AĞRI ve İNFLAMASYON Yrd.Doç.Dr. Levent Yazmalar Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi FTR Anabilimdalı 30 Ekim 2013 1 AĞRI Ağrı tarihi insanlık tarihi kadar eskidir. 30 Ekim 2013 2 Uluslararası Ağrı Araştırmaları Teşkilatı (IASP) Tanımı • • • • • Vücudun herhangi bir yerinden kaynaklanan Bir doku harabiyetine bağlı olan /olmayan, Kişinin geçmişteki deneyimleriyle ilgili Hoş olmayan Emosyonel ve sensoriyal bir duyu 30 Ekim 2013 3 AĞRI • • • • Her zaman organik neden belirlenemeyebilir Psikolojik faktörlere bağlanması gerekmez Algılamada kişisel deneyim-çevre etkisi. Subjektif semptom 30 Ekim 2013 4 AĞRININ SINIFLANDIRILMASI Nörofizyolojik Süre Mekanizma Etiyolojik Bölgesel Ağrı •Nosiseptif -Somatik -Visseral •Nöropatik •Psikojenik •Kanser Ağrısı •Postherpetik Nevralji •Orak Hücre Anemisi •Artrit •Baş ağrısı •Yüz ağrısı •Bel Ağrısı •Pelvik Ağrı 30 Ekim 2013 •Akut •Kronik 5 AĞRI MERKEZLERİ VE AĞRI YOLLARI Nosiseptör: Ağrı reseptörü. Zararlı veya uzun süre etkilediğinde zararlı olabilecek uyarılara duyarlı reseptörler. Nosisepsiyon: Ağrının nosiseptöre ulaşmasıdır. Ağrının algılanması: Nosiseptif bilginin farkında olma halidir. Bu durum nosiseptif bilginin serebral kortekste derlenmesi ve işlenmesiyle olur. 30 Ekim 2013 6 AĞRININ KİMYASAL MEDİATÖRLERİ •Doku lezyonları oluşturacak kadar kuvvetli olan zararlı uyarılar birçok algojenik ve pro-enflamatuar kimyasal medyatörlerin salınımına yol açar. 30 Ekim 2013 7 AĞRININ KİMYASAL MEDİATÖRLERİ • Bradikinin; Adelta ve C tipi lifleri direkt uyarır. Prostaglandin yapım ve salınımını arttırır. Plazma kininojenden üretilir. • Serotonin; Nosiseptörleri duyarlılaştırır. Trombositlerden salınır. • Histamin; Nosiseptörleri duyarlılaştırır. Mastositler, bazofiller ve trombositlerden salınır. • P maddesi;Venüllerde dilatasyona yol açar Histamin salınımını tetikler. Dokularda yapılan bir polipeptit. • Prostaglandinler ve lökotrienler; Hasarlı doku hücrelerinden sentezlenir. 30 Ekim 2013 8 Ağrı algılama basamakları • • • • Transdüksiyon Transmisyon Modulasyon persepsiyon Transdüksiyon • Spesifik duyu organı/reseptörü uyaran bir enerji • Bu enerjinin başka bir enerjiye dönüşümü 30 Ekim 2013 10 Transmisyon Bilinçli aktive için reseptörden duyunun M. Spinalise gitmesi ve yukarıya giden ve Talamus ve kortekse giden resiprokal bağlantıların tümü. 30 Ekim 2013 11 Transmisyon • Projeksiyon nöronlar • Lokal eksitatör ara nöronlar • İnhibitatör ara nöronlar 30 Ekim 2013 12 Eksitatör nörotransmitterler • • • • • Glutamat P maddesi Nörokinin A Kolesistokinin Nitrik Oksit(NO) 30 Ekim 2013 13 İnhibitör nörotransmitterler • • • • • • Endojen opioidler GABA Asetil Kolin Glisin Somatostatin Nörotensin 30 Ekim 2013 14 Modulasyon • Ağrının algılanması • Ağrıya cevap 30 Ekim 2013 15 Modulasyon • Reseptörden gelen uyarının perifer veya merkezde – Değişime uğraması. – Suprese edilmesi – düzenlenmesi • Modulasyon M. Spinalis seviyesinde olur. 30 Ekim 2013 16 Persepsiyon (algılama) • Supraspinal seviyede olur. • Korteks 30 Ekim 2013 17 AĞRI DUYUSU Ağrı duyusuna ait duyu organları vücudun tüm dokularında yer alan çıplak sinir uçlarıdır Ağrı impulsları merkezi sinir sistemine 2 lif sistemi ile aktarılır: • Bu nosiseptif sistemlerden biri 2-5 µm çapta ince, miyelinli Aδ liflerden yapılmış olup ileti hızı 12-30 m/s'dir • Diğeri 0.4-1.2 µm çaplı miyelinsiz C liflerinden kuruludur. Bunlara dorsal kök C lifleri adı verilir. Bu liflerin ileti hızı 0.5-2 m/s'dir – Ağrıyı ileten primer afferent lifler tarafından salgılanan sinaptik transmitter P maddesidir 30 Ekim 2013 18 NÖRON : Sinir Hücresi NÜKLEUS (Çekirdek) DENDRİTLER: Diğer nöronlardan sinir : uyarılarını alan kısa ve çatallanmış dallardır. AKSON: sinir uyarılarını ileten uzantılardır. RANVİER DÜĞÜMÜ KOLLATERALLER 30 Ekim 2013 19 İki nöron arasında informasyon alış verişinin sağlandığı bölgeye sinaps adı verilir Nörotransmiterler Postsinaptik reseptör Sinaptik vesikül Presinaptik Nöron (mesajı gönderen) Sinaptik Aralık Presinaptik reseptör Nörotransmiter Presinaptik etki 30 Ekim 2013 Metabolitler Nörotransmiter yıkımı Postsinaptik20 nöron(mesajı alan) SİNİR UYARILARININ OLUŞMASI (A) Normal istirahat potansiyeli, (B) Potansiyelin tersine dönmesi (C) İstirahat potansiyelinin yeniden oluşturulması şeklindedir. •Aksiyon potansiyeli kaynaklandığı noktadan başlayarak bütün nörona ve onun sonlanmalarına yayılır. 30 Ekim 2013 21 AĞRI MERKEZLERİ VE AĞRI YOLLARI Periferik düzey -reseptörler -sinir lifleri Merkezi düzey -spinotalamik traktuslar -serebral korteksin ilgili alanları 30 Ekim 2013 22 NÖRONLAR •Motor nöronlar: Beyin ve medulla spinalisten gelen mesajları istemli kaslara iletirler. •Duysal nöronlar: Duysal girdileri alırlar. (ağrılı, termal) •Assosiyatif nöronlar (İnternöronlar): Mesajları nörondan nörona iletirler. 30 Ekim 2013 23 AĞRININ ALGILANMASI •Deri veya derin dokulardaki (kaslar, iskelet, organlar) bütün reseptörler aferent sinir lifleriyle sinir merkezlerine (omurilik ve beyin) bağlıdır. Meissner Cisimciği Merkel Diski Krause Ampullası Pacini Cisimciği Ruffini Sonlanması 30 Ekim 2013 24 SİNİR LİFLERİ 3 gruba ayrılabilir: Primer, reseptörden omuriliğe uzananlar Sekonder, omurilikten talamusa uzananlar Tersiyer, talamustan serebral korteksin 30 Ekimilgili 2013 alanlarına uzananlar. 