İSLAM HUKUKU TARİHİ AÇISINDAN MUVATTA’IN KONUMU Yrd. Doç. Dr. Recep ÖZDEMİR Adıyaman Üniversitesi İslami İlimler Fakültesi Özet Hem bir fakih hem bir muhaddis olan İmam Mâlik’e bir çok eser izafe edilmekle birlikte İmam Mâlik’in en önemli eseri Muvatta olduğu hususunda tam bir mütabakat vardır. Muvatta daha sonraları İmam Mâlik’in talebeleri vasıtasıyla Mâlikilik adı altında teşekkül eden fıkhi mezhebin oluşmasının en büyük amili olmuştur. Hadis ve fıkıh kaynağı olarak Muvatta’, erken döneme ait önemli eserler arasında yer almaktadır. Muvatta’ın yazılış sebebi ve tarihi konusunda bazı tartışmalar vardır. Genel kanaat Muvatta’nın büyük oranda resmî otoritenin yönlendirmesiyle İmam Mâlik tarafından şekillendirilmiş olması yönündedir. Muvatta’ hem içerdiği rivayetler hem de kavramlar açısından dikkat çeken bir eserdir. Hadisler ve sahabe görüşleri Muvatta’da büyük bir yer kaplamaktadır. Rivayetlerin yanı sıra İmam Mâlik’in kendi görüşleri de Muvatta’nın içeriğini şekillendirmiştir. İmam Mâlik’in kullandığı sünnet, amel ve fıkıhla ilgili kavramlar ilk dönem usûl anlayışı hakkında önemli bilgiler sağlamaktadır. Muvatta’, İmam Mâlik’in birçok öğrencisi tarafından rivayet edilmiştir. Anahtar Kelimeler: Muvatta’, İmam Mâlik, Hadis, Fıkıh, Hukuk Tarihi Giriş Hadis tarihinde derli toplu bir şekilde tasnif edilmiş ilk hadîs ve fıkıh kitabı kabul edilen el-Muvatta, hem İslâm hukuku hem de hadis tarihi açısından önemli bir konuma sahiptir. Ömer b. Abdulaziz’in girişimiyle resmi olarak başladığı kabul edilen hadisin tedvini ve tasnifinin ilk somut örneğinin İmam Mâlik’in Muvatta’ı oluşturmaktadır. İslâm hukukun aslî kaynaklarının ikincisini teşkil eden sünnetin yazılı formunu oluşturan hadisin bir sonraki nesillere aktarımını sağlayan bu eser, sünnetin aktüel değerinin belirlenmesinin ilk dönem uygulamasını yansıtmaktadır. el-Muvatta’ her ne kadar özellikle ahkâm hadisleri bir araya getiren bir hadis kitabı olarak temeyyüz etmiş bulunuşa da aslında bu eserin yazılmasının arka planında İmam Mâlik’in rivayetlerden ne suretle hüküm istinbât ettiği gerçeği oluşturmaktadır. el-Muvatta’ başta müellifi İmam Mâlik’in olmak üzere ilk dönemin fıkıh anlayışının örneğini sunmaktadır. Eser, ihtiva ettiği hadis ve fıkıh usulüne dair kavramlar açısından önemlidir. İmam Mâlik kendine özgü kavramlarla bir taraftan hadisin sıhhatini belirlemeye çalışmış diğer taraftan hüküm istinbatında kendi usulünü oluşturmuştur. Muvatta İslam hukuk tarihi açısından önemli bir mevkiye sahiptir. İlk dönem rivayet mahsullerinin yorumlanma şekli hususunda Muvatta, önemli bir kaynak konumundadır. Bu açıdan bakıldığında, hükümlerin çıkarılması hususunda feri delillerin şekillenmesi ve etkin bir şekilde kullanmasında Muvatta’nın katkısı küçümsenemez. 2164 1. Muvatta’ın Telif Sebebi İmam Mâlik’in en meşhur eseri olan Muvatta’ Abbasî halifesi Ebû Cafer Mansur’un isteği üzerine telif edilmiştir.1 İmam Mâlik'in talebeleri kendisinden Medîne ilmini toplayıp yazmasını istedikleri ve bunu gerçekleştirmek için gerekli şartların bulunduğu sırada Halife Ebû Cafer Mansur da bütün şehirlerde verilen hükümlerin tek bir esasa bağlanmasını ve bu konuda hiçbir şehrin diğerinden farklı olmamasını isteyerek İmam Mâlik’den bir kitap yazmasını istedi. İmam Mâlik, Medîne’deki ilmi toplamak amacıyla bir eser hazırlama isteğini kabul etmekle beraber, eserin İslâm ülkesinin bütün beldelerinde tek kaynak haline getirilmesi düşüncesine karşı çıktı. Nihâyetinde İmam Mâlik eserini yazmaya başladı. 