YENİ NEO-KLASiK SENTEZ: MAKRO YA DOGRU

advertisement
Ekonomik
Yaklaşım,
Cilt: 19, SaJ•ı: 66, ss. 95-117
YENİ NEO-KLASiK SENTEZ: MAKRO
İKTİSATTA YENİ BİR UZLAŞMAYA DOGRU
Metin ÖZDEMİR.
"Makro iktisat Yeni Neo-Klasik Senteze
doğru
ilerliyor"
(Goodfricnd and King, 1997)
Özet
günümüzde ulaştığı düzey, dün aralarında
anlaşamayan iktisatçılarm bugün daha fazla anlaştıklarını gösteren bir çerçeve
sunmaktadır.Bu anlaşma; literatürde son otuz yılda elde edilen teorik-ampirik
birikim ve uygulamada elde edilen deneyimler ışığında, Yeni Klasik iktisat !Reel
Konjonktür teorisi çizgisiyle Yeni Keynesgil yaklaşım arasındaki metodolajik
yakıniaşmaya bağlı olarak ortaya çıkan yeni bir uzlaşma zeminine karşılık
gelmektedir. Konjonktür dalgalanmalarının açıklanması ve optimal politikaların
oluşturulmasına yönelik söz konusu uzlaşma, Klasik ve Keynesgil unsurları aynı
teorik yapı altmda bir araya getirmesi sebebiyle "Yeni Neo-Klasik Sentez" olarak
adlandırılmaktadır. Metodo/oj ik olarak Yeni Neo-Klasik Sentez, dinamik genel denge
teorisini kullanmak suretiyle mikro iktisat ve makro iktisat arasındaki ayırımı
ortadan kaldırmaya ça!ışmaktadır.Bu anlamda; Yeni Klasik İktisat/Reel Konjonktür
teorisi çizgisinde zamanlar arası optimizasyon ve ra~yonel bekleyiş/eri, Yeni
Keynesgil iktisat çizgisinde ise eksik rekabet ve maliyetli fiyat ayarlama unsurlarını
bir araya getirmekte ve makro iktisadm yeni dinamik mikro temellerini ortaya
koymaktadır. Bunun yanında Sentez, para politikasının önemi ve rolü konusunda
Monetarist yaklaşıma ait unsurları bünyesinde toplamaktadır. Yeni Neo-Klasik
Sentez 'in ortaya koyduğu teorik çerçevenin, pragmatik bir biçimde farklı makro
iktisat yaklaşımlarının katkılarım bir araya getinnek suretiyle iktisat politikalarının
temelinde yatan metodolajik ve ideolojik içeriği azalttzğz ve iktisatçılar arasında
Makro iktisat
araştırmalannın
• Ögr. Gör. Dr,, Uludağ Üniversitesi. İİBF, İktisat Bölümü, mozdemir@uludag.edu.tr
96
Metin ÖZDEMiR
yeni bir uzlaşma zemini oluşturduğu gözlenmektedir.Bu bağlamda çalışma, söz
konusu uzlaşmayı ifade eden Yeni Neo-Klasik Sentez 'in ortaya pkışı, temel
özellikleri ve politika önerilerini ele almakta ve iktisatçılar arasmda hangi düzeyde
hir uzlaşmayı temsil ettiğini tartışmaktadır.
Anahtar Kelime/er: Yeni Neo-Klasik Sentez, Para
Modeli, Enflasyon lledejlemesi
Politikası,
IS-AS-MP
NEW NEOCLASS/CAL SYNTHESIS: TO WARDS A NEW CONSENSUS
IN MACROECONOMICS
"lı1acroeconomics
is maving lawarda New Neoclassical Synthesis"
(Goodfriend and King, 1997)
Abstract
Over the last three decades the theory and practice of macroeconomics
began to evolve into what M.Goodfriend and R.King (1997) have called a "New
Neoclassical Synthesis ". Therefore, the re is now mo re of a cansensus on w hat
constitutes a "core of practical macroeconomics" than was the case thirty years
ago. This consensus, is the resu/ı of the methodological convergence that has
occurred hetıveen New Classical/Real Business Cycle them·y and New Keynesian
Economics. The New Neoc/assic al Synthesis inherits the spirit of the old, in that it
combines Keynesian and Classical elements into a single frarnework by using
dynamic general stochastic equilihrium model.Methodological(v, the nnv .\)!J1lhesis
can be explained by a comman reference tu the microeconornic foundations of
macroeconomics.From this standpoint, it involves intertemporal optimization and
rational expectations along the New Classicai!Real Business Cycle theory and
applies these ideas with irnpeifect cornpetition and costly price adjustments along
the Keynesian themy.Moreover, it embodies the insights of monetarists regarding
the them-y and practice of monela1J! polic)/. This study shows that by combining
pragmatically cruci:ıl rnacroeconomic element,\' of d(fferent school,,· of thought in to a
unijied framework, a methodological convergence befYveen New Keynesian and
New Classica/!Real Business Cvcle theory has occured and the gap between
macroeconomics and microeconomics is narrowed.Nevertheless, the fact that new
synthesis models include same Keynesian elements does not mean that they are a
synrhesis of different schuuls of thuught and ideulogical differences does not
exist.Frorn this point of view, taday !here is a cansensus on macroeconomic
Yeni Neo·Kiasik Sentez: Makro ikti!ı·atta Yeni Bir Uzlaşmaya Doğru
97
modeliing characteristics and the theory and practice ofmonetury policy. Therefore,
macroeconomics is stili maving or evolving ıovvard a lV'eı·v Neoclassical Synthesis.
Key words: New Neoclassical Synthesis, Monetary Policy, IS-AS-MP Model,
lnjlation Targeling
ı. Giriş
'"Sabahın
erken saatlerinde huzurlu bir şekilde yatağınııda uyurken birisi
girip sizi sarsarak uyandırabilir ve şaşkınlığınıza bakmaksızın şöyle bir
soru sorabilir: Çabuk cevap ver, para arzındaki bir artış ekonomi üzerinde ne gibi
etkiler yaratır?"
odanıza hızla
S.Fischcr. her iktisatçının böyle bir durumla karşılaşınaya hazır olması
ederek, iktisatçı olarak düşünceleri belirli bir sistematik içinde ele
alıp hemen cevap verebilecek teorik bir çerçeveye sahip olmanın önemi üzerinde
durmaktadır(Gali,2000a: I).
gerektiğine işaret
Makroiktisat söz konusu olduğunda, her iktisatçı için gcyerli olan bir teorik
çerçeveden söz etmek mümkün olmasa da, J.M.Keynes'ten bu yana farklı
dönemlerde farklı makroiktisat yaklaşımlarının yükselişine ve egemen hale gelişine
tanık olunmaktadır. ilginç olan, herhangi bir ekolün!okulun açıklamalarının belirli
bir dönemde yaygınlık kazanınasına rağmen, farklı teorik çerçevelcrin yaşamını
sürdürerek yeni açıklamalar yapması ve buna bağlı olarak iktisatçıların aralarında
anlaşaınaına sorununun sürmesi ve hatta yeni anlaşmazlık noktalarının ortaya
çıkmasıdır.
günümüzde ulaştığı düzey,
dün aralarında anlaşamayan iktisatçıların bugün daha fazla anlaştıklarını gösteren
bir çerçeve sunmaktadır.Bu anlaşma; literatürde son otuz yılda elde edilen teorikampirik birikim ve uygulamada elde edilen deneyimler ışığında, Yeni Klasik İktisat
/Reel Konjonktür teorisi çizgisiyle Yeni Keynesgil yaklaşım arasındaki ınetodolojik
yakıniaşmaya bağlı olarak ortaya çıkan yeni bir uzlaşma zeminine karşılık
gelmektedir.
· Bununla birlikte;makro iktisat
Makroiktisatçılar
araştırmalarının
konjonktür dalgalanmalarının açıklanması ve
optimal politikaların oluşturulmasına yönelik söz konusu uzlaşma, Klasik ve
Keynesgil unsurları ayru teorik yapı altında bir araya getirmesi sebebiyle "Yeni
Neo-Klasik Sentez" alarak adlandırılmaktadır.
farklı
arasında
Yeni Neo-Klasik Sentez'in( YNS) en temel özelliği, pragmatik bir biçimde
makro iktisat yaklaşımlarının katkılarını bir araya getirmesi ve akademik
Metin ÖZDEMIR
98
makroiktisat ile uygulama
görmesidir.
alanındaki
makroiktisat
arasında anlamlı
bir köprü
işlevi
öncelikle YNS'in ortaya çıkış sürecine kısaca
temel özellikleri ele alınacak ve ardından politika önerileri
üzerinde durulacaktır.Çalışma, YNS'in iktisatçılar arasında hangi düzeyde bir
uzlaşmayı temsil ettiğini tartışarak son bulmaktadır.
Bu çerçevede
çalışmada,
değinilerek, yaklaşımın
2. Yeni Neo-Klasik Sentezin Ortaya Çıkışı:
Kuş Bakışı
bir Çerçeve
fıyatlar
genel düzeyinde meydana gelen
açıklanmasına yönelik farklı makroiktisat
yaklaşımlan arasındaki tartışmaların, çatışma/kampiaşma veya yakınlaşma şeklinde
diyalektik bir düzenlilik seyrine sahip olduğu gözlemnektedir.
