that is characterized by contraction loss
and dilation in one or both ventricles. Etiologies of dilated cardiomyopathy
include ischemia, toxins, some infectious agents, drugs, malnutrition, endocrine
abnormalities, and neurologic, genetic and neuromuscular diseases. Still, the
etiology of dilated cardiomyopathy cannot be detected in 50% of all cases. Heart
loses its systolic functions and that will lead to heart failure. Sudden death can
be seen in any stage of the disease due to atrial and/or ventricular arrhythmias.
Treatment protocol for dilated cardiomyopathy can be resulted in heart
transplantation. This study is conducted in order to discover effect of bioresonance
treatment on dilated cardiomyopathy prognosis.
In this study, four patients with the diagnosis of DCM are first clinically examined
and then tested for biochemical values and cardiologic functions. Addition to
standard cardiologic treatment protocol, supplemental bioresonance treatment
is performed with patient consent. Before the treatment, classifications according
to New York Hearth Association, patients complaining scores, NT-Pro BNP and
Ejection Fractions (EF) are measured. Hamer Focus examinations are performed
by using kinesiolocical methods. EAP values are measured. By testing blood
samples with CTT panel, each patient is received different BRT treatment.
The twenty week long treatment protocol include blockage treatment, organ
meridian programs, organ supporting and heavy metal elimination programs,
specific heart programs, allergy treatment and orthomolecular treatment.
Also, Bach flowers, CTT five element treatment, Hamer Focus, stress blockage,
adrenalin regulation and cell stimulation treatments are performed.
After the treatment, while patient complaining score is reduced 80.4 %, NT- Pro
BNP level is reduced approximately 40%. EF levels are not changed in two patients,
turned to normal in one patient. In the fourth patient, while EF levels are turned to
normal in 12th week, it is again turned back to starting levels just after the patient
started smoking. There is no indication of hospitalization is occurred during the
treatment process which is referred as a mark for good prognosis in the literature.
AKUPUNKTUR
VE
TAMAMLAYICI TIP
SEMPOZYUMU
3.
59
KONFERANS VE SÖZLÜ BİLDİRİLER
AKUPUNKTUR VE İNVİTRO FERTİLİZASYON (IVF)
Prof. Dr. Banu ÇAYCI
Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Biyokimya A.D., Ankara, Türkiye
Fertilizasyonun oluşabilmesi için yin, yang, çi ve böbreğin kanının denge içinde
olması gerekir. Bu faktörlerden birisinin dengesinin bozulması düzensizliğe
neden olarak infertiliteyle sonuçlanır. Akupunktur tedavisi, IVF tedavisiyle birlikte
uygulandığında;
1. Overlerin fonksiyonlarını düzenleyerek , yumurta kalitesini artırır.
2. Daha fazla folikül üretmek üzere hormone fonksiyonlarını düzenler
3. Uterus kan akımını artırır, uterus duvar kalınlığı artar.
4. Hasta gevşer ve stresi azalır.
5. Uterus kasılmasını önler.
6. IVF tedavisi sırasında verilen ilaçların yan etkilerini azaltır.
7. Immün sistemi güçlendirir.
8. Semen kalitesini artırır.
9. Düşük olasılığını azaltır.
Kadınlarda uygulanan akupunktur noktaları: Zu San Li (St 36), San Yin Jiao (Sp 6),
Tai Chong (Liv 3), He Gu (LI 4), Di Ji (Sp 8), and Yin Tang (M-HN-3) dır.
Yang azlığı varsa Ming Men (GV 4) and Fu Liu (Ki 7). Yini kuvvetlendirmek içinse Tai
Xi (Ki 3) kullanılabilir. Zu San Li, immun sistemi destekler,defansif qi’yi artırır. San
Yin Jiao, karaciğer,böbrek, dalak enerjisini düzenleyerek kan akımını besler. Tai
Chong ve He Gu birlikte kullanılır ve 4 kapı olarak bilinir,karaçiğer qi’sini artırır. Di
Ji hormonları düzenler ve Yin Tang da hastanın stresini azaltır ve gevşetir. Ming
Men ve Fu Liu böbrek yang’ını kuvvetlendirir. Tai Xi de böbrek kanalının kaynağıdır
ve böbrek qi’sinin artırır.
60
AKUPUNKTUR
VE
TAMAMLAYICI TIP
SEMPOZYUMU
3.
CONFERENCES AND ORAL PRESENTATİONS
ACUPUNCTURE & IVF
Prof. Dr. Banu ÇAYCI
Gazi University Faculty of Med., Dept of Biochemistry, Ankara, TURKEY
In order for fertilization to occur, the yin, yang, qi, and blood of the kidneys all need
to be perfectly balanced. When one or more of these elements is out of balance,
a disharmony results and infertility may occur. Chinese medicine can help to
improve the success rate of IVF in a number of ways:
1. Improve the function of the ovaries to produce better quality eggs
2. Regulate the hormones to produce a larger number of follicles
3. Increase blood flow to the uterus and increase the thickness of the uterine lining
4. Relax the patient and decrease their stress
5. Prevent the uterus from contracting
6. Lessen the side effects of drugs used in IVF
7. Strengthen the immune system
8. Improve semen to create better quality and quantity of embryos
9. Decrease chances of miscarriage
In terms of acupuncture, the points given below are recommended for preparing
most female patients for IVF: Zu San Li (St 36), San Yin Jiao (Sp 6), Tai Chong (Liv
3), He Gu (LI 4), Di Ji (Sp 8), and Yin Tang (M-HN-3)
If there is more yang vacuity, add Ming Men (GV 4) and Fu Liu (Ki 7). For more
yin vacuity, add Tai Xi (Ki 3). Zu San Li rectifies the digestion and supports the
defensive qi (i.e., the immune system). San Yin Jiao offers access to the liver,
kidney, and spleen channels and nourishes blood. Tai Chong used with He Gu is
known as the Four Bars or Gates. This combination strongly courses and rectifies
the liver qi. Di Ji helps regulate the hormones, and Yin Tang is used to help relax
the patient’s mind and emotions. Ming Men and Fu Liu effectively invigorate kidney
yang, while Tai Xi is the source point of the kidney channel, meaning that it strongly
supple- ments the source qi of the kidneys.
AKUPUNKTUR
VE
TAMAMLAYICI TIP
SEMPOZYUMU
3.
61
KONFERANS VE SÖZLÜ BİLDİRİLER
62
AKUPUNKTUR
VE
TAMAMLAYICI TIP
SEMPOZYUMU
3.
CONFERENCES AND ORAL PRESENTATİONS
AKUPUNKTUR
VE
TAMAMLAYICI TIP
SEMPOZYUMU
3.
63
KONFERANS VE SÖZLÜ BİLDİRİLER
VARİKOSEL CERRAHİ SONRASINDA DEVAM EDEN İNFERTİLİTEYE
AKUPUNKTURUN ETKİSİ
Uzm. Dr. Pelin DİLMEN1, Uzm. Dr. H. Volkan ACAR2
Eğitim ve Araştırma Hastanesi Akupunktur Polikliniği
2Ankara Eğitim ve Araştırma Hastanesi Anesteziyoloji ve Reanimasyon Kliniği
1Ankara
İnfertilite olgularının %40-50’sini erkek infertilitesi oluşturmaktadır. Varikosel
de erkek infertilitesinin en sık nedenlerindendir. Varikosel, testislerdeki kanı
boşaltan venlerin genişleyip, varisleşmesidir. Varikoselin tedavisi cerrahidir.
Varikosel ameliyatından sonra sperm değerlerinde ve gebelik şansında anlamlı
düzelmeler olduğu, çok sayıda çalışmada bildirilmektedir. Olguların %50-80’inin
spermlerinde düzelme görülürken, %20-60 oranında gebelik bildirilmektedir.
Biz bu olgu sunumunda varikosel cerrahisi sonrasında infertilite şikayeti devam
eden hastaya uyguladığımız akupunktur tedavisindeki deneyimlerimizi aktarmak
istedik.
64
AKUPUNKTUR
VE
TAMAMLAYICI TIP
SEMPOZYUMU
3.
CONFERENCES AND ORAL PRESENTATİONS
EFFECT OF ACUPUNCTURE ON INFERTILITY THAT CONTINUES AFTER
VARİCOCELE SURGERY
Pelin DİLMEN1, MD, H. Volkan ACAR2, MD
Division, Ankara Training and Research Hospital
2Department of Anesthesiology and Intensive Care, Ankara Training and
Research Hospital.
1Acupuncture
%40-50 of the cases of infertilities are men’s infertility. Varicocele is the most
common reason of men’s infertility. Varicocele is the expansion and varicosititaion
of veins which evacuates blood in testicles. Surgery is the treatment for varicocele.
It is notified in many researches that after varicocele surgery, there occurs
significant improvements in sperm amounts and pregnancy oppurtunity. In %5080 of the phonemenons there seen improvements in sperms, and it is notified
%20-60 pregnancy. We want to quote our experiences in acupuncture treatment
applied to the patient whose complaints about infertility continues after varicocele
surgery.
AKUPUNKTUR
VE
TAMAMLAYICI TIP
SEMPOZYUMU
3.
