S‹STEM‹K ARTER H‹PERTANS‹YONUNUN ‹LAÇ TEDAV‹S‹

advertisement
‹.Ü. Cerrahpafla T›p Fakültesi Sürekli T›p E¤itimi Etkinlikleri
Sistemik Arter Hipertansiyonu Simpozyumu
30 May›s 1997, ‹stanbul, s. 27-46
S‹STEM‹K ARTER H‹PERTANS‹YONUNUN
‹LAÇ TEDAV‹S‹
Prof. Dr. Zeki Öngen
“Amerika Birleflik Devletleri 32. baflkan› Franklin D. Roosvelt’in 1935’te
kan bas›nc› 136/78 mmHg idi. ‹ki y›l sonra 162/98 ve 1941’de 188/105 mmHg
olarak ölçüldü. Mart 1944’te kan bas›nc› 186/108 mmHg olarak saptand›¤›
s›rada EKG’sinde sol ventrikül hipertrofisi ve teleradyogram›nda kalp büyümesi görülmekteydi. Bin dokuz yüz k›rk dört y›l› boyunca baflkan›n kan bas›nc› t›rmanmaya devam etti ve Yalta konferas›ndan hemen önce 260/150
mmHg’ya ulaflt›. Oniki nisan 1945’te fliddetli bir ense a¤r›s›ndan yak›nan
baflkan birkaç dakika sonra bilincini yitirdi. Bu s›rada kan bas›nc› 300/190
mmHg idi. Birkaç saat sonra Roosvelt’in öldü¤ü duyuruldu”. Bu ünlü olgu
öyküsü, henüz tuz k›s›tlamas› d›fl›nda bir tedavinin bulunmad›¤› y›llarda, kan
bas›nc›n›n, zaman içinde, yüksek normal de¤erlerden malign hipertansiyon
evresine geçiflini ve bu gidifle hedef organ hasarlar›n›n efllik ediflini göstermesi bak›m›ndan tarihsel bir önem tafl›maktad›r. Yar›myüzy›l boyunca, kolay tan›nabilen ancak tedavisi bilinmeyen bu hastal›k, hemen her zaman inme, miyokard infarktüsü, kalp yetersizli¤i, disseksiyonlu aort anevrizmas› ya da böbrek yetersizli¤ine yol açmaktayd›.
Rastlant›sal olsa da 1950’li y›llar›n hemen bafllang›c›nda önce tiazid’lerin
ve onu izleyerek reserpin, hidralazin ve guanetidin’in kan bas›nc›n› düflürücü
etkilerinin gözlenmesi sistemik arter hiprtansiyonunun ilaçla tedavi ça¤›nI
bafllatt›. Karsinoid sendrom tedavisi amac›yla kullan›lan metildopa’›n, allerjik rinit tedavisi yaparken klonodin’in, angina ve aritmi tedavisi s›ras›nda beta blokerlerin ve kalsiyum antagonistlerinin antihertansif etkileri saptanarak
tedavide yerlerini ald›lar. Bir Brezilya y›lan›n›n venomunun kan bas›nc›n› düflürdü¤ünün gözlenmesi sonucunda yap›lan laboratuar çal›flmalar›, bafl›ndan
beri antihipertansif olarak tasarlanan ve üretilen ilk ilac›n, kartopril’in, bulunmas›na yol açt›.
27
ÖNGEN, Z
Bin dokuz yüz altm›fl yedi y›l›nda “Veterans Administration” çal›flmas›n›n
yay›nlanmas› hafif hipertansiyonun da morbidite ve mortaliteyi artt›rd›¤›n› ortaya ç›kard› ve hipertansiyon tedavisinde yeni bir ça¤›n bafllamas›na neden oldu. Kan bas›nc›n›n normal s›n›rlar içine çekilmesi ile hedef organ hasarlar›n›n
engellenmesi, dolay›s› ile morbidite ve mortalitenin azalt›lmas› amaçlan›r oldu. Özellikle diüretikler ve beta blokerler ile 1990’l› y›llara kadar yap›lan antihipertansif ilaç çal›flmalar›n›n meta analizi tedavi ile inmede %42, miyokard
infarktüsünde ise %14 oran›nda bir azalman›n elde edildi¤ini gösterdi. Serebrovasküler olaylarda azalma istenilen düzeylerde iken, koroner arter hastal›klar›ndaki azalma o kadar yüz güldürücü de¤ildi. Ancak 1990 y›l›ndan sonra
özellikle yafll› hasta gruplar›nda yap›lan çal›flmalar hipertansiyonun tedavi
edilmesiyle koroner arter hastal›¤› s›kl›¤›n›n da anlaml› düzeyde azalabilece¤i yolunda umut vermektedir.
H‹PERTANS‹YON TEDAV‹S‹NDE KULLANILAN ‹LAÇLAR
Antihipertansif tedavinin sonuçlar›n› uzun süre izleyen klinik çal›flmalar›n
sonuçlar› sadece beta blokerler ile düretiklerin mortalite ve morbiditeyi kesin
olarak azaltt›klar›n› göstermektedir. Buna karfl›n, bugün hipertansiyon tedavisinde yol gösterici olarak kabul edilen ve bu yaz›n›n da temelini oluflturan
“The Fifth Report of the Joint National Committee on Detection, Evaluation,
ant Treatment of High Blood Pressure (JNC V)”nin 1993’te yay›nlad›¤› son
raporunda monoterapide ilk seçilecek ilaç olarak befl ilaç grubu bildirilmifltir:
Beta blokerler, diüretikler, kalsiyum antagonistleri, ACE inhibitörleri ve alfa
blokerler. Hastalanma ve ölüm oranlar› üzerine olumlu etkilerinden dolay› beta blokerler ve diüretikler ilk s›rada düflünülmesi gereken ilaçlar olmakla birlikte, kontrindike olduklar› durumlarda, etkisiz kald›klar›nda, yan etkilerinin
belirmesinde, hipertansiyona efllik eden hastal›klar›n varl›¤›nda, tedavi bireysellefltirilip, öbür grup ilaçlar ile de tedaviye bafllanabilinmektedir. Bireysellefltirilmifl tedavide ilk seçilecek ilac› belirleyecek özellikler Tablo 1’de görülmektedir.