Toplam üretim, istihdam ve
dcğişmelerin ya da dalgalanmaların
Bu sebeple, YNS 'in ortaya
çıkış
sürecine
ilişkin söz
konusu
tartışmalar,
M.Woodford tarafından makroiktisattaki gelişmelerin bir "devrimler ve karşı
devrimler.. tarihi şeklinde okurunasını beraberinde getirmiştir(Woodford,
1999a:l).O.Blanchard ise bu süreci, bir devrimler-karşı devrimler tarihi şeklinde ele
almaktan ziyade, makroiktisat hakkındaki gelişmeleri- I.Fisher ve K.Wickscll'in
bilmediği
biçimde
hangi bilgilere sahip
ileriediği
bilginin birikimli olarak muntazam bir
bir süreç olarak değerlendirmektedir(Blanchard, 2000: 1376).
M.Woodford ve
O.Blanchard'ın
Keynesgil-aktivist iktisat
bağlı
olduğumuzu-
tespitleri
politikalarına
yönelik
ışığında,
eleştiriler
YNS'in
gelişim
süreci,
üzerinde yükselmesine
olarak aşağıda ele alınacaktır.
a. Keynesgil Uzlaşma
Şayet
da 1970'li
analizine
S.Fischer'in
örneğinde
hnznr içinde uyuyan iktisatçı; I 960'lı yıllar ya
hakim teorik çerçeve IS-LM (AD-AS)
yılların başında uyandırılsaydı,
bağlı
olarak makroekonomik
istikrarın
sağiamuaya çalışıldığı bir döneme uygun
Keynesgil-aktivist politikaların iki temel
gözlcnmektedir(Woodford, 1999a:7).
Keynesgil-aktivist politikalarla
açıklamalar
prensıp
yapacaktı.Bu
üzerıne
inşa
anlamda
edildiği
ilk prensıp, özellikle çok sayıda denklemden oluşan büyük
makroekonomettik modellerin, para ve maliye politikalarındaki değişikliklerin
ekonomi üzerindeki etkilerini doğru biçimde öngörmeye olanak verecek ölçüde
gelişmiş
olmalarıdır.
Böylelikle para ve maliye politikalarını kullanarak
ekonomideki konjonktürel dalgalamnalan hafifletmek mümkündür.
Yeni Neo-Khısik Sentez: Makro İktisatta Yeni Bir {}zlaşmaya Doğru
99
İkinci prensip, Samuelson ve Solow
tarafından yapılan çalışma ile
uzun dönemde Phillips Eğrisinin sunduğu değiş-tokuş (trade off)
ilişkisidir(Samuelson and Solow, 1960: 177-194). IS-LM analizinin ekonominin reel
(mal piyasası) ve parasal (para piyasası) yönünü birlikte ele alarak para ve maliye
politikalannın etkileri hakkında bir kavramsal çerçeve sunmasına karşın ücret ve
fiyatların davranışları hususunda herhangi bir açıklama sunmaması modelin
cntlasyon analizinde kullanılmasına imkan vennemiştir(Romer,2000: 160).
Modeldeki bu eksiklik Phillips eğrisi ile giderilmiştir. Buna göre, negatif eğimli olan
Phillips eğrisi üzerinde herhangi iki noktaya bakarak entlasyon ve işsizlik oranları
arasındaki değiş-tokuş ilişkisi gözlenebilir.
popülerleştirilen,
Phillips
eğrisinin
Keynesgil iktisat teorisindeki önemi ise yüksek istihdam ile
birlikte
sürdürülemeyeeeğini
ortaya
koymasından
kaynaklanmaktadır. Bu yönüyle eğri
politika yapıeılara, daha düşük (yüksek)
işsizliğin ancak daha yüksek (düşük) cntlasyon ile mümkün olacağı alternatif işsizlik
entlasyon kombinasyonlarından oluşan bir menü sunmaktadır(Mishkin,l997: IO).Öte
yandan uzun dönemde Phillips eğrisinin dik olması itibariyle klasik unsurun
modelde yer almasına bağlı olarak P.Samuelson modele "Neo-Klasik Sentez" adını
vermiştir(Gali, 2000a:2).
fiyat
istikrarının
b. Keynesgil Uzlaşmanın Çöküşü
Monetarist-Yeni Klasik İktisadın
İtirazları
Makroiktisatta 1970'li yıliann başına kadar geçerli olan ve Neo-Klasik
Sentez e!Fafında şekillenen Keynesgil uzlaşma zemininin biri ampirik diğeri teorik
iki nedenden dolayı sarsıldığı gözlenmiştir.Aınpirik neden, Keynesgil talep yönetimi
politikalarının yaşanan stagflasyon olgusuyla başa çıkamamasıdır.Teorik neden ise
Phillips e~isinin çökmesine bağlı olarak Keynesgil yaklaşımın, mikro iktisadi
prensipieric makro iktisadi pratik arasında enielektüel açıdan tatmin edici olmaktan
uzak büyük bir uçuruma sahip olınasıdır(Mankiw, 1990: 1647).
zemininin ortadan kalkması, iktisat politikalarının
Monetarist-Yeni Klasik İktisat çizgisinin Keynegil-aktivist
politikalara yönelik güçlü eleştirilerinin yükselmesini beraberinde getirmiştir.
Keynesgil
uzlaşma
oluşturulmasında
M.Friedman ve E.Phelps tarafından yapılan çalışmalar, kısa dönem Phillips
eğrisine itiraz etmemekle birlikte enflasyon ve işsizlik arasında varolan değiş tokuş
ilişkisinin uzun dönemde ortadan kalkacağını ortaya koymuştur.Bunun yanında para
politikasının yürütülme biçimi ile ilgili olarak M.Friedman'ın katkıları Keynesgilaktivist iktisat politikalarının ihtiyari ( discretionary) bir biçimde uygulanmasından
ziyade kural(rules) ağırlıklı uygulamalann önem kazanmasına yol açmıştır. Phillips
Metin ÖZDEMİR
100
eğrisinin uzun dönemde geçersizliğinin ortaya konması ve I 970'li yıllarda yaşanan
yüksek enflasyon oranları para politikasının hedef seçiminde enflasyonu (fıyat
istikrannı) dikkate alinası gerekliliğinin de temellerini oluşturmaktadır(Phelps,
I 967:255, Friedman, 1968: ll).
Yeni Klasik rasyonel bekleyişler yaklaşımının Keynesgil-aktivist iktisat
yönelik eleştirileri ve politika sonuçları üç önerme etrafında
politikalarına
geliştirilmiştir:
İlk
olarak, politika değerlendinnc(cvaluation) öncrmcsi, ckonomctrik
yoluyla istikrar politikalannın sonuçlarını değerlendinne yönteminin
rasyonel bekleyişler hipotczinc göre uygun bir biçimde değiştirilmesi gerektiğini
ifade etmektedir.Bu bağlamda Lucas kritiği, Keynesgil makroekonometrik modeller
kullanılarak
uygulanan politikaların başarısını değerlendirmenin mümkün
olmadığını ve söz konusu medellere dayalı politika önerilerinin başarısızlığının
temelinde bekleyişlerin oluşturulma biçimi yattığını ortaya koymaktadır(Lucas and
Barro, 1981:302-303).
çalışmalar
Ekonomide yer alan karar birimlerinin rasyonel bekleyişlere sahip olması
mevcut tüm enformasyonu kullanarak bekleyiş hatası yapmaksızın davranışlarını
oluşturdukları ve buna bağlı olarak bireysel optimizasyona yöneldiklerini
vurgulamaktadır. Böyle bir durumda politika yapıcılar karşılarında uygulayacakları
olası politikaları doğru bir biçimde öngörebilecek iktisadi ajanlarla karşı
karşıyadırlar.
İkinci
olarak politika etkinsizliği öncrmcsı, öngörülen (anticipatcd)
politikaların reel ekonomik faaliyet düzeyi üzerinde herhangi bir etkisinin
olmadığını ifade etmektedir. Politika etkinsizliği önermesi, bir ekonomide istihdam
ve üretim gibi reel makroekonomik değişkenler üzerlerinde ancak öngörülmeyen
(unanticipated), sürpriz politikaların uygulanmasıyla etkide bulunulabileceğini
ortaya koymaktadır 1 ( Sargcnt and Wallacc, ı 9X 1:2 ı 5).
Bu durumda rasyonel
bekleyişler varsayımının
geçerli
olması
halinde de bir
Phillips eğrisi ilişkisi söz konusudur.Ancak enflasyon oranının beklenen orandan
sistematik sapmaları söz konusu olduğunda para politikası ilc işsizlik oranını
1
1:3u önermenin altında ise Luca<>'ın arz fonksiyonu yatmaktadır.Lucas'ın arz fonksiyonuna göre
üretimin doğal seviyesinden sapması ancak bekleyişlerin yanlış kurulmasıyla mümkündür. Eğer bireyler
rasyonel bekleyişlere sahipse, gelecekteki fiyatlara ilişkin tahminlerini oluştururken para otoritelerinin
uygulayacakları kurallara ilişkin bilgilcrini kullanacaklar ve para arzı büyüme oranı ne olursa olsun
tahminlerinde yanılmayacak\ardır. Dolaymyla ancak eksik bilgilcnmc ya da ani ve rastlantısal parasal
artışlar dahilinde ekonomik birimler yanıltılahilecck ve öngörülmedik politikalarla reel değişkenler
etkilenebih:cr.:klenlir(Lucas, 1973:333)
Yeni Net1-K/asik Sentez: MakrtJ İktisatta Yeni Bir Vz/a~maya DoJ,'ru
ıoı
etkilemck mümkün değildir.İktisadi ajanların para arzının büyüme oranındaki artışı
bilmeleri
enflasyonisı
bekleyişleri
artırmakta
ve
Phillips
eğrisini
kaydırmaktadır.Dolayısıyla, değiş-tokuş ilişkisi sistematik politika uygulaınaları
tarafından kullanıldığında söz konusu değiş-tokuş ilişkisi ortadan kalktığından,
rasyonel bckleyişlerin varlığında kısa dönem Phillips eğrisi bile dikey olmaktadır.