25 PRİMER AFFERENT LİFLER A Delta termoreseptör A Delta mekanonosiseptör C Delta multi-nodal nosiseptör 30 Ekim 2013 •Miyelinli •Yüksek ısıya •Mekanik uyaranlara duyarlı •Kuvvetli mekanik uyarıya •Keskin cisimlere duyarlı •Miyelinsiz •Mekanik, termal, kimyasal uyaranlara duyarlı •Ağrısız uyaranların iletimiyle ilişkili •Düşük – yoğunluklu ağrılı uyaranlara sensitize edilir 26 AĞRININ HİSSEDİLMESİ Serebral korteksin bir çok bölgesi ağrının hissedilmesiyle ilgilidir En önemlilerinden biri, santral sulkusun arkasına Üst Zeka yerleşmiş olan Primer Somatoduysal Korteks’tir. Primer somatoduysal korteksin, ağrının kaynağı ve yoğunluğunun ayrımının tek sorumlusu olduğuna inanılmaktadır. 30 Ekim 2013 Motor Duyu Primer somatoduysal korteks İşitme Duyu Konuşma Görsel 27 Ağrı yolları 30 Ekim 2013 28 NOSİSEPTÖR KONSANTRASYONU YÜKSEK ALANLAR 1. 2. 3. 4. 5. 6. 7. 30 Ekim 2013 Mukozal membranlar Periosteum Derin fasya Ligamentler Eklem kapsülleri Kornea Subkutanöz doku 29 NOSİSEPTÖR KONSANTRASYONU ORTA ALANLAR 1. İskelet Kası 2. Kalp Kası 3. Düz Kas 30 Ekim 2013 30 NOSİSEPTÖR KONSANTRASYONU DÜŞÜK ALANLAR 1. Kemik 2. Kıkırdak 3. Kemik İliği 30 Ekim 2013 31 Ağrının Değerlendirilmesi-1 • Hekime götüren en önemli semptom • Subjektif bir durum – – – – – – Kişisel deneyimler Kültürel Ekonomik Sosyal Çevresel Ailesel 30 Ekim 2013 32 Ağrının Değerlendirilmesi-2 Ağrı gerçekten var mı? Ağrının özellikleri nelerdir? Yeri-yayılması Süresi Ağrı paterni Başlatan-tetikleyen faktörler Artıran azaltan faktörler Şiddeti Kalitesi 30 Ekim 2013 33 Ağrının Değerlendirilmesi-3 Ağrıyı başlatan neden var mı? Ağrının günlük aktivitelere etkisi Ağrıya eşlik eden diğer semptomlar Diğer sistem sorgulaması 30 Ekim 2013 34 Ağrıyı Objektif Değerlendirme Amacı • • • • • Doğru tanı Doğru tedavi Gerekli süre ve dozda tedavi Tedavi etkinliğini belirleme Ağrıyı etkileyen faktörleri belirleme • Tedavi boyunca ağrı seviyesindeki değişiklikleri belirleme 30 Ekim 2013 35 Ağrı Ölçüm Yöntemleri • • • • • Algometre McGill ağrı sorgulama formu Ağrı haritası Ağrı günlüğü VAS – Ağrı yok----------------- Dayanılmaz ağrı 30 Ekim 2013 36 AĞRI ŞİDDETİNİN BELİRLENMESİ GÖRSEL ÖLÇÜT ( VAS ) Dayanılmaz Ağrı Ağrı yok SAYISAL ÖLÇÜT SÖZEL ÖLÇÜT 30 Ekim 2013 0 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 Yok – az şiddetli - orta şiddetli - çok şiddetli - dayanılmaz 37 Enflamasyon 30 Ekim 2013 Zararlı herhangi bir nedene karşı vücudun verdiği cevap Dokuda oluşan hasara karşı vücudun yerel cevabı 38 AĞRI TEDAVİSİ SİSTEMİK GİRİŞİMSEL İSTENMEYEN ETKİLER 30 Ekim 2013 ! 39 Enflamasyon yanıtı belirleyenler 30 Ekim 2013 Etkenin gücü Temas süresi Olayın genişliği –lokalizasyonu Bölgenin damarlanması Hastanın genel durumu Yapılan tedavi 40 30 Ekim 2013 41 30 Ekim 2013 42 30 Ekim 2013 43 30 Ekim 2013 44 Ateş ve akut faz reaktanları-1 • Ateş, eksojen pirojene karşı doku hasarının bulunduğu bölgeden salınan proenflamtuvar sitokinlerin (IL-1, IL-6, TNF-alfa gibi ) PGE2 aracılığı ile oluşturduğu bir yanıttır. • Ateş organizmada zararlı etkene karşı nonimmün ve sellüler immün savunma mekanizmalarının harekete geçtiğinin bir göstergesidir. 