İSİPAB Dördüncü Müslüman Kadın Parlamenterler Konferansı Raporu’nun Sunumu Sayın Başkan, Değerli Meclis Başkanları, Değerli Katılımcılar, Dördüncü Müslüman Kadın Parlamenterler Konferansı Raporu’nu sunmak üzere söz almış bulunmaktayım. Konferansta üç ana başlık altında önemli görüş alışverişlerinde bulunulmuş ve önemli kararlar alınmıştır. Bu bağlamda ifade etmek isterim ki; 4. Müslüman Kadın Parlamenterler Konferansı iyi uygulamaların ve deneyimlerin paylaşılması açısından oldukça verimli geçmiştir. Üçüncü Müslüman Kadın Parlamenterler Konferansı Başkanı Lale Eftekhari kısa bir açılış konuşması yapmıştır. Eftekhari, konuşmasında İslam İş Birliği Teşkilatı üye ülkelerinin parlamentoları arasındaki iş birliğinin ve istişarenin önemini vurgulamıştır. Konuşmasının ardından, Türkiye Büyük Millet Meclisi Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu Başkanı Sayın İlknur İnceöz, İSİPAB Dördüncü Müslüman Kadın Parlamenterler Konferansı Başkanlığını devralmıştır. İlknur İnceöz, Konferans Başkanı olarak yaptığı konuşmada; Türkiye’nin kadın erkek fırsat eşitliğinin sağlanması, ailenin korunması ve kadının statüsünün yükseltilmesi alanlarında son yıllarda ciddi reformlar yaptığını; bu sebeple İslam İş Birliği Teşkilatının son yıllarda bu konular atfettiği önemden ve attığı adımlardan memnuniyet duyduğunu dile getirmiştir. Devamla, Sayın İnceöz, toplumsal cinsiyete dayalı ayrımcılık, kadına karşı şiddet, kız çocuklarının eğitimi, kadın istihdamı ve ailenin korunması konularında Türkiye’nin yaptığı düzenlemeler ile kaydettiği gelişmelerden bahsetmiştir. Bu gelişmeler çerçevesinde başta Anayasa olmak üzere önemli yasal düzenlemelerin gerçekleştirilmiş olduğundan bahsetmiştir. Bununla beraber, kadın erkek fırsat eşitliğinin sağlanmasının kurumsal mekanizmalar ile desteklenmesi çerçevesinde 2009 yılından bu yana Meclis’te Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonunun önemli çalışmalar yaptığını ifade etmiştir. Sayın İnceöz, bu alanlarda uluslararası iş birliğinin ve ülkelerin birbirlerinin deneyimlerinden faydalanmalarının öneminin altını çizmiştir. Buradan hareketle, Müslüman coğrafyasında, bilhassa Filistin’de, yaşanan çatışmalardan dolayı kadınların yaşadıkları mağduriyet ve maruz kaldıkları her türlü şiddetin de uluslararası iş birliği ve İslam ülkelerinin dayanışması ile giderilebileceğini ifade etmiştir. Özellikle kadınların, bu çatışmaların çözümünde ve barış süreçlerinde daha fazla yer alması gerektiğini; bunun ortaya çıkan ahlaki boşluğu gidereceğini ve çatışma alanlarındaki şiddet mağduru kadınların sorunlarını gidermede yardımcı olacağını vurgulamıştır. Sayın İnceöz ayrıca, İsrail’ib Filistin’de masum sivillere yönelik gerçekleştirdiği saldıraları kınamışlardır. Son olarak Müslüman ülkelerle bu alanlarda iş birliği yapmak konusunda her zaman istekli olduklarını dile getirmiştir. Öte yandan, Suriye’deki çatışmaların etkilerinden bahseden Sayın İNCEÖZ, Türkiye’nin yaklaşık iki milyon Suriyeliye ev sahipliği yaptığını, Türkiye’nin bu sığınmacıları ağırlamak için şu ana kadar yaklaşık 5 milyar dolar bir harcamada bulunduğunu, misafir Suriyeli kadın ve çocukların şiddet ve türlerinden korunması amacıyla Afet ve Acil Yardım Başkanlığını tarafından önemli çalışmaların yürütüldüğünü ifade etmiştir. Sayın İnceöz bununla beraber, Peygamber efendimize