Birleşik Arap Emirlikleri Ekonomisinin Temel Özellikleri

advertisement
İnceleme
Dünya Bankası’nın yaptığı kişi başına GSMG sınıflandırmasına göre Birleşik Arap Emirlikleri yüksek gelirli ülkeler grubunda yer almaktadır.
Birleşik Arap Emirlikleri Ekonomisinin Temel
Özellikleri
Basic Characteristics of United Arab Emirates’ Economy
Harun ÖZTÜRKLER
Abstract
United Arab Emirates have an open economy with a high per capita income and a sizable annual trade
surplus. In fact, United Arab Emirates’ economy is one of the largest emerging economies in the region as it
ranks second to the Saudi Arabian economy. Thirty years ago it was one of the least developed countries of
the world. Today, it has achieved an income level comparable to that of the industrialized nations. According to the World Bank country grouping on the basis of per capita income, it is among high income countries. United Arab Emirates’ economy can be characterized as an economy based on production and export of
energy resources. Therefore, although it has one of the most diversified economy in the Middle East, needs to
further diversify its production base. However, service sector also has an important role in both creating national income and employment. United Arab Emirates have a relatively high population rate of 3.1% (2011).
In addition, the country has a very high average labor force participation rate. On the other hand, even
though female, especially young female, unemployment rate is high, average unemployment rate is very low.
108
Temmuz 2012 - Cilt: 4 - Sayı: 43
İnceleme
Birleşik Arap Emirlikleri yüksek gelirli ülkeler grubunda yer almaktadır.
Kişi başına gelir ülkeler arası ekonomik refah kıyaslamasında sıklıkla
kullanılan bir göstergedir. Ancak kişi başına gelir bir ülke için iyi bir
kalkınmışlık göstergesi değildir.
Giriş
Bilindiği gibi Dünya Bankası (DB) (2012)1 ekonomileri çeşitli gelir gruplarına ayırmaktadır.
2010 yılı kişi başına gayrisafi milli gelir (GSMG)
bazlı sınıflamaya göre, 1,005$ veya daha az kişi
başına GSMG’e sahip olan ülkeler düşük gelirli, 1,006$ - 3,975$ arasında kişi başına GSMG’e
sahip olan ülkeler orta düşük, 3,976$ - 12,275$
arasında kişi başına GSMG’e sahip olan ülkeler
orta yüksek ve 12,276$’ın üzerinde kişi başına
GSMG’e sahip olan ülkeler ise yüksek gelirli ülkeler olarak sınıflandırılmaktadır. Bu sınıflandırmaya göre Birleşik Arap Emirlikleri yüksek gelirli
ülkeler grubunda yer almaktadır. Kişi başına gelir
ülkeler arası ekonomik refah kıyaslamasında sıklıkla kullanılan bir göstergedir. Ancak kişi başına
gelir bir ülke için iyi bir kalkınmışlık göstergesi
değildir. Ekonomik kalkınma ülkenin sahip olduğu üretim faktörleri; emek, sermaye, girişimci ve
doğal kaynakların miktar ve niteliği ve teknoloji
düzeyi ve teknoloji üretim kapasitesi ile birlikte
tarım, sanayi ve hizmetler ana sektörlerinin oluşturduğu ekonomik yapının bir fonksiyonudur.
Bu çerçevede bu yazının bir amacı, kişi başına
GSMG dışındaki diğer temel makroekonomik
verilerden de yararlanarak Birleşik Arap Emirlikleri ekonomisinin yapısı ve gelişmişlik düzeyi
hakkında bir değerlendirme yapmaktır.