2 Fakat Muvatta’ın yazılması 40 yıl gibi uzun bir zaman aldı. Muvatta’, hicrî 159 yılında Halife Mansur öldükten sonra tamamlandı. Mansur'un yerine geçen halife Mehdi ve Mehdi’den sonra halife olan Hârûn Reşîd (ö. 193) de Muvatta’ın bütün İslâm ülkelerinde tek kaynak olarak kabul edilmesi noktasında selefleriyle aynı görüşteydi. Bu halifelerin her biri hükümlerde kolaylık sağlanması için her şehre Muvatta’dan birer nüsha göndererek hükümlerin ona göre verilmesini arzu ediyorlardı. Fakat İmam Mâlik, her beldenin farklı fetva vermeyi gerekli hale getiren kendine özgü şartlara sahip olmasından dolayı böyle bir uygulamanın, ilmin ve düşüncenin gelişimini engelleyeceği endişesiyle bu arzuya muhalefet etmiştir. 3 Muvatta’nın yazılış amaçlarından bir diğerinin de halife Ömer b. Abdulazîz’in Medîne valisi Ebû Bekîr b. Muhammed b. Hazm’a gönderdiği mektubun içeriğiyle ilgili olduğu ifade edilmiştir. İmam Mâlik söz konusu mektupla ilgili olarak Muhammed b. Hasan rivâyeti vasıtasıyla şöyle söyler: “Yahyâ b. Said bize şunu haber verdi. Ömer b. Abdülaziz Medîne valisi Ebu Bekir b. Muhammed b. Hazm’a yazılı emir vererek Resülullâh (s.a.v.) in sünnet ve hadîslerinden ne varsa onları yaz çünkü ben ilmin yok olmasından âlimlerin gitmesinden korkmaya başladım, dedi.”4 Bu rivâyete göre İmam Mâlik’in Muvatta’yı telif ediş gayelerinden biri de hadîsin yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalması olduğu söylenebilir. Bir başka rivayete göre Muvatta’ın telif sebebi 3.3.1. İbnü'l-Mâcişûn’nun (ö. 212/827) Medinelilerin amelinin bir araya getirmek için telif ettiği eserde hadislere yer vermemesi ve bu durumun İmam Mâlik’i hadisleri bir araya toplayan bir eser yazmaya itmesidir. Söz konusu rivayete göre İmam Mâlik, İbn Mâcişûn tarafından Medineliler’in icmâ ettikleri meseleleri bir araya getirmek amacıyla telif edilen, aynı zamanda türünün ilk örneği sayılan Muvatta’ı görmüş, eseri beğenmesine rağmen rivayetlere yer verilmemesini bir eksiklik olarak değerlendirmiş, bunun üzerine sahih haberleri fıkıh Zehebî, Muhammed b. Ahmed b. Osman b. Gaymâz,, Siyeru A’lâmu’n-Nübelâ(I-III), Lübnan, Beytu’l-Efkâri’lDüvelî, 2004, III, 3161;Hallâf, Abdulvahhab, Hulâsatu’Teşrî’ İslâmî, Dâru’l Kalem, Kahire, trs., 68. 2 İbn Sa’d, Muhammed b. Sad b. Munî’ ez-Zührî, Kitâbu Tabakât’ul-Kübra(I-XI), (thk. Alî Muhammed Amr), Kahire, 2001, VII, 573; Ziriklî, Hayreddin ‘Alâm (I-VIII), Dâru’l İlmi’l Melâyiyîn ,Beyrut, 2002, V, 257; Hallâf, Abdulvahhâb, İslâm Hukuk Felsefesi, (çev. Hüseyin Atay), Ankara: AÜİF Yay., 13, 1973;Ebû Zehre, Muhammed,Târihu’l Mezâhibu’l-İslâmî(I-II), Dâru’l-Fikri’l Arabî, Beyrut, 1989, II, 430. 3 Hallâf, İslam Hukuk Felsefesi, 13; Ahmed Emin, Fecru’l-İslâm, Kahire, 1955, 222; Zeydan, Abdulkerim, İslâm Hukukuna Giriş, (çev. Ali Şafak), İstanbul, 1976;Ebû Zehre, Târîhu Mezâibi’l İslâmî, II, 430. 4 Kattân, Menna’, Tarih-u Teşri’ İslâm, Riyâd, 1996, 350-351 1 2165 bablarına göre derleyen ve Medineliler’in tatbikatlarını da içeren bir kitap yazmaya karar vermiştir.5 2. Muvatta’ın Muhtevası ve Tertibi İmam Mâlik, Muvatta’da Hz. Peygamber’e muttasıl6 veya mürsel7 senetle ulaşan hadîsleri, sahâbe kavillerini8 sonra sırasıyla üzerinde ittifak edilmiş Medîne amelini 9, karşılaştığı tâbiîn görüşlerini, Said b. Müseyyeb gibi doğrudan karşılaşmadığı tâbiîn görüşlerini almıştır.10 Ayrıca hadîslerin yansı sıra, genellikle amelle ilişkili olan ve sünnetin kaynak değerini belirleyen görüşlerini de eserine ilave etmiştir. İmam Mâlik rivayetlerden sonra eserinde yer verdiği görüşler, onun fıkıh anlayışını yansıtmaktadır. 