65
KONFERANS VE SÖZLÜ BİLDİRİLER
BİR HİPEREMEZİS GRAVİDARUM VAKASININ AKUPUNKTUR İLE TEDAVİSİ
Prof.Dr.Cemal ÇEVİK,
G.Ü. Tıp Fakültesi Biyokimya A.D Öğretim Üyesi,
Akupunktur Kurs Kordinatörü, ANKARA
Dr.Kamil TUZGÖL,
Akupunktur, MD, Psikolojik Dan. MA (C), Tıbbi Biyokimya, PhD,
Özel Akupunktur Muayenehanesi, ANKARA
Giriş
Bulantı ve kusma gebelik döneminde çoğu zaman normal bir bulgu olarak düşünülür.
Hastalığın büyük çoğunluğu 1. trimesterdedir. Kimi vakalarda etkisinin daha uzun zaman
sürmesine rağmen 18-20. haftalarda etkisinin kaybolduğu bilinmektedir.
Hiperemezis Gravidarum ise daha ağır bir klinik tabloyu tarif ederken eşlik eden diğer klinik
durumlar ise, ketozis, dehidratasyon, elektrolit ve asid-baz dengesizliği, renal yetmezlik
ve hepatik yetmezlik olarak sayılabilir. Biz bu vaka sunumunda medikal ve beslenme
tedavilerine cevap vermeyen dirençli bir hiperemezis gravidarum vakasında akupunkturla
sağlanan etkili tedavi sonuçlarını paylaşmak istedik.
Vaka
31 yaşındaki birinci gebeliği olan hasta gebeliğinin 5. haftasında, günde 5-6 kez olabilen
bulantı ve kusma şikayeti varken, gebeliğin 11. haftasından itibaren artarak 12-13 kez
olmaya başlamış. Hasta uygulanan medikal tedaviye (iv 500 cc SF+1 amp. metoklopramide,
devamında metoklopramide 3x1 tb) rağmen bulantı, kusma ve halsizlik şikayetlerinde
azalma olmadığını belirterek akupuntur tedavisi için bize başvurdu.
Hastaya 20 dk süreyle Ki 3, Sp 6, St 36, P 6, Ex-HN 3 (Yin Tang), Lu 9, Ki 7, H 7, St 44,
noktalarına vücut akupunkturu uygulandı. Hastanın iştahsızlık, bulantı kusma ve anksiyete
gibi semptomlarında uygulanan seanslarda, seansın 1 dk sından itibaren azalma hissettiğini
belirtti. Bulantı ve kusmasının değerlendirilmesinde 4 noktalı bulantı skalası kullanıldı.
Seansın 10. dk da iştahsızlık tamamen ortadan kalkarken, bulantı ve kusması skalaya göre
şiddetli bulantı kusmadan (3), bulantı-kusma yok (0) düzeyine indiği saptandı. Hastanın
20. haftaya kadar benzer şiddette seyreden şikayetleri için 36-48 saatte bir akupunktur
seansları uygulandı ve günde 12-13 kez olabilen bulantı ile birlikte olan kusma atakları
günde 1-2 kez olacak şekilde seyretti.
Tartışma-Sonuç
Hiperemezis Gravidarum’a yol açtığı ya da şiddetlendirdiği kabul edilen etkenler şunlardır:
Estradiol (E2), gebelik hormonları (Human Chorionic Gonadotropin [hCG]), progesterone,
immun sistem disfonksiyonu, hipertiroidizm, üst gastrointestinal sistem dismotilitesi,
Helicobacter pylori enfeksiyonu, psikolojik faktörler, beslenme bozuklukları. Bu kadar
çok sayıda etken sıralanmasına karşın, bugüne kadar bu etkenlerden hiçbiriyle hastalığın
etyopatogenezi tam olarak açıklanamamıştır. Akupunktur’un hiperemezis gravidarum
daki etkisinin özellikle gastrik myoelektrik aktiviteyi değiştirerek midenin normal siklik
aktivitesine dönmesini sağladığını gösteren çalışmalar olsa da akupunktur tedavisi ile
sağlanan iyilik halinin hangi mekanizmalarla sağlandığının daha net ortaya konabilmesi için
daha fazla sayıda hasta ile yapılacak olan yeni birçok çalışmanın ortaya konması gerektiğini
düşünmekteyiz.
66
AKUPUNKTUR
VE
TAMAMLAYICI TIP
SEMPOZYUMU
3.
CONFERENCES AND ORAL PRESENTATİONS
ACUPUNCTURE TREATMENT FOR HYPEREMESIS GRAVIDARUM: A CASE REPORT
Prof.Dr.Cemal ÇEVİK
G.Ü. Medical Faculty Biochemistry Dept.,
Manager of Acupuncture Treatment Unit, ANKARA
Dr.Kamil TUZGÖL
Acupuncture, MD, Psychological Counseling MA (C),
Medical Biochemistry, PhD, Private Acupuncture Clinic, ANKARA
Introduction
Nausea and vomiting in pregnancy is extremely common. Nearly all women some nausea
and vomiting called as morning sickness, particularly during the first three months of
pregnancy. Most of the cases resolve after three months period but symptoms may continue
beyond 20-22 weeks.
Hyperemesis gravidarum is the most severe form of nausea and vomiting in pregnancy and
is associated with ketosis and weight loss. This condition may also cause volume depletion,
electrolyte imbalances, nutritional deficiences and even death. In this paper we would like to
present a case of hyperemesis gravidarum which did not respond to medical or nutriotional
therapies but responded good to acupuncture therapy.
A Case Report
A thirty one year old patient in her first pregnancy admitted to our clinic. She was on her
fifth week of pregnancy and she was complaining about vomiting 5 to 6 times during the
day and sometimes waking up at night for vomiting. She was previously diagnosed as
hyperemesis gravidarum and medicated with iv metoclopromide. She was discharged with
oral antiemetic drugs taken 3 times daily. She came to our clinic asking for acupuncture
therapy.
We performed 20 minute session of Ki 3, Sp 6, St 36, P 6, Ex-HN 3 (Yin Tang), Lu 9, Ki 7, H
7, St 44 points body acupuncture. Patient pointed that her symptoms desreased within the
first minute of session. Nausea was evaluated with 4 point nausea scale and was desreased
from level 3 to level 0. After session patient had no symptoms. Patient was taken to another
session in every 36-48 hours period up to 20 weeks of her pregnancy. She only had vomiting
once in a week between sessions.
Discussion-Result
The etiology of Hyperemesis gravidarum is not clearly known. Accused factors are estradiol
(E2) mechanism, pregnancy hormones, Human Chorionic Gonadotropin [hCG], progestrone,
immune system dysfunction, hyperthyrodism, upper gastrointestinal system dysmotility,
Helicobacter pylori infection, phsycological factors, and nutritional problems. With all
these factors etiopathology of the disease has not been cleared. Although there are some
stating that the effect of acupuncture therapy in Hyperemesis gravidarum is regulating
gastric cyclic activity by changing gastric myoelectrical activity. There is a need for more
studies to show the exact mechanism of acupuncture effect in hyperemesis gravidarum.
More patients and more studies would be helpful in defining the role of acupuncture in
hyperemesis gravidarum.
AKUPUNKTUR
VE
TAMAMLAYICI TIP
SEMPOZYUMU
3.
67
KONFERANS VE SÖZLÜ BİLDİRİLER
AŞIRI AKTİF MESANEDE AKUPUNKTUR VE ANTİKOLİNERJİK TEDAVİ
ETKİLERİNİN KARŞILAŞTIRILMASI
Dr. Hüseyin ARSLAN1 , Dr. Melih SUNAY2
1Ankara Eğitim ve Araştırma Hastanesi Akupunktur Kliniği,
2 Ankara Eğitim ve Araştırma Hastanesi Üroloji Kliniği
Amaç: Aşırı aktif mesane sendromunda akupunkturun etkisini araştırmak,
antikolinerjik (solifenasin) ve plasebo tedavisi ile karşılaştırmak ve ürin sinir
büyüme faktörü düzeyleri ile ilişkisini incelemektir.
Gereç ve Yöntem: Bu araştırma, Çalışma Kriterleri Raporlama Konsolide
Standartları çerçevesinde metodolojik titizlik ile yapılmıştır. Çalışmaya aşırı aktif
mesane tanısı olan 90 kadın hasta dahil edildi ve randomizasyon yöntemi ile;
antikolinerjik ilaç tedavisi, akupunktur, plasebo olmak üzere 3 grupa ayrıldı. İlaç
tedavisi alan grup günde 5 mg solifenasin ile ; akupunktur ve plasebo grupları
ise haftada iki kez olmak üzere 4 hafta boyunca takip edildi. Tedavi etkinliğinin
değerlendirilmesinde semptom skorları, yaşam kalitesi skorları, işeme sıklığı ve
ürin sinir büyüme faktörü düzeyleri kullanıldı.