30 Ekim 2013 45 Ateş ve akut faz reaktanları-2 • Salınan sitokinler KC parenkim hücrelerini uyararak değişik mekanizmalarla organizmanın non- spesifik savunmasına katkıda bulunan antitripsin, antikimotripsin, seruloplazmin, kompleman 3 (C3), fibrinojen, CRP, ferritin gibi akut faz reaktanlarının sentezlenmesine katkıda bulunurlar. 30 Ekim 2013 46 Akut faz proteinlerin fonksiyonu • Patojenlerin fagositozunu kolaylaştırır. • Doku hasarını önlerler • Hasar gören dokularda tamire yardımcı olurlar. 30 Ekim 2013 47 Fagositler ve NK hücreler • Kan monositleri, doku makrofajları, nötrofiller gibi güçlü fagositler, mikroorganizmaları fagosite ederek onları öldüren hücrelerdir. Fc yüzey reseptörleri taşırlar ve lizozomal granüllere sahiptirler. Direkt sitotoksik etkilerini apopitoz aracılığı ile yaptığı sanılmaktadır. • Fagositik aktivitesi olmayan NK hücreleri fungus, protozoon ve özellikle virüslere ve tümör hücrelerine saldırarak onları tahrip ederler. 30 Ekim 2013 48 Fagositoz ve inflamasyon-1 • Fagositoz mikroorganizmaların/yabancı maddelerin görevli fagositler içine alınarak parçalanması ve sindirilmesi olayıdır. • Mikroorganizmaların fagositlere bağlanmasını kolaylaştıran antikorlara opsonin , bu olaya opsonizasyon denir. • Öldürme işi esas olarak “süperoksid- miyeloperoksidaz” sisteminin kombine çalışmasıyla patlayıcı karakterdeki “respitarory burst” olayları sonucu oluşan güçlü oksijen radikalleri tarafından yapılır. Öldürülen organizmalar litik enzimlerle parçalanıp dağıtılır. • Bu sistemin zayıf olduğu kişilerde her zaman öldürme olmayabilir. Örn. klamidia, riketsiya ölmeden uzun süre makrofajlarda canlı kalabilir. 30 Ekim 2013 49 Fagositoz ve inflamasyon-2 • • 30 Ekim 2013 İnflamasyon, çeşitli etkenlerin neden olduğu doku hasarlarına karşı organizmanın selüler ve humoral düzeydeki güçlü ve abartılmış fizyolojik yanıtlarıdır. Amacı; etkeni (bakteri gibi) ve ortaya çıkan ürünleri (immün kompleks gibi) ortadan kaldırmak, etkeni olduğu yerde sınırlı tutmak ve kontrol sağlandıktan sonra doku hasarının tamir ve yenilenmesine olanak sağlamaktır. 50 İnflamasyon Dört klasik belirtisi – – – – – kolor (yerel ısı artışı), dolor (yerel ağrı), rubor (yerel kızarıklık), tumor (yerel şişlik), ve fonctio laesa (fonk.kısıtlanması) 30 Ekim 2013 51 Mikroorganizmaları tanıma yeteneğine sahip anahtar hücreler lenfositlerdir. Lenfositlerin iki tipi vardır. 