c. Yeni Klasik-Yeni Keynesgil İktisat Tartışması
Aktivist politikaların güvenilirliğine yönelik olarak Monetarisl-Yeni Klasik
iktisat çizgisinin getirdiği eleştiriler, iktisatçılar arasında, uzun dönemde enflasyon
ve işsizlik arasında ters yönlü bir ilişkinin olmadığına dair genel bir kabulün
oluşmasını beraberinde getirmiştir.Ancak Yeni Klasik politika etkinsizliği
önermesinin geçerliliğine yönelik olarak Yeni Keynesgil iktisatçılar tarafından
yapılan çalışmalar, uzun vadede Phillips eğrisinin geçersizliğini ve rasyonel
bekleyişleri esas almakla beraber, Keynesgil iktisaıta yer alan ancak yeterince açık
hale getirilmemiş nominal ücret ve fiyat rijitliklerini, ücret ve fiyat atalcti (inertia),
çakışan ücret sözleşmeleri, etkin ücret teorisi, menü maliyetleri gibi mikrockonomik
temeller aracılığıyla açıklamakta ve kısa vadede uygulanacak akıivist politikaların
reel üretim ve istihdamı etkileyebileeeğini ortaya koymaktadırlar.
Ekonomide uzun vadeli ücret sözleşmelerinin varlığı, ücret ve fıyatların
beklenen fiyat düzeyinde meydana gelen değişmelere hemen cevap vermesini
cngellemektcdir. Fischer'c göre çalışanlar yeni bilgileri elde ederek enflasyon
bekleyişlerinde hala yapmayıp rasyonel davransalar bile, bckleyişlerindeki
değİşıneyi sözleşmelerin varlığı sebebiyle ücretlerine uyuınlaştıramayacaklardır.
Ücretierin sözleşme dönemi boyunca yapışkan olması uygulanacak aktivist
politikanın öngörülen olması halinde bile, taleple kaymalar ve reel etkiler
yaratabilecektir. Bu durumda uzun dönemli ücret sözleşmelerinin varlığı politika
etkinsizliği önerıncsini geçersiz kılacaktır( Fischer, 1981a:261)
Yeni Keynesgil iktisatçılar tarafından aktivist politikalara getirilen bir diğer
temel, monopolcü rekabet piyasalannın varlığı ve menü maliyetlerinin fiyat
yapışkanlıkianna yol açmasıdır. Finnaların fiyat ayarlama maliyetleri sebebiyle,
sürekli fiyat değişimleri yerine, fiyatlarını sık olmayan aralıklarla ayarlamaları;
karlarını başlangıçta maksimize etmiş fırmaların aksi bir arz ya da talep şoku
oluştuğunda fiyat ayarlaması yaparak elde edecekleri kazançlarının ayarlama
maliyetlerinin altında kalabileceği, haliyle şoklara bağlı olarak az sayıda fırınanın
fiyatlarını değiştirmesinin makroekonomik düzeyde fiyatları çok değiştirıneyeceği
sonucunu doğuracağı ileri sürülmektedir. Dolayısıyla fiyat yapışkanlıklannın varlığı
102
Metin ÖZDEMiR
nominal şokların reel etkiler
1992:150).
yaratmasını
beraberinde getirecektir( Bali et al.,
Yeni Keynesgil iktisatçılar, ekonomide ücret ve fiyatların yapışkan olması
sebebiyle rasyonel bekleyişler altında bile sistematik (ya da öngörülen) para
politikasının kısa dönemde reel etkiler yaratabileceğini ileri sürerek, rasyonel
beldeyişierin varlığına rağmen Keyncsgil-aktivist politika reçeteleri sunmaktadırlar.
Politika etkinsizliği önermesinin aksine para arzında beklenmeyen bir değişmenin
etkisi, para arzında beklenen bir değişimin üretim üzerindeki etkisinden daha
büyüktür. O halde aktivist politikalar kısa dönemde üretim ve
etkileyebilmek için uygulanabilir( Fischer, 1979b:30, Buiter, 1980:37).
istihdamı
Monetarist-Yeni klasik iktisat çizgisinin eleştirileri karşısında, Yeni
Keynesgil iktisatçıların yapmış olduğu katkılar uygulanacak politikaların etkileri
hususunda kısa ve uzun dönem ayrımının önemini ortaya koymuştur. Bu anlamda,
uzun dönemde Phillips eğrisi geçerli olmasa bile kısa dönemde enflasyon ile işsizlik
arasında bir
politikaların
değiş-tokuş
söz konusudur.Öte yandan kısa dönemde aktivist
uygulanması zemini bulunsa da kısa dönem
ekonomik istikrara. yönelik
Phillips eğrisine dayanarak, uygulanacak aktivist politikalarla sürekli olarak reel
üretim ve istihdamın artırılması müntkün değildir.Bununla birlikte,Yeni Keynesgil
iktisatçılar arasında izlenecek politikalar hususunda herhangi bir görüş birliği
bulunmamasına karşın,
para
olarak kullanılabileceğine
politikasının
ekonominin
istikrannı sağlamada
aktif
inanmaktadırlar.
Yeni Keynesgil yaklaşımın para politikası ile ilgili olarak vardığı bu
sonuç,YNS'in ortaya çıkış sürecine paralel olarak Keynesgil iktisat politikalarına
olan güvenin sarsılması ve aktivist politika uygulamalarına ilişkin olarak yapılan
açıklamaların para politikasının dizaynı ve yürütülmesi açısından ne anlama
geldiğinin ortaya konulması gerekliliğin ortaya koymaktadır.Zira; para politikasının
yürütülmesi açısından Kcynesgil aktivist iktisat politikalarına ilişkin üçüncü eleştiri,
zaman
tutarsızlığı
bekleyişlerin
( time inconsistency) önermesine
kabulü halinde, optimal
politikaların
bağlı
dinamik olarak
olarak rasyonel
tutarsız olduğunu
ortaya koymaktadır. 2
2
Para politikasının kurala göre mi yoksa ihtiyari olarak mı yürütüleceıSi ( nıles versus discretion)
hususunda Monetarist ve Keynesgil iktisatçılar arasında yapılan erken tartışmalar politika_otoritcsinin
ekonominin işleyişine yönelik bilgi ve yetenekleri üzerinde yoğunlaşırken, Yeni Klasik iktisatın kurallar
lehine argümanlan, tartışmayı yeni bir aşamaya taşımwtır. Kurallar-ihtiyari politikalar tartışmasının ikinci
aşamasında sorun, politika otoritelerinin ekonomi ile ilgili bilgilenme düzeylerinden ziyade, politikaların
oluşum sürecinde rasyonel bekleyişlere sahip özel karar birimlerinin davranışlannın dikkate alınmaması
durumunda para politikasının etkinliğini yitireceği düşüneesidir( Blindcr,l998a:41).
Yeni Neo-Klasik Sentez: Makro İktisatta Yeni Bir Uzlaşmaya Doğru
103
F.Kydland ve E.Presscott tarafından geliştirilen dinamik zaman tutarsızlık
R.Barro ve D.Gordon tarafından enflasyonisı eğilimi göstermek amacıyla
para politikası çerçevesinde ele alınmıştır(Kydland and Prescott, 1981:620, Barro
and Gordon, l 983:586-6!0).Buna göre, uzun dönem Phillips eğrisi çerçevesinde
işsizlik (üretim) ve enflasyon arasında bir değiş-tokuş ilişkisinin olmayışı üretimi ve
istihdamı artırıcı para politikalarının uzun dönemde yalnızca enflasyonisı bir etki
yaklaşımı
yaratmasıyla sonuçlanmaktadır.
bağlı
Rasyonel bekleyişlere sahip iktisadi ajanların geleceğe yönelik bekleyişlerine
olarak kanar aldığı bir ekonomide, politika otoritesinin aksiyonlarının ya da
uygulayacağı programın başansı
davranacağına
iktisadi
inançlarına
ajanların
politika otoritesinin yann
nasıl
olarak şekillenmektedir.Şayet, politika
otoritesi, başlangıçta açıkladığı aksiyondan vazgeçerek zaman tutarsız bir davranış
sergilerse para politikasının kısa ve uzun dönem etkileri arasındaki uyuşmazlıktan
kaynaklanan enflasyonİst eğilim problemi doğmaktadır.Bu sebeple, kurala dayalı
olarak uygulanan bir ortamda optimal olan politikanın bağlayıcı olmayan-ihtiyari bir
biçimde
ilişkin
uygulandığında
doğmasını
ve buna
bağlı
politika otoritesinin
farklı davranması
zaman
tutarsızlığının
bağlı
uygulayacağı politikaların
olarak politika otoritesinin özel kesim hezdine
kredibilite sorunu taşımasını beraberinde getirınektedir.