Bulgular: Çalışma 82 hasta ile tamamlandı (1. grupta 30, 2. grupta 28, n 3. grupta =
24). Tedaviden sonra, ilaç tedavisi ve plasebo grubu ile akupunktur tedavi grupları
karşılaştırıldığında, yaşam kalitesi skorları ve semptom skorlarında önemli bir
gelişme (p <0.05, p <0.01), işeme sıklığında azalma (p <0,05) ve ürin sinir büyüme
faktörü düzeyleri (p = 0,002) bulundu. Akupunktur grubundaki 8 hastada yeterli
semptomatik iyileşme ve ürin sinir büyüme faktörü düzeylerinde herhangi bir
azalma gözlemlenmedi. Bu nedenle, karşılaştırmalar bu hastalar dahil ve dahil
olmamak kaydıyla iki kez yapıldı. Plasebo grubuyla karşılaştırıldığında ilaç tedavisi
ve akupunktur grubundakilerin tedavi sonrasında ürin sinir büyüme faktörü
düzeylerinde azalma olduğu saptandı. Akupunktur grubundaki ürin sinir büyüme
faktörü düzeylerindeki bu azalma ilk karşılaştırmada dahil edilen tüm akupunktur
hastalarınkine göre daha yüksek tespit edildi.
Sonuçlar: Aşırı aktif mesane tanısı olan hastalarda, antikolinerjik tedavinin uygun
olmadığı durumlarda akupunktur başka bir tedavi seçeneği olarak düşünülebilir.
68
AKUPUNKTUR
VE
TAMAMLAYICI TIP
SEMPOZYUMU
3.
CONFERENCES AND ORAL PRESENTATİONS
A COMPARISON OF EFFICACY OF ACUPUNCTURE AND ANTICHOLINERGIC
THERAPY IN OVERACTİVE BLADDER
Dr. Hüseyin ARSLAN1 , Dr. Melih SUNAY2
1Ankara Training and Research Hospital Acupuncture Clinic,
2 Ankara Training and Research Hospital Urology Clinic
Objective: To determine whether acupuncture is effective in Overactive Bladder
(OAB) treatment compared with solifenacin and placebo, and to investigate its
correlation with urine nerve growth factor (NGF) levels.
Material and Methods: Study was conducted with methodological rigor based
on Consolidated Standards of Reporting Trials criteria. 90 female patients with
OAB were included and randomly assigned into solifenacin, acupuncture, placebo
groups. Medicated group received solifenacin 5 mg/d; acupuncture and placebo
groups were treated twice a week for 4 wk. Symptom scores, quality of life
scores, frequency of micturition, urine NGF levels were used to assess treatment
efficiency.
Results: The study was completed with 82 patients (n=30 in 1st group, n=28 in
2nd group, n=24 in 3rd group). After treatment, comparison of medical and
acupuncture therapy groups with placebo group, we determined significant
improvement in quality of life and symptom scores (p<0.05, p<0.01), decrease in
voiding frequency (p<0,05) and in NGF levels (p=0,002). Sufficient symptomatically
improvement was not achieved in 8 patients in acupuncture group. Also no
decrease was observed in NGF levels of these patients. Therefore, comparisons
were assessed twice with and without including these patients and it was found
that NGF levels were significantly decreased after treatment in medical treatment
and acupuncture group when compared to placebo group and decrease in urine
NGF levels in acupuncture group was higher than the first comparison that all
patients in acupuncture group were included.
Conclusions: In patients with OAB whom anticholinergic treatment is
contraindicated acupuncture may be considered as another treatment option.
AKUPUNKTUR
VE
TAMAMLAYICI TIP
SEMPOZYUMU
3.
69
KONFERANS VE SÖZLÜ BİLDİRİLER
AKUPUNKTUR, ANESTEZİSTLER TARAFINDAN KULLANILABİLİR Mİ?
Uzm. Dr. H. Volkan ACAR
Ankara Eğitim ve Araştırma Hastanesi
Anesteziyoloji ve Reanimasyon Kliniği – ANKARA
Tıbbın hemen hemen her alanında uygulanan akupunktur, diğer klinik endikasyonlar
yanında artık anestezi alanında da giderek kendine daha fazla kullanım alanı
bulmaktadır. Bu nedenle de, anesteziyle ilgili her üç dönemde(preoperatif,
intraoperatif ve postoperatif dönemler) akupunktur kullanımına ait çok sayıda
klinik çalışma yayınlanmaktadır. Bu konuşmada, akupunkturun anesteziyle ilgili
kullanım alanlarına dair kısa bir derleme sunulacaktır.
Anestezinin her dönemi farklı özellikler gösterdiğinden, preoperatif, intraoperatif
ya da postoperatif dönemde uygulanacak akupunkturun da farklı ihtiyaçlara
karşılık vermesi ve farklı amaçlar için kullanılması gerekmektedir.
1- Preoperatif dönem: Bu dönemde temel amaç, hastanın stres ve anksiyetesinin
azaltılmasıdır. Belirgin sedatif-anksiyolitik etkisiyle akupunktur, anestezi öncesi
premedikasyon sağlanması için anestezistlere önemli bir seçenek sunmaktadır.
2- İntraoperatif dönem: Günümüzde, başarılı bir genel anestezi için üç temel
komponentin yani bilinç kaybı, kas gevşemesi ve analjezinin sağlanması
gerekmektedir. Akupunktur tek başına, genel anestezinin bu üç bileşenini
sağlamayabilir. Bu dönemde esas olarak akupunkturun analjezik etkisinden
yararlanılabilir. Sedatif ve analjezik etkisiyle akupunkturun, intraoperatif anestezik
ve analjezik tüketimini azaltabileceği düşünülse de, mevcut çalışmalar henüz bu
hipotezi desteklemekten uzaktır.
3- Postoperatif dönem: Bu dönemde akupunktur başlıca, postoperatif ağrı ile
postoperatif bulantı-kusma tedavisinde uygulanmakta ve önemli bir etkinlik
göstermektedir. Bu iki endikasyon için yapılmış çok sayıda klinik çalışma,
akupunkturun postoperatif ağrı ve postoperatif bulantı-kusma tedavisinde en
önemli nonfarmakolojik yöntemler arasında olduğunu göstermektedir. Bunların
dışında, az sayıda olmakla birlikte ekstübasyon sonrası laringospazmın çözülmesi
için, derlenme ajitasyonunun önlenmesi için ve postspinal başağrısının tedavisi
için de akupunkturun kullanıldığı çalışmalar mevcuttur.
Ayrıca ameliyathane dışı işlemler için de akupunktur kullanım alanına sahiptir.
Akupunkturun gastroenterolojik girişimler (üst ve alt gastrointestinal sistem
endoskopileri), ürolojik girişimler (ESWL) ve jinekolojik girişimler (OPU) sırasında
sedasyon ve analjezi sağlayabildiği gösterilmiştir.
70
AKUPUNKTUR
VE
TAMAMLAYICI TIP
SEMPOZYUMU
3.
CONFERENCES AND ORAL PRESENTATİONS
CAN ACUPUNCTURE BE USED BY ANESTHESIOLOGISTS?
H. Volkan ACAR, MD.
Department of Anesthesiology and Intensive Care
Ankara Training and Research Hospital of Ministry of Health - ANKARA
Acupuncture, which was used in almost every area of medicine, is getting much
more space for using in anesthesiology as well as the other clinical specialities.
So, more clinical studies that are related with all three periods of perioperative
setting, i.e. preoperative, intraoperative, and postoperative periods are being
published. In this presentation, a brief review of acupuncture use in anesthetic
setting will be presented.
While each one of perioperative periods have different clinical features,
acupuncture use in preoperative, perioperative, or postoperative periods has to
meet various demands.
1- Preoperative period: In this period, it is aimed to reduce stress and anxiety of
the patient. Acupuncture offers a significant alternative to anesthesiologists with
its marked sedative-anxiolytic effect in the preoperative period.
2- Intraoperative period: General anesthesia includes three basic components: loss
of consciousness, muscle relaxation and analgesia. Acupuncture is not a sufficient
method, to produce all these effects solely. In this period, acupuncture can be
used mainly for its analgesic properties. However, while it can be concluded that
acupuncture can reduce intraoperative anesthestic and analgesic consumption
with its sedative and analgesic effects, current studies does not support this
hypothesis.
3- Postoperative period: In this period, acupuncture can be used mainly for
postoperative analgesia and postoperative nausea and vomiting which has a
considerable efficacy. Studies showed that acupuncture is one of the most important
nonpharmacological methods for treatment of postoperative analgesia and
postoperative nausea and vomiting. There are also few studies for postextubation
laryngospasm, emergence agitation, and postdural puncture headache.
Acupuncture can also be used for anesthesia in remote locations. It provides
sedation and analgesia in gastroenterological procedures (upper and lower
gastrointestinal system endoscopies), urological procedures (ESWL) and
gynecological procedures (OPU).
AKUPUNKTUR
VE
TAMAMLAYICI TIP
SEMPOZYUMU
3.
71
KONFERANS VE SÖZLÜ BİLDİRİLER
SPOR YARALANMALARI VE AĞRI TEDAVİSİNDE ENERJİ TIBBI YAKLAŞIMI
Prof. Dr. Taner AYDIN,
GATA Spor Hekimliği ABD. Bşk
Akupunktur Polikliniği Sorumlusu
Enerji tıbbı (ET), enerji terapisi, enerji şifası veya ruhsal şifa tamamlayıcı ve
alternatif tıbbın bir dalıdır. Bir şifacı veya enerji terapisti ile farklı yöntemler (elle
dokunma, dokunmama, uzaktan enerji gönderme) kullanılarak yardım isteyen
kişinin bedenine şifa enerjisi kanalize edilir. ET öz bakım ve kendi kendine yardım
amacıyla hem tıbbi tedavi yaklaşımlarına bir tamamlayıcı, hem de komple bir
sağlık sistemidir.