yapılan çirkin hakareti kınadıklarını ifade ederek, ifade özgürlüğü maskesi altında kutsal değerlere hakaret edilemeyeceğini ve bunun özgürlükler kapsamında değerlendirilemeyeceğini belirtmiştir. Ayrıca, İslam karşıtı eylemler ile Müslüman ülkelere ve Müslümanlara karşı İslamofobi oluşturulmasının istendiğini, İslam’ın şiddet ve terörle bir arada düşünülemeyeceğini ve Müslüman Kadın Parlamenterler olarak bu durum karşısında sessiz kalınmaması, sesin yükseltilmesi ve tepki gösterilmesi gerektiğini dile getirmiştir. - Konferans Başkanlık Divanı üyelerinin seçimi kapsamında Konferans Başkan Yardımcılığına Afrika Grubu’ndan Kamerun temsilcisi, Arap Grubu’ndan ise Irak temsilcisi seçilmişlerdir. Konferans Gündemi değişiklik olmadan kabulünün ardından - İSİPAB Genel Sekreteri Prof. Dr. Sayın Mahmud Erol Kılıç bir konuşma yapmıştır. Sayın KILIÇ’ın konuşmasının ardından ise Üçüncü Müslüman Kadın Parlamenterler Konferansı Başkanı Lale Eftekhari, Üçüncü Konferansın raporunun sunumunu gerçekleştirmiştir. Eftekhari, İslam ve toplumun hedefleri için kadın ve erkeğin her hâlde birbirlerine destek olması gerektiğini belirtmiş; kadına karşı şiddetin ve erkek egemenliğinin İslam dininden kaynaklanmadığını belirterek toplum hayatının dinimize göre düzenlenmesi hâlinde bunların olmayacağını ifade etmiştir. - Konferans Gündem maddeleri kapsamında ise Başkanlık Divanı üyeleri dışında sırasıyla Bangladeş, Afganistan, Ürdün, Sudan, Uganda, Senegal, Pakistan, Endonezya, Azerbaycan, Mali, Afganistan, Çad, Filistin, Moritanya ve Kamerun olmak üzere toplam 17 ülkenin temsilcileri ile Arap Parlamentosu Başkan Yardımcısı söz almıştır. Konferansta dile getirilen başlıca hususlar şunlardır: Kadın-erkek eşitliğini destekleyen bir duruş gösterilmelidir. Müslüman kimliği korunarak kadın hakları alanında yaşanan sorunlar çözülmelidir. Kadına karşı şiddet ve Hazreti Peygamberimize yönelik karalamalar kınanmış ve bu konuda bir deklarasyon yayınlanması gerekliliği ifade edilmiştir. Kadının hayatın her alanındaki etkinliğinin artması için ortak stratejiler üzerinde çalışılmalıdır. Sudan Parlamentosunun ilgili komisyonu, kadınların çatışma çözümlerindeki rolüne ilişkin ayrıntılı bir çalışma yapmış, ayrıca mülteci kadınların durumunu incelemiştir. Komisyonun bu çalışmaları ülke için büyük yankı uyandırmıştır. Kadınların şiddetten korunması için mevzuat şarttır. Ancak mevzuatın uygulanmasının da izlenmesi gerekir. Ayrıca, yoksulluk yüzünden kadınlar, insan kaçakçılığının mağduru olmaktadır. Senegal Parlamentosunda 150 milletvekilinin 64 tanesi kadındır. Yerel yönetimlerde ise kadınların oranı yüzde elliye ulaşmaktadır. Senegal, kadın hakları ve kadın erkek eşitliği için iki eylem planı ve bir ulusal strateji hazırlamıştır. Bu süreçte, on sekiz yaşın altında evlilikler yasaklanmış, kadınların miras hakkında iyileştirmeler yapılmış ve her türlü cinsel şiddet, suç kapsamına alınmıştır. Filistinli kadın ve çocukların çatışma ve savaştan dolayı yaşadıkları mağduriyet için İSİPAB harekete geçmeli ve söz konusu kadın ve çocukların kurtarılması için çağrı yapmalıdır. Türkiye temsilcisi tarafından dile getirilen hususlar ise şu şekildedir: Yaklaşık otuz yıldır terörle mücadele veren ülkelerden biri olan Türkiye’nin terörün sonlandırılması için başlattığı çözüm sürecinde en önemli rolün evlat acısı çeken