Zaman tutarsızlığı önermesi, para politikasının
iki temel sonucu ortaya koymaktadır:
dizaynı
ve yürütülmesi
açısından
İlk olarak, üretim ve istihdam gibi reel değişkenierin politika amaçlan
arasında
uzun dönemde yalnızca enflasyonisı etkiler doğunnası, para
birincil ve öncelikli arnacının fıyat istikrarı olmasını ve fıyat
istikrarının sürdürülebilir büyüme ve istihdamın sağlanmasında bir ön koşul olarak
değerlendirilmesini beraberinde getirmiştir.
yer
almasının
politikasının
İkinci olarak, para politikasının geleceğine ilişkin özel kesim bekleyişlerinin
dikkate alınınası gerekliliği, kural-ihtiyarilik dikotoınisini; para politikasının
yürütülmesinde ne tür bir kuralın uygulanacağı, uygun politikaların nasıl dizayn
edileceği ve aktivist-ihtiyarilik derecesinin ne olacağı ve politika uygulamalannda
kredibilitenin temini için şeffaflık ve hesap verebilirlik gibi kurmnsal taahhüt
mekanizmalarının nasıl oluşturulacağı tartışmasına dönüştürmüştür.
d. Reel Konjonktür Teorisi -Yeni Keynesgil İktisat Yakıniaşması
Mikroekonomik Temelierin Önemi
Politikaların oluşum
iktisatçılar arasında
l980'li
yıllarda
temel
sürecinde rasyonel bekleyişler kabulünün ardından
Yeni Klasik iktisatçıların ve onları takip eden ve
Reel Konjonktür Teorisi (Real Business Cycle)
farklılık,
geliştirilen
Metin ÖZDEMİR
104
yaklaşımının
esnek ücret-fiyat modelleri kullanmalan ve para politikasına reel
ekonomik faaliyetler için bir önem atfetrnemelerine karşılık Yeni Keyncsgil
iktisatçıların rijit ücret-fıyat modelleri
kullanmaları ve para politikasına
makroekonomik istikrar ıçın merkezi önem atfetmelerine bağlı olarak
biçimlcnmektedir.
Bu temel
farklılık
içinde Reel Konjonktür teorisinin yeri. konjonktür
parasal değişkenler dışında, teknolojik şoklar, maliye
politikası değişiklikleri gibi reel değişkenlere önem vcnnesine bağlı olarak
belirlenrnektedir.Teoriye göre, ekonomi klasik dikotorniye uygundur ve üretim,
istihdam gibi reel değişkenler para arzı gibi nominal değişkenlerden
etkilenmemektedir.Bu anlarnda para hem kısa hem uzun dönernde yansızdır(süper
yansızlık) Ayrıca teori,
teknolojik gelişme
konjonktür dalgalanmalarını
düzeyindeki belirsizliklere karşı optimal tepki olarak değerlendirmekle ve istikrar
politikalannın beklenen yararlan göstenneyceeğini ileri sürmektcdir(Snowdon and
Vane,2005:33 1).
dalgalanmalarının açıklarken
Bununla birlikte; YNS'nin ortaya
çıkı~
süreci
açısından
teorinin önemi ise,
Yeni Keynesgil iktisat ilc yakınlaşmasına temel oluşturan metodolajik olarak
makroekonominin mikroekonomik temellere dayandınlmasını benimsemesi 3 ve
tüketici ve linnaların optimizasyona yünelik davranışiarına bağlı olarak dinamik
stokastik genel denge modelleri (DSGE) aracılığıyla konjonktürel dalgalanmalann
kantitatif açıklamalarını yapmasından kaynaklanmaktadır'Bir diğer deyişle Yeni
Keynesgil iktisat, ücret fıyat rijitliklerinin dinamik etkilerini stokastik genel denge
modelleri aracılığıyla değerlendirebilme imkanına kavuşmuştur.
Bu yönüyle, Reel Konjonktür Teorisi ile Yeni Keynesgil iktisat arasında
makroekonominin mikroekonomik temellerinin oluştumlması yönündeki
metodolajik yakınlaşmanın ampirik açıdan da güçlenmesi, G.Mankiw'in I 980'li
yıllama sonunda ınakroiktisadın görünümüne ilişkin olarak akademik makroiktisat
ile uygulama alanındaki makroiktisat arasında büyük bir aynşınanın varolduğuna
yönelik tcspitinin'{Mankiw, 1990: 1646) aşıldığını simgelemektedir.
1
Nitekim "~akroiklisat bundaıt sonrası için iktisadi dcg:işkcnlerin davranışları üzerine çalışırken
farklı
b1r yönteme ihtiyaç duyulduğunu ileri sünnemcktedir.Bilakis, modem makroiktisat modelleri,
aynen iktisactın diğer alanlannda olduğu gibi, hanehalkı ve firmaların optimizasyon davranışları üzerine
kurulu zamanlararası genel denge ınodclleridir." (Woodford, 1999a:31)
4
Reel konjonktür teorisycnlcri, modellerinin kantitatif sonuçlarını inceleyebilmek için, konjonktürel
olgulara ilişkin yapay olarak ürettikleri verilerle gerçek dünya verik-rini kendi geliştirdikleri
kalibrasyon(calibration) metodu aracılığıyla karşıhı~?tırmaktadırlar( Snowdon and Wmıe. 2005:321).
~ Bu durum, hem YNS"c ail literatüre uygulamada yer alan merkez bankası iktisatçıları ve araştıma
departmanlan tarafından da ciddi katkılann yapılınası hem de merkez bankaları bünyesinde yer alan para
politikası kurullannda ya da başkan-başkan yardımcısı-araştırma birimi başkanı gibi pozisyonlarda
giderek iktisatçı-akademisyenlerin daha fazla yer alınası şeklinde kendisini göstermektedir.
Yeni Neo-Kia.ooik Sentez: .Uakro İkti.~atta l'eni Bir Vzlaşmaya Doğru
lOS
3. Yeni Neo-Klasik Sentez: Teorik Yapt ve Politika Önerileri
Makroiktisat araştırmalarının I 990'ların başından itibaren günümüze ulaştığı
düzey-ister devrimler-karşı devrimler tarihi ister bilginin birikimli olarak muntazam
bir biçimde ileriediği bir süreç olarak ele alınsın- son otuz yılda elde edilen teorikampirik birikim ve uygulamada elde edilen deneyimler ışığında Yeni Klasik İktisat
/Reel Konjonktür teorisi çizgisiyle Yeni Kcynesgil yaklaşım arasında yeni bir
uzlaşma zeminine karşılık gelmektedir.
Bu uzlaşma zemini, 1960'lı yılların başında J.R. Hicks, P.Samuclson ve D.
Patinkin gibi iktisatçılar tarafından geliştirilen Neo-Klasik Sentez yaklaşırnma
benzer şekilde, konjonktür dalgalanmalarının açıklanması ve optimal politikaların
oluşturulmasında Klasik ve Keynesgil unsurlan biraraya getirmesi sebebiyle Yeni
Sentez
(New
Neoclassical
Synthcsis)
olarak
Neo-Klasik
6
adlandınlmaktadır (Goodfriend, 2002:166). Nitekim bu uzlaşma zemininin varlığına
ilişkin olarak American Economic Review'un Mayıs 1997 sayısında yer alan ve
uygulamalı makroiktisat ile ilgili olarak üzerinde uzlaşma sağlanan bir çekirdek
yapının olup olmadığını soru edinen-konu alan sempozyumun katılımcıları
(R.Solow,J.Taylor,M.Eichenbaum, A.Blinder ve O.Bianchard) bu soruya olumlu
yanıt verınişlcrdir( AER, May I 997:232-246)
Metodolajik olarak YNS, dinamik genel denge teorisini kullanmak suretiyle
mikro iktisat
ve makro iktisat
arasındaki ayırımı ortadan kaldırmaya
çalışmaktadır. Bu anlamda; Yeni Klasik İktisat-Reel Konjonktür teorisi çizgisinde
zamanlar arası optimizasyon ve rasyonel bckleyişleri, Yeni Keyncsgil iktisat
çizgisinde ise mal, kredi ve emek piyasasında eksik rekabet ve maliyetli fıyat
ayarlama unsurlarını bir araya getirmekte ve makro iktisactın yeni dinamik mikro
temellerini ortaya koymaktadır. Aynca, para politikasının rolü ve önemi konusunda
Monetarist çizgiyi bcnimsemcktedir. Bu yönüyle YNS, Reel Konjonktür
teorisyenlcri gibi para, enflasyon ve konjonktür dalgalanmalan arasındaki ilişkiyi
açıklamaya yönelik kantitatif modeller oluşturmayı aınaçlamaktadır(Goodfriend and
King, 1997a:2).
1
' Yeni Neo-Klasik Sentez yaklaşımı. para politikası literatüründe, yaklaşımın farklı unsurlarına atıfta
bulunularak farklı adlarla anılınaktadır. A.Blindcr·ın, makroiktisat ve özellikle para politikası
literatürUndeki son gelişmeleri ·'para politikast biliminin" oluştuğu yönünde değerlendirmesine paralel
olarak Clarida, Gali ve Geıtler "Para Politikası Bilimi" adı altında YNS"in ilcret-fiyat rijitliğine yer
"Yeni" teriminin de
yaklaşımın
vermesiyle
Yeni Keynesyen boyutuna işaret etmekte ve
makroekonometTik modcllemedc en son metodolojileri kullanmasına karşılık geldiğini
vurgulamaktadırlar(Blinder,l997b:3-19, Clarida et al., 1999:1662). John Taylor, yaklaşımı para politikası
uygulamalannda normatif boyut taşıması sebebiyle "Yeni Norrnatif Makruiktisat" olarak anmaktadır (
Taylor.l999a:3). Öte yandan yaklaşıma yönelik eleştirileri ve alternatif politika önerileri olan PostKeynesgil iktisatçılar yaklaşıma iktisatçılar arasında oluşturduğu ortak zemine atıfta bulunarak "Yeni
t,:zlaşma Modeli" {New Cansensus Model) olarak isim vermektedirler ( Arestis and Sawycr,2003a:2).