11 Senet açısından bakıldığında Muvatta’ın müsned12, mürsel13, merfu14 ve munkatı15 hadîslerin hepsini bir arada bulunduran bir eser olduğu görülmektedir. Ayrıca, İmam Mâlik Muvatta’da belağ türü16 hadîslere de yer vermiştir. Bu durum İmam Mâlik’in hadisin senedinden ziyade metnini dikkate aldığı izlenimi vermektedir.17 Muvatta’daki hadîslerin sayısı, ravilerin ihtilafına göre farklılık arzetmektedir. Bir tasnife göre Hz. Peygamber’den, sahâbe ve tâbîi’nden naklolunan hadîslerin sayısının 1720, mevkuf18 olanların 613, tâbiî’inden olanlar 230’ken, başka bir tasnife göre Muvatta’daki toplam hadîs sayısı 666 hadîsden ibarettir.19 Hadîslerin sayısındaki bu ihtilafın sebebi Muvatta’ın İmam Mâlik’ten bir çok kimse tarafından rivâyet edilmiş olmasıdır. Bu rivâyetlerin tamamı birbirinden farklıdır. Rivâyetler arasında takdim ve tehir yönünden ihtilaf vardır.20 2166 İbn Abdilber, Ebî Ömer Yusuf b. Abdillah b. Muhammed en-Nemerî el-Endülüsî, et-Temhid li ma fi’l Muvatta’i min Maânî ve’l-Esânîd(I-XXVI), thk. Mustafa Ulvî), Rabat, 1967, I, 86; Kâdî İyâz, Musâ b. İyâd es-Sebdî, Tertîbu’l Medârik ve Takrîbu’l Mesâlik li-Ma’rifeti A’lemi Mezhebi Mâlik(I-II), Rabâd, 1965, I, 195. 6 Muttasıl sened, hadîsi rivâyet eden ravilerden oluşan sened kısmında herhangi bir kopukluğun meydana gelmediği seneddir. Çakan, İsmail Lütfi, Hadîs Usûlü, MÜİFAV Yay., İstanbul, 2010, 113. 7 Mürsel sened mürsel hadsin senedidir. Mürsel hadîs ise, Tabiî’in sahâbîyi atlayarak Hz. Peygamber’e izafe ettiği hadîstir. Çakan, 115. 8 Sahâbe kavli, sahâbeden gelen görüşleri, fetvaları, hükümleri ifade etmek için kullanılan genel bir tabirdir. Cuveynî, İmamu’l Harameyn Ebî Meâlî Abdil Melik b. Abdillah b. Yûsuf , El- Burhan fi Usûli’l-Fıkh, Katar, 1399, I, 649. 9 Medîne ameli, Medîne halkının uygulamalarıyla ulaşan ameldir. Medine amelinin tümü mevsukiyet bakımından aynı kategoride değerlendirilmemektedir. Bir kısmının sağlamlığından kuşku duyulurken, bir kısmının sağlamlığı üzerinde ittifak edilmiştir. Ahmed Emin, Duha’l-İslâm, II, 211; Zeydan, Abdülkerim, el-Medhal lî Dirâseti’l-Şerîati’l-İslâmiyye, Dâru’l Ömer b. Hattâb, Kahire, 2001, 163; Ebû Zehre, Târihu’l-Mezahibi’i-İslâmî, II, 426; 10 Ahmed Emin, Duha’l-İslâm, II, 213. 11 Ebû Zehre, Târîhu Mezâibi’l İslâmî, II, 430; Karaman, Hayreddin, İslâm Hukuk Tarihi, İz Yayıncılık, İstanbul, 2009, 207; Atar, Fahrettin, Fıkıh Usûlü, MÜİFAV Yay., İstanbul, trs., 406. 12 Senedi muttasıl olup, Hz. Peygamber’e izafe edilen hadîstir. Çakan, 130. 13 Tabiî’in sahâbeyi atlayarak Hz. Peygamber’e izafe ettiği hadîstir. Çakan, 115. 14 Senedi muttasıl yada munkatı olsun doğrudan Hz. Peygamber’e izafe edilen hadîse merfu hadîs denir. Çakan, 99. 15 Senedi muttasıl olmayan hadîse munkatı hadîs denir. Çakan, 116. 16 Belağ türü hadîsler İmam Mâlik’in “belağanî”(bana ulaştı) şeklinde rivâyet ettiği mürsel, munkatı hadîslerdir. Bu hadîsler Muvatta’da 61 tane olup, dördü hariç diğerlerini destekleyen şahitler tesbit Abdilber tarafından tesbit edilmiştir. Polat, Selahattin, Mürsel Hadisler Ve Delîl Olma Yönünden Değeri, Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları, Ankara, 2010, 103. 17 Ahmed Emin, Duha’l-İslâm, II, 213 18 Sahablerin söz, fiil ve takrirlerine mevkuf hadîs denir. Çakan, 102. 19Ebû Zehre, Muhammed, Mâlik;Hayatuhû ve Eseruhû, Kahire, 1952, 243. 20 Ebû Zehre, Mâlik, 243-244. 5 Rivâyetlerde ziyade ve noksan bakımından farklılık bulunmasının sebebi, İmam Mâlik’in, çoğu zaman rivâyet ettiği hadîsi, sonradan kendisinin Muvatta’dan çıkarmasıdır. Böylece, Muvatta’yı Mâlik’ten ilk rivâyet edenlerle, sonradan rivâyet edenlerin rivâyetleri arasında farklılıklar meydana gelmiştir.21 Muvatta’ın kırk sene gibi uzun bir zaman diliminde telif edilmesi onun rivayetlerinin çoğalmasının temel sebebidir. Zira kırk sene zarfında bir taraftan İmam Mâlik yeni ulaştığı rivayetlerle mevcut rivayetleri değerlendirirken diğer taraftan onun ders halkasına katılan yeni öğrenciler Muvatta’ın farklı rivayetini ondan rivayet etmişlerdir. Hem İmam Mâlik’in eserin içeriğine yönelik çabaları hem de onun ders halkasına farklı zamanlarda farklı talebelerin dahil olması Muvatta’ın farklı nüshalarının ortaya çıkmasına sebebiyet vermiştir. İmam Mâlik Muvatta’ı doksan beş kişiden rivâyet ettiği hadîslerden oluşturmuştur. 