Bu yöntem fiziksel hastalık ve duygusal veya ruhsal bozuklukların yanı sıra, aynı
zamanda sağlık ve performansının üst düzeye çıkmasını teşvik için kullanılır.
Bunu zayıflamış, dengesi bozulmuş enerjileri restore ederek veya doğal vücut şifa
enerjilerini aktive ederek vücudu iyileştirir. Bu amacı gerçekleştirmek için, enerji
tıbbı, akupunktur, biyoenerji, terapötik dokunma, reiki, yoga, kinesiyoloji ve Qigong
gibi şifa gelenekleri tekniklerini kullanır.
Enerji tıbbı rahatsızlıkların tedavisi ve ağrıları gidermek için kullanılır;
hastalıkların başlangıcını durdurmak, bağışıklık fonksiyonunu uyarmak, baş
ağrısını rahatlatmak, stresi azaltmak, hafızayı geliştirmek, spor yaralanmaları,
artrit, boyun, omuz ve bel ağrısını rahatlatmak amacıyla kullanılır.
Kronik ağrının çok boyutlu modeli fizyolojik ve psikolojik faktörlerin yanısıra, subtle
enerji boyutu da içermektedir. Enerji tıbbı diğer sağlık hizmetleri sistemlerinde
özellikle Doğu kültürlerinde, önemli bir rol oynar. Batı tıbbı tarafından genel
olarak kabul edilmemiş olsa da, eski efsanevi vücut yaşam enerjilerini doğrulayan
önemli bir kanıt olduğu görülmektedir. Bu teorilere göre, enerji akışının kesintiye
uğraması kronik ağrı gibi şikayetlerin ve hastalıkların gelişimine neden olabilir.
72
AKUPUNKTUR
VE
TAMAMLAYICI TIP
SEMPOZYUMU
3.
CONFERENCES AND ORAL PRESENTATİONS
ENERGY MEDICINE APPROACH TO TREATMENT OF SPORTS INJURIES AND PAIN
Prof. Dr. Taner AYDIN, GMMA
Sports Medicine Department
Acupuncture Clinic Centre
Energy medicine (EM), energy therapy, energy healing, or spiritual healing a
branch of complementary and alternative medicine, holds the belief that a healer
or energy therapist can channel healing energy into the person seeking help
by different methods: hands-on, hands-off, and distant healing. EM is both a
complement to other approaches to medical care and a complete health system
for self-care and self-help.
It can address physical illness and emotional or mental disorders, and can
also promote high-level wellness and peak performance. EM heals the body by
activating its natural healing energies; it also heals the body by restoring energies
that have become weak, disturbed, or out of balance. To accomplish this goal,
energy medicine utilizes techniques from healing traditions such as acupuncture,
biofield energy healing, therapeutic touch, reiki, yoga, kinesiology, and qigong.
Energy medicine use to treat illness and relieve pain; stop the onset of illness as
soon as it begins, stimulate immune function, relieve headaches, release stress,
improve memory, relieve arthritis, sports injuries, neck, shoulder, and low back
pain.
A multidimensional model of chronic pain includes not only physiologic and
psychologic factors, but also the dimension of subtle energy. Energy medicine
plays a key role in other systems of health care, especially in Eastern cultures.
Though generally unacknowledged by Western medicine, a substantial body of
evidence appears to validate ancient mystical theories of life energy. According
to these theories, disruptions of energy flow can result in the development of
symptoms and illnesses, including chronic pain.
AKUPUNKTUR
VE
TAMAMLAYICI TIP
SEMPOZYUMU
3.
73
KONFERANS VE SÖZLÜ BİLDİRİLER
BESLENMENİN KOZMETİK AKUPUNKTUR ÜZERİNE ETKİSİ
Dr. Asuman KAPLAN ALGIN
Akupunkturist Özel Sağlık Hizmetleri
Kozmetik Akupunktur, yüz bölgesinde kozmetik etkilerin ortaya çıkmasını sağlayan
ve bununla beraber genel sağlığın da kazanılmasını amaçlayan bir uygulamadır.
Geleneksel Çin Tıbbı’nı (GÇT) esas alır ve içteki sağlıklı bedenin enerjisinin (Qi)
yüzde dışa yansımasını amaçlar. Bu tedavi yöntemi ile hem genel sağlıkta antiaging
etki ve hem de yüzdeki kırışıklıkların, lekelenmelerin ve sarkmaların giderilmesi
hedeflenir.
Kozmetik akupunktur uygulamalarında beslenme, besinlerin GÇT açısından
yapıları, organlara ve akupunktur meridyenleri üzerine etkileri açısından önemlidir.
Besin bir ilaç, sağlığı iyileştirmek için doğal bir çözümdür. Bir akupunkturist GÇT
esasına dayanan doğal bir tedavi olan kozmetik akupunktur uygulamalarında,
kozmetik etkileri arttırmak ve daha iyi bir sonuç almak için hastasına GÇT
bakış açısına göre modern tıbbın da yadsıyamayacağı beslenme önerilerinde
bulunmalıdır.
KAYNAKÇA:
1. Lucas, Martha, Cosmetic Acupuncture: A Textbook for Practitioners of the Mei Zen Cosmetic
Acupuncture System: Face and Neck.
2. Bridges, Lillian, Face Reading in Chinese Medicine.
3. Deadman, P. and M. Al-Khafaji with K. Baker, A Manual of Acupuncture.
4. Ellinger, Denise, L.Ac., Co-Creator of the Mei Zen System. Co-author of You don’t Need Botox: Defy
Aging the Natural, Healthy Way.
5. Nanjing TCM, A Textbook of Acupuncture.
6. Beijing TCM, A Textbook of Acupuncture.
74
AKUPUNKTUR
VE
TAMAMLAYICI TIP
SEMPOZYUMU
3.
CONFERENCES AND ORAL PRESENTATİONS
THE EFFECT OF NUTRITION ON COSMETIC ACUPUNCTURE
Dr. Asuman KAPLAN ALGIN
Acupuncturist Private Medical Services
Cosmetic Acupuncture is a practice which aims to provide cosmetic benefits for
the face as well as improving the overall health. Based on Traditional Chinese
Medicine (TCM), the procedure aims to reflect the inner energy of the healthy body
(Qi) on the face. The therapy aims to achieve an overall anti-aging effect as well as
eliminating wrinkles, spots and sagging on the face.
The use of nutrition on cosmetic acupuncture is determined according to nature of
the food and their effects on the organs and the acupuncture meridians.
Food is medicine. It is natural way to improve the health. An acupuncturist must
give the patient nutritional advices according to TCM that modern medicine can
not reject, to promote the result and to get better effect on cosmetic acupuncture
which is also naturel therapy based on TCM.
SOURCES:
1. Lucas, Martha, Cosmetic Acupuncture: A Textbook for Practitioners of the Mei Zen Cosmetic
Acupuncture System: Face and Neck.
2. Bridges, Lillian, Face Reading in Chinese Medicine.
3. Deadman, P. and M. Al-Khafaji with K. Baker, A Manual of Acupuncture.
4. Ellinger, Denise, L.Ac., Co-Creator of the Mei Zen System. Co-author of You don’t Need Botox: Defy
Aging the Natural, Healthy Way.
5. Nanjing TCM, A Textbook of Acupuncture.
6. Beijing TCM, A Textbook of Acupuncture.
AKUPUNKTUR
VE
TAMAMLAYICI TIP
SEMPOZYUMU
3.
75
KONFERANS VE SÖZLÜ BİLDİRİLER
ABREAKTİF AKUPUNKTUR
Dr. Bülent URAN
Serbest Hekim, Fethiye
Giriş: Abreaksiyon duygu boşalımı anlamına gelir. Geçmişte yaşanmış travmatik
olaylar hatırlandığı zaman kişide o olayın duygusal titreşimi yoğun bir şekilde
hissedilmektedir. Bu hissedilen hisler kişiyi huzursuz etmekte ve yaşam kalitesini
olumsuz etkilemektedir. Geçmişte yaşanmış travmatik olayların sıkışmış
duygularını boşaltmak iyileştirici etki yaratır. Gözlemsel çalışmalar geçmişin
sıkışmış duygularını boşaltmanın birçok kronik hastalığın iyileşmesine katkıda
bulunduğunu göstermektedir. Bu amaçla duygu boşaltma teknikleri iyileştirme
çalışmalarında tüm dünyada yaygın olarak kullanılmaktadır. Bu teknikler arasında
EFT, regresyon hipnoterapisi, transformal nefes en bilinenleridir.
Gereç ve Yöntem: Bu çalışmada 5 olguda duyguları uyandırmak ve boşaltmak
için akupunktur meridyenlerine iğne ile müdahalenin etkinliği test edilmiştir.
