Ekonomik Yaklaşım, Cilt: 19, SaJ•ı: 66, ss. 95-117 YENİ NEO-KLASiK SENTEZ: MAKRO İKTİSATTA YENİ BİR UZLAŞMAYA DOGRU Metin ÖZDEMİR. "Makro iktisat Yeni Neo-Klasik Senteze doğru ilerliyor" (Goodfricnd and King, 1997) Özet günümüzde ulaştığı düzey, dün aralarında anlaşamayan iktisatçılarm bugün daha fazla anlaştıklarını gösteren bir çerçeve sunmaktadır.Bu anlaşma; literatürde son otuz yılda elde edilen teorik-ampirik birikim ve uygulamada elde edilen deneyimler ışığında, Yeni Klasik iktisat !Reel Konjonktür teorisi çizgisiyle Yeni Keynesgil yaklaşım arasındaki metodolajik yakıniaşmaya bağlı olarak ortaya çıkan yeni bir uzlaşma zeminine karşılık gelmektedir. Konjonktür dalgalanmalarının açıklanması ve optimal politikaların oluşturulmasına yönelik söz konusu uzlaşma, Klasik ve Keynesgil unsurları aynı teorik yapı altmda bir araya getirmesi sebebiyle "Yeni Neo-Klasik Sentez" olarak adlandırılmaktadır. Metodo/oj ik olarak Yeni Neo-Klasik Sentez, dinamik genel denge teorisini kullanmak suretiyle mikro iktisat ve makro iktisat arasındaki ayırımı ortadan kaldırmaya ça!ışmaktadır.Bu anlamda; Yeni Klasik İktisat/Reel Konjonktür teorisi çizgisinde zamanlar arası optimizasyon ve ra~yonel bekleyiş/eri, Yeni Keynesgil iktisat çizgisinde ise eksik rekabet ve maliyetli fiyat ayarlama unsurlarını bir araya getirmekte ve makro iktisadm yeni dinamik mikro temellerini ortaya koymaktadır. Bunun yanında Sentez, para politikasının önemi ve rolü konusunda Monetarist yaklaşıma ait unsurları bünyesinde toplamaktadır. Yeni Neo-Klasik Sentez 'in ortaya koyduğu teorik çerçevenin, pragmatik bir biçimde farklı makro iktisat yaklaşımlarının katkılarım bir araya getinnek suretiyle iktisat politikalarının temelinde yatan metodolajik ve ideolojik içeriği azalttzğz ve iktisatçılar arasında Makro iktisat araştırmalannın • Ögr. Gör. Dr,, Uludağ Üniversitesi. İİBF, İktisat Bölümü, mozdemir@uludag.edu.tr 96 Metin ÖZDEMiR yeni bir uzlaşma zemini oluşturduğu gözlenmektedir.Bu bağlamda çalışma, söz konusu uzlaşmayı ifade eden Yeni Neo-Klasik Sentez 'in ortaya pkışı, temel özellikleri ve politika önerilerini ele almakta ve iktisatçılar arasmda hangi düzeyde hir uzlaşmayı temsil ettiğini tartışmaktadır. Anahtar Kelime/er: Yeni Neo-Klasik Sentez, Para Modeli, Enflasyon lledejlemesi Politikası, IS-AS-MP NEW NEOCLASS/CAL SYNTHESIS: TO WARDS A NEW CONSENSUS IN MACROECONOMICS "lı1acroeconomics is maving lawarda New Neoclassical Synthesis" (Goodfriend and King, 1997) Abstract Over the last three decades the theory and practice of macroeconomics began to evolve into what M.Goodfriend and R.King (1997) have called a "New Neoclassical Synthesis ". Therefore, the re is now mo re of a cansensus on w hat constitutes a "core of practical macroeconomics" than was the case thirty years ago. This consensus, is the resu/ı of the methodological convergence that has occurred hetıveen New Classical/Real Business Cycle them·y and New Keynesian Economics. The New Neoc/assic al Synthesis inherits the spirit of the old, in that it combines Keynesian and Classical elements into a single frarnework by using dynamic general stochastic equilihrium model.Methodological(v, the nnv .\)!J1lhesis can be explained by a comman reference tu the microeconornic foundations of macroeconomics.From this standpoint, it involves intertemporal optimization and rational expectations along the New Classicai!Real Business Cycle theory and applies these ideas with irnpeifect cornpetition and costly price adjustments along the Keynesian themy.Moreover, it embodies the insights of monetarists regarding the them-y and practice of monela1J! polic)/. This study shows that by combining pragmatically cruci:ıl rnacroeconomic element,\' of d(fferent school,,· of thought in to a unijied framework, a methodological convergence befYveen New Keynesian and New Classica/!Real Business Cvcle theory has occured and the gap between macroeconomics and microeconomics is narrowed.Nevertheless, the fact that new synthesis models include same Keynesian elements does not mean that they are a synrhesis of different schuuls of thuught and ideulogical differences does not exist.Frorn this point of view, taday !here is a cansensus on macroeconomic Yeni Neo·Kiasik Sentez: Makro ikti!ı·atta Yeni Bir Uzlaşmaya Doğru 97 modeliing characteristics and the theory and practice ofmonetury policy. Therefore, macroeconomics is stili maving or evolving ıovvard a lV'eı·v Neoclassical Synthesis. Key words: New Neoclassical Synthesis, Monetary Policy, IS-AS-MP Model, lnjlation Targeling ı. Giriş '"Sabahın erken saatlerinde huzurlu bir şekilde yatağınııda uyurken birisi girip sizi sarsarak uyandırabilir ve şaşkınlığınıza bakmaksızın şöyle bir soru sorabilir: Çabuk cevap ver, para arzındaki bir artış ekonomi üzerinde ne gibi etkiler yaratır?" odanıza hızla S.Fischcr. her iktisatçının böyle bir durumla karşılaşınaya hazır olması ederek, iktisatçı olarak düşünceleri belirli bir sistematik içinde ele alıp hemen cevap verebilecek teorik bir çerçeveye sahip olmanın önemi üzerinde durmaktadır(Gali,2000a: I). gerektiğine işaret Makroiktisat söz konusu olduğunda, her iktisatçı için gcyerli olan bir teorik çerçeveden söz etmek mümkün olmasa da, J.M.Keynes'ten bu yana farklı dönemlerde farklı makroiktisat yaklaşımlarının yükselişine ve egemen hale gelişine tanık olunmaktadır. ilginç olan, herhangi bir ekolün!okulun açıklamalarının belirli bir dönemde yaygınlık kazanınasına rağmen, farklı teorik çerçevelcrin yaşamını sürdürerek yeni açıklamalar yapması ve buna bağlı olarak iktisatçıların aralarında anlaşaınaına sorununun sürmesi ve hatta yeni anlaşmazlık noktalarının ortaya çıkmasıdır. günümüzde ulaştığı düzey, dün aralarında anlaşamayan iktisatçıların bugün daha fazla anlaştıklarını gösteren bir çerçeve sunmaktadır.Bu anlaşma; literatürde son otuz yılda elde edilen teorikampirik birikim ve uygulamada elde edilen deneyimler ışığında, Yeni Klasik İktisat /Reel Konjonktür teorisi çizgisiyle Yeni Keynesgil yaklaşım arasındaki ınetodolojik yakıniaşmaya bağlı olarak ortaya çıkan yeni bir uzlaşma zeminine karşılık gelmektedir. · Bununla birlikte;makro iktisat Makroiktisatçılar araştırmalarının konjonktür dalgalanmalarının açıklanması ve optimal politikaların oluşturulmasına yönelik söz konusu uzlaşma, Klasik ve Keynesgil unsurları ayru teorik yapı altında bir araya getirmesi sebebiyle "Yeni Neo-Klasik Sentez" alarak adlandırılmaktadır. farklı arasında Yeni Neo-Klasik Sentez'in( YNS) en temel özelliği, pragmatik bir biçimde makro iktisat yaklaşımlarının katkılarını bir araya getirmesi ve akademik Metin ÖZDEMIR 98 makroiktisat ile uygulama görmesidir. alanındaki makroiktisat arasında anlamlı bir köprü işlevi öncelikle YNS'in ortaya çıkış sürecine kısaca temel özellikleri ele alınacak ve ardından politika önerileri üzerinde durulacaktır.