AR&GE BÜLTEN 2014 TEMMUZ – SEKTÖREL SAĞLIK TURİZMİNDE MEVZUAT VE TEŞVİKLER Müge ÜNAL Küreselleşme sürecinde, ülkeler arasında işbirliğinin artması, seyahat özgürlüklerinin ve imkanlarının artması, ulaşımda maddi manevi kolaylıklar sağlanması dünyada sağlık turizmi kavramının önemini giderek artırmıştır. Kitle turizmi ile gelen yabancı turistin bıraktığı gelir ortalama 750-800 dolar iken, sağlık turizmi amacı ile gelen turistin bıraktığı gelir çok daha fazladır. Sağlık turizmi alanında en çok tercih edilen ülkeler; Hindistan, Küba, Kosta Rika, Tayland, Singapur, Kolombiya, Malezya, Almanya ve Güney Kore’dir. Sağlık turizminde diş, göz, estetik, kalp-damar ve eklem protezleri, kısırlık tedavisi, tüp bebek, cerrahi girişimler ön plana çıkmaktadır. İleri teknolojili modern altyapıya sahip olması, sağlık bakım hizmetlerinin kalite standartlarının yüksek olması, ulaşım kolaylığı sağlık turizminde önde olan ülkelerin ortak özellikleridir. Avrupa Birliği ülkeleri başta olmak üzere bir çok gelişmiş ülkede; Yaşlı nüfusun fazla olması, Tatil alışkanlığı da olan bu turist kitlesinin gezerken aynı zamanda kronik hastalıklarına da çare bulma isteği olması, Ülkelerindeki sağlık maliyetleri yüksek olması, Tedavi için uzun süre beklemek zorunda olmaları Az gelişmiş ülkelerde de, sağlık sistemlerinin yeterli düzeyde olmaması gibi sebepler ülkemizin sağlık turizminde sahip olduğu fırsatlar olarak değerlendirilebilmektedir. Ülkemizin coğrafi konumunun avantajı da sektör için önemlidir. 12 AR&GE BÜLTEN 2014 TEMMUZ – SEKTÖREL Sağlık turizmi; Termal Turizm Medikal Turizm Yaşlı ve Engelli Turizmi kavramlarını barındırmaktadır. Ayrıca uluslararası hasta sınıflaması Sağlık Bakanlığı tarafından aşağıdaki şekilde yapılmıştır; İkamet ettiği yerden başka bir yere sağlık kazanmak amacıyla seyahat eden kişilere “Medikal Turist”, Tatilleri esnasında acil veya plansız sağlık hizmeti almak zorunda kalan turistlere “Turistin Sağlığı Kapsamında Hizmet Alan Hasta”, Sağlık Bakanlığının da bazı ülkelerle sağlıkla ilgili birçok alanda yapmış olduğu ikili anlaşmalar kapsamında Türkiye’ye gelen kişilere “Sağlık Alanında İkili Anlaşmalı Ülkelerden Gelen Hasta”, Sosyal güvenlik kuruluşları arası anlaşma kapsamında birbirlerinin sağlık hizmetleri olanaklarından yararlanma amacıyla Türkiye’ye gelen kişilere “Sosyal Güvenlik Kurumuyla Anlaşmalı Ülkelerden Gelen Hasta” denilmektedir. Sağlık turizminde ülkemiz son yıllarda atağa geçmiştir. Son yıllarda yapılan yatırımlarla, sağlık turizmi alanında daha çok söz sahibi olunmaktadır. 2008 yılında 74 bin, 2009 yılında 94 bin, 2010 yılında 110 bin, 2011 yılında 156 bin olan sağlık turisti sayısı 2012 yılında 262 bine ulaşmıştır. Bu sayının 218 bini özel sağlık kuruluşlarına gelmiş olup, 43 bini kamu sağlık kuruluşlarına gelmiştir. İleriki yıllarda bu sayının artması beklenmektedir. 2011 yılında ülkelere göre bakıldığında ülkemize sağlık turizmi ile gelen ülkeler arasında ilk 10 sırada Almanya, Bulgaristan, Azerbeycan, Irak, Romanya, Libya, İngiltere, Hollanda, Rusya ve ABD gelmektedir. Türkiye Onuncu Kalkınma Planı 2014-2018: Sağlık Turizminin Geliştirilmesi Programında program hedefleri arasında; Termal turizmde 100.000 yatak kapasitesinin oluşturulması, Termal turizmde 1.500.000 (600.000 tedavi amaçlı) yabancı termal turiste hizmet sunulması, Termal turizmde 3 milyar dolar gelir elde edilmesi, Medikal turizmde dünyanın ilk 5 destinasyonu içerisinde olunması, 750.000 medikal yabancı