22 Bunların altısı hariç diğerleri Medînelidir.23 Bu altı kişiden ikisi Basralı, diğer dördü ise farklı şehirlerdendir.24 İmam Mâlik’in bunların içerisinde en çok hadîs rivâyet ettiği kişiler hocaları Nâfî’, Zuhrî’ ve Yahyâ el-Ensarî’dir.25 İmam Mâlik, kırk yılda hazırladığı eserini fıkıh bablarına göre tertip etmiştir. Kendi alanında ilk eser olma özelliğini taşıyan Muvatta’ içeriği itibariyle hem hadîs hem de bir fıkıh kitabı olarak değerlendirilebilir. Ayrıca İmam Mâlik, “amel-i ehl-i Medîne” kavramına işaret eden kendine özgü ifadelerle Muvatta’a Medine ehlinin eseri olma özelliği kazandırmıştır.26 İmam Mâlik’in Medine’ye karşı olan hassasiyeti Muvatta’ın içeriğini etkilemiştir. Mâlik, eserinde ismine yer verdiği sahâbelerin Medine’de ikamet edenlere öncelik vermiştir. Harun Reşid’in “Neden eserinde Ali ve İbn Abbas’a fazla yer vermedin?” sorusuna Mâlik’in, “Onlar Medine’de fazla ikamet etmedi.” şeklinde cevap vermesi bunun açık bir göstergesidir.27 İmam Mâlik’in Muvatta’ya yetmiş fâkihe arzettikten sonra son şeklini verdiği zikredilmektedir.28 Bu durum İmam Mâlik’in eserini telif ederken çok titiz davrandığını ve eserini işin uzmanlarına arz ederek ilimde önemli bir geleneği oluşturduğunu göstermektedir. Ebû Zehre, Mâlik, 244. Ahmed Emin, Duha’l-İslâm, II, 213; Ebû Zehre, Mâlik, 243. 23 Ebû Zehre, bu rakamı yedi çıkarmaktadır .Ebû Zehre, Mâlik, 243 24 Ahmed Emin, Duha’l-İslâm, II, 213. 25 Ahmed Emin, Duha’l-İslâm, II, 213. 26 Zeydan, İslâm Hukuna Giriş, 250;Ebû Zehre, Târîhu Mezâibi’l İslâmî, II, 430;Ebû Zehre, Mâlik, 243-244; Karaman, İslâm Hukuk Tarihi, 207; Atar, 406. 27 Ahmed Emîn bu rivâyetin kaynağını vermemekle birlikte, rivâyetin meşkûk olduğunu belitmektedir. Ahmed Emin, Duha’l-İslâm, II, 213. 28 Kattân, 92. 21 22 2167 3. Muvatta’da Geçen Kavramlar “el-Emru indenâ”, Muvatta’da en çok tekrar edilen tabirdir.29 Mâlik, bir rivayete göre hocalarının görüşleri arasında tercih yaparken, başka bir rivayete göre ise Medine’de herkesin bildiği şeyleri ifade ederken “el-emru indenâ” kavramını kullandığını söylemiştir. Tabirdeki “indenâ: bize göre” kısmıyla kimin kastedildiği tam olarak hiçbir zaman bilinemese de, İmam Mâlik’in bu tabirle Medine içindeki herkesin görüş birliğini değil, bir tercihi ifade ettiği söylenebilir. Muvatta’da çok fazla tekrar edilen ve sürekli tartışılan kavramlardan bir diğeri “elEmrü’l-müctema‘ aleyh” tabiridir. Bâcî’ye göre İmam Mâlik söz konusu tabiri, bazı durumlarda ihtilâf olmakla birlikte genellikle kendisinin hoşnut olduğu ve kendilerine tabi olduğu kimselerin görüş birliğini ifade etmek için kullanmaktadır.30 Kâdî İyâz’e göre ise, söz konusu tabir fıkıh ve ilim ehlinin, ihtilâfa konu olmaksızın görüş birliğine vardıkları durumlara işaret etmek üzere kullanılmıştır.31 Muvatta’ın İslam hukuk tarihi açısından en kayda değer özelliklerinden birisi Mâlikilere ait olan amel-i ehl-i Medine deliline dair bazı kavramlara yer vermesidir. Amel-i Ehl-i Medîne’yle ilgili yaklaşımlar genelde bu delilin neye delalet ettiği ve delilin bağlayıcılığı hususundaki tasniflerle ilgilidir. Söz konusu delilin tanımı noktasında tam bir ittifak mevcut değildir. Mâlikîlerin bir kısmı, bu delilin icmâya, bir kısmı da mütevâtir sünnete delâlet ettiğini ileri sürmüşlerdir. Bununla birlikte bu delilîn sürekli devam eden nakle() المنقوالت المستمر, sahâbe ve tâbîinden varid olan Medîne icmâına, Medînelilerin geçmiş rivâyetlerine delâlet ettiği de zikredilmektedir. Amel-i ehl-i Medîne’yle ilgili farklı yaklaşımların sebebi, İmam Mâlik’in Muvatta’da kullandığı tabirlerin farklılığı ve bu tabirlerin delaleti, bağlayıcılığı husunda kendisinden sınırlı bir bilginin olmasıdır. İmam Mâlik Muvatta’da sadece merfû, mevkûf hadîsleri zikrettikten sonra, ” el-Emru muctemeu aleyhi İndena”, “Ve zelike’l emru indenâ” gibi tabirleri referans göstererek kendi görüşünü belirtir. İmam Mâlik, bu