Çalışma, YNS'in iktisatçılar arasında hangi düzeyde bir uzlaşmayı temsil ettiğini tartışarak son bulmaktadır. Bu çerçevede çalışmada, değinilerek, yaklaşımın 2. Yeni Neo-Klasik Sentezin Ortaya Çıkışı: Kuş Bakışı bir Çerçeve fıyatlar genel düzeyinde meydana gelen açıklanmasına yönelik farklı makroiktisat yaklaşımlan arasındaki tartışmaların, çatışma/kampiaşma veya yakınlaşma şeklinde diyalektik bir düzenlilik seyrine sahip olduğu gözlemnektedir. Toplam üretim, istihdam ve dcğişmelerin ya da dalgalanmaların Bu sebeple, YNS 'in ortaya çıkış sürecine ilişkin söz konusu tartışmalar, M.Woodford tarafından makroiktisattaki gelişmelerin bir "devrimler ve karşı devrimler.. tarihi şeklinde okurunasını beraberinde getirmiştir(Woodford, 1999a:l).O.Blanchard ise bu süreci, bir devrimler-karşı devrimler tarihi şeklinde ele almaktan ziyade, makroiktisat hakkındaki gelişmeleri- I.Fisher ve K.Wickscll'in bilmediği biçimde hangi bilgilere sahip ileriediği bilginin birikimli olarak muntazam bir bir süreç olarak değerlendirmektedir(Blanchard, 2000: 1376). M.Woodford ve O.Blanchard'ın Keynesgil-aktivist iktisat bağlı olduğumuzu- tespitleri politikalarına yönelik ışığında, eleştiriler YNS'in gelişim süreci, üzerinde yükselmesine olarak aşağıda ele alınacaktır. a. Keynesgil Uzlaşma Şayet da 1970'li analizine S.Fischer'in örneğinde hnznr içinde uyuyan iktisatçı; I 960'lı yıllar ya hakim teorik çerçeve IS-LM (AD-AS) yılların başında uyandırılsaydı, bağlı olarak makroekonomik istikrarın sağiamuaya çalışıldığı bir döneme uygun Keynesgil-aktivist politikaların iki temel gözlcnmektedir(Woodford, 1999a:7). Keynesgil-aktivist politikalarla açıklamalar prensıp yapacaktı.Bu üzerıne inşa anlamda edildiği ilk prensıp, özellikle çok sayıda denklemden oluşan büyük makroekonomettik modellerin, para ve maliye politikalarındaki değişikliklerin ekonomi üzerindeki etkilerini doğru biçimde öngörmeye olanak verecek ölçüde gelişmiş olmalarıdır. Böylelikle para ve maliye politikalarını kullanarak ekonomideki konjonktürel dalgalamnalan hafifletmek mümkündür. Yeni Neo-Khısik Sentez: Makro İktisatta Yeni Bir {}zlaşmaya Doğru 99 İkinci prensip, Samuelson ve Solow tarafından yapılan çalışma ile uzun dönemde Phillips Eğrisinin sunduğu değiş-tokuş (trade off) ilişkisidir(Samuelson and Solow, 1960: 177-194). IS-LM analizinin ekonominin reel (mal piyasası) ve parasal (para piyasası) yönünü birlikte ele alarak para ve maliye politikalannın etkileri hakkında bir kavramsal çerçeve sunmasına karşın ücret ve fiyatların davranışları hususunda herhangi bir açıklama sunmaması modelin cntlasyon analizinde kullanılmasına imkan vennemiştir(Romer,2000: 160). Modeldeki bu eksiklik Phillips eğrisi ile giderilmiştir. Buna göre, negatif eğimli olan Phillips eğrisi üzerinde herhangi iki noktaya bakarak entlasyon ve işsizlik oranları arasındaki değiş-tokuş ilişkisi gözlenebilir. popülerleştirilen, Phillips eğrisinin Keynesgil iktisat teorisindeki önemi ise yüksek istihdam ile birlikte sürdürülemeyeeeğini ortaya koymasından kaynaklanmaktadır. Bu yönüyle eğri politika yapıeılara, daha düşük (yüksek) işsizliğin ancak daha yüksek (düşük) cntlasyon ile mümkün olacağı alternatif işsizlik entlasyon kombinasyonlarından oluşan bir menü sunmaktadır(Mishkin,l997: IO).Öte yandan uzun dönemde Phillips eğrisinin dik olması itibariyle klasik unsurun modelde yer almasına bağlı olarak P.Samuelson modele "Neo-Klasik Sentez" adını vermiştir(Gali, 2000a:2). fiyat istikrarının b. Keynesgil Uzlaşmanın Çöküşü Monetarist-Yeni Klasik İktisadın İtirazları Makroiktisatta 1970'li yıliann başına kadar geçerli olan ve Neo-Klasik Sentez e!Fafında şekillenen Keynesgil uzlaşma zemininin biri ampirik diğeri teorik iki nedenden dolayı sarsıldığı gözlenmiştir.Aınpirik neden, Keynesgil talep yönetimi politikalarının yaşanan stagflasyon olgusuyla başa çıkamamasıdır.Teorik neden ise Phillips e~isinin çökmesine bağlı olarak Keynesgil yaklaşımın, mikro iktisadi prensipieric makro iktisadi pratik arasında enielektüel açıdan tatmin edici olmaktan uzak büyük bir uçuruma sahip olınasıdır(Mankiw, 1990: 1647). zemininin ortadan kalkması, iktisat politikalarının Monetarist-Yeni Klasik İktisat çizgisinin Keynegil-aktivist politikalara yönelik güçlü eleştirilerinin yükselmesini beraberinde getirmiştir. Keynesgil uzlaşma oluşturulmasında M.Friedman ve E.Phelps tarafından yapılan çalışmalar, kısa dönem Phillips eğrisine itiraz etmemekle birlikte enflasyon ve işsizlik arasında varolan değiş tokuş ilişkisinin uzun dönemde ortadan kalkacağını ortaya koymuştur.Bunun yanında para politikasının yürütülme biçimi ile ilgili olarak M.Friedman'ın katkıları Keynesgilaktivist iktisat politikalarının ihtiyari ( discretionary) bir biçimde uygulanmasından ziyade kural(rules) ağırlıklı uygulamalann önem kazanmasına yol açmıştır. Phillips Metin ÖZDEMİR 100 eğrisinin uzun dönemde geçersizliğinin ortaya konması ve I 970'li yıllarda yaşanan yüksek enflasyon oranları para politikasının hedef seçiminde enflasyonu (fıyat istikrannı) dikkate alinası gerekliliğinin de temellerini oluşturmaktadır(Phelps, I 967:255, Friedman, 1968: ll). Yeni Klasik rasyonel bekleyişler yaklaşımının Keynesgil-aktivist iktisat yönelik eleştirileri ve politika sonuçları üç önerme etrafında politikalarına geliştirilmiştir: İlk olarak, politika değerlendinnc(cvaluation) öncrmcsi, ckonomctrik yoluyla istikrar politikalannın sonuçlarını değerlendinne yönteminin rasyonel bekleyişler hipotczinc göre uygun bir biçimde değiştirilmesi gerektiğini ifade etmektedir.Bu bağlamda Lucas kritiği, Keynesgil makroekonometrik modeller kullanılarak uygulanan politikaların başarısını değerlendirmenin mümkün olmadığını ve söz konusu medellere dayalı politika önerilerinin başarısızlığının temelinde bekleyişlerin oluşturulma biçimi yattığını ortaya koymaktadır(Lucas and Barro, 1981:302-303). çalışmalar Ekonomide yer alan karar birimlerinin rasyonel bekleyişlere sahip olması mevcut tüm enformasyonu kullanarak bekleyiş hatası yapmaksızın davranışlarını oluşturdukları ve buna bağlı olarak bireysel optimizasyona yöneldiklerini vurgulamaktadır. Böyle bir durumda politika yapıcılar karşılarında uygulayacakları olası politikaları doğru bir biçimde öngörebilecek iktisadi ajanlarla karşı karşıyadırlar. İkinci olarak politika etkinsizliği öncrmcsı, öngörülen (anticipatcd) politikaların reel ekonomik faaliyet düzeyi üzerinde herhangi bir etkisinin olmadığını ifade etmektedir. Politika etkinsizliği önermesi, bir ekonomide istihdam ve üretim gibi reel makroekonomik değişkenler üzerlerinde ancak öngörülmeyen (unanticipated), sürpriz politikaların uygulanmasıyla etkide bulunulabileceğini ortaya koymaktadır 1 ( Sargcnt and Wallacc, ı 9X 1:2 ı 5). Bu durumda rasyonel bekleyişler varsayımının geçerli olması halinde de bir Phillips eğrisi ilişkisi söz konusudur.Ancak enflasyon oranının beklenen orandan sistematik sapmaları söz konusu olduğunda para politikası ilc işsizlik oranını 1 1:3u önermenin altında ise Luca<>'ın arz fonksiyonu yatmaktadır.Lucas'ın arz fonksiyonuna göre üretimin doğal seviyesinden sapması ancak bekleyişlerin yanlış kurulmasıyla mümkündür. Eğer bireyler rasyonel bekleyişlere sahipse, gelecekteki fiyatlara ilişkin tahminlerini oluştururken para otoritelerinin uygulayacakları kurallara ilişkin bilgilcrini kullanacaklar ve para arzı büyüme oranı ne olursa olsun tahminlerinde yanılmayacak\ardır. Dolaymyla ancak eksik bilgilcnmc ya da ani ve rastlantısal parasal artışlar dahilinde ekonomik birimler yanıltılahilecck ve öngörülmedik politikalarla reel değişkenler etkilenebih:cr.:klenlir(Lucas, 1973:333) Yeni Net1-K/asik Sentez: MakrtJ İktisatta Yeni Bir Vz/a~maya DoJ,'ru ıoı etkilemck mümkün değildir.