Geçmişin olaylarını hatırladığı zaman bedensel yoğun his hisseden ve bu yüzden
bir takım psikolojik ve sosyal sorunlar yaşayan 5 hastaya duygular uyandırılmaya
başlandıktan sonra hissedilen hissin meridyenlerinde uygun bulunan noktalara
iğne uygulaması yapılmıştır.
Sonuçlar: İğne uygulaması hislerin hızla ve etkin bir şekilde dağılmasına ve bu
hissi yaratan duygunun boşalmasına neden olmuştur. Bu boşalmadan sonra olayın
tekrar hatırlanması olumsuz bir duygu tetiklememiştir.
Tartışma ve sonuç: Duygular enerjidir. İfade edilmeyen duygular bedenin enerji
kanallarında birikmektedir. Bu enerji kanallarının önemli bir kısmı akupunktur
meridyenleridir. Duygu boşaltma çalışmalarında etkin sonuç almak için travmatik
olayın zihinde canlanması ve o anda hissedilen duygunun enerji teknikleriyle
boşaltılması gerekmektedir. Çoğu zaman duygu yoğun gelir ve boşalamazsa
bu duyguyu barındıran olayda canlanmaz. Akupunktur ile doğrudan tıkalı
meridyenlerdeki etkin noktalara iğneleri saplamak ve uygun manipulasyonları
yaparak duygu boşaltma işlemini çok daha etkin hale getirmek iyi bir seçenek
gibi görünmektedir. Abreaktif akupunktur çalışması ile ilgili ilk çalışmalarım kişi
yoğun bir travmatik his hissederken uygun meridyen noktalarına akupunktur
iğnesi ile yapılan girişimlerin etkin sonuç verdiğini ortaya koymaktadır.
76
AKUPUNKTUR
VE
TAMAMLAYICI TIP
SEMPOZYUMU
3.
CONFERENCES AND ORAL PRESENTATİONS
ABREACTİVE ACUPUNCTURE
Dr. Bülent URAN
Consultant MD Fethiye
Introduction: Abreaction is a term which is used for emotional releasement. Past
memories when rememorized cause emotional resonance and are feeled as a bad
feelings in some parts of the body. These bad feelings effect the person negatively
and endenger his life quality in negative way. Releasement of traumatic emotions
of past memories cause pronounced improvement of symptoms. Observational
experiences show that releasement of these emotions have beneficial effects of
the improvement of many chronic diseased conditions. For these reason emotional
releasement techniques have been found widespread application and being
used by many therapists across the world. EFT (emotional freedom technique),
regression hypnotherapy, transformal breathworking are most known emotional
releasement techniques.
Material and method: In this study, acupuncture needle manipulation on the
acupuncture meridians for the provocation and releasement of emotional
abreactions has been tested in five patients. These patients had been experiencing
intense feelings on different parts of their bodies when past events rememorized.
These intense feelings had been causing some psychologic and social problems.
Appropriate meridian points have been chosen and needled during the feeling
experience.
Results: Needle application have caused complete or partly releasement of
the emotions and abolishment of the bodily feelings. After these releasement
rememorizing of the traumatic event could not trigger unfavorable bodily feelings.
Discussion and conclusion: Emotions are moving energy. If an emotion could not
experienced completely are being stucked in energy body and mostly in acupuncture
meridians. For obtaining effective results from past emotional releasing techniqes
the events which hold the emotion must be completely imaginated and feeled at that
moment. Without feeling the feelings in the body the technique will be uneffective.
Some patients could not memorize the events or could not tolerate to the intense
feelings of these events. Acupuncture needle application of the meridians which
holds the emotions will release the emotional stucked energy and will cause the
rememorization of the event. Rememorization causes the emotional resonanse
and destagnate the energy from the channel. My preliminary observations has
shown that acupuncture needle application is very effective for the releasement of
past traumatic emotions and amelioration of past traumatic memories.
AKUPUNKTUR
VE
TAMAMLAYICI TIP
SEMPOZYUMU
3.
77
KONFERANS VE SÖZLÜ BİLDİRİLER
HEKİMİN YASAL SORUMLULUĞU
Prof.Dr. İ.Hamit HANCI
Ankara Adli Tıp Kurumu Bşk.
Hukuk devleti ilkesinin gereği olarak hekimde mesleki uygulamasından yasalar
önünde sorumludur.
*Hekimin tıbbi uygulamaları nedeniyle ceza sorumluluğu
Türk Ceza Hukukunda kanunun yasakladığı eylemler suç olarak kabul edilmektedir.
Taksirin sözcük anlamı; bir işi eksik yapma , bir şeyi yapabilirken yapmama ,
kabahat demektir. Hukuk düzeninin yüklediği ödeve aldırmazlıktır. Boş verici
tutumdur.
Taksirli suçlar " Taksirle yaralamaya (2005 ta kabul edilen yeni T.C.K 89. m.) ya da
ölüme ( T.C.K 85. m.) sebep olmak " şeklinde sınıflanabilir. Taksirli suçlarda ceza
oranları kasıtlı suçlara göre daha azdır.
Tıbbi girişim esnasında neden oldukları yaralama ve ölüme sebebiyet durumlarında
hekimler hakkında özel yaptırım getiren bir kanun yoktur. Genel olan T.C.K 85 ve
89. maddeleri kullanılmaktadır.
Kasıt ve Taksir dışında yeni Ceza Kanunumuzda Bilinçli Taksir ve Olası Kast diye
iki kavram daha yer almıştır.
Ceza Hukukuna göre , Ceza sorumluluğu kişiseldir.
Taksirli suçlarda verilen cezanın kusura göre indirilme olasılığı vardır.
Günümüz hukuk anlayışında, hekimler ve diğer sağlık personeli çalışmalarını
"izin verilen risk" kavramı çerçevesinde yerine getirirler. Her tıbbi müdahalenin
normal sapmaları ve riskleri vardır. Bu nedenle sağlık personeli, çalıştığı birimin
olanakları ölçüsünde gerekli önlemleri önceden almalı, zorunlu haller dışında
riskli tedavilerden kaçınmalıdır.
"İzin verilen risk" olarak ifade edilen , tıbbın kabul ettiği normal risk ve sapmalar
çerçevesinde hareketleri dolayısıyla kötü sonuçlar meydana gelse bile hekime
sorumluluk yükletilmemektedir.
İzin verilen risk’in tıbbi karşılığı “Komplikasyon” dur. Tedbirsizlik , dikkatsizlik yani
taksir ise tıbben “Mal Praktis” olarak değerlendirilir.
Hekimliğin Kötü Uygulanması (Malpraktis)
Genel bir tanımlama yapılacak olursa medikal malpraktis hatalı davranış veya
görev ihmali sonucu bir yaralanmaya ya da zarara yol açmaktır. Hatalı tedavi ya
da tıbbi ihmal diye özetlenebilir. Bir başka tanımla malpraktis; Hekimin hastanın
standart tedavisini yaparken başarısızlığı , beceri eksikliği ya da ihmali nedeniyle
zarar vermesidir.
78
AKUPUNKTUR
VE
TAMAMLAYICI TIP
SEMPOZYUMU
3.
CONFERENCES AND ORAL PRESENTATİONS
Türk Tabipleri Birliği Etik İlkeleri :l3-Bilgisizlik, deneyimsizlik ya da ilgisizlik nedeni
ile bir hastanın zarar görmesi “hekimliğin kötü uygulaması" anlamına gelir.
Tıbbi Hizmetlerin Kötü Uygulamasından Doğan Sorumluluk Kanunu Tasarısında
Tıbbi Kötü Uygulama;
“Sağlık personelinin kasıt veya kusur veya ihmal ile standart uygulamayı
yapmaması,bilgi ve beceri eksikliği ile yanlış veya eksik teşhiste bulunması
veya yanlış tedavi uygulaması veya hastaya tedavi vermemesi ile oluşan ve zarar
meydana getiren fiil ve durumu” diye tanımlanmaktadır.
Hekimin tıbbi eylemlerini hukuka uygun hale getiren durumlar, hastanın
aydınlatılmış rızası ve eylemin tanı-tedavi amacına yönelik olmasıdır. Hekim
hastayı aydınlatma görevini yapmadan hasta üzerinde tıbbi müdahale yaparsa
izinsiz olarak kişinin vücut bütünlüğünü bozmuş olur.
Tedavi hastaya ait bir haktır. Kendisi tıbbi yardımı isteme ya da hastalığın kaçınılmaz
gidişatını kabul etme konusunda seçimlik hakkına sahiptir.
Hastanın acil durumu yoksa ve şuuru yerinde ise vereceği karardan sonra hekim
tıbbi girişimi yapabilir.
Hastanın bir tedavi ve ameliyat için usülüne uygun olarak onayı alınmış olsa bile
ameliyat ve tedavi hatalı olursa yani doktorun dikkatsizliği ve tedbirsizliği ya da
meslek ve sanatta aşikar acemiliği sonucu bir kusur kalırsa hasta şikayet edebilir
ve dava açabilir.
Hekimin hukuki (Tazminat sorumluluğu)
Hekimler meslekte bir kusur yapmaları halinde cezadan ayrı özel hukuk yönünden
de sorumlu olurlar. Ceza hukukunda hukuka aykırılık devletin cezalandırma
hakkının kullanılması; özel hukukta ise zarar görenin zararının tazminiyle
sonuçlanmaktadır. Bir kimseyi bile bile yada ihmal yoluyla zarara uğratan kişi bu
zararı ödemekle yükümlüdür.