Tablo 1
Tedavide ilk seçilecek ilac› belirleyen özellikler (JNC V)
Demografik özellikler
Efllik eden hastal›klar ve tedaviler
Yaflam Kalitesi
Fizyolojik ve biyokimyasal veriler
Hastan›n al›m gücü
28
S‹STEM‹K ARTER H‹PERTANS‹YONUNUN ‹LAÇ TEDAV‹S‹
Diüretikler
Genel bir tan›m yap›l›rsa idrar miktar›n› artt›ran ilaçlara diüretik denir.
Ancak diüretikler klinik anlamda istenilen etkilerini vücutta negatif sodyum
dengesi yaratarak olufltururlar. JNC V raporuna göre morbidite ve mortaliteyi düflürdüklerinden bireysellefltirilmifl monoterapide ilk seçilecek ilaçlardan
biridir.
Etki mekanizmalar›: Hipertansiyon tedavisinde k›rk y›ld›r kullan›l›yor olmalar›na karfl›n kan bas›nc›n› düflürücü etkilerinin nas›l oldu¤u konusunda bir
görüfl birli¤i yoktur.
Plazma hacmini azaltarak: Diüretiklerin kan bas›nc›n› düflürücü etkisini
bafllatan olay›n plazma hacminin azalmas› oldu¤u kabul edilir. Ancak ilk 4-6
haftadan sonra, kan bas›nc›ndaki düflüflün süregelmesine karfl›n plazma hacminin normal düzeylere yak›n oldu¤u bilinmektedir.
Arteriyol duvarlar›ndaki ödemi gerileterek: Otopsi bulgular› hipertansiyonlular›n arteriyollerinin normal tansiyonlulara göre daha fazla sodyum ve
su içerdi¤ini göstermifltir. Bu durumun arter lumenini daraltaca¤› ve böylelikle sistemik damar direncinde, bir baflka deyifl ile kan bas›nc›nda art›fla yol açaca¤› düflünülmektedir. Ancak diüretiklerin damar duvar›ndaki fazla sodyum
ve suyun at›l›fl›na katk›da bulunduklar›n› gösteren do¤rudan bir bulgu yoktur.
Damarlar›n sempatik uyar›ya yan›tlar›n› azaltarak: Diüretiklerin arteriyollerin düz kaslar›nda hücre d›fl› sodyum düzeyini hücre içi sodyuma göre artt›rd›¤›, böylece sempatik sinir sistemi etkinli¤ini do¤rudan etkilemeden, damarlar›n sempatik uyar›lara yan›tlar›n› azaltt›klar› düflünülmektedir. Sistemik
damar direncinde sa¤lanacak bu azalma kan bas›nc›n›n düflmesine neden olacakt›r.
Tiazidler
Tiazidler ve tiazid benzeri diüretikler farmakolojileri ve etki mekanizmalar› bak›m›ndan birbirlerine benzerler. Distal tubulusunun ilk bölümünde sodyumun geri emilimini engelleyerek diüretik etkilerini gösterirler. Alçak tavanl› olufllar›, doz-yan›t e¤risinin bas›k oluflu, etkilerinin geç bafllay›p uzun
sürmesi ve idrarla kalsiyum at›lm›n›n azalt›lmas› ortak özellikleridir. Bu grup
diüretiklerin düflük dozlar› ile en yüksek de¤erlere yak›n sodyum at›ld›¤›ndan
(alçak tavanl›l›k özelli¤i), yan etkilerini en aza indirebilmek amac›yla tedavide kullan›labilecek en küçük dozlar seçilir. Zaten daha yüksek dozlar›n sodyum at›lmas›na katk›s› çok az olacakt›r. Uzun etkili olmalar› ise günde tek doz
kullan›labilme üstünlü¤ünü sa¤lamaktad›r (Tablo 2).
29
ÖNGEN, Z
Tablo 2
D‹ÜRET‹KLER
Tiazid ve benzerleri
Bendroflumetiazid
Klortalidon
Hidroklorotiazid
‹ndapamid
5-10
50-150
20-320
0.5-5
2.5-5
12.5-50
12.5-50
2.5-5
2-3
1-2
1-2
2
2
1
1
1
1
Aldesteron antagonisti.
Potasyumun geri emilimini .........................
artt›r›rlar.
Tiazidler gibidir.
Hipokalemi, hiponatremi
Plazma ve hücre d›fl› s›v›
hacmini azalt›rlar; periferik hiperürisemi, hieperkalsemi,
damar direncini düflürürler. hiperglisemi, hiperkolesterolemi, cinsel bozukluk,
halsizlik
Yan etki
Lup diüretikleri
Furosemid
Bumetanid
25-100
1
Etki
mekanizmas›
Potasyum tutucular
Amiloride
Triamteren
25+50
1
Günlük
Günlük doz
verilme s›kl›¤›
mg/gün
Spironolakton
50+5
NSA‹: Nonsteroid antiinflamatuvarlar
Jinekomasti, menstural
düzensizlik, k›llanma,
libido azalmas›
Hiperkalsemi d›fl›nda
tiazidlere benzerler.
Birlefltirilmifl preparatlar
Hidroklorotiazid+
triamteren
Hidrokloratiazid+
Amilorid
ACE-‹: Anjiyotensin konverting enzim inhibitörleri
Öneriler
‹ndepamid d›fl›ndakiler
böbrek yetersizli¤inde etkisizdirler;
Lup diüretikleri yerine tiazidler ye¤lenmelidir.
Kronik böbrek
yetersizli¤inde
seçilecek diüretiktirler.
Genellikle öbür diüretiklerle
birlefltirilerek verilirler.
ACE-‹ ve NSA‹ ile hiperpotasemiye
yol açar.
30
S‹STEM‹K ARTER H‹PERTANS‹YONUNUN ‹LAÇ TEDAV‹S‹
Yan etkileri: Metabolik yan etkilerinin yan›nda cinsel bozukluluklar ve
halsizlik gibi yan etkileri vard›r.
Hipokalemi: Diüretik tedavi ile potasyum kaybedilmesi kaç›n›lmazd›r.