İktisadi ajanların para arzının büyüme oranındaki artışı bilmeleri enflasyonisı bekleyişleri artırmakta ve Phillips eğrisini kaydırmaktadır.Dolayısıyla, değiş-tokuş ilişkisi sistematik politika uygulaınaları tarafından kullanıldığında söz konusu değiş-tokuş ilişkisi ortadan kalktığından, rasyonel bckleyişlerin varlığında kısa dönem Phillips eğrisi bile dikey olmaktadır. c. Yeni Klasik-Yeni Keynesgil İktisat Tartışması Aktivist politikaların güvenilirliğine yönelik olarak Monetarisl-Yeni Klasik iktisat çizgisinin getirdiği eleştiriler, iktisatçılar arasında, uzun dönemde enflasyon ve işsizlik arasında ters yönlü bir ilişkinin olmadığına dair genel bir kabulün oluşmasını beraberinde getirmiştir.Ancak Yeni Klasik politika etkinsizliği önermesinin geçerliliğine yönelik olarak Yeni Keynesgil iktisatçılar tarafından yapılan çalışmalar, uzun vadede Phillips eğrisinin geçersizliğini ve rasyonel bekleyişleri esas almakla beraber, Keynesgil iktisaıta yer alan ancak yeterince açık hale getirilmemiş nominal ücret ve fiyat rijitliklerini, ücret ve fiyat atalcti (inertia), çakışan ücret sözleşmeleri, etkin ücret teorisi, menü maliyetleri gibi mikrockonomik temeller aracılığıyla açıklamakta ve kısa vadede uygulanacak akıivist politikaların reel üretim ve istihdamı etkileyebileeeğini ortaya koymaktadırlar. Ekonomide uzun vadeli ücret sözleşmelerinin varlığı, ücret ve fıyatların beklenen fiyat düzeyinde meydana gelen değişmelere hemen cevap vermesini cngellemektcdir. Fischer'c göre çalışanlar yeni bilgileri elde ederek enflasyon bekleyişlerinde hala yapmayıp rasyonel davransalar bile, bckleyişlerindeki değİşıneyi sözleşmelerin varlığı sebebiyle ücretlerine uyuınlaştıramayacaklardır. Ücretierin sözleşme dönemi boyunca yapışkan olması uygulanacak aktivist politikanın öngörülen olması halinde bile, taleple kaymalar ve reel etkiler yaratabilecektir. Bu durumda uzun dönemli ücret sözleşmelerinin varlığı politika etkinsizliği önerıncsini geçersiz kılacaktır( Fischer, 1981a:261) Yeni Keynesgil iktisatçılar tarafından aktivist politikalara getirilen bir diğer temel, monopolcü rekabet piyasalannın varlığı ve menü maliyetlerinin fiyat yapışkanlıkianna yol açmasıdır. Finnaların fiyat ayarlama maliyetleri sebebiyle, sürekli fiyat değişimleri yerine, fiyatlarını sık olmayan aralıklarla ayarlamaları; karlarını başlangıçta maksimize etmiş fırmaların aksi bir arz ya da talep şoku oluştuğunda fiyat ayarlaması yaparak elde edecekleri kazançlarının ayarlama maliyetlerinin altında kalabileceği, haliyle şoklara bağlı olarak az sayıda fırınanın fiyatlarını değiştirmesinin makroekonomik düzeyde fiyatları çok değiştirıneyeceği sonucunu doğuracağı ileri sürülmektedir. Dolayısıyla fiyat yapışkanlıklannın varlığı 102 Metin ÖZDEMiR nominal şokların reel etkiler 1992:150). yaratmasını beraberinde getirecektir( Bali et al., Yeni Keynesgil iktisatçılar, ekonomide ücret ve fiyatların yapışkan olması sebebiyle rasyonel bekleyişler altında bile sistematik (ya da öngörülen) para politikasının kısa dönemde reel etkiler yaratabileceğini ileri sürerek, rasyonel beldeyişierin varlığına rağmen Keyncsgil-aktivist politika reçeteleri sunmaktadırlar. Politika etkinsizliği önermesinin aksine para arzında beklenmeyen bir değişmenin etkisi, para arzında beklenen bir değişimin üretim üzerindeki etkisinden daha büyüktür. O halde aktivist politikalar kısa dönemde üretim ve etkileyebilmek için uygulanabilir( Fischer, 1979b:30, Buiter, 1980:37). istihdamı Monetarist-Yeni klasik iktisat çizgisinin eleştirileri karşısında, Yeni Keynesgil iktisatçıların yapmış olduğu katkılar uygulanacak politikaların etkileri hususunda kısa ve uzun dönem ayrımının önemini ortaya koymuştur. Bu anlamda, uzun dönemde Phillips eğrisi geçerli olmasa bile kısa dönemde enflasyon ile işsizlik arasında bir politikaların değiş-tokuş söz konusudur.Öte yandan kısa dönemde aktivist uygulanması zemini bulunsa da kısa dönem ekonomik istikrara. yönelik Phillips eğrisine dayanarak, uygulanacak aktivist politikalarla sürekli olarak reel üretim ve istihdamın artırılması müntkün değildir.Bununla birlikte,Yeni Keynesgil iktisatçılar arasında izlenecek politikalar hususunda herhangi bir görüş birliği bulunmamasına karşın, para olarak kullanılabileceğine politikasının ekonominin istikrannı sağlamada aktif inanmaktadırlar. Yeni Keynesgil yaklaşımın para politikası ile ilgili olarak vardığı bu sonuç,YNS'in ortaya çıkış sürecine paralel olarak Keynesgil iktisat politikalarına olan güvenin sarsılması ve aktivist politika uygulamalarına ilişkin olarak yapılan açıklamaların para politikasının dizaynı ve yürütülmesi açısından ne anlama geldiğinin ortaya konulması gerekliliğin ortaya koymaktadır.Zira; para politikasının yürütülmesi açısından Kcynesgil aktivist iktisat politikalarına ilişkin üçüncü eleştiri, zaman tutarsızlığı bekleyişlerin ( time inconsistency) önermesine kabulü halinde, optimal politikaların bağlı dinamik olarak olarak rasyonel tutarsız olduğunu ortaya koymaktadır. 2 2 Para politikasının kurala göre mi yoksa ihtiyari olarak mı yürütüleceıSi ( nıles versus discretion) hususunda Monetarist ve Keynesgil iktisatçılar arasında yapılan erken tartışmalar politika_otoritcsinin ekonominin işleyişine yönelik bilgi ve yetenekleri üzerinde yoğunlaşırken, Yeni Klasik iktisatın kurallar lehine argümanlan, tartışmayı yeni bir aşamaya taşımwtır. Kurallar-ihtiyari politikalar tartışmasının ikinci aşamasında sorun, politika otoritelerinin ekonomi ile ilgili bilgilenme düzeylerinden ziyade, politikaların oluşum sürecinde rasyonel bekleyişlere sahip özel karar birimlerinin davranışlannın dikkate alınmaması durumunda para politikasının etkinliğini yitireceği düşüneesidir( Blindcr,l998a:41). Yeni Neo-Klasik Sentez: Makro İktisatta Yeni Bir Uzlaşmaya Doğru 103 F.Kydland ve E.Presscott tarafından geliştirilen dinamik zaman tutarsızlık R.Barro ve D.Gordon tarafından enflasyonisı eğilimi göstermek amacıyla para politikası çerçevesinde ele alınmıştır(Kydland and Prescott, 1981:620, Barro and Gordon, l 983:586-6!0).Buna göre, uzun dönem Phillips eğrisi çerçevesinde işsizlik (üretim) ve enflasyon arasında bir değiş-tokuş ilişkisinin olmayışı üretimi ve istihdamı artırıcı para politikalarının uzun dönemde yalnızca enflasyonisı bir etki yaklaşımı yaratmasıyla sonuçlanmaktadır. bağlı Rasyonel bekleyişlere sahip iktisadi ajanların geleceğe yönelik bekleyişlerine olarak kanar aldığı bir ekonomide, politika otoritesinin aksiyonlarının ya da uygulayacağı programın başansı davranacağına iktisadi inançlarına ajanların politika otoritesinin yann nasıl olarak şekillenmektedir.Şayet, politika otoritesi, başlangıçta açıkladığı aksiyondan vazgeçerek zaman tutarsız bir davranış sergilerse para politikasının kısa ve uzun dönem etkileri arasındaki uyuşmazlıktan kaynaklanan enflasyonİst eğilim problemi doğmaktadır.Bu sebeple, kurala dayalı olarak uygulanan bir ortamda optimal olan politikanın bağlayıcı olmayan-ihtiyari bir biçimde ilişkin uygulandığında doğmasını ve buna bağlı politika otoritesinin farklı davranması zaman tutarsızlığının bağlı uygulayacağı politikaların olarak politika otoritesinin özel kesim hezdine kredibilite sorunu taşımasını beraberinde getirınektedir. Zaman tutarsızlığı önermesi, para politikasının iki temel sonucu ortaya koymaktadır: dizaynı ve yürütülmesi açısından İlk olarak, üretim ve istihdam gibi reel değişkenierin politika amaçlan arasında uzun dönemde yalnızca enflasyonisı etkiler doğunnası, para birincil ve öncelikli arnacının fıyat istikrarı olmasını ve fıyat istikrarının sürdürülebilir büyüme ve istihdamın sağlanmasında bir ön koşul olarak değerlendirilmesini beraberinde getirmiştir. yer almasının politikasının İkinci olarak, para politikasının geleceğine ilişkin özel kesim bekleyişlerinin dikkate alınınası