Zarar: Zarar hukuken korunan maddi ve manevi değerlerin bir el atma ve saldırıdan
önceki ve sonraki durumları arasındaki eksilme olarak ortaya çıkan değişikliktir.
Hekimin sorumluluğunda zarar , insan yaşam ve sağlığı ile (maddi) veya ruhsal
bütünlüğünde (manevi) oluşan istenmeyen değişiklikler olarak ortaya çıkar. Yine
mal varlığında eksilme maddi , kişisel değerler üzerindeki, eksilme ve bozulma ise
manevi zararı oluşturur.
Kaynaklar
1- Hancı İH. Malpraktis. Seçkin Yayıncılık, 3. Baskı, Ankara 2006
2- Hancı İH. Acil Olgularda Hekimin Yetki Ve Sorumlulukları. Sağlık Bakanlığı Acil hekimleri Eğitim
Kitabı içinde 2009
3- Aşçıoğlu Ç. Tıbbi Yardım ve Elatmalardan Doğan Sorumluluklar. Tekışık Ofset Tesisleri, Ankara,
1992.
4- Ayan M. Tıbbi Müdahalelerden Doğan Hukuki Sorumluluk. Kazancı Yayınları, Ankara, 1991.
5- Tababet Uzmanlık Tüzüğü.
AKUPUNKTUR
VE
TAMAMLAYICI TIP
SEMPOZYUMU
3.
79
KONFERANS VE SÖZLÜ BİLDİRİLER
PROLOTERAPİ
Dr. Hasan DOĞAN
Op. Dr. Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı, Bilimsel Proloterapi Derneği Başkanı
Proloterapi, iyileşmeyi uyaran, bir enjeksiyon tekniğidir. Sorunlu ligament, tendon,
eklemlere çeşitli irritant maddeler enjekte edilir.
Fibroblastları ve osteblastları uyararak tendon ve ligamentlerin kemiğe yapışma
yerlerinde güçlenme sağlayan bir metoddur.
Travma sonrası dokunun zedelenen damarlardan dolayı yeterli kanlanamaması,
iyileşme üzerinde olumsuz etkilenme yaratmaktadır. İrritan solisyonların
enjeksiyonu, fibroblastları uyararak, iyileşmeyi destekler veya yeniden başlatır.
Banks, Proloterapi’nin, lokal inflamatuar reaksiyon göstererek iyileşme sağladığına
dikkat çekti. Bu reaksiyon normal yara iyileşme reaksiyonudur ve enjeksiyon
yapılan sahada, yeni kollajen dokusunun üretilmesine neden olmaktadır.
Enjeksiyondan sonra ki ilk cevap, granülosit infiltrasyonudur. Ardından lokosit,
monosit ve makrofajlar harekete geçer ve enjeksiyon bölgesine birikirler. Growth
faktör, fibroblast salınımını aktive eder. Aktive edilen fibroblastlar, yeni kollajen
fibrilleri içeren matriksin oluşumunu sağlarlar. Yeni kollajen oluşumu zedelenen
tendon ve ligamentlerin tamir edilmesini sağlar.
Asıl iyileşme kemikle tendonun birleşme noktası olan enthesiste olmaktadır.
KAYNAKLAR
1- Dorman T. Prolotherapy In The Lumbar Spine And Pelvis. Philadelphia, PA: Hanley & Belfus, Inc.,
1995.
2- Hackett G, et al. Ligament And Tendon Relaxation Treated By Prolotherapy. Fifth Edition. Oak Park,
IL Gustav A. Hemwall, 1992.
3- Reeves KD. Prolotherapy: Present and future applications in soft tissue pain and disability. Phys
Med Rehabil Clin North Am 1995;6:917-926.
4- Ongley M. Ligament instability of knees: a new approach to treatment. Manual Medicine. 1988;3:152-154.
5- Hackett G. Prolotherapy in whiplash and low back pain. Postgrad Med 1960;27:214-219.
6- Kayfetz D. Occipital-cervical (whiplash) injuries treated by Prolotherapy. Medical Trial Technique
Quarterly. 1963; June 9-29.
7- Klein R. A randomized double-blind trial of dextrose-glycerinphenol injections for chronic, low back
pain. Journal of Spinal Disorders. 1993;6:23-33.
8- Reeves K, et al. Randomized, prospective, placebo-controlled double-blind study of dextrose
Prolotherapy for osteoarthritic thumb and finger joints: evidence of clinical efficacy. Journal
ofAlternative and Complementary Medicine. 2000;6:311-320.
9- Yelland M. Prolotherapy injections, Saline injections, and exercises for chronic low back pain: A
randomized trial. Spine. 2004;29(1):9-16.
10- Brolinson G. Prolotherapy: Cutting edge therapy for chronic injuries? ACC Sports Sciences Main
Page. 2005, June: 1-3.
80
AKUPUNKTUR
VE
TAMAMLAYICI TIP
SEMPOZYUMU
3.
CONFERENCES AND ORAL PRESENTATİONS
PROLOTHERAPY
Dr. Hasan DOĞAN
Prolotherapy is an injection technique stimulating healing process. Problematic
ligament, tendon or joint is injected with various irritant materials.
By stimulating fibroblasts and osteoblasts this method strengthens the tendons
and ligaments at the points of connection to bones.
Insufficient blood circulation in tissue due to damaged veins after trauma negatively
affects healing process. Injection of irritant solutions stimulates fibroblasts, thus
supporting or restarting healing process.
Banks points out that Prolotherapy provides recovery by local inflammatory
reaction. This reaction is a normal injury healing reaction, which causes new
collagen tissue to be formed in the injection site.
The first response upon injection is granulocyte infiltration. Following that,
leucocytes, monocytes and macrophages are activated and accumulate in
injection site. Growth factor activates fibroblast release. Activated fibroblasts form
the matrix containing new collagen fibrils. Formation of new collagen ensures
damaged tendons and ligaments are repaired.
The real healing occurs at enthesis, the point of connection between the bone and
the tendon.
AKUPUNKTUR
VE
TAMAMLAYICI TIP
SEMPOZYUMU
3.
81
KONFERANS VE SÖZLÜ BİLDİRİLER
GEÇMİŞİN 5-ELEMENT BİLGİSİ İLE GÜNÜMÜZÜN AĞIRMETAL İLİŞKİSİ?
MEDİKAL AKUPUNKTUR AĞIR METAL ŞELASYON TEDAVİSİ İLE
KULLANILABİLİRMİ?
Dr. Doğu YILDIRIM
Günümüzde pek çok kronik, dejeneratif hastalık süreçlerinin zeminde rolü olan
ağırmetaller insan faaliyetleri sonucu olarak doğal çevrimler dışında havaya, suya
ve toprağa yayılmaktadır. Endüstriyel faaliyetlerin kümülatif etkisi, beslenme
zinciri, zararlı elektromanyetik alanlar, beklenmedik kozmik çekim kuvvetleri
..nedeniyle canlılarda biriken ağır metaller yaşamı tehdit eden en ciddi çevresel
kirleticiler arasındadır. Ağır metallerin ekolojik sistemlere sağlığa zararlı etkileri
oldukça önemlidir.
Geçmişten gelen akupunktur bilgisi sağlığı birlikte yaşadığımız tüm elementlerin
uyum ve dengesi olarak kabul eder. O halde; Akupunktur Beş Element bilgisi ile
ağırmetal sorununa yaklaşımımız nasıl olabilir?. Medikal Akupunktur ağırmetal
şelasyon tedavisi ile kullanılabilir mi?
82
AKUPUNKTUR
VE
TAMAMLAYICI TIP
SEMPOZYUMU
3.
CONFERENCES AND ORAL PRESENTATİONS
THE RELATIONSHIP BETWEEN the 5-ELEMENT KNOWLEDGE of the PAST and
TODAY’S HEAVY METALS? CAN MEDICAL ACUPUNCTURE BE USED with HEAVY
METAL CHELATION THERAPY?
Dr. Doğu YILDIRIM
Heavy metals have an underlying role in the courses of many chronic and
degenerative diseases. They get diffused in air, water and earth outside of natural
cycles, as a result of different activities of man. Heavy metals which build up in
living organisms due to the cumulative effects of industrial activities, food chain,
harmful electromagnetic fields and unexpected cosmic attractional forces are
among the most serious environmental polluters which threaten life. The harmful
effects of heavy metals on ecological system and health are very important.
The acupuncture knowledge of the past defines health as the harmony and balance
of all the elements we live together with. Therefore, how can we approach to the
heavy metal problem with the 5-element knowledge of acupuncture? Can medical
acupuncture be used in conjunction with heavy metal chelation therapy?
AKUPUNKTUR
VE
TAMAMLAYICI TIP
SEMPOZYUMU
3.