Geri emilimi engellenen sodyumdan zengin idrar nefronun distal bölümüne
ulaflt›¤›nda sodyum ile potasyum de¤iflimi gerçekleflir ve potasyum at›lm›fl
olur. Hipokalemi (serum K<3.5mEq/l) diüretik kullanan hastalar›n yaklafl›k
üçte birinde görülür. Ancak hipokalemiye ba¤l› semptomlar bu kadar s›k görülmez. Kaslarda güçsüzlük ve bacak kramplar› yan›nda, birden ölüme yol
açabilecek ventrikül ektopik etkinli¤inde art›fl ortaya ç›kabilir. Diüretik tedavi s›ras›nda hipokaleminin oluflmas›n› engellemek için al›nabilecek baz› önlemler flunlar olabilir:
• En düflük diüretik dozunun kullan›lmas›
• Uzun etkili diüretikler yerine, hidroklorotiazid gibi etkisi orta uzunlukta
bir süre devam edenlerin kullan›lmas›
• Diyet ile tuz al›m›n›n 2-2.5 mg’a indirilmesi
• Diyetteki potasyum miktar›n›n artt›r›lmas›
• Yine de engellenemiyor ise potasyumun yerine konulmas›
Hiponatremi: Hem tiazid hem de lup diüretikleri hiponatremi olufltururlar.
‹drar ile su at›lmas› susuzluk duygusuna yol açar. Hastalar›n fazla su içmeleri dilüsyon hiponatremisine neden olur.
Glukoz intolerans›: Glukoz intolerans› ya da N‹DDM geliflebilir ya da gidifli kötüleflebilir. Hipertansiyon çal›flmalar›nda diüretik kullananlarda bu istenmeyen etkinin öbür ilaçlar› kullananlara göre daha yüksek oldu¤u saptand›. ‹lac›n kesilmesi ile birlikte bu bozukluk geriler. Hem insülin salg›lanmas›n›n azalmas› hem de glukozun periferik kullan›m›n›n azalmas› diüretiklerin
hipokalemi oluflturucu etkisine ba¤l›d›r.
Hiperkolesterolemi: Serum kolesterol düzeyleri diüretik tedavisine baflland›ktan 4 hafta sonra yükselmeye bafllar. HDL kolesterol düzeyi de¤iflmezken toplam kolesterol ve LDL kolesterol düzeylerinde %5-%15 art›fl gözlenir.
Bu yan etki menapoz öncesi kad›nlarda görülmez iken menapoz sonras› kad›nlarda ve erkeklerde görülebilir. Tedaviye bafllad›ktan bir y›l sonra ise kolesterol düzeyinin bafllang›ç de¤erlerine döndü¤ü görülür. Diüretiklerin neden
oldu¤u bu lipid bozuklu¤unun klinik anlam› tam olarak anlafl›lm›fl de¤ildir.
Ancak baz› çal›flmalar koroner arter arter hastal›¤› riskinin artabilece¤ini düflündürmektedir.
31
ÖNGEN, Z
Hiperürisemi: Bugün kullan›lan bütün diüretikler, ürik asitin proksimal
tubuluse salg›lanmas›n› engelleyerek, hiperürisemiye neden olurlar. Ancak
klinik olarak gut hastal›¤›n›n görülmesi çok enderdir. Gut geliflmedikçe de tedavi gerektirmeyen bir durumdur. Tedavi gerekti¤inde seçilecek uygun ürikozürik probenesid’tir.
Hiperkalsemi: Hipokalsiüri oluflturmalar›na karfl›n tiazidlerin hiperkalsemiye neden olmalar› çok enderdir. Oluyor ise altta bir kalsiyum metabolizmas› bozuklu¤unun varl›¤›n› düflünmek gerekir.
Lup Diüretikleri
Lup diüretikleri (furosemid ve bumetanid), Henle kulbunun ç›kan koluna
etki ederler. Nefronun bu bölümü süzülen sodyum klorünün %20-%30’unun
geri emildi¤i yerdir. ‹fllevlerinin engellenmesi idrar miktar›n›n artmas›yla sonuçlan›r. Bu nedenledir ki lup diüretikleri en güçlü diüretik grubunu olufltururlar. Doz-yan›t e¤rileri çok diktir ve yüksek tavan diüretleri olarak da adland›r›l›rlar. K›sa etkilidirler. Etkileri alt› saat kadar sürer (Tablo 2).
Güçlü diüretik etkilerine karfl›n lup diüretiklerin, böbrek ifllevleri normal
oldu¤u sürece, hipertansiyonun monoterapisinde yeri yoktur. Vazodilatasyon
etkileri de s›n›rl›d›r ve refleks vazokontriksiyona yol açabilirler. Kreatinin klirensinin 50 ml/ dakikan›n alt›na düfltü¤ü durumlarda etkili antihipertansif olan
tiazidlerin etkileri azal›r ve 35 ml/dakikan›n alt›na indi¤i zaman etkisiz kal›rlar. Bu durumda antihipertansif tedavide ye¤lenecek diüretikler lup diüretikleri olur. Ancak k›sa etkili olduklar›ndan kan bas›nc›n› düflürücü etkilerini
sürdürebilmeleri için günde iki-üç kez vermek gerekir.
Yan etkileri: Tiazid diüretiklerinin yan etkilerine benzer. Ancak görülme
s›kl›klar› de¤iflebilir.
Metabolik alkaloz: Lup diüretikleri kullan›ld›¤› zaman hafif bir metabolik
alkaloz görülebilir. Bu yan etki temel olarak ammonyum yap›m›n›n artmas›na ve bikarbonattan fakir s›v› kayb›na ba¤l›d›r.
Potasyum Tutucu Diüretikler
Bugün için kullan›lan biri aldesteron antagonisti (spironolakton), öbürleri
tubuluslardan potasyum salg›lanmas›n› engelleyici (amilorid ve triamteren)
üç potasyum tutucu diüretik vard›r. Spironolakton aldesteronu yar›flmal› olarak bloke eder. Diüretik etki gösterirken potasyum at›lmas›n› engeller. Daha
çok, birincil ya da ikincil olmas›na bakmaks›z›n, hiperaldesteronizmin efllik
etti¤i durumlarda kullan›lmal›d›r.
Amilorid ve triamteren tek bafllar›na kullan›labildikleri gibi hidroklorotiazidlerle de birlefltirilerek kullan›labilirler (Tablo 2).