kavramların Medîne icmâsına ya da amel-i ehl-i Medîne’ye delalet ettiği ve kavramların bağlayıcılığı noktasında en küçük bir imada dahi bulunmamaktadır. Bu kavramların yorumlanması ve bağlayıcılığı hususunda ihtilafların ve tartışmaların görülmesi sonraki dönemlere ait bir olgudur. İmam Mâlik bazı kavramlarla Muvatta’da istihsan deliline yer vermektedir. Muvatta’da İmam Mâlik, “ ” şeklinde bir ibare kullanarak istihsanın kelime manasına işaret etmiştir.32 İmam Mâlik kavramı fıkhî bir kavram olarak kullanmasa da onun bu kavramlar istihsanın anlam çerçevesine işaret ettiği söylenebilir. Bk. Mâlik, b. Enes Ebî Abdillah, Muvatta’(Rivâyetu Yahyâ b. Yahyâ el-Leysî, I-II ), Daru’l-Garbi’l-İslâmî, 1997, Beyrut, “Tahâret”, 2/11, 28/101, 29/108; “Salât”, 10/43, 13/56; “Salâtü’l-leyl”, 1/7; “Îdeyn”, 4/9; “Kur’ân” 5/16; “Zekât”, 8/19, 9/20, 15/27, 17/29, 18/31; “Hac”, 12/40, 27/87, 31/99, 32/103, 68/205; “Nüzûr ve’l-eymân”, 1/3, 2/5, 7/11; “Sayd”, 4/14; “Akīka”, 2/7; “Nikâh”, 2/6, 5/15, 6/16, 11/27; “Talâk”, 6/17, 8/22, 10/29, 13/35, 15/39, 20/52, 21/58, 23/68, 24/69, 25/71, 29/82, 31/89, 32/92, 33/94; “Büyû‘”, 1/1, 4/4, 8/13, 18/39, 21/49, 22/52, 32/71, 34/75, 37/78, 38/80, 41/86; “Müsâkāt”, 1/2; “Şüf‘a”, 1/3, 2/4. 30 Bâcî, Ebi Velîd Süleymân b. Half b. Said b. Eyyüb, İhkâmu’l Fusûl fî Ahkâmi’l Usûl, (thk., Abdulmecid Türkî), Dâru’l Garbi’l İslâmî, Beyrut,1986, s. 485. 31 Kādî İyâz, Tertîbü’l-medârik, II, 74. 32 Mâlik, Muvatta’(Leysî Rivâyeti), I, 637, 644; Mâlik, Müdevvene, II, 252. 29 2168 İmam Mâlik, Muvatta’da sünnet kavramına delâlet eden çeşitli ifadeler kullanmıştır. 33 Sünnet kavramına delâlet eden ‘ ’, 34 ‘ 37 ’35 ‘36’ ‘gibi İmam Mâlik’e özgü ifadeler, sünnet kavramını ifade etmek için kullanılmaktadır. İmam Mâlik Muvatta’da merfu, mevkuf ve maktu hadislere yer verdikten sonra Medine’de yaygın olan sünnet uygulamasını ifade etmek için yukarıda zikrettiğimiz kavramları kullanmıştır.38 O bu kavramlarla sünnetin değerini belirlemeye çalışmıştır. Henüz bu konudaki kavramların netleşmediği bir dönemde İmam Mâlik’in bu kavramları kullanması dikkate değerdir. Sünnetin ilk dönemlerdeki uygulamasının ortaya konulması açısından kavramlar büyük bir önemi haizdir. Muvatta’a yer verdiği tabirler itibariyle nevi şahsına münhasır bir eserdir. Eser, bir taraftan sadece Mâlikilere ait olan kavramları ihtiva ederken diğer taraftan bütün mezhepleri ilgilendiren ortak kavramları içermektedir. Muvatta’ kendine özgü kavramlarla, sünnet, istihsan, amel-i ehl-i Medine ve icmâ kavramının oluşmasında önemli bir vazifeyi icra etmiştir. 4. Muvatta’ın Önemi Muvatta’ın fıkıh usûlü tarihinde önemli bir yeri vardır. Zeyd b. Alî’nin “el-Mecmu” isimli eserinden sonra İslâm hukukunun sünnî kolunda yazılan ilk fıkıh kitabı olması Muvatta’a fıkhın tedvini hususunda önemi bir mevki kazandırmaktadır.39 Muvatta’ ayrıca İslâm hukukunun sünnî kolunda ilk hukuk külliyatı (Corpus Juris) olarak kabul edilmektedir.40 Muvatta’, diğer ikisini Sahih-i Buharî ve Sahîh-i Müslim’in teşkil ettiği, birinci tabakadan olan hadîs kitaplarından sayılmaktadır. Bundan dolayı İmam Şâfiî’nin Muvatta’ hakkında, “Yeryüzünde Allah’ın kitabından sonra en sahih kitap, İmam Mâlik’in Muvatta’’ıdır.”41söylediği rivayet edilir ki, bu ifade Muvatta’ın önemini belirtmesi açısından dikkate değerdir.42 Hadîs âlimleri, onda bulunan bütün hadîslerin, İmam Mâlik ve onun görüşünde olanların kriterlerine göre sahih olduğu konusunda ittifak etmişlerdir. Muvatta’da yer alan mürsel ya da munkatı’ her hadîs istisnasız mutlaka bir başka tarîkten muttasıl olarak gelmiştir. Dolayısıyla bu açıdan bakıldığında Muvatta’daki hadîslerin sahih olduğundan kuşku duyulmamaktadır.43 Aktepe, İshak Emin, Erken Dönem İslâm Hukukçularının Sünnet Anlayışı, İnsan Yay., İstanbul, 2008, 178. Mâlik, Muvatta’(Leys rivâyeti), Hadîs No: 684, I, 343. 