YEN‹ K‹TAPLAR / NEW BOOKS TEMMUZ-ARALIK 2012 ARASI TÜRK‹YE’DE YAYINLANAN YEN‹ K‹TAPLARDAN SEÇMELER ABDÜLHAK ADNAN ADIVAR, Tarih Boyunca ‹lim ve Din I-II (‹stanbul: Türkiye ‹fl Bankas› Kültür Yay›nlar›, 2012), 720 ss. ISBN 978-605-360-706-9 Düflünen befleriyeti çok eski zamanlardan beri meflgul eden ilim ve din aras›ndaki münasebetler meselesi, hiçbir vakit ne tamamen hallolunmufl, ne de tamamen unutulmufltur. Meflhur filozof A.N.Whitehead’a göre, tarihin gelecekteki seyrinin, bugünkü neslin ilim ve din aras›ndaki münasebetler hakk›nda verece¤i karara ba¤l› oldu¤unu iddia etmek bir mübala¤a say›lmaz. THEODOR W. ADORNO, Ahlak Felsefesinin Sorunlar› [çeviren Tuncay Birkan] (‹stanbul: Metis Yay›nc›l›k, 2012), 208 ss. ISBN 978-975-342-874-3 Ahlak Felsefesinin Sorunlar›, Adorno’nun 1963 tarihinde Kant’›n ahlak felsefesinden hareketle verdi¤i on yedi dersi bir araya getiriyor. Adorno’nun sa¤l›¤›nda yay›mlad›¤› kitaplar›n›n d›fl›nda, Almancada 90’l› y›llarda yay›mlanmaya bafllam›fl, ders notlar›ndan, teyp kay›tlar›ndan ve yaz›lar›ndan oluflan genifl bir külliyat› vard›r. Bu külliyat›n ciltlerinden biri olan Ahlak Felsefesinin Sorunlar›, bir yandan Minima Moralia’n›n yazar›n›n “Bugün do¤ru hayat mümkün müdür?” sorusu etraf›ndaki araflt›rmas›n›, di¤er yandan da, çok daha zor bir çal›flmas› olan Negatif Diyalektik’teki belli bafll› temalar›n ço¤unun ilk kez ortaya konuluflunu temsil eder derslerin önemi buradan gelir. TANER AKÇAM ve ÜM‹T KURT, Kanunlar›n Ruhu: Emval-i Metruke Kanunlar›nda Soyk›r›m›n ‹zini Sürmek (‹stanbul: ‹letiflim Yay›nlar›, 2012), 272 ss. ISBN 978-975-051-116-5 Osmanl› Ermenilerinin 1915?te yaflad›klar› büyük felaket sadece insanlar›n hayatlar›na mal olmad›. Geride onlar›n Anadolu’daki varl›klar›n›n simgesi, kültürlerinin izi olan pek çok emlak›n da kalmas›na sebep oldu. Ermeni mallar›n›n ne olaca¤›, tehcire tâbi tutulan Osmanl› vatandafllar›n›n dönüp mallar›n› al›p alamayacaklar› tart›flmas› uzun y›llar devam etti. Osmanl› ‹mparatorlu¤u da¤›l›p Türkiye Cumhuriyeti kuruldu¤unda da sorun yak›c›l›¤›n› koruyordu. Kanunlar›n Ruhu, Osmanl›dan Cumhuriyete aktar›lan emvali metruke tart›flmas›n› bu konuda ç›kar›lan kanunlar ›fl›¤›nda ele al›yor. Emval-i metrukelerin geri verilmemesi konusunda Osmanl›dan Cumhuriyete devredilen dirayetin izini sürüyor. BELMA AKÇURA, Olay Yarg›ya ‹ntikal Etmifltir! (‹stanbul: ‹mge Kitabevi Yay›nlar›, 2012), 303 ss. ISBN 978-975-533-724-1 Bu kitapta, Türkiye Cumhuriyetinin kuruluflundan günümüze kadar yarg›n›n verdi¤i pek çok siyasi ve hukuksuz karar› bulacaks›n›z. Bir Ermeniyle arkadafl olmay› dava konusu yapan, bir Yahudinin mülkünü yarg› karar›yla elinden alan, bir Kürdün kardaki ayak izini delil sayan, iflkencede ölenlerin dosyalar›n› kaybeden, iflkence edenleri ise sal›veren mahkeme kararlar›n› okuyacaks›n›z. Trajikomik adli vakalar› da bir tiyatrocunun sahnede canland›rd›¤› karaktere göre suçlu olup olmad›¤›n› tespit etmeye çal›flan karakollar›m›zdan, adliyelere uzanan derin yarg› kararlar›na kadar her fley bu kitapta. Türkiye bir hukuk devleti midir? De¤il midir? Çankaya University Journal of Humanities and Social Sciences, 10/1 (May›s 2013), ss.101–148. © Çankaya Üniversitesi ISSN 1309-6761 Printed in Turkey 102 YEN‹ K‹TAPLAR HANNAH ARENDT, Devrim Üzerine [çeviren Onur Kara] (‹stanbul: ‹letiflim Yay›nlar›, 2012), 398 ss. ISBN 978-975-051-121-9 Hiç kimse, kamusal mutluluktan pay almadan mutlu addedilemez; hiç kimsenin, kamusal özgürlük deneyimi yaflamadan özgür oldu¤u söylenemez ve hiç kimse, kamusal iktidara kat›lmaks›z›n ve orada bir pay sahibi olmaks›z›n mutlu ya da özgür olamaz. Devrim bir bafllang›çt›r; fakat fliddetle yo¤rularak savafla yaklaflan ve siyasal alan›n d›fl›na itilen bir devrim, y›kt›¤› tiranl›¤›n yerine yeni bir tahakküm oda¤›n› geçirmekten kaçabilir mi? Devrim, halk›n iktidar›n› getirecek bir araçt›r; fakat halk›n tam kat›l›m›n› engelleyen ve yeni güç odaklar› yaratmaktan öteye gitmeyen bir devrim hareketi kamusal mutlulu¤u ve iktidar› yaratabilir mi? Mutlulu¤a eriflmenin yolunu fliddete ve zor kullan›m›na dayand›ran bir devrim özgürlü¤ün yolunu açabilir mi? ‹fade etme, tart›flma ve karar verme yetkisini halk›n kendisine de¤il, yaln›zca temsilcilerine veren bir devrim amac›na ulaflabilir mi? Frans›z ve Amerikan devrimlerini karfl›laflt›rarak devrim olgusunu modern perspektifte de¤erlendiren Hannah Arendt, devrim hareketlerinin amaçlar›yla vard›klar› nokta aras›ndaki uçurumda bugünün yak›c› sorunlar›n›n köklerini ortaya koyarken, devrimler tarihini baflka bir gözle görmemizi sa¤lamakla kalm›yor, gerçek bir devrim ihtimaline uzanan yollara da ›fl›k tutuyor. MAH‹R AYDIN, Abdülhamit’in Seraskeri R›za Pafla’n›n An›lar› (‹stanbul: Kitabevi Yay›nlar›, 2012) 138 ss. ISBN 978-605-539-751-7 1774 Küçükkaynarca Antlaflmas›?ndan sonra Osmanl›n›n bekas›, Avrupa’n›n kuvvet ve menfaat dengesine ba¤l› kal›r. ‹zleyen 100 y›l, bu ac›mas›z yarg›n›n say›s›z örnekleri ile doludur. 1878 Berlin Antlaflmas› da, H›ristiyan unsurlar› ayr›flt›r›nca, geriye bir ‹slam ‹mparatorlu¤u kal›r. Bu yüzden Sultan Abdülhamit içe kapan›r ve 30 y›l boyunca, elde var olan de¤er üzerinden ve devlet benim anlay›fl› ile siyaset yapar. Ancak bu süreçte, devletin hayat parçac›klar› olan bürokrasinin de içi boflal›r. Kimin sadrazam oldu¤u, ister Sait Pafla isterse Kamil Pafla, art›k fark etmez. Bu yaklafl›mda, 17 y›l Seraskerlik makam›nda görev yapan R›za Pafla da, di¤er bürokratlar kadar, etkili ve yetkili olur. AL‹ BADEMC‹, Cengiz ve Yasas› - Timur ve Tüzükât› (‹stanbul: Ötüken Neflriyat, 2012), 312 ss. ISBN 978975-437-912-9 Cengiz Han ve Emir Timur, iki asra yak›n ara ile tarihe hükmetmifl iki büyük cihangirdir. Tabii ki bir görüfle göre de iki büyük barbar. 18. as›rda bafllay›p 19. yüzy›l içinde muazzam bir t›rmanma gösteren fiarkîyatç›l›k (Oryantalizm), yahut da Do¤u Bilimcili¤i nazar›nda özellikle Cengiz Han dünya tarihinin en gaddar barbar›d›r. Osmanl›’n›n öyle uzun boylu bir flark siyaseti olmad›¤›, bat›l›lar›n da t›pk› müspet ilimler sahas›ndaki çal›flmalar› gibi bizi sormamas› veya bu zaman›n bizim devletimizin çöküfl y›llar›na denk gelmesi sebebiyle, bizim olan Türkoloji, Gazi’nin yüksek himayeleri ve engin Türkçülü¤ü ile Cumhuriyetten sonra bafllam›flt›r. Bu sebeple biz, özellikle Cengiz Han ve onun “tamamen Türk”e dayal› devletini ancak Cumhuriyetten sonra tan›yabilmiflizdir. Anadolu Türklü¤ü için Timur’un ayr› bir hususiyeti vard›r ki, devletimizi y›km›fl oldu¤undan onu Osmanl› tarihçilerinin yo¤un küfürleri ile tan›maktay›z. Emir Timur’un Sultan Bâyezid’e muamelelerini ise çocuklu¤umuzdan beri dinleriz. Bu sebeple bizdeki Timur düflmanl›¤› fazlad›r. Esas›nda gerek Cengiz Han gerekse Emir Timur hakk›ndaki görüfller tart›fl›lmad›¤› gibi, hâdiselerin tahlilleri de do¤ru dürüst yap›labilmifl de¤ildir. Nedendir bilinmez ama Moskova’ya bile girmemifl olan Emir Timur’dan Ruslar fliddetle nefret ettikleri halde, birkaç sefer ayn› ülkeleri talan etti¤i halde Cengiz Han› daha flirin görürler. Rus bilim adamlar›n›n da Türkoloji ile ilgili çal›flmalar› ayn› za- NEW BOOKS manda bafllam›fl oldu¤undan bu kanaat aynen bat›l›lara da geçmifltir. Bat›?n›n Cengiz Han ve Emir Timur’a karfl› açt›¤› bu kabil kampanyalar›n, Türklü¤ün tam bir çöküfl devri olan 18. ve 19. yüzy›l boyunca alabildi¤ince bir süratle devam etmesi, ayn› zamanda peflinden bir Türk düflmanl›¤›n› da getirmifltir. Bu sebeple mezkûr yüzy›llarda Avrupa ve Orta Do¤u da, hatta Rusya’da, tarihin en büyük Türk organizasyonu olan Osmanl›ya karfl› haks›z ve hukuksuz bir kampanya bafllat›lm›fl, Orta Asya’da Çarl›k Rusya’s› taraf›ndan bir milletin yok edilifli iflte bu yanl› ve yanl›fl Avrupal› görüflten de cesaret alm›flt›r. ALAIN BADIOU ve SLAVOJ ZIZEK, Komünizm: Fikri Berlin Konferans›, 2010 [çeviren Okan Do¤an, Savafl K›l›ç, Haluk Bar›flcan] (‹stanbul: Metis Yay›nc›l›k, 2012), 280 ss. ISBN: 978-975-342-884-2 “Komünizm” kelimesini sahip oldu¤u anlam kaymalar›ndan nas›l ar›nd›rabiliriz? Bugün küresel kapitalizme karfl› mücadele etmek ve hayat›n› baflka türlü biçimlendirmek isteyenler için komünizm fikri nas›l bir anlam tafl›yabilir? Tarihsel olarak baflar›s›zl›¤a u¤ram›fl giriflimlerin hatalar› nelerdi? Komünizm fikrinde ne tür reformlar gerekli? Bu tür sorulara yarat›c› cevaplar getirmeyi amaçlayan Komünizm Fikri, baflta Alain Badiou ve Slavoj Zizek olmak üzere, komünizmin sadece geçmiflte kalm›fl bir ideal olmad›¤›na, bugün hâlâ insanl›¤›n ufkunda yer ald›¤›na inanan düflünürlerin bir araya geldikleri konferans dizisinin ikincisinde, 2010 Berlin Konferans›’nda sunulmufl makaleleri bir araya getiriyor. ALEX BALTAZZI, GEORGE GALDIES ve GEORGE POULIMENOS, Lexicon of Smyrneika: ‹zmir Rumcas› Sözlü¤ü (‹stanbul: Tarih Vakf› Yurt Yay›nlar›, 2012), 170 ss. ISBN 978-975-333-284-2 Smyrneika (ya da Smyrniotika) eski ‹zmir’in günlük hayatta kullan›lan, Yunancan›n Sak›z adas› lehçesine benzeyen dilidir. ‹zmir’in kozmopolit nüfusunu oluflturan farkl› milletler ve etnik gruplar aras›nda kullan›lan araçsal bir dil olarak ‹zmir’in gayrimüslim semtlerinde ve bunlar› çevreleyen mahallerde yayg›n bir flekilde konuflulan Smyrneika, ‹zmir civar›ndaki Osmanl› Rumlar›n›n ve hatta birçok Levantenin ana diliydi. ‹zmir Levantenleri dünyan›n dört bir yan›na göç edip dili de beraberlerine götürene de¤in söz konusu dil 1960’lara kadar bu topluluk taraf›ndan konuflulmaya devam etti. Smyrneika-‹ngilizce-Türkçe sözlük, bugün ölmeye yüz tutmufl bu dil üzerine yap›lm›fl ilk çal›flmad›r. CHRISTINE BARD, Pantolonun Politik Tarihi [çeviren ‹smail Yerguz] (‹stanbul: Sel Yay›nc›l›k, 2012), 343 ss. ISBN 978-975-570-590-3 Nedir pantolon? Belimizden ayaklar›m›za kadar olan bölümünü örten ve iki baca¤›m›z› kaplayan bir giysi olarak adland›r›labilir. Ancak giysi, toplumsal düzeni yans›t›r ve onu yeniden üretir. Dolay›s›yla pantolonun öyküsünün ard›nda koca bir anlam yatar, ne de olsa kiflisel olan politiktir. Carl Flügel, erke¤in pantolon giymesini güzellik iddias›n› b›rak›p, biricik amac›n›n yararl›l›k olmas›na yorar. Simone de Beauvoir Kad›n gibi giyinmek kadar do¤al olmayan bir fley yoktur; hiç kuflkusuz erkek k›yafeti de yapayd›r ama daha rahat ve daha sadedir, hareketlerin engellenmesi için de¤il desteklenmesi için tasarlanm›flt›r, der. Pantolon bafllang›çta bir erkeklik simgesidir ve kad›nlar›n giymesi yasakt›r. Hatta k›l›k de¤ifltirmek bir sahtecilik suçudur. Frans›z Devrimi’nde yeni toplumu ve düzeni yans›tan en önemli unsurlardan biri olur. Dönemin radikalleri “sans-culottelar” da ismini pantolondan al›r. Öte yandan Frans›z Devrimi’nin de ortadan kald›rmad›¤› cinsiyet ayr›mc›l›¤›n›n sembolü olmay› sürdürür. Kad›nlar›n son iki yüzy›l›n bu önemli simgesini keflfetmeleri ise politik boyutu olmayan bir bireysel kimlik ya da pratik bir giysi tercihi de¤il cinsi- 103 104 YEN‹ K‹TAPLAR yetlerin eflitlik arzusunun ve mücadelesinin ifadesidir. Pantolonun Politik Tarihi, giysinin politik diline tercümanl›k eden kayda de¤er bir kültür tarihi çal›flmas› ekseninde, literatürde kendisine yer ediniyor. KAREN BARKEY ve MARK VON HAGEN, ‹mparatorluk Sonras›: Sovyetler Birli¤i ve Rus, Osmanl› ve Habsburg ‹mparatorluklar› (‹stanbul: Versus Kitap, 2012), 272 ss. ISBN 978-605-569-168-4 Kitap siyaset bilimi, tarih ve tarihsel sosyoloji alanlar›nda faaliyet gösteren tan›nm›fl akademisyenlerin, imparatorluklar›n gerileme ve çöküfl nedenlerinin incelenmesi amac›yla bir araya getiriyor. ‹mparatorluklar›n gerilemesi kaç›n›lmaz m›d›r? Yoksa bir tür emperyal kararl›l›k tan›ms›z bir süre boyunca korunabilir mi? Bu tür büyük ve karmafl›k siyasi sistemleri yürütmek için gerek duyulan bürokrasilerin genifllemesi ekonomik ve siyasi durgunlukta ne gibi bir rol oynar? Merkez ile çevre bölgeler, bask›n milliyet ile az›nl›klar aras›ndaki “güç dengesi” nedir? ‹mparatorluklar ayak uydurmak için ne gibi mekanizmalar gelifltirmeye meyleder ve bu mekanizmalar›n nas›l bir etkisi olur? Modernleflme imparatorluklar›n gerilemesi ve nihayetinde çökmesinin kaç›n›lmaz sebebi midir? Çöküfl sonras›nda siyasi, sosyal ve ekonomik yeniden yap›lanma için imparatorluklar›n miras› da dâhil ne gibi kaynaklar elverifllidir? Bunlar bu kitab› yönlendiren sorular›n birkaç›d›r. EN‹S BATUR, Geronimo’nun Ölümü (‹stanbul: Sel Yay›nc›l›k, 2012), 144 ss. ISBN 978-975-570-575-0 Enis Batur, bu kitaba Usame bin Ladin’in öldürüldü¤ü gecenin sabah›nda bafllad›. 11 Eylül 2001 sabah›na dönerek, iki sabah aras› say›s›z hareketli ve hareketsiz görüntüyü belle¤imize doldurdu yaz›l› ve görsel medya: Yazar, bu 盤 gibi büyümüfl imge taflk›nl›¤›n›n içinden bize gösterilmek istenen, bize gösterilmek istenmeyen iki filmin ortak, bileflik senaryosunu dokumaya, “baflkalar›n›n ac›s›n› seyretmek” durumumuzu yorumlamaya girifliyor. SHERI BERMAN, Siyasetin Öncelli¤i 20.Yüzy›lda Avrupa’da Sosyal Demokrasinin ‹nflas› (‹stanbul: Phoenix Yay›nevi, 2012), 416 ss. ISBN 978-605-465-707-0 Geliflmifl sanayi dönemindeki siyasi tarih, aç›k bir biçimde sosyal demokrasinin tart›flmay› kazanmas› ile sonuçland›. Sosyal demokrasi bir ideoloji ve bir siyasi hareket olarak bütün etkileyicili¤ine karfl›n, ne var ki, yanl›fl anlafl›lmaktan kurtulamam›flt›r. Sheri Berman 19. yüzy›ldan günümüze sosyal demokrasi tarihinin kökenlerine bakarak klasik liberalizm, ortodoks marksizm ve onun kuzenleri olan faflizm ve nasyonal sosyalizm gibi rakipleri karfl›s›nda sosyal demokratik alternatifi öne ç›kararak savunmaktad›r. Siyasetin öncelli¤i: Sosyal demokrasi ve Avrupa’da 20. yüzy›l›n inflas›, kapitalizmin ve demokrasinin uzlaflmaz görünen sorunlar›na siyasetin öncelli¤i perspektifinden bakarak tart›flan ve Avrupa sosyal demokrasisini bu yönüyle tan›mlayan bir kitapt›r. SHERI BERMAN, Sosyal Demokrasi Dönemi ‹ki Dünya Savafl› Aras›ndaki Dönemde Avrupa (‹stanbul: Phoenix Yay›nevi, 2012), 424 ss. ISBN 978-605-465-703-2 Sosyal Demokrasi Dönemi, geçen yüzy›l›n dönümünde ortaya ç›kan sol siyasetin siyasi karar alma süreçlerine olan etkisini ele almaktad›r. Siyasi partilere ve siyasetçilere, kritik konulardaki bir eylem plan›n›n yerine alternatif olarak bir di¤erini seçmek için yol gösteren temel etkenleri incelemektedir. Bir yan- NEW BOOKS dan düflünsel ak›mlarla siyaset aras›ndaki yaflamsal ba¤› ele almakta; di¤er yandan da fikirlerin siyasi aktörlerin davran›fllar›n› hangi dönemeçlerde ve nas›l etkiledi¤ini incelemektedir. Tarihsel aç›dan ise, Avrupa’daki sosyal demokrasi hareketinin I. Dünya Savafl› ile II. Dünya Savafl› aras›nda geçen zor y›llarda nas›l bir yönelim izledi¤ini ve nas›l evrildi¤ini gözler önüne sermektedir. MEHMET AL‹ BEYHAN, Türkiye’de ‹skân ve fiehirleflme Tarihi (‹stanbul: Kitabevi Yay›nlar›, 2012), 169 ss. ISBN 978-605-539-754-8 ‹stanbul Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi Tarih Araflt›rma Merkezinin 2010 y›l› semineri konusu, Tarih Bölümü ö¤retim kadrosunun ortak karar›yla Türkiye’de ‹skân ve fiehirleflmeye tahsis edilmiflti. On sekiz bildiri baflvurusunun yap›ld›¤› seminer, 25 May›s 2010 tarihinde dört oturumda gerçeklefltirilmifltir. Bu bildirilerin konu bafll›klar›, içerik bak›m›ndan Anadolu ve Trakya co¤rafyas›nda eski ça¤lardan Cumhuriyetin kurulufluna kadar genifl bir zaman diliminde iskân ve flehirleflme tarihine genifl bir pencere açm›flt›r: ‹zmir’de Nif Da¤›nda Bir Kale Yerleflimi: Ball›caoluk; Selçuklu Türkiyesinde Bir Hayal fiehir: Simre; XI-XIV. Yüzy›llarda Diyar-› Rumda fiehirlilik Süreci ve Uzant›lar›; H›z›r ‹lyas Kültünün Yerleflim Birimlerine Yans›mas›: Osmanl› Döneminde Anadolu fiehir ve Kasabalar›nda H›d›rl›k; Amerikal› Misyonerlerin fiehircilik Faaliyetleri-Antep Örne¤i; Osmanl› Devletinde 1881-1882/1893 Nüfus Say›m› ve Meydana Gelen Hadiseler; Cumhuriyetin Kurulufl Y›llar›nda Bir Ticaret fiehri Olarak ‹zmir’in Yeri ve Önemi; Amasyada Kent Dokusunun Geliflimi ve Bu Geliflime Yön Veren Etkenler ve Cumhuriyet Medeniyetinin Model fiehri: Atatürk’ün fiehri Yalova. Bildiriler kronolojik bir s›ra içinde kitapta yer alm›fllard›r. DEREK BICKERTON, Âdemin Dili: ‹nsan Lisan› Nas›l Yaratt›, Lisan ‹nsan› Nas›l Yaratt› [çeviren Mehmet Do¤an] (‹stanbul: Bo¤aziçi Üniversitesi Yay›nevi, 2012), 288 ss. ISBN 978-605-423-888-0 Derek Bickerton, bugün sahip oldu¤umuz haliyle bir lisan yaratmak için biyolojinin ve kültürün nas›l bir etkileflim içine girmifl olabilece¤ini araflt›ran az say›daki kifliden birisidir. San›r›m baz› insanlar, gitgide zekâlar› artan atalar›m›z›n bir gün uyan›p, o küçük zeki kafalar›yla lisan› do¤açlama icat ettiklerini düflünüyor hâlâ diyor. Bickerton’a göre lisan evrimsel bir adaptasyondur, zira öyle olmak zorundad›r; t›pk› dik yürümek, vücut k›llar›n›n dökülmesi ya da kavray›c› baflparmaklar gibi. Fakat tam olarak ne tür bir evrim söz konusudur? ‹flte bu kitap bu soruya yan›t ar›yor. Baflta insan olmak üzere pek çok türün, ellerinden geldi¤i ölçüde çevre flartlar›n› kendi gereksinimlerine uydurdu¤u art›k bilinen bir gerçektir. Dil yetisi de, nifl inflas›n›n, yani çevresel flartlar› kendi gereksinimlerimize uydurmam›z›n bir parças›d›r. Bickerton’a göre lisan, özgül bir niflten do¤mufl ve gitgide daha incelikli nifller kurmam›z› mümkün k›lm›flt›r. En son araflt›rmalar göstermektedir ki atalar›m›z bafllang›çta, büyük hayvanlar›n leflleriyle besleniyordu ve öteki leflçillerle vahfli bir rekabete giriflmiflti. Bickerton’a göre bu rekabette baflar›y›, ancak yeterli say›da adam toplayarak yakalam›fl olmalar› makul bir ç›kar›md›r. Bunu yapman›n tek yolu vard›; kar›ncalar›n ve ar›lar›nki gibi bir hayvan iletiflim sisteminin ötesine geçmek. O halde yaklafl›k iki milyon y›l geriye gidelim ve nelerin gerçekleflmifl olabilece¤ine bir bakal›m. SADIK MÜF‹T B‹LGE, Osmanl› Ça¤›nda Kafkasya 1454-1829 (‹stanbul: Kitabevi Yay›nlar›, 2012), 690 ss. ISBN 978-605-539-740-1 Binlerce y›ld›r halklar›n, uygarl›klar›n ve imparatorluklar›n hayat alan›, geçifl bölgesi ve çat›flma alan› olan Kafkasya’n›n dört yüzy›la yak›n bir dönemine ›fl›k tutmay› amaçlamaktad›r. Kafkasya için mücadele eden devletlerin, yerel hükümdarlar, padiflahlar, flahlar ve çarlar ile onlar›n vezirleri, hanlar›, generalleri, bürokratla- 105 106 YEN‹ K‹TAPLAR r› ve askerlerinin mücadelelerini, politikalar›n›, faaliyet ve uygulamalar›n›, bunun yan›nda Kafkasya halklar›n›n yaflad›klar› zorluklar›, ac›lar›, k›r›mlar› ve var olma mücadelesini gün yüzüne tafl›may› hedeflemektedir. Kitapta dört yüzy›ll›k bir dönemde Kafkasya’n›n siyasî ve askerî tarihini okuma imkân› bulacaks›n›z. AT‹LLA B‹R, M. fi‹NAS‹ ACAR ve MUSTAFA KAÇAR, Anadolu’nun De¤irmenleri (‹stanbul: YEM Yay›nevi, 2012), 148 ss. ISBN 978-994-475-774-4 ‹ki mühendis ve bir bilim tarihçisi taraf›ndan haz›rlanan Anadolu’nun De¤irmenlerinde de¤irmenler, de¤irmen gereksinmesinin do¤uflundan sosyoekonomik özelliklerine, çal›flma prensiplerinden mimarilerine uzanan genifl bir kapsamda anlat›l›yor. Bütün bu tarihi ve teknik bilgiler, Datça’daki 28 yel de¤irmeni ve 26 su de¤irmeninin tan›t›mlar›yla pekifltiriliyor. Bu de¤irmenleri infla etmifl ya da çal›flt›rm›fl Datçal› de¤irmencilerin an›lar› ise de¤irmenlerin yak›n zamana kadar ne denli önemli bir sosyal olgu oldu¤unu gözler önüne seriyor. MEHMET FAT‹H B‹RGÜL, ‹bn Rüfld’de Nedensellik (‹stanbul: Ötüken Neflriyat, 2012), 155 ss. ISBN 978975-437-915-0 Bu çal›flman›n amac›, esas itibariyle, ‹slam düflüncesi ba¤lam›nda bilim sorununun irdelenmesine bir katk›da bulunabilmektir. Nitekim nedensellik, her fleyden önce bilimsel düflüncenin bir polemati¤idir. “Bilginin taml›¤› nedenlerin bilgisidir.” diyen ‹bn Rüfld’e uyarak, bu amaca yönelmenin nedenlerini aç›klamay› da gerekli görmekteyiz; flüphe yok ki ‹slam Medeniyeti, felsefe ve bilime önemli evrensel katk›lar yapm›flt›r. Ancak ne yaz›k ki flüphe götürmez di¤er bir gerçek de, tüm ‹slam co¤rafyas›nda, bu gün dahi bilim ve bilimsel düflüncenin hala mecras›n› bulamad›¤›, din-bilim iliflkilerinin sa¤l›kl› bir zemine oturtulamad›¤›d›r. Bize göre bu sorunun temelinde, bilimin sa¤l›kl› anlafl›lmas›, daha do¤rusu kökü maziye dayanan birçok yanl›fl anlamalar› etkisini hala sürdürmesi yatmaktad›r. AL‹ B‹R‹NC‹, Tarihin Hududunda (‹stanbul: Dergâh Yay›nlar›, 2012), 302 ss. ISBN 978-975-995-320-1 Hat›rat türüne dair eserlerin bilhassa II. Mahmut devrinden itibaren göz göze çarpacak flekilde ço¤ald›¤› görülmektedir. Bu türden eserlerin ilmi çal›flmalar için ne kadar önemli oldu¤u da aç›kt›r. Çünkü resmi kaynaklar›n vermedi¤i veya veremeyece¤i bilgileri ihtiva etmektedir. Resmi kaynaklar›n bir bak›ma resmiyet kisvesi alt›nda bulunan bilgilerine karfl›l›k hat›ratlarda, mümkün oldu¤u nispette ve derecede, ç›plak gerçekler bulunmaktad›r. Bu çerçevede sadece siyasî alanda de¤il, tarihten iktisat tarihine, içtimai tarihten zihniyet tarihine kadar çok de¤iflik sahalarda k›ymetli bilgiler bar›nd›rmaktad›r. Bunun yan›nda, bir bilginin de¤iflik kaynaklar ve kifliler taraf›ndan hat›rat kitaplar› vas›tas›yla çapraz okumalara tabi tutulmas› tarih ilmi aç›s›ndan büyük önemi haizdir. Ali Birinci’nin bu kitab› bir tarihçi gözüyle hat›rat kitaplar›n›n farkl› veçhelerini gözler önüne sermekle birlikte, bu konuyla ilgili olarak matbuat yasaklar› ve arfliv meseleleri gibi konular› da ilgililerin istifadesine sunmufltur. JAMES MORRIS BLAUT, Sömürgecili¤in Dünya Modeli: Co¤rafi Yay›lmac›l›k ve Avrupa-Merkezci Tarih [çeviren Serbun Behçet] (‹stanbul: Dergâh Yay›nlar›, 2012), 351 ss. ISBN 978-975-995-303-4 1492’de Amerika k›tas›n›n keflfiyle bir Avrupa-merkezci bak›fl aç›s›n›n temelleri de at›lmaya baflland› denilebilir. Yeni bir ekonomik iliflkiler a¤› ve yeni karfl›lafl›lan toplumlar karfl›s›nda “Avrupa” mer- NEW BOOKS kezli bir dünyay› anlamland›rma çabas› h›z kazand›. ‹flleyen sürecin “egemen”i sürecin nas›l iflledi¤i ve nas›l iflleyece¤i hakk›nda da bir söz söyleyecekti. Bu kitapta yazar bütün bu süreci yöneten dili ve bak›fl aç›s›n› masaya yat›r›p elefltirel bir yaklafl›mla incelemektedir. HENK BOOM, Büyük Türk, Muhteflem Süleyman’›n ‹zinden 1494-1566 [çeviren Lon Mutlu Briet, Gül Özlen] (‹stanbul: Kitap Yay›nevi, 2012), 333 ss. ISBN 978-605-105-103-1 Ona Avrupa’da Büyük Türk denirdi. Türkiye tarihine ise Kanuni Sultan Süleyman olarak geçti. Avrupa onu Muhteflem Süleyman olarak da tan›d›. 