gerekliliği, kural-ihtiyarilik dikotoınisini; para politikasının yürütülmesinde ne tür bir kuralın uygulanacağı, uygun politikaların nasıl dizayn edileceği ve aktivist-ihtiyarilik derecesinin ne olacağı ve politika uygulamalannda kredibilitenin temini için şeffaflık ve hesap verebilirlik gibi kurmnsal taahhüt mekanizmalarının nasıl oluşturulacağı tartışmasına dönüştürmüştür. d. Reel Konjonktür Teorisi -Yeni Keynesgil İktisat Yakıniaşması Mikroekonomik Temelierin Önemi Politikaların oluşum iktisatçılar arasında l980'li yıllarda temel sürecinde rasyonel bekleyişler kabulünün ardından Yeni Klasik iktisatçıların ve onları takip eden ve Reel Konjonktür Teorisi (Real Business Cycle) farklılık, geliştirilen Metin ÖZDEMİR 104 yaklaşımının esnek ücret-fiyat modelleri kullanmalan ve para politikasına reel ekonomik faaliyetler için bir önem atfetrnemelerine karşılık Yeni Keyncsgil iktisatçıların rijit ücret-fıyat modelleri kullanmaları ve para politikasına makroekonomik istikrar ıçın merkezi önem atfetmelerine bağlı olarak biçimlcnmektedir. Bu temel farklılık içinde Reel Konjonktür teorisinin yeri. konjonktür parasal değişkenler dışında, teknolojik şoklar, maliye politikası değişiklikleri gibi reel değişkenlere önem vcnnesine bağlı olarak belirlenrnektedir.Teoriye göre, ekonomi klasik dikotorniye uygundur ve üretim, istihdam gibi reel değişkenler para arzı gibi nominal değişkenlerden etkilenmemektedir.Bu anlarnda para hem kısa hem uzun dönernde yansızdır(süper yansızlık) Ayrıca teori, teknolojik gelişme konjonktür dalgalanmalarını düzeyindeki belirsizliklere karşı optimal tepki olarak değerlendirmekle ve istikrar politikalannın beklenen yararlan göstenneyceeğini ileri sürmektcdir(Snowdon and Vane,2005:33 1). dalgalanmalarının açıklarken Bununla birlikte; YNS'nin ortaya çıkı~ süreci açısından teorinin önemi ise, Yeni Keynesgil iktisat ilc yakınlaşmasına temel oluşturan metodolajik olarak makroekonominin mikroekonomik temellere dayandınlmasını benimsemesi 3 ve tüketici ve linnaların optimizasyona yünelik davranışiarına bağlı olarak dinamik stokastik genel denge modelleri (DSGE) aracılığıyla konjonktürel dalgalanmalann kantitatif açıklamalarını yapmasından kaynaklanmaktadır'Bir diğer deyişle Yeni Keynesgil iktisat, ücret fıyat rijitliklerinin dinamik etkilerini stokastik genel denge modelleri aracılığıyla değerlendirebilme imkanına kavuşmuştur. Bu yönüyle, Reel Konjonktür Teorisi ile Yeni Keynesgil iktisat arasında makroekonominin mikroekonomik temellerinin oluştumlması yönündeki metodolajik yakınlaşmanın ampirik açıdan da güçlenmesi, G.Mankiw'in I 980'li yıllama sonunda ınakroiktisadın görünümüne ilişkin olarak akademik makroiktisat ile uygulama alanındaki makroiktisat arasında büyük bir aynşınanın varolduğuna yönelik tcspitinin'{Mankiw, 1990: 1646) aşıldığını simgelemektedir. 1 Nitekim "~akroiklisat bundaıt sonrası için iktisadi dcg:işkcnlerin davranışları üzerine çalışırken farklı b1r yönteme ihtiyaç duyulduğunu ileri sünnemcktedir.Bilakis, modem makroiktisat modelleri, aynen iktisactın diğer alanlannda olduğu gibi, hanehalkı ve firmaların optimizasyon davranışları üzerine kurulu zamanlararası genel denge ınodclleridir." (Woodford, 1999a:31) 4 Reel konjonktür teorisycnlcri, modellerinin kantitatif sonuçlarını inceleyebilmek için, konjonktürel olgulara ilişkin yapay olarak ürettikleri verilerle gerçek dünya verik-rini kendi geliştirdikleri kalibrasyon(calibration) metodu aracılığıyla karşıhı~?tırmaktadırlar( Snowdon and Wmıe. 2005:321). ~ Bu durum, hem YNS"c ail literatüre uygulamada yer alan merkez bankası iktisatçıları ve araştıma departmanlan tarafından da ciddi katkılann yapılınası hem de merkez bankaları bünyesinde yer alan para politikası kurullannda ya da başkan-başkan yardımcısı-araştırma birimi başkanı gibi pozisyonlarda giderek iktisatçı-akademisyenlerin daha fazla yer alınası şeklinde kendisini göstermektedir. Yeni Neo-Kia.ooik Sentez: .Uakro İkti.~atta l'eni Bir Vzlaşmaya Doğru lOS 3. Yeni Neo-Klasik Sentez: Teorik Yapt ve Politika Önerileri Makroiktisat araştırmalarının I 990'ların başından itibaren günümüze ulaştığı düzey-ister devrimler-karşı devrimler tarihi ister bilginin birikimli olarak muntazam bir biçimde ileriediği bir süreç olarak ele alınsın- son otuz yılda elde edilen teorikampirik birikim ve uygulamada elde edilen deneyimler ışığında Yeni Klasik İktisat /Reel Konjonktür teorisi çizgisiyle Yeni Kcynesgil yaklaşım arasında yeni bir uzlaşma zeminine karşılık gelmektedir. Bu uzlaşma zemini, 1960'lı yılların başında J.R. Hicks, P.Samuclson ve D. Patinkin gibi iktisatçılar tarafından geliştirilen Neo-Klasik Sentez yaklaşırnma benzer şekilde, konjonktür dalgalanmalarının açıklanması ve optimal politikaların oluşturulmasında Klasik ve Keynesgil unsurlan biraraya getirmesi sebebiyle Yeni Sentez (New Neoclassical Synthcsis) olarak Neo-Klasik 6 adlandınlmaktadır (Goodfriend, 2002:166). Nitekim bu uzlaşma zemininin varlığına ilişkin olarak American Economic Review'un Mayıs 1997 sayısında yer alan ve uygulamalı makroiktisat ile ilgili olarak üzerinde uzlaşma sağlanan bir çekirdek yapının olup olmadığını soru edinen-konu alan sempozyumun katılımcıları (R.Solow,J.Taylor,M.Eichenbaum, A.Blinder ve O.Bianchard) bu soruya olumlu yanıt verınişlcrdir( AER, May I 997:232-246) Metodolajik olarak YNS, dinamik genel denge teorisini kullanmak suretiyle mikro iktisat ve makro iktisat arasındaki ayırımı ortadan kaldırmaya çalışmaktadır. Bu anlamda; Yeni Klasik İktisat-Reel Konjonktür teorisi çizgisinde zamanlar arası optimizasyon ve rasyonel bckleyişleri, Yeni Keyncsgil iktisat çizgisinde ise mal, kredi ve emek piyasasında eksik rekabet ve maliyetli fıyat ayarlama unsurlarını bir araya getirmekte ve makro iktisactın yeni dinamik mikro temellerini ortaya koymaktadır. Aynca, para politikasının rolü ve önemi konusunda Monetarist çizgiyi bcnimsemcktedir. Bu yönüyle YNS, Reel Konjonktür teorisyenlcri gibi para, enflasyon ve konjonktür dalgalanmalan arasındaki ilişkiyi açıklamaya yönelik kantitatif modeller oluşturmayı aınaçlamaktadır(Goodfriend and King, 1997a:2). 1 ' Yeni Neo-Klasik Sentez yaklaşımı. para politikası literatüründe, yaklaşımın farklı unsurlarına atıfta bulunularak farklı adlarla anılınaktadır. A.Blindcr·ın, makroiktisat ve özellikle para politikası literatürUndeki son gelişmeleri ·'para politikast biliminin" oluştuğu yönünde değerlendirmesine paralel olarak Clarida, Gali ve Geıtler "Para Politikası Bilimi" adı altında YNS"in ilcret-fiyat rijitliğine yer "Yeni" teriminin de yaklaşımın vermesiyle Yeni Keynesyen boyutuna işaret etmekte ve makroekonometTik modcllemedc en son metodolojileri kullanmasına karşılık geldiğini vurgulamaktadırlar(Blinder,l997b:3-19, Clarida et al., 1999:1662). John Taylor, yaklaşımı para politikası uygulamalannda normatif boyut taşıması sebebiyle "Yeni Norrnatif Makruiktisat" olarak anmaktadır ( Taylor.l999a:3). Öte yandan yaklaşıma yönelik eleştirileri ve alternatif politika önerileri olan PostKeynesgil iktisatçılar yaklaşıma iktisatçılar arasında oluşturduğu ortak zemine atıfta bulunarak "Yeni t,:zlaşma Modeli" {New Cansensus Model) olarak isim vermektedirler ( Arestis and Sawycr,2003a:2). Metin ÖZDEMİR 106 YNS'in ortaya koyduğu teorik çerçevenin, herhangi bir makroekonomik düşünce okuluna mensup olmaktan ziyade pragmatik bir biçimde farklı makro iktisat yaklaşımlarının katkılarını bir araya getinnek suretiyle iktisat politikalarının