35 Mâlik, Muvatta’(Leys rivâyeti), Hadîs No: 487, 501, 36 Mâlik, Muvatta’(Leys rivâyeti), Hadîs No: 2114, II, 264. 37 Mâlik, Muvatta’(Leys rivâyeti), Hadîs No: 683 , I, 341. 38 Örnek olarak bkz. Mâlik, Muvatta’(Leys rivâyeti), Hadîs No: 446, 490, I, 22, 247. 39 Şafak, , Ali, İslâm Hukukunun Tedvîni, Atatürk Üniversitesi Yay., Erzurum, 1997, 77. 40 Şafak, 77. 41 İbn Abdilber, Ebî Ömer Yusuf b. Abdillah b. Muhammed en-Nemerî el-Endülüsî, el-İstizkâr, Thk. Abdulmu’tî Emîn K’alâcî, Dâru’l-Va’y, Kahire, 1993, I, 167; Zehebî, A’lam, III, 3161. 42 Dehlevî, Şah Veliyullah, Hüccetu’llâh Bâliğa,thk. Seyyid Sâbık, Dâru’l-Ceyl, Beyrut, 2005, I, 231. 43 Dehlevî, Şahveliyullah, Hüccetu’llah Bâliğa, I, 231; Polat, 103. 33 34 2169 Alimlerin Muvatta’a yönelik takdir edici ifadeleri vardır. Dehlevî (ö. 1276), Muvatta’ın ulaştığı şöhreti şu cümlelerle ifade etmiştir: “Muvatta’, İmam Mâlik henüz hayatta iken her tarafa yayıldı ve ünü İslâm âleminin her tarafına ulaştı. Zamanla şöhreti daha da arttı ve herkesin ilgisini çekti. Çeşitli ülkelerde bulunan fâkihler, görüşlerini ondaki hadîsler üzerine bina etmeye başladılar. Hatta Irak ekolü bile bazı konularda ona dayandı. Âlimler, zaman içerisinde devamlı onunla uğraşageldiler, onun hadîslerini tahric ettiler, mütabi ve şevâhidini (varyantlarını) buldular, manası açık olmayan lafızlarını açıkladılar, müşkil gözüken yerlerini izale ettiler, fıkhını ortaya koydular, râvîlerini araştırdılar.”44 Hicrî ikinci yüzyılın en meşhur kitabı ve ilk müdevven fıkıh kitabı kabul edilen Muvatta’ın meydana gelişinde Hanefî metodunun 45 büyük bir etkisi olmuş; İmam Mâlik eserin tertibinde Ebû Hanife’nin (ö. h. 150)46 hukuk öğretiminde takip ettiği metodu kullanmıştır.47 Muvatta’ kendi alanında ilk olması ve İslâm Hukuk Tarih’inde müstesna bir yere sahip olması sebebiyle sonraki dönemde yazılan bazı hadîs ve fıkıh kitablarının yazılış metodlarını etkilemiştir. Buharî (ö. 256)’nin48, el-Camiu’s-Sahih’i oluştururken Muvatta’a uygulana yöntemden etkilendiği zikredilmektedir.49 Ayrıca hadîs nakli hususunda Ebû Yusûf (ö.183/798)’un Kitâbü’l-Harâc’ını ve İmam Muhammed (ö. 189/805)’in50 es-Siyer’ini yöntem bakımında etkilediği belirtilmektedir.51 Ulaştığı şöhret nedeniyle, hadîs edebiyatının en eski ürünlerinden olan Muvattâ üzerine, hadîs, fıkıh ve dil açısından bağımsız veya karma pek çok çalışma ve şerh yapılmıştır. 52 5. Muvatta’ın Rivayetleri İmam Mâlik’in öğrencileri Muvatta’ı kendisinden dinlemiş ve rivâyet etmişlerdir. Muvatta’ın birçok rivâyeti olmakla birlikte, günümüze ulaşan iki meşhur rivâyeti vardır. Bunlar; Yahyâ b. Yahyâ el-Leysî’nin (ö. 234) rivâyeti ile Muhammedin b. Hasan eşŞeybânî’in (ö. 189) rivâyetidir.53 Dehlevî, Şahveliyullah, Hüccetu’llah Bâliğa, I, 231 Âlimler, fıkıh usûlü tedvin edilmeden önce iki usûlden birine bağlı olarak kitab yazıyorlardı. Bunlardan biri fukahâ usûlü, diğeri mütekellimîn usuluydu. Bu usullerden Fukaha usûlünü Hanefiler uyguladığı için bu usûle "Hanefî mesleği ve usûlü" denmiştir. Bu usûlü tatbik eden fakîhler, usûl kaidelerini Fıkhın tatbikatından çıkarmışlardır. Ayrıca meseleleri izah ederken konunun anlaşılmasını sağlamak ve tatbikatını gerçekleştirmek bakımından çokça misaller vermişlerdir. Bu usûl, Mantık ilminde cüzden külle (tüme) varım esasına dayanmaktadır. Olaylardan hareketle genel kaidelere varılır. Şa’ban, Zekiyyüddin , İslâm Hukuk İlminin Esasları(trc. İbrahim Kafi Dönmez), Ankara, 2007, 35. 46 Hicrî 80 yılında Kufe’de doğdu. Aslen Farisî’dir. Zengin bir ailenin çoçuğu olarak dünyaya geldi. Hicrî 150 yılında vefat etti. Ebû Zehre, Muhammed, Ebû Hanîfe; Hayatuhû, Asruhû-Erâuhû ve Fıkhuhû, Dâru’l Fikri’l Arabî, y. y., 1947, 14-30. 47 Şafak, 77. 