hastanın tedavi edilmesi, Mmedikal turizmde 5,6 milyar dolar gelir elde edilmesi, 13 AR&GE BÜLTEN 2014 TEMMUZ – SEKTÖREL İleri yaş turizminde 10 bin yatak kapasitesi oluşturulması, İleri yaş turizminde 150.000 yabancı turistin ülkemizi ziyaret etmesi, İleri yaş turizminde 750 milyon dolar gelir elde edilmesi hususları yer almaktadır. Ülkemize gelen medikal turistler daha çok göz hastalıkları, ortopedi ve travmatoloji, iç hastalıkları, kulak, burun ve boğaz hastalıkları ve kadın hastalıkları ve doğum ile genel cerrahi kliniklerini ve onkoloji branşını tercih etmektedirler. İzmir sağlık turizmi açısından yeterli iklime sahiptir. Dünya Turizm Örgütü 2015 yılında, sağlık amaçlı seyahat edecek kişi sayısının 20 milyon kişiye ulaşacağını belirtmektedir. Günümüz itibariyle dünya sağlık turizmi hacmi 100 milyar dolardır. İzmir turizm potansiyeline sahip bir kenttir. Gelen turist sayılarına bakıldığında MayısEkim döneminde İzmir’e turistlerin daha yoğun olarak geldiği gözlenmektedir. Sağlık turizmindeki turistlerin hem tedavi hem de tatil amacı olduğu için beklentileri, aynı zamanda yarattığı katma değer de yüksektir. Sağlık turizmi döviz kazandırıcı önemli bir faaliyet olup, turizm potansiyeli bulunan bir kent olarak İzmir’in diğer alternatif turizm türleri ile cazibesinin artırılması, yılın 12 ayında turizmin canlanmasını sağlayacaktır. Sağlık turizminde karşılaşılan riskler; Bilgiye erişimde yaşanan sıkıntılar, İletişim sıkıntısı, Tecrübesiz veya yeterli tecrübeye sahip olmayan kişilerin sektöre dahil olmaları, Tedavi öncesi ve sonrası hizmette yaşanan sıkıntılar, Mevzuatın yeterli olmayışı, Destek verilmemesi, Tedavi konusunda (artılar-eksiler) hastaların doğru bir şekilde bilgilendirilmemeleri, Kültürler arası uyuşmazlık, Uluslararası standartlara uyumda problem yaşama, Tedavi için yurtdışını tercih etmede yaşanan zorluklar, olarak sayılmaktadır. Bilgiye erişimde yaşanan sıkıntılar ve iletişim sıkıntısı konusunda başka bir ülkeye tedavi amacıyla giden bir hastanın özel durum ve talepleri “Uluslararası Hasta Birimi” tarafından karşılanmaktadır. Sağlık Bakanlığı’na bağlı, 7 gün 24 saat hizmet veren Çağrı Merkezi’nde Almanca, Arapça, İngilizce ve Rusça dillerinde hizmet verilmektedir. 14 AR&GE BÜLTEN 2014 TEMMUZ – SEKTÖREL Ülkemizde mevzuat alanında ve destek verilmesi aşamasında son yıllarda olumlu adımlar gözlenmiştir. T.C. Sağlık Bakanlığı Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü 26.09.2013 tarihli “Konaklama Tesisleri Bünyesinde Kurulacak Sağlık Tesisleri” konulu genelgede; Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan işletme veya yatırım belgesi almış konaklama tesislerinde açılacak sağlık üniteleri başvuruları ve işleyişine ilişkin hususlar yer almaktadır. Konaklama tesisinin bulunduğu ilde faaliyet gösteren herhangi bir özel sağlık kuruluşuna bağlı olarak, bu özel sağlık kuruluşunun kadro ve kapasitesini kullanarak başvuru yapılabileceği, bir özel sağlık kuruluşunun, en fazla kadrolu hekim sayısı kadar konaklama tesisinde sağlık ünitesi açabileceği, bağımsız olarak açılmak istenen sağlık ünitelerinin planlama kapsamında ve hekim sorumluluğunda kurulup işletilebileceği ve her iki işletme türünde başvuru koşulları ve açılma şartlarına ve denetimine ilişkin hususlar belirtilmiştir. İlgili genelgeye göre, konaklama tesisinde açılacak sağlık ünitesi ve birimler, sadece konaklama tesisinde konaklayanlara sağlık hizmeti sunabilecektir, konaklama tesisinde konaklayan kişiler dışındakilere bu kapsamda hizmet verilemeyecektir. 