temelinde yatan metodolojik ve ideolojik içeriği azalttığı ileri sürülmektedir.Ancak bu durum Yeni Klasik İktisat/Reel Konjonktür teorisi çizgisi ile Yeni Keynesgil İktisat arasında temel ideolojik farklılıkların ortadan kalktığı anlamında değil son yıllarda yapılan araştırınalan ideolojik çizgiler üzerinde ele alınanın uygun olmayacağı anlamındadır( Blanchard, 2000: 1389) Zira, YNS'in özelliklerini incelemek bir yönüyle, modem makroekonomik modelierne süreçlerinin özelliklerini ele almaktan farklı bir içeriğe sahip değildir.Bu bağlamda, YNS'in karakteristikleri, esas amacı sentezin ruhuna uygun makroekonomik model geliştirme olan söz konusu araştırma programının sert çekirdeğini oluşturan temel metodolajik prensipler setinden oluşınaktadır(Zouache, 2004: 102-1 04). Bu prensipler seti şöyle sıralanabil ir: i) YNS modelleri optimizasyona yönelik dinamik davranışın, sonuçlannın zamanlararası modellerdir.Modellerin tüketim ve yatınm kararlarının bir çerçevede inceleniyor olması bu özelliği, ve emek anlamına arzının gelmektedir. YNS modelleri, temsili bir hane halkı ve fırınanın karar alma sürecinden hareket etmekte ve bu mikroekonomik davranış sürecinin ekonomideki ii) tüm iktisadi ajaniann davranışlarını temsil ettiğini varsaymaktadır. iii) YNS modelleri, toplam değişkenierin ( tüketim, yatırım, üretim, istihdam) izleyeceği yolun, temsili hane halkı ve fırmaların piyasa dengesindeki tercihlerine karşılık gelmesi anlamında genel denge modelleridir.Bu anlamda modeller, iktisadi ajaniann birbirleri ile olan etkileşimlerini ve karşılıklı bağımlılıklarını dikkate almaktadır. YNS modelleri, ampirik gerçeklerle uygun bir biçimde örtüşmek durumundadır.Ampirik doğrulama( empirical verifıcation) ilkesi, makroiktisat araştırınaları tarafından ortaya konulan sonuçları/gerçekleri açıklayamayan yanlış teorileri reddetınek için kullanılmaktadır. iv) Bu prensipiere ek olarak YNS modelleri, Yeni Keynesgil iktisat ile uyumlu bir biçimde nominal ve reel rijitlikleri de içermektedirler.Dolayısıyla YNS modellerinin temel özellikleri ile Reel Konjonktür teorisi modellerine ait unsurların aynı olduğu görülmektedir. Yeni Neo-Klasik Sentez: Makro İktisatta Yeni Bir V:ıiaşmaya Doğru 107 a. Makroekonomik Uzlaşma Modeli ve IS-LM Analizinin Yeniden İnşası YNS yaklaşımının yükselişinin, IS-LM analizinin de yeniden ele alınmasını ve modelin para politikası literatüründeki gelişmelere uygun bir biçimde analitik olarak yeniden inşasını beraberinde getirdiği görülmektedir(King, 2000:45). IS-LM analizine yönelik eleştiriler, analizin rasyonel bekleyişler temeline optimizasyon davranışını içennemesi ve bekleyişler eklentili Phillips egrısının yer almaması(Colander,l995:165-188), para politikasının parasal hedeflemeye uygun bir biçimde değerlendirilmesi nedeniyle günümüz para politikası uygulamalannı ve para politikası enstrümanı olarak faiz oranını modelleyememesi 7(Romer,2000:160) ve enflasyon hedeflemesi, kredibilite, para politikası kurallan gibi yeni teorik unsurlann analizine imkan vennemesi şeklinde dayalı sıralanmaktadır. "Eski" Neo-klasik Scntezin IS-LM (AD-AS) adıyla anılmasına benzer şekilde YNS yaklaşımının ruhuna uygun olarak makroekonomik uzlaşma modeli ISAS-MP adıyla üç eşitlik çerçevesinde analitik olarak şöyle ifade edilebilir(Meyer, 2001:2, MeCallum, 2002a:84-85): (ı) (2) (3) Modelde Y8 üretim açığını, R nominal faiz oranını, p enflasyon oranını, pT enflasyon hedefini, RR• denge reel faiz oranını, s, (i~ 1, 2) stokastik şoklan temsil etmektedidik eşitlik toplam talebi, ikinci eşitlik Phillips eğrisini ve üçüncü eşitlik LM eğrisi ile yer değiştiren para politikası knralını ifade etmektedir. Modelde üç eşitlik ve üç bilinmeyen (üretim, faiz oranı ve enflasyon) bulunmaktadır. İlk eşitlik, eski IS eğrisinin dinamik versiyonudur. Cari tüketim ve üretim gelecekteki üretim açığı ve reel faiz oranıyla ilişkilendirilmektedir. Phillips eğrisini veren ikinci eşitlik enflasyon oranını cari üretim açığı ve geçmiş enflasyon ve enflasyon bekleyişleri ile ilişkilendinuektedir. Eşitlikte gecikmeli uyum ve ileriye yönelik unsurlar yer almaktadır. Bir başka deyişle model kısa dönemde rijit fiyatlara ve uzun dönemde esnek fiyatlara yer vermektedir. E,(P,+ı) terimi, kredibilite açığı, 7 Yeni Neo-klasik Sentez yaklaşırnma uygun olarak geliştirilen IS-LM analizinde para arzına ilişkin herhangi bir eşitliğe yer verilmemesi, YNS'in içeriğine monetarizmin ne ölçüde yansıdığı hususunda iktisatçılar arasında tartışma konusu olmaktadır.Örneğin B. de Long yaklaşımın para politikasına atfettiği merkezi önemden hareketle gelinen noktayı monetarizmin zaferi olarak sunmaktadır( de Long, 2000:93). 108 Metin ÖZDEMİR unsurunu temsil etmektedir. Merkez bankasının fiyat istikrarını sağlama yönünde kararlılığı enflasyon bekleyişlerini olumlu etkilemekte ve hedef enflasyonun düşük üretim maliyetine katlanarak gerçekleştirilmesine sebep olmaktadır. Para politikası kuralını ifade eden üçüncü eşitlik, para politikası enstrümanı olarak faiz oranını, üretim açığı ve enflasyonun hedef enflasyon değerinden farklılığı ile ilişkilendinnektedir. Para politikası enstrümanı olarak faiz oranı enflasyon ve üretimin hedef değerlerinden sapmalarına tepki olarak ayarlanmaktadır. Böylelikle para politikası enstrümanı ekonomik gelişmelere sistematik olarak cevap vermekte ve para politikası içselleşmektedir. Öte yandan talep şokları tamamıyla stabilize edilmekte merkez bankası yalnızca arz şoklan olduğunda enflasyon-üretim değişkenliği değiş-tokuşu ile karşılaşmaktadır.Yüksek (düşük) faiz oranları toplam talebi azaltınakla (artırmakta) ve daha düşük (daha yüksek) toplam talep enflasyonu düşürmektcdir 8 (Meyer, 2001 :3). Modelde para arzına herhangi bir rol atfedilmemekte bir başka deyişle para arzındaki artışlar nötr kabul edilmektedir. Yeni Neo-Klasik Sentez yaklaşımı, para arzmda bir artış olmaksızın fiyatlar genel düzeyinde bir yükscliş olamayacağı yönündeki Monetarist önerıneyi kabul etmesine rağmen. yaklaşıma ait literatürde sık ifade edilmesc de para içsel olarak ele alınmaktadır.' Buna göre para arzı, para talebi tarafından belirlenmektedir ve para ile fıyatlar genel düzeyi arasındaki nedensellik ihşkisi tersine çevrilmiştir. Para arzı ekonomiye herhangi bir geri beslemede (feedback) bulunmayan adeta artık (residual) bir unsur olarak değerlendirihnektedir. Para politikasının formülasyonunda para arzı eşitliğine yer verilmemesi ve para politikası uygulama sürecinde paranın öneınsizleşmesi, literatürde parasız para politikası (monetary policy without money) olarak tanımlanmaktadır 10 (McCallum, 200lb:l45). R Post-Keynesgil iktisatçılar, "yeni uzlaşma" modelinde ilk eşitlikte herhangi bir maliye politikası unsuruna yer verilmediğini ve üçüncü eşitlikte enflasyonu düşürmek için faiz oranlarındaki yükselmenin firmalar için bir maliyet unsuru olabilccegini ve yatınmlan azaltarak büyürneyi olumsuz etkileyeceğini ileri sürmektedirler. Bu nedenle para politikası uzun dönemde hem enflasyonu hcıTI büyürneyi etkilemektcdir(Lavoie, 2002: 16). 9 İçsel para görüşü, YNSin, Reel Konjonktür Teorisi anlamında bir unsuru olmaktadır. Bu yönüyle sentez, Post-Kcyncsgil göıilşle yakınlaşmaktadır. Ancak paranın hem kısa hem uzun dönemde reel değişkenler üzerinde etkili olduğu ve bu bağlamda toplam talebin umn dönemde de politika aracı olarak kullanılabileceği yönündeki Post-Keynesgil yaklaşım, YNS tarafından paylaşılmamaktadır. Buradan hareketle "yeni uzlaşma" modeli M. Friedman'ın monetarizminin yeni bir versiyonu olarak nit elenmekted ir( Lavoie ,2 002 :21 ). 