Metin ÖZDEMİR
106
YNS'in ortaya koyduğu teorik çerçevenin, herhangi bir makroekonomik
düşünce okuluna mensup olmaktan ziyade pragmatik bir biçimde farklı makro iktisat
yaklaşımlarının katkılarını bir araya getinnek suretiyle iktisat politikalarının
temelinde yatan metodolojik ve ideolojik içeriği azalttığı ileri sürülmektedir.Ancak
bu durum Yeni Klasik İktisat/Reel Konjonktür teorisi çizgisi ile Yeni Keynesgil
İktisat arasında temel ideolojik farklılıkların ortadan kalktığı anlamında değil son
yıllarda yapılan araştırınalan ideolojik çizgiler üzerinde ele alınanın uygun
olmayacağı anlamındadır( Blanchard, 2000: 1389)
Zira, YNS'in özelliklerini incelemek bir yönüyle, modem makroekonomik
modelierne süreçlerinin özelliklerini ele almaktan farklı bir içeriğe sahip değildir.Bu
bağlamda,
YNS'in karakteristikleri, esas amacı sentezin ruhuna uygun
makroekonomik model geliştirme olan söz konusu araştırma programının sert
çekirdeğini oluşturan temel metodolajik prensipler setinden oluşınaktadır(Zouache,
2004: 102-1 04). Bu prensipler seti şöyle sıralanabil ir:
i)
YNS
modelleri
optimizasyona yönelik
dinamik
davranışın,
sonuçlannın zamanlararası
modellerdir.Modellerin
tüketim ve
yatınm kararlarının
bir çerçevede inceleniyor olması
bu
özelliği,
ve emek
anlamına
arzının
gelmektedir.
YNS modelleri, temsili bir hane halkı ve fırınanın karar alma
sürecinden hareket etmekte ve bu mikroekonomik davranış sürecinin ekonomideki
ii)
tüm iktisadi ajaniann davranışlarını temsil ettiğini varsaymaktadır.
iii) YNS modelleri, toplam değişkenierin ( tüketim, yatırım, üretim,
istihdam) izleyeceği yolun, temsili hane halkı ve fırmaların piyasa dengesindeki
tercihlerine karşılık gelmesi anlamında genel denge modelleridir.Bu anlamda
modeller, iktisadi ajaniann birbirleri ile olan etkileşimlerini ve karşılıklı
bağımlılıklarını dikkate almaktadır.
YNS modelleri, ampirik gerçeklerle uygun bir biçimde örtüşmek
durumundadır.Ampirik doğrulama( empirical verifıcation) ilkesi, makroiktisat
araştırınaları tarafından ortaya konulan sonuçları/gerçekleri açıklayamayan yanlış
teorileri reddetınek için kullanılmaktadır.
iv)
Bu prensipiere ek olarak YNS modelleri, Yeni Keynesgil iktisat ile uyumlu
bir biçimde nominal ve reel rijitlikleri de içermektedirler.Dolayısıyla YNS
modellerinin temel özellikleri ile Reel Konjonktür teorisi modellerine ait unsurların
aynı olduğu görülmektedir.
Yeni Neo-Klasik Sentez: Makro İktisatta Yeni Bir V:ıiaşmaya Doğru
107
a. Makroekonomik Uzlaşma Modeli ve IS-LM Analizinin Yeniden İnşası
YNS yaklaşımının yükselişinin, IS-LM analizinin de yeniden ele alınmasını
ve modelin para politikası literatüründeki gelişmelere uygun bir biçimde analitik
olarak yeniden inşasını beraberinde getirdiği görülmektedir(King, 2000:45).
IS-LM analizine yönelik eleştiriler, analizin rasyonel bekleyişler temeline
optimizasyon davranışını içennemesi ve bekleyişler eklentili Phillips
egrısının
yer almaması(Colander,l995:165-188), para politikasının parasal
hedeflemeye uygun bir biçimde değerlendirilmesi nedeniyle günümüz para politikası
uygulamalannı
ve
para politikası
enstrümanı
olarak
faiz
oranını
modelleyememesi 7(Romer,2000:160) ve enflasyon hedeflemesi, kredibilite, para
politikası kurallan gibi yeni teorik unsurlann analizine imkan vennemesi şeklinde
dayalı
sıralanmaktadır.
"Eski" Neo-klasik Scntezin IS-LM (AD-AS) adıyla anılmasına benzer
şekilde YNS yaklaşımının ruhuna uygun olarak makroekonomik uzlaşma modeli ISAS-MP adıyla üç eşitlik çerçevesinde analitik olarak şöyle ifade edilebilir(Meyer,
2001:2, MeCallum, 2002a:84-85):
(ı)
(2)
(3)
Modelde Y8 üretim açığını, R nominal faiz oranını, p enflasyon oranını, pT
enflasyon hedefini, RR• denge reel faiz oranını, s, (i~ 1, 2) stokastik şoklan temsil
etmektedidik eşitlik toplam talebi, ikinci eşitlik Phillips eğrisini ve üçüncü eşitlik
LM eğrisi ile yer değiştiren para politikası knralını ifade etmektedir. Modelde üç
eşitlik ve üç bilinmeyen (üretim, faiz oranı ve enflasyon) bulunmaktadır.
İlk eşitlik, eski IS eğrisinin dinamik versiyonudur. Cari tüketim ve üretim
gelecekteki üretim açığı ve reel faiz oranıyla ilişkilendirilmektedir. Phillips
eğrisini veren ikinci eşitlik enflasyon oranını cari üretim açığı ve geçmiş enflasyon
ve enflasyon bekleyişleri ile ilişkilendinuektedir. Eşitlikte gecikmeli uyum ve ileriye
yönelik unsurlar yer almaktadır. Bir başka deyişle model kısa dönemde rijit fiyatlara
ve uzun dönemde esnek fiyatlara yer vermektedir. E,(P,+ı) terimi, kredibilite
açığı,
7
Yeni Neo-klasik Sentez yaklaşırnma uygun olarak geliştirilen IS-LM analizinde para arzına ilişkin
herhangi bir eşitliğe yer verilmemesi, YNS'in içeriğine monetarizmin ne ölçüde yansıdığı hususunda
iktisatçılar arasında tartışma konusu olmaktadır.Örneğin B. de Long yaklaşımın para politikasına atfettiği
merkezi önemden hareketle gelinen noktayı monetarizmin zaferi olarak sunmaktadır( de Long, 2000:93).
108
Metin ÖZDEMİR
unsurunu temsil etmektedir. Merkez bankasının fiyat istikrarını sağlama yönünde
kararlılığı enflasyon bekleyişlerini olumlu etkilemekte ve hedef enflasyonun düşük
üretim maliyetine katlanarak gerçekleştirilmesine sebep olmaktadır.
Para politikası kuralını ifade eden üçüncü eşitlik, para politikası enstrümanı
olarak faiz oranını, üretim açığı ve enflasyonun hedef enflasyon değerinden
farklılığı ile ilişkilendinnektedir. Para politikası enstrümanı olarak faiz oranı
enflasyon ve üretimin hedef değerlerinden sapmalarına tepki olarak
ayarlanmaktadır. Böylelikle para politikası enstrümanı ekonomik gelişmelere
sistematik olarak cevap vermekte ve para politikası içselleşmektedir. Öte yandan
talep şokları tamamıyla stabilize edilmekte merkez bankası yalnızca arz şoklan
olduğunda enflasyon-üretim değişkenliği değiş-tokuşu ile karşılaşmaktadır.Yüksek
(düşük) faiz oranları toplam talebi azaltınakla (artırmakta) ve daha düşük (daha
yüksek) toplam talep enflasyonu düşürmektcdir 8 (Meyer, 2001 :3).
Modelde para arzına herhangi bir rol atfedilmemekte bir başka deyişle para
arzındaki artışlar nötr kabul edilmektedir. Yeni Neo-Klasik Sentez yaklaşımı, para
arzmda bir artış olmaksızın fiyatlar genel düzeyinde bir yükscliş olamayacağı
yönündeki Monetarist önerıneyi kabul etmesine rağmen. yaklaşıma ait literatürde sık
ifade edilmesc de para içsel olarak ele alınmaktadır.' Buna göre para arzı, para talebi
tarafından belirlenmektedir ve para ile fıyatlar genel düzeyi arasındaki nedensellik
ihşkisi tersine çevrilmiştir. Para arzı ekonomiye herhangi bir geri beslemede
(feedback) bulunmayan adeta artık (residual) bir unsur olarak değerlendirihnektedir.
Para politikasının formülasyonunda para arzı eşitliğine yer verilmemesi ve para
politikası uygulama sürecinde paranın öneınsizleşmesi, literatürde parasız para
politikası (monetary policy without money) olarak tanımlanmaktadır 10 (McCallum,
200lb:l45).
R Post-Keynesgil iktisatçılar, "yeni uzlaşma" modelinde ilk eşitlikte herhangi bir maliye politikası
unsuruna yer verilmediğini ve üçüncü eşitlikte enflasyonu düşürmek için faiz oranlarındaki yükselmenin
firmalar için bir maliyet unsuru olabilccegini ve yatınmlan azaltarak büyürneyi olumsuz etkileyeceğini
ileri sürmektedirler. Bu nedenle para politikası uzun dönemde hem enflasyonu hcıTI büyürneyi
etkilemektcdir(Lavoie, 2002: 16).