48 Büyük âlim ve muhaddis. Tam adı Ebû Abdullah Muhammed b. İsmail el-Buharî’dir. Hicrî 194 yılında doğdu. Hicrî 256 yılında Semerkand yakınlarında bulunan Hartenk’de vafat etti. Buharî, Sahih-i Buhârî(Muhtasarı Tecrîd-i Sarîh), trc. ve thç. Abdullah Feyzi Kocaer, İstanbul, 2004, I, Mukaddime, 7. 49 Şafak, 77 50 Ebû Hanîfe’nin önde gelen talebelerinden olup tam adı, Muhammed b. Hasan eş-Şeybanî’dir. Ebû Yusûf, İmam Mâlik, Sufyan b. Uyeyne, Evzaî gibi alimlerden ders aldı. Harûn Reşîd döneminde Rakka kadılığı yaptı. Hicrî 189 yılında Rey’de vefat etti. Özel, Ahmet, Hanefî Fıkıh Alimleri, Ankara, 1990, 22. 51Dehlevî, Şahveliyullah, Hüccetu’llah Bâliğa, I, 231; Şafak, 79 52 Muvatta’ şerhlerin geniş özeti için bkz. Mâlik, Muvatta’(Leysî rivayeti),, I, Mukaddime, 44-45. 53Ebû Zehre, Târîhu Mezâibi’l İslâmî, II, 430; Karaman, İslâm Hukuk Tarihi, 207. 44 45 2170 Bu rivayetlerden ilkinin ravisi olan Yahya b. Yahyâ, Muvatta’yı önce Mâlikîliği Endülüste yayan Ziyad b. Abdurrahman b. Ziyad (ö. 204)’dan okuduktan sonra Medîne’ye gitmiş ve Muvatta’yı burada İmam Mâlik’ten doğrudan dinlemiştir. Yahyâ b. Yahyâ’nın İmam Mâlik’e mülaki olması neticesinde Muvatta’nın söz konusu nushası son şeklini almıştır.54 Muvatta denildiğinde öncelikle İmam Mâlik’in talebesi olması hasebiyle Yahya b. Yahya el-Leysî'nin nüshası anlaşılır. Bu nüshanın çeşitli basımları vardır. Muvatta’ın bu nühasının ilmî yayımı, Muhammed Fuad Abdülbaki tarafından yapılmıştır. Yayımcı bu nüsha dışında onüç nüshayı da tanıtmıştır. Bu nüshaların bir kısmı hâlâ yazma halindedir, bir kısmı ise kaybolmuştur. 55 Muvatta’nın bir diğer önemli nushası olan “Şeybanî nüshası” olarak bilinen rivayetin sahibi İmam Muhammed, kitabında önce İmam Malik'in rivâyetlerine yer verir, daha sonra ona muvafık veya muhalif görüşleri ve kendi tercihini belirtir.56 İmam Muhammed, kendi tercihini belirtmek için, “”و به نأخذ, “ ”و عليه فتوى, ““ وبه يفتىgibi tabirleri kullanmıştır.57 İmam Muhammed “ ”ال بأسtabiriyle cevaz olan şeyleri; “ ” ينبغي كذا و كذاtabiyle genel anlamda vacip ya da sünneti müekkede olan şeyleri ifade etmektedir.58 İmam Muhammed, kendi tercihini desteklemek için bazen Ebu Hanife’nin gerekçelerini uzun uzun açıklar. İmam Muhammed eserinde Ebu Yusûf’un görüşlerine yer vermez. 59 İmam Muhammed bu eserinde Hz. Peygamber'den 429 hadîs, sahâbeden 628 ve tabiûndan 112 âsâr rivâyet etmiştir.60 6. Muvatta’ın Şerhleri Yukarıda zikrettiğimiz üzere ulaştığı şöhret sebebiyle Muvatta’ üzerine birçok şerh yapılmıştır. Bu şerhler genelde Muvvata’ın en meşhur rivayeti olan Yahya b. Yahya elLeysî’nin rivayetini esas almaktadırlar. Önemli Malikî âlim ve Muvatta’ şarihi İbni Abdilber’in el-İstizkar ve et-Temhid li ma fi’l Muvatta-i Minel Meani ve’l Esanid adlı iki eseri Muvatta’nın en başta gelen iki şerhidir. Her iki eser de Yahya b. Yahya el-Leysî’nin rivayetini esas almaktadır. Bunlardan elİstizkar Muvatta’nın tertibine göre yazılmasına karşın et-Temhid arap alfesinin sıralamasına göre düzenlenmiştir.61 Ebu’l Velid Süleyman el-Bâcî (ö. 494) tarafından yazılan “el-Munteka Şerhi Muvatta-i Mâlik” adlı kitap Muvatta’nın bir başka şerhidir. Muvatta’da yer alan hadisleri baştan tek tek ele alarak şerh etmiştir. Orta boylu bir şerhtir.62 Sonuç Mâlik, Muvatta’, I, Mukaddime, 44-45. Mâlik, Muvatta’(Leysî rivayeti), I, Mukaddime, 44-45. 56 Mâlik, Muvatta’(Şeybânî), Mukaddime, 38-39. 57 Mâlik, Muvatta’(Şeybânî), Mukaddime, 26. 58 Mâlik, Muvatta’(Şeybânî), Mukaddime, 26. 59 Mâlik, Muvatta’(Leysî rivayeti), I, Mukaddime, 47; Mâlik, Muvatta’(Şeybânî), 26. 60 Mâlik, Muvatta’(Leysî rivayeti), I, Mukaddime, 47. 61 Geniş bilgi için bkz. İbn Abdilberr, et-Temhîd, 199. 62 Bacî, I, s. 6. 