83
KONFERANS VE SÖZLÜ BİLDİRİLER
LİMBİK ANSEFALİT VE AKUPUNKTUR: OLGU SUNUMU
Prof. Dr. Cemal ÇEVİK
Gazi Üniversitesi Tıp Füakültesi,
Biyokimya ABD, Akupunktur Polikliniği ve Kurs Sorumlusu
Bu olgu sunumunda limbik ansefalit tanısı konan ve akupunktur tedavisine yanıt
alınan 3 yaş, 7 aylık bir erkek çocuğundaki tanı ve tedavi aşamaları sunulacaktır.
84
AKUPUNKTUR
VE
TAMAMLAYICI TIP
SEMPOZYUMU
3.
CONFERENCES AND ORAL PRESENTATİONS
LIMBIC ENCEPHALITIS AND ACUPUNCTURE: CASE REPORT
Prof. Dr. Cemal ÇEVİK
Gazi University Medical Faculty Blochemisty Dept.
Manager of Acupuncture Treatment Unit
In this case report, I will discuss diagnostic and therapeutic steps in a 3 years and
7 months age-boy which had a diagnosis of limbic encephalitis and respond well
acupuncture treatment.
AKUPUNKTUR
VE
TAMAMLAYICI TIP
SEMPOZYUMU
3.
85
WORKSHOPLAR
87
WORKSHOPLAR
YARDIMCI AKUPUNKTUR YÖNTEMLERİNDEN KUPA UYGULAMASI
Dr. Asuman KAPLAN ALGIN
Akupunkturist Özel Sağlık Hizmetleri
KUPA UYGULAMASI
Kupa tedavisi ciltte lokal konjesyona neden olmak suretiyle etki meydana getiren
bir çok kültüre ait olan geleneksel bir tedavi yöntemidir. Kupa uygulanan bölgede
birkaç dakika içinde vakum etkisi ile sıcaklık ve kan dolaşımı artar ve o bölgede
refleks yanıt oluşur. Kupa uygulaması meridyen enerjilerini dengelemek, derin
dokulara masaj etkisi meydana getirmek ve blokajları temizlemek için çok yararlı
ve güvenli bir yöntemdir.
KAYNAKÇA:
1. Deadman, P. and M. Al-Khafaji with K. Baker, A Manual of Acupuncture.
2. Nanjing TCM, A Textbook of Acupuncture.
3. Beijing TCM, A Textbook of Acupuncture.
CUPPING AND INTRA DERMAL NEDDLING
Dr. Asuman KAPLAN ALGIN
Akupunkturist Özel Sağlık Hizmetleri
CUPPING THERAPY
Cupping is an ancient traditional method in many cultures of causing local
congestion. A partial vacuum is created in cups placed on the skin either by means
of heat or suction. This draws up the underlying tissues. When the cup is left in
place on the skin for a few minutes, blood stasis is formed and localized healing
takes place with a reflex response. Cupping is a useful and safe method of opening
acupuncture meridians, massaging in the deep tissues and clearing the blockages.
88
AKUPUNKTUR
VE
TAMAMLAYICI TIP
SEMPOZYUMU
3.
WORKSHOPLAR
YARDIMCI AKUPUNKTUR YÖNTEMLERİNDEN İNTRA DERMAL İĞNELEME
Dr. Asuman KAPLAN ALGIN
Akupunkturist Özel Sağlık Hizmetleri
İNTRA DERMAL İĞNELEME
Akupunktur tedavisinin etkinliğini arttıran ve devamını sağlayan yardımcı
akupunktur yöntemlerinden biridir. Özellikle ağrılı ve kronik hastalıklarda veya
pre ve post operatif süreçte akupunktur iğnelerinin vücutta bırakılarak uyarıların
sürdürülmesini sağlayan bir tekniktir. Akupunktur için çift kör çalışmalara olanak
sağlayan bir yöntem olması bu uygulamanın değerini daha da arttırmaktadır.
KAYNAKÇA:
1. Deadman, P. and M. Al-Khafaji with K. Baker, A Manual of Acupuncture.
2. Nanjing TCM, A Textbook of Acupuncture.
3. Beijing TCM, A Textbook of Acupuncture.
CUPPING AND INTRA DERMAL NEDDLING
Dr. Asuman KAPLAN ALGIN
Akupunkturist Özel Sağlık Hizmetleri
INTRA DERMAL NEEDLING
Intra dermal needling is one of helpful techniques for increasing and carring out
the effect of acupuncture treatment. It is such a technique that the neddles are
left in place on the skin for especially painful and cronic diseases and for pre
operative and post operative conditions. Giving a chance for double blind studies
on acupuncture increases the value of this method.
REFERENCES:
1. Deadman, P. and M. Al-Khafaji with K. Baker, A Manual of Acupuncture.
2. Nanjing TCM, A Textbook of Acupuncture.
3. Beijing TCM, A Textbook of Acupuncture.
AKUPUNKTUR
VE
TAMAMLAYICI TIP
SEMPOZYUMU
3.
89
WORKSHOPLAR
BİOREZONANS TEDAVİSİNDE BÜTÜNSEL YAKLAŞIM
Prof.Dr. Kemal Nuri ÖZERKAN,
İ.Ü.Beden Eğ. ve Spor Y.O., Spor ve Sağlık Bilimleri ABD.
Biorezonans tedavisinin uygulaması Fransız bilimci Louis de Broglie tarafından
ileri sürülen kuantum fiziği dalga mekaniğine dayanır. Bu kurama göre her
maddenin kendine özgü bir dalga paterni vardır. Belirli bir alerjen insan vücuduyla
temas ettiğinde vücutta anormal bir dalga patternine neden olacaktır. İnsan
vücudu bir alerjenle tekrar karşılaştığında ise daha güçlü bir elektromanyetik
titreşim dalgasına neden olacaktır.
Bu bozulmuş elektromanyetik titreşim dalgası, insan vücuduna yapıştırılmış
bir elektrod yoluyla alınarak biorezonans cihazına aktarılır. Bu dalga patterni
biorezonans cihazı yardımıyla ters çevrilir ve güçlendirilebilir. Ters çevrilmiş
titreşim dalgası, hastanın bedenine geri gönderilerek elektromanyetik titreşim
dalgası yeniden ayarlanır ve var olan sorun giderilir.
Biorezonans tedavisinde insan bedenindeki tüm sorunlar için değişik frekanslar
yardımıyla bir balans sağlanabileceğini ileri sürülmektedir. Biorezonans tedavi
sonuçlarının klinik uygulama sonuçları ile birlikte değerlendirilmesinin daha
faydalı olacağı kanaatindeyiz.
Kaynaklar:
1. Becker RO and Seldon G. The Body Electric: Electromagnetism and the Fountain of Life. Morrow.
New York. .
2. Oschman J. Energy Medicine: The Scientific Basis. Churchill Livingstone. Edinburgh. London. New
York. 2000.
3.
Popp FA, Warnke U et al. Eds. Electromagnetic Bio-Information. Urban and Schwarzenberg.
Munich. 1989.
4. Ludwig HW et al. A Hypothesis Concerning the Absorption Mechanism of Atmospherics in the
Nervous System. Intl J Biometeor. 12: 93-98. 1968.
5. Brugemann H. Ed. Bioresonance and Multiresonance Therapy: A New Therapy in the Ultrafine
Bioenergy Range. Vol 1. Haug International. Brussels (tr Robert E Williams). 1990.
6. Schmidt P. Bioresonance According to Paul Schmidt (Heimes, ed). Translated into English.
2007.
7. Burr HS. Blueprint for Immortality: The Electric Patterns of Life. CW Daniel Co Ltd. Saffron Walden.
Essex. SBN 85435-281-3. 1972.
8.
Nienhaus J and Galle M. Placebo-Controlled Study of the Effects of a Standardized MORA
Bioresonance Therapy on Functional Gastrointestinal Complaints. Forsch Komplementarmed. 13(1):
28-34. 2006.
9.
Islamov BI, Balabanova RM et al. Effect of Bioresonance Therapy on Antioxidant System in
Lymphocytes in patients with rheumatoid arthritis. Bull Exp Biol Med.134(3): 248-50. 2002.
90
AKUPUNKTUR
VE
TAMAMLAYICI TIP
SEMPOZYUMU
3.
WORKSHOPLAR
HOLLISTIC APPROACH IN BIORESONANCE TREATMENT
Prof.Dr. Kemal Nuri ÖZERKAN
İ.U. Physical Education and Sport High School and Dept. of Health Sciences
The application of the bio-resonance treatment technology to clinical practices is
based on the theory of quantum physical wave proposed by the French scientist,
Mr.Mr. Louis Victor De Broglie. This theory holds that each substance has its own
specific wave pattern. When a certain allergen contacts the human body, it will
stimulate human body to generate an abnormal wave pattern. When human body
contacts the allergen again, it will generate a stronger electromagnetic vibrant
wave.
The disturbed electromagnetic vibrant wave can be obtained from an electrode
attached to human body, and put into the Bioresonance device. After these wave
patterns are reversed and magnified within the device, the reversed vibrant waves
can be returned back to the sufferer’s body in a way of vibrant waves for treatment
to readjust the remained electromagnetic vibrant waves into normal ones. Thus,
the human body will be restored in this way.
It is postulate that by the help of Bioresonance therapy, can be obtained the balance
for all problems in the body. However, the bioresonance therapy results must be
considered with the clinical results.