Birleşik Arap Emirlikleri Ekonomisinin
Temel Yapısal Özellikleri
Bir ülke ekonomisinin temel yapısal özelliği denilince akla gelen ilk gösterge, o ülke gayrisafi
yurtiçi hasılasının (GSYH) üretiminde ve ülkedeki toplam istihdamın yaratılmasında ana
sektörler olarak adlandırdığımız tarım, sanayi
ve hizmetler sektörlerinin katkılarıdır. Tablo 1,
Birleşik Arap Emirlikleri’nde 2006-2009 dönemi
için ana sektörlerin GSYH içerisindeki paylarını yansıtmaktadır. Bugünün gelişmiş ülkelerinde tarım sektörünün payı %5’in önemli ölçüde
altındadır. Tablo 1’den de görülebileceği gibi,
bu yönüyle değerlendirildiğinde Birleşik Arap
Emirlikleri’nin ekonomik yapısı gelişmiş ülke
ekonomik yapılarına benzerlik göstermektedir.
Dahası, tarım sektörünün GSYH’ya katkısının
ihmal edilebilir olduğu ileri sürülebilir. Ancak,
bir ülkenin temel tarımsal ürün ihtiyacında kendisine yeterliliğinin stratejik bir öneme sahip
olduğu unutulmamalıdır. Öte yandan, sanayi ve
hizmetler sektörleri payları dikkate alındığında
Birleşik Arap Emirlikleri ekonomik yapısının
oldukça olağandışı olduğu görülmektedir. Gelişmiş ülkelerde sanayi sektörünün GSYH içerisindeki payı üçte birden daha az iken, Birleşik
Arap Emirlikleri’nde bu pay incelenen dönemde
ortalama olarak %56,1, yani yaklaşık olarak üçte
iki düzeyindedir. Bu olağan dışı görüntünün nedeni enerji sektörünün büyük ölçüde sanayi sektörü içerisinde addedilmiş olmasıdır. Hizmetler
sektörü ise bir türev sektördür. Yani bu sektörün
gelişmesi sanayi sektörünün gelişmesine ve dahası ekonominin belli bir düzeyin üzerinde kişi
başına gelir yaratma kapasitesine bağlıdır. Bu
çerçevede hizmet sektörünün payı bir diğer gelişmişlik göstergesi olarak alınmaktadır. İncelen
dönem için hizmetler sektörünün payı ortalama
olarak %43,0’dır. Bu oran Birleşik Arap Emirlikleri ekonomisinin enerji sektörü kaynakları anlamında zengin olmasına karşın, turizm başta olmak üzere gelişmiş bir hizmet sektörüne ve belli
ölçüde çeşitlenmiş bir yapıya sahip olduğunun iyi
bir göstergesidir.
Temmuz 2012 - Cilt: 4 - Sayı: 43
109
İnceleme
Birleşik Arap Emirlikleri ekonomisi, enerji sektörü kaynakları yanında, turizm gibi gelişmiş bir hizmet sektöründe de önemli bir yere sahiptir.
Tablo 1: Ana Sektörlerin Gayri Safi Yurtiçi Hasıla
İçindeki Payları (%)
Gösterge
2006
2007
2008
2009
Tarım
1,1
1,0
0,8
1,0
Sanayi
57,9
54,8
58,1
53,4
Hizmetler
41,0
44,2
41,1
45,6
Kaynak: Dünya Bankası Veri Tabanından derlenmiştir: http://databank.worldbank.org
Ana sektörlerin toplam istihdam içerisindeki
payı bir ülke ekonomisinin yapısının bir diğer
önemli göstergesidir. Tablo 2, istihdamın ana
sektörlere dağılımını yansıtmaktadır. Sektörlerin
istihdama katkıları göz önüne alındığında, sanayi
ve hizmetler sektörleri için GSYH’ya katkılarından farklı bir resim ortaya çıkmaktadır. Tarım
sektörünün istihdama katkısı, GSYH’ya katkısı
gibi oldukça düşük bir düzeydedir. Öte yandan
sanayi ve hizmetler sektörleri istihdam bağlamında yer değiştirmektedirler: Hizmetler sektörünün istihdama katkısı dikkate alındığında
Birleşik Arap Emirlikleri ekonomisinin büyük ölçüde hizmet sektörü temelli bir yapıya sahip olduğu görüntüsü ortaya çıkmaktadır. Sanayi sek-
110
Temmuz 2012 - Cilt: 4 - Sayı: 43
törünün ise GSYH’nın yaratılmasına katkısı üçte
ikiden daha çok, istihdama katkısı ise ortalama
olarak ancak dörtte bir düzeyindedir. Sanayi sektörünün istihdama katkısının neden GSYH’ya
katkısının gerisinde kaldığını, enerji sektörünün
sanayi sektörü içinde ele alındığı ve enerji sektörünün sermaye yoğun bir sektör olduğu olguları
ile açıklayabiliriz.