23.07.2013 tarihli ve 25541 sayılı Bakan Onayı ile yürürlüğe konulan “Sağlık Turizmi ve Turist Sağlığı Kapsamında Sunulacak Sağlık Hizmetleri Hakkında Yönerge”de ülkemize yurtdışından gelen uluslararası hastalar ile turistlere, kamu ve özel sağlık kuruluşlarında sunulacak sağlık hizmetlerinin usul ve esaslarının belirlenmesi amaçlanmıştır. Yönerge, 31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’na tabi olmayan; yurtdışında ikamet eden ve Türkiye’de oturma izni almamış, ülkemize belirli bir süre için eğitim amacı dışında yasal yollarla giriş yapmış olan kişilere sunulacak sağlık hizmetlerini kapsamaktadır. 31 Aralık 2012 tarih ve 28514 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan “Kurumlar Vergisi Genel Tebliği” (Seri No: 7)’de; 10.5. no’lu “Türkiye’den yurtdışı mukimi kişi ve kurumlara verilen hizmetler” bölümünde; 15 AR&GE BÜLTEN 2014 TEMMUZ – SEKTÖREL 6322 sayılı Kanunla Kurumlar Vergisi Kanununun 10’uncu maddesine eklenen (ğ) bendi ile 15/6/2012 tarihinden itibaren uygulanmak üzere Türkiye’de yerleşmiş olmayan kişilerle, iş yeri, kanuni ve iş merkezi yurt dışında bulunanlara Türkiye’de verilen ve münhasıran yurt dışında yararlanılan mimarlık, mühendislik, tasarım, yazılım, tıbbi raporlama, muhasebe kaydı tutma, çağrı merkezi ve veri saklama hizmeti alanlarında faaliyette bulunan hizmet işletmeleriyle ilgili bakanlığın izni ve denetimine tabi olarak eğitim ve sağlık alanında faaliyet gösteren ve Türkiye’de yerleşmiş olmayan kişilere hizmet veren işletmelerin münhasıran bu faaliyetlerinden elde ettikleri kazancın % 50’sinin beyan edilen kurum kazancından indirilebileceği hüküm altına alındığı ifade edilmiştir. Ayrıca söz konusu tebliğin 10.5.2.1. “İndirimden faydalanabilecek şirketlerin ana sözleşmelerinde yazılı esas faaliyet konusu” bölümünde; Sağlık Bakanlığınca ruhsatlandırılmış olmak şartıyla sağlık turizmi ile uğraşan işletmelerin de indirimden faydalanmasının mümkün olduğu ifade edilmiştir. 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 89. Maddesinde 15.06.2012 tarihinde yapılan bir değişiklik ile ilgili bakanlığın izni ve denetimine tabi olarak eğitim ve sağlık alanında faaliyet gösteren ve Türkiye'de yerleşmiş olmayan kişilere hizmet veren işletmelerin münhasıran bu faaliyetlerinden elde ettikleri kazancın % 50'si gelir vergisi matrahının tespitinde, gelir vergisi beyannamesinde bildirilecek gelirlerden indirilmektedir. Ekonomi Bakanlığı’nın 2012 yılında yayınladığı “Döviz Kazandırıcı Hizmet Ticaretinin Desteklenmesi” tebliği kapsamında sağlık turizmi sektöründe faaliyet gösteren kurumlara verilen desteklere yer verilmiştir. Pazara giriş desteği kapsamında, sağlık kuruluşları, sağlık turizmi şirketleri veya işbirliği kuruluşlarının sektör, ülke, uluslararası mevzuat veya yatırım konularında satın alacakları veya hazırlatacakları raporlara ilişkin giderler; sağlık turizmi şirketleri ve sağlık kuruluşları için % 60 oranında ve yıllık toplam en fazla 100.000 ABD Doları tutarında, işbirliği kuruluşları için % 70 oranında ve yıllık toplam en fazla 300.000 ABD Doları tutarında karşılanır. Yurt dışı tanıtım desteği kapsamında, yurt dışında düzenlenen fuar, kongre, konferans ve/veya bağımsız tanıtım programı kapsamında yapılan tanıtımlara ilişkin sponsorluk, reklam, tanıtım, danışmanlık, katılım ve organizasyon giderleri; sağlık kuruluşları veya sağlık turizmi şirketleri için % 50 oranında ve yıllık toplam en fazla 300.000 ABD Doları tutarında, işbirliği kuruluşları için %70 oranında ve yıllık toplam en fazla 500.000 ABD Doları tutarında karşılanır. 