10 Genel olarak para politikası hedefierne stratejilerine bakıld\ğında para arzı bir politika cnstıümanı olarak kullanılmamaktadır. Bu bağlamda, Avrupa Merkez Bankası'nın (ECB) iki sütunlu (two pillars) para politikası stratejisinde M3 para tanımı için bir referans değeri (reference value) belirlemesine benzer şekilde, mevcut politikanın enflasyon hedefine ulaşınasında enfOrmasyon değişkeni ya da unsuru olarak rol oynad1ğı göıülmcktedir( Mcyer,200 ı: 14 ). Yeni Neo-Klasik Sentez: Makro İktisatta Yeni Bir Udaşmaya Doğru Para kuralını politikası uygulama süreci temsil eden üçüncü eşitlik para açısından 109 bakıldığında, politikası enstrümanı para politikası olarak faiz oranını belirlemekte, faiz oranı ilk eşitlik aracılığıyla toplam talebi etkilemekte ve toplam talepteki değişmeler ikinci eşitlik aracılığıyla enflasyon oranını tayin etmektedir. Toplam talep ve toplam arz eşitliği, sıfır üretim açığı ve enflasyon hedefiyle uyumlu faiz oranında sağlanmaktadır. Bu faiz oranı ex-ante tasarruflar ile yatırımları birbirine eşilleyen reel faiz oranıdır ki Wicksellyen tabii faiz oranına karşılık gelmektedir. 11 Böylelikle enflasyonun kontrolü para politikasının olası şoklara karşı sistematik bir biçimde faiz oranlarını kullanmak suretiyle toplam talebi etkilernesi şeklinde gerçekleştirilmektedir. IS-LM analizine nazaran IS-AS-MP analizinin üç 2001 :3): açıdan belirgin bir farklılık/yenilik taşıdığı görülınektedir(Meyer, İlk olarak, IS-LM modeli fiyatlan ya da üretimi sabit belirlemesine rağmen modeli, kısa vadede nııt uzun vadede ıse esnek fiyatlarla çalışmaktadır.İkinci olarak, LM eğrisinin MP eğrisi ile yer değiştirmesi ve faiz oranının merkez bankası tarafından ayarlanması para arzının politika enstrümanı olmasına nazaran gerçek dünya politika yapım süreci ile daha uygun düşmektedir. Üçüncü ve son olarak uzlaşma modeli rasyonel bekleyişlereve iktisadi ajanların ileriye yönelik davranışlannın modellenmesine imkan vermektedir. uzlaşma b. Politika Önerileri Para politikasının nihai amacı fiyat istikrarı olsa bile, Phillips eğrisinin kısa vadede sunduğu değiş-tokuş ilişkisi, politika yapıcıların büyüme ve istihdam artışına yönelik tercihleri söz konusu olduğunda, para politikasının nasıl dizayn edileceği ve yürütüleceği sorununu beraberinde getirmektedir. Bu anlamda; para politikasının, kısa vadede fiyat isıiktarı amacı ile çalışabilecek farklı amaçların varlığı söz konusu iken, uzun vadeli amacı doğrultusunda nasıl yönlendirileceğinin ortaya konması ve para politikasının çerçevesinin belirgin bir biçimde çizilmesi zonmluluğu doğmuştur. Fiyat ve üretim istikran arasında optimal bir bileşimin sağlanması ve öptimal politikaların izlenmesine yönelik kurumsal taahhüt mekanizmalarının oluşturulmasının, YNS etrafında gelişen literatürde merkezi bir önemi vardır. Optimal politika, fiyat İstiktarını hedef enflasyon oranı etrafında, üretim istikrarını ise potansiyel üretim düzeyi etrafında istikrarlı kılan politikayı ifade etmektedir. 11 Bu yönüyle M.Woodford, K.Wicksell'in kitabı ile aynı adı taşıyan çalışmasında YNS yaklaşımım "Neo-Wicksellyen Para Politikası" olarak tanımlamaktadır(Woodford, 2003b:49) Metin ÖZDEMIR 110 Optimal politikayı yürütebiirnek için, belirli bir hedefierne stratejisine bağlı olarak uygun bir makroekonomik değişkenin seçilmesi ve temel politika enstrümanının nihai amaca (hedef) yönelik kullanım biçiminin belirlenmesi ise para politikası tarafından üstlenilmektedir. Bu çerçevede YNS'in konjonktür analizi ve politika önerileri şöyle ele alınabilir: 1. Yeni Neo-Klasik Sentez yaklaşımı öncelikle enflasyon dinamiklerinin yeni bir perspektif getirmektedir. Firmalar bugünkü fıyatlama kararlannı alırken, geleceğe yönelik talep ve maliyet koşullarıyla ilgili bekleyişlerini fiyatlara yansıtırlar. Böylelikle fıyatlar genel düzeyindeki değişmeler, mevcut fıyatlama kararlarını yansıtır ve enflasyon ileriye yönelik bir boyut kazanır. Rasyonel ileriye yönelik fıyatlama, monopolcü rekabet ve Reel Konjonktür teorisinin dinamik unsurlarıyla biraraya geldiğinde, para politikası ile reel ekonomik faaliyetler arasındaki ilişki; para politikasının fırmaların ortalama mark-up düzeyi üzerindeki etkisi aracılığı ile kurulmaktadır. Buna göre toplam talebi artıran herhangi bir para politikası Uygulaması maıjinal maliyetleri artırmakta ve ortalama mark~up'ı azaltmaktadır. Ortalama mark-up'taki düşüş, Reel Konjonktür teorisi çerçevesinde vergilerdeki azalmaya benzer şekilde üretim ve istihdamdaki artışın sürmesine yol açmaktadır. Böylelikle mark-up düzeyindeki değişmeler enflasyondaki değişmelerin kaynağı olmaktadır(Gali, 2002b:3). doğasına dönemde, rijitlikterin varlığı sebebiyle, enflasyon-üretim (istihdam) arasındaki değiş-tokuş ilişkisi, uzun dönemde enflasyon dcğişkenliği (variability) ve üretim değişkenliği arasındaki değiş-tokuşun varlığı ile temsil edilmektedir. Buna göre fıyat istikrarına yönelik politikalar reel üretim ve istihdamcia değişkenliğe, üretimin (istihdamın) istikrarına ya da konjonktürel dalgalanmaların azaltılmasına yönelik politikalar enflasyonda değişkenliğe yol açmaktadır(Taylor, 1994b:22). 2. Kısa Bu çerçevede ekonominin performansı hedef enflasyon oranı etrafındaki enflasyon değişkenliğine ve potansiyel ya da tam istihdam düzeyindeki üretim değişkenliğine bağlı olarak değişmektedir. YNS yaklaşımında, bu yönüyle, üretim açığı ( output gap) kavramının önemi büyüktür. Üretim açığı, üretimin potansiyel değerinden sapmasını ifade etmektedir. Enflasyondaki değişıncierin kökeninde mark-up düzeyindeki değişmeler rol oynadığından, yaklaşımın Reel Konjonktür teorisi çerçevesinde verimlilik, maliye politikası, petrol şokları gibi arz yanlı şoklara yer vermesi, para politikasının üretimin potansiyel değerinden sapmalan dikkate alması gerekliliğini doğurmaktadır. Zira üretim açığındaki değişmeler mark-up düzeyini değiştirecek ve dolayısıyla enflasyonu etkileyecektir(Goodfırend and King, 1997a:46). Yeni Neo-Klasik Sentez: Makro İktisatta Yeni Bir Uzlaşmaya Doğru Yukarıdaki 3. ·optimal politikanın açıklamalar hem fıyat sonucunda istikrannı lll yaklaşımın temel politika önerisi, hem de üretim açığının istikrarını gerçekleştiren politika olduğudur. Böyle bir politika hem mark-up düzeyinin -ki mark-up sıfır enflasyonda minimizc olmaktadır- ve dolayısıyla fiyat istikrarıru sağlamakta hem de üretimi potansiyel düzeyinde tutmakta ve "nötr politika" olarak adlandınlmaktadır. YNS yaklaşıınına göre politika otoritesi,üretime yönelik olarak ekonominin arz yanından gelebilecek herhangi bir şoku dengeleyecek şekilde toplam talebi "aktivist" bir biçimde kullanmak durumundadır. Buradan, daha istikrarını önce değinilen tartışmaların aksine, aktivist politikaların uygun bir şekilde kullanılabileceğinin rasyonel temeline and King, 200lb:40). fiyat istikrarı amacına ulaşılmaktadır(Goodfriend 4. Yaklaşım, kısa dönemde fiyat rijitlikleri sebebiyle toplam talebin reel ekonomik faaliyetlerin temel belirleyicisi olduğu düşüncesini ortaya koymaktadır. Bu anlamda para politikasının ekonomi üzerinde güçlü etkileri vardır. Para politikasına atfedilen önemin pozitif ve norınatif açıdan iki önemli sonucu doğmaktadır. Pozitif açıdan konjonktür dalgalarunaları para politikası uygulamalarından bağımsız olarak algılanamaz. Bu sonuç Reel Konjonktür teorisindeki prodüktivite, maliye politikası ve nispi fiyat şoklarına atfedilen önem ile beraber ele alınmaktadır. Norınatif açıdan ortaya çıkan sonuç ise toplam talebin makroekonomik istikrarın sağlanması amacıyla para politikası tarafından yönlendirilmesi gereğidir(Goodfriend and King, 1997a:46). 