32
S‹STEM‹K ARTER H‹PERTANS‹YONUNUN ‹LAÇ TEDAV‹S‹
Beta Blokerler
Adenil siklaz sisteminin bir parças› olan beta reseptörler beta-1 ve beta-2
olmak üzere iki alt gruba ayr›l›rlar. Beta-1 reseptörler daha çok kalp, barsak,
böbre¤in renin salg›layan dokular›, ya¤ dokusu ve az say›da da bronfl a¤ac›nda bulunurlar (Tablo 3). Uyar›lmalar› kalp h›z›nda ve kontraktilitede art›fla yol
açar. Beta-2 reseptörler ise bronfl ve damar düz kaslar›nda, gastrointestinal kanalda, uterusta, pankreas›n insülin salg›layan dokular›nda ve az say›da kalp ve
koroner arterlerde yerleflmifllerdir. Ancak bu iki alt grubun bir organda mutlak egemenli¤i sözkonusu de¤ildir.
Tablo 3
Beta reseptör da¤›l›m›
Beta-1
Kalp (%70)
Barsak
Renin salg›layan doku
Ya¤ dokusu
‹nsülin salg›layan doku
Bronfl (az)
Beta-2
Bronfl düz kas›
Damar düz kas›
G‹ kanal
Uterus
Kalp (az)
Dokulardaki beta reseptör say›s› dura¤an de¤ildir. Kronik olarak katekolamin düzeylerinin yüksek oldu¤u durumlarda say›lar› azal›r (down regulation), buna karfl›l›k uzun süren beta bloker tedavisi reseptör say›s›n› artt›r (up
regulation). Yafll›larda reseptörlerin katekolaminlere verdi¤i yan›t azal›r.
Uzun süren beta bloker tedavisinde beta reseptör say›s› artt›¤›ndan, beta blokerlerin tedaviden çekilmesi ile kotekolaminlere yan›t abart›lm›fl olarak görülür. Bu durum özellikle iskemik kalp hastal›¤›n›n varl›¤›nda önem kazan›r.
Kalp h›z› ve kontraktilitede art›fl miyokard oksijen tüketimini artt›rarak klinik
tablonun kötüleflmesine neden olur.
Beta blokerlerin farmakolojik özellikleri ve bunlar›n klinik uygulamadaki
yeri: Afla¤›da s›ralanacak olan özellikler düflük dozlarda geçerlidirler. Dozlar
artt›kça birbirlerine benzerler.
Kardiyoselektivite: A¤›rl›kl› olarak beta-1 reseptörlerin bloke edilmesi anlam›na gelir. Damar ve bronfl a¤ac›ndaki beta-2 reseptörler bir ölçüde korunmufl olur. Seçimlilik (selektivite) küçük dozlar için geçerlidir. Hipertansiyonu
tedavi etmek amac›yla genellikle ulafl›lan dozlarda bu özelik kaybolur. (Ate33
ÖNGEN, Z
nolol> metoprolol> asebutolol). Bu nedenle bronfliyal ast›m›, ileri KOAH’› ve
amfizemi bulunan hastalarda kullanmamak gerekir. FEV1>1.5 L oldu¤u durumlarda ise beta-1 selektif olanlar seçilebilir. Periferik arter hastal›klar›n›n
hipertansiyona efllik etti¤i durumlarda da bu özelli¤i olan beta blokerler kullan›lmal›d›r.
‹ntrensek sempatomimetik aktivite (‹SA): Beta blokaj› yaparken bir ölçüde de beta agonist etki göstermeleri anlam›n› tafl›r. Pindolol, oksprenolol, asebutolol bu grubun üyeleridirler. Bu özellikleri nedeniyle kalp h›z›n› azaltmad›klar›ndan kardiyoprotektif etkileri yoktur. Bir tek asebutolol buna uymaz, hafif ‹SA’s› olmas›na karfl›n kardiyoprotektif etkisi kan›tlanm›flt›r. Bu
grup ilaçlar›n uygulama alan› dinlenme kalp h›z›n›n düflük oldu¤u hastalarla
s›n›rl›d›r. Asebutololun, HDL düzeylerini düflürmemesi nedeniyle, dislipidemisi bulunan olgularda ye¤lenmesi uygundur.
Ya¤da çözünürlük: Ya¤da çözünür beta blokerler (propranolol, metoprolol) karaci¤erde metabolize olurlar ve beyinde yüksek yo¤unluklara ulafl›rlar. Suda çözünür beta blokerler (atenolol, nadolol) ise böbrek yoluyla at›l›rlar, beyin dokusuna geçmezler ve bu nedenle de santral sinir sistemine iliflkin
yan etkileri (uyku bozukluklar›, halusinasyon, mental etkinli¤in yavafllamas›)
göstermezler. Sigara, beta blokerlerin karaci¤erdeki metabolizmas›n› bozar.
Bu nedenle sigara içen ve bundan vazgeçmeyece¤i bilinen hastalarda, böbrek
yoluyla at›lan beta blokerleri kullanmak gerekir.
Antihipertansif etki mekanizmas›: Otuz y›l› aflk›n bir süredir antihipertansif tedavide kullan›lan bu ilaçlar›n kan bas›nc›n› nas›l düflürdükleri tam olarak
anlafl›lm›fl de¤ildir. Akut olarak verildiklerinde kalp debisini önemli ölçüde
azalt›rlar, buna karfl›l›k periferik damar direnci artar. Ancak bu art›fl›n kronik
kullan›mda ortadan kalkt›¤› görülmektedir. Presinaptik bölgedeki beta reseptörleri bloke ederek sempatik salg›lanmay› bask›lamalar› da kan bas›nc›n›
düflürmede katk›da bulunur.
Bugün ülkemizde de yayg›n olarak kullan›lan beta blokerlerin dozlar›, farmakolojik özellikleri ve kullan›m alanlar› Tablo 4’de görülmektedir.
Alfa-1 Reseptör Blokerleri
Alfa-1 reseptörlerin seçimli olarak bloke edilmesi katekolaminlerin oluflturdu¤u vazokonstriksiyonu engelleyerek kan bas›nc›n› düflürür. Ortostatik
hipotansiyon bu grubun en önemli ilk doz yan etkisidir. Grubun ilk üyesi olan
prazosinde bu yan etki ortostatik senkop ile sonuçlanabilmekle birlikte, etkisini daha yavafl gösteren doksazosinde senkop görülmez. Buna karfl›l›k ortostatik bafl dönmesi, halsizlik, çarp›nt›, bulant› olgular›n %5’inde görülür.