kadınlar tarafından oynanmıştır. Suriye’deki iç savaş ve çatışmalardan ötürü Türkiye’ye sığınanların yüzde seksen beşi kadın ve çocuktur. Suriyeli kadın ve çocukların sorunları ve onların şiddet ve türlerinden korunmasına yönelik önemli çalışmalar yürütülmektedir. Birleşmiş Milletlerin de desteğiyle yürütülen Cinsiyete Dayalı Şiddetle Mücadele ve Müdahale İnsani Yardım Programıyla, Suriyeli kadınların şiddete ve zorla evliliklere maruz kalmasının önüne geçilmesi amaçlanmaktadır. Özellikle sığınmacıların kaldığı kamplarda, şiddet ve zorla evlilikler hakkında bilgilendirme ve farkındalık eğitimleri yapılmakta, şiddet ve zorla evlendirme konuları yakından takip edilmektedir. Türkiye’de Başbakan Sayın Ahmet Davutoğlu tarafından Aile ve Dinamik Nüfusun korunması adlı 66 maddeden oluşan bir paket açıklanmış ve bu paket kadınların çalışma hayatında daha çok yer alması için önemlidir. Türkiye bu konuda diğer ülkelere bu projede rehberlik edecektir. Terörizme karşı toplu mücadele verilmelidir. Özellikle mağdur olan kadınlar için sağlık hizmetlerinin sağlanması için daha çok çalışılmalıdır. Kadınların karar alma mekanizmalarında temsilinin artırılmasında kota uygulaması anahtar roldedir. Mali’de de kota uygulaması mevcuttur. Çad, Afrika’daki pek çok çatışma bölgesinin ortasında kalmış durumdadır. Bu sebeple, çatışma hâllerinde kadınların maruz kaldığı şiddet ile diğer cinsel suçlarla mücadeleyi önemsemektedir. Ayrıca, Müslüman coğrafyasında mevcut olan toplumsal cinsiyete dayalı ayrımcılık, İslam’ın yanlış yorumlanmasından kaynaklanmaktadır. Esasında İslam, kadın ve erkeklere eşit haklar tanımaktadır. Filistinli kadınların İsrail’le yaşanan son savaş sonrası durumları paylaşılmıştır. 100.00 aile evlerini kaybederek yerlerinden edilmiştir. Ayrıca, kamplar da İsrail tarafından bombalanmıştır. Filistin’in ihtiyacı olan şey, yardımdan ziyade Filistin’i destekleyen siyasi bir duruştur. Önceki konferanslarda kabul edilen karar tasarıları ile tavsiyelerin ne kadar hayata geçtiği izlenmelidir. Kadın parlamenterler daha fazla bir araya gelmeli ve iletişim kanalları geliştirilmelidir. Kamerun’da kadına yönelik şiddetin önlenmesi hususunda ilerleme kaydedilmesine rağmen terörizm ciddi bir tehdit olmaya devam etmektedir. Boko Haram terör örgütü, bu anlamda en ciddi tehlikeyi oluşturmaktadır. Sayın Başkan, Değerli Meclis Başkanları, Değerli Katılımcılar, Konferansta sıkça dile getirildiği üzere karar alma mekanizmaları dâhil kadınların siyasi ve sosyal hayatın tüm alanlarına katılması için gerekli düzenlemelerin bir an önce hayat geçirilmesi önem arz etmektedir. Bu konuda farkındalığın oluşturulması, bilgi ve tecrübe paylaşımı ve bu meselenin çözümü çabalarının sadece kadınlar tarafından değil toplumun tüm katmanları tarafından benimsenmesinin gerekliliğine vurgulamak isterim. Bu vesileyle gelecek Konferansa kadar üye parlamentolarda kadının statüsünün iyileştirilmesi ve toplumsal cinsiyet eşitliği için somut adımların atılmasını temenni ederim. Son derece verimli geçen bu toplantıda katkı sağlayan komite başkanı ve üyelerine teşekkür ederim. Bu Konferansın Türkiye’de, dünyanın en güzel şehirlerinden biri olan İstanbul’da yapılmış olmasından dolayı memnun kalmış olduğunuzu temenni eder, İstanbul’un yanı sıra diğer 80 güzel şehrimizi de görmek için tekrar bekleriz. Teşekkür ederim.