Tablo 2: Ana Sektörlerin İstihdam İçindeki Payları (%)
Gösterge
2008
Tarım
4.2
Sanayi
24.3
Hizmetler
71.5
Kaynak: Dünya Bankası Veri Tabanından derlenmiştir: http://databank.worldbank.org
Tablo 1 ve Tablo 2’nin yansıttığı ekonomik yapının ortaya çıkardığı GSYH’ya ilişkin büyüklükler Tablo 3’de verilmektedir. Tablo 3’ün yansıttığı önemli bilgiler söz konusudur. Bunların
ilki, Birleşik Arap Emirlikleri ekonomisinin 2008
global ekonomik krizden önemli ölçüde etkilendiğidir. Bunun iki temel nedeni vardır. Birleşik
Arap Emirlikleri ekonomisinde petrol ve doğal
İnceleme
gazın üretim ve ihracatının GSYH’nın yaratılmasındaki payı nedeniyle, global ekonomik krizin
dünya ekonomisinde ortaya çıkardığı daralma
nedeniyle enerji talebinin azalması, GSYH’nın
azalmasına neden olmuştur. 2010 yılında dünya
ekonomisinde görülen canlanma, Birleşik Arap
Emirlikleri ekonomisine de olumlu yansımış ve
ekonomik büyüme pozitife dönmüştür. Ayrıca,
hizmetler sektörü ürünlerinin talebinin gelir
esnekliği oldukça yüksektir. Birleşik Arap Emirlikleri ekonomisinde hizmetler sektörünün büyüklüğü ve dışa açık bir ekonomi olması onun
global ekonomik krizlere karşı kırılgan olmasına
neden olmaktadır. Tablo 3 bu kırılganlığı yansıtmaktadır. Tablo 3’ün yansıttığı bir başka bilgi,
az çeşitlenmiş, örneğin enerji kaynakları temelli
bir ekonomi ve dış ticaret yapısı, ekonominin bu
ürünlerin uluslararası piyasalarında ortaya çıkan
daralmaya da oldukça duyarlı olmasına neden
olmasıdır. Bunun anlamı, global krizin olumsuz
etkisinin hem miktar hem de fiyat kanalı ile ortaya çıkmasıdır. Bu durumun doğal bir sonucu ise
kişi başına GSYH’nın ve büyüme hızının büyük
dalgalanmalar göstermesidir.
Tablo 3: GSYH’ya İlişkin Büyüklükler
Gösterge
2006
2007
2008
2009
2010
GSYH (Milyar $)
222.1
258.2
314.8
270.3
297.6
GSYH Büyüme Hızı (%)
9,9
3,2
3,3
-1,6
1,4
Kişi Başına GSYH (Bin $)
47634
47757
50727
38960
39623
Kaynak: Dünya Bankası Veri Tabanından derlenmiştir: http://databank.worldbank.org
İşgücü piyasası hem bir ekonomik yapının yansıması hem de sonucudur. Tablo 4 bu çerçevede
değerlendirilmelidir. 2008 yılı verisi dikkate alındığında işgücüne katılım oranın oldukça yüksek
olduğu görülmektedir. Örneğin, aynı yıl için dünya işgücüne katılım oranı %64,6’dır. Ortadoğu ve
Kuzey Afrika ülkeleri için ise bu oran %47,4’dür.