1520-1566 aras›ndaki k›rk alt› y›ll›k padiflahl›k döneminde Osmanl› ‹mparatorlu¤unun s›n›rlar› Tuna nehrinden, F›rat nehrine, K›r›mdan M›s›ra kadar genifllemiflti. Bu döneme Osmanl›n›n Alt›n Ça¤› deniyordu. Osmanl› tehdidi Avrupa’da Osmanl›n›n ötekilefltirilmesine, olumsuz bir Türk imgesi kurulmas›na yol açt›. Henk Boom, Kanunî’nin izini sürerek farkl› sonuçlara vard›. O dönemde Osmanl› medeniyeti hakk›nda bilinenler asgari düzeydeydi. Zengin kültürü görmezden gelinirken ona atfedilen barbarl›k imgesi ise H›ristiyan propagandas›n›n bir ürünüydü. Henk Boom, Rodos, Budapeflte, Viyana, Saraybosna, ‹stanbul ve Amasyada birçok tarihçi ile görüfltü. Büyük Türk’ün zengin miras›n›n bulundu¤u yerleri ziyaret etti ve sorular sordu. Efli Hürrem’in o dönemdeki rolü neydi? ‹ki o¤lu neden öldürüldü? Viyana’n›n 1529’da kuflat›lmas› gerekiyor muydu? Macaristan, Osmanl›larla Habsburglar aras›nda tampon devlet görevini mi üstlenmiflti? Yazar›n sorular sorarak elde etti¤i izlenimler, hükümdar›n Avrupa üzerindeki etkisinin, genel olarak kabul edilenden çok daha fazla oldu¤unu ortaya ç›kard›. MARGARETE BUBER-NEUMANN, ‹ki Diktatörlük Alt›nda - Stalin ve Hitler’in Mahkûmu [çeviren Gün Zileli] (‹stanbul: ‹mge Kitabevi Yay›nlar›, 2012), 398 ss. ISBN 978-975-533-717-3 Margarete Buber-Neumann, Alman Komünist Partisi’nin ünlü yöneticilerinden Heinz Neumann’›n kar›s›d›r. Hitlerden kaç›p s›¤›nd›klar› Sovyetler Birli¤inde GPU taraf›ndan tutuklan›rlar. Heinz Neumann GPU bodrumlar›nda öldürülür. Margarete, Sibirya’daki Karaganda kamplar›nda çok a¤›r koflullarda zorunlu çal›flmaya tabi tutulur. 1940 y›l›nda, di¤er Alman komünistleriyle ve farkl› ülkelerden antifaflistlerle birlikte, GPU taraf›ndan Gestapoya teslim edilir. Befl y›l kald›¤› Ravensbrück kamp›na iliflkin anlatt›klar› Auschwitz kamp›nda yaflananlar›n bir benzeridir. Kitapta, günde ortalama seksen kiflinin öldürüldü¤ü Ravensbrück toplama kamp›ndaki yaflam›, direnifli, Yahova fiahitlerini, kobay olarak kullan›lan Polonyal› kad›nlar›, Margarete’nin yak›n arkadafl›, Kafka’n›n sevgilisi Milena’n›n ola¤anüstü kiflili¤ini bulacaks›n›z. PETER BURKE, Tarih ve Toplumsal Kuram [çeviren Mete Tuncay] (‹stanbul: Tarih Vakf› Yurt Yay›nlar›, 2012), 240 ss. ISBN 978-975-333-280-4 Tarih ve Toplumsal Kuram, tarih metodolojisinin kilit metinlerinden biri. Kilit, kitab›n aç›l›fl cümlesindeki soruda gizli: Toplumsal kuram›n tarihçilere faydas› nedir ve tarihin toplumsal kuramc›lara faydas› nedir? Peter Burke’nin bu çal›flmas›, tarih disiplinini açmaya bir ça¤r›. Tarih ile sosyal bilimlerin di¤er alanlar› aras›ndaki s›n›rlar› sorgulayan; tarihi daha fazla sosyal bilimsel, sosyal bilimleri de daha fazla tarihsel olmaya davet eden bir ça¤r›. Tarih ve Toplumsal Kuram; her türlü teoriden, model kurma çabas›ndan, kavramsal analizden, karfl›laflt›rmal› tarihsel çal›flmalardan kaçma e¤iliminin maalesef hâlâ hü- 107 108 YEN‹ K‹TAPLAR küm sürdü¤ü Türkiye’de gerek profesyonel tarihçiler gerekse de tarih ö¤rencileri için temel bir baflvuru kayna¤›. Bir yandan mesle¤in evrensel ölçütlerini merkeze alan, di¤er yandan da disiplinler aras› bir tarih yaz›m›n›n imkânlar›n› ve zenginliklerini gösteren bu kitapta okur; toplumsal cinsiyetten s›n›fa, iktidardan hegemonya ve direnifle, zihniyetten sözlü tarihe kadar bir dizi kilit kavram›n önemli bir tarihçinin perspektifinden aç›mlanmas›n› da izleyebilecek. CHESNEAU JEAN CHESNEAU, D’aramon Seyahatnamesi: Kanuni Devrinde ‹stanbul-Anadolu Mezopotamya [çeviren Ifl›l Erverdi] (‹stanbul: Dergâh Yay›nlar›, 2012), 102 ss. ISBN 978-975-995-331-7 Monsieur D`Aramon, 1547 senesi bafl›nda Fransa Kral› I. François taraf›ndan Kanuni devri ‹stanbul’una büyükelçi olarak gönderilmifl bir soyludur. Kanunî’nin ‹ran seferine kat›lmak üzere, maiyetindekiler ve Osmanl› ordusuyla birlikte yola ç›karak, Kudüs`e hac yolculu¤unu da kapsayacak flekilde Suriye ve M›s›r üzerinden ‹stanbul’a geri döner. ‹stanbul ve Anadolu`da gündelik hayat, Türklerin âdetleri ve dini, Büyük Efendi’nin saray nizam› metinde ele al›nan genel konular olmakla birlikte, bu metni farkl› k›lan, yazar›n bizzat orduyla birlikte hareket ederek, ordunun düzen, iflleyifl ve disiplinine tan›k olmufl olmas›d›r. Bununla birlikte, yazar›n içinde bulundu¤u toplulu¤un yapt›¤› hac yolculu¤u da din eksenli birçok gözlem ve düflüncesini bizimle paylaflmas›na olanak vererek metni daha da ilginç bir hâle sokuyor. MENDERES COfiKUN, Uygulamal› Osmanl› Türkçesi (‹stanbul: Dergâh Yay›nlar›, 2012), 462 ss. ISBN 978975-995-347-8 Kitapta önce, teorik bilgiler anlat›lm›fl, sonra bu bilgilerin hazmedilmesi için ö¤renciye al›flt›rma yapma imkân› sunulmufltur. Böylece bir çal›flma kitab› ortaya ç›kart›lm›flt›r. Ayr›ca kitab›n metinler k›sm›nda Türkçenin en güzel edebi metinleri, bir araya getirilmeye çal›fl›lm›flt›r. Bu kitaptaki sorular› çözen, tablolardaki boflluklar› dolduran ve metinleri anlayarak okuyan bir ö¤renci, Osmanl› Türkçesini önemli ölçüde ö¤renmifl olacakt›r. “En iyi ders kitab›, ö¤reniciyi kendisinden baflkas›na muhtaç etmeyendir.” düflüncesiyle haz›rlam›fl olan bu kitap, Osmanl› alfabesini ve imlâs›n›, kendi kendine ö¤renmek isteyenlere de yard›mc› olacakt›r. SEZA‹ COfiKUN, Esir fiehrin Hür ‹nsan› Kemal Tahir (‹nsan, Eser, Fikir) (‹stanbul: Dergâh Yay›nlar›, 2012), 664 ss. ISBN 978-975-995-305-8 Osmanl› ‹mparatorlu¤u’nun y›k›l›fl›n› görmüfl ve Cumhuriyet’in en hararetli ve s›k›nt›l› y›llar›n› yaflam›fl ça¤dafllar›n›n aras›nda Kemal Tahir’in ayr› bir yeri vard›r. Entelektüel hayat›n›n seyri flahsî hayat›n›n s›k›nt›lar› eserlerinin neden oldu¤u tart›flmalar göz önüne al›nd›¤›nda adeta Türkiye’nin yak›n tarihinin bir özeti önümüze seriliyor denebilir. Sezai Coflkun bu eserinde Kemal Tahir’in hayat›n› fikirlerini ve eserlerini titizlikle ele almakta ve okurlara bütünlüklü bir biyografi sunmakla beraber zengin kaynak kullan›m›yla Kemal Tahir’in çevresindeki kiflilerin, tart›flmalar›n ve olaylar›n da ayr›nt›l› analizini yapmaktad›r. Kitab›n bu özellikleri sayesinde Kemal Tahir ve çevresindeki birçok nokta ayd›nlanmakla beraber Sezai Coflkun’un Esir fiehrin Hür ‹nsan› Kemal Tahir’le Türk edebiyat› alan›nda yap›lan çal›flmalara da büyük bir katk› yapt›¤›n› düflünmekteyiz. NEW BOOKS CENG‹Z ÇANDAR, Mezopotamya Ekspresi Bir Tarih Yolculu¤u (‹stanbul: ‹letiflim Yay›nlar›, 2012), 640 ss. ISBN 978-975-051-106-6 Mezopotamya Ekspresi, Filistin’deki gerilla kamp›ndan Cumhurbaflkanl›¤› dan›flmanl›¤›na uzanan maceralarla örülü ve k›rk y›la yay›lan bir tarih yolculu¤unu anlat›yor: Cengiz Çandar’›n tan›flt›¤›, yoldafll›k etti¤i, tarihe damga vuran birçok fikir ve eylem adam›n›n portreleri var. Ortado¤u’da tarihî dönemeçleri yaratan ad›mlar›n nas›l at›ld›¤›n›n hikâyelerini anlat›yor. Yaflad›¤›m›z co¤rafyada bihaber kald›¤›m›z zamanlar›n ve olaylar›n ayr›nt›lar› Mezopotamya Ekspresi, Cengiz Çandar’›n, rastlant›lar kadar ›srar›n da flekillendirdi¤i tutkulu yaflam serüvenindeki an›lar›n›, deneyimlerini ve ö¤rendiklerini çarp›c› bir flekilde bir araya getiriyor. KEMAL ÇAPRAZ, Sürgünde Yefleren Vatan K›r›m (‹stanbul: Ötüken Neflriyat, 2012), 166 ss. ISBN 978-975437-910-5 Vatan sevgisi, sürgünde yeflertildi. Zaman zaman hikâye oldu; çocuklara anlat›ld›, zaman zaman türkü oldu; dilden dile dolaflt›. Bu türkü, bizim türkümüz oya oya, dantel dantel örülen, nak›fl nak›fl süslenen türkümüz. Güzelli¤i ad›yla bafllay›p, yer yer fliir gibi bir üslupla devam eden bu eserin bir özelli¤i de K›r›ma giren ilk Türk gazetecisi Kemal Çapraz’›n kaleminden ç›km›fl olmas›d›r. K›r›m Türkleri’nin çekti¤i çileler, s›k›nt›lar; besledi¤i umutlar; olaylar karfl›s›nda y›lmayan, y›k›lmayan Türkün azmi hemen her sayfada karfl›m›za ç›k›yor. Onlarla sevinip onlarla üzülüyor; onlarla gülüyor, onlarla birlikte dertleniyor ve Türklü¤ün gelece¤ine bir baflka bak›yorsunuz. KENAN ÇAYIR ve MÜGE AYAN CEYHAN, Ayr›mc›l›k Çok Boyutlu Yaklafl›mlar (‹stanbul: Bilgi Üniversitesi Yay›nlar›, 2012), 312 ss. ISBN 978-605-399-249-3 Türkiye son y›llarda önemli bir toplumsal dönüflüm geçiriyor. Dilleri, dinleri, mezhepleri ya da cinsiyetleri hâkim normlardan farkl› olan gruplar ayr›mc›l›¤a u¤rad›¤›n› gittikçe daha s›k dile getiriyor. Buna paralel olarak geçmiflte tabu olan konular hem toplumsal hem de siyasal düzeyde aç›kça tart›fl›l›yor. Bu süreç iki olas›l›¤› bar›nd›r›yor: Farkl› gruplar›n kamusal alanda görünür olmas›, ve ayn› zamanda gruplar aras› gerginli¤i art›rma potansiyeli tafl›yor. Zira eflitlik talep eden gruplar, hâkim normlar› ve toplumsal haf›zay› sorguluyorlar. Bu çerçevede yerleflik normlar›n ve kimlik s›n›rlar›n›n tehdit alt›nda oldu¤unu düflünen hâkim gruplar ile eflitsizli¤i sorgulayan gruplar aras›ndaki gerilim artabiliyor. Bu çerçevede elinizdeki kitap gruplar aras› iliflkiler nas›l kuruluyor? Önyarg›lar neden kaynaklan›yor? Ayr›mc› davran›fllar nas›l azalt›labilir? Bu sorular› e¤itimle iliflkili olarak ve disiplinler aras› bir yaklafl›mla ele almaya çal›fl›yor. GILLES DAUVÉ ve KARL NESIC, Demokrasinin Ötesinde [çeviren ‹hya Kahraman] (‹stanbul: Sel Yay›nc›l›k, 2012), 168 ss. ISBN 978-975-570-595-8 Bugün muhafazakâr›n, cumhuriyetçinin, milliyetçinin ve dahi sosyalistin “demokrat” oldu¤u bir dünyada yafl›yoruz. Bu dünyada “eylemek” de¤il “seçim yapmak” kutsan›yor. Her tür elefltiriden muaf olan demokrasi, kendini kusuruyla, yani hiçbir zaman tamamlanmam›fl olmas› ile geçerli k›l›yor. Totaliter rejimlerin günahlar›n›n totaliter olmalar›ndan kaynakland›¤› söylenirken, demokrasilerin kusuru ise “yeterince” demokrat olmamas›nda bulunuyor. Tarih sadece demokratikleflme ekseninden okunurken, si- 109 110 YEN‹ K‹TAPLAR yaset de totaliterlik-demokratl›k tart›flmas›na indirgeniyor.“Demokratikleflme” ya da “totaliterleflme” tek siyasal gündem olunca, muhalefet kadar iktidarlar da eylemlerini kendinden menkul bir “demokrasi ilkesi” ile aç›kl›yorlar. Gilles Dauvé ve Karl Nesic ise, demokrasinin yöneten-yönetilen ayr›m›na ya da tahakküm iliflkilerine karfl› ç›kmakla, özgürleflmeyle ayn› fley olmad›¤›n›, dahas› siyasal özgürlü¤ün bu flekilde kutsanmas›n›n, hayr› ve flerri bütünüyle siyasetten bilmenin, asl›nda insan› yurttafl ve birey olarak ikiye bölen kapitalizmle uzlaflmak ve siyasal iktidar› mutlaklaflt›rmak oldu¤unu sergiliyorlar. Böylece, toplumu mevcut haliyle kabullenen solun demokrasi kavram›na dört elle sar›lmas›n›n ve “demokrat” kimli¤inin açmazlar›n› ortaya koyuyorlar. Siyasi serbestli¤e de¤il insani ve toplumsal özgürlü¤e yo¤unlafl›yor, seçmek de¤il eylemek ve gerçeklefltirmek üzerine kurulu bir özgürlü¤ün nas›l kazan›labilece¤ine kafa yoruyorlar. MOLLA DAVUTZADE ve MUSTAFA NAZIM ERZURUM‹, Rüyada Terakki ve Medeniyet-i ‹slamiyeyi Rüyet (‹stanbul: Bo¤aziçi Üniversitesi Yay›nevi, 2012), 366 ss. ISBN 978-605-423-886-6 Molla Davutzade Mustafa Naz›m Erzurumî’nin 1913 tarihli Rüyada Terakki ve Medeniyet-i ‹slamiyeyi Rüyet bafll›kl› anlat›s› Türk ütopya edebiyat›n›n bilinmeyen ve erken örneklerinden birisidir. Bir kurmaca olmakla birlikte roman, hikâye gibi geleneksel edebi türler çerçevesine yerlefltirmek mümkün de¤ildir. Eser bu dönem ütopyalar›nda görüldü¤ü gibi klasik edebiyat›n türlerinden biri olan “habnâme” gelene¤ine uygun olarak bir rüya biçiminde kurgulanm›flt›r, dolay›s›yla eski gelenekle bir devaml›l›k göstermektedir. Ama bir yandan da Thomas More’un Utopia’s›yla bafllayan bir uzlafl›m›n, klasik ütopyalar›n pek ço¤unda tekrarlanan formüllerini kullanmaktad›r. Kitapta, “ben-anlat›c›” rüyas›nda, dört yüzy›l önce yaflam›fl büyük dedesi Molla Davut’la karfl›lafl›r ve onun rehberli¤inde yirmi dördüncü yüzy›l ‹stanbul’una gider. Dede torun bir yandan flehri gezerken bir yandan da orada hüküm süren ileri medeniyetin ayr›nt›lar›n› ve o medeniyeti mümkün k›lan “gelece¤in tarihi”ni aktar›rlar. Rüyada Terakki ve Medeniyet-i ‹slamiyeyi Rüyet tahayyül etti¤i ideal toplumu ince ve hayli ilginç ayr›nt›larla betimleyen, bugünden o güne nas›l ulafl›ld›¤›n›/ulafl›laca¤›n› aç›klama çabas› gösteren, yaz›ld›¤› dönemde görülmemifl kimi uygulamalar› ayr›nt›land›ran ve okurlar›nda böyle bir toplum yaratma yönünde arzu uyand›rma kayg›s› güden bir eser ve bu yönleriyle döneminde yaz›lan benzer eserler aras›nda “en ütopik” anlat›lardan birisidir. SEL‹M DER‹NG‹L, Denge Oyunu (‹stanbul: Tarih Vakf› Yurt Yay›nlar›, 2012), 299 ss. ISBN 978-975-333-013-8 Türkiye’nin ‹kinci Dünya Savafl› y›llar›ndaki d›fl politikas›, en kritik zamanlarda bile, görece küçük bir ülkenin diplomatik baflar›s› sayesinde, dünyan›n büyük güçlerine sözünü geçirebildi¤inin canl› kan›t›d›r. Türkiye, o y›llarda çevresini saran y›k›m a¤›n›n d›fl›nda kalmay› baflard›; çünkü d›fl politikay› yönetenler savafl›n d›fl›nda kalmak düflüncesinin rehberli¤inde hareket ettiler. ‹smet ‹nönü, Numan Menemencio¤lu, fiükrü Saraço¤lu gibi devlet adamlar› d›fl politikada hep gerçekçili¤i ön plana ald›lar, kararl› bir denge oyunu oynad›lar. Selim Deringil, Avrupa çap›ndaki bu oyunu belgelerle anlat›yor. DERLEME, A Portrait Album of the Ottoman Sultans [çeviren J.H. Matthews] (‹stanbul: Kaknüs Yay›nlar›, 2012), 78 ss. ISBN 978-975-256-337-7 The album is comprised of the portraits of the 36 Ottoman sultans and background information about their reigns, in chronological order. The names of the parents of each sultan, of his male heirs, his age NEW BOOKS at accession and at death and the length of each reign are indicated. The album serves as a handy guide to the principal events of the reign of each Ottoman sultan. The illustrations for the book are the work of the Ottoman subject, Konstantin Kizikinos, a native of Kap›da¤› who was born in the 18th century. He was commissioned to paint the portraits of the Ottoman dynasty by Sultan Selim III and which are preserved in Topkap› Palace. The portraits first appeared in J. Young, A Series of Portraits of the Emperors of Turkey from the Foundation of the Monarchy to the year 1815, Engraved from Pictures Painted at Constantinople Commended under the Auspices of Sultan Selim the Third and Completed by the Command of Mahmud the Second with a Biographical Account of Each of the Emperors (London, 1815). The paintings of the sultans succeeding Abdulmejid are the product of different hands. MUTLU DEVEC‹, Ferit Edgü: Varolufl ve Bireyleflme (‹stanbul: Sel Yay›nc›l›k, 2012), 476 ss. ISBN 978975-570-597-2 Türk edebiyat›nda varoluflçu çizginin en önemli temsilcilerinden Ferit Edgü, yap›tlar›nda olmas› gerekenin ça¤r›s›yla de¤iflmeyende de¤ifleni, dilde yeni’yi bir ses olarak yarat›r. Gündelik gerçeklik ile modern yaz›n dünyas›n› sentezleyerek dilde yenileflme gayreti içerisindedir. Onun yap›tlar›, yaflant›lar›n etik ve estetik de¤erlerle özümlenerek, bilinçte varl›k buluflunun örnekleridir. Anlat›m tekni¤i ve kurgu bak›m›ndan modern edebiyat›n yeni ve özgün bir at›l›m› olan Ferit Edgü yaz›n›; bireyin, varolufl ve bireyleflme yolculu¤unun kurgusal dünyaya tafl›nmas›d›r. Ferit Edgü: Varolufl ve Bireyleflme ismini tafl›yan, Mutlu Deveci’nin kaleminden ç›kan bu eser bizlere Ferit Edgü’yü “keflfetme” olana¤› sunuyor. fi. TEOMAN DURALI, Akl›n Anatomisi (‹stanbul: Dergâh Yay›nlar›, 2012), 260 ss. ISBN 978-975-995-209-9 Bu çal›flman›n esas›n› Kant’›n baflyap›t› Salt Akl›n Elefltirisi’ni irdelemek oluflturuyor. Prof. Dural›, eserinde Kant’›n hayat›n› ve felsefesini inceleyip yorumlarken; büyük filozofun 盤›r aç›c› paradigmas›n› ortaya koyuyor. TERRY EAGLETON, Edebiyat Olay› [çeviren Baflak Yüce] (‹stanbul: Sel Yay›nc›l›k, 2012), 256 ss. ISBN 978-975-570-584-2 “Edebiyat” diye bir kategoriden bahsedebilir miyiz? Gerçeklik ile kurmaca nerede birbirinden ayr›l›r? Çeflitli edebiyat kuramlar› metnin ne demek oldu¤u ve ne ifle yarad›¤› konusunda bize ne söylüyor? Kavram ile “fleyler”, söz ile eylem aras›ndaki iliflki nedir? Kültür kuramlar› ile politik durumun bir ilgisi var m›? Edebiyat bir strateji midir? Terry Eagleton daha önceki kitaplar›nda da öne sürdü¤ü sorular› yeni bir perspektifle ele al›rken, edebiyat›n kültür içindeki yerine, geçerlili¤ine, ifllevine ve s›n›rlar›na dair net bir bak›fl aç›s› sa¤l›yor. “Edebiyat Olay›”, yaln›zca bir edebiyat olay› de¤il. Edebiyat›n do¤as›na, yap›s›na, dünya ile iliflkisine dair temel sorular› ve çeflitli edebiyat teorilerinin bu konularda verdi¤i yan›tlar›n ne anlama geldi¤ini incelerken; dil, kavramlar, gerçeklik, kültür ve ideoloji gibi konularda temel yaklafl›mlar› da sorguluyor ve tatmin edici cevaplar sa¤l›yor. Edebiyat kuram›, elefltirel teori ve analitik felsefeyi al›fl›lmad›k biçimde bir araya getiren Eagleton, ona hakl› bir ün sa¤layan birikimini ironik bir dille, hiç olmad›¤› kadar özlü ve bütünlüklü biçimde okuyucular›na sunuyor. 111 112 YEN‹ K‹TAPLAR FÜSUN EKfi‹, Kritik Bir Bak›fl Aç›s›yla Kiflisel Geliflim Kitaplar› (‹stanbul: Kaknüs Yay›nlar›, 2012), 336 ss. ISBN 978-975-256-364-3 “Kifli yeter ki istesin, her fley mümkün!” slogan›yla betimlenebilecek günümüz kiflisel geliflim kitaplar›, okuyucusuna kiflisel ve sosyal konularda bilgi, içgörü ve rehberlik sunarak bu alandaki bofllu¤u doldurdu¤u iddias›ndad›r. Modernden post-moderne evrildi¤imiz bir dönemde eskisine oranla daha fazla sorunla u¤raflan, kendini sürekli gelifltirmek zorunda kalan, bilgi ve becerilerini yenilemek zorunda olan, kendini ve rollerini tan›mlamak, yaflam›nda anlam bulmak, ebeveynlik ve efllik rollerinde bilgi ve becerilerini gelifltirmek, kayg› ve depresyonuyla bafl etmek gibi hayat›n de¤iflik alanlar›nda birçok konuda yard›ma ihtiyaç duymakta, uzman bilgisine ulaflamad›¤› durumlarda yard›m aray›fl›yla kiflisel geliflim kitaplar›na baflvurmaktay›z. Ülkemizde de özellikle 90’l› y›llardan sonra ciddi bir art›fl gösteren çeviri ve yerli kiflisel geliflim kitaplar› ise henüz akademik bir ilgi uyand›ramam›fl ve incelemeye de¤er bulunmam›flt›r. Oysa kitapç›larda önemli bir bölümün kendilerine ayr›ld›¤› bu tür, zengin çeflitleri ile çok satanlar listelerinde daha fazla yer alarak giderek popülerli¤ini artt›rmaktad›r. ‹nsanlar›n yaflamlar›nda karfl›laflt›¤› sorunlar› aflarken dan›flma ihtiyac›n› karfl›layan ve ihtiyaç duyduklar› konularda kendi kendilerini e¤itmede yararland›klar› kiflisel geliflim kitaplar› biçimsel e¤itimin d›fl›ndaki güncel ve önemli kaynaklardand›r. Bütün bu nedenlerden dolay› kitab›n temel amac› bu kitaplar›n bilimsel aç›dan kritik bir flekilde incelenmesidir. ADEM YAVUZ ELVEREN ve SAN‹YE DEDEO⁄LU, Türkiye’de Refah Devleti ve Kad›n (‹stanbul: ‹letiflim Yay›nlar›, 2012), 368 ss. ISBN 978-975-051-117-2 Neo-liberal iktisadi rejim bütün dünyada oldu¤u gibi Türkiye’de de sosyal politikalar› altüst etti. Siyasal ve kültürel muhafazakârl›kla el ele veren neo-liberalizmin tesis etti¤i kendine özgü refah rejimi üzerine çok tart›fl›ld›, tart›fl›l›yor. Bu kitap, konuya toplumsal cinsiyet ve kad›n aç›s›ndan yaklafl›yor. Piyasa, özel ve kamusal ataerkilli¤in üçlü k›skac›ndaki kad›n eme¤i nas›l bir rejime, ne gibi d›fllama ve sömürü mekanizmalar›na tâbidir? Sosyal güvenlik reformlar›, ne gibi cinsiyetçi farkl›laflmalar kuruyor ve yeniden üretiyor? Kad›nlar nas›l bir sosyal güvence tahribat›na maruz kal›yor? Bu durum karfl›s›nda toplumsal cinsiyet eflitli¤i taleplerinin anlam› ve perspektifi nedir? Sosyal politikan›n bütün özgül alanlar›n›, kad›n›n ücretsiz bak›m eme¤ini, ev içi eme¤i, enformel sektörü de hesaba katan, ayr›nt›l›, titiz incelemelerden oluflan bir derleme. FRIEDRICH ENGELS ve KARL MARX, Komünist Manifesto Tarihin En Önemli Siyasi Belgesi ‹çin Bir Yol Haritas› [çeviren Kemal Ülker] (‹stanbul: Versus Kitap, 2012), 224 ss. ISBN 978-605-569-174-5 ‹lk olarak yaz›ld›¤› 1848 y›l›ndan bu yana Manifesto herhangi bir modern metinden çok daha fazla dile çevrilmifltir. Yasaklanm›fl, sansürlenmifl, yak›lm›fl ve “öldü¤ü” ilan edilmifltir. Ne var ki, metinin etkisi y›ldan y›la artmaktad›r ve Manifesto felsefe, siyaset, sosyoloji, ekonomi ve tarih e¤itiminde okunmas› zorunlu kitaplar aras›nda yer almaya devam etmektedir. K›sa bir süre önce ABD’de yay›mlanan dünyaca ünlü New Yorker dergisi, Karl Marx’› ça¤›m›z›n “Yeni Düflünürü” olarak nitelendirdi. Elinizdeki bu kitap bunun neden böyle oldu¤unu göstermektedir. ‹NC‹ ENG‹NÜN, Yeni Türk Edebiyat› Araflt›rmalar›-1 (‹stanbul: Dergâh Yay›nlar›, 2012), 670 ss. ISBN 978975-995-358-4 ‹ki bölüme ayr›lan kitab›n birinci bölümünde, kifliler ve eserler üzerindeki müstakil araflt›rmalar, ikinci bölümde ise Yeni Türk Edebiyat›n›n kaynaklar›, dil ve temlerle ilgili araflt›rmalar bulunmaktad›r. NEW BOOKS Yaz›lar gözden geçirilirken, büyük de¤ifliklikler yap›lmam›fl, zarurî görülen baz› ufak eklemelerle yetinilmifltir. Bundan dolay› da her yaz›n›n hangi tarihte, nerede ç›kt›¤› belirtilmifltir. ‹NC‹ ENG‹NÜN, Yeni Türk Edebiyat› Tanzimat’tan Cumhuriyet’e 1839-1923 (‹stanbul: Dergâh Yay›nlar›, 2012), 944 ss. ISBN 978-975-995-282-2 Yeni Türk Edebiyat› Tanzimat’tan Cumhuriyet’e 1839-1923 Prof. Dr. ‹nci Enginün’ün daha önce Dergâh Yay›nlar› taraf›ndan neflredilen Cumhuriyet Dönemi Türk Edebiyat› adl› kitab›yla birlikte 19 ve 20. yüzy›l Türk edebiyat›na toplu bir bak›flt›r. Bu edebiyat tarihinde, a¤›rl›k her fleyden önce eserlere verilmifl dönemin ve yazarlar›n özelliklerine ancak eserler gerektirdi¤i takdirde temas edilmifltir. Yeni Türk Edebiyat› 19 ve 20. yüzy›llar›n bütün kar›fl›kl›¤›n› yans›t›r. Hayat›n her alan›nda görülen güçlü gelene¤e sahip eski ile henüz geleneklerini oluflturmam›fl yeninin çat›flmalar› veya bir arada birbirinden ayr› yaflamalar›n› bu dönemin özellikle roman›ndan ö¤renmek mümkündür. Saf edebiyat denemeyecek bazen ö¤retici bazen ahlakç› bazen de sadece edebiyat kayg›lar›yla hareket eden yazarlar›n ortaya koyduklar› eserlerin pek ço¤u hala araflt›r›c›lar›n› beklemektedir. ‹nci Enginün, bu kitab›nda gazetenin edebiyat üzerindeki etkisini göstermeyi amaçlad›¤› gibi türleri de kendi içinde müstakil olarak ele alm›flt›r: Nesir, makale, hat›ra, gezi, mektup, tarih, roman ve hikâye, fliir, tiyatro, tenkit. En büyük çat›flman›n güçlü gelene¤i dolay›s›yla fliir alan›nda yafland›¤› edebiyat dünyas›nda uzunca bir gezintiyi and›ran bu kitapta çok iyi tan›nan yazarlar gibi bu tür bir incelemeye ilk defa girenler de bulunmaktad›r. Bu kapsaml› incelemenin edebiyatla ilgilenenlere ve özellikle üniversite gençli¤ine yararl› olaca¤›n› düflünüyoruz. ‹NC‹ ENG‹NÜN, Yeni Türk Edebiyat› Araflt›rmalar›-2 (‹stanbul: Dergâh Yay›nlar›, 2012), 624 ss. ISBN 978975-995-359-1 Yeni Türk Edebiyat› Araflt›rmalar›-2’deki yaz›lar›n bir k›sm› araflt›rmalar ve belgelerden al›nm›fl olmakla birlikte büyük bir k›sm› 2000’den sonra yaz›lm›flt›r. Bu kitaptaki makaleler Enginün’ün ilgi alanlar›n›n çeflitlili¤ini hemen göstermektedir. Yunus, Nasrettin Hoca ve baz› divan edebiyat› flairlerinin Tanzimat sonras› yazarlar›n yorumlamalar›yla ilgili yaz›lar›, edebiyat gelene¤inin yeniyle ba¤lan›fl›n› göstermektedir. Cumhuriyet dönemi yazarlar›yla ilgili incelemelerinde ‹nci Enginün, bazen yazarlar›n tek bir eseri üzerinde durmufl, bazen de yazar› bütünüyle ele alm›flt›r. Oyun yazarlar› ve tiyatro konusundaki yazarlar› ise kitab›n›n en hacimli k›sm›n› oluflturmaktad›r. Bu incelemelerinde de kiflileri dönemleri içinde ele al›rken geçmifle ve birbirlerine borçlar›n› göstermeyi de unutmam›flt›r. Nam›k Kemal, Muallim Naci, Ahmet Mithat’tan bafllayarak Kemalettin Kamu, Memduh fievket Esendal, M. Necati Karaer, Selim ‹leri, ‹hsan Oktay Anar’a kadar çok genifl bir yelpazede yer alan bu yaz›lar›n, okuyucularca ilgiyle okunaca¤›ndan eminiz. GAL‹P ERDEM, Milliyetçilik ve Sosyalizm Üzerine Mektuplar (‹stanbul: Ötüken Neflriyat, 2012-08), 400 ss. ISBN 978-975-437-909-9 Ülkücüler, bilinen tarihin, hiçbir döneminde say›ca çok olmam›fllard›r. ‹nsano¤lunun zay›fl›¤› böyle bir sonuca imkân vermemifltir. Yine