34
200-1200*
10-60*
160-480
‹SA’l›
Asebutolol
Pindolol
Oksprenolol
+
-
+++
++
++
-
KardiyoSelektivite
Kardiyoprotektif
etkisi vard›r.
Metabolik yan etki yok.
Bradikardisi olanlara
verilmeli.
Ast›m, KOAH, kalp yetersizli¤i, kalp bloklar›,
HSS, insülin kullanan
DM, periferik arter
hastal›¤› varl›¤›nda dikkat!
‹KH birden kesilmemeli.
Öneriler
KOAH: Kronik obstrüktif
Brokospazm, periferik
arter yetersizli¤i, halsizlik, insomniya, kalp
yetersizli¤i, hipoglisemi
semptomlar›n› gizleme,
HDL’yi düflürürme,
impotans.
Yan etki
DM: Diabetes mellitus.
Kalp debisini azalt›rlar,
plazma renin etkinli¤ini
azalt›rlar, periferik
direnci artt›r›rlar.
Etki
Mekanizmas›
HSS: Hasta sinüs sendromu.
2
2
1-3
1
1-2
1
1
2
Günlük
verilme s›kl›¤›
* Böbrek yetersizli¤inde doz azalt›lmas› gerekir.
akci¤er hastal›¤›. ‹KH: ‹skemik kalp hastal›¤›
25-100*
50-200
50-100
20-240*
40-240
‹SA’s›z
Atenolol
Metoprolol
Metoprolol SR
Nadolol
Propranolol
Günlük doz
mg/gün
Tablo 4
BETA BLOKERLER
S‹STEM‹K ARTER H‹PERTANS‹YONUNUN ‹LAÇ TEDAV‹S‹
35
ÖNGEN, Z
Günlük
verilme s›kl›¤›
Tablo 5
ALFA -1 BLOKERLER
Etki
mekanizmas›
Yan etki
Öneriler
Postsinaptik alfa-1 reseptörleri Ortostatik hipotansiyon, senkop, Yafll› hastada dikkat, doz
titrasyonu gerekir.
bloke ederek vasodilatasyon halsizlik, çarp›nt›, bafla¤r›s›
Günlük doz
mg/gün
1
2-3
Beta+alfa-1 blokaj›
1-16
1-20
Doksazosin
Prazosin
2
Beta+alfa-1 blokerlere benzer.
Alfa-beta reseptör blokerleri
200-1200
Labetolol
36
S‹STEM‹K ARTER H‹PERTANS‹YONUNUN ‹LAÇ TEDAV‹S‹
Karbonhidrat ve lipid metabolizmalar› üzerine olumsuz etki göstermemeleri en önemli üstünlükleridir. Bu droglar insülin duyarl›l›¤›n› artt›r›rken HDL
düzeyini yükseltir, LDL ve trigliserd düzeylerini düflürürler (Tablo 5).
Kalsiyum Antagonistleri
Kalsiyum antagonistleri voltaja ba¤›ml› kalsiyum kanallar›n› bloke
ederek, kalsiyumun hücre d›fl›ndan hücre içine giriflini engellerler. Kalsiyum
içeri¤i düflen damar düz kas hücreleri gevfler, vasodilatasyon olur ve kan
bas›nc› düfler. Kalsiyum antagonistleri bafll›ca üç gruptan oluflur:
• Dihidropiridin grubu: Nifedipin, nimodipin, nislodipin, nitredipin, amlodipin, felodipin, isradipin. Felodipin ve amlodipin gibi bu grubun yeni
üyeleri damar duvar› düz kas hücrelerine seçicilik gösterirler ve nifedipinin
benzer etkiyi oluflturan dozlar›nda gösterdi¤i negatif inotrop etkiyi göstermezler.
• Fenilalkiamin türevleri: Verapamil.
• Benzodiyazepin tüverleri: Diltiazem.
Farkl› gruplardaki kalsiyum antagonistleri kalp ve damarlar için farkl›
düzeylerde seçicilik gösterirler (Tablo 6). Sonuçta de¤iflik hemodinamik ve
elektrofizyolojik özellikler tafl›rlar. Negatif kronotrap ve inotrop etkiler en
belirgin olarak verapamilde görülür iken, dihidropiridinler esas etkilerini
damar düz kas hücrelerinde gösterirler. Diltiazemin etkisi ise aradad›r. Bacak
ödemi yüzde k›zarma, bafl dönmesi, bafl a¤r›s›, bacak kramplar›, gastroösöfagiyal reflü, difl eti hipertrofisi gibi yan etkiler dihidropiridin grubunda daha çok görülür (Tablo 7). Karaci¤er fonksiyonlar›nda hafif bozulma diltiazemde görülürken, kab›zl›k verapamilin rahats›z edici bir yan etkisidir.
Tablo 6
Kalsiyum antagonistlerinin hemodinamik ve elektrofizyolojik özellikleri
Koroner dilatasyon
Periferik dilatasyon
Negatif inotropi
AV iletimi yavafllatma
Kalp h›z›
Kan bas›nc›n› düflürme
Sinüs dü¤ümü depresyonu
Kalp debisini artt›rma
Nifedipin
++
++++
+
0
0,+
++++
0
++
Diltiazem
++
+
+
+++
0,++
++
0
Verapamil
++
++
+++
++++
0,++
++
0
37
ÖNGEN, Z
Diltiazem
Ditliazem SR
Verapamil
Verapamil (uzun etkili)
Dihidropiridinler
Amlodipin
Felodipin
‹sradipine
Nicardipin
Nifedipin
Nifedipin (GITS)
1
1
2
3
3
1
3
2
2
1-2
Tablo 7
KALS‹YUM ANTAGON‹STLER‹
Etki
mekanizmas›
Kalsiyumun hücre zar›ndan
geçiflini engelleyerek vasodilatasyon yaparlar
Günlük
Günlük doz
verilme s›kl›¤›
mg/gün
90-360
120-360
80-480
120-480
2.5-10
5-20
2.5-10
60-120
30-120
30-90
Bafl a¤r›s›, bafl dönmesi,
periferik ödem, taflikardi,
difleti hipertrofisi
Bafl a¤r›s›, konstipasyon,
AV blok, bradikardi,
bafldönmesi
Yan etki
Kalp yetersizli¤inde
dikkat! Angina pektorisi kötülefltirebilirler.