Bu durum Birleşik Arap Emirlikleri’nin işgücüne
katılım oranının Ortadoğu ve Kuzey Afrika ülkeleri ortalamasından %50 daha fazla olduğunu
göstermektedir. Ancak işgücüne katılım oranın
bu denli yüksek oluşunun gerisinde yatan faktörün erkek işgücüne katılım oranın neredeyse
%100’e yaklaşmasıdır. Gelişmiş ülkelerde kadın
ve erkek işgücüne katılım oranları birbirlerine
yakınsarken, Birleşik Arap Emirlikleri’nde bu iki
oran arasında oldukça büyük bir uçurum söz konusudur. Benzeri bir durum işsizlik oranları için
de geçerlidir. 2008 yılı için kadın işsizlik oranı
erkek işsizlik oranının 6 katı kadardır. Erkekler
ve kadınlar arasındaki işgücü piyasasındaki bu
farklılığın giderilebilmesi için hem kadınların
işgücüne katılım oranını artıracak ekonomik ve
sosyal politikalar uygulanmalı hem de kadın istihdamını artırıcı projeler geliştirilmelidir.
Tablo 4: İşgücü Piyasasında İlişkin Temel Büyüklükler
Gösterge
2008
Kadın İşsizlik Oranı (Kadın İşgücünün Yüzdesi Olarak)
12.0
Erkek İşsizlik Oranı (Erkek İşgücünün Yüzdesi Olarak)
2.0
İşsizlik Oranı (İşgücünün Yüzdesi Olarak)
4.0
Kadınların İşgücüne Katılım Oranı
(15+ Yaş Kadın Nüfusun Yüzdesi Olarak)
42.2
Erkeklerin İşgücüne Katılım Oranı
(15+ Yaş Erkek Nüfusun Yüzdesi Olarak)
91.8
İşgücüne Katılım Oranı (15+ Yaş Nüfusun Yüzdesi Olarak)
78.4
Kaynak: Dünya Bankası Veri Tabanından derlenmiştir: http://databank.worldbank.org
Temmuz 2012 - Cilt: 4 - Sayı: 43
111
İnceleme
Bir ekonomide toplam arz ve toplam talep dengesizliği kendisini enflasyonda yansıtır. 2011 yılı
için enflasyon oranı %2,5 gibi oldukça düşük bir
düzeydedir.2 Öte yandan bir ekonomik yapının
iyi bir yansımasını ve toplam talep dengesizliğini
izlemenin bir başka aracı dış ticarete ilişkin büyüklüklerdir. Tablo 5, 2010 yılı için Birleşik Arap
Emirlikleri’ne ait dış ticaret verilerini göstermektedir. Bilindiği gibi, ihracat ve ithalat toplamı dış
ticaret hacmini vermektedir. Dış ticaret hacminin GSYH’ya oranı ise o ekonomide üretilen ve
tüketilen mal ve hizmetlerin ne ölçüde dış ticarete konu olduğunu, yani ekonomik yapının ne ölçüde dış ticarete açık olduğunu göstermektedir.
Bu çerçevede Birleşik Arap Emirlikleri ekonomisinin büyük ölçüde açık bir ekonomi olduğu ileri
sürülebilir. Ancak toplam ihracatın büyük ölçüde enerji kaynakları ihracatından oluştuğu göz
önüne alındığında, bu yargının doğru olmadığı
görülmektedir. Dahası, imalat sanayi ihracatının
toplam ihracat içerisindeki payının oldukça düşük olduğu ve ileri teknoloji ürünü ihracatının
payının %1’in altında olduğu dikkate alındığında,
Birleşik Arap Emirlikleri’ne ekonomisinin uluslararası nitelikte mal ve hizmet üretme kapasitesine sahip olmadığı iddia edilebilir. Öte yandan
Birleşik Arap Emirlikleri ekonomisi önemli ölçüde yabancı sermaye çekebilen bir ekonomidir.