de bir cemiyetteki ülkücü say›s›n›n milletlere ve zamana göre de¤iflti¤i gerçe¤ini inkâr edemeyiz. Baz› milletler, tarihleri boyunca ülkücü ç›karmam›fl ve belli bir ülküye ba¤lanman›n yüceli¤ini yaflayamam›fllard›r. Di¤er taraftan baz› milletler de, s›k s›k büyük ülkücüler yetifl- 113 114 YEN‹ K‹TAPLAR tirmifl; yeryüzünün çehresine yenilik getirmifllerdir. Türk Milleti, örnek ülkücüler yetifltiren ve tarihinin büyük bir bölümünde ülkücülü¤e ba¤lanan bir millettir. HAM‹T ERDEM, Osmanl› Sosyalist F›rkas› ve ‹fltirakçi Hilmi (‹stanbul: Sel Yay›nc›l›k, 2012), 342 ss. ISBN 978-975-570-599-6 Osmanl›’n›n son dönemi ile Cumhuriyet’in hemen öncesinde kurulan ilk sosyalist partiler, Osmanl› Sosyalist F›rkas› ve ard›ndan ayn› çevrenin kurdu¤u Türkiye Sosyalist F›rkas›’d›r. Söz konusu partiler, 1910 – 1922 y›llar› aras›nda ‹stanbul’da faaliyet göstermifl; dönemin bütün ideolojik ve siyasi rüzgârlar›ndan etkilenmifl, hem ‹ttihatç› diktatörlü¤üne direnmifl hem de iflgal ordular›n›n denetimindeki ‹stanbul’da sosyalizmin ‘Osmanl› amele s›n›f›yla’ buluflmas›na öncülük etmifl özgürlükçü hareketlerdir. Bu araflt›rma, Osmanl› Sosyalist F›rkas› ve Türkiye Sosyalist F›rkas›’n›n var oldu¤u tarihsel dönem içinde; hareketin yöneticilerini, faaliyetlerini, yay›n organlar›n›, programlar›n›, di¤er partilerle iliflkilerini o günün belgelerine baflvurarak ele almaktad›r. Her iki partinin ‘Reisi’ s›fat›yla baflkanl›¤›n› yürüten ‘‹fltirakçi’ veya ‘Sosyalist’ lakapl› Hüseyin Hilmi Bey’in Türkiye ‘sol’ hareketindeki yeri; ‘kiflili¤i, mücadelesi ve meçhul bir flekilde öldürülmesi’ bu tarih içinde yan›t› aranan bir baflka sorudur. Osmanl› sosyalizminin bu özgün dönemine bakarken; üzerinden geçen neredeyse yüz y›la ra¤men o dönem dile getirilen toplumsal taleplerin pek ço¤unun günümüzde de tart›fl›l›yor olmas› okurda bir yan›lsama duygusu yaratmaktad›r. Sorunlar›m›z bugün hâlâ bu kadar ortak olabilir mi? ÖZER ERGENÇ, XVI. Yüzy›lda Ankara ve Konya (‹stanbul: Tarih Vakf› Yurt Yay›nlar›, 2012), 253 ss. ISBN 978-975-333-287-3 Hangi dönemde, hangi kültür çevresinde olursa olsun toplumlar›n uygarl›k düzeyinin en iyi göstergeleri flehirlerdir. fiehirlerin çeflitli yönleriyle incelenmesi, o ülkenin genel durumu hakk›nda da bilgi verir. Osmanl› tarihinin en ilginç dönemlerinden birisi olan XVI. yüzy›l›n sonlar›nda, yap›lar› ve konumlar›yla Anadolu’nun en önemli flehirleri aras›nda yer alan Ankara ve Konya flehirlerini karfl›laflt›rmal› bir flekilde ele alan bu de¤erli çal›flma, Osmanl› flehirlerinin baz› belirgin özelliklerini ortaya koymay› hedefliyor. Özer Ergenç’in uzun y›llar önce yapt›¤› bu çal›flma, hem alana ve konuya yaklafl›m›, hem de ortaya koydu¤u belgesel bilgilerin henüz afl›lamam›fl olmas› nedeniyle, tarihsel de¤erini bugün de korumaya devam ediyor. “Osmanl› fiehri”nin özelliklerini belirlemeye yönelik “ilk” çal›flmalardan birisi olan XVI. Yüzy›lda Ankara ve Konya kitab› bu alanda yap›labilecek di¤er çal›flmalar için de yol aç›c› olacakt›r. EDWARD J. ERICKSON, Gelibolu Osmanl› Harekât› (‹stanbul: Türkiye ‹fl Bankas› Kültür Yay›nlar›, 2012), 402 ss. ISBN 978-605-360-586-7 Çanakkale Savafl›, Türkiye d›fl›nda genellikle yenilenlerin neden ve nas›l yenildi¤i üzerinden incelenmifl, yenenlerin neden ve nas›l yendi¤i pek araflt›rma konusu yap›lmam›flt›r. Türk araflt›rmac›larsa ülke tarihinin k›r›lma noktalar›ndan biri oldu¤u ve Mustafa Kemal Atatürk dâhil Kurtulufl Savafl›’n›n önder kadrosunu yetifltirdi¤i için Çanakkale Savafl›’n›n duygusal a¤›rl›¤›n›n etkisini her zaman hissetmifllerdir. Hem asker kökenli bir araflt›rmac› olarak askeri stratejiye hâkim olan, hem de ATASE arflivini kullanan Edward J. Erickson, elinizdeki çal›flmas›yla bu eksikleri gidermekte, zaferi getiren ana unsurun sahaya yerleflim, NEW BOOKS harekât, atefl üstünlü¤ü, alan egemenli¤i, ihtiyatlar›n kullan›m› ve lojistik aç›s›ndan Osmanl› Ordusu’nun yetkinli¤i ve üstünlü¤ü oldu¤unu ortaya koymaktad›r. BEGÜM AKKOYUNLU ERSÖZ ve TAN‹A M. BAHAR, Goya: Zaman›n Tan›¤› (‹stanbul: Suna ve ‹nan K›raç Vakf› Yay›nlar›, 2012), 389 ss. ISBN 978-975-912-398-7 Sergide dünya sanat tarihinin en büyük ustalar›ndan Francisco de Goya’n›n izledi¤i sanatsal yolun bir rotas› çizilmektedir. Kendinden önceki üstün resim gelene¤inin mirasç›s› olan Goya, modern anlat›mlar›n da habercisi olarak an›l›r. ‹spanya ve tüm Avrupa’n›n çalkant›l› bir dönemine tan›kl›k eden ressam, toplumsal olaylar› elefltirel bir bak›fl aç›s›yla yans›t›r. Gerçekçi ve yer yer ürkütücü üslubuyla karanl›¤›n en iyi anlat›c›lar›ndan biri olan Goya’n›n gravür serileriyle çeflitli ya¤l›boyalar›n› buluflturan sergi, bir dönemin ruhuna tan›kl›k ederken ressam›n s›ra d›fl› imgelemine de ›fl›k tutuyor. FRED FELDMAN, Etik Nedir? [çeviren Ferit Burak Aydar] (‹stanbul: Bo¤aziçi Üniversitesi Yay›nevi, 2012), 368 ss. ISBN 978-605-423-890-3 Ço¤umuz ahlaki görüfller hakk›nda epeyce eksik bir s›n›fland›rma yapar›z. Belli türdeki davran›fllar›n ahlaken do¤ru oldu¤una, belli türdeki davran›fllar›n ise ahlaken yanl›fl oldu¤una inan›r›z. Baz› davran›fl türleri hakk›nda ise ne düflünece¤imizi bilemeyiz. Fakat nedenler s›ralamam›z gerekti¤inde, bazen daha bafltan kafa kar›fl›kl›¤› sergileriz. Bir mesele hakk›nda düflünürken, görüflümüzü genellikle bir ilkeye baflvurarak desteklemeye çal›fl›r›z. Baflka bir mesele hakk›nda düflünürken ise görüflümüzü farkl› bir ilkeye göndermede bulunarak savunuruz. Ama maalesef baflvurdu¤umuz ilkelerin ço¤u zaman tutars›z oldu¤u anlafl›l›r. Böyle bir durumda, ahlak felsefesi incelemesi son derece yararl› olabilir. Zira ahlak ilkelerini inceledi¤imizde, baz› ilkelerin di¤erleriyle çeliflti¤ini görürüz. Dolay›s›yla ahlak felsefesinin büyük bir de¤eri varsa o da bu ilkeleri aç›kl›¤a kavuflturmam›z› ve tutars›z ilkelere sahip olmaktan kurtulmam›z› sa¤layacakt›r. E¤er tutars›z ahlak ilkelerine sahip olmaktan kaç›nmak ve sahip oldu¤umuz ilkeleri anlamak bizim için daha iyiyse; e¤er ahlak ilkelerimizin sonuçlar› hakk›nda net olmak ve gelip geçici modalar olan ahlak ilkeleri hakk›nda flüpheci olmak daha iyiyse, o zaman ahlak felsefesinin dikkatle incelenmesi daha iyi insanlar olmam›za yard›mc› olabilir. Fakat yine de ahlak felsefesinden baz› ilkelerin yanl›fl oldu¤unu göstermesinden daha fazlas›n› beklememek gerekir. ORLANDO FIGES, K›r›m Son Haçl› Seferi (‹stanbul: Yap› Kredi Yay›nlar›, 2012), 520 ss. ISBN 978-975082-307-7 Osmanl› ‹mparatorlu¤u, ‹ngiltere, Fransa ve Piemonte koalisyonu ile Rusya’y› karfl› karfl›ya getiren K›r›m Savafl›n›n devasa çap› ve yol açt›¤› büyük insan kayb› daha sonraki iki dünya savafl›yla gölgelenmifltir. Üçte ikisi Rus olmak üzere en az 750 bin askerin çarp›flmalarda ya da hastal›klar yüzünden hayat›n› kaybetti¤i bu savafl, beraberinde getirdi¤i sivil kay›plar, katliamlar ve sürgünlerle ilk topyekûn savaflt›. K›r›m Savafl› ayr›ca yeni sanayi teknolojilerinin, modern tüfeklerin, buharl› gemilerin, demiryolu ve telgraf gibi yeni lojistik ve iletiflim biçimlerinin devreye girdi¤i, savafl muhabirleri ve foto¤rafç›lar›n do¤rudan sahnede yer ald›¤› modern savafl›n ilk örne¤iydi. Rusya üzerine çal›flmalar›yla tan›nan ‹ngiliz tarihçisi Orlando Figes bu kitab›nda K›r›m Savafl›n›, yaln›zca kat›lanlar üzerinde büyük etkiler yapan bir büyük güçler çarp›flmas› olarak de¤il, ihmal edilen yan›yla bir din savafl› olarak da ele al›yor. 115 116 YEN‹ K‹TAPLAR CARL FRIEDRICH GAUSS, E¤ri Yüzeylere Dair Genel Araflt›rmalar [çeviren Gülnihal Yücel] (‹stanbul: Bo¤aziçi Üniversitesi Yay›nevi, 2012), 150 ss. ISBN 978-605-423-891-0 Yüzeyler teorisinin do¤uflunu, yeryüzü ölçümlerine (jeodezi) borçluyuz. Ticari, mali, idari, askeri nedenlerden ötürü, 18. yüzy›lda önemli ölçümler yap›lm›fl, jeodezi geliflmifl, teorik bir yap› üzerine infla edilebilecek olgunlu¤a eriflmiflti. Gauss, 9 Ekim 1825 tarihinde Heinrich Wilhelm Matthias Olbers’e gönderdi¤i mektubunda yüksek jeodezinin küçük bir bölümünü, yani e¤ri yüzeylerle ilgili bölümünü yazmaya bafllad›¤›n› anlat›r. Olbers’e bahsetti¤i bölüm, “Neue allgemeine Untersuchungen über die krummen Flachen” ad›n› verdi¤i ve Disquisitiones’in tasla¤› olan Almanca bir yaz›d›r. Allgemeine Untersuchungen’da Gauss yüzeyin e¤ik düzlemlerle kesiflimini inceler ve Meusnier Teoremini ispat eder; ön haz›rl›klar›ndan hemen sonra da en k›sa çizgiler hakk›nda araflt›rmalar›na bafllar. Disquisitiones’de ise Meusnier Teoremi yoktur ve en k›sa çizgiler, yay uzunlu¤u bahsinden sonra ele al›nm›flt›r. Disquisitiones’in as›l konusu yüzeylerin genel teorisidir ve Gauss’un bu teoriyi kurmas› uzun zaman alm›fl ve amac›na yorucu u¤rafllardan sonra eriflebilmifltir. Disquisitiones 1 Mart 1827’de haz›r olmufl ise de Göttingen Bilimler Cemiyeti’ne sunulmas› 8 Ekim 1827’ye kadar gecikmifl, yay›mlanmas› ise 1828’i bulmufltur. Disquisitiones sadece yüzey teorisiyle ilgili olmay›p, matemati¤in baflka dallar›na da etki yapm›fl bir eserdir. Gauss’un bir matematikçi olarak büyüklü¤ünü gösteren Disquisitiones, kuadratik diferansiyel formlar hakk›nda yap›lm›fl ilk çal›flmad›r. Bu kitap, Gauss’un Disquisitiones Generales Circa Superficies Curvas (1827) ve Neue allgemeine Untersuchungen über die krummen Flachen (1825) adl› makalelerini bir araya getirmektedir. EDUARDO GALEANO, Ve Günler Yürümeye Bafllad› [çeviren Süleyman Do¤ru] (‹stanbul: Sel Yay›nc›l›k, 2012), 416 ss. ISBN 978-975-570-594-1 Bir takvim format›nda yaz›lan Ve Günler Yürümeye Bafllad›, 1 Ocak’tan 31 Aral›k’a her gün için yak›n tarihte ya da eski ça¤larda o gün yaflanan özel bir hikâye anlat›yor. Eduardo Galeano, Aynalar’da oldu¤u gibi kad›n, erkek, iktidar, yerliler, ›rkç›l›k, emperyalizm, kültürler, daldan dala atlayarak; de¤inilmedik konu, ulafl›lmad›k co¤rafya, ço¤alt›lmad›k ses b›rakm›yor. Sürekli daha ileriye tafl›maya çal›flt›¤› minimalist stili ise zirvede. Fazladan tek bir sözcük bile kullanmak istemiyor, her fleyin özüne inmeye çal›fl›yor: konunun, insan›n, sözcü¤ün, tarihin. Söylemek istedi¤ini mümkün olan en k›sa biçimde aktarmak; herhalde Galeano edebiyat›n›n en güzel özeti budur. Hüzünlü sayfalar›n a¤›rl›¤› kaç›n›lmaz olsa da gelece¤e yönelik umudu her sat›rda hissettirerek “dünyan›n vicdan›” yak›flt›rmas›n› Eduardo Galeano’nun ne kadar hak etti¤ini, bu kitap bir kez daha teyit ediyor. FRANÇOIS GEORGEON, Sultan Abdülhamit (‹stanbul: ‹letiflim Yay›nlar›, 2012), 648 ss.ISBN 978-975-051078-6 Osmanl› ‹mparatorlu¤u tarihi ele al›n›rken üzerinde en çok tart›fl›lan sultanlardan birisi kuflkusuz II. Abdülhamit’dir. Ulu Hakan ya da K›z›l Sultan olarak s›fatland›r›l›p, tarih yaz›m› ekollerinin kahraman› ya da düflman› say›lm›flt›r. François Georgeon bu kapsaml› eserinde, kendi döneminin ve imparatorluklar›n ulus-devletlere dönüfltü¤ü sürecin bir aktörü olarak II. Abdülhamit’i anlat›yor. Hafiyeler ve jurnallerle iktidar›n› otoriter bir biçimde korumaya çal›flan Abdülhamit’le, muhafazakâr modernleflmeci bir padiflah›n imparatorlu¤u eski gücüne kavuflturma telafl›na eflzamanl› olarak bak›yor. Georgeon, bu süreçte yaflanan NEW BOOKS siyasal ve diplomatik gerilimler kadar II. Abdülhamit’in kiflili¤ini etkileyen faktörleri de inceliyor. ‹mparatorlu¤un ihtiyaçlar› ile padiflah›n bu ihtiyaçlar› nas›l karfl›lamaya çal›flt›¤›n› tarihçi titizli¤i ile ince ince iflliyor. Kliflelere itibar etmeyen bir bak›flla, kanl› canavar ya da paranoyak hükümdar çizgilerine indirgenemeyecek bir portre çiziyor. Sultan Abdülhamit, usta bir tarihçinin kaleminden ç›kan sürükleyici bir biyografidir. ‹SMA‹L GEZG‹N, Fallusun Arkeolojisi: Do¤al Olan›n Kültüre, Kültürün ‹ktidara Dönüflümü (‹stanbul: Sel Yay›nc›l›k, 2012), 376 ss. ISBN 978-975-570-583-5 Dünyan›n her co¤rafyas›nda, uygarl›k tarihinin her periyodunda ve her kültürde kesintisiz biçimde, de¤iflik materyaller üzerine betimlenen bereket sembolü falluslar arkeolojisi dünyas›n›n ihmal edilmifl, ötelenmifl bir nesnesidir. Bedendeki onca organ içinde erkeklik organ›n›n bu denli sembolik bir anlam yüklenmesi ve tüm dünya taraf›ndan bu anlam›n korunmas› ve üretilmesini aç›klamak, araflt›rmac›y› bilim s›n›rlar›n›n da d›fl›na ç›kmaya mecbur b›rakmaktad›r. ‹smail Gezgin, Fallusun Arkeolojisi’nde, arkeologlar›n basitçe bereketle özdefllefltirdikleri bir sembolün, yüklendi¤i anlam› ve toplumlar üzerindeki dönüfltürücü etkisini aç›klarken fallus konusunda söylenecek tüm sözleri söylemekten ziyade, söylenecek ne kadar çok söz oldu¤unu ortaya koymaktad›r. DANIEL GOFFMAN, BRUCE MASTERS ve EDHEM ELDEM, Do¤u ile Bat› Aras›nda Osmanl› Kenti Halep, ‹zmir ve ‹stanbul (‹stanbul: Türkiye ‹fl Bankas› Kültür Yay›nlar›, 2012), 324 ss. ISBN 978-605-360-627-7 ‘Osmanl› kenti’ diye bir olgudan söz etmek mümkün müydü? Osmanl› tarihi alan›n›n üç de¤erli ismi, Edhem Eldem, Daniel Goffmann ve Bruce Masters’›n pefline düfltükleri bu soru elinizdeki kitab›n yola ç›k›fl noktas›n› oluflturuyor. Osmanl› kentlerinin genel anlamda baflka kentlerle benzerliklerinin yan› s›ra, her birine kendi kiflili¤ini kazand›ran tarihsel ba¤lamlar› da vurgulayan bu ortak çal›flma, aç›k veya örtük flarkiyatç› varsay›mlar› çürüten yaklafl›m›yla dikkat çekiyor. Halep, ‹zmir ve ‹stanbul’un esas olarak Onyedinci. ve Onsekizinci Yüzy›llardaki durumunu mercek alt›na alan kitap, hem yazarlar›n Osmanl› kent çal›flmalar›nda ‘normallefltirilmifl’ bir senteze ulaflma yönündeki ortak çabas›, hem de çizilen bütünsel resmin içine serpifltirdikleri ‘deneysel tarih’ tad›nda öyküleme giriflimleriyle zevkle okunan bir baflvuru kayna¤› haline geliyor. PETER B. GOLDEN, Türk Halklar› Tarihine Girifl (‹stanbul: Ötüken Neflriyat, 2012), 505 ss. ISBN 978-975437-914-3 34 y›ld›r Rutgers Üniversitesi’nin ö¤retim üyesi olan Prof. Dr. Peter B. Golden, sadece Amerikan Türkolojisinin zirve isimlerinden biri olmay›p, bu alanda dünyan›n da önde gelen otoritesidir. Kendisi ayn› zamanda dünyada en çok dil bilen ve kullanan tarihçidir. Türk Halklar› Tarihine Girifl genel Türk tarihi alan›nda bir flaheserdir ve ‹ngilizce olarak yay›nland›¤› 1992 y›l›ndan beri Türk ve Avrasya tarihi çal›flanlar›n temel baflvuru kayna¤› haline gelmifltir. Prof. Golden, bu de¤erli eserin tercümesi ve yay›nlanmas› için çok büyük çaba harcam›flt›r. Bu k›ymetli kayna¤›n Türkçeye kazand›r›lmas›nda da flüphesiz en büyük pay yine kendisine aittir. 117 118 YEN‹ K‹TAPLAR GODFREY GOODWIN, Osmanl› Mimarl›¤› Tarihi [çeviren Müfit Günay] (‹stanbul: Kabalc› Yay›nevi, 2012), 730 ss. ISBN 978-975-997-193-9 Godfrey Goodwin, bu kitapta ‹slam sanat›n›n ve mimarl›¤›n›n bilimsel temellerini, Anadolu’yu kar›fl kar›fl tarayarak kaydetti¤i yüksek kaliteli foto¤raflarla âdeta belgeliyor. Kubbe detaylar›, kubbenin üzerine oturtuldu¤u fil ayaklar›, s›cak suyun bir hamamda mermerlerin alt›ndan ustaca dolaflt›r›lmas›, günefl s›cakl›¤›n›n ve ayd›nl›¤›n›n optimal seviyede kullan›lmas› mimarinin bugün de temel sorunlar› de¤il mi! Yazar›n Osmanl› tarihine aflina oldu¤u zaten bilinir. Mimarinin temel endifleleri, hatta bazen can s›k›c› bir flekilde kendini tekrar eden formlar›n›n d›fl›nda, insan› büyük bir zevk ve merakla içine alan mimari süsleme sanatlar› ve temel mimarl›k üretiminin bir parças› ve devam› olan ahflap iflçili¤i, kalem iflleri, varak yald›z, do¤al ve yapay ayd›nlatma, akustik gibi ince mimari ifllerde de e¤itici bilgiler veriyor. Goodwin’in tarihçi arka plan› ise, onun bu eserini kuru bir mimarl›k kitab› olmaktan ç›kar›p formlar›n ve esteti¤in, dönemin siyasal süreçleri ile girdi¤i renk, hacim ve duygu iliflkilerini de yans›t›yor. Bilimsel bütünlükten kopmadan mimariden tarihe, tarihten mimariye geçerek: tarihi mimarl›kta tan›mlarken mimarl›¤› da tarih boyutu içinde anlat›yor. AHMET GÖKÇEN, Osmanl› ve ‹ngiliz Arfliv Belgelerinde Yezidiler (‹stanbul: Bilgi Üniversitesi Yay›nlar›, 2012), 576 ss. ISBN 978-605-399-247-9 Osmanl› ve ‹ngiliz Arfliv Belgelerinde Yezidiler bafll›kl› bu çal›flmada Amed Gökçen, ‹ngiliz Ulusal Arflivi ve 2010 y›l›na kadar araflt›rmac›lara aç›k olan Baflbakanl›k Devlet Arflivinde yer alan belgeleri ve Yezidilere iliflkin farkl› dillerde kaleme al›nm›fl yaz›l› kaynaklar› bir araya getirmifltir. Yezidi toplumunun yanl›fl bir dine mensup oldu¤una inanan Osmanl›n›n toplulu¤u düzenli olarak kutsal ve hakiki bir inanca tabi k›lmaya, belirli yöntemlerle ›slah edip merkezi iktidar›n egemenlik alan›na ve dolay›s›yla vergi sistemine dâhil etmeye çal›flt›¤›n› gösteren bu araflt›rma, sözlü kültürün bir bütün olarak egemenli¤i alt›na ald›¤› bu toplulu¤a iliflkin farkl› bak›fl aç›lar›n›n ortaya ç›kmas›n› amaçlamaktad›r. DAVID GRAEBER, Anarflist Bir Antropolojiden Parçalar [çeviren Bengü Kurtege Sefer] (‹stanbul: Bo¤aziçi Üniversitesi Yay›nevi, 2012), 102 ss. ISBN 978-605-423-887-3 Anarflizm, Büyük Kuramdan ziyade dönüfltürücü bir projeden do¤an gerçek, acil sorunlarla bo¤uflman›n bir yolu olan Küçük Kuram olarak adland›r›labilecek bir fleye ihtiyaç duyar. Ne tür bir toplumsal kuram, insanlar›n kendi ifllerini yönetmekte özgür olduklar› bir dünyan›n yarat›lmas›na katk›da bulunur? Bu kitap盤›n ana temas› budur. David Graeber’e göre böyle bir kuram; devlet, kapitalizm, ›rkç›l›k ve erkek egemenli¤i gibi kurumlar›n kaç›n›lmaz olmad›¤›n›; böyle fleylerin bulunmad›¤› bir dünyan›n mümkün olabilece¤ini ve bunun sonucunda hepimizin daha iyi bir durumda olaca¤›n› varsaymal›d›r. Kiflinin kendini böyle bir ilkeye adamas› ise neredeyse bir inanç edimidir. Herhangi bir anarflist toplum kuram›, öncülük iddias›n›n her türlü belirtisini bilinçli bir flekilde reddetmek zorundad›r. Entelektüellerin rolü, çok aç›k bir flekilde, do¤ru stratejik analizlere ulafl›p sonra da kitlelere önderlik edebilecek bir seçkinler s›n›f› oluflturmak de¤ildir. Anarflist bir antropoloji gerçekte yoktur. Sadece küçük parçalar vard›r. David Graeber, bu kitab›n ilk k›sm›nda, bu parçalardan baz›lar›n› bir araya getiriyor ve ortak temalar aramaya çal›fl›yor; ikinci k›sm›nda ise daha ileri giderek, gelecekte var olabilecek bir toplumsal kuram bütününü hayal ediyor. NEW BOOKS MET‹N GÜLBAY, Türkün Türkten Baflka Dostu Yoktur (‹stanbul, ‹thaki Yay›nlar›, 2012), 328 ss. ISBN 978605-375-230-1 Cumhuriyet nesilleri Türkün Türkten baflka dostu yoktur anlay›fl›yla yetiflti. Oysa yüzlerce uluslararas› örgüte üye olan Türkiye Cumhuriyeti Devletinin, içinde onlarca kadim halk›n bakiyelerini bar›nd›ran bir devletin, çok dinli bir yap›y› bu kadar budamaya ra¤men yine de sona erdiremeyen bir ülkenin halk› olarak, kime dost kime düflman diyebiliriz ki? KAZIM GÜNDO⁄AN ve NEZAHAT GÜNDO⁄AN, Dersim’in Kay›p K›zlar› (Tertele Çenequ) (‹stanbul: ‹letiflim Yay›nlar›, 2012), 608 ss. ISBN 978-975-051-104-2 1937/1938 “Tunceli Harekât›”ndan sonra çok say›da k›z çocuk ailelerinden al›nd›, kimisi zaten anne babas›z kalm›flt›. Yat›l› okullara verildiler, baz›lar› da subaylara veya bürokratlara evlatl›k olarak teslim edildi. Asl›nda 1926’dan 1950’ye kadar de¤iflen yo¤unluklarla süren bu uygulama, Dersim k›r›m›n›n vahim cephelerinden biridir. Nezahat ve Kaz›m Gündo¤an, y›llarca u¤raflarak, sebatla, Dersim’in bu kay›p k›zlar›n›n izini sürdüler. Kendileriyle, yak›nlar›yla konufltular. Bu kitapta, yüzü aflk›n ‘vaka’ yer al›yor: Ailesinden, kökünden kopar›lm›fl insanlar›n çile dolu hikâyelerinden parçalar var. Annelerin çocuklar›ndan, hatta bazen kendilerinden saklad›klar› s›rlar›n hikâyeleri yer al›yor. ‹HSAN GÜNEfi, Meflrutiyet’ten Cumhuriyet’e Türkiye’de Hükümetler (‹stanbul: Türkiye ‹fl Bankas› Kültür Yay›nlar›, 2012), 400 ss. ISBN 978-605-360-651-2 Modern siyaset tarihimizin önemli bir parças› olan hükümetler ve programlar›,bu çal›flmada ilk kez sistemli biçimde derlenmifl olarak okuyuculara ve araflt›rmac›lara sunuluyor. II. Meflrutiyet’le bafllayan ve Cumhuriyet’in ilan›yla biten 13 y›ll›k dönemde kurulan 21 hükümetin kabine listeleriyle parlamentoda okunarak bas›lan programlar›, Osmanl› Türkçesi nüshalar›n›n yan› s›ra günümüz yaz›s›yla da kitapta yer al›yor. ‹hsan Günefl’in Divan-› Hümayun’dan Kabine Sistemi’ne geçifl sürecini genel çizgileriyle inceleyip hükümet programlar›n›n yasal dayanaklar›n› ele ald›¤› girifl bölümüyle bafllayan çal›flma üç bölümden olufluyor. Birinci bölümde 1908-1918, ikinci bölümde 1918-1922 döneminde kurulan hükümetler ve hükümet programlar›, üçüncü bölümde de Günefl’in Meclis Hükümeti Dönemi olarak adland›rd›¤›, ça¤dafl Türkiye’nin temellerinin at›ld›¤› 1920-1923 aras›nda kurulan hükümetlerle programlar› ele al›n›yor. Kabine listeleriyle program metinlerine, programlar üzerine aç›lan meclis tart›flmalar›n›n zab›tlar› da efllik ediyor. IfiIL ÇAKAN HACI‹BRAH‹MO⁄LU, Cumhuriyet ve Hümanizma Alg›s› (‹stanbul: Türkiye ‹fl Bankas› Kültür Yay›nlar›, 2012), 356 ss. ISBN 978-605-360-648-2 Hümanizma, antikça¤dan beri, tüm insanl›k tarihinin “uygarlaflmas›” sürecinde kölelik, eflitsizlik, yoksulluk, dogmatizm, ayr›mc›l›k, savafl gerçekli¤i gibi olgular›n yan› bafl›nda ve onlara ra¤men sahiplenilen bir kavram olmay› sürdürüyor. Türkiye’nin bu kavramla olan iliflkisini irdelemek ise, akademik bir tarih araflt›rmas›n›n yan› s›ra, bugüne kadar insana dair yaflanan sorunlar›m›z› fark edebilmek, tan›mlamak ad›na da anlam tafl›yor. Doç. Dr. Ifl›l Çakan Hac›ibrahimo¤lu da hümanizma ana temas› üzerine kurgulu bu çal›flmas›nda, dine, soya ve toprak egemenli¤ine dayal› imparatorluk miras›n› devralan Türkiye’nin kavramla iliflkisini kurmay›, Osmanl›’n›n son döneminden 1950’lere kadar uzanan süreçte kavram›n ald›¤› bi- 119 120 YEN‹ K‹TAPLAR çimleri, alg›lan›fl›n› Türkiye örne¤inde izlemeyi amaçl›yor. Bir yandan cumhuriyetin kurulufl ve ulus-devletin inflas› sürecinde, hümanizman›n ayd›nlar ve devlet eliyle biçimlendirilme yöntemini ortaya koyarken, di¤er yandan da kavram›n tarihselli¤i içinde ald›¤› tan›mlamalarla Türkiye örne¤ini karfl›laflt›r›yor. Hasan Âli Yücel, Sabahattin Eyübo¤lu, Hilmi Ziya Ülken, Orhan Burian, Muhsin Ertu¤rul, Nurullah Ataç, Sabahattin Ali gibi ayd›nlar›n hümanizma kavram›yla iliflkisini yazd›klar›ndan ve yapt›klar›ndan hareketle kuran Cumhuriyet ve Hümanizma Alg›s›, geç modernleflen merkezileflen Türkiye’de Bat›l›laflma ile hümanizma iliflkisini belirlemeye ve erken Cumhuriyet’in üretti¤i miras›n içinde bugüne kadar tart›fl›lan insana dair konulara farkl› bir ›fl›k tutmaya çal›fl›yor. CYRUS HAMLIN, Robert Kolej U¤runda Bir Ömür [çeviren Ayfle Aksu] (‹stanbul: Dergâh Yay›nlar›, 2012), 469 ss. ISBN 978-975-995-364-5 Kurucusunun kaleminden Robert Kolej’in ortaya ç›k›fl öyküsü. Robert Kolej kurucusu, Amerikal› misyoner Cyrus Hamlin’in bütün hayat›n› içtenlikle kaleme ald›¤› ve yaklafl›k otuz befl y›l›n› geçirdi¤i ‹stanbul’u, oradaki okul mücadelesini, ilk ö¤rencilerini, gördü¤ü tepkileri, Avrupa ve Amerika’daki kolej dostlar›n› anlatt›¤› bu hat›rat; asl›nda, sat›r aralar›nda bize dair keflfedilmeyi bekleyen pek çok gerçe¤i bulabilece¤iniz tarihî bir vesika hükmünde. Bütün bu yönleriyle, bu k›ymetli çal›flman›n modern Türk e¤itim tarihi araflt›rmalar›na önemli bir katk›, yabanc› okullar konusuna merak salan kifliler için bir