Kalpteki yavafl kanallar›
da bloke ederek kalp
h›z›n› azalt›rlar, blok
oluflturabilirler. Kalp
yetersizli¤inde kullan›rken dikkat! 2.-3. derece
blokta kontrindike
Öneriler
38
S‹STEM‹K ARTER H‹PERTANS‹YONUNUN ‹LAÇ TEDAV‹S‹
fiekil 1
Renin-anjiyotensin-aldesteron sistemi
Vazokonstriksiyon
Sodyum
tutulmas›
Aldesteron salg›lanmas›
Anjiyotensin II reseptörleri
(-)
Anjiyotensin II
Anjiyotensin II
antagonisti
Renin
Anjiyotensin I
Anjiyotensinojen
(-)
ACE
(-)
ACE inhibitörleri
Bradikinin
inaktif
Vasodilatasyon
Sodyum at›lmas›
Nitrik oksit salg›lanmas›
Prostasiklin sentezi
Bradikinin
Kininojen
Kallikrein
ACE ‹nhibitörleri
ACE inhibitörleri bireysellefltirilmifl monoterapide ilk s›rada kullan›lacak
ilaçlardan biri olarak yayg›n kabul görmektedirler. Bu droglar kan bas›nc›n›
düflürürken genellikle kolay tolere edilirler ve yaflam niteli¤ini olumsuz etkilemezler.
ACE inhibitörleri antihipertansif etkilerini kandaki anjiyotensin II düzeyini düflürerek gösterirler. Anjiyotensin II’nin vazokonstriktör etkisi ve aldesteron salg›s›n› uyararak sa¤lad›¤› su ve tuz tutucu etkisi ortadan kalk›nca kan
bas›nc› düfler (fiekil 1). Vazodilatasyon etkilerini yaln›z arteriyollerde ve
39
ÖNGEN, Z
büyük arterlerde de¤il ayn› zamanda venüllerde (kapasitans damarlar) de gösterirler. ACE inhibitörleri anjiyotensin II’nin dokularda da oluflmas›n›
engellerler. Ayr›ca vazodilatör bir madde olan bradikinin de y›k›m› önleyerek
kan bas›nc› düflüflünü belirginlefltirir.
ACE inhibitörleri satral ya da otonom sinir sistemine etki etmezler. Kan
bas›nc›n› düflürmelerine karfl›n refleks taflikardi görülmemesi bundand›r.
Ayr›ca cinsel bozukluklar ve egzersiz intolerans› da bu nedenle görülmez. Sol
ventrikül hipertrofisini geriletmeleri, sol kalp yetersizli¤inde yaflam› uzatmalar›, diyabetli hastalarda mikroalbüminüriyi azaltmalar› ve diyabetik
nefropati geliflimini yavafllatmalar› ACE inhibitörlerinin, hipertansiyona efllik
eden hastal›klarda da kullan›m alanlar›n› geniflletmektedir (Tablo 8).
Tablo 8
ACE inhibitörlerinin özellikle kullan›labilece¤i hipertansiyona efllik eden durumlar
Sol ventrikül hipertrofisi
Kalp yetersizli¤i
Miyokard infarktüsü
Diyabet
Buna karfl›l›k ileri aort ve mitral darl›¤› ya da konstriktif perikardit gibi
kalp debisinin artt›r›lmad›¤› durumlarda, iki tarafl› böbrek arteri darl›¤› ya da
tek böbrekli kiflilerde tek tarafl› böbrek arteri darl›klar›nda, nonsteroid antiinflamatuvar ilaç alan böbrek yetersizlikli kiflilerde ve gebelerde verilmesi
sak›ncal›d›r.
Kontrollü çal›flmalarda yan etki s›kl›¤› %10 kadar görülmektedir. En s›k
rastlan›lan yan etkileri rahats›z edici kuru öksürüktür. Bu, tedavinin erken
dönemlerinde ortaya ç›kabilece¤i gibi geç dönemde de görülebilir. Ölümle
sonuçlanabilecek seyrek görülen bir di¤er yan etkileri ise anjiyödemdir
(Tablo 9). Bu yan etkilerin nedeni tam bilinmemekle birlikte yükselmifl
bradikinin düzeylerinin sorumlu olabilece¤i düflünülmektedir.
Anjiyotensin II antagonistleri: ACE inhibitörlerin yukar›da sözü edilen
yan etkilerini göstermeden kan bas›nc›n› düflüren droglard›r. Anjiyotensin II
(AT II) reseptörlerini bloke ederek anjiyotensin II’nin etki etmesini engellerler. Anjiyotensin I’i II’ye dönüfltürmede anjiyotensin konverting enzim
d›fl›nda baflka enzimlerin de rol oynad›¤› dikkate al›n›rsa, reseptör blokaj›n›n,
istenilen sonucu elde etmede, daha baflar›l› olabilecekleri düflünülmektedir.
40
Benazepril
Kaptopril
Silazapril
Enalapril
Fosinopril
Lisinopril
Perindopril
Kuinapril
Ramipril
Spirapril
Etki
mekanizmas›
Anjiyotensin II’nin oluflumunu
engelleyerek vazodilatasyon;
aldesteron salg›lanmas›n›n
bask›lanmas›; bradikinin
düzeyi art›fl›.
Günlük
verilme s›kl›¤›
1-2
2
1-2
1-2
1-2
1-2
1-2
1-2
1-2
1-2
Günlük doz
mg/gün
10-40
12.5-50
2.5-5*
2.5-40
10-40*
5-40
1-16
5-80
1.25-20
12.5-50
Tablo 9
ACE ‹NH‹B‹TÖRLER‹
Öksürük, anjiyonörötik
ödem, hiperkalemi,
Yan etki
Afl›r› hipotansiyonu önlemek
için diüretik dozu azalt›lmal›;
kreatinin >2.5mg/dl ise doz
azalt›lmal›; iki tarafl› böbrek
arter darl›¤›nda akut böbrek
yetersizli¤ine yol açar; gebelikte kontrindike.