16 AR&GE BÜLTEN 2014 TEMMUZ – SEKTÖREL Sağlık kuruluşları, sağlık turizmi şirketleri ve işbirliği kuruluşlarının yurt dışında düzenlenen fuar, kongre veya konferanslara ilişkin katılım maliyetleri; etkinlik başına % 70 oranında ve en fazla 15.000 ABD Doları tutarında karşılanır. Sağlık kuruluşları, sağlık turizmi şirketleri ve işbirliği kuruluşlarının arama motorlarında yapacakları, arama ağı reklamları da dâhil olmak üzere reklam ve tanıtım giderleri; % 50 oranında ve sağlık kuruluşu, sağlık turizmi şirketi veya işbirliği kuruluşu başına yıllık en fazla 100.000 ABD Doları tutarında karşılanır. Yurt dışı birim desteği kapsamında, sağlık kuruluşlarının, sağlık turizmi şirketlerinin veya işbirliği kuruluşlarının doğrudan veya yurt dışında faaliyet gösteren şirketleri ya da şubeleri aracılığıyla açtıkları birimlerin kira giderleri 4 (dört) yıl süresince karşılanır. Bu madde kapsamında; sağlık kuruluşları ve sağlık turizmi şirketleri her bir birim başına % 60 oranında ve yıllık en fazla 200.000 ABD Doları tutarında, işbirliği kuruluşları her birim başına % 70 oranında ve yıllık 300.000 ABD Doları tutarında desteklenir. Belgelendirme desteği kapsamında, sağlık kuruluşlarının uluslararası teknik mevzuata uyum sağlamak veya yurt dışı pazarlara girmek amacıyla aldıkları belge, sertifika veya akreditasyona ilişkin alım, yenileme ve danışmanlık giderleri; her bir belge, sertifika veya akreditasyon türü için % 50 oranında ve en fazla 50.000 ABD Doları tutarında karşılanır. Ticaret heyeti ve alım heyeti destekleri kapsamında, bir ticaret heyeti veya alım heyeti programı kapsamında; her bir katılımcının ulaşım ve konaklama giderleri ile programa ilişkin reklam, pazarlama, danışmanlık, tanıtım ve organizasyon giderleri % 70 oranında ve program başına en fazla 150.000 ABD Doları tutarında karşılanır. Danışmanlık desteği kapsamında, sağlık turizmi şirketleri veya sağlık kuruluşlarının Bakanlığın ön onay verdiği konularda satın aldıkları danışmanlık hizmetlerine ilişkin giderler % 50 oranında ve yıllık en fazla 200.000 ABD Doları tutarında karşılanır. T.C. Sağlık Bakanlığı Tedavi Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından 13/06/2011 tarihinde yayınlanan “Sağlık Turizmi ve Turistin Sağlığı Kapsamında Sunulacak Sağlık Hizmetleri” konulu 2011/41 no’lu genelgede; Yurt dışında yaşayanlara ve ülkemizi ziyaret eden turistlere birçok hastanemizde sağlık hizmeti sunma imkânımız bulunduğu ve bu tür sağlık hizmetleri talep edenlere, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ve milletler arası ikili anlaşmalar kapsamının dışında farklı prensiplerde sağlık hizmeti sunulmasının uygun ve gerekli görüldüğü ifade edilmiştir. 17 AR&GE BÜLTEN 2014 TEMMUZ – SEKTÖREL Söz konusu genelge kapsamında sağlık hizmeti sunulacak kişilerin aşağıda belirtilen Sağlık Turizmi kapsamında sağlık hizmeti almak için yurtdışından ülkemizi tercih eden kişiler ve ülkemize turizm amaçlı gelen turistlerin tatilleri esnasında yeni gelişen acil tedaviyi gerektiren Turistin Sağlığı kapsamında sağlık hizmetleri alacak kişiler olarak iki ana başlıkta değerlendirileceği belirtilmiş ve bu kapsamda yapılacak iş ve işlemler ile ilgili düzenlemelere yer verilmiştir. Sağlık Bakanlığı Sağlık Turizmi Daire Başkanlığı tarafından yayınlanan 2012 yılı Faaliyet Raporunda devam