baflucu kitab›, her kesimden Türk insan›n›n Robert Kolej’le ilgili okuyabilece¤i Türkçe müstakil iki eserden biri oldu¤unu söylemek abart› say›lmaz. MICHAEL HARD ve ANTONIO NEGRI, Duyuru [çeviren Abdullah Y›lmaz] (‹stanbul: Ayr›nt› Yay›nlar›, 2012), 128 ss. ISBN 978-975-539-687-3 Bu k›sa metinde, günümüzdeki toplumsal hareketlere ve mücadelelere iliflkin önemli tespitler yaparak, hareketlerin yeni bir kurucu nitelik kazanabilmesi için bir yol haritas› öneriyorlar. Günümüzün toplumsal hareketleri düzeni tersine çeviriyor, manifestolar› ve peygamberleri gereksiz k›l›yor. De¤iflimin failleri flimdiden sokaklara indiler ve flehir meydanlar›n› iflgal ediyorlar; yaln›zca yöneticileri tehdit edip alafla¤› etmekle kalm›yor ayn› zamanda yeni bir dünya vizyonu oluflturuyorlar. Belki daha da önemlisi, mant›klar› ve pratikleri, sloganlar› ve arzular›yla, bu çokluklar yeni bir dizi ilke ve hakikat ilan ediyor. Ça¤dafl toplumlarda borçland›r›lan, medyalaflt›r›lan, güvenliklefltirilen, temsil edilen olmak üzere dört ana figür tespit ettikten sonra, bunlar›n isyan etme ve kendilerini dönüfltürerek iktidar figürleri haline gelme yetisine sahip olduklar›n› savunuyor. DAVID HARVEY, Sermayenin Mekânlar›: Elefltirel Bir Co¤rafyaya Do¤ru [çeviren Seda Yüksel, Deniz Koç, K›vanç Tanr›yar, Baflak K›c›r] (‹stanbul: Sel Yay›nc›l›k, 2012), 488 ss. ISBN 978-975-570-574-3 David Harvey, son dönemin en çok referans verilen, en etkileyici sosyal kuramc›lar›ndan birisidir. Aktivist kimli¤i ve antikapitalist hareketler üzerine yazd›klar›yla da bilinen Harvey’in ünü ve etkisi bak›fl aç›s›n› de¤ifltirdi¤i co¤rafya biliminin yan› s›ra sosyoloji, politik ekonomi, mimari, iktisat, edebiyat incelemeleri ve kent çal›flmalar›na kadar uzan›yor. Bu kitap, 30 y›l› aflk›n bir süre zarf›nda yazd›¤› makaleleri ilk kez bir araya getirerek Harvey’in elefltirel co¤rafya kuram›n›n geliflimine ve düflüncesinin yap›tafllar›na ayna tutuyor. Co¤rafi araflt›rmalar›n sonucu elde edilen, bilginin sistematik bir biçimde ele al›namayaca¤›, co¤rafyan›n yal- NEW BOOKS n›zca veri sundu¤u yönündeki doktrine karfl› ç›kt›¤› gibi Marksizm ve sosyal teoriye co¤rafya ve mekân boyutunun kazand›r›lmas›nda da önemli bir yeri olan Harvey, “Co¤rafya Bilgisi/Politik ‹ktidar” ve “Mekân›n Kapitalist Üretimi” isimli bölümlerle iktidar, politik ekonomik yap›, bilgi, sosyal bilimler ve co¤rafya aras›ndaki iliflkiyi yeniden kurarken; sermaye birikiminin, mekân›n kapitalist üretiminin ve eflitsiz geliflimin co¤rafyas›n› Marksist bak›fl aç›s›yla ele al›yor. Kapitalizmin jeopoliti¤ini sergilerken Kant, Marx, Hegel, Foucault, Von Thünen ve Heidegger gibi düflünürlerin kuramlar›nda co¤rafi düflüncenin izlerini gösteriyor. SELAHATT‹N H‹LAV, Diyalektik Düflüncenin Tarihi (‹stanbul: Yap› Kredi Yay›nlar›, 2012), 256 ss. ISBN 978-975-082-373-2 Bu dikkat çekici çal›flmas›nda Selahattin Hilav diyalektik düflünceyi, Do¤u düflüncesi ve Antik Yunan felsefesindeki kökenlerinden alarak, Alman idealizminin ve özellikle Hegelin bir miras gibi devral›p gelifltirdi¤i ve Marxç›l›k içinde daha da somutlaflan, bilimselleflen ve zenginleflen bir varl›k görüflü, düflünce biçimi ve yöntemi olarak tarihsel geliflimi içinde irdeliyor. Böylece gerçek diyalektik düflüncenin evreni olmufl bitmifl, de¤iflmeyen, sonlu ve birbiriyle ilintisiz nesnelerin y›¤›fl›m› olarak gören duruk ve çözümleyici görüfllerin ve felsefelerin karfl›t› oldu¤unu belirtmeye yöneldik. Baflka bir deyiflle, gerçekli¤i sürekli bir olufl ve de¤iflme, etkileflim ve nitel farkl›l›klar tafl›yan yeni ve daha yüksek düzeylerin ve bütünlerin çeliflkilerden geçerek ortaya ç›k›fl› olarak, yani bir dinamik süreç olarak ele alan görüfller ve felsefeler üzerinde durduk. EKREM IfiIN, Düflünen Tohum Konuflan Toprak: Cumhuriyet’in Köy Enstitüleri 1940-1954 – 2 C‹LT (‹stanbul: Suna ve ‹nan K›raç Vakf› Yay›nlar›, 2012), 641 ss. ISBN 978-975-912-399-4 Cumhuriyet tarihinin en dramatik de¤iflim süreçlerinden biri olan Köy Enstitülerine odaklanan, ‹stanbul Araflt›rmalar› Enstitüsü’nün ‹smail Hakk› Tonguç Belgeli¤i Vakf› iflbirli¤iyle haz›rlad›¤› Düflünen Tohum, Konuflan Toprak: Cumhuriyet’in Köy Enstitüleri 1940-1954 sergisi, arfliv belgeleri, foto¤raflar, kiflisel eflyalar ve tan›kl›klarla önemli bir döneme ›fl›k tutuyor. Yüzde doksana yak›n› okuma yazma bilmeyen bir ülkede Cumhuriyet’i yaflatma ve bu topraklarda yeni bir insan tipi yetifltirme amac›yla, dönemin ‹lkö¤retim Genel Müdürü ‹smail Hakk› Tonguç önderli¤inde 17 Nisan 1940’ta kurulan Enstitüler, köyden ald›klar› çocuklar› e¤itip tekrar köye yollayarak halk›n bu genifl kesiminin ayd›nlanmas›n› hedeflemifllerdi. 1946’da d›fl ve iç bask›larla yavafllayan süreç sonunda, 1954’te Enstitüler kapat›ld›. HAL‹L ‹NALCIK, The Survey of Istanbul 1455 (‹stanbul: Türkiye ‹fl Bankas› Kültür Yay›nlar›, 2012), 712 ss. ISBN 978-605-360-635-2 A register of the population and the domestic and religious buildings of the city of Istanbul was drawn up on the order of Sultan Mehmed II the Conqueror in the year of 1455. Parts of the register survived in two pieces one in the Ottoman Archives in Istanbul, and a copy of the other in a personal library. This book is the first publication of these two pieces as a whole. The first section of the book consists of the facsimile of the register, and a modern copy by Prof. Halil ‹nalc›k, together with an English translation of the whole register. The second section consists of a summary and interpretation of the registers text along with a glossary of terms and expressions, a list of personal names, essays on hâne and cizye, and an annotated list of churches, monasteries and mosques. An appendix offers a set of complementary documents and sources. 121 122 YEN‹ K‹TAPLAR ÖMER ‹SHAKO⁄LU, Suriye Tarihi Osmanl› Dönemi Suriyesinde Edebi ve Kültürel Hayat (1800-1918) (‹stanbul: Kabalc› Yay›nevi, 2012), 422 ss. ISBN 978-605-527-221-0 Osmanl› hâkimiyeti alt›nda dört as›r (1516-1918) kalan Suriye’nin, dünyada ve Osmanl› topraklar›nda hareketlili¤in en h›zl› oldu¤u 19. yüzy›ldaki edebi ve kültürel hayat›n› inceleyen bu çal›flmada; Bat›l›laflma sanc›s›n›n bu co¤rafyada nas›l yafland›¤›, edebi ve kültürel hayata tesir eden amiller, e¤itim kurumlar›, edebi ve kültürel yay›nlar ile bu yay›nlarda Osmanl›lara ve Türklere bak›fl, ayr›ca ‹stanbuldaki edebi ve kültürel hayat›n Suriye’ye yans›malar› ele al›nm›fl ve o dönemin karanl›kta kalan baz› yanl›fl anlamalar›na ›fl›k tutulmas› amaçlanm›flt›r. Bunun yan› s›ra Bat›l› oryantalistlerin etkisiyle kimi Arap ülkelerinde dillendirilen, Osmanl› döneminde Arap dil, kültür ve edebiyat›n›n duraklad›¤› ve hiçbir aflama kaydetmedi¤i fikrinin arka plan› araflt›r›larak objektif bir flekilde tahlil edilmifltir. TEMEL ‹SK‹T, Diplomasi Tarihi, Teorisi, Kurumlar› ve Uygulamalar› (‹stanbul: Bilgi Üniversitesi Yay›nlar›, 2012), 546 ss. ISBN 978-605-399-257-8 Y›llar›n› Türk D›fliflleri’nde geçiren k›rk y›ll›k diplomat Temel ‹skit, eserinin kendi deneyimlerinden süzülen araflt›rma ve incelemelere dayand›¤›n› ve diplomasinin d›fl politikan›n bir arac› oldu¤unu belirtir, modern diplomasinin kurum ve araçlar›n› ele al›rken ise kendi bilgi ve deneyimlerinden yararland›¤›n› özellikle vurgular. Türkiyede diplomasiyi ilk kez tarihi, teorisi ve uygulamas› ile birlikte ele alan bu kitapta, ikili ve çok tarafl› diplomasi türleri, müzakereler, antlaflmalar vb. ile birlikte Türkiye Cumhuriyeti diplomasisi ve kurum olarak Türkiye D›fliflleri Bakanl›¤› incelenmektedir. ‹SMA‹L HAKKI ‹ZM‹RL‹, Metafizik (‹stanbul: Ötüken Neflriyat, 2012), 250 ss. ISBN 978-975-437-922-8 ‹smail Hakk› ‹zmirli, bu eserde Frans›z kaynaklardan yararlanm›flt›r. Özellikle Boirac, Fouillee ve Fonsegrive ‹zmirli’nin en çok al›nt› yapt›¤› yazarlard›r. Metafizik ‹slam filozoflar›n›n en çok çal›flt›¤› felsefe disiplinidir. ‹zmirli’nin bu eserdeki amac› daha çok Bat› metafizi¤ini ülkemizde tan›tmakt›r. Nitekim eserin son bölümünün k›saca filozoflar› tan›tmas› bunu göstermektedir. ‹zmirli, Yeni ‹lm-i Kelam’› yazarken eski kelam›n eski felsefeye karfl› ç›kt›¤›n› ve eski felsefenin de geride kald›¤›n› söylemifltir. Bu yüzden yeni kelam yeni felsefeye karfl› ç›kmal›d›r. Kelam yani ilahiyat ya da teoloji asl›nda felsefî aç›dan metafizi¤in dallard›r. Bu yüzden yeni kelam yeni metafizi¤e karfl› ç›kmal›d›r. Yani ‹zmirli bu eserle Yeni ‹lm-i Kelam için ön haz›rl›k yapm›flt›r diyebiliriz. Bundan dolay› bu eser asl›nda Yeni ‹lm-i Kelam’›n bir parças›, bir ön haz›rl›¤›d›r, diyebiliriz. Yeni ‹lm-i Kelam’› okumadan önce bu eser okunmal› ve anlafl›lmal›d›r. ‹zmirli, eseri haz›rlarken sadece kaynaklardan aktarmakla yetinmemifl, yorumlar ve elefltiriler yapm›fl, baz› görüflleri be¤enmifl, baz› görüflleri be¤enmemifl, baz›lar›n›n de¤ersiz oldu¤unu söylemifl, baz›lar›na da kat›lm›flt›r. TAHAR BEN JELLOUN, Jean Genet: Yüce Yalanc› [çeviren Ifl›k Ergüden] (‹stanbul: Sel Yay›nc›l›k, 2012), 165 ss. ISBN 978-975-570-579-8 Frans›zlar›n “ikiyüzlülü¤üne” s›rt›n› dönmüfl ve kendini Kara Panterler’in, Zengakurenler’in ve Filistinlilerin hakl› mücadelelerine adam›fl bir yazar, bir anarflist, bir h›rs›z, bir eflcinsel, Sartre’›n deyimiyle bir “aziz”, bir asi, bembeyaz bir zenci Jean Genet. Goncourt ödüllü Fasl› yazar Tahar Ben Jelloun, çerçevesini tüm iliflkilerinde oldu¤u gibi Genet’in belirledi¤i keyifli ancak zor bir dostlu¤u anlat›yor. Al›flkan- NEW BOOKS l›klar›, politik duruflu, ihanete bak›fl›, dostluk tan›m›, edebiyat anlay›fl›, huysuzluklar›, zaaflar›, diklenifli ve sevinçleriyle Genet ile geçen gerçek 12 y›l Jelloun’u oldukça etkilemifl; hem edebi hem de insani olarak flekillendirmifltir. Ne de olsa Jean Genet’i yak›ndan tan›mak “Kimsenin yara bere almadan ç›kamayaca¤› bir macerad›r.” Anti-semitizm suçlamalar›ndan RAF destekçili¤ine, Filistinli mücahitlere yönelik suikastlardan Sabra ve fiatila katliam›na, dönemin politik atmosferini de yans›tan edebiyatla harmanlanm›fl bir anlat›. ‹SMA‹L KARA, Din ‹le Modernleflme Aras›nda Ça¤dafl Türk Düflüncesinin Meseleleri (‹stanbul: Dergâh Yay›nlar›, 2012), 482 ss. ISBN 978-975-995-276-1 Türkiye bir ihya hareketine muhtaçt›r. Bu ihya ameliyesi, son iki asr›n Müslüman ayd›nlar›n›n anlad›¤› gibi tarihi, devasa ‹slâm ilim, irfan ve kültür miras›n›, ayak bast›¤›m›z ve bizi var k›lan unsurlar› atlayarak, asr-› saadet gibi, kaynaklara dönüfl gibi, muas›r Avrupa medeniyeti gibi parlakl›klar› ölçüsünde güçlü dayanaklar› ve derinlikleri olmayan yönelifllerle, hülyalarla olamaz. Art›k fluurlu bir geriye dönüfl yaflanmal›d›r. Tarihten hesap soran, tarihe hesap veren bir geriye dönüfl. Yani kuvvet ve zaaflar›m›z› atlamadan, tarihî süreklili¤i ihmal etmeden, unuttuklar›m›z›, unutmak istediklerimizi hat›rlayarak, terk ettiklerimizi yeniden, tart›ya koyarak ciddi, bir muhasebe. De¤il mi ki “tarihten de biz sorumluyuz”, o halde bunu yapmak, en az›ndan yazmaya niyetlenmek boynumuzun borcudur. ‹fl buraya intikal etti¤inde art›k baflka unsurlardan ziyade ahlâktan bahsetmek gerekecektir. Merhum Nurettin Topçu’nun deyifliyle “mesuliyet ahlâk›” veya “isyan ahlâk›”. Hesap vermeyi mesuliyet ahlak›yla, hesap sormay› da isyan ahlak›yla tercüme edebiliriz. REfiAT KASABA, Bir Konargöçer ‹mparatorluk: Osmanl›da Göçebeler, Göçmenler ve S›¤›nmac›lar [çeviren Ayla Ortaç] (‹stanbul: Kitap Yay›nevi,2012), 198 ss. ISBN 978-605-105-096-6 Bir Konargöçer ‹mparatorluk Osmanl› ‹mparatorlu¤u tarihine yeni bir mercekle bak›yor ve Osmanl› s›n›rlar› içinde yaflayan göçer gruplara ve onlar›n merkezi devletle de¤iflen iliflkilerine odaklan›yor. Bu kitapta daha önceki çal›flmalardan farkl› olarak göçer gruplar›n Osmanl› kurumlar›n› ve sonuçta modern Türkiye’nin cumhuriyetçi yap›lar›n› biçimlendirmekte önemli bir rol oynad›¤› savunuluyor. Uzun imparatorluk tarihinin büyük bölümü boyunca Osmanl› devlet yetkililerinin bölgedeki çeflitli göçer gruplar› saflar›na katmaya ve memnun etmeye çal›flmalar›na ba¤l› olarak yerel ç›karlar Osmanl› devletinin geliflimini etkiledi. ‹mparatorlu¤un erken döneminde, özellikle s›n›r bölgelerinde göçebelerin var olmas› devlet için önemli bir güç kayna¤›yd›. ‹mparatorlu¤un merkezi ile afliret reisleri aras›ndaki iflbirli¤i, merkezi devlete imparatorlu¤un uzak kesimlerine etkili bir eriflim biçimi sa¤larken, afliret reislerinin de kendi otoritelerini pekifltirmelerine ve afliretlerin, ayr› kültür ve kimliklerin tafl›y›c›lar› olarak varl›klar›n› sürdürmelerine olanak verdi. 18. ve 19. yüzy›llarda yerel topluluklar›n mahalli, bölgesel ve hatta küresel f›rsatlar› de¤erlendirerek ekonomik ve siyasal güçlerini merkezi devletten ba¤›ms›z olarak geniflletecek yeni olanaklar› keflfetmesiyle bu iliflki de¤iflti. Osmanl› merkezi devleti ile göçebe topluluklar aras›ndaki esnek iliflki bu de¤iflen koflularda bir zaafa dönüfltü ve Osmanl› devleti afliretleri yerlefltirmeye ve göçü denetim alt›na almaya yönelik ilk ad›mlar›n› att›. Sonunda, 20. yüzy›l bafllar›nda hareketlilik tümüyle farkl› bir biçime büründü ve etnik temelli milliyet anlay›fllar› zorunlu göçlere yol açt›. Reflat Kasaban›n Osmanl› tarihine getirdi¤i yeni yorum, yaln›zca bu bölgeyi konu alan ö¤rencileri ve araflt›rmac›lar› de¤il, daha genel anlamda imparatorluklarla, göçle ve devlet-toplum iliflkileriyle ilgilenen okurlar› da ilgilendiriyor. 123 124 YEN‹ K‹TAPLAR fiUIÇI KATO, Japon Edebiyat› Tarihi [çeviren O¤uz Baykara] (‹stanbul: Bo¤aziçi Üniversitesi Yay›nevi, 2012), 880 ss. ISBN 978-605-423-885-9 Japon edebiyat› Türkiye’de s›n›rl› say›da kiflinin bilgi sahibi oldu¤u bir aland›r. Üniversitelerimizde, Japon Dili ve Edebiyat› bölümleri yeni yeni aç›lmaktad›r. fiuiçi Kato’nun Japon Edebiyat› Tarihi bu alanda Türkiye’de bir ilk ve temel kaynak eser olma özelli¤i tafl›yor. Bu eser, ‹ngilizceye çevrildi¤inde uzman Bat›l› elefltirmenler bile bu konu hakk›nda ne kadar az fley bildiklerini anlam›fllard›. Kitap ayr›ca Profesör Kato’nun düflünce ve k›yaslamalar›ndaki derinlik ve kozmopolit bak›fl aç›s›yla da dikkat çekmektedir. Kato, Japon edebiyat›na hem Japon gözüyle içeriden hem de yabanc› gözüyle d›flar›dan bakabilmeyi beceren bir edebiyat tarihçisi ve elefltirmendir. fiuiçi Kato, edebiyat›, di¤er tarihçiler gibi roman, fliir, tiyatro ve deneme olarak tan›mlama kolayc›l›¤›na düflmek yerine, onu modern Japon düflüncesinin gelifliminde önemli rol oynayan her tür metin olarak görmektedir. fiuiçi Kato, Japon edebiyat›n›, ortaya ç›kt›¤› dönemlerdeki toplumsal ve ekonomik koflullardan asla ayr› tutmadan ele almaktad›r. Ona göre edebiyat, birtak›m olaylar dizisini yans›tan basit bir ayna de¤ildir. Ak›c› bir Türkçe ve ustal›kl› fliir çevirileriyle Türk okurunun karfl›na ç›kan bu kitap; sizi güzel yaz›lar›yla, fliirleriyle ve zekice edebi bulufllar›yla hayranl›k uyand›ran yazarlarla tan›flt›racak ve hakk›nda çok fazla bir fley bilmedi¤iniz Japonya’n›n sadece 1500 y›ll›k edebiyat serüvenini de¤il ayn› zamanda tarihini ve kültürünü de yak›ndan tan›man›z› sa¤layacakt›r. AYFER KAYNAR, Projesiz Modernleflme: Cumhuriyet ‹stanbulu’nda Fragmanlar (‹stanbul: Suna ve ‹nan K›raç Vakf› Yay›nlar›, 2012), 327 ss. ISBN 978-605-464-203-8 Türk modernleflmesi ve Türkiye’de ça¤dafllaflma konular› üzerine kalem oynatan sosyologlar, tarihçiler, araflt›rmac›lar umumiyetle bunun ‘yukar›dan afla¤›ya’ yani, otoriteden halka do¤ru oldu¤unu söylerler. Bir ölçüde do¤rudur da. Peki, Padiflah fermanlar› ile haz›rlanan nizamnâmeler yahut Cumhuriyet Türkiye’sinde Ankara merkezli ink›lâplarla gerçekleflen bu uygulamalarda ‘halk’›n hiç mi rolü yoktur? Ayfer Kaynar, Projesiz Modernleflme kitab›nda bu sorular› sorup, nedenleriyle birlikte cevaplar›n› s›ral›yor. Cumhuriyet ‹stanbul’undan gündelik fragmanlar alt bafll›¤›yla eskinin payitaht›, yeni Cumhuriyet’in çok onaylanmayan flehri ‹stanbul’un gündelik hayat›n› büyüteç alt›na al›yor. Projesiz Modernleflme kitab›nda Kaynar, halk›n gündelik özel ve sosyal yaflant›s›ndaki modernleflme izlerini ortaya koyuyor. Karfl› ç›kt›¤› fikir olan “otoriteden halka” yani yukar›dan afla¤›ya do¤rultuda gerçekleflti¤ini iddia edenlerin aksine kaynaklar›n›, yine sosyal hayat›n en önemli ürünlerinden birisi olan edebiyat eserlerine dayand›r›yor. Farkl› okumalarla daha da zenginleflecek bir anlat›ma sahip kitapta, toplu tafl›malar›n, de¤iflen konut yaflant›s› ve elbette sineman›n kendi kendine modernleflen halk üzerindeki etkilerini anlat›yor Ayfer Kaynar. Kitab› yepyeni bir ‘‹stanbul kitab›’ olarak okumak da mümkündür. Zira dönemin realist anlay›flla kaleme al›nan romanlar yahut di¤er an›lar, hikâyeler ve gazetelerde yay›mlanan f›kra ve mektuplardaki konu ‹stanbul’un yaflant›s›na odaklanm›fl olanlardan seçiliyor. Hal böyle olunca, zengin bir ‹stanbul kaynakças›na sahip kitap, bize “‹stanbul’un insan yönlerini” aktar›yor. Kitab›n önemli di¤er bir taraf› da, kad›nlar›n modernleflmedeki yads›namaz etkilerini gözler önüne sermesi. Zira kad›nlar kaç-göçten uzaklafl›p, “kafeslerinden” ç›k›p toplu tafl›ma araçlar›na veya çeflitli ifl kollar›na geçifl yap›nca sosyal yaflant›y› da yeniden flekillendiriyorlar. Gerek sosyal, gerek ekonomik olarak sosyal yaflant›da rolleri artan ve hâkim olduklar› alanlar› geniflleyen kad›nlar bir süre sonra modernleflmeye ivme kazand›ran unsurlar›n bafl›nda geliyorlar. NEW BOOKS EMEL KEFEL‹, Bat› Edebiyat›nda Ak›mlar (‹stanbul: Dergâh Yay›nlar›, 2012), 221 ss. ISBN 978-975-995-346-1 Edebî eserler, içinde do¤duklar› toplumdan izler tafl›r, ait olduklar› toplumun sosyal, tarihî, politik, ekonomik ve felsefî özelliklerini yans›t›rlar. Toplumlar›n geçirdikleri evreleri estetik formlar içinde sunan ak›mlar› anlamak, onlar› oluflturan nedenleri ö¤renmek, neden-sonuç iliflkilerini kurmak, sanat flubeleri aras›ndaki iliflkiyi ve etkileflimi görmek kiflinin hayata bak›fl›n› de¤ifltirir, fikir dünyas›n› zenginlefltirir. Avrupa/Bat› edebiyat›nda geliflen ak›mlar›n incelendi¤i bu kitapta amaç, ak›mlar› geliflme süreçleri içinde incelemek, temel özellikleri ve temsilcilerini genel bir çerçeve içinde tan›tmakt›r. YAKUP KEPENEK, Türkiye Ekonomisi (‹stanbul: Remzi Kitabevi, 2012), 616 ss. ISBN 978-975-141-469-4 Türkiye Ekonomisi, ekonominin üretim yap›s›n› say›sal ve niteliksel yönleriyle ele al›yor. Tarihsel geliflme süreçleri: Cumhuriyet dönemi boyunca sermaye birikimi politikalar› ve bunlar›n iç ve d›fl nedenlerle de¤iflimi Politika ve sektörlere göre durum: Para ve banka; kamu maliyesi;d›fl ekonomik iliflkiler; sermaye kaynaklar›n›n kullan›m›; tar›m, sanayi ve hizmetler Ekonominin toplumsal boyutlar›: Nüfus ve iflgücü; çal›flma yaflam›; ulusal üretim; gelir bölüflümü; genel denge ve fiyatlar Üniversitelerin ve konuyla ilgili tüm kesimlerin yararlanmas› amac›yla haz›rlanan bu çal›flmada ayr›ca, ekonominin küresel denizlerde yar›flma olanaklar› uzun dönemli geliflme düzleminde irdeleniyor. EROL KILINÇ, Damla Damla Yaflad›klar›m (‹stanbul: Ötüken Neflriyat, 2012), 314 ss. ISBN 978-975-437899-3 Yaflad›klar›mdan bölük pörçük aktard›¤›m fleyler, bu kitapta topland›. Bunlar›, isteyen bir gençlik maceras›, isteyen ibretlik ifller ve yaflanm›fll›klar, isteyen s›radan bir ülkücünün ilk gençli¤inden kocam›fll›¤›na kadar hayat›n›n flahsî veya davas› bak›m›ndan kendisince sivri yanlar› ile sosyal araflt›rmalar için malzeme olabilecek yönlerinin kaydedildi¤i bir hat›ra defteri telakki ederek okusun. Bilinsin ki, küçük fleyler de olsa, tarihe do¤ru notlar b›rakmak arzusu, bunlar› kaleme al›rken en baflta gelen duygumuzdu. ‹nan›yorum ki, bizim kufla¤›n hayat serüvenleri afla¤› yukar› böyleydi; onun için zannederim ki, Damla Damla Yaflad›klar›m’da okuyucu, kendi vicdan› ile yüzleflecek, hayat›n›n muhtelif veçhelerinin yans›lar›n› bulacakt›r. HAKAN KIRIMLI, Türkiye’deki K›r›m Tatar ve Nogay Köy Yerleflimleri (‹stanbul: Tarih Vakf› Yurt Yay›nlar›, 2012), 676 ss. ISBN 978-975-333-283-5 K›r›m Hanl›¤›’n›n halk› olan K›r›m Tatarlar› ve Nogaylar, Osmanl› Devleti’ne ve Türkiye Cumhuriyeti’ne göç eden en kalabal›k topluluklardand›r. Yüz binlerce K›r›m Tatar›’n›n ve Nogay’›n göçü, Osmanl› Devleti ve onun halefi Türkiye Cumhuriyeti’nin demografik yap›s›nda hayatî de¤iflikliklere yol açt›. Konunun önemine ra¤men, Türkiye’ye K›r›m Tatar ve Nogay göçlerinin hikâyesi, göçmenlerin ve onlar›n ahfad›n›n yerlefltikleri yerlerdeki serencam› hususunda günümüze kadar oldukça az fley yaz›ld›. Özellikle, K›r›m Tatarlar›n›n ve Nogaylar›n Türkiye’deki da¤›l›mlar›, yaflay›fllar›, koruyabildikleri ölçüde otantik dil ve kültürleri, birbirleriyle ve di¤er toplumlarla iliflkileri gibi konular akademik seviyede yeterince ifllenmedi. Osmanl› Devleti ve Türkiye Cumhuriyeti’nde, K›r›m Tatar ve Nogay muhacirler büyük ölçüde köylere iskân edildiler. Öte yandan, flehir ve kasabalara da muhacirler yerlefltirildi¤i gibi, köylere iskân edi- 125 126 YEN‹ K‹TAPLAR lenlerin veya onlar›n soyundan gelenlerin pek ço¤u da zaman içinde flehirlere tafl›nd›. Hakan K›r›ml›’n›n tüm Türkiye co¤rafyas›n› kapsayan bu çal›flmas›, K›r›m Tatarlar›n›n ve Nogaylar›n yaflam›fl olduklar› köyleri, bu topluluklar›n geçmiflteki ve bugünkü da¤›l›m›n› ortaya koyuyor. K›r›m Tatarlar›n›n ve Nogaylar›n günümüz Türkiye’sinde yaflad›¤› köylerin hangileri oldu¤unu belirleyen K›r›ml›, neredeyse bütün Türkiye co¤rafyas›na yay›lm›fl olan bu köylerin genel yap›s›n› ve özelliklerini inceliyor. Çal›flman›n ilk k›sm›nda, hangi topluluklar›n K›r›m Tatar› veya Nogay olarak adland›r›lmas› gerekti¤i sorunu ile genel olarak göç ve iskân süreci ele al›n›yor. Kitab›n ikinci k›sm›nda ise bahsedilen köylerin tarihî, etnografik, kültürel ve sosyal profilleri müstakil olarak sunuluyor. OLA KOLEHMAINEN, Spot on 1: Kurgusal Gerçekler (‹stanbul: Homer Kitabevi ve Yay›nc›l›k, 2012), 16 ss. ISBN 978-994-448-339-1 Spot On Serisi, efl zamanl› olarak hem koleksiyon, hem de geçici sergileri organik bir bütünlük içinde sanat severlere sunmay› hedefliyor. Kurumsal koleksiyonun temel özelli¤i; Perili Köflk’ün farkl› alanlar›nda, uluslararas› sanatç›lara özel sipariflle gerçeklefltirilmifl olan ‘‘site-specific’’ çal›flmalar›n yan› s›ra, foto¤raf, video ve multimedya tekniklerinde olan eserlerden oluflmas›d›r. Borusan Contemporary koleksiyonunu, her üç ayda bir farkl› bir sunumla gösterirken, Spot On bafll›¤› alt›nda bir sunum modeli gelifltirdi. Spot On, ‹ngilizcesi’nden de anlafl›laca¤› gibi, koleksiyonun farkl› özelliklerine ›fl›k tutan bir sergileme modelidir. ONUR B‹LGE KULA, Almanyada Türk Kültürü Çok-kültürlülük ve Kültürleraras› E¤itim (‹stanbul: Bilgi Üniversitesi Yay›nlar›, 2012), 388 ss. ISBN 978-605-399-252-3 Prof. Onur Bilge Kula, Almanyada Türk Kültürü, Çok-Kültürlülük ve Kültürleraras› E¤itim adl› ve Almanyada Manga cum Laude derecesiyle kabul edilen doktora çal›flmas›nda, bu ülkede yaflayan Türkiyeli göçmenlerin kültürleriyle kal›c› hale gelip, biçimlenmesine katk›da bulunduklar› çok-kültürlülü¤ün yaratt›¤› etkileri, bunun sonucunda oluflan kültürleraras› e¤itimi ve bunun sonuçlar›n› ele al›yor. Bu çal›flmada hümanist