9
İçsel para görüşü, YNSin, Reel Konjonktür Teorisi anlamında bir unsuru olmaktadır. Bu yönüyle
sentez, Post-Kcyncsgil göıilşle yakınlaşmaktadır. Ancak paranın hem kısa hem uzun dönemde reel
değişkenler üzerinde etkili olduğu ve bu bağlamda toplam talebin umn dönemde de politika aracı olarak
kullanılabileceği yönündeki Post-Keynesgil yaklaşım, YNS tarafından paylaşılmamaktadır. Buradan
hareketle "yeni uzlaşma" modeli M. Friedman'ın monetarizminin yeni bir versiyonu olarak
nit elenmekted ir( Lavoie ,2 002 :21 ).
10
Genel olarak para politikası hedefierne stratejilerine bakıld\ğında para arzı bir politika cnstıümanı
olarak kullanılmamaktadır. Bu bağlamda, Avrupa Merkez Bankası'nın (ECB) iki sütunlu (two pillars)
para politikası stratejisinde M3 para tanımı için bir referans değeri (reference value) belirlemesine benzer
şekilde, mevcut politikanın enflasyon hedefine ulaşınasında enfOrmasyon değişkeni ya da unsuru olarak
rol oynad1ğı göıülmcktedir( Mcyer,200 ı: 14 ).
Yeni Neo-Klasik Sentez: Makro İktisatta Yeni Bir Udaşmaya Doğru
Para
kuralını
politikası
uygulama süreci
temsil eden üçüncü
eşitlik
para
açısından
109
bakıldığında,
politikası enstrümanı
para
politikası
olarak faiz
oranını
belirlemekte, faiz oranı ilk eşitlik aracılığıyla toplam talebi etkilemekte ve toplam
talepteki değişmeler ikinci eşitlik aracılığıyla enflasyon oranını tayin etmektedir.
Toplam talep ve toplam arz eşitliği, sıfır üretim açığı ve enflasyon hedefiyle uyumlu
faiz oranında sağlanmaktadır. Bu faiz oranı ex-ante tasarruflar ile yatırımları
birbirine eşilleyen reel faiz oranıdır ki Wicksellyen tabii faiz oranına karşılık
gelmektedir. 11 Böylelikle enflasyonun kontrolü para politikasının olası şoklara karşı
sistematik bir biçimde faiz oranlarını kullanmak suretiyle toplam talebi etkilernesi
şeklinde gerçekleştirilmektedir.
IS-LM analizine nazaran IS-AS-MP analizinin üç
2001 :3):
açıdan
belirgin bir
farklılık/yenilik taşıdığı görülınektedir(Meyer,
İlk
olarak, IS-LM modeli fiyatlan ya da üretimi sabit belirlemesine rağmen
modeli, kısa vadede nııt uzun vadede ıse esnek fiyatlarla
çalışmaktadır.İkinci olarak, LM eğrisinin MP eğrisi ile yer değiştirmesi ve faiz
oranının merkez bankası tarafından ayarlanması para arzının politika enstrümanı
olmasına nazaran gerçek dünya politika yapım süreci ile daha uygun
düşmektedir. Üçüncü ve son olarak uzlaşma modeli rasyonel bekleyişlereve iktisadi
ajanların ileriye yönelik davranışlannın modellenmesine imkan vermektedir.
uzlaşma
b. Politika Önerileri
Para politikasının nihai amacı fiyat istikrarı olsa bile, Phillips eğrisinin kısa
vadede sunduğu değiş-tokuş ilişkisi, politika yapıcıların büyüme ve istihdam artışına
yönelik tercihleri söz konusu olduğunda, para politikasının nasıl dizayn edileceği ve
yürütüleceği sorununu beraberinde getirmektedir. Bu anlamda; para politikasının,
kısa vadede fiyat isıiktarı amacı ile çalışabilecek farklı amaçların varlığı söz konusu
iken, uzun vadeli amacı doğrultusunda nasıl yönlendirileceğinin ortaya konması ve
para politikasının çerçevesinin belirgin bir biçimde çizilmesi zonmluluğu
doğmuştur.
Fiyat ve üretim istikran
arasında
optimal bir bileşimin
sağlanması
ve öptimal
politikaların
izlenmesine
yönelik
kurumsal
taahhüt
mekanizmalarının
oluşturulmasının, YNS etrafında gelişen literatürde merkezi bir önemi vardır.
Optimal politika, fiyat İstiktarını hedef enflasyon oranı etrafında, üretim istikrarını
ise potansiyel üretim düzeyi etrafında istikrarlı kılan politikayı ifade etmektedir.
11
Bu yönüyle M.Woodford, K.Wicksell'in kitabı ile aynı adı taşıyan çalışmasında YNS yaklaşımım
"Neo-Wicksellyen Para Politikası" olarak tanımlamaktadır(Woodford, 2003b:49)
Metin ÖZDEMIR
110
Optimal politikayı yürütebiirnek için, belirli bir hedefierne stratejisine bağlı olarak
uygun bir makroekonomik değişkenin seçilmesi ve temel politika enstrümanının
nihai amaca (hedef) yönelik kullanım biçiminin belirlenmesi ise para politikası
tarafından üstlenilmektedir.
Bu çerçevede YNS'in konjonktür analizi ve politika önerileri
şöyle
ele
alınabilir:
1. Yeni Neo-Klasik Sentez yaklaşımı öncelikle enflasyon dinamiklerinin
yeni bir perspektif getirmektedir. Firmalar bugünkü fıyatlama kararlannı
alırken, geleceğe yönelik talep ve maliyet koşullarıyla ilgili bekleyişlerini fiyatlara
yansıtırlar. Böylelikle fıyatlar genel düzeyindeki değişmeler, mevcut fıyatlama
kararlarını yansıtır ve enflasyon ileriye yönelik bir boyut kazanır. Rasyonel ileriye
yönelik fıyatlama, monopolcü rekabet ve Reel Konjonktür teorisinin dinamik
unsurlarıyla biraraya geldiğinde, para politikası ile reel ekonomik faaliyetler
arasındaki ilişki; para politikasının fırmaların ortalama mark-up düzeyi üzerindeki
etkisi aracılığı ile kurulmaktadır. Buna göre toplam talebi artıran herhangi bir para
politikası Uygulaması maıjinal maliyetleri artırmakta ve ortalama mark~up'ı
azaltmaktadır. Ortalama mark-up'taki düşüş, Reel Konjonktür teorisi çerçevesinde
vergilerdeki azalmaya benzer şekilde üretim ve istihdamdaki artışın sürmesine yol
açmaktadır. Böylelikle mark-up düzeyindeki değişmeler enflasyondaki değişmelerin
kaynağı olmaktadır(Gali, 2002b:3).
doğasına
dönemde, rijitlikterin varlığı sebebiyle, enflasyon-üretim (istihdam)
arasındaki değiş-tokuş ilişkisi, uzun dönemde enflasyon dcğişkenliği (variability) ve
üretim değişkenliği arasındaki değiş-tokuşun varlığı ile temsil edilmektedir. Buna
göre fıyat istikrarına yönelik politikalar reel üretim ve istihdamcia değişkenliğe,
üretimin (istihdamın) istikrarına ya da konjonktürel dalgalanmaların azaltılmasına
yönelik politikalar enflasyonda değişkenliğe yol açmaktadır(Taylor, 1994b:22).
2.
Kısa
Bu çerçevede ekonominin performansı hedef enflasyon oranı etrafındaki
enflasyon değişkenliğine ve potansiyel ya da tam istihdam düzeyindeki üretim
değişkenliğine bağlı olarak değişmektedir. YNS yaklaşımında, bu yönüyle, üretim
açığı ( output gap) kavramının önemi büyüktür. Üretim açığı, üretimin potansiyel
değerinden sapmasını ifade etmektedir. Enflasyondaki değişıncierin kökeninde
mark-up düzeyindeki değişmeler rol oynadığından, yaklaşımın Reel Konjonktür
teorisi çerçevesinde verimlilik, maliye politikası, petrol şokları gibi arz yanlı şoklara
yer vermesi, para politikasının üretimin potansiyel değerinden sapmalan dikkate
alması gerekliliğini doğurmaktadır. Zira üretim açığındaki değişmeler mark-up
düzeyini değiştirecek ve dolayısıyla enflasyonu etkileyecektir(Goodfırend and King,
1997a:46).
Yeni Neo-Klasik Sentez: Makro İktisatta Yeni Bir Uzlaşmaya Doğru
Yukarıdaki
3.
·optimal
politikanın
açıklamalar
hem
fıyat
sonucunda
istikrannı
lll
yaklaşımın
temel politika önerisi,
hem de üretim
açığının
istikrarını
gerçekleştiren
politika olduğudur. Böyle bir politika hem mark-up düzeyinin
-ki mark-up sıfır enflasyonda minimizc olmaktadır- ve dolayısıyla fiyat
istikrarıru sağlamakta hem de üretimi potansiyel düzeyinde tutmakta ve "nötr
politika" olarak adlandınlmaktadır. YNS yaklaşıınına göre politika otoritesi,üretime
yönelik olarak ekonominin arz yanından gelebilecek herhangi bir şoku dengeleyecek
şekilde toplam talebi "aktivist" bir biçimde kullanmak durumundadır. Buradan, daha
istikrarını
önce
değinilen tartışmaların
aksine, aktivist
politikaların
uygun bir şekilde kullanılabileceğinin rasyonel temeline
and King, 200lb:40).
fiyat
istikrarı amacına
ulaşılmaktadır(Goodfriend
4. Yaklaşım, kısa dönemde fiyat rijitlikleri sebebiyle toplam talebin reel
ekonomik faaliyetlerin temel belirleyicisi olduğu düşüncesini ortaya koymaktadır.