eden mevzuat çalışmaları olarak; Sağlık Serbest yönetmeliği, Aracı kurumlar ve sağlık turizmi süreçleri mevzuatı, Kür ve rehabilitasyon hizmetleri mevzuatı ve medikal SPA mevzuatı, Nihai olarak genel ve geniş kapsamlı sağlık turizminin usul ve esaslarını belirleyen genel bir yönetmelik olarak maddelenmiştir. Yabancı hastalara hizmet vermek için planlanan Sağlık Serbest Bölgelerinde, işletmeciler için birçok vergi avantajı imkanı bulunabilecek (SSK primi, KDV, kurumlar vergisi vb vergilerden muafiyet) ve yatırımcı için ucuz altyapı ve yatırım imkanı sağlanacaktır. Sağlık Serbest Bölgelerinin avantajları arasında ayrıca; Başvuru ve faaliyet süresince her türlü bürokrasi en aza indirilir, Serbest bölgede sağlanan teşvik ve avantajlardan yerli ve yabancı bütün yatırımcılar eşit olarak yararlanır, Ülkemizdeki bazı mevzuatlar serbest bölgede uygulanmayabilir, % 100 yabancı yatırımcı gelebilir maddeleri yer almaktadır. Sonuç olarak; sağlık turizmi döviz kazandırıcı önemli bir faaliyettir, ülkemizin cari açığına destek olabilecek bir kaynaktır. Dünyada turizm pastasından pay alan ülke sayısı giderek artmakta, bu noktada ürün çeşitliliğine gidip, kendilerini farklılaştıracak yeni yöntemler geliştiren kentler, ülkeler ön plana çıkabilecektir. Turizm sektöründe insanlar yeni arayışlar içerindedir ve alternatif turizm türlerine olan ilgi giderek artmaktadır. Turizm arzının doğru ve etkin bir şekilde kullanılması sektörü 12 ay canlı tutacak ve ülkemiz ekonomisine de artı bir değer olacaktır. Son yıllarda sağlık turizminde özellikle yatırım yapılması yönünde mevzuat ve teşvik anlamında olumlu gelişmeler göze çarpmaktadır, yatırımların uluslararası kurallara uygunluğunun yanı sıra sigorta mevzuatı, seyahat acentalarının işleyişi, tıbbi uyuşmazlıklarda ortaya çıkacak hukuki sorunların giderilmesi gibi konularda da çalışmalar yapılması, eksiklerin giderilmesi önem teşkil etmektedir. 18 AR&GE BÜLTEN 2014 TEMMUZ – SEKTÖREL Nitekim, Türkiye Onuncu Kalkınma Planı’nda 2014-2018: Sağlık Turizminin Geliştirilmesi Programında; program bileşenleri arasında “Sağlık Turizmine Yönelik Kurumsal ve Hukuki Altyapının Geliştirilmesi” hususu sektörün olumlu gidişatına ivme kazandıracaktır. Her sektörde olduğu gibi sağlık turizmi ile ilgili de hizmetlerin doğru planlanması, gerekli izinlerin verilmesi, sağlık turizmi ile ilgili iş ve işlemlerin ilgili kurum ve kuruluşlarla koordineli olarak yürütülmesi son derece önemlidir. Ayrıca ülkemizde sağlık turizminde ivme kazandırılması, sektörde lider ülke haline gelebilmesi, bu durumu sürdürebilmesi için; turizm sektörünü ilgilendiren tüm kurum ve kuruluşlar ile ilgili sağlık kuruluşlarının işbirliği yapması, sadece tıp alanında değil diğer birçok sektörde de (konaklama, ulaşım, sigorta, seyahat acenteleri, pazarlama..) atılım yapılması, sektörler arası entegrasyonun sağlanması gerekmektedir. Kaynaklar: www.saglik.gov.tr/saglikturizmi Sağlık Bakanlık Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü- Türkiye Medikal Turizm Değerlendirme Raporu 2012 T.C Sağlık Bakanlığı Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü Sağlık Turizmi Daire Başkanlığı Sağlık Turizmi 2012 Faaliyet Raporu T.C. Sağlık Bakanlığı “Sağlık Turizminde Süreçler Ve Aracı Kuruluşlar Araştırma Raporu” 2012 Sağlık Bakanlık Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü- Türkiye Medikal Turizm Değerlendirme Raporu 2013 Batı Akdeniz Kalkınma Ajansı- Sağlık Turizmi Sektör Raporu- Mayıs 2013 19