kuramsal yaklafl›m›n verilerinden yararland›¤›n› belirten Kula, çok-kültürlü bir toplumda yarat›c› insanlar›n geliflmesini de insanc›ll›k temeline ba¤lamakta, bu anlamda kültürleraras› pedagojiyle yarat›lan potansiyelin e¤itimden, devlet yönetimine, bürokrasiye vb. kadar uzanan görevlerini tart›flmaktad›r. SOL LEWIT, Spot on 3: Bellek Dün Bugün ve Yar›n (‹stanbul: Homer Kitabevi ve Yay›nc›l›k, 2012), 22 ss. ISBN 978-994-448-343-8 Borusan Contemporary aims to present both its corporate collection and temporary exhibitions to art viewers in an organic coherence. The fundamental characteristic of the corporate collection is that it is composed of artworks produced using photography, video and multi-media techniques as well as site specific artworks that were created by international artists throughout the Perili Köflk. Exhibiting the Borusan Contemporary collection with a different presentation once every three months, we developed a new model of presentation titled Spot On. As the name implies, Spot On is an exhibition model that sheds light on different features of the collection each time. NEW BOOKS GERALDINE LIEVESLEY ve STEVE LUDLAM, Latin Amerikada Radikal Sosyal Demokrasi Deneyimleri [çeviren Funda Çoban] (‹stanbul: Phoenix Yay›nevi, 2012), 400 ss. ISBN 978-605-465-704-9 So¤uk Savafl’›n sonunda, neoliberal politikalar›n ve Washington Uzlafl›s›n›n bask›n oldu¤u y›llardan sonra, Latin Amerika Solunun harap bir flekilde bir kenara çekilmifl olan kitlesini harekete geçirmekten baflka bir seçene¤i kalmam›flt›. ‹flte bu kitap, bu dönemde Latin Amerika Solunun seçim siyaseti ve kitle hareketleri ile yeniden serpilifline genel bir bak›fl olarak nitelendirilebilir. Kitab›n bölümleri, Latin Amerika’daki bu “sola do¤ru dönüfl”ün afl›r› basitlefltirilmesine karfl› ç›karak, detayl› bir tarihsel analiz ile Latin Amerika ülkelerini tek tek ve genel olarak örnek olaylar üzerinden ele al›yor. Kitap, uzun ömürlü bir sosyal adaletin nas›l kurulaca¤›na iliflkin farkl› yaklafl›mlarla bizi tan›flt›r›rken, ayn› zamanda toplumun genel hoflnutsuzlu¤unun yans›mas› olan politikalar› bize gösteriyor. CHIRSTOPHER LIGHTFOOT, Amorium, a Byzantine City in Anatolia (‹stanbul: Homer Kitabevi ve Yay›nc›l›k, 2012), 180 ss. ISBN 978-975-829-380-3 In 1836 William Hamilton identified the site of Amorium and provided the first description of the ancient ruins. Much of what Hamilton described has now disappeared, but since 1988 the Amorium Excavations Project has been to reveal other ruins that testify to the accuracy of his assessment of Amorium as an important Roman and Byzantine city. This guidebook aims to give an interim account of the on-going excavations and set the site in its proper historical context. MICHAEL MANN, Demokrasinin Karanl›k Yüzü [çeviren Bülent Do¤an] (‹stanbul: ‹thaki Yay›nlar›, 2012), 660 ss. ISBN 978-605-375-191-5 ‹ki rakip etno-ulusal hareket ayn› topraklarda kendi devletini istedi¤i zaman tehlike do¤ar. Bu eserde ortaya konan yeni etnik temizlik teorisi en korkunç vakalar› sömürgelerdeki soyk›r›mlar, Ermenistan, Nazi Holokostu, Kamboçya, Yugoslavya ve Ruanda ve nispeten hafif fliddet vakalar›n› ilk dönem modern Avrupa, ça¤dafl Hindistan ve Endonezya temel al›yor. Cinai etnik temizlik moderndir demokrasinin karanl›k yüzüdür. Demos (demokrasi) ile ethnosun (etnik grup) birbirine kar›flt›r›ld›¤› yerlerde meydana gelir. ‹ki rakip etno-ulusal hareket ayn› topraklarda kendi devletini istedi¤i zaman tehlike do¤ar. Zay›f taraf boyun e¤meyip d›flar›dan yap›lan yard›m sayesinde savaflmaya bafllad›¤›nda ya da güçlü taraf ani ve ezici bir kuvvet kullanabilece¤ine inand›¤›nda çat›flma fliddetlenir. Ama devlet de hizipleflmifl ve savafl türünden d›fl bask›lar yüzünden radikalleflmifl olmal›d›r. Önceden planlama nadirdir, zira suçlular nispeten yumuflak planlar› suya düflünce fliddeti art›rmak zorunda kald›klar›n› hissederler. fiiddetin art›fl› basitçe kötü elit tabakan›n ya da ilkel halklar›n ifli de¤ildir. Liderler, militanlar ve etno-milliyetçili¤in çekirdek oy tabanlar› aras›ndaki karmafl›k etkileflimlerden do¤ar. Bu karmafl›k süreci anlamak, gelecekteki etnik yan›lsamalardan sak›nacak politikalar üretmemize yard›mc› olabilir. Michael Mann büyük fikirler ortaya atar, bu kapsaml› kitap da zekice, güçlü ve k›flk›rt›c› fikirlerle dolu. Daha bafll›¤›yla bile anlay›fl›m›z› yeniden flekillendirerek, insanl›k tarihindeki en kötü fleyleri en iyilerin ›fl›¤›nda, eskiyi modernin ›fl›¤›nda görmemizi sa¤l›yor. Mann s›k› ampirik içgörüler ile ustaca bir kavramsal çerçeveyi birlefltiriyor. Her sayfada alk›fllanacak, tart›fl›lacak ve üzerine düflünülecek bir fleyler var. 127 128 YEN‹ K‹TAPLAR WILLIAM F. MCCANTS, Kültür Mitleri: Tanr›lar› Yaratmak Uluslar› ‹cat Etmek [çeviren Merve Tabur] (‹stanbul: ‹thaki Yay›nlar›, 2012), 216 ss. ISBN 978-605-375-247-9 Yak›ndo¤u’da birbiri ard›na ortaya ç›kan büyük güçlerin, kendi kökenlerine ve baflar›lar›na dair tasavvurlar›n› nas›l oluflturdu¤unu inceleyen bu kitap, özellikle Müslüman toplumlar›n önceki medeniyetlerle kurdu¤u iliflkiye ›fl›k tutuyor. ULRIKE M. MEINHOF, Protestodan Direnifle [çeviren Levent Konca] (‹stanbul: Sel Yay›nc›l›k, 2012), 183 ss. ISBN 978-975-570-591-0 RAF’›n kurucular›ndan Ulrike M. Meinhof, bugün hâlâ Avrupa solunun en çok tan›nan ve en tart›flmal› figürlerinden biri: 1970 y›l›nda, sadece söz söylemenin bir hükmünün olmad›¤›na kanaat getirerek, kalemle bafllad›¤› politik mücadele hayat›n› silahla sürdürmeye karar vermesi, Meinhof’u vicdanlara seslenmek yerine, kapitalizme karfl› do¤rudan eyleme giriflmenin sembolü haline getirdi. Yazar›n 1959-1969 y›llar› aras›nda, o dönem Almanya’n›n en çok okunan ve en etkili sol dergisi Konkret’de yay›mlanan makaleleri etkisi on y›llarca sürecek bir dönemin resmini oldukça canl› bir biçimde çiziyor. Savafl›n, antikomünizm sosuna bulanm›fl diplomatik ataklarla sürdürdü¤ü, nükleer silahlanma politikalar›n›n bir tehdit olarak gündemde tutuldu¤u, tüm dünyay› etkisi alt›na alacak 68 ruhunun Vietnam Savafl›’na tepki olarak birikti¤i y›llarda; sosyal demokrasinin acizli¤inden, kad›n sorununa, göçmen iflçilerin durumundan Nazizm kâbusunu üzerinden atmaya çal›flan Almanya’n›n ruh haline, sendikalar›n burjuva bas›nla kol kola girerek yang›n söndürücülük görevi üstlendi¤i toplumsal muhalefetin ve ö¤renci hareketlerinin filizlenmeye bafllad›¤› bir dönemi tüm hatlar›yla yans›tan Protestodan Direnifle ayn› zamanda meclise giremedi¤i için de¤il, kendini soka¤a ait gördü¤ü için soka¤a ç›kan radikal bir muhalefetin do¤ufluna ve aralar›nda Ulrike Meinhof’un da bulundu¤u kendisi küçük ama etkisi büyük bir az›nl›¤›n yeralt›nda silahl› mücadeleye at›lmas›na da tan›kl›k ediyor. WOLFGANG MERKEL, ALEXANDER VETRING, CHRISTIAN HENKES ve CHRISTOPH EGLE, ‹ktidarda Sosyal Demokrasi [çeviren K›vanç Özcan, Erhan Baltac›] (‹stanbul: Phoenix Yay›nevi, 2012), 512 ss. ISBN 978-605-465-705-6 ‹ktidarda Sosyal Demokrasi, yönetimde bulunan sosyal demokrat partilerin yönetim biçimlerini karfl›laflt›rmal› bir flekilde inceliyor. Yazarlar, Amerika Birleflik Devletleri’nde, Fransa’da, Almanya’da, Hollanda’da, ‹sviçre’de ve Danimarka’da geleneksel sosyal demokratik hedefler ve araçlar›n do¤as›n› dikkatle ele alarak, sosyal demokrat partilerin özellikle mali konular, iflsizlik ve sosyal politika hususunda nas›l tav›r ald›klar›na odaklan›yor. Yazarlar, temel anlamda sosyal demokrat hükümetlerde üç politik model belirliyorlar: Geleneksel, modernleflmifl ve liberalleflmifl sosyal demokrasi. Bu modeller aras›ndaki karfl›laflt›rmal› analiz kitap boyunca yap›lmaktad›r. Baz› durumlarda alt› ülke aras›nda politikalar ve performanslar aras›nda farkl›l›klar olsa da sosyal demokratik partilerin durufllar›, sosyal demokratik bir hükümetin hangi konularda nas›l bir yol haritas› izleyece¤inin ipuçlar›n› bize veriyorlar. HENNING MEYER ve JONATHAN BUTHERFORD, Avrupa’da Solun Gelece¤i [çeviren Ça¤lar Karaca] (‹stanbul: Phoenix Yay›nevi, 2012), 344 ss. ISBN 978-605-465-706-3 Avrupa’da Solun Gelece¤i, geliflimi içinde hem akademik, hem de politiktir. Avrupa’da sosyal demokrasinin daha genifl çapta bir yeniden biçimlenme ve yenilenme sürecini betimlemektedir. Henning Me- NEW BOOKS yer ve Jonathan Rutherford, bu kitapla Avrupa’da sosyal demokrasinin yeni ortak bildirisini kolektif olarak yazma görevini üstleniyorlar ve bunu yaparken de fluna inan›yorlar: “Güvenli, eflit ve adil bir gelecek yaratacak, iyi toplum ve daha eflitlikçi bir ekonomi öngörüsüne sahibiz. Fakat buna ulaflmak için kapitalizm hemen flimdi demokrasiye karfl› sorumlu hale getirilmelidir; demokrasinin de yenilenmesi ve derinlefltirilmesi gerekecek, böylece bu görev için uygun hale getirilecektir. ‹yi bir toplum yukar›dan afla¤› oluflturulamaz, ancak insanlar taraf›ndan ve insanlar için yap›lan bir eylemle gelebilir. ‹yi toplumun yarat›lmas› ça¤›m›z›n en zorlu görevi olacak ve gelecek nesillerin hayat›n› flekillendirecektir. YALÇIN MIHÇI, Atatürk’üm (Ankara: Bilgi Yay›nevi, 2012), 320 ss. ISBN 978-975-220-431-7 Yalç›n M›hç›, Atatürk’üm kitab›n› neden yazd›¤›n› ve kitapta neler anlatmak istedi¤ini: “Vatan› ve milleti için kazand›¤› ola¤anüstü baflar›lardan dolay› kendisini öven insanlar›, “Yap›lanlar benim de¤il, Türk milletinin eseridir” diyerek susturan; Türk kad›n›n› “Eller üstünde tafl›nmaya lay›ks›n” diye yücelten; köylüye “Efendimiz” diyen; yoktan bir ülke, sayg›de¤er bir ulus yaratan, “yedi düvel”i yenmekle kalmay›p liderlerini aya¤›na getirtecek vas›flara sahip olan Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün, milletine adad›¤› yaflam›yla ilgili gerçekleri anlatma çabalar›na bir katk›m olsun diye yazd›m. Çünkü ben, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin bir ferdiyim ve hem ülkeme hem de onu var eden Atatürk’e vefa borcum var. Çünkü benim, ülkemi parçalay›p bölerek ele geçirmek isteyenlere ve onlara yard›m edenlere söylenecek sözüm var. Çünkü bizim, gurur duydu¤umuz atalar›m›zdan miras kalan özgür/ba¤›ms›z ve insanca yaflama hakk›n› miras b›rakaca¤›m›z çocuklar›m›z var!” sözleriyle aç›kl›yor. ANAIDE TER MINASSIAN, Ermeni Devrimci Hareketi’nde Milliyetçilik ve Sosyalizm 1877-1912 (‹stanbul: ‹letiflim Yay›nlar›, 2012), 100 ss. ISBN 978-975-051-084-7 Rus ‹mparatorlu¤u ve Osmanl› ‹mparatorlu¤u topraklar› aras›nda da¤›n›k bir nüfus oluflturan Ermeni toplumu 19.yüzy›l sonunda nas›l politize olmufltu? Anaide Ter Minassian, Ermeni Devrimci Hareketi’nde 1887-1912 aras›nda yaflanan siyasi dönüflümlere, fikir hareketlerine ve bu fikirlerin tafl›y›c›s› olan politik bireylere bakarak bu sorunun cevab›n› araflt›r›yor. H›nçaklardan Taflnak Partisi’ne, fedailerden Bolflevik Ermenilere uzanan kapsaml› bir de¤erlendirmeyle, Ermeni devrimci hareketinin milliyetçilik ve sosyalizm arac›l›¤›yla siyasal sorunlara buldu¤u cevaplar›n toplumsal karfl›l›klar›n› inceliyor. Minassian, Rusya’da 1905 devrimine, Osmanl›’da II. Meflrutiyet’in ilan›na (1908) denk gelen süreçlerde Ermeni devrimci hareketinin geçirdi¤i dönüflümleri, hareketin kendi tarihindeki tart›flmalar› da hesaba katan bir bak›flla yorumluyor. Mete Tunçay’›n metne dahil etti¤i II. Meflrutiyet dönemine ait bir beyanname ve program ise, konunun önemini gözler önüne seriyor. N‹YAZ-‹ MISR‹, Niyazi-i M›sri’nin Hat›ralar› (‹stanbul: Dergâh Yay›nlar›, 2012), 318 ss. ISBN 978-975995-038-5 Büyük mutasavv›f Niyazî-i M›srî birçok tasavvufî ve tarihî meseleyi yazd›¤› Hat›ralar’a tahminen Rodos’a neyfinden (1083-1673) sonra bafllay›p ço¤unu Limni’ye birinci sürülüflünde yazm›flt›r. Hat›ralar’›n 1693’te ölümünden bir y›l önce, ikinci sürgün s›ras›nda yan›nda oldu¤u yaz›lar›ndan anlafl›l›yor. Bu bak›mdan baz› fliir ve yaz›lar›n›n alt›ndaki tarih kay›tlar› konuya aç›kl›k getiriyor. Hat›ralar’da sürgün hayat›n›n s›k›nt›lar›, ac›lar›, psikolojik çöküntüsü flairin kendi a¤z›yla aktar›lm›flt›r ve eserin içinde biri mü- 129 130 YEN‹ K‹TAPLAR kerrer biri de kendi el yaz›s›yla olmayan 22 fliiri de vard›r. Bu fliirlerin ço¤unun ne zaman, hangi tarihte yaz›ld›¤› hatta bazen ne gibi psikolojik bir duygu ve hâlin etkisinde yaz›ld›¤› bile belirtilir. Ayr›ca eserde Limni’nin idarî ve sosyal yap›s› hakk›nda parçalar hakk›nda bilgilere de rastlamaktay›z. Çeflitli görevlerde olan kiflilerden bahsedilip, kendileri hakk›ndaki flikâyetler kaleme al›nm›flt›r. Kitap haline getirilen bu eserin orijinal metni de ek olarak sona eklenmifl ve Niyazî-i M›srî’nin hayat›, eserleri, edebî kiflili¤i hakk›nda da eserden önce bilgi verilmifltir. RANA MITTER, Modern Çin (‹stanbul: Dost Kitabevi, 2012), 182 ss. ISBN 978-975-298-469-1 Moden Çin’in çeliflkilerle dolu bir araflt›rma sahas› oldu¤una kuflku yok. Dünyan›n en fütüristik kentlerinden birkaç›n› bar›nd›ran bir köylü toplumu, modern bir kimlik aray›fl›ndaki kadim bir gelenek ve daha birçok can al›c› karfl›tl›k. Elinizdeki kitap, Çin’in modern zamanlarda yaflad›¤› bafl döndürücü geliflimi bu karfl›tl›klar sarmal› içindeki baflat kopufl ve ba¤lant› noktalar›n› esas alarak irdeliyor. Kad›n haklar›ndan Pekin Olimpiyatlar›na, ekonomik patlamadan komünist miras›n etkilerine kadar birçok ekseni kat ederek anlat›yor. MANFREDA MOHR, Spot On 2 (‹stanbul: Homer Kitabevi ve Yay›nc›l›k, 2012), 18 ss. ISBN 978-994-448-340-7 Borusan Contemporary, efl zamanl› olarak hem koleksiyon, hem de geçici sergileri organik bir bütünlük içinde sanatseverlere sunmay› hedefliyor. Kurumsal koleksiyonun temel özelli¤i, Perili Köflk’ün farkl› alanlar›nda uluslararas› sanatç›lara özel sipariflle gerçeklefltirilmifl olan (site-specific) çal›flmalar›n yan› s›ra foto¤raf, video, multimedya tekniklerinde eserlerden oluflmas›d›r. Borusan Contemporary koleksiyonunu, her üç ayda bir farkl› bir sunumla gösterirken, Spot On bafll›¤› alt›nda bir sunum modeli gelifltirdik. Spot On, ‹ngilizcesi’nden de anlafl›laca¤› gibi, koleksiyonun farkl› özelliklerine ›fl›k tutan bir sergileme modelidir. FIRAT MOLLAER, Ça¤dafl Üç Tarz-› Siyaset Üzerine Elefltiri Yaz›lar›: Tekno Muhafazakârl›k, Kemalizm ve Liberal Sol’un Elefltirisi (‹stanbul: Dergâh Yay›nlar›, 2012), 120 ss. ISBN 978-975-995-324-9 Yusuf Akçura, yaklafl›k bir as›r önce, Osmanl› siyasal düflüncesinde bafll›ca üç e¤ilim tespit etmifl ve buna üç tarz-› siyaset ad›n› vermiflti. Yaflad›¤›m›z yüzy›l›n bafl›ndan bak›ld›¤›nda ise, bir ça¤dafl üç tarz› siyasetin çizgilerinin ay›rt edilmeye baflland›¤› söylenebilir. F›rat Mollaer, Türkiye’nin son asr›n›n siyasî e¤ilimlerini tekno-muhafazakârl›k, endifleli Kemalizm ve liberal sol olarak tan›ml›yor. Türkiye için 20. Yüzy›l›n bafl›nda ortaya ç›kan bu üç ak›m üzerine elefltirel yaz›lar› kaleme al›yor.Yazar›n bu kitab›nda günümüz Türkiyesi’nde art›k iyice belirsizleflen ve karakterini kaybeden siyasi tutumlar›n iyi bir elefltirisini bulaca¤›n›z› düflünüyoruz. SEV‹NÇ ORHAN, SERHAT KOLO⁄LUG‹L ve ALTU⁄ YALÇINTAfi, ‹ktisatta Bir Hayalet: Karl Marx (‹stanbul: ‹letiflim Yay›nlar›, 2012), 360 ss. ISBN 978-975-051-101-1 Bugün Avrupada Marx’›n sözünü etti¤i bir komünizm hayaleti dolafl›yor mu, bunun tayinini okuyucuya b›rak›yoruz. Bizim bu çal›flma dolay›s›yla görebildi¤imiz, iktisatta bir hayaletin dolafl›yor oldu¤u NEW BOOKS Marx’›n hayaleti. Marx ve Engels Komünist Manifestoda, komünizm hayaletinin en nihayetinde kapitalizmi y›karak somutlaflaca¤›ndan bahsediyordu. Bugün, bu hayaletin varl›¤›na olan inanc›n baz› kapitalizm karfl›t› çevrelerde bile yok say›ld›¤› bir ça¤› yafl›yoruz. Peki, sahiden de ruh ça¤›racak, tarihî bir dönemeçte ismen zikredilecek bir yazar m›d›r Marx? Yoksa insanl›¤›n baflka bir dünya hayal etmesini do¤uran flartlar bugün hâlâ var olmaya devam m› etmektedir? Marx anlatmaya devam ediyor. Kapitalizmi niteleyen, onun bitip tükenmek bilmeyen ifltah›n› aç›klayan kuram›yla, zihin aç›c› ve benzersiz bir düflünür olarak varl›¤›n› koruyor. Onun meflhur hayalet metaforuna gönderme yapan kitap, Marx›n sorular›n› ve yöntemini hat›rlat›yor, yeniden yorumluyor. Mevcut yaklafl›mlar› özetlerken, güçlü bir alternatif olarak sorunlar› ele al›fl biçimini irdeliyor. SADETT‹N ÖKTEN, Yahya Kemal’in ‹stanbul’u ve Devam› (‹stanbul: Ötüken Neflriyat, 2012), 253 ss. ISBN 978-975-437-908-2 Bu kitap, Yahya Kemal Bey’in on dört fliiri üzerine kurulu bir deneme niteli¤indedir. ‹sminin de ima etti¤i gibi Yahya Kemal’in flahit olup, yaflad›¤› ‹stanbul ve onun vefat›ndan sonra bu güne kadar yazar›n›n bizzat flahit olup yaflad›¤› ‹stanbul’u baz› hassasiyetleri dikkate alarak konu edinmifltir. Yahya Kemal Bey’in yaflad›¤› ‹stanbul kendisinin kitaba al›nan on dört fliirinde flairin kendi tavr›, üslûbu ve tarz› ile sunulmufltur. Kitab›n ismindeki “devam›” sözcü¤ü ise yazar›n›n yaflad›¤› ‹stanbul’u alg›lamas› ve bu alg›n›n kendisinde uyand›rd›¤› duygu ve düflünceleri yans›t›r. ONUR ÖYMEN, Uçurumun Kenar›nda D›fl Politika (‹stanbul: Remzi Kitabevi, 2012), 28 ss. ISBN 978-975141-526-4 Uçurumun Kenar›nda D›fl Politika, Onur Öymen’in milletvekili olarak görev yapt›¤› 2002-2011 y›llar› aras›nda Türkiye’yi yak›ndan ilgilendiren d›fl politika geliflmelerini anlat›yor. 1 Mart Tezkeresi, K›br›s sorunu ve Kofi Annan Plan›, terörle mücadelenin d›fl boyutu, Kürt aç›l›m› ve Ermenistan’la imzalanan protokoller gibi konularda mecliste dile getirilen elefltiri ve uyar›lar bu kitab›n konusunu oluflturuyor. Onur Öymen, d›fl politika alan›nda yaflananlar hakk›nda tarihe not düflüyor. Ayn› zamanda ulus olarak en güncel konularda tarihsel uyar›larda bulunuyor. EM‹N ÖZDEM‹R, ‹nsan Yüre¤ine Yolculuk (Ankara: Bilgi Yay›nevi, 2012), 296 ss. ISBN 978-975-220-434-8 Emin Özdemir, ‹nsan Yüre¤ine Yolculuk adl› bu denemesel anlat›s›nda, okurlu¤unu yazarl›¤›yla da besleyerek, baflka yazarlar›n ›s›tt›¤› yolda gördüklerini, gözlemlerle, yorumlarla, düflünsel ve düflsel üretimlerle, filmlere de göndermeler yaparak aktar›yor bize. Kitab›nda yüzlerce kifliden söz eden Özdemir, bu yolculukta kimlerle karfl›laflm›yor? M›s›r, Mezopotamya fliirlerinden bafll›yor ifle. Ard›ndan ötekiler geliyor: Homeros, Dede Korkut, Sapho, Turquato Tasso, Hayyam, Karacao¤lan, Montaigne, Cervantes, Shakespeare, Balzac, Dostoyevski, Tolstoy, Turgenyev, Stendhal, Kafka, Rilke, Çehov, Gorki, Steinbeck, Faulkner, Hamsun, Pessoa, Céline, Borges, Mârquez, Saramago, Nâz›m Hikmet, Canetti, Yaflar Kemal. Özdemir, bu ozanlarla, düflünürlerle, yazarlarla, çal›flma odas›n›n mütevaz› masas›nda yan yana geliyor, sohbet ediyor, insanlar aras›nda gittikçe yay›lan duygu yoksunlu¤u konusunda tart›fl›yor onlarla, anlat›lardan sözün can› olabilecek bölümleri, düflünceleri öne ç›kararak, üzerinde durulmas› gereken evrensel sorunlar› sezdiriyor. 131 132 YEN‹ K‹TAPLAR HALUK ÖZDEM‹R, Avrupa Mant›¤›: Avrupa Bütünleflmesinin Teori ve Dinamikleri (‹stanbul: Bo¤aziçi Üniversitesi Yay›nevi, 2012), 432 ss. ISBN 978-605-423-892-7 Avrupa mant›¤›, ‹kinci Dünya Savafl›’ndan sonra Avrupa bütünleflmesini do¤uran ve gelifltiren düflünce biçimidir. Bu zihniyet, savafl sonras› dönemin özgün koflullar›nda ortaya ç›km›fl ve günümüz Avrupas›’na flekil vermifltir. fiüphesiz Avrupa’da bu mant›¤› paylaflmayan ve karfl› olanlar da vard›r. Dolay›s›yla bu düflüncenin tüm Avrupal›lar› ve tüm dönemleri kapsad›¤› söylenemez. Hatta Avrupa mant›¤›, yine Avrupa ürünü olan ›rkç›, faflist ve sömürgeci fikirlerden bir kopufltur ve onlar› unutma yöntemidir. Unutmak ve yeni bir fleyler infla edebilmek için yeni hedefler koyma ve yeni meflgaleler bulma aray›fl›d›r. Bu mant›k anlafl›lmaks›z›n, tarih boyunca birbirine karfl› ac›mas›zca savaflm›fl olan Almanya ve Fransa’n›n ayn› çat› alt›nda bir araya gelmeleri bize anlams›z gelebilir. Radikal de¤iflimlere iflaret eden önemli geliflmeler, anlams›z çeliflkiler gibi görünebilir. Yine daha 20 y›l önce ba¤›ms›zl›k ve egemenlik u¤runa kan döken, soyk›r›m ve katliamlar yapan eski Yugoslav Cumhuriyetlerinin, u¤runa bu kadar günaha girdikleri egemenlik ve ba¤›ms›zl›klar›n› nas›l ve neden AB’ye devretmeye çal›flt›klar›n› da anlayamay›z. Bu kitap, Avrupa bütünleflmesinin dinamiklerini ve onu do¤uran mant›¤› gün ›fl›¤›na ç›karmaktad›r. OKTAY ÖZEL, Dün Sanc›s› (‹stanbul: Tarih Vakf› Yurt Yay›nlar›, 2012), 184 ss. ISBN 978-975-333-279-8 Dün Sanc›s›, Türkiye’de genel tarih alg›s›n›n oldu¤u kadar, tarihçilik mesle¤i ve tarih yaz›m›n›n da zorunlu bir alan oldu¤unu kabul ederek söze bafll›yor. Oktay Özel, Türkiye’deki tarihçilik prati¤ini tarihsellefltirmeye giriflirken asl›nda bugüne ayna tutuyor. Tarihçiyi, tarihsel bilginin içinde üretildi¤i güncel/tarihsel ortam› analizinin merkezine yerlefltiriyor. Kendi ifadesiyle, tarihçili¤in oda¤›ndaki öznenin, yani tarihçinin ifl yapma tarz›na, kavramsal donan›m› ve terminolojisine, güncelle, siyaset kurumuyla ve nihayet devletle kurdu¤u tehlikeli ontolojik-pragmatik iliflkiye, bu ba¤lamda kulland›¤› bilimd›fl› dilin ideolojik keskinli¤i ve fliddetine yak›ndan bak›yor. Sanc›n›n esasen meslek eti¤inin, tarihsel bilginin demokratik ve ço¤ulcu do¤as›n›n, çoklu okuma yöntemlerinin meflrulu¤unun unutulmas›ndan kaynakland›¤›n› ileri sürüyor ve meslektafllar›n› yapt›klar› iflin do¤as›na dair düflünmeye, temel ilkeleri hat›rlamaya davet ediyor. Ancak Özel, her koflulda zor olana talip olarak kolay(c›) bir çözümün olmad›¤›n› da gösteriyor. Di¤er yandan, Dün Sanc›s› flafl›rt›c› derecede iyimser bir kitap. Çünkü Türkiye’de akademik tarihçili¤in bütün marazi ve yap›sal sorunlar›yla asl›nda kurulufl devrini tamamlad›¤›n›, kendini sessizce do¤as›na daha uygun koflul ve temellerde yeniden kurmakta oldu¤unu düflünüyor. Ancak bu k›r›lgan bir iyimserlik; çünkü yazar, bu y›k›l›fl ve yeniden kuruluflun kendi sorunlar›yla birlikte gelece¤inin ve gelmekte oldu¤unun da fark›nda. Sanc›, alan›nda flimdiden temel okumalar aras›na girmifl bir baflvuru kitab›. Dün Sanc›s›, söyleyecek sözü olan ve sözünü etkili bir flekilde söyleyen çok yönlü bir hesaplaflma, keskin bir manifesto. Tarihçiler, tarih ö¤rencileri ve tarih merakl›lar› için vazgeçilmez bir çal›flma. Ama en çok da, tarihte, tarihçilikle sadece kullan›m de¤eri üzerinden araçsal iliflki kuran siyaset kurumu mensuplar› için gerekli. MEHMET ÖZGER, Türk Roman›’nda 12 Eylül (‹stanbul: Kaknüs Yay›nlar›, 2012), 256 ss. ISBN 978-975256-365-0 Türk Roman›’nda 12 Eylül, bizleri bir dönemin çalkant›l› yap›s›n›n yan› s›ra ideolojik kamplaflmalar›na, fliddetin co¤rafyas›na götürüyor. 12 Eylül belle¤inin, edebiyatta yeniden inflas›n› tart›flan Mehmet Özger, dönemin siyasal yönelimlerini, yans›malar›n› romanlar arac›l›¤›yla okura sunuyor. Bir alt tür NEW BOOKS olarak okunabilecek romanlar›n dönemsel ve kültürel okumalar›n› yans›tan çal›flma, Tar›k Bu¤ra’dan Bilge Karasu’ya; Latife Tekin’den ‹brahim Y›ld›r›m’a; Ali Teoman’dan Zülfü Livaneli’ye pek çok romanc›n›n ideolojik yaklafl›mlar›n› eserleriyle birlikte serimliyor. Sa¤ ve sol yaklafl›mlar›n belirgin biçimde flekillendirdi¤i romanlar›n incelendi¤i çal›flma, ayn› zamanda bireyin ideoloji ve iktidarla iliflkisini vermesi aç›s›ndan dikkate de¤er. Türk Roman›’nda 12 Eylül, yak›n döneminin zihinsel yap›s›n›, ideolojik belirlemelerini en önemlisi fliddetin yak›n tarihini edebiyat metinleri arac›l›¤›yla yeniden gündeme getiriyor. GEOFFREY PARKER, JAY WINTER ve MARY R. HABECK, 1. Dünya Savafl› ve 20. Yüzy›l (‹stanbul: Türkiye ‹fl Bankas› Kültür Yay›nlar›, 2012), 368 ss. ISBN 978-605-360-634-5 Üzerinden neredeyse bir yüzy›l geçmesine karfl›n, I. Dünya Savafl›’n›n nedenleri, niteli¤i ve miras› bugün hâlâ hararetli tart›flmalara konu oluyor. Tarihteki bu ilk topyekûn savafla dair kültürel referanslar bugüne dek gücünden hiçbir fley yitirmedi. 