1. T- hücreleri: timus’da gelişir 2. B- hücreleri: kemik iliğinde gelişir 30 Ekim 2013 52 Ekstraselüler mikroorganizmaların eliminasyonu-1 • • • • • B- hücreleri infeksiyona yanıtta sentezlediği antikorları kullanır. İnfeksiyon etkeni ile ilk karşılaşıldığında kanda antikor yoktur. 7 - 10 gün sonra kanda düzeyi yükselir ve pik yaptıktan sonra baseline’a düşer (primer yanıt). Aynı etken ile bir daha karşılaşıldığında 24 saat içinde kanda pik düzeye ulaşır (sekonder yanıt). Antikorlar bakterinin yüzey yapılarını (protein/karbonhidrat/lipid) tanır. 30 Ekim 2013 53 Ekstraselüler mikroorganizmaların eliminasyonu-2 Antikorlar çözünürdür ve ekstraselüler mikroorganizmaları etkilemek için dokulara difüze olabilirler. Mikroorganizmalara bağlanan antikorlar, onları elimine etmek için iki efektör mekanizmayı aktive eder: 1. Kompleman sistemin aktivasyonu: Bakteriyal lizis/ opsonizasyon 2. Fagozitoz: İntraselüler öldürme 30 Ekim 2013 54 Makrofajlarda uzun süre yaşayan mikroorganizmaların eliminasyonu Antikorlar ve kompleman sistem belirli bakterileri yok edebilirler, ancak makrofajlarda yaşayıp çoğalabilen “Mikobakteriyum tüberkülozis” gibi bazı mikroorganizmaları öldüremezler. Bunların eliminasyonu T - Helper hücreleri kullanılarak yapılabilir. Bu hücreler T -hücre antijen reseptörlerini kullanarak intraselüler bakteri içeren makrofajları tanıyabilirler. Bunlar, makrofajların bakteriyal öldürme mekanizmalarını stimüle eden sitokinleri salgılamalarına yardım ederler. 30 Ekim 2013 55 FİBRİNOJEN • • • • Geç yükselir. İnflamasyon geçtikten sonra hemen düşmez. Saklanmış plazmada bakılamaz. Yükselmesi, sedimantasyon hızındaki yükselmeden sorumlu faktör. 30 Ekim 2013 56 Eritrosit Sedimentasyon Hızı (ESH) Yaş Yaş+10 30 Ekim 2013 Yükselten nedenler: • Fibrinogen • Albumin/Globulin • Anemi 57 ESH’nın klinik kullanımı • Avantajları: Ucuz ve kolay • Genel olarak hastalık aktivasyonu ile korelasyon gösterir (RA, sistemik vaskülitler). • Polimiyaljia romatika ve temporal arteritin tanısında ve izleminde kullanılan parametrelerden biri 30 Ekim 2013 58 ESH’nın klinik kullanımı • Asemptomatik kişilerde tarama testi olarak kullanılmamalı • Nedeni bilinmeyen bir ESH yüksekliğinde hastanın öykü ve fizik bakısına uygun testler yapılıp birkaç ay sonra tekrarlanmalı 30 Ekim 2013 59 C-reaktif protein (CRP) • Hastalık aktivitesinin saptanmasında daha iyi bir belirleyici – Yaş, – Hb düzeyi, – Ig düzeyi gibi faktörlerden etkilenmez. 30 Ekim 2013 60 30 Ekim 2013 61 Romatoid Faktör (RF) IgM RF •BDH: RA, SLE, MBDH, SjS, PM/DM •İnfeksiyonlar: IgG Fc İnceleme yöntemleri Latex agg Nefelometri ELISA 30 Ekim 2013 İnfektif endokardit, Tbc, Sy, Lepra, Kr. Hepatit, Kala azar •Diğer: Kc S, Sarkoidoz, İnterstisyel AC Fibrozisi, Waldenström, kriyoglobulinemi 62