Öneriler
S‹STEM‹K ARTER H‹PERTANS‹YONUNUN ‹LAÇ TEDAV‹S‹
41
ÖNGEN, Z
Bradikinin y›k›m› da engellenmedi¤inden, bradikinin sorumlu tutuldu¤u yan
etkiler, bu ilaçlarla yap›lan tedavi s›ras›nda görülmez. Bugün için AT II
antagonisti olarak ülkemizde bir tek losartan bulunmaktad›r. Günde iki kez
25 mg ya da tek doz olarak 50 mg olarak uygulan›r. Önerilen en yüksek doz
ise 100 mg/gündür.
Santral Etkili Antihipertansifler
Bunlar monoterapide ilk ye¤lenecek ilaç olmaktan çok ek tedavide kullan›lacak ilaçlard›r.
Metildopa: Sempatik etkinli¤i bask›layan santral alfa-2 reseptörleri
uyararak kan bas›nc›n› düflürürler. Günde 2 kez toplam 250-200 mg verilir.
Karaci¤er y›k›m›, atefl ve “Coombs” pozitif hemolitik anemi yapabilir. Gebe
hipertansiyonlularda etkilidir ve güvenle kullan›labilir.
Rilmenidin: Klonidin ve metildopadan farkl› olarak santral etkilerini alfa2 reseptörlerinden çok imidazolin reseptörlerini uyararak gösterir. Çal›flmalar
monoterapide kullan›ld›¤›nda hafif ve orta hipertansiyonlularda % 60 oran›n
da baflar›l› olundu¤unu göstermektedir. Kan bas›nc›n› düflürmedeki bu etkilili¤i yan›nda yan etkilerinin çok düflük olmas› yaflam niteli¤ini bozmaz ve
hastalar›n tedaviyi sürdürmeme oran›n› azalt›r. A¤›r depresyonda ve a¤›r
böbrek yetersizli¤inde (kreatinin klirensi < 15ml/dakika) kullan›lmamalar›
gerekir. Bu özellikleri ile monoterapide ilk seçilecek ilaçlar aras›na girmeye
aday rilmenidinin günlük dozu bir kez 1 mg’d›r. Yetersiz yan›t al›nmas› durumunda günde 2 kez birer mg al›nabilir.
‹LAÇLA TEDAV‹ STRATEJ‹LER‹
JNC V ilaçla tedavide fiekil 2’de görülen ak›m çizelgesini önermektedir.
Hipertansiyon Evre 1 ya da 2 ise:
Yaflam biçimi düzenlenmesinden 3 ay sonra kan bas›nc› hala 140/90
mmHg’n›n üstünde ise ve özellikle hedef organ hasar› (HOH) ya da kalp
damar hastal›¤› risk faktörleri efllik ediyor ise ilaç tedavisine bafllamak
gerekir. Unutmamak gerekir ki HOH oluflumundan önce tedaviye bafllamak
klinik gidifli olumlu yönde etkiler.
Bu evredeki hastalar için tedavi tek ilaçla (monoterapi) bafllamal›d›r. Beta
bloker ve diüretiklerin morbidite ve mortaliteyi azaltt›klar› bilindi¤inden ilk
s›rada seçilmesi gerekenlerdir (fiekil 2). Kan bas›nc›n› etkili bir biçimde
düflürdü¤ü bilinen öbür seçenekler ise kalsiyum antagonistleri, ACE
inhibitörleri ve alfa reseptör blokerleridir.
42
S‹STEM‹K ARTER H‹PERTANS‹YONUNUN ‹LAÇ TEDAV‹S‹
Yaflam biçiminin düzenlenmesi
Yetersiz yan›t
Yaflam biçiminin düzenlenmesi
‹laç tedavisi: Beta bloker ya da diüretik
ACE inhibitörleri, kalsiyum antagonistleri, alfa blokerleri
Yetersiz yan›t
‹laç dozunu
artt›r
ya da
Yeni bir ilaç ile
de¤ifltir
ya da
Farkl› s›n›ftan
bir ilaç ekle
Yetersiz yan›t
‹kinci ya da üçüncü ilac› ekle ve/ya da
henüz kullan›lmam›fl ise diüretik ekle
fiekil 2
Tedavi ak›m çizelgesi
Dikkate al›nmas› gereken baz› özellikler:
Demografik özellikler: Yafll› hastalarda yukar›da s›ralanan ilaç
s›n›flar›ndan herhangi biri kullan›labilir. Cinsiyet ilaç seçimi için belirleyici
bir etmen de¤ildir.
Efllik eden hastal›klar ve tedaviler (Tablo 10): Antihipertasif ilaçlar
hastal›klar›n bir bölümünün gidiflini iyilefltirir iken bir bölümünü de
kötülefltirebilirler. Örne¤in beta blokerler ast›m› kötülefltirirken angina pektorise olumlu yönde etki ederler.
Nitelikli yaflam: Antihipertansif ilaçlar hastay› rahats›z edecek yan etkiler
oluflturabilirler. Örne¤in birço¤u cinsel bozukluklar yapar ya da beta blokerler egzersiz kapasitesini azaltabilirler.
43
ÖNGEN, Z
diüretik, ACE inhibitörleri
...........
non-‹SA beta bloker
..........
..........
Lup diüretikleri
..........
..........
..........
..........
..........
Özel dikkat gerektiren ilaç
..........
..........
..........
beta blokerler
..........
..........
..........
ACE inhibitörleri
..........
beta bloker
Beta bloker, diüretik
Diüretik, beta bloker
Labetolol
Görevli ya da mutlak kontrindike
Do¤rudan vazodilatör
Beta bloker, labetolol, verapamil,
diltiazem
beta bloker, kalsiyum antagonisti,
labetolol
........
do¤rudan vazodilatör
ACE inhibitörleri
........
........
........