1914 y›l›nda fitili atefllenen büyük ideolojik ve ulusal çat›flmalar, savaflan devletlerde muazzam bir de¤iflimi harekete geçirmiflti. Etkileri 20. yüzy›la yay›lan ve damgas›n› vuran bir de¤iflimdir. Almanya’n›n k›tan›n hâkimiyetini ele geçirmesinin önüne geçmek için savafltan baflka yol yok muydu? ‹tilaf Devletleri’nin pek yard›m etmemesi sonucunda Rusya’n›n 1917’de yenilmesi ve bu yenilginin Bolflevik Devrimi’nin önünü açmas› m› daha kötüydü? Yoksa olas› bir Alman zaferi mi? Askerler teknolojik savafl›n yeni gerçekli¤i karfl›s›nda nas›l tepki vermiflti? Savafl sürüncemede kal›rken, Almanya’daki sosyalistler nas›l bir saikle pasifizme yöneldiler? Savafl›n sömürgecilik, 1920’lerin diplomasisi, savaflla ilgili ulusal mitoslar›n yükselifle geçmesi üzerindeki etkileri nelerdi? Bu kitaba katk›da bulunan yazarlar askeri tarih, uluslararas› tarih ve kültür tarihini bir araya getiren çok genifl bir literatürden yararlanarak, 20. yüzy›l›n bütününü kavray›fl›m›z aç›s›ndan genel bir çerçeve sa¤layan bir I. Dünya Savafl› analizi sunuyorlar. HAYRETT‹N PINAR, Bab›âli ve H›div ‹smail: Tanzimat Döneminde ‹ktidar›n S›n›rlar› (‹stanbul: Kitap Yay›nevi, 2012), 186 ss. ISBN 978-605-105-098-0 Sultan II. Mahmut’un saltanat› s›ras›nda iki defa isyan eden Mehmet Ali Paflan›n, Osmanl› varl›¤›na yöneltti¤i tehdit, Avrupa devletlerinin yard›m›yla gündem d›fl›na itilebildi ancak paflan›n b›rakt›¤› miras, 19. yüzy›l boyunca M›s›r›, Osmanl› Devletinin en hassas bölgelerinden biri haline getirdi. 1863’te H›div ‹smail’in M›s›r valili¤ine getirilmesi ile birlikte Mehmet Ali Paflan›n merkezi otoritenin kontrolü d›fl›na ç›kma hevesi, bambaflka bir program ile yeniden hayat buldu. H›div ‹smail’in, dedesinden kalan an›lara samimi bir itaatle hizmet ederek ba¤›ms›zl›k ya da en az›ndan ‹stanbul’un gözetiminden kurtulmak u¤runa att›¤› her ad›m, Tanzimat Dönemi boyunca Osmanl› iktidar›n›n esas aktörü konumuna yükselen Bab›âli taraf›ndan yak›ndan izlendi ve kontrol edilmeye çal›fl›ld›. Âlî Paflan›n deyifliyle, Osmanl› Devletinin yaflamaya devam etmesi için vazgeçilmez öneme sahip olan M›s›r›n, H›div ‹smail’in hayalindeki gibi ba¤›ms›z bir devlete dönüflmesini engellemek ad›na her türlü gayret gösterildi. Nitekim Bab›âli, M›s›r› feda etmemek için Avrupa devletleriyle mücadele etmeyi de göze alarak sahip oldu¤u bütün diplomatik hünerleri sergilemifl ve H›div ‹smail’in merkezi otoriteye ba¤l›, s›radan bir vali oldu¤unu ispat etme kararl›l›¤›ndan vazgeçmemifltir. Dolay›s›yla Bab›âli’nin, H›div ‹smail ile 1860l› y›llar boyunca giriflti¤i mücadele, Osmanl› ›slahat ça¤›n›n temel esprisini oluflturan merkezileflme refleksini gösterdi¤i gibi Osmanl› diplomat›n›n siyaset üretebilme yetene¤ini de berrak hale getirmektedir. 133 134 YEN‹ K‹TAPLAR ADAM PRZEWORSKI, Kapitalizm ve Sosyal Demokrasi [çeviren Naim Ataba¤soy, Funda Çoban] (‹stanbul: Phoenix Yay›nevi,2012), 416 ss. ISBN978-605-465-701-8 Kapitalizm ve Sosyal Demokrasi, Bat›l› liberal demokratik ülkelerdeki iflçi s›n›f›n›n neden çok s›n›f merkezli, ekonomik aç›dan reformist (sosyal demokrat) partiler taraf›ndan örgütlendikleri ve örgütlenmekte olduklar› sorusundan hareketle, sosyalist hareketin, sosyal demokrasi deneyimlerinden ç›karabilece¤i dersler olup olmad›¤›n› sorguluyor. Bunu yaparken hem sosyal demokrasiye hem de sosyalist harekete iliflkin elefltirel ve çarp›c› tespitler de yapan Kapitalizm ve Sosyal Demokrasi, solun sadece bir özgürleflme gücü olarak vaadini de¤il, ayn› zamanda seçimlerde bir alternatif olarak özgünlü¤ünü de yitirmifl gibi göründü¤ü bugün, bu açmazdan kurtulman›n yolunun, yeni toplumsal hareketler ve dinamiklerle de bütünleflmekten geçti¤ini iddia ediyor. MUSA QASIMLI, SSCB-Türkiye ‹liflkileri [çeviren Abdülkerim Üregen] (‹stanbul: Kaknüs Yay›nlar›, 2012), 464 ss. ISBN 978-975-256-351-3 SSCB-Türkiye iliflkilerinde 70’li y›llar›n sonundan itibaren yeniden gerileme ortaya ç›kt›. Buna yol açan faktörler nelerdi? Afganistan’a Sovyet askeri müdahalesi karfl›l›kl› iliflkilere nas›l etki etti? Mevcut duruma niçin yeni so¤uk savafl deniliyor? Yolunda olmayan Sovyet-Türk iliflkileri’nin karakteristik yönleri nelerdi? K›br›s problemi karfl›l›kl› iliflkilere nas›l etki etti? SSCB Karadeniz bo¤azlar› konusunu neden yeniden gündeme getirdi? 12 Eylül 1980 darbesi karfl›l›kl› iliflkilere nas›l etki etti? Taraflar birbirlerine karfl› gizli savafl› nas›l yürütüyorlard›? Bulgaristan Sovyet-Türk iliflkilerine nas›l etki ediyordu? Ermenistan SSCB liderleri merkez karfl›s›nda tarihte hiçbir zaman olmayan uydurma “Ermeni soyk›r›m›” ve Azerbaycan’a karfl› as›ls›z toprak iddialar›n› nas›l ileri sürüyorlard›? Bunlar›n aras›nda iliflki var m›yd›? Sovyet liderlerinin bu as›ls›z iddialara yaklafl›m› ne idi? Mehmet Ali A¤ca’n›n Papa II. John Paul’a karfl› suikast gerçeklefltirmesi Sovyet-Türk iliflkilerinde gündeme geldi mi? Körfez krizi Sovyet-Türk iliflkilerine nas›l etki etti? ‹ki ülkenin yak›nlaflmas›nda Azerbaycan hangi rolü oynuyordu? Sovyet lideri Mihail Gorbaçov Sovyet Türk Cumhuriyetlerinin liderlerine neden güvenmiyordu? Bu ve baflka sorulara Azerbaycan, Rusya, Türkiye, Gürcistan arflivlerinde uzun y›llarca “çok gizli”, “gizli” ve “hizmete özel” damgalar› ile korunan belgelerine, ABD D›fliflleri Bakanl›¤›’n›n ve Merkezi ‹stihbarat ‹daresinin bas›l› belgelerine, Ermenistan kaynaklar›na dayal› olarak yaz›lm›fl monografide cevap veriliyor. Yararlan›lm›fl olan kaynak ve eserlerin nerede ise tamam› bilim dünyas›n›n dikkatine ilk kez sunuluyor. GERTRUDE REINISCH, Hayaller Kervan›: Wanda Rutkiewiczin Yaflam› [çeviren Nedim Sipahi] (‹stanbul: Homer Kitabevi ve Yay›nc›l›k, 2012), 302 ss. ISBN 978-994-448-346-9 Nedim Sipahi: “Wanda Rutkiewich’in yaflam› salt bir kad›n da¤c›n›n hayat hikâyesi de¤il. Ayn› zamanda özgürlü¤ü ve hayalleri u¤runa tüm güçlüklere direnmesini bilen bir kiflilikte flekillenen azmin, tutkunun ve iradenin özgün bir duruflu, bir meydan okuyuflu. Onu ilk kez Polonyal› efsane da¤c› Jerzy Kukuczka’n›n “Benim Dikey Dünyam” adl› kitab›n› çevirirken tan›m›flt›m. Hayaller Kervan›’n› okudu¤umda yaflad›¤›m heyecan ve duydu¤um hayranl›k, onu ülkemin insanlar›yla da tan›flt›rmaya zorlad› beni. Bir kad›n olarak, erkeklerin egemen oldu¤u bir alanda, yaflam›n› da¤lara olan sevdas› üzerinden kendi elleriyle kurgularken, ac›y› ve mutlulu¤u dengeleyebilme ad›na verdi¤i ödünsüz u¤rafl, kimimize bir ›fl›k olabilirdi. Wanda, kendi iç dünyas›ndaki f›rt›nalara karfl›, t›rmand›¤› yüksek zirvelerin sert ve so¤uk ikliminde sakin bir liman ar›yordu bir bak›ma. Yaflad›¤› çeliflkilerin çözümü de, çözümsüzlü¤ün sarmal›nda yitip git- NEW BOOKS mekti belki. Her fleye karfl›n hayat çizgisini özgür iradesiyle ve kendi gücüyle çizmesi, sayg›y› ve hat›rlanmay› fazlas›yla hak ediyordu. Wanda Rutkiewich’in hayat›n›n dolambaçl› ve çetin rotas›yla, kad›n ya da erkek olal›m, her birimizin yaflam kervan›n›n oluflturdu¤u farkl› izler, zaman zaman kesiflmekte ister istemez. Onun gibi hayallerinin peflinden özgürce gidebilme cesaretini gösterebilenlerse, menzili hepimiz için daha ötelere tafl›yacaklar. Hayaller kervan› hep ilerleyecek. Wanda gibi yürekli insanlar›n an›lar›, bu kervan›n hep en önünde yürüyecekler. Hayalleri da¤lar›n özgür doruklar›ndan yolumuzu ayd›nlatarak... Bu çeviri, ülkemin tüm kad›nlar›na arma¤an olsun.” GERWALD ROCKENSCHAUB, 4 to 2 Floors (‹stanbul: Homer Kitabevi ve Yay›nc›l›k, 2012), 42 ss. ISBN 978-994-448-344-5 Dr. Necmi Sönmez diyor ki: “Gerwald Rockenschaub, 1980’lerde uluslararas› sanat etkinliklerinde ismini duyuran yarat›c› bir sanatç› olarak, Pop, Tasar›m ve Kulüp Kültürü (club culture) gibi kavramlar› bir araya getiren ifllerinde, (crossover olarak da tan›mlanan) disiplinleraras› iliflkileri sorgulayan öncülerinden biri olarak yorumlanmaktad›r. Çal›flmalar›n› Berlin’de sürdüren sanatç›y› ne bir ressam, ne bir heykelt›rafl ne de yeni medya sanatç›s› olarak tan›mlamak mümkündür. Çünkü Rockenschaub, sanat›n yan› s›ra müzik, tasar›m gibi di¤er yarat›c› ifllerle de yak›ndan ilgilendi¤i için, çal›flmalar›n›n tamam›nda farkl› görsellikleri bir tür kolaj esteti¤iyle yan yana getirerek, farkl›, bir ç›rp›da tan›mlanmas› mümkün olmayan bütünlükler kurar. Bu bütünlüklerin bir tür “Rockenschaub Gezegeni” olarak tan›mlamak yanl›fl olmaz. Sanatç›n›n Borusan Contemporary için gelifltirmifl oldu¤u proje, her fleyden önce ‘Rockenschaub Gezegeni’nin ‹stanbul’daki yorumu olarak ele al›nabilecek özelliklere sahiptir. Bu sergi projesini ve sonuçlar›n› ele almadan önce belirtilmesi gereken, sanatç›n›n her türlü kültürel karakter ve kimlikten uzak, kelimenin tam anlam›yla evrensel kodlar üzerine kurarak gelifltirdi¤i sanatç› kimli¤i, izleyicilere farkl› görselliklerin kap›lar›n› fazla ipucu vermeden aralayan bir kimli¤e sahip oldu¤udur. Hiç kuflkusuz bir sanatç›n›n çal›flmas›n› yorumlarken, onun gelifltirmifl oldu¤u çerçeveden hareket etmek bir zorunluluktur. ‹zleyicileri sadece görsel kalitelere yöneltmek için, çal›flmalar›na isim vermekten bile özellikle kaç›nan bir sanatç› karfl›s›nda oldu¤umuz düflünüldü¤ünde, ne kadar güçlü bir anlat›m sorunuyla karfl› karfl›ya oldu¤umuz anlafl›l›r.” CHRISTIAN RUBY, Siyaset Felsefesine Girifl [çeviren Aziz Ufuk Y›ld›r›m] (‹stanbul: ‹letiflim Yay›nlar›, 2012), 160 ss. ISBN 978-975-051-071-7 Siyaset felsefesi, tarihi boyunca farkl› analiz perspektiflerinden ve referans noktalar›ndan beslenerek bir söz da¤arc›¤› meydana getirmifltir. Yaln›zca siyaset alan›nda haz›rlanm›fl çal›flmalar› anlamak için de¤il, ayn› zamanda gündelik yaflam›n siyasi yüzünü daha iyi kavramak ve bir siyasi aktör olarak etkin olabilmek için de bu söz da¤arc›¤›na hâkim olmak büyük önem tafl›r. Tarihsel dönemleri s›ras›yla ele alan bu kitap, siyaset felsefesi birikimini oluflturan olaylar› ve olgular›, kaynaklar›na inerek inceliyor. Kitab›n her bölümü siyaset felsefesinin bir dönemine odaklan›yor: Yunan felsefesinde siyaset alan›n›n sahip oldu¤u sayg›nl›¤› vurgulayan Christian Ruby, Ortaça¤ teolojisinde kilisenin siyasetle iliflkisini ortaya koyuyor. Ard›ndan 16.-18. yüzy›llarda modernitenin ve irade arac›l›¤›yla birli¤in ortaya ç›k›fl›n› inceleyen yazar, 19. yüzy›lda siyaset ile tarihsel güçlerin iliflkisine e¤iliyor ve 20. yüzy›lda gerçekleflen siyasal›n afl›nmas› sürecini de¤erlendiriyor. Bat› siyaset felsefesinin yol iflaretlerini günümüzün koflullar›yla iliflkisi içinde görmek isteyen okurlara ve iktidar, devlet ya da toplumsal yaflam konular›nda çal›flan ö¤rencilere eski tart›flmalardan faydalanma imkân› sunan bir kaynak. 135 136 YEN‹ K‹TAPLAR SERP‹L SANCAR, Türk Modernleflmesinin Cinsiyeti (‹stanbul: ‹letiflim Yay›nlar›, 2012), 339 ss. ISBN 978975-051-097-7 Eril modernleflmenin önemli bir boyutu, yeni modern kad›n temsillerini cinsiyetsizlefltirmesidir. Muhafazakâr modernleflme gözlü¤ünden bak›nca, kad›nlar›n cinsel ahlak aç›s›ndan yarg›lanamayacaklar› bir aseksüel kamunun varl›¤› gerekliydi. Muhafazakâr modernleflmenin kabul etti¤i kamusal kad›nl›k ço¤u aristokratik gelenekte oldu¤u gibi kad›nlar› cinsellik sahibi olarak de¤il toplumsal geliflime adanm›fl, cinsiyetsiz bedenler olarak konumland›. Toplumsal amaçlar için seferber edilecek sosyal kimlikler infla edebilme (ve erkek odakl› cinsiyet rejimlerinin otoriter siyasal rejimlerle eklemlenme) stratejisi olarak bu tarz›n baflar›l› bir örne¤i de Türkiyede yafland›. Serpil Sancar, tarihsel olarak kad›nlar›n d›flland›¤›, cinsiyetçi politikalar›n belirginleflti¤i ve cinsel ahlak›n s›n›rlar›n›n çizildi¤i bir tarih anlat›yor bize. Feminist bir tarih okumas› bu? Yazar, muhafazakâr modernleflmenin paranoyalar›n› ve orta s›n›f Türk ailesinin nas›l infla edildi¤ini tart›fl›yor. Beklentiler ve hayal k›r›kl›klar›, flikâyet ve serzeniflleri resmediyor. NECDET SARAÇ, Farkl› Çizgi: Alevilik Sol ve Avrupa Yaz›lar› (‹stanbul: Cem Yay›nevi, 2012), 224 ss. ISBN 978-975-406-910-5 Makalelerden oluflan Farkl› Çizgi yaklafl›k 10 y›ll›k bir döneme farkl› bir bak›fl aç›s› ile ›fl›k tutuyor. Kitap bir anlam›yla, hem Türkiye, hem de baflta Almanya olmak üzere Avrupa’daki Alevi ve sol hareketinin de k›sa bir tarihini içeriyor. Ayr›ca kitapta yer alan “Portreler”, “Alevi profili”, “Avrupa ve Almanya” gibi bölümler bir baflka bak›fl› ortaya koyuyor. “Mad›mak” bölümü ise “müze” talebinin nas›l bafllad›¤›ndan nereye geldi¤imizin bir aynas› oluyor. VURAL SAVAfi, Ça¤dafllaflman›n Tek Yolu Devrimci Hukuk (Ankara: Bilgi Yay›nevi, 2012), 480 ss. ISBN 978-975-220-438-6 Azgeliflmifl ve yar› sömürge durumuna getirilmifl bir ‹slam ülkesinde; Dünya tarihinde efline bir daha rastlanamayacak flekilde ça¤dafllaflma ve demokratikleflmenin önünü Türk Hukuk Devrimi açm›flt›r. Laik Türkiye Cumhuriyeti’nin çökmesi ve paramparça olmas›yla sonuçlanaca¤›, akl› bafl›nda olan vatandafllar›m›zca giderek daha iyi anlafl›lan emperyalizm güdümlü “Karfl› Devrim”e dur diyebilmek; Kemalizm’in ve Türk Hukuk Devrimi’nin genifl kitlelere daha iyi anlat›labilmesi ve benimsetilmesiyle mümkündür. Bu çal›flma, bu amac›n peflinden gidenlere katk› sa¤lamak amac›yla kaleme al›nm›flt›r. AHMED GÜNER SAYAR, Terence W. Hutchison (‹stanbul: Ötüken Neflriyat, 2012), 283 ss. ISBN 978-975437-913-6 ‹ktisat okumaya bafllayan hemen her talebe gibi ben de, kurgulanm›fl teorileri do¤ru kabullenmekten öte, bunlar›n çat›flmas›n›n yaratt›¤› s›k›nt›y› pek duymadan, ‹stanbul Üniversitesi ‹ktisat Fakültesi’ndeki ö¤rencilik günlerimi sürdürdüm. Gerçi o y›llar, 1964-1968 aras›, Fakülte’de bir kenarda toplanm›fl masum talebe hareketleri, iktisadî bir sistem de¤iflikli¤ini dile getirmekteydi. Tribünden sahaya bakan bir seyirci misali, oynanan oyunu de¤erlendirmenin ötesinde kald›m. Fakültede sevdi¤im hocalar›m vard›, ama ne onlar›n düflüncelerinin takipçisi, ne de bir iktisadî sistemin müfrit bir taraftar› olmam gibi flahsî bir meselem yoktu. Hayat nehrim, o tarihten sonra, ‹ngiltere’de Birmingham Üniversitesi’nde akt›. NEW BOOKS Orada yüksek lisans tahsilimi sürdürürken, Profesör Terence Wilmot Hutchison’un ö¤rencisi oldum. Kendisinin vermekte oldu¤u iktisadî düflünce tarihi derslerine kat›ld›m, ayr›ca dan›flman›m oldu¤u için onun nezaretinde bir yüksek lisans tezi haz›rlad›m. Yukar›da Ö. C. Sarç’tan aktard›¤›m sat›rlar benim T.W. Hutchison’dan elde etti¤im ilk intiba ile örtüflüyordu. Bir büyük iktisat bilgininin ö¤rencisi olmufltum. Gerçekten de, kafas› inceden inceye planlanm›fl, s›ra d›fl›, muhteflem bir iktisat ustas›, akl-› küll ve akl-› selim sahibi bir insandan, dogmatizme saplanmadan, etkilenmemek imkâns›zd›. Akademik bir dürüstlük içerisinde verdi¤i derslerini, hususi sohbetlerimizde iktisad›n büyük isimlerini bir iki f›rça darbesiyle ters yüz etmesini unutam›yorum. JOAN WALLACH SCOTT, Örtünmenin Siyaseti [çeviren Merve Tabur] (‹stanbul: Bo¤aziçi Üniversitesi Yay›nevi, 2012), 206 ss. ISBN 978-605-423-889-7 Frans›z hükümeti, 2004 y›l›nda, dine ait çarp›c› simgelerin devlet okullar›nda kullan›m›na dair bir yasak bafllatt›. Yasak herkese yönelik olsa bile, Müslüman k›zlar›n kulland›¤› baflörtüsünü hedefliyordu. Yasak taraf›nda yer alanlar Fransa’n›n seküler liberal de¤erlerini savunuyor ve baflörtüsünü ‹slam’›n moderniteye karfl› direniflinin bir sembolü olarak yorumluyorlard›. Örtünmenin Siyaseti, bu bak›fl aç›s›n› hararetli bir tart›flmayla çürütmektedir. Toplumsal cinsiyet araflt›rmalar›n›n öncüsü Joan Wallach Scott, söz konusu yasan›n, Fransa’n›n eski kolonilerinin tebaalar›n› gerçek vatandafllar olarak entegre etme sürecinin baflar›s›zl›¤›n›n bir göstergesi oldu¤unu öne sürmektedir. Scott, yasan›n ard›ndaki ›rkç›l›¤›n uzun tarihinin yan› s›ra Müslümanlar›n asimilasyonuna yönelik ideolojik engelleri de incelemektedir. Tart›flman›n kalbinde yatan cinselli¤e yönelik yaklafl›mlardaki çeliflkileri ortaya koymakta; yasa¤›n Frans›z savunucular›n›n cinsiyet konusundaki aç›kl›¤› normalli¤in, özgürleflmenin ve ferdiyetin bir ölçütü olarak gördüklerini buna karfl› baflörtüsü ile ima edilen cinselli¤in örtülmesini, Müslümanlar›n asla gerçek Frans›zlar olamayaca¤›n›n bir kan›t› olarak gördüklerine dikkat çekmektedir. Scott, yasan›n dini ve etnik farkl›l›klar› uzlaflt›rmaktan öte, bilakis söz konusu farkl›l›klar› daha da keskinlefltirdi¤ini belirtmektedir. Homojenlik hususundaki diretmenin Fransa veya genel olarak Bat› için art›k mümkün olmad›¤›n› göstermekte ve bunun “medeniyetler çat›flmas›” denilen gerilimlerin kökenini oluflturdu¤unu öne sürmektedir. Örtünmenin Siyaseti farkl›l›klar›m›z› ortak bir zeminde infla eden, farkl›l›klar› kuflatan, onlar› bask›lamayan, toplumsal uyum için onlar› tan›yan yeni bir toplumsal vizyon ça¤r›s› yap›yor. BERT A. SEGAL, Mit (‹stanbul: Dost Kitabevi, 2012), 188 ss. ISBN 978-975-298-468-4 Son birkaç yüzy›l boyunca mit alan›nda yap›lm›fl çal›flmalar› temel alan bu inceleme, özünde disiplinleraras› bir soruflturma olarak de¤erlendirilebilir. Antropoloji, sosyoloji, psikoloji, edebiyat elefltirisi, felsefe ve dinler tarihi kitab›n omurgas›n› oluflturuyor. Mit’in kökeni, anlam› ve ifllevi konusunda sorulan sorular ba¤lam›nda tüm bu araflt›rma disiplinleri bir araya geliyor. DONALD SOMMERVILLE, II. Dünya Savafl›: Resimli Harp Tarihi (‹stanbul: Türkiye ‹fl Bankas› Kültür Yay›nlar›, 2012), 256 ss. ISBN 978-605-360-448-8 Kitap ayr›nt›l› bir II. Dünya Savafl› tarihi. I. Dünya Savafl›’n›n sonucundan ve Nazi kuvvetlerinin Avrupa’n›n dört bir yan›na yay›l›fl›ndan Barbarossa Harekât›’na, Kuzey Afrika’daki muharebelere ve Pasifik’teki savafla kadar, tüm savafl alanlar›nda keflfe ç›k›l›yor. Kilit önem tafl›yan çarp›flmalar, çat›flman›n 137 138 YEN‹ K‹TAPLAR nas›l ilerledi¤ini gösteren ayr›nt›l› haritalar ve savafl planlar› eflli¤inde irdeleniyor. Silahlara ayr›lan bölümler, savafl›n sürdürülmesini sa¤layan bafll›ca mekanizma ve taktikleri içeriyor. Kutular içinde aktar›lan temel verilerin yan› s›ra savaflta kilit roller üstlenen komutanlar ve liderlerle ilgili bilgiler, muharebelerin sonuçlar›n› ve silah istatistiklerini bir bak›flta görmemizi, önemli siyasi ve askeri liderleri yak›ndan tan›mam›z› sa¤l›yor. SALAHI R. SONYEL, Kayg›l› Y›llar: Gizli Belgelerle Kurtulufl Savafl›n›n Perde Arkas› 1918-1923 (‹stanbul: Remzi Kitabevi, 2012), 480 ss. ISBN 978-975-141-536-3 Osmanl› topraklar›nda üstünlük, etki ve ç›kar sa¤lamak için yar›flan ve çat›flan yay›lmac› devletler, Büyük Savafl’tan yenik ç›kan ‹stanbul Hükümeti’ne Mondros Antlaflmas›’n› dayatm›fllard›. Amaç Anadolu’nun iflgali ve Türklerin geldikleri bölgeye, Orta Asya’ya sürülmesiydi. Sevr Antlaflmas›’yla ise can çekiflen Osmanl› Devleti’ne son darbenin vurulmas› planlanm›flt›. Ancak Türk ulusal güçleri, korkunç bir tehdit oluflturan bu oldu bittiye karfl› halk› coflturarak direnifli bafllatacakt›. Anadolu’da yaflanan bu kayg›l› y›llar›, gizli ‹ngiliz belgelerine dayanarak ele alan Salâhi Sonyel’in yeni araflt›rmas›, yak›n tarihimize ›fl›k tutuyor. ERDEM SÖNMEZ, Ahmed R›za: Bir Jön Türk Liderinin Siyasi-Entelektüel Portresi (‹stanbul: Tarih Vakf› Yurt Yay›nlar›, 2012), 176 ss. ISBN 978-975-333-286-6 On dokuzuncu yüzy›l›n meflrutiyetçi hareketlerinin önde gelen isimleri aras›nda di¤erlerinden belirgin flekilde ayr›lan bir isim vard›r: Nam›k Kemal’den 18 yafl küçük, Enver Pafla’dan 23 yafl büyük olan bu isim, Yeni Osmanl›lar ile ‹ttihatç›lar aras›ndaki Jön Türk kufla¤›n›n en önemli mensuplar›ndan biri olan Ahmed R›za’d›r. Yeni Osmanl›lar›n siyasal tasar›lar›n›n sonraki kuflaktaki tafl›y›c›s› olan Jön Türk hareketinin birçok bak›mdan bafl ideolo¤u olmas› ve mutlak›yetçi II. Abdülhamit idaresine karfl› verdi¤i uzun soluklu mücadele, yaflam› boyunca ad›yla birlikte an›lacak büyük bir sayg›nl›k ve ünü de beraberinde getirmifltir. I. Jön Türk Kongresi’nde iki ana gruptan birinin lideri pozisyonundad›r. Meflrutiyet’in ilan›ndan sonra ise yap›lan törenlerde “hürriyetçilerin babas›” olarak karfl›lan›r. Hayat›n›n belirli dönemlerinde görüfl ayr›l›klar› nedeniyle geri çekilen ya da yer yer siyaseten etkisiz b›rak›lan Ahmed R›za’n›n yaflam› meflrutiyet hareketinin erken ve geç dönemlerinden izler tafl›mas› aç›s›ndan da önemlidir. Erdem Sönmez’in bu çal›flmas›, son y›llarda farkl› bak›fl aç›lar›ndan kaynaklanan elefltirilere de maruz b›rak›lan Ahmed R›za’y› hayat› ve düflüncelerinden yola ç›karak ele al›rken, ço¤u tek yönlü olan bu elefltirilere yönelik farkl› bir tarihsel ba¤lam ve bak›fl aç›s› öneriyor. ZEEV STERNHELL, MARIO SZNAJDER ve MAIA ASHERI, Faflist ‹deolojinin Do¤uflu [çeviren fiule Çiltafl] (‹stanbul: Ayr›nt› Yay›nlar›, 2012), 352 ss. ISBN 978-975-539-688-0 Faflist ‹deolojinin Do¤uflu, ‹srailli bir tarihçi ve dünyan›n önde gelen faflizm uzmanlar›ndan biri olan Zeev Sternhellin en önemli çal›flmas›d›r. Sternhell bu kitapta faflist ideolojinin köklerini ve faflist hareketin geliflimini büyük bir titizlikle irdeliyor ve tam bir soya¤ac› ç›kar›yor. Bunu yaparken, gerçek befli¤i dedi¤i Fransa’daki do¤umundan, ‹talya’da, 1914’ten itibaren milliyetçiler ve fütüristlerle birleflip çiçekleniflinin izinde, s›rt›n› dayad›¤› toplumsal mitler, yaratt›¤› psikolojik ve ahlaki z›tl›klara kadar, faflizmin bütün geliflim aflamalar›n› gözler önüne seriyor. NEW BOOKS CENAB fiAHABEDD‹N, ‹stanbul’da Bir Ramazan (‹stanbul: Dergâh Yay›nlar›, 2012), 268 ss. ISBN 978-975995-308-9 Eski ‹stanbul, flehrin gündelik hayat›, âdet ve gelenekleri; Bo¤aziçi, yal›lar, köflkler, konaklar, semai kahveleri, meddahlar ve tulumbac›lar; ‹stanbul’un tarihî semtleri, Bizans’tan kalan surlar, K⤛thane ve Sâdâbâd e¤lenceleri, lâle bahçeleri, Ramazan geceleri ve Direkleraras› gibi konulardan söz edildi¤ini s›k s›k duyar›z. Ama bunlar›, hayat›n›n büyük bir k›sm›n›, gerçek kimli¤ini henüz yeni yeni kaybetmeye bafllayan ‹stanbul’da geçirmifl olan Edebiyat-› Cedide döneminin ünlü flairi Cenab fiahabeddin’in eski bir gazetenin sararm›fl yapraklar› aras›nda unutulup kalm›fl ‹stanbul’la ilgili yaz›lar›ndan izlemek eski ‹stanbul’u hat›rlamak ve anlamak isteyen ‹stanbul sevdal›lar› için çok anlaml›d›r. Cenab fiahabeddin’in, kitab›n birinci k›sm›ndaki “Ramazan Hasb›halleri” bafll›¤›n› tafl›yan makaleleri, 20 May›s ile 18 Haziran 1920 tarihleri aras›nda, Anadolu’nun önemli bir k›sm› ile ‹stanbul’un iflgal alt›nda bulundu¤u bir s›rada kaleme al›nm›fl. 1920’de ‹stanbul’da Ramazan ay›, ‹stanbul’un geçmifli, flehrin tabiî ve tarihî güzellikleri, baz› dinî ve siyasî konularla I. Dünya Savafl›’n›n memlekette açm›fl oldu¤u derin yaralar etraf›nda kaleme al›nan bu yaz›lar›n hemen her sat›r›nda, Cenab fiahabeddin’in zekâs›n›n bütün k›vrakl›¤›n› ve ironisini görmek mümkündür. Toplum hayat›ndaki baz› sosyal de¤iflmelerden de bahsedilen bu makalelerde, Cenab fiahabeddin’in kendine özgü gözlem ve nükteleri yan›nda, Hâlid Ziya hariç, ça¤dafl› yazarlar›n hiç birinde göremedi¤imiz, büyük bir üslûp ustas›n›n Türkçeyi kullanmadaki zarafet ve mahareti de görünüyor. Deyim yerindeyse, Türkçe onun kaleminde, Refik Halit’e kadar baflka hiç bir yazarda göremeyece¤imiz de¤iflik bir tat, bambaflka bir güzellik kazan›yor. Kitab›n ikinci bölümünde ise, yazar›n ço¤u 1922 y›l›nda PeyâmSabah gazetesinde olmak üzere yine Ramazan, oruç, iftar ve bayramlar dolay›s›yla yay›mlam›fl oldu¤u on üç makalesi yer al›yor. CEVAT fiAY‹N, GÜLTEK‹N YILDIZ, Osmanl› Askeri Tarihini Araflt›rmak: Yeni Kaynaklar Yeni Yaklafl›mlar (‹stanbul: Tarih Vakf› Yurt Yay›nlar›, 2012), 168 ss. ISBN 978-975-333-285-9 Birkaç istisna d›fl›nda akademi içerisindeki tarihçilerin kendi iflleri olarak görmeyip uzak durduklar› askerî tarih, askerî bilginin yan› s›ra akademik tarihçilik aç›s›ndan yetkin subay askerî tarihçilerin de yetifltirilememesi nedeniyle Türkiye’de sahipsiz kalm›fl alanlardan biridir. Özellikle ‹kinci Dünya Savafl›’yla topyekûnlaflan ve toplumun bütün kesimlerini etkilemeye bafllayan savafl olgusu, bugün dünya akademik dünyas›ndaki e¤ilim do¤rultusunda Türkiye’de de bir sivilleflme sürecine girmifl durumda. Askerî tarih araflt›rmalar› ve ö¤retiminin dünyadaki ve Türkiye’deki mevcut durumu ve gelece¤i hakk›nda metodolojik incelemeleri içeren ve askerî tarihe karfl› uyanan ilginin sürekli k›l›nabilmesi ad›na haz›rlanan bu kolektif kitab›n da bu e¤ilime olumlu bir katk› olaca¤›n› umuyoruz. B‹LAL N. fi‹Mfi‹R, Lozan Günlü¤ü (Ankara: Bilgi Yay›nevi, 2012), 726 ss. ISBN 978-975-220-437-9 Lozan hakk›nda pek çok fley söylenmifltir. ‹smet Pafla’n›n ifadesiyle, Lozan Konferans›, “Büyük s›nav” idi. “Milletimizin Avrupa ortas›na davet olundu¤u büyük bir imtihan”d›. Lozan Antlaflmas›, “Milli Mücadele’nin sonucunu belirlemifltir.” Bu Antlaflma, “Harbi Umumi’den sonra gördü¤ümüz antlaflmalarla yak›ndan veya uzaktan benzerli¤i olmayan bir antlaflma” idi. Öteki antlaflmalar, galip devletlerin ma¤luplara dayatt›¤›, dikte etti¤i antlaflmalard›. Lozan Antlaflmas› ise, eflit taraflar aras›nda çetin müzakerelerle haz›rlan›p imzalanm›fl bir antlaflmayd›. “Tarih yazan tarih yapana sad›k kalmal›d›r” kural›na ba¤l›l›k, Bilal N. fiimflir’in son eseri olan Lozan Günlü¤ü’nü ilgi çekici bir hâle getiriyor. 