AKUPUNKTUR
VE
TAMAMLAYICI TIP
SEMPOZYUMU
3.
91
WORKSHOPLAR
ÇİN’ İN GELENEKSEL WUXING (BEŞ ELEMENT) TERAPÖTİK MÜZİĞİ
Uzm. Dr. Z. Işıl BİRKAN
Geleneksel Çin felsefesine göre insan, doğanın çocuğudur ve insan hayatındaki
değişiklikler, doğada olan her şeyle karşılıklı ilişkide ve birbirine eşlik eder
tarzdadır. Yani insan, doğanın ayrılmaz bir parçasıdır. Gök, beş elemente (Wuxing:
ağaç, ateş, toprak, metal, su) dağılır, bundan geleneksel Çin müziğinin beş
notası (Wuyin: jue= mi; zhi= sol; gong= do; shang= re; yu= la) doğar. Yeryüzünde
de doğum, gelişme, durağanlık, gerileme ve ayrılmaya (Wuhua) denk gelen beş
mevsim (Wuji: ilkbahar, yaz, yaz sonu, sonbahar, kış) vardır. İnsanda ise beş
duygulanımı (Wuzhi: öfke, neşe, saplantılı hal, üzüntü ve korku) kontrol eden beş
organ (Wuzang: karaciğer, kalp, dalak, akciğer ve böbrekler) bulunur. Wuxing,
wuyin, wuji ve wuhuada meydana gelen değişiklikler, yeryüzü ile insanın vital
enerjisi ve kanındaki değişikliklere direkt etkilidir. Bu da kişinin duygu, düşünce
ve sağlığında değişikliklere yol açar.
WUXING NEDİR?
Xing, burada hareket, eylem veya değişiklik anlamına gelir. Wuxing ise Yin Qi ve
Yang Qi’ nin hareketlerinin beş formunu temsil eder. Doğadaki beş tane kesin
yapı veya maddeler yerine, maddenin birbirine zıt iki farklı durumu için kullanılır.
Tabiatta baharın fonksiyonel aktiviteleri ‘ağaç’, bunların yazın olan yükselişleri
‘ateş’, yaz sonu durağanlığı ‘toprak’, sonbahardaki sınırlanma, küçülme ‘metal’
ve kışın saklama karakteristiği de ‘su’ ile tanımlanır. Bu da Yin Qi ve Yang Qi’ de
olan değişikliklerin ta kendisidir. Qi’ deki beş değişik formdan dolayı da insanda
wuzang, beş farklı duygu durumu oluşturur.
92
AKUPUNKTUR
VE
TAMAMLAYICI TIP
SEMPOZYUMU
3.
WORKSHOPLAR
EL KOLONU
Prof. Dr. Cemal ÇEVİK
Gazi Üniversitesi Tıp Füakültesi,
Biyokimya ABD, Akupunktur Polikliniği ve Kurs Sorumlusu
El kolonu kavramı elin ikinci parmaklarında bulunan kalın barsak noktalarının göz
önüne alınmasıyla oluşturulmuştur. Kalın barsak meridyeni elin ikinci parmağının
tırnak yatağının kenarında başlar ve kalın barsak dört noktasına kadar devam eder.
İkinci parmak ve uzantısında dört adet kalın barsak meridyenine ait nokta vardır.
Her parmakta üç boğum bulunmaktadır. Baş parmakların uç kısımları birbirlerine
dokundurularak ikinci parmakla beraber bir kolon şekli oluşturulabilir. Bu kolon
şeklinde Sağ parmak çıkan kolonu, sol parmak ise inen kolonu temsil eder. Baş
parmaklar da transvers kolonu temsil ederler. Sağ ikinci parmağın uç kısmı
çekum, sol parmağın uç kısmı ise rektumu temsil eder. Sol parmağın birinci
kıvrımı rektosigmoid bölgeyi kıvrımın yukarısı sigmoid kolonu temsil eder.
El kolonu usulü ile teşhis parmakalrda ağrılı noktaların taranmasıyla yapılır.
Eğer kolonlarla ilgili bir rahatsızlık varsa karında hassa olan bölge ile el kolon
bölgesi karşılaştırılır. Ağrı taranması başparmağı tırnak ucuyla basarak palpasyon
şeklinde olabilir. Fazla basıp kanatmamak kaydıyla tükenmez kalem ucu veya baskı
uygulamada kullanılan cam malzemeden yapılmış baskı kalemleri kullanılabilir.
En iyisi sarkaçla taramaktır. Puntoskoplarla da taranabilir.
Özellikle kullanıldığı rahatsızlıklar:
Karında gaz, şişkinlik, Karın ağrıları, irritabl barsak Crohn hastalığı, ülseratif kolit,
hemoroidler, kabızlık, ishal, safra kesesi inflamasyonlarına bağlı ağrılar, anal
fissür
Etkin olabileceği düşünülen durumlar:
- Barsak bakteri florasının etkilenmesi
- Kilo kaybına sebep olma
Tedavi: Hassa noktaların iğnelenmesi şeklindedir. İğneler yaklaşık 25 dakika
kadar kaırlar. Hastalar yatar pozisyonda tedavi edilir.
AKUPUNKTUR
VE
TAMAMLAYICI TIP
SEMPOZYUMU
3.
93
WORKSHOPLAR
MANUEL TIP VE MANUEL TIBBIN GÜNÜMÜZDE KULLANIMI
Dr. Salih SALMANLI
Nöroloji Uzmanı, Akupunktur ve Manuel Tıp Uygulayıcısı
Manuel terapi elle tanı koymak ve tedavi etmektir. Bir başka deyişle, manuel tıp
el ile tanı ve tedavi yöntemlerini kullanarak eklemlerde, kas-bağ sistemlerinde, iç
organlarda, omurgada hastalık ve herhangi bir değişim sonucu oluşmuş patolojik
durumların düzeltilmesi veya yok edilmesidir.
Manuel tıp eski çağlarda Ege Denizi kıyısındaki ülkelerde, Hindistan, Doğu ve
Batı Avrupa’da tedavi yöntemi olarak kullanılmıştır.19.yy’ın ortalarında manuel
tıp daha da gelişmiş ve bu konuya bilimsel bir yaklaşım başlamıştır. Dünyanın
birçok ülkesinde manuel tıp eğitimi verilmektedir ve gün geçtikçe bu tedaviden
yararlanan insanların sayısı artmaktadır. Bugün MT yaygın bir şekilde İngiltere,
Kanada, Fransa, İsviçre, Almanya, Çek Cumhuriyeti, Rusya, Ukrayna ve diğer
ülkelerde resmi tedavi yöntemi olarak kullanılmaktadır.
Manuel tıp eklemler, kas-bağ sistemi, omurga ve iç organların bazı hastalıklarında
iyi sonuçlar veren bir tedavi yöntemi olarak kullanılmaktadır.
Carol Levit’e ve MT yöntemlerini kullanan doktorların çoğuna göre, reflektör
etkinin gücü ile blok oluşmakta ve bu da ağrıya, segment hissinin azalmasına ve bu
durumun da yeniden refleksel kas spazmına neden olduğunu, bunun sonucunda
da blokenin artmasının gerçekleştiğini ve dolayısıyla bir kısır döngü oluştuğunu
düşünmektedirler.
MT yöntemleri her bir hasta için özel olarak seçilmelidir.
Manuel terapide yapılacak işlemler:
• Masaj(3-6 dk.), akupunktur, fizyoterapi
• Mobilizasyon
• Postizometrik relaksasyon
• Manipulasyon
94
AKUPUNKTUR
VE
TAMAMLAYICI TIP
SEMPOZYUMU
3.
WORKSHOPLAR
MANUAL MEDICINE
Dr. Salih SALMANLI
“In ancient times, spine manipulation had strict adherence to ‘hit and misses’
method and false pathology. However, it is possible to treat the patients to a large
extent with the help of this treatment; with an accurate (rational) approach and
refined séances.” (Maitland)
What is Manual Medicine (Manual Therapy)?
It is to diagnose and treat with hands.
In other words, manual medicine is to ameliorate or eradicate the pathological
situations which are resulted from a disease or any other transitions on joints,
muscle-connective system, internal organs and spine by using methods of
diagnosing and treating with hands.
The History of Manual Medicine
Manual medicine was used as a method of treatment in the countries on the
Aegean Coast, India, West and East Europe in ancient ages.
In the middle of 19th century MT improved more and a scientific approach came
into being.
In 1882 Still (England) opened the first school to educate osteopaths and provided
two-year-training for the people who did not even study medicine.
In 1895 L. Palmer (USA) opened the school of chiropractic and provided manual
therapy education there.
In the middle of the 20th century the methods of manual therapy were put into
practice in official medicine and official schools which provided training only for
doctors were opened.
In 1962 ICD-International Chiropractors Association was founded and it arranges
meetings in every three years.
Nowadays MT is widely used as a treatment method in England, Canada, USA,
France, Switzerland, Germany, Czech Republic, Russia, Ukraine and many other
countries.
AKUPUNKTUR
VE
TAMAMLAYICI TIP
SEMPOZYUMU
3.
95
WORKSHOPLAR
96
AKUPUNKTUR
VE
TAMAMLAYICI TIP
SEMPOZYUMU
3.
Download