Metildopa
Potasyum tutan ilaçlar
Potasyum tutucu ilaçlar
Beta bloker, labetolol
Tablo 10
Hipertansiyona efllik eden baz› özel durumlar ve hastal›klarda ilk seçilecek tedaviye iliflkin öneriler
Klinik durum
Kalp damar sistemi
Angina pektoris
Bradikardi, blok
hasta sinüs sendromu
Kalp yetersizli¤i
Periferik damar hastal›klar›
Miyokard infarkt üsünden sonra
Böbrek
‹ki tarafl› böbrek arter darl›¤›
Böbrek yetersizli¤i
Kreatinin 1.5-2.5 mg/dl
Kreatinin >2.5 mg/dl
Ast›m / KOAH
Diabet
Tip I
Tip II
Dislipidemi
Karaci¤er hastal›¤›
Seçilecek ilaç
Beta bloker, kalsiyum antagonisti
.........
44
S‹STEM‹K ARTER H‹PERTANS‹YONUNUN ‹LAÇ TEDAV‹S‹
Fizyolojik ve biyokimyasal veriler: Beden a¤›rl›¤›, kalp h›z›, dinlenme
EKG bulgular› gibi veriler seçilecek tedaviyi belirler.
Hastan›n al›m gücü: Hipertansiyonun uzun sürecek bir tedavisinin olmas›
bu konuyu önemli k›lmaktad›r (ilaç paras›, doktor viziteleri, laboratuvar
giderleri). Bol seçenekli bir ilaç yelpazesi olan hipertansiyonda tedaviyi belirlerken bu konuyu da göz önünde bulundurmak gerekir.
Hastalar›n izlenmesi ve dozlar›n belirlenmesi:
Tedaviye bafllarken ilaçlarla ilgili tablolarda belirtilen en küçük dozla
bafllamak yararl›d›r. Böylelikle hem küçük dozlarda bile sa¤lanacak tedavi
edici etki gözden kaç›r›lmaz, hem de ilaçlar›n gösterecekleri yan etki olas›l›¤›
en aza indirilir.
Bir-üç ay sonra yeterli yan›t al›namam›fl ise izlenecek üç yol vard›r (fiekil
2): ‹lac›n dozunu artt›rmak, ilac› yeni bir s›n›f ilaçla de¤ifltirmek ya da farkl›
s›n›ftan bir ilaç eklemek. ‹laçlar› uygun s›n›flarla birlefltirip kullanmak genellikle doz art›fl› ile birlikte görülme s›kl›¤› artacak olan yan etkilerden koruyabilir. Uygun birleflimler ilaçlar›n kan bas›nc›n› düflürme etkisini de belirginlefltirirler (fiekil 3).
Diüretikler
Beta blokerler
ACE
inhibitörleri
Kalsiyum
antagonistleri
Alfa blokerler
fiekil 3
Antihipertansif ilaçlar›n birlikte kullan›lmas›. Kal›n çizgiler uygun birleflimleri gösterir.
Hipertansiyon Evre 3 ya da 4 ise:
Genel yaklafl›m önceki evrelerdeki gibidir. Ancak diyastolik kan bas›nc›
110 mmHg ve/ya da sistolik kan bas›nc› 180 mmHg’n›n üzerinde ise daha
h›zl› hareket etmek gerekir. Bu gibi durumlarda tek ilac›n yetmeyebilece¤i
göz önünde bulundurulmal› ve örne¤in ileri HOH bulundu¤u durumlarda iki
ilaçla tedaviye bafllanabilece¤i unutulmamal›d›r. Hastalar gerekti¤inde doz
yükseltilmesi ve yeni s›n›f ilaç eklenmesi için daha s›k görülmelidir.
45
ÖNGEN, Z
Tek Bafl›na Sistolik Hipertansiyon (‹zole Sistolik Hipertansiyon):
Diyastolik kan bas›nc› yükselmez iken yaln›zca sistolik kan bas›nc›n›n
yüksek oldu¤u durumdur. Yafll›l›kta s›k görülür. Gençlerde görülmesi hiperdinamik dolafl›m› düflündürür ve ileride diyastolik kan bas›nc›n›n yükselece¤inin de bir göstergesidir. Yaflam biçimi düzenlemelerine karfl›n normal
düzeylere inmez ise tedavisi gerekir. Bu durumdaki gençlerde beta blokerler
en uygun tedavidir.
Tedavinin Aflamal› Olarak Azalt›lmas›:
Antihipertansif tedavinin tamamen b›rak›lmas› düflünülmemelidir. Ancak
bir y›l süre ile ve en az 4 kontrolde kan bas›nc›nda etkili bir düflüflün
sa¤land›¤› hastalarda aflamal› olarak doz azalt›lmas›na gidilir.
J-E¤risi Hipotezi:
Bu hipotezin temelini diyastolik kan bas›nc›n›n çok düflürülmesinin
koroner perfüzyonunu bozaca¤› düflüncesi oluflturur. Bu durumun özellikle
koroner arter hastal›¤› olan kiflilerde daha da belirgin olaca¤› öne sürülür.
Beyin ve böbrek dolafl›m› ile kan bas›nc› düflürülmesi aras›nda böyle bir
iliflkinin varl›¤›n› gösterecek bulgu yoktur. Bu hipoteze karfl›n bugün için
kabul edilen ilke tedavi ile diyastolik kan bas›nc›n› 90 mmHg’n›n alt›na
indirmektedir.
KAYNAKLAR
1.
The Fifth Report of the Joint National Comittee on Detection, Evaluation and Treatment of High Blood Pressure, Arch Intern
Med 1993; 153: 154-183.
2.
Norman K. Hollenberg: Atlas of heart diseases, Volume I, Hypertension. Philadelphia, Current Medicine, 1995.
3.
Franz H. Messerli: Cardiovacular Drug Therapy, 2. bask›, Philadelphia, W.B Saunders Company, 1996.
4.
Waeber B et al. Hypertension. Cardiovascular Medicine. Ed: Villeron JT, Cohn JN. Newyork, Churchill Livingstone, 1995:
1241.
5.
M. Gabriel Kahn: Hypertension. Heart Disease Diagnosis and Therapy. Ed:M. Gabriel Kahn, Baltimore, Wiliams and
Wiliams, 1996.
6.
M. Gabriel Kahn: Cardiac Drug Threpy. 3. bask›, London, W.B Saunders Company 1992.
7.
Franz H. Messerlli: The ABCS of Antihypertensive Therapy, New-york, Authors’ Publishing House, 1994.
46
Download