1922-1923 Lozan Konferans› ve 139 140 YEN‹ K‹TAPLAR Bar›fl Sürecinin belgesel bir kronolojisi olan kitap, Yak›n Türk Tarihinin bu büyük olay›n› gün gün belgeleyerek gözler önüne seriyor. ‹stanbul’daki ‹ngiliz Yüksek Komiseri Rumbold, “Türkiye bir elinde Misak-› Milli, di¤er elinde k›l›çla Lozan’a gidiyor” demiflti; “Sevr Antlaflmas› ölmüfltür, Müttefikler flimdi Misak-› Milli ile bo¤uflmak durumundad›rlar.” Lord Curzon, Misak-› Milli’nin “tam bir negatif” olan bir muht›ra ile Lozan’a gidiyordu. Türkiye’nin Misak-› Millisi ile ‹ngiliz muht›ras› Lozan’da k›yas›ya çarp›flacakt›. Görünen oydu ki, Lozan Konferans›nda ‹smet Pafla’n›n ifli zor, hem de pek zor olacakt›. Karfl›s›nda, Misak-› Milli ile bo¤uflmaya ahdetmifl üç büyük devletle onlar›n müttefikleri, irili ufakl› tam yedi düvel vard›. ‹smet Pafla Lozan’da “kelle koltukta” görev yapm›flt›r. Lozan’a var›fl›n›n daha ikinci gününde, 14 Kas›m günü; Pafla, defterine flu notu düflmüfl: “Roma’dan Paris’e telefon. Ermeniler suikast için haz›rlanm›fllar.” PULAT TACAR, Avrupa ‹nsan Haklar› Mahkemesi’nde Do¤u Perinçek-‹sviçre Davas› Bir Düflünceyi ‹fade Özgürlü¤ü Sorunu ve Adil Bellek Talebi (‹stanbul: Kaynak Yay›nlar›, 2012), 264 ss. ISBN 978-975343-643-4 Bu kitapta, Bat› merkezli Ermeni soyk›r›m› iddias›n› ve ‹flçi Partisi Genel Baflkan› Do¤u Perinçekin, bu iddiay› kabul etmemenin suç say›ld›¤› ‹sviçredeki yalan çi¤neme eylemi nedeniyle yarg›lan›p cezaya çarpt›r›lmas› davas›n› incelemektedir. Perinçek, 1915’in ac› olaylar›n› de¤il, bunlar›n hukuksal anlamda soyk›r›m oldu¤u iddias›n› reddetmifltir. Soyk›r›m suçunun varl›¤›n› saptamada, bu konuda herhangi bir toplumda oydaflma bulundu¤u sav›n› yeterli saymak, uluslararas› kaos yarat›r. Ermeni soyk›r›m› iddias›n› yads›yan çok say›da devlet, kurum ve kifli var. Mahkûmiyet karar›, A‹HS taraf›ndan korunan ifade özgürlü¤üne ayk›r›d›r. ‹LHAN TEKEL‹, Anlatabildikleri ve Anlatamad›klar›yla Yaflam Öyküleri (‹stanbul: Tarih Vakf› Yurt Yay›nlar›, 2012), 360 ss. ISBN 978-975-333-281-1 ‹lhan Tekeli Toplu Eserlerin 23. kitab›, Tekelinin çeflitli dönemlerde yazd›¤› biyografik yaz›lar› bir araya getiriyor. Bu kitapta, Kadro hareketinin iki önemli ismi Yakup Kadri Karaosmano¤lu ve fievket Süreyya Aydemir; Türkiye’nin 1930lu y›llardan 1981 y›l›na kadar ç›kan ilk mimarl›k dergisi Arkitekt’in kurucusu Zeki Sayar; Türk sosyolojisinin önemli isimleri Behice Boran, Mübeccel Belik K›ray ve Tans› fienyap›l›, ve Tekelinin dostlar›, arkadafllar› Nusret H›z›r, Sudi ‹lkorur, Tului Sönmez, Esat Turak, Yi¤it Gülöksüz ve Tar›k Okyay’›n edebi bir dille yaz›lm›fl yaflam öykülerini okuyacak, bu yaflam öyküleri üzerinden Türkiye’nin geçirdi¤i de¤iflime tan›kl›k edeceksiniz. ‹LHAN TEKEL‹, Türkiye’de Yaflamda ve Yaz›nda Konutun Öyküsü, 1923-1980 (‹stanbul: Tarih Vakf› Yurt Yay›nlar›, 2012), 360 ss. ISBN 978-975-333-282-8 Temel insan haklar›ndan bar›nma mefhumunun en önemli bilefleni olan konut, onurlu bir yaflam hakk›n›n gerçeklefltirilmesi için merkezi bir konuma sahiptir. Türkiye gibi, inflaat sektörünün ekonomi içerisinde çok önemli bir yere sahip oldu¤u bir ülkede toplumun büyük kesimlerinin bu haktan mahrum olmas› mazur görülemez. ‹nsanlar›n yaflamlar›nda kendilerini güvende hissetmeleri için konut sorununun çözülmüfl olmas› gerekmektedir. Bu nedenle Türkiye’nin hem sosyal hem de ekonomik tarihi bak›m›ndan Türkiye’deki konutun öyküsünü yak›ndan tan›mak gerekir. Tekeli Toplu Eserlerin 24’üncü kitab›nda Cumhuriyet’in ilk y›llar›ndan 1980’lere kadar Türkiye’de konut sorununun de¤ifliminin öyküsünü kurumsal düzenlemeler, sektörün performans› ve yaz›n alan›ndaki yans›malar›yla okuyacaks›n›z. NEW BOOKS TEOTIG, Bask› ve Harf: Ermeni Matbaac›l›k Tarihi (‹stanbul: Birzamanlar Yay›nc›l›k, 2012), 256 ss. ISBN 978-975-615-822-7 Mesrob Mafldots taraf›ndan 412’de yarat›lan Ermeni alfabesinin ve Me¤abart Hagop taraf›ndan 1512’de bafllat›lan Ermeni matbaac›l›¤›n›n, Ermeni kültürünün oluflmas› ve geliflmesinde çok önemli etkileri olmufltur. Farkl› bir alfabeye sahip olmalar›, Ermenilerin komflu ve egemen kültürler içinde erimeden varl›klar›n› sürdürmelerine yard›mc› oldu. Matbaa ise birbirinden uzakta yaflayan cemaatler aras›nda ba¤lar›n korunmas›n› kolaylaflt›rd›. Alfabenin bulunuflunun 1500. ve ilk Ermeni matbaas›n›n 400. y›ldönümüne denk gelen 1912’de haz›rlanan bu kitapta, Venedik’ten ‹stanbul’a, Boston’dan Van’a, Kahire’den Stockholm’e, 17 ülkenin 95 flehrinde kurulmufl 462 matbaa hakk›nda bilgi ve önemli Ermeni matbaac›lar›n›n biyografileri yer al›yor. Baz› Ermeni matbaac›lar›n Osmanl›-Türk matbaas›n›n kurucular›, gelifltiricileri, yürütücüleri aras›nda yer alm›fl olmas› ve Matbaa-i Amire’de müdürlük yapan, farkl› karakterlerdeki Osmanl›ca harfleri matbaaya uyarlayan, bunlar›n farkl› puntolarda dökümünü yapan kifliler aras›nda Ermeni matbaac›lar›n da bulunmufl olmas›, bu kitab›n ayn› zamanda Türk matbaac›l›k tarihine de ›fl›k tutmas›n› sa¤l›yor. ‹SMA‹L TUNALI, Tasar›m Felsefesi (‹stanbul: YEM Yay›nevi, 2012), 124 ss. ISBN 978-994-475-776-4 Tasar›m, insan›n tinsel yaratma erkiyle meydana getirdi¤i, do¤aya alternatif bir varl›k alan›d›r. Bu varl›k alan› bilimden sanata, felsefeden tekni¤e insan›n yaratt›¤› her türlü nesne, ürün ya da yap›t› içine alan bir kültür dünyas›d›r. Böylesi genifl bir dünyay› kavramak, tekil varl›k alanlar›yla s›n›rlanm›fl bilimlerden ziyade ancak felsefenin harc› olabilir. Tasar›m› kendine özgü varl›k tarzlar› ve kategorileriyle birlikte topyekûn ele alan disiplinin ad› estetik felsefesidir. Tasar›m Felsefesi, gelece¤in insan-merkezli, hümanist ve tasar›m odakl› dünyas›n›n temelini oluflturacak bir estetik biliminin yap›tafllar›n› belirlemeyi amaçlamaktad›r. Kitapta tasar›m olarak bilim, sanat ve teknik aras›ndaki iliflkinin yan› s›ra mimarl›k, kent, resim, müzik ve edebiyat gibi belli bafll› tasar›m modelleri çözümlenmektedir. Endüstri tasar›m› ise ayr› bir bölümün konusunu oluflturmaktad›r. Bu bölümde günümüz dünyas›n›n vazgeçilmez bir ö¤esi olan endüstri ürünlerinin sanat ve tekni¤in arakesitindeki çetrefil konumu, etik ve toplumsal aç›l›mlar›yla birlikte bir estetik felsefesi problemi olarak ele al›nmaktad›r. HÜNER TUNCER, K›br›s Sarmal› Nas›l Bir Çözüm? (‹stanbul: Kaynak Yay›nlar›, 2012), 264 ss. ISBN 978975-343-644-1 300 y›ll›k Osmanl› topra¤› K›br›s, 1878’de ‹ngilizlere terk edilirken adadaki Türk nüfusun gelece¤i, hiç bir güvenceye ba¤lanmam›flt›. K›br›s Türk toplumu, o tarihten beri kâh tek bafl›na kâh Rum komflular› ile birlikte, kâh Rum komflular›na karfl› kâh da ‹ngiltere ve AB’ye karfl› kendi kaderini özgürce belirleme hakk› mücadelesi veriyor. Özellikle 1950’lerden beri K›br›s sorunu, Türkiye’nin uluslararas› iliflkilerindeki de¤iflmez gündem maddelerinden biri oldu. Soruna müdahil olan Bat›l› devletler, sorunu çözmek yerine sarmala dönüfltürdüler. Doç. Dr. Hüner Tuncer, 1950’den günümüze K›br›s Sarmal›n›n tarihini ve bu tarihin ortaya ç›kard›¤› dersleri anlat›yor. AHMET TÜRKAN, Osmanl› Papal›k ‹liflkileri (‹stanbul: Kitabevi Yay›nlar›, 2012) 391 ss. ISBN 978-605539-763-0 Bu çal›flma, Osmanl› H›ristiyanlar›n›n özellikle de Katolik Ermenilerin sorunlar› çerçevesinde Osmanl›-Papal›k iliflkilerini birincil kaynaklara dayanarak gün yüzüne ç›karmay› amaçlamaktad›r. Osmanl›- 141 142 YEN‹ K‹TAPLAR Papal›k iliflkilerinin uzun bir geçmifli vard›r. 19. yüzy›lda zirveye ç›kan bu süreç kimi zaman olumlu kimi zaman ise olumsuz bir seyir izlemifltir. Papal›¤›n Do¤u H›ristiyanlar› ile ilgili izledi¤i politikalar, bu iliflkileri gerginlefltiren en büyük etkendir. Papal›¤›n Osmanl› topraklar›nda yaflayan H›ristiyanlar›n kilise yap›s›na müdahalesi hem cemaat içinde tart›flmalara neden olmufl hem de Osmanl›-Papal›k iliflkilerini gerginlefltirmifltir. Çünkü Osmanl› topraklar›nda yaflayan Do¤ulu bir Katolik, Fransa’daki herhangi bir Katolik gibi de¤ildi. Frans›z Katolikler papay› ruhani bir sayg›n›n ötesinde patrik olarak da görüyorlard›. Ancak Osmanl› topraklar›nda yaflayan bir Katoli¤e göre papa, ruhani bir liderdi ancak patrik olamazd›. Çal›flma yabanc› bir gücün Osmanl› vatandafl›na müdahalesinin ne flekilde y›k›mlara yol açt›¤›n› ortaya koymas› aç›s›ndan günümüz için de önemli ipuçlar›n› bar›nd›rmaktad›r. Özellikle günümüzdeki az›nl›klarla alakal› yap›lacak düzenlemelerde geçmiflteki olumlu ya da olumsuz örneklerin gözden geçirilmesi çal›flmalara büyük kolayl›k sa¤layacakt›r. AHMET TÜRKAN, Osmanl›’da Kripto Hristiyanlar (‹stanbul: Kitabevi Yay›nlar›, 2012), 178 ss. ISBN 978605-539-742-5 Bu çal›flmada amac›m›z, tarihin bir döneminde yaflanm›fl olaylar› tarafs›z bir gözle irdelemektir. Bir grubu haks›z di¤erini de hakl› görmek gibi subjektif bir yaklafl›m söz konusu de¤ildir. Bunun için de birincil kaynaklardan faydalanmaya büyük özen gösterilmifltir. Özellikle Baflbakanl›k Osmanl› Arflivi’ndeki belgeler çal›flmam›z›n temelini teflkil etmifltir. Balkanlardaki Kriptolarla ilgili Yunan Hudut Kumandan› Erkan-› Harbiye Binbafl›s› Recai Bey’in ve Elbasan’daki Kola¤as› Ömer Efendi’nin; Rodos’ta ise flair ve devlet adam› Nam›k Kemal’in II. Abdülhamit’e sunduklar› raporlar çok önemli detaylar içermektedir. En önemli belgeler ise II. Abdülhamit’in çok de¤er verdi¤i Ahmet fiakir Pafla’n›n birebir yaflad›¤› gözlemlere dayanmaktad›r. Ahmet fiakir Pafla’n›n Anadolu Müfettiflli¤i göreviyle Yozgat’›n Akda¤madeni, Trabzon ve Gümüflhane bölgesinde yapt›¤› incelemeler neticesinde yazd›¤› raporlar sözünü etti¤imiz Kriptolar› devletin gündemine oturtmufltur. AL‹ FUAD TÜRKGELD‹, Ricâl-i Mühimme-i Siyâsiyye (‹stanbul: Kitabevi Yay›nlar›, 2012), 146 ss. ISBN 978-605-539-752-4 Ali Fuad Türkgeldi, emeklili¤inin bafl›nda Tanzimat ve önemli k›sm›na bizzat flahitlik etti¤i Meflrutiyet devirlerini ele alan iki kitap yazmay› düflünmekteydi. Bunlardan ilki ‹mparatorlu¤un son yüzy›l›n› flekillendiren mühim ricâle, di¤eri de Osmanl› Devleti’nin kaderini flekillendiren d›fl ve bununla ba¤lant›l› iç mesailin anlat›m›na ayr›lacakt›. Nitekim Ali Fuad Türkgeldi, birbirini tamamlayan bu iki konuda çal›flmak için gerekli donan›ma ve araçlara sahipti. Zira kendisinin, arkadafllar›n›n, ailesinin ve aile çevresinin Osmanl› XIX. yüzy›l›nda tayin edici bir rol üstlenmifl olan ricalle olan münasebetleri, onlar›n özel arflivlerine ulaflabilme imkân› ve nihayet Dâhiliye ve Sadaret müsteflarl›¤› yapt›¤› dönemde ve Saray’da bulundu¤u s›rada söz konusu kurumlar›n arflivlerine ulaflabilmesi Ali Fuad Türkgeldi’yi yüksek siyaset ve politik kararlarda söz sahibi ricâlin görüfl ve düflünceleri hatta özel hayatlar› konusunda, bugün pek çok tarihçinin sahip olamayaca¤› eflsiz bilgilerle donatm›flt›. Dolay›s›yla onun eserlerinde, bugün pek ço¤u Baflbakanl›k Osmanl› Arflivi’nde veya özel arflivlerde bulunan belgelerin yan› s›ra devrin entelektüellerine ve siyaset adamlar›na dair do¤rudan gözlemleri bulmak mümkündür. NEW BOOKS SEMA U⁄URCAN, Edebiyat›m›z-1: Edebiyat Tarih ‹liflkisi (‹stanbul: Dergâh Yay›nlar›, 2012), 372 ss. ISBN 978-975-995-360-7 Edebiyat›n bir sanat dal› olarak ortaya ç›k›fl›ndan itibaren, toplumun ve siyasî aktörlerin davran›fllar› bu sanat dal›n›n içinde bir flekilde var olmufltur. Türk edebiyat›n›n modern dönemdeki seyrine bak›lacak olursa tarihin ve bugünün nas›l alg›land›¤› ve bunun üzerinden gelece¤in nas›l kurulmak istendi¤ine dair pek çok yoruma elveriflli bir resim ortaya ç›k›yor. Prof. Dr. Sema U¤urcan’›n iki cilt halinde tasnif edildi¤i yaz›lar›n›n birinci cildi bu tarih ve edebiyat iliflkisi merkeze al›narak haz›rlanm›flt›r. Edebiyat kadar tarih ilmi ve tarihî kiflilerin hikâyeleriyle de ilgilenen U¤urcan, kariyeri boyunca bu çerçevede yazd›¤› bütün yaz›lar› bu kitap içinde toplam›fl. SEMA U⁄URCAN, Edebiyat›m›z-2: Yazarlar Meseleler (‹stanbul: Dergâh Yay›nlar›, 2012), 456 ss. ISBN 978-975-995-361-4 Prof. Dr. Sema U¤urcan’›n iki cilt halinde yay›mlanan toplu yaz›lar›n›n ikinci cildi Yazarlar, Meseleler bafll›¤›n› tafl›yor. Modern Türk edebiyat›nda öne ç›kan yazarlar ve bu kiflilerin meflgul oldu¤u kültürel, teknik ve ideolojik meseleler Sema U¤urcan taraf›ndan dikkatle ele al›n›p inceleniyor. M. ÇA⁄ATAY ULUÇAY, Taht U¤runda Bafl Veren Sultanlar (‹stanbul: Ötüken Neflriyat, 2012), 204 ss. ISBN 978-975-437-907-5 Sultan Mahmut, Has odada ve Babüssaadenin önünde bu tahta oturmufl, bayram tebriklerini kabul etmiflti. O günleri hat›rlad›, tebessüm etti, eliyle okflayarak yan›nda bulunan di¤er taht› seyre bafllad›. Bu Osmanl› Saray›n›n en de¤erli ve sanatkârane yap›lm›fl taht› idi. Denildi¤ine göre bu taht›, Türk-Hint sanatç›lar› fiah ‹smail, bugünkü tarihçilerin ço¤u bunu kabul etmiyorlar, için yapm›fllard›. Yavuz Sultan Selim Çald›ran savafl›nda harp ganimi olarak alm›fl, hazinesine koymufltu. Yuvarlakt›, ortas›nda bir minder vard›, taht›n her yan›na inciler ve zümrütler kak›lm›flt›. Çok zarifti; ondan sonra, Arz Odas›’nda ki ve di¤er yerlerde bulunan di¤er tahtlar› hayalinde canland›rd›. Fakat fazla bir k›ymet bulamad›. Hepsi de genifl sedirden, sandalyeden veya koltuktan baflka bir fley de¤illerdi. Ne üzerlerine konan incilerden ifllenmifl yumuflak minderler, ne de taht örtüleri kardeflkan›na girme¤e flehzadeyi zorlayacak kadar k›ymetli de¤illerdi. Çünkü saray›n hazinesindeki mücevherler yan›nda bunlar›n ad› bile geçmezdi. Evet, taht›n bir s›rr› vard›. Fakat tahtlar›n kendisi s›rr›n sebebi olamazd›. Muhakkak surette bu s›rr› çözmeliydi. Onun için oturup tekrar düflünmeye karar verdi. fiah ‹smail’in taht›n›n yumuflak minderinin üzerine oturunca rahatl›k hissetti, üzerine bir rehavet çöker gibi oldu, o zaman tahta daha çok yerleflti, gözlerini kapad›, düflünmeye bafllad›. Bir anda, okudu¤u Türk tarihi gözünün önünden bir rüya gibi geçti. M. ÇA⁄ATAY ULUÇAY, Sancaktan Saraya (‹stanbul: Yap› Kredi Yay›nlar›, 2012), 776 ss. ISBN 978-975082-346-6 1930’lu y›llar›n sonlar›ndan itibaren vefat›na kadar devam eden çal›flmalar›nda yerel mahkemelerin kay›tlar›yla Osmanl› Arflivlerindeki belgelerden yararlanmas› onu özel ve öncü k›lan yanlardan ikisidir. Uluçay, biyografiden menak›pnameye, kültür tarihinden kurum tarihine, yerel araflt›rmalardan Osmanl› Haremine, eflk›yal›k hareketlerinden âyanlar›n yönetim ve davran›fl biçimlerine, halk edebiyat›n- 143 144 YEN‹ K‹TAPLAR dan musiki tarihine, padiflahlar›n devlet ve harem hayatlar›ndan sultanlar›n, valide ve han›m sultanlar›n, cariyelerin özel hayatlar›na var›ncaya kadar bugün de de¤erini koruyan yaz› ve kitaplar›n müellifi olarak bilinir. ASIM US, Gördüklerim Duyduklar›m Duygular›m (‹stanbul: Kitabevi Yay›nlar›, 2012), 210 ss. ISBN 978605-539-741-8 Meflrutiyet, Cumhuriyet ve imparatorluk devirlerine ait baz› hat›ralar›m› ve tetkiklerimi, Gördüklerimi, Duyduklar›m, Duygular›m ad› alt›nda toplad›m. Bunlar›n bir cilt içinde neflri, memleketimizde millî kurtulufl tarihi ve demokrasi hayat›n›n geliflmesi bak›m›ndan, genç nesillere faydal› bir fikir verecektir. Hat›ralar›m›n yaz›l›fl›, hadiselerin tarih s›ras›na göre de¤ildir. fiahsî görüfllerimi gösteren hat›ralar›m›, hususî tetkiklerime tercihan daha öne almak suretiyle yazd›m. ASIM US, Hat›ra Notlar› (‹stanbul: Kitabevi Yay›nlar›, 2012), 689 ss. ISBN 978-605-539-753-1 1927 y›l›nda III. dönem TBMM’ne milletvekili olarak giren As›m Us 1950 y›l›na kadar bu görevi yerine getirmifltir. 1950 y›l›ndan sonra ise hem siyasi aç›dan geri planda kalm›fl hem de ç›karm›fl oldu¤u Vakit gazetesi etkinli¤ini kaybetmifltir. Gazeteci As›m Us’un bu eseri 1930’dan 1950 y›l›na, yani CHP hükümetinin seçim neticesinde ekseriyeti kaybederek iktidar› DP hükümetine devretti¤i güne kadar çeflitli hadiselere ait notlar›ndan oluflmaktad›r. Eser, Atatürk ve ‹smet ‹nönü dönemiyle ilgili olaylar ve meseleler hakk›nda birinci elden kaynak de¤erini tafl›maktad›r. H. FEH‹M ÜÇIfiIK, E¤itim Hukukunda Sorunlar ve Çözüm Önerileri (‹stanbul: Ötüken Neflriyat, 2012), 103 ss. ISBN 978-975-437-924-2 Bu kitapta; devletin okul holdingi görünümünde oldu¤u, orta ve ilkö¤retimde yar›y›l tatillerinin üniversitelerdekinden daha k›sa tutuldu¤u, her y›l üniversiteye girifl için adaylar›n birbirlerini geçmeleri umuduyla ailelerin birkaç yüksekö¤retim kurumu kurulabilecek kadar harcama yapt›¤›, aç›k ö¤retim bölümlerindeki üniversite ö¤rencilerini fakülte s›navlar›na haz›rlayabilen dershanelerin iki y›ll›k yüksekokula dönüflemedikleri, yüksekö¤retime geçiflteki uygulaman›n ‹nsan Haklar› Evrensel Bildirgesi’ne ayk›r› oldu¤u, çok say›da aday yüksekö¤renime giremezken kontenjanlar›n bofl kald›¤› gibi tespitler ve ortaö¤retimde genel lise, meslek lisesi, teknik lise gibi ay›r›mlar yerine, her lisede olabildi¤ince çok program›n bulunmas›, yüksekö¤retimde devlet üniversitesi, vak›f üniversitesi, birinci e¤itim, ikinci e¤itim ay›r›mlar› yap›lmaks›z›n, etkin bir harç, ücret, burs ve kredi sistemi kurulmas›, e¤itimin her kademesinde liyakatli her ö¤rencinin maddi destek ihtiyac›n›n karfl›lanmas›, özel okul ücreti için uzun vadeli kredi verilerek, f›rsat eflitli¤i sa¤lanmas› ve kamunun e¤itim alan›ndaki yükünün azalt›lmas›, okul tatillerinin bir k›sm›n›n çeflitli Avrupa ülkelerinde oldu¤u gibi yar›y›llar›n içine serpifltirilmesi, okul aile birliklerine, derslerin haftal›k saatlerini alt ve üst s›n›rlar içinde belirleme yetkisi verilmesi, belirli düzeydeki dershanelerin iki y›ll›k yüksekokula dönüflmelerine imkân tan›nmas›, devlet üniversitelerinde kamu kurum ve kurulufllar› temsilcilerinin kat›l›m›yla Mütevelli Heyet kurulmas› gibi somut çözüm önerileri bulacaks›n›z. NEW BOOKS LOIC WACQUANT, Ruh ve Beden: Acemi Bir Boksörün Defterleri [çeviren Nazl› Ökten] (‹stanbul: Bo¤aziçi Üniversitesi Yay›nevi, 2012), 275 ss. ISBN 978-605-423-884-2 Ruh ve Beden, Löic Wacquant’›n Chicago’nun siyahî gettolar›ndan Woodlawn’da yer alan bir boks salonu üzerine ald›¤› notlar ve de¤erlendirmelerden oluflan bir etnografi çal›flmas›d›r. Wacquant’›n araflt›rmas›n› ilginç k›lan ise kendisinin de bizzat bu kulüpte boks yaparak üzerinde çal›flt›¤› konuyu bedensel olarak da deneyimlemesidir. “Yolum Woodlawn boks salonuna tesadüfen düfltü. O s›ralar, ünlü Afrikal›-Amerikal› sosyolog William Julius Wilson’un daveti ve yak›n iflbirli¤iyle incelemeye giriflti¤im ama Güney Fransa’n›n küçük bir köyünde, orta s›n›f bir ailede büyüdü¤üm için en ufak pratik idrakine bile sahip olmad›¤›m siyah Amerikan gettosunun gündelik gerçekli¤ine yak›ndan temas edebilece¤im, dinleyebilece¤im ve bakabilece¤im bir gözlem noktas› ar›yordum. Aylar boyu yerel sahneyi gözlemleyebilmek için kendimi sokuflturabilece¤im bir yer arad›ktan sonra judo yapan Frans›z bir arkadafl, beni 63. Cadde’de, evimin iki blok ötesinde ama farkl› bir gezegendeki bir salona götürdü. Meraktan ve etrafta tak›l›p mahalledeki genç erkeklerle tan›flabilmenin kabul edilebilir tek yolu gibi göründü¤ünden hemen yaz›ld›m. ‹lk boks idman›mdan hemen sonra bir etnografik günlük tutmaya bafllad›m. Üç buçuk y›l boyunca giderek artan bir devaml›l›kla bu salona gelece¤im ve süreç içinde, günün konuflmalar›n›n, etkileflimlerinin ve olaylar›n›n ayr›nt›l› tasvirlerini her akflam saatlerce vecd içinde k⤛da dökerek iki bin üç yüz sayfa ham not toplayaca¤›m akl›m›n ucundan bile geçmezdi. “ Kitab›n temel amac› toplumsal faili toplumsal pratik ve bedenin kesiflti¤i noktada resmetmek; bir toplumsal grubun yatk›nl›klar sistemati¤inin nas›l flekillendi¤ini anlamaya çal›flmak. Bu kitapta, Wacquant, bir boksörün yetiflmesine dâhil olarak, onu günden güne flekillendiren ve harekete geçiren flu üç unsuru: bedenin, bireysel bilincin ve ortaklaflal›¤›n eflgüdümünü ayd›nlatarak hayat› ve insan toplumunu keflfe ç›k›yor. GEORGE WASHBURN, Fifty Years in Constantinople and Recollections of Robert College (‹stanbul: Bo¤aziçi Üniversitesi Yay›nevi, 2012), 274 ss. ISBN 978-605-423-868-2 This book has been written at the request of many friends of Robert College. It embodies a history of the College from its foundation to the close of its fortieth year, 1903. I have chosen to make it a record of personal recollections, because this seemed to be the only way in which I could write freely of events and personalities as they appeared to me at the time, without compromising the present administration of the College or making it responsible in any way for my opinions or actions. It has been my purpose to make it as far as possible a history of the College, but the picture