Ancak Birleşik Arap Emirlikleri ekonomisine yönelik yabancı sermaye yatırımları global ekono-
mik krizden etkilenmiş ve doğrudan yabancı sermaye yatırımının GSYH içindeki payı 2006’daki
%5.8’lik düzeyden 2010 yılında %1.3’e inmiştir.
Tablo 5: Dış Ticarete İlişkin Büyüklükler
Gösterge
2010
İhracat (GSYH’nın Yüzdesi Olarak)
77,9
İthalat (GSYH’nın Yüzdesi Olarak)
35.4
Kaynak: Dünya Bankası Veri Tabanından derlenmiştir: http://databank.worldbank.org
Bir ekonominin kişi başına gelir düzeyini sürdürmesi ve artırması mevcut gelirinin belli bir
oranını tasarruf etmesine ve yatırmasına bağlıdır. Yüksek kişi başına gelirin kaynaklık ettiği ortalama olarak %33 düzeyindeki tasarruf oranlarına karşın, yatırım oranı yaklaşık olarak %23’tür.
Cari işlemler dengesi fazlası olarak ortaya çıkan bu yurtiçi tasarruf fazlası, özünde yabancı
ülkelerdeki yatırımların finansmanı anlamına
gelir. Özellikle yüksek genç kadın işsizlik oranı
göz önüne alındığında, tasarrufların bu toplum
kesimi için istihdam projeleri yaratmakta kullanılması gerektiği ortaya çıkmaktadır. Ayrıca, bu
tasarruflar imalat sanayi ve ileri teknoloji sanayi
dallarının geliştirilmesine yönelik yatırımlarda
da kullanılabilir.
Tablo 6: Ulusal Yatırımlar ve Tasarruflara İlişkin Büyüklükler
Gösterge
2006
2007
2008
2009
2010
Gayri Safi Sermaye Oluşumu (GSYH’nın Yüzdesi Olarak)
18,2
23,8
22,5
23,9
25,3
Gayri Safi Ulusal Tasarruflar (GSYH’nın Yüzdesi Olarak)
36,0
31,7
31,7
29,4
34,4
Kaynak: Dünya Bankası Veri Tabanından derlenmiştir: http://databank.worldbank.org
Enerji Sektörünün Önemi
Bilindiği gibi, Birleşik Arap Emirlikleri dünyanın
önemli petrol ve doğal gaz rezervlerine sahip olan
ülkelerinden birisidir. British Petroleum (2011)3
verilerine göre, 2010 yılında dünya enerji tüketiminin üçte birini petrol oluşturmaktadır. Dünya
enerji ihtiyacının büyük kısmını (%87) ise, petrol, doğal gaz ve kömürden oluşan fosil bazlı kaynaklar oluşturmaktadır. Petrolün hala dünyadaki
112
Temmuz 2012 - Cilt: 4 - Sayı: 43
en önemli enerji kaynağı oluşu, yüksek petrol
rezervlerine sahip olan ve üretimin ve tüketimin
önemli bir kısmını gerçekleştiren ülkeleri dünya
enerji piyasasının temel aktörleri haline geline
getirmektedir. Tablo 7, 2010 yılı sonu itibariyle
Birleşik Arap Emirlikleri ve Ortadoğu’nun dünya
ispatlanmış petrol rezervleri, üretimi ve tüketimi
içerisindeki payları ve rezerv/üretim oranlarını
vermektedir. Buna göre, Birleşik Arap Emirlikleri dünya petrol rezervlerinin %7,1’ine sahiptir.