54 55 2171 İmam Mâlik’in önemli eseri olan Muvatta’ İslâm hukuk tarihi açısından önemli bir konuma sahiptir. Muvatta’ sünnî kolunda yazılan ilk fıkıh ve hadis kitabı niteliğini haizdir. İmam Mâlik eserinde hem hadislere hem de fıkhî nitelikli şahsî görüşlerine yer vermiştir. Bu açıdan eser hem hadşs hem de fıkıh kitabı niteliğindedir. İmam Mâlik Muvatta’da senet açısından farklı şekillerde tasnif edilen çeşitli hadis türlerine yer vermiştir. Bablara göre Muvatta’ı tasnif eden İmam Mâlik eserinde önce merfu daha sonra sırasıyla mevkuf ve maktu hadsilere yer vermiştir. İmam Mâlik hadisler arasında hiyerarşiye dikkat etmiştir. Hadsilerin yanı sıra İmam Malik kendi şahsi görüşlerine de yer vermiştir. Fakat o görüşlerini doğrudan zikretmek yerien bazı kavramların referansına başvurarak görüşlerini ifade etme yolunu tercih etmiştir. İmam Mâlik kendi görüşlerini ifade etmeden önce amel ve sünnete ilişkin bazı kavramalara yer vermiştir. Bu kavramların tam olarak neye delalet ettiği bugün dahi tartışma konusudur. Muvatta islam dünyasında büyük bir şöhrete kavuşmuştur. Şöhretinden dolayı eser bir çok alimin övgüsüne mazhar olmuştur. Eserin birçok rivayeti oluşmuştur. Dünyanın çeşitli yerlerinde Medine’ye gelen İmam Mâlik’in öğrencileri ondan rivayet etmişlerdir. Birçok âlim Muvatta’ üzerine şerh yazmıştır. Kaynakça Hallâf, Abdulvahhab, (trs.), Hulâsatu’Teşrî’ İslâmî, Kahire. Ahmed Emin, (1955), Fecru’l-İslâm, Kahire. Atar, Fahrettin, (trs.), Fıkıh Usûlü, İstanbul.. Bâcî, Ebi Velîd Süleymân b. Half b. Said b. Eyyüb, (1986)İhkâmu’l Fusûl fî Ahkâmi’l Usûl, (thk., Abdulmecid Türkî), Dâru’l Garbi’l İslâmî, Beyrut. Cuveynî, İmamu’l Harameyn Ebî Meâlî Abdil Melik b. Abdillah b. Yûsuf, (1399), elBurhan fi Usûli’l-Fıkh, Katar. Çakan, İsmail Lütfi, (2010), Hadîs Usûlü, MÜİFAV Yay., İstanbul. Ebû Zehre, Muhammed, (1989), Târihu’l Mezâhibu’l-İslâmî(I-II), Dâru’l-Fikri’l Arabî, Beyrut. Hallâf, Abdulvahhab, Hulâsatu’Teşrî’ İslâmî, Dâru’l Kalem, Kahire. Hallâf, Abdulvahhâb, (1973), İslâm Hukuk Felsefesi, (çev. Hüseyin Atay), Ankara. İbn Abdilber, Ebî Ömer Yusuf b. Abdillah b. Muhammed en-Nemerî el-Endülüsî, (1967), et-Temhid li ma fi’l Muvatta’i min Maânî ve’l-Esânîd(I-XXVI), Rabat. İbn Sa’d, Muhammed b. Sad b. Munî’ ez-Zührî, (2001), Kitâbu Tabakât’ul-Kübra(I-XI), (thk. Alî Muhammed Amr), Kahire. Kâdî İyâz, Musâ b. İyâd es-Sebdî, (1965), Tertîbu’l Medârik ve Takrîbu’l Mesâlik liMa’rifeti A’lemi Mezhebi Mâlik(I-II), Rabâd. Karaman, Hayreddin, (2009), İslâm Hukuk Tarihi, İz Yayıncılık, İstanbul. 2172 Kattân, Menna’, (1996), Tarih-u Teşri’ İslâm, Riyâd. Mâlik, b. Enes Ebî Abdillah, (1997), Muvatta’(Rivâyetu Yahyâ b. Yahyâ el-Leysî, I-II ), Daru’l-Garbi’l-İslâmî, Beyrut. Polat, Selahattin, (2010), Mürsel Hadisler ve Delîl Olma Yönünden Değeri, Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları, Ankara. Zehebî, Muhammed b. Ahmed b. Osman b. Gaymâz, (2004), Siyeru A’lâmu’n-Nübelâ(IIII), Beytu’l-Efkâri’l-Düvelî, Lübnan. Zeydân, Abdulkerim, (1976), İslâm Hukukuna Giriş, (çev. Ali Şafak), İstanbul. Zeydan, Abdülkerim, (2001), el-Medhal lî Dirâseti’l-Şerîati’l-İslâmiyye, Dâru’l Ömer b. Hattâb, Kahire. Ziriklî, Hayreddin, (2002), ‘Alâm(I-VIII), Dâru’l İlmi’l Melâyiyîn ,Beyrut. Aktepe, İshak Emin, (2008), Erken Dönem İslâm Hukukçularının Sünnet Anlayışı, İnsan Yay., İstanbul. Şafak, Ali, (1997), İslâm Hukukunun Tedvîni, Atatürk Üniversitesi Yay., Erzurum. İbn Abdilber, Ebî Ömer Yusuf b. Abdillah b. Muhammed en-Nemerî el-Endülüsî, 81993), el-İstizkâr, Thk. Abdulmu’tî Emîn K’alâcî, Dâru’l-Va’y, Kahire. Dehlevî, Şah Veliyullah, (2005), Hüccetu’llâh Bâliğa,thk. Seyyid Sâbık, Dâru’l-Ceyl, Beyrut. Şa’ban, Zekiyyüddin, (2007), İslâm Hukuk İlminin Esasları, (trc. İbrahim Kafi Dönmez), Ankara. Ebû Zehre, Muhammed, (1947), Ebû Hanîfe; Hayatuhû, Asruhû-Erâuhû ve Fıkhuhû, Dâru’l Fikri’l Arabî. Buharî, Muhammed b. İsmâ‛îl, (2004), Sahih-i Buhârî (Muhtasarı Tecrîd-i Sarîh), trc. ve thç. Abdullah Feyzi Kocaer, İstanbul. Özel, Ahmet, (1990), Hanefî Fıkıh Alimleri, Ankara. 2173