of a college in Constantinople during these years could not be drawn without a background of incidents, personalities and events, such as would have no place in the story of a college in America. On the other hand, it did not seem wise to make the background more attractive than the picture, or even to set the latter in the frame of a detailed history of the Turkish Empire. The Introduction is a review of the events of the last fifty years which have led to the recent revolution in Constantinople. IAN WESTWEL, I. Dünya Savafl›: Resimli Harp Tarihi (‹stanbul: Türkiye ‹fl Bankas› Kültür Yay›nlar›, 2012), 256 ss. ISBN 978-605-360-496-9 Kitap, ‹tilaf devletleriyle (Britanya ‹mparatorlu¤u, Fransa, Rusya, S›rbistan, ‹talya, Romanya, Japonya, ABD) ‹ttifak devletlerini (Almanya, Avusturya-Macaristan, Osmanl› ‹mparatorluklar› ve Bulgaristan) karfl› karfl›ya getiren bu savafl›n hemen öncesinde Avrupa’daki durumu özetledikten sonra, y›l y›l fark- 145 146 YEN‹ K‹TAPLAR l› cephelerdeki durumu ve en önemli muharebeleri anlat›yor. Savafla yön veren taktiklerin, siper savafllar›n›n, denizdeki çat›flmalar›n yan› s›ra, kullan›lan temel silahlar hakk›nda teknik bilgilere, önemli komutanlar›n biyografilerine ve ak›llarda iz b›rakan olaylara da yer veriyor. Marne Muharebesi’nden Çanakkale Seferi’ne, Jutland Muharebesi’nden Filistin Cephesi’ne, çeflitli savafl alanlar›nda, foto¤raflar ve haritalar eflli¤inde ç›k›lan tarih yolculu¤unun sonunda da, Wilson ‹lkeleri’nden Milletler Cemiyeti’ne uzanan süreç özetleniyor. I. Dünya Savafl›’n›n ac›mas›z tarihi ve genifl kapsam›, befl yüzü aflk›n foto¤raf, savafl plan› ve haritayla birlikte bütün ayr›nt›lar›yla aktar›l›yor. GEOFFREY WOOTTEN, Waterloo 1815 [çeviren M. Okan Do¤an] (‹stanbul: Türkiye ‹fl Bankas› Kültür Yay›nlar›, 2012), 112 ss. ISBN 978-605-360-750-2 Tarihin en büyük savafllar›n›n ayr›nt›l› dökümleri, çarp›flan kuvvetlerin komuta stratejileri, muharebe taktikleri, askerî harekâtlar›n dü¤üm noktalar›. Üç komutan: Napolyon, Wellington ve Blücher; Avrupa’n›n kaderini çizen “Yüz Gün;” 20 y›l süren Frans›z Devrim Savafllar›’n›n son perdesi ve Napolyon efsanesinin kare nizam›ndaki k›rm›z› ceketlilere çarparak sona erifli. Uzun 19. yüzy›l› bafllatan Frans›z Devrimi’ne ve devrimin k›l›c› Napolyon Bonapart’›n destan›na son noktay›, 18 Haziran 1815 günü günümüz Belçika’s›ndaki Waterloo ovas›nda vuku bulan muazzam muharebe koydu. Tarihin kesin sonuçlu muharebeleri aras›nda özel bir yer iflgal eden Waterloo’da Avrupa’n›n en büyük iki baflkumandan›, Napolyon Bonapart ile Wellington Dükü Arthur Wellesley karfl› karfl›ya geldi ve tüm gün devam eden müthifl çarp›flma neticesinde Avrupa haritas› yeni bafltan çizildi. Elinizde tuttu¤unuz bu eserde sadece 18 Haziran’da gerçekleflen olaylar› de¤il, QuatreBras, Ligny ve Wavre çarp›flmalar› dâhil tüm Yüz Gün seferi harekât›n› dünyadaki say›l› Napolyon Devri uzmanlar›ndan biri olan Geoffrey Wootten’›n sürükleyici anlat›m›yla okuyacak; Wellington’un ömrümdeki en k›l pay› ifl diye anlatt›¤› bu kader savafl›n› kritik anlar› tasvir eden üç boyutlu haritalar ve resimlerle tekrar yaflayacaks›n›z. NURHAN YENTÜRK, STK’lar için Engellilere Yönelik Harcamalar› ‹zleme K›lavuzu (‹stanbul: Bilgi Üniversitesi Yay›nlar›, 2012), 60 ss. ISBN 978-605-399-258-5 Bu k›lavuzun amac› engellilere yönelik kamu harcamalar›n›n ve bu harcamalar›n aktar›ld›¤› hizmetlerin nitelik ve etkinli¤inin STK’lar taraf›ndan izlenmesine katk›da bulunmakt›r. Bu çal›flma ile engellilere yönelik çal›flan hak temelli STK’lar› harcamalar›n niceli¤i ve niteli¤ine dair bilgilerle destekleyerek ve STK’lar›n bu harcamalarla ilgili kamu kurumlar›n›n planlar›na eriflimini kolaylaflt›rarak, STKlar› savunuculuk çal›flmalar› aç›s›ndan güçlendirebilece¤imizi umuyoruz. NURHAN YENTÜRK, STK’lar ‹çin Sosyal Koruma Harcamalar›n› ‹zleme K›lavuzu (‹stanbul: Bilgi Üniversitesi Yay›nlar›, 2012), 69 ss. ISBN 978-605-399-245-5 Bu çal›flman›n amac› Sivil Toplum Kurulufllar›’n›n kamunun sosyal koruma harcamalar›n› izleyebilmeleri için bir yöntem sunmakt›r. Çal›flman›n birinci bölümünde çal›flman›n kapsam› ve yönteminin aç›klanabilmesi için ESSPROS yöntemi ayr›nt›l› olarak ele al›nm›flt›r. ‹kinci bölümde, ESSPROS yöntemine göre sosyal koruma harcamas› olarak kabul edilen harcamalar› yapan kamu kurumlar›n›n yapt›¤› sosyal koruma harcamalar›n›n niteli¤i ve miktarlar› ayr›nt›l› olarak incelenmifltir. ‹kinci bölümde amaç harcamalar›n izini sürmektir. Üçüncü bölümde, elde edilen toplam sosyal koruma harcamalar›n›n y›llar itibariy- NEW BOOKS le gelifliminin de¤erlendirilmesi yap›lmaktad›r. Bunun için harcamalar›n GSYH’ye oranlar› hesaplanarak çeflitli karfl›laflt›rmalara yer verilmifl ve uluslararas› karfl›laflt›rmalar yap›lm›flt›r. Dördüncü bölümde sonuç ve önerilere yer verilmifltir. K›lavuz sonunda çeflitli aç›klay›c› ekler yer almaktad›r. GÜLTEK‹N YILDIZ, Mapusane (‹stanbul: Kitabevi Yay›nlar›, 2012), 530 ss. ISBN 978-605-539-764-7 Günümüz insan› için hapis cezas› ve bu cezan›n infaz edildi¤i hapishane, sanki çok eski ça¤lardan beri hep var olagelmifl tarihsiz bir kurumdur. Oysa sadece iki buçuk as›r geriye gidildi¤inde, dünyan›n hiçbir yerinde bugünkü manada bir hapishaneye rastlanmaz. Tarih boyunca esirler, zanl›lar, suçlular ve siyasî mahpuslar›n kapat›ld›¤› her mekân›, günümüzdeki manas›nda hapishane olarak adland›rmak, hapishane ve mahbes aras›ndaki fark› göz ard› etmek demektir. Mahbes ve hapishane, farkl› dünya tasavvurlar› ve toplum düzenlerinin farkl› tezahürleridir. Kadim dünyada zanl›, mahkûm ya da esirin kapat›ld›¤› saray, kale, hisar, kule, tersane ya da çeflitli devlet görevlilerinin konutlar› birer mahbesti. Fakat bunlar›n hiçbiri sadece suçlular› ve tutuklular› cezaland›rmak ve dönüfltürmek için tesis edilmifl müstakil birer hapishane de¤ildi. Tanzimat ile bafllayan idarî yeniden yap›lanma ve bürokratik merkeziyetçilik politikalar›n›n bir ürünü de hapishaneydi. Ülke içindeki cezaland›rma pratiklerini tek tiplefltirmek ve standartlaflt›rmak isteyen Osmanl› idarecileri için hapishane, hem daha insani bir ceza arac› hem de Avrupa kaynakl› d›fl bask›lara karfl› kullan›labilecek önemli bir medeniyet sembolü idi. Osmanl› Devletinin yeni imaj›na uymad›¤› düflünülen kadim zindanlar ve mahbesler bir bir kapat›l›rken, bunlar›n yerini eldeki k›t kaynaklarla yap›lmaya çal›fl›lan irili ufakl› hapishaneler almaktayd›. Bürokrasinin hapishane reformu olarak adland›rd›¤› bu süreç, çok geçmeden bir hapishane problemini beraberinde getirdi. Pek çok mahpus daha muhakemeleri yap›lamadan salg›n hastal›klara kurban olurken, siyasî suçlular›n da hapishane müdavimleri aras›na girmesi ile Avrupal› büyük devletlerin diplomatik bask›lar› artt›. Anglo-Amerikan Püritanizminin bir icad› olarak do¤an modern hapishane kurumu, dünyan›n hemen her yerinde oldu¤u gibi Osmanl› co¤rafyas›nda da, yar›m yüzy›l içinde büyük bir hayal k›r›kl›¤›na dönüfltü. EGEMEN YILGÜR, Niflantafl› Teneke Mahallesi: Teneke Mahalle Yoksullu¤undan Orta S›n›f Yerleflimine (‹stanbul: ‹letiflim Yay›nlar›, 2012), 216 ss. ISBN 978-975-051-102-8 Egemen Y›lgür, etnik ve sosyal yap›s›n› 1950’lere kadar muhafaza eden mahalle sakinleriyle yapt›¤› görüflmeleri temel alarak, mahallenin farkl› etnik gruplar›na dönük önyarg›lara, 1950 sonras›ndaki göçle karmafl›klaflan nüfus yap›s›na, yoksullu¤un etnik ayr›mlar› ortadan kald›ran birlefltirici etkisine dair çarp›c› bir tablo sunuyor. Y›lgür’ün yapt›¤› araflt›rma mand›rac›l›k, bostanc›l›k, arabac›l›k, hurdac›l›k, leblebicilik, dü¤ün müzisyenli¤i, sepetçilik, kalayc›l›k, kürdanc›l›k, ölü y›kay›c›l›k, flerbetçilik, karaborsa bilet sat›fl›, yanm›fl kömür toplama, yo¤urtçuluk, iple difl çekme, seyyar berberlik, kurflunculuk, halk hekimli¤i gibi enformel sektörden ifller ya da fabrika iflçili¤i yapan mahalle sakinlerinin kendine özgü yoksulluk biçimini, yani teneke mahalle yoksullu¤unu farkl› yönleriyle ele al›yor. HASAN FAT‹H YILMAZ, 16. Yüzy›l Osmanl› Ekonomisinde Piyasa’n›n Karfl›t› Pazar (‹stanbul: Ötüken Neflriyat, 2012), 190 ss. ISBN 978-975-437-905-1 Birçok tarihçinin, Osmanl› ‹mparatorlu¤u’nu incelmifl Bat› standartlar›na göre baya¤› ve ayk›r› bulma e¤ilimi, kuflkusuz Osmanl› uygarl›¤›n›n ince ayr›mlar› yan›nda, bu uygarl›kla Avrupa’n›n geri kalan 147 148 YEN‹ K‹TAPLAR bölgeleri aras›ndaki ortak ö¤eleri karanl›kta b›rakm›flt›r. Gerçe¤e ulaflmay› hedef edinen tarih araflt›rmalar›, do¤ru suallerle ifle bafllamak zorundad›r. “Osmanl› Devleti idarecileri XVII. yüzy›lda neden bat›ya yönelmediler? Ya da Osmanl› Devleti niçin kapitalist sisteme daha önceki bir dönemde dâhil olmad›?” gibi bugünden geçmifli yarg›layan mutlakç› sorularda ciddi bir yöntem problemi vard›r. Bu tür suallerle bafllayan tarih araflt›rmalar›n›n tarihi olguyu anlaml› bir bütün içinde ortaya koyabilmeleri çok güçtür. Do¤ru suallerle ifle bafllamak. Bu kitap; do¤ru suallerle 16. yüzy›lda Osmanl› ekonomisinde “Piyasa”n›n karfl›t› “Pazar”› incelemek ve ancak do¤ru suallerin bizi Osmanl›’ya dair araflt›rmalar için özgün ve Osmanl›’y› anlamaya mümkün k›lacak bir metoda ulaflt›rabilece¤ini vurgulamak üzere ortaya ç›km›flt›r. HAKAN YILMAZ ve EMRE ERDO⁄AN, ”Bizi Yanl›fl Tan›yorlar”: Avrupal›lar›n Türkiye ve Türkler Hakk›ndaki Alg›lar› (‹stanbul: Bilgi Üniversitesi Yay›nlar›, 2012), 180 ss. ISBN 978-605-399-259-2 Türkiye ile Avrupa Birli¤i aras›ndaki uzun süreli niflanl›l›k sürecinde; ülkemizin tam üyeli¤ine karfl› olan Avrupal› politikac›lar›n öne sürdükleri en önemli neden Türkiye ve Türklerin Avrupa kamuoylar›nca sevilmemesi oldu. Avrupal› politikac›lar y›llarca Türkiye’ye hay›r demenin bedellerini azaltabilmek amac›yla bu argüman› s›k s›k kulland›. Buna karfl›l›k, Avrupa kamuoyunun kayda de¤er bölümünün Türkiye’nin Avrupa Birli¤ine tam üyeli¤ine karfl› oldu¤u bilinse de; bugüne kadar bu muhalefetin nedeninin Türkiye’nin ve Türklerin sevilmemesi oldu¤unu gösteren herhangi bir saha çal›flmas› yap›lmam›flt›. Bunun ötesinde, 50 y›ll›k yolculuk sürecinde, Avrupal›lar›n Türkiye ve Türkler hakk›ndaki alg›lar›n› ölçmeyi amaçlayan kapsaml› bir araflt›rma çal›flmas› da gerçekleflmedi. Her fley, Avrupa Birli¤i’nin bir elin parmaklar›n› geçmeyecek say›daki s›n›rl› çabalar›na ba¤l› k›l›nd›. Dolay›s›yla, bugün de Avrupal› politikac›lar›n söyleminde aç aslan ifllevi gören kamuoylar›n›n ne düflündükleri bilinmemekte ve sadece izlenimsel de¤erlendirmeler yap›lmaktad›r. YAVUZ YÖRÜKO⁄LU, Orta Yafl: El Kitab› ve Genç Kalman›n S›rlar› (Ankara: Bilgi Yay›nevi, 2012), 295 ss. ISBN 978-975-220-439-3 65 yafl›nda tenis oynamak ile koroner bypass ameliyat› olmak aras›ndaki fark› yaflam tarz›n›z belirler! Yavuz Yörüko¤lu, bu kitapta “Orta Yafl”›n ne oldu¤unu, bizi nelerin bekledi¤ini, orta yaflta görülen durumlarla nas›l bafla ç›kabilece¤imizi, nas›l önleyebilece¤imizi ve nas›l tedavi edebilece¤imizi anlat›yor: “Yaz›lar›m› yazarken gereksiz bilimsel detaylardan ve deyimlerden kaç›nmaya çal›flt›m. Amac›m kimseye ne kadar bilgili oldu¤umu göstermek veya ders vermek de¤il; orta yafl döneminde gündeme gelen önemli konular› ana hatlar›yla gözden geçirmek, hastal›klar›n, tedavilerin ve sa¤l›kl› yaflam›n basit mant›¤›n› benim perspektifimden sizlere aktarmakt›r.” diyen Yörüko¤lu ekliyor: “Orta Yafl; kimsenin gelmek istemedi¤i ama bir kez gelince de ayr›lmak istemedi¤i bir zaman dilimi! Unutmay›n, bugün sa¤l›¤›na zaman ay›rmayanlar ileride o zaman› hastal›klar›na ay›racaklard›r. ‹nan›n “taksimetreyi” yavafllatmak ve hatta geriye çevirmek mümkün!” Bu kitap, isteyenler için çok önemli bilgiler ve mesajlar veren, yaflam de¤ifltirebilecek tarzda bir kaynak. BU SAYIYA KATKIDA BULUNANLAR CONTRIBUTORS TO THE CURRENT ISSUE OF THE JOURNAL Selen AKAN lisans derecesini Bilkent Üniversitesi, ‹ktisat Bölümü’nden ald›. Çeflitli sektörlerde edindi¤i ifl deneyimi sonras›nda 2012 y›l›nda ‹stanbul Bilgi Üniversitesinde Uluslararas› ‹liflkiler Yüksek Lisans Program›na bafllad›. Halen yüksek lisans e¤itimine devam etmektedir. Akademik ilgi alanlar› aras›nda Ortado¤u ve Türkiye siyaseti bulunmaktad›r. Selen AKAN received her B.A. degree from Bilkent University, Department of Economics. After gaining experience in several sectors, she is currently an M.A. student in International Relations Department at Istanbul Bilgi University. Her academic interests include Middle Eastern and Turkish Politics. Doç. Dr. H. Nejat BASIM, Baflkent Üniversitesi ‹ktisadi ve ‹dari Bilimler Fakültesi ‹flletme Bölümü ö¤retim üyesidir. H. Nejat Bas›m’›n akademik ilgi ve yönelim alanlar› Örgütsel Davran›fl ve ‹nsan Kaynaklar› Yönetimi olup, bu alanlar›n kapsam›ndaki konularda çeflitli yay›nlar› bulunmaktad›r. H. Nejat BASIM, Ph.D., is currently an associate professor of management in Baflkent University, Faculty of Economic and Administrative Sciences, Department of Management. His research areas cover topics related to Organizational Behavior and Human Resources Management and he has several academic studies on these issues. Memduh BE⁄EN‹RBAfi, halen Kara Harp Okulu ‹flletme Bölüm Baflkanl›¤›nda ö¤retim görevlisi olarak çal›flmaktad›r. Lisans diplomas›n› Sistem Mühendisi olarak Kara Harp Okulundan 1996 y›l›nda alm›flt›r. Harp Okulu Savunma Bilimleri Enstitüsü Teknoloji Yönetimi alan›nda 2004 y›l›nda yüksek lisans›n› tamamlam›flt›r. Yine doktora derecesini Harp Okulu Savunma Bilimleri Enstitüsü Savunma Yönetimi (Örgütsel Davran›fl) Ana Bilim dal›nda 2013 y›l›nda tamamlayarak alm›flt›r. Çal›flma alanlar› aras›nda tükenmifllik, örgütsel vatandafll›k davran›fl›, duygusal emek, kiflilik ve örgütsel performans gibi temalar yer almaktad›r. Memduh BE⁄EN‹RBAfi, is a lecturer in Turkish Military Academy, Department of Management. Begenirbafl received his B.S. degree from Turkish Military Academy, Systems Engineering in 1996. He has graduated from Technology Management, Military Academy Defense Sciences Institute in 2004. Begenirbafl has also received his PhD from Defense Management (Organizational Behavior- Military Academy Defense Sciences Institute) in 2013. His research interests include burnout, organizational citizenship behavior, emotional labor, personality and organizational performance. Burç ‹dem D‹NÇEL, ‹stanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Ça¤dafl Yunan Dili ve Edebiyat› Bölümü ile Tiyatro Elefltirmenli¤i ve Dramaturji Bölümünden mezun olmufltur. Halen, yüksek lisans›n› tamamlad›¤› Bo¤aziçi Üniversitesi Çeviribilim Bölümü’nde doktora e¤itimini sürdürmektedir. Çeflitli dergilerde Tiyatro ve Çeviribilim alan›nda yazd›¤› birçok makalesi bulunan Dinçel, yirminci yüzy›l tiyatrosu ve tiyatro ak›mlar› üzerine de dersler vermifltir. Loula Anagnostaki’nin ilk üç oyununu (Geceyi Geçirme, fiehir, Resmi Geçit), Somerset W. Maugham’›n Hizmetlerin Karfl›l›¤›’n›, George Steiner’›n Tragedyan›n Ölümü’nü, Çankaya University Journal of Humanities and Social Sciences, 10/1 (May›s 2013), ss.149–152. © Çankaya Üniversitesi ISSN 1309-6761 Printed in Turkey 150 BU SAYIYA KATKIDA BULUNANLAR Jonathan Lethem’›n Yaln›zl›k Kalesi’ni, Michael Taussig’in Walter Benjamin’in Mezar›’n› ve Philip Roth’un Hayalet Yazar’›n› Türkçe’ye çeviren Dinçel, ayn› zamanda Mimesis Tiyatro/Çeviri Araflt›rma Dergisi’nin yay›n kurulu üyesidir. Last Tape on Stage in Translation: Unwinding Beckett’s Spool in Turkey bafll›kl› incelemenin de yazar›d›r. Burç ‹dem D‹NÇEL is undertaking a PhD in Translation Studies at Bo¤aziçi University, where he received his MA. He also holds BA degrees in Modern Greek Literature and Theatre Criticism and Dramaturgy from Istanbul University. He has published extensively on Theatre and Translation Studies in various academic journals and gave lectures on twentieth century theatre and theatre movements. As a translator, he translated the first three plays (H Dianuxtereush, H Poli, H Parelash) of the Greek playwright Loula Anagnostaki, For Services Rendered by Somerset W. Maugham, The Death of Tragedy by George Steiner, The Fortress of Solitude by Jonathan Lethem, Walter Benjamin’s Grave by Michael Taussig, and The Ghost Writer by Philip Roth into Turkish. Apart from being a member of the editorial board of the theatre/translation journal Mimesis, he is also the author of Last Tape on Stage in Translation: Unwinding Beckett’s Spool in Turkey. Ozanser U⁄URLU 1975 y›l›nda Turhal’da do¤du. Orta Do¤u Teknik Üniversitesi, Psikoloji Bölümü’nü bitirdi. Yüksek lisans ve doktora e¤itimini Ankara Üniversitesi, Psikoloji Bölümü’nde tamamlad›. Gençlerbirli¤i ve Vestel Manisaspor futbol kulüplerinde ve Türkiye Futbol Federasyonu’nda Teknik Direktör Ersun Yanal ile birlikte Psikolog olarak görev yapt›. Çeflitli gazetelerde ve dergilerde köfle yaz›lar› yazd›.Toplumsal cinsiyeti konu alan kitaplar yay›nlad›. TRT Ankara Radyosu’nda ve Radyo ODTÜ’de programlar yapt›. Tecrübelerini ve bilgi birikimini daha fazla insana aktarma çabas›yla ç›kt›¤› yolculukta pek çok devlet kurumunda, özel sektörün önde gelen kurulufllar›nda ve üniversitelerde e¤itimler verdi, seminerler gerçekleflltirdi. Halen Çankaya Üniversitesi, Psikoloji Bölümü’nde ö¤retim üyesi olarak görev yapmaktad›r. Mutluluk, performans ve motivasyon konular› üzerine çal›flmaktad›r. Ozanser U⁄RLU was born in Turhal in 1975. After graduating from the Department of Psychology at Middle East Technical University, he graduated from Ankara University with his Master’s degree and doctoral degree in Social Psychology. He worked as a psychologist in Gençlerbirli¤i and Vestel Manisaspor football clubs. He also worked with football director Ersun Yanal at the Turkish Football Federation. He wrote columns for several newspapers and magazines. He published books about gender. He made radio programs at TRT Ankara Radio and Radio METU. In order to share his experiences and knowledge with other people he gave lectures and seminars at several governmental institutions, private sector organizations and universities. Currently, he is working at Çankaya University as an assistant professor. He works on the topics of happiness, performance and motivation. Gamze SABANCI, ‹stanbul Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi ‹ngiliz Dili ve Edebiyat› Bölümünden 2001 y›l›nda mezun olmufl, yüksek lisans›n› ve doktoras›n› ‹ngiltere’de Liverpool Üniversitesinde tamamlam›flt›r. Doktora tezi “Both Can Be Done: The Conflicts and Contradictions in Charlotte Perkins Gilman’s Short Stories” 2010 y›l›nda Edwin Mellen Bas›mevi taraf›ndan yay›nlanm›st›r. Kad›n çal›flmalar›, edebi türler ve cinsiyet iliflkisi, k›sa öykü ve Az›nl›k edebiyat› alanlar›nda çal›flmalar› bulunan Gamze Sabanc› flu an Haliç Üniversitesi Amerikan Kültürü ve Edebiyat› bölümünde ö¤retim üyesi olarak görev yapmaktad›r. Gamze SABANCI is an Assistant Professor in the Department of American Culture and Literature at Halic University, specializing in Feminist Movement in the 19th and Early 20th century English and American CONTRIBUTORS TO THE CURRENT ISSUE OF THE JOURNAL Literature, gender and genre, short stories, inter-disciplinary possibilities in reading and minority representations in literature. Dr. Sabanc› graduated from ‹stanbul University, the Department of English Language and Literature in 2001 and received her MA and Ph.D. from English Literature Department of the University of Liverpool. Her Ph.D. dissertation entitled “Both Can Be Done: The Conflicts and Contradictions in Charlotte Perkins Gilman’s Short Stories” has been published under the title “Charlotte Perkins Gilman’s Short Stories as Social Criticism: Conflicts and Contradictions in a Nineteenth Century Auhor” by The Edwin Mellen Press in 2010. Krystof KOTHBAUER sosyoloji ve uluslararas› iliflkiler dallar›ndaki lisans e¤itimini Masaryk Üniversitesi’nde (Brno, Çek Cumhuriyeti) tamamlad›. Halen ayn› üniversitenin Uluslararas› ‹liflkiler ve Avrupa Etüdleri Bölümü’nde yüksek lisans ö¤rencisidir. Negev, Ben-Gurion Universitesin’de (‹srail) ve ‹stanbul Bilgi Üniversitesi’nde konuk ö¤renci olarak bulunmufltur. Akademik ilgileri din ve siyaset iliflkileri, ça¤dafl Orta Do¤u ve ‹slami köktendincili¤e odaklanmaktad›r. Krystof KOTHBAUER received his bachelor’s degree in Sociology and International Relations from Masaryk University in Brno, Czech Republic. He is currently a graduate student at Department of International Relations and European Studies at the same university. He completed study visits at BenGurion University of the Negev in Be’er Sheva, Israel and at Istanbul Bilgi University, Turkey. His research interests focus on the relation between religion and politics, contemporary Middle East and Islamic fundamentalism. Ezgi KÖRO⁄LU lisans derecesini 2012 y›l›nda Kadir Has Üniversitesi Uluslararas› ‹liflkiler Bölümünden ikincilik derecesiyle ald›. Halen ‹stanbul Bilgi Üniversitesi Uluslararas› ‹liflkiler Bölümünde yüksek lisans ö¤renimine devam etmektedir. Akademik ilgi alanlar› aras›nda milliyetçilik, siyaset teorisi, entelektüel tarih ve tarihsel sosyoloji bulunmaktad›r. Ezgi KÖRO⁄LU received her B.A. degree from Kadir Has University, Department of International Relations as the second student in 2012. At the time being, she is a student of M.A. in Istanbul Bilgi University, at the Department of International Relations. Her academic interests include nationalism, political theory, intellectual history and historical sociology. Tahir NAK‹P Marmara Üniversitesi Tarih Bölümü’nden 2002 y›l›nda mezun oldu. 2006 y›l›nda Marmara Universitesi Türkiyat Araflt›rmalar› Enstitüsü’nde “Geç Dönem Osmanl› Devleti’nde Tarih-i Umumiler” bafll›kl› tezi ile yüksek lisans e¤itimini tamamlam›flt›r. Kanada’da The King’s University College’da Politika, Tarih, Ekonomi Bölümü’nde ö¤rencidir. Tahir Nakip’in ilgilendi¤i konular Osmanl› tarih yaz›c›l›¤›, Dünya tarihi yaz›c›l›¤›, avrupa merkezcilik, çok kültürlülük, Kanada tarihi ve politikasidir. Tahir NAK‹P graduated from History Department of Marmara University in 2002. He completed his MA in Institute of Turkic Studies in Marmara University in 2006 with his thesis titled “Universal Histories in the late Ottoman period.” Also, he is a student at Politics, History, Economics Department of The King’s University College in Canada. His research interests include Ottoman historiography, Eurocentrism in world history writing, multiculturalism, Canadian history and politics. 151 152 BU SAYIYA KATKIDA BULUNANLAR Berke ZAMANTILI lisans derecesini 2011 y›l›nda Marmara Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararas› ‹liflkiler Bölümü’nden ald›. ‹stanbul Bilgi Üniversitesi Uluslararas› ‹liflkiler Yüksek Lisans Program›’nda yüksek lisans ö¤renimine halen devam etmektedir. Berke ZAMANTILI received his B.A. degree from Marmara University, Department of Political Science and International Relations in 2011. He is currently studying for a Masters in International Relations Department at Istanbul Bilgi University.