5. YNS, enflasyon dinamiklerinde mark-up düzeyinde beklenen değişmelere önem verdiğinden fıyat istikrarına yönelik para politikası taahhütlerinin kredibiliteye sahip olması üzerinde durmaktadır. Fiyat istikrarına yönelik politikaların kredibiliteye sahip olması bir yandan dinamik-zaman tutarsızlığı problemini ortadan kaldırırken diğer yandan bekleyişlerin enflasyon hedefiyle uyumlu hale gelmesini sağlamaktadır. Bu sebeple kurumsal olarak merkez bankasırun bağımsızlığı gereklidir.Merkez bankasının açık bir enflasyon hedefıne yönelik taahhütte bulunması hem para politikasının şeffaflığına (transparency) hem de enflasyon hedefine ulaşınada başarılı olup olmaması konusunda hesap verebilirliğine (accountability) katkıda bulıınmaktadır(Gali, 2002b:3, Arestis and Sawyer, 2002b:3). 6. Yaklaşım, para politikası stratejisi olarak enflasyon hedefiernesini benimsemektedir. Para politikasının açık bir enflasyon hedefine ulaşma amacıyla yürütülmesinin iki temel gerekçesi bulunmaktadır. İlki, fiyat istikrarının makroekonomik istikrar ve büyüme için öneminden doğmaktadır. İkincisi ise Metin ÖZDEMIR 112 enflasyonun sadece para politikası tarafindan kontrol edilebileceği ve uzun dönemde para politikasının yalnızca enflasyonu etkileyebilnıe gücüne sabip olmasıdır." 7. Yaklaşım para politikası enstrümanı olarak kısa vadeli faiz oranının kullanılmasını önennektedir. Merkez bankası enflasyon bekleyişlerinin enflasyon hedefine ne ölçüde uygun olduğuna bakarak faiz oranını belirleınektedir. Ekonomide denge faiz oranı, toplam talebi toplam arza eşitleyen ve fiili üretim ile potansiyel üretimi eşiıleyen (sıfır üretim açığı) faiz oranıdır. Dolayısıyla para politikası dışsal bir süreç olmaktan ziyade ekonomik gelişmelere sistematik bir biçimde cevap veren içsel bir süreç haline gelmektedir. Para politikası enstrümanı olarak faiz oranının seçilmesi ile enflasyon hedeflemesine de vurgu yapılmaktadır. Enflasyon hedeflernesi para politikası enstrümanının simetrik bir biçimde kullanılması ile ele alınmaktadır. Buna göre enflasyon hedefın üzerinde olduğunda kısa vadeli faiz oranı yükseltilmekte, enflasyon hedefın altında olduğunda kısa vadeli faiz oranı düşürülmektedir(Goodfriend and King, 1997a:43, Arestis and Sawyer, 2003a:3). 1970'li Sentez yıllardan yaklaşımı bu yana literatüre yapılan katkıların, Yeni Neo-Klasik bünyesinde biraraya getirilmesi iktisatçılar arasında para politikasının dizaynı ve yürütülmesi hususunda bir uzlaşma zemini oluşturmuştur. Yaklaşım makroekonomik istikrarın sağlanmasında fıyat ve üretim istikrarını birarada yürütmeye yönelik politika uygulamalanna (nötr politika) imkan verirken, kurala dayalı ve aktivist politikalar arasında bir dikotomi olmadığının rasyonel temellerini açıklamaktadır. Öte yandan istikrarın sağlanmasında para politikasına (maliye politikasına nazaran) merkezi bir rol aifedilmekte ve enflasyon hedeflernesi stratejisi çerçevesinde para politikasının yalnızca enflasyonu kontrol etmeye yönelmesi vurgulanmaktadır.Bu sebeple enflasyon hedeflernesi aynı zamanda, düşük ve istikrarlı bir enflasyona ulaşmayı ve bunu sürdürülebilir kılınayı arzulayan bir ülkede para politikasının temel amacının fiyat istikrarı olması gerektiği yönünde literatürde oluşan enielektüel-teorik ve ampirik birikimin ürünü olarak değerlendiıilmektedir. Bu çerçevede YNS'in politika önerilerine bağlı olarak enflasyon hedeflemesi, para politikası uygulamalarının, Monetarist çizgiden Wicksellyen çizgiye doğru yönelmesi itibariyle vardığı noktayı simgelemektedir. 12 şoklan Esas olarak Yeni Neo-klasik Sentez yaklaşımında maliyet kökenli enflasyonİst baskılar ya da arı: ortalama olarak enflasyona etki etmektedir. Buna mukabil kontrolüne odaklanmaktadır( Clarida et al., 1999: 1674). yaklaşım daha çok talep enflasyonunun Yeni Neo-Klasik Sentez: Makro İktisatta Yeni Bir Uzlaşmaya Doğru 113 4. Sonuç Yerine Makroiktisat araştırmalannın 1970'li yıliann başından bu yana gelişimi ele alındığında, özellikle 1990'lı yıllarda belirginleşen bir biçimde, Yeni Klasik İktisat /Reel Konjonktür teorisi çizgisiyle Yeni Keynesgil yaklaşım arasındaki metodolojik yakıniaşmaya bağlı olarak ortaya çıkan yeni bir uzlaşma zeminine tanık olunmaktadır.Nitekim söz konusu uzlaşma, Klasik ve Keynesgil unsurları aynı teorik yapı altında bir araya getirmesi sebebiyle "Yeni Neo-Klasik Sentez" olarak adlandırılmaktadır. Ancak söz konusu uzlaşmanın, yeni bir sentez aşamasına gelip gelınediği hususu halen literatürde tartışmalıdırltartışılınaktadır.Bu tartışmalar bir yönüyle neyin üzerinde uzlaşıldığı diğer yönüyle de bu uzlaşmanın içeriğinde Klasik mi yoksa Keynesgil unsurların mı hakim olduğu ve dolayısıyla ideolojik anlaşmazlık noktalannın hangi ölçüde giderildiği etrafında yapılmaktadır. Esas olarak uzlaşılan konu, metodolojik düzeyde makroekonominin mikroekonomik temellere dayanması gerektiği ve bunun da dinamik genel denge modellerinin ücret-fiyat rijitliklerine yer vermesi şeklinde olacağı üzerinedir." Nitekim, O.Blanchard'ın makroikrisat araştırmalannın artık ideolojik ayırımlar üzerinden ele almanın güçlü(;>ii yönündeki yargısı da önemli ölçüde bu tespitin izlerini taşımaktadır.Bu anlamda makroiktisatçıların üzerinde çalışacağı modelin yapısı ve unsurları hakkında ortak bir zentinde hareket etıikleri görülmektedir.Ancak bu modellerin, özellikle emek piyasasının işleyiş dinamikleri itibariyle ve kapalı ekonomi koşullarından açık ekonomi unsurlarının da dahil edildiği bir yapıya doğru geliştirilme sürecinde olduklan belirtilınelidir(Gali, 2000:9-10). geleceğinin Buna mukabil, modellerin Reel Konjonktür teorisi çekirdeğine sahip olması ve ücret-fiyat rijitliklerine yer verınesinin bir sentezden ziyade bazı Keynesgil varsayımların eklenmesi suretiyle Reel Konjonktür teorisi araştırma programının Yeni Neo-klasik Sentez adı altmda genişletildiği ve Keynes'in makroiktisadın sahnesinden çekildiği şeklinde ele alınmakta ve sentezin içeriğinde Keynes'in izlerinin zayıfladığı şeklinde değerlendirilmektedir(Zouache, 2004:114). Bu argümana karşıt olarak tahmin edileceği üzere; Keynesgil unsurların katılmasının modellerin ampirik içeriğini güçlendirmesi itibariyle önemli rol oynadığı ve özellikle Yeni Keynesgil Phillips eğrisi üzerinde çalışarak her iki grubun yapabileceği katkıların Reel Konjonktür teorisinin eksik yönlerini ortadan ıl Bu yargı çalışmada atıfta bulunulan M.Woodford, N.G.Mankiw, O.Blanchard, J.Taylor gibi iktisatçılar tarafından açık bir biçimde paylaşılmaktadır. Metin ÖZDEMİR 114 kaldıracağı ulaşılacak yükselişini üzerinde durulmaktadır.Haliyle,bu durum Yeni Neo-klasik Sentez ile politika sonuçlarının Keynes'in makroiktisat sahnesinde yeniden temsil ettiği yönünde değerlendirilmektedir(van der Ploeg, 2005:779). Yeni bir Neo-klasik Sentezin içeriğine ve hangi düzeyde iktisatçılar arasında temsil ettiğine dair halihazırda tartışmalar sürmesine rağmen, yaklaşınnn politika önerisi açısından, optimal politikanın, fıyat istikrarını hedef enflasyon oranı etrafında, üretim istikrarını ise potansiyel üretim düzeyi etrafında istikrarlı kılan politikayı ifade ettiği ve para politikasının enflasyon hedeflernesi stratejisine bağlı olarak kısa vadeli faiz oranını kullanmak