İnceleme
Ortadoğu ülkeleri dünya toplam petrol rezervlerinin yarısından daha çoğuna sahiptir. Bu oran
Birleşik Arap Emirlikleri’nin ve Ortadoğu’nun
dünya petrol piyasasının ve dolayısıyla dünya
enerji piyasasının önemli aktörleri arasında olduklarını göstermektedir. Rezerv üretim oranı
bir ülke petrol rezervlerinin içinde bulunulan
yıl kadar üretim yapılması halinde kaç yıl daha
süreceğini ölçmektedir. Buna göre, Birleşik Arap
Emirlikleri’nin ispatlanmış petrol rezervlerinin
yaklaşık olarak 94 yıl, Ortadoğu petrol rezervlerinin ise 82 yıl sürmesi öngörülmektedir. Bu
bağlamda da Birleşik Arap Emirlikleri dünya
enerji ve petrol piyasasının önemli bir oyuncu-
sudur. Birleşik Arap Emirlikleri dünya petrol
üretiminin %3,3’ünü gerçekleştirmektedir. Bu
durum rezerv payı %7,1 ve üretim payı %3,3 Birleşik Arap Emirlikleri’nin dünya petrol piyasaları
açısından stratejik öneme sahip bir ülke kılmaktadır. Ayrıca, Birleşik Arap Emirlikleri 2011 yılı
itibariyle 6071 milyar kübik metre ispatlanmış
doğal gaz rezervlerine sahiptir. Bu Birleşik Arap
Emirlikleri’ni dünyanın en büyük doğal gaz rezervine sahip yedinci ülkesi yapmaktadır. Böylece, Birleşik Arap Emirlikleri yalnızca petrol
kaynakları ile değil, doğal gaz kaynakları ile de
dünya enerji piyasalarının önemli oyuncularından biridir.
Tablo 7: 2010 Yılı Sonu İtibariyle Birleşik Arap Emirlikleri ve Ortadoğu’nun Dünya İspatlanmış Petrol Rezervleri, Üretimi ve Tüketimi İçerisindeki Payları (%) ve Rezerv/Üretim Oranları
Ülkeler ve Bölgeler
Rezerv
İçeresindeki
Pay
Rezerv/Üretim
Oranı
Üretim
İçerisindeki
Pay
Tüketim
İçerisindeki
Pay
Birleşik Arap Emirlikleri
7.1
94.1
3.3
0.8
Ortadoğu Toplamı
54.4
81.9
30.3
8.9
Kaynak: British Petroleum. (2011), Statistical Review of World Energy, http://www.bp.com, Erişim Tarihi: 14
Nisan 2012.
Sonuç
Arap Baharının Birleşik Arap Emirlikleri’ni de içine alarak etkilerini diğer bölge ülkelerinde sürdürme olasılığı; sürecin iyi değerlendirilebilmesi
için diğer bölge ülkeleri ile birlikte Birleşik Arap
Emirlikleri ekonomik yapısının ve dünya enerji
piyasalarındaki yerinin analiz edilmesini gerektirmektedir. Bu çalışma, makroekonomik verilerden yola çıkarak, Birleşik Arap Emirlikler eko-
nomisinin enerji kaynakları ve hizmet sektörü
üretim ve ihracatı temelli bir yapıya sahip olduğu
sonucuna varmaktadır. Öte yandan, halen dünya
enerji ihtiyacının karşılanmasında kullanılan en
önemli kaynak olan petrolün en büyük rezervlerine ve üretimine sahip ülkelerden birisi olması
nedeniyle Birleşik Arap Emirlikleri, dünya enerji
piyasalarının, özellikle dünya petrol piyasasının
en önemli aktörlerinden birisidir.
O
DİPNOTLAR
1
2
3
World Bank. (2012), Data, http://data.worldbank.org/about/country-classifications/country-and-lendinggroups. Erişim tarihi: 12.06.2012.
Central Intelligence Agency. (2012), World Fact Book, https://www.cia.gov/library/publications/the-worldfactbook/geos/ae.html. Erişim Tarihi: 10.06. 2012.
British Petroleum. (2011), Statistical Review of World Energy, http://www.bp.com, Erişim Tarihi: 14.06. 2012.
Temmuz 2012 - Cilt: 4 - Sayı: 43
113
Download