Bu anlamda para politikasının ekonomi üzerinde güçlü etkileri vardır. Para
politikasına atfedilen önemin pozitif ve norınatif açıdan iki önemli sonucu
doğmaktadır.
Pozitif açıdan konjonktür dalgalarunaları para politikası
uygulamalarından bağımsız olarak algılanamaz. Bu sonuç Reel Konjonktür
teorisindeki prodüktivite, maliye politikası ve nispi fiyat şoklarına atfedilen önem ile
beraber ele alınmaktadır. Norınatif açıdan ortaya çıkan sonuç ise toplam talebin
makroekonomik istikrarın sağlanması amacıyla para politikası tarafından
yönlendirilmesi gereğidir(Goodfriend and King, 1997a:46).
5. YNS, enflasyon dinamiklerinde mark-up düzeyinde beklenen değişmelere
önem verdiğinden fıyat istikrarına yönelik para politikası taahhütlerinin kredibiliteye
sahip olması üzerinde durmaktadır. Fiyat istikrarına yönelik politikaların
kredibiliteye sahip olması bir yandan dinamik-zaman tutarsızlığı problemini ortadan
kaldırırken diğer yandan bekleyişlerin enflasyon hedefiyle uyumlu hale gelmesini
sağlamaktadır. Bu sebeple kurumsal olarak merkez bankasırun bağımsızlığı
gereklidir.Merkez bankasının açık bir enflasyon hedefıne yönelik taahhütte
bulunması hem para politikasının şeffaflığına (transparency) hem de enflasyon
hedefine ulaşınada başarılı olup olmaması konusunda hesap verebilirliğine
(accountability) katkıda bulıınmaktadır(Gali, 2002b:3, Arestis and Sawyer,
2002b:3).
6. Yaklaşım, para politikası stratejisi olarak enflasyon hedefiernesini
benimsemektedir. Para politikasının açık bir enflasyon hedefine ulaşma amacıyla
yürütülmesinin iki temel gerekçesi bulunmaktadır. İlki, fiyat istikrarının
makroekonomik istikrar ve büyüme için öneminden doğmaktadır. İkincisi ise
Metin ÖZDEMIR
112
enflasyonun sadece para politikası tarafindan kontrol edilebileceği ve uzun dönemde
para politikasının yalnızca enflasyonu etkileyebilnıe gücüne sabip olmasıdır."
7.
Yaklaşım
para
politikası enstrümanı
olarak
kısa
vadeli faiz
oranının
kullanılmasını
önennektedir. Merkez bankası enflasyon bekleyişlerinin enflasyon
hedefine ne ölçüde uygun olduğuna bakarak faiz oranını belirleınektedir. Ekonomide
denge faiz oranı, toplam talebi toplam arza eşitleyen ve fiili üretim ile potansiyel
üretimi eşiıleyen (sıfır üretim açığı) faiz oranıdır. Dolayısıyla para politikası dışsal
bir süreç olmaktan ziyade ekonomik gelişmelere sistematik bir biçimde cevap veren
içsel bir süreç haline gelmektedir. Para
politikası enstrümanı
olarak faiz
oranının
seçilmesi ile enflasyon hedeflemesine de vurgu yapılmaktadır. Enflasyon
hedeflernesi para politikası enstrümanının simetrik bir biçimde kullanılması ile ele
alınmaktadır. Buna göre enflasyon hedefın üzerinde olduğunda kısa vadeli faiz oranı
yükseltilmekte, enflasyon hedefın altında olduğunda kısa vadeli faiz oranı
düşürülmektedir(Goodfriend and King, 1997a:43, Arestis and Sawyer, 2003a:3).
1970'li
Sentez
yıllardan
yaklaşımı
bu yana literatüre yapılan katkıların, Yeni Neo-Klasik
bünyesinde biraraya getirilmesi iktisatçılar arasında para
politikasının dizaynı
ve yürütülmesi hususunda bir
uzlaşma
zemini
oluşturmuştur.
Yaklaşım makroekonomik istikrarın sağlanmasında fıyat ve üretim istikrarını
birarada yürütmeye yönelik politika uygulamalanna (nötr politika) imkan verirken,
kurala dayalı ve aktivist politikalar arasında bir dikotomi olmadığının rasyonel
temellerini açıklamaktadır.
Öte yandan istikrarın sağlanmasında para politikasına (maliye politikasına
nazaran) merkezi bir rol aifedilmekte ve enflasyon hedeflernesi stratejisi
çerçevesinde para politikasının yalnızca enflasyonu kontrol etmeye yönelmesi
vurgulanmaktadır.Bu sebeple enflasyon hedeflernesi aynı zamanda, düşük ve
istikrarlı bir enflasyona ulaşmayı ve bunu sürdürülebilir kılınayı arzulayan bir
ülkede para politikasının temel amacının fiyat istikrarı olması gerektiği yönünde
literatürde oluşan enielektüel-teorik ve ampirik birikimin ürünü olarak
değerlendiıilmektedir.
Bu çerçevede YNS'in politika önerilerine bağlı olarak enflasyon hedeflemesi,
para politikası uygulamalarının, Monetarist çizgiden Wicksellyen çizgiye doğru
yönelmesi itibariyle vardığı noktayı simgelemektedir.
12
şoklan
Esas olarak Yeni Neo-klasik Sentez yaklaşımında maliyet kökenli enflasyonİst baskılar ya da arı:
ortalama olarak enflasyona etki etmektedir. Buna mukabil
kontrolüne odaklanmaktadır( Clarida et al., 1999: 1674).
yaklaşım
daha çok talep enflasyonunun
Yeni Neo-Klasik Sentez: Makro İktisatta Yeni Bir Uzlaşmaya Doğru
113
4. Sonuç Yerine
Makroiktisat araştırmalannın 1970'li yıliann başından bu yana gelişimi ele
alındığında, özellikle 1990'lı yıllarda belirginleşen bir biçimde, Yeni Klasik İktisat
/Reel Konjonktür teorisi çizgisiyle Yeni Keynesgil yaklaşım arasındaki metodolojik
yakıniaşmaya bağlı olarak ortaya çıkan yeni bir uzlaşma zeminine tanık
olunmaktadır.Nitekim söz konusu uzlaşma, Klasik ve Keynesgil unsurları aynı
teorik yapı altında bir araya getirmesi sebebiyle "Yeni Neo-Klasik Sentez" olarak
adlandırılmaktadır.
Ancak söz konusu uzlaşmanın, yeni bir sentez aşamasına gelip gelınediği
hususu halen literatürde tartışmalıdırltartışılınaktadır.Bu tartışmalar bir yönüyle
neyin üzerinde uzlaşıldığı diğer yönüyle de bu uzlaşmanın içeriğinde Klasik mi
yoksa Keynesgil unsurların mı hakim olduğu ve dolayısıyla ideolojik anlaşmazlık
noktalannın hangi ölçüde giderildiği etrafında yapılmaktadır.
Esas olarak uzlaşılan konu, metodolojik düzeyde makroekonominin
mikroekonomik temellere dayanması gerektiği ve bunun da dinamik
genel denge modellerinin ücret-fiyat rijitliklerine yer vermesi şeklinde olacağı
üzerinedir." Nitekim, O.Blanchard'ın makroikrisat araştırmalannın artık ideolojik
ayırımlar üzerinden ele almanın güçlü(;>ii yönündeki yargısı da önemli ölçüde bu
tespitin izlerini taşımaktadır.Bu anlamda makroiktisatçıların üzerinde çalışacağı
modelin yapısı ve unsurları hakkında ortak bir zentinde hareket etıikleri
görülmektedir.Ancak bu modellerin, özellikle emek piyasasının işleyiş dinamikleri
itibariyle ve kapalı ekonomi koşullarından açık ekonomi unsurlarının da dahil
edildiği bir yapıya doğru geliştirilme sürecinde olduklan belirtilınelidir(Gali,
2000:9-10).
geleceğinin
Buna mukabil, modellerin Reel Konjonktür teorisi çekirdeğine sahip olması
ve ücret-fiyat rijitliklerine yer verınesinin bir sentezden ziyade bazı Keynesgil
varsayımların eklenmesi suretiyle Reel Konjonktür teorisi araştırma programının
Yeni Neo-klasik Sentez adı altmda genişletildiği ve Keynes'in makroiktisadın
sahnesinden çekildiği şeklinde ele alınmakta ve sentezin içeriğinde Keynes'in
izlerinin zayıfladığı şeklinde değerlendirilmektedir(Zouache, 2004:114).
Bu argümana karşıt olarak tahmin edileceği üzere; Keynesgil unsurların
katılmasının modellerin ampirik içeriğini güçlendirmesi itibariyle önemli rol
oynadığı ve özellikle Yeni Keynesgil Phillips eğrisi üzerinde çalışarak her iki
grubun yapabileceği katkıların Reel Konjonktür teorisinin eksik yönlerini ortadan
ıl Bu yargı çalışmada atıfta bulunulan M.Woodford, N.G.Mankiw, O.Blanchard, J.Taylor gibi
iktisatçılar tarafından açık
bir biçimde paylaşılmaktadır.
Metin ÖZDEMİR
114
kaldıracağı
ulaşılacak
yükselişini
üzerinde durulmaktadır.Haliyle,bu durum Yeni Neo-klasik Sentez ile
politika sonuçlarının Keynes'in makroiktisat sahnesinde yeniden
temsil ettiği yönünde değerlendirilmektedir(van der Ploeg, 2005:779).
Yeni bir Neo-klasik Sentezin içeriğine ve hangi düzeyde iktisatçılar arasında
temsil ettiğine dair halihazırda tartışmalar sürmesine rağmen,
yaklaşınnn politika önerisi açısından, optimal politikanın, fıyat istikrarını hedef
enflasyon oranı etrafında, üretim istikrarını ise potansiyel üretim düzeyi etrafında
istikrarlı kılan politikayı ifade ettiği ve para politikasının enflasyon hedeflernesi
stratejisine bağlı olarak kısa vadeli faiz oranını kullanmak suretiyle yürütülmesi
hususunda geniş bir uzlaşının oluştuğu gözlenmektedir.Bu anlamda son 30 yılda
teoride ve uygulamada meydana gelen gelişmeler, para politikası uygulamaları ve
merkez bankalarının Monetarist çizgiden Wicksellyen çizgiye yönelmelerini ortaya
bir
uzlaşmayı
koymaktadır.
Bu çerçevede S.Fischer'in örneğinde huzur içinde uyuyan iktisatçı
günümüzde uyandırılsa, makroikrisat araştırmalarının ulaştığı düzey ışığında,
M.Goodfriend ve R.King'in- ideolojik anlaşmazlıklar bir yana- makroiktisadın yeni
bir neo-klasik senteze doğru halen ileriediği yönündeki tespitini dile getirecektir.
KAYNAKLAR
American Economic Review ( 1997), "ls There a Core of Practical
Macroeconomics", American Economic Review,Vol.87 No.2, pp.232-246
Arestis Philip and Malcolm Sawyer (2002b ), "Can Monetary Policy Affect the Real
Economy?", The Levy Economics Institute Working Paper, No.355
Arestis Philip and Malcolm Sawyer (2003a), "The Nature and Role of Monetary
Policy When Money is Endogenous", The Levy Economics Institute
Working Paper, No.374
Bali Laurence, N.G. Mankiw and D. Romer (1992), "The New Keynesian
Economics and the Output-Inflation Trade-ofC', iç. N.G. Mankiw and D.
Romer (eds.), New Keynesian Economics, USA: MIT Press
Barro Robert J. and D. B. Oordon (1983), "A Positive Theory Monetary Policyina
Natural Rate Model", Journal ofPolitical Economy, vol.91, No.4, pp.589610
Blanchard Olivier (2000), "What Do W e Know about Macroeconomics that Fisher
and Wickscll Did Not?", Quarterly Journal of Economics, Vol. llS No.4,
pp.l375-1409
Yeni Neo-Klasik Sentez: Makro İkti,\·atta Yeni Bir Vz/aşmaya Doğru
115
Biinder Alan S.( I 997b ), "What Central Bankers Can Learn from Academics - and
V ice Versa", Journal of Economic Perspectives, Vol. I I No.2, pp.3- I 9
Biinder Alan S.(l998a), Central Banking in Theory and Practice, Cambridge:
The MIT Press
Buiter W.H.(l 980), "The Role of Economic Policy Atler the New Classical
Macroeconomics" NBER Working Paper, No.580
Clarida Richard, Jordi: Gali and Mark Gertler (1999), "The Science of Monctary
Policy: A New Kcyncsian Pcrspcctivc", Journal of Economic Literature,
vol. xxxvıı, pp.l66 I -1707
Calander David (I 995), "The Stories We Teli: A Rcconsideration of AS-AD
Analysis", Journal of Economic Perspectives, vol.9, No.3, pp. 169-188
Fischer Stanley (1 981 a), "Long Term Contracts, Rational Expcctations and the
Optimal Money Supply Rulc", iç. Lucas Robert E., Jr. and Thomas J.
Sargent (Eds.), Rational Expectations and Econometric Practice,
London: G. Alien and Unwin
Fischer
Stanley (1979b), "On Activist Monetary,
Expectations", NBER Working Paper No.0341
Policy With
Rational
Friedman Milton (1968), "The Role ofMonetary Policy", The American Economic
Review, vol.58, No.l, pp.l-17
Fuhrcr Jcffrcy C.(l994), Goals Guidelines and Constraints Facing Monetary
Policymakers, FED of Boston
Gali Jordi (2000a), "The Return of the Phillips Curve and other Recent
Developments in Business Cycle Theory", Spanish Economic Review,
Vol.2 No.!, pp.l-10
Gali Jordi (2002b), "New Pcrspcctives on Money, lnflation and the Business Cycle",
NBER Working Paper, No.8767
Goodfricnd Marvin and Robert G. King (200lb), "The Casefor Price Stability",
NBER Working Paper, No.8423
Goodfriend Marvin and Robert G. King (1997a), "The New Neoclassical Synthesis
and the Role of Monetary Policy", FED of Richmond Working Paper,
No.98-5
Goodfricnd Marvin (2002) "Monetary Policy in the New Neoclassical Synthesis: A
Primer, International Finance vol.S, lssue 2, pp.l65-191
King Robert 0.(2000), "The New IS-LM Model: Language, Logic and Limits",
FED of Richmond Quarterly, vo1.86 No.3, pp.45-103
116
Medn ÖZDEMIR
Kydland Finn E. and· E. C. Prescott (1981), "Rules Rather than Discretion. The
Inconsistency of Optimal Plans", iç. Lucas Robert E., Jr. and Thomas J.
Sargent (Eds.), Rationa1 Expectations and Econometric Practice,
London: G. Alien and Unwin
Lavoie Marc (2002) , "A Post-Keynesian A1temative to New Cansensus on
Monetary Policy", paper presented at the conference Economic Policies:
Perspectives From the Keynesian Ortodoxy, AD EK Conference
organized by Centre d'Etudes Monetaries et Financieres, Universile de
Bourgogne, Dij on
Long J. B.J.de (2000), "The Triumph of Monetarism", Jonrnal of Economic
Perspectives, No.14, pp.83-94
Lowe Phillip (1997), Monetary Policy and Inflation Targeting, Reserve Bank of
Australia
Lucas Robert E., Jr. (1973) "Some International Evidence on Output-lnflation
Tradeoffs", The American Economic Review, vol.63 No.3, pp.326-334
Lucas Robert E., Jr. and R. Barro(1981), "After Keynesian Macroeconomics" iç.
Lucas Robert E., Jr. and Thomas J. Sargent (Eds.), Rational Expectations
and Econometric Practice, London: G. Alien and Unwin
Lucas Robert E., Jr. and Thomas J. Sargent (Eds.) (1981), Rational Expectations
and Econometric Practice, London: G. Alien and Unwin
Mankiw N.G (1990), "A Quick Refresher Course in Macroeconomics", Journal of
Economic Literature, Vol. XXVIII No.4, pp.l645-1660
Mankiw N.G. and D. Romer (eds.) (1992), New Keynesian Economics, USA: MIT
Press
McCallum Bennett T. (2001b), "Monetary Policy Analysis Without Money", FED
of St. Louis Review, vol.83, No.4, pp.145-161
McCallum Bennett T.(2002a), "Recent Developments in Monetary Policy Analysis:
The Roles of Theory and Evidence", FED of Richmond Economic
Quarterly, vol.88/l, pp.67-96
Meyer Laurence H.(2001), "Does Money Matter?", FED of St.Louis Review,
vol.83, No.5, pp.1-17
Mishkin Frederic S.(l997), "Strategies for Controlling lnflation" iç. Monetary
Policy and Inflation Targeting, Phillip Lowe (Ed.), Reserve Bank of
Australia
Yeni Neo-Klasik Sentez: Makro İkiisatta Yeni Bir Uzlaşmaya Doğru
117
Phelps S.(l967), "Phillips Curves, Expectations of lnflation and Optimal
Unemployment Over Time", Economica, vol.34, No.l35, pp.678-7ll
Ploeg Frederick van der (2005) , "Back to Keynes?", CESifo Economic Studies,
Vol.5l No.4, pp.777-822
Romer David (2000), "Keynesian Macroeconomics Without LM Curve", Journal of
Economic Perspectives, vol.l4, No.2, pp.l49-l69
Samuelson P. A. and R. M. Solow (1960), "Analytical Aspects of Anti-lnflation
Policy", The American Economic Review, vol.50, No.2, pp. 177-194
Sargent Thomas J. and N. Wallace (1981), "Rational Expectations, the Optimal
Monetary lnstrument and the Optimal Money Supply Rule", İç. Lucas
Robert E., Jr. and Thomas J. Sargent (Eds.), Rational Expectations and
Econometric Practice, London: G. Alien and Unwin
Snowdon Brian and H. Wane (2005), Modern Macroeconomics, UK: Edward Elgar
Pub.
Taylor John 8.(1 999a), "How the Rational Expectations Revolution Has Changed
Macroeconomic Policy Research", Lecture Presented at the 12th World
Congress of the International Economic Association, Argentina
Taylor John B.(l994b), "The Inflationloutput Variability Trade off Revisited", iç.
Goals Gnidelines and Constraints Facing Monetary Policymakers,
Jeffrey C. Fuhrer (Ed.), FED ofBoston
Woodford Michael (1999a), "Revolution and Evolution in Twentieth Century
Macroeconomics' Paper prepared for the conference on Frontiers of
the Min d in the Twentieth Century, Washington
1
,
Woodford Michael (2003b ), Interest and Prices, USA: Princeton University Press
Zouache Abdallah (2004),"Towards a New Neoclassical Synthesis? An Analysis of
the Methodological Convergence Between New Keynesian Econornics
and Real Business Cycle Theory", History of Economic Ideas, Vol.Xll
No.l, pp.95-ll7
Download