suretiyle yürütülmesi hususunda geniş bir uzlaşının oluştuğu gözlenmektedir.Bu anlamda son 30 yılda teoride ve uygulamada meydana gelen gelişmeler, para politikası uygulamaları ve merkez bankalarının Monetarist çizgiden Wicksellyen çizgiye yönelmelerini ortaya bir uzlaşmayı koymaktadır. Bu çerçevede S.Fischer'in örneğinde huzur içinde uyuyan iktisatçı günümüzde uyandırılsa, makroikrisat araştırmalarının ulaştığı düzey ışığında, M.Goodfriend ve R.King'in- ideolojik anlaşmazlıklar bir yana- makroiktisadın yeni bir neo-klasik senteze doğru halen ileriediği yönündeki tespitini dile getirecektir. KAYNAKLAR American Economic Review ( 1997), "ls There a Core of Practical Macroeconomics", American Economic Review,Vol.87 No.2, pp.232-246 Arestis Philip and Malcolm Sawyer (2002b ), "Can Monetary Policy Affect the Real Economy?", The Levy Economics Institute Working Paper, No.355 Arestis Philip and Malcolm Sawyer (2003a), "The Nature and Role of Monetary Policy When Money is Endogenous", The Levy Economics Institute Working Paper, No.374 Bali Laurence, N.G. Mankiw and D. Romer (1992), "The New Keynesian Economics and the Output-Inflation Trade-ofC', iç. N.G. Mankiw and D. Romer (eds.), New Keynesian Economics, USA: MIT Press Barro Robert J. and D. B. Oordon (1983), "A Positive Theory Monetary Policyina Natural Rate Model", Journal ofPolitical Economy, vol.91, No.4, pp.589610 Blanchard Olivier (2000), "What Do W e Know about Macroeconomics that Fisher and Wickscll Did Not?", Quarterly Journal of Economics, Vol. llS No.4, pp.l375-1409 Yeni Neo-Klasik Sentez: Makro İkti,\·atta Yeni Bir Vz/aşmaya Doğru 115 Biinder Alan S.( I 997b ), "What Central Bankers Can Learn from Academics - and V ice Versa", Journal of Economic Perspectives, Vol. I I No.2, pp.3- I 9 Biinder Alan S.(l998a), Central Banking in Theory and Practice, Cambridge: The MIT Press Buiter W.H.(l 980), "The Role of Economic Policy Atler the New Classical Macroeconomics" NBER Working Paper, No.580 Clarida Richard, Jordi: Gali and Mark Gertler (1999), "The Science of Monctary Policy: A New Kcyncsian Pcrspcctivc", Journal of Economic Literature, vol. xxxvıı, pp.l66 I -1707 Calander David (I 995), "The Stories We Teli: A Rcconsideration of AS-AD Analysis", Journal of Economic Perspectives, vol.9, No.3, pp. 169-188 Fischer Stanley (1 981 a), "Long Term Contracts, Rational Expcctations and the Optimal Money Supply Rulc", iç. Lucas Robert E., Jr. and Thomas J. Sargent (Eds.), Rational Expectations and Econometric Practice, London: G. Alien and Unwin Fischer Stanley (1979b), "On Activist Monetary, Expectations", NBER Working Paper No.0341 Policy With Rational Friedman Milton (1968), "The Role ofMonetary Policy", The American Economic Review, vol.58, No.l, pp.l-17 Fuhrcr Jcffrcy C.(l994), Goals Guidelines and Constraints Facing Monetary Policymakers, FED of Boston Gali Jordi (2000a), "The Return of the Phillips Curve and other Recent Developments in Business Cycle Theory", Spanish Economic Review, Vol.2 No.!, pp.l-10 Gali Jordi (2002b), "New Pcrspcctives on Money, lnflation and the Business Cycle", NBER Working Paper, No.8767 Goodfricnd Marvin and Robert G. King (200lb), "The Casefor Price Stability", NBER Working Paper, No.8423 Goodfriend Marvin and Robert G. King (1997a), "The New Neoclassical Synthesis and the Role of Monetary Policy", FED of Richmond Working Paper, No.98-5 Goodfricnd Marvin (2002) "Monetary Policy in the New Neoclassical Synthesis: A Primer, International Finance vol.S, lssue 2, pp.l65-191 King Robert 0.(2000), "The New IS-LM Model: Language, Logic and Limits", FED of Richmond Quarterly, vo1.86 No.3, pp.45-103 116 Medn ÖZDEMIR Kydland Finn E. and· E. C. Prescott (1981), "Rules Rather than Discretion. The Inconsistency of Optimal Plans", iç. Lucas Robert E., Jr. and Thomas J. Sargent (Eds.), Rationa1 Expectations and Econometric Practice, London: G. Alien and Unwin Lavoie Marc (2002) , "A Post-Keynesian A1temative to New Cansensus on Monetary Policy", paper presented at the conference Economic Policies: Perspectives From the Keynesian Ortodoxy, AD EK Conference organized by Centre d'Etudes Monetaries et Financieres, Universile de Bourgogne, Dij on Long J. B.J.de (2000), "The Triumph of Monetarism", Jonrnal of Economic Perspectives, No.14, pp.83-94 Lowe Phillip (1997), Monetary Policy and Inflation Targeting, Reserve Bank of Australia Lucas Robert E., Jr. (1973) "Some International Evidence on Output-lnflation Tradeoffs", The American Economic Review, vol.63 No.3, pp.326-334 Lucas Robert E., Jr. and R. Barro(1981), "After Keynesian Macroeconomics" iç. Lucas Robert E., Jr. and Thomas J. Sargent (Eds.), Rational Expectations and Econometric Practice, London: G. Alien and Unwin Lucas Robert E., Jr. and Thomas J. Sargent (Eds.) (1981), Rational Expectations and Econometric Practice, London: G. Alien and Unwin Mankiw N.G (1990), "A Quick Refresher Course in Macroeconomics", Journal of Economic Literature, Vol. XXVIII No.4, pp.l645-1660 Mankiw N.G. and D. Romer (eds.) (1992), New Keynesian Economics, USA: MIT Press McCallum Bennett T. (2001b), "Monetary Policy Analysis Without Money", FED of St. Louis Review, vol.83, No.4, pp.145-161 McCallum Bennett T.(2002a), "Recent Developments in Monetary Policy Analysis: The Roles of Theory and Evidence", FED of Richmond Economic Quarterly, vol.88/l, pp.67-96 Meyer Laurence H.(2001), "Does Money Matter?", FED of St.Louis Review, vol.83, No.5, pp.1-17 Mishkin Frederic S.(l997), "Strategies for Controlling lnflation" iç. Monetary Policy and Inflation Targeting, Phillip Lowe (Ed.), Reserve Bank of Australia Yeni Neo-Klasik Sentez: Makro İkiisatta Yeni Bir Uzlaşmaya Doğru 117 Phelps S.(l967), "Phillips Curves, Expectations of lnflation and Optimal Unemployment Over Time", Economica, vol.34, No.l35, pp.678-7ll Ploeg Frederick van der (2005) , "Back to Keynes?", CESifo Economic Studies, Vol.5l No.4, pp.777-822 Romer David (2000), "Keynesian Macroeconomics Without LM Curve", Journal of Economic Perspectives, vol.l4, No.2, pp.l49-l69 Samuelson P. A. and R. M. Solow (1960), "Analytical Aspects of Anti-lnflation Policy", The American Economic Review, vol.50, No.2, pp. 177-194 Sargent Thomas J. and N. Wallace (1981), "Rational Expectations, the Optimal Monetary lnstrument and the Optimal Money Supply Rule", İç. Lucas Robert E., Jr. and Thomas J. Sargent (Eds.), Rational Expectations and Econometric Practice, London: G. Alien and Unwin Snowdon Brian and H. Wane (2005), Modern Macroeconomics, UK: Edward Elgar Pub. Taylor John 8.(1 999a), "How the Rational Expectations Revolution Has Changed Macroeconomic Policy Research", Lecture Presented at the 12th World Congress of the International Economic Association, Argentina Taylor John B.(l994b), "The Inflationloutput Variability Trade off Revisited", iç. Goals Gnidelines and Constraints Facing Monetary Policymakers, Jeffrey C. Fuhrer (Ed.), FED ofBoston Woodford Michael (1999a), "Revolution and Evolution in Twentieth Century Macroeconomics' Paper prepared for the conference on Frontiers of the Min d in the Twentieth Century, Washington 1 , Woodford Michael (2003b ), Interest and Prices, USA: Princeton University Press Zouache Abdallah (2004),"Towards a New Neoclassical Synthesis? An Analysis of the Methodological Convergence Between New Keynesian Econornics and Real Business Cycle